Büyük Sorular- 30 Eylül 2018 (Felsefe Ve Sanat Çağdaş Yaşamın Neresindedir?)

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 30 вер 2018
  • Haberturk TV UA-cam Kanalına Abone Ol ➤ hbr.tk/QNhqSs
    Bilim ve din çatışır mı, uzlaşır mı?
    Felsefe ve sanat çağdaş yaşamın neresinde?
    Din kısıtlar mı, özgürleştirir mi?
    Veyis Ateş soruyor, Felsefeci Yazar Dücane Cündioğlu cevaplıyor...
    ➤ / haberturktv
    ➤ www.haberturk.com/tv
    ➤ / haberturktv
    ➤ / haberturktv
    ➤ / haberturktv
    #Habertürk
    #Haber
    #Gündem

КОМЕНТАРІ • 422

  • @aykutdalklc8474
    @aykutdalklc8474 5 років тому +102

    iyiki bu topraklarda doğmuş iyiki türkçe konuşuyor.

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому

      “OKU”yabilmek! Bunu örnek alarak Dücanayi (Anlamak) OKU´yabiliyormusun?
      Evet, o an’a kadar “okuyamamış”...
      “Okuyamamanın” sıkıntısı içinde olan...
      “Okumak” için aylar boyu mağaraya inzivaya çekilen Hz. Muhammed Mustafa’nın “okumak” istediği şey ne idi?
      Ayrıca, burada bir de şunu hatırlayalım...
      Söz konusu edilen şey, şayet bildiğimiz basit mânâda okuma-yazma olsaydı...
      Okuma-yazma bir mağaraya çekilmek suretiyle tek başına mı öğrenilir?..
      Yoksa, okuma-yazma bilen bir kişinin karşısına geçilip, ikinci bir şahıstan mı elde edilir, toplum içersinde!..
      Üstelik bir de bu kişinin yıllardır ticaretle, hesap-kitapla uğraştığını düşünürsek!..
      Geçmişte, birtakım insanlar, olayın derinliğine girmedikleri için, ancak okuma-yazması olmayan bir Nebi’nin tebliğ edeceği Kurân’ın mucize olacağını sanmışlar; ve dolayısıyla da işin derinliğine hiç inmeden; hatta bazı gerçeklere giden yolları dahi tıkayarak; “okuma ve yazma bilmeyen” anlamına bir “ÜMMÎ NEBİ” kavramına saplanıp, herkese bu imajı yerleştirmişlerdir...
      Zannetmişlerdir ki, böylelikle Allâh Rasûlü daha bir büyüyecektir!!!
      Bu Hz. Rasûl-ü Ekrem’in getirdiklerinin, bildirdiklerinin azametini ve O’nun gerçek büyüklüğünü kavrayamamanın sonucudur!
      Onların anlayışına göre, çöl ortasından çıkan bir Nebi, okuma-yazma bilmemelidir, ki getirdiği bilgiler, açtığı yepyeni düşünce ufukları mucize sayılabilsin!!!
      Sanki bu Nebi, okuma yazma bilseydi, getirdikleri mucize olmazdı!!!
      Bu tartışma sırasında şunu da dikkatimizden kaçırmayalım...
      Biz, MUHAMMED MUSTAFA’nın “RASÛLULLÂH VE SON NEBİ” olduğuna iman etmekle mükellefiz!.. O’nun okuma-yazma bilmesinin ya da bilmemesinin iman şartları ile de hiçbir ilgisi yoktur...
      Esasen takip eden sayfalarda göreceksiniz ki, zaten olayın “bizim bildiğimiz anlamda okur-yazar olmakla” dahi hiçbir ilgisi yoktur!
      Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın “ümmî” oluşunun anlamı, onun “ehli kitap” olmayışıdır! Bu, konunun zâhirdeki anlamıdır!..
      Yani, Yahudi veya Hristiyan dinine mensup iken, daha sonra Nebi olup da yeni bir din getirmemiştir.
      Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın “ümmî” oluşunun bir de bâtınî yani iç, ya da “SIR” anlamı vardır; ki bu çok daha önemlidir!
      Ne diyorsunuz yazarsaniz sevinirim saygilar..

    • @nahroist
      @nahroist 3 роки тому +1

      Üsküdar'lıdır...

    • @muhendisChe
      @muhendisChe 3 роки тому +1

      Dili ve Türkçeyi çok güzel kullanıyor..

    • @aykutdalklc8474
      @aykutdalklc8474 3 роки тому

      @Braylon Alonzo why you are here 😀

  • @deemdfransa
    @deemdfransa 5 років тому +37

    Üstad anlamsız sorulara o kadar anlamlı ve doyurucu cevaplar veriyor ki, anlamsız soru anlam kazanıyor.
    Sayın Cündioğlu bu ülke için büyük bir değersiniz, kıymetinizi hakkıyla bilir bu toplum inşaallah

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому

      Mantık derdimiz büyük, Büyük milletin Büyük derdi,kendinihazirla
      Zor şey mantıkla bakabilmek ve düşünerek değerlendirebilmek!
      Anlayamadığım o kadar çok şey var ki bu aralar…
      Mesela, devlette yürütmenin başının, “T.B. Millet Meclisi”nin “Devlet”in Meclisi olduğunu söylemesinin mantığını anlayamadım! Demek, o meclisteki temsilcileri bir şekilde, devlet seçiyor; onlar devletin temsilcileri imiş!!!
      O takdirde, elbette ki, devlet, oraya istediğini sokar, istediğini sokmaz! Buna, ne hakla, birtakım kendini bilmez adamlar karşı çıkıyor anlamış değilim! Üstelik bu “sav” yanlışlıkla söylenmiş değil! Zira bu konuda sayın Yürütme Başkanı bir değiştirme yapmadı!
      Sonra sayın Devlet Başkanı bir açıklama yaptı ve başı örtülülerin, devletin eğitim kurumlarından yararlanamayacaklarını tebliğ etti…
      El Hak! Devlet ne isterse yapar!.. Ancak devletin bir kurumunda geçerli olan kural, mesela diğer bir kurumunda geçersiz olmaz, sanırım… Bu durumda, devletin eğitim hizmetinden, başörtülüler yararlanamayacakları gibi; devletin sağlık kurumlarından da yararlanamayacaklardır demektir!..
      Dahi, tüm devlet hizmetlerinden yararlanmak gibi bir hakları yoktur başı örtülülerin demektir… Vergi ise, elbette verecekler bu devletin topraklarında yaşadıkları için!..
      Sonra bir şeyi daha anlayamıyorum…
      Kanuna göre, devletten izin almadan başka ülke vatandaşı olanı elbette ki vatandaşlıktan çıkartacaklar!..
      Ancak, Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika ve daha pek çok ülkede, ilgili kanuna göre müracaat edip yazılı izin almamış milyonlarca vatandaş var… Bu durumda kanun karşısında hepsi eşit olarak kabul edilip, vatandaşlıktan çıkartılacak mı; yoksa bazıları daha bir eşit olarak, eskisi gibi devam edecek mi?..
      Sahi, “Millet” ya da sayın yürütmenin başının dediği gibi, doğrusu ile, “devlet”in Meclisinde, yabancı devlet vatandaşı vekîller de var mı? Onlar nasıl araştırılacak, ve bulunursa, bunlar ne olacak?..
      Bunlar mantığımın içinden çıkamadıkları idi… Bir de mantığımın kabullendikleri var…
      Bana kalırsa, Türkiye’deki insanların yüzde 95’i, bir Arap veya Acem ülkesindeki despot rejimlerden hoşlanmaz ve o idareyi kabullenmez!
      “İslâm Dini”ne göre, despot, diktatör; eski Doğu Almanya türü “demokratik”; eski Sovyet tipi “cumhuriyet”lere yer yoktur insanlıkta!
      “ZORLAMA” hakkı, Kurân’da kesinlikle vurgulandığı üzere, Allâh Rasûlü’ne dahi verilmemiştir.
      “İslâm Dini”ne göre, kişinin bir başkasının hakkına tecavüzünü önlemek dışında toplumun “zorlayıcı” kural koyması mümkün değildir.
      İslâm’a göre esas, kişinin kendi gönül rızasıyla, dilediğini yapması ve sonucuna âhirette katlanmasıdır!
      Kimse kimseyi, “İslâm Dini” gereklerine göre, namaz, oruç ya da başörtüsü konusunda zorlayamaz!
      Daha önce yazmış olduğum “Kur’ân Okumak” veya “Kur’ân Ruhu” yazılarında açıklamaya çalıştığım üzere, İslâm Dini insanlara en özgür ve insan haklarına riayetkâr yaşam şartlarını getirmiştir.
      Gerçek uygulamasıyla “CUMHURİYET” rejimi, gerçek “İslâm” anlayışını temsil eder; çünkü tamamıyla halk iradesinin yönetime yansımasıdır, cumhuriyet!
      Saltanat veya diktatörlük olan hilâfet türü rejimler kesinlikle benim “İslâm” anlayışıma sığmaz! Bugün Türkiye’nin komşusu olan “Cumhuriyet” etiketli toplumlarda, insanlar bir şeyler yapmaya zorlanıyorsa; oralarda, “Cumhuriyet”in sadece etiketi vardır, zira orada dikta ve despotizm vardır…
      Temel gerçeği bir kere daha vurgulayalım…
      “İslâm Dini”; insanlara, ölüm ötesi ebedî yaşam saadetinin yollarını bildirmek üzere tebliğ edilmiştir!
      “İslâm Dini”; birtakım insanların, kendi sırtından, diğerleri üzerine tahakküm aracı olsun diye gelmemiştir!
      “İslâm Dini”ne göre, din adamları sınıfı yoktur! İslâm Dini’nde “din adamı” kavramı da yoktur!
      Herkes, bu dünyaya yalnız gelmiş, yalnız gidecektir; kendisi bu konuda gerekenleri araştırmak durumundadır.
      Bu konuda ilmi olanlardan elbette ki yararlanır… Ama hiçbir ferdin, dinî bir hüviyet veya mertebesi olamaz insanlar tarafından verilmiş! O kişi değerliyse, bu değerlendirmeyi Allâh yapar!
      Ne bir ferdin, ne de devletin, kişi üzerinde “İslâm Dini” kurallarını zorla uygulatma ya da yasaklama hakkı yoktur. Zira zorlamayla yapılan davranış, kişiyi istemediği bir şeyi yapma noktasına sürükleyeceği için, o kişi “münafık”lığa itilmiş olur! Buna da kimsenin hakkı olmadığı gibi; imanı az da olsa var olan kişiyi münafıklığa itmenin vebalini o kişi sırtlanamaz; aksi takdirde o vebalin altından kalkamaz!
      Adalete dayanan devlet, hangi inançta olursa olsun her vatandaşına eşit mesafede olmak zorundadır.
      Devletin kimseyi, dinî inançları dolayısıyla zorlama veya yargılama hakkı olamaz!
      Tüm insanlar yalnızca Allâh’a karşı sorumludurlar dinî inançları ve bu nedenle yaptıkları dolayısıyla!
      Kimse kimseye dinî inancı dolayısıyla hesap vermek zorunda değildir; başkasının kişilik haklarına tecavüz etmedikçe!
      Kur’ân, insanlara, hak edindirmek için gelmiştir; ellerindeki hakları almak ya da sâbitlemek üzere değil! Bu sebeple, Kurân’ın verdiği hakları arttırmak “KUR’ÂN RUHU”na ters düşmez; çünkü gelişme ve ilerleme esastır KURÂN’a göre!
      Benim anladığım kadarıyla İslâm’da “bildiğin gerçekleri çevren ile paylaşma” vardır ve ana prensip budur. Bilgini paylaştığın kişi, bu bilgiyi aldıktan sonra dilediğini yapar ve sonucunu da kendisi âhirette yaşar… Muhakkak ki, herkes ektiklerini biçecektir.
      Bu durumda, mesela, nasıl benim görüşlerime kimsenin tâbi olması gerekmiyorsa; herkes kendi aklıyla kendi yolunu çizmeliyse; ben veya bir başkası da Kur’ân veya Allâh Rasûlü dışında kimseye tâbi olmak ve onun yorumlarına göre yaşamak zorunda değildir.
      Herkes, herkesten ilim alır; o ilmi aklıyla değerlendirir; isâbet ettiyse yararını görür; hata ettiyse de sonucuna katlanır!
      İslâm Dini, insanların, sürü başını taklit eden koyunlar gibi yaşamasını tavsiye etmez!
      Herkes imkanları nispetinde gerçekleri araştırmak ve sonra da düşünerek yaşamak zorundadır.
      Niye böyledir?
      Çünkü, âhirette mazeret öne sürme olanağı ve mazeret mekanizması yoktur! Sistemde mazeret mekanizması yoktur!
      Ne gerekçeyle olursa olsun, yemediğin balın enerjisi vücudunda oluşmaz!.. Bunu çok iyi anlamak gerekir…
      Bu yazıda bazı anlayamadıklarım ile, anladığımı düşündüklerim bir araya geldi. Elbette herkesin bir miktar eksiği kusuru vardır…
      Lütfen düşündüklerimden dolayı beni bağışlayın; ya da yargılayın!.. Ama bu fakîr de böyle düşünerek gününü tamamlıyor işte…
      Karaya doğru giden dümeni kilitlenmiş gemidekinin feryadı bu!

  • @gorkemvids4839
    @gorkemvids4839 4 роки тому +22

    "Şeytan üzerine 3 gün konuşabilecek adama kötülüğü sorsan ağzını açamaz." 29:30
    İnanılmaz bir cümle. Din ile ahlak'ın mesafesini harika anlatıyor.

    • @sehsuvarsami2274
      @sehsuvarsami2274 4 роки тому +3

      İmge ve kavram konusu için çok açıklayıcı bir cümle...

    • @kamurandogar2885
      @kamurandogar2885 Рік тому

      Din ile ahlakın mesafesi, hz. Muhammed sav in şu sözü kadr birbirine yakın, "Din güzel ahlaktır, Ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim"

    • @gorkemvids4839
      @gorkemvids4839 Рік тому

      @@kamurandogar2885 muhammed mi ahlak için gelmiş? komikmiş

  • @osmangumus9801
    @osmangumus9801 5 років тому +46

    Hocanin isi cok zor, yanlis anlasilmaktan cekindiginden dolayi zorlanmis.Hoca hakli ama toplumun anlamasi cok zor,kisa bir araya gitmek zorunda kaliyorlar.

  • @adnanyegin4281
    @adnanyegin4281 5 років тому +12

    Din ve ilme açık tım
    Dinledikçe acıktım. Dücanebey Allah razı olsun.

  • @hsinankara
    @hsinankara 5 років тому +27

    ülke olarak neden geri kaldık ve neden ilerleyemiyoruz, neden insani olarak gelişemiyoruz diye merak edip duruyorum. son zamanlarda geldiğim nokta bu topraklarda felsefeye gereken önemin verilmemesi oldu.

    • @OK-ed4cm
      @OK-ed4cm 4 роки тому

      Kesinlikle hocam. Dücane Bey, felsefecinin topluma faydasının doğrudan örneğidir. Söyleşilerini dinledikçe yakın tarihimizi ve bugünümüzü daha iyi kavrar oldum.

  • @wernermolders_
    @wernermolders_ 5 років тому +12

    1:24:14 te çok güzel bir cümle söyledi. "Inanç sürekli başkalarına ihtiyaç duyar. Düşünce duymaz."

  • @mehmetilbasan4383
    @mehmetilbasan4383 5 років тому +7

    dücane hocayı ağzım açık izliyorum. her seferinde.. maşallah Allah nazarlardan saklasın

  • @volkankeskin2175
    @volkankeskin2175 5 років тому +108

    Hoca ülke seviyesinin üstünde seyretmekte.

    • @EKaya-nz9qw
      @EKaya-nz9qw 5 років тому +5

      Seviye atlamak isteyenler için ışıkları açık bir Aydın aynı anda Alim. Kendini yükseltmek için vermek gerekiyor hikmetten aldığı kadarını vermek zorunda.

    • @AtakanAltay
      @AtakanAltay 5 років тому +2

      ülke deyip alanı kısıtlamasaydın.

    • @gokhanklc4503
      @gokhanklc4503 5 років тому +2

      Arkadaşlar anlayamadığınız şey sizden üstün değildir. Adam üç afilli cümle kurar sen anlayamazsın o bu benden büyük dersin. Sizinki bu olmuş. Özet: iyi bol saçmaladı.

    • @EKaya-nz9qw
      @EKaya-nz9qw 5 років тому

      Gökhan Kılıç Daha iyilerini dinleyen biriyim ama ülke için değerli biri.

    • @MyMajesteleri
      @MyMajesteleri 5 років тому +1

      @@EKaya-nz9qw daha iyilerini nerede dinliyoruz. Bizde dinlesek güzel olur du ?

  • @onursen6825
    @onursen6825 5 років тому +121

    1:33:01
    Dücane Cündioğlu: Üçgen daire tasavvur edebilir misiniz?
    Veyis Ateş : Evet!
    Ve sonra hocanın bakışı. Uzun zamandır böyle güldüğümü hatırlamıyorum.

    • @onursen6825
      @onursen6825 5 років тому +13

      @@where-is-my-mind. Veyis Ateş'i küçük düşürmek için yazmamıştım. Hem programı yönetip hem de Dücane hocayı anlamak kolay iş olmasa gerek. Kaldı ki ilk programında hoca gibi popüler olmayan ve de genel izleyiciye hitap etmeyen bir konuğu çağırarak reyting kaygısıyla hareket etmemiş, aksine kaliteyi amaçlayarak bu riski almış kişiye sadece saygı duyulur.

    • @erdemoltay2881
      @erdemoltay2881 5 років тому +6

      Matematik te üçgen üzerine daire çizilerek üçgen dairenin içine alınır ve matematik sorusu sorulabilir veya aynı şey kare içinde yapılabilir, kare dairenin içine alınarak ,çizilir ve soru sorulur. Bu açıdan sorulduğunda üçgen ve kareden daire olurmu, olur diye akla gelebilir.
      Yine çocukların oyun hamurundan üçgen veya kare yaparsanız,bu oyun hamurunu daire şekline çevirebilirsiniz,basittir. Bu açıdan üçgen ve kare daire olur.
      Ancak felsefe ve mantık sorusu olarak üçgen ve kare den daire olurmu ,diye, sorulduğunda ,bu açıdan üçgen ve kare daire olmaz, denmiştir.
      SONUÇ sorunun ne anlamda sorulduğu önemli.

    • @furkantaker9611
      @furkantaker9611 5 років тому +2

      Üçgen ve kare den daire olur,hangi zamanda yaşıyoruz 21,yüzyıldayız. 5 yaşındaki çocuğun eline oyun hamuru versen üçgen,kare şekline soksanız daire şekline çevirir. Yine plastik üçgen ve kare geri dönüşüm fabrikasında eritelerek,tekrar daire şekline sokulur. SİZİN BU FELSEFECİ DÜCANE /ARİSTO, EFLATUN/ ZAMANINDAKİ FELSEFEDE KALMIŞ,HANGİ ZAMANDA YAŞIYORUZ ,21İNCİ YÜZYILDAYIZ. Artık düşünen ve bir şeyi, başka hangi şekilde düünebilirim diyen beyinlerin zamanı. bu adam ,tek yönlü üçgenden ,daire olmaz diye düşünen ve olmaz diyen bir adam /Artık olmaz değil hangi şekilde olur diyen beyinlerin uzay çağının insanları var. Bu adam DİNAZOR DEVRİNDEN KALMIŞ.
      Bakınız ülkemizde teknofest, icat yapan geliştiren ,endüstri kurulmaya çalışılıyor. Böyle OLMAZ diyen DEĞİL, OLUR diyen beyinlere her yönüyle düşünen icat eden çağı yakalayan beyinlere ihtiyaç var.

    • @furkantaker9611
      @furkantaker9611 5 років тому +2

      Dücane cündioğlu FOSİL .

    • @myondaime2817
      @myondaime2817 5 років тому +6

      Soruyu anlamamışsınız, şöyle sorsa belki anlardınız: Portal bir muz düşünebilir misiniz? Bilim çok gelişti, birbirine aşılarlar falan demezsiniz umarım. :D

  • @cok.f
    @cok.f 4 роки тому +4

    Her cümlede beynimin canlandığını hissediyorum. Beynin ışıklarını yakan insanları dinlemek büyük kazanç...

  • @0persona332
    @0persona332 5 років тому +27

    Hocam yine ışıl ışıl. Çok seviyorum be.

  • @sonersonmez2367
    @sonersonmez2367 5 років тому +36

    Bu adam ışık saçıyor,bu konuştukları buzdağının görünen kısmı👏👏

    • @EKaya-nz9qw
      @EKaya-nz9qw 5 років тому

      Sonkass54 Sönmez Işıklarını kapatırsa Aydın insanlar, karanlıkta uzun süre kalan gerçeklikten uzak yaşayan kimseler ancak kendini yakarak ışığa dönüşebilirler bu ise zoraki koşullardan geçerek aydınlanmadır ki bu hiçkimse için tavsiye edilmez.

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому

      İlmin Değeri Nedir?
      Ya ilmin?..
      Kişinin ölüm ötesi yaşamını değerlendireceği ilmi!..
      Allâh için ilmini insanlara dağıtıp, onların ölüm ötesi yaşamlarını kurtarmaları için gerekli sermayeyi bağışlayanların ilminin hakkı nedir?..
      İşte bu konuda Hz. Âli kerremallâhu veche’den nakledilen hüküm:
      “Bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum!..”
      Her ilmin değeri, onun sana sağlayacağı menfaat kadardır!..
      Bu sebeple ölüm ötesi yaşama dönük ilmin değeri de, aynen ölüm ötesi yaşam gibi sonsuzdur!..
      Ölüm ötesi yaşamın gerçeklerini bildirip o konuda bizi sakındıran ve hazırlanmamıza vesile olan ilmi bize ulaştıran Hz. Rasûlullâh’ın hakkını tüm yaşamımız boyunca onun için dua etmekle geçirsek asla ödeyemeyiz!..
      Böylesine değerli olan ilmi, sırf dünyevî menfaatler için öğrenip öğretmek hakkında Rasûl-ü Ekrem, şöyle bir uyarıda bulunmuştur.
      Kâ’b bin Mâlik (radıyallâhu anh)’dan rivayet edilmiştir:
      Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) buyurdu:
      “İlim adamlarıyla boy ölçüşmek veya ayaktakımı ile mücadele etmek, halkın teveccühünü kendine çevirmek için ilim tahsil eden kişiyi, Allâh cehennemine sokacaktır!”
      Çünkü sonsuz değer taşıyan ilmi, çok az bir dünya değerine değişmiştir!..
      Dinî bilgileri ezberleyip başkalarına ulaştıran mı?.. Onları alıp, bunlardaki işaretleri anlayıp, yeni yeni bağlantılar kurarak işin yeni yönlerini çıkartan mı?..
      Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) ne buyuruyor:
      “Bizden bir hadis işiten ve onu hafızasında tutan adamı Allâh aydınlatsın!.. Çünkü bir ilim yüklenen insan bazen kendisinden daha dirayetli birine (ulaştırır) ve çoğu zaman da bir ilim yüklenen insanın kendisi dirayeti olmaz!..” (Tırmizî - İlim)
      Nice insanlar vardır ki, ilmi ezberlerler ve naklederler. Zekidirler!.. Ama onları anlayıp yeni yeni şeyleri bulmak zekâ değil, akıl ister. Zira genelde zeki insan, akıllılardan çok çok fazladır!.. Zekâ, günlük olaylar içersinde kişinin menfaatine dönük en iyi çözümleri bulmaya yarar. Akıl ise ileriye dönük ve derinliği olan konularda geniş boyutlarda düşünmeyi ve bunun neticesinde yeni şeyler bulmaya yarar. Dolayısıyla bu husus “dirayet” kelimesiyle anlatılmak istenmiştir.
      Evet, sırası gelmişken ilmin, ölüm ötesi yaşamı insana kazandıran ilmin değeri hakkında açıklamalarda bulunan birkaç hadîs-î şerîfi de buraya alalım:
      “Allâh kime hayır dilerse, dinde anlayış verir.”
      “Her kime öğrendiği bir ilim sorulur da ilmi saklarsa, kıyamet günü ateşten bir gem vurulur.”
      “Bir âlimin ibadetle meşgûl olana üstünlüğü, benim en aşağı mertebede olanınıza karşı üstünlüğüm gibidir. Allâh, melekleri, göklerin ve yerin halkı, hatta yuvalarındaki karıncalar ve hatta balıklar, insanlara hayır öğreten kişiye dua ederler!”
      “Kim ilim yolunu tutarsa, Allâh ona cennet yolunu tutturur!.. Ve melekler ilim öğrencisinin rızası için kanatlarını indirirler. Aynı zamanda bir âlim için göklerde ve yeryüzünde bulunanlar ve hatta sulardaki balıklar istiğfar ederler. Âlimin abidden üstünlüğü, Ay’ın parlaklığının sair yıldızlara olan parlaklığı gibidir!.. Nebi ve Rasûller miras olarak ne dinar ne dirhem bırakmışlardır; ancak miras olarak ilim bırakmışlardır. Kim ilmi almış olursa (mirastan) bol pay almış olur.”
      “İki kişiden gayrına haset (gıpta) edilmez. Allâh’ın mal verdiği kişi, ki malını hak üzere Allâh yolunda kullanır; Allâh’ın hikmet verdiği kişi, ki onunla hükmedip öğretmededir.”

  • @belkiification
    @belkiification 5 років тому +19

    Buyuk sorular: adada yasamak zor olmuyomu?

  • @mustafatatar6504
    @mustafatatar6504 5 років тому +3

    Hayran kaldığım bu adam için tek diyebileceğim Allah yolunuz açık etsin, zihnine fikrine sağlık versin. Büyük Adan

  • @cigdemogretmen1139
    @cigdemogretmen1139 5 років тому +5

    Anlam arayışımıza katkılarınız için teşekkürler, idea sahibi Cündioğlu 👍🏻

  • @eliaskoach3358
    @eliaskoach3358 5 років тому +122

    Ya kusura bakmasın ama sunucu Veyis Ateş, Dücane Hoca'nın o kadar altında ki.. Programın adı Büyük Sorular değil Büyük Cevaplar olmalıymış.. sunucunun sorduğu doğru-dürüst soru yok ama gerçekten büyük cevaplar var.

    • @mehmetklc4812
      @mehmetklc4812 5 років тому +14

      Önümüzdeki bölümlere daha iyi hazırlanacaktır Veyis Bey de destek olalım yapıcı olalım benzeri bir program yokken bu programa sahip çıkalım 🖖

    • @f_bosatli
      @f_bosatli 5 років тому +5

      Kesinlikle haklısınız ama herkes Dücane Cündioğlu değil. Yani geriye kalanların cevabı o kadar "büyük" olmayabilir.

    • @cagreminsahin3187
      @cagreminsahin3187 5 років тому +4

      Veyis Bey eleştirinize katılamayacağım. Dücane BEy'in karşısına kim çıksa afallamıştır bugüne değin zaten bence gayet iyi takip etti ve yerinde tamamlayıcı, Dücane beyi yönlendirici anlaşılır sade sorular sordu. Dücane abey bazen düşünceleri içinde kaybediyor bizi, herkes aynı zihni kondüsyonda olmayabiliyor :). Kıyasen hilal kaplan ile bir programı vardı yıllar önce o izlenirse aradaki iletişim uyumu hemen farkedilecektir diye umuyorum. Kaldı ki böyl bir programı akletmesiyle dahi on binlerce kişide ısıma-ışıtma arası gel-gitlere yol açtığı açıktır. Emeğinize sağlık.

    • @aihsanasl
      @aihsanasl 5 років тому +4

      Veyis Ateş ancak Kadir Yunanoğlu ile program yapabilecek düzeyde.

    • @murekkeptenbeyazperdeye7742
      @murekkeptenbeyazperdeye7742 5 років тому +2

      Zaten ne zaman bir derya deniz çıksa televizyona - ki nadiren çıkıyor- karşısına saçma sapan sorular soran yetersiz sunucular koyuyorlar. İnsanlık Hali programındaki bayan da öyle keza.

  • @yavuzalbayrak2003
    @yavuzalbayrak2003 5 років тому +12

    çok güzel bir programdı. hoca genel olarak fikirlerini özetlemiş.

  • @mrgicax
    @mrgicax 5 років тому +3

    soruya ne hacet. dücane abi sen anlat dinliyoz biz :)
    keyifli, aşırı bilgilendirici ve ufuk açıcı bir programdı hakikaten. insanın diğer bölümlerde de dücane hocayı göresi geliyor.

  • @aysenursirlanci
    @aysenursirlanci 5 років тому +5

    Programı dinlerken kendimi kütüphandede kitap yutmuş gibi hissettim.

  • @sematoper8188
    @sematoper8188 5 років тому

    Harika bir program ya. Sabırsızlıkla bekliyorum her bölümü. Tebrik ediyorum Veyis Hocam. İstediğimiz buydu.

  • @barssipahioglu7209
    @barssipahioglu7209 5 років тому +38

    Aslında bütün programın özeti şu; Artık inançtan, düşünceye geçme vakti geldi.

    • @sonersonmez2367
      @sonersonmez2367 5 років тому +2

      Ohhh be bu kafalardan varmış dünyada👍

    • @barssipahioglu7209
      @barssipahioglu7209 5 років тому +1

      @@wanted-wd7031 Dikkate alacağım, teşekkür ederim.

    • @beyinzar280
      @beyinzar280 5 років тому +4

      tanrının varlığına inanmakla, tanrının yokluğuna inanmak arasında ne fark var. ikiside inanç

    • @barssipahioglu7209
      @barssipahioglu7209 5 років тому +1

      @@beyinzar280 tanrının varlığı veya yokluğu meselesi değil, önemli olan "tanrılık kavramı"

    • @KaptanDerya
      @KaptanDerya 5 років тому +5

      @@beyinzar280 Varlığına inandığında onu araştırır peşinden gidersiniz bu uzun ve zor bir yoldur...yokluğuna inanmakla zaten yol bitmiştir "kafana göre takıl" durumu oluşur...yani arada ciddi fark var..

  • @BeRZaMi
    @BeRZaMi 5 років тому +3

    Bu adamın kıymeti bilinmedi türkiye burası

  • @alperenc8647
    @alperenc8647 5 років тому +62

    Herif bayağı doluymuş lan. Önyargılıydım hakkında yapılan eleştirilerden dolayı, bu programı izlediğim iyi oldu.

    • @bakimercimek2893
      @bakimercimek2893 5 років тому +2

      Bende farkettim ki çok ön yargılı var adama karşı . Kitaplarını da tavsiye ederim

    • @mehmetklc4812
      @mehmetklc4812 5 років тому +5

      Herif deyişin hiç hoş değil, hocanın bu yorumları göreceğini düşünerek yorum yapmalıyız bence.

    • @mehmetklc4812
      @mehmetklc4812 5 років тому

      @@bakimercimek2893 Bir kitabını almayı ben de düşündüm programı izledikten sonra.

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому

      “İman” Neye? Insallah sizede nasib olur. ciddiye alsan iyi olur sence saygilar
      Dostlarım, bu yazımla “iman”ın hakikati, “Risâlet”, “Nübüvvet” ve “Velâyet” hakkındaki bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
      Konuya, bugüne kadarki “evren içre evrenlerin beş duyuya göre çoğulluğu”na karşın, realitede “TEK, som, bölünmez, parçalanmaz, cüzlere ayrılmaz engin bir dalga okyanusunu açığa çıkaran Esmâ mertebesi”nden yani “Nokta”dan girelim.
      “Nokta”, yani “Esmâ mertebesi”, “her an yeni bir şanda” olarak algılayabildiğimiz (belki milyar kere milyarda bir’lik) alandakileri ve algılayamadığımız her şeyi gerçekte “çok boyutlu tek kare resim olarak” meydana getirmektedir. Açığa çıkanlar ise Kur’ân-ı Kerîm’deki anlatımla “irsâl” olanlardır.
      “İrsâl” olanlardan kimi, açığa çıkış amacına uygun doğrultuda (sırat-ı müstakim’inde) dışsal bakışa ve değerlendirmelere dayalı bir yaşam içindeyken… “İrsâl” olanlardan çok çok ender bazıları ise, içsel gerçekliği dillendirmek işlevini yerine getirmektedirler...
      İçsel gerçeklik, vurguladığımız “B” sırrı olarak veya “nokta” ilmi olarak anlatılan, tüm varlığın hakikatinin “TEK”illiğidir. Hakiki “BEN”dir!.. “Bende bir ben var ki o ben değilim” diye anlatılmaya çalışılmış olan…
      Kişi, “fıtratına-programına-şâkılesine” göre dışsal yaşam içindeyken, içsel (derûnî - Esmâ’nın bazıları olan) kuvvelerini fark edip ortaya çıkaramaz. Çünkü kendini beden olarak kabullenmekte, bunun ötesindeki şuursal boyutunu ve varlığını kabullenmemekte veya inkâr etmektedir. Genetikten intikâl eden veriler, şartlanmaları, şartlanmalarına dayalı değer yargıları ve dahi şartlanmalarının oluşturduğu değer yargılarından kaynaklanan duyguları dolayısıyla dışsallık yaşamı içinde, kozasında (hatta cehenneminde) ömrünü sürdürmektedir.
      Oysa kendi “hakikati”, tüm varlık sûretlerinde açığa çıkan Esmâ mertebesi’nden başka bir şey değildir! Dolayısıyla, gerek o Esmâ mertebesindeki isimlerle işaret edilen özelliklerin varlığını oluşturduğunu ve gerekse de o özelliklerin kuvve (melekî yapı) olarak varlığında açığa çıkabileceğini, hatta açığa çıkmakta olanların nereden nasıl gelmekte olduğunu hiç düşünmeden yaşamaktadır.
      Eğer kişinin varoluş amacı, varlığındaki derûnunda (içselliğinde) gizli sonsuzluğu yaşamak ve o kuvveleri açığa çıkartarak cennet boyutunun “hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir dilin anlatmadığı”nı yaşamaksa…
      İşte tam bu aşamada, yaratılış amacına hizmet verecek (şefaat edecek) “RASÛLULLÂH”a ihtiyacı vardır.
      “Rasûlullâh” insanlara irsâl oluş amacına uygun olarak gerçeği dillendirir, bildirir. Uygulama konusunda zorlama işlevi yoktur! “Sen onlara tebliğ et. Onları zorlayıcı değilsin!”... Çünkü bilir ki nasibi olan, yani o amaçla açığa çıkmış olan, “kolaylıkla başaracak”; nasibi olmayana ise zorlama hiçbir yarar sağlamayacaktır.
      İşte “ALLÂH RASÛLÜ”, insanlara, hakikatleri olan “Esmâ mertebesi”ne yani Allâh adıyla işaret edilenin ‘Esmâ mertebesi’ne “iman” etmelerini teklif eder.
      Yani, taklidî olmayan gerçek “iman”, kişinin, geçmişteki anlatımıyla “Rabbinin Allâh olmasına imandır.”
      “Rab” varlığını, her an, Esmâ mertebesinin aldığı şan doğrultusunda terbiye eden yani şekillendiren boyuttur.[1]
      Sınırsız, sonsuz mânâ okyanusunun bir damlası olan birim, varlığının hakikatinin “Esmâ mertebesi” olduğuna “iman” ederse, dışsallıkla kayıt altına girip dıştakilere bağımlı ve dahi sahiplik kavramıyla kayıtlı olmaz! Sahibi olmadığı için de kaybetme korkusu olmaz! Kaybetmenin ateşiyle de yanmaz!.. “Onlar için ne korku söz konusudur, ne de hüzün!”

    • @alperenc8647
      @alperenc8647 5 років тому +6

      Deniz Sarıgüzel, felsefede sonuç çıkarma amacı yok. Bilimde var. Felsefe soru sorar, bilim yanıt arar.

  • @zeliszelve6341
    @zeliszelve6341 4 роки тому +2

    Titrettin beni hoca😊 şaka bi yana ışık olup çarp, böl,topla... beynimin bayramınsın, daim olasın.

  • @yapayzeka
    @yapayzeka 5 років тому +11

    bu adam efsane yaa. çok güzel tespitleri var. 1:44:35 teki sebepten ötürü zaten benim nick yapayzeka. herşeyi bize bebekken çocukken yüklüyorlar. kaç özelliğimiz ve düşüncemiz kendimize ait.

  • @tuna8129
    @tuna8129 5 років тому +10

    sunucu çok kötü....sanki kurtlar vadisinden çıkmış gibi bi havalarda ... değiştirin bence

  • @wernermolders_
    @wernermolders_ 5 років тому +6

    Hocanın 50. Dakikada söylediği cemaat konusundaki uyarılar bence önemli

  • @gurhanbilalglu9161
    @gurhanbilalglu9161 5 років тому +2

    hoca güzel konuştu ve Veyis Ateş in vesile olması yeter

  • @zazanihat6847
    @zazanihat6847 5 років тому +8

    Sunucu bir şeyler anlamaya çalışıyor gibi yapıyor ama onuda yüzüne ellerine mimiklerine bulaştıyor.

  • @adilcaglar5642
    @adilcaglar5642 5 років тому +3

    Çok değerli düşünceler.

  • @anonymokur9873
    @anonymokur9873 4 роки тому

    Covid 19 günlerinde hiç vakit bulamadığım kadar; izledim, iyiki Dücane Cündioğlu var, çok kibar, nezih , bu yönünü özellikle değiniyorum...Birde islam dinini iyi bilmesi, diğer felsefecilerden, filozoflardan ayıran en önemli nokta bence, her iki beyefendilere çok teşekkür ederim,🌷🌷

  • @ilgarmm
    @ilgarmm 5 років тому +38

    1:30:57 Caner Taslaman Trolled

    • @yusufsevim26
      @yusufsevim26 5 років тому +3

      İlqar Mamedov Sinan canan

    • @mbedir7824
      @mbedir7824 5 років тому +5

      Karșılıklı tartıșsalar caner taslaman susturur dücane yi

    • @ALICan-ml5ib
      @ALICan-ml5ib 5 років тому +1

      @@mbedir7824 guldurmeyin adami sizin Caner Ebubekir Sifili bile susturamadi rezil oldu Ducaneyimi susturacak?

    • @ozgursimsek5212
      @ozgursimsek5212 5 років тому +13

      Caner Taslaman ile Dücane Cündioğlunu karşılaştırmak, Dücane beye çok büyük haksızlık olur.

    • @seylanylmaz8987
      @seylanylmaz8987 5 років тому +2

      @@ALICan-ml5ib Ebubekir, bilmediğini bilmeyen bir karekter onu Allah ayeti bile susturamıyor, kimse susturamaz. Ama Dücane hoca erdemli birisi. Caner Taslaman'ın izahları ile ikna olacağına inanıyorum.
      ''Din ve Felsefe bir arada olmaz '' diye bir iddiada bulundu. Sadece o kısmı izledim genel bir yargıda bulunmak istemiyorum ama herangi bir teolojik metni çözümlemek din felsefecisinin birincil uğraş alanıdır. Doğru bilginin arandığı her yerde felsefe farkında olmasakda vardır.

  • @34duyguca
    @34duyguca 2 роки тому

    3 yıl önceki programı izlemek daha yeni nasip oldu. Dücane hoca çok ama çok güzel anlatmış hayran kaldım 👐

  • @ayseakay777
    @ayseakay777 5 років тому +37

    boyle gercek felsefecileri daha cok gorme dinleme imkani olur bu toplumun umarim..

    • @yusufbedir1432
      @yusufbedir1432 5 років тому +2

      'Felsefeci ' kelimesi yerine düşünür demen daha isabet olur bence

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому +4

      Hakikati Yaşatmayan Tarikat, Dernektir!
      Tarikattan maksat, hakikate ermektir!..
      Eğer tarikatın hakikate vardırmıyorsa seni, yol olma vasfını yitirmiştir!..
      Tarikat değil, “iyi ahlâk derneğidir” hakikate erdirmeyen yol!..
      Tarikat dediğimiz şey, birtakım tasavvufî çalışmalarla, neticede Allâh’ı bulma, Allâh’a erme hâlidir.
      Bunlardan murat, kişinin, Allâh’ın vechini görür hâle gelmesidir.
      Eğer sen, “Ben şeriatın emirlerini yerine getiriyorum, ama hâla göremiyorum” diyorsan; senin şeriatın hakikatiyle, aslında hiçbir alâkan yoktur!..
      Çünkü sen, şeriatı anlamamışsın?...
      Sen sadece, jimnastik yapmaya şartlandırılan çocukların jimnastik yapması gibi, namaz kılmaya şartlanmışsın, namaz kılıyorsun, birtakım şeyleri yapıyorsun, ama neticede neyi, niçin, nasıl yaptığından; o yüce gayeden bîhabersin!..
      Yaptıklarını bilinçli olarak, düşünerek yapmıyorsun!..
      Din hangi gaye ile gelmiş, bunun farkında değilsin!
      Zâhirde dinin önerdiği çalışmaları yapacaksın bedenen elbette; ancak bu asla yeterli değildir insan için!..
      Esas amaç, Allâh’a ermek için, neyi niye yaptığını bilerek ve varlığın sırlarını çözerek hakikate ulaşmaktır!
      O gayeden bîhaber olduğun için de, her ne kadar belli fiiller sende oluşuyorsa da; o fiillerin neticesinde sende belli şeyler oluşacaksa da; sonuçta sen kör olarak yaşarsın ve kör olarak gidersin bu dünyadan...
      Yol odur ki, hedefe vardıra... Seni hedefe götürmüyorsa yol, yol olma vasfını yitirmiştir!..
      Dücane bey aslinda bu incelikleri yansitmaya calisiyor bence saygiler.

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому +2

      Yusuf Bedir´e salam, Birde Recal-i Gayb´i incele istersen!? (Nasrettin Hocaya göre, düsünene hinndi der) ama bu konusuyor! Saygilar

    • @omeryldz3073
      @omeryldz3073 4 роки тому

      @@necmettinozcan8519 yahu çeneni kapat artık ya her yoruma salça olmayı kes

  • @dodododo710
    @dodododo710 5 років тому +3

    Muhtesem bir insan bir insan bu kadar olur.

  • @betulkarden
    @betulkarden 5 років тому +14

    “Ruhun varlığı konuşulmadan Tanrı’nın varlığı hakkında konuşulmaz” :)

    • @sonersonmez2367
      @sonersonmez2367 5 років тому +2

      Harika👍..Derineeee daha derine ..

    • @halilarslan4833
      @halilarslan4833 5 років тому

      @@sonersonmez2367 hocam çok güldürdün beni gülmekten yıkıldım 😂

    • @filozofresul5410
      @filozofresul5410 5 років тому

      Ruh derken ruh kelimesinin icini ne ile doldurdugunuzla alakalidir.ama dinin dedigi ruhun curutuleli yani ruhun olmadigi coktan kanitlandi

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому

      Ruh Nasil Bir Yapidir? 2. Bölüm
      Tanrı merkezli dinsel anlayış şudur: “Biz sadece emirleri uygularız gerisini düşünmeyiz. Neyin ne olduğunu O bilir! Bizim gerisini bilmemize gerek yoktur. Gerek olsaydı onu da bildirirdi. Bize düşen sadece emirlere uyup emredilen ibadetlerimizi yapmaktır. Gerisini sorgulayıp hikmetini ve nedenini araştırmak; tefekkür etmek, diğer konularda fikir sahibi olmak bizim işimiz değildir...”
      “Biz öleceğiz ve kıyamette dirilince her şey meydana çıkacak”zannı da işte bu tanrı merkezli dinsel kabulün bir getirisidir!
      Madde dünyası gerçeklerine göre oluşturulmuş bu tür materyalist dinsel anlayışlar ötesindeki, “Allâh Rasûlü ve son Nebisi Muhammed (aleyhisselâm) merkezli DİN anlayışı”na gelince...
      Bütün hakikat ehli tasavvuf önderlerinin anlayışı olan bu anlayışa göre... (Ki Hacı Bektaş Velî’den İmam Gazâli’ye, Abdulkâdir Geylânî’den, kendisine “kibirli görünüyorsunuz” diyen kişiye “Bu kibir değil Kibriyâ’dır” cevabını veren Şah Bahaeddin Nakşıbendi’ye ve isimlerini sayamayacağımız kadar çok zevâta göre...)
      “Hanîf” kökenli Muhammed (aleyhisselâm), tanrı ve tanrılık kavramının asla söz konusu olmadığını idrak etmiş bir kişi olarak putperest kavmi içinde yaşarken, nihayet 39 yaşında “tanrı ve tanrılık kavramı yoktur yalnızca ismi “ALLÂH” olan vardır” (Lâ ilâhe illâ ALLÂH) gerçeğini çeşitli tanrılara tapınan putperest topluma ilan etti!
      Burada en öncelikli konu, ismi “ALLÂH” olanın ne olduğunu fark etmektir. İsmi “ALLÂH” olan, bu konu eğer iyi irdelenirse, görülecektir ki idrak edilesi ötelerdeki bir tanrı olmayıp, her birimin ve şeyin derûnundaki, özünde bir kuvvedir, kudrettir! Her şey ve birim kendi dışına âfakına yönelerek değil, kendi özüne ve derûnuna yönelerek o kuvve ve kudrete ulaşır ve ulaşabilirse de O varlık indînde birimsel “yok”luğunu fark eder! “Var olan yalnızca ALLÂH imiş” der bir muvahhid olarak!..
      Bu anlayışta, göklerden insana inen melekler değil, insanın özünden, derûnundan bilincine tenezzül eden kuvveler, ilim (Cebrâiliyet) söz konusudur. Beyin daima kendi veritabanına ulaşanları ve veritabanından açığa çıkanları -Musavvir ismi sonucu- sûretlendirerek bilinçte açığa çıkardığı için, beyinler melekleri sûretler şeklinde görür.
      ALLÂH Rasûlü; ismi ALLÂH olanın derûnundaki hakikatinin dillendirmesini gerçekleştirendir. O hakikatin İlim sıfatının, vahiy yollu açığa çıkışı Risâlettir.
      Olay bâtından zâhire doğrudur; gökten yeryüzündeki et, kemik bedene doğru değil!
      O hakikatin ilmi, “Sünnetullâh” denilen ismi “ALLÂH” olanın evren içre evrenlerde değişmez yasalarını “OKU”maya ve insanlara kendilerine gerekli olduğu kadarıyla bu yasalara uygun olarak yapılması gerekli olanları bildirmeye yönelik ise; buna da “Nübüvvet” denilir.
      Zât’ı itibarıyla “mutlak GAYB” (kesinlikle bilinemez) olan “ALLÂH”, bizim tarafımızdan, ancak, ALLÂH Rasûlü’nün bildirdiği kadarıyla ve O’nun bildirdikleri kapsamında bilinebilir!
      Biz kafamızda kendi hevâ ve hayalimize göre bir tanrı tasavvur etmeyip; Allâh Rasûlü’nün bize (Kur’ân ve hadislerle) bildirdiği kapsamında tefekkür ederek ismi “ALLÂH” olanı anlamaya çalışırız ve sonuçta ortaya çıkanı da asla kayıtlamayız bildiklerimiz kadarıyla!
      Rasûlullâh merkezli anlayışta “Din”; boyutsallık içeren evren içre evrenlerdeki (âlemlerdeki) sistem ve düzenin adıdır! Tüm evren içre evrenler ve içindekiler kendilerini yaratan TEK ilim ve kudretin eseri ve esiri olarak (mutlak teslimiyet içinde) varlıklarını sürdürdükleri için de sistemin adı “İSLÂM”dır!
      “ALLÂH indînde Din İslâm’dır” vurgulaması bu gerçeği anlatır.
      Bu sebeple, Rasûlullâh merkezli anlayış, DİN’dir; tanrıya dayalı inanış biçimleri ise sadece “dinsel anlayışlar”dır.
      Rasûlullâh merkezli anlayışta “Din”; boyutsallık içeren evren içre evrenlerdeki sistem ve düzenin adıdır!
      Rasûlullâh merkezli anlayışta işin ikinci en önemli yanı, insanın “hilâfeti” konusudur. Tüm birimler ve zerrelerin, holografik gerçeklik açıklamasındaki üzere, “Zerre küllün aynasıdır” hadisince; ismi “ALLÂH” olanın bildirilen Sıfat ve Esmâ’sının yansıtıcısı olarak açığa çıkmalarıdır.
      Bu olayı anlamanın yolu, tekten çoğa (tümden birime) şeklinde düşünebilmekten geçer!
      Eğer bu idrak edilirse fark edilecektir ki; “ALLÂH” ismine ait olarak bildirilen Sıfat ve Esmâ, her insanda olduğu gibi bunların açığa çıkışındaki bir mertebe-boyut hükmünde olan kuvveler (melekler) dahi insanın özünden, veritabanından bilincine doğru açığa çıkan varlıklardır...
      Sırasıyla Aliym,Mumit ve Hasiyb isimlerinden açığa çıkan kuvveler olan Cebrâil de böyledir, Azrâil (dönüştüren) de; Münkir- Nekir (muhasebe yapan) de!
      Rasûlullâh merkezli DİN anlayışında cansız ve bilinçsiz varlık yoktur! Çünkü her birim, ismi “ALLÂH” olanın Esmâ’sının özellikleriyle vardır.
      İnsan; yeryüzünde var olan canlılar içinde “acıma ve merhamet” duygusuna ve dahi “ALLÂH”ın muhteşem “Sünnetullâh”ını seyir kapasitesine sahip olan tek varlıktır! Bunun için de eşref-i mahlûktur!
      “Merhamet etmeyene merhamet edilmez”!..
      Haşerat için: “Her zarar vericiyi öldürün!” şeklindeki Allâh Rasûlü uyarılarını çok iyi anlamak ve değerlendirmek gerekir.
      Rasûlullâh merkezli DİN anlayışında, başkasının yaşama hakkına saygı duyan her insan yaşama hakkına sahiptir!
      Rasûlullâh merkezli DİN anlayışında her birim; yaratan tarafından, Rabbi (özündeki Esmâ mertebesi sonucu oluşan terkibi-bileşimi) tarafından hangi amaca dönük olarak yaratılmışsa, ona o kolaylaşır ve o da yaratılış amacını kolaylıkla gerçekleştirir! Bu saadet istikametinde de olabilir, şekavet istikametinde de olabilir. İşte bu da onların mutlak kulluklarıdır.
      Rasûlullâh merkezli DİN anlayışının sonucudur ki, yapılan ibadetler ve çalışmalar, zikir, salât (dua-namaz), oruç vs. borç değil, bir tanrıyı mutlu kılmak için değil; kişinin kendi özüne bahşedilmiş Rabbanî kuvve ve özelliklerin açığa çıkartılması içindir... “ALLÂH rızası” diye bahsedilen şey, kişinin hakikatinin kemâlâtına uygunluktur. O kemâlâta uygun davranış sonucunda, kişide o hakikatin kemâlâtının bir özelliğinin açığa çıkması sonucunu doğurur otomatik olarak!
      İnsan için yalnızca çalışmalarının (kendisinden açığa çıkanların) sonucu oluşacaktır! (53.Necm: 39)
      Anlamındaki âyet, düşünen beyinler için olayın ne olduğu hakkında yeterince açık bir uyarıdır!
      Kısacası, “tanrı merkezli din anlayışı”, ötelerdeki bir tanrıya yönelen toplulukların yaşam biçimidir...
      “ALLÂH Rasûlü Muhammed (aleyhisselâm) merkezli DİN anlayışı” ise, Rasûlullâh’ın açıkladığı “ALLÂH”a imandan yola çıkıp, kendi özündeki ilâhî mertebelere ve o mertebelerdeki (boyutlardaki) kuvve ve kemâlâtı keşfe yönelebilen “insan”lar içindir, anlayışımızca. saygilar..

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 5 років тому

      Ruh Nasıl Bir Yapıdır? 1. Bölüm
      - “Onu tesviye edip, o yapının içinden Ruhum’dan (Esmâ mânâlarımdan) nefhettiğimde (açığa çıkardığımda) Ona secdeye kapanın!” (38...
      7-Ruh'un Bilinmezliği Kimler İçindir?
      - "(Yahudiler) sana Ruh’tan soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin hükmündendir. İlimden size pek az verilmiştir!” (İsra:85)
      - Yahudi âlimleri toplanıp, Rasûlullâh'a imtihan için gelirler. O'na "Ruh nedir?" diye sorarlar, onların sorusuna da bu âyet cevap olarak gelir.
      - Ruh'un bilinmezliği yahudiler içindir, çünkü yahudiler halifelik sırrını bilmezler!
      8-"Tanrı Merkezli Din" mi?
      Konuyu en baştan ya da bir diğer deyişle tam temelinden sorgulayalım.
      “Tanrı merkezli din anlayışı” mı?
      Yoksa...
      “Hz. Muhammed (aleyhisselâm) merkezli DİN anlayışı” mı?
      Evet, gene yeni bir şey attık ortaya! Haklısınız... Ama ne çare ki bu ikisi arasındaki fark, çok çok önemli bir fark!..
      Hatta, bu ikisi arasındaki kesin fark kavranmadan, “dinsel anlayışlar”dan arınılıp, gerçek “DİN” olgusu kavranılmaz!..
      Gelin bu önemli farkı derinlemesine inceleyelim...
      Önce “tanrı merkezli dinsel anlayış”ın geçerli olduğu genel Müslümanlık kabulüne bakalım...
      Bu anlayışa göre, her ne kadar “ALLÂH” adıyla etiketlenmiş tanrı, her yerde denilse de, hep yukarılarda bir yerdedir!.. Buna inananlar, yukarılarda, ötelerinde bir yerdeki tanrıya inanırlar. Oysa, ötede bir tanrı kabulü direkt şirktir (şirki hafî); ve bu şirk anlayışındaki hemen herkesin, kendi kültür, çevre, anlayış ve tasavvuruna göre kabul ettiği bir tanrısı vardır, “ALLÂH” adıyla andığı.
      Bir kısım kişilerin, kafalarına göre gerekçelerle yasaklaması dolayısıyla Kurân’da bu konuda yapılan açıklamalar tefekkür edilmediği için; beyinlerdeki “kişi tanrı” tasavvurları öylece kalır; tekâmül etmez! Ötelerindeki bu “kişi tanrı”, zanlarına ve yanlış anlayışlarına göre, kendi katındaki melekleri aracılığıyla yeryüzünde bir peygamber seçer ve insanlara emirlerini uygulatması için onu elçi-postacı-messenger olarak görevlendirir. Tabii bu işlem de yanındaki meleklerden birini ona GÖNDERMESİ şeklinde oluşur! Yanından, yeryüzündeki seçilmiş peygambere yollanan elçi melek!!!
      İşte bu noktada bir saptama yapalım! UFOcular veya uzaydan gelen birilerinin varlığına inananların bazıları, hemen bu anlayışı değerlendirerek, meleklerin veya yeryüzündekilerin kabul etmiş olduğu tanrıların gökten gelen diğer üstün ırklar olduğunu öne sürerler.
      Şunu vurgulayalım:
      Gökten birileri gelmiş olabilir veya gelecek olabilir! Bunu reddetmek akıl ve mantık işi değildir. Ancak kesinlikle yanlış olan şey, bu gelmiş veya gelecek olanların “tanrı” veya “melek” olduğu kabulüdür! Çünkü aşağıda izaha çalışacağım üzere Allâh Rasûlü’nün bildirdiği şeylerin bu kabullerle hiç ilgisi yoktur. Bunu çok iyi fark etmek ve anlamak gerekir.
      Keza, Deccal diye isimlenmiş tanrı olduğunu ve Dünya’ya kullarının arasına geldiğini söyleyecek olan varlık dahi, işte bu “tanrı merkezli dinsel anlayışları” kullanacaktır! Ötede, yukarıda bir tanrıya inananları kendine tâbi kılacaktır! Yeryüzünde kendisine inanmayan pek az insan kalacaktır!
      Bugün Yahudi ve Hristiyanların “Mesih” lakabıyla bekledikleri kişi, gerçekte İsa (aleyhisselâm) değil, Deccal’dir! İsa (aleyhisselâm) ise, “tanrı” olduğunu iddia ederek ortaya çıkan Deccal’den sonra açığa çıkacaktır! Kendisinin, insanların beklediği tanrı olduğunu iddia eden Deccal lakaplı varlığın ortadan kaldırılışı, bizâtihi 33 yaşında olarak Dünya üzerinde açığa çıkacak olan Hz. İsa (aleyhisselâm) tarafından gerçekleştirilecektir. Bundan sonra Mehdi lakaplı son müceddid ile 7 veya 11 senelik beraberliği olacak, bu arada Yecüc-Mecüc isimleriyle tanınan ırkın Doğu Asya’dan Ortadoğu’yu istilası meydana gelecek, bu da geçiştirildikten sonra 73 yaşına kadar 40 yıl yeryüzünde yaşayacaktır İsa (aleyhisselâm); Rasûlullâh açıklamalarına göre.[1]
      Tanrı merkezli din anlayışında, tanrının eli ve iki kefeli terazisi vardır!
      Neyse gelelim biz ana konumuza...
      “Tanrı merkezli dinsel anlayışa” göre materyalist bir sistem anlayışı esastır!
      Tanrı merkezli dinsel anlayışta, Kurân’da ve hadislerde anlatılan her şey kelime anlamındadır.
      Tanrı merkezli din anlayışında, tanrının eli vardır!
      Tanrı merkezli dinsel anlayışta, tanrının iki kefeli terazisi vardır! (henüz dijital veya ötesi tartı sistemini bulmamış tanrı!!!)
      Bu anlatılanların, insanlara bazı gerçekleri anlatmak için kullanılan misaller olduğu fark edilmez, düşünülmez, kabul edilmez!
      Kısacası, tanrı merkezli dinsel anlayışta anlatılan her şey, madde dünyası gerçeklerine göredir! Bu anlayışta sorgulama, anlamaya çalışma, ne olduğunu bilme, tefekkür yoktur. Emirler ve uygulamalar vardır! Kıyası fukuha adı altında, âyetlerde kesin olmayan her şey, kişilerin yaşadıkları devir şartları altında yorumlanmış ve o yorumlar dahi Din-Şeriat kapsamında kabul edilmiştir. Âyet veya hadislerin o devirler şart ve anlayışı kadarıyla yorumlanması ise, sanki Din’in bir hükmü gibi algılanmıştır.
      Tanrı merkezli dinsel anlayışta, namaz borçtur tanrıya, oruç borçtur ödenmesi zorunlu. Borcunu ödemezsen tanrı seni hapse, pardon cehenneme atar!
      Anlayamadin yerleri lütfen sor..

  • @elifkaya135
    @elifkaya135 5 років тому +4

    Ben esrar ictimde cok felsefik ve anlamli cumleler kuruyorum konusurken konustugum cumleler hayalimde canlaniyo enterasan bir sekilde

  • @kurtgenciciwanekurdan2939
    @kurtgenciciwanekurdan2939 4 роки тому +3

    bu adama bayiliyorum

  • @selimuysal9943
    @selimuysal9943 3 роки тому

    Sevgili Hocamızı yeterince dinlemeden yorum yapmışım. O çok değerli bir düşünür.

  • @emineniluferyilmaz2087
    @emineniluferyilmaz2087 5 років тому +5

    Neden herkesi sucu bucu diye yaftalamak zorundasiniz.Birseyler ogrenmek niyetiyle dinleriz,akil ve vicdan suzgecinden gecirip bize faydali olanlari aliriz.Yorum adi altinda elestiri veya suclama yapmak bilime en buyuk engeldir.

  • @Nikola.Tesla369
    @Nikola.Tesla369 5 років тому +2

    İnanç ve düşünce tespiti gerçekten inanılmaz. Belki biraz monoton, ancak oldukça realist.

  • @gerceginpesinde5170
    @gerceginpesinde5170 5 років тому +7

    en sonunda dücane "şu soruyu sorman lazım" deyince 1:48:28 ben veyisin yerine kendim yerin dibine battım. koca ulusal bir tv'de sunucu olacaksın ve türkiyenin en iyi entellektüellerinden biri sana "şu soruyu sorman lazım" diyecek.

  • @ahmetagr6062
    @ahmetagr6062 5 років тому +1

    *Hiç kendimi kaldırmayayım Dücane cündioğlunun dediklerini anlayamıyorum. anlamış numarası yapıyorak izliyorum işte programı. Belki birşeyler katabilir bana diye umutediyorum*

  • @ayseakay777
    @ayseakay777 5 років тому +2

    tesekkurler 💖💖💖💖💖

  • @selimuysal9943
    @selimuysal9943 3 роки тому

    Geçen sefer boş konuşuyor demiştim. Şimdi fikrim değişti. Çok derin düşünüyor ve çok uzun uzun anlatmaya çalışıyor.

  • @hdhdjfjfzhdjdjfn2163
    @hdhdjfjfzhdjdjfn2163 5 років тому +4

    Dəyərli biridi.💚💚💚💚💚💚💚

  • @fulyabeybas
    @fulyabeybas 5 років тому +2

    "inanç başkalarına ihtiyaç duyar, ama düşünce başkalarına ihtiyaç duymaz"
    başkalarına ihtiyaç duymak kötülenecek bir hal değil ki?

    • @kastilyalisabella8321
      @kastilyalisabella8321 5 років тому

      Öyle bir hal. Bağımsız olamıyorsun çünkü

    • @0persona332
      @0persona332 5 років тому

      Kötü diyen ya da kötüleyen oldu mu Fulya B. ?

  • @feyzanurtastan8892
    @feyzanurtastan8892 5 років тому +1

    Felsefe'ye fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim deyişi ve içimizdeki parçalanma sesleri...

  • @enisersin1273
    @enisersin1273 5 років тому +2

    Biraz daha reklam koysaydınız. Bu az olmuş.

  • @adnankaraduman2130
    @adnankaraduman2130 Рік тому

    Sevgili hocam.sizi geç kaşfettiğim için ne kadar üzgün olduğumu belirtmeliyim.İYİKİ VARSINIZ...

  • @tugbars4690
    @tugbars4690 5 років тому +1

    Bir dinsiz olarak her videosunu izledim sanırım. Düşünebilen, düşünmme ahlakına sahip böyle birini izlemek büyük zevk.

  • @schrodingerinkedisi1170
    @schrodingerinkedisi1170 5 років тому +1

    Basit sorulara büyük cevaplar. Veyis Ateş hocanın derinliğine uygun olsaydı, bomba olurdu.

  • @TunnieEdits
    @TunnieEdits 3 роки тому

    Emeğinize sağlık çok güzel bir konuşma...👍👏

  • @azizutkuozdemir
    @azizutkuozdemir 5 років тому +1

    haberturk guzel ismi getirtmis . iyi bir degisim var haberturkte .

  • @handegezginn4210
    @handegezginn4210 4 роки тому +2

    Hocam sizin aydinlanmanizin turkiyedeki tum insanlarin basina gelmesi dilegiyle ...

  • @enginceoku902
    @enginceoku902 5 років тому

    Keşke daha çok tv ekranlarında görebilsek.Farklı ses...

  • @taliperdogan1177
    @taliperdogan1177 5 років тому +2

    Veyis Ateşin saç baş kılık kıyafet nedir öyle? Bir tv programcısı değil de sanki bir anda belinden bıçağı çıkarıp karşısındakini bıçaklayacakmış bir arka mahalle serserisi. Böyle bir imaj seçenleri tebrik ediyorumgünümüz konjoktörüne uygun olmuş.

  • @peraykun7072
    @peraykun7072 4 роки тому

    Insan neyi arar diyoruz da insanın yitiğini arar demiyoruz.yitirdigimiz şeyi arıyoruz.yani ilk yaratilisimizda ademe öğretilen bildigimiz cennette iken sahip olup çıkarıldıktan sonra yitirdiğimiz herşey belki de.ya da en önemlisi biz adem iken konuştuğumuz yaraticimizin muhabbetini arıyoruzdur

  • @Haletinuriye
    @Haletinuriye 5 років тому +1

    Böyle gri bir dünyada, böyle net bir insan!!! Siyahlar siyah, beyazlar beyaz. Her şeyi çözmüş, emin, boşlukları yok. Bahsettiği inanç şekline vurmak çok kolay. Başka türlü bir inanç mümkün değil midir acaba?

  • @mehmetsimsek8575
    @mehmetsimsek8575 4 роки тому

    Eskilerden biri dışımız halk ile içimiz hak ile diyerek mesafeye noktayı koymuştur

  • @lalaismayılzade
    @lalaismayılzade 5 років тому +2

    Deizm konusunda tam aklımdan geçenleri söylemiş 🦋

  • @burhanpb
    @burhanpb 10 місяців тому

    İyi ile doğru arasında bir gerginlik vardır iyi olan doğru değildir doğru olan iyi değildir

  • @barssipahioglu7209
    @barssipahioglu7209 5 років тому +22

    1,5 hızda izleyin..

  • @ersnak
    @ersnak 5 років тому +1

    Schweps’ten soğudum yeminlen. Bu ne çok reklam bir izletmediler videoyu..

  • @alikivrak8430
    @alikivrak8430 4 роки тому +1

    Hocam içinde yaşamak tan bahsediyorsunuz
    Ben de bøyle bir mağaradan kaçmak isteyince farkına vardım
    Kahraman olmak zor olanı milyonda bir leri ifade ederken
    İçinde yaşamak
    Karanlıkta mumla hayatı keşfederek yaşayan kahraman olmak gibi bir şey sanirim
    Saygılar

  • @selmanozturk1648
    @selmanozturk1648 5 років тому

    Kaliteli gazetecisin Veyis bey

  • @beytuce
    @beytuce 5 років тому +8

    Reklamınızı da sizi de!

  • @altiagacotel3471
    @altiagacotel3471 4 роки тому

    1:30:57 söylediği "2 populer bilimci hoca"dan biri Sinan Cananmı acaba?

  • @zisananter
    @zisananter 5 років тому +3

    "Düşünmenin insan olmanın ifade edebileceği en önemli şey, bize öğretilegelen her şeyi yıkabilme gücüdür. Zira bize öğretilen hiç bir şey doğru değildir. Bizim değildir. Bize empoze edilendir. Yıkmanın yolu ise, bir şeyin kötülüğünü kendiniz için kavrayabilmek ve yeniden kendiniz için inşa etmenin yolunu bulmaktır. " İnsan kendisine öğretilegelen ne varsa onları yıkmalıdır.?

    • @kamurandogar2885
      @kamurandogar2885 Рік тому

      Bize öğretilen herşeyi yıkmak üzere yaratılmadık... İnsan birkaç felsefecinin kendi felsefi safsatalarını empoze edip, sizi özgürleştiriyorum adı altında onların safsatalarını tutsağı olmak için de yaratılmadı, nihayetinde insan fikirleri değil ve fakat yaradılış amacımız doğrultusunda öğretilmek istenenleri, yaradıcının bizden beklediği bilişi kazanmak için öğrenmeye geldik, teellümle tekemmüle geldik sonuçta

  • @selimhancinas5539
    @selimhancinas5539 5 років тому

    Biz Dücane Bey'den, çöllerin ve adaların yalnızlığından hakikate dair serin seher yelleri beklerken, susuzluğun meydana getirdiği halüsinasyon ve yanılsamalara şahit olduk.

  • @toliktoblerone3513
    @toliktoblerone3513 5 років тому +6

    Veyis Ateş birtakım reflekslerle ve beklentilerle sorular soruyor. Programın en başında "yaratıldığımızdan beri" diye bir yaratılma ön kabulüyle başlayacaksan bu adamı niye çağırdın? Hadi diyelim çağırdın niye o kadar övdün?

    • @mehmetklc4812
      @mehmetklc4812 5 років тому

      Aynen ya bazı bazı tespitlerim var benim de ama bu yorumları görüp sunuşunu iyileştirmek isteyecektir belki Veyis Bey, haftaya neler konuşulacak bakalım :)

    • @DJAD_Kaan
      @DJAD_Kaan 5 років тому +2

      soylem falan gelistirmez veyis ates. program zaten din'in felsefeden üstlüğü, tanrinin da otesinde islamin tanrisinin tek ve en yuce oldugu onsarti ile basliyor ve veyis ates gibi iktidar yalakasi adamlarin agzindan suphecilik, kritik dusunce ve pozitif bilimin tarafinda olan bir cumle cikmayacagi icin felsefe ve pek tabi ahlak, etik, birey ve toplum konularinda yetkinlikten ziyade istenilen cevaplari verecek adamlar cagirilacaktir.

  • @muhammetacar1821
    @muhammetacar1821 5 років тому

    uzay hakkında program yapsanız güzel olur.

  • @aliuyar8537
    @aliuyar8537 4 роки тому +2

    Asrın liderimizi bütün dünya kıskanıyor

  • @serraluma4460
    @serraluma4460 5 років тому

    Dücane hocayı dinleyenler Alev Alatlı dinleyerek hatta o muhteşem kitaplarıni okuyarak boyut atlasınlar...Dücane hocamız cok iyi açıklıyor fakat sorunlarımıza daha net bir bakış lâzım... Alev Alatlı bunu iyi yapıyor...çözüm-lemede

    • @mtak4875
      @mtak4875 5 років тому +1

      Ikisi cok farkli kulvarlarda bence.

    • @serraluma4460
      @serraluma4460 5 років тому

      @@mtak4875 ikisi de çok kıymetli aydın...elbette tavsiye ettiğime göre birisi önde olacak... Alev Alatlı topluma yön verebilecek Aydınlarımızdan birisi...Dücane hoca zemin yapıyor, temel atıyor..

  • @ahmetemreinan8011
    @ahmetemreinan8011 5 років тому +2

    Başlığa konukların isimlerini de yazınız.

  • @cemilesener5990
    @cemilesener5990 5 років тому +1

    Bu ülkede Filozof yetişmiyor. Biz de ne yapalım, Ducane Cündüoğlu'nu dinliyoruz...

  • @koto9211
    @koto9211 4 роки тому +2

    1:26:00 adam geleceği görmüş

  • @erdincgulegdim2668
    @erdincgulegdim2668 5 років тому +1

    Bu adamı seviyorum sadece akademik iş olsun diye konuşmuyor acısını çektiği dertli olduğu konular hakkında konuşuyor. Ahmet arslan hocayıda severim o tarzda gerekli ama geçen bir konuşmasında alman felsefesini küçümsedi çok acayip bir şekilde nitçe adammı kabilinden bi cümle sarfetti. Celal şengör ve ahmet arslan ingiliz felsefesini deneyciliğini öve durdu. Alman felsefesinin büyük sorular sorduğunu ve dünyanın başına bela olduğunu söyledi kısmen haklıda olsa felsefe büyük sorular sorar ve bunada mecburdur. Nitçe biliminde putlaştıralacağını ve insanlığın yeni tanrısı olacağını bir yerde söylüyordu ve tanrının kıyametide vardır.

  • @sedayldz5626
    @sedayldz5626 5 років тому +2

    Sesi efsane ya

  • @mehmetali6778
    @mehmetali6778 3 роки тому

    Dücane bey harikasınız,,👋

  • @dodododo710
    @dodododo710 5 років тому +2

    Bu hoca bu ülkeye fazla geliyor.

  • @beyazmsgolge1747
    @beyazmsgolge1747 4 роки тому

    harika

  • @Sgatboy23
    @Sgatboy23 5 років тому

    Super

  • @hasancevadozdil4404
    @hasancevadozdil4404 5 років тому

    Hakikat arayıcısı çok iddialı...

  • @barssipahioglu7209
    @barssipahioglu7209 5 років тому

    52:49 din ve siyaseti .... devamı gelmedi fakat anladığım kadarıyla din ve siyaseti birbirine karıştırmamak lazım demek istedi.

  • @syzrael1
    @syzrael1 5 років тому +1

    03:17 başlangıç

  • @emre28oz79
    @emre28oz79 5 років тому +3

    Şehirden kaçış, toplumdan mesafe almak, kollektif zihinden uzaklaşmak bence, bazı insanların zihni daha temiz açık ve etkileşim daha yoğun, bu kişilerin farkındalığı bilgi birikimlerinden daha fazla olunca tabiki şehirden kaçış bir ihtiyaç oluyor.

  • @kahvesever5895
    @kahvesever5895 4 роки тому +1

    Hocam hiç geniş almadın duvara tosladın. 20. dakikadaki Allah'ı kişiselleştirme konusunu duyunca, dua kişiye yapılır deyince boş, bomboş ve hatta başıboş olduğunu gördüm. Sırf konuşmak içinde konuşmaz hakikat arayıcıları.

  • @nuraybarman9989
    @nuraybarman9989 5 років тому +1

    Ve hep çevremde kilere diyorum ki peygamber onu düşünerek buldu. Kendine en uygun olanı o yüzden bizler onun gibi ahlaklı olamiyoruz

  • @furkotikoo4216
    @furkotikoo4216 4 роки тому +1

    Dücane Cündioğlu kendi hızında dinlenir.

  • @wernermolders_
    @wernermolders_ 5 років тому +1

    Program iyi, konuk iyi de pazar akşamları süre sınırı olmayan Teke Tek özel programlarını artık bu program yüzünden izleyemeyeceğiz. Celal ve Ilber Hocaları tvde bile artık sınırları izleyebileceğiz. Üzücü

  • @bilmiyorum2247
    @bilmiyorum2247 4 роки тому +1

    Arkadaslar kim olursa olsun her dedigi dogru degildri.Bir adamin laflarini cok seckin bulabilirsiniz,ama gercegi ogrenmek icin o adamin laflarini da sorgulayin.Cunku inanc iyidir(burasi cudane beyin lafi),bilim,akil dogrudur.Ama dogrular tek degildir.Gercekler tektir.Mutlak bilgi sadece dinde vardir.

  • @onnur.
    @onnur. 3 роки тому

    Ben ahlaki anltiyorum diyen adamin ahlakli olmasi beklenemez
    Felsefe ahlaki anlatir fakat ahlaki yasamak baska birseydir
    Felesefe ve din bu kadar guzel aciklanir,
    Din yasanir ( religion( islam )is life style ‘

  • @steygby
    @steygby 3 роки тому

    1:05:46 tarih boyunca yapılmış en yerinde tespit

  • @berberistan
    @berberistan 4 роки тому +1

    140 bin delirmeye aday insan vay be çok sevindim...

  • @ebrukzlkaya7328
    @ebrukzlkaya7328 5 років тому

    Neden Veyis Ateş Din Felsefesi mezunu olmasına rağmen her şeyi ilk defa duyuyormuş gibi davranıyor ve ilk defa duyan biri gibi sorular soruyor anlayamadım.

    • @iigulen14
      @iigulen14 5 років тому

      Ebru Kızılkaya Programı izleyen herkes din felsefesi mezunu olmadığı içindir belki de

  • @bountyfarm2177
    @bountyfarm2177 5 років тому +1

    Her cumle yi 2 gun hazmetmek lazım geliyor.on gune bolup izlemek gerek galiba.Ciddibir değer gerçekten.

  • @muradnnolaki6788
    @muradnnolaki6788 4 роки тому

    Sırf “mutlu akşamlar Tr” dinlemek için geldimm.
    Dücaneyi yoğurda doğramalı...

  • @arifaslan1129
    @arifaslan1129 5 років тому +8

    veyis bey o kadar kasılıyorki can sıkıyor. büyük soru soracam diye saçmalamış gibi daha kaliteli sorularla güzel olabilirdi

    • @myondaime2817
      @myondaime2817 5 років тому +1

      Aynen, o sakalla oynama hareketleri falan nedir yahu :D KArşısındaki insnaın dediklerini kavrayamadığından komik ve alakasız yorumlar yapmış, sorular sormuş maalesef.