Gerçeği söylemenin tek yolu,tek üslubu yoktur.Hakikatin ifâdesi tek düze olmak zorunda değildir.Nitekim makamın,muhatapların,maksadın farklılığı gibi durumların,her dilde farklı üslupları,değişik anlatım tarzlarını gerektirdiği açıktır.Belağat,hâlin durumun muktezâsına uygun davranmaktan ibaret olduğuna göre,sözgelimi çocukla konuşan,maksadını ona anlatabilmek için onun anlayabileceği ifadeler kullanacaktır.Kur'an-ı Kerim de bazı nükteleri anlatırken insanların anlayışlarına muhatapların durumlarına göre,hitâbında ilâhi tenezzülde bulunmakta,anlayışları seviyesinde onlara hitap edebilmektedir.
güneş sana yakındır, tüm hücrelerine kadar işler, ama sen güneşten çok fazla uzaksın, güneşe hiçbir etkin yoktur. bu misaldeki gibi. Allah şah damardan san yakındır ama sen sonsuz ondan uzaksın
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) halk-etmesini ve meleklerin ( kuvvetler) varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız...
Bunlar yanlış örnekler, Güneş gayet gözlemlenebilir bir gök cismi. Onun uzak olması onun gözlemlenebilirliğini azaltmıyor. Bizim ona etkimizin olmaması sadece kütlemiz ve mesafemizle ilgili. Gayet bilimsel bir şey. Bırakın atalarınızın dinine inanmayı, kuşkucu olun biraz.
Hocam Allah razı olsun, çok değerli olduğunu düşünüyorum emeklerinizin, bazı eski videolarınızı tekrar tekrar izlemekteyim, mesela Kur'an'ın Taklit Edilemezliği serisi gibi, buna benzer serileri bir araya getirip tek bir videoda tekrardan yayınlamanız güzel olabileceğini düşünüyorum ya da kitap halinde yayınlamanız, en azından videolar arşivlerden silinse bile elimizde bir kaynak bulunması hasebiyle iyi olur diye düşünüyorum, Felsefe, din ve bilim ilişkisi noktasında sizin bilgileriniz çok fazla soruya ve kuşkuya cevap vermektedir, bu yüzden hem teşekkür ediyorum, hem de Allah razı olsun sizden...
Sağolun hocam, Aynen dediğiniz gibi Allah'ın sığınmak için yarattığı mekan ve zamana ihtiyacı olmadığı gibi, aynı zamanda "İlmi ve Rahmeti ile" de her şeyi kuşatmış ve beraberdir. "...(melekler):Ey Rabbimiz ! Senin Rahmet ve İlmin herşeyi kuşatmıştır..." (Derler) (Mü'min:7).
Saçmalamak serbesse: Allah yaratan biz yaratılanız. (Kanımca aynı madeden değiliz.) Eğer bize eseri kadar kendi maddesinden verdiyse biz Allahın içindeyiz dolayısıyla Allah her yönde ve şahdamarımızdan daha yakın. Peygamber efendimiz Allah ama dadır demiş birde yaradılışta ruhundan üfledi deniyor.
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) kuantlardan-atomlara halk-etmesini ve meleklerin varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur ve hiçbir cemaat veya şahıs propagandası yoktur. Allah hakikatinden başka bir şey yoktur...
Ben 7 yıl önce bunu şöyle izah ediyordum: Tanrı, tıpkı bir "Sinema Yönetmeni" gibidir !... Çektiği filmin post productionunu, bizim bilmediğimiz bir stüdyoda, ekran başında düzenlemektedir.
Bir misal: Siz okuduğunuz kitaba ondan daha yakınsınızdır; o kendisinde nelerin yazıldığını bilmez, siz bilirsiniz... Ve kitap sizden çok uzaktır, yani sizi anlamanın, tanımanın, seyretmenin çok gerilerindedir. Kitabın ilk sayfasındaki bir kelime ikinci sayfadakine yakındır, onuncu sayfadakine ise uzaktır. Ama onları yazan ve bilen müellif, bunların hepsine aynı derecede, aynı seviyede ve aynı ölçüde yakındır. Hepsi, onun ilminde birlikte bulunurlar.
Hocam Allah ilminizi arttırsın ama bir sorum var. İnsan neye göre rasyonelliği seçer. Yani seçim yapıyoruz ve nedenler varsa biz özde nasıl seçim yapıyoruz yani tam özgür olsak nedensiz seçim yapamayız çok kaotik,nedenle seçim yapıyorsak ilk nedenimiz ne ve neden o ilk nedeni seçiyoruz ?
Hocam "Dahi ve Dindar Isaac Newton" kitabınızı okuyorum. Tek Tanrı' ya inanması, tesliscileri kafirlikle itham etmesi, doğaya bakıp Sanat-sanatçı benzetmesi yapması, "Allah in sıfatları bilinir, mahiyeti bilinemez" deyişi gibi bir çok noktada Newton' un Islami bir perspektife sahip olduğunu görüyoruz. Bir de Proffesor Cotes' e yazdığı mektupta "God had sent Muhammed to reveal the One God to Arabs" şeklinde bir ifade var. Bu ifadeyi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hocam matematiksel nesnelerin uzay zamanın dışında olduğuna dair verdiğiniz örnek bütün varlıkların kavramlarına uygulanabilir. Mesela "kalem" uzay zamanın dışında bir varlık. Bana "kalem"i gösteremezsiniz veya "kalem" uzay zamanda bulunmaz. Bana "o" veya "bu" kalemi gösterebilirsiniz, yalnızca tikel varlıklar olarak uzay zamanda yer alabilirler. Tümel bir kavram olan "kalem" ise uzay zamanda bulunmayacak kadar soyut ve bir o kadar da mükemmel. Bu haliyle çok platoncu bir yorum gibi görünebilir ama söz ettiğiniz ayrım kavram olan tanrı ve imge olan tanrı arasında da yapılabilir ki aslında buna benzer bir yorum yapıyor gibi görünüyorsunuz. Tanrının her yerde oluşu bir imge iken tanrının mekânsızlığı kavramsal (felsefi) bir hakikate işaret ediyor.
Bu konular artık o kadar bilgimizin olmadığı konular ki istediğin kadar sallayabilirsin. Yani şu videoyu izleyip ha tanrı varmış, ha tanrı yokmuş diyecek kimse yoktur. Sınırsız gücün açığı da olmaz. Çelişki denen şeyler varsa da yama yapıp kaparsın.
Ağzınıza sağlık hocam Allah razı olsun. 16.söz Risalei Nurda bu bahis çok güzel açıklanmış hocam acaba hiç okumuş muydunuz? Okuma fırsatı bulursanız, görüşlerinizi bi videoyla paylaşırsanız çok mutlu olurum şimdiden teşekkür ederim selametle:)
Allahu teala hz.lerinin mekandan münezzeh olması demek , O'nun mutlak vucud'undan başka birşey olmaması demektir. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okuyunuz. Eser sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur...
Size itiraz etmedim. Tavsiye ettiğim eseri okuyunuz. Allah her yerde derken kast-edilen, O'nun vacib vucud'unun sonsuz ve tüm cihetlerden ( altı yönden) sınırsız ca , evveli-başlangıcı olmadan var'olmasıdır...
Emeğine sağlık Enis Hocam , İslam dünyası tekrar yükselişe geçecekse önce Allah'ın yardımı ve sizler gibi akıldaki soru işaretlerini gidermeye çalışan insanların emeğinin sonucu olarak yükselişin bir ayağı olacaksınız. Teşekkürler
Hocam mekansızık ve zamansızlık pozitif bir iddia degil midir ? Öncelikle bu iki kavramın ne olduğunu tanımlamalıyız ama onların tanımlarını yapmadan pozitif olarak direkt ön kabulle hareket edilmiş olmuyor mu ? Önce mekansızlıgın ve zamansızlıgın kanıtı sonra mükemmel varlıgın bu özelliklere sahip oldugu hakkında bir bag kurmak gerekiyor.
Katılıyorum. Zamansızlık, mekansızlık nedir? Bunlar iyi tanımlanmamış. Tanım olmadan özellikler atfediliyor. Bu atıf kanıtlanma gereği duyulmuyor. Öyledir çünkü öyle olması gerekir üzerinden konuşuluyor.
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının hakikatini ve NURUNDAN yaratmasını öğrenirsiniz...
Ben de Allah'ın mekandan münezzeh olduğuna inanıyorum fakat tek sıkıntı mahlukatın nerede olduğu. Yani Mahlukatın sınırları varsa ve onun içinde olabileceği bir başka mekanda olamayacağına göre,"evren de mekandan münezzeh" mi diyeceğiz ? Ayrıca, sınırsız bir varlığın mekanı ve zamanı yoksa, yarattığı mekan ile olan bağlantısı nasıl olacak ? Çünkü sınırsızlığın içinde mekan olarak bile olsa bir sınır açılmış oluyor;bu da onun sınırsızlığına aykırı olmaz mı ? Zaten ilk yaratılan varlık ile de zamansızlık ile zamanlı olanın arasındaki ilişkinin nasıl kurulacağı ile ilgili bir problem çıkıyor. Yani mekansız bir varlığın yarattığı nesneler de mekansız olmaz mı ? Çünkü bunları koyabileceğiniz "bir sınırlı alan ya da mekan" yok.
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü. Ve eser sahibine ulaşıp TANRI isimli kitabını sitesine yüklenmesini isteyiniz. Tüm sorularınızın cevabı bu iki kitapta. Biri yarım dakika ötenizde. Allaha emanet...
yarattığı mekan ile bağlantısı yarattığı melekler vasıtası ile oluyor. Peygamberleri ile bağlantısı da bu şekilde oluyor. Kuran oku anlarsın. Zaman ve mekan yanılgı ve illüzyondan ibarettir. Zamanı çözmüşler fakat mekanı henüz çözememişler. Bu konular çok hassas konular seni çok kolay yanılgıya düşürüp hata yapmana sebebiyet verebilir.
mahlukatın tek başına sınırı var ama zamanla birlikte toplu şekilde yapabileceklerinde bence sınır yok fakat ölümlü ve muhtaç yapıda olduğu için yapabildikleri ve gelecekte yapabilecekleri ile yine kendine ve çevresine zarar verecek tıpkı geçmişte ve şimdiki zamanda olduğu ğibi. Allah kuluna müthiş bir ğüç aynı zamanda müthiş bir aciziyet vermiş çok enteresan bir biçimde.
Karışık gelen sorulara cevap aramadan önce, "Bu sorunun bir anlamı var mı?" diye düşünmek gerek. Çünkü bazı sorular anlamsızdır, veya kendi içinde çelişkilidir. Hem "mekansız" deyip hem de "sınırsızlık"ı sonsuz mekan gibi düşünmüşsünüz. Bu bir çelişki. "Yaratığı nesneler de mekansız olamaz mı?" demişsiniz. Söz konusu somut yaratıklarsa zaten onlar mekanla birlikte yaratılmış. Hatta soyut yaratıkların bile çoğu mekanla birlikte yaratılmış. Bağlantısı nasıl olacak demişsiniz? Hüküm sürerek. Yorumları önce yeni diye sıralatırsanız birkaç yorum aşağıda çelişki gibi görülen pek çok şeyin çelişki olmadığını gösterdiğimi düşünüyorum. Zaman ve mekana yanılgı ve illüzyon diyen arkadaşın da bu dediğinin bir anlamı var mı diye düşünüyorum. Bu, Allah'tan başka her şeye yanılgı ve illüzyon demekle eş değer. Doğru veya yanlış diye cevap verilesi bir şey değil, tamamen varsayım veya kabul veya bakış açısı tercihi. Çünkü "somut yaratık" kabulü, zaman ve mekanla birliktedir. "Zamanı çözmüşler ama mekanı çözememişler"e de katılmıyorum. Zaman ve mekan, tamamen aynı türden, aralarındaki tek fark sayısal. Bunlar uzayın adresleme boyutları. Farkındayım, "adres" deyince otomatik olarak "mekan" varsaymış oluyoruz, ama ben de onu diyorum işte, somut yaratık kabul ettiğiniz anda onu da kabul etmiş olduğumuzu. Zamanın mekandan tek farkı zaman boyutunun mekan türünden simetrik ifade edildiğinde sanal sayı olması, i*c*t. Burada i=karekök(-1), c ve t'yi biliyorsunuz. Böyle bir uzayda (Minkowski uzayı) yol zaman çizgilerinin zamana göre eğimleri, yani hızları, c ile sınırlıdır. Yani geriye (geldiği yöne) bükülemezler. Bu yüzden beynimize bilgi akışı da daima "geçmiş" dediğimiz bir taraftan "gelecek" dediğimiz bir tarafa doğru olur. İşte bu, "geçici zaman" algısının nedenidir. Buna "yanılgı" deyip dememek tamamen sizin tercihiniz, kesin olan bu bir "algı". Eğer ahirette zaman boyutu da uzay boyutları gibi reel (gerçek, hak) sayılarla ifade edilecekse, ki Nebe 39'daki "yevmül hak"tan öyle anlayabiliriz, orada yol zaman çizgilerinin eğim sınırı olmayacak, beynimize her yönden bilgi akışı olacak ve zaman geçici değil "kalıcı" demektir. Acılar da mutluluklar da kalıcı olacak demektir. Bu da "cennette sıkılmayacak mıyız?", "sonlu günaha neden sonsuz azap?" gibi soruların orada yersiz olacağı anlamına gelir.
@@zamanhizlageciyor Burada bir çelişki varsa benden kaynaklanmıyor, problemin zorluğu buna sebep oluyor ki kelamcılar bu meseleler üzerine yüzlerce yıldır kafa patlatıyor. Tanrı mekandan münezzeh ve sınırsız bir varlığa sahip olduğuna göre "mekanla sınırlı olarak yarattığı nesneler" onun sınırsızlığına aykırı olamayacak şekilde nasıl var olacak ? Çünkü var dediğimizde, aslında sınırsızlığın var olmadığı bir varlık alanından söz etmiş oluyoruz. Sınırsızlığı tek bir varlık gibi düşünürsek, sınırsızlığı sınırlandıran ikinci bir varlık alanından söz etmiş oluyoruz. Senin "sınırsızlığı sonsuz bir mekan gibi düşünmüşsün" argümanın geçerli bir cevap olmuyor. Çünkü burada mekan ya da mekansızlık fark etmez, ikinci bir varlığın sınırsız bir alanda kendine sınır açması söz konusu. Zaten sınırları olan mekanın nerede olduğu sorusu yine gündeme geliyor. Çünkü sınırları olan bir varlık, benim sınırsız mekan olarak hayal ettiğimi söylediğin sınırsız varlıkta bir yer tutmuyorsa, bu durumda bu sınırlı mekanının bütünü de mekandan münezzeh olmuş oluyor ? "Mekanla birlikte yaratılmışlardır" argümanın bir totoloji ,çünkü biz zaten mekan dahil o mahlukatın tamamının sınırları hakkında konuşuyoruz. "Kitap nerede?" diye soran birine "kitap olduğu yerde?" demek gibi oluyor. Sanırım buradaki problemi zaman olarak düşünürsen daha iyi anlarsın. Yine aynı şekilde "Allah zamandan münezzeh" diyoruz. Peki Allah ilk yarattığı şey ile bir zaman ilişkisine girmiyor mu ? Sen diyebilirsin ki bu zaman bizim için ilerliyor, Allah için gelecek ve geçmiş birdir. Peki yine de Allah'ın ilk yarattığı varlıktan öncesi ve sonrası yok mu ? Hatta ,Allah'In tüm mahlukatı aslında yarattığına ve artık yaratmadığına inanmıyorsan, şu anda bile X cismi ve sonra Y cismi yaratılıyor. Yani her şey aynı aynda olmadıysa, Allah'ın fiillerinde de bir zaman ortaya çıkmıyor mu ? Peki ,bu sınırsızlık yani ezeliyet ile sınırlı olanın arasında nasıl sınırsızlık sınırlandırılmadan bir bağ kuruluyor ? Senin mantıksız bulduğun bu sorular yüzünden,vahdet-i vücud, sudur gibi teoriler ortaya çıkmış. Ayrıca, eğer saf mantıktan konuşuyorsak, bana birbirini sınırlandırmadan birden fazla varlığın nasıl var olabileceğini açıklar mısın ? Örneğin, mantığın temel kaidelerine göre A’ A’ dır , dediğimizde aynı zamanda A, A olmayan değildir diyoruz. Yani A'yı A olmayan ile sınırlandırıyoruz. Sen mantık ilkelerine sadık kalarak nasıl iki varlığın birbirini sınırlandırmamasını izah edebiliyorsun? Yine aklen ve çelişkiden uzak konuşuyorsak, mekansızlığı değilleme yapmadan nasıl tanımlıyorsun ? Bana mekansız bir varlığı aklen ispatlayabilir misin ?
Tanrı hakkinda Bilgi sahibi olmak zor bence sadece kişisel olarak inanç meselesidir.Bence doğaya bakarak onu anlamaya çalışmalıyız.Yoksa Tanrı akıl ile kavranması zor bir şey
@@mustafam7431peki Dualarimizin kabul olması Allah'ın isteğine bağlıysa biz neden olumlama beyni inandırma gibi eylemlerde bulunmaya çalışıyoruz sonuçta normal da dua etsen Allah yine kabul etse eder? Olumlamali dua veya doğrudan dua arasındaki farkı anlayamıyorum aydınlatirsaniz sevinirim 🙏
Hocam Rüyetullah konusunda da bizi aydınlatır mısınız lütfen. Şimdi Allah'ın sıfatları ile bizim görme kabiliyetimizi karşı karşıya getirince bu zatı biz nasıl görebiliriz ki diye bir soru işareti oluşuyor aklında. Lütfen bu konuyla ilgili bir video gelsin.
3. halin muhalliği Allah subhanehu hakkında cari değildir. Mesela sıfatları zatının ne aynısı ne gayrısıdır der itikad metinleri. Yani o meselede nas var diyor biz de kabul ediyoruz.
uzay -zamanda ( levh-i mahfuz ) herşey belli ise başlangıç ve son, yaratıcı bana şu an istediği şeyi yapabilir mi...yapıyorsa uzay zamanda belli olduğu içinmidir yoksa uzay zamanda birşeyler değişebiliyor mu zor soru cevabı yok gibi biz uzay zamanda sadece bir izleyici olunca yarını bilmeyince ve sistemin nasıl işlediği hakında zerre bilgimiz olmadığı için ama sizden farklı bir bakış açısı elde edebilirim belki.
@@10makam şimdi sövdürecek ne o zaman .. levh levha diz zemin mahfuz üstüne kaydedilen verinin hiçbir şekilde deüiştirilememesi sonra git uzay zaman neymiş öğren uzay neymiş şekli neymiş sonra zaman neymiş öğren sonra tekrar değil de. uzay düzdür ... zaman ne geçmiş ne gelecek değiştiremez ... sonra levh-imahfuzla karşılaştır.
Akif merhaba. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Allahu teala hz.lerinin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) kuantlardan-atomlara halk-etmesini ve meleklerin ( kuvvetler) varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser Allaha iman sahibi lakin Allahın varlık hakikatini bilmeyen FİZİK MEZUNU bir Müslümanın okuyup hayret ettiği ve başkası söylese delilik derdim ifadesinde bulunduğu ve üniversite fizik hocalarına ilettiği bir eser. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur ve hiçbir cemaat veya şahıs propagandası yoktur. Allah hakikatinden başka bir şey yoktur...
öncelikle soru sana göre zor ve cevabı sende yok. soruda mantık hatası olduğu için zorlanıyorsun. birinci önerme; levhi mahfuzda herşey belirlendi. ikinci önerme; tanrı değişiklik yapmak istedi, öyleyse tanrı değişiklik yapamaz ya da levhi mahfuz değiştilemez değil. mantık hatası; islamdaki tanrı tasavvuruyla hareket ediyorsan, sıfatlar önkabullerindir. ilim ve hikmet sıfatları bu kurulumu sağlamana engel oluyor zaten. ayrıca kavram hatası olarak; uzay zaman ile levhi mahfuz eş anlamlı değildir. apayrı şeylerdir.
@@saltikss pardon, tanımına nereden bakayım? sen hangi makalelerden uzay ve zaman öğrendin? kaç kitap okudun? hangi akademik seminerlere katıldın? levhi mahfuzun ne demek olduğunu nereden öğrendin? hangi dilleri biliyorsun ve hangi dillerden okuyabiliyorsun? bu tikeli kaç yazardan okudun? yazmalara gidebildin mi? yoksa googleden mi baktın :)
5:03 Hocam bu konuya deginirseniz cok iyi olur.Benim bildigim Teizm'in en saglam argümanıdır bence. Bir ilme ölçüte ve mantığa(dolayli yoldan matematiğe) göre hareket eden,davranis sergileyen maddelerin bu sıfatları kendilerinde barindirmadan(bir iradesi varmis gibi)bunlara uymalari
Allah zamandan ve Mekandan münezzehtir..başka türlüsü olamaz.. çünkü bizim bildiğimiz zaman ve mekânı da yaratan o.. yarattığı şeyin içinde veya ona bağlı olamaz ama yarattığını bilir..onun bilmesi görmesi duyması yaratıkları ile aynı olamaz ama biz yine de benzetme de teşbih de hata olmayacağı için görür bilir duyar veya her yerdedir deriz..Esasında iman ve inanmak belli bir noktadan sonra teslimiyet veya kabul işidir bir çok konunun mantıksal bir izahı olsa da kalben kabule tastike dayanır..Birine istediğiniz delili argüman bilimsel ispatı bile olsa inanmayan inanmaz..gönül işi bu..
Allahu teala hz.lerinin mekandan münezzeh olması, vacib vucud'undan başka bir şey olmaması demektir. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının hakikatini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) halk-etmesini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur...
Selamlar Enis abi bilim ne diyor isimli kanalın stephen hawking tanrının olmadığını bilimsel olarak kanıtlıyor videosuna cevap videosu çekebilir misin 10 dakikalık bir video sevgiler
naçizane cevap vermek istiyorum: bilimden kastımız deney ve gözlem bazlı bir yaklaşım ile doğayı incelemek ise Tanrı'nın varlığını bu şekilde kanıtlayamayacağımız gibi reddedemeyiz de. yanılmıyorsam o videoda tepeden ve çukurdan bahsediyordu evrenin oluşumuyla ilgili. bu şekilde Tanrı'yı reddetmesi tamamen bullshit çünkü bu fanteziyi kabul etsek bile ileride çukur olacak kısımdan alıp tepe olacak kısma koyan bir güç, bilinç gerekli. bunu olasılıklara sığıştırmaya çalışsak bile, ki varlığın olmadığı yerde olasılıklardan da bahsedilemez kanaatimce, mekan-zaman sorunsalıyla karşılaşıyoruz. bu tepeleşme-çukurlaşma zamanın neresinde gerçekleşti? eğer zamanın ezeliliğinden bahsediyorsak vaktinde o tepe-çukur olayının gerçekleşebilmesi için sonsuz zamanın aşılmış olması gerekir ki bu da imkansızdır. reel alemde bir doğru üzerinde eksilerin olduğu taraftan başlayarak "0" noktasına ulaşılabilir mi :) varlık, muhakkak ki bir noktadan itibaren başlamak ZORUNDA. ortada hiçbir varlık yokken varlığın kendisini var etmesinin olasılığı nedir :)
Bu konuyu bir örnekle açıklamaya çalışalım. Mesela Güneş ışığı, ısısı ve yedi rengi vasıtası ile, dünyadaki bütün parlak şeylerde bulunur; her yerde sıfatları hükmünde olan ışık, ısı ve yedi renk ile görülür ve vardır. Fakat Güneş kütlesi ve zatı itibariyle parladığı ve ışıklandırdığı hiç bir parlak şeyde bulunmaz. demek Güneş sıfatları ile dünyadaki tüm parlak şeylerde var. Fakat kütlesi ve zatı itibarı ile, dünyadaki hiç bir şeyin içerisinde değildir. işte Güneşe bu özelliği veren Allah'ımızın sıfatları ve mahiyeti elbette aklımızın anlayamadığı kadar mükemmeldir. Allah sıfatları ile, yani kudreti ilmi ve iradesi ile her yeri kuşatmıştır; fakat zatı itibariyle hiç bir şeyin içerisinde değildir. Demek her yerde hazır olması, sıfatları itibariyledir. Hiçbir mekanda olmaması ise, zatı itibariyledir; çünkü, mekanı yaratan O'dur ve mekana muhtaç değildir.
Cenab-ı Hak her şeye, her şeyden daha yakındır. Fakat her şey, ondan nihayetsiz uzaktır. Nasıl ki güneşin şuuru ve konuşması olsa, senin elindeki âyine vasıtasıyla seninle konuşabilir. İstediği gibi sende tasarruf eder. Belki âyine-misal senin göz bebeğinden sana daha yakın olduğu halde, sen dört bin sene kadar ondan uzaksın, hiçbir cihette ona yanaşamazsın. Eğer terakki etsen kamer makamına gelip, doğrudan doğruya bir mukabele noktasına çıksan ona yalnız bir nevi âyinedarlık edebilirsin. Risale-i Nur-Sözler/627
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Allahu teala hz.lerinin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) halk-etmesini ve meleklerin ( kuvvetler) varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur ve hiçbir cemaat veya şahıs propagandası yoktur. Allah hakikatinden başka bir şey yoktur. Eser sahibi müşahede ehli biridir...
Selamlar. Allah fiziki olarak hiç bir yerde değilse, o zaman aşağıdaki bu ayeti nasıl anlamalıyız? : ﴾16﴿ Göktekinin sizi yerin dibine batırmayacağından emin misiniz? Bir de bakarsınız yeryüzü altüst olmuş! ﴾17﴿ Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir fırtına göndermeyeceğinden emin misiniz? Uyarılarımın ne demek olduğunu yakında anlayacaksınız! ﴾18﴿ Onlardan öncekiler de (dinimi) asılsız saymışlardı; ama verdiğim ceza da nasıl olmuştu? Mülk Suresi
Allah tüm noksan sıfatlardan münezzeh. Sana tek tek tüm noksan sıfatlar liste halinde mi gönderilecek? O zaman tek tek haşa Tanrı'nın oğlu olmaz, babası olmaz,dayısı olmaz... diye liste gelirdi. Mesela selefiler evrim yoktur dediğinde, Kur'an'da direk 'evrim yoktur' diye bir ayet mi gösteriyorlar?
@@turquise O şekilde yaklaşırsan, hiç bir konuda konuşamazsın.Bu da bize tamamen bilinemezciliğe sürükler. Oysa bizim aklen bilebildiğimiz noksanlıklar var. Örneğin, insanın karnının acık oluyor olması ve yemeğe muhtaç olması bir noksanlığıdır. O zaman iş haşa "tanrı da acıkabilir, yemeğe muhtaç olmak noksanlık değildir" demeye kadar gider. Mekana ihtiyaç duymakta, varlığını başka bir varlığa muhtaç olmayı gerektirdiğinden bir noksanlıktır. Aksi taktirde, çoktanrılı inançları nasıl reddedeceğiz?
@@turquise O manıtkla gidersen, hiç bir konuda konuşamazsın ki bu da bize tamamen bilinemezciliğe sürükler. Oysa bizim aklen bilebildiğimiz noksanlıklar var. Örneğin, insanın karnının acık oluyor olması ve yemeğe muhtaç olması bir noksanlığıdır. O zaman iş haşa "tanrı da acıkabilir, yemeğe muhtaç olmak noksanlık değildir" demeye kadar gider. Mekana ihtiyaç duymakta, varlığını başka bir varlığa muhtaç olmayı gerektirdiğinden bir noksanlıktır. Aksi taktirde, çoktanrılı inançları nasıl reddedeceğiz?
@@turquise Öyle düşünürsek, hiç bir konuda konuşulmaz. Bu da bizi bilinemezciliğe götürür. Fakat bizim aklen bildiğimiz noksan sıfatlar olabilir. Örneğin,insanın karnı acıkır ve yemeğe muhtaçtır. Bu bir noksanlıktır. Çünkü sen de eksik olan bir şeyi tamamlamaya çalışıyorsundur. Biz buna bilemeyiz dersek, o zaman haşa "tanrı da acıkabilir bu bir noksanlık değildir" mi diyeceğiz? Aynı şekilde mekana ihtiyaç duymak da bir eksikliktir çünkü başka bir varlığa muhtaç olmayı gösterir.
Vermis oldugunuz yazar ve kitap analojisi bu hususa bir ornek olarak verilemez. Zira, yazar da kitap da fiziksel varliklardir. Dolayisiyla bu ornekte metafizik bir durum yok.
Selam Enis; Prof Dr Türker Kılıç hocanın beyin ve işleyişi ile ilgili son demdeki araştırmalarını ve buluşlarını inceleme fırsatın oldu mu ? Beraber bir yayın olağanüstü olurdu, çünkü bu hipotezin felsefi arka plana ihtiyacı var.... ua-cam.com/users/shorts329XFO5JALI
Ehli-hadis diyorsun, fakat ehli-hadisde (yani selefilerde) zaten oyle diyor. Diyor ki: Allah bizatihi Arşın üstündedir, amma Ilmiyle her yerde. ------------ el-Arşta yaratılmış varlık, zamandadanda yukarda, el-Arş SON varlık, yani yaratılmışların son SINIRI. Ondan sonra Allah Subhanehu ve Taale.
Allahın mekana ve zamana dahil olduğuna dair bir sürü ayet koysam önünüze hepsini Teker teker kıvıracaksınız. Kafanızdaki tanrı allah değil hocam kusura bakmayın.
Hayır kıvırmayacağım. Hem dahil hem münezzeh. Birkaç yorum aşağıdaki (Yorumları "Önce yeni" diye sıraladıktan sonra) yorumumda örnek vererek gösterdiğimi düşünüyorum.
Hocam her yerdedir kimler diyor? Yani ehli sünnet olduğum için söylüyorum bizde Allah her yerdedir denmez. Bidat mezhep ve firkalar söyleye bilir. Onların da söylemi bizi bağlamaz. Saygılar
Allah'ın sığınmak için yarattığı mekan ve zamana ihtiyacı olmadığı gibi, aynı zamanda "İlmi ve Rahmeti ile" de her şeyi kuşatmış ve beraberdir. "...(melekler):Ey Rabbimiz ! Senin Rahmet ve İlmin herşeyi kuşatmıştır..." (Derler) (Mü'min:7).
@@kozatas Nerdedir kanaat değildir sorudur. Allaha ait hakikati arama yolunda her şey isnad edilip soru sorula bilir. Bu yüzden Allahı tenzih etmek için "Haşa","Neuzubillah" gibi tabirler kullanıyoruz
Çok mu önemli bu sorular? Allah arşa istiva etti diyor bende derim Allah enam 3 de Allah yerde ve göktedir diyor bende derim. Tevilini bilmem mi gerekiyor? Ahlaklı, erdemli ol yeterrr
Allah razı olsun hocam. İnanıyorum ki Bu gibi derslerin değeri yavaş yavaş anlaşılacak ve izlenmesi de çok yükselecektir.
Her yerde diye birşey yok o cahillerin söylemi. Allah c.c. zamndan mekendan münezzehtir.
alakası yok, kimse merak edip izlemez bu videoları, çok niş kitleye hizmet eden konular.
Hocam özgür irade ve dua konusunu uzun uzun ele aldığınız bir video çok hoş olur. Elinize sağlık, saygılar.
hocam üniversite öğrencisiyim, psikoloji okuyorum, zihnimin çok geliştiğini hissediyorum bu videolarla Allah razı olsun emeğinizden
Enis hocam var olun, iyi ki varsınız
Bu Güzel içerik çok teşekkür ederim hocam
Gerçeği söylemenin tek yolu,tek üslubu yoktur.Hakikatin ifâdesi tek düze olmak zorunda değildir.Nitekim makamın,muhatapların,maksadın farklılığı gibi durumların,her dilde farklı üslupları,değişik anlatım tarzlarını gerektirdiği açıktır.Belağat,hâlin durumun muktezâsına uygun davranmaktan ibaret olduğuna göre,sözgelimi çocukla konuşan,maksadını ona anlatabilmek için onun anlayabileceği ifadeler kullanacaktır.Kur'an-ı Kerim de bazı nükteleri anlatırken insanların anlayışlarına muhatapların durumlarına göre,hitâbında ilâhi tenezzülde bulunmakta,anlayışları seviyesinde onlara hitap edebilmektedir.
güneş sana yakındır, tüm hücrelerine kadar işler, ama sen güneşten çok fazla uzaksın, güneşe hiçbir etkin yoktur. bu misaldeki gibi.
Allah şah damardan san yakındır ama sen sonsuz ondan uzaksın
Risale-i Nur da geçen bu analoji daha anlaşılır.
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) halk-etmesini ve meleklerin ( kuvvetler) varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız...
Bunlar yanlış örnekler, Güneş gayet gözlemlenebilir bir gök cismi. Onun uzak olması onun gözlemlenebilirliğini azaltmıyor. Bizim ona etkimizin olmaması sadece kütlemiz ve mesafemizle ilgili. Gayet bilimsel bir şey.
Bırakın atalarınızın dinine inanmayı, kuşkucu olun biraz.
Allah razı olsun kardeşim senden böyle videolara devam edelim lütfen
Aydınlatıcı viddolarınız için çok teşekkür ederiz
Allah cc. Zatı itibarı ile her şeyden Yüce ve ötedir. Ama her şey Onun tecelileri olduğu için her şeye her şeyden tecellileri ile daha yakındır..!
Bu orneklerle izahi zor hayal gucu olarak daha mantikli. Butunalemleri yaratanin zihni noron agi gibi dusunun
Allah razı olsun
Allah göktedir,ilmiyle ise her yerdedir.
Hocam Allah için sizi çok seviyorum. Başarılar 🎉
Hocam Allah razı olsun, çok değerli olduğunu düşünüyorum emeklerinizin, bazı eski videolarınızı tekrar tekrar izlemekteyim, mesela Kur'an'ın Taklit Edilemezliği serisi gibi, buna benzer serileri bir araya getirip tek bir videoda tekrardan yayınlamanız güzel olabileceğini düşünüyorum ya da kitap halinde yayınlamanız, en azından videolar arşivlerden silinse bile elimizde bir kaynak bulunması hasebiyle iyi olur diye düşünüyorum, Felsefe, din ve bilim ilişkisi noktasında sizin bilgileriniz çok fazla soruya ve kuşkuya cevap vermektedir, bu yüzden hem teşekkür ediyorum, hem de Allah razı olsun sizden...
"1 nerededir?" güzel örnekti
Tesekkurler
Zeki insanları dinlemenin verdiği keyfi hiçbir şeyin vermemesi sorunsalı
Hocam ağzınıza sağlık. Özgür irade temalı uzun bir video bekliyoruz.
Teşekkürler kısa ve oz olmuş 🎉
Sağolun hocam, Aynen dediğiniz gibi Allah'ın sığınmak için yarattığı mekan ve zamana ihtiyacı olmadığı gibi, aynı zamanda "İlmi ve Rahmeti ile" de her şeyi kuşatmış ve beraberdir. "...(melekler):Ey Rabbimiz ! Senin Rahmet ve İlmin herşeyi kuşatmıştır..." (Derler) (Mü'min:7).
Saçmalamak serbesse: Allah yaratan biz yaratılanız. (Kanımca aynı madeden değiliz.) Eğer bize eseri kadar kendi maddesinden verdiyse biz Allahın içindeyiz dolayısıyla Allah her yönde ve şahdamarımızdan daha yakın. Peygamber efendimiz Allah ama dadır demiş birde yaradılışta ruhundan üfledi deniyor.
@@S.O.Z. Teşekkür ederim sağolasın
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Kitabı yazmamışız. Ben teşekkür ederim...
kitap, yazar örneğinizi beğendim hocam. hiç bir yazar romanın, kitabın içinde değildir. ama onu yaratan o dur ve asla onunla bir illliyet bağı yoktur.
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) kuantlardan-atomlara halk-etmesini ve meleklerin varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur ve hiçbir cemaat veya şahıs propagandası yoktur. Allah hakikatinden başka bir şey yoktur...
Allah razı olsun hocam
Ben 7 yıl önce bunu şöyle izah ediyordum:
Tanrı, tıpkı bir "Sinema Yönetmeni" gibidir !...
Çektiği filmin post productionunu, bizim bilmediğimiz bir stüdyoda, ekran başında düzenlemektedir.
Bir misal:
Siz okuduğunuz kitaba ondan daha yakınsınızdır; o kendisinde nelerin yazıldığını bilmez, siz bilirsiniz... Ve kitap sizden çok uzaktır, yani sizi anlamanın, tanımanın, seyretmenin çok gerilerindedir. Kitabın ilk sayfasındaki bir kelime ikinci sayfadakine yakındır, onuncu sayfadakine ise uzaktır. Ama onları yazan ve bilen müellif, bunların hepsine aynı derecede, aynı seviyede ve aynı ölçüde yakındır. Hepsi, onun ilminde birlikte bulunurlar.
Hocam Allah ilminizi arttırsın ama bir sorum var.
İnsan neye göre rasyonelliği seçer. Yani seçim yapıyoruz ve nedenler varsa biz özde nasıl seçim yapıyoruz yani tam özgür olsak nedensiz seçim yapamayız çok kaotik,nedenle seçim yapıyorsak ilk nedenimiz ne ve neden o ilk nedeni seçiyoruz ?
Teşekkür ederiz Enis hocam. Ağzına sağlık bilgine bereket. Bi de Allah evrene müdahil midir değil midir konusunda bi şeyler paylaşır mısın ? saygılar
Hocam Ebu Zerka ile ders yapın.
hocam uzunca ve detaylarıyla bir özgür irade videonuzu bekliyoruz
Hocam "Dahi ve Dindar Isaac Newton" kitabınızı okuyorum. Tek Tanrı' ya inanması, tesliscileri kafirlikle itham etmesi, doğaya bakıp Sanat-sanatçı benzetmesi yapması, "Allah in sıfatları bilinir, mahiyeti bilinemez" deyişi gibi bir çok noktada Newton' un Islami bir perspektife sahip olduğunu görüyoruz. Bir de Proffesor Cotes' e yazdığı mektupta "God had sent Muhammed to reveal the One God to Arabs" şeklinde bir ifade var. Bu ifadeyi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Allah imanızı artırsın inşallah
Elinize emeğinize sağlık:)
Hocam matematiksel nesnelerin uzay zamanın dışında olduğuna dair verdiğiniz örnek bütün varlıkların kavramlarına uygulanabilir. Mesela "kalem" uzay zamanın dışında bir varlık. Bana "kalem"i gösteremezsiniz veya "kalem" uzay zamanda bulunmaz. Bana "o" veya "bu" kalemi gösterebilirsiniz, yalnızca tikel varlıklar olarak uzay zamanda yer alabilirler. Tümel bir kavram olan "kalem" ise uzay zamanda bulunmayacak kadar soyut ve bir o kadar da mükemmel. Bu haliyle çok platoncu bir yorum gibi görünebilir ama söz ettiğiniz ayrım kavram olan tanrı ve imge olan tanrı arasında da yapılabilir ki aslında buna benzer bir yorum yapıyor gibi görünüyorsunuz. Tanrının her yerde oluşu bir imge iken tanrının mekânsızlığı kavramsal (felsefi) bir hakikate işaret ediyor.
Bu konular artık o kadar bilgimizin olmadığı konular ki istediğin kadar sallayabilirsin. Yani şu videoyu izleyip ha tanrı varmış, ha tanrı yokmuş diyecek kimse yoktur. Sınırsız gücün açığı da olmaz. Çelişki denen şeyler varsa da yama yapıp kaparsın.
@@kozatas yazdıklarınıza katılıyorum ama "kötü üslup doğru sözün katilidir" derler :)
Hocam özgür irade ile ilgili video gelsin.
Ağzınıza sağlık hocam Allah razı olsun. 16.söz Risalei Nurda bu bahis çok güzel açıklanmış hocam acaba hiç okumuş muydunuz? Okuma fırsatı bulursanız, görüşlerinizi bi videoyla paylaşırsanız çok mutlu olurum şimdiden teşekkür ederim selametle:)
Tanrı her yerdedir: Her şey onu hatırlatır
Allahu teala hz.lerinin mekandan münezzeh olması demek , O'nun mutlak vucud'undan başka birşey olmaması demektir. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okuyunuz. Eser sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur...
@@S.O.Z. elbette mekandan ve zamandan münezzehtir. Ben videodaki kavram kullanımına değindim
Size itiraz etmedim. Tavsiye ettiğim eseri okuyunuz. Allah her yerde derken kast-edilen, O'nun vacib vucud'unun sonsuz ve tüm cihetlerden ( altı yönden) sınırsız ca , evveli-başlangıcı olmadan var'olmasıdır...
Emeğine sağlık Enis Hocam , İslam dünyası tekrar yükselişe geçecekse önce Allah'ın yardımı ve sizler gibi akıldaki soru işaretlerini gidermeye çalışan insanların emeğinin sonucu olarak yükselişin bir ayağı olacaksınız. Teşekkürler
Kitap meteforu çok iyi bir temellendirme 👏
Hocam mekansızık ve zamansızlık pozitif bir iddia degil midir ? Öncelikle bu iki kavramın ne olduğunu tanımlamalıyız ama onların tanımlarını yapmadan pozitif olarak direkt ön kabulle hareket edilmiş olmuyor mu ? Önce mekansızlıgın ve zamansızlıgın kanıtı sonra mükemmel varlıgın bu özelliklere sahip oldugu hakkında bir bag kurmak gerekiyor.
Katılıyorum. Zamansızlık, mekansızlık nedir? Bunlar iyi tanımlanmamış. Tanım olmadan özellikler atfediliyor. Bu atıf kanıtlanma gereği duyulmuyor. Öyledir çünkü öyle olması gerekir üzerinden konuşuluyor.
İkinize de bravo
@@cafer_yilmaz5418ikinize de bravo
tarı her yerdedir sözü kime ait kitap ve sünnette yok tanrının bilgisi heryerdedir herşeyi işitir görür her yerde olduğu yazmaz
Selefi misin?
@@almanduku9043 %99.999 oyle, Allah heryerde deyince bu tipler mutezile ilan ediyorlar bu tipler bi de :D
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının hakikatini ve NURUNDAN yaratmasını öğrenirsiniz...
Allah size şah damarınızdan daha yakındır diyor Kuran, sen bundan ne anlıyorsun? Sadece Tanrı’nın bilgisi her yerdedir diye anlamıyorsundur değil mi?
Ben de Allah'ın mekandan münezzeh olduğuna inanıyorum fakat tek sıkıntı mahlukatın nerede olduğu. Yani Mahlukatın sınırları varsa ve onun içinde olabileceği bir başka mekanda olamayacağına göre,"evren de mekandan münezzeh" mi diyeceğiz ? Ayrıca, sınırsız bir varlığın mekanı ve zamanı yoksa, yarattığı mekan ile olan bağlantısı nasıl olacak ? Çünkü sınırsızlığın içinde mekan olarak bile olsa bir sınır açılmış oluyor;bu da onun sınırsızlığına aykırı olmaz mı ? Zaten ilk yaratılan varlık ile de zamansızlık ile zamanlı olanın arasındaki ilişkinin nasıl kurulacağı ile ilgili bir problem çıkıyor.
Yani mekansız bir varlığın yarattığı nesneler de mekansız olmaz mı ? Çünkü bunları koyabileceğiniz "bir sınırlı alan ya da mekan" yok.
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü. Ve eser sahibine ulaşıp TANRI isimli kitabını sitesine yüklenmesini isteyiniz. Tüm sorularınızın cevabı bu iki kitapta. Biri yarım dakika ötenizde. Allaha emanet...
yarattığı mekan ile bağlantısı yarattığı melekler vasıtası ile oluyor.
Peygamberleri ile bağlantısı da bu şekilde oluyor.
Kuran oku anlarsın.
Zaman ve mekan yanılgı ve illüzyondan ibarettir.
Zamanı çözmüşler fakat mekanı henüz çözememişler.
Bu konular çok hassas konular seni çok kolay yanılgıya düşürüp hata yapmana sebebiyet verebilir.
mahlukatın tek başına sınırı var ama zamanla birlikte toplu şekilde yapabileceklerinde bence sınır yok fakat ölümlü ve muhtaç yapıda olduğu için yapabildikleri ve gelecekte yapabilecekleri ile yine kendine ve çevresine zarar verecek tıpkı geçmişte ve şimdiki zamanda olduğu ğibi.
Allah kuluna müthiş bir ğüç aynı zamanda müthiş bir aciziyet vermiş çok enteresan bir biçimde.
Karışık gelen sorulara cevap aramadan önce, "Bu sorunun bir anlamı var mı?" diye düşünmek gerek. Çünkü bazı sorular anlamsızdır, veya kendi içinde çelişkilidir.
Hem "mekansız" deyip hem de "sınırsızlık"ı sonsuz mekan gibi düşünmüşsünüz. Bu bir çelişki.
"Yaratığı nesneler de mekansız olamaz mı?" demişsiniz. Söz konusu somut yaratıklarsa zaten onlar mekanla birlikte yaratılmış. Hatta soyut yaratıkların bile çoğu mekanla birlikte yaratılmış.
Bağlantısı nasıl olacak demişsiniz? Hüküm sürerek.
Yorumları önce yeni diye sıralatırsanız birkaç yorum aşağıda çelişki gibi görülen pek çok şeyin çelişki olmadığını gösterdiğimi düşünüyorum.
Zaman ve mekana yanılgı ve illüzyon diyen arkadaşın da bu dediğinin bir anlamı var mı diye düşünüyorum. Bu, Allah'tan başka her şeye yanılgı ve illüzyon demekle eş değer. Doğru veya yanlış diye cevap verilesi bir şey değil, tamamen varsayım veya kabul veya bakış açısı tercihi. Çünkü "somut yaratık" kabulü, zaman ve mekanla birliktedir.
"Zamanı çözmüşler ama mekanı çözememişler"e de katılmıyorum. Zaman ve mekan, tamamen aynı türden, aralarındaki tek fark sayısal. Bunlar uzayın adresleme boyutları. Farkındayım, "adres" deyince otomatik olarak "mekan" varsaymış oluyoruz, ama ben de onu diyorum işte, somut yaratık kabul ettiğiniz anda onu da kabul etmiş olduğumuzu.
Zamanın mekandan tek farkı zaman boyutunun mekan türünden simetrik ifade edildiğinde sanal sayı olması, i*c*t. Burada i=karekök(-1), c ve t'yi biliyorsunuz. Böyle bir uzayda (Minkowski uzayı) yol zaman çizgilerinin zamana göre eğimleri, yani hızları, c ile sınırlıdır. Yani geriye (geldiği yöne) bükülemezler. Bu yüzden beynimize bilgi akışı da daima "geçmiş" dediğimiz bir taraftan "gelecek" dediğimiz bir tarafa doğru olur. İşte bu, "geçici zaman" algısının nedenidir. Buna "yanılgı" deyip dememek tamamen sizin tercihiniz, kesin olan bu bir "algı".
Eğer ahirette zaman boyutu da uzay boyutları gibi reel (gerçek, hak) sayılarla ifade edilecekse, ki Nebe 39'daki "yevmül hak"tan öyle anlayabiliriz, orada yol zaman çizgilerinin eğim sınırı olmayacak, beynimize her yönden bilgi akışı olacak ve zaman geçici değil "kalıcı" demektir. Acılar da mutluluklar da kalıcı olacak demektir. Bu da "cennette sıkılmayacak mıyız?", "sonlu günaha neden sonsuz azap?" gibi soruların orada yersiz olacağı anlamına gelir.
@@zamanhizlageciyor Burada bir çelişki varsa benden kaynaklanmıyor, problemin zorluğu buna sebep oluyor ki kelamcılar bu meseleler üzerine yüzlerce yıldır kafa patlatıyor.
Tanrı mekandan münezzeh ve sınırsız bir varlığa sahip olduğuna göre "mekanla sınırlı olarak yarattığı nesneler" onun sınırsızlığına aykırı olamayacak şekilde nasıl var olacak ? Çünkü var dediğimizde, aslında sınırsızlığın var olmadığı bir varlık alanından söz etmiş oluyoruz. Sınırsızlığı tek bir varlık gibi düşünürsek, sınırsızlığı sınırlandıran ikinci bir varlık alanından söz etmiş oluyoruz. Senin "sınırsızlığı sonsuz bir mekan gibi düşünmüşsün" argümanın geçerli bir cevap olmuyor. Çünkü burada mekan ya da mekansızlık fark etmez, ikinci bir varlığın sınırsız bir alanda kendine sınır açması söz konusu. Zaten sınırları olan mekanın nerede olduğu sorusu yine gündeme geliyor. Çünkü sınırları olan bir varlık, benim sınırsız mekan olarak hayal ettiğimi söylediğin sınırsız varlıkta bir yer tutmuyorsa, bu durumda bu sınırlı mekanının bütünü de mekandan münezzeh olmuş oluyor ? "Mekanla birlikte yaratılmışlardır" argümanın bir totoloji ,çünkü biz zaten mekan dahil o mahlukatın tamamının sınırları hakkında konuşuyoruz. "Kitap nerede?" diye soran birine "kitap olduğu yerde?" demek gibi oluyor.
Sanırım buradaki problemi zaman olarak düşünürsen daha iyi anlarsın. Yine aynı şekilde "Allah zamandan münezzeh" diyoruz. Peki Allah ilk yarattığı şey ile bir zaman ilişkisine girmiyor mu ? Sen diyebilirsin ki bu zaman bizim için ilerliyor, Allah için gelecek ve geçmiş birdir. Peki yine de Allah'ın ilk yarattığı varlıktan öncesi ve sonrası yok mu ? Hatta ,Allah'In tüm mahlukatı aslında yarattığına ve artık yaratmadığına inanmıyorsan, şu anda bile X cismi ve sonra Y cismi yaratılıyor. Yani her şey aynı aynda olmadıysa, Allah'ın fiillerinde de bir zaman ortaya çıkmıyor mu ? Peki ,bu sınırsızlık yani ezeliyet ile sınırlı olanın arasında nasıl sınırsızlık sınırlandırılmadan bir bağ kuruluyor ?
Senin mantıksız bulduğun bu sorular yüzünden,vahdet-i vücud, sudur gibi teoriler ortaya çıkmış.
Ayrıca, eğer saf mantıktan konuşuyorsak, bana birbirini sınırlandırmadan birden fazla varlığın nasıl var olabileceğini açıklar mısın ? Örneğin, mantığın temel kaidelerine göre A’ A’ dır , dediğimizde aynı zamanda A, A olmayan değildir diyoruz. Yani A'yı A olmayan ile sınırlandırıyoruz. Sen mantık ilkelerine sadık kalarak nasıl iki varlığın birbirini sınırlandırmamasını izah edebiliyorsun?
Yine aklen ve çelişkiden uzak konuşuyorsak, mekansızlığı değilleme yapmadan nasıl tanımlıyorsun ? Bana mekansız bir varlığı aklen ispatlayabilir misin ?
Tanrı hakkinda Bilgi sahibi olmak zor bence sadece kişisel olarak inanç meselesidir.Bence doğaya bakarak onu anlamaya çalışmalıyız.Yoksa Tanrı akıl ile kavranması zor bir şey
tanrı zatıyla değil ilmiyle her yerdedir, aksi küfürdür.
Yanıtlanması gereken soru "Allah nerede" değil,"Biz Allah'a göre neredeyiz" olmalıdır.Biz sonsuz,sınırsız ilminin içinde yarattığı,fani varlıklarız.Onun ilmi herseyi çepeçevre kuşatmıştır. TaHa 98.
Bir şeyi beyan ettikten sonra ''Burada biz neyi kastediyoruz'' cümlesi kelimelerin sonuna koyulan ama kadar manasız geliyor...
o zaman hocam tanrı için omnipresent kavramı yanlış mı oluyo
Hocam çekim yasasını anlatabilir misiniz bir videoda? İslamda varmı günah mı
Caizdir. Yer cekimini laboratuvara getirip resmini çekip paylasabilirsin. Beyne iyi gelir...
@@mustafam7431 nasıl yani anlamadım kusura bakmayın
ua-cam.com/video/wMmeB44UPvc/v-deo.htmlsi=AjgeVpOn0wSa2kb3
Hakikatin ışında canalı = Dopamin ve hevayı ilah edinmek ( manifest sorunuzun cevabı. Emin olun defalarca izleyeceksiniz.)
@@mustafam7431peki Dualarimizin kabul olması Allah'ın isteğine bağlıysa biz neden olumlama beyni inandırma gibi eylemlerde bulunmaya çalışıyoruz sonuçta normal da dua etsen Allah yine kabul etse eder? Olumlamali dua veya doğrudan dua arasındaki farkı anlayamıyorum aydınlatirsaniz sevinirim 🙏
Hocam Rüyetullah konusunda da bizi aydınlatır mısınız lütfen. Şimdi Allah'ın sıfatları ile bizim görme kabiliyetimizi karşı karşıya getirince bu zatı biz nasıl görebiliriz ki diye bir soru işareti oluşuyor aklında. Lütfen bu konuyla ilgili bir video gelsin.
3. halin muhalliği Allah subhanehu hakkında cari değildir. Mesela sıfatları zatının ne aynısı ne gayrısıdır der itikad metinleri. Yani o meselede nas var diyor biz de kabul ediyoruz.
uzay -zamanda ( levh-i mahfuz ) herşey belli ise başlangıç ve son, yaratıcı bana şu an istediği şeyi yapabilir mi...yapıyorsa uzay zamanda belli olduğu içinmidir yoksa uzay zamanda birşeyler değişebiliyor mu zor soru cevabı yok gibi biz uzay zamanda sadece bir izleyici olunca yarını bilmeyince ve sistemin nasıl işlediği hakında zerre bilgimiz olmadığı için ama sizden farklı bir bakış açısı elde edebilirim belki.
@@10makam şimdi sövdürecek ne o zaman .. levh levha diz zemin mahfuz üstüne kaydedilen verinin hiçbir şekilde deüiştirilememesi sonra git uzay zaman neymiş öğren uzay neymiş şekli neymiş sonra zaman neymiş öğren sonra tekrar değil de. uzay düzdür ... zaman ne geçmiş ne gelecek değiştiremez ... sonra levh-imahfuzla karşılaştır.
Akif merhaba. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Allahu teala hz.lerinin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) kuantlardan-atomlara halk-etmesini ve meleklerin ( kuvvetler) varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser Allaha iman sahibi lakin Allahın varlık hakikatini bilmeyen FİZİK MEZUNU bir Müslümanın okuyup hayret ettiği ve başkası söylese delilik derdim ifadesinde bulunduğu ve üniversite fizik hocalarına ilettiği bir eser. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur ve hiçbir cemaat veya şahıs propagandası yoktur. Allah hakikatinden başka bir şey yoktur...
öncelikle soru sana göre zor ve cevabı sende yok. soruda mantık hatası olduğu için zorlanıyorsun. birinci önerme; levhi mahfuzda herşey belirlendi. ikinci önerme; tanrı değişiklik yapmak istedi, öyleyse tanrı değişiklik yapamaz ya da levhi mahfuz değiştilemez değil.
mantık hatası;
islamdaki tanrı tasavvuruyla hareket ediyorsan, sıfatlar önkabullerindir. ilim ve hikmet sıfatları bu kurulumu sağlamana engel oluyor zaten.
ayrıca kavram hatası olarak; uzay zaman ile levhi mahfuz eş anlamlı değildir. apayrı şeylerdir.
@@ahendest yine güldüğüm bir cevap. levhi mahfuzun tanımı ile uzay-zamanın tanımına bak aynı mı değil mi... o zaman bana cevap ver. iyi günler.
@@saltikss pardon, tanımına nereden bakayım? sen hangi makalelerden uzay ve zaman öğrendin? kaç kitap okudun? hangi akademik seminerlere katıldın? levhi mahfuzun ne demek olduğunu nereden öğrendin? hangi dilleri biliyorsun ve hangi dillerden okuyabiliyorsun? bu tikeli kaç yazardan okudun? yazmalara gidebildin mi? yoksa googleden mi baktın :)
5:03 Hocam bu konuya deginirseniz cok iyi olur.Benim bildigim Teizm'in en saglam argümanıdır bence. Bir ilme ölçüte ve mantığa(dolayli yoldan matematiğe) göre hareket eden,davranis sergileyen maddelerin bu sıfatları kendilerinde barindirmadan(bir iradesi varmis gibi)bunlara uymalari
iradesi varmış gibi uymak !?
iradenin tanımına ters.
irade sahibi olmak, dilerse uymayı, dilerse uymamayı gerektirir.
Allah zamandan ve Mekandan münezzehtir..başka türlüsü olamaz.. çünkü bizim bildiğimiz zaman ve mekânı da yaratan o.. yarattığı şeyin içinde veya ona bağlı olamaz ama yarattığını bilir..onun bilmesi görmesi duyması yaratıkları ile aynı olamaz ama biz yine de benzetme de teşbih de hata olmayacağı için görür bilir duyar veya her yerdedir deriz..Esasında iman ve inanmak belli bir noktadan sonra teslimiyet veya kabul işidir bir çok konunun mantıksal bir izahı olsa da kalben kabule tastike dayanır..Birine istediğiniz delili argüman bilimsel ispatı bile olsa inanmayan inanmaz..gönül işi bu..
Allahu teala hz.lerinin mekandan münezzeh olması, vacib vucud'undan başka bir şey olmaması demektir. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının hakikatini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) halk-etmesini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur...
Selamlar Enis abi bilim ne diyor isimli kanalın stephen hawking tanrının olmadığını bilimsel olarak kanıtlıyor videosuna cevap videosu çekebilir misin 10 dakikalık bir video sevgiler
naçizane cevap vermek istiyorum: bilimden kastımız deney ve gözlem bazlı bir yaklaşım ile doğayı incelemek ise Tanrı'nın varlığını bu şekilde kanıtlayamayacağımız gibi reddedemeyiz de. yanılmıyorsam o videoda tepeden ve çukurdan bahsediyordu evrenin oluşumuyla ilgili. bu şekilde Tanrı'yı reddetmesi tamamen bullshit çünkü bu fanteziyi kabul etsek bile ileride çukur olacak kısımdan alıp tepe olacak kısma koyan bir güç, bilinç gerekli. bunu olasılıklara sığıştırmaya çalışsak bile, ki varlığın olmadığı yerde olasılıklardan da bahsedilemez kanaatimce, mekan-zaman sorunsalıyla karşılaşıyoruz. bu tepeleşme-çukurlaşma zamanın neresinde gerçekleşti? eğer zamanın ezeliliğinden bahsediyorsak vaktinde o tepe-çukur olayının gerçekleşebilmesi için sonsuz zamanın aşılmış olması gerekir ki bu da imkansızdır. reel alemde bir doğru üzerinde eksilerin olduğu taraftan başlayarak "0" noktasına ulaşılabilir mi :) varlık, muhakkak ki bir noktadan itibaren başlamak ZORUNDA. ortada hiçbir varlık yokken varlığın kendisini var etmesinin olasılığı nedir :)
Allahü zülcelal hz. her an tüm atomların ve daha alt parçacıklarının hangi hâl üzere olacağına karar verendir. Allahü âlem..
Bu konuyu bir örnekle açıklamaya çalışalım. Mesela Güneş ışığı, ısısı ve yedi rengi vasıtası ile, dünyadaki bütün parlak şeylerde bulunur; her yerde sıfatları hükmünde olan ışık, ısı ve yedi renk ile görülür ve vardır. Fakat Güneş kütlesi ve zatı itibariyle parladığı ve ışıklandırdığı hiç bir parlak şeyde bulunmaz. demek Güneş sıfatları ile dünyadaki tüm parlak şeylerde var. Fakat kütlesi ve zatı itibarı ile, dünyadaki hiç bir şeyin içerisinde değildir. işte Güneşe bu özelliği veren Allah'ımızın sıfatları ve mahiyeti elbette aklımızın anlayamadığı kadar mükemmeldir.
Allah sıfatları ile, yani kudreti ilmi ve iradesi ile her yeri kuşatmıştır; fakat zatı itibariyle hiç bir şeyin içerisinde değildir. Demek her yerde hazır olması, sıfatları itibariyledir. Hiçbir mekanda olmaması ise, zatı itibariyledir; çünkü, mekanı yaratan O'dur ve mekana muhtaç değildir.
Altay Cem Meriç fikret çetin Mustafa solmaz enis doko dörtlüsünden ortak yayın bekliyoruz
Cenab-ı Hak her şeye, her şeyden daha yakındır. Fakat her şey, ondan nihayetsiz uzaktır. Nasıl ki güneşin şuuru ve konuşması olsa, senin elindeki âyine vasıtasıyla seninle konuşabilir. İstediği gibi sende tasarruf eder. Belki âyine-misal senin göz bebeğinden sana daha yakın olduğu halde, sen dört bin sene kadar ondan uzaksın, hiçbir cihette ona yanaşamazsın. Eğer terakki etsen kamer makamına gelip, doğrudan doğruya bir mukabele noktasına çıksan ona yalnız bir nevi âyinedarlık edebilirsin.
Risale-i Nur-Sözler/627
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Allahu teala hz.lerinin VUCUD sıfatının gerçeğini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) halk-etmesini ve meleklerin ( kuvvetler) varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur ve hiçbir cemaat veya şahıs propagandası yoktur. Allah hakikatinden başka bir şey yoktur. Eser sahibi müşahede ehli biridir...
Videoyu izlemedim ama kesin çelişki değil sonucunu bulacak :)))
Selamlar.
Allah fiziki olarak hiç bir yerde değilse, o zaman aşağıdaki bu ayeti nasıl anlamalıyız? :
﴾16﴿ Göktekinin sizi yerin dibine batırmayacağından emin misiniz? Bir de bakarsınız yeryüzü altüst olmuş!
﴾17﴿ Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir fırtına göndermeyeceğinden emin misiniz? Uyarılarımın ne demek olduğunu yakında anlayacaksınız!
﴾18﴿ Onlardan öncekiler de (dinimi) asılsız saymışlardı; ama verdiğim ceza da nasıl olmuştu?
Mülk Suresi
free will bekliyoruz
“Allah zamandan ve mekandan münezzehtir” bu bilgi ayet mi, hadis mi? Yoksa öyle olması gerekir gibi bir sonuç mu çıkarıyoruz?
Allah tüm noksan sıfatlardan münezzeh. Sana tek tek tüm noksan sıfatlar liste halinde mi gönderilecek? O zaman tek tek haşa Tanrı'nın oğlu olmaz, babası olmaz,dayısı olmaz... diye liste gelirdi. Mesela selefiler evrim yoktur dediğinde, Kur'an'da direk 'evrim yoktur' diye bir ayet mi gösteriyorlar?
@@enesa6489senin noksan sandığın belki de noksan değildir? Allah sizin şer sandığınızda hayır, hayır sandığınızda şer olabilir diyor.
@@turquise O şekilde yaklaşırsan, hiç bir konuda konuşamazsın.Bu da bize tamamen bilinemezciliğe sürükler. Oysa bizim aklen bilebildiğimiz noksanlıklar var. Örneğin, insanın karnının acık oluyor olması ve yemeğe muhtaç olması bir noksanlığıdır. O zaman iş haşa "tanrı da acıkabilir, yemeğe muhtaç olmak noksanlık değildir" demeye kadar gider. Mekana ihtiyaç duymakta, varlığını başka bir varlığa muhtaç olmayı gerektirdiğinden bir noksanlıktır. Aksi taktirde, çoktanrılı inançları nasıl reddedeceğiz?
@@turquise O manıtkla gidersen, hiç bir konuda konuşamazsın ki bu da bize tamamen bilinemezciliğe sürükler. Oysa bizim aklen bilebildiğimiz noksanlıklar var. Örneğin, insanın karnının acık oluyor olması ve yemeğe muhtaç olması bir noksanlığıdır. O zaman iş haşa "tanrı da acıkabilir, yemeğe muhtaç olmak noksanlık değildir" demeye kadar gider. Mekana ihtiyaç duymakta, varlığını başka bir varlığa muhtaç olmayı gerektirdiğinden bir noksanlıktır. Aksi taktirde, çoktanrılı inançları nasıl reddedeceğiz?
@@turquise Öyle düşünürsek, hiç bir konuda konuşulmaz. Bu da bizi bilinemezciliğe götürür. Fakat bizim aklen bildiğimiz noksan sıfatlar olabilir. Örneğin,insanın karnı acıkır ve yemeğe muhtaçtır. Bu bir noksanlıktır. Çünkü sen de eksik olan bir şeyi tamamlamaya çalışıyorsundur. Biz buna bilemeyiz dersek, o zaman haşa "tanrı da acıkabilir bu bir noksanlık değildir" mi diyeceğiz? Aynı şekilde mekana ihtiyaç duymak da bir eksikliktir çünkü başka bir varlığa muhtaç olmayı gösterir.
Vermis oldugunuz yazar ve kitap analojisi bu hususa bir ornek olarak verilemez. Zira, yazar da kitap da fiziksel varliklardir. Dolayisiyla bu ornekte metafizik bir durum yok.
metafizik muvcud olamaz hocam..
prof da olsan, ütü masasının yeri bellidir. :D
Kara madde denilen esir'i inceleyin. Mersine gidersenizde Mehmet Yıldızı bulun , o size anlatır.
Ben fizikçiyim😊
@@enisdokovideo Anlamadığınız konularda konuşuyorsunuz, yardımı olur amacıyla yazdım. Tercih sizin.
@@dedo2002hahahshahagahshahahshdhhw
Allah svt Arşın üzerindedir.
Kral ben geldim İbn Haldun’a sen gitmişin
Ayb oldu😂😂
Aa nereye gitmiş ayrılmış mı ordan :/
Oradayım inşallah. Saat 13:30'da Nature and Science dersinde buluşuyoruz😀
Enis bey nerede çalışıyor
❤
Selam Enis; Prof Dr Türker Kılıç hocanın beyin ve işleyişi ile ilgili son demdeki araştırmalarını ve buluşlarını inceleme fırsatın oldu mu ? Beraber bir yayın olağanüstü olurdu, çünkü bu hipotezin felsefi arka plana ihtiyacı var....
ua-cam.com/users/shorts329XFO5JALI
fıkra çok iyiymiş 😅
İnşallah amin.Maşaalah herşeye şahitsiniz.Kanıtlamışsınız.Görmüşsünüz.Ne güzel.
Ne anlatırsanız anlatın hepsi havada kalıyor bilinmeze bir bilinmez daha katiyorsunuz dahada bilinmez durum haline geliyor
Allah zaten kanıtlama gereği duymaktadır.Yoksa inanmazdık değil mi? Hattâ yeminleri bile var ki inanalım.
allah heryerdedir denmezki dinen bu söz sakattır
Ehli-hadis diyorsun, fakat ehli-hadisde (yani selefilerde) zaten oyle diyor.
Diyor ki:
Allah bizatihi Arşın üstündedir, amma Ilmiyle her yerde.
------------
el-Arşta yaratılmış varlık, zamandadanda yukarda, el-Arş SON varlık, yani yaratılmışların son SINIRI.
Ondan sonra Allah Subhanehu ve Taale.
Allahın mekana ve zamana dahil olduğuna dair bir sürü ayet koysam önünüze hepsini Teker teker kıvıracaksınız. Kafanızdaki tanrı allah değil hocam kusura bakmayın.
Hayır kıvırmayacağım. Hem dahil hem münezzeh. Birkaç yorum aşağıdaki (Yorumları "Önce yeni" diye sıraladıktan sonra) yorumumda örnek vererek gösterdiğimi düşünüyorum.
@@zamanhizlageciyor hem dahil hem münezzeh dediğiniz zaman tanrı kendi kendisiyle çelilir hocam aklımızla dalga geçmeyin lütfen
@@wayone444 Dediğim yorumu okudunuz mu? Çelişen bir şey yok.
Hocam her yerdedir kimler diyor? Yani ehli sünnet olduğum için söylüyorum bizde Allah her yerdedir denmez. Bidat mezhep ve firkalar söyleye bilir. Onların da söylemi bizi bağlamaz. Saygılar
Allah'ın sığınmak için yarattığı mekan ve zamana ihtiyacı olmadığı gibi, aynı zamanda "İlmi ve Rahmeti ile" de her şeyi kuşatmış ve beraberdir. "...(melekler):Ey Rabbimiz ! Senin Rahmet ve İlmin herşeyi kuşatmıştır..." (Derler) (Mü'min:7).
Her yerde demiyorsanız nerde diyorsunuz? Merak ettim.
Ben diyorum, sen demiyor olabilirsin.
@@kozatas Nerdedir kanaat değildir sorudur. Allaha ait hakikati arama yolunda her şey isnad edilip soru sorula bilir. Bu yüzden Allahı tenzih etmek için "Haşa","Neuzubillah" gibi tabirler kullanıyoruz
@@adem_7001 Rahmeti kuşatmasi başka Kendisinin evreni kuşatması başka.
Çok mu önemli bu sorular? Allah arşa istiva etti diyor bende derim Allah enam 3 de Allah yerde ve göktedir diyor bende derim. Tevilini bilmem mi gerekiyor? Ahlaklı, erdemli ol yeterrr
Çok doğru söylüyorsunuz aslında Rabbimiz biz erdemli iyi insan olalım diye kitabı indirdi.Ve şah damarınızdan daha yakınım diyor.
Allah razı olsun