Dinler coğrafidir.Brezilya'da doğsaydınız. Katolik olarak yaşayıp ölme ihtimaliniz %99.Hele din değiştirip Müslüman olma ihtimaliniz 1/1000 bile değil.Sosyolojik verileri inceleyip bunu doğrulayabilirsiniz.Aynı şekilde Afganistan'da doğsaydınız da tam tersi %99 Müslüman olacaktınız din değiştirip katolik olma şansınız aynı oranda az olacaktı. Peki Müslüman,Hıristiyan,Budist çoğunluklu ülkelerde doğup ateist,deist olanlar nasıl oluyor diye soracaksınız.İşte orada akıl devreye giriyor.Tüm dinlerde ateizm,deizm lehine aynı yoğunlukla dönüşler var.Diğer bir din lehine olan dönüşlerden 1000 kat daha fazla.Ayrıca ateizm ve deizm dinlerin coğrafi yani kültürel bir miras olarak aktarıldığı gerçeğini bildiği için nihai kurtuluşu kendisinde görmek gibi bir yanılgıya düşmez.Dinler ise bu yanılgıya düşer.Farklı bir çağda farklı bir coğrafyada doğmuş kişileri sapık-kafir olmakla suçlar ve gerçek dinin kurtuluşun kendileri olduğunu iddia ederler.Aslında gerçek bir din yoktur...
@@eyyubyunusozcan Eğer bahsettiğiniz, 12.29 daki yapılan mülhid tanımı ise dediğiniz doğru ancak ilerleyen dakikalardaki Mahmut Kaya'nın kitabındaki Razi'ye olan Mülhid yorumu ise yanlış olabilir. Benim asıl aklıma takılan Razi'nin deist mi yoksa bir teist mi olduğu sorusu :) Sanki bir tık daha teizme yakın gibi geliyor ama bilemedim Kendini samimi müslüman bilen, âyet ve hadise kendi görüşü ile mana vererek, imanı bozulan, küfre giren kimseye Mülhid denir. Müslüman iken, dinden çıkana Mürted denir. Razi'nin açıkça islam dininden çıktığı görülmediği sürece (burda da yepyeni başlıklar açılır bize) mürted sıfatına uygun görülmesi oldukça zor olacaktır.
@@thracian8384 Dedikleriniz ilk bakışta mantıkli gelse de, İslamın bu olaya nasıl baktığını bilen birisi dediklerinizin hatali olduğunu anlayabilir. İslam dinine göre , İslamdan hiç haber alamamış olan bir insan neden Müslüman olmadiğı için sorguya çekilmez. Ona sorulacak olan şey aklını kullanarak Tanrınin varliğina ve birliğine ulaşabilip ulaşamadığidir. Hatta bazı İslam müctehitlerinin bu konu hakkında çok daha ileriye giden bir fikirleri var. İslam hakkında sadece kötü haberler aldığı için onu arastirmaya yanaşmayan, bu yüzden de Müslüman olamayan bir insanın bile Cehennem'den azad olabileceğini düsünürler. Konuyla alakalı olarak Sorularla Islamiyet sitesine de bakabilirsiniz. Yani kısacası, İslam dini kendinden bihaber olanı kafir ilan etmez. Ki; Allah'ın kusursuz adaletine iman eden bir kişi, elinde olmayan sebeplerden dolayı Müslüman olamamış bir başkasinın "hatalı" kabul edilerek ebedi bir azapla cezalandirilacağini da savunamaz haliyle.
@@Turukkaganligi çok samimi bir müslüman olduğunu yalan dolu bir video olduğunu öğrenince de aynı şeyi söylersen bugünkü türkiyenin ana müsebbibinin dinsizlik olmadığına ikna olabilirim
Başkalarıda deist olduğu iddasında bulunmuş ama kitaplarında müslümanlarla kendini bir tutup "biz" diye bahsederken ve kitabını bitirirken "Allah'a hamd olsun" demişken, bu adam müslüman değil demek yanılgı bence.
Ilahiyat mezunu biri olarak pür dikkat dinledim. Çok guzel, ilgi cekici konulara deginiyosunuz 👏 youtube'a dinlenilesi içerikler urettiginiz için teşekkurler :)
Islami kelam tartismalari içerisinde Akil ve nubuvvet genelde beraber işlenen konulardan. Sebebi şu şekilde ; 1) Allahin varligini Akil ile bilebilir miyiz ? Yoksa peygamber gerekir mi ? 2) Allahin varligini Akil ile bilsek bile , geri kalan emir ve yasaklari bir peygambere ihtiyac duymadan iyiyi ve kotuyu peygambersiz bilebilir miyiz ? Ebu bekir zekeriyya er razi ise akla fazla onem verip nubuvvetin gerekliligini yok sayiyor. En azindan biz oyle biliyoruz hatta kelam kitaplarinda Razi naturalist olarak geçer.
Selamler guzel ablam ramazanda sanda cok dua ediyorum Allah razi olsun dersten hayattan ara ara guzel guzel verdigin bilgilerle rahatliyorum kolay gelsin
Bir sağlık öğrencisi olarak çok beğendim. Okullarda tıp tarihi görüyoruz ancak bu kadar ayrıntılı duramıyoruz ne yazık ki. Tıp tarihiyle alakalı daha çok video görmek isterim. Hem araştırma yapma hem de tarih konusunda çok şey öğrettiniz. Çok teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.
Ceren hanım, yine çok güzel bir çalışma olmuş.Ben hukukçuyum ama tarih edebiyat ve yabancı dil ilgilendiğim diğer alanlar.Videolarınızın tümünü ilgiyle izliyorum.İzleyici profiliniz hakkında bilgi vermek için bunları paylaştım sizinle.El razi gibi karakterleri ortaya çıkarmanız sizin gibi araştırmacıların sorumluluğu da aynı zamanda. Özellikle resmi ideolojinin karşısında olan bilge bilgin insanların nasıl tarihin ve kütüphanelerin en arka raflarına itildiğini biliyoruz. Bu sebeple ayrıca teşekkür ederim.Devamını bekliyoruz.😀
Bir videoyu izlerken nasıl oldu da odağımı kaybetmedim, bu benim için inanılmaz bir şey! Yorumlarda bu konuyla ilgili sorulan soruların cevaplarının tamamı videoda var ve her ayrıntısıyla anlatılmış. 3.kısmı da en azından sadece okusaydınız güzel olurdu Ceren hocam.
Merhaba öncelikle harika bir yayın İslam flozoflari serinizin devamını bekleriz . ilahiyatçıyim detaylı araştırma yapmadım ama bizim hocalarımız razinin deist olduğu hakkında yeterli kanıt olmadığını bu ithamlarin ekseriyetle muhalifleri tarafından atfedildiğini kendi kaynaklarinda deizme dair bir bulgu olmadığını söylerler
Ya Ceren abla seni çok seviyorum gerçekten yanaklarından öpesim geliyor senin videolarını izlediğimde, kanalın kesinlikle harika ve tek başına bu kadar güzel içerikler üretmen inanılmaz kanalın derya deniz
Hocam ben ilahiyatçıyım, ancak siz o dönemlerin metinlerini benden daha iyi bilirsiniz. Ben metinleri daha çok çeviriler üzerinden okudum ve o dönem metinlerinin ortak noktası şu oluyordu genelde: herhangi bir açıklamaya başlamadan önce ilgili olsun veya olmasın fark etmez mutlaka Allah’a hamd ve peygambere selam verilir akabinde bahsedilecek olan konuya geçilirdi, hatta bazen bu övgü o kadar uzun sürerdi ki inciğinden kıncığına her şey için Allah’a şükürler olsun, bizi doğru yola ileten peygambere salat-u selam olsun demeden rahat etmezdi müellif. O dönemlerde bir de akıl-vahiy tartışmaları revaçtaydı. “Akıl her şeyi bilebilir mi ?” sorusu üzerinden hem nübüvvet hem de iman meselesi tartışılıyordu. Eğer akıl her şeyi bilmiyorsa o zaman kendisine vahyin ulaşmadığı biri iman ile mükellef olamaz, eğer akıl her şeyi bilebilirse o zaman da nübüvvete gerek kalmaz. İşte bu tartışmalar üzerinden mezhepler kendi inanç doktrinlerini kuruyorlardı. İmam Maturidi bu meseleye şöyle bir izah getirmiş mesela: lizatihi haramlar (birini haksız yere öldürmek, malını çalmak vs. gibi evrensel nitelikli kötülükler) akıl tarafından bilinebilir, ligayrihi haramlar ise ancak Allah’ın bildirmesi ile bilinebilir. Bu da nübüvveti gerektirir. İşte döneminde akıl üzerinden bu şekilde hararetli tartışmalar dönüyorken kendisi diğer müelliflerden farklı olarak hem akla bu denli övgülerde bulunup hem de hiç peygamberden bahsetmeyince direkt hasımlarının radarına girmiş belli ki.
Ben kesinlikle ilahiyatçılardan daha iyi bilmiyorum bu meseleleri. Metinlerini okudum pek çok İslam aliminin ama o kadar. Çok teşekkürler katkınız için. Alef dizisiyle ilgili az önce bir video yayınladım. İzleme fırsatınız olursa, orada bahsi geçen vahdeti vücut ve vahdeti mevcut konularında da bize biraz bilgi mahiyetinde yorum yazabilirseniz çok mutlu oluruz, çok zayıf kaldı orada anlattıklarım. Sevgiler.
Bu ne güzel bir video böyle. Bitince yorumlara baktım biri ‘ö50 dakikayı soluksuz izledim’’ yazmış bu yorumu okuyunca dedim aaa video 50 dakikaymış😳. 5 dk gibiydi halbuki . Bizi böyle bir biliminsanı ile tanıştırdığınız için teşekkür ederim 🙏🏼 (gülüşünüz çok güzel hep gülün ) sevgiler... esenlikler... ☺️
Harikasınız cidden kimsenin bırakın hakkında konuşmayı bilmediği konulardan kişilerden videolar çekiyorsunuz. Sizin kanalınızı çok geç keşfettim bu kötü birşey ama iyi yönüde şu birsürü izlenecek kaliteli konuları olan harika videolar var onları zamana yayarak izleteceğim 😊
Şahsi görüşüm 1.bölümde iki taraf da haksız. Bunun sebebi zeka ile alakalı konuşacak kadar zamanın şartlarıyla elde veri olmaması fakat buna rağmen Ebu Bekir'in niyeti daha samimi. 2.bölümde Ebu Bekir çağının ötesinde önermelerde bulunmuş. Felsefe camiasının inatla anlamak istemediği kurtuluş yolunu göstermiş. Kısaca Ebu Bekir er-Razi çağının ötesinde muthiş bir insanmış. Tıbba hazırlanırlen böyle bir video için teşekkürler Ceren hanımcım :)
Ceren ablacım ilk günden beri sizi merak,saygı ve yaptığınız işe büyük bir sevgi ile takip ediyorum. Bu konu hakkında benim nacizane fikrim, düşüncem şudur: İnsanlar, istisnalar(engelli doğanlar) dışında eşit doğmaktadır. Fakat doğduğu coğrafya,aile,çevre ve töre, o insanı eşitlikten çıkartmaktadır. İnsanin reşit olduğu yani aklını, kendi fikirleriyle yormaya başladığı zamana kadar yukarıdaki etkenler ile boyandığı içindir ki kendi aklını düzgün bir yola sokamayabilir. Genetik olarak merak eğilimleri gösterirse gözü açılabilir. Buda demektir ki aslında insanlar doğuştan eşit değil, genlerine bağlı ayrıma sahip olabilir. Akıl nedir? Akllı insan kimdir? Hayata karşı felsefi bakış neye göre karar verilmelidir? Gibi sorular ise kimi neye göre ayırmalıyız sorusunu peşinde getirmektedir. Diyorum ki, hayat tektir, insan tektir ve bu yüzden dini doğrular ve akıl kararları kesin olarak verilemezdir. Benim şahsi düşüncem bunlardır. Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim ceren ablacım
Burası youtube alemindeki en muazzam ortamlardan biri yorumlarda seviyesiz tartışmalar din-din karşıtlığı hakkında atıp tutanlar yok sadece videoda geçen konular ve değerlendirmeler... Videonun muazzamligindan bahsetmiyorum bile ses kaydı şeklinde olsa günlük dinleme listeme kesinlikle ekleyeceğim bir içerik.
Bir tıpçı olarak elbetteki tıp tarihi dersinde, lisede kimya anlatılırken görmüştüm Razi'yi ancak deist kişiliği hakkında hele ki böyle bir tartışmanın varlığı hakkında hiç bilgim yoktu. Çok teşekkür ederim biraz bakıp çıkarım derken tek solukta hepsini izledim :) Keşke fakültedeki tıp tarihi ve diğer tüm derslerimi sizin gibi gerçekten konuya ilgili, bunun için hazırlanmış, vurgu ve tonlamaya dikkat eden insanlar anlatsa. Bir kısım akademisyenler gerçekten hazırladığı slayta yıllarca hiçbir şey ekleyip çıkarmıyor ve bütün dersi sadece slayta yazdıklarını okuyarak geçiriyor. Keşke bir ünide en azından tıp tarihini sıkıcı olmaktan kurtarmış olsanız ne güzel olur :) (Sanırım online ders yapmadıkları için hala sinirliyim, iç dökesim gelmiş bu kadar yazmışken silmeyeyim dedim jdjdjdjd)
Tartışmalı kısım, bilmeyen kimseler hakkında onun deist olduğunu düşünmeleri. Başka kitabında "Hamd alemlerin Rabbine, salat ve selam fahr-ü alem efendimiz Muhammed s.a.v" deyü girizgaları mevcud olup -Hekimlere Nasihat- isimli kitabında şahidlik edebilrisiniz. İslam'ın fırkaları vardır Ehl-i sünnet, Selefi, Vehabi, Mutezile gibi... Bunlardan ehl-i sünnet fırkasından olmaya bilir ama deist değildir. Bu fırkalar Vacib-ül Vucud varlık ve Mümkünler arasındaki ilişkiler yüzünden muhtelif avangardlar'dan bais mülahazalar yüzünden ayrışmışlardır -Hak fırka Ehl-i sünnettir tabi- Bu bilgilerden cahil kalan kimseler peşin hüküm verebiliyor tabi
Şu an sizin sabitlediğiniz yorumda dergipark kaynağına bakarak, bağıntı açılmıyor lakin dergipark adını görünce bizzat sayfaya gidip Er-Razi'nin adını aratarak minik bir biyogrofiye eriştim sitede. Orada da fiziki kimya alanında katkılarından, simyadan çok kimyaya yakın duruşundan söz ediliyordu. İşte oradaki bilgiyi okurken aklıma lise 9. sınıfta simyadan kimyaya geçişte önemli isimler arasında Er-Razinin de adının verildiğini anımsar gibi oldum:) Derste işlenirken öyle önemli biriymiş gibi bahsetmemişti kimya hocamız, hatta çok önemsiz olduğu için sınav zamanı ismini bile ezberlemiyorduk muhtemelen, lakin sizinle birlikte ne derece önemli bir şahıs olduğunu gördük. Bu uzun yorumu yazma nedenim de işte okuldaki eğitimin absürtlüğünü göstermekti. Derste öylesine geçilen şahıslar ne kadar değerli çıkıyor:) Hâlbuki ben o zaman kimya dersinin o ilk ünitesindeki bu konusunda Ömer Hayyamı bir net olarak hatırlıyorum, bir o hatırlanacak kadar önemli gelmişti
Yine teşekkürler 👏 ortaçağda tıp ve bilimle ilgili okumak benim için de adeta tutku, bu konu ile ilgili kitap tavsiyeleriniz çok değerli olur diğer tüm içerikleriniz gibi.
ebu bekir er-razi'de modernist bir hümanizma görülüyor. ben de bu eseri temin ettim sonra yazarın adını youtuba yazınca tabi ki ceren reis çıktı. ağzınıza sağlık. seviyoruz sizi
@@AB-ut9rj Önce şunu sormak lazım: Niye "İslam alimleri" diyoruz da "Hıristiyan alimleri" demiyoruz? Batılı bilim insanlarından bahsederken içinden geldiği medeniyetin, dini aidiyetinin adını anmıyoruz. O zaman neden konu İslam coğrafyasındaki alimlere gelince üzerine bastıra bastıra "İslam" alimi diyoruz? Bu biraz "İslam coğrafyasında da bilim vardı" diye hatırlatma gereğinden biraz da bizlerin komplekslerinden oluyor. Er-Razi olsun, İslam Ortaçağında İslam topraklarında yaşamış tüm alimler olsun, bunlar esasen bilim insanı. Müslümanı, Yahudisi, Hıristiyanı hepsi de dünyaya insanlığa katkı sunmuşlar. Yani Razi'nin deizmi ya da Biruni'nin Müslüman olması ya da Batılı alimlerin dini durumları aslında çok önemli değil. Tarihçilikte bilim insanlarından bahsederken dini durumları konuyla ilgili değilse bahsi bile geçmez, önemli değildir. Fakat içinden geldiği, yetiştiği, onu yetiştiren çevreyi işaret etmek istiyorsak o zaman özellikle "İslam Ortaçağının alimleri", "İslam coğrafyasının alimleri" veya bazen sadece "İslam alimi" tanımını kullanabiliriz. Razi, dini inancı ne olursa olsun içinden geldiği medeniyet ve coğrafya anlamında İslam alimi olarak anılabilir fakat "İslam alimi" demenin ille de katıksız Müslüman veya İslami ilimleri çalışan kişi anlamına gelmediği anlaşılırsa.
@@Tarih_Obası Böyle dememek gerekiyor, sizin dediğiniz çok tartışmalı, Arap bilgini ya da İran bilgini vb. denmelidir; emin olun o kadar çok tanımlama şekli olabilir ki; Aristocu insanlara bile Müslüman diyorlar, Dünya'nın yaratılmadığını düşünen insanlara; bu tür düşünmeye "Şark Kurnazlığı" deniyor.
Paylaşımınız dikkatimi çekti. Sayfanızı beğendim, takipteyim, ilahiyatçı olarak kısa bir yorum ve (aralarda sorduğunuz) bilgileri aktarmak gerekirse öncelikle Dehrî'lik günümüz modern kavram itibariyle materyalizmi karşıladığı için Mahmut Kaya hocamız böyle bir anakronizme yer vermiş. Yani dediğiniz gibi o devirde materyalist gibi bir ifade kullanılmamakta. Kendi yorumuma gelince tartışmanın Ebu Hâtim er-Râzî'nin mağlubiyeti noktasında ben de aynı kanaatteyim ancak burada dikkat edilmesi gereken husus Ebu Hâtim er-Râzî'nin naklî metodu esas alan, aklî yorumlara karşı çıkan bir âlim olduğudur. Durum böyle olunca aklî îzahlar yapan Ebubekir er-Râzî'ye gereken cevabı verememesi tabiidir. İyi günler.
Peygamber (sav) sünnetimi ve kurani takip edin der. Bu ikisi olduktan sonra ben de din adamlarina pek ihtiyacin kaldığını düşünmüyorum ama insan tembel ve aklını kullanmak istemiyor, bu durum da din adamlarına olan ragbeti arttırıyor diye düşünüyorum. Kur'an da çoğu kez der zaten düşünmez misiniz diye. Bir inanan olarak insanların çok da düşünmediğini ve bu yüzden peygamberlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum :). Ayrıca peygamberler tabii ki bizden daha üstünler çünkü imanda ve takvada bizden daha iyiler. Allah kendisini en çok seveni ve ona en çok ibadet edeni daha çok sever. Video için çok teşekkürler ❤️
Ayrica siz cok guzel insanlari bilgilendiriyorsunuz, tarih ogretmenlerinden asla sizin bahsettiginiz konularin tirnagindan bahsetmediler.
4 роки тому+3
Bence ikisinin de haklı ve haksız olduğu olduğu konular var. Orjinalinde buradaki o kavga havasını alamadım, daha çok sazlı dövüş tarzında kelime oyunları ve sıkıştıkça demagoji yaparak sıyrılma manevraları gördüm. Ben de genel bütünlük olarak Hatimin baskın geldiğini, Razinin ise düşüncelerinin daha toy kaldığını hissettim belki de daha sonrasında açılmıştır. Çünkü böyle konuşmalarda ilk yapılan karşıya tanrıcılık oynamasına izin vermektir çünkü bir düşünür kendinden daha yüce bir varlığı kabul ettiği noktadan hemen sonra şuan ki topluma evrilebilir. Bu sonuç olarak Ebu Bekir er-Razinin bir nevi boşluğa düşmesiyle sonuçlanmış, çevresindeki kolay lokmaya yönelmiş gibi.
Zəkəriyya Razi çoxyönlü bir bilgə olmuşdur. Həkim, filosof, kimyacı kimlikləriylə tanınmışdır. Tibb, kimya və fəlsəfə üzərinə böyük əsərlər yazmışdır. Alkol və ağ neftin bulucusu kimi bilinməkdədir. Uzaybilim, riyaziyyat və məntiq üzərinə də kitablar yazmışdır. Humanizmin zirvəsində duran doğulu bir şəxsiyyət olmuşdur. Reydə dünyaya gələn Razinin gənclikdə ud çaldığı söylənməkdədir. Gəncliyinin ilk illərindən kimyaçılıqla məşğul olmuşdur. Olqun yaşında tibb elmiylə maraqlanmağa başlamış. Biruniyə görə Razi öncə kimyaçılıqla məşğul olmuş, ancaq kimyəvi maddələrin qoxusu onun gözlərinə zərər verdiyindən tibb elmiylə uğraşmağa başlamış. Bağdad xəlifə adına olan “Mutəzədi” xəstəxanasında həkim olaraq çalışmış. Xəlifənin ölümündən sonra Reyə dönərək buradakı xəstəxanada işinə davam etmişdir. Ömrünün sonlarına doğru Razi kor olmuşdur. Zəkəriyya Razi dinə və peyqəmbərlərə qarşı kitablar yazmış və peyqəmbərləri hiylə etməklə tənqid etmişdir. O kitablar qalmamış, yandırılmış olsa da, ancaq o kitablara yazılamn rədiyyərlə mövcüddür. Bu rədiyyərlər də o kitablardan örnəklər gətirib sonra tənqid etmişlər. Nasir Xosrov “Zad-ul müsafirin” kitabını Razinin kitablarının rəddiyyəsi üzərinə yazmışdır. Quranı əfsanələr yığını olaraq dəyərləndirmişdir. Razinin düşmənlləri onun “Fi nubuvvat” (peyqəmbərliklər üzərinə) kitabını ironik olaraq “nəqz-ul ədyan”, yəni dinlərin inkarı olaraq nitələmişlər. “Fi hil-əl mutənəbbiin” (Peyqəmbərlərin hilələri üzərinə) kitabını da yenə də ironi ilə “məxariq-ul ənbiya”, yəni peyqəmbərləri dəyərsizləşdirmə olaraq nitələmişlər. Zəkəriyya Razi Sokrata çox önəm verirdi. “Əl-seyrət ül fəlsəfiyyə” adlı kitabında ona “imamuna”, yəni rəhbərimiz deyə xitab edər. Pifaqorçu məzhəb haqqında çoxlu kitablar yazılsa da, ən son olaraq bu məzhəb üzərinə kitab yazan Zəkəriyya Razi olmuşdur. Razi Quran haqqında yazır: “Quranın möcüzə olduğunu iddia edirsən. Onun kimi bir əsərin olmadığını və olamacağaını iddia edərək Quranın möcüzə olduğunu iddia edirsən. Ancaq heç bir əsərin zatən onun kimi olamayacağı bəllidir. Digər tərəfdən esteik və dil baxımından Qurandan daha tutarlı və çəkici əsər yazmaq mümkündür. Gələcəkdə də yazıla bilər indi də. Qurana bənzər birini gətirsinlər deyə Quranı savunursunuz. Ona bənzər minlərcə örnək gətirmək olar və ondan üstün də. Gələcəkdə güclü şairlər ondan daha tutarlı əsərlər yaza bilərlər. Daha ölçülü şeir vəznində Qurandan daha etkili əsər yazmaq mümkündür. Mümkün olmadığını ağıl yoluyla isbatlayamazsınız, sadəcə inanaraq və yaza bilənləri də susduararaq bunu önləyə bilərsiniz. Quran bir ovuç əfsanədən başqa sanki nə deyir? Ayrıca, bu əfsanələr başdan sona qədər çəlişkilidirlər. Faydalı heç bir şey ehtiva etməzkən, bunun kimi bir əsər olamaz deyirsən! Bəşərin ağlını aydınlatsın və insanın göy cismlərini öyrənməsinə yardımçı olsun deyə Tanrı kitab göndərəcək olsaydı, matematik və həndəsə kitabları yollamalıydı.” Müsəlman fətvaçıların islamdan sonra heç bir zərdüşti həyatda qalmamalıdır, çünkü islamdan sonra müsəlman olmayan bütün toplumlar mənsux və batil edilmişlər fətvaları üzərinə mülhid Zəkəriyya “Güc əldə olmadan haq sözünün anlamı olmaz. Müsəlmanlığın başqa toplumları mənsux etməsi kimi bir durum söz qonusu deyil. Söz qonusu gücün ərəblərin əlinə keçməsidir. Bu gücə dayanaraq ərəblər başqa toplumları yox edirlər. Yəhidilər Xəzərdə və Xristianlar Rumda haqdırlar. Çünkü güc onların əlindədir. Zərdüştilər də Sasanilər zamanında haqlıydılar, çünkü güclüydülər. Tanrı mənsux edəcəyi bir millət yaratmaz, yarada bilməz, çünkü belə olduğunda Tanrı bir şeyi öncə yanlış yaratmış və yanlışlığını anladığı üçün, sonradan onu mənsux (batil) etmək məcburiyyətində qalır. O zaman allah əzəli-əbədi ədalət anlayışından məhrum olmazmı? Bir nəsnənin allah tərəfindən öncə doğru yaradılıb, sonra mənsux edilməsi xilaf və çəlişkili bir yaratma yöntəmidir” dedi. Razi mütləq və nisbi məkanlar üzərinə bu şəkildə düşünüb ayrışım etməkdədir: Mütləq məkan uzay və kosmosdur. Məşai aristotelçilər bunu qəbul etməzlər. Mütləq məkan və ya uzay “genişlik”in sonsuz uzamasıdır. Cismlərdən bağımsızdır. Var olanların sınırları ötəsindədir və sonsuzdur. Nisbi məkan hər nəsnənin genişlik ölçüsünü görə vardır. Mqtləq zaman və nəsbi zaman arasında da fərq vardır. Məşailərin söylədikləri kimi deyildir. Fələklərin hərəkəti sınırlı zaman ölçümü üzərinədir. Razi də Newton kimi mütləq zamanı müstəqil cövhər olaraq nitələr. Müstəqil cövhər olan mütləq zaman öz-özünə bəlli və dəyişməyən bir ivməylə (tələsimlə) hərəkət etməkdədir. Zəkəriyya Razini din qarşıtı görüşlərindən dolayı öldürmədilər, öldürülməsi üçün uyqun fürsət doğmadı, ancaq kitablarını yox etdilər. Araşdırmaçılar Razinin görüşlərini öyrənmək üçün onun əsərləri üzərinə yazılan rədiyyələri incələmək məcburiyyətdədirlər. Kitablarının təkfir edildiyi bəllidir. “Bu mülhid kafir əksik ağlıyla peyqəmbərliyin batil edilməsi üzərinə bir kitab yazmışdır.” Razi bütünlər içindən ən pisini seçdi, peyqəmbərliyin ləğvi və maadın ibtalı qonusunda bir kitab təlif etdi. Bu kitab zındıqların toplum görüşlərindən oluşmaqdadır. Razi görüşünə qarşı çıxan ən az on iki islamcı o dövrdə ona qarşı rədiyyələr yazmışlar. Razi yoxsullara, özəlliklərə çox mehriban davranarmış. Ona görə hər kəsin həkim olma səlahiyyəti yoxdur. Həkimlər fəlsəfədən anlamlı və üstün dözüm və özəlliklərə sahib olmalıdır.
Çok tatlilar.ne guzel tartismislar.Bazilari anlayamiyorlarsa,peygamber nasil anlatabilcekti ki. Her donemde düsunce ureten kisilerin olmasi cok hos. Ben Ayse Yildiz.
Diyanet işlerinden bunu izleyen birinin hissettiği olası rahatsızlığın bana verdiği huzuru tarif etmem zor. Ayrıca meb de bu şahsı pek övmez kitaplarda :)
Ebû Bekir Er-Râzî tıpta başarılıdır. Felsefe de ise yine başarılıdır ancak çelişkili görüşlerinden dolayı bir sistem kuramamıştır ve tabiri caiz ise filozof bozuntusu birisi. Felsefede Fahreddin Er-Râzî her türlü sollar Ebû Bekir Er-Râzîyi :d
Allah Allah ya jsjssjfjahjahd buna değinmemize ne dersin? nübüvvet inkarında Râzî'ye atfedilen her şey onun hiçbir kitabında bulunmaz, aksine bunların hepsi onun düşmanlarının, siyasi ve dini muhaliflerinin kitaplarından alınmıştır. “Makharik el-Enbiya” ve diğer kafirler gibi kendisine atfedilen iddia edilen kitapların tümü, Razi'nin kütüphanesinde veya onun üzerinde çalışan öğrencilerinin kütüphanelerinde bulunmuyor bak sen şu tesadüfe jsjdjahdhahd Râzî nübüvveti ve peygamberleri inkar etmekle suçlandı ve bu ilk İsmaililer tarafından yayıldı. bu hiç doğru değil Razi her konuyu aklıyla tartışan akılcı bir filozoftur. "Manevi Tıp" adlı kitabında ve diğerlerinde dinin öğretilerine saygıyı gerektirdiğini ve Ahirette Cenneti yaşamak ve Allah'ın rızasını kazanmak için insanın bunlara uymaya tevşik ettiğini söyledi al sana kaynaklarıda atayımda okursun (Arapça kaynak: عبد اللطيف العبد، "الطب الروحاني لأبي بكر الرازي، و الأقوال الذهبية للكرماني و معهما المناظرات لأبي حاتم الرازي"، مكتبة النهضة المصرية، صـ13) (Abdel Latif Al-Abd, “Ebu Bekir Al-Razi'nin Ruhani Tıbbı ve El-Kirmani'nin Altın Sözleri ve onlarla birlikte Ebu Hatim Al-Razi'nin Münazaraları”, Al-Nahda Library, s.13) o zaman da sen bunu okurken duyduğun olası rahatsızlığının bana huzuru getirdiğini söyliyim jsjdjsjddh Razi'in kitaplarına da göz atmayı ne dersin? Razi ölümden korkmamamızı söyler, erdemli kişinin, Şeriat'ın kendisine yüklediklerinin ifasını tamamlamalı çünkü ona zafer, rahatlık ve saadete ulaşma vaadi olduğunu söyler (Arapça kaynak: الطب الروحاني، الفصل العشرون، صـ 70) (Manevi Tıp, Yirminci Bölüm, s. 70) Hz.muhammed'in peygamberliği inkar edenlerin, İslam hukukunu “Şeriat hakikattır” olarak tanımlamaları ve İslam dinini inkar eden, cennete ve öldükten sonra dirilmeye inanır mı? Razi, saflık ve necis fıkhından bahsederek, dinin kolaylık olduğunu, zorluk olmadığını ve Allah'ın bir nefse gücünün ötesinde bir yük yüklemediğini söylüyor buna ne diyeceksin peki? (Arapça kaynak: الطب الروحاني، الفصل السادس عشر، صـ 64-965) (Manevi Tıp Onaltıncı Bölüm, s. 64-965) Hz.Muhammed'in peygamberliğini inkar eden bir kimse, Allah'ın kullarına farz kıldığı temizlik hükümlerini kabul eder mi? Daha çok var ama bence bunlar aklı başında birisi için yeterlidir
Aslında aralarında geçen tartışmanın günümüz boyutuna kadar hemen hemen aynı biçimde devam etmesi, din konusunun ve tüm bu tartışmaların bilim ve gelişme önünde engel olduğunu (kendi düşüncem) daha net gördüm. Ne kadar fayda sağlayan insanlar nelerle uğraşıyor sanırım tüm evrende bütün "izm"lere karşı olan bu karşıt tutumum devam edecek. Elinize ağzınıza sağlık takipteyiz!
Ya şöyle, İslam Ortaçağı dediğimiz dönemde bilime engel olan şey din değil. Aksi halde böyle bir dönemden bahsedemezdik. Fakat işin içine vay o Müslümandır, bu değildir filan gibi şeyler girince, daha kötüsü kurumsal din dediğimiz siyasi ideoloji dahil olunca işler değişebiliyor.
@@Tarih_Obası Teşekkür ederim yanıtınız için. Açıklamayı yaparken detaylı değil din diyerek genel bir açıklama yaptım. Bahsetmek istediğim tamamen söylediğiniz gibi kurumsal dinin ve getirdiği ayrışmaların hâlâ daha bir şekilde zarar veriyor olmasıydı. Tembel oluşuma verin efendim severek takipteyiz.
Ebu Bekir er-Razi'yi Celal Şengör'ün tavsiyeleriyle Kültür Bakanlığı'nın neşrettiği Felsefe Risaeleri kitabı vasıtasıyla tanımıştım. Dün o kitaptan aldığım notları incelerken tesadüf odur ki bugün karşıma bu video çıktı. Sadece şunu demek istiyorum: Râzî'yi tanıyınız, merak ediniz. O zaman düşüncenin ve aklın rehberliğinden başka bir rehber aramaya ihtiyaç duymayacaksınız.
merhaba ilahiyat mezunuyum. Aklın övülmesi yanında nübüvvetin övülmemesi tuhaf mı demişsiniz. Döneme bakıldığında birçok filozof ve âlim kitabına öncelikle yaratıcıyı ve nübüvveti överek başlar. O sebeple tuhaf karşılanması çok normal. Dönemsel ele alındığında ise Râzi'nin tutumu çok cesur. Çünkü mutlaka eleştiri alacağını bilerek aklı ön plana alıp kitabına başlıyor. Videolarınızın devamını dilerim..😊
Merhaba abla bi sorum olcak yardımcı olursan sevinirim bu aralar filmlerine baya sardıgım vikingler'de konuşulan bi dil var eski norsça sorum ise bu Dilin bi kitapı yada eğitim videosu varmı çok güzel bi sesleri var
Old Norse denir, bu şekilde internette ktaplarını videolaeını bulursun. Hatta UA-cam da bu dilin hocası bir adam vardı, o çok iyiydi, adını hatırlayamadım, kovboy şapkalı bir adam, arat bulursun.
Faydalı bir video olmuş. Ama şu gözden kaçırılmamalı; Ebubekir er-Razi ile Ebu Hatem er-Rai arasındaki bu tartışmanın kaynağı Ebu Hatem er-Razi'nin ''alam-ül nübüvve'' adlı eserinden geçiyor. Yani Ebubekir er-Razinin muhalif ve hasmı olan birinin eserinden geçen bir bilgidir. Dolayısıyla bu bilgi ne kadar doğru ve tartışmanın böyle olması ne kadar tarafsız olarak aktarıldığı şüpheli. Çünkü bu bilgi bizzat ebubekir'in hasmı tarafından kendisi ile ebu bekir arasında geçtiğini söyleyip aktariyor. Belki doğru söylemiyordu ki kaldı ki bu tartışmada ebubekir'in yenik düştüğünü ve cevap veremediğini hep öznel olarakta belirtiyor. yani bu tartışma objektif bir kimse tarafından dile getirilmemiş bizzat ebubekir'in hasmı olan ebu hatem tarafından dile getirilmiş ki bu, bu bilginin objektif ve doğruluğuna helal getiriyor.
Sadece akılı övmesi değil aynı zamanda tüm insanların "akla sahip olma" bakımından eşit olduğunu, Tanrı'nın da adil olması inancı gereği insanlardan bazılarını peygamber olarak görevlendirmeyeceğini söylüyor. Ebu Hekim Er Razi'nin kitabında da Deist Er Razi'ye "Senin de bir bilge olarak öğrencilerin var ve de sen de birilerinin öğrencisi idin, o halde akıl da herkese eşit verildi ise neden başkalarına öğrencilik ettin ya da daha sonra başkalarına öğretmenlik yaptın" diye sormuş. Deist Er Razi ise "İnsanlar bazı şeylere bazı şeylerden daha çok ilgi duyarlar. Eğer benim felsefeye ve tıbba ilgim başka bir insanda olsaydı o insan da benim kadar bilgili olurdu. Bütün mesele neye yöneldiğindedir. Eğer insanların ilgisi mutlak olan Tanrıya yönelme olsaydı onlar da peygamberler kadar bilgili olurdu" dediği bildirilir.
Ebu Hatim'in herkes hocasının bilgisini eleştirirse ne olur bu dünya tarzı söylemlerine biz bilim diyoruz :D ve gayet de güzel şeyler oluyor. Fikri ilerlemenin ön koşuludur eleştiri (tabi içi dolu olursa).
Bir isteğim var. Türk bayrağının gerçek anlamını merak ettim ve sadece rivayet üzerine kurulu hikayelere rastladım. Türkler için yönlerini renginin olduğunu ve bu yüzden kırmızı olduğunu düşünsemde ay ve yıldızın anlamlarına erişemedim. İslamiyetin ötesinde hilal ay (ayın evresinin gerçek şekli değil) ve yıldızın daha yaygın ve eski olduğunu gördüm. Bununla ilgili detaylı bir araştırma paylaşırsanız sizden dinlemekten keyif alırım. İyi günler dilerim.
Razi'nin düşünmek ve araştırmak için söylediği kesinlikle doğru ama konunun özünde bence Ebu Hatim haklı çünkü insanlarda somut olarak bağımsızlık diye bir şey yoktur .
Bana aralarında şöyle bir fark var gibi gözüktü: Ebu Bekir, herkesin aklı var, okur, araştırır çabalarsa alim olur diyor. Bu insanın kimseye ihtiyacı yok tek başına yaşar anlamına gelmiyor zaten ama Hatim tutup işi oraya getiriyor. Ben de Hatim'e katılamadım, çünkü madem din herkesin, zaman, mekan ötesi ve evrensel, onu anlayıp yaşamak için neden şeyhlere, ulemaya ihtiyacım olsun ki? Beni başkasına muhtaç eden bir din olabilir mi? Bana da Hatim saçma geldi.
@@Tarih_Obası Bence cümlelerinizde gizli cevaplar. Dini anlamak için ulema gereklidir ancak yaşamak için değil . Ebu Bekir ' in söylediği herkesin aklı var okur , araştırır çabalarsa alim olur kısmınada şöyle bakıyorum bu aşamaların hemen hepsinde bir rehber bir öğretmen (adına ne derseniz deyin) bulunur salt akılla din tamamlanmaz hadis gerekir sünnet gerekir bende böyle yorumluyorum. Yalnız dediğiniz gibi bir devlet büyüğünün evinde böyle bir tartışma ancak pers ya da yunan kültüründe yapılabilirdi 👏👏
Anladım ki okullarda bize hiçbir şeyin içeriğini öğretmemişler hep adlarını ezberletmişler kronoloji ezberletmişler asıl olay ne kim kimdir ne demek istemektedir böyle bir eğitim sisteminden geçmiş olmak çok üzücü
Doğuda hala bir bilgi için ilahiye dayandırıyorlar ama bundan 2600 küsur yıl önce daha Thales ve sevgili dostu Anaksimendros bilgi için sadece akla sahip olmamızın yeterli olduğunun farkında vardılar bu iki büyük adamı örnek almak çok mu zor dedikleri çokta makul değil mi?
Bazı arkadaşlarımızın yorumlarını okuduktan sonra kendi yorumumda eksik bıraktığım ve çok çok yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek, insanları yanıltacak yerler olduğunu fark ettim. Ben bu tartışmaları o arkadaşlarımızdan biraz daha farklı değerlendiriyorum. Yanlış anlaşılmamak, insanları yanlış yönlendirmemek adına eksik bıraktığım kısmı yorumuma şimdi ilave ederek kendi bakış açımı ortaya koymaya çalıştım. Kusuruma bakmayınız efendim. Hayırlı akşamlar dilerim. 😊🖐️
Bazı Kaynaklar
Ebû Bekir er-Razî ile Ebû Hatim er-Razî Arasında Geçen Tartışma
dergipark.org.tr/tr/download/article-file/12997
Ebu Bekir er Razi-Felsefe Risaleleri
ekitap.yek.gov.tr/Uploads/ProductsFiles/af4cd874-e154-4d76-b3e5-1a9b68bffac0.pdf
cdn.istanbul.edu.tr/file/1CD58DF90A/A307A672E37C4B18956A519502D13358?doi=
esatis.yek.gov.tr/urun/felsefe-risaleleri_602.aspx
isamveri.org/pdfdrg/D02907/2006_2/2006_2_YALCINES.pdf
static.dergipark.org.tr/article-download/imported/1023016061/1023015210.pdf?
static.dergipark.org.tr/article-download/imported/5000179858/5000160322.pdf?
ia800507.us.archive.org/3/items/TheSpiritualPhysickOfRhazes-ArthurJ.Arberry/The%20Spiritual%20Physick%20of%20Rhazes%20-%20Arthur%20J.%20Arberry.pdf
sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/942907548_15_Usmanov_(307-318).pdf
philarchive.org/archive/DRUACO-5
İngilizce Kaynaklar:
peoplepill.com/people/muhammad-ibn-zakariya-al-razi/
www.iranicaonline.org/articles/hawi-medical-book
www.medievalists.net/2012/10/rhazes-a-pioneer-in-clinical-observation/
www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20404418
www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6074295/
link.springer.com/article/10.1007/s00381-017-3493-z
www.hcs.harvard.edu/rhazes-web/?page_id=219
Dinler coğrafidir.Brezilya'da doğsaydınız. Katolik olarak yaşayıp ölme ihtimaliniz %99.Hele din değiştirip Müslüman olma ihtimaliniz 1/1000 bile değil.Sosyolojik verileri inceleyip bunu doğrulayabilirsiniz.Aynı şekilde Afganistan'da doğsaydınız da tam tersi %99 Müslüman olacaktınız din değiştirip katolik olma şansınız aynı oranda az olacaktı.
Peki Müslüman,Hıristiyan,Budist çoğunluklu ülkelerde doğup ateist,deist olanlar nasıl oluyor diye soracaksınız.İşte orada akıl devreye giriyor.Tüm dinlerde ateizm,deizm lehine aynı yoğunlukla dönüşler var.Diğer bir din lehine olan dönüşlerden 1000 kat daha fazla.Ayrıca ateizm ve deizm dinlerin coğrafi yani kültürel bir miras olarak aktarıldığı gerçeğini bildiği için nihai kurtuluşu kendisinde görmek gibi bir yanılgıya düşmez.Dinler ise bu yanılgıya düşer.Farklı bir çağda farklı bir coğrafyada doğmuş kişileri sapık-kafir olmakla suçlar ve gerçek dinin kurtuluşun kendileri olduğunu iddia ederler.Aslında gerçek bir din yoktur...
mürhid değil de mürted olabilir mi o kelime sanki yanlış söylediniz.
@@eyyubyunusozcan
Eğer bahsettiğiniz, 12.29 daki yapılan mülhid tanımı ise dediğiniz doğru ancak ilerleyen dakikalardaki Mahmut Kaya'nın kitabındaki Razi'ye olan Mülhid yorumu ise yanlış olabilir. Benim asıl aklıma takılan Razi'nin deist mi yoksa bir teist mi olduğu sorusu :) Sanki bir tık daha teizme yakın gibi geliyor ama bilemedim
Kendini samimi müslüman bilen, âyet ve hadise kendi görüşü ile mana vererek, imanı bozulan, küfre giren kimseye Mülhid denir.
Müslüman iken, dinden çıkana Mürted denir. Razi'nin açıkça islam dininden çıktığı görülmediği sürece (burda da yepyeni başlıklar açılır bize) mürted sıfatına uygun görülmesi oldukça zor olacaktır.
Hocam er razi ile el hatim arasındaki geçen tartışma hangi kitapta yazıyor
@@thracian8384 Dedikleriniz ilk bakışta mantıkli gelse de, İslamın bu olaya nasıl baktığını bilen birisi dediklerinizin hatali olduğunu anlayabilir.
İslam dinine göre , İslamdan hiç haber alamamış olan bir insan neden Müslüman olmadiğı için sorguya çekilmez. Ona sorulacak olan şey aklını kullanarak Tanrınin varliğina ve birliğine ulaşabilip ulaşamadığidir.
Hatta bazı İslam müctehitlerinin bu konu hakkında çok daha ileriye giden bir fikirleri var. İslam hakkında sadece kötü haberler aldığı için onu arastirmaya yanaşmayan, bu yüzden de Müslüman olamayan bir insanın bile Cehennem'den azad olabileceğini düsünürler.
Konuyla alakalı olarak Sorularla Islamiyet sitesine de bakabilirsiniz.
Yani kısacası, İslam dini kendinden bihaber olanı kafir ilan etmez. Ki; Allah'ın kusursuz adaletine iman eden bir kişi, elinde olmayan sebeplerden dolayı Müslüman olamamış bir başkasinın "hatalı" kabul edilerek ebedi bir azapla cezalandirilacağini da savunamaz haliyle.
40:30 32.Gün Türk solu kavgası
Doğu: Hatimi
Ertuğrul: Râzî
Bülent:Tammar
Dhwikqkqmnebtbfuxiaokqmenrbtjdjdkwkwmenrnnrntjrjeknrnrngtb
amuashdahsdhasdashd
Adam 1000 yıl önce yaşamış ama bugünkü Türkiye'den daha ileri bir seviyede.
@@Turukkaganligi çok samimi bir müslüman olduğunu yalan dolu bir video olduğunu öğrenince de aynı şeyi söylersen bugünkü türkiyenin ana müsebbibinin dinsizlik olmadığına ikna olabilirim
Doktor altay cem meriç az önce youtubede razinin deist olmadigina dair yayin yapti, gayet saglam argümanlar ile değerlendirmenizi tavsiyee derim.
Abi ismini görünce bir an "Bu gibi kanalların videolarını beğenir ve yorumlarsanız algoritma daha çok insana sunacaktır" diye yazdın sandım :)
Ebubekir Er Razi, Allah'ın isim ve sıfatlarına iman eden ve ahiret gününe inanan bir Müslümandır.
@@Omerhey_ Altay beyi dinlemenizi tavsiye ederim.
Başkalarıda deist olduğu iddasında bulunmuş ama kitaplarında müslümanlarla kendini bir tutup "biz" diye bahsederken ve kitabını bitirirken "Allah'a hamd olsun" demişken, bu adam müslüman değil demek yanılgı bence.
Tanrı inancı başka ,dinler başka konular ama
Ilahiyat mezunu biri olarak pür dikkat dinledim. Çok guzel, ilgi cekici konulara deginiyosunuz 👏 youtube'a dinlenilesi içerikler urettiginiz için teşekkurler :)
Islami kelam tartismalari içerisinde Akil ve nubuvvet genelde beraber işlenen konulardan. Sebebi şu şekilde ; 1) Allahin varligini Akil ile bilebilir miyiz ? Yoksa peygamber gerekir mi ?
2) Allahin varligini Akil ile bilsek bile , geri kalan emir ve yasaklari bir peygambere ihtiyac duymadan iyiyi ve kotuyu peygambersiz bilebilir miyiz ?
Ebu bekir zekeriyya er razi ise akla fazla onem verip nubuvvetin gerekliligini yok sayiyor. En azindan biz oyle biliyoruz hatta kelam kitaplarinda Razi naturalist olarak geçer.
Çok teşekkürler, daha iyi anladım şimdi sebebini.
Ebu Bekir er-Razi: Bana bak Temmar !!
Hüseyin et-Temmar: Ee sana baktım Bekir. Söyle.
Ebu Bekir er-Razi hakkında sık araştırma yaptım ama bu kadar derine inemedim. Emeğinize sağlık. Teşekkür ederim,devamını dilerim.
youtube bu kadar kaliteli içeriği haketmiyor. çok teşekkürler.
Çok da ihtiyaç duyduğum bir video oldu benim için,muazzamsınız!!
Adamın ileri görüşlülüğü beni benden aldı yalnız. Verdiği örneklerin günümüzde bile geçerli olması buna kanıt resmen.
Çok hoşuma gitti ya soluksuz izledim 50 dakika
Selamler guzel ablam ramazanda sanda cok dua ediyorum Allah razi olsun dersten hayattan ara ara guzel guzel verdigin bilgilerle rahatliyorum kolay gelsin
Ecmaiiiiin
Ceren abla islam alimlerinde evrim ile ilgili video yapar mısın?Çok merak ediyorum ve senin anlatımın çok hoşuma gidiyor.Merakla bekliyorum.
Muhammed baris Senbas kesinlikle +1
Yapamam maalesef, hiç alanım değil.
Tarih Obası canın sağolsun abla.
Muhammed baris Senbas Evrim Ağacının bu konuda bir yazısı var diye hatırlıyorum
lilith teşekkür ederim.
Bir sağlık öğrencisi olarak çok beğendim. Okullarda tıp tarihi görüyoruz ancak bu kadar ayrıntılı duramıyoruz ne yazık ki. Tıp tarihiyle alakalı daha çok video görmek isterim. Hem araştırma yapma hem de tarih konusunda çok şey öğrettiniz. Çok teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.
"Düşünme ve araştırmadan başka yolla ruh arınamaz." -Ebu Bekir er-Razi
bu kanala bayilldim yeni kesfettim
Ceren hanım, yine çok güzel bir çalışma olmuş.Ben hukukçuyum ama tarih edebiyat ve yabancı dil ilgilendiğim diğer alanlar.Videolarınızın tümünü ilgiyle izliyorum.İzleyici profiliniz hakkında bilgi vermek için bunları paylaştım sizinle.El razi gibi karakterleri ortaya çıkarmanız sizin gibi araştırmacıların sorumluluğu da aynı zamanda. Özellikle resmi ideolojinin karşısında olan bilge bilgin insanların nasıl tarihin ve kütüphanelerin en arka raflarına itildiğini biliyoruz. Bu sebeple ayrıca teşekkür ederim.Devamını bekliyoruz.😀
Teşekkürler Semra Hanım. Ben bu işleri sorumluluk gibi görmüyorum, halihazırda okuduğum, bildiğim şeyleri paylaşıyorum. Sevgiler.
Bir videoyu izlerken nasıl oldu da odağımı kaybetmedim, bu benim için inanılmaz bir şey!
Yorumlarda bu konuyla ilgili sorulan soruların cevaplarının tamamı videoda var ve her ayrıntısıyla anlatılmış.
3.kısmı da en azından sadece okusaydınız güzel olurdu Ceren hocam.
Çok uzun ve oldukça karışıktı 3. kısım.
" Sen Abdülhamit'i savundun!"(Özür dilerim, tartışma ortamını hayâl edince aklıma bu geldi)
Merhaba öncelikle harika bir yayın İslam flozoflari serinizin devamını bekleriz . ilahiyatçıyim detaylı araştırma yapmadım ama bizim hocalarımız razinin deist olduğu hakkında yeterli kanıt olmadığını bu ithamlarin ekseriyetle muhalifleri tarafından atfedildiğini kendi kaynaklarinda deizme dair bir bulgu olmadığını söylerler
Ya Ceren abla seni çok seviyorum gerçekten yanaklarından öpesim geliyor senin videolarını izlediğimde, kanalın kesinlikle harika ve tek başına bu kadar güzel içerikler üretmen inanılmaz kanalın derya deniz
Sizi o kadar çok seviyorum ki 24 yaşındayım bana ilham veriyorsunuz ; keşke benim ablam olsaydınız.❤️
Teşekkür ederim, çok sevgiler ^^
Hocam ben ilahiyatçıyım, ancak siz o dönemlerin metinlerini benden daha iyi bilirsiniz. Ben metinleri daha çok çeviriler üzerinden okudum ve o dönem metinlerinin ortak noktası şu oluyordu genelde: herhangi bir açıklamaya başlamadan önce ilgili olsun veya olmasın fark etmez mutlaka Allah’a hamd ve peygambere selam verilir akabinde bahsedilecek olan konuya geçilirdi, hatta bazen bu övgü o kadar uzun sürerdi ki inciğinden kıncığına her şey için Allah’a şükürler olsun, bizi doğru yola ileten peygambere salat-u selam olsun demeden rahat etmezdi müellif.
O dönemlerde bir de akıl-vahiy tartışmaları revaçtaydı. “Akıl her şeyi bilebilir mi ?” sorusu üzerinden hem nübüvvet hem de iman meselesi tartışılıyordu. Eğer akıl her şeyi bilmiyorsa o zaman kendisine vahyin ulaşmadığı biri iman ile mükellef olamaz, eğer akıl her şeyi bilebilirse o zaman da nübüvvete gerek kalmaz. İşte bu tartışmalar üzerinden mezhepler kendi inanç doktrinlerini kuruyorlardı. İmam Maturidi bu meseleye şöyle bir izah getirmiş mesela: lizatihi haramlar (birini haksız yere öldürmek, malını çalmak vs. gibi evrensel nitelikli kötülükler) akıl tarafından bilinebilir, ligayrihi haramlar ise ancak Allah’ın bildirmesi ile bilinebilir. Bu da nübüvveti gerektirir.
İşte döneminde akıl üzerinden bu şekilde hararetli tartışmalar dönüyorken kendisi diğer müelliflerden farklı olarak hem akla bu denli övgülerde bulunup hem de hiç peygamberden bahsetmeyince direkt hasımlarının radarına girmiş belli ki.
Ben kesinlikle ilahiyatçılardan daha iyi bilmiyorum bu meseleleri. Metinlerini okudum pek çok İslam aliminin ama o kadar. Çok teşekkürler katkınız için. Alef dizisiyle ilgili az önce bir video yayınladım. İzleme fırsatınız olursa, orada bahsi geçen vahdeti vücut ve vahdeti mevcut konularında da bize biraz bilgi mahiyetinde yorum yazabilirseniz çok mutlu oluruz, çok zayıf kaldı orada anlattıklarım. Sevgiler.
Mükemmel bir içerik olmuş Ceren Hanım. Ağzınıza sağlık. Aşırı keyifle dinledim. Tıp tarihi ile ilgili içeriklerin daha da artması dileğiyle... ❤❤❤
Bu ne güzel bir video böyle. Bitince yorumlara baktım biri ‘ö50 dakikayı soluksuz izledim’’ yazmış bu yorumu okuyunca dedim aaa video 50 dakikaymış😳. 5 dk gibiydi halbuki . Bizi böyle bir biliminsanı ile tanıştırdığınız için teşekkür ederim 🙏🏼 (gülüşünüz çok güzel hep gülün ) sevgiler... esenlikler... ☺️
Ben teşekkür ederim ilginize ❤
Harikasınız cidden kimsenin bırakın hakkında konuşmayı bilmediği konulardan kişilerden videolar çekiyorsunuz. Sizin kanalınızı çok geç keşfettim bu kötü birşey ama iyi yönüde şu birsürü izlenecek kaliteli konuları olan harika videolar var onları zamana yayarak izleteceğim 😊
Cok degerli kaynaklar, tarihte bir cok kaynak gunumuze kadar gelememistir, cok aydinlatici bir program.....nok ta nokta.
Şahsi görüşüm
1.bölümde iki taraf da haksız. Bunun sebebi zeka ile alakalı konuşacak kadar zamanın şartlarıyla elde veri olmaması fakat buna rağmen Ebu Bekir'in niyeti daha samimi.
2.bölümde Ebu Bekir çağının ötesinde önermelerde bulunmuş. Felsefe camiasının inatla anlamak istemediği kurtuluş yolunu göstermiş.
Kısaca Ebu Bekir er-Razi çağının ötesinde muthiş bir insanmış. Tıbba hazırlanırlen böyle bir video için teşekkürler Ceren hanımcım :)
Yayında izlesem de tekrar izleyeceğim bu konuyu işlemek çok iyi oldu teşekkürler!!
Ceren ablacım ilk günden beri sizi merak,saygı ve yaptığınız işe büyük bir sevgi ile takip ediyorum. Bu konu hakkında benim nacizane fikrim, düşüncem şudur: İnsanlar, istisnalar(engelli doğanlar) dışında eşit doğmaktadır. Fakat doğduğu coğrafya,aile,çevre ve töre, o insanı eşitlikten çıkartmaktadır. İnsanin reşit olduğu yani aklını, kendi fikirleriyle yormaya başladığı zamana kadar yukarıdaki etkenler ile boyandığı içindir ki kendi aklını düzgün bir yola sokamayabilir. Genetik olarak merak eğilimleri gösterirse gözü açılabilir. Buda demektir ki aslında insanlar doğuştan eşit değil, genlerine bağlı ayrıma sahip olabilir. Akıl nedir? Akllı insan kimdir? Hayata karşı felsefi bakış neye göre karar verilmelidir? Gibi sorular ise kimi neye göre ayırmalıyız sorusunu peşinde getirmektedir. Diyorum ki, hayat tektir, insan tektir ve bu yüzden dini doğrular ve akıl kararları kesin olarak verilemezdir.
Benim şahsi düşüncem bunlardır. Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim ceren ablacım
Burası youtube alemindeki en muazzam ortamlardan biri yorumlarda seviyesiz tartışmalar din-din karşıtlığı hakkında atıp tutanlar yok sadece videoda geçen konular ve değerlendirmeler... Videonun muazzamligindan bahsetmiyorum bile ses kaydı şeklinde olsa günlük dinleme listeme kesinlikle ekleyeceğim bir içerik.
Videonun başından yazıyorum; selamlar bizi yine güzelim bilgiler veren sevgili Ceren Ablacığım. 💜🦄
felsefi tartışmaları okurken ya da dinlerken anksiyetemin tetikleneceğinden korkarım ama buradaki ortam çok eğlenceli skdjsknssk
Hüseyin et-Temmar nasıl sinsi nasıl sinsi..
'' Sen Abdulhamid'i savundun'' mcmcmc
ahasdhashdashd
Bir tıpçı olarak elbetteki tıp tarihi dersinde, lisede kimya anlatılırken görmüştüm Razi'yi ancak deist kişiliği hakkında hele ki böyle bir tartışmanın varlığı hakkında hiç bilgim yoktu. Çok teşekkür ederim biraz bakıp çıkarım derken tek solukta hepsini izledim :)
Keşke fakültedeki tıp tarihi ve diğer tüm derslerimi sizin gibi gerçekten konuya ilgili, bunun için hazırlanmış, vurgu ve tonlamaya dikkat eden insanlar anlatsa. Bir kısım akademisyenler gerçekten hazırladığı slayta yıllarca hiçbir şey ekleyip çıkarmıyor ve bütün dersi sadece slayta yazdıklarını okuyarak geçiriyor. Keşke bir ünide en azından tıp tarihini sıkıcı olmaktan kurtarmış olsanız ne güzel olur :)
(Sanırım online ders yapmadıkları için hala sinirliyim, iç dökesim gelmiş bu kadar yazmışken silmeyeyim dedim jdjdjdjd)
Bu kanalda Uzman Konuklar oynatma listesinde tıp tarihçisi Fatih Artvinli hoca ile yaptığımız 3 bölümlük bir yayın var. Hoşunuza gidecektir :)
Tartışmalı kısım, bilmeyen kimseler hakkında onun deist olduğunu düşünmeleri.
Başka kitabında "Hamd alemlerin Rabbine, salat ve selam fahr-ü alem efendimiz Muhammed s.a.v" deyü girizgaları mevcud olup
-Hekimlere Nasihat- isimli kitabında şahidlik edebilrisiniz.
İslam'ın fırkaları vardır Ehl-i sünnet, Selefi, Vehabi, Mutezile gibi... Bunlardan ehl-i sünnet fırkasından olmaya bilir ama deist değildir.
Bu fırkalar Vacib-ül Vucud varlık ve Mümkünler arasındaki ilişkiler yüzünden muhtelif avangardlar'dan bais mülahazalar yüzünden ayrışmışlardır -Hak fırka Ehl-i sünnettir tabi-
Bu bilgilerden cahil kalan kimseler peşin hüküm verebiliyor tabi
Arkaplanda tarih obası dinlerken ders çalışmanın verdiği huzur paha biçilemez. Teşekkürler Ceren abla ❤️
Şu an sizin sabitlediğiniz yorumda dergipark kaynağına bakarak, bağıntı açılmıyor lakin dergipark adını görünce bizzat sayfaya gidip Er-Razi'nin adını aratarak minik bir biyogrofiye eriştim sitede. Orada da fiziki kimya alanında katkılarından, simyadan çok kimyaya yakın duruşundan söz ediliyordu. İşte oradaki bilgiyi okurken aklıma lise 9. sınıfta simyadan kimyaya geçişte önemli isimler arasında Er-Razinin de adının verildiğini anımsar gibi oldum:) Derste işlenirken öyle önemli biriymiş gibi bahsetmemişti kimya hocamız, hatta çok önemsiz olduğu için sınav zamanı ismini bile ezberlemiyorduk muhtemelen, lakin sizinle birlikte ne derece önemli bir şahıs olduğunu gördük. Bu uzun yorumu yazma nedenim de işte okuldaki eğitimin absürtlüğünü göstermekti. Derste öylesine geçilen şahıslar ne kadar değerli çıkıyor:) Hâlbuki ben o zaman kimya dersinin o ilk ünitesindeki bu konusunda Ömer Hayyamı bir net olarak hatırlıyorum, bir o hatırlanacak kadar önemli gelmişti
Ki siz de kimya ile ilgili olduğunu vurgulamışsınız
daha sonra izleye kaydedip hemen izlediğim tek video olabilir. harika. emekleriniz için teşekkürler.
Yine teşekkürler 👏 ortaçağda tıp ve bilimle ilgili okumak benim için de adeta tutku, bu konu ile ilgili kitap tavsiyeleriniz çok değerli olur diğer tüm içerikleriniz gibi.
ebu bekir er-razi'de modernist bir hümanizma görülüyor. ben de bu eseri temin ettim sonra yazarın adını youtuba yazınca tabi ki ceren reis çıktı. ağzınıza sağlık. seviyoruz sizi
çok ilginç ve güzeldi, teşekkürler.
Bu kadar eğleneceğimi düşünmemiştim :D
Lisede bize bu adamdan sadece Kimya dersinde "Müslüman" Simyager olarak tanıtıp geçiyorlardı." Neyseki okulda öğrendiğimle kalmadım.
Simyager diye bahsetmelerine şaşırdım ben asıl, simya ile uğraşmış da daha bin tane daha geçerli başarısı var, ilginç.
@@AB-ut9rj Önce şunu sormak lazım: Niye "İslam alimleri" diyoruz da "Hıristiyan alimleri" demiyoruz? Batılı bilim insanlarından bahsederken içinden geldiği medeniyetin, dini aidiyetinin adını anmıyoruz. O zaman neden konu İslam coğrafyasındaki alimlere gelince üzerine bastıra bastıra "İslam" alimi diyoruz? Bu biraz "İslam coğrafyasında da bilim vardı" diye hatırlatma gereğinden biraz da bizlerin komplekslerinden oluyor. Er-Razi olsun, İslam Ortaçağında İslam topraklarında yaşamış tüm alimler olsun, bunlar esasen bilim insanı. Müslümanı, Yahudisi, Hıristiyanı hepsi de dünyaya insanlığa katkı sunmuşlar. Yani Razi'nin deizmi ya da Biruni'nin Müslüman olması ya da Batılı alimlerin dini durumları aslında çok önemli değil. Tarihçilikte bilim insanlarından bahsederken dini durumları konuyla ilgili değilse bahsi bile geçmez, önemli değildir. Fakat içinden geldiği, yetiştiği, onu yetiştiren çevreyi işaret etmek istiyorsak o zaman özellikle "İslam Ortaçağının alimleri", "İslam coğrafyasının alimleri" veya bazen sadece "İslam alimi" tanımını kullanabiliriz. Razi, dini inancı ne olursa olsun içinden geldiği medeniyet ve coğrafya anlamında İslam alimi olarak anılabilir fakat "İslam alimi" demenin ille de katıksız Müslüman veya İslami ilimleri çalışan kişi anlamına gelmediği anlaşılırsa.
Bu mantık ile hareket ederlerse Aziz Nesin ve Nazım Hikmet de Müslüman yazar olur.
@@yucelgunduz1531 Ortaçağ ve coğrafya söz konusu olduğunda böyledir. Modern dönemdeyiz.
@@Tarih_Obası Böyle dememek gerekiyor, sizin dediğiniz çok tartışmalı,
Arap bilgini ya da İran bilgini vb. denmelidir; emin olun o kadar çok tanımlama
şekli olabilir ki; Aristocu insanlara bile Müslüman diyorlar, Dünya'nın yaratılmadığını
düşünen insanlara; bu tür düşünmeye "Şark Kurnazlığı" deniyor.
Uzun zamandır geçirdiğim en verimli 50 dakika olabilir
Paylaşımınız dikkatimi çekti. Sayfanızı beğendim, takipteyim, ilahiyatçı olarak kısa bir yorum ve (aralarda sorduğunuz) bilgileri aktarmak gerekirse öncelikle Dehrî'lik günümüz modern kavram itibariyle materyalizmi karşıladığı için Mahmut Kaya hocamız böyle bir anakronizme yer vermiş. Yani dediğiniz gibi o devirde materyalist gibi bir ifade kullanılmamakta. Kendi yorumuma gelince tartışmanın Ebu Hâtim er-Râzî'nin mağlubiyeti noktasında ben de aynı kanaatteyim ancak burada dikkat edilmesi gereken husus Ebu Hâtim er-Râzî'nin naklî metodu esas alan, aklî yorumlara karşı çıkan bir âlim olduğudur. Durum böyle olunca aklî îzahlar yapan Ebubekir er-Râzî'ye gereken cevabı verememesi tabiidir. İyi günler.
Bu arada yayında konuşmuştuk. Thumbnaildaki er-Razi pulu detayı gözümden kaçtı sanmayın. 😉😉😉 Seviliyorsunuz. ❤❤❤
Gece gece tez yazarken motivasyonumu yükseltti cidden.
videonun sonunda bir zoom meetingden atilmis gibi hissetim. cok guzel gidiyorduk. ama gercekten esasli bir beyefendiymis bu arada ebu bekir er razi.
Hocam selamlar, sizin dini görüşlerinizi paylaştığınız bir videonuz var mı, merak ediyorum. Esenlikler dilerim.
like atıp uyuyorum sabah izlerim :))
Peygamber (sav) sünnetimi ve kurani takip edin der. Bu ikisi olduktan sonra ben de din adamlarina pek ihtiyacin kaldığını düşünmüyorum ama insan tembel ve aklını kullanmak istemiyor, bu durum da din adamlarına olan ragbeti arttırıyor diye düşünüyorum. Kur'an da çoğu kez der zaten düşünmez misiniz diye. Bir inanan olarak insanların çok da düşünmediğini ve bu yüzden peygamberlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum :). Ayrıca peygamberler tabii ki bizden daha üstünler çünkü imanda ve takvada bizden daha iyiler. Allah kendisini en çok seveni ve ona en çok ibadet edeni daha çok sever. Video için çok teşekkürler ❤️
Ay bunlar ne güzel içerikler gerçekten 💜
Kocandan daha fazla izlenmelisin abla.
Cs hanım iyi diye Cs beyin ne suçu var. Bırak ikisi de izlensin ocşfşdidiidüdğ
Ayrica siz cok guzel insanlari bilgilendiriyorsunuz, tarih ogretmenlerinden asla sizin bahsettiginiz konularin tirnagindan bahsetmediler.
Bence ikisinin de haklı ve haksız olduğu olduğu konular var. Orjinalinde buradaki o kavga havasını alamadım, daha çok sazlı dövüş tarzında kelime oyunları ve sıkıştıkça demagoji yaparak sıyrılma manevraları gördüm. Ben de genel bütünlük olarak Hatimin baskın geldiğini, Razinin ise düşüncelerinin daha toy kaldığını hissettim belki de daha sonrasında açılmıştır. Çünkü böyle konuşmalarda ilk yapılan karşıya tanrıcılık oynamasına izin vermektir çünkü bir düşünür kendinden daha yüce bir varlığı kabul ettiği noktadan hemen sonra şuan ki topluma evrilebilir. Bu sonuç olarak Ebu Bekir er-Razinin bir nevi boşluğa düşmesiyle sonuçlanmış, çevresindeki kolay lokmaya yönelmiş gibi.
Hiç kimsenin senin mesleğini seçmesine izin verme.
~Muhammed Razi
Harikaymış. Tesekkürlrr.
Princeton Üniversitesi'ndeki kilisede vitrayı bulunmaktadır. Çok mühim bir bilim insanıdır
26:01 Hiç beklemiyordum :)
36:54 Râzî: Bi ateistimiz eksikti
"Farklı görüşlere yanlış ve tutarsız denemez."
tartışma götürmez dedikleri şeyleri tartışmaları da ayrı bir durum :D
Vay beee iran da baya bilim insanı varmış edebiyatçıları da çok helal olsun adama
Aynı şeyleri düşünmüşüz çok sevdim Râzî yi 🙂
Zəkəriyya Razi çoxyönlü bir bilgə olmuşdur. Həkim, filosof, kimyacı kimlikləriylə tanınmışdır. Tibb, kimya və fəlsəfə üzərinə böyük əsərlər yazmışdır. Alkol və ağ neftin bulucusu kimi bilinməkdədir. Uzaybilim, riyaziyyat və məntiq üzərinə də kitablar yazmışdır. Humanizmin zirvəsində duran doğulu bir şəxsiyyət olmuşdur. Reydə dünyaya gələn Razinin gənclikdə ud çaldığı söylənməkdədir. Gəncliyinin ilk illərindən kimyaçılıqla məşğul olmuşdur. Olqun yaşında tibb elmiylə maraqlanmağa başlamış. Biruniyə görə Razi öncə kimyaçılıqla məşğul olmuş, ancaq kimyəvi maddələrin qoxusu onun gözlərinə zərər verdiyindən tibb elmiylə uğraşmağa başlamış. Bağdad xəlifə adına olan “Mutəzədi” xəstəxanasında həkim olaraq çalışmış. Xəlifənin ölümündən sonra Reyə dönərək buradakı xəstəxanada işinə davam etmişdir. Ömrünün sonlarına doğru Razi kor olmuşdur.
Zəkəriyya Razi dinə və peyqəmbərlərə qarşı kitablar yazmış və peyqəmbərləri hiylə etməklə tənqid etmişdir. O kitablar qalmamış, yandırılmış olsa da, ancaq o kitablara yazılamn rədiyyərlə mövcüddür. Bu rədiyyərlər də o kitablardan örnəklər gətirib sonra tənqid etmişlər. Nasir Xosrov “Zad-ul müsafirin” kitabını Razinin kitablarının rəddiyyəsi üzərinə yazmışdır. Quranı əfsanələr yığını olaraq dəyərləndirmişdir. Razinin düşmənlləri onun “Fi nubuvvat” (peyqəmbərliklər üzərinə) kitabını ironik olaraq “nəqz-ul ədyan”, yəni dinlərin inkarı olaraq nitələmişlər. “Fi hil-əl mutənəbbiin” (Peyqəmbərlərin hilələri üzərinə) kitabını da yenə də ironi ilə “məxariq-ul ənbiya”, yəni peyqəmbərləri dəyərsizləşdirmə olaraq nitələmişlər. Zəkəriyya Razi Sokrata çox önəm verirdi. “Əl-seyrət ül fəlsəfiyyə” adlı kitabında ona “imamuna”, yəni rəhbərimiz deyə xitab edər. Pifaqorçu məzhəb haqqında çoxlu kitablar yazılsa da, ən son olaraq bu məzhəb üzərinə kitab yazan Zəkəriyya Razi olmuşdur.
Razi Quran haqqında yazır: “Quranın möcüzə olduğunu iddia edirsən. Onun kimi bir əsərin olmadığını və olamacağaını iddia edərək Quranın möcüzə olduğunu iddia edirsən. Ancaq heç bir əsərin zatən onun kimi olamayacağı bəllidir. Digər tərəfdən esteik və dil baxımından Qurandan daha tutarlı və çəkici əsər yazmaq mümkündür. Gələcəkdə də yazıla bilər indi də. Qurana bənzər birini gətirsinlər deyə Quranı savunursunuz. Ona bənzər minlərcə örnək gətirmək olar və ondan üstün də. Gələcəkdə güclü şairlər ondan daha tutarlı əsərlər yaza bilərlər. Daha ölçülü şeir vəznində Qurandan daha etkili əsər yazmaq mümkündür. Mümkün olmadığını ağıl yoluyla isbatlayamazsınız, sadəcə inanaraq və yaza bilənləri də susduararaq bunu önləyə bilərsiniz. Quran bir ovuç əfsanədən başqa sanki nə deyir? Ayrıca, bu əfsanələr başdan sona qədər çəlişkilidirlər. Faydalı heç bir şey ehtiva etməzkən, bunun kimi bir əsər olamaz deyirsən! Bəşərin ağlını aydınlatsın və insanın göy cismlərini öyrənməsinə yardımçı olsun deyə Tanrı kitab göndərəcək olsaydı, matematik və həndəsə kitabları yollamalıydı.”
Müsəlman fətvaçıların islamdan sonra heç bir zərdüşti həyatda qalmamalıdır, çünkü islamdan sonra müsəlman olmayan bütün toplumlar mənsux və batil edilmişlər fətvaları üzərinə mülhid Zəkəriyya “Güc əldə olmadan haq sözünün anlamı olmaz. Müsəlmanlığın başqa toplumları mənsux etməsi kimi bir durum söz qonusu deyil. Söz qonusu gücün ərəblərin əlinə keçməsidir. Bu gücə dayanaraq ərəblər başqa toplumları yox edirlər. Yəhidilər Xəzərdə və Xristianlar Rumda haqdırlar. Çünkü güc onların əlindədir. Zərdüştilər də Sasanilər zamanında haqlıydılar, çünkü güclüydülər. Tanrı mənsux edəcəyi bir millət yaratmaz, yarada bilməz, çünkü belə olduğunda Tanrı bir şeyi öncə yanlış yaratmış və yanlışlığını anladığı üçün, sonradan onu mənsux (batil) etmək məcburiyyətində qalır. O zaman allah əzəli-əbədi ədalət anlayışından məhrum olmazmı? Bir nəsnənin allah tərəfindən öncə doğru yaradılıb, sonra mənsux edilməsi xilaf və çəlişkili bir yaratma yöntəmidir” dedi. Razi mütləq və nisbi məkanlar üzərinə bu şəkildə düşünüb ayrışım etməkdədir: Mütləq məkan uzay və kosmosdur. Məşai aristotelçilər bunu qəbul etməzlər. Mütləq məkan və ya uzay “genişlik”in sonsuz uzamasıdır. Cismlərdən bağımsızdır. Var olanların sınırları ötəsindədir və sonsuzdur. Nisbi məkan hər nəsnənin genişlik ölçüsünü görə vardır. Mqtləq zaman və nəsbi zaman arasında da fərq vardır. Məşailərin söylədikləri kimi deyildir. Fələklərin hərəkəti sınırlı zaman ölçümü üzərinədir. Razi də Newton kimi mütləq zamanı müstəqil cövhər olaraq nitələr. Müstəqil cövhər olan mütləq zaman öz-özünə bəlli və dəyişməyən bir ivməylə (tələsimlə) hərəkət etməkdədir. Zəkəriyya Razini din qarşıtı görüşlərindən dolayı öldürmədilər, öldürülməsi üçün uyqun fürsət doğmadı, ancaq kitablarını yox etdilər. Araşdırmaçılar Razinin görüşlərini öyrənmək üçün onun əsərləri üzərinə yazılan rədiyyələri incələmək məcburiyyətdədirlər. Kitablarının təkfir edildiyi bəllidir. “Bu mülhid kafir əksik ağlıyla peyqəmbərliyin batil edilməsi üzərinə bir kitab yazmışdır.” Razi bütünlər içindən ən pisini seçdi, peyqəmbərliyin ləğvi və maadın ibtalı qonusunda bir kitab təlif etdi. Bu kitab zındıqların toplum görüşlərindən oluşmaqdadır. Razi görüşünə qarşı çıxan ən az on iki islamcı o dövrdə ona qarşı rədiyyələr yazmışlar. Razi yoxsullara, özəlliklərə çox mehriban davranarmış. Ona görə hər kəsin həkim olma səlahiyyəti yoxdur. Həkimlər fəlsəfədən anlamlı və üstün dözüm və özəlliklərə sahib olmalıdır.
Çok tatlilar.ne guzel tartismislar.Bazilari anlayamiyorlarsa,peygamber nasil anlatabilcekti ki.
Her donemde düsunce ureten kisilerin olmasi cok hos.
Ben Ayse Yildiz.
Diyanet işlerinden bunu izleyen birinin hissettiği olası rahatsızlığın bana verdiği huzuru tarif etmem zor. Ayrıca meb de bu şahsı pek övmez kitaplarda :)
Vidoyu izlemedim sadece yorumuna takıldım .
İnsanların duymuş olduğu rahatsızlık sana neden huzur veriyor ?
Ebû Bekir Er-Râzî tıpta başarılıdır. Felsefe de ise yine başarılıdır ancak çelişkili görüşlerinden dolayı bir sistem kuramamıştır ve tabiri caiz ise filozof bozuntusu birisi. Felsefede Fahreddin Er-Râzî her türlü sollar Ebû Bekir Er-Râzîyi :d
Ne kadar ahmakça bir hareket. Başkalarının duyduğu rahatsızlıktan nasıl huzur alır insan aw.
Tam hastaliklı bir ruh haliyle yazılmış bir yorum
Allah Allah ya jsjssjfjahjahd
buna değinmemize ne dersin?
nübüvvet inkarında Râzî'ye atfedilen her şey onun hiçbir kitabında bulunmaz, aksine bunların hepsi onun düşmanlarının, siyasi ve dini muhaliflerinin kitaplarından alınmıştır.
“Makharik el-Enbiya” ve diğer kafirler gibi kendisine atfedilen iddia edilen kitapların tümü, Razi'nin kütüphanesinde veya onun üzerinde çalışan öğrencilerinin kütüphanelerinde bulunmuyor bak sen şu tesadüfe jsjdjahdhahd
Râzî nübüvveti ve peygamberleri inkar etmekle suçlandı ve bu ilk İsmaililer tarafından yayıldı.
bu hiç doğru değil Razi her konuyu aklıyla tartışan akılcı bir filozoftur. "Manevi Tıp" adlı kitabında ve diğerlerinde dinin öğretilerine saygıyı gerektirdiğini ve Ahirette Cenneti yaşamak ve Allah'ın rızasını kazanmak için insanın bunlara uymaya tevşik ettiğini söyledi al sana kaynaklarıda atayımda okursun
(Arapça kaynak: عبد اللطيف العبد، "الطب الروحاني لأبي بكر الرازي، و الأقوال الذهبية للكرماني و معهما المناظرات لأبي حاتم الرازي"، مكتبة النهضة المصرية، صـ13)
(Abdel Latif Al-Abd, “Ebu Bekir Al-Razi'nin Ruhani Tıbbı ve El-Kirmani'nin Altın Sözleri ve onlarla birlikte Ebu Hatim Al-Razi'nin Münazaraları”, Al-Nahda Library, s.13)
o zaman da sen bunu okurken duyduğun olası rahatsızlığının bana huzuru getirdiğini söyliyim jsjdjsjddh
Razi'in kitaplarına da göz atmayı ne dersin?
Razi ölümden korkmamamızı söyler, erdemli kişinin, Şeriat'ın kendisine yüklediklerinin ifasını tamamlamalı çünkü ona zafer, rahatlık ve saadete ulaşma vaadi olduğunu söyler
(Arapça kaynak: الطب الروحاني، الفصل العشرون، صـ 70) (Manevi Tıp, Yirminci Bölüm, s. 70)
Hz.muhammed'in peygamberliği inkar edenlerin, İslam hukukunu “Şeriat hakikattır” olarak tanımlamaları ve İslam dinini inkar eden, cennete ve öldükten sonra dirilmeye inanır mı?
Razi, saflık ve necis fıkhından bahsederek, dinin kolaylık olduğunu, zorluk olmadığını ve Allah'ın bir nefse gücünün ötesinde bir yük yüklemediğini söylüyor buna ne diyeceksin peki?
(Arapça kaynak: الطب الروحاني، الفصل السادس عشر، صـ 64-965) (Manevi Tıp Onaltıncı Bölüm, s. 64-965)
Hz.Muhammed'in peygamberliğini inkar eden bir kimse, Allah'ın kullarına farz kıldığı temizlik hükümlerini kabul eder mi?
Daha çok var ama bence bunlar aklı başında birisi için yeterlidir
kahvenin mucidi olduğunu duyduğum müthiş insan merakla izliyorum
Allah razi olsun neler öğrendik sevgili hocam.
Aslında aralarında geçen tartışmanın günümüz boyutuna kadar hemen hemen aynı biçimde devam etmesi, din konusunun ve tüm bu tartışmaların bilim ve gelişme önünde engel olduğunu (kendi düşüncem) daha net gördüm. Ne kadar fayda sağlayan insanlar nelerle uğraşıyor sanırım tüm evrende bütün "izm"lere karşı olan bu karşıt tutumum devam edecek. Elinize ağzınıza sağlık takipteyiz!
Ya şöyle, İslam Ortaçağı dediğimiz dönemde bilime engel olan şey din değil. Aksi halde böyle bir dönemden bahsedemezdik. Fakat işin içine vay o Müslümandır, bu değildir filan gibi şeyler girince, daha kötüsü kurumsal din dediğimiz siyasi ideoloji dahil olunca işler değişebiliyor.
@@Tarih_Obası Teşekkür ederim yanıtınız için. Açıklamayı yaparken detaylı değil din diyerek genel bir açıklama yaptım. Bahsetmek istediğim tamamen söylediğiniz gibi kurumsal dinin ve getirdiği ayrışmaların hâlâ daha bir şekilde zarar veriyor olmasıydı. Tembel oluşuma verin efendim severek takipteyiz.
Ebu Bekir er-Razi'yi Celal Şengör'ün tavsiyeleriyle Kültür Bakanlığı'nın neşrettiği Felsefe Risaeleri kitabı vasıtasıyla tanımıştım. Dün o kitaptan aldığım notları incelerken tesadüf odur ki bugün karşıma bu video çıktı. Sadece şunu demek istiyorum: Râzî'yi tanıyınız, merak ediniz. O zaman düşüncenin ve aklın rehberliğinden başka bir rehber aramaya ihtiyaç duymayacaksınız.
Aramızda asla 10 yy yokmuş. Dedikleri bugün bile geçerli. Yaşadık hepsini
Sungur'un podcast paylaşım tecrübelerinden yararlanmanız dileğiyle. Podcast çekim konusunda bir zorluk yaşamayacağınız zaten ortada :)
Podcast yapmicam.
Hissediyorum geliyorlar. Akın akın geliyorlar.
Emeğinize ve aklınıza sağlık.
Çok güzel ya, teşekkürler ceren abla :)
Ebu Bekir er-Razi deist oluyorsa şimdiki deistler niye Ebu Bekir er-Razi olmuyor ????
Er razinin felsefe risalelerinin en güvenilir çevirisi ne nasil ulaşabilirim acaba Sünni kaynaklar hariç daha tarafsız bir yaklaşım olarak
merhaba ilahiyat mezunuyum. Aklın övülmesi yanında nübüvvetin övülmemesi tuhaf mı demişsiniz. Döneme bakıldığında birçok filozof ve âlim kitabına öncelikle yaratıcıyı ve nübüvveti överek başlar. O sebeple tuhaf karşılanması çok normal. Dönemsel ele alındığında ise Râzi'nin tutumu çok cesur. Çünkü mutlaka eleştiri alacağını bilerek aklı ön plana alıp kitabına başlıyor. Videolarınızın devamını dilerim..😊
Sağ olun, evet dediğiniz gibiymiş, başka ilahiyatçı arkadaşlar da bilgi verdiler bu konuda. Bilmeyene ilginç geliyor tabii ilk okuyuşta :)
Merhaba abla bi sorum olcak yardımcı olursan sevinirim bu aralar filmlerine baya sardıgım vikingler'de konuşulan bi dil var eski norsça sorum ise bu Dilin bi kitapı yada eğitim videosu varmı çok güzel bi sesleri var
Old Norse denir, bu şekilde internette ktaplarını videolaeını bulursun. Hatta UA-cam da bu dilin hocası bir adam vardı, o çok iyiydi, adını hatırlayamadım, kovboy şapkalı bir adam, arat bulursun.
@@Tarih_Obası sağolsun
Ebu bekir er raziye bayildim.
Faydalı bir video olmuş. Ama şu gözden kaçırılmamalı; Ebubekir er-Razi ile Ebu Hatem er-Rai arasındaki bu tartışmanın kaynağı Ebu Hatem er-Razi'nin ''alam-ül nübüvve'' adlı eserinden geçiyor. Yani Ebubekir er-Razinin muhalif ve hasmı olan birinin eserinden geçen bir bilgidir. Dolayısıyla bu bilgi ne kadar doğru ve tartışmanın böyle olması ne kadar tarafsız olarak aktarıldığı şüpheli. Çünkü bu bilgi bizzat ebubekir'in hasmı tarafından kendisi ile ebu bekir arasında geçtiğini söyleyip aktariyor. Belki doğru söylemiyordu ki kaldı ki bu tartışmada ebubekir'in yenik düştüğünü ve cevap veremediğini hep öznel olarakta belirtiyor. yani bu tartışma objektif bir kimse tarafından dile getirilmemiş bizzat ebubekir'in hasmı olan ebu hatem tarafından dile getirilmiş ki bu, bu bilginin objektif ve doğruluğuna helal getiriyor.
Sadece akılı övmesi değil aynı zamanda tüm insanların "akla sahip olma" bakımından eşit olduğunu, Tanrı'nın da adil olması inancı gereği insanlardan bazılarını peygamber olarak görevlendirmeyeceğini söylüyor. Ebu Hekim Er Razi'nin kitabında da Deist Er Razi'ye "Senin de bir bilge olarak öğrencilerin var ve de sen de birilerinin öğrencisi idin, o halde akıl da herkese eşit verildi ise neden başkalarına öğrencilik ettin ya da daha sonra başkalarına öğretmenlik yaptın" diye sormuş.
Deist Er Razi ise "İnsanlar bazı şeylere bazı şeylerden daha çok ilgi duyarlar. Eğer benim felsefeye ve tıbba ilgim başka bir insanda olsaydı o insan da benim kadar bilgili olurdu. Bütün mesele neye yöneldiğindedir. Eğer insanların ilgisi mutlak olan Tanrıya yönelme olsaydı onlar da peygamberler kadar bilgili olurdu" dediği bildirilir.
3 dakika daha beklesem zaten bu kısımı gösterecekmişsin 😅😅
:) olsun çok güzel katkı oldu, teşekkürler.
@@Tarih_Obası Çok teşekkür ederim hem övgünüz hem de sade anlatımınız için. Can abiye de selamlar ikinizi de severek takip ediyoruz :)
Video guzel bilgiler içeriyor emegine saglik ama adamin tip alaninda yaptiklarindan daha fazla bahsetmenizi isterdim
Yanılmıyorsam ,19 mayıs üniversitesinden Hasan Aydın hocanın doktora tez konusu da Razi olması lazım
Çok buyuk adam. Caginin cok ilerisinde.
Ebu Hatim'in herkes hocasının bilgisini eleştirirse ne olur bu dünya tarzı söylemlerine biz bilim diyoruz :D ve gayet de güzel şeyler oluyor. Fikri ilerlemenin ön koşuludur eleştiri (tabi içi dolu olursa).
Bir isteğim var. Türk bayrağının gerçek anlamını merak ettim ve sadece rivayet üzerine kurulu hikayelere rastladım. Türkler için yönlerini renginin olduğunu ve bu yüzden kırmızı olduğunu düşünsemde ay ve yıldızın anlamlarına erişemedim. İslamiyetin ötesinde hilal ay (ayın evresinin gerçek şekli değil) ve yıldızın daha yaygın ve eski olduğunu gördüm. Bununla ilgili detaylı bir araştırma paylaşırsanız sizden dinlemekten keyif alırım. İyi günler dilerim.
Razi'nin düşünmek ve araştırmak için söylediği kesinlikle doğru ama konunun özünde bence Ebu Hatim haklı çünkü insanlarda somut olarak bağımsızlık diye bir şey yoktur .
Bana aralarında şöyle bir fark var gibi gözüktü: Ebu Bekir, herkesin aklı var, okur, araştırır çabalarsa alim olur diyor. Bu insanın kimseye ihtiyacı yok tek başına yaşar anlamına gelmiyor zaten ama Hatim tutup işi oraya getiriyor. Ben de Hatim'e katılamadım, çünkü madem din herkesin, zaman, mekan ötesi ve evrensel, onu anlayıp yaşamak için neden şeyhlere, ulemaya ihtiyacım olsun ki? Beni başkasına muhtaç eden bir din olabilir mi? Bana da Hatim saçma geldi.
@@Tarih_Obası Bence cümlelerinizde gizli cevaplar. Dini anlamak için ulema gereklidir ancak yaşamak için değil . Ebu Bekir ' in söylediği herkesin aklı var okur , araştırır çabalarsa alim olur kısmınada şöyle bakıyorum bu aşamaların hemen hepsinde bir rehber bir öğretmen (adına ne derseniz deyin) bulunur salt akılla din tamamlanmaz hadis gerekir sünnet gerekir bende böyle yorumluyorum. Yalnız dediğiniz gibi bir devlet büyüğünün evinde böyle bir tartışma ancak pers ya da yunan kültüründe yapılabilirdi 👏👏
Harika bir video,emegınıze saglık
Anladım ki okullarda bize hiçbir şeyin içeriğini öğretmemişler hep adlarını ezberletmişler kronoloji ezberletmişler asıl olay ne kim kimdir ne demek istemektedir böyle bir eğitim sisteminden geçmiş olmak çok üzücü
yine ilklerdenim
Abla yine süpersin 💕
tarih obası dedikçe aklıma şener şen geliyor nedense
Ağzınıza yüreğinize sağlık
bekliyordum
Doğuda hala bir bilgi için ilahiye dayandırıyorlar ama bundan 2600 küsur yıl önce daha Thales ve sevgili dostu Anaksimendros bilgi için sadece akla sahip olmamızın yeterli olduğunun farkında vardılar bu iki büyük adamı örnek almak çok mu zor dedikleri çokta makul değil mi?
Bu tarz, islam ve arap coğrafyasının tıp ve bilim tarihi üzerine yazılmış kitap önerisi olan var mı?
Razi Müslüman mı deist mi ikisi de geçiyor hangisi doğru nerden bileceğiz ?
razi'nin kitaplarına bakarsan kendisi müslüman
Bazı arkadaşlarımızın yorumlarını okuduktan sonra kendi yorumumda eksik bıraktığım ve çok çok yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek, insanları yanıltacak yerler olduğunu fark ettim. Ben bu tartışmaları o arkadaşlarımızdan biraz daha farklı değerlendiriyorum. Yanlış anlaşılmamak, insanları yanlış yönlendirmemek adına eksik bıraktığım kısmı yorumuma şimdi ilave ederek kendi bakış açımı ortaya koymaya çalıştım. Kusuruma bakmayınız efendim. Hayırlı akşamlar dilerim. 😊🖐️
Estafur. Farklı bir bakış açısından katkı sundunuz. Okuyan üzerinde düşünecektir. Teşekkürler.
@@Tarih_Obası Rica ederim efendim. 😊