Hocam Allah razı olsun. Uzun zamandır bu konuyu arastiyordum ve malesef bilinen hocaların genel açıklamaları klasik geçiştirme üzerine. Ama sizin bu anlatımınız bu konuyu tamamen kapsar halde zihinde tamamlanmakta.
4:32'ye kadar şok halinde videoyu izledim. Bu adam müslümanlarla dalga geçen bir ateist mi dedim. Girip sayfasına falan baktım. Buradan sonra saçma sapan bir şey söylerse iyice dinden imandan olurum videoyu kapatsam mı diye düşündüm. Sonra devam ettim. 9:50 civarında gözyaşlarımı tutamadım. İnsanın Allah'ın varlığına ikna olması, kafasında dönüp duran sorulara cevap bulması ne güzel bir şey.. Bir tanesi çıkmış 50 tane tefsir okudum kimse kalbin anatomisini sorgulamamış sen de sorgulama Kur-an anatomi kitabı değil diyor. Bir diğeri aslında düşünen, hisseden, akleden, sevinen üzülen kalptir beyin sadece bir işlemcidir diyor. Bir başkası ortaçağdan beri kalp düşünme organı olarak bilinir Kur'anda da böyle olması normal diyor. Bir diğeri burada kastedilen kalp aslında ruhtur diyerek tartışmayı kapatmak istiyor. Oysa bence bilimle akılla çelişen tek bir cümle bile insanı dinden çıkarabilir. Bütün inancını alt üst edebilir. Bu bir cümleyi sorgulanamaz ilan etmek, kendince mecazi manalar yüklemek, bence burada kasteddiği budur diye haddi olmayan atıflar yapmak bir din aliminin ve dahi bir müslümanın harcı değil; olmamalı. Hocamla tanıştığıma çok memnun oldum.
Kuran oku diyor sadece beni değil. Evren'i oku diyor. Evren'i de bilimle okuyabiliriz. Bilimi anladıkça yaratıcının indirdiği kitabı çok rahat anlayabiliriz.
Hüseyin Bey, Pekala kalp ile ilgili gaybımızda bulunan bir bilgiye atıf yapılmış olunamaz mı?Kalp ile ilgili keșfedilmeyi bekleyen farklı ilimler yok mudur? Her șeyi biliyorsak nasıl terakki edeceğiz?Bu yorumla ilgili ayetleri tarihsel bağlama hapsetmiş olmaz mıyız?Makineye bağlı kalbin doğal kalbin yerine geçtiğini nereden biliyoruz? Pompadan öte bir görevinin olduğunu keşfetmek daha büyük bir anlam ifade etmez mi?
Kalbin düşünmeyle alakası olması eğer ıspatlanırsa ki bu alakadan öteye gitmez; bu da Kur-anın beyni bilmeyen ve bilen devirlerin her ikisine de hitap edebilmek için en doğru organa aklı atıf yaptığını gösterir. Yani her döneme hitap eden bir kitap olduğunu ıspatlar. Nitekim kalp nakli yapılanlarda olan karakter değişimleri de kesin olmamakla beraber buna delil olabilir. Araştırmak gerek.
Hocam olaya ben şöyle bakıyorum.1000 sene evvel bir imam evrenin genişlemesini nasıl açıklayamaz bu durumu tam anlayamaz soranlarada anlatamaz durumdaydı şuan bizde kalp ve beyin ilişkisini bildiğimizi zannedip tam açıklayamaz durumdayız.Yarım saat zorlayamaya gerek yok iman denen şeyin özü budur bana göre inandım iman ettim bitti! Bilim adamları için insan hala büyük bir muammadır ve kıyamete kadarda tam olarak anlaşılamayacaktır bunu kendileri söylüyorlar.Bundan 1000 sene sonra beyin kalp ilişkisinde kalbin karar mekanizması üzerindeki etkisi yada gögüsde başka bir madde ötesi yapı keşfedilirse kuantum fiziği denen şeyde işler öyle işlemiyor. Ameliyat örneği vermişsiniz bende uyku örneği vereyim size gözler görmez kulaklar duymaz uykuda beyine giren çıkan bir veri olmamasına rağmen rüyanda yanarsın üşürsün korkarsın görürsün duyarsın ağlarsın gülersin bunu nereye koyacağız bu görmeyi sağlayan kalp değilde nedir illaki kan pompalayan kalbe yoğunlaşmayın.Beyin tam devre dışı değildir uyku halinde bunu biliyorum itiraz edenler olacaktır ancak rüyanda aldığın kararlarıda beyinle aldığını bana kimse söyleyemez!. Fizik ötesi bir mekanizmadan bahsediliyor bence Kuran-ı Kerimde günümüzde tam anlayamadığımız.En doğrusunu Allah bilir.
Fakat bu zihniyet ile Kuranda ki bilimsel işaretleri anlayamayız bilim değiştiği gibi yorumlar değişebilir ancak önemli olan doğruya ulaşma çabasından vazgeçmemektir, zaten bunu açıklayamıyoruz diye imandan geri dönmeyiz ama yarım saat kıvranma yok ortada mutmain olma çabası var. Doğru olabı budur.
"HAKINDA ilmin olmayan şeyin peşine düşme!. Her şey e bilim ve Ilmin kadar yaklaş!... Bilmediğin işleri öğren! ve o' iş HAKINDAKI edindiğin bilgi kadar yeterliliğin belirlenir. Mesela, bir Dr. Arabasının motor arızasını bilse ve arızayı tespit etse bile, o' arızayı tamir edemediğinden dolayı onu tamir edebilecek bir uzman makiniste götürür. " Bilgini kullababildiğin kadar güçlü ve yeterlisin.
Kalbin beyi olduğunun tesbitini en güzel yapacak tıp bilimidir. İlahiyatçılar ve mollalarda tıp ilmi olmadığından bunu anlamaları normal olarak zordur.
Allah razı olsun güzel ve kurani yaklaşımlar bunlar. Ancak izninizle biraz ilavede bulunacağım. (Sonuçta kısa yazmak mecburiyetinde fazla subjektif görenlere de selam olsun) kalbe düşünme fonksiyonu atfetmek cahilce olacağı muhakkak. Ancak onu salt bir pompa zannetmek de yakında çok eksik bir yaklaşım olarak kabul edilecek kanımca. Tabi ki temel görevi o, ancak sizin de keşfettiğiniz gibi o beynin bir parçası. Kalbin diğer organlardan temel iki farkı var. Kalp vücütta olağanüstü elektrik üretimi olan ve kendi ürettiği bu elektriği beyinle iletişiminde paylaşan yegane organ. Bu normal bir bilgi değil bir defa. Ve diğeri nöral bağlarla beyine olan bağı diğer organların beyinle olan nöral bağlarından farklı ve gelişmiş. Öyle ki kalpte beynin kararıyla meydana gelen heyecan artışı vs gibi etkileşimler beyinde ikincil bir etki etki (hormonal ve manyetik) oluşturup vucuda beyinden saliseler içinde ikincil üçüncül talimatlar gitmesine yolaçıyor. Örneğin deride ürperme, titreme yüz ve baş bölgesinde kan basıncının aşırı yükselmesi (yüz kızarması vs gibi kelebek etkisine benzer süreçler doğuruyor ve bunlar ayna etkisi ile beyni fazlaca meşgul ediyor. Demek istediğim beyin diğer organlara karşı büyük ölçüde dominant ve oteriter iken kalp konusunda ondan her durumda farklı enerji seviyeleri yansımaları alıyor. Elbette bu cümleler yargısal önerme cümleleri ama birçoğumuzun farkında olduğu temel şeyler bunlar aslında. Bu farklılık aslında kalbin beynin ek bir mekanizması olması ile açıklanabilir. O kararlılık isteyen ya da duygusal süreçlerde kalpte oluşan enerjisel karşılkklara göre beyin son kararını veriyor veya beyin hormonları buna göre artıp azalabiliyor. Bu bariz şekilde sevdiğimiz şeylerde ortaya çıkıyor. (Yemek dahil her türlü zevkli tercihler ama özellikle karşı cinse duyulan aşk ve canlılara duyulam şefkat) yani kalp olmadığında beyin aynı şekilde düşünüyor elbet ama kalp olmadan her hormonu harekete geçmiyor ve kalbin onayladığı bir durumda sevgi veya şefkat veya özel tercihleri kararlamada beyin netleşiyor. Adeta cesaret ve kararlılık buluyor. Kalbin olmadığı durumda robotlaşıyor benzetme yerindeyse. Yani elbette yürek düşünemiyor ancak bir yedek parça olarak beyin ondan destek alarak tutkulu olabiliyor açık ifadesiyle. O olmadan gerçek bir tutkulu tercihde karar kılamıyor kanımca beyin. Onun altüst edici bir güçlü manyetizma ve elektrik akımı ile desteklenirse o konuda beyin pozitif yahut negatif ama tamamen subjektif bir ayrımcılığa gidiyor. Takım tutuyor seviyor inanıyor veya nefret ediyor. Kalbin elektrik akımı (EKG), beyinde oluşan elektrik akımından (EEG) altmış kez daha kuvvetlidir. Kalbin manyetik alanı ise beyninkinden beş bin kez daha kuvvetlidir. Demek ki kalbimizle, beynimizle yaydığımızdan çok daha fazla enerji yayıyoruz. Bilimsel birçok araştırma kalp nakli yapılan hastaları heyecanlandıtan konularda büyük ölçide ve genel tercihlerinde azımsanamayacak farklılıklar ortaya çıkıyor. Başka hiçbir ağır operasyon veya organ naklinde böyle bir sonuca ulaşılmamışken üstelik. En günce bir araştıtmada kalp nakli olan hastaların% 21 inde tercihleri ve karakterlerinde değişim olduğunu hastalar kendisi iddia etmiş. Bu hastaların yüzde 6 lık kısmı yani tecihlerinin değiştiğini düşğnenlerin yaklaşıl üçte biri bunun operasyona bağlı korkulardan vs değil nedensizce geliştiğinden eminler. Oysa tıp dünyası insanları bildiğim kadarıyla yüzde 21 lik değişimi tamamen operasyona bağlı kaygısal travma ve eksik hazırlammaya bağlamışlar. Tabi şimdilik..
Beyinsizler diye çevrilen kelime sefih, eğriyi doğruyu ayırt edemeyen anlamında bir sıfat. Beyne atıf yok. Kur'an'ın üslubu böyle, düşünme organımızın beyin olduğunu söylemeden, beynin loblarına kadar anlatıyor Allah Azze ve Celle. Düşünme organımız beyindir iddiasıyla ortaya çıkıp, Resûlü Mecnun durumuna düşürmeden, en ince ayrıntılarına iniliyor, mucize budur, bir benzerini yazmak bu sebeple imkansızdır, ancak herşeyi bilen, onun yaratıcısı olan tarafından haber verilebilir. Aliym, Hâlık, Habir olan Allah'a hamdolsun
Dünyanın her yerinde, her doneminde, her coğrafyasında HER İnsan her içsel ve dıssal etkide veya istekte, bu iki sesi de duymaktadır, Vicdanının güzel olana çağrısını da iblisinin ayartısını da. Yaptığı tercihlerle kitabını kendi yazmaktadır. Üstelik her kez, bu sesler açısından da aynı durumdadır. Zamanla, bu sesleri duyulmaz yapan da insandır. İBLİSİN SESİNE UYDUKÇA, vicdanın sesi duyulmaz olurken, vicdanın sesine tabi oldukça da iblisin sesi etkisizleşmeye başlar Öyle ki, iblise uya uya adeta İBLİSLEŞİR, İNSAN Şeytanlardan olur. Her olay insana seçimler sunar. İnsan fravunlaşabilir, Musalaşabilir. Lehepleşir ya da Muhammed’e uyabilir. Yaşamını NAR da NUR da yapabilir. İnsan yaptığı bu tercihleriyle şekillenmekte, amel kitabını yazmaktadır. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb. Bu, Evrensel İlkeler karşısındaki duruşuyla YELPAZE misali zerreden şemse ESFELE SAFİLİNDEN ALAYI İLLİYYUNA kadar dağılmakta ve yer bulmaktadır. Her insanın her alemdeki cenneti de cehennemi de farklılaşmaktadır İNSAN TERCİHİYLE ŞEKİLLENİR facebook.com/notes/ahmet-aldemir/insan-tercihiyle-%C5%9Fekillenir/1475006946121761
PERÇEM nasiye ise, EVET, insan tercihleriyle, ÖNEM VE ÖNCELİK verdikleriyle farklılaşmaktadır. Tercih yapıp yöneldiği amaçlar, hedefler, değer verdiği unsurlar insanın PERÇEMİDİR. 11/56. Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı doğru manalar, KURAN, her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR. İNSAN ise, alakası, bu ilkelere verdiği ÖNEM VE ÖNCELİĞİ ölçüsünde ahlaklanmaktadır.96/1-5 vb. BU NEDENLE İkrası, alakası sadece TELAFFUZDA kalırsa, SESTEN, MEALDEN, görünenden de öteye geçmezse, ahlakının da yüzeysel kalması kaçınılmazdır. EVET, insan tercihleriyle, ÖNEM VE ÖNCELİK verdikleriyle farklılaşmaktadır. Tercih yapıp yöneldiği amaçlar, hedefler, değer verdiği unsurlar insanın perçemidir. 11/56. PERÇEM NEDİR BİLİRMİSİN facebook.com/notes/ahmet-aldemir/per%C3%A7em-nedir-bilirmisin/1505666906389098?pnref=story
Mecaz bir kullanımdır hiçbir faaliyeti yoktur düşünce üzerine eğer genel manada çalışmasına yardım eder falan diyeceksiniz her organınız düşünceye katkı sağlar o zaman
İlacın prospektüsüne yanlış anlaşılabilecek birşey yazmakla aynı şey değil mi bu hocam. İlacı yanlış anlarsak oluruz, kuranı yanlış anlarsak cehenneme gideriz. Allah neden bunu düşünmemiş ki
@@davutciftci5166 166 adet kalb ile doğrudan veya ilgili ayetler var. Reis, boyunla birlikte baş, fuad boyunsuz baş, sadır, kafatası, gözler ve kulaklar fuadda, kafatasında/sadırda beyin/kalb, orta beyinde hipokampus, sadır/kafatası, kuyruk sokumu kemiğine kadar olan kemikler kompleksi. Kafatası/sadır kompleksi beyin/kalb komleksi olan beyin, beyincik, hipokampus, omurillik soğanı, omurilik ve benzerinden ibarettir. Bu kelimelerin Arapçalarını Kur'ân'da arayın, bütün ayetleri göreceksiniz. Ayetlerin orijinallerinden beyin kompleksinin kalb olduğunu anlayacaksınız. 'Kur'ân'da Kalb' isimli kitabımı yeni bitirdim. Yayın için hazırlıyorum. Yayın nasip olursa, oradan detayı görebilirsiniz. Kalb, sadırdadır, sadırın neresi olduğunu bilmek istiyorsanız dağa/semaya çıkarken sadırlar nasıl daralıyorsa, kafirlerin sadırları da öyle daralır diyerek ayet deney yaparak sadrın, dolayısı ile kalbin nerede ve ne olduğunu deneysel olarak bilmemizi söylüyor. Zaten kalb ile akledildiğinin ayette söylenmesi bile kalbin beyin olduğunu anlamamız için yeterlidir. Kalb bir şeyi başka şeye değiştiren anlamındadır. Asla yürek gibi bir organ anlamında değildir. Bir şeyden başka şey üreten organımız beyindir. Beyin gözler ve kulaklarla aldığı bilgilerden yeni bilgiler üretebilmektedir. Asla yürekte hiçbir değişim olmaz. Yüreğe kirli kan girer, kirli kan çıkar, temiz kan girer, temiz kan çıkar. Yürekte asla değişiklik olmaz. Kalbin bu kelime anlamı bile onun beyin olduğunu anlamamız için yeterlidir. Felsefeciler yürekle değil beyinle aklederiz derken, bilmeden de olsa Kur'ân'ı savunuyorlar. Kalb beyin değildir diyenler ise Müslüman da olsa Kur'ân'a aykırı düşüncededirler. Sonra kalb 'el' takısı ile ayetlerde söylenmektedir. Yani kalb bildiğimiz bir şey olduğundan 'el' takısı ile söylenmektedir. Kalb=Beyin Kompleksi Kur'ân
@@celaleddinozbek kalp ile ilgili o kadar ayet var ama beyinle ilgili tek bir ayet yok..benim görüşüm düşünme ve akletme kalbin(göğüsteki organ) enerji salgılamasıyla başlar..eğee biz ayetleri içtenlikle okursak kendimizi vererek okursak o zaman kalp ve akıl beraber devreye girer öyle algılarız..belki yanlışımda olabilir...ayet sürekli kalp ve akletme der... cevabınız için tşkr ederim
mesele ilim,birşeyle ne kadar çok iştigal eder ona ne kadar çok kafa yorarsanız o konuda uzmanlaşmaya başlarsınız,doğru anlama yanlış anlama konusundada niyet girer devreye
Hocam dermişsiniz yâni anlatan kişi arapçaya hâkim ve anladığım kadarı ile doktor bu nedenle bana göre çok güzel açıklama yapıyor Ayetlerle ilgili olarak arapçayı çok iyi bilmek lâzım böylesi ifâdeleri belirtmek için. Biz Kur-ani Kerimi.arapca okumayı biliyoruz ama türkçe olarak ne dediğini anlamak için mealine ve tefsire bakıyoruz sadece meal yeterli olmaz çünkü arapçada kelimelerin bazıları 20, 30,40,60 değişik manası var bu manaların anlaşılması için tefsirden yardım almamız gerekir çünkü türkçe meal kur-an değildir ÇEVIRIDIR dikkatinizi çekerim. Nasıl bir yabancı dilden klasik kitap çevirisi türkçeye yapılıyorsa aynen öyle orjinal Kurandır Kitap olan meal değil sadece çeviri o kadar anlatabilmisimdir umarım.
Hocam o halde aşağıda yazan hadisi tamamen sağlık açısından mı değerlendireceğiz. “Şunu da bilin ki, insan vücudunda bir et parçası vardır. O düzgün olursa bütün beden düzelir; o bozuk olursa bütün beden bozulur; azalar ona tabidir. Dikkat edin o et parçası kalptir.” (Buhari, İman, 39)
!!! MUTLAKA OKUYUN !!!! Selamun Aleykum diyerek başlayım konuya , Hüseyin Bey çabalarınızı gerçekten tebrik etmek isterim ancak öncelikle böyle Arapçadan kendi görüşlerimize göre ayetleri yorumlamanın çok yanlış olduğunu da belirtmek isterim. Zira burada kastedilen kalb bir et parçası değildir.Bilgisayarların yazılım ve donanımı olduğu gibi İnsanın (donanımı) nefsi+ beyni ve (yazılımı) Ruh u da vardır.Ruh hakkında ilmimiz yoktur ancak onun cüz'ünü hadisler ve müçtehitlerimizden öğreniyoruz.Tek başına donanım et parçasının birşey ifade etmeyeceğini ancak Gönül yani kalb varlığın hakikati ki bu ikisinin birleşimiyle şekle ,iradeye dönüşeceğini belirtmek isterim.Siz burada Kalb/Gönül diye (zekayı ve faaliyeti)aklı anlatmışsınız oysa Hissiyat gönül, akıldan(kimi tabirlere göre frontal lob daki karardan) bir merhame öndedir.Zira Bir insanı ilk gördüğünüzde anlık olarak ortaya çıkan içinizdeki ısınma veya hissettiğiniz soğukluk o kimsenin size ne kadar çok benzediği ile alakalıdır ki bunun tespitini yapan akıl değil kalpdir.Ancak devreye akıl girerse kişide yanılmalar ve şaşmalar ortaya çıkbilmektedir.(Yazımı elimden geldiği kadar kısa ve öz geçerek anlatıyorum.) Kalbin birçok penceresi vardır ki bunlardan göz ,kulak gibi meskenler birkaçıdır misalen gözden gelen haram ve helaller kalbe aktığı gibi kalbden çıkan nazarlarda göz ile yansımaktadır yani kalb burada havuz görevide görmektedir.Beyinden beyine yol yok ancak kalbden kalbe yol vardır.Bilen kalptir, algılayan kalptir. 'Onların kalpleri vardır. O kalpleriyle akl ederler' buyuruyor Cenab-ı Allah. ‘Reasoning’ falan deniyor şimdi." Olayı şöyle özetleyim Ulemanın bahsetmelerine göre Beyin muhakeme ve nefis merkezidir.Frontal lob ve talamus(nefs) dan bahsedilmekle birlikte talamus un emrindeki hipofiz bezini (hormonal merkez) hadisde anlatıldığı gibi "Şeytan insanın damarlarında kanla dolaşır." Şeytanın nefse tesiri ve hormon salgılatarak hormonlarla nasıl hükmettiğini anlatmaktadır. Diğer taraftan ayetlerde "Gögsü İslama açılanlar ve Kalbi katılaşanlar" ibaresi gibi birçok karşılaştırma geçmektedir.Gögüs ile kalp birlikte vurgulanmaktadır. Nakşibendi Büyüğü Gücdevani Hazretleri gönül hakkında şöyle bahsetmektedir: Gönül dedikleri sanavber şeklinde bir kıta ettir ki sol memenin altında vaki olmuştur.Bu pare Hamili Hakikati Camia yı İnsaniyedir (Bütün insanın özünü toplayan yerdir) İnsanın özü o et parçasındadır.İnsan ise bütün alemin özüdür , Sufli ve Ulvi. Nasıl ki bir ağacın özü çekirdekte ola insanın ve herşeyin özü de bu çekidek olan gönülde saklıdır. Her kim ki gönle yol bula maksuda erer, gönle yol bulmak ehli dil ehlinin(evliyanı) hizmetine ulaşmakla olur.Evliyanın Nazarı lazımdır.[Mümkünse her an zikretmeye gayretmeli] yani bir bakış insanı sahabeliğe (ulaşılabilecek en büyük makamlardan birine) kalbden kalbe nazar ile akanlar ile ulaştırıyor bu nazarı nesilden nesile ulaştırmak gönle yol buldurur. Ruh bedeni baştan aşağı kaplar. Ruhun bazı manevi organları vardır. Bunlar bedende bazı yerlerde bulunurlar. Yerleri sabittir. Bunlara letaif noktaları denir. Kalb bir letaifedir ki Kalp: Sol göğsün iki parmak altında çam kozalağı şeklinde bulunan et parçasını mahal edinen, yani maddî kalbin derûnunda hissiyatımızın merkezini teşkil eden mânevî latîfedir. Bugün bazı bilimsel araştırmalar gösteriyor ki insanında vücudunda güneşin ve dünyanında vücudunda 2den fazla bazı manyetik giriş çıkış alanları bulunmaktadır.
Lütfen uyarımı bir kardeşinizin canı gönülden tavsiyesi olarak alınız zira burada çok büyük bir hata bulunmaktadır. Gayem kendi nefsimi tatmin etmek değil kardeşlerimi uçuruma götürecek davranışlara karşı korumaktır. Ayetler Önce Peygamberimizin açıklamalarına ,Peygamberimizden öğrenen sahabenin ,müçtehitlerin,meshep imamları gibi elden ele Peygamberimizin verdiği bilgileri silsile yoluyla anlatan büyük zaatların anlattığı çerçeveden anlatmamanın Allah muhafaza çok büyük tehlikesi vardır.Ayetleri öyle kendi Bilgi,Felsefe ve Mantığımızla anlatmak ayetleri çok eksik ve yanlış yollara yöneltebilmektedir.Zira O ayetlerde anlatılanlar bizim sahip olduklarımızdan çok çok fazla anlam ve bilgi içermektedir ki biz şu an bilim ve bilgilerimizle aklımızla ayetlerdeki derin manaların zerrenin zerresi kadar bile bilgiye vakıf değiliz.Yani ayeti kendi aklımızda kısıtlamak çok yanlış ve tehlikelidir. -İlk olarak değinmek istediğim din bir iman meselesidir.İman kayıtsız şartsız inanmak demektir.Bu nedenle ayet şöyle dedi ,bilim şöyle dedi,ateist böyle dedi diye Ayeti illa bir temele dayandırmak gerekmez İmanın manası budur.İman beyin ve kafa ile değil kalb ile tastik olunur. -Ateistlerin bu soruyu sormaları ve bugün ki bilimin beyin düşünür demesine göre ayetlerde apaçık gögüs , kalp veya gögüsteki kalpler kastetmesini yok aslında burada beyini kastediyor buradada Frontal lobu ,Şurada da kortexsi demek çok çok yanlış çünkü bugünki bilim sürekli aa geçen ki bilgi yanlışmış yeni bilgi çıkıyor diyerek ilerliyor.Ayetleri eğib bükmeye gerek yok Çünkü bazı noktalarda açıkça "gögüsteki kalpler" diyor. -Eskiden kalp atıyordu.İnsanlar kalp düşünür gibi diyordu demek de çok yanlış zira Tıbbın Atası büyük peygamberlerimiz var ha keza İslam gelmeden önce Eski Mısırda yüze neşter vurmadan beyini çıkaran bilgibler var.Peygamberimiz ki o tüm peygamberlere verilmiş olana vakiydi ap açık her bilgiyi en üstün şekilde anlatmış iken Peygamberimiz neden beyini kalp yeri olarak işaret etmedi veya 1400 yıldır Kalp beyindedir diyen müçtehid neden çıkmadı burada uzunca düşünmemiz gerekmez mi! Tıp ve beyin Peygamberimiz ve Hz Ali zamanında da biliniyordu ki Akıl ilmin temeli, idrakin sebebidir,Akıl ilim ve tecrübelerle çoğalan bir içgüdüdür,(Hz Ali) Kalbin beyinle sürekli irtibat halinde olduğunu bildiğinizde durum değişiyor. Evet, Amerikalı bir kalp araştırmaları vakfı bunu keşfetmiş. Kalp sürekli beyinle irtibat halinde ve kalbin manyetik gücü beyinden 500 bin kat daha fazla! www.heartmath.org/about-us/videos/the-hearts-intuitive-intelligence/
Kalb nakliyatı yapılırken bi cihaza bağlıyken insan yine düșünebilir konușabilir diyor. Anlatmak istediği sanki bașka bișey. Sizinde soyledikleriniz diğru. Videoyu tüm izlein bence
Yorumu yapabilmek için elbette tüm videoyu izledim ancak kalbi maddi bir et parçası olarak yorumlamanın hata olacağı ibaresi ile başlayarak konuya devam etmeliyiz. Zira Ruh nakli yapılamadığını hepimiz biliyoruz ki ruh un maddi bir tezahür(karşılık) ile tasfir(şekillendirilmesi temsil) edilmesi zaten hatalı, bizim mevzu i bahis(konu) etttiğimiz kalp ise Ruh un manevi organlarından bir cüz(parça)dür. (Sünnetde)Hadislerde ,(İcmalarda)(mesheb) Alimlerinin ve talebelerinin yorumlamalarında 1400 yıldır böyle bir yorum yok iken bir bulduk diye çıkmak çok hatalı bir davranıştır zira bilim ilimin gerisinden gelmektedir.Bazı hadisleri bizler bilimin ve teknolojinin gelişmesiyle ancak bugün anlayabiliyoruz. Video yu çeken kardeşimiz Muhakeme,İdrak ve Nefs in merkezi olan Beyin ile kalb i karıştırıyor. Yani Özet bizler hepimiz "Akıl " 'ın ne demek olduğunu biliyoruz.Ancak bunu maddi bir et parçaası olan beyin den bir parça olarak anlatmak ne kadar abes iştigal ediyorsa garip karşılanıyorsa bu kardeşimizin yaptığı da aynı şekildedir. Zira Kur'anın her yerinde kalb olarak tarif edilmiş bir cüz ü beynin ön lob u demek anlamadığı kısımları kendi kafasına göre yorumlama kayetleri eğip bükmek gibi karşılanabilir. Çünkü istese Allah beyinin ön lobu olarak da açıklayabilirdi.Böyle açıklamamış çünkü ikisi de farklı yerler
Kayra Kaplan beyni ön lob gibi de aciklanıyor benim anladığım kadaeilya(videoda tam hangi dk bilmiorum da bahsediliyor) Kara kaplan bey bu adamin dusunme tarzi bence saygıya değer. Bambașka yerlerden bakabiliyor ve buna rağmen 90% super mantıksal. Iyi gunler cvp icin tsk
Hasan bey Elbette her fikir her düşünce kayda değer ancak bu videoda sizinde hak vereceğiniz gibi muhakeme merkezi olan frontal (ön) lob ile Kalb karıştırılmaktadır.Kalb dediğimiz vicdan-akıl dediğimiz olgu bizi hayır a yönlendirirken frontal lob bazen nefs e uymaktadır.Yani frontal lob muhakemenin yapıldığı yerdir.Nefs bu bölgeyi etkilemektedir.Ancak Ayetleri iyice okumalıyız.Bu konuda birçok video/tartışma ve alimlerin bugüne gelmiş yazıları var ancak hiçbir alim böyle yorumlar yapmıyor.İslam herkesin kendi kafasına göre ayetleri yorumlayabileceği bir din değildir.Bizim methodumuz kitap-sünnet-icma-kıyas şeklinde olmalıdır.Herkes kendine göre yorumlarsa birlik beraberlik kalmaz.Peygamberin getirdikleri ve söylediklerinin de bir manası olmaz.Peygamberi aradan çıkarmak olur. Ayetlerde üzerine basa basa Kalb diyor Arkadaş kendi mantığının almamasından dolayı da ayetleri kendine göre yorumlamıyor mu?? Benim size tavsiyem bu konuda birçok video,tartışma ve yazı mevcud diğer bilgilere de göz atmanız. Zira Hadiste Peygamber Efendimiz: "Ümmetim yanlış üzerine ittifak etmez " buyuruyor. Çoğunluğun yorumunu gördüğünüzde eminim sizlerde bana hak vereceksiniz.Zira kalb konusunda ilk defa bu video ile bilgi sahibi olduğunuz kanısındayım. Öte yandan sadece kalp yoktur.Kalp ,ruh,Hafi,Sır,Ahva gibi terimleri beyinde nereye yerleştireceğiz veya vücudda kendi kendine çalışan tek organın kalb olduğunu diğer organların kalbin sayesinde çalıştığını ve bilimsel araştırmalarda ençok manyetik ve elektriksel kuvvetin kalb bölgesinde olduğunu nasıl yorumlayacağız Lütfen bu ve birçok videoyu da izleyiniz:ua-cam.com/video/N-jxk8xAwdg/v-deo.html ua-cam.com/video/wvJJjnASrvY/v-deo.html Özet ile şöyle açıklayım Frontal lob bir bilgisayar gibidir.Muhakeme eder .Kalb ise sizin özünüzdür.His ile bilgiyi birleştirir. Kalb, Muhakemeden bir adım ötededir.Bir insanı ilk gördüğünüzde ona olan muhabbetiniz ölçüsünde o kişiye benzersiniz bunu kalb bilir ancak devreye frontal lob girdiği vakit yanlışa düşebilirsiniz.Bu nedenle Kalb düşünceden bir merhame öndedir. Diğer açıdan Şunu da biliyoruz ki dini konuların birçoğu mantıksaldır ancak bizler dini kuralların ve terimlerin hepsini kendi mantığımıza oturttuğumuz için iman etmiyoruz.İmanda mantık aranmaz çünkü birçok konuyu aklımız almaz bu nedenle mantığa oturtamayız bizim mantığımız ancak gördüklerimiz ve tecrübe ettiklerimizle sınırlı örneğin ruh nedir desek tarif edemeyiz ruhun kalbi nerededir desek bunu da bilemeyiz ancak Allahın ve Resülünün anlattıkları çerçevede yorum yapabiliriz. Yorumlarıma değer verip okuduğunuz için çok teşekkür ederim Hayırlı Günler.
hocam kur anمبين _dir yani bir kalp kelimesini açıklayamamış olacak ki bize onu beynin kalbi oldugunu söyleme görevini siz üstlenmişsiniz sizi izlemek gerçekten gittikçe ilgimi çekiyor sizi cübbeli gibi hokkabaz okumuş cahillerle kesinlikle bir tutmuyorum sizde bi ışik var
7 років тому+6
Regay Jiyan Hayır haşa Allah böyle bir görevi bize vermedi sadece okuduğumu ve anladığımı paylaşıyoru. İlk muhatabın literatüründe olmayan beyin gibi bir isimlendirmeyi Kur'anın kullanmaması bana davanın iftiralara uğramadan spekülasyonlara karışmadan günümüze kadar ulaşmasında önemli olduğunu düşündürüyor. Size naçizane tavsiyem Kur'anı empatik bir gözle tekrar değerlendirmeniz olacaktır.
Bir kere yalan söylemeye yarıyan benim bildiğim sol beyin siz ise sağ beyni gösterdiniz.allahın mübarek kitabında kuranda kötü insanlara günah kitabı sol dan verilcek diye biliyorum ama en iyi bilen allahtır.
Minnetdaram qardas ve hepinize mömin kardesler Rakib el isfahanin el mufredat eserini gogldan pdf yukleye bilersiniz. Kurani anlamaq için deyerli kitapdi
Qardaşım çox xahiş edirəm varsa bura atardin o kitabın linkini mən pdf tapa bilmədim axtardım.necə tapa bilərəm köməklik edərdin. Email adresə at varsa zəhmət olmasa.ya bura at götürüm mən. meherremovcavid081@gmail.com gözlüyəcəm qardaşım
s.a. Bütün videolarınızı izledim. Türkiyedeki hemen hemen bütün mealleri okumuş biri olarak yaklaşımınızı çok metodik ve doğru buluyorum. Bu işin uzmanı değilim ama şundan eminim Türkiyede metodolojik ve kolay okunur bir kuran meali ne yazık ki yok. Ben etrafımdaki insanları Kuran okumaya teşvik etmeye çalışırken yaşadığım en büyük sıkıntı bu. Uzun yıllar araştırmadan sonra bir noktaya gelebiliyorsunuz ama herkesin bu kadar vakti yok. Metodolojik , tutarlı ve kolay okunur kuran meali üzerine görüşlerimi sizinle paylaşmak isterim, dilerseniz tabiki.
7 років тому
Mesut bey tabiki hkgurger@hotmail.com adresine atabilirsiniz.
Lütfen meal okumayın tefsir okuyun zira meal bir çeviridir elbette anlaşılması güç ve hatalar barındıracaktır. Osmanlıda 600 yılda bu konuda o kadar titizlikle durulmuştur ki tefsir yapılmışken asla meal yapılmadı
Akıl her şeyse kalp sadece kan pompalıyorsa, neden heyecanlanırız kalbimiz atar, neden nefret ederiz, acı çekeriz sadece beyinse mesele kalbimiz neden tepki verir?
Düzelte düzelte bitmiyor be hoca, eğri dini doğru akla uyduramazsın boşuna uğraşma, frontal loba bağladın basit bir deyimi, "perçeminden tutup sürüklemek" tir orada bahsedilen, nereden çıktı frontal lob?
hoca saol sende olmasan gulme nimetinden faydalanamiyacam insan beyni bilmediginden dolayı kalb kelimisini kullanmiş demek yanlışa ortak olmaktır halbu ki beyin dese bu gerçekten ilahi olur du ama uydurucu muhmed beyni bilmez ve kalp ile açiklardi
7 років тому+3
Tıp eğitiminizi öğrenebilir miyiz? Beyin ve sinir sistemi üzerine yaptığınız çalışmaları da yazarsanız yanlışımızı anlarız.
Değerli Kardeşim lütfen ateist sitelerin argümanlarının gerçek olup olmadığını araştırmadan kesin bir iddiada bulunmayan . Kalbimizin sadece vücudumuza kan pompalayan bir organ olmadığı bilim tarafından son yıllarda giderek daha iyi anlaşılıyor. Kalbin daha önceden bilimin fark etmediği, ama sözde daha ilkel toplumların çoktan fark ettiği, bildiği bir dolu yönü de bilim tarafından fark edilmeye başlandı. Mesela kalbimizde NORONLAR bulundu. O sebeple de kalp nakli yapılan bazı insanlarda daha önceden olmayan alışkanlıklar, özellikle de daha önceden olmayan yeni yeme alışkanlıkları ortaya çıkabiliyor. Bazı araştırmacılar ve nörokardiyologlar, kalbin aslında başka bir beyin gibi hareket edebileceği fikrini savunuyor ve bizi farklı zeka biçimiyle yönlendirmeye yardımcı oluyor. Halen, kalp ve beyin arasındaki ara bağlantı ve kalp düzeyinde bazı duyu ve hislerin yaşanmasına ilişkin birçok fizyolojik çalışma yapılmaktadır.
@@karadenizligokdeniz7129 Asla Kur'ân yüreğe kalb demiyor. Kalbe zorlama ve Kur'ân'a aykırı anlamlar vermeyelim. Kur'ân çok geniş olarak kalbin beyin olduğunu ifade ediyor.
Soldan verilmesinin nedeni insan yaratılışina bağlı çünkü allah insana nefs ve ruh vermiştir.terbiye edilmemiş bir nefis kötülüğü emreder.ve nefsde soldadır araştırmalarım beni bu sonuca getiriyor.şeytan insana soldan vesvese verir ve şeytan sol elle yemek yerim diyor diye biliyorum.ve bir insanın iman etmesi zordur çünkü kalp soldadır.
Tamam tıp ilmin var ama sanki bir alin gibi kuran hakkında böyle yorum yapmak senin işin değil nasıl yıllarca tıp eğitimi alıp sonra doktorluk yapıyorsan önce dizini kır bir alimin önünde yıllarca kuran eğitimi al sonra konuş zorlama yorumlar yapıyorsun bu Arada ben de doktorum ve aynı zamanda hafıZım şu videoyu da.bi izle ua-cam.com/video/pMSWeLxZZ1g/v-deo.html
4 роки тому+2
yazdığınız yorumdan sonra yıllarca hocanın önünde diz kıran bir mollanın videosunu gönderdiğinizi zannettim ama siz bana Kur'an'i bir konuyu izah için hristiyanlıkta düşünen kalp inancını kurtarmaya çalışan birinin izahını göndermişsiniz? Tutarlı olmak savunduğunuz medreselerden izah getirmekle olur.
Ulemanın tespitine göre kalb kalbdedir Sanavber şeklinde letaifdir(Ruh un organlarından biridir.) . Muhakeme frontal lobda dır .Nefis talamus dadır.Şeytan talamus aracılığı ile hipotalamus a tesir edebilmektedir.1400 yıl boyunca gelen birçok büyük alim böyle anlatmaktadır.
Ey kalpleri halden hale çeviren Allah'ım, kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl.
ilmimiz arttıkça Kuran`ı daha iyi anlayacağız. Allah razı olsun çok güzel bir çalışma olmuş.
SubhanAllah bu şu ana kadar bu konuya ilişkin en güzel ve detaydı açıklama, ağzınıza sağlık 👏🏻👏🏻👏🏻
Her ayeti çok güzel bir şekilde anlatıp kelime kelime örnek verip birden fazla ayetlerle acikladiniz Allah razı olsun🤲🤲
Hüseyin bey bir tıp doktoru gibi insan anatomisini bu kadar guzel detaylandiriyorsunuz. Tebrik ediyorum. Allah bize de nasip eder inşallah.
Ne kadar güzel konuşuyor. İyi ki,rastladım bu videolara👍🌹
Arapçada göğüs için sadr kullanılıyor.O nedenle çevirilerde göğüs anlamı verilmiş.Müthiş bir aydınlanma oldu hocam.Rabbim razı olsun.
AKLEDEN KALBİNİZ
daima Sağlıklı kalsın
daima Kuran’la kalsın İnşallah.
Allah razı olsun Hocam.
Hocam Allah razı olsun. Uzun zamandır bu konuyu arastiyordum ve malesef bilinen hocaların genel açıklamaları klasik geçiştirme üzerine. Ama sizin bu anlatımınız bu konuyu tamamen kapsar halde zihinde tamamlanmakta.
Allah razı olsun hocam
çok güzel tespitler vardı.Allah razı olsun
4:32'ye kadar şok halinde videoyu izledim. Bu adam müslümanlarla dalga geçen bir ateist mi dedim. Girip sayfasına falan baktım. Buradan sonra saçma sapan bir şey söylerse iyice dinden imandan olurum videoyu kapatsam mı diye düşündüm. Sonra devam ettim. 9:50 civarında gözyaşlarımı tutamadım. İnsanın Allah'ın varlığına ikna olması, kafasında dönüp duran sorulara cevap bulması ne güzel bir şey.. Bir tanesi çıkmış 50 tane tefsir okudum kimse kalbin anatomisini sorgulamamış sen de sorgulama Kur-an anatomi kitabı değil diyor. Bir diğeri aslında düşünen, hisseden, akleden, sevinen üzülen kalptir beyin sadece bir işlemcidir diyor. Bir başkası ortaçağdan beri kalp düşünme organı olarak bilinir Kur'anda da böyle olması normal diyor. Bir diğeri burada kastedilen kalp aslında ruhtur diyerek tartışmayı kapatmak istiyor. Oysa bence bilimle akılla çelişen tek bir cümle bile insanı dinden çıkarabilir. Bütün inancını alt üst edebilir. Bu bir cümleyi sorgulanamaz ilan etmek, kendince mecazi manalar yüklemek, bence burada kasteddiği budur diye haddi olmayan atıflar yapmak bir din aliminin ve dahi bir müslümanın harcı değil; olmamalı. Hocamla tanıştığıma çok memnun oldum.
Ruhta kalpte gizlidir kardeslerim biz zikrettikce kalplerimiz nurlanir ..
Kuran oku diyor sadece beni değil. Evren'i oku diyor. Evren'i de bilimle okuyabiliriz. Bilimi anladıkça yaratıcının indirdiği kitabı çok rahat anlayabiliriz.
Emeğinize sağlık, Allah ilminizi artırsın.
Beyindeki Epifiz bezi konusunda araştırmanız varmı?
Maşallah. Böyle şeyler işitmemiştim. :)
❤❤❤👏👏👏
Hüseyin Bey, Pekala kalp ile ilgili gaybımızda bulunan bir bilgiye atıf yapılmış olunamaz mı?Kalp ile ilgili keșfedilmeyi bekleyen farklı ilimler yok mudur? Her șeyi biliyorsak nasıl terakki edeceğiz?Bu yorumla ilgili ayetleri tarihsel bağlama hapsetmiş olmaz mıyız?Makineye bağlı kalbin doğal kalbin yerine geçtiğini nereden biliyoruz? Pompadan öte bir görevinin olduğunu keşfetmek daha büyük bir anlam ifade etmez mi?
Kalbin düşünmeyle alakası olması eğer ıspatlanırsa ki bu alakadan öteye gitmez; bu da Kur-anın beyni bilmeyen ve bilen devirlerin her ikisine de hitap edebilmek için en doğru organa aklı atıf yaptığını gösterir. Yani her döneme hitap eden bir kitap olduğunu ıspatlar. Nitekim kalp nakli yapılanlarda olan karakter değişimleri de kesin olmamakla beraber buna delil olabilir. Araştırmak gerek.
maşa ALLAH BAREK ALLAH RAB BİM İLMİNİ arttirsin
Tşkler hocam
Hocam olaya ben şöyle bakıyorum.1000 sene evvel bir imam evrenin genişlemesini nasıl açıklayamaz bu durumu tam anlayamaz soranlarada anlatamaz durumdaydı şuan bizde kalp ve beyin ilişkisini bildiğimizi zannedip tam açıklayamaz durumdayız.Yarım saat zorlayamaya gerek yok iman denen şeyin özü budur bana göre inandım iman ettim bitti!
Bilim adamları için insan hala büyük bir muammadır ve kıyamete kadarda tam olarak anlaşılamayacaktır bunu kendileri söylüyorlar.Bundan 1000 sene sonra beyin kalp ilişkisinde kalbin karar mekanizması üzerindeki etkisi yada gögüsde başka bir madde ötesi yapı keşfedilirse kuantum fiziği denen şeyde işler öyle işlemiyor.
Ameliyat örneği vermişsiniz bende uyku örneği vereyim size gözler görmez kulaklar duymaz uykuda beyine giren çıkan bir veri olmamasına rağmen rüyanda yanarsın üşürsün korkarsın görürsün duyarsın ağlarsın gülersin bunu nereye koyacağız bu görmeyi sağlayan kalp değilde nedir illaki kan pompalayan kalbe yoğunlaşmayın.Beyin tam devre dışı değildir uyku halinde bunu biliyorum itiraz edenler olacaktır ancak rüyanda aldığın kararlarıda beyinle aldığını bana kimse söyleyemez!.
Fizik ötesi bir mekanizmadan bahsediliyor bence Kuran-ı Kerimde günümüzde tam anlayamadığımız.En doğrusunu Allah bilir.
Fakat bu zihniyet ile Kuranda ki bilimsel işaretleri anlayamayız bilim değiştiği gibi yorumlar değişebilir ancak önemli olan doğruya ulaşma çabasından vazgeçmemektir, zaten bunu açıklayamıyoruz diye imandan geri dönmeyiz ama yarım saat kıvranma yok ortada mutmain olma çabası var. Doğru olabı budur.
Rüyadada ama bir nevi görüyorsun..
Öyle olursa kuran bugüne uygun değildi
"HAKINDA ilmin olmayan şeyin peşine düşme!.
Her şey e bilim ve Ilmin kadar yaklaş!...
Bilmediğin işleri öğren! ve o' iş HAKINDAKI edindiğin bilgi kadar yeterliliğin belirlenir.
Mesela, bir Dr. Arabasının motor arızasını bilse ve arızayı tespit etse bile, o' arızayı tamir edemediğinden dolayı onu tamir edebilecek bir uzman makiniste götürür. "
Bilgini kullababildiğin kadar güçlü ve yeterlisin.
Kalbin beyi olduğunun tesbitini en güzel yapacak tıp bilimidir. İlahiyatçılar ve mollalarda tıp ilmi olmadığından bunu anlamaları normal olarak zordur.
Şu kuran sızlar adına ben özür dilerim senden cahiller hitap edince selam olsun deyip geçin ayetini hatirladim kardesim huseyin allah razi OLSUN.
Allah bağışlasın çok güzel oldu .
Konuşmanızda referans aldığınız kitabın ismini öğrenebilir miyim?
www.kitapyurdu.com/kitap/ateizm-ve-deizmin-sorularina-karsi-iddialar-ve-izahlar-/447705.html&manufacturer_id=202899
Mekaniniz nerde?
bu bilgileri hangi eserden okuyorsunuz acaba?
Allah razı olsun güzel ve kurani yaklaşımlar bunlar.
Ancak izninizle biraz ilavede bulunacağım. (Sonuçta kısa yazmak mecburiyetinde fazla subjektif görenlere de selam olsun) kalbe düşünme fonksiyonu atfetmek cahilce olacağı muhakkak. Ancak onu salt bir pompa zannetmek de yakında çok eksik bir yaklaşım olarak kabul edilecek kanımca. Tabi ki temel görevi o, ancak sizin de keşfettiğiniz gibi o beynin bir parçası. Kalbin diğer organlardan temel iki farkı var. Kalp vücütta olağanüstü elektrik üretimi olan ve kendi ürettiği bu elektriği beyinle iletişiminde paylaşan yegane organ. Bu normal bir bilgi değil bir defa. Ve diğeri nöral bağlarla beyine olan bağı diğer organların beyinle olan nöral bağlarından farklı ve gelişmiş. Öyle ki kalpte beynin kararıyla meydana gelen heyecan artışı vs gibi etkileşimler beyinde ikincil bir etki etki (hormonal ve manyetik) oluşturup vucuda beyinden saliseler içinde ikincil üçüncül talimatlar gitmesine yolaçıyor. Örneğin deride ürperme, titreme yüz ve baş bölgesinde kan basıncının aşırı yükselmesi (yüz kızarması vs gibi kelebek etkisine benzer süreçler doğuruyor ve bunlar ayna etkisi ile beyni fazlaca meşgul ediyor. Demek istediğim beyin diğer organlara karşı büyük ölçüde dominant ve oteriter iken kalp konusunda ondan her durumda farklı enerji seviyeleri yansımaları alıyor. Elbette bu cümleler yargısal önerme cümleleri ama birçoğumuzun farkında olduğu temel şeyler bunlar aslında. Bu farklılık aslında kalbin beynin ek bir mekanizması olması ile açıklanabilir. O kararlılık isteyen ya da duygusal süreçlerde kalpte oluşan enerjisel karşılkklara göre beyin son kararını veriyor veya beyin hormonları buna göre artıp azalabiliyor. Bu bariz şekilde sevdiğimiz şeylerde ortaya çıkıyor. (Yemek dahil her türlü zevkli tercihler ama özellikle karşı cinse duyulan aşk ve canlılara duyulam şefkat) yani kalp olmadığında beyin aynı şekilde düşünüyor elbet ama kalp olmadan her hormonu harekete geçmiyor ve kalbin onayladığı bir durumda sevgi veya şefkat veya özel tercihleri kararlamada beyin netleşiyor. Adeta cesaret ve kararlılık buluyor. Kalbin olmadığı durumda robotlaşıyor benzetme yerindeyse. Yani elbette yürek düşünemiyor ancak bir yedek parça olarak beyin ondan destek alarak tutkulu olabiliyor açık ifadesiyle. O olmadan gerçek bir tutkulu tercihde karar kılamıyor kanımca beyin. Onun altüst edici bir güçlü manyetizma ve elektrik akımı ile desteklenirse o konuda beyin pozitif yahut negatif ama tamamen subjektif bir ayrımcılığa gidiyor. Takım tutuyor seviyor inanıyor veya nefret ediyor.
Kalbin elektrik akımı (EKG), beyinde oluşan elektrik akımından (EEG) altmış kez daha kuvvetlidir. Kalbin manyetik alanı ise beyninkinden beş bin kez daha kuvvetlidir. Demek ki kalbimizle, beynimizle yaydığımızdan çok daha fazla enerji yayıyoruz.
Bilimsel birçok araştırma kalp nakli yapılan hastaları heyecanlandıtan konularda büyük ölçide ve genel tercihlerinde azımsanamayacak farklılıklar ortaya çıkıyor. Başka hiçbir ağır operasyon veya organ naklinde böyle bir sonuca ulaşılmamışken üstelik. En günce bir araştıtmada kalp nakli olan hastaların% 21 inde tercihleri ve karakterlerinde değişim olduğunu hastalar kendisi iddia etmiş. Bu hastaların yüzde 6 lık kısmı yani tecihlerinin değiştiğini düşğnenlerin yaklaşıl üçte biri bunun operasyona bağlı korkulardan vs değil nedensizce geliştiğinden eminler. Oysa tıp dünyası insanları bildiğim kadarıyla yüzde 21 lik değişimi tamamen operasyona bağlı kaygısal travma ve eksik hazırlammaya bağlamışlar. Tabi şimdilik..
Kuranda bazı ayetlerde beyınsızler der bilmese neden oyle desın
Beyinsizler diye çevrilen kelime sefih, eğriyi doğruyu ayırt edemeyen anlamında bir sıfat. Beyne atıf yok.
Kur'an'ın üslubu böyle, düşünme organımızın beyin olduğunu söylemeden, beynin loblarına kadar anlatıyor Allah Azze ve Celle.
Düşünme organımız beyindir iddiasıyla ortaya çıkıp, Resûlü Mecnun durumuna düşürmeden, en ince ayrıntılarına iniliyor, mucize budur, bir benzerini yazmak bu sebeple imkansızdır, ancak herşeyi bilen, onun yaratıcısı olan tarafından haber verilebilir. Aliym, Hâlık, Habir olan Allah'a hamdolsun
Abicim sanada bir şüphe,vesvese geliyor mu? Geliyorsa ne yapiyorsun? :):)
Dünyanın her yerinde, her doneminde, her coğrafyasında HER İnsan her içsel ve dıssal etkide veya istekte, bu iki sesi de duymaktadır, Vicdanının güzel olana çağrısını da iblisinin ayartısını da. Yaptığı tercihlerle kitabını kendi yazmaktadır. Üstelik her kez, bu sesler açısından da aynı durumdadır.
Zamanla, bu sesleri duyulmaz yapan da insandır. İBLİSİN SESİNE UYDUKÇA, vicdanın sesi duyulmaz olurken, vicdanın sesine tabi oldukça da iblisin sesi etkisizleşmeye başlar Öyle ki, iblise uya uya adeta İBLİSLEŞİR, İNSAN Şeytanlardan olur.
Her olay insana seçimler sunar. İnsan fravunlaşabilir, Musalaşabilir. Lehepleşir ya da Muhammed’e uyabilir.
Yaşamını NAR da NUR da yapabilir.
İnsan yaptığı bu tercihleriyle şekillenmekte, amel kitabını yazmaktadır. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.
Bu, Evrensel İlkeler karşısındaki duruşuyla YELPAZE misali zerreden şemse ESFELE SAFİLİNDEN ALAYI İLLİYYUNA kadar dağılmakta ve yer bulmaktadır.
Her insanın her alemdeki cenneti de cehennemi de farklılaşmaktadır
İNSAN TERCİHİYLE ŞEKİLLENİR facebook.com/notes/ahmet-aldemir/insan-tercihiyle-%C5%9Fekillenir/1475006946121761
PERÇEM nasiye ise, EVET, insan tercihleriyle, ÖNEM VE ÖNCELİK verdikleriyle farklılaşmaktadır.
Tercih yapıp yöneldiği amaçlar, hedefler, değer verdiği unsurlar insanın PERÇEMİDİR. 11/56.
Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı doğru manalar, KURAN, her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR.
İNSAN ise, alakası, bu ilkelere verdiği ÖNEM VE ÖNCELİĞİ ölçüsünde ahlaklanmaktadır.96/1-5 vb.
BU NEDENLE İkrası, alakası sadece TELAFFUZDA kalırsa, SESTEN, MEALDEN, görünenden de öteye geçmezse, ahlakının da yüzeysel kalması kaçınılmazdır.
EVET, insan tercihleriyle, ÖNEM VE ÖNCELİK verdikleriyle farklılaşmaktadır.
Tercih yapıp yöneldiği amaçlar, hedefler, değer verdiği unsurlar insanın perçemidir. 11/56.
PERÇEM NEDİR BİLİRMİSİN facebook.com/notes/ahmet-aldemir/per%C3%A7em-nedir-bilirmisin/1505666906389098?pnref=story
hocam ingilizcede aynı cumleyi kursan yine kalpler dersin
Ayet sadr ile kalbi ayırmış
Sadır kafatasıdır. Kalb/beyin kafatasındadır/sadırdadır.
müthiş
Gerçekten de kalb düşünceyi etkileyebilir örnek kalpsiz adam
Kalb = beyindir.
Mecaz bir kullanımdır hiçbir faaliyeti yoktur düşünce üzerine eğer genel manada çalışmasına yardım eder falan diyeceksiniz her organınız düşünceye katkı sağlar o zaman
İlacın prospektüsüne yanlış anlaşılabilecek birşey yazmakla aynı şey değil mi bu hocam. İlacı yanlış anlarsak oluruz, kuranı yanlış anlarsak cehenneme gideriz. Allah neden bunu düşünmemiş ki
Kur'ân'nın en geniş izah ettiği konulardan birisi kalbdir. Kur'ân kalbin beyin olduğunu çok geniş olarak izah etmektedir.
@@celaleddinozbek hangi ayetlerde izah ediyor yada nasıl izah ediyor söyleyebilirmisiniz
@@davutciftci5166 166 adet kalb ile doğrudan veya ilgili ayetler var. Reis, boyunla birlikte baş, fuad boyunsuz baş, sadır, kafatası, gözler ve kulaklar fuadda, kafatasında/sadırda beyin/kalb, orta beyinde hipokampus, sadır/kafatası, kuyruk sokumu kemiğine kadar olan kemikler kompleksi. Kafatası/sadır kompleksi beyin/kalb komleksi olan beyin, beyincik, hipokampus, omurillik soğanı, omurilik ve benzerinden ibarettir. Bu kelimelerin Arapçalarını Kur'ân'da arayın, bütün ayetleri göreceksiniz. Ayetlerin orijinallerinden beyin kompleksinin kalb olduğunu anlayacaksınız. 'Kur'ân'da Kalb' isimli kitabımı yeni bitirdim. Yayın için hazırlıyorum. Yayın nasip olursa, oradan detayı görebilirsiniz.
Kalb, sadırdadır, sadırın neresi olduğunu bilmek istiyorsanız dağa/semaya çıkarken sadırlar nasıl daralıyorsa, kafirlerin sadırları da öyle daralır diyerek ayet deney yaparak sadrın, dolayısı ile kalbin nerede ve ne olduğunu deneysel olarak bilmemizi söylüyor.
Zaten kalb ile akledildiğinin ayette söylenmesi bile kalbin beyin olduğunu anlamamız için yeterlidir.
Kalb bir şeyi başka şeye değiştiren anlamındadır. Asla yürek gibi bir organ anlamında değildir. Bir şeyden başka şey üreten organımız beyindir. Beyin gözler ve kulaklarla aldığı bilgilerden yeni bilgiler üretebilmektedir. Asla yürekte hiçbir değişim olmaz. Yüreğe kirli kan girer, kirli kan çıkar, temiz kan girer, temiz kan çıkar. Yürekte asla değişiklik olmaz. Kalbin bu kelime anlamı bile onun beyin olduğunu anlamamız için yeterlidir.
Felsefeciler yürekle değil beyinle aklederiz derken, bilmeden de olsa Kur'ân'ı savunuyorlar. Kalb beyin değildir diyenler ise Müslüman da olsa Kur'ân'a aykırı düşüncededirler.
Sonra kalb 'el' takısı ile ayetlerde söylenmektedir. Yani kalb bildiğimiz bir şey olduğundan 'el' takısı ile söylenmektedir.
Kalb=Beyin Kompleksi
Kur'ân
@@celaleddinozbek kalp ile ilgili o kadar ayet var ama beyinle ilgili tek bir ayet yok..benim görüşüm düşünme ve akletme kalbin(göğüsteki organ) enerji salgılamasıyla başlar..eğee biz ayetleri içtenlikle okursak kendimizi vererek okursak o zaman kalp ve akıl beraber devreye girer öyle algılarız..belki yanlışımda olabilir...ayet sürekli kalp ve akletme der... cevabınız için tşkr ederim
@@davutciftci5166 kalb ile beyini söylerken, beyinden bahsetmiyor diyemeyiz. Kalb=beyin
hocam senin gördüklerini anladıkları nı biz neden anlayamıyoruz bizim kalbimiz çalışmıyor olabilirmi
mesele ilim,birşeyle ne kadar çok iştigal eder ona ne kadar çok kafa yorarsanız o konuda uzmanlaşmaya başlarsınız,doğru anlama yanlış anlama konusundada niyet girer devreye
Hocam dermişsiniz yâni anlatan kişi arapçaya hâkim ve anladığım kadarı ile doktor bu nedenle bana göre çok güzel açıklama yapıyor Ayetlerle ilgili olarak arapçayı çok iyi bilmek lâzım böylesi ifâdeleri belirtmek için. Biz Kur-ani Kerimi.arapca okumayı biliyoruz ama türkçe olarak ne dediğini anlamak için mealine ve tefsire bakıyoruz sadece meal yeterli olmaz çünkü arapçada kelimelerin bazıları 20, 30,40,60 değişik manası var bu manaların anlaşılması için tefsirden yardım almamız gerekir çünkü türkçe meal kur-an değildir ÇEVIRIDIR dikkatinizi çekerim. Nasıl bir yabancı dilden klasik kitap çevirisi türkçeye yapılıyorsa aynen öyle orjinal Kurandır Kitap olan meal değil sadece çeviri o kadar anlatabilmisimdir umarım.
Abicim kalp değiştiren anlamina geliyor etimolojik olarak bildigim kadariyla sence?
Doğru. Düşüncelerde inkılap halindedir
Kalbin beyin olduğuna en açık Kur'ân ifadesidir. Çünkü aldığı bilgilerden yeni bilgiler üreten beyin veya beyin kompleksidir. Kalb, beyin komleksidir.
Hocam o halde aşağıda yazan hadisi tamamen sağlık açısından mı değerlendireceğiz. “Şunu da bilin ki, insan vücudunda bir et parçası vardır. O düzgün olursa bütün beden düzelir; o bozuk olursa bütün beden bozulur; azalar ona tabidir. Dikkat edin o et parçası kalptir.” (Buhari, İman, 39)
!!! MUTLAKA OKUYUN !!!!
Selamun Aleykum diyerek başlayım konuya ,
Hüseyin Bey çabalarınızı gerçekten tebrik etmek isterim ancak öncelikle böyle Arapçadan kendi görüşlerimize göre ayetleri yorumlamanın çok yanlış olduğunu da belirtmek isterim.
Zira burada kastedilen kalb bir et parçası değildir.Bilgisayarların yazılım ve donanımı olduğu gibi İnsanın (donanımı) nefsi+ beyni ve (yazılımı) Ruh u da vardır.Ruh hakkında ilmimiz yoktur ancak onun cüz'ünü hadisler ve müçtehitlerimizden öğreniyoruz.Tek başına donanım et parçasının birşey ifade etmeyeceğini ancak Gönül yani kalb varlığın hakikati ki bu ikisinin birleşimiyle şekle ,iradeye dönüşeceğini belirtmek isterim.Siz burada Kalb/Gönül diye (zekayı ve faaliyeti)aklı anlatmışsınız oysa Hissiyat gönül, akıldan(kimi tabirlere göre frontal lob daki karardan) bir merhame öndedir.Zira Bir insanı ilk gördüğünüzde anlık olarak ortaya çıkan içinizdeki ısınma veya hissettiğiniz soğukluk o kimsenin size ne kadar çok benzediği ile alakalıdır ki bunun tespitini yapan akıl değil kalpdir.Ancak devreye akıl girerse kişide yanılmalar ve şaşmalar ortaya çıkbilmektedir.(Yazımı elimden geldiği kadar kısa ve öz geçerek anlatıyorum.) Kalbin birçok penceresi vardır ki bunlardan göz ,kulak gibi meskenler birkaçıdır misalen gözden gelen haram ve helaller kalbe aktığı gibi kalbden çıkan nazarlarda göz ile yansımaktadır yani kalb burada havuz görevide görmektedir.Beyinden beyine yol yok ancak kalbden kalbe yol vardır.Bilen kalptir, algılayan kalptir. 'Onların kalpleri vardır. O kalpleriyle akl ederler' buyuruyor Cenab-ı Allah. ‘Reasoning’ falan deniyor şimdi."
Olayı şöyle özetleyim Ulemanın bahsetmelerine göre Beyin muhakeme ve nefis merkezidir.Frontal lob ve talamus(nefs) dan bahsedilmekle birlikte talamus un emrindeki hipofiz bezini (hormonal merkez) hadisde anlatıldığı gibi "Şeytan insanın damarlarında kanla dolaşır." Şeytanın nefse tesiri ve hormon salgılatarak hormonlarla nasıl hükmettiğini anlatmaktadır.
Diğer taraftan ayetlerde "Gögsü İslama açılanlar ve Kalbi katılaşanlar" ibaresi gibi birçok karşılaştırma geçmektedir.Gögüs ile kalp birlikte vurgulanmaktadır.
Nakşibendi Büyüğü Gücdevani Hazretleri gönül hakkında şöyle bahsetmektedir:
Gönül dedikleri sanavber şeklinde bir kıta ettir ki sol memenin altında vaki olmuştur.Bu pare Hamili Hakikati Camia yı İnsaniyedir (Bütün insanın özünü toplayan yerdir) İnsanın özü o et parçasındadır.İnsan ise bütün alemin özüdür , Sufli ve Ulvi. Nasıl ki bir ağacın özü çekirdekte ola insanın ve herşeyin özü de bu çekidek olan gönülde saklıdır.
Her kim ki gönle yol bula maksuda erer, gönle yol bulmak ehli dil ehlinin(evliyanı) hizmetine ulaşmakla olur.Evliyanın Nazarı lazımdır.[Mümkünse her an zikretmeye gayretmeli] yani bir bakış insanı sahabeliğe (ulaşılabilecek en büyük makamlardan birine) kalbden kalbe nazar ile akanlar ile ulaştırıyor bu nazarı nesilden nesile ulaştırmak gönle yol buldurur.
Ruh bedeni baştan aşağı kaplar. Ruhun bazı manevi organları vardır. Bunlar bedende bazı yerlerde bulunurlar. Yerleri sabittir. Bunlara letaif noktaları denir.
Kalb bir letaifedir ki
Kalp: Sol göğsün iki parmak altında çam kozalağı şeklinde bulunan et parçasını mahal edinen, yani maddî kalbin derûnunda hissiyatımızın merkezini teşkil eden mânevî latîfedir.
Bugün bazı bilimsel araştırmalar gösteriyor ki insanında vücudunda güneşin ve dünyanında vücudunda 2den fazla bazı manyetik giriş çıkış alanları bulunmaktadır.
Lütfen uyarımı bir kardeşinizin canı gönülden tavsiyesi olarak alınız zira burada çok büyük bir hata bulunmaktadır.
Gayem kendi nefsimi tatmin etmek değil kardeşlerimi uçuruma götürecek davranışlara karşı korumaktır.
Ayetler Önce Peygamberimizin açıklamalarına ,Peygamberimizden öğrenen sahabenin ,müçtehitlerin,meshep imamları gibi elden ele Peygamberimizin verdiği bilgileri silsile yoluyla anlatan büyük zaatların anlattığı çerçeveden anlatmamanın Allah muhafaza çok büyük tehlikesi vardır.Ayetleri öyle kendi Bilgi,Felsefe ve Mantığımızla anlatmak ayetleri çok eksik ve yanlış yollara yöneltebilmektedir.Zira O ayetlerde anlatılanlar bizim sahip olduklarımızdan çok çok fazla anlam ve bilgi içermektedir ki biz şu an bilim ve bilgilerimizle aklımızla ayetlerdeki derin manaların zerrenin zerresi kadar bile bilgiye vakıf değiliz.Yani ayeti kendi aklımızda kısıtlamak çok yanlış ve tehlikelidir.
-İlk olarak değinmek istediğim din bir iman meselesidir.İman kayıtsız şartsız inanmak demektir.Bu nedenle ayet şöyle dedi ,bilim şöyle dedi,ateist böyle dedi diye Ayeti illa bir temele dayandırmak gerekmez İmanın manası budur.İman beyin ve kafa ile değil kalb ile tastik olunur.
-Ateistlerin bu soruyu sormaları ve bugün ki bilimin beyin düşünür demesine göre ayetlerde apaçık gögüs , kalp veya gögüsteki kalpler kastetmesini yok aslında burada beyini kastediyor buradada Frontal lobu ,Şurada da kortexsi demek çok çok yanlış çünkü bugünki bilim sürekli aa geçen ki bilgi yanlışmış yeni bilgi çıkıyor diyerek ilerliyor.Ayetleri eğib bükmeye gerek yok Çünkü bazı noktalarda açıkça "gögüsteki kalpler" diyor.
-Eskiden kalp atıyordu.İnsanlar kalp düşünür gibi diyordu demek de çok yanlış zira Tıbbın Atası büyük peygamberlerimiz var ha keza İslam gelmeden önce Eski Mısırda yüze neşter vurmadan beyini çıkaran bilgibler var.Peygamberimiz ki o tüm peygamberlere verilmiş olana vakiydi ap açık her bilgiyi en üstün şekilde anlatmış iken Peygamberimiz neden beyini kalp yeri olarak işaret etmedi veya 1400 yıldır Kalp beyindedir diyen müçtehid neden çıkmadı burada uzunca düşünmemiz gerekmez mi! Tıp ve beyin Peygamberimiz ve Hz Ali zamanında da biliniyordu ki
Akıl ilmin temeli, idrakin sebebidir,Akıl ilim ve tecrübelerle çoğalan bir içgüdüdür,(Hz Ali)
Kalbin beyinle sürekli irtibat halinde olduğunu bildiğinizde durum değişiyor. Evet, Amerikalı bir kalp araştırmaları vakfı bunu keşfetmiş. Kalp sürekli beyinle irtibat halinde ve kalbin manyetik gücü beyinden 500 bin kat daha fazla! www.heartmath.org/about-us/videos/the-hearts-intuitive-intelligence/
Kalb nakliyatı yapılırken bi cihaza bağlıyken insan yine düșünebilir konușabilir diyor. Anlatmak istediği sanki bașka bișey. Sizinde soyledikleriniz diğru. Videoyu tüm izlein bence
Yorumu yapabilmek için elbette tüm videoyu izledim ancak kalbi maddi bir et parçası olarak yorumlamanın hata olacağı ibaresi ile başlayarak konuya devam etmeliyiz. Zira Ruh nakli yapılamadığını hepimiz biliyoruz ki ruh un maddi bir tezahür(karşılık) ile tasfir(şekillendirilmesi temsil) edilmesi zaten hatalı, bizim mevzu i bahis(konu) etttiğimiz kalp ise Ruh un manevi organlarından bir cüz(parça)dür.
(Sünnetde)Hadislerde ,(İcmalarda)(mesheb) Alimlerinin ve talebelerinin yorumlamalarında 1400 yıldır böyle bir yorum yok iken bir bulduk diye çıkmak çok hatalı bir davranıştır zira bilim ilimin gerisinden gelmektedir.Bazı hadisleri bizler bilimin ve teknolojinin gelişmesiyle ancak bugün anlayabiliyoruz.
Video yu çeken kardeşimiz Muhakeme,İdrak ve Nefs in merkezi olan Beyin ile kalb i karıştırıyor.
Yani Özet bizler hepimiz "Akıl " 'ın ne demek olduğunu biliyoruz.Ancak bunu maddi bir et parçaası olan beyin den bir parça olarak anlatmak ne kadar abes iştigal ediyorsa garip karşılanıyorsa bu kardeşimizin yaptığı da aynı şekildedir.
Zira Kur'anın her yerinde kalb olarak tarif edilmiş bir cüz ü beynin ön lob u demek anlamadığı kısımları kendi kafasına göre yorumlama kayetleri eğip bükmek gibi karşılanabilir. Çünkü istese Allah beyinin ön lobu olarak da açıklayabilirdi.Böyle açıklamamış çünkü ikisi de farklı yerler
Kayra Kaplan beyni ön lob gibi de aciklanıyor benim anladığım kadaeilya(videoda tam hangi dk bilmiorum da bahsediliyor) Kara kaplan bey bu adamin dusunme tarzi bence saygıya değer. Bambașka yerlerden bakabiliyor ve buna rağmen 90% super mantıksal. Iyi gunler cvp icin tsk
Hasan bey Elbette her fikir her düşünce kayda değer ancak bu videoda sizinde hak vereceğiniz gibi muhakeme merkezi olan frontal (ön) lob ile Kalb karıştırılmaktadır.Kalb dediğimiz vicdan-akıl dediğimiz olgu bizi hayır a yönlendirirken frontal lob bazen nefs e uymaktadır.Yani frontal lob muhakemenin yapıldığı yerdir.Nefs bu bölgeyi etkilemektedir.Ancak Ayetleri iyice okumalıyız.Bu konuda birçok video/tartışma ve alimlerin bugüne gelmiş yazıları var ancak hiçbir alim böyle yorumlar yapmıyor.İslam herkesin kendi kafasına göre ayetleri yorumlayabileceği bir din değildir.Bizim methodumuz kitap-sünnet-icma-kıyas şeklinde olmalıdır.Herkes kendine göre yorumlarsa birlik beraberlik kalmaz.Peygamberin getirdikleri ve söylediklerinin de bir manası olmaz.Peygamberi aradan çıkarmak olur.
Ayetlerde üzerine basa basa Kalb diyor Arkadaş kendi mantığının almamasından dolayı da ayetleri kendine göre yorumlamıyor mu??
Benim size tavsiyem bu konuda birçok video,tartışma ve yazı mevcud diğer bilgilere de göz atmanız.
Zira Hadiste Peygamber Efendimiz:
"Ümmetim yanlış üzerine ittifak etmez " buyuruyor.
Çoğunluğun yorumunu gördüğünüzde eminim sizlerde bana hak vereceksiniz.Zira kalb konusunda ilk defa bu video ile bilgi sahibi olduğunuz kanısındayım.
Öte yandan sadece kalp yoktur.Kalp ,ruh,Hafi,Sır,Ahva gibi terimleri beyinde nereye yerleştireceğiz veya vücudda kendi kendine çalışan tek organın kalb olduğunu diğer organların kalbin sayesinde çalıştığını ve bilimsel araştırmalarda ençok manyetik ve elektriksel kuvvetin kalb bölgesinde olduğunu nasıl yorumlayacağız
Lütfen bu ve birçok videoyu da izleyiniz:ua-cam.com/video/N-jxk8xAwdg/v-deo.html
ua-cam.com/video/wvJJjnASrvY/v-deo.html
Özet ile şöyle açıklayım Frontal lob bir bilgisayar gibidir.Muhakeme eder .Kalb ise sizin özünüzdür.His ile bilgiyi birleştirir.
Kalb, Muhakemeden bir adım ötededir.Bir insanı ilk gördüğünüzde ona olan muhabbetiniz ölçüsünde o kişiye benzersiniz bunu kalb bilir ancak devreye frontal lob girdiği vakit yanlışa düşebilirsiniz.Bu nedenle Kalb düşünceden bir merhame öndedir.
Diğer açıdan
Şunu da biliyoruz ki dini konuların birçoğu mantıksaldır ancak bizler dini kuralların ve terimlerin hepsini kendi mantığımıza oturttuğumuz için iman etmiyoruz.İmanda mantık aranmaz çünkü birçok konuyu aklımız almaz bu nedenle mantığa oturtamayız bizim mantığımız ancak gördüklerimiz ve tecrübe ettiklerimizle sınırlı örneğin ruh nedir desek tarif edemeyiz ruhun kalbi nerededir desek bunu da bilemeyiz ancak Allahın ve Resülünün anlattıkları çerçevede yorum yapabiliriz.
Yorumlarıma değer verip okuduğunuz için çok teşekkür ederim Hayırlı Günler.
hocam kur anمبين _dir yani bir kalp kelimesini açıklayamamış olacak ki bize onu beynin kalbi oldugunu söyleme görevini siz üstlenmişsiniz sizi izlemek gerçekten gittikçe ilgimi çekiyor sizi cübbeli gibi hokkabaz okumuş cahillerle kesinlikle bir tutmuyorum sizde bi ışik var
Regay Jiyan Hayır haşa Allah böyle bir görevi bize vermedi sadece okuduğumu ve anladığımı paylaşıyoru. İlk muhatabın literatüründe olmayan beyin gibi bir isimlendirmeyi Kur'anın kullanmaması bana davanın iftiralara uğramadan spekülasyonlara karışmadan günümüze kadar ulaşmasında önemli olduğunu düşündürüyor. Size naçizane tavsiyem Kur'anı empatik bir gözle tekrar değerlendirmeniz olacaktır.
Bir kere yalan söylemeye yarıyan benim bildiğim sol beyin siz ise sağ beyni gösterdiniz.allahın mübarek kitabında kuranda kötü insanlara günah kitabı sol dan verilcek diye biliyorum ama en iyi bilen allahtır.
Beynin sol lopu, boyundan aşağıdaki sol tarafı, sağ lopu da sol tarafı idare eder.
Ya yanlış anlama hiçbirşey anlamadım
2 elə ərəbcədə elləri yok elimi denilir?
Minnetdaram qardas ve hepinize mömin kardesler Rakib el isfahanin el mufredat eserini gogldan pdf yukleye bilersiniz. Kurani anlamaq için deyerli kitapdi
Qardaşım çox xahiş edirəm varsa bura atardin o kitabın linkini mən pdf tapa bilmədim axtardım.necə tapa bilərəm köməklik edərdin. Email adresə at varsa zəhmət olmasa.ya bura at götürüm mən. meherremovcavid081@gmail.com gözlüyəcəm qardaşım
Hüseyin bey s.a. Kuran meali yazmayı düşünüyormusunuz ?
Allah razı olsun kardeşim. Ben kendimi o seviyede hissetmiyorum bakalım nasip.
s.a. Bütün videolarınızı izledim. Türkiyedeki hemen hemen bütün mealleri okumuş biri olarak yaklaşımınızı çok metodik ve doğru buluyorum. Bu işin uzmanı değilim ama şundan eminim Türkiyede metodolojik ve kolay okunur bir kuran meali ne yazık ki yok. Ben etrafımdaki insanları Kuran okumaya teşvik etmeye çalışırken yaşadığım en büyük sıkıntı bu. Uzun yıllar araştırmadan sonra bir noktaya gelebiliyorsunuz ama herkesin bu kadar vakti yok. Metodolojik , tutarlı ve kolay okunur kuran meali üzerine görüşlerimi sizinle paylaşmak isterim, dilerseniz tabiki.
Mesut bey tabiki hkgurger@hotmail.com adresine atabilirsiniz.
Lütfen meal okumayın tefsir okuyun zira meal bir çeviridir elbette anlaşılması güç ve hatalar barındıracaktır.
Osmanlıda 600 yılda bu konuda o kadar titizlikle durulmuştur ki tefsir yapılmışken asla meal yapılmadı
@II. Abdülhamid Han kardeş sen nerde yaşıyorsun ya Osmanlı diyorum.Arapça konuşan Halk dilini mi unuttu Anadoluda
Akıl her şeyse kalp sadece kan pompalıyorsa, neden heyecanlanırız kalbimiz atar, neden nefret ederiz, acı çekeriz sadece beyinse mesele kalbimiz neden tepki verir?
Senin işin zor)))
Beyin öyle istiyor çünkü
Akıl herşey demedik ama yönetim tamamen akıldır
hormon diye birşey duydun mu bu hormonu salgılayan yapıyı da beynin yönettiği
Düzelte düzelte bitmiyor be hoca, eğri dini doğru akla uyduramazsın boşuna uğraşma, frontal loba bağladın basit bir deyimi, "perçeminden tutup sürüklemek" tir orada bahsedilen, nereden çıktı frontal lob?
günahkar perçem,yalancı perçem,basit bir perçem neden günahkar olsun,insan perçemiyle ne günah işler mesela
@@mehmetkocan2366 Günahkâr perçemi, gerçekten günah işleyen bir tutam saç olarak anlamışsak vay halimize, veyl olsun bize
Hayır taa o zaman doğru yazılmış. Kalbin manyetik alanı beyne gore 5000 kat daha kuvvetlidir. Kalbimizle dünyayı değiştirebiliriz....
Değiştiremezsin kuantumculuğa bağlama sahte bilimdir bu düşünen kalp diye birşey tabikide yoktur
hoca saol sende olmasan gulme nimetinden faydalanamiyacam insan beyni bilmediginden dolayı kalb kelimisini kullanmiş demek yanlışa ortak olmaktır halbu ki beyin dese bu gerçekten ilahi olur du ama uydurucu muhmed beyni bilmez ve kalp ile açiklardi
Tıp eğitiminizi öğrenebilir miyiz? Beyin ve sinir sistemi üzerine yaptığınız çalışmaları da yazarsanız yanlışımızı anlarız.
Anlamadıysan izah edeyim. Kalbe beyin demiyor. . Beyine kalp diyor .. umarım anlaşılmıştır
Değerli Kardeşim lütfen ateist sitelerin argümanlarının gerçek olup olmadığını araştırmadan kesin bir iddiada bulunmayan .
Kalbimizin sadece vücudumuza kan pompalayan bir organ olmadığı bilim tarafından son yıllarda giderek daha iyi anlaşılıyor. Kalbin daha önceden bilimin fark etmediği, ama sözde daha ilkel toplumların çoktan fark ettiği, bildiği bir dolu yönü de bilim tarafından fark edilmeye başlandı. Mesela kalbimizde NORONLAR bulundu. O sebeple de kalp nakli yapılan bazı insanlarda daha önceden olmayan alışkanlıklar, özellikle de daha önceden olmayan yeni yeme alışkanlıkları ortaya çıkabiliyor.
Bazı araştırmacılar ve nörokardiyologlar, kalbin aslında başka bir beyin gibi hareket edebileceği fikrini savunuyor ve bizi farklı zeka biçimiyle yönlendirmeye yardımcı oluyor. Halen, kalp ve beyin arasındaki ara bağlantı ve kalp düzeyinde bazı duyu ve hislerin yaşanmasına ilişkin birçok fizyolojik çalışma yapılmaktadır.
@@karadenizligokdeniz7129 Asla Kur'ân yüreğe kalb demiyor. Kalbe zorlama ve Kur'ân'a aykırı anlamlar vermeyelim. Kur'ân çok geniş olarak kalbin beyin olduğunu ifade ediyor.
Kuranda neden hiç beyinden bahsedilmez
Akletmez mısınız dusunmezmisiniz diyen birçok ayet var
Yav allah insan değil,böyle konuşsun.bunu bir kere yüreğinize değil aklınıza sokun))
islamoğlundan alıntılamış bence
Kalbinde bilimsel olarak düşünmeyle alakası var
Bizdədə sədr başçı anlamında dogrudur qərar verən
Sadır kafatasıdır.
06:50 Hoca efendi kendi dininin söylediği şeyleri yıktı resmen, dine göre ruhun fonksiyonu olan herşeyi beyine yükledi :)
anatolianboy34 ua-cam.com/video/TJVFtdY6SSk/v-deo.html
Soldan verilmesinin nedeni insan yaratılışina bağlı çünkü allah insana nefs ve ruh vermiştir.terbiye edilmemiş bir nefis kötülüğü emreder.ve nefsde soldadır araştırmalarım beni bu sonuca getiriyor.şeytan insana soldan vesvese verir ve şeytan sol elle yemek yerim diyor diye biliyorum.ve bir insanın iman etmesi zordur çünkü kalp soldadır.
Tamam tıp ilmin var ama sanki bir alin gibi kuran hakkında böyle yorum yapmak senin işin değil nasıl yıllarca tıp eğitimi alıp sonra doktorluk yapıyorsan önce dizini kır bir alimin önünde yıllarca kuran eğitimi al sonra konuş zorlama yorumlar yapıyorsun bu Arada ben de doktorum ve aynı zamanda hafıZım şu videoyu da.bi izle
ua-cam.com/video/pMSWeLxZZ1g/v-deo.html
yazdığınız yorumdan sonra yıllarca hocanın önünde diz kıran bir mollanın videosunu gönderdiğinizi zannettim ama siz bana Kur'an'i bir konuyu izah için hristiyanlıkta düşünen kalp inancını kurtarmaya çalışan birinin izahını göndermişsiniz? Tutarlı olmak savunduğunuz medreselerden izah getirmekle olur.
@ hafız ama arapça hafız size akıl veren kibirliler,ablam da hafız ama arapça hatmetmiş kuranı ,kendi dilinde tek bir ayetten haberi yok.
Hoca yalan atma 2 kiz olunca 3 kalbimi oluyor
0000metin tabiki öyledir. Sorduğunuz soru şuna benziyor hoca şimdi bir iki daha üç mü ediyor?
Ulemanın tespitine göre kalb kalbdedir Sanavber şeklinde letaifdir(Ruh un organlarından biridir.) .
Muhakeme frontal lobda dır .Nefis talamus dadır.Şeytan talamus aracılığı ile hipotalamus a tesir edebilmektedir.1400 yıl boyunca gelen birçok büyük alim böyle anlatmaktadır.
talamus hipotalamus ??