Nuri Bilge Ceylan at the 49th New York Film Festival
Вставка
- Опубліковано 11 лип 2024
- On Saturday (10/08/11) Walter Reade Theater's Furman Gallery hosted an intimate Q&A with acclaimed Turkish director Nuri Bilge Ceylan and NYFF Associate Program Director Scott Foundas. Since it took place directly before the festival screening of Ceylan's latest film Once Upon a Time in Anatolia, the talk focused on Ceylan's previous films and his career leading up to Anatolia.
Born in Istanbul, Nuri Bilge Ceylan was raised in the small town of Yenice. He recalled watching Turkish films almost every day at the local cinema, which he said were very influential in his early life. Though he studied engineering in college, he decided to become a filmmaker after he enrolled in the military. Ceylan said that he found his calling after reading a biography of Roman Polanski during his service. He made his first film, a short called Cocoon (Koza), at the age of 36. It became the first Turkish short film to be accepted to Cannes Film Festival.
In response to a question about time and pacing in his films, Ceylan said their slowness is not a rational choice but comes naturally; the way he senses the world is slower than the rest of us, especially as he has grown older. He added that it is also a way of capturing longer moments in life which we might have missed otherwise.
Once Upon A Time In Anatolia marks the second time Nuri Bilge Ceylan has used professional actors, which he did as a way of challenging himself and in keeping with his opinion that "art is an endless voyage." This specific journey started with a story from a doctor friend and blossomed into a 157-minute study of human behavior and an homage to life in the countryside. - Фільми й анімація
Some subtitles were wrong. But its a nice interview. Thank you.
Cuz it’s automatic subtitle
bilge gerçekten ilginç bir insansınız.kafanızın içinde kimbilir neler dönüyor röportaj esnasında.
bir zamanlar anadoluda yu izledim.tebrik ederim.çok begendim.
Saygılar bizden. Teşekkür ederim.
I wish there was an interpreter..
Çok derin şeyler yaşıyoruz da çok sığ anlatıyoruz sen NBC ol hala basit bir ingilizceyle kendini yüzeysel ve buna orantılı olarak da basit göster. Klasik bir sanatçı röportajı sorusudur: sanatiniza dair hatırladığıniz ilk ani ne. Anlat işte hafizanda filmi tanıman ve düşünmen hakkındaki bir anını. Boşver elektrik yoktu sinema vardı halk fakirdi. Adam tabii ki dicek star wars i da mi izlemedin diye. "Izlemedim ama kültürümden çıkan yapıtları izlemiş olmak benim gözlem yeteneğimi geliştirdi ve şu anki günlerime hazırladı. Koyim star wars a özgünlüğümu kötü etkileyecekti belki de"
ilk 25 yılını türkiyede geçirdiğinde kendini ingilizce ifade etmekte ister istemez zorlanırsın. Normalde düşüncelerini ve duygularını oldukça detaylı anlattığını diğer röportajlarında görmüşsündür. Burada ingilizce konuşmasına rağmen kendini tam olarak ifade edemese de söylemek istediklerini bir şekilde karşıdakine ulaştırabilmiş.
Çok iyi röportaj verebilecek on binler varken 1 tane nbc var. Adam yaşayan efsane. Bu laf daha çok gözün üstünde kaşın var demek gibi bir şey
Ah ah NBC keşke sen olmalıymışsın Hamit. NBC burayı okuyorsa bir daha ne söyleyeceğini sana sorsun veya..
benim yazdıklarımdan kötü bir anlam çıkarabilme beceresi gösterebildiğin için kutluyorum seni. Ben burda NBC nin fatih terim gibi kendine özgü bir aksanı olduğunu belirtmek istedim. Ayrıca NBC ye saygımız oturduğumuz mahalleden gelir. Ergenlere ettiğin küfür ise bi yorumum yok.
Fatih terim ingilizcesinden sonra NBC ingilizcesi