![Düşsel Komedya](/img/default-banner.jpg)
- 23
- 586 379
Düşsel Komedya
Приєднався 3 кві 2020
Nâzım Hikmet Ran - Umut ( Kendi sesinden )
*Ólafur Arnalds, Not Alone
**Peter Nicolai Arbo, The Wild Hunt of Odin (1872)
-
Umut
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken çöp kamyonları
ölüleri toplar kaldırımlardan
işsiz ölüleri aç ölüleri
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken köylü aile
erkek kadın eşek ve karasaban
sabana koşulu eşekle kadın
toprağı sürerler toprak bir avuç
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ölür bir çocuk
bir japon çocuğu Hiroşima'da
on iki yaşında ve numaralı
ve ne boğmacadan ne menenjitten
ölür 1958'de
ölür bir japon çocuğu Hiroşima'da
945'te doğduğu için
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken tombul bir adam
yatağından çıkar dalgın giyinir
bugün kimi kime gammazlamalı
amirin gözüne nasıl girmeli
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken zenci şoförü
ağaca asarlar yol kıyısında
gaz yağına bulayarak yakarlar
sonra kimi kahve içmeye gider
kimi saç tıraşı olur berberde
kimi dükkanını açar erkenden
kimi genç kızını öper alnından
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken güneş doğarken
ve güneş doğarken mahpus kadını
kayışla masaya bağlı sırtüstü
çıplak memeleri al kan içinde
sorguya çekerler bir bodrumda
sorguya çekenler sigara içer
biri yirmisinde altmışlık biri
gömlekleri terli kollar sıvalı
ve kum torbaları elektrodlar
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken gül yaprağına
uçak alanından sessiz pilotlar
H bombası yükler tepkililere
ve güneş doğarken güneş doğarken
otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle işçiler
ve akasya ağaçları bulvarın
pencereler balkondaki saksılar
ve güneş doğarken devlet adamı
konağına döner bir ziyafetten
ve güneş doğarken kuşlar ötüşür
ve güneş doğarken güneş doğarken
genç bir ana bebesini emzirir
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ben bir geceyi
bir uzun geceyi gene uykusuz
ağrılar içinde geçirmişimdir
düşünmüşüm hasretliği ölümü
seni memleketi düşünmüşümdür
seni memleketi ve dünyamızı
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken hiç umut yok mu
umut umut umut
umut insanda.
- 12 Mart gecesi ve 13-14 Mart
Varşova, Şvider
**Peter Nicolai Arbo, The Wild Hunt of Odin (1872)
-
Umut
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken çöp kamyonları
ölüleri toplar kaldırımlardan
işsiz ölüleri aç ölüleri
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken köylü aile
erkek kadın eşek ve karasaban
sabana koşulu eşekle kadın
toprağı sürerler toprak bir avuç
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ölür bir çocuk
bir japon çocuğu Hiroşima'da
on iki yaşında ve numaralı
ve ne boğmacadan ne menenjitten
ölür 1958'de
ölür bir japon çocuğu Hiroşima'da
945'te doğduğu için
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken tombul bir adam
yatağından çıkar dalgın giyinir
bugün kimi kime gammazlamalı
amirin gözüne nasıl girmeli
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken zenci şoförü
ağaca asarlar yol kıyısında
gaz yağına bulayarak yakarlar
sonra kimi kahve içmeye gider
kimi saç tıraşı olur berberde
kimi dükkanını açar erkenden
kimi genç kızını öper alnından
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken güneş doğarken
ve güneş doğarken mahpus kadını
kayışla masaya bağlı sırtüstü
çıplak memeleri al kan içinde
sorguya çekerler bir bodrumda
sorguya çekenler sigara içer
biri yirmisinde altmışlık biri
gömlekleri terli kollar sıvalı
ve kum torbaları elektrodlar
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken gül yaprağına
uçak alanından sessiz pilotlar
H bombası yükler tepkililere
ve güneş doğarken güneş doğarken
otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle işçiler
ve akasya ağaçları bulvarın
pencereler balkondaki saksılar
ve güneş doğarken devlet adamı
konağına döner bir ziyafetten
ve güneş doğarken kuşlar ötüşür
ve güneş doğarken güneş doğarken
genç bir ana bebesini emzirir
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ben bir geceyi
bir uzun geceyi gene uykusuz
ağrılar içinde geçirmişimdir
düşünmüşüm hasretliği ölümü
seni memleketi düşünmüşümdür
seni memleketi ve dünyamızı
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken hiç umut yok mu
umut umut umut
umut insanda.
- 12 Mart gecesi ve 13-14 Mart
Varşova, Şvider
Переглядів: 262
Відео
İsmet Özel - Akla Karşı Tezler ( Güncel Seslendirme )
Переглядів 375Місяць тому
*Delti Becker, Life of Scissorhands Jean Louis Théodore Géricault - La Balsa de la Medusa (Museo del Louvre, 1818-19) - I. gecenin üçüdür en uygun zaman, bahse girerim düşünün: sabah çok yakın oysa ışıltı yok ortalıkta nerdeyse gece bitmiş ama sürmekte karanlık henüz uyanmış bazıları henüz uyumamış bazıları bazıları uyanmış uykusuna doymadan bazıları uykusuna varmadan doymuş görüyorsunuz ilm-i ...
Melih Cevdet Anday - Diyorsun Ki ( Seslendirme: Düşsel Komedya )
Переглядів 561Місяць тому
*A Light in The Dark, Overpass Samuel Colman, The Rock of Salvation (1837) - diyorsun ki bulut şemsiye açmıştı. zamana bağlı olmadan varlığını sürdüren kapılar olgu bağlamını kuruyorlardı. gökyüzü bir genellemedir. ancak lambalar varsa dünyanın belirgin bir sorusu ortaya çıkabilir. çünkü yazın kutsallığı olmasaydı onu ben de ayırdedemezdim, yoksa soyluluğun çakmak taşı bir gerçeklik tasarımıdır...
Adonis - Toz / Kudüs Konçertosu'ndan ( Seslendirme: Düşsel Komedya )
Переглядів 4442 місяці тому
*This Patch of Sky, Her Beating Wings II Yere karşı gök - ayakları üstünde durmayı bilseydi toz, ayak bileğinde dar bir bilezik olurdu gök yalnızca. nedir dehşeti yatıştıracak olan? nedir vakti sohbetlerine çöktürecek olan? burada olsaydı sonsuzluk, tozun kardeşi olarak ömür süren kar olurdu o. bakınız: her yokuşun başında, her yol ayrımında bir ölü, tabutu hakkında tartışılıyor: melekler mi ta...
İsmet Özel - Celladıma Gülümserken ( Güncel Seslendirme )
Переглядів 1,6 тис.Рік тому
*Rokuon-Ji, Dry River James Hamilton, The Last Days of Pompeii (1864) Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar Ⅰ ben, İsmet Özel, şair, kırk yaşında. her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kaza...
Oktay Rıfat Horozcu - Agamemnon I
Переглядів 12 тис.Рік тому
*Melissa Parmenter, Ostuni Ivan Aivazovsky, Downpour in Sudak (1897)
İsmet Özel - Sevgilim Hayat
Переглядів 2,9 тис.Рік тому
*Karsu, Bobby ( Live at the Royal Concertgebouw ) J.M.W. Turner, The Angel Standing in the Sun (1846) I Yüzüme bak ve yüzümü hırpala yüzümü değiştir, dağlı bir anlatım bırak sen her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat yaban, diri memelerinden ısırmak dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için çok oldu tepelere vurdum kendimi bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde tıraşı uzamış adamlardan huyl...
İsmet Özel - Gök / Savaş Bitti'den
Переглядів 2,3 тис.2 роки тому
* Vuk Krakovic Lai, Ephemeral Quiver of Solitude (for Piano Quintet and Electronics) Théodore Rousseau, Sunset in the Auvergne (1844) I. gök gök müydü dönmek için can atılacak taraf göktü evet gizlice göz kırptı öldürene göktü aynı gökyüzüydü ölene el altından tanışıklık veren de gök ey dönmek için dönerek ve döndükçe dönerek döndükçe gözden kaybolarak gözden kayboldukça kalbe dolarak göktü ey ...
Oktay Rıfat Horozcu - Elleri Var Özgürlüğün
Переглядів 12 тис.2 роки тому
Osman Çetiner kardeşim ve dâr-ı bekaya irtihal etmiş tüm sevdiklerimizin anısına ithafen... *Gregor F.Narholz, Torn from the Heart Théodore Rousseau, Landscape with a Ploughman - I. köpürerek koşuyordu atlarımız durgun denize doğru. II. bu uçuş, güvercindeki, özgürlük sevinci mi ne! III. öpüşmek yasaktı, bilir misiniz, düşünmek yasak, işgücünü savunmak yasak! IV. ürünü ayırmışlar ağacından, tut...
Melih Cevdet Anday - Teknenin Ölümü
Переглядів 11 тис.2 роки тому
*Joe Alexander Shepherd, Beautiful Girl Marek Ruzyk, The Seascapes (1965) I kara yakındı önce, hem çok yakın, elimi uzatsam tutardı. yıldızsız teknemdi inip çıkan gece, kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz... kara yakındı önce, hem çok yakın, denizleyin inip çıkan önümde bir tanrının atardamarı. açtım, yorgundum ama uykum yoktu. günlerce yekesiz yelkensiz ne de çok kuş takılmıştı ardımıza, ne çok ...
Melih Cevdet Anday - Oğlum İdris'e Uzaktan Şiir & Telgrafhane
Переглядів 12 тис.2 роки тому
*Joe Alexander Shepherd, Alone Aert van der Neer, Moonlit Landscape with a Road beside a canal ca. (1645-1650) I elmalar vardır öpmek için, yerleri hiç değişmeyen yıldızlar, kokular bilirim, yeni doğmuş ten, ve sesin ki denizin koylara girişi. ama yelken birden açılır gümbürtüyle, tekne ve bulut bir artık, kıyı sarnıç boş. olur da bir gün yağmur yağar mısın, rüzgarın dolar mı bir gün ben ? gece...
Melih Cevdet Anday - Anı & Yörük Mezarlığı
Переглядів 22 тис.2 роки тому
*Cem Tuncer&Nail Yurtsever, Sonbahar 2 Johan Barthold Jongkind, Claire de lune à Overschie (1855) I. bir çift güvercin havalansa yanık yanık koksa karanfil değil bu anılacak şey değil apansız geliyor aklıma neredeyse gün doğacaktı herkes gibi kalkacaktınız belki daha uykunuz da vardı geceniz geliyor aklıma sevdiğim çiçek adları gibi sevdiğim sokak adları gibi bütün sevdiklerimin adları gibi adı...
Faruk Nafiz Çamlıbel - Han Duvarları ( Seslendirme: İsmet Özel )
Переглядів 82 тис.2 роки тому
*Denis Stelmakh, Nevermore Yuliy Yulevich (Julius) Klever, Before the sunrise (1903)
Nâzım Hikmet Ran - Duvar ( Seslendirme: İsmet Özel )
Переглядів 7 тис.3 роки тому
*Crows in the Rain - Dark Blue dri;m Wojciech Kossak, Noc Listopadowa (1830) - İzmir’den Akdeniz’e dökülen ve yakında Bombay’dan Hint denizine dökülecek olan emperyalizmin şarkı saran duvarı hakkında yazılmıştır. - I Karataştan çerçeveye gömülen, güneşi parça parça bölen demir parmaklık... dayadım alnımı demir parmaklığa; parmaklık alnıma gömüldü. kemikli geniş alnımı parça parça böldü.. alnım:...
Melih Cevdet Anday - Gelinlik Kızın Ölümü
Переглядів 24 тис.3 роки тому
*Takahiro Kido, Where Time Goes Albert Bierstadt, The Sacramento River Valley (1872) I Sela verilirken kalktık kahveden, cumaydı, yılın en beklemiş günü, yemeni gibi üstünde tabutun, gölge veren ağaçsız bir gökyüzü. kızın babası yanımızda, boyu uzun, zayıf, ağzında mırıltılar, on köylü, iki subay, bir tezkereci er, sıralandık ahşap mescidin avlusunda, namaz kılmadı adam, ağlamıyordu da, alnı bi...
Nâzım Hikmet Ran - Saman Sarısı ( Kendi sesinden )
Переглядів 75 тис.3 роки тому
Nâzım Hikmet Ran - Saman Sarısı ( Kendi sesinden )
Turgut Uyar - Terziler Geldiler ( Seslendirme: İsmet Özel )
Переглядів 51 тис.3 роки тому
Turgut Uyar - Terziler Geldiler ( Seslendirme: İsmet Özel )
Melih Cevdet Anday - Duvarcının Oğlu
Переглядів 29 тис.3 роки тому
Melih Cevdet Anday - Duvarcının Oğlu
İsmet Özel - Beni Yaşamakla Coşturan Bir Kaynak / Of Not Being a Jew’dan
Переглядів 86 тис.3 роки тому
İsmet Özel - Beni Yaşamakla Coşturan Bir Kaynak / Of Not Being a Jew’dan
Melih Cevdet Anday - Ölümsüzlük Ardında Gılgamış Adlı Şiirin Son Bölümü & Tek Başına
Переглядів 39 тис.3 роки тому
Melih Cevdet Anday - Ölümsüzlük Ardında Gılgamış Adlı Şiirin Son Bölümü & Tek Başına
Melih Cevdet Anday - Karacaoğlanın Bir Şiiri Üzerine Çeşitlemeler
Переглядів 93 тис.4 роки тому
Melih Cevdet Anday - Karacaoğlanın Bir Şiiri Üzerine Çeşitlemeler
Bir iş icin Moskova ya gittiğimde Nâzım'ın mezarını ziyâret etmiştim Eşi Vera ile beraber yatıyor
Ben bu videoyu ilk keşfettiğimde bir yazı bırakmak istemiştim buraya, yerine ulaşamamıştı. Bu müziği seçtiğiniz birleştirdiğiniz için teşekkür ederim. Böylesi bi yolculuk çok katmanlı,çok resimli, çok hayalli. İçimde şiirin bu haline çizilmiş görseller,edilmiş danslar var. O nedenledir ki Melih Cevdet Andayı çoğalttığınız için bir kelime , bayat da olsa bırakıyorum: teşekkürler.
ne garip bir şiir, ne garip bir ses...
Uyandım ağladım, sarhoştum daha.
Solaris Medar umdum Yalnızlığını adımlarken sokaklarının, Gecelerinden. O metruk yerde buldum seni, Fırtınadan ürkmüş çocuktun. Yıllar mı geçti aradan? Dönüyorum denize varmadan Müzik dalgadır diyorum -heyecanla- Gözlerinin rengi de … Yararı yok … Orada bakışın, Ben Tutsak Şaşkın Dönüyorum denize varmadan Çaresiz … Yıllar mı geçti aradan? 20.07.1987, Kenan Öztürk
👏👏👏👏👏
Dikmediler ve gitmediler
Adamın sesi de şiir gibi mübarek.
Bu şiirden pek bir şey anlamadım açıkcası.Anlayabilmem için bir rehber,analiz yazısı,şiir okuması vs var mıdır?
Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine. Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine. Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali, Sonunda ademdir diyor insana yolun hali...
Az değildir senin gibi varmadan yurduna, post veren yabanın hayduduna kurduna...
Korkuyorum, içimde hareketlenen bir özgürlük sancısı var ama sanki kafesteyim. Kendimi burada bulmaktan geri alamıyorum. Gerçekten, korkuyorum
Emeğinize sağlık. Çok güzel çalışma olmuş.
Güncel derken? Hangi yıl hocam?
yıl ile alakalı bir malumatım yok ancak yakın dönem diyebiliriz
Hocam ağzına sağlık. Playlistin falan var mı böyle fon olarak kullandığın şarkılardan oluşan?
Debelenme "Tanrı'ya mektup. Hani bendim buraların en nadidesi? Hani benim içindi esen rüzgar? Hani benim içindi doğan güneş ve yeniden tekrar açan gülün çiçeği? Hani benim içindi o portakal bahçesi? Hani benim içindi o gecenin mehtabı? Ben göreyim diye değil miydi? Hani benim içindi o güzel kadının resmi? Hani bendim buraların en nadidesi?"
Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği... 💦🌾
Ses kalitesi çok iyi, ne kullanıyorsunuz
teşekkürler, telefondan kayıt alıp mix&masteringini yapıyorum
sesine sağlık, Maputo/Mozambik'ten sevgilerle
çok teşekkürler. selamlar, sevgiler ve iyi bayramlar
Bu şiir benim köy hayatımda ki kışı hatırlatıyor.
Ölürken çoçuklarımı unuttum.
Bu şiir olayını kim bulduysa derin bir hüznü varmış belli ki.
Ve artık terziler yerine neoliberal politikalar geldi... Kimse koşamıyor.
Arasıra dinlemek zamanın yıprattığı bazı duyguları tamir ediyor, yeniden yerine yerleştiriyor. Onbeş günde bir dinlerim.
Daha açığı var mı? Her şeyi düzeltmeye kalkışırsan bir şeyleri yok edersin. Ettin de…
Ne zaman bir tekne gorsem kulaklarimda cinliyor, Anday'in sesi...huzur icinde uyusun. ❤
Ölürken çocuklarımı unuttum...
gözümün feri saydım onu gücüm bundadır 🖤
Sevdaya düşen yorulmaz derler…
özlettin hocam
Harika bir video elinize sağlık kalbime dokundu🌸
Melih Cevdet Andayın doğayı kuşları gökyüzünü çok sevdiğini ilham aldığını hissediyorum.. Ben de onunla birlikte çok daha fazla sevdim🌸
saçları saman sarısı, kirpikleri mavi
Ey artık ölmüş olan at dediler.
ne zaman buraya gelsem, Oktay Rifat'ın sesine dalsam, işte o zaman çıkılmaz kör kuyuların içindeyimdir
insanın içindeki huzuru paramparça eden bir huzur veriyor
Bir şiir yüreğe bu kadar çarpar mı
Cumhuriyet 1923 Yollardan geçtim uçsuz buçaksız Aklımda hep aynı düşünce katıksız Burdan ne insanlar ne bedeller Ne uğruna döktükleri elleri Kan içinde geçtiler Sadece izliyorum manzarayı Bozkırın en yüksek tepesinde Şanlı kırmızı ay bayrağını Rüzgar vurdukça İçimde Bi his ürperiyor Bu memleket bu gurbet Elbet bitecek onca hasret Analar uykularından uyanıp Oğullarına kavuşacak Bozkır kuru Çelimsiz Tıpkı hayallerimizde olduğu gibi Biraz daha sabır Biraz daha sarı Ve biraz daha dümdüz boş Işıltısız Hasret kaldım toprağın kokusuna Hasret kaldım bayrak altında Yaşama
çok güzel allah'ım
tanrım peki
dostoyevskiyi yaya bırakan sesin nazım hilmet
ne korkunç bir adamsın adımlarını ölçemiyorum nazım hikmet
korkunç bir adamsın sesini ışıģıni biliyorum
Konuşun pislikler konuşun Pislikler ne görkemlisin ne yüce..sen tanrısın sen bir tanrısın
Sanırım bu adamı özel kılan şeylerden biri de ses tonu
Ah nazım Hikmet ah
Fon müziklerini nerden bulabilirim
"ey artık ölmüş olan at dediler"
Korsanlardan koptığım gölek nara İşime yaramyor
Muzik ismi nedir acaba