Videonun başında yaptığınız açıklama binaen yazıyorum; Kitaplarla dolu bir odada, binbir zahmetle, her bölümde kaynaklarını vererek, aralarda da bölümler okuyarak bir konuya dair fikirlerinizi ifade edip bunu ilgili konulardaki kitaplara dayandırıyorsunuz. Edindiğiniz tüm bilgileri videolar aracılığıyla aktarmanızı bekleyen bu kitleye karşı nasıl bu denli sakin kalabiliyorsunuz sahiden anlamıyorum. Konuları değişse de her videonuzun tek paydası bilgiyi edinme biçiminiz; çok okuyarak ve çok araştırarak. Her videonun temelde söylediği şey de nitelikli ve iyi bir okuyucu olmamız gerektiği bana kalırsa. Vahiyle gelen bilgi olmadığı gibi emeksiz de edinilmiyor tüm bu bakış açısı. Bu kitlenin temelde ne söylemek istediğinizi anladığını hiç sanmıyorum. Bunu ben anladım iddiasıyla söylemiyorum lakin insanların hemen tüketilecek hap bilgilerin neden zararlı olduğunun kaç kez altını çizdiniz şu verdiğiniz içeriğe hâlâ yüzeysel yaftası yapıştırıyor. Derinlemesine işlediğiniz takdirde bu kez VİDEO SÜRESİ ÇOK UZUN diyecek. Zihnimin Kıvrımları serisi bir insana okuma ve kendini geliştirme edimi ve bunun kendine uygun yollarını keşfetme arzusunu katmıyorsa ne katıyor sahiden merak ediyorum. Son olarak Serdar abi, zaten yıllardır takip ediyorum ancak pandemi sürecinin en verimli üretimlerinden biri bu seri. Emeklerin ve zihninin kıvrımlarını bize açtığın için sahiden teşekkür ederim. Sağlıcakla,
@Pınar Aydın Aynen katılıyorum fakat bu kitle bile böyle ise varın siz toplumun diğer kesimini düşünün:/hangi kitleymiş:))))Güya adamı aylardır dinliyorlar ama zerrece anlama... yok bilgi de biriktirdiklerine şüpheliyim:)
@@ilknurdoguer7719 kimlerden bahsediyorsunuz acaba sanki hayali kuklalar oluşturmuş onları dövüyormuşsunuz gibime geldi ^^ 80 milyon insan içinden 60 bin kişicik izlemiş zaten şu videoyu nerde gördün kimle karşılaştın kimi azarlıyorsun yani
Yurtdışında eğitim gördüm az çok insan sosyolojisi ve psikolojisi hakında bilgi sahibiyim bunca eğitimin sonunda ruhuma uygun bi iş seçtim şuan dağın başında koyun güdüyorum ve bu son 1.5 yıldır devam ediyor bunca bakış açısını oluşturduktan sonra bu şekilde evet bu şekilde kulaklığı takıp Serdar abiyi dinlemek öylesine tatlı geliyoki anlatamam Teşekkürler Serdar abi iyiki varsın :)
Spotify dan dinliyordum.Bu güne kadar bu görüntüden mahrum kaldığım için çok üzgünüm.
4 роки тому+16
Serdar Bey merhabalar, şöyle bir teklifim olacak: Çektiğiniz videonun kısa ve herkese hitap eden halini burada yayımlasanız ve daha fazlasını isteyen, estetik zevk aramayıp sadece verdiğiniz bilgilere değer veren kişiler için de bu videonun içine 3 saatlik uzun hali için link koysanız. Yani, 3 saatlik olan çekimi de UA-cam'a yükleyip "Liste Dışı" yapabilirsiniz. Bu videoyu izleyip daha fazlasını isteyenler de bırakacağınız linkten 3 saatlik halini de izleyebilir. Benim kisi bi' öneri ve burada bana katılacak olan başka kişiler de olabilir. Saygı ve sevgilerle :)
Ben bir kişisel fitness eğitmeniyim, gözlemlerimden ve fikirlerimden biraz bahsedip size teşekkür etmek istiyorum. Fitness metotları ve Pilates üzerine koçluk yapıyorum. Ve çalıştığım bireylerden kozmetik hedefleri olanların dayatıldığı için mi daha ince, daha kaslı görünmek istediklerini anlamaya çalışıyorum. Ve videoda bahsettiğiniz birçok şeyi daha evvel düşündüğüm halde aktarmaya çalışıyorum. (Evet belki bir kişisel fitness eğitmeninin çok sık yapmadığı bir şey bu.) Ve bunu çok kıymetli buluyorum. İnsanlar bahsettiğiniz şekilde devamlı huzursuz. Elbise, tayt giymeyi “hak etmediğini” düşünen, baklava gibi karın kasları olmadığı için güneşlenmek istemediğini belirten ve günden güne bununla kahrolup, aç kalıp, bazen çılgınca egzersiz yapıp en çıkmaz duygusal savaş anlarında kendilerini yine tıkanırcasına yemek yerken bulan insanlardan bahsediyorum. Bu insanlara mutsuzluk yayıyor. Ve bu mutsuzluğu beslemek o kadar korkunç ki! Çok üzücü, kanımı donduran bir durum daha var kendi mesleğim ile ilgili. İnsanlarla daha uzun süre çalışıp para kazanabilmek için onları aşağılayan, kötü hissettiren eğitmenler bile görüyorum. “.. Bey yanlarınız çıkmış, ... kaç ders satın almalısınız.”, “Bu halde mi bikini giyeceksin, daha çok antrenman yapmalısın.” Sanki bikini giymek hak edilecek bir şey gibi sunuluyor. Bahsettiğiniz gibi çünkü birileri para kazanmak istiyor ve aynı sisteme hizmet ediyor. Ancak bu böyle olmamalı. İnsanların daha sağlıklı ve kendilerine göre daha iyi görünmelerini sağlarken kendileriyle barışmalarına bir nebze olsun yardım edebilmek öyle güzel ki. Aynı zamanda çok zor ancak insanları banknot olarak görmeden paylaşımda bulunmak isterseniz mümkün oluyor. Bu belki bir fitness koçunun, belki bir giyim mağazası çalışanının, kozmetik, güzellik firmalarının vs vs birilerinin biraz olsun farkında olmasıyla mümkün olacak. Bu algı nasıl yayıldıysa küçük bir kesimde olsa kendiyle barışmayı başarabilir. En azından bu yöndeki acılarını hafifletebilir, bu bile çok kıymetli. Bu emeğiniz, bu güzel içerik o yüzden çok çok anlamlı. Birçok kişiye izlemesini önereceğim. Emekleriniz için çok teşekkürler!
Bedeninden rahatsız olup, bu rahatsızlıktan kurtulmak doğrultusunda sizin de bahsettiğiniz gibi mantıksız adımlar atan insanlar bence biraz da kendi iç disiplinlerinden yoksun oldukları ve verimli düşünümedikleri için mutsuzlar. Demek istediğim bunun tek suçlusu medya ve pazar değil. Mutlu olmayı bilen, kendi benliğini keşfetmiş bir insan böyle bir konuda uzun vadeli bir mutsuzluk yaşamaz. Serdar Abinin de dediği gibi doğru diyet ve doğru egzersiz düzeni ile hepsi mümkün. Yani aslında ana sorun güzellik algısından daha çok insanların bilinçsiz ve kendi benliklerinden bihaber yaşamayı sürdürmeleri. O yüzden ben bunun kozmetik, fitness, medya vb mecraların beden pozitifliği ile aşacakları bir şey olduğunu düşünmüyorum. Kendini keşfedememiş insanlar mutsuz kalmak için hep bir sebep buluyorlar. Öte yandan devletlerin veya hükümetlerin biyopolitik kanalda insanların bedenine karışmalarını doğru buluyorum çünkü beden sağlığını en kötü etkileyen faktörler beslenme, stres ve hareketsizlik. Durum böyle olunca sağlık sektörünün harcamaları artıyor. Ne kadar her vatandaşı her koşulda tedavi etmek zorunda olsalar da bunu en aza indirgemek için medyayı kullanmak mantıklı geliyor. Vallahi çok konuştum, öyle paylaşmak istedim, size de teşekkür ederim paylaştığınız için.
Abdullah Yusuf Doğan Mutlaka insan kendi kendine de bir farkındalığa erişebilir ancak bazı insanlar çocukluk dönemlerinde ailelerinden bile negatif dönüşler alabiliyor bu konuda. Bilinç altında devamlı kötü göründükleri, şişman oldukları fikriyle yetişen insanlar için kendi kendine farkındalığa erişmek zor. Ancak imkansız değil kesinlikle. Bende teşekkür ederim.
Mesleğinize rağmen durumu harika ifade etmişsiniz ,sizi tebrik ediyorum.Fakat emin olun ki bu bir maya ve insanlık kalitesi meselesi.Yani koçların ,güzellik firmalarının vb kişilerin farkında olmasıyla bir şey değişmez .Çünkü çoğu gerçeklerin farkında aslında ... ya ekonomik dertleri ya da umurlarında olmaması nedeniyle aynı düzen sürer gider .Aslında zaten onlar da sistemin birer parçası,dişlisi.Arkadaşıma miğde kelepçesi takan bir doktorun çalışma arkadaşı diğer bir doktor iş işten geçtikten sonra arkadaşıma Profesörün bu kelepçelerin morbid obezite için çözüm olmadığını hastalarına bile bile taktığını çünkü satın aldığı kelepçeleri eritmesi gerektiğini söylemişti.ve daha bilmediğimiz neler neler.Sizin alanınızda da uzaktan koçluk,bedenleri fitness ile şekillendirme vaatleri,before after fotoğraflarında çekim hileleri,yok onun kıçı bunun başı gibi olmalı vaatleri bu sistemin teferruatları değil mi?Oysa aklı selim herkes biliyor ki sporla kaslanma (kadınlarda çok zor) ve sıkılaşma dışında değişim hele de yaş ileri ise imkansız...
İlknur Doğuer Katılıyorum. Etik değeri olmayan her meslek grubundan birey bu tip ahlaksızlıklar yapabiliyor, çok üzücü ancak gerçek. Ve maalesef bizim alanımızda da var. Ancak şunu belirtmek isterim, kesinlikle bir erkek kadar hızlı olmamakla beraber kadınlarda kas geliştirebiliyor. Tabi ki genetik özellikler, yaşam şekli, beslenme, antrenman, uyku saatleriniz vb bir çok nokta buradaki gelişimi değiştiriyor. Yeni araştırmalar yaşın kas gelişimini negatif yönde etkilemediğini gösteriyor artık. Bulabilirsem araştırmayı göndereceğim. Ancak ilerleyen yaşlarda da farklı dezavantajlar oluşuyor elbette. Sevgiler. 🙏🏻
Barby bebek demişken yine naçizane konuyla ilgili okuduğum bir paragrafı sizinle paylaşmak isterim. "Tüm kız çocukların idealini süsleyen barby bebek imkansızı idealleştirmenin bir aracı olarak işlev görmektedir. Barby kızın ölçülerine sahip olmak imkansızdır, çünkü onun beden ölçüleri normal değildir. Bilgisayarda Barby kızın ölçülerinde bir kadın modeli geliştiren araştırmacılar, bu ölçülerdeki bir kadının sırtının üst bedeninin ağırlığını taşıyamayacak kadar zayıf, gövdesinin ise yarım karaciğer ve birkaç santimetre bağırsaktan fazlasını alamayacak kadar dar olduğu sonucuna varmışlardır. Oysa gerçek hayatta bu ölçülere sahip bir kadın, kronik ishalden asla kurtulamayacak ve sonunda gıdasızlıktan ölecektir." MODERN ÇÖKÜŞ İnsanın Modern Halleri / Celaleddin Vatandaş
41:22 Ben hem korede hem japonyada bulundum, 45gün sonra çin-japon-koreli 50 metreden ayrım yağabiliyordum. Birbirlerinden çok farklılar. Farkedince ben de şaşırmıştım
Sistem mecbur ediyor bizleri biraz. Mesela "ayakkabılar" firmaların ideal gördükleri kalıplara göre üretiliyor. Ayağı ideal olmayan (taraklı ayak yapısı) azınlık grubun üyesi bir kadın olarak yolun yarısında beni perişan etmeyecek topuklu ayakkabı memlekette bulamıyorum. Sonra ayağıma bakıp şöyle "Acaba şöyle kenarından köşesinden kırptırsak endüstriye uyar mı??" diye düşünceler geçmeye başlıyor
58:04-58:20 arasi araliksiz kahkaha attim 😂😂😂 Siz cok yasayin Serdar Bey. Videolariniz ufkumu aciyor, ders dinler gibi defter kalemle geciyorum bilgisayarin basina. Bende bi arastirma hevesi uyaniyo islediginiz her konuda. Size cok ozeniyorum. Sikilmadan dinledigim, dinlerken donustugumu aydinlandigimi hissettigim bu videolariniz /podcast'leriniz icin tesekkur etmek istedim. Bir keresinde; hazirlik asamasi cok mesakatli oldugundan ve zaman gerektirdiginden ileride belki bu seriye son verebilirim demistiniz. O zaman ben dahil bi' cok takipcinizin kalbinden minik bir çit sesi geldi, belki duymussunuzdur 😊 Basarilarinizin devamini dilerim.
Sinan Canan'ın, Mustafa Can ile yaptığı ua-cam.com/video/MZxbQur-JH8/v-deo.html sohbetinde bu podcast'e referans verildi. Yakın buldum paylaştım, kibs.
Gereksiz birşey anllatmamaya çalışıyorum demissiniz. Hocam gereksiz bişey var mı bu hayatta? Kuş gözlemciliği den bahsetmistiniz, bence gereksiz birşey yok sadece ilgi dışı bilgiler mevcuttur.
Estetiğin bir formülasyonu yok maalesef. Altın orantı, simetri vs. gibi bir formül yok. Estetik değimiz şey beyindeki haz noktasıyla ilgili ve değişken bir şey. Bu gün bize çok estetik gelen bir insan ya da kıyafet 20 yıl sonra estetik gelmeyecektir. Çünkü haz değişkendir...
İnsanlar saf kötü. Adam geliyor "ahahaha abone sayısına bak ezik" yazıyor :D oysa sen bu adama podcast anlatıyorsun, fikir konuşuyorsun. Ne alaka lan diyordum. Sonradan alıştım. Şimdi aldırmıyorum
Anaksimenes, Pythagoras’a şunu yazmış“Gözlerimin önünde ölüm ve kölelik dururken yıldızların düzeniyle nasıl uğraşabilirim? Bu söz değindiğiniz konulara ne kadar da örtüşüyor.
Beden ve güzellik konusunun büyük bir bölümünü yine kadin bedeni ve kadın guzelligi kaplıyor. Guzel olmasi beklenen kadın, guzel olmasa da guzeli tercih eden erkek. Insanlarin ugrasacak onemli isleri ne kadar azsa kendi bedeninin(cogunlukla yüzünün) guzelligiyle daha cok uğraşıyor.
Söyleşinin yazılı dökümü: Dış güzellik, çok göz aldatıcı ve göz alıcıdır. Ama onun bir adım sonrası her şey, iç güzelliğidir. Göz, beynin aldanmaya ve aldatılmaya en müsait uzantısıdır. Göz, simetri arar ve güzel çirkin algımızı etkiler. Beyin, altın oran ve simetriyi 13 milisaniyede algılar. Bir şeyi sevip sevmediğimizi, bunun neden olduğunu anlamadan önce biliyoruz. Nedeni sonradan oluşturuyoruz. Beğenme dürtüsü nereyse bilinç dışı bir dürtüdür. Bu, zihnin terbiyesi ile ilgili, gözümüz gördükçe terbiye oluyor. Aksi takdirde göz, yeni gördüğü şeye oldukça cahil kalıyor. Asyalılar bizi ayıramıyor, hepiniz birbirinize benziyorsunuz derler, oysa biz de Asyalıları birbirinden ayıramıyoruz. O nedenle ABD’inin Asya’dan çok göç alan sınır kapılarında uzak doğulu görevliler yer alır, çünkü bir Kore’linin pasaportu ile başka bir Kore’li nin geçmesi bu şekilde önlenir. Güzellik kavramı tarih boyunca erkekler tarafında belirlenmiş, öyle ki, kadının güzellik algısı bile bu belirlenime göre oluşmuş. Bugünün insanı kendisini göstermek zorunda, kendisini ne kadar gösterebilirse ve kendisinin ne kadarlık kısmını gösterebilirse, o kadar var olabileceğine inanıyor. Zihin üzerindense, beden üzerinden para kazanacak çok daha fazla yollar vardır. Sırf bedensel güzelliği dayattığınızda, içini boşaltıyorsunuz insanın. Biyopolitika, siyasetin aracına dönüşen bedenler. Beden, insanın kendisiyle ilgili olmaktan çıkıp, devletin malı haline gelir. Devlet, hak iddia etmeye başlar bedenlerimiz üzerinde. Nasıl giyineceğimize, nasıl evlerde oturacağımıza, sokakta nasıl hareket edeceğimize karışır. Bu tahakküm arayışı, biyopolitikadır. Yani bedeni, yarı kamusal yarı kişiye özgü objeye dönüştürmek. Evin balkonu gibi, hem ev gibi mahremiyet ile sokak gibi kamusal alanın kaynaştığı yer gibi. Bireyin bedenini, bireyin kendisinden alıp, kendi kurumlarının tahakkümüne devretmeyi, boyun eğdirmeyi hedefler. Yani birazcık tören kıtası gibi algılar, onlar artık birey değillerdir, tören kıtasında uygun adımla yürüyen kıtalardır. Açmış, tokmuş, mutlu ya da mutsuz önemi yoktur, o törende birey olarak değil beden olarak vardır. Biyopolitiğin en güçlü silahı, teknolojidir. Modern birey, biyopolitik bağışıklık olmakla sorumludur. Güzel ile güzellik, farklı kavramlardır. Estetik ile işlevsellik arasındaki farktır bu. Kadın sünneti, zevk veren bölge olan klitorisin bıçakla kesilip atılması ya da, kızgın demirle dağlanması şeklinde gerçekleşir. Amaç, kadının cinsellikten zevk almaması. Küçük ayaklar, büyük niyetleri engeller. Postmodernizmle birlikte beden olumlama ( Body Pozitivity), ben kendimi hangi şekilde kabul ediyorsam, siz de beni öyle kabul edin anlayışı. Geçmişte bedene dair ne kadar baskı varsa, günümüzde bu boyunduruktan kurtulma çabası, arayışı var. Ben kendimle barışıksam, siz de benle barışık olmak zorundasınız anlayışı olumlu gözükebilir ama b, bedeninizin sağlıkla ilgili bir şeyi ifade etmiyor. Sağlıklı olmakla, kendini iyi hissetmek aynı şey değil. Bireyin kendi bedenini olumlaması, karşı tarafın bu olumlamayı kabullenmesi için geçerli bir neden değil. Bu beden olumlama acaba düzene bir teslimiyet mi. Yani biz, beden olumlamada, bu düzenin sırtımıza yüklediği her şeyle, tek taraflı bir barış mı imzaladık. Sen beni bütün bu sağlıksız şartlarınla beni bu hale getirdin ama ben de barıştım, affettim seni mi diyoruz acaba. Yani, bir mücadeleden feragat mı ediyoruz acaba. Bedeninizi, nefsinizi yönetmeniz çok zordur, beden olumla acaba bu teslimiyet tuzağına bizi yuvarlayacak tehlikeli bir patika olabilir. Beden olumlama dediğimiz şey, ne yazık ki, bizi tekrar kendi bedenimize mahkum bir varlığa getiriyor, yani yine kendimizi bedenimizle tanımlıyoruz. Bunun içerisinde zeka, erdem, zihin yok, tamamen maddiyatla odaklanmış bir durum. Estetik arayışında bir haset de var. Güzel bedenleri kıskanıyoruz, haset ediyoruz ve bu hasedimiz, güzel olmayan bedenler hakkında hoyratça, incitici ve haksız ithamlarda bulunmamızı sağlıyor. Ben özendim bezendim, sen hiç bunları yapmadın, şimdi karşıma geçmiş olumlama istiyorsun…gibi bir bilinçaltı dürtüsü oluşur. Pazarlama toplumu, tüketiciyi rahat bırakamaz, bu intiharı olur bütün sistem için. Her zaman için bir rahatsızlık oluşturmak zorunda. Yani Pazar dediğimiz şey, ürettiği mutsuzluktan beslenir. Pazarın hammadde ve sermayesi, ürettiği mutsuzluktur. İktidarın yanında medyanın da etkisiyle dünya, göz iktidarına dönüşüyor. Yaşadığımız medeniyet bir göz iktidarı, göz tahakkümüdür ve talepleri de her zaman için hep estetikten yanadır. Göz iktidarı hep estetik ister, estetiği zorlar, estetik bulamadı mı saldırır, incitir, yaralar, örseler. Bu yüzden de bedenimize devlet dışında bir katman daha ekleniyor, üstelik çok daha büyük, çok daha kuralsız, acımasız ve standartsız bir katman, sosyal medya takipçileri. Sosyal medya takipçileri, her konuda söz sahibi onlar, kıyafetleri uygun bulmayabilir, giydiğinizin yakışıp yakışmadığını belirler, tavsiyelerde bulunur, yediğinize içtiğinize karışır, aşağılar, hakaret ederler ki, hiç tanımadığınız bir takipçilerdir bunlar. İnstragam çağında estetik plastik operasyonların patlamasına yol açtı. Barbie bebekler bile göz tahakkümünün sonucudur ve neredeyse süper vücut şekline sahiptir fakat bu durum çocukların algısını bozduğu ortaya çıktı. Toplumsal baskı sonucu barbie bebek formu değişti. Tüketim Toplumu Kitabından : Gerçek ihtiyaçlar ile sahte ihtiyaçlar arasındaki ayırımın ortadan kalktığı tüketim toplumunda birey, tüketim mallarını satın almanın ve bunları sergilemenin toplumsal bir ayrıcalık ve prestij getirdiğine inanır. İnsan bu süreçte, bir yandan kendini toplumsal olarak diğerlerinden ayırt ettiğine inanırken, bir yandan da tüketim toplumları bütünleşir. Dolayısıyla tüketmek, birey için zorunluluğa dönüşür. İnsani ilişkiler, yerini maddelerle ilişkiye bırakır, artık geçerli ahlak, tüketim etkinliğinin ta kendisidir. Tüketim aynı zamanda denetimi de getiriyor. Yani, güzelliğe yönelik tüketim, güzelliğe yönelik denetimi de beraberinde getiriyor kaçınılmaz olarak. Güzellik inşa edilebilir, üretilebilir bir şey. O zaman güzellik ve çirkinlikten bahsetmek saçma değil mi. Fakirlik ve zenginlikten bahsedilmesi saçmalık değildir, çünkü ikisi arasında keskin bir ayırım vardır. Paran olduğu zaman, güzel görünmeyi inşa edebiliyorsun ama yoksa… Yani, güzelliği satın alıp alamama…. Marks: Çirkinim ama kendime en güzel kadını alabilirim. Bu nedenle, çirkinliğin etkisi, hayal kırıklığına uğratan gücü, para ile iptal edilmiştir. Bedeniyet medeniyetinin en tehlikeli aracı, genetik mühendislik. Biz kendi bedenimiz üzerinde bu kadar fantazilere, arzulara sahipken, başkalarının bedenlerin üzerine bu kadar fazla hayale, kurguya, plana sahip devletler, iktidarlar, yönetimler, güç odakları varken, kaçınılmaz olarak bu işin sonu, genetik teknolojisinin gelişmesi ile birlikte bizim bedenlerimize hükmedebilme arzusuyla karşı karşıya kaldığımız durumu getirecek. Bunun muhasebesini yapacağız ve hiç birimiz bu muhasebeye hazırlıklı değiliz. Çocuk sahibi olacaksınız, paranız da var, genetik obsiyon paketini aldınız, nasıl bir çocuk tasarladığınızı belirliyorsunuz, buna hazırmısınız…. Cinsiyet belirleme, yapılmaya başlandı bile. Boy, göz- saç rengi, kilo belirleme vs. hepsi ahlaki bir konu olarak ortaya çıkıyor. Kendimizle asla barışamayacağız, buna izin vermeyecekler. Kendimizle barışık olmanın yolu, bedenimizle barışık olma dışında bir şeylerle aramamız lazım.
Hocam sağ üst köşedeki fotoğraftaki siz misiniz ? Ayrıca önceki videolar gördüğüm resimler çocuklarınıza ait olduğunu düşünüyorum:) Çalışma odanıza asmanız çok güzel.
Kaynaklara ek olarak boccaccio nun il decameron kitabı da eklenebilir. Bu içerik tam da buraya yüklendiği sıralarda, insanlarda zayıflık geni keşfedildi. Kaynak:euronews tr.euronews.com/2020/05/31/yeni-bulunan-zay-fl-k-geni-baz-kisilerin-neden-kilo-almad-g-n-ac-klayabilir
Transhümanizm ve gelecek 2030lar 2040lar projeksiyonu için "Years and Years" dizisini izlemenizi öneririm. 6 bölümlük bir mini dizi. Dizinin gerçekliğe yakınlığı, birçok şeyi şuanda yaşıyor oluşumuz beni korkuttu.. İzleyenler varsa merak ediyorum yorumlarını..
Hocam selamlar... Bu serinin ilk videosundan beri sıkı takipçisiyim. Zihinlerimizi cömertçe beslediğiniz için teşekkür ederim. Bu videoda bahsettiğiniz (aslında geçmişte de yer yer bahsetmişsiniz farklı yerlerde sizi de baya yakalamış olsa gerek) "Spermler Erkekten Yumurtalar Kadından" isimli kitabı okuyorum şuan da. Son zamanlarda bu kadar çok not aldığım başka bir kitap hatırlamıyorum. :) Bu kitabı açarak seride bir video olarak yer vermenizi çok isterim. Belki de takviminizdedir zaten o halde de sabırsızlıkla beklerim. :) Saygılar...
Serdar Abi, 13.yy'da veya işte o dönemlerde doğmuş olsaydın şayet çok net bir şekilde dergahın, müritlerin olurmuş gibime geldi videonun özellikle sonlarına doğru. Tapduk, Yunus Emre, Celaleddin Rumi gibi. Büyük bir keyifle dinliyorum her hafta. Hep devam et, hiç bitmesin inşallah.
Bu bölümde bahsettiğiniz gelecek nesillerde ki genetik mühendisliği çalışmaları gerçekten çok korkutucu, sonuçta bizden daha zeki daha güçlü bir süper insan türü çıkması muhtemel, zeki olan Homo Sapien atalarımızın bizden daha güçlü (fiziksel olarak) ama daha az zeki insan türü olan Neandertal'lere yaptıkları düşünülünce bence uzak durulması gereken bir alan...
@@caglarkara6530 saygı duyarım itici bulmanıza ancak herhangi bir saygısızlıkta bulunmak amacı ile yazmadığımı bilmenizi isterim belki de serdar beyin tavırlarını samimi bulduğumdan dolayı ben de kendisine karşı bir samimiyet de hissetmiş olabilirim
Berkay Yanarates eleştiri olsun diye söylemedim sadece günümüzde çoğu insanın diline dolandı bu şekil hitaplar ( Zeki müren’e paşa derlerdi sebebi paşalara döneme diyememeleriydi ) çoğu kişi rahatsız edici buluyor bende onlardan biriyim gereksiz bir yorum olduysa özür dilerim
@@caglarkara6530 neden böyle düşündüğünüzü açıkladığınız için teşekkür ederim sonraki yorumlarımda aklımın bir köşesinde bulunur rahatsız olabilecek kişilerin olması
Yine çok keyif alarak vakit geçirdiğim bir içerik oldu. Öncelikle elinize sağlık. Size gelen yorumlarda ele aldığınız konuları "derinlemesine" işlemeniz istenmiş. Ancak bu sizin de belirttiğiniz gibi imkansız. Ama ben sizin üstlendiğiniz işlevin de bir o kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Zira sizi keşfetmemiş olsaydım hayatımda yanıt arayan ya da hiç değilse türlü düşünsel tıkanıklıkları olan sorulara bir anlam vermeye çok daha zorlanacaktım.
Pod Cast’leriniz tam tersine gittikçe uzuyor Serdar Bey ama bizler büyük bir keyifle takip ediyor, izliyoruz. Lakin artık dışarı çıkmalı, hareket etmelisiniz, sizin için endişe etmeye başlıyorum :)
hocam programı değiştirdikten sonra (son 2 videoda) video renkleri epey soluk. tercihen yapmıyorsanız saturasyon ve vibrasyonu artırarak biraz renklendirebilirsiniz görüntüyü. emeğiniz için teşekküler.
Merhabalar Serdar Bey, Sizler için methiyeler düzebilecek kadar, çok içten ve samimi duygu ve düşüncelerim olsa da bu yorumu kısa kesip sadece “Teşekkür” etmek istiyorum. Emeğinize sağlık 🙏😊 Ek: Şu an Amerikada yaşıyorum, ve bir çok arkadaşıma sizden bahsediyorum. Yakın gelecekte ingilizce yayın yapmayı yahut yayınlarınıza iyi bi altyazı eklemeyi düşünür müsünüz ?
Daha çok fiziksel güzellik üzerine durmuşsunuz ancak biyopolitika kavramı daha çok toplumda sapkın "deviant" ve hastalıklı olan bireye nasıl müdahale edildiği üzerine ortaya çıkan bir kavram. Bu nedenle Foucault'un en çok bilinen kitapları hastaneler, hapishaneler ve tımarhanelerin tarihine dairdir. Özellikle kadın bedeni üzerinden konuşulan güzellik kavramına dair şu kitabı okumanızı tavsiye ederim: Etin Cinsel Politikası - Carol J. Adams (www.ayrintiyayinlari.com.tr/kitap/etin-cinsel-politikasi/572)
Serdar Bey, 'Edit'lerken mi gitti bilemiyorum ama bu konu kapsamına; beden bütünlüğüne sahip olmayan engelli bireylerin, toplum tarafından 'çirkin' olarak addedilmesi ve dışlanması hakkında da konuşmanızı bekledim hep. Toplum farkındalığı açısından faydalı olabilirdi. Emeğinize sağlık.
Tam olarak düşündüğünüz gibi oldu. Yine de aklımın bir köşesinde duruyor. 3,5 saatlik bir kaydın kırpılmış hali bu bölüm. Attığım kısımların bir kesişimini yakalarsam ayrı bir bölüm olarak yeniden kaydederim.
Serdar Bey yıllardır ki sizi takip ederim Bilgilerinizi paylaşmanız birçok konu ile ilgili kafamızı açmanız size her zaman hayranlık duymamı sağlamıştır ama Şu dönemde yaptığınız bu paylaşımlar hayranlığım üstünde başka bir yere taşıdı sizi bende... çok çok çok teşekkür ederim.. videolarınızı gençliğimde cuma günleri GIRGIR'ın çıkmasını bekler gibi bekliyorum... 🤗
Çirkinin beğenilmesi diyince sapyoseksüellikten de bahsedeceksiniz sanmıştım. Bence sapyoseksüellik çirkin(özellikle) erkeklerin uydurduğu bir şey😂Bir videonuzda sapyoseksüelliğe de değinirseniz çok makbule geçer. Emeğinize sağlık, saygılar sevgiler
Serdar hocam, *'kültür endüstrisinin boş zamanlarımızı da dizayn etmesi/etmeye çalışması''* konusu da bu kültür eleştirisi bağlamında bence zihninizin kıvrımlarından süzülerek bize doğru gelebilir. Ne kadar da güzel olurdu diye düşündüm :D
Cok, cok tesekurler. Cok keyifli ve hic dusunmedigimiz bakis acilari ile bu emek yogun programlar icin tesekurler. Hic uzun degil, inanin uc saat olsa hic uzun bulmadan yine ayni keyifle izlerdim.
sizinle zihnimizde bazen eş zamanlı şeyler gerçekleşiyor diye şüpheliyim ya da siz bizim zihnimizi okuyorsunuz :) çok güzel video konusu tebrik ediyorum
Pandemi sebebiyle görünürlükleri kaybolmasın diye hergün Instagramdan canlı yayın yapan ve önemli olduklarını düşünmelerine karşın ürettikleri içeriklerin büyük bir kısmının boş olduğu bir ortamda siz çok kıymetlisiniz. Teşekkürler. Ilerleyen bölümlerde emekçilerin çalışma koşullarının tarihsel ölçekte değişimi ve günümüzün belki de en önemli problemlerinden prekarya sınıfını sizden dinlemeyi çok isterim. Konuyla ilgilenenler için bir kitap bir de film olmak üzere iki önerim olacak. Birincisi Guy Standing'in İletişim Yayınlarından çıkan kitabı: Prekarya - Yeni Tehlikeli Sınıf www.iletisim.com.tr/kitap/prekarya/8982 Diğeri de Ken Loach imzalı 'Sorry, We Missed You' isimli film. m.imdb.com/title/tt8359816/
Spordan gelmiş kasların tatlı tatlı yandığı gibi beyinlerde mis genişledi yandı, nefis olmuş amirim.
4 роки тому+1
Cern'deki deneylerinden vakit bulamayan bazı arkadaşlar içeriklerin uzunluğundan şikayetçi sanırım. Onlar bilimsel deneyleri ve makaleleriyle ilgilenebilirler. Zira ben bu serideki tüm videoların uzun değil aksine kısa olduğunu düşünenlerdenim. Her şey için teşekkürler Serdar abi. Son bölümde yer alan bebekler ile ilgili tercih meselesini konu alan ve bir çok bilim adamı tarafından en mantıklı bilim kurgu filmlerinden birisi kabul edilen Gattaca izlenebilir. Beden ölsün zihinler yaşasın konusu ile ilgili olarak ise Black Mirror dizisinin 3.Sezon 4.Bölümü olan "San Junipero" bölümü izlenebilir.
:)))))Cern deki bilim adamları:)))çok iyi ...Biri de şu sürekli nasıl kitap okunur,hangisi okunur,kitabı nasıl seçelim,arkanızdaki kitapları bize özetlesenize okuduklarımızı nasıl akılda tutarız gibi akıl ve mantık dışı isteklerle ilgili bi tabir bulsa mükemmel olacak:)))
Serdar Bey paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Videonuzun tamamını izlemeden önce bu yorumu yazıyorum, kanalınızda yanlış hatırlamıyorsam daha önceleri canlı yayın paylaşımlarınız oluyordu. Tekrar düşünüyor musunuz? Kişisel kanaatim yer vermelisiniz çünkü yorumları önemsediğinizi düşünüyorum ancak tek tek yanıt vermeniz pek mümkün değil. Canlı yayınlar aracılığı ile sağlayacağınız senkron iletişimin değerli olacağını düşünüyorum. Hem sizi de monologdan biraz kurtarır. Tekrar hazırladığınız içerikleriniz için teşekkürler.
Zihnin Kıvrımları serinizi yeni keşfetmiş ve birkaç günde büyük çoğunluğunu tüketmiş biri olarak her anlamda ufuk açıcı konulara değindiğiniz için kendi adıma size çok teşekkür ediyorum. Bu bölümü dinlerken zihnime, tercih edilen beden ölçüleri ile ilgili birtakım evrimsel gerçekler de gelmeden edemedi ve izninizle onları buradan da paylaşmak istiyorum. Öncelikle evrimsel yönden kadınlar, bir güç göstergesi sayılan ve yavruları olası tehlikelerden koruyabileceğine dair bir işaret olduğundan dolayı geniş omuzlu erkekleri daha sık tercih etmektedirler. Erkeklere göre ise hem sağlık ve hormonal olarak daha avantajlı olduğu hem de yüksek oranlı doğurganlıkla ilgili olduğundan dolayı kadınlarda düşük bel kalça oranı (yaklaşık 0.7 ye tekabül ediyor) çekici hale geldiği söylenebilir. Parlak saçlar, diri bir cilt ve beyaz dişler ise sağlığın nişanesi olarak çoğunlukla hepimize çekici gelmektedir. Elbette medya ve reklamlar tarafından dayatılan güzellik algısında sadece bu sayılanlar yer almasa da temel taşlarından birisinin evrimden ilham aldığını söylemek sanıyorum ki yanlış olmayacaktır. Kitap olarak Jared Diamond - Üçüncü Şempanze ve David Sloan Wilson - Herkes İçin Evrim Akademik okuma olarak aşağıdaki makaleleri önerebilirim. Buunk, B. P. & Dijkstra, P. (2005). A narrow waist versus broad shoulders: Sex and age differences in the jealousy-evoking characteristics of a rival_s body build. Personality and Individual Differences, 39, 379-389. Streeter, S. A., & McBurney, D. H. (2003). Waist-hip ratio and attractiveness: New evidence and a critique of “a critical test”. Evolution and Human Behavior, 24(2), 88-98.
fransız filozof Merleau-Ponty nin "tensel özne" kavramının etrafında epey dolaştınız bir gönderme bekledim ama gözünüzden kaçmıştır diyerek hatırlatayım dedim.
Bahsettiğiniz kitabı okumadım. Not alıyorum, ilk fırsatta inceleyeceğim. Çok teşekkürler.
4 роки тому+1
Kitaplığınızda gözüm sürekli Alvin Tofler'in ŞOK kitabına takılıyor (videonun başlarını izlerken yazmıştım bu yorumu). Bu kitabı HÜ İşletme Bölümü'nde okurken Sosyoloji dersimize gelen Ertuğrul Özkök önermiş ve hepimiz alıp, okumuştuk. Çok etkilenmiştim. Hala kitaplığımda durur. Zihnimin Kıvrımlarının her bölümünü çok beğenerek izliyorum. Emeğinize sağlık.
Serdar abi kitap önerilerin için çok teşekkürler. Bana da güzel ufuklar açtı zihninin kıvrımları. Film önerisi de yapabilir misin uygun olan oldukça.mesela ilk postcatlarinda önerdiğin matriks i izledim seni dinledikten sonra eskiden de izlemistim ama böyle çok daha etkileyici oldu.
Evden çıktığınızda bu seri bitecekse; tabii ki ihtiyacınız yoktur ve umarım yaşamınızın bundan sonraki döneminde de düşkün olmazsınız ama iyi niyetimizin bir göstergesi olarak bulgur,şeker vbg adresinizi verin biz yollayalım; siz yeter ki 1076 gün daha evden çıkmayın hocam, saygıyla.
Instagram hakkında söyledikleriniz o kadar doğru ki 🤔Bir tane uzman psikolog bir tane akademisyenle canlı yayında acayip tespitler yapıyor, yorumlarda kadına “dudakların şöyle, kirpiklerin böyle, bilmem neren olmamış vs vs vs...” yazıyor insanlar 🤨🤨
Abi sen diyorsun ya benim izleyici kitlem şöyle belirli bir kesim, böyle derinlemesine düşünen bir güruh diye, hani kıymetli azınlık diyorsun ya; düşündüğün kesimin aslında çok daha küçük bir kitleden oluştuğu gerçeğini, şu videoların altına yazılan yorumların sığlığından farkediyorsundur.Bu duruma rağmen, bu kadar emek verip karşılık beklemeden ayırdığın şu zaman dilimi için minnettarım. Referansların ve görüşlerin bizim için çok kıymetli. Zihninin kıvrımlarında daha neler var diye beklemeye devam edeceğiz.
Yorumları okudukça Aziz Nesin i rahmetle anıyorum :)ve Serdar Amirin sabrını takdir ediyorum:) " ne iş "yazacak kadar ....ve kalite yoksunları...işte her şey insanlık kalitesine varıyor o yoksa her şey eksik...
Sevgili Serdar Kuzuloğlu öylesine bıçak sırtı bir konuyu öylesine naif sundunuz ki taktire şayan.. evet kırkından sonra önemini yitiren illada beden orantısının gençler üzerindeki dayanılmaz baskısını anlamak ve azaltmak adına 13 ve 35 yaş arasının ısrarla izlemesini dilediğim bir video... tebrikler 🍾
İnsanlar ne bekliyorlar acaba? Çalışmanın ve emeğin bu kadar küçümsendiği bir yerde, anlattığınız her konunun derinliğinin bir kaç saatte anlatılabileceğini düşünüyorlar herhalde.
Serdar bey videolarınızı büyük bir zevkle izliyorum. Transhümanizm konusuna değineceğiniz videoda Westworld dizisinden referans alabilirsiniz. Dizinin ilk 2 sezonunda ağırlık verdiği yapay zeka ve ahlak temaları 3. sezondan itibaren Matrix gibi zihnin dijitale aktarılması konusuna değiniyor. İzlemediyseniz izlemenizi ve bu konudaki görüşlerinizi dinlemek isterim. İyi günler.
Hocam masanizı duzenlemissiniz, kütüphaneyi de dunzeliyecegini de söylemiştin bir yerde, yakında düzenli bir kütüphane göreceğimi biliyorum arkanda. Güzel olmuş 👍
Ağzınıza, emeğinize sağlık. Şahsen ilgilendiğim, merak ettiğim, kafa patlattığım ve sisteminin çözülmesinin kolay olmadığını düşündüğüm konular hakkında sizinle düşündaş olmaktan mutluluk duyuyorum amirim! Ücretsiz seminerlerinizin kıymeti çok fazla. Ailenizden, işinizden vakit ayırıp cahili olduğumuz böyle önemli konularda montajıydı, sunumuydu derken hem bizi memnun etmek için hem ışık tutmak için saatlerinizi harcıyorsunuz. Asıl zenginliğin ve güzelliğin parayla olmadığının kanıtı kendinizsiniz. Sevgilerle. Bir parantez açayım, Kant'ın "beğeni"nin kendine has, kendine özgü olduğunu savunmasına karşı Bourdieu "Ayrım" çalışmasında kültürün, toplumsallığın aslında "güzel"i nasıl sınıflar arası bir mücadeleye dönüştürdüğünü ortaya koymaya çalışıyor. İlk okuduğumda çok etkilenmiştim, sizin kitaplığınızda bulunduğunu tahmin ediyorum ama yoruma denk gelip bu konuda anlaşılır ve çarpıcı önerilere açık olanlarla paylaşmak istedim.
Ben de Diyarbakır'a göreve gittiğim zaman Buket lahmacunda yemek yerken habersiz çekilen bir fotografta kendimi kahramanmaraşlı dondurma ustası ümit ustaya benzetip benzer duyguları hissetmiştim :(
Amirim dediğiniz gibi birşeylerin içini doldurma mücadelesi veriyoruz. Önümüzde iki seçenek var ya tıka basa bedenimizi doldurup bedenimizi kapitalizmin ibretlik fotoğraflarina kaynak olarak kullanmasi için fırsat verecez ya da tam tersine zihnimizi doldurup bu düzeni değiştirebilecek insanlar listesinde kendimize yer bulacaz . Video için çok teşekkür ederiz 😊🙏
Videonun başında yaptığınız açıklama binaen yazıyorum;
Kitaplarla dolu bir odada, binbir zahmetle, her bölümde kaynaklarını vererek, aralarda da bölümler okuyarak bir konuya dair fikirlerinizi ifade edip bunu ilgili konulardaki kitaplara dayandırıyorsunuz. Edindiğiniz tüm bilgileri videolar aracılığıyla aktarmanızı bekleyen bu kitleye karşı nasıl bu denli sakin kalabiliyorsunuz sahiden anlamıyorum.
Konuları değişse de her videonuzun tek paydası bilgiyi edinme biçiminiz; çok okuyarak ve çok araştırarak. Her videonun temelde söylediği şey de nitelikli ve iyi bir okuyucu olmamız gerektiği bana kalırsa. Vahiyle gelen bilgi olmadığı gibi emeksiz de edinilmiyor tüm bu bakış açısı.
Bu kitlenin temelde ne söylemek istediğinizi anladığını hiç sanmıyorum. Bunu ben anladım iddiasıyla söylemiyorum lakin insanların hemen tüketilecek hap bilgilerin neden zararlı olduğunun kaç kez altını çizdiniz şu verdiğiniz içeriğe hâlâ yüzeysel yaftası yapıştırıyor. Derinlemesine işlediğiniz takdirde bu kez VİDEO SÜRESİ ÇOK UZUN diyecek.
Zihnimin Kıvrımları serisi bir insana okuma ve kendini geliştirme edimi ve bunun kendine uygun yollarını keşfetme arzusunu katmıyorsa ne katıyor sahiden merak ediyorum.
Son olarak Serdar abi, zaten yıllardır takip ediyorum ancak pandemi sürecinin en verimli üretimlerinden biri bu seri. Emeklerin ve zihninin kıvrımlarını bize açtığın için sahiden teşekkür ederim.
Sağlıcakla,
Bir durum anca bu kadar güzel açıklanırdı. Tebrikler.
Hangi kitle?
@Pınar Aydın Aynen katılıyorum fakat bu kitle bile böyle ise varın siz toplumun diğer kesimini düşünün:/hangi kitleymiş:))))Güya adamı aylardır dinliyorlar ama zerrece anlama... yok bilgi de biriktirdiklerine şüpheliyim:)
@@ilknurdoguer7719 kimlerden bahsediyorsunuz acaba sanki hayali kuklalar oluşturmuş onları dövüyormuşsunuz gibime geldi ^^ 80 milyon insan içinden 60 bin kişicik izlemiş zaten şu videoyu nerde gördün kimle karşılaştın kimi azarlıyorsun yani
@@ta5er Arkadaşlar sadece dışavurum yaşamış,olabilir
3.5 saatlik versiyonunu bekliyordum hocam...
"Pazarın hammaddesi, ürettiği mutsuzluktur." İşte bu kadar...
Yurtdışında eğitim gördüm az çok insan sosyolojisi ve psikolojisi hakında bilgi sahibiyim bunca eğitimin sonunda ruhuma uygun bi iş seçtim şuan dağın başında koyun güdüyorum ve bu son 1.5 yıldır devam ediyor bunca bakış açısını oluşturduktan sonra bu şekilde evet bu şekilde kulaklığı takıp Serdar abiyi dinlemek öylesine tatlı geliyoki anlatamam Teşekkürler Serdar abi iyiki varsın :)
Yav he he
Murat Bulut maloglu mal
@@eo5091 Ece polemiğe gerek yok boşver :)
bu kadar eğitim görmüşsün fakat "iyiki" yazarken ki'yi ayırmayı öğrenememişsin, pehh. yedik.
@@chacha6653 Özür dilerim ağabey sayende öğrenmiş oldum teşekkür ederim :)
3 saatin tamamını yayınlasaydın da heppimiz nasiplenseydik be abi.
26:24 Biz de mükemmel insanı tanımlamak için “dört dörtlük insan” ifadesi kullanıyoruz.
Süper tespit! Çok teşekkürler.
Zevkten dört köşe olmak deyiminin de bir ilgisi olabilir mi ? Yoksa bir yere oturmuyor sanki ☺️
Spotify dan dinliyordum.Bu güne kadar bu görüntüden mahrum kaldığım için çok üzgünüm.
Serdar Bey merhabalar, şöyle bir teklifim olacak: Çektiğiniz videonun kısa ve herkese hitap eden halini burada yayımlasanız ve daha fazlasını isteyen, estetik zevk aramayıp sadece verdiğiniz bilgilere değer veren kişiler için de bu videonun içine 3 saatlik uzun hali için link koysanız.
Yani, 3 saatlik olan çekimi de UA-cam'a yükleyip "Liste Dışı" yapabilirsiniz. Bu videoyu izleyip daha fazlasını isteyenler de bırakacağınız linkten 3 saatlik halini de izleyebilir. Benim kisi bi' öneri ve burada bana katılacak olan başka kişiler de olabilir.
Saygı ve sevgilerle :)
Ben bir kişisel fitness eğitmeniyim, gözlemlerimden ve fikirlerimden biraz bahsedip size teşekkür etmek istiyorum. Fitness metotları ve Pilates üzerine koçluk yapıyorum. Ve çalıştığım bireylerden kozmetik hedefleri olanların dayatıldığı için mi daha ince, daha kaslı görünmek istediklerini anlamaya çalışıyorum. Ve videoda bahsettiğiniz birçok şeyi daha evvel düşündüğüm halde aktarmaya çalışıyorum. (Evet belki bir kişisel fitness eğitmeninin çok sık yapmadığı bir şey bu.) Ve bunu çok kıymetli buluyorum.
İnsanlar bahsettiğiniz şekilde devamlı huzursuz. Elbise, tayt giymeyi “hak etmediğini” düşünen, baklava gibi karın kasları olmadığı için güneşlenmek istemediğini belirten ve günden güne bununla kahrolup, aç kalıp, bazen çılgınca egzersiz yapıp en çıkmaz duygusal savaş anlarında kendilerini yine tıkanırcasına yemek yerken bulan insanlardan bahsediyorum. Bu insanlara mutsuzluk yayıyor. Ve bu mutsuzluğu beslemek o kadar korkunç ki!
Çok üzücü, kanımı donduran bir durum daha var kendi mesleğim ile ilgili. İnsanlarla daha uzun süre çalışıp para kazanabilmek için onları aşağılayan, kötü hissettiren eğitmenler bile görüyorum. “.. Bey yanlarınız çıkmış, ... kaç ders satın almalısınız.”, “Bu halde mi bikini giyeceksin, daha çok antrenman yapmalısın.” Sanki bikini giymek hak edilecek bir şey gibi sunuluyor. Bahsettiğiniz gibi çünkü birileri para kazanmak istiyor ve aynı sisteme hizmet ediyor. Ancak bu böyle olmamalı. İnsanların daha sağlıklı ve kendilerine göre daha iyi görünmelerini sağlarken kendileriyle barışmalarına bir nebze olsun yardım edebilmek öyle güzel ki. Aynı zamanda çok zor ancak insanları banknot olarak görmeden paylaşımda bulunmak isterseniz mümkün oluyor. Bu belki bir fitness koçunun, belki bir giyim mağazası çalışanının, kozmetik, güzellik firmalarının vs vs birilerinin biraz olsun farkında olmasıyla mümkün olacak. Bu algı nasıl yayıldıysa küçük bir kesimde olsa kendiyle barışmayı başarabilir. En azından bu yöndeki acılarını hafifletebilir, bu bile çok kıymetli.
Bu emeğiniz, bu güzel içerik o yüzden çok çok anlamlı. Birçok kişiye izlemesini önereceğim. Emekleriniz için çok teşekkürler!
Bedeninden rahatsız olup, bu rahatsızlıktan kurtulmak doğrultusunda sizin de bahsettiğiniz gibi mantıksız adımlar atan insanlar bence biraz da kendi iç disiplinlerinden yoksun oldukları ve verimli düşünümedikleri için mutsuzlar. Demek istediğim bunun tek suçlusu medya ve pazar değil. Mutlu olmayı bilen, kendi benliğini keşfetmiş bir insan böyle bir konuda uzun vadeli bir mutsuzluk yaşamaz. Serdar Abinin de dediği gibi doğru diyet ve doğru egzersiz düzeni ile hepsi mümkün. Yani aslında ana sorun güzellik algısından daha çok insanların bilinçsiz ve kendi benliklerinden bihaber yaşamayı sürdürmeleri. O yüzden ben bunun kozmetik, fitness, medya vb mecraların beden pozitifliği ile aşacakları bir şey olduğunu düşünmüyorum. Kendini keşfedememiş insanlar mutsuz kalmak için hep bir sebep buluyorlar. Öte yandan devletlerin veya hükümetlerin biyopolitik kanalda insanların bedenine karışmalarını doğru buluyorum çünkü beden sağlığını en kötü etkileyen faktörler beslenme, stres ve hareketsizlik. Durum böyle olunca sağlık sektörünün harcamaları artıyor. Ne kadar her vatandaşı her koşulda tedavi etmek zorunda olsalar da bunu en aza indirgemek için medyayı kullanmak mantıklı geliyor. Vallahi çok konuştum, öyle paylaşmak istedim, size de teşekkür ederim paylaştığınız için.
Abdullah Yusuf Doğan Mutlaka insan kendi kendine de bir farkındalığa erişebilir ancak bazı insanlar çocukluk dönemlerinde ailelerinden bile negatif dönüşler alabiliyor bu konuda. Bilinç altında devamlı kötü göründükleri, şişman oldukları fikriyle yetişen insanlar için kendi kendine farkındalığa erişmek zor. Ancak imkansız değil kesinlikle. Bende teşekkür ederim.
Mesleğinize rağmen durumu harika ifade etmişsiniz ,sizi tebrik ediyorum.Fakat emin olun ki bu bir maya ve insanlık kalitesi meselesi.Yani koçların ,güzellik firmalarının vb kişilerin farkında olmasıyla bir şey değişmez .Çünkü çoğu gerçeklerin farkında aslında ... ya ekonomik dertleri ya da umurlarında olmaması nedeniyle aynı düzen sürer gider .Aslında zaten onlar da sistemin birer parçası,dişlisi.Arkadaşıma miğde kelepçesi takan bir doktorun çalışma arkadaşı diğer bir doktor iş işten geçtikten sonra arkadaşıma Profesörün bu kelepçelerin morbid obezite için çözüm olmadığını hastalarına bile bile taktığını çünkü satın aldığı kelepçeleri eritmesi gerektiğini söylemişti.ve daha bilmediğimiz neler neler.Sizin alanınızda da uzaktan koçluk,bedenleri fitness ile şekillendirme vaatleri,before after fotoğraflarında çekim hileleri,yok onun kıçı bunun başı gibi olmalı vaatleri bu sistemin teferruatları değil mi?Oysa aklı selim herkes biliyor ki sporla kaslanma (kadınlarda çok zor) ve sıkılaşma dışında değişim hele de yaş ileri ise imkansız...
İlknur Doğuer Katılıyorum. Etik değeri olmayan her meslek grubundan birey bu tip ahlaksızlıklar yapabiliyor, çok üzücü ancak gerçek. Ve maalesef bizim alanımızda da var. Ancak şunu belirtmek isterim, kesinlikle bir erkek kadar hızlı olmamakla beraber kadınlarda kas geliştirebiliyor. Tabi ki genetik özellikler, yaşam şekli, beslenme, antrenman, uyku saatleriniz vb bir çok nokta buradaki gelişimi değiştiriyor. Yeni araştırmalar yaşın kas gelişimini negatif yönde etkilemediğini gösteriyor artık. Bulabilirsem araştırmayı göndereceğim. Ancak ilerleyen yaşlarda da farklı dezavantajlar oluşuyor elbette.
Sevgiler. 🙏🏻
23:16 'da Sezyum'a gönderme 😁😁😜
:)
Bu yorumu arıyordum
Barby bebek demişken yine naçizane konuyla ilgili okuduğum bir paragrafı sizinle paylaşmak isterim.
"Tüm kız çocukların idealini süsleyen barby bebek imkansızı idealleştirmenin bir aracı olarak işlev görmektedir. Barby kızın ölçülerine sahip olmak imkansızdır, çünkü onun beden ölçüleri normal değildir. Bilgisayarda Barby kızın ölçülerinde bir kadın modeli geliştiren araştırmacılar, bu ölçülerdeki bir kadının sırtının üst bedeninin ağırlığını taşıyamayacak kadar zayıf, gövdesinin ise yarım karaciğer ve birkaç santimetre bağırsaktan fazlasını alamayacak kadar dar olduğu sonucuna varmışlardır. Oysa gerçek hayatta bu ölçülere sahip bir kadın, kronik ishalden asla kurtulamayacak ve sonunda gıdasızlıktan ölecektir."
MODERN ÇÖKÜŞ İnsanın Modern Halleri / Celaleddin Vatandaş
Çocukluğumda pazar sabahları sineması vardı. Şimdi de “Zihnimin Kıvrımlarında” var.
41:22 Ben hem korede hem japonyada bulundum, 45gün sonra çin-japon-koreli 50 metreden ayrım yağabiliyordum. Birbirlerinden çok farklılar. Farkedince ben de şaşırmıştım
3 buçuk saat diye geldik, 1:25 çıktı 🙄 neyse buna da şükür 😬
Sistem mecbur ediyor bizleri biraz. Mesela "ayakkabılar" firmaların ideal gördükleri kalıplara göre üretiliyor. Ayağı ideal olmayan (taraklı ayak yapısı) azınlık grubun üyesi bir kadın olarak yolun yarısında beni perişan etmeyecek topuklu ayakkabı memlekette bulamıyorum. Sonra ayağıma bakıp şöyle "Acaba şöyle kenarından köşesinden kırptırsak endüstriye uyar mı??" diye düşünceler geçmeye başlıyor
Topuklu ayakkabı da olunan gibi olmaya karşı geliştirilmiş, güzellik algılarına yönelik bir meta diye düşünüyorum
58:04-58:20 arasi araliksiz kahkaha attim 😂😂😂 Siz cok yasayin Serdar Bey. Videolariniz ufkumu aciyor, ders dinler gibi defter kalemle geciyorum bilgisayarin basina. Bende bi arastirma hevesi uyaniyo islediginiz her konuda. Size cok ozeniyorum. Sikilmadan dinledigim, dinlerken donustugumu aydinlandigimi hissettigim bu videolariniz /podcast'leriniz icin tesekkur etmek istedim. Bir keresinde; hazirlik asamasi cok mesakatli oldugundan ve zaman gerektirdiginden ileride belki bu seriye son verebilirim demistiniz. O zaman ben dahil bi' cok takipcinizin kalbinden minik bir çit sesi geldi, belki duymussunuzdur 😊 Basarilarinizin devamini dilerim.
Hayatıma çok güzel dokunuşlarınız oldu bilin istedim.
Nerede kaldi bu haftanin kivrimlari diye UA-cam’a girince gordugum “1 dakika once” mutlulugu 🙏🏻
Geldi gönlümün efendisi 😊👌🏼🙋🏻♀️ Dört gözle beklediğim...
Dünyanın en büyük yalanı:
Önemli olan iç güzelliği!
İç güzelliği sadece organ mafyaları önemser.
Sinan Canan'ın, Mustafa Can ile yaptığı ua-cam.com/video/MZxbQur-JH8/v-deo.html sohbetinde bu podcast'e referans verildi. Yakın buldum paylaştım, kibs.
Gereksiz birşey anllatmamaya çalışıyorum demissiniz. Hocam gereksiz bişey var mı bu hayatta? Kuş gözlemciliği den bahsetmistiniz, bence gereksiz birşey yok sadece ilgi dışı bilgiler mevcuttur.
Çok sevdiğim bir sözdür: “İlginç olmayan konu yoktur, ilgisiz insanlar vardır.”
Estetiğin bir formülasyonu yok maalesef. Altın orantı, simetri vs. gibi bir formül yok. Estetik değimiz şey beyindeki haz noktasıyla ilgili ve değişken bir şey. Bu gün bize çok estetik gelen bir insan ya da kıyafet 20 yıl sonra estetik gelmeyecektir. Çünkü haz değişkendir...
Avi videoları iphone 11 le çekiyorsun ama sapsari bi renk tonu var lutfen düzelirmisin gözüm ağrıyor bakarken
Odak grubu yani Türkçesi focus grubu😀
İnsanlar saf kötü. Adam geliyor "ahahaha abone sayısına bak ezik" yazıyor :D oysa sen bu adama podcast anlatıyorsun, fikir konuşuyorsun. Ne alaka lan diyordum. Sonradan alıştım. Şimdi aldırmıyorum
Anaksimenes, Pythagoras’a şunu yazmış“Gözlerimin önünde ölüm ve kölelik dururken yıldızların düzeniyle nasıl uğraşabilirim? Bu söz değindiğiniz konulara ne kadar da örtüşüyor.
Beden ve güzellik konusunun büyük bir bölümünü yine kadin bedeni ve kadın guzelligi kaplıyor. Guzel olmasi beklenen kadın, guzel olmasa da guzeli tercih eden erkek.
Insanlarin ugrasacak onemli isleri ne kadar azsa kendi bedeninin(cogunlukla yüzünün) guzelligiyle daha cok uğraşıyor.
Gattaca diye bir film var. İzlemeyenler için genetik mühendisliği ve sonuçları ile ilgili mükemmel bir film.
Söyleşinin yazılı dökümü:
Dış güzellik, çok göz aldatıcı ve göz alıcıdır. Ama onun bir adım sonrası her şey, iç güzelliğidir.
Göz, beynin aldanmaya ve aldatılmaya en müsait uzantısıdır.
Göz, simetri arar ve güzel çirkin algımızı etkiler. Beyin, altın oran ve simetriyi 13 milisaniyede algılar.
Bir şeyi sevip sevmediğimizi, bunun neden olduğunu anlamadan önce biliyoruz. Nedeni sonradan oluşturuyoruz. Beğenme dürtüsü nereyse bilinç dışı bir dürtüdür. Bu, zihnin terbiyesi ile ilgili, gözümüz gördükçe terbiye oluyor. Aksi takdirde göz, yeni gördüğü şeye oldukça cahil kalıyor. Asyalılar bizi ayıramıyor, hepiniz birbirinize benziyorsunuz derler, oysa biz de Asyalıları birbirinden ayıramıyoruz. O nedenle ABD’inin Asya’dan çok göç alan sınır kapılarında uzak doğulu görevliler yer alır, çünkü bir Kore’linin pasaportu ile başka bir Kore’li nin geçmesi bu şekilde önlenir.
Güzellik kavramı tarih boyunca erkekler tarafında belirlenmiş, öyle ki, kadının güzellik algısı bile bu belirlenime göre oluşmuş.
Bugünün insanı kendisini göstermek zorunda, kendisini ne kadar gösterebilirse ve kendisinin ne kadarlık kısmını gösterebilirse, o kadar var olabileceğine inanıyor.
Zihin üzerindense, beden üzerinden para kazanacak çok daha fazla yollar vardır. Sırf bedensel güzelliği dayattığınızda, içini boşaltıyorsunuz insanın.
Biyopolitika, siyasetin aracına dönüşen bedenler.
Beden, insanın kendisiyle ilgili olmaktan çıkıp, devletin malı haline gelir. Devlet, hak iddia etmeye başlar bedenlerimiz üzerinde. Nasıl giyineceğimize, nasıl evlerde oturacağımıza, sokakta nasıl hareket edeceğimize karışır. Bu tahakküm arayışı, biyopolitikadır. Yani bedeni, yarı kamusal yarı kişiye özgü objeye dönüştürmek. Evin balkonu gibi, hem ev gibi mahremiyet ile sokak gibi kamusal alanın kaynaştığı yer gibi. Bireyin bedenini, bireyin kendisinden alıp, kendi kurumlarının tahakkümüne devretmeyi, boyun eğdirmeyi hedefler. Yani birazcık tören kıtası gibi algılar, onlar artık birey değillerdir, tören kıtasında uygun adımla yürüyen kıtalardır. Açmış, tokmuş, mutlu ya da mutsuz önemi yoktur, o törende birey olarak değil beden olarak vardır.
Biyopolitiğin en güçlü silahı, teknolojidir. Modern birey, biyopolitik bağışıklık olmakla sorumludur.
Güzel ile güzellik, farklı kavramlardır. Estetik ile işlevsellik arasındaki farktır bu.
Kadın sünneti, zevk veren bölge olan klitorisin bıçakla kesilip atılması ya da, kızgın demirle dağlanması şeklinde gerçekleşir. Amaç, kadının cinsellikten zevk almaması.
Küçük ayaklar, büyük niyetleri engeller.
Postmodernizmle birlikte beden olumlama ( Body Pozitivity), ben kendimi hangi şekilde kabul ediyorsam, siz de beni öyle kabul edin anlayışı. Geçmişte bedene dair ne kadar baskı varsa, günümüzde bu boyunduruktan kurtulma çabası, arayışı var. Ben kendimle barışıksam, siz de benle barışık olmak zorundasınız anlayışı olumlu gözükebilir ama b, bedeninizin sağlıkla ilgili bir şeyi ifade etmiyor. Sağlıklı olmakla, kendini iyi hissetmek aynı şey değil. Bireyin kendi bedenini olumlaması, karşı tarafın bu olumlamayı kabullenmesi için geçerli bir neden değil. Bu beden olumlama acaba düzene bir teslimiyet mi. Yani biz, beden olumlamada, bu düzenin sırtımıza yüklediği her şeyle, tek taraflı bir barış mı imzaladık. Sen beni bütün bu sağlıksız şartlarınla beni bu hale getirdin ama ben de barıştım, affettim seni mi diyoruz acaba. Yani, bir mücadeleden feragat mı ediyoruz acaba. Bedeninizi, nefsinizi yönetmeniz çok zordur, beden olumla acaba bu teslimiyet tuzağına bizi yuvarlayacak tehlikeli bir patika olabilir. Beden olumlama dediğimiz şey, ne yazık ki, bizi tekrar kendi bedenimize mahkum bir varlığa getiriyor, yani yine kendimizi bedenimizle tanımlıyoruz. Bunun içerisinde zeka, erdem, zihin yok, tamamen maddiyatla odaklanmış bir durum.
Estetik arayışında bir haset de var. Güzel bedenleri kıskanıyoruz, haset ediyoruz ve bu hasedimiz, güzel olmayan bedenler hakkında hoyratça, incitici ve haksız ithamlarda bulunmamızı sağlıyor. Ben özendim bezendim, sen hiç bunları yapmadın, şimdi karşıma geçmiş olumlama istiyorsun…gibi bir bilinçaltı dürtüsü oluşur.
Pazarlama toplumu, tüketiciyi rahat bırakamaz, bu intiharı olur bütün sistem için. Her zaman için bir rahatsızlık oluşturmak zorunda. Yani Pazar dediğimiz şey, ürettiği mutsuzluktan beslenir. Pazarın hammadde ve sermayesi, ürettiği mutsuzluktur.
İktidarın yanında medyanın da etkisiyle dünya, göz iktidarına dönüşüyor. Yaşadığımız medeniyet bir göz iktidarı, göz tahakkümüdür ve talepleri de her zaman için hep estetikten yanadır. Göz iktidarı hep estetik ister, estetiği zorlar, estetik bulamadı mı saldırır, incitir, yaralar, örseler. Bu yüzden de bedenimize devlet dışında bir katman daha ekleniyor, üstelik çok daha büyük, çok daha kuralsız, acımasız ve standartsız bir katman, sosyal medya takipçileri.
Sosyal medya takipçileri, her konuda söz sahibi onlar, kıyafetleri uygun bulmayabilir, giydiğinizin yakışıp yakışmadığını belirler, tavsiyelerde bulunur, yediğinize içtiğinize karışır, aşağılar, hakaret ederler ki, hiç tanımadığınız bir takipçilerdir bunlar. İnstragam çağında estetik plastik operasyonların patlamasına yol açtı. Barbie bebekler bile göz tahakkümünün sonucudur ve neredeyse süper vücut şekline sahiptir fakat bu durum çocukların algısını bozduğu ortaya çıktı. Toplumsal baskı sonucu barbie bebek formu değişti.
Tüketim Toplumu Kitabından : Gerçek ihtiyaçlar ile sahte ihtiyaçlar arasındaki ayırımın ortadan kalktığı tüketim toplumunda birey, tüketim mallarını satın almanın ve bunları sergilemenin toplumsal bir ayrıcalık ve prestij getirdiğine inanır. İnsan bu süreçte, bir yandan kendini toplumsal olarak diğerlerinden ayırt ettiğine inanırken, bir yandan da tüketim toplumları bütünleşir. Dolayısıyla tüketmek, birey için zorunluluğa dönüşür. İnsani ilişkiler, yerini maddelerle ilişkiye bırakır, artık geçerli ahlak, tüketim etkinliğinin ta kendisidir.
Tüketim aynı zamanda denetimi de getiriyor. Yani, güzelliğe yönelik tüketim, güzelliğe yönelik denetimi de beraberinde getiriyor kaçınılmaz olarak.
Güzellik inşa edilebilir, üretilebilir bir şey. O zaman güzellik ve çirkinlikten bahsetmek saçma değil mi. Fakirlik ve zenginlikten bahsedilmesi saçmalık değildir, çünkü ikisi arasında keskin bir ayırım vardır. Paran olduğu zaman, güzel görünmeyi inşa edebiliyorsun ama yoksa… Yani, güzelliği satın alıp alamama….
Marks: Çirkinim ama kendime en güzel kadını alabilirim. Bu nedenle, çirkinliğin etkisi, hayal kırıklığına uğratan gücü, para ile iptal edilmiştir.
Bedeniyet medeniyetinin en tehlikeli aracı, genetik mühendislik. Biz kendi bedenimiz üzerinde bu kadar fantazilere, arzulara sahipken, başkalarının bedenlerin üzerine bu kadar fazla hayale, kurguya, plana sahip devletler, iktidarlar, yönetimler, güç odakları varken, kaçınılmaz olarak bu işin sonu, genetik teknolojisinin gelişmesi ile birlikte bizim bedenlerimize hükmedebilme arzusuyla karşı karşıya kaldığımız durumu getirecek. Bunun muhasebesini yapacağız ve hiç birimiz bu muhasebeye hazırlıklı değiliz. Çocuk sahibi olacaksınız, paranız da var, genetik obsiyon paketini aldınız, nasıl bir çocuk tasarladığınızı belirliyorsunuz, buna hazırmısınız…. Cinsiyet belirleme, yapılmaya başlandı bile. Boy, göz- saç rengi, kilo belirleme vs. hepsi ahlaki bir konu olarak ortaya çıkıyor.
Kendimizle asla barışamayacağız, buna izin vermeyecekler. Kendimizle barışık olmanın yolu, bedenimizle barışık olma dışında bir şeylerle aramamız lazım.
Hocam sağ üst köşedeki fotoğraftaki siz misiniz ? Ayrıca önceki videolar gördüğüm resimler çocuklarınıza ait olduğunu düşünüyorum:) Çalışma odanıza asmanız çok güzel.
Kaynaklara ek olarak boccaccio nun il decameron kitabı da eklenebilir.
Bu içerik tam da buraya yüklendiği sıralarda, insanlarda zayıflık geni keşfedildi.
Kaynak:euronews
tr.euronews.com/2020/05/31/yeni-bulunan-zay-fl-k-geni-baz-kisilerin-neden-kilo-almad-g-n-ac-klayabilir
Plaket için 100.000i geçtiğinizi bildirmeniz ve başvuru yapmanız gerekiyor
Transhümanizm ve gelecek 2030lar 2040lar projeksiyonu için "Years and Years" dizisini izlemenizi öneririm. 6 bölümlük bir mini dizi. Dizinin gerçekliğe yakınlığı, birçok şeyi şuanda yaşıyor oluşumuz beni korkuttu.. İzleyenler varsa merak ediyorum yorumlarını..
Hocam selamlar... Bu serinin ilk videosundan beri sıkı takipçisiyim. Zihinlerimizi cömertçe beslediğiniz için teşekkür ederim. Bu videoda bahsettiğiniz (aslında geçmişte de yer yer bahsetmişsiniz farklı yerlerde sizi de baya yakalamış olsa gerek) "Spermler Erkekten Yumurtalar Kadından" isimli kitabı okuyorum şuan da. Son zamanlarda bu kadar çok not aldığım başka bir kitap hatırlamıyorum. :) Bu kitabı açarak seride bir video olarak yer vermenizi çok isterim. Belki de takviminizdedir zaten o halde de sabırsızlıkla beklerim. :) Saygılar...
Serdar Abi, 13.yy'da veya işte o dönemlerde doğmuş olsaydın şayet çok net bir şekilde dergahın, müritlerin olurmuş gibime geldi videonun özellikle sonlarına doğru. Tapduk, Yunus Emre, Celaleddin Rumi gibi. Büyük bir keyifle dinliyorum her hafta. Hep devam et, hiç bitmesin inşallah.
Bu bölümde bahsettiğiniz gelecek nesillerde ki genetik mühendisliği çalışmaları gerçekten çok korkutucu, sonuçta bizden daha zeki daha güçlü bir süper insan türü çıkması muhtemel, zeki olan Homo Sapien atalarımızın bizden daha güçlü (fiziksel olarak) ama daha az zeki insan türü olan Neandertal'lere yaptıkları düşünülünce bence uzak durulması gereken bir alan...
Amirim mümkünse daha da uzun olursa videolar şikayet edecek kişi sayısı az gibi görünüyor
abi ne yapcaz adaman da yazik 2 saat konusmak kolay mi
@@caglarkara6530 saygı duyarım itici bulmanıza ancak herhangi bir saygısızlıkta bulunmak amacı ile yazmadığımı bilmenizi isterim belki de serdar beyin tavırlarını samimi bulduğumdan dolayı ben de kendisine karşı bir samimiyet de hissetmiş olabilirim
@@tarkersoz2284 biliyorsun doyumsuz varlıklarız
Berkay Yanarates eleştiri olsun diye söylemedim sadece günümüzde çoğu insanın diline dolandı bu şekil hitaplar ( Zeki müren’e paşa derlerdi sebebi paşalara döneme diyememeleriydi ) çoğu kişi rahatsız edici buluyor bende onlardan biriyim gereksiz bir yorum olduysa özür dilerim
@@caglarkara6530 neden böyle düşündüğünüzü açıkladığınız için teşekkür ederim sonraki yorumlarımda aklımın bir köşesinde bulunur rahatsız olabilecek kişilerin olması
Yine çok keyif alarak vakit geçirdiğim bir içerik oldu. Öncelikle elinize sağlık. Size gelen yorumlarda ele aldığınız konuları "derinlemesine" işlemeniz istenmiş. Ancak bu sizin de belirttiğiniz gibi imkansız. Ama ben sizin üstlendiğiniz işlevin de bir o kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Zira sizi keşfetmemiş olsaydım hayatımda yanıt arayan ya da hiç değilse türlü düşünsel tıkanıklıkları olan sorulara bir anlam vermeye çok daha zorlanacaktım.
Pod Cast’leriniz tam tersine gittikçe uzuyor Serdar Bey ama bizler büyük bir keyifle takip ediyor, izliyoruz. Lakin artık dışarı çıkmalı, hareket etmelisiniz, sizin için endişe etmeye başlıyorum :)
Kadınların "güzellik " uğruna çekmediği çile kalmamış. Erkeklerin de kadınları "evcilleştirmek " için yapmadığı eziyet de kalmamış.
hocam programı değiştirdikten sonra (son 2 videoda) video renkleri epey soluk. tercihen yapmıyorsanız saturasyon ve vibrasyonu artırarak biraz renklendirebilirsiniz görüntüyü. emeğiniz için teşekküler.
abi videolar çok soluk renkli duruyor haberin olsun.
Merhabalar Serdar Bey,
Sizler için methiyeler düzebilecek kadar, çok içten ve samimi duygu ve düşüncelerim olsa da bu yorumu kısa kesip sadece “Teşekkür” etmek istiyorum. Emeğinize sağlık 🙏😊
Ek: Şu an Amerikada yaşıyorum, ve bir çok arkadaşıma sizden bahsediyorum. Yakın gelecekte ingilizce yayın yapmayı yahut yayınlarınıza iyi bi altyazı eklemeyi düşünür müsünüz ?
Daha çok fiziksel güzellik üzerine durmuşsunuz ancak biyopolitika kavramı daha çok toplumda sapkın "deviant" ve hastalıklı olan bireye nasıl müdahale edildiği üzerine ortaya çıkan bir kavram. Bu nedenle Foucault'un en çok bilinen kitapları hastaneler, hapishaneler ve tımarhanelerin tarihine dairdir.
Özellikle kadın bedeni üzerinden konuşulan güzellik kavramına dair şu kitabı okumanızı tavsiye ederim: Etin Cinsel Politikası - Carol J. Adams (www.ayrintiyayinlari.com.tr/kitap/etin-cinsel-politikasi/572)
Serdar Bey,
'Edit'lerken mi gitti bilemiyorum ama bu konu kapsamına; beden bütünlüğüne sahip olmayan engelli bireylerin, toplum tarafından 'çirkin' olarak addedilmesi ve dışlanması hakkında da konuşmanızı bekledim hep. Toplum farkındalığı açısından faydalı olabilirdi.
Emeğinize sağlık.
Tam olarak düşündüğünüz gibi oldu. Yine de aklımın bir köşesinde duruyor. 3,5 saatlik bir kaydın kırpılmış hali bu bölüm. Attığım kısımların bir kesişimini yakalarsam ayrı bir bölüm olarak yeniden kaydederim.
@@mserdark Dikkate alıp, cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Hocam siz gereksiz hiçbir şey anlatmıyorsunuz emin olun.
Serdar bey ailemizle izliyoruz. videoya müstehcen kesitler koymasanız daha iyi olacak. Teşekkürler.
Şu an hastanede nöbetçiyim..Yarın sabah kahvaltıda seyredeceğim..Ooo en uzun video..1.25👏👏👋👋
Serdar Bey yıllardır ki sizi takip ederim Bilgilerinizi paylaşmanız birçok konu ile ilgili kafamızı açmanız size her zaman hayranlık duymamı sağlamıştır ama Şu dönemde yaptığınız bu paylaşımlar hayranlığım üstünde başka bir yere taşıdı sizi bende... çok çok çok teşekkür ederim.. videolarınızı gençliğimde cuma günleri GIRGIR'ın çıkmasını bekler gibi bekliyorum... 🤗
Programlarınızdaki hangi konunun anlatımı yüzeyselmiş, bilemedim...
Demek eleştiren arkadaşlar çok uzman : ), ben kesişim kumesindeyim eyvallah : )
Siz, anlatın biz dinleyelim Sevgili Serdar Kuzuloğlu : )
Teşekkürlerrrrr : )
Varol'un : )
Malumatfuruşluk uzmanları onlar o yüzden derinlemesine analiz istiyorlar:)Anlayacak olsalar içim yanmaz:)
Çirkinin beğenilmesi diyince sapyoseksüellikten de bahsedeceksiniz sanmıştım. Bence sapyoseksüellik çirkin(özellikle) erkeklerin uydurduğu bir şey😂Bir videonuzda sapyoseksüelliğe de değinirseniz çok makbule geçer. Emeğinize sağlık, saygılar sevgiler
Serdar hocam, *'kültür endüstrisinin boş zamanlarımızı da dizayn etmesi/etmeye çalışması''* konusu da bu kültür eleştirisi bağlamında bence zihninizin kıvrımlarından süzülerek bize doğru gelebilir. Ne kadar da güzel olurdu diye düşündüm :D
Serdar abi bu bölümde Lars Morris-Şarlatanlığın Tarihi kitabına değinmeni heyecanla bekliyordum 🤗
Amirim görüntü niye fazla sarı acaba kamerayla mı alakalı
Daha çok saat farkıyla alakalı. Ben yayına başladığımda güneş vardı. Bittiğinde çoktan batmıştı :)
Nasrettin hoca bunu çok guzel açıklamış adına imaj dememiş sadece. "Ye kürküm ye demiş."
Cok, cok tesekurler. Cok keyifli ve hic dusunmedigimiz bakis acilari ile bu emek yogun programlar icin tesekurler. Hic uzun degil, inanin uc saat olsa hic uzun bulmadan yine ayni keyifle izlerdim.
gelecek yayının konusunu bilirsek bizde çalışıp çıkarız :) (açık üniversite dersi gibi valla)
Beğenmeyi ve takip etmeyi unutmayın
sizinle zihnimizde bazen eş zamanlı şeyler gerçekleşiyor diye şüpheliyim ya da siz bizim zihnimizi okuyorsunuz :) çok güzel video konusu tebrik ediyorum
Pandemi sebebiyle görünürlükleri kaybolmasın diye hergün Instagramdan canlı yayın yapan ve önemli olduklarını düşünmelerine karşın ürettikleri içeriklerin büyük bir kısmının boş olduğu bir ortamda siz çok kıymetlisiniz. Teşekkürler. Ilerleyen bölümlerde emekçilerin çalışma koşullarının tarihsel ölçekte değişimi ve günümüzün belki de en önemli problemlerinden prekarya sınıfını sizden dinlemeyi çok isterim.
Konuyla ilgilenenler için bir kitap bir de film olmak üzere iki önerim olacak. Birincisi Guy Standing'in İletişim Yayınlarından çıkan kitabı: Prekarya - Yeni Tehlikeli Sınıf
www.iletisim.com.tr/kitap/prekarya/8982
Diğeri de Ken Loach imzalı 'Sorry, We Missed You' isimli film.
m.imdb.com/title/tt8359816/
Spordan gelmiş kasların tatlı tatlı yandığı gibi beyinlerde mis genişledi yandı, nefis olmuş amirim.
Cern'deki deneylerinden vakit bulamayan bazı arkadaşlar içeriklerin uzunluğundan şikayetçi sanırım. Onlar bilimsel deneyleri ve makaleleriyle ilgilenebilirler. Zira ben bu serideki tüm videoların uzun değil aksine kısa olduğunu düşünenlerdenim. Her şey için teşekkürler Serdar abi.
Son bölümde yer alan bebekler ile ilgili tercih meselesini konu alan ve bir çok bilim adamı tarafından en mantıklı bilim kurgu filmlerinden birisi kabul edilen Gattaca izlenebilir.
Beden ölsün zihinler yaşasın konusu ile ilgili olarak ise Black Mirror dizisinin 3.Sezon 4.Bölümü olan "San Junipero" bölümü izlenebilir.
:)))))Cern deki bilim adamları:)))çok iyi ...Biri de şu sürekli nasıl kitap okunur,hangisi okunur,kitabı nasıl seçelim,arkanızdaki kitapları bize özetlesenize okuduklarımızı nasıl akılda tutarız gibi akıl ve mantık dışı isteklerle ilgili bi tabir bulsa mükemmel olacak:)))
Serdar Bey paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Videonuzun tamamını izlemeden önce bu yorumu yazıyorum, kanalınızda yanlış hatırlamıyorsam daha önceleri canlı yayın paylaşımlarınız oluyordu. Tekrar düşünüyor musunuz? Kişisel kanaatim yer vermelisiniz çünkü yorumları önemsediğinizi düşünüyorum ancak tek tek yanıt vermeniz pek mümkün değil. Canlı yayınlar aracılığı ile sağlayacağınız senkron iletişimin değerli olacağını düşünüyorum. Hem sizi de monologdan biraz kurtarır. Tekrar hazırladığınız içerikleriniz için teşekkürler.
Canlı yayın saçma sapan soru ve yorumları okuyarak zaman kaybından başka bir şey değil...bu dediğiniz boş vakti çok olanlar için
İdeal ölçülerin en güzel tarifi diyebilirmiyiz >Bence diyebiliriz. Birisi konuşurken zevkle dinlediğim nadir insanlardansınız Sayın Serdar Kuzuloğlu.
Zihnin Kıvrımları serinizi yeni keşfetmiş ve birkaç günde büyük çoğunluğunu tüketmiş biri olarak her anlamda ufuk açıcı konulara değindiğiniz için kendi adıma size çok teşekkür ediyorum. Bu bölümü dinlerken zihnime, tercih edilen beden ölçüleri ile ilgili birtakım evrimsel gerçekler de gelmeden edemedi ve izninizle onları buradan da paylaşmak istiyorum.
Öncelikle evrimsel yönden kadınlar, bir güç göstergesi sayılan ve yavruları olası tehlikelerden koruyabileceğine dair bir işaret olduğundan dolayı geniş omuzlu erkekleri daha sık tercih etmektedirler.
Erkeklere göre ise hem sağlık ve hormonal olarak daha avantajlı olduğu hem de yüksek oranlı doğurganlıkla ilgili olduğundan dolayı kadınlarda düşük bel kalça oranı (yaklaşık 0.7 ye tekabül ediyor) çekici hale geldiği söylenebilir.
Parlak saçlar, diri bir cilt ve beyaz dişler ise sağlığın nişanesi olarak çoğunlukla hepimize çekici gelmektedir.
Elbette medya ve reklamlar tarafından dayatılan güzellik algısında sadece bu sayılanlar yer almasa da temel taşlarından birisinin evrimden ilham aldığını söylemek sanıyorum ki yanlış olmayacaktır.
Kitap olarak Jared Diamond - Üçüncü Şempanze ve David Sloan Wilson - Herkes İçin Evrim
Akademik okuma olarak aşağıdaki makaleleri önerebilirim.
Buunk, B. P. & Dijkstra, P. (2005). A narrow waist versus broad shoulders: Sex and age differences in the jealousy-evoking characteristics of a rival_s body build. Personality and Individual Differences, 39, 379-389.
Streeter, S. A., & McBurney, D. H. (2003). Waist-hip ratio and attractiveness: New evidence and a critique of “a critical test”. Evolution and Human Behavior, 24(2), 88-98.
fransız filozof Merleau-Ponty nin "tensel özne" kavramının etrafında epey dolaştınız bir gönderme bekledim ama gözünüzden kaçmıştır diyerek hatırlatayım dedim.
Bahsettiğiniz kitabı okumadım. Not alıyorum, ilk fırsatta inceleyeceğim. Çok teşekkürler.
Kitaplığınızda gözüm sürekli Alvin Tofler'in ŞOK kitabına takılıyor (videonun başlarını izlerken yazmıştım bu yorumu).
Bu kitabı HÜ İşletme Bölümü'nde okurken Sosyoloji dersimize gelen Ertuğrul Özkök önermiş ve hepimiz alıp, okumuştuk. Çok etkilenmiştim. Hala kitaplığımda durur. Zihnimin Kıvrımlarının her bölümünü çok beğenerek izliyorum. Emeğinize sağlık.
Tam bunu yazdım, önüne sürahi geldi :)))
Ilginçtir. Afrika da zenci Isa figuruda vardır.
Çok güzeldi. Moda'dan bedenden transhümanizme doğru bir yolculuk.
Serdar abi kitap önerilerin için çok teşekkürler. Bana da güzel ufuklar açtı zihninin kıvrımları. Film önerisi de yapabilir misin uygun olan oldukça.mesela ilk postcatlarinda önerdiğin matriks i izledim seni dinledikten sonra eskiden de izlemistim ama böyle çok daha etkileyici oldu.
Zihnimin clioları gelmiş :)
Dünya halleri keşke geri gelse
Hocam lütfen özel bi bölüm olarak uzun halini de paylaşabilir misiniz???
Evden çıktığınızda bu seri bitecekse; tabii ki ihtiyacınız yoktur ve umarım yaşamınızın bundan sonraki döneminde de düşkün olmazsınız ama iyi niyetimizin bir göstergesi olarak bulgur,şeker vbg adresinizi verin biz yollayalım; siz yeter ki 1076 gün daha evden çıkmayın hocam, saygıyla.
Instagram hakkında söyledikleriniz o kadar doğru ki 🤔Bir tane uzman psikolog bir tane akademisyenle canlı yayında acayip tespitler yapıyor, yorumlarda kadına “dudakların şöyle, kirpiklerin böyle, bilmem neren olmamış vs vs vs...” yazıyor insanlar 🤨🤨
sosyal medya insanların sakladığı içlerindeki psikopalığı gün yüzüne çıkardı...ama şimdi herlkes bu tipleri ifşaya başladı çok iyi bir gelişme...
100 bin abone plaketi için sizin başvurmanız gerekiyor sanırım.
Renault clio reklamını ne zaman çektin serdar abi herkes merak etmiştir diye düşünüyorum
Açıkladı instagramda şubat ayında çekmiş
@@JamesWasHere31 ok eyw tahmin etmiştim zaten
Abi sen diyorsun ya benim izleyici kitlem şöyle belirli bir kesim, böyle derinlemesine düşünen bir güruh diye, hani kıymetli azınlık diyorsun ya; düşündüğün kesimin aslında çok daha küçük bir kitleden oluştuğu gerçeğini, şu videoların altına yazılan yorumların sığlığından farkediyorsundur.Bu duruma rağmen, bu kadar emek verip karşılık beklemeden ayırdığın şu zaman dilimi için minnettarım. Referansların ve görüşlerin bizim için çok kıymetli. Zihninin kıvrımlarında daha neler var diye beklemeye devam edeceğiz.
Yorumları okudukça Aziz Nesin i rahmetle anıyorum :)ve Serdar Amirin sabrını takdir ediyorum:) " ne iş "yazacak kadar ....ve kalite yoksunları...işte her şey insanlık kalitesine varıyor o yoksa her şey eksik...
iyi ki varsın mentörüm,amirim
Sevgili Serdar Kuzuloğlu öylesine bıçak sırtı bir konuyu öylesine naif sundunuz ki taktire şayan.. evet kırkından sonra önemini yitiren illada beden orantısının gençler üzerindeki dayanılmaz baskısını anlamak ve azaltmak adına 13 ve 35 yaş arasının ısrarla izlemesini dilediğim bir video... tebrikler 🍾
"Göründüğüm gibi ve görebildiğim kadar varım" cümlesi günümüz insanını anlatan en iyi tanım olmuş
En guzel intro bu olmus
Fon müziği güzelmiş.
İnsanlar ne bekliyorlar acaba? Çalışmanın ve emeğin bu kadar küçümsendiği bir yerde, anlattığınız her konunun derinliğinin bir kaç saatte anlatılabileceğini düşünüyorlar herhalde.
hocam videolarınızı heyecanla izliyorum ve geleceğe dair daha umutlu olup çalışıyorum lütfen youtube de ve blogunuzda paylaşım yapmaya devam edin
Serdar bey videolarınızı büyük bir zevkle izliyorum. Transhümanizm konusuna değineceğiniz videoda Westworld dizisinden referans alabilirsiniz. Dizinin ilk 2 sezonunda ağırlık verdiği yapay zeka ve ahlak temaları 3. sezondan itibaren Matrix gibi zihnin dijitale aktarılması konusuna değiniyor. İzlemediyseniz izlemenizi ve bu konudaki görüşlerinizi dinlemek isterim. İyi günler.
Sanki her hafta ten renginiz biraz daha mı açılıyor bana mı öyle geliyor bilemedim. 🤷🏻♀️😅
Serdar Bey, 76 gündür evdesiniz ama saçlar hep janti :) Nasıl hallediyorsunuz? :)
Berberi eve geliyordur. Ben berberi olsam evine giderim
Hocam masanizı duzenlemissiniz, kütüphaneyi de dunzeliyecegini de söylemiştin bir yerde, yakında düzenli bir kütüphane göreceğimi biliyorum arkanda. Güzel olmuş 👍
Ağzınıza, emeğinize sağlık. Şahsen ilgilendiğim, merak ettiğim, kafa patlattığım ve sisteminin çözülmesinin kolay olmadığını düşündüğüm konular hakkında sizinle düşündaş olmaktan mutluluk duyuyorum amirim! Ücretsiz seminerlerinizin kıymeti çok fazla. Ailenizden, işinizden vakit ayırıp cahili olduğumuz böyle önemli konularda montajıydı, sunumuydu derken hem bizi memnun etmek için hem ışık tutmak için saatlerinizi harcıyorsunuz. Asıl zenginliğin ve güzelliğin parayla olmadığının kanıtı kendinizsiniz. Sevgilerle.
Bir parantez açayım, Kant'ın "beğeni"nin kendine has, kendine özgü olduğunu savunmasına karşı Bourdieu "Ayrım" çalışmasında kültürün, toplumsallığın aslında "güzel"i nasıl sınıflar arası bir mücadeleye dönüştürdüğünü ortaya koymaya çalışıyor. İlk okuduğumda çok etkilenmiştim, sizin kitaplığınızda bulunduğunu tahmin ediyorum ama yoruma denk gelip bu konuda anlaşılır ve çarpıcı önerilere açık olanlarla paylaşmak istedim.
Ben de Diyarbakır'a göreve gittiğim zaman Buket lahmacunda yemek yerken habersiz çekilen bir fotografta kendimi kahramanmaraşlı dondurma ustası ümit ustaya benzetip benzer duyguları hissetmiştim :(
İlk yorum benden olsun
Sunu acip izlemek yerine
- sorvoyvooorda kimi tutuyooon yazık yeminle
Kaan Sezyum göndermesi çok acımasız olmuş. Abi nedendir sizin aranızdaki husumet allasen
Plaket için başvuru yapılması lazım diye biliyorum
Amirim dediğiniz gibi birşeylerin içini doldurma mücadelesi veriyoruz. Önümüzde iki seçenek var ya tıka basa bedenimizi doldurup bedenimizi kapitalizmin ibretlik fotoğraflarina kaynak olarak kullanmasi için fırsat verecez ya da tam tersine zihnimizi doldurup bu düzeni değiştirebilecek insanlar listesinde kendimize yer bulacaz . Video için çok teşekkür ederiz 😊🙏
1:11:08 "Türkçesiyle focus gurubu" mu ndndndndnd , abi podcastlerin bilgi anlamında ağzına kadar dolu , devamını bekliyorum
Teşekkür ederim.
Bana göre Solda ki taddy ( ayıcık) 'in sağ gözüne ne olmuş? Tek gözlü sevimli canavara dönüşmüş:))))
Bende bir işaret arıyordum yakalamışsın congratulations 👏👏👏