Eğitim sistemindeki bence en büyük yanlış sadece sınav ve not odaklı gitmeleri. Okul zamanı sözde "takdir" ile geçmek için; lise ve üniversiteye geçmek için de çoğu insanın stresten dolayı potansiyelinin altında yaptığı puanlar. Evet konuları öğretiyorlar ama kimse nasıl ders çalışılmasını öğretmiyor. Okuldaki rehberlik öğretmenleri de kimsenin altından kalkamayacağı programları kopyala yapıştır bir şekilde öğrencilere dağıtıyorlar. Ve ayrıca kimse de zaman yönetiminden bahsetmiyor.
Tüfek mikrop ve çekil kitabında eğitimin nasıl çıktığından, okulların açılma mantığından ve bunun toplumun işki kesimlerine neden geldiğini açıklıyordu. 8-5 çalışan işçilerin çocuklarını bırakmaları emanet edebilecekleri bir yer… okul oyalamacan ibaret yani o zaman da şimdi de eğitime sadece eğitimin önemini bilen insanlar değer veriyor…
Ön yargırlar kısmında dediklerine kısmen katılyorum. Belli bir yaştan sonra bence ön yargılar devreye girmeli ve giriyor. Bunun sebebi öğrendiklerimizin işlenmesi yani tecrübeye dönüşmesi. Ön yargılar o yaşlarda zamanımızı harcamak istemeyeceğimiz mekanlardan, insanlardan falan koruyor. Bir anlamda pratik diyebiliriz. Kütüphane konusunda ise yani denilecek çok bir şey yok sen açıklamışsın. Beyin denen şeyin gelişimi çok ciddi ve sınırlı bir mevzu. Belirli bir yaştan sonra fikirlerin değişmez çok bir şey katamazsın kendine. O yaşa gelinene kafar beyin gelişimine falan kişinin kendisi önem vermesi gerekiyor. Ancak bir çok insan para ve hayat kalitesini ön planda tutup beyin gelişimini ilerleyen yaşlara bırakıyor ki bu dediğim gibi çok imkansız. İnsanları haksız bulmuyorum ama bazen sadece hedefe odaklı olmak çok aptalca geliyor. İnsanların manyak gibi çalışması sınava girecek olam öğrenci sayısının çok fazla olması. Kim haklı kim haksız, çok karmaşık. Kendi tercihlerimizi yapıp yaşıyoruz muhtemelen buna inanmaya devam edeceğim.
Kütüphane hakkındaki söylediklerime birkaç şey de ben eklemek istiyorum. Ben de bir sınav öğrencisiyim ve seneye ben de sınava gireceğim, lise boyunca sadece son gün çalışıp geri kalan vakitlerimi kitap okumaya, spor yapmaya, projelere katılmaya ayırdım. Şimdi ise geriye dönüp baktığımda pişmanlık görmüyorum, tamam, belki yalnızca oturup ders çalışanlar ya da kendini ve çevresini inceleyemeyecek biliçte olan insanlar da pişmanlık duymuyordur. Fakat bana bu durum hem korkunç geliyor hem de garip. Şimdi etrafıma bir bakıyorum ve bazı arkadaşlarımın günde on saat çalışırken bazılarının dersten tamamen koptuğunu görüyorum. İki taraf için de üzülüyorum. Günümüzün şartları ve gerekliliklerine iki taraf da boyun eğmiş ve kimse neden diye sormuyor. Sahip oldukları tek bir hayatları var ve onu bu şekilde harcıyorlar, bilemiyorum belki ben yanlışımdır, yalnızca insanların bırakın çevrelerini ve dünyayı algılamasını kendisinin bile farkında olmadan, bir kere bile gerçekten düşünmeden, kitap okumadan bu dünyadan gitmelerini korkunç buluyorum.
Demek istediğini aşağı yukarı anladım ve videoda vermek istediğim mesaj buydu. Hani derste çalışalım ama dozunu kaçırmadan. Çünkü hepimizin bir hayatı var ve ne zaman öleceğimiz belli olmadığı için her saniyesini zevkli geçirmeliyiz. Sevgiler...
Başkasında oluyor mudur bilmiyorum ama benim rüyalarımda diğer rüyalarıma atıf oluyor mesela bir rüyamda grupça satranç oynuyorduk ordan birisi gözüme tanıdık gelmişti kendi kendime bu diğer rüyadan değil miydi demiştim sonra adamla göz göze geldik adam bana başıyla gülümseyerek beni tanıyormus gibi selam verdi bu tarz kişi mekanlar falan ayni oluyor
abi sen bu zamana kadar nerdeydin bu kanali iyiki acmissin dediklerinin aynisini yillardir dusunuyorum ve belirtemiyordum ayni dusuncelere sahip olmak ne guzel
Eğitim sistemindeki bence en büyük yanlış sadece sınav ve not odaklı gitmeleri. Okul zamanı sözde "takdir" ile geçmek için; lise ve üniversiteye geçmek için de çoğu insanın stresten dolayı potansiyelinin altında yaptığı puanlar. Evet konuları öğretiyorlar ama kimse nasıl ders çalışılmasını öğretmiyor. Okuldaki rehberlik öğretmenleri de kimsenin altından kalkamayacağı programları kopyala yapıştır bir şekilde öğrencilere dağıtıyorlar. Ve ayrıca kimse de zaman yönetiminden bahsetmiyor.
Tüfek mikrop ve çekil kitabında eğitimin nasıl çıktığından, okulların açılma mantığından ve bunun toplumun işki kesimlerine neden geldiğini açıklıyordu. 8-5 çalışan işçilerin çocuklarını bırakmaları emanet edebilecekleri bir yer… okul oyalamacan ibaret yani o zaman da şimdi de eğitime sadece eğitimin önemini bilen insanlar değer veriyor…
Ön yargırlar kısmında dediklerine kısmen katılyorum. Belli bir yaştan sonra bence ön yargılar devreye girmeli ve giriyor. Bunun sebebi öğrendiklerimizin işlenmesi yani tecrübeye dönüşmesi. Ön yargılar o yaşlarda zamanımızı harcamak istemeyeceğimiz mekanlardan, insanlardan falan koruyor. Bir anlamda pratik diyebiliriz. Kütüphane konusunda ise yani denilecek çok bir şey yok sen açıklamışsın. Beyin denen şeyin gelişimi çok ciddi ve sınırlı bir mevzu. Belirli bir yaştan sonra fikirlerin değişmez çok bir şey katamazsın kendine. O yaşa gelinene kafar beyin gelişimine falan kişinin kendisi önem vermesi gerekiyor. Ancak bir çok insan para ve hayat kalitesini ön planda tutup beyin gelişimini ilerleyen yaşlara bırakıyor ki bu dediğim gibi çok imkansız. İnsanları haksız bulmuyorum ama bazen sadece hedefe odaklı olmak çok aptalca geliyor. İnsanların manyak gibi çalışması sınava girecek olam öğrenci sayısının çok fazla olması. Kim haklı kim haksız, çok karmaşık. Kendi tercihlerimizi yapıp yaşıyoruz muhtemelen buna inanmaya devam edeceğim.
kanalini ilk kez gordum ve konusma tarzin cok hosuma gitti ve degindigin konular da cidden konusulmayan konular taninmayi hak rdiyorsun bence💗
Teşekkür ederim.
Rüyamda Bi kütüphane gördüm. Kütüphanede bir rüya görüyordum
Rüyamda kütüphanede rüya gören birisini gördüm
@@berkinthenerd kütüphanede ki Rüya adlı kitapta, rüyasında kütüphanede uyuyan insanları seyreden birisi hakkında karmaşık bir söyleşi vardı.
Rüyamda kütüphanede rüya gören birinin rüyasında kütüphanede rüya gören birini gördüğünü gördüğünü gördüm
Kütüphane hakkındaki söylediklerime birkaç şey de ben eklemek istiyorum. Ben de bir sınav öğrencisiyim ve seneye ben de sınava gireceğim, lise boyunca sadece son gün çalışıp geri kalan vakitlerimi kitap okumaya, spor yapmaya, projelere katılmaya ayırdım. Şimdi ise geriye dönüp baktığımda pişmanlık görmüyorum, tamam, belki yalnızca oturup ders çalışanlar ya da kendini ve çevresini inceleyemeyecek biliçte olan insanlar da pişmanlık duymuyordur. Fakat bana bu durum hem korkunç geliyor hem de garip. Şimdi etrafıma bir bakıyorum ve bazı arkadaşlarımın günde on saat çalışırken bazılarının dersten tamamen koptuğunu görüyorum. İki taraf için de üzülüyorum. Günümüzün şartları ve gerekliliklerine iki taraf da boyun eğmiş ve kimse neden diye sormuyor. Sahip oldukları tek bir hayatları var ve onu bu şekilde harcıyorlar, bilemiyorum belki ben yanlışımdır, yalnızca insanların bırakın çevrelerini ve dünyayı algılamasını kendisinin bile farkında olmadan, bir kere bile gerçekten düşünmeden, kitap okumadan bu dünyadan gitmelerini korkunç buluyorum.
Demek istediğini aşağı yukarı anladım ve videoda vermek istediğim mesaj buydu. Hani derste çalışalım ama dozunu kaçırmadan. Çünkü hepimizin bir hayatı var ve ne zaman öleceğimiz belli olmadığı için her saniyesini zevkli geçirmeliyiz. Sevgiler...
Abi aynı Lotr mapi benim dolabımda da tanıştığıma memnun oldum.
Güzel
tercihler aciklan artik be
Başkasında oluyor mudur bilmiyorum ama benim rüyalarımda diğer rüyalarıma atıf oluyor mesela bir rüyamda grupça satranç oynuyorduk ordan birisi gözüme tanıdık gelmişti kendi kendime bu diğer rüyadan değil miydi demiştim sonra adamla göz göze geldik adam bana başıyla gülümseyerek beni tanıyormus gibi selam verdi bu tarz kişi mekanlar falan ayni oluyor
O gördüğün rüya sende etki yapmıştır ve bilinçaltına girmiştir. Rüyalar da zaten bilinçaltından oluşur.
abi sen bu zamana kadar nerdeydin bu kanali iyiki acmissin dediklerinin aynisini yillardir dusunuyorum ve belirtemiyordum ayni dusuncelere sahip olmak ne guzel
Sağol fakat düşüncelerini seninde bir şekilde dışavurman daha mantıklı olurmuş. Sevgiler...
abi hangi sehirde yasiyosun
istanbul
Dini inancin ne