!!! MUTLAKA OKUYUN !!!! Selamun Aleykum diyerek başlayım konuya , Çabalarınızı gerçekten tebrik etmek isterim Birazda Ulemadan öğrendiklerimizi yorum olarak katalım konuya; Zira burada kastedilen kalb bir et parçası değildir.Bilgisayarların yazılım ve donanımı olduğu gibi İnsanın (donanımı) nefsi+ beyni ve (yazılımı) Ruh u da vardır.Ruh hakkında ilmimiz yoktur ancak onun cüz'ünü hadisler ve müçtehitlerimizden öğreniyoruz.Tek başına donanım et parçasının birşey ifade etmeyeceğini ancak Gönül yani kalb varlığın hakikati ki bu ikisinin birleşimiyle şekle ,iradeye dönüşeceğini belirtmek isterim.Bazı insanlar Kalb/Gönül diye (zekayı ve faaliyeti)aklı anlatabiliyor oysa Hissiyat gönül, akıldan(kimi tabirlere göre frontal lob daki karardan) bir merhame öndedir.Zira Bir insanı ilk gördüğünüzde anlık olarak ortaya çıkan içinizdeki ısınma veya hissettiğiniz soğukluk o kimsenin size ne kadar çok benzediği ile alakalıdır ki bunun tespitini yapan akıl değil kalpdir.Ancak devreye akıl girerse kişide yanılmalar ve şaşmalar ortaya çıkbilmektedir Kalbin birçok penceresi vardır ki bunlardan göz ,kulak gibi meskenler birkaçıdır misalen gözden gelen haram ve helaller kalbe aktığı gibi kalbden çıkan nazarlarda göz ile yansımaktadır yani kalb burada havuz görevide görmektedir.Beyinden beyine yol yok ancak kalbden kalbe yol vardır.Bilen kalptir, algılayan kalptir. 'Onların kalpleri vardır. O kalpleriyle akl ederler' buyuruyor Cenab-ı Allah. ‘Reasoning’ falan deniyor şimdi." Olayı şöyle özetleyim Ulemanın bahsetmelerine göre Beyin muhakeme ve nefis merkezidir.Frontal lob ve talamus(nefs) dan bahsedilmekle birlikte talamus un emrindeki hipofiz bezini (hormonal merkez) hadisde anlatıldığı gibi "Şeytan insanın damarlarında kanla dolaşır." Şeytanın nefse tesiri ve hormon salgılatarak hormonlarla nasıl hükmettiğini anlatmaktadır. Diğer taraftan ayetlerde "Gögsü İslama açılanlar ve Kalbi katılaşanlar" ibaresi gibi birçok karşılaştırma geçmektedir.Gögüs ile kalp birlikte vurgulanmaktadır. Nakşibendi Büyüğü Gücdevani Hazretleri gönül hakkında şöyle bahsetmektedir: Gönül dedikleri sanavber şeklinde bir kıta ettir ki sol memenin altında vaki olmuştur.Bu pare Hamili Hakikati Camia yı İnsaniyedir (Bütün insanın özünü toplayan yerdir) İnsanın özü o et parçasındadır.İnsan ise bütün alemin özüdür , Sufli ve Ulvi. Nasıl ki bir ağacın özü çekirdekte ola insanın ve herşeyin özü de bu çekidek olan gönülde saklıdır. Her kim ki gönle yol bula maksuda erer, gönle yol bulmak ehli dil ehlinin(evliyanı) hizmetine ulaşmakla olur.Evliyanın Nazarı lazımdır.[Mümkünse her an zikretmeye gayretmeli] yani bir bakış insanı sahabeliğe (ulaşılabilecek en büyük makamlardan birine) kalbden kalbe nazar ile akanlar ile ulaştırıyor bu nazarı nesilden nesile ulaştırmak gönle yol buldurur. Ruh bedeni baştan aşağı kaplar. Ruhun bazı manevi organları vardır. Bunlar bedende bazı yerlerde bulunurlar. Yerleri sabittir. Bunlara letaif noktaları denir. Kalb bir letaifedir ki Kalp: Sol göğsün iki parmak altında çam kozalağı şeklinde bulunan et parçasını mahal edinen, yani maddî kalbin derûnunda hissiyatımızın merkezini teşkil eden mânevî latîfedir. Bugün bazı bilimsel araştırmalar gösteriyor ki insanında vücudunda güneşin ve dünyanında vücudunda 2den fazla bazı manyetik giriş çıkış alanları bulunmaktadır.
Beş duyu organımız ile algılanan her şey his’tir. Hissetmek duygu değildir. Duygu ; e motion - hareket eden enerjidir. Beş duyu organımız ile bedenimizin algıladığı herhangi bir şeye belli bir anlam vermesi duyguyu oluşturuyor… ( peki o ANLAMI veren nedir..? ) Anlamının verildiği ilk yer orta beyindir. Orta beyin beş duyu organından gelen verileri orta beyin tek şekilde değerlendirir ; - Riskli veya Risksiz olarak ayırır mesajları… Ön beyinde ise Duygusal zekamız vardır. Frontal korteksi nefes alarak soğutursak duygusal zeka mantıklı tepki verir. Bir insan beyinsel faaliyetleri sonunda duyguyu şu şekilde üretir ; Beyinciğimiz veya orta beynimiz algıladığı şeylere bir anlam verir ve bir karar verir… Ve bu anlamlar sayesinde hipofiz bezimiz hormon üreten organlara talimatlar vererek , - sen böbrek üstü bezleri şunu üret ve salgıla - Sen epifiz bezi şunu üret ve salgıla Ve bu üretilen hormonlar kana karıştığı an işte o zaman gövdemizde bir enerji hareket etmeye başlıyor. Ve insan duyguyu his etmeye başlıyor… Yani duygu dediğimiz şey Gövdemizde hissettiğimiz bir enerji akımıdır. (Duygu bedenimizde değil sadece gövdemizde oluşur. Boynumuz ile kasıklarımız arasındaki bölge) Aslında his de bir enerji akımıdır. Yani beş duyudan gelen verilerin beyne iletilmesidir. … Rabbimizin Ruhumdan üfleyerek yarattığım dedi insanın beden cihazı bu şekilde çalışıyorken Duyguların yuvası gövdemizdir. Duygulara anlan veren de Ruhtur. Ruh ise İnsan bedeninin işletim sistemidir. Kuantum fizik kurallarını ve NeuroFormat prensiplerini tam anlayamayan Bu konuları tam anlayamaz
hocanın bakış açısı ve konuyu ele alış biçimine%100 katılıyorum, :doğrudur... Allah bir şey döylemişse doğrusunu söylemiştir. Yok o zamanki insanlar beyni tanımıyormuş. o yüzden öyle söylemiş... Haşa...!!! Allah Celle Celaluhu evrenin genişlediğini de 1400 yıl önce söylemiş, insanlar bunu anlamaz, söylemeyeyim demiş mi, dememiş, ya da ana rahmindeki evreleri veya yükseğe çıktıkca nefes almanın zorlaştığını, zamanın göreceli olduğunu, daha bir çok örnek verilebilir... Allah söyleyeceklerini söyledi.. araştırıp anlamayı bize bıraktı.. biz anladığımız ölçüde sorumluyuz.. Allah bizden kapasitemiz ölçüsünde hesap soracak..!? Allahu Alem, Selamün Aleyküm
kardes bir iki yanit vereyim cünkü cok sey anlatmisin. ama sana tavsiyem kandirilma. evrenin genisledigi kuranda gecmiyor. zariyat suresi 47 orda malesef bir sahtekarlik var. herzamankisi gibi kurani yüce kitap göstermek isteyenler kurani bilime göre tercüme ediyorlar yani hiristiyan yahudiler gibi kitabi utanmadan degistiriyorlar. bak sana orginalini yazayim. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz. Elmalılı Meali (Orijinal) Bir de Semaya bakın biz onu kuvvetle bina ettik ve şübhe yok ki biz çok vüs'a malikiz. Ayni hileyi ana rahmindede kullaniyorlar. yok evreleri anlatiyormus felan kardes sana tavsiyem yeni kuran alma zaten suan diyanet yine hadis ve ayet ayiklama isine baslamis. duyduguma göre zaten kuranmer felan kurmuslar bunu gerci diyanet vakfi kurmus. diyanetinde calismasi varmis bu buharide, müslümde gecen aisenin 6 yasinda evlenip 9 yasinda peygamberle gerdege girdigini felan kaldirma ve bunun gibi sahih olan bircok sacma ayetleri ve hadisleri tekrar baska türlü tercüme edecekler. Böylece bizim saf insanimiz uyumaya devam edecek... Saf diyorum cünkü din olunca saf kelimesi bizim icin coook hafif her konuda cin gibiyiz ama bu konuda malesef cok düsük zekaya sahibiz yada isimize böyle geliyor neyse sana tavsiyem birak icindeki korkuyu ve dinini tarafsizca arastir ama gercek kaynaklardan yani tercümesi eski alimlerden yapilmis mesala celaleyn yada ibni kesir. bunlarin tefsirlerine bak ama tarafsiz bir dinsiz gibi sanki dine yeni iman etmek istiyorda ama dogrumu yanlismi diye arastiriyor gibi. Sorgula ne demek istiyor aca yanlis mi diye sorgula bilime bak bilim ne diyor. Ondan sonra gercekten inanirsan o zaman inan.... Ve inan bana eger böyle sorgularsan kitaba sadece gülersin ne kadar sacma olduguna ve kendinin böyle birseye nasil inandigina hayret edersin., Cemel savasini arastir hz. ali ile hz. aisenin ve muaviyenin taht kavgalari. vs.. hepsini arastir tarihi oku muhammedin tarihini ama hikayecilerden degil hadislerden sahih olanlardan....
@@uyananinsan7273 Apaçık mucizeyi inkar etme. Elmalı hamdi Yazır zaten evrenin genişlediği medyaya duyurulduktan sonra o tesfiri yaptı ve geleneğe bağlı kaldı. İnsanlar geçmişte bunu böyle tefsir yapmaktan çekindi çünkü bilen ve anlamlandıran olmadı. Ama bazı alimler gerçek anlamında tefsir etmişlerdir. eski tefsirlere bakalım: "Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir." [Ez-Zadul- Mesir Tefsiri, [ö. 1201]]; "Ve muhakkak ki Biz genişleticiyiz." Onun köşe bucaklarını genişlettik, direksiz olarak yükselttik de sonunda o şimdiki gibi yükseldi. "[İbn Kesir Tefsiri, [ö. 1373]];" Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. "[Taberi Tefsiri, [ö. 923]];" Evreni her yöne genişletiyoruz "[At-Tabarani Tefsiri, [ö. 970]];" Göğü onu elimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişleticiyiz. " [Suyuti Tefsiri, [ö. 1505]]; İlk toplu tefsir olan Mukatil bin Süleyman'ın [ö. 767] tefsirinde de bu mana verilmiştir: “Sema {doa} da {bir ayet vardır}. Biz onu bir eyd {yani, kuvvet} ile bina ettik ve biz genişlik verenleriz muhakkak. " Bu alimler uzayın genişlediğini bilmiyorlarken bu şekilde tefsir yazdılar. Bu apaçık bir mucizedir.
@@turkgibiasil5573 sen kimsin nesin bilmiyorum ama ben hayatimda söyledigim seyleri hic bir zaman inkar etmedim yanlissada yanlis dedim dogrusay dogru dedim. Ama bu zamanin hocalari malesef öylesini kurani kurtarmaya cabaliyorlarki bizzat ben kendim diyanetle konustum bu hadiste aisenin 6 yasinda evlenme mevzusunu. ben hadis ap acik yaziyor dedim zifafa 9 yasinda girmis diye hoca önce kivirtarak kurtarmaya calisti sonra ne dedi biliyormusun. Diyanetin bu konular hakkinda calismasi var yanlis anlasilan hadisleri ayetleri tekrar süzgecten geciriyor. bu ne demek biliyormusun yakinda baktigin bütün tefsirlerde ayetlerde artik bu caga uygun kitaplar yazilacak yani kuran islam muhammed bu yana durmadan insanlar tarafindan anlamlariyla oynana oynana güncellenerek gelmis. ve hala güncellenmeye devam ediyorlar. eski kuranlardan kardesim anlayaraktan oku mantiga vur. iste müsrikleri gördügünüz yerde öldurun cariye ayetlerini , kalbin düsündügünü zannetmesi . peygamberin zeydin karisiyla evlenmesini, seytanin yildizlarla taslandigini. gögün kandilllerle süslendigini, bi muhammed bi allah bi cebrailin kuranda konusmasini, ve diger ayetleri mantik ile oku bu kitabi evrensel oldugunu ve allah sözü oldugunu düsünerek oku ve bir tane hata bulursan at cöpe gitsin cünkü allah hata yapmaz. simdi yazarak sana iddalara tek tek cevap veremem. ama tek verebilecegim cevap her ne kadar düzeltselerde manalarla oynasalarda insan tarafindan yazildigi icin mutlaka bir hata icerecektir kuran bunu bulursan zaten allah yazisini olmadigini anlarsin. birbirleriyle celisen ayet bulursan at cöpe gitsin. bu kitap evrensel ise birbirleriyle celisen ayet olmamali o zaman insanligina yazilmis ise zaten bize ilgilendirmiyor. yani her yerden acidan düsün tart. kalmak istiyorsan hocalarin senin icin belirledigi yasam düzeni olan islama uy gitsin. en azindan radikallerden uzak ol. digerlerine uy bari su modernistlere onlarin islami en azindan zararsiz bir islam.
Kalp akletme kafada beyinde düşünce enerji potansiyali. Akleden iman adında İnaç adında kalp vardır buda hislerin yüreğin hedef noktasında başlarken köprüde birleşen tabirce bu muhasebesini tutku halinde kalbe vicdani afaletin resmi akledendir mi acaba sevgili ogretmenim belki kanımca dediğiniz ne kadar doğrudur ilahi adres tamamen istediği otoritesini getirdi kim karşı gelebilirki
bi yanitta sana veriyimde yatacak kardes. hoca malesef sahtekarlik yapiyor utanmasalar kalp düsünüyor diyecekler. kalp ile beyin arasindaki sinirler yapma ya bu kadar komik olmayin. Kalp ile beyin arasindaki sinirler kalbin düzenli calismasi icin beyin tarafindan giden sinirler birde bunun dönüsü var elektrik sistemini düsünün en basit örnegi lamba. yanmasi icin ne lazim arti eksi. kalp tabiki böyle izah edilemez ama beyin bir kontroll karar alma düsünme vs. yeridir ve organlarin düzenli calismasini saglar ve bazi organlarida sizin isteginiz dogrultuda calismasini saglar mesela nefes tutmak gibi yada yürümek gibi bunlari yapabilmesi icin sinir gereklidir ayni kalbe giden gibi bu sinirler kaslari uyarirlar ve kaslar hareket eder kontraktion. bu hareket icin sinir gereklidir ve bu sinir vucutumuzun bir cok yerinde hatta hemen hemen her yerde mevcuttur. daha duyu organlarimizi felan saymiyorum. tabiki kalptede sinirler vardir. Ama sakin kimseye kalp ile düsünülür demeyin gülerler. haa kalbin düsünmeye etkisi olabilir. mesala kalp iyi calismazsa konsentre bozuklugu felan gibi ama böyle seyler etkidir. ayni etkileri diger organlari icinde söyleyebilirsin. neyse ne söylesem bos eger tarafsiz bir sekilde okuyup anlamaya calismazsaniz ve sizi ögretilen korkudan yani dinden cikarim korkusundan kurtulmazsaniz zaten anlatimlar hep bos. Inanacaksaniz gercekten dosdogru arastirin öyle inanin hemide imaniniz tam olur yada bu kuran ne kadar sacmaymis dersiniz hayatinizi yasarsiniz insan gibi dogruyu ve yanlisi siz karar verirsiniiz insanlarin hazirladigi kuran degil... kalin saglicakla...
@@uyananinsan7273 Boş yapmışsın ua-cam.com/video/pMSWeLxZZ1g/v-deo.html Şunu izle de ondan sonra konuşalım olur mu? Yok bilimsel değilmiş , yok bilmem neymiş. Gören de adamı bilim oteritesi sanacak.
@@almanduku9043 Yorumu kaldırıyorum ama kardeşim bari kalbe düşünme organı demeyin ve beyin ölümü gerçekleşen insanlara bakın Görürsünüz böyle hocaları değil kelam ilmi bilen belagatı iyi olan hocaları konuşturun yoksa işimiz zor
@@ord.prof.2774 ua-cam.com/video/pMSWeLxZZ1g/v-deo.html Al dostum buradan izle birşeyler öğren. Birisi tabi ki öteki olmadan işe yaramıyor. Bu arada zaten atmışım , onun üzerine hâlâ cehalette ısrar etmişsin 👍🏻😆👍🏻
Kur'an'ın indiği dönemde düşünme ve hissetme merkezinin beyin değil kalp olduğu zannediliyordu. Allah beyin anlamına gelen bilinmeyen bir kelime türetmedi, mesajını bilinen kelimeler üzerinden verdi. ;)
Fuzuli Şair iyi de kardeşim o zaman KurAnda 2+2=5 yazsa o dönem toplumu bunu böyle kabul ediyordu Yüce Allah’ta böyle dedi mi diyeceğiz.Kuranın indiği toplum şirk dinini yaşıyordu o zaman Yüce Allah bu topluma hitab ettiği için şirki de mi kabul ederdi bu mantıkla.Ben müslümanım elhamdulillah ama bu yorum çok ikna edici bir yorum değil tam tersine kendini ve islamı zor durumda bırakırsın.Bu Ayetleri mecazi anlamda algılamak bence en doğrusu olacaktır tabi bu benim şahsi yorumum.Ben bunu daha tutarlı buluyorum.
@@seekthetruth4218 getirdiğiniz örnek benim verdiğim örnekle uyuşmuyor. Kur'an'ın bilim öğretme gibi bir amacı olmadığını ama bazı ayetlerde müteşabih veya dolaylı olarak bazı doğa yasalarına işaret edip geçtiğini anlamak gerekir evvela. Kalp ile düşünce ilişkilendirilmiş ayetlerde bunun başka izahı var mı güzel kardeşim! ;) Ayrıca Kur'an'da bu bağlamda fuad kelimesi de geçer. Sizin görüşünüz nedir?
Brawoo❤❤..
Allah razı olsun
!!! MUTLAKA OKUYUN !!!!
Selamun Aleykum diyerek başlayım konuya ,
Çabalarınızı gerçekten tebrik etmek isterim Birazda Ulemadan öğrendiklerimizi yorum olarak katalım konuya;
Zira burada kastedilen kalb bir et parçası değildir.Bilgisayarların yazılım ve donanımı olduğu gibi İnsanın (donanımı) nefsi+ beyni ve (yazılımı) Ruh u da vardır.Ruh hakkında ilmimiz yoktur ancak onun cüz'ünü hadisler ve müçtehitlerimizden öğreniyoruz.Tek başına donanım et parçasının birşey ifade etmeyeceğini ancak Gönül yani kalb varlığın hakikati ki bu ikisinin birleşimiyle şekle ,iradeye dönüşeceğini belirtmek isterim.Bazı insanlar Kalb/Gönül diye (zekayı ve faaliyeti)aklı anlatabiliyor oysa Hissiyat gönül, akıldan(kimi tabirlere göre frontal lob daki karardan) bir merhame öndedir.Zira Bir insanı ilk gördüğünüzde anlık olarak ortaya çıkan içinizdeki ısınma veya hissettiğiniz soğukluk o kimsenin size ne kadar çok benzediği ile alakalıdır ki bunun tespitini yapan akıl değil kalpdir.Ancak devreye akıl girerse kişide yanılmalar ve şaşmalar ortaya çıkbilmektedir Kalbin birçok penceresi vardır ki bunlardan göz ,kulak gibi meskenler birkaçıdır misalen gözden gelen haram ve helaller kalbe aktığı gibi kalbden çıkan nazarlarda göz ile yansımaktadır yani kalb burada havuz görevide görmektedir.Beyinden beyine yol yok ancak kalbden kalbe yol vardır.Bilen kalptir, algılayan kalptir. 'Onların kalpleri vardır. O kalpleriyle akl ederler' buyuruyor Cenab-ı Allah. ‘Reasoning’ falan deniyor şimdi."
Olayı şöyle özetleyim Ulemanın bahsetmelerine göre Beyin muhakeme ve nefis merkezidir.Frontal lob ve talamus(nefs) dan bahsedilmekle birlikte talamus un emrindeki hipofiz bezini (hormonal merkez) hadisde anlatıldığı gibi "Şeytan insanın damarlarında kanla dolaşır." Şeytanın nefse tesiri ve hormon salgılatarak hormonlarla nasıl hükmettiğini anlatmaktadır.
Diğer taraftan ayetlerde "Gögsü İslama açılanlar ve Kalbi katılaşanlar" ibaresi gibi birçok karşılaştırma geçmektedir.Gögüs ile kalp birlikte vurgulanmaktadır.
Nakşibendi Büyüğü Gücdevani Hazretleri gönül hakkında şöyle bahsetmektedir:
Gönül dedikleri sanavber şeklinde bir kıta ettir ki sol memenin altında vaki olmuştur.Bu pare Hamili Hakikati Camia yı İnsaniyedir (Bütün insanın özünü toplayan yerdir) İnsanın özü o et parçasındadır.İnsan ise bütün alemin özüdür , Sufli ve Ulvi. Nasıl ki bir ağacın özü çekirdekte ola insanın ve herşeyin özü de bu çekidek olan gönülde saklıdır.
Her kim ki gönle yol bula maksuda erer, gönle yol bulmak ehli dil ehlinin(evliyanı) hizmetine ulaşmakla olur.Evliyanın Nazarı lazımdır.[Mümkünse her an zikretmeye gayretmeli] yani bir bakış insanı sahabeliğe (ulaşılabilecek en büyük makamlardan birine) kalbden kalbe nazar ile akanlar ile ulaştırıyor bu nazarı nesilden nesile ulaştırmak gönle yol buldurur.
Ruh bedeni baştan aşağı kaplar. Ruhun bazı manevi organları vardır. Bunlar bedende bazı yerlerde bulunurlar. Yerleri sabittir. Bunlara letaif noktaları denir.
Kalb bir letaifedir ki
Kalp: Sol göğsün iki parmak altında çam kozalağı şeklinde bulunan et parçasını mahal edinen, yani maddî kalbin derûnunda hissiyatımızın merkezini teşkil eden mânevî latîfedir.
Bugün bazı bilimsel araştırmalar gösteriyor ki insanında vücudunda güneşin ve dünyanında vücudunda 2den fazla bazı manyetik giriş çıkış alanları bulunmaktadır.
Gerçekten çok doğru söylemişsiniz, helal olsun. Yüreğin, gönlün beyinden ne denli kudretli olduğu aşikardır, sayenizde daha iyi kavradım. :)
VeAleyküm selam...İdrak edilebilmesi duası ile....Allah razı olsun....
Beş duyu organımız ile algılanan her şey his’tir.
Hissetmek duygu değildir.
Duygu ; e motion - hareket eden enerjidir.
Beş duyu organımız ile bedenimizin algıladığı herhangi bir şeye belli bir anlam vermesi duyguyu oluşturuyor…
( peki o ANLAMI veren nedir..? )
Anlamının verildiği ilk yer orta beyindir.
Orta beyin beş duyu organından gelen verileri orta beyin tek şekilde değerlendirir ;
- Riskli veya Risksiz olarak ayırır mesajları…
Ön beyinde ise
Duygusal zekamız vardır.
Frontal korteksi nefes alarak soğutursak duygusal zeka mantıklı tepki verir.
Bir insan beyinsel faaliyetleri sonunda duyguyu şu şekilde üretir ;
Beyinciğimiz veya orta beynimiz algıladığı şeylere bir anlam verir ve bir karar verir…
Ve bu anlamlar sayesinde hipofiz bezimiz hormon üreten organlara talimatlar vererek ,
- sen böbrek üstü bezleri şunu üret ve salgıla
- Sen epifiz bezi şunu üret ve salgıla
Ve bu üretilen hormonlar kana karıştığı an işte o zaman gövdemizde bir enerji hareket etmeye başlıyor.
Ve insan duyguyu his etmeye başlıyor…
Yani duygu dediğimiz şey
Gövdemizde hissettiğimiz bir enerji akımıdır.
(Duygu bedenimizde değil sadece gövdemizde oluşur. Boynumuz ile kasıklarımız arasındaki bölge)
Aslında his de bir enerji akımıdır.
Yani
beş duyudan gelen verilerin beyne iletilmesidir.
…
Rabbimizin
Ruhumdan üfleyerek yarattığım dedi insanın beden cihazı
bu şekilde çalışıyorken
Duyguların yuvası gövdemizdir.
Duygulara anlan veren de Ruhtur.
Ruh ise
İnsan bedeninin işletim sistemidir.
Kuantum fizik kurallarını ve NeuroFormat prensiplerini tam anlayamayan
Bu konuları tam anlayamaz
hocanın bakış açısı ve konuyu ele alış biçimine%100 katılıyorum, :doğrudur... Allah bir şey döylemişse doğrusunu söylemiştir. Yok o zamanki insanlar beyni tanımıyormuş. o yüzden öyle söylemiş... Haşa...!!! Allah Celle Celaluhu evrenin genişlediğini de 1400 yıl önce söylemiş, insanlar bunu anlamaz, söylemeyeyim demiş mi, dememiş, ya da ana rahmindeki evreleri veya yükseğe çıktıkca nefes almanın zorlaştığını, zamanın göreceli olduğunu, daha bir çok örnek verilebilir... Allah söyleyeceklerini söyledi.. araştırıp anlamayı bize bıraktı.. biz anladığımız ölçüde sorumluyuz.. Allah bizden kapasitemiz ölçüsünde hesap soracak..!? Allahu Alem, Selamün Aleyküm
kardes bir iki yanit vereyim cünkü cok sey anlatmisin. ama sana tavsiyem kandirilma. evrenin genisledigi kuranda gecmiyor. zariyat suresi 47 orda malesef bir sahtekarlik var. herzamankisi gibi kurani yüce kitap göstermek isteyenler kurani bilime göre tercüme ediyorlar yani hiristiyan yahudiler gibi kitabi utanmadan degistiriyorlar. bak sana orginalini yazayim.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.
Elmalılı Meali (Orijinal)
Bir de Semaya bakın biz onu kuvvetle bina ettik ve şübhe yok ki biz çok vüs'a malikiz.
Ayni hileyi ana rahmindede kullaniyorlar. yok evreleri anlatiyormus felan kardes sana tavsiyem yeni kuran alma zaten suan diyanet yine hadis ve ayet ayiklama isine baslamis. duyduguma göre zaten kuranmer felan kurmuslar bunu gerci diyanet vakfi kurmus. diyanetinde calismasi varmis bu buharide, müslümde gecen aisenin 6 yasinda evlenip 9 yasinda peygamberle gerdege girdigini felan kaldirma ve bunun gibi sahih olan bircok sacma ayetleri ve hadisleri tekrar baska türlü tercüme edecekler. Böylece bizim saf insanimiz uyumaya devam edecek... Saf diyorum cünkü din olunca saf kelimesi bizim icin coook hafif her konuda cin gibiyiz ama bu konuda malesef cok düsük zekaya sahibiz yada isimize böyle geliyor neyse sana tavsiyem birak icindeki korkuyu ve dinini tarafsizca arastir ama gercek kaynaklardan yani tercümesi eski alimlerden yapilmis mesala celaleyn yada ibni kesir. bunlarin tefsirlerine bak ama tarafsiz bir dinsiz gibi sanki dine yeni iman etmek istiyorda ama dogrumu yanlismi diye arastiriyor gibi. Sorgula ne demek istiyor aca yanlis mi diye sorgula bilime bak bilim ne diyor. Ondan sonra gercekten inanirsan o zaman inan.... Ve inan bana eger böyle sorgularsan kitaba sadece gülersin ne kadar sacma olduguna ve kendinin böyle birseye nasil inandigina hayret edersin., Cemel savasini arastir hz. ali ile hz. aisenin ve muaviyenin taht kavgalari. vs.. hepsini arastir tarihi oku muhammedin tarihini ama hikayecilerden degil hadislerden sahih olanlardan....
@@uyananinsan7273 Apaçık mucizeyi inkar etme. Elmalı hamdi Yazır zaten evrenin genişlediği medyaya duyurulduktan sonra o tesfiri yaptı ve geleneğe bağlı kaldı. İnsanlar geçmişte bunu böyle tefsir yapmaktan çekindi çünkü bilen ve anlamlandıran olmadı. Ama bazı alimler gerçek anlamında tefsir etmişlerdir. eski tefsirlere bakalım: "Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir." [Ez-Zadul- Mesir Tefsiri, [ö. 1201]]; "Ve muhakkak ki Biz genişleticiyiz." Onun köşe bucaklarını genişlettik, direksiz olarak yükselttik de sonunda o şimdiki gibi yükseldi. "[İbn Kesir Tefsiri, [ö. 1373]];" Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. "[Taberi Tefsiri, [ö. 923]];" Evreni her yöne genişletiyoruz "[At-Tabarani Tefsiri, [ö. 970]];" Göğü onu elimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişleticiyiz. " [Suyuti Tefsiri, [ö. 1505]]; İlk toplu tefsir olan Mukatil bin Süleyman'ın [ö. 767] tefsirinde de bu mana verilmiştir: “Sema {doa} da {bir ayet vardır}. Biz onu bir eyd {yani, kuvvet} ile bina ettik ve biz genişlik verenleriz muhakkak. " Bu alimler uzayın genişlediğini bilmiyorlarken bu şekilde tefsir yazdılar. Bu apaçık bir mucizedir.
@@turkgibiasil5573 sen kimsin nesin bilmiyorum ama ben hayatimda söyledigim seyleri hic bir zaman inkar etmedim yanlissada yanlis dedim dogrusay dogru dedim. Ama bu zamanin hocalari malesef öylesini kurani kurtarmaya cabaliyorlarki bizzat ben kendim diyanetle konustum bu hadiste aisenin 6 yasinda evlenme mevzusunu. ben hadis ap acik yaziyor dedim zifafa 9 yasinda girmis diye hoca önce kivirtarak kurtarmaya calisti sonra ne dedi biliyormusun. Diyanetin bu konular hakkinda calismasi var yanlis anlasilan hadisleri ayetleri tekrar süzgecten geciriyor. bu ne demek biliyormusun yakinda baktigin bütün tefsirlerde ayetlerde artik bu caga uygun kitaplar yazilacak yani kuran islam muhammed bu yana durmadan insanlar tarafindan anlamlariyla oynana oynana güncellenerek gelmis. ve hala güncellenmeye devam ediyorlar. eski kuranlardan kardesim anlayaraktan oku mantiga vur. iste müsrikleri gördügünüz yerde öldurun cariye ayetlerini , kalbin düsündügünü zannetmesi . peygamberin zeydin karisiyla evlenmesini, seytanin yildizlarla taslandigini. gögün kandilllerle süslendigini, bi muhammed bi allah bi cebrailin kuranda konusmasini, ve diger ayetleri mantik ile oku bu kitabi evrensel oldugunu ve allah sözü oldugunu düsünerek oku ve bir tane hata bulursan at cöpe gitsin cünkü allah hata yapmaz. simdi yazarak sana iddalara tek tek cevap veremem. ama tek verebilecegim cevap her ne kadar düzeltselerde manalarla oynasalarda insan tarafindan yazildigi icin mutlaka bir hata icerecektir kuran bunu bulursan zaten allah yazisini olmadigini anlarsin. birbirleriyle celisen ayet bulursan at cöpe gitsin. bu kitap evrensel ise birbirleriyle celisen ayet olmamali o zaman insanligina yazilmis ise zaten bize ilgilendirmiyor. yani her yerden acidan düsün tart. kalmak istiyorsan hocalarin senin icin belirledigi yasam düzeni olan islama uy gitsin. en azindan radikallerden uzak ol. digerlerine uy bari su modernistlere onlarin islami en azindan zararsiz bir islam.
Bakalım egerek bükerek kaç yil daha idare edeceksiniz :) değiştir değiştir dur.Apacik indirdik diyor ama nedense bir türkler anlıyor.
O dönemlerde kalbin düşünme organı olduğu biliniyordu. Beyinin düşünme organı olduğu 18. Yüzyılda öğrenildi.
Kalp akletme kafada beyinde düşünce enerji potansiyali. Akleden iman adında İnaç adında kalp vardır buda hislerin yüreğin hedef noktasında başlarken köprüde birleşen tabirce bu muhasebesini tutku halinde kalbe vicdani afaletin resmi akledendir mi acaba sevgili ogretmenim belki kanımca dediğiniz ne kadar doğrudur ilahi adres tamamen istediği otoritesini getirdi kim karşı gelebilirki
İsbat edilememiş olsa bile doğru kararların merkezi kalbi gibi
Koca koca profesörün düştüğü hale bak. 😃😃
Din insanın aklını nasıl da mühürlüyor…
Hoca haklı bilimsel olarak ta ispat edildi zaten. Kalpten beyne doğru giden sinir uyarıları , beyinden kalbe gidenden daha fazla ve daha niceleri.
bi yanitta sana veriyimde yatacak kardes. hoca malesef sahtekarlik yapiyor utanmasalar kalp düsünüyor diyecekler. kalp ile beyin arasindaki sinirler yapma ya bu kadar komik olmayin. Kalp ile beyin arasindaki sinirler kalbin düzenli calismasi icin beyin tarafindan giden sinirler birde bunun dönüsü var elektrik sistemini düsünün en basit örnegi lamba. yanmasi icin ne lazim arti eksi. kalp tabiki böyle izah edilemez ama beyin bir kontroll karar alma düsünme vs. yeridir ve organlarin düzenli calismasini saglar ve bazi organlarida sizin isteginiz dogrultuda calismasini saglar mesela nefes tutmak gibi yada yürümek gibi bunlari yapabilmesi icin sinir gereklidir ayni kalbe giden gibi bu sinirler kaslari uyarirlar ve kaslar hareket eder kontraktion. bu hareket icin sinir gereklidir ve bu sinir vucutumuzun bir cok yerinde hatta hemen hemen her yerde mevcuttur. daha duyu organlarimizi felan saymiyorum. tabiki kalptede sinirler vardir. Ama sakin kimseye kalp ile düsünülür demeyin gülerler. haa kalbin düsünmeye etkisi olabilir. mesala kalp iyi calismazsa konsentre bozuklugu felan gibi ama böyle seyler etkidir. ayni etkileri diger organlari icinde söyleyebilirsin. neyse ne söylesem bos eger tarafsiz bir sekilde okuyup anlamaya calismazsaniz ve sizi ögretilen korkudan yani dinden cikarim korkusundan kurtulmazsaniz zaten anlatimlar hep bos. Inanacaksaniz gercekten dosdogru arastirin öyle inanin hemide imaniniz tam olur yada bu kuran ne kadar sacmaymis dersiniz hayatinizi yasarsiniz insan gibi dogruyu ve yanlisi siz karar verirsiniiz insanlarin hazirladigi kuran degil... kalin saglicakla...
@@uyananinsan7273 Boş yapmışsın
ua-cam.com/video/pMSWeLxZZ1g/v-deo.html
Şunu izle de ondan sonra konuşalım olur mu? Yok bilimsel değilmiş , yok bilmem neymiş. Gören de adamı bilim oteritesi sanacak.
@@almanduku9043 Yorumu kaldırıyorum ama kardeşim bari kalbe düşünme organı demeyin ve beyin ölümü gerçekleşen insanlara bakın Görürsünüz böyle hocaları değil kelam ilmi bilen belagatı iyi olan hocaları konuşturun yoksa işimiz zor
@@ord.prof.2774 ua-cam.com/video/pMSWeLxZZ1g/v-deo.html
Al dostum buradan izle birşeyler öğren. Birisi tabi ki öteki olmadan işe yaramıyor.
Bu arada zaten atmışım , onun üzerine hâlâ cehalette ısrar etmişsin 👍🏻😆👍🏻
😂😂😂Haykırarak güldüm. Yapay kalp ile yaşayanlar ne olacak geri zekalı olmuyor hiç kimse? Ama beyin ölümü gerçekleşen kişi akledemiyor.
💚💚💚......H.A .....H.A
🤣🤣🤣 var mı böyle insanlar hala ya 🤣🤣🤣🤣
Kalp ve akil etmenin hicbir ilgisi yoktur. Akil beyin ile ilgilidir. Baska ayetleri buk. Bu hic olmamis.
Kur'an'ın indiği dönemde düşünme ve hissetme merkezinin beyin değil kalp olduğu zannediliyordu. Allah beyin anlamına gelen bilinmeyen bir kelime türetmedi, mesajını bilinen kelimeler üzerinden verdi. ;)
Fuzuli Şair iyi de kardeşim o zaman KurAnda 2+2=5 yazsa o dönem toplumu bunu böyle kabul ediyordu Yüce Allah’ta böyle dedi mi diyeceğiz.Kuranın indiği toplum şirk dinini yaşıyordu o zaman Yüce Allah bu topluma hitab ettiği için şirki de mi kabul ederdi bu mantıkla.Ben müslümanım elhamdulillah ama bu yorum çok ikna edici bir yorum değil tam tersine kendini ve islamı zor durumda bırakırsın.Bu Ayetleri mecazi anlamda algılamak bence en doğrusu olacaktır tabi bu benim şahsi yorumum.Ben bunu daha tutarlı buluyorum.
@@siirkosem19
ua-cam.com/video/pMSWeLxZZ1g/v-deo.html
@@seekthetruth4218 getirdiğiniz örnek benim verdiğim örnekle uyuşmuyor. Kur'an'ın bilim öğretme gibi bir amacı olmadığını ama bazı ayetlerde müteşabih veya dolaylı olarak bazı doğa yasalarına işaret edip geçtiğini anlamak gerekir evvela. Kalp ile düşünce ilişkilendirilmiş ayetlerde bunun başka izahı var mı güzel kardeşim! ;) Ayrıca Kur'an'da bu bağlamda fuad kelimesi de geçer. Sizin görüşünüz nedir?
@@almanduku9043 ua-cam.com/video/s4K2teFhfjk/v-deo.html ;)