Це відео не доступне.
Перепрошуємо.
Üçüncü Bab: Şivekâr'ın Yolculuğudur - İsmet Özel
Вставка
- Опубліковано 12 бер 2017
- *Niaz Diasamidze - Mandariinid
**John Everett Millais - Ophelia (1851)
Eskiler iz sürerdi.
Biz muttasıl arıyoruz yeni insanlar.
Arıyoruz âlemin iç yüzünden zihnimize
Yansıyan bir tasarımla gerçeği.
Şivekâr bizden biri
Yola çıktı yolu bilmeden
Arıyor bir hedef gözüne kestirmeden
Aradığı ne sevgili, ne efendi, ne sultan
Özünü harekete geçiren onun
Kanını kaynatan candır düpedüz kendi canı.
Yol canlılıkla mukayyet
Gitti deriz
Ölenler için
Yalnız yaşayanların işidir
Yola çıkmak, yolu kat etmek.
Şivekâr olduğuna
Olmasını istediği için inandığı
O bir, biricik can için yola koyuldu
Canını koydu yola
Öyle bir başka ben
Bulsun ki
Ben’i bütün şemailiyle onda bulunsun
Başkada bir ben yok ise
Yere çalınsın rüya
Benle
Başka yok olsun.
Eskiler aramaz, iz sürerdi.
Bilirlerdi Evet’le Hayır arasına Belki
Sokulduğunda
Felaket gelir.
Noksanı fark ederlerdi, çünkü bütünden
Nelerin koptuğu besbelli.
Dağılmak eskilerin dilinde
Ufalanmak anlamına gelirdi
İz sürerlerdi irileşmek, ulaşmak, toparlanmak için
Biz yeniler bir an önce dağılsak bari deriz
Korkarız kaybolmaktan çokluk içinde.
Şivekâr korkmadı kaybolmaktan
Daldı çokluğa can havliyle
Dedi bulsam da Hüsnü Yusuf’u
Onun gibi kaybolsam keşke.
Kaç yıl geçirdi Şivekâr arayış içinde?
Neler yaşadı?
Biz yeniler yüz kızartan soruları hemen atlarız.
Saklarız
Arayan ve arayışın süre gittiği ortamın
Yek diğerinden ne paylar aldığını.
Dünyada
Çözülürse dünyayı
Issız kılacak bir çelişki vardı
Bir çekişme vardı dünyada azgınlık fışkırtan
Taraf olunduğunda.
Aradı Hüsnü Yusuf`u Şivekâr
Hep geciktirilmesi gereken o çelişkinin
Susmayanı sağırlaştıran çekişmenin ortasında.
Yalnız arayan bilir acımasını
Aramamak acımamak demektir
Küçümsenecekse
Memnuniyet küçümsenmelidir
Dünyanın dönmekten memnuniyeti
İnsanların utancı dünyaya dönüşmekten
İnsanlar
Onların birer kırba hepsi
Dış tarafları köseledir
Hepsi içinde taşır içilecek şeyi
Utanır ıslanmış köseleden insanlar
SAHİPSİZ BİR UTANÇ HEPSİ.
Şivekâr önceleri
Arayışın ilk aşamasında
Bu utancı sadece seyretmekteydi.
Evden ayrılırken bohçasına koyduğu birkaç altın
Takındığı birkaç parça mücevher
Bir şehirden başka şehre göçerken
Dağlar aşıp ormanlardan geçerken
Sıyrılıp yol bulmayı ona kolaylaştırdı.
Daha sonra ve fakat
İnsan dedikleri o sahipsiz utançla
Yaptığı pazarlık fena tartakladı onu
İnsanlık utancından
En külliyetli payı o aldı.
Aradı
Arayış ibresinden gözünü ayırmadı
Karnı aç
Üstü başı lime lime
Artık narin ayakları çiziklerle dolu
Dirsekleri de yara kabukları
Gerçi bu kadarı, böylesi
Başlarken hiç akla gelmezdi
Lakin hayret!
Arayana yoksulluk eziyet vermiyor
Arayanın aramaktan başka derdi yok.
Vakti bilmek için
Diyor kendi kendine
Haber almak sadece bir başlangıçtı
Aradıkça dirisin
Aradıkça mecalsiz kaldı kibrin.
Aradın ve anladın
Haber almakla yol tüketilmiyor
Arayış sahicilik vaktine erişsin istiyorsan
Senin kendin
Haber olsa gerektir.
Bak işte
Bir parça kuru ekmek
Kim bilir kim düşürmüş
Kim bilir kim ekmeği bir kenara
Ayakaltından çekmiş.
Ne de sert!
Şu akan derecikte biraz ıslatsam ekmeği
Diye düşündü Şivekâr
O zaman dişim keser.
Pırıl pırıl dereye
Uzattı elindekini
Belki eski kibrinden
Kalma biraz halsizlik
Belki bu ince suyun
Cilveli alayişi
Ekmek
Dereye düşüverdi.
Hem karnı aç
Hem de avı nispet yaparmış gibi
Su üstünde kıpırdanıyor
Koştu o kuru ekmeğin
Peşi sıra Şivekâr
Bir süre öyle gittiler
O da ne?
Dere görünmez oldu
Harap bir tahta perde girdi
Ekmekle Şivekâr’ın arasına
Genç kız gerilemedi
Hem zaten vazgeçerse
Ne yapacağı belli mi?
Dönülecek bir yer
Bilmiyor gitmezse ekmeğin ardı sıra.
Suya girdi bulmak için ekmeğini
Tahta perdeden öteye geçti.
Aklı zorlayan bir yer o perdenin ötesi.
Bir bahçe. Gerçekten buraya bahçe mi demeli?
Ağaç, yaprak, meyve, kuş hepsi tamam
Tastamam hepsi.
Sanki biraz önce tamamlanmış gibi.
Kokusu çiçeklerin
Otların, çalıların kısa cümlecikleri
Yukardan dua fısıldar gibi yüze değen esinti.
İnsan bir resmin içine
Bu kadar girebilir.
Bu bahçede her şey hayran olunmak için
Her şey kendine özen göstermiş
Her şey kendine öyle bakıtıyor ki
Şivekâr bir kuru ekmeğin peşi sıra buraya girdiğini
Bir daha aklına hiç getirmedi
Hangi garip kuşun rızkıydı ki o ekmek?
Kim bilir nereye gitti?
Şimdi artık bahçenin derinliği genç kızı cezbediyor
Bu bahçe keşfe açık bir kalbi bekler gibi
Yürüdükçe bahçeden bir şey siniyor kıza
Şivekâr bahçeye tını salıyor adım attıkça
Çok geçmeden gözlerinin önüne
Ne diyelim?
Resim içinde resim mi?
Edebiyat burada bize yardım edemez.
Bir çiçekle meşgul olan, kelebekle meşgul olan bir erkek
Eskiler olsaydı betimleyeceklerdi
Biz yeniler Alt dudağımızı ısırır
Ve terleriz
Şivekâr bizden biri
Onun dilinden dökülen
Bizim kelimelerimiz
Saçma
Ama başka ne sorulurdu ki?
"in misin, cin misin?"
Cevap verdi Hüsnü Yusuf:
"ne inim, ne cinim"
"ben de senin gibi bir beni âdemim"
Anneannemin sabah kalktığında ilaçlarını sırayla içmesi gibi, ben de bazı sabahlar bu kanala gelip sırasıyla Kuşun Ölümü, Yıldızların Uzaklığına Övgü, Yaşamak Umrumdadır ve Şivekar'ın Yolculuğudur eserlerini dinliyorum...
Neden Bir Yusuf masalını bir bütün olarak değil de sadece Şivekarın yolculuğu kısmını dinliyorsunuz
Yalnız değilsiniz
@@ramazancakr8008 çünkü şivekar bizden biri:)
Ben de bu babı özellikle seviyorum,şivekarın bir kuru ekmeği görünce” kimbilir kim kaldırmış ayak altından “deyişi,bu yolcuğun onu vardırdığı yüceliğin,hikmetle bakışın ,Yusuf’a dokunmak arzusunun pençesine düşünce onu yakalamak için uyur taklidi yapıp,kuşu yakalaması,bu beşeri duygular karşısında ve değişmek karşısındaki acziyetimize vurgusu beni çok etkiliyor
Masal dediğin uyutur
Bu insanı delirtiyor...
121 yorumun tümünü beğendim, belki beğeni bildirisi ile tekrar gelir dinlerler diye...
Umarım tam vaktinde olur bu geliş🌿
Biraz da size gelme vakti gibi.Buyrun gelin.
Vay be inceliğe bak saygı duydum size
Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır.
Hatırda tuttuldukça kendi doğruluğunu ispatlayan bir söz.
Ararsak ne bulacağız bulursak ne arayacağız
Bulduğunu sanan da aramak istiyendir belki de
Aramaktan mahvoldum
Allah'ı bulan neyi kaybetmiş ki Allah'ı kaybeden neyi bulmuş ki
İsmet Özel'in şiiri ve seslendirmesi tartışılmaz bir sanat eseri fakat seçilen müziğin ve kapağın da sanattan anlayan bir zihnin seçimi olduğu besbelli. Emeğinize sağlık.
güzel bir yorum ama ''fakat seçilen'' dedikten sonra olumsuzluk arıyorum 🙂
Övgünün hepsini İsmet beye değil, birazını da hazırlayana verelim manasında oradaki "fakat"
Edeb dersinde dinledik burada kalsın ilerleyen yıllarda görürsem duygulanırım
gel duygulan
(':
"giden değildir kalandır terkeden giden bu yüzden gidiyor zaten"
Keşke dediğiniz gibi olsaydı 🙂
@@ademkokden3298 aynen öyle.. Keşke öyle olsaydı
perdenin ardına kuru ekmek için geçmiş olan şivekâr bizden biri, buraya ne amaçla geldiğini bahçenin derinliğinde unutmuş biri, biz gibi
👏🏻👏🏻 daldıktan sonra da dönemiyoruz malesef
İki gün önce dinlerken farkettim tüylerim ürperdi. Şivekârın bulduğu “kuru ekmek” Yusuf’un kendisi. Şivekârı ihtiyacından vurmuş, tuzak kurmuş :)
Sizden sonra ben de bu düşünceyle dinlemeye başlayınca fark ettim. Şivekâr, kuru ekmek olan Hüsnü Yusuf'u bulmadan hemen önce, "Arayış sahicilik vaktine erişsin istiyorsan, senin kendin haber olsa gerektir" denildiği kısımda kendini aramaya başlıyor. Belki bu sayede bulabiliyor o kuru ekmeği, kendi içinde aradığı için. Sonra biraz kibirden bahsediyor. Yusuf, Belki de Şivekâr'dan daha ziyade Şivekâr'ın kibrinden haberdar ancak kaçmıyor Şivekâr'dan. Kendini değil, kuru ekmeği gösteriyor ona ilk başta. Sonrasında bir ekmeğin peşisıra suya atlaması aslında kibrini bitiriyor Şivekâr'ın. Başka bir amacı kalmıyor zira, farkında bile olmadan Şivekâr'ın kibrine sebep her şey kalkıyor ortadan. Sonrasında göstermeye layık görüyor kendini Hüsnü Yusuf. Belki kibriyle girse o suya, yalnız boğulup kalacak ve Hüsnü Yusuf'u (saflığı, temizliği, masumiyeti) asla bulamayacak. Dinledikçe manası artıyor, dinledikçe derinleşiyor. Bu bakış açısını kazanmama vesile olduğunuz için çok teşekkür ediyorum.
@@ruvedya rica ederim. Kesinlikle katılıyorum söylediklerinize.
Yine bir tekrarda fark ettim, o kadar haklısınız ki sağolun
Benle başka yok olsun demiş
Rimbaud ben bir başkasıdır demişti.Her kelime bilgi istiyor.Yaşayan yaşamı anan bir şair.Allah razı olsun,Ömrün uzun olsun İsmet Özel.
Bir Yusuf masalını tasvir etmeye kalmıştım kendimce ama kelimelerin ve cümlelerden çok şiirin bütünlüğü yordu beni ne kadar yetersiz olduğumu fark ettirdi İsmet Özel
Her muzik her siire gitmez bazen siiri bogdugu dahi olur fakat sizin seciminiz epey guzel, videonuzdaki gorsel de bu masaldan kopmus gibi.
Tekrar hoşgeldiniz diyelim o zaman
'deus ex machina'
Çalan müzik nedir biliyor musunuz
"Mandariniid" Portakal Bahçesi
Bunu dinlerken susuyorum, dünyayı susturuyorum. Sonra hiç konuşmuyorum. İçimde bir çığlık kopuyor.
Aynen öyle
ismet özel bir önceki mısrada söylediklerini,muhteşem geri dönüşleriyle beraber sonraki mısralarda karşımıza çıkarıyor . ve herşey daha anlaşılır oluyor.
bak işte bir ekmek diye başlattığı betimlemeyi sonraki mısralarda,
şu akan derecikte biraz ıslatsam ekmeği
diye devam ettirirken başka bir mısrada
Suya girdi bulmak için ekmeğini
şivekar'ın ağzından okuyucuya şiirsel bir şölen yaşatıyor...
Bi manaya bakılır ,bir yazana ve yazdırana ... Allah vermis derinden İsmet özele ,derin ve güçlü bir kalem . Edebiyat bu şekilde kaim ve daim oluyor ,her asırda bir edebi muceddid geliyor ,bu asırda İsmet özel,Mazhar olmuş ... Allah razı olsun büyük Usta'dan
Bakış açısı
Şivekar olduguna,
Olmasini istedigi icin inandigi,
O bir ,biricik Cân için yola koyuldu. Canını koydu yola.
Öyle bir başka ben bulsun ki.
Ben'i bütün şemaliyle onda bulunsun.
Başkada bir ben yok ise
Yere çalınsın rüya.
Benle
Başka yok olsun
.
...
Sivekar ından canınındaki Cân'a armağan olsun bu dizeler♡
"Sana ne söyleyebilirim ki saygıdeğer kişi?... Olsa olsa kendini aramaya fazla değer verdiğini mi? Aramaktan bulma fırsatını bir türlü yakalayamayacağını mı?... Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmasını beceremez, dışarıdan hiç bir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak bir amacı olmak demektir. Bulmaksa, özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri pek görmüyorsun."
Yağmur Dönmez nereden alıntı bu metin ? Yoksa kendi fikriniz mi?
herman hesse , siddhartha
Aramak; nasıl bir arayış. İstemek istemi mi ? Yani hazzın yönlendirdiği bir arayış mı? Yoksa istemek istemini yoketmek için bir arayış mı? Yani hazzı öldürmek için bir arayış mı?
Müthiş bir estetik haz veriyor. İşte sanat bu!
Bir şey var, şeyin sancısı var. Adı yok.
ismet özel ile ilgili bütün videoların altına Allah senden razı olsun ismet özel yazan biri vardı, sanırım sizin kanalı keşfetmemiş daha
razılık, doğadandır.
Daha ne Bülent'i.
Neredesin bülent murabıt
Bülent ağabey yok. Biz yazalım '' Allah senden razı olsun İsmet Özel''.
Rabbim üstadımıza uzun ömürler versin.Onu çok seviyoruz
Yalnız arayan bilir acımasını
Aramamak acımamak demektir
Küçümsenecekse
Memnuniyet küçümsenmelidir
Dünyanın dönmekten memnuniyeti
İnsanların utancı dünyaya dönüşmekten
İsmet Özeli en çok anlayamadığım anlarda seviyorum
Seziyorsunuz o sıra muhtemelen..
Küçümsenecekse memnuniyet küçümsenmeli dünyanın dönmekten memnuniyeti.
Söz ustada , bizler kimiz ? Ah gençliğim bitmeyen yarası. Huzuru isteyen kim, avlusunda işlenmiş kösele ayakkabısı babamın...
hiçbir zaman dördüncü bab’ı hakedeceğimi düşünmüyorum. o yüzden burada olacağım hep. Allah senden razı olsun ismet özel…
hakettiğimi sanıp dinliyordum son 1 aydır ama değilmiş meğersem... yolculuktan devam...
Allahım bir dalım, bir canım olsun. Yaprağa can veren sensin. Rüzgarı da sen yarattın. Amenna.
Sabahları kahvaltı eşliğinde.. günlük dozumuzu alalım
Yıkılma Sakın İsmet Özel.. Allah şifa versin
Edebiyat burada bize yardım edemez.
memati ölünce diziyi bıraktım
@@deterministpalavra1 ben de
Günün ardından bir muhakeme yaptıktan sonra açıyorum. Şivekâr bizden biri nasılsa. Hani bazı büyüklerimiz bize bir cümle söyler ,içimiz ferahlar. Bu cümleyi biliyor olsak da böyledir. Çok net cümlelerdir bunlar. Tıpkı onun gibi işte. Bu şiiri İsmet Özel okurken,daha net kavrıyorum. Bir şivekâr varmış. Onun dilinden bizim kelimelerimiz dökülürmüş...
biz yeniler bir an önce dağılsak bari deriz
korkarız kaybolmaktan çokluk içinde
Bulmak bir gece vaktinde başka bir beni..
Neyi aradığını bilmeyen, bulduğunda da neyi bulduğunu bilmez, anlayamaz. Biz de evvela bulmak, sonra aramak vardır. Bulunan aranır. (Arayaşımız bulduğumuzda derinleşmektir)
yine uyuyamadığımda buraya geldim.
Arıyoruz alemin iç yüzünden zihnimize yansıyan bir tasarımla gerçeği:)
Kant
Bu kadar çok şey anlatan bir şey daha dinlememiştim.. Ne güzel bir yolculuğa çıkartıyor insanı..
ben ben alttaki müzikte yok oldum... biri bana benimi getirsin.... Artık bende benden bi şey kalmadı
Korkarız kaybolmaktan çokluk içinde...
Ismet özel sanki yaşamıyor bu dunyada. Eslikerde anımsadığım bir kac his var adlandiramadigim onu hissetiriyor
Yaralı bir kuş ile kuru bir ekmeğin sayesinde kavuştu Şivekârla Yusuf.
Ruhum doydu başka ne denilebilir ki... Var ol İsmet Özel.
Denilebilir mi, denebilir mi?
Araadigim arafimin icin de kalmis ne cennetim oldu ne cehennemim ... bende ucuverdim zorunda birakildigim icin ... canimi koydum yola ... mutlulugun sonda degil yolda oldugunu anlamaya calisarak kanaya kanaya ...
Bir İsmet Özel kuyusuna düştüm, çıkamıyorum.
şivekar aylar önce tren garında idi, bizzat gördüm. yanakları sarkmıştı, gözleri mosmordu çapak içindeydi saçlarını taramamıştı. vaziyetine çok üzüldüm hep baktım ona, yolundan dönmüştü eve gidiyordu, maltepeden gara kadar beraber yürüdük. sonra bilen bilir bir alt geçit vardır orada, askeri malzemeler, üniformalar satarlar. korkunçtur. orada durdu bir çocuk mankenine bakakaldı, derdi neydi anlamadım.
'yaklaşıyor, yaklaşmakta olan' belki o üzücü kelimeyi bekliyordur.
Teşekkürler, her dakika için.
Öyle bir başka ben
Bulsun ki
Ben’i bütün şemaliyle onda bulunsun
Yalnız yaşayanların işidir
Yola çıkmak, yolu katetmek
"Evet ile hayır arasına belki gelirse felakettir" 👏🙏
Bu şiir bebi dağıtıyor mahvediyor parçalıyor...
İrfan bu olsa gerek, kanal sahibine sevgiler, saygılar.
İsmet Özel şiirlerini açmadan uyuyamayan bir ben miyim acaba ?
noksanı fark ederlerdi, çünkü bütünden nelerin koptuğu besbelli*
Şivekar bizden biri
Yola çıktı yolu bilmeden
âh ophelia!
Keşke bazı şiirleri hiç bilmeseydim, o şiirlere geri dönmeseydim. Bu da öyle bir şiir benim için
Sen ey Üstfikir, sesinle ilelebed bağımızla devam etsin sana, fikirlerine müşahedemiz, tarikimiz❤
'.......yalnız yaşayanların işidir yola çıkmak, yolu katetmek....'
yaa ağlıyorum
mükemmel
arayana yoksulluk eziyet vermiyor
arayanın aramaktan başka derdi yok.
Yalniz arayan bilir acımasını, acımayan aramıyor demektir...
Herkesin içinde bir şivekâr...
ve daha da ötesinde hüsnüyusuf..
İnsan bir resmin içine bu kadar girebilir... Ah şivekâr... 🫂
Bilirlerdi Evet'le Hayır arasına Belki
Sokulduğunda
Felaket gelir.
harika
Ağladık yine
Bir Yusuf Masalı
Ne zaman bu dünya hayatında boğulsam açıp dinlediğim nadide eser. Bu eseri dinlediğimi veya okuduğumu gören herkes bana deli muamelesi yapıyor ama benim hissettiğim duyguyu onlar asla yaşayamayacak. İnsücin sınırını geçmenin ne manaya geldiğini, Şivekarın yolculuğunu, Yusufun sevgisini, insanların yaptığı o demir kubbeyi ve o kubbeyi yıkmaya çalışan cinlerin çabasını anlamayacaklar. Cin denince korkuyorlar çünkü 7 bab içinde gizlenen sırlı anlamı anlayamıyorlar
🌹
🥀
Şivekar buldu arayışına yankı, peki bizler, evet’le hayır arasına giren felaketten olabildiğince kaçarken bulduğumuz aradığımız mıydı ? Kaçarken kaybolan sadece Şivekar mıydı ..
Bu müziğin filmi efsane.
Ne filmi?
@@s.betulsaglam7716 Fonda çalan müzik mandalina bahçesi adlı güzel bir filmin müziği.
🖤
Muhteşem bizi bizden alıyor...
Eskiler aramaz iz sürerdi
uykularıma eşlik ediyor
Şivekar bizden biri
Yola çıktı bilmeden
şiir başlıbaşına kudertlidir evet. fakat gürcü ezgisi de yakışmış yakasına şairin...
Müziğin ismi nedir biliyor musunuz?
Bir Kan Kalesi bir de bu bab her dinlediğimde bir şeyler alıyor içimden , hed dinlediğimde yabancılaşıyorum etrafa. İsmet Özel çok ağır arkadaşlar
Çok ağır, çok
Aradıkça dirisin
Haber almakla yol tüketilmiyor
Bak işte 1 parça kuru ekmek
Şu akan derecikte bir ıslatsam
İnsan bir resmin içine bu kadar girebilir
Şivekar bir kuru ekmeğin peşi sıra buraya geldiğini bir daha anımsayamadı
Aradıkça mecalsiz kaldı kibrin.
Soundtrack mandariinid filminden sanırım :)
Aynen öyle
can benimde canan nerde?
şliiiri sevmedim düz metin gibi felsefi birşeyler gibi .ama kapak fotosu beni çok etkiledi. araştırdım şekspirin hamletindeki ofleia imiş. ayrıca müzik çok hoş bayıldım.
büyüleyici
@@Emre-mr3tz metehan kim
Fon müziğin adı ne?
bakın açıklamada yazıyor, mandarin filminin soundtrackı
ezgiye aşık oldum
Fatma Yıldırım lezbiyen
mandariinid filminin müziği
Aramamak acımamak demektir..
Aradığı ne sevgili, ne efendi, ne sultan
Özünü harekete geçiren onun
Kanını kaynatan candır düpedüz kendi canı.
Aradığı ne sevgili, ne efendi, ne sultan
Özünü harekete geçiren onun
Kanını kaynatan candır düpedüz kendi canı.
Yol canlılıkla mukayyet
Gitti deriz
Ölenler için
Yalnız yaşayanların işidir
Yola çıkmak, yolu kat etmek.
Şivekar bizden biri
çok sarsıcı be kardeşm.
Şivekâr olduğuna
Olmasını istediği için inandığı
O bir, biricik can için yola koyuldu
Canını koydu yola
Öyle bir başka ben
Bulsun ki
Ben’i bütün şemailiyle onda bulunsun
Başkada bir ben yok ise
Yere çalınsın rüya
Benle
Başka yok olsun.*
1:53
İsmet Özel'in sadece sesinin olduğu okumalara nasıl ulaşabiliriz, müzik eklenmemiş hali var mıdır acaba bu şiirlerin? Bu arada kanalınız çok güzel, paylaşımlar için teşekkür ediyorum.
Andelib Merhabalar efendim. :) 2013 yılında TİYO'dan çıkan İSMET ÖZEL - ŞİİR RESİTALİ kitabı var,bu kitabın kapağını açtığınızda sol kapağının iç yüzüne iliştirilmiş bir cd görüyorsunuz.Bu cdde İsmet Özel Beyefendi'nin kendi sesinden 16 şiiri var. Naçizane bunu tavsiye edeceğim. Esenlikler dilerim. :)
archive.org/details/biryusufmasali-ismetozel
Fon müziğini bilen varmı
Niaz Diasamidze - Mandariinid, açıklama bölümünde yazıyor dostum:)
@@novussolitum9896 teşekkür ederim
dereye düşen kuru ekmeğin ardından girdiği bahçe cennet mi? bana cennet tasviri gibi geldi. fakat ekmeğin neyin sembolü olduğunu anlamadım hala. cennete geldikten sonra ekmeği unutuyor oluşu ekmeğin ibadetler olduğu fikrini aklıma getirdi ama pek emin olamadım.
Bana göre,şivekar aramak için yola çıktı arıyor ama ne aradığını da bilmiyordu sonra küçük,minik bir ışık olan ekmek çıktı karşısına onu aramaya gitti bu sefer sonra o kuru ekmek onu büyük ve güzel bir nimet le karşılaştı bu sefer de o bahçenin derinliğini aramaya başladı
Yani bahçe aslında aramasının karsiliginda bir ödül gibi bence kimi parayı arar,kimi şöhret,kimi de diğer dünyadaki cenneti.Göreceli bir kavram bence o bahçe ama sadece arayanların ulaşabildiği bahçe
Yola çıktı yolu bilmeden
Arıyor bir hedef gözüne kestirmeden
Aradığı ne sevgili, ne efendi, ne sultan
Özünü harekete geçiren onun
Kanını kaynatan candır düpedüz kendi canı.
Yol canlılıkla mukayyet
Gitti deriz
Ölenler için
Yalnız yaşayanların işidir
Yola çıkmak, yolu kat etmek.
Güzel kafayla dinleyin.
ben içince ayılıyorum. Hayattan daha sert içki bulamadım hiç. Ondandır ne zaman dinlesem kafam güzel..
kaç yıl geçirdi şivekâr arayış içinde? neler yaşadı?
şivekâr, bizden biri..
ah güzelim, bilsen neler yaşadım..
Aradıkça dirisin
Aradıkça mecalsiz kaldı kibrin…
:)