Montaigne ve Mark Twain... Düşünce dünyamın kapılarını kapattığım ya da çok gerilerde kaldığını düşündüğüm bu iki insanı yeniden gündemime getirdiğiniz için teşekkürler. Ne yapmışız da Montaigne oyun dışı kalmış diye düşününce insanlık olarak pek de bir yol katetmediğimizi görmenin hüznü de sevincime eşlik etti.
Ben sonuna kadar izledim:) Hem de büyük bir keyifle. Ancak hayvanların şaşkınlığını, insanın kendini yüce bir varlık olarak görmesinden ileri geldiğini düşünüyorum. Zira son anda verdiğiniz örnekte ki gibi bir gün mama verirken mutlu diğer gün sinirli olmasaydı yani her gün aynı olsaydı yine sizin verdiğiniz örnekte olduğu gibi milyonlarca Emel olurdu. Bir de şundan bahsetmek isterim; insan yaşadığı habitatında, kendi türü dışında diğer türlerle kuramadığı her bağlantıyı kendi eksikliği değil diğer canlının yetersizliği olarak tanımlıyor. Bu da ilk insandan beri var olan inanç sistemlerindeki yaratılış ve yücelik hikayelerinden kaynaklanıyor. İnsana kibrin tohumlarını eken hikayeler. Montaigne nin " erdemlince edindiğin lükslerinden, günü gelirse erdemlice vazgeçebil" felsefesine erişmiş altın insan adayı için ise bu hikayeler insan nedir sorusunu düşündürüyor elbette.
İnsan gozel bir varlik fakat insan ola bisek .şimdi insan cok az .hepimiz gozu doymayan hirsli esebi bir varliga donusduk .halbuki insan olmak cok gozel.
Ettiğiniz bazı cümleler o kadar tesirli ki gün içerisinde yaptığım bir çok şeyde aklıma geliyor hayatımı değiştirmeme yardımcı oluyor umarım bir gün canlı sohbet etme şansım olur. Kendinize çok iyi bakın İstanbuldan sevgiler.
Merhabalar efendim. Ben bu değerli eseri yıllar önce okumuştum ve o kadar hoşuma gitmişti ki o zamanlar altını çizerek okumuştum ve bugünlerde de bir tekrar bakayım dedim, döndüm baktım uzun zamandır uzak kalmışım bu tür realistik düşüncelerden (yani bu yapıda), yazar realizmin tek türü üstünde durmaktan ziyade neo realizmi anlatırken sanki klasiği hayal ettirtmiş okura ve okumadan önceki önyargıları bir nevi okuyucuya yutturtmuş. 😂 Bu tarz, düşünceleri zihinde saçaklandırtan ve derinleştiren filozoflara bayılıyorum. Örneğin E.M. Cioran da çok beğendiğim, düşünce yapısı cesur ve derin olan ancak maalesef ki fazla meşhur olmayan bir filozof, aslında biraz Nietzsche ile benzetiyorum düşünce yapılarını, ikisi de çok bağladı beni, bu fikirler arasında gezerken sanki her biri benim için özgülenmiş gibi hissediyorum kafamda dönen düşünceleri tanımlamama yardımcı oluyorlar.Bu yolda daha çok yeniyim ama bana öneride bulunabileceğiniz filozoflar var mı acaba?
Selamlar, hocam makineleşme ile ilgili endişelerinize fazlasıyla katılıyorum. Global dijitalleşme insanları hayatlarını daha hızlı ve refleksif yaşamaya zorluyor. Her an iki seçenekten birini seçmeye zorluyor ama onları sorgulayacak zamanı bulamıyorsun. Durup düşünmeye zaman bulamıyorsun, eğer ilber hocamız kadar varlıklı değilsen dijitalden elini ayağını çekerek tuşlu telefonla hayatını kazanamıyorsun. Tek tip duygulu insanlar söyleminiz bana biraz da tek dünya insanları kavramını hatırlattı. Tarım devriminden önce binlerce dünya tipi insanları vardı (birbirinden haberdar bile olmayan) zamanla tek ekonomi, birkaç din ve birkaç siyasi politikada dünya insanları olduk. Yine de hala bireylerdik fakat bu son aşırı dijitalleşme ve yapay zeka ile dünya insanları olmaktan “tek tip” bir dünya insanına dönüşmeye doğru gidiyoruz :( saygılar..
İnsan kendisini bir şey zanneden bir insandır. Bu gece sokak kedilerine bakıp ben de böyle düşündüm. Ne idüğü belirsiz onca insanın ortasında yaşıyorlar arabası motoru vuranı edeni Hayvanlarda akıl olsa delirirdiler valla
İnsan, kendisini tanımaya çalışan ve kendisini tanımak için kendi fıtratından yani insan olana bakan, insanı tanıdıkça kendisine daha da uzaklaşan bir varlıktır. Öylesine kapsamlı bir varlık ki insan, tanımaya çalıştıkça kendisini daha fazla kaybolur... Herkesin inancı kendine, benim inancım şu, insan kendisini tanımak istiyorsa yaratıcısını tanımalı...
Sizin gibi “Güzel İnsanların”varlığını bilmek huzur verici.. ama “güzel nedir”, “insan nedir”.. bende bıraktığınız his nedeniyle kurduğum cümlenin hiç bir öğesini tanımlayamıyorum.. Bunun üzerine günlerce aylarca konuşmak gerekir belki, hiç bir neticeye varamadan.. Hikayeler yazabilen ve bunlara inanabilen mucizeleriz ve hatta felaketleriz…
Kaçınmak lazım ancak Zannımca Bizim için de Yunus Emre söylemiş '' İlim ilim bilmektir , İlim Kendin bilmektir. Sen Kendini Bilmez isen bu nice okumaktır. '' . Beden ile Ruh devreye girince çözüm zorlaşıyor . Bir eseri yapan , İnsan ı yaradan bilir . Bence İnsan Kendi kendini dahi çözemez , içinde olduğumuz İmtihanın özelliği beklemediğimiz soru geldiğinde vermek zorunda kaldığımız Cevap , dış etkenler devreye girince kesin olmuyor. Altın altınlığını gösterirken gümüş kararıyor , teneke paslanıyor . İnsan hiç yapmam dediğini yapabiliyor . Zor oyunu bozabiliyor . Pişmanlığın , Tövbenin önemi burada kendini gösteriyor , Kiri , Pası atmak için . Kiri Pası bu alemde kendi isteği ile atamayanlar , Yaratıcısı sayesinde atacak . Diye düşünüyorum , siz ne dersiniz ?
Hocam bakır ,demir, altın elementleri notronla bombardıman edilirse halkın anlayacağı dillde ;yani atomik yapısı değiştirilirse kararlılık ölçüsünde birbirine dönüştürüledbiliyor...😊1986 lı yıllarda İ.Ü fizik bölümünde Geiger Müller sayıcısı ile takip edebiliyorduk😉
Hocam öncelikle teşekkürler.ben üniversitede sanat öğrencisiyim.özellikle yapay zekaya da değinmeniz beni heyecanlandırıyor.bu konuyu ciddiye almanız ve insan ile kıyaslamanız ayrıca erdemlerden bahsedilen bir video oldu.bir sanatçı adayı olarak bu sorulara cevap arıyorum ve sorguluyorum.En yakın zamanda ankara’ya geldiğimde sanat ve yapay zeka ile ilgili sorularımı araştırmalarımı paylaşmak isterim.❤
Sevgili @msam7730 Ankara’da değil Çandarlı’da yaşamaktayım Yolunuz düşecek olursa özellikle araştırmalarınızı öğrenmeyi ve tanışmayı çok isterim Selam sevgi saygı
Göz kendini göremediğinden,hep ancak dışarıyı görür.Dışarısı ise,hep aynalardır,lakin o hep aynalardan şikayet eder.Ta ki. aynanın sırrını ve hikmetini keşfedene dek..BU nedenle denmiştir ki"insan,nisyan ile maluldür"
İnsanın en büyük çabası kendini ikna çabasıdır. O yüzden insan , iknasının ötesine bakmayacak olan aciz bir canlıdır. Nefsini doyurmak onun için yeterlidir. Selamlar , sevgiler
Öncelikle merhaba ama bir elestirim olacak hem moderatör arkadaş hemde hocam siz bu kitabı okumamışsinjz kitapdan aldığınız bir alıntı iile kitabın tüm bütününden habersiz bir sohbet olmuş. Evet insan nedir sorusuna kitap dışında fikirlerinizi tartışmak değil amacım ama kitaptaki insan nedir ile hiç alakası yok burada asla simyadan bahsetmiyor. Aksine dış etkenler ile kayaç içerisindeki bir metalin arindirlip ozgurlestiripi yine dış etkenle tahsil edilip sınırlara ulaşması ile ilgili hammadden bakirsan bakır kalaysa kalay altın bekleyemezsin onermesidir bu simya ile alakası yok en iyisini yaoma derdi yok kitaoda hayırlı aksamlar
İnsan Nedir? - yaşamını sürekli kurgulayıp şekilden şekile giren, herşey de anlamı bulmaya çalışıp ömrü boyunca cevabını bulamayan, en sonunda 1 metre kare yere uzanan varlıktır.
Altın 'a neye göre değer biçiyorsunuz ?bakırın, çeliğin çinkonun vs altın karşısındaki değersizliği nedir.Altına neden bu kadar değer verdinizde bakırı çelîği eritip altına çevirmeye çalışıyorsunuz? Egoistlik yapıyoruz işte hep çevremizi o kafamızda idealini kurduğumuz mükembel şeylere çevirmeye çalışıyoruz oysa herşey doğal haliyle güzel..saygılar ve sevgiler.
insan,kaybettiği anahtarını,içerisi karanlık olduğundan,dışarıda aradıkça,beşer olarak,şaşkınlıklar içinde ve sürekli arayışlarda kalandır..Ne vakit ki,bu arayışın beyhudeliğini fark edip,içerideki karanlığına döner ve o kendi karanlığıyla yüzleşmeye başlar,o zaman anlar ki,tüm dışarda gördükleri,aslında içerinin yansımalarıdır..
İNSAN NEDİ...BU DÜŞÜNÇƏ BENDƏ 5 YAŞINDA YARANDI...BABA ANNƏM BAKARDI BENE...ONLARIN KÖYÜNDE YAŞIYORDUM...ROMANLI ÇOÇUKLARLA...MEZARLIĞA GEDERDİK...VE BEN KÖYNEYİMİ YAKASINI YALNIŞ..DÜYMELİYERDİM...AYAQQABIMI TERS GEYNƏRDİM...ONLARI ANNELƏRİ GEYDİRƏRDİ...MEN KENDİM GEYNERDİM...ONLAR BANA GÜLƏRDİ..BİR BİRİNİN KULAĞINA..SÖZ FSILDAYARDILAR...O ZAMAN NƏDƏN BUNLAR GÜLÜRLƏR..BEN AMMA ONLARI COK SEVİYORUM...BİR GÜN BANA DEDİLƏRKİ...COK GÖZELSƏN...BİR AZDA GÖZEL OLMAK İSTƏRSƏNMİ...EVET ..DEDİM..BAX GEL KİPRİKLƏRİNİ KESEK...KESİRDİLƏR GÜLÜRDÜLER...ONLAR KIRILMASIN DEYƏ..BENDE GÜLERDİM..İNDİ O BİRİNİ KESİN...YETERKİ SİZ BOL GÜLÜN...AMMA BENİ KIRMAYIN...BEN BÖYÜDÜKÇƏ..ONLARIN VERDİYİ TRAVMALARDAN...İNSANLARA..ÇOÇUXLARA DAHA DİQQATLİ OLDUM...BİR DE AYILDIM..MƏSULİYYƏTLİ BİR OLDUM
Canımız Hepimizin çocukluğu bu ve buna benzer travmalarla geçti Önemli olan bu yaşanmışlıkları senin gibi bugün sevebilmek ve anlatabilmek Bununda tam adı olgunluk Seninle tanışmayı sohbet etmeyi çok çok isterdik Sen bizim için çok değerlisin Seni çok çok çok seviyoruz 🥰🥰🥰
Canlarım güzel insanlar insan sizsiniz size bakıp insan nasıl olunuru öğrensin insan taklidi yapanlar..
Yaşam ve hayat arasına sıkışmış güdümlü ama düşünebilen canlılara insan denir 😊
Yeni keskettim sizlere güzel İNSAN lar 🙏
Montaigne ve Mark Twain... Düşünce dünyamın kapılarını kapattığım ya da çok gerilerde kaldığını düşündüğüm bu iki insanı yeniden gündemime getirdiğiniz için teşekkürler. Ne yapmışız da Montaigne oyun dışı kalmış diye düşününce insanlık olarak pek de bir yol katetmediğimizi görmenin hüznü de sevincime eşlik etti.
Keyifli bir sohbetti ağzına sağlık hocam sonuna kadar merak ettim izledim 🙏🙏
Ben sonuna kadar izledim:) Hem de büyük bir keyifle. Ancak hayvanların şaşkınlığını, insanın kendini yüce bir varlık olarak görmesinden ileri geldiğini düşünüyorum. Zira son anda verdiğiniz örnekte ki gibi bir gün mama verirken mutlu diğer gün sinirli olmasaydı yani her gün aynı olsaydı yine sizin verdiğiniz örnekte olduğu gibi milyonlarca Emel olurdu. Bir de şundan bahsetmek isterim; insan yaşadığı habitatında, kendi türü dışında diğer türlerle kuramadığı her bağlantıyı kendi eksikliği değil diğer canlının yetersizliği olarak tanımlıyor. Bu da ilk insandan beri var olan inanç sistemlerindeki yaratılış ve yücelik hikayelerinden kaynaklanıyor. İnsana kibrin tohumlarını eken hikayeler. Montaigne nin " erdemlince edindiğin lükslerinden, günü gelirse erdemlice vazgeçebil" felsefesine erişmiş altın insan adayı için ise bu hikayeler insan nedir sorusunu düşündürüyor elbette.
İnsan gozel bir varlik fakat insan ola bisek .şimdi insan cok az .hepimiz gozu doymayan hirsli esebi bir varliga donusduk .halbuki insan olmak cok gozel.
🖤
Ettiğiniz bazı cümleler o kadar tesirli ki gün içerisinde yaptığım bir çok şeyde aklıma geliyor hayatımı değiştirmeme yardımcı oluyor umarım bir gün canlı sohbet etme şansım olur.
Kendinize çok iyi bakın İstanbuldan sevgiler.
Kadınlar insandır, biz insanoğlu.
Emeğimize sağlık.
Merhabalar efendim.
Ben bu değerli eseri yıllar önce okumuştum ve o kadar hoşuma gitmişti ki o zamanlar altını çizerek okumuştum ve bugünlerde de bir tekrar bakayım dedim, döndüm baktım uzun zamandır uzak kalmışım bu tür realistik düşüncelerden (yani bu yapıda), yazar realizmin tek türü üstünde durmaktan ziyade neo realizmi anlatırken sanki klasiği hayal ettirtmiş okura ve okumadan önceki önyargıları bir nevi okuyucuya yutturtmuş. 😂 Bu tarz, düşünceleri zihinde saçaklandırtan ve derinleştiren filozoflara bayılıyorum. Örneğin E.M. Cioran da çok beğendiğim, düşünce yapısı cesur ve derin olan ancak maalesef ki fazla meşhur olmayan bir filozof, aslında biraz Nietzsche ile benzetiyorum düşünce yapılarını, ikisi de çok bağladı beni, bu fikirler arasında gezerken sanki her biri benim için özgülenmiş gibi hissediyorum kafamda dönen düşünceleri tanımlamama yardımcı oluyorlar.Bu yolda daha çok yeniyim ama bana öneride bulunabileceğiniz filozoflar var mı acaba?
İnsan kendini bilendir sayın hocam selam ve sevgiler
Selamlar, hocam makineleşme ile ilgili endişelerinize fazlasıyla katılıyorum. Global dijitalleşme insanları hayatlarını daha hızlı ve refleksif yaşamaya zorluyor. Her an iki seçenekten birini seçmeye zorluyor ama onları sorgulayacak zamanı bulamıyorsun. Durup düşünmeye zaman bulamıyorsun, eğer ilber hocamız kadar varlıklı değilsen dijitalden elini ayağını çekerek tuşlu telefonla hayatını kazanamıyorsun.
Tek tip duygulu insanlar söyleminiz bana biraz da tek dünya insanları kavramını hatırlattı. Tarım devriminden önce binlerce dünya tipi insanları vardı (birbirinden haberdar bile olmayan) zamanla tek ekonomi, birkaç din ve birkaç siyasi politikada dünya insanları olduk. Yine de hala bireylerdik fakat bu son aşırı dijitalleşme ve yapay zeka ile dünya insanları olmaktan “tek tip” bir dünya insanına dönüşmeye doğru gidiyoruz :( saygılar..
İnsan kendisini bir şey zanneden bir insandır. Bu gece sokak kedilerine bakıp ben de böyle düşündüm. Ne idüğü belirsiz onca insanın ortasında yaşıyorlar arabası motoru vuranı edeni Hayvanlarda akıl olsa delirirdiler valla
Hocam sonuna kadar izledim.
Bir ben var,,benden içeri....
En derin saygılarımla.
16:48 Seyrediyoruz ağabey! Severek hem de :)
Insan ölüm anında nasıl bi ṣey olduğunu anlar...ama vakit dolmuṣtur!.
Hocam , günümüz modern kölelik ve Kapitalizme alakalı yeni konular gelirse cok iyi olur teşekkürler hocam sizden dinlemek çok iyi geliyor 🙏🙂
İnsan, kendisini tanımaya çalışan ve kendisini tanımak için kendi fıtratından yani insan olana bakan, insanı tanıdıkça kendisine daha da uzaklaşan bir varlıktır. Öylesine kapsamlı bir varlık ki insan, tanımaya çalıştıkça kendisini daha fazla kaybolur... Herkesin inancı kendine, benim inancım şu, insan kendisini tanımak istiyorsa yaratıcısını tanımalı...
DOĞMA SANDIĞIM...DEYERLİ İNSANLAR....TƏŞƏKKÜR EDİRƏM 🙏✍📚
"İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi", ve çürümesi mümkün.
Sizin gibi “Güzel İnsanların”varlığını bilmek huzur verici..
ama “güzel nedir”, “insan nedir”..
bende bıraktığınız his nedeniyle kurduğum cümlenin hiç bir öğesini tanımlayamıyorum..
Bunun üzerine günlerce aylarca konuşmak gerekir belki, hiç bir neticeye varamadan..
Hikayeler yazabilen ve bunlara inanabilen mucizeleriz ve hatta felaketleriz…
Kaçınmak lazım ancak Zannımca Bizim için de Yunus Emre söylemiş '' İlim ilim bilmektir , İlim Kendin bilmektir. Sen Kendini Bilmez isen bu nice okumaktır. '' . Beden ile Ruh devreye girince çözüm zorlaşıyor . Bir eseri yapan , İnsan ı yaradan bilir . Bence İnsan Kendi kendini dahi çözemez , içinde olduğumuz İmtihanın özelliği beklemediğimiz soru geldiğinde vermek zorunda kaldığımız Cevap , dış etkenler devreye girince kesin olmuyor. Altın altınlığını gösterirken gümüş kararıyor , teneke paslanıyor . İnsan hiç yapmam dediğini yapabiliyor . Zor oyunu bozabiliyor . Pişmanlığın , Tövbenin önemi burada kendini gösteriyor , Kiri , Pası atmak için . Kiri Pası bu alemde kendi isteği ile atamayanlar , Yaratıcısı sayesinde atacak . Diye düşünüyorum , siz ne dersiniz ?
Hocam bakır ,demir, altın elementleri notronla bombardıman edilirse halkın anlayacağı dillde ;yani atomik yapısı değiştirilirse kararlılık ölçüsünde birbirine dönüştürüledbiliyor...😊1986 lı yıllarda İ.Ü fizik bölümünde Geiger Müller sayıcısı ile takip edebiliyorduk😉
Hocam öncelikle teşekkürler.ben üniversitede sanat öğrencisiyim.özellikle yapay zekaya da değinmeniz beni heyecanlandırıyor.bu konuyu ciddiye almanız ve insan ile kıyaslamanız ayrıca erdemlerden bahsedilen bir video oldu.bir sanatçı adayı olarak bu sorulara cevap arıyorum ve sorguluyorum.En yakın zamanda ankara’ya geldiğimde sanat ve yapay zeka ile ilgili sorularımı araştırmalarımı paylaşmak isterim.❤
Sevgili @msam7730
Ankara’da değil Çandarlı’da yaşamaktayım
Yolunuz düşecek olursa özellikle araştırmalarınızı öğrenmeyi ve tanışmayı çok isterim
Selam sevgi saygı
Göz kendini göremediğinden,hep ancak dışarıyı görür.Dışarısı ise,hep aynalardır,lakin o hep aynalardan şikayet eder.Ta ki. aynanın sırrını ve hikmetini keşfedene dek..BU nedenle denmiştir ki"insan,nisyan ile maluldür"
Hiç bir zaman çözemedim ki bu savaşlar niye
İnsanın en büyük çabası kendini ikna çabasıdır. O yüzden insan , iknasının ötesine bakmayacak olan aciz bir canlıdır. Nefsini doyurmak onun için yeterlidir. Selamlar , sevgiler
SENİ GÜLDÜRMEK NE GÖZEL...NƏ XOŞ SÖZDÜR...HEP GÜLÜN..📚✍
Bir an Yunus Emre ye gelinecek sandım. (İlim kendin bilmektir) 😊
Öncelikle merhaba ama bir elestirim olacak hem moderatör arkadaş hemde hocam siz bu kitabı okumamışsinjz kitapdan aldığınız bir alıntı iile kitabın tüm bütününden habersiz bir sohbet olmuş. Evet insan nedir sorusuna kitap dışında fikirlerinizi tartışmak değil amacım ama kitaptaki insan nedir ile hiç alakası yok burada asla simyadan bahsetmiyor. Aksine dış etkenler ile kayaç içerisindeki bir metalin arindirlip ozgurlestiripi yine dış etkenle tahsil edilip sınırlara ulaşması ile ilgili hammadden bakirsan bakır kalaysa kalay altın bekleyemezsin onermesidir bu simya ile alakası yok en iyisini yaoma derdi yok kitaoda hayırlı aksamlar
belkide cevheri arındırıp işleyip yine aynı cevjer ama işlenmiş ve elden geçirilmiş ve dolayısıyla gelişmiş halini anlatıyodur.
İnsan Nedir?
- yaşamını sürekli kurgulayıp şekilden şekile giren, herşey de anlamı bulmaya çalışıp ömrü boyunca cevabını bulamayan, en sonunda 1 metre kare yere uzanan varlıktır.
İnsan = Beşer + Şaşar.
İnsan insanın kurdudur. Siz kitap kurdu olun.
İnsan nedir? Bu soruya cevap bulana kadar her şey, cevabını bulduğunda ise hiç bir şey olduğunu düşünüyorum.
Sokratesin öğrencisi Platondur .. Platon un öğrencisi Aristoteles tir
Dücane Cündioğlu sonrası, olmadı...
Altın 'a neye göre değer biçiyorsunuz ?bakırın, çeliğin çinkonun vs altın karşısındaki değersizliği nedir.Altına neden bu kadar değer verdinizde bakırı çelîği eritip altına çevirmeye çalışıyorsunuz? Egoistlik yapıyoruz işte hep çevremizi o kafamızda idealini kurduğumuz mükembel şeylere çevirmeye çalışıyoruz oysa herşey doğal haliyle güzel..saygılar ve sevgiler.
Evet ya şeytan da ben ateştenim o topraktan demiş ya hani
insan,kaybettiği anahtarını,içerisi karanlık olduğundan,dışarıda aradıkça,beşer olarak,şaşkınlıklar içinde ve sürekli arayışlarda kalandır..Ne vakit ki,bu arayışın beyhudeliğini fark edip,içerideki karanlığına döner ve o kendi karanlığıyla yüzleşmeye başlar,o zaman anlar ki,tüm dışarda gördükleri,aslında içerinin yansımalarıdır..
İNSAN NEDİ...BU DÜŞÜNÇƏ BENDƏ 5 YAŞINDA YARANDI...BABA ANNƏM BAKARDI BENE...ONLARIN KÖYÜNDE YAŞIYORDUM...ROMANLI ÇOÇUKLARLA...MEZARLIĞA GEDERDİK...VE BEN KÖYNEYİMİ YAKASINI YALNIŞ..DÜYMELİYERDİM...AYAQQABIMI TERS GEYNƏRDİM...ONLARI ANNELƏRİ GEYDİRƏRDİ...MEN KENDİM GEYNERDİM...ONLAR BANA GÜLƏRDİ..BİR BİRİNİN KULAĞINA..SÖZ FSILDAYARDILAR...O ZAMAN NƏDƏN BUNLAR GÜLÜRLƏR..BEN AMMA ONLARI COK SEVİYORUM...BİR GÜN BANA DEDİLƏRKİ...COK GÖZELSƏN...BİR AZDA GÖZEL OLMAK İSTƏRSƏNMİ...EVET ..DEDİM..BAX GEL KİPRİKLƏRİNİ KESEK...KESİRDİLƏR GÜLÜRDÜLER...ONLAR KIRILMASIN DEYƏ..BENDE GÜLERDİM..İNDİ O BİRİNİ KESİN...YETERKİ SİZ BOL GÜLÜN...AMMA BENİ KIRMAYIN...BEN BÖYÜDÜKÇƏ..ONLARIN VERDİYİ TRAVMALARDAN...İNSANLARA..ÇOÇUXLARA DAHA DİQQATLİ OLDUM...BİR DE AYILDIM..MƏSULİYYƏTLİ BİR OLDUM
Canımız
Hepimizin çocukluğu bu ve buna benzer travmalarla geçti
Önemli olan bu yaşanmışlıkları senin gibi bugün sevebilmek ve anlatabilmek
Bununda tam adı olgunluk
Seninle tanışmayı sohbet etmeyi çok çok isterdik
Sen bizim için çok değerlisin
Seni çok çok çok seviyoruz
🥰🥰🥰
Kurandaki ABD kelimesnin anlami hur insani mi yoksa kole mi!?
Mark twain mizah yazarı felsefe ne alaka