Tarihçi Gözüyle: İbni Sina, Hekim (2013)
Вставка
- Опубліковано 19 тра 2022
- #HafifTarih serisinde tarih filmlerini inceliyor, filmler üzerinden tarih konuşuyoruz. Dağ ve Yıldız KATIL üyelerine özel yapılan ankette bu ay en çok istenen ilk film bizde “İbni Sina: Hekim” adıyla bilinen The Physician (2013, Philipp Stölzi) oldu.
#HafifTarih serisinin önceki videoları kitap tanıtımı ağırlıklı. Tümüne şuradan ulaşabilirsiniz: • Hafif Tarih #HafifTari...
6:05 - Avrupa’nın tıpta geri kalması
8:58 - 10:14 İslam coğrafyasında yoksuldan para almayan hastaneler.
12:14 - Veba salgınının başlaması
20:28 -Bir otodidakt olarak İbni Sina
42:16 -Teşrih (otopsi)
The Physician (2013, Philipp Stölzi)
11. yüzyıl, İran. Tıp eğitimi ve İbni Sina’nın yaşamından bir bölüm.
www.imdb.com/title/tt2101473/?ref_=adv_li_tt
Trailer:
ua-cam.com/video/IOj-Pn5WJkw/v-deo.html&ab_channel=UniversalPicturesGermany
Hakkında:
tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bni_Sina:_Hekim
İsfahan
islamansiklopedisi.org.tr/isfahan
İbni Sina
islamansiklopedisi.org.tr/ibn-sina
Gazneli Mesud
islamansiklopedisi.org.tr/mesud-b-mahmud-i-gaznevi
Karantina
islamansiklopedisi.org.tr/karantina
Otopsi - Teşrih
islamansiklopedisi.org.tr/tesrih
Mustakim Arıcı, İslâm Coğrafyasında Salgınlar Tarihinin Sessiz Kaynakları: Taun/Veba Risaleleri Literatürü
www.nazariyat.org/content/5-sayilar/14-cilt-7-sayi-1/4-mustakim-arici/4_mustakim_arici.pdf
Avicenna refers to the association between rats and plague in his description of the epidemic in Mesopotamia about the year 1000 A.D.
The identity of the disease in rats with that affecting man was established by the discovery in 1894 of Y. pestis by Yersin and Kitasato.
www.scientificamerican.com/article/rats-and-plague-50-100-150-years-ago/
IT is a matter of dispute as to where in ancient literature the first definite mention of rats and plague is to be found, and where such mention does occur it is again uncertain what the author intended to convey. It can hardly be doubted, however, that Avicenna, who flourished about the year 1000, clearly refers to this relationship when he says, “Et de eis quae significant illud (the approach of plague) est ut videas mures et animalia quae habitant sub terra fugere ad superficiem terrae et “pate sedar” id est commoveri hinc hide sicut ebria.”
Plague and Fleas (1907)
www.nature.com/articles/077059a0
Arslan Terzioğlu, İbni Sina’nın Hekimliği ve Tababetin Gelişmesine Etkileri
isamveri.org/pdfsbv/D01266/2016_91/2016_91_TERZIOGLUA.pdf
İbni Sina Türk mü?
Aydın Sayılı makalesi
isamveri.org/pdfdrg/D01323/1940_17/1940_17_SAYILIAM.pdf
Süheyl Ünver Makalesi
isamveri.org/pdfdrg/D01323/1942_19-20/1942_19-20_UNVERAS3.pdf
Ceren hanım, yayın için teşekkür ediyorum, katkı olara, Osmanlı’da da teşrih (Otopsi) maalesef yasaktı. 1803 yılında tıp fakültesi açılma girişimleri teşrih gerekçe gösterilerek engellenmişti. Ancak 1827’de bu engel kalkmış ve ilk tıp fakültesi aşılabilmiştir.
izlediğim filmlere sizin kanalında denk gelmek beni ne kadar mutlu ediyor tahmin edemezsiniz teşekkürler
Yakın zamanda Cordoba'da bulundum. Tur rehberine göre hristiyanlar terin faydaları olduğunu dusunuyormus. O sebeple fazla yıkanmak istemiyorlarmis. O esnada müslümanlarin hamama ya da cami önü sadirvanda yıkanması ilginç bulunuyormuş.
Berber cerrah Antalya’da görmüştüm, dükkanın camında “basür tedavi edilir” yazıyordu
15 bin kişi izlemiş 700 kişi beğenmiş?Böyle bilgilendirici videoları beğenin ki mafya-fenomen sonradan görmelerin el hareketi çektiği videolar yerine bunlar öne çıksın!!
16000 izleyici ve cok az begeni malesef
Bugün de bilgilendik sayenizde elinize emeğinize sağlık
Osmanlı tarihini bilmiyorum ama chatte de biri bahsetmiş "Şimdi insanlar dini sebeplerle organ bağışlamıyor." diye. Bunun sebebi şu: eskiden bazı organların çıkarılması suretiyle ölmüş insanının bedenine zarar verilebiliyormuş (tıbbi amaçlar için değil). Mesela savaşlarda öldürülen kişilere falan (sanırım geride kalan yakınlarını üzmek gibi amaçlar için) yapılıyor bu. Bunun gibi şeyleri önlemeye yönelik hadisler var, kişinin ölüsü de dirisi gibidir türü şeyler (tam metni hatırlamıyorum). Bunu ölene hakaret etme amaçlı olan eylemler özelinde anlamak mümkün ama tıbbi amaçlar için de genelleyen aşırı görüşler olabilir (filmde de bundan bahsedilmek istenmiş olabilir). Ama dinde "zaruret haramları helal kılar" diye bir kaide de var. Bu yüzden eğer haram olsaydı bile insanları iyileştirmek için otopsi yapılabilir diye bir yorum da getirilebilir.
Osmanlı da muhtemelen aşırı görüşleri umursamamıştır diye düşünüyorum.
_Kendi çapımda bilgimi aktarmak istedim._
İnsanoğlunun mantığının sigiligi sebep aslında. Allah tüm kullara eşittir. Kolu bacağı olmadan doğanlar dahi dirilme günü Rabbin takdiri ile tamamlanacak deniyor. Şehit olup kolu bacağı parçalananlar var. Hepsi tamamlanacak organlar mı tamamlanmayacak? Organlar fizikidir maddi alemde kalirlar
Sizi elestirmiyorum yanlış anlasilmasin
@@tugceklc7068 yok, yanlış anlamadım. Zaten ben videoda bahsedilen bir durumun olası sebebini belirtmek istedim, kişisel görüşüm değildi. Yoksa bence organ bağışı veya otopsi gibi şeyleri bu tür bir düşünceyle reddetmek doğru değil. Ama genel olarak dini konularda hep böyle görüş ayrılıkları oluyor ve bu da onlardan bir tanesi.
Ceren hanım öncelikle video için teşekkürler. Geçen haftalarda You Won't Be Alone (2022) filmini izledim. Cadılıkla ilgili bir film, folk horror türünde. İzlerken aklımda siz vardınız. Beğeneceğinizi düşünüyorum.
Daha önce yorum yapmıştım ama sanırım Imdb linki paylaştığım için yorumlarım silindi.
yayin icin tesekkurler, kitap yayinevinden cikan abbasi doneminde antik yunan cevirilerin taihini anlatan bir kitap vardi. Ona da gelecek aylarda bakabilir miyiz?
44:45 aklıma Galvani geldi. Adam düz fizikçi doktor filan değil. Elektrik yeni bulununca bu adam heyecanla patatese soğana ne bulursa her şeye elektrik veriyor bakalım ne olacak diye. Bi gün bir kurbağaya elektrik verince oynadığını/titrediğini görmüş, kafasını kesmiş kurbağanın bi daha elektrik verince, kurbağanın yine titrediğini görmüş. Bu ınsanlarda da olabilir mi acaba diye, engizisyonda idam edilen mahlumların cesetlerini sırtlayıp götürüp, elektrik veriyormuş. Ölü insan bedenin de elektrikli titrediğini/hareket ettiğini görünce, bu halk arasında ÖLÜLERİ DİRİLTEN ADAM diye nam salmış:D
Hatta bazı engizisyon mahkumlarının yakınları buna para vermeye başlamış, hani bizimkini yarın asacaklar sen o işi bi hallediver diye:)
Sonra engizisyon mahkemesinin bundan haberi olunca sen jesus mısın adam diriltiyorsun diye yasaklamışlar:)
Hikayeye bak 😂
Not: galvani kasların elektrikle çalıştığını bulan kişidir. Şu an nörolojide kullanılan EMG'nin temelini atmıştır buluşuyla.
Kitabı yazmış kadar oldun. İbnisina müzesine gitmiştim
hocam karındeşen jack, moris şinasi, buffalo bill vs. gibi ilginç karakterleri de video yapabilirmisiniz.
teşekkürler
Anlamadığım şu ; O güne kadar hiç kimse bir kazada veya savaşta ölüp iç organları vs görülmemiş mi ?
Ve bir başka ıranlı Alim .
❤
O zamanlar kadavra uzerinde calismak zor olmali. Sogutu filan yok.
Sevgiler.
1996 yılında çekilmiş olan "istanbul kanatlarımın altında" filminin bir sahnesinde Osmanlı da teşrih yapmanın yasak olduğuna dair bir sahne vardı.
Bu sahnenin herhangi bir gerçeklik payı olabilir mi ?
İhsan oktay Anarin puslu kotalar haritasında da aynı şey geçiyordu yasakmış sanırım
👏👏👏👏👏👏👏......
23:05 upsala
Osmanlı’da eşcinsellik tarzında bir video da olsa güzel olurdu senden dinlemek.
Eskiden öyle bir video yapılmıştı ama üye özelde olabilir belki. Kanala bir bak bence. (Baktıysan büyük ihtimal üye özeldir çünkü ben öyle bir video hatırlıyorum.)
filmi şimdi bitirdim. filmin başında ben kingsly doğu aksanıyla ingilizce konuşan ibn sina idi, filmin sonunda ben kingsley, kendi ingilizcesiyle ben kingsley oldu:)
Yaa hocam, Türke benzer halinde yok))))
türk değil zaten sadece kendini türk hissediyor
@@zelensky4766 nereli?
İbn Sinanı Tıpla ilgili kitabını aldım çevri iyi değildi, genelde diyetologiya üzerine yazıyordu
Hangi kitap ve hangi ceviri
@@sevimligulen175 kitap evde bakım, söylerim
Avicenna el kanun u fit tıb
Avrupa kaçıncı yüzyılda bu durumdaydı?
11. yy