Dk 2:24:44 dan sonra aç sefil taksici gelemez buraya derken arabayi sağa çekip kahkaha attim :D Washington DC de taksicilik yapiyorum. Aç ve sefil sayilabilirim ama gelemesek de youtubedan dinliyoruz hocam. Yarısından çoğunu anlamasam da dinliyorum. Anlayamadığım için de dinliyor olabilirim. Anlamaya çalışıyorum ama olmuyor, üzülüyorum. Keşke orada oturanlar kadar şanslı olsam da oturup tüm gün felsefe okuyacak vaktim olsa.
Hocamızı korona öncesi son dinleyişim olmuştu. En sol, arkadan 5. sırada pür dikkat izlemeye başlamışım. Tamamen tarihte yola çıkmışım, kelamcılara ve islami topraklara geldik ki, salonda bir uğultuyla, dikkatimiz dağıldı. "Efendim bir hoca hanım varmış. Dersi başka salona alınmış, birileri girip girip oraya geçecekleri uyarıyor, gayr-ı edebi bir hareketlenme oldu. Tüm salonun, hocanın ve benim insicamım bozuldu. Sinirlendim, üzüldüm. Sonrasını toparlasak da, aklımda kalmadı. Gıyabi duacısıyım hocamızın. 1993'te ilk tartışma sempozyumunu izlediğimden bu yana. Saygıyla.
"Kelam, hakikati takip etmenin bir yolu değil baştan kabul edilmiş bir hakikati savunma tekniğidir.. Yani Kelam bir müdafa stratejisidir" Dücane Cündioğlu
2:49:00 Doğanın büyüsü kaçtı 2:50:00 Aşıklar inanır 2:51:00 Çok önemli Felsefe bütünlüğe getirir Bilim felsefeye anlam vermeyi sağlayacak kadar veri sunamıyor
4 tür ifade biçimi vardır. 1- Poetik yani Şiirsel anlatım. 2- Hitabet, Retorik 3- Cedel, Diyalektik , Tartışma 4- Burhan, apodeiktik, kanıtlama. İlk 3 konuşma biçimi ikna için yapılır, kanıtlama gerektirmez, ikna olmak için düşüncenin doğru yada yanlış olması da gerekmez, ancak burhani konuşma kanıtlama gerektirir.
Belki de her şeyden bunalmışlığın bi’ göstergesiydi otobüste en arka koltukta oturup cam kenarından insanları izlemek. Şehrin gürültüsünü duymamak için kulaklıklığı takarak yüksek sesle müzik dinlemek. Toplumun oluşturduğu baskılar yüzünden aniden kaçıp gitme isteği. Bi’ anlık gaza gelinip yapılmış hatalar, pişmanlıklarla dolu geçen yıllar. Düzensiz bir sistemde, bir düzen oluşturarak yaşama tutunma çabası. Renkli umutlarını siyah takım elbise giyerek, siyah asfalt üzerinde işe giderek, aylık maaşa satmak. Sonuç: Sadece kan pompalayan bir kalp, sırıtan yüz kasları, gülümsemeye gardiyan kesilmiş hüzünlü hatıralar, durduk yerde başlayan ağlama krizleri, yemeklerin mezesi olmuş intihar ilaçları, aklını kemiren parodoks sorular. Sisteme geri dönmen için yazılmış reçeteler. Mutlu bir hayatının olduğunu sana empoze eden televizyon programları. Uyuman için nini söyleyen haber spikerleri, daha fazla tüketerek sistemin kölesi haline getiren reklamlar. Takvime bakmaya ihtiyaç duymayacağın bir yaşam rutini. Hayatının ne kadar değersiz olduğunu küfür gibi yüzüne vuran trafik. Deli olmana neden olaçak korna sesleri ve bunlar yetmezmiş gibi, kendisini Tanrı sanan şeref yoksunu patronun koltuğuna yaylanarak, işe 5 dakika geç kaldığın için seni azarlaması ve bi’ yandan söyledikleri si#inde olmasa bile üzgün bir surat ifadenle yere bakarak hayatını sorgulamak. “Ben böyle sistemin ta anasını #erim!” diye kapıyı suratına kapatmayı çok isterdim ama iki aydır ödeyemediğim kira borcum, zorunlu olarak sırıtarak kapıyı kapatmaya ikna eder.BOKTAN BİR GÜN. AHMAKİZM ahmakizm.blogspot.com/ ..
Çok dinliyorum hocayı, çok da seviyorum. Anlamadığım şey, hoca neden Tanrı nın gözle görünüp görünememesine bu kadar takılıyor. Bir dine inanan insan Tanrı'nın sonsuz güce sahip olduğuna inanıyorken, insan burda Tanrı'yı göremez ama ahirette/cennette görebilir gibi argümanlar neden saçma olsun ki çünkü burda hoca diyor ki Tanrı imge mi ki görünsün? iyi de Tanrı isterse senin bu dünyada imgeleri görebilecek şekilde yarattığı gözünü ahirette artık kavramları da görebilir hale getiremez mi? Bu dünyada bile farklı ortamlarda fizik kuralları farklı çalışıyor, veya bilim adamları farklı boyutlu evrenlerde işlerin farklı ilerleyebileceğini söylüyor. Evet bu önerme şuan yaşadığımız dünyadaki sisteme uymuyor ve bunu şuan sahip olduğumuz akılla izah edemiyoruz zaten, bu anlamda dinin argümanları akılla uyuşmaz ama inanç zaten gaybe iman değil midir? İkinci diyeceğim de Peygamber için ne düşündüğümüz: ya cidden Tanrı nın elçisi, ya da kafası çok iyi çalışan filozof gibi bişey ( ki bu tahlilde sahtekar olur, çünkü Tanrıdan haber aldığını söylüyor), ya da cidden mecnun yani halüsünasyon gören birisi. Hocanın anlattıklarından benim anladığım şey, sanki din böyle köylüleri, yönetmek için gelmiş bir sistem gibi lanse ediliyor.
Kendimi ifade etmeden geçemeyeceğim bir konu, Türkiye'de Türkler tarafından yapılan bir belgesel ile National Geog. tarafından yapılan bir belgesel arasındaki 7 farkı bulunuz. Babacım belgesel bu, adı belgesel, niye şiir okuyorsunuz? niye duygu katıyorsunuz? bilgi nerde? belge nerde ? ya ben memleketimin topraklarını tarih bilgisiyle izlemek öğrenmek istiyorum niye birini övüp birini yerme ihtiyacı duyuyorsunuz? Göbeklitepeyi anlatırken? Bu belgeselciler yüzünden analitik Avrupa Amerika belgesellerini daha çok izledim. Onlar hakkında memleketimden daha çok bilgim var sırf o anlatımlarda ki ajitasyon, duygu, şiir, romantizm yüzünden. Belki bu video izleyicileri tarafından anlaşılırım o zaman biraz daha huzur bulurum :) (biraz daha dedim, demekki biraz bende zaten var :))
qydınlanmanın 3 evresi duymak düşünmek ve inkar etmek. herkesin inancı kendi seviyesine göredir inkarı da. islamı homerosa mı göre yorumlayacağız homerosu islama göre mi. hangisi ölçün ise ona iman etmişsin. homeros yok ki yorumu olsun.
@@or.hanrentacar4817 merak etme ben onun eskiden tasavvufta şimdi de güya batı felsefesinde taklit ettiği kişi ve metinleri kaçırmadım. Ama sen yani herhangi bir felsefe metni görünce altına kaçıracak olanların her zaman bir çocukluk kahramanına ihtiyacı vardır. Dücane gibi mukallid bilinçler bu ihtiyacı giderirler. Umarım sizin gibileri dakik bir şekilde vasfeden ayet-i kerimeleri kaçırmamışsındır. "Zannları üzerine süslü cümleler kurarak hakikatleri küçümseyenlerin bekleyen elim azap"
Dk 2:24:44 dan sonra aç sefil taksici gelemez buraya derken arabayi sağa çekip kahkaha attim :D Washington DC de taksicilik yapiyorum. Aç ve sefil sayilabilirim ama gelemesek de youtubedan dinliyoruz hocam. Yarısından çoğunu anlamasam da dinliyorum. Anlayamadığım için de dinliyor olabilirim. Anlamaya çalışıyorum ama olmuyor, üzülüyorum. Keşke orada oturanlar kadar şanslı olsam da oturup tüm gün felsefe okuyacak vaktim olsa.
ama Washington :)
O sefil taksici sen değilsin emin ol :)
@@bahadrergintan8474 👍
ben de Baku den izliyorum, elektrik ustasiyim ,evet ac ve sefilim .amma manevi olaraq))
bir ilahiyat ortamına göre fazlasıyla cesur geldi söyleşi, hoşuma gitti
bu kanalı kurup bize bu içeriği sunduğunuz için teşekkür ederim.
Teşekkürler 💙
Hocamızı korona öncesi son dinleyişim olmuştu. En sol, arkadan 5. sırada pür dikkat izlemeye başlamışım. Tamamen tarihte yola çıkmışım, kelamcılara ve islami topraklara geldik ki, salonda bir uğultuyla, dikkatimiz dağıldı. "Efendim bir hoca hanım varmış. Dersi başka salona alınmış, birileri girip girip oraya geçecekleri uyarıyor, gayr-ı edebi bir hareketlenme oldu. Tüm salonun, hocanın ve benim insicamım bozuldu. Sinirlendim, üzüldüm. Sonrasını toparlasak da, aklımda kalmadı. Gıyabi duacısıyım hocamızın. 1993'te ilk tartışma sempozyumunu izlediğimden bu yana. Saygıyla.
Hocam siz anlatın ben 5560 saat bile dinlerim 😊🙏 iyi ki varsınız sohbetiniz en güzel şarkılardan bike daha akıcı
"Kelam, hakikati takip etmenin bir yolu değil baştan kabul edilmiş bir hakikati savunma tekniğidir.. Yani Kelam bir müdafa stratejisidir"
Dücane Cündioğlu
2:49:00 Doğanın büyüsü kaçtı
2:50:00 Aşıklar inanır
2:51:00 Çok önemli
Felsefe bütünlüğe getirir
Bilim felsefeye anlam vermeyi sağlayacak kadar veri sunamıyor
4 tür ifade biçimi vardır.
1- Poetik yani Şiirsel anlatım.
2- Hitabet, Retorik
3- Cedel, Diyalektik , Tartışma
4- Burhan, apodeiktik, kanıtlama.
İlk 3 konuşma biçimi ikna için yapılır, kanıtlama gerektirmez, ikna olmak için düşüncenin doğru yada yanlış olması da gerekmez, ancak burhani konuşma kanıtlama gerektirir.
3 Aralık 2022 Ankara 🖤🧡💛💜❤️💚💙
Dolu dolu video
"Düz yazı ortaya çıkmadan düşünce ortaya çıkmaz, Felsefe ortaya çıkmaz, şiirsel anlatımla felsefe yapılmaz "
Dücane Cündioğlu
Saygılar, çok teşekkürler tüm paylaşımlarınız için... Amsterdam bölümünü daha geniş işleneceği bir video yayınlayacakmısınız..?
Belki de her şeyden bunalmışlığın bi’ göstergesiydi otobüste en arka koltukta oturup cam kenarından insanları izlemek. Şehrin gürültüsünü duymamak için kulaklıklığı takarak yüksek sesle müzik dinlemek. Toplumun oluşturduğu baskılar yüzünden aniden kaçıp gitme isteği. Bi’ anlık gaza gelinip yapılmış hatalar, pişmanlıklarla dolu geçen yıllar. Düzensiz bir sistemde, bir düzen oluşturarak yaşama tutunma çabası. Renkli umutlarını siyah takım elbise giyerek, siyah asfalt üzerinde işe giderek, aylık maaşa satmak. Sonuç: Sadece kan pompalayan bir kalp, sırıtan yüz kasları, gülümsemeye gardiyan kesilmiş hüzünlü hatıralar, durduk yerde başlayan ağlama krizleri, yemeklerin mezesi olmuş intihar ilaçları, aklını kemiren parodoks sorular. Sisteme geri dönmen için yazılmış reçeteler. Mutlu bir hayatının olduğunu sana empoze eden televizyon programları. Uyuman için nini söyleyen haber spikerleri, daha fazla tüketerek sistemin kölesi haline getiren reklamlar. Takvime bakmaya ihtiyaç duymayacağın bir yaşam rutini. Hayatının ne kadar değersiz olduğunu küfür gibi yüzüne vuran trafik. Deli olmana neden olaçak korna sesleri ve bunlar yetmezmiş gibi, kendisini Tanrı sanan şeref yoksunu patronun koltuğuna yaylanarak, işe 5 dakika geç kaldığın için seni azarlaması ve bi’ yandan söyledikleri si#inde olmasa bile üzgün bir surat ifadenle yere bakarak hayatını sorgulamak. “Ben böyle sistemin ta anasını #erim!” diye kapıyı suratına kapatmayı çok isterdim ama iki aydır ödeyemediğim kira borcum, zorunlu olarak sırıtarak kapıyı kapatmaya ikna eder.BOKTAN BİR GÜN. AHMAKİZM
ahmakizm.blogspot.com/ ..
ua-cam.com/video/1jdeEVn8xlU/v-deo.html
@@caglarcaglayan87 haber verdiğiniz için teşekkürler izledim az önce çok faydalı oldu benim için
Merak ettim. Siz erisebildiniz mi
870 beğeni🌹🎁üye oldum 🌹merhaba emeğinize sağlık başarılar dilerim bende beklerim🔔🎼
57:47 de bahsedilen filmin adını yazabilecek var mı pek anlıyamadım
the last temptation of christ, 1988 yapimi film
@@cdkocaturk ĺlpll
Parçala behçet
55:49 Peygamberimiz :)
Filmin adı last temptation of christ
Çok dinliyorum hocayı, çok da seviyorum. Anlamadığım şey, hoca neden Tanrı nın gözle görünüp görünememesine bu kadar takılıyor. Bir dine inanan insan Tanrı'nın sonsuz güce sahip olduğuna inanıyorken, insan burda Tanrı'yı göremez ama ahirette/cennette görebilir gibi argümanlar neden saçma olsun ki çünkü burda hoca diyor ki Tanrı imge mi ki görünsün? iyi de Tanrı isterse senin bu dünyada imgeleri görebilecek şekilde yarattığı gözünü ahirette artık kavramları da görebilir hale getiremez mi? Bu dünyada bile farklı ortamlarda fizik kuralları farklı çalışıyor, veya bilim adamları farklı boyutlu evrenlerde işlerin farklı ilerleyebileceğini söylüyor. Evet bu önerme şuan yaşadığımız dünyadaki sisteme uymuyor ve bunu şuan sahip olduğumuz akılla izah edemiyoruz zaten, bu anlamda dinin argümanları akılla uyuşmaz ama inanç zaten gaybe iman değil midir?
İkinci diyeceğim de Peygamber için ne düşündüğümüz: ya cidden Tanrı nın elçisi, ya da kafası çok iyi çalışan filozof gibi bişey ( ki bu tahlilde sahtekar olur, çünkü Tanrıdan haber aldığını söylüyor), ya da cidden mecnun yani halüsünasyon gören birisi. Hocanın anlattıklarından benim anladığım şey, sanki din böyle köylüleri, yönetmek için gelmiş bir sistem gibi lanse ediliyor.
2:13:13
Bi çay verin “Adam”a!
Kendimi ifade etmeden geçemeyeceğim bir konu, Türkiye'de Türkler tarafından yapılan bir belgesel ile National Geog. tarafından yapılan bir belgesel arasındaki 7 farkı bulunuz. Babacım belgesel bu, adı belgesel, niye şiir okuyorsunuz? niye duygu katıyorsunuz? bilgi nerde? belge nerde ? ya ben memleketimin topraklarını tarih bilgisiyle izlemek öğrenmek istiyorum niye birini övüp birini yerme ihtiyacı duyuyorsunuz? Göbeklitepeyi anlatırken? Bu belgeselciler yüzünden analitik Avrupa Amerika belgesellerini daha çok izledim. Onlar hakkında memleketimden daha çok bilgim var sırf o anlatımlarda ki ajitasyon, duygu, şiir, romantizm yüzünden. Belki bu video izleyicileri tarafından anlaşılırım o zaman biraz daha huzur bulurum :) (biraz daha dedim, demekki biraz bende zaten var :))
+
qydınlanmanın 3 evresi duymak düşünmek ve inkar etmek. herkesin inancı kendi seviyesine göredir inkarı da. islamı homerosa mı göre yorumlayacağız homerosu islama göre mi. hangisi ölçün ise ona iman etmişsin. homeros yok ki yorumu olsun.
Tööbe tööbe....
Dürzücane'nin 3 evresi
1 ülkücü
2 islamcı
3 ifsadçı...
zoruna mı gitti
@@siradanbirizleyici Boş adam bu adam
Sacmalardan seçmeler. Ateist olduğunu söyle. Kelime oyunları ile aldatma.
eski bir müslümanın küfre doğru hazin ve akıllıca yuvarlanma serüveni... allah bizi muhafaza buyursun
Tek bildiğin allah. Oysa ki allahın ve elçisinin 99 ismi vardır derler. Sor bakalım kendine kim koymuş o 99 ismi ona.
AlLat olmasın o senin dediğin.
Mazur, Senden söz ettiği yeri kaçırmamışsındır umarım.. 2:14:30
din bir akıl hastalığıdır, tedavisi yoktur, sonu cinnet ve intihardır, bireysel intihar veya toplumsal intihar.
@@or.hanrentacar4817 merak etme ben onun eskiden tasavvufta şimdi de güya batı felsefesinde taklit ettiği kişi ve metinleri kaçırmadım. Ama sen yani herhangi bir felsefe metni görünce altına kaçıracak olanların her zaman bir çocukluk kahramanına ihtiyacı vardır. Dücane gibi mukallid bilinçler bu ihtiyacı giderirler. Umarım sizin gibileri dakik bir şekilde vasfeden ayet-i kerimeleri kaçırmamışsındır. "Zannları üzerine süslü cümleler kurarak hakikatleri küçümseyenlerin bekleyen elim azap"
ali s. Niçin bu düşünceni paylaşma ihtiyacı duydun? Birgün senin gibi inanan kimsenin kalmamasından mı korkuyorsun?