@@Yusufmertsunay7426 abi yok be safsata hepsi dinler yalan dolan insanaları yönetmek için uydurulmuş hepsi öyle bak ben hiçbir dine inanmam ne ickim var ne ahlaksızlığım gayet düzenli yaşarım yani güzel ahlaka sahip olmak için dine inanmak gerekmez bak Araplar o dönemlerde içkiye çok düşkün oldukları için Kur'an'ın içine eklenmiş ne diyor şunu şunu yapın diğer tarafta daha güzel şaraplar var karı kız var yani bunun neresi ilahi neresi düzgün bir yaklaşım neyse 8 yıldır inceledim Kur'an'ı ve diğer dinleri artık sıkıldım bireyser anlatmaktan zaten teknoloji sayesinde insanalar gerçekleri görüyor yakında dinlerde kalkar ortadan🤗
Bu referans alma sürekli düşünüp üzerinde net bir karara varamadigim bir konuydu. "Sadece kendimizi mi referans almalıyiz" diye düşünmüyor da değildim. Sağolun.
Eylül-2024 den selamlar. Kırmızı asa serisi sayesinde tefekkür çakraları açılan herkese Allah imanlı ömürler versin. Kendini yoruma ait hissetmeyenler de kırmızı asa eğitim setini baştan izleyip hayatını güzelleştirsin😇
Vahiysiz düşününce, insanın kendisini reddetmesi de bana çok uzak gelmiyor çünkü işler iyice sarpa sarıyor maddeciliğe inanmak da kendini reddetmek oluyor zaten . Hiçbi şeyi bi şeyin yerine ben kendi içimde koyamıyorum ve bi anda lezzet almam gereken dünya korkunç bi yer oluyor insan kendinden dahi korkabiliyor ben neyim diye. Vahyi muhatap alınca bi şeylerin oturduğunu ve anlamandığını kendimin var olduğunu anlayabiliyorum. Ene nedir, ruh nedir , canlılık nedir tam olarak bilmesem de vahyin beni böyle tanımlaması (anlamlandırması) benim insan olmamı sağlıyor , lezzet alabiliyorum, huzurlu hissedebiliyorum . Sondaki ayet de tam oturanlardan beni anlamlandıranlardan.
Hayvan bu işi bilmeden nasıl yapıyor? Cevabı çok uzakta arama : "Ve rabbin bal arısına şöyle ilham etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine yuvalar edin. Sonra her türlü besleyici ürünlerden ye; rabbinin koyduğu kanunlara boyun eğerek çizdiği yollardan git!" Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamından bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için açık delil bulunmaktadır." (Nahl 68-69)
Ben maddeye tapan birisiyim ve görmediğime inanmam ama bu olay kesinlikle içgüdüdür efendim, sonuçta içgüdüyü görüyor ölçüyor ve gözlemleyebiliyoruz (!)
@@ereneryilmaz4701 Bunlar hep amariganın esrailin dış mihragların oyunu. güdüm güdüm güdüyorlar sonra içgüdü diyorlar. Bir de üzerine temel içgüdü diye film çekiyorlar......
10 numara bir açıklama olmuş elinize, ağzınıza sağlık. Bundan iyi bir açıklama daha yok, yoktur. İnsanın birtek kendi benliğini referans alabilmesinin en önemli nedeni ise akıl, ilim ve irade sahibi olmasıdır. Diğer canlılarda veya nesnelerde bunlar bulunmadığı için referans alınamaz. Gerçekten çok düşünülerek verilmiş cevaplar ve açıklamalar düşünce yapımın sizinle uyuşması ben çok mutlu ediyor. Allah yolunuzu açık etsin inşallah ahirette Rabbimizin izini ile beraberce cennete gidebiliriz.
İnsan Allah'ı tanırken sıfatlarını baz alır, akıllı olmak, iradeli olmak gibi. Böylece de onun sıfatlarını tanırız, ancak onlara hakim oluruz. Zâtı ise bizim zihnimizde ancak "o cüzi sıfatların küllisine haiz olan" nasıl olabilir, tahayyülümüzdür. İnsanın buradaki görevi ise mecazi olarak bir dedektiflik, keşfedilmeyi bekleyen bir yol, mükemmel ipuçları var karşısında.
Ben bu çalışmalarınızı akıl ve mantığın derinlemesine kullanımı, sorgulamanın çok ciddi yapılması açısından çok değerli buluyorum ve beğeniyorum. Ayrıca içerik, kurgu, montaj vs de çok güzel. Tebrik ediyorum. Allah muvaffak etsin.
Bi kişi de erkek gibi şu konuyu açık açık işlememişti. Burda aldatma yok. Açık yürekliliğinize hayranım. Helal olsun. Linç gelebilir tabi biraz. Takmayın onları ;)
Paylaşımlamların, sonunda gelecek videoyu izleyebilmek için bir anahtar parola sistemine geçilmezse ilk defa izleyecekler için sıkıntı olabilir, Osman hoca öyle yorumlar yapıyorsunki, sahranın ortasında hodbinle hudabine yol seçtiren adam gibisin 🙂
Sırf bahsettiğiniz konular için bile beğenirim. İşte konuşulması gereken asıl meseleler.. Aklı kullanmak👌 Ve ben de "Kendini bilen Rabbini bilir." den kastı tam olarak anlayamıyordum. Şimdi oldu 👍
İnsan insan derler idi İnsan nedir şimdi bildim Can can deyu söylerlerdi Ben can nedir şimdi bildim Kendisinde budu bulan Bulmadı taşrada kalan Müminlerin kalbinde olan İman nedir şimdi bildim Muhyiddine eder hak kadir Görünür her şeyde hazir Ayan nedir, pinhan nedir Nişan nedir şimdi bildim Muhyiddin Abdalın 16.yyda ölüm döşeğinde yazdığı şiir, sanırım ölürken en iyi anlayacağız biz neyiz ve bulacağınız şey kendimizde taşraya dalarsak bulamayız ve de aslında tam ölürken boyut değiştirirken anlayacağız eşyanın ayan(açık) nedir pinhan(gizli) nedir nişan(işareti, gölgesi, göstergeci) nedir
Cenâb-ı Hak nefse: - Ben kimim, sen kimsin? diye sormuş. Nefis de: - Ben benim, sen sensin! diye cevab vermiş. Bunun üzerine Allah ona azab vermiş, Cehenneme atmış, sonra yine sormuş: - Ben kimim, sen kimsin? Nefsin cevabı aynı olmuş: - Ben benim, sen sensin! Hangi azâbı verdiyse, nefis gurur ve enaniyetinden vazgeçmemiş. Nihayet uzun süre aç bırakarak bir nevi oruç tutturmuş, sonra tekrar sormuş: - Ben kimim, sen kimsin? Nefis bu sefer şu cevabı vermiş: - Sen benim Rabb-i Rahîmimsin, bense senin âciz bir kulun... (el-Havbevî, Dürretüt’l-Vâizîn, s. 11) Selam ve dua ile...
@@harlwowtv7674 Nebe suresinde Cenneti kazanmis olan erkek kullarina verdigi ödülden bahs ediyo Allah , sen neden buna takildin ki, Allah Öz Comertligi ile ikram edecegi şarapdin sarhosluk veren ozelligi olmayacagini kuranda ve Hadislerde belirtmis, veya ordaki hurilerin de senin esin olacagini belirtmis, senin bu soruyu durduk yere sorup kendi 'savunma' sekline hayranim, umarim butun ateist ve deistler boyle degildir.
Sizi Azerbaycandan izliyorum yeni tanıdım ve sayenizde hayata bakış açım değişti.Bakü seminerinizden çok geç haberim oldu inşaAllah başka görüşmelerde görüşmek üzere Allah razı olsun
Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır. (Haşr-19) Yukarıdaki ayeti okuduğumuzda, Allah'ı unutan insanlara, Allah'ın kendilerini de unutturacağı açıkça ifade edilmiş. Burada 'unutmak' ve 'kendi' kavramları gözümde birer anahtar gibi. Unutmak, farkında olmamak, insanın kendinin farkında olmaması; içinde yaşadığı 3boyut mekan ve zaman ekseninde toparlayabildiği veriler ile hareketine(zaman akışı) anlam verememesi ve bu belirsizlikle yaşamına uygun istikamete yönelememesi haliyle , ona işaret edilen kimliği yüklenmediğinden ortaya çıkan bir şahsiyetsizlik durumu. Tesbih tanelerini toparlayan bir imame gibi o 'TEK' şahsiyetin kabulü ile ortaya çıkan şuur ve bu bilinçden doğan, 'hatırlama' ve sonrasındaki hareket hali. İnsanın en temel seçimi bu yol ayrımında... Allah'ı ispatlarken insanın referans alınmasına dair; İnsanda bulunan 5 duyu ve ötesindeki tüm sezişler, bizim var diye kabul ettiğimiz yani varlık olarak tanımladığımız düzlemi zihnimizde inşa ediyor. Misal insan 5 duyudan biri olan görme yeteneği ile 3 boyutta bir cisim gözlemliyor ve buna çiçek ismini veriyor.Ses duyuyor, kuş/araba/rüzgar/şimşek/top vs diye her birine isim takıyor yada o zamana kadar zaten takılmış olanların isimlerini öğreniyor.Bütün bu, 'ben' dediği her neyse yani kendini bildiği zamandan itibaren şu 'an'a kadar ki süredeki 'kendi' varlığı, ona verilen hassalarını kullanıp irade ettiği eylemler ile inşa edilmiş bir bina gibi.Kendisi hem bir bina hem o binayı inşa etme iradesine sahip bir usta gibi... Hem kendisi ve haricindeki varlığı tanımlarken elde ettiği bütün bilgi şuuru(beyin/kalp) üzerinden işleniyor hem her bir işleyiş ona iyi yahut kötü yönde bir şuur(farkındalık) kazandırıyor. Bu bağlamda insan hayatına dair, her ne yapıyorsa kendini referans alıyor.Tüm sıfatları atarken, isimleri verirken, kendisi ve kendisinden önce dünyada yaşamış ademoğlunun bilgisi üzerinden dünyayı ve dünyasını anlamlandırıyor. Bilimsel çalışmalarını da aslında buna uygun yapıyor.Bir maddenin sert yahut yumuşak olduğunu tespit edip o cisme 2 sıfattan birini vermeyi seçerken bilginin kaynağı 'insanlığın' yaşadıklarından ibaret. Yani biz yıldızlara bakıp, gezegenleri seyrederken karıncaların gözleriyle mi bakıyoruz ? İnsanlık için gemiler inşa ederken balinaların vücut ölçülerini mi referans alıyoruz ? Madenleri keşfedip bazısına değer biçip bazısının yüzüne bakmazken, köstebeklerin zevk ve kıymetleriyle mi kıyas ediyoruz ? Monalisa tablosunu arılar da beğeniyor mu sizce bizim gibi ? Tüm tanımlar ve ispatlarda kalkış noktamızı insan olarak kabul edip hareket ediyorken, konu Allah'ı ancak kendi üzerimizde tecelli ettirdiği(bize kendini ve bizi hatırlatması) sıfatlar ile bilebilmemiz olunca mı problem oluyor ? Olmamalı ; çünkü insanın vardır dediği her şey kendini 'bilmesiyle' başlar. Öncesi yok. Burası bir düğüm noktası , diğer var olduğunu yada olmadığını anlayabileceği tüm bilgi, yaşantısında, ancak bu düğüme kıyasla konumlandırılabilir. Aksi halde insan karar verici, seçim yapabilen bir varlık olamazdı. Kısaca 'bilebiliyorum' diyen insanları, biz akıl ve bilinç sahibi kabul ediyoruz. Hem kendinin hem kendiyle ne yapabildiğinin farkında olan, eylemlerini varlığına kıyasla var eden insanlara. Üzerine düşündüğümde aklıma düşenler bu şekilde, insan nakıstır her şeyin hakikatini hakkıyla bilen Allah'tır.
Bu video aşırı güçlü bi video aslında anlayana, Osman abi yine dön şu sahalara bee Velev ki her sorunun cevabına ulaşamayalım ama dibine kadar düşünelim böyle
"Ben kimim? Beynimdeki kimyasallar değilim heralde" oha bunu hiç düşünmemiştim. şokum şu an. kimim ben hakkaten lan. düşünmesi bile bi garip :) insan ben kimim diye düşününce kendini Allaha daha bi yakın hissediyor.
İnsan cüzlerden oluşmuştur. Bu cuzler başlıca Ruh, nefs, akıl ve kalptir. Başka cüzler de mevcut olmakla birlikte bu 4 cüzün oturduğu zemine "ben" diyoruz.
Aga ben kimimi düşününce kalbin küt küt atiyor valla ilginc oluyor ben bunu nedense 7 yasindan bile kendime soruyorum ve her seferinde kalbim patliycak gibi oluyor
"Kim, 'Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.' Duasını bir günde yüz kere söylerse, kendisine on köle âzad etmiş gibi sevab verilir, ayrıca lehine yüz sevab yazılır ve yüz günahı da silinir. Bu, ayrıca üç gün akşama kadar onu şeytana karşı muhafaza eder. Bundan daha fazlasını okumayan hiçbir kimse, o adamınkinden daha efdal bir amel de getiremez. Kim de bir günde yüz kere 'Sübhânallahi ve bihamdihi.' derse hataları dökülür, hatta denizin köpüğü kadar (çok) olsa bile." [Buhârî, Daavât 54, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Zikr 28, (2691); Muvatta, Kur'ân 20, (1, 209); Tirmizî, Daavât 61, (3464)] "Bilin ki, kalpler ancak Allah'ın zikriyle huzur bulur. (Rad, 13/28) Lâ ilâhe İllallâh Lâ ilâhe İllallâh Muhammedur Rasûlullah Lâ ilâhe illâ ente subhaneke inniy küntü minez zalimiyn Lâ ilâhe illAllâhul melikül hakkul mubiyn Lâ ilâhe illallâhül melikül hakkul mübîn Muhammedün rasûlüllâhi sâdikul va’dil emîn. La ilahe illallahu vahdehu vallahu ekber La ilahe illallahu vahdeh La ilahe illallahu la şerike leh La ilahe illallahu lehül mülkü ve lehül hamd La ilahe illallahu vela havle vela guvvete illa billah La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehul mulku ve lehul hamdu ve hüve ala kulli şey in kadir. Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerike leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hâmdü yuhyi ve yumit ve hüve hayyun lâ yemût biyedihi'l-hayr ve hüve alâ külli şey'in kadir. Yâ Bâki Entel Bâki Lâ Havle Velâ Kuvvete İllâ Billâh La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azim Estağfirullah Elhamdülillah Allahu Ekber Subhan'Allāh Subhanallahi ve bi hamdihi Sübhânallahi ve bi-hamdihî sübhânallahi’l-azîm Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh. Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber Subhanallahi ve bihamdihi adede halkıhi ve rıza nefsihi ve zinete arşihi ve midade kelimatihi.' Hasbünallahü ve Nimel Vekil Hasbunallahu Ve Nimel Vekil Nimel Mevla Ve Ni'men Nasir Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ Hû, aleyhi tevekkeltu ve Huve rabbül arşıl azîm Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze'lcelâli ve'l-ikrâm. Allahümme ecirna minennar Rabbişrahli sadri ve yessirli emri. Vahlul ukdeten min lisani yefkahu kavli Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, İnne'l-hamde ve'nni'mete leke ve'l-mülk, lâ şerîke lek Rabbic’alni mukimessalati ve min zürriyeti. Rabbena ve tekabbel dua. Rabbenağfirli veli valideyye velil muminine yevme yekumul hisab İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn Fe in tevellev fe kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), lâ ilâhe illâ hûve, aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil azîm(azîmi). "Onlar, iman eden ve kalpleri de dâimâ Allah'ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura eren kimselerdir. Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah'ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura erer." ( Ra'd Suresi 28. Ayet ) "Kim bir hayra (iyiliğe) vesile olursa o kimseye hayrı yapan kimsenin ecri gibi ecir vardır." Hz.Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Allahümme salli alâ Muhammed'in ve alâ âli Muhammedin, kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim, inneke hamîdun mecîd Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin biadedi zerratil kainati ve mürekkebatiha. “Allâhümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mesteda’tü eûzü bike min şerri mâ sana’tü ebû ü leke bi-ni’metike aleyye ve ebû ü bi zenbî fağfirlî fe innehû lâ yağfiruz-zünûbe illâ ente.” Anlamı: «Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibâdete lâyık ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lutfettiğin nîmetleri yüce huzûrunda minnetle anar, günâhımı îtirâf ederim. Beni affet, şüphe yok ki günahları Sen’den başka affedecek yoktur.»” Allâhümme yâ rabbe Muhammedin ve âli Muhammedin salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin veczi Muhammeden mâ hüve ehlüh.(70 meleğin 30 bin sabah tazıp bitiremeyecği salavat) (Seyyidül İstiğfar) Allâhümme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente halaqtenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va'dike mesteta't. Eûzü bike min şerri mâ sana't. Ebû-u leke bi ni'metike aleyye ve ebû-u leke bi zenbî fağfirlî feinnehû lâ yağfiruzzünûbe illâ ent. (Abest duası) Allâhümme beyyıd vechî yevme tebyeddul vucûh. Okuduğu ay icinde ölürse günahsız ölür (1. Zikir) Lâ ilâhe illallâhu vahdehû vallâhu ekber. Lâ ilâhe illallâhu vahdeh. Lâ ilâhe illallâhu lâ şerîke leh. Lâ ilâhe illallâhu lehül mülkü ve lehül hamd. Lâ ilâhe illallâh, lâ havle ve lâ quvvete illâ billâh. (2. Zikir) Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Lâ ilâhe illallâhu vahdeh. Lâ ilâhe illallâhu lâ şerîke leh. Lâ ilâhe illallâhu lehül mülkü ve lehül hamd. Lâ ilâhe illallâh, ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâh. Lalegül Dergisi Mayıs 2015 Sahih olan bu hadise göre sabah namazından sonra 3 defa “Eûzü billahis-semî’il alîmi mineşşeytânirracîm” deyip, ardından da Haşr Sûresi’nin son 3 ayetini (22, 23, 24) okuyanlara Allah o günün akşamına kadar kendisine 70 bin melek gönderir ve bu melekler o kişiye dua ve istiğfarda bulunurlar. O gün ölürse şehit olarak ölür. Akşam namazından sonra okuyan için de aynı durum söz konusudur. (Evden çıkarken '' Bismillahi, tevekkeltü alellah, lâ havle velâ kuvvete illâ billâh'' diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizî] ''Kim cuma gecesi iki rekat namaz kılıp her rekkata bir fatiha bir Ayetel kursi on beş ihlas suresi (kulhuvallahu ehad) namazın sonunda ise bin defa : Allâhümme salli alâ Muhammedin nebiyyil ümmiyy. derse diğer cuma haftası tamamlanmadan beni görür kim beni görürse ona cennet vacip olur ve geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır'' Efendimiz (S.A.V) Üzerime bir günde bin defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.” Allah Resulü (sav) buyuruyor: “Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır, DUA YERİNE ULAŞIR.” “Üzerime bir günde bin defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.” “Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.” “Her kim, farz namazını kıldıktan sonra bana on defa salevat okursa, Allah, onun namazını kabul buyurur. Onun bu namazını Adem'e secde eden meleklerden daha üstün meleklerin makamı olan İlliyyine ulaştırır. O makamdan bir melek şöyle seslenir: -Artık dileğin neyse dile, her dileğin yerine getirilecektir.” Vefatımdan sonra sizden kim bana selam gönderirse Cebrail (as) gelir ve bana şöyle der: -Ya Muhammed! Ümmetimden falan kimsenin sana selamı var. Bana karşılık ben şöyle selam alırım: -Benden de ona selam olsun. Ayrıca onun için Allah'tan rahmet ve bereket diliyorum.” “Kim altından kalkamayacağı güç bir işle karşı karşıya gelirse, üzerime çok çok salavatı şerife getirsin. Çünkü Allahü Teala, üzerime getirilen salavat-ı şerife sebebi ile onun sıkıntılarını, kederlerini giderir, rızkını çoğaltır, Allah'ın yardımı ile muradına nail olur.” “Kıyamet gününde, katımda insanların en değerlisi, bana en çok salatü selam getirenlerdir.” Allah Resulü (sav) buyuruyor: “İsmimi duyunca salavat getirmeyen insanların en cimrisidir.” “Adımı duyunca salavat getirmeyen, insanların en acizidir.” “Üzerime salavat getirmeden dağılan bir topluluk pişman olacaklardır.” “Adımı duyunca salavat getirmeyen, insanların en acizidir.” “Üzerime salavat getirmeden dağılan bir topluluk pişman olacaklardır.” “Adımı duyunca salavat getirmeyen, yüzü koyun sürünsün.” “Üç kişi yüzümü göremeyecektir. Ana babasına isyan eden, sünnetimi terk eden, üzerime salavat getirmeyen.” “Adımı işitip te salavat getirmeyen, sonu mutsuz kimsesizdir.” “Cuma günü ve geceleri üzerime yüz defa salavat getirenin Allah otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.” “Sırat üzerinde kalmış hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm. O anda üzerime getirdiği salavat-ı şerife gelip bu durumdan onu kurtardı.” “Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.”
Güzel söz hsusuwusuwiwj ateistlerin psikolojik olarak boyutsallasiyolar.O psikolojiyi yiksak onlarin gelecekde belki şizofren olmalarindan kurtaririz jsoskskksks
Selamlar. Allah'ın "ruhundan üflemesi" kavramı bence bu sorunun cevabı gibi geliyor. İnsanı referans alıyoruz çünkü O'nun sıfatlarını, kavrayabilmek için, kendimizde ya da "ruhumuzda" tanık olduğumuz merhamet, sevgi, cömertlik, öfke, koruma duygusu vs hislere bakmamız şart. O ruh sayesinde bilinçliyiz. Canlılıktan öte, "bilinç" sahibi canlılarız. O'nun verdiği bilinç.
Tebrik ederim düşünce sisteminiz çok güzel. Yalnız Allah (c.c.) hakkında konuşurken biraz daha cesaretten uzak cümleler kurmanız daha hayırlı olacaktır diye düşünüyorum. Allah razı olsun...
٧ - نُسَمِّي اللهَ شَيْئًا لَا كَاالَاشُيَاءِ وَذَاتًا عَنْ جِهِاتِ السِّتِ خَالِي 7. Ona “Şey” deriz, ancak hiçbir şeye benzemez, “Zât” da denilir, ancak altı yönden hâlîdir-münezzehtir. (Altı yön: sağ-sol, alt-üst, ön-arka) Kaynak:Ehli Sünnet İtikadına dair, şiir şeklinde yazılmış Emali isimli eser.
Herşeyi kendi sınırlıklıkların içinde anlayabilirsin. İnsansan insanı ölçülerle, hayvansan hayvani ölçülerle anlayabilirsin. Allah sana kendini ne kadar anlatmışsa onu o kadar tanırsın. Sınırlılıklarımız Allah'ı bütünuyle tanımamıza engeldir.
İnsan kendine bakarak Allah’ı anlamlandırması, insanın kendi keşfettiği veya bulduğu bir yöntem değildir. Allah kendisini anlamamız için kendi Esma sıfat ve özelliklerini bize yansıtmıştır ki biz Onu anlayabilelim. Bu da vahiyle öğretilmiştir
İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendin bilmezsin Ya nice okumaktırOkumaktan murat ne Kişi Hak'kı bilmektir Çün okudun bilmezsin Ha bir kuru ekmektirOkudum bildim deme Çok taat kıldım deme Eğer Hak bilmez isen Abes yere gelmektirDört kitabın mânâsı Bellidir bir elifte Sen elifi bilmezsin Bu nice okumaktırYiğirmi dokuz hece Okursun uçtan uca Sen elif dersin hoca Mânâsı ne demektirYunus Emre der hoca Gerekse bin var hacca Hepisinden iyice Bir gönüle girmektir.
@Nincaa Sen somut olarak ve düz mantıkla düşünüyorsun. Evrende hiçbir şeyin yokluğunu ispatlayamazsın. Uçan spagetti canavarının yokluğunu ispatlayamazsın. Ama varlığı da ispatlanmazsa yok varsayarsın. Evrenin her köşesinde bakamazsın kutu gibi. Belki Uçan spagetti canavarı bize milyarlarca km uzak bir yerlerde yaşıyor orda yaşamadığını bana ispat edemezsin ama ben bu iddiayı ortaya atıyorsam sana orda yaşadığın kanıtlamalıyım.
Sürekli takip etmeme rağmen giriş bölümü olarak banada ağır geldi. İlk başlarda ne oluyor ne diyor bu Osman derken sonra taşlar oturdu zaten Allah razı olsun şüphem yoktu da dedim herhalde ben anlayamıyorum ama sonradan açıldı video aklın olduğu ve vicdanın hakem olduğu bir bakış açısı anlar. Ancak inşallah kafileyi veya Osman bulut u bu video ile tanımaya başlayanlara ağır gelmez. Eğer yorumu okuyan ön yargılı kardeşim varsa kırmızı asa serisi ve diğer videoları izlemeye davet ediyorum
Kafamdaki küçük boşlukların doldurduğunu inandığım bir vide olmuş soluksuz dinledim tekrar dinledim anlayamadigim bilimsel konuşmalarda bi eror oldum 😃 neyse tekrar dinleyerek tamamladığına inanıyorum allah razı olsun ❣👍
Materyalistler tabiat kanunlarının işleyişini gözlemledikleri için tabii-doğal isimlendirmesi ile bu düzenli işleyişi müessir bir referans kaynağı olarak görüyorlar. Yani tağutlaştırıyorlar.
Sayıştay’da boş bulunan üyeliklere aşağıda isimleri yazılı kişiler seçilmiştir. 1-Hasan KARAMAN 2-Ahmet AVŞAR 3-Murat AYGÜN 4-Mahmut KOCAMEŞE 5-Meltem YILMAZ YÖNTER
Konuyu çok iyi bir noktaya getirdin osman bulut, tebrikler. Tanrı üzerine konuşulamaz! Tanrı üzerine her ağzınızı açtığınızda, tanrı noksanlaşır. Tanrının tanımı yapılamaz veya tanrıya herhangi bir sıfat iliştirilemez. Ancak tanrının şu ya da bu şekilde var olduğuna İNANIRSIN. Daha ilerisi yok.
Videoyu uzun süre önce izledim ama bir kez daha izlerken yorum yapmak istedim: Ben, bu konuyu aylarca hatta yıllarca düşünmüş birisi olarak bu çıkarımlara varamadım. Şundan bahsediyorum. Said Nursi'nin cümelsi olan: 'Her cemal ve kemal sahibi kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi sırrınca...' cümlesi üzerine sorguladığım şey şuydu: Bende bu özellikler var diye neden ben Allah'ı sınırlandırıyorum? Allah cemal ve kemalini görmek ve göstermek ister mi? Neden dar aklımla Allah'a bir alan çiziyorum? gibi sorularıma hiçbir mukni cevap bulamamıştım. Allah razı olsun diyorum.
EsSelamu aleykum "Allah insanın mutlak halidir" tarzındaki bir cümle kabul edilemez. Tabiki de ilk anlaşılan anlamda kullanmadiginizi düşünüyorum lakin dinleyici için her yere çekilebilecek bir cümle. Sizi referans alan insanlar varsa bu cümle sapkinliklar yaratır. Bu konuda açıklayıcı bir video yayinlarsaniz herkes için daha iyi olur. Hayırlı hizmetler inşaAllah
Nacizane görüşüm; Akaid ilmini oturtmadan yapılan sorgulamalar yanlış yerlere çıkabilir. Akaid ilmini güzelce idrak ettikten sonra sorgulama kısmına girmek daha sistemli ve doğru olabilir.
Bence mesele Allah' ı tanımlarken insan üzerinden tanımlamak değil, tanımlarken kullandığımız araçla yani dille alakalı. İnsanlar kullandıkları dili gördükleriyle temellendiriyor ve bu kısıtlı kaynakla( Allah'ı tanımlarken kısıtlı olduğunu fark ediyoruz belki de ) da şu an için en üst düzey varlık olarak adlandırdığı kendinin üstüne çıkamıyor, kendinden üst bir varlığı ( şu an bile tanımlamakta zorlanıyorum :) ) tanımlayamıyor.
@@meryem338 Meryem kardesim, Osman Bulut'un soylemek istedigi şu : "Allahi tanitirken biz arac olarak kendimizi kullaniriz, cunki dedi ya karsindakini robot ve s gibi gore bilirsin, hem guc , irade, akil , suur gibi terimleri de ancak (genel olmayan guvendigin tek biri olan) kendinde bula bilirsin, simdi demek istedigim su, sen dedin ki, insan uzerinden tanimlamak degil, insan 'uzerinden tanimlamak' kelimesini ümumen soyluyorsan yanlis, cunku zaten sen de insansin, kendi uzerinden Allah'i (c.c.) tanirsin, yok diger insanlari degil kendimiz uzerinden Allahi tanimak anlaminda soyluyorsan o baska , dogru soyluyorsun, cunku genel olmayan guvendigin tek bir şahıs var o da kendindir
Tersten bakıyordum, hala tersten bakıyorum, bundan sonra da tersten bakacağım. Allah tanımlanamaz. Tanımlanan biziz. Bizim cömertliğimiz ilmimiz adaletimiz irademiz gücümüz Allahtandır. Referans odur.
O sonsuz ilimli değil, ilmin sahibidir. Bize de ilminden vermiştir. O sonsuz güçlü değil, gücün sahibidir. Bize de gücünden vermiştir. Biz kendimizi onu referans alarak tanımlarız. Sonra da kendimizi referans alıp onu mu tanımlayacağız. Hayır.
Allah'ı bilmek varlığını ve sıfatlarını bilmenin tersidir. İnsan kendi şahsiyeti referansıyla, mazhar olduklarının ayinesiyle Rabbinin vasıflarını ve şuunatını bilebilir ama zatının hakikatini asla bilemez. Sen Zatından bahsediyorsun ama adamlar vasıflarından bahsediyor. Eğer Allah bize de sınırlı şekilde ilim irade kudret vermeseydi Allah'taki mutlak olanların varlığını kavrayamazdık.
Kardeşim size bir önerim var: videonun başlığı Allah ne dir? Sorusu dış bakıştan uygun durmuyor, çünkü türkçede ne kelimesi ; belirli veya belirsiz, somut veya soyut nesneyi işaret eder, haşa Allah bunlardan münezzehtir, başlığı : Allah ı nasıl tanıyabilirsin vb. daha güzel ve uygun bir başlık olsa çok güzel olur, sonuçta küfrü işmam eden bir cümle dahi kullanmamaya özen göstermeliyiz, video için de ellerinize sağlık
@@medresey-iosmaniyye6761 Allah a Zat denebilir, zat kelimesi bir nesne veya şahsa direk bakmaz bunda beis yok zaten, kıyaslaman biraz alakasız olmuş. Şey kelimesini ehli sünnet velcemmatten Allah için kullanıldığını duymadım. Lütfen kardeşim savunmak için savunma yapmayın, hakkı bulmaya çalışalım.
@@coguestgroundson2302 emali beyitlerinde geçer şey denilmesi caizdir diye. Ayrıca Allau Teala zaten somuttur.Somut demek gözle görulebilir olmak demektir aynı zamanda. Allah da zaten görulecektir cennette. ha bi de zat kelimesi nasıl bir şahsa direk bakmaz?
Agnostisizmde bu konuda Tanrı'yı anlamamız için sadece insanı referans alabileceğimiz için Tanrı'yı bilemeyiz,anlayamayız der. Çünkü biz Tanrı'yı anlayabilmek,bilmek için ona herhangi bir sıfat verdigimizde onu aslında değiştirmiş olduğumuzu ve degistirdigimiz Tanrı'ya inandığımız söylerler bu yüzden de Tanrı'yı anlayamayacagimizi, bilemeyecegimizi söylerler bundan dolayı da artık Tanrı ile ilgilenmezler çünkü onu zaten bilemeyecegiz derler.(herhangi bir eksiğim ya da yanlışım varsa saygı çerçevesinde cevap olarak belirtirseniz çok sevinirim)
Kavrauamaryiz diyorlar onun ıçjin ugraşmazlar demek ki . Onun için inanmyorlar çok mantiksiz değil mi. Ona ibadet edip zatinin sifat ve fiilinin mahyetinin anlayamayız ama ism ve sifatlarile taniyabiliriz ve onun zatın kavramayacak kadar mukemmel olduğunu anlayıp secde etmektir bizim görev....
@@islamamangeldi9544 tanrıya secde etmemiz gerekir yazmışsın da tanrının bu kadar mükemmel olduğunu görüp ona secde etmek asıl mantıksız olan şey. Tanrı o kadar sınırsız ve kusursuzsa ona tapmana ihtiyacı yoktur. Bu da boşu boşuna taptığın anlamına gelir. Tanrı bu kadar kusursuz ise herhangi birşey yapması mantiksizdir zaten.
@@ismailakbas6171 secde yapmama ihtyacı yoktur ama azamet ve izzeti iktiza eder. Bir padişah verdiği ikramdan senin teşekürüne ihtyacı yok ama ben ikraam ettim gibi hissi iktiza eder...
@@islamamangeldi9544 padişahin ikramı verme sebebi egosunu yükseltmektir. Böyle dusunursek tanrı da bizi egosunu yukseltmek için yaratti. Yani egoist bir tanrı. Bu da sizin dininize ters.
Az önce bir tefsir dersinden çıktım sürekli bu video gözümün önüne geldi.O kadar burayı anlatıyor ki hoca kime bahsetsem bu referans alma işini anlamazdı bende buraya yazmak istedim acil aktarmaya ihtiyacım var Alak suresi Bilirsiniz ki bu surenin ilk ayetleri ilk inen ayetlerdir ve okumamızı ister bizden Rabbimiz .bu oku emri birçok manayı kapsar ama sanki kainat kitabından bahsetme olasılığı daha yüksek.ilk ayette "yaratan Rabbinin adıyla oku" derken Allah Tealanın bize ilk defa hitab etmesinde kendini şu iki ismiyle tanıtıyor: Rab ve Halık.Onun Rububiyeti herşeyi kuşatmıştır sanki insana haddini, kim olduğunu anlatıyor.Sen kulsun O Rab.ama bu durumu ne ile anlatıyor:Halık ile.yani Rabbimiz bize kendisini "seni yaratanım"diye kendi nefsimizde delil getirerek tanıtıyor.Osman abinin bahsettiği gibi insanın elindeki tek referans kendi hayatı.%100 emin olduğu şey kendisinin varoluşu.ve bize hitabını 2.ayettede devamı gelen insanın yaradılışıyla yapıyor.bize kendisini tanıtırken (la teşbih ve la temsil) bizden yola çıkıyor.
Öncelikle emekleriniz için Allah razı olsun. Lakin bir durum var bana göre ifade edilmesi düzeltilmesi gereken.Kendini bilen rabbini bilir ifadesi doğru bir ifade gibi gelmedi bana. Çünkü ilim bir şeye künhüne kadar vakıf olmak, onu tüm efradıyla bilmek ve o konuda o kişiye karşı hiç bir sırlı tarafın kalmaması demektir. Ancak biz Allah'ı bu şekilde bilemeyiz. Ancak sizin de dediğimiz gibi kendinizi referans noktası alarak onu TANIYABİLİRİZ. Bu sebeple ilmullah diye bir kavram islam literatüründe yokken mağrifetullah kavramı literatüre girmiştir. Yine bir hadis-i şerifte "Men arefe nefsehü, fekad arefe rabbehü " denmiştir. Yani kim nefsini TANIRSA RABBİSİNİ DE TANIR. Ama "Men alime nefsehü fekad alime rabbehü " denmemiştir. Buradan hareketle ilim ve mağrifet arasındaki ince çizginin bilinmesi gerekmektedir. (Kusura bakmayın bunları yazdım çünkü yorumlarda gördüğüm kadarıyla en çok dikkat edilen ve üzerine düşünülmüş kısım burası olmuş.) Emeklerinize sağlık. Allah cümlemizin yardımcısı olsun inşaallah.
Çok hassas bir noktaya değinmişsiniz. Nefsine yenik düşmeyen her insan tüm referansların aslında benlik referansına dayandığını bilir. Ama bizim referans olarak alabileceğimiz tek dayanak benliğimiz olsa bile bu doğru bir zemine bastığımızı göstermeyebilir. İslamın kaynak olarak insanın benliğini göstermesi bize hitap ediyor olabilir ama bunun doğru olup olmadığını da bilemeyiz. Fakat İslamın hak din olduğunu kabul ettiğimiz zaman ölüm sonrasında herkes için bir cennet veya cehennem olgusu olduğunu söyleriz. Referans olarak kabul edeceğimiz sadece bir opsiyonumuz varken ve bunun da tam anlamıyla doğru olup olmadığını da bilemiyorken cennet veya cehennem gibi varlığı mutlak olgulardan bahsetmemiz ne kadar mantıklı olur?
"İslamın kaynak olarak insanın benliğini göstermesi bize hitap ediyor olabilir ama bunun doğru olup olmadığını da bilemeyiz." Bunun doğruluğu konusunda seni tereddüde düşüren nedir? Ayrıca doğruluğundan şüphe etmediğin başka bir referansın var mı?
Şüphe değil aslında , sadece ölüm sonrasına dair bir hakikatten ve yargılanmadan bahsediyorsak sizin de dediğiniz gibi "doğruluğundan şüphe edilen referanslar"ı silip son kalanı seçmek yerine İslamın kendisini referansıyla öne çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir vaadi var ve biz eğer diğer seçenekleri eleyip elimizde en makul kalan İslammış gibi düşünürsek bu çok sönük bir inanç sistemine donüşür ve yarın öbür gün daha makul gözüken bir sisteme kaymamıza sebep olur. Tekrardan dediğim gibi mademki tek kaynağımız ene'miz , peki olması gereken kaynak da mi ene'miz? Bunu tartacak başka bir referans sistemimin olmaması başka bir dine mensup olduğumu göstermiyor sadece şüphesiz yakin bir imanın nasıl bir yolla takip edilmesi gerektiği konusunda bazı belirsizliklerin olduğu kanaatindeyim
".. . kendi nefislerinde delillerimizi göstereceğiz.." fussilet süresi 53. Ayet 👍
Nebe suresi 31-34 ayetler Allah cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızlar ve kadeh kadeh şarapları verecekmiş
@@harlwowtv7674 Cevabı Sözler Köşkü'nde.
@@Yusufmertsunay7426 yooo cevabı Kur'an'da basbaya karı kız veriyor vede içki şarap bu meyhanesi anımsatıyor sen desene ki meyhaneler cennetmiş 😁😀🤣
@@harlwowtv7674 La iyi o zaman İnan da Cennet'e git, Sarayın 1 kapısı ile uğraşma. 😊
@@Yusufmertsunay7426 abi yok be safsata hepsi dinler yalan dolan insanaları yönetmek için uydurulmuş hepsi öyle bak ben hiçbir dine inanmam ne ickim var ne ahlaksızlığım gayet düzenli yaşarım yani güzel ahlaka sahip olmak için dine inanmak gerekmez bak Araplar o dönemlerde içkiye çok düşkün oldukları için Kur'an'ın içine eklenmiş ne diyor şunu şunu yapın diğer tarafta daha güzel şaraplar var karı kız var yani bunun neresi ilahi neresi düzgün bir yaklaşım neyse 8 yıldır inceledim Kur'an'ı ve diğer dinleri artık sıkıldım bireyser anlatmaktan zaten teknoloji sayesinde insanalar gerçekleri görüyor yakında dinlerde kalkar ortadan🤗
Kendini bilen Rabbini bilir. Allah ene'yi anlamayı ve doğru kullanmayı nasip etsin hepimize..
O halde veyselkarane com sitesine girip incele inşallah
Amin inşallah
@@gonulyldz5922 o nedir
İnsanın, "Benim Rabbim" diyebilmesi için önce kendi benliğini kavraması gerekir.
"Kendini bilen Rabbini bilir"
Hiçbiriniz kendisi için istediğini mü’min kardeşi için istemedikçe gerçek iman etmiş olamaz.
"Hz. Muhammed"
"Allah'ı reddetmen için önce kendini reddetmen gerekiyor."
Çok iyi 🌿
7:53
Bencede ama zaten reddediyorlar biz aslında yokuz simülasyondayız gibi şeyler diyen bir ton ateist var maalesef
@@Fodher diyelim simülasyonuz. O simulasyonu hazırlayan yine Allah tır:)valla bu celal denen adami dinleyince asiri vesvese geliyor.kafayi yicem.
@@Tuzlali34bjk Celal Şengör değilde bu evrim meselesi vesvese veriyor bana
Tanrı'yı*
@@FodherEvrim var, bir doğa kanunu.
Cidden kendime geldim. İmanım daha da sağlamlaştı. Bu konudaki şüphe kalkınca kalp tamamen Allah'a ait oluyor. Allah razı olsun.
Bu referans alma sürekli düşünüp üzerinde net bir karara varamadigim bir konuydu. "Sadece kendimizi mi referans almalıyiz" diye düşünmüyor da değildim. Sağolun.
Eylül-2024 den selamlar. Kırmızı asa serisi sayesinde tefekkür çakraları açılan herkese Allah imanlı ömürler versin. Kendini yoruma ait hissetmeyenler de kırmızı asa eğitim setini baştan izleyip hayatını güzelleştirsin😇
Vahiysiz düşününce, insanın kendisini reddetmesi de bana çok uzak gelmiyor çünkü işler iyice sarpa sarıyor maddeciliğe inanmak da kendini reddetmek oluyor zaten . Hiçbi şeyi bi şeyin yerine ben kendi içimde koyamıyorum ve bi anda lezzet almam gereken dünya korkunç bi yer oluyor insan kendinden dahi korkabiliyor ben neyim diye. Vahyi muhatap alınca bi şeylerin oturduğunu ve anlamandığını kendimin var olduğunu anlayabiliyorum. Ene nedir, ruh nedir , canlılık nedir tam olarak bilmesem de vahyin beni böyle tanımlaması (anlamlandırması) benim insan olmamı sağlıyor , lezzet alabiliyorum, huzurlu hissedebiliyorum . Sondaki ayet de tam oturanlardan beni anlamlandıranlardan.
Hayvan bu işi bilmeden nasıl yapıyor?
Cevabı çok uzakta arama :
"Ve rabbin bal arısına şöyle ilham etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine yuvalar edin.
Sonra her türlü besleyici ürünlerden ye; rabbinin koyduğu kanunlara boyun eğerek çizdiği yollardan git!" Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamından bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için açık delil bulunmaktadır." (Nahl 68-69)
Hayır efenim İçgüdüdür. Evrimsel süreçte yapamayanlar elendi (!)
Ben maddeye tapan birisiyim ve görmediğime inanmam ama bu olay kesinlikle içgüdüdür efendim, sonuçta içgüdüyü görüyor ölçüyor ve gözlemleyebiliyoruz (!)
@@ereneryilmaz4701
Bunlar hep amariganın esrailin dış mihragların oyunu. güdüm güdüm güdüyorlar sonra içgüdü diyorlar. Bir de üzerine temel içgüdü diye film çekiyorlar......
@@sahincobanoglu2397 adam ironi yapıyor görmüyonmu kelimenin sonundaki parantez içindeki ünlemi.. evrimcilerle taşşak geçiyor anlıyacağın..
@@sahincobanoglu2397 (!) koymuş sanirim mizah amac ile yazmjs
10 numara bir açıklama olmuş elinize, ağzınıza sağlık. Bundan iyi bir açıklama daha yok, yoktur. İnsanın birtek kendi benliğini referans alabilmesinin en önemli nedeni ise akıl, ilim ve irade sahibi olmasıdır. Diğer canlılarda veya nesnelerde bunlar bulunmadığı için referans alınamaz. Gerçekten çok düşünülerek verilmiş cevaplar ve açıklamalar düşünce yapımın sizinle uyuşması ben çok mutlu ediyor. Allah yolunuzu açık etsin inşallah ahirette Rabbimizin izini ile beraberce cennete gidebiliriz.
İnsan Allah'ı tanırken sıfatlarını baz alır, akıllı olmak, iradeli olmak gibi. Böylece de onun sıfatlarını tanırız, ancak onlara hakim oluruz. Zâtı ise bizim zihnimizde ancak "o cüzi sıfatların küllisine haiz olan" nasıl olabilir, tahayyülümüzdür. İnsanın buradaki görevi ise mecazi olarak bir dedektiflik, keşfedilmeyi bekleyen bir yol, mükemmel ipuçları var karşısında.
“.. İlim kendin bilmektir.”
“Kendini bilen Rabbini bilir”
Ben bu çalışmalarınızı akıl ve mantığın derinlemesine kullanımı, sorgulamanın çok ciddi yapılması açısından çok değerli buluyorum ve beğeniyorum. Ayrıca içerik, kurgu, montaj vs de çok güzel. Tebrik ediyorum. Allah muvaffak etsin.
Kafile 2 aylık bekleyişin acısını çıkarıyor resmen :) Kıskananlar çatlasın.......
Bi kişi de erkek gibi şu konuyu açık açık işlememişti. Burda aldatma yok. Açık yürekliliğinize hayranım. Helal olsun. Linç gelebilir tabi biraz. Takmayın onları ;)
İşte bu çeşit ibadat ve tefekküratla hakiki insan olur, ahsen-i takvimde olduğunu gösterir.
Sözler[Y] - 365
Paylaşımlamların, sonunda gelecek videoyu izleyebilmek için bir anahtar parola sistemine geçilmezse ilk defa izleyecekler için sıkıntı olabilir, Osman hoca öyle yorumlar yapıyorsunki, sahranın ortasında hodbinle hudabine yol seçtiren adam gibisin 🙂
Allahümme Salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed 🌹
Sırf bahsettiğiniz konular için bile beğenirim. İşte konuşulması gereken asıl meseleler.. Aklı kullanmak👌
Ve ben de "Kendini bilen Rabbini bilir." den kastı tam olarak anlayamıyordum. Şimdi oldu 👍
İnsan insan derler idi
İnsan nedir şimdi bildim
Can can deyu söylerlerdi
Ben can nedir şimdi bildim
Kendisinde budu bulan
Bulmadı taşrada kalan
Müminlerin kalbinde olan
İman nedir şimdi bildim
Muhyiddine eder hak kadir
Görünür her şeyde hazir
Ayan nedir, pinhan nedir
Nişan nedir şimdi bildim
Muhyiddin Abdalın 16.yyda ölüm döşeğinde yazdığı şiir, sanırım ölürken en iyi anlayacağız biz neyiz ve bulacağınız şey kendimizde taşraya dalarsak bulamayız ve de aslında tam ölürken boyut değiştirirken anlayacağız eşyanın ayan(açık) nedir pinhan(gizli) nedir nişan(işareti, gölgesi, göstergeci) nedir
Çok güzel 👌👌
Cenâb-ı Hak nefse:
- Ben kimim, sen kimsin? diye sormuş. Nefis de:
- Ben benim, sen sensin! diye cevab vermiş. Bunun üzerine Allah ona azab vermiş, Cehenneme atmış, sonra yine sormuş:
- Ben kimim, sen kimsin?
Nefsin cevabı aynı olmuş:
- Ben benim, sen sensin!
Hangi azâbı verdiyse, nefis gurur ve enaniyetinden vazgeçmemiş. Nihayet uzun süre aç bırakarak
bir nevi oruç tutturmuş, sonra tekrar sormuş:
- Ben kimim, sen kimsin?
Nefis bu sefer şu cevabı vermiş:
- Sen benim Rabb-i Rahîmimsin, bense senin âciz bir kulun... (el-Havbevî, Dürretüt’l-Vâizîn, s. 11)
Selam ve dua ile...
Nebe suresi 31-34 ayetler Allah cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızlar ve kader kader şaraplar verecekmiş
@@harlwowtv7674 genç yaşta anlamına geldiğini bilmediğin kadar cühelasın
@@harlwowtv7674 Nebe suresinde Cenneti kazanmis olan erkek kullarina verdigi ödülden bahs ediyo Allah , sen neden buna takildin ki, Allah Öz Comertligi ile ikram edecegi şarapdin sarhosluk veren ozelligi olmayacagini kuranda ve Hadislerde belirtmis, veya ordaki hurilerin de senin esin olacagini belirtmis, senin bu soruyu durduk yere sorup kendi 'savunma' sekline hayranim, umarim butun ateist ve deistler boyle degildir.
@@harlwowtv7674 hiç sevmez hiç içmezsiniz zaten siz ateistler edep ahlak terbiye abidesiniz sex uyuşturucu alkol sizden çok uzak bişey tabi tabi
Süper olmuş :) belkide ruhumuzdan üfledik dendiğinde,dediğiniz o kısıtlı görüş,kısıtlı duyma ve s . Şeyler kast esiliyordur
"Allah'in zatının idrak edilemeyeceği en büyük idrak meselesidir" Hz. Ebubekir r.a.
Sizi Azerbaycandan izliyorum yeni tanıdım ve sayenizde hayata bakış açım değişti.Bakü seminerinizden çok geç haberim oldu inşaAllah başka görüşmelerde görüşmek üzere Allah razı olsun
Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır.
(Haşr-19)
Yukarıdaki ayeti okuduğumuzda, Allah'ı unutan insanlara, Allah'ın kendilerini de unutturacağı açıkça ifade edilmiş. Burada 'unutmak' ve 'kendi' kavramları gözümde birer anahtar gibi. Unutmak, farkında olmamak, insanın kendinin farkında olmaması; içinde yaşadığı 3boyut mekan ve zaman ekseninde toparlayabildiği veriler ile hareketine(zaman akışı) anlam verememesi ve bu belirsizlikle yaşamına uygun istikamete yönelememesi haliyle , ona işaret edilen kimliği yüklenmediğinden ortaya çıkan bir şahsiyetsizlik durumu. Tesbih tanelerini toparlayan bir imame gibi o 'TEK' şahsiyetin kabulü ile ortaya çıkan şuur ve bu bilinçden doğan, 'hatırlama' ve sonrasındaki hareket hali. İnsanın en temel seçimi bu yol ayrımında...
Allah'ı ispatlarken insanın referans alınmasına dair;
İnsanda bulunan 5 duyu ve ötesindeki tüm sezişler, bizim var diye kabul ettiğimiz yani varlık olarak tanımladığımız düzlemi zihnimizde inşa ediyor. Misal insan 5 duyudan biri olan görme yeteneği ile 3 boyutta bir cisim gözlemliyor ve buna çiçek ismini veriyor.Ses duyuyor, kuş/araba/rüzgar/şimşek/top vs diye her birine isim takıyor yada o zamana kadar zaten takılmış olanların isimlerini öğreniyor.Bütün bu, 'ben' dediği her neyse yani kendini bildiği zamandan itibaren şu 'an'a kadar ki süredeki 'kendi' varlığı, ona verilen hassalarını kullanıp irade ettiği eylemler ile inşa edilmiş bir bina gibi.Kendisi hem bir bina hem o binayı inşa etme iradesine sahip bir usta gibi... Hem kendisi ve haricindeki varlığı tanımlarken elde ettiği bütün bilgi şuuru(beyin/kalp) üzerinden işleniyor hem her bir işleyiş ona iyi yahut kötü yönde bir şuur(farkındalık) kazandırıyor.
Bu bağlamda insan hayatına dair, her ne yapıyorsa kendini referans alıyor.Tüm sıfatları atarken, isimleri verirken, kendisi ve kendisinden önce dünyada yaşamış ademoğlunun bilgisi üzerinden dünyayı ve dünyasını anlamlandırıyor. Bilimsel çalışmalarını da aslında buna uygun yapıyor.Bir maddenin sert yahut yumuşak olduğunu tespit edip o cisme 2 sıfattan birini vermeyi seçerken bilginin kaynağı 'insanlığın' yaşadıklarından ibaret.
Yani biz yıldızlara bakıp, gezegenleri seyrederken karıncaların gözleriyle mi bakıyoruz ? İnsanlık için gemiler inşa ederken balinaların vücut ölçülerini mi referans alıyoruz ? Madenleri keşfedip bazısına değer biçip bazısının yüzüne bakmazken, köstebeklerin zevk ve kıymetleriyle mi kıyas ediyoruz ? Monalisa tablosunu arılar da beğeniyor mu sizce bizim gibi ?
Tüm tanımlar ve ispatlarda kalkış noktamızı insan olarak kabul edip hareket ediyorken, konu Allah'ı ancak kendi üzerimizde tecelli ettirdiği(bize kendini ve bizi hatırlatması) sıfatlar ile bilebilmemiz olunca mı problem oluyor ?
Olmamalı ; çünkü insanın vardır dediği her şey kendini 'bilmesiyle' başlar. Öncesi yok. Burası bir düğüm noktası , diğer var olduğunu yada olmadığını anlayabileceği tüm bilgi, yaşantısında, ancak bu düğüme kıyasla konumlandırılabilir. Aksi halde insan karar verici, seçim yapabilen bir varlık olamazdı.
Kısaca 'bilebiliyorum' diyen insanları, biz akıl ve bilinç sahibi kabul ediyoruz. Hem kendinin hem kendiyle ne yapabildiğinin farkında olan, eylemlerini varlığına kıyasla var eden insanlara.
Üzerine düşündüğümde aklıma düşenler bu şekilde, insan nakıstır her şeyin hakikatini hakkıyla bilen Allah'tır.
Allah ilminizi arttırsın abi 🙏🏼
Bu video aşırı güçlü bi video aslında anlayana, Osman abi yine dön şu sahalara bee
Velev ki her sorunun cevabına ulaşamayalım ama dibine kadar düşünelim böyle
İnşallah abone artmaz bazıları çizgiyi bozabiliyor hem bu konular çok değerli herkes böyle videolar izlemez :)
Bu kanalı daha çok kişinin takip etmesi lazimm🌿
Emine ... Anlaması lazım
@@selcukuygun7306 abone olurlarsa ve izlerlerse anlayacaklarından eminim :)
@@emine4090 izliyor olmasına rağmen anlamayan tonla adam var
"Ben kimim? Beynimdeki kimyasallar değilim heralde" oha bunu hiç düşünmemiştim. şokum şu an. kimim ben hakkaten lan. düşünmesi bile bi garip :)
insan ben kimim diye düşününce kendini Allaha daha bi yakın hissediyor.
Harbi haa videoyu dikkatla izledim ama senin yorum daha çok tribe soktu :-) harbi ciddi ben kimim deyince insanın tüyleri diken diken oluyor
İnsan cüzlerden oluşmuştur. Bu cuzler başlıca Ruh, nefs, akıl ve kalptir. Başka cüzler de mevcut olmakla birlikte bu 4 cüzün oturduğu zemine "ben" diyoruz.
Aga ben kimimi düşününce kalbin küt küt atiyor valla ilginc oluyor ben bunu nedense 7 yasindan bile kendime soruyorum ve her seferinde kalbim patliycak gibi oluyor
Allah sizden razı olsun kardeşim çok hayırlı işler yapıyorsunuz
"Kim, 'Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.'
Duasını bir günde yüz kere söylerse, kendisine on köle âzad etmiş gibi sevab verilir, ayrıca lehine yüz sevab yazılır ve yüz günahı da silinir. Bu, ayrıca üç gün akşama kadar onu şeytana karşı muhafaza eder. Bundan daha fazlasını okumayan hiçbir kimse, o adamınkinden daha efdal bir amel de getiremez. Kim de bir günde yüz kere 'Sübhânallahi ve bihamdihi.' derse hataları dökülür, hatta denizin köpüğü kadar (çok) olsa bile." [Buhârî, Daavât 54, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Zikr 28, (2691); Muvatta, Kur'ân 20, (1, 209); Tirmizî, Daavât 61, (3464)]
"Bilin ki, kalpler ancak Allah'ın zikriyle huzur bulur. (Rad, 13/28)
Lâ ilâhe İllallâh
Lâ ilâhe İllallâh Muhammedur Rasûlullah
Lâ ilâhe illâ ente subhaneke inniy küntü minez zalimiyn
Lâ ilâhe illAllâhul melikül hakkul mubiyn
Lâ ilâhe illallâhül melikül hakkul mübîn Muhammedün rasûlüllâhi sâdikul va’dil emîn.
La ilahe illallahu vahdehu vallahu ekber
La ilahe illallahu vahdeh
La ilahe illallahu la şerike leh
La ilahe illallahu lehül mülkü ve lehül hamd
La ilahe illallahu vela havle vela guvvete illa billah
La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehul mulku ve lehul hamdu ve hüve ala kulli şey in kadir.
Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerike leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hâmdü yuhyi ve yumit ve hüve hayyun lâ yemût biyedihi'l-hayr ve hüve alâ külli şey'in kadir.
Yâ Bâki Entel Bâki
Lâ Havle Velâ Kuvvete İllâ Billâh
La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azim
Estağfirullah
Elhamdülillah
Allahu Ekber
Subhan'Allāh
Subhanallahi ve bi hamdihi
Sübhânallahi ve bi-hamdihî sübhânallahi’l-azîm
Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh.
Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber
Subhanallahi ve bihamdihi adede halkıhi ve rıza nefsihi ve zinete arşihi ve midade kelimatihi.'
Hasbünallahü ve Nimel Vekil
Hasbunallahu Ve Nimel Vekil Nimel Mevla Ve Ni'men Nasir
Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ Hû, aleyhi tevekkeltu ve Huve rabbül arşıl azîm
Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze'lcelâli ve'l-ikrâm.
Allahümme ecirna minennar
Rabbişrahli sadri ve yessirli emri. Vahlul ukdeten min lisani yefkahu kavli
Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, İnne'l-hamde ve'nni'mete leke ve'l-mülk, lâ şerîke lek
Rabbic’alni mukimessalati ve min zürriyeti. Rabbena ve tekabbel dua. Rabbenağfirli veli valideyye velil muminine yevme yekumul hisab
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn
Fe in tevellev fe kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), lâ ilâhe illâ hûve, aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil azîm(azîmi).
"Onlar, iman eden ve kalpleri de dâimâ Allah'ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura eren kimselerdir. Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah'ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura erer."
( Ra'd Suresi 28. Ayet )
"Kim bir hayra (iyiliğe) vesile olursa o kimseye hayrı yapan kimsenin ecri gibi ecir vardır."
Hz.Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem
Allahümme salli alâ Muhammed'in ve alâ âli Muhammedin, kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim, inneke hamîdun mecîd
Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin biadedi zerratil kainati ve mürekkebatiha.
“Allâhümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mesteda’tü eûzü bike min şerri mâ sana’tü ebû ü leke bi-ni’metike aleyye ve ebû ü bi zenbî fağfirlî fe innehû lâ yağfiruz-zünûbe illâ ente.”
Anlamı: «Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibâdete lâyık ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lutfettiğin nîmetleri yüce huzûrunda minnetle anar, günâhımı îtirâf ederim. Beni affet, şüphe yok ki günahları Sen’den başka affedecek yoktur.»”
Allâhümme yâ rabbe Muhammedin ve âli Muhammedin salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin veczi Muhammeden mâ hüve ehlüh.(70 meleğin 30 bin sabah tazıp bitiremeyecği salavat)
(Seyyidül İstiğfar)
Allâhümme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente halaqtenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va'dike mesteta't. Eûzü bike min şerri mâ sana't. Ebû-u leke bi ni'metike aleyye ve ebû-u leke bi zenbî fağfirlî feinnehû lâ yağfiruzzünûbe illâ ent.
(Abest duası)
Allâhümme beyyıd vechî yevme tebyeddul vucûh.
Okuduğu ay icinde ölürse günahsız ölür
(1. Zikir)
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû vallâhu ekber. Lâ ilâhe illallâhu vahdeh. Lâ ilâhe illallâhu lâ şerîke leh. Lâ ilâhe illallâhu lehül mülkü ve lehül hamd. Lâ ilâhe illallâh, lâ havle ve lâ quvvete illâ billâh.
(2. Zikir)
Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Lâ ilâhe illallâhu vahdeh. Lâ ilâhe illallâhu lâ şerîke leh. Lâ ilâhe illallâhu lehül mülkü ve lehül hamd. Lâ ilâhe illallâh, ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâh.
Lalegül Dergisi Mayıs 2015
Sahih olan bu hadise göre sabah namazından sonra 3 defa “Eûzü billahis-semî’il alîmi mineşşeytânirracîm” deyip, ardından da Haşr Sûresi’nin son 3 ayetini (22, 23, 24) okuyanlara Allah o günün akşamına kadar kendisine 70 bin melek gönderir ve bu melekler o kişiye dua ve istiğfarda bulunurlar. O gün ölürse şehit olarak ölür. Akşam namazından sonra okuyan için de aynı durum söz konusudur.
(Evden çıkarken '' Bismillahi, tevekkeltü alellah, lâ havle velâ kuvvete illâ billâh'' diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizî]
''Kim cuma gecesi iki rekat namaz kılıp her rekkata bir fatiha bir Ayetel kursi on beş ihlas suresi (kulhuvallahu ehad) namazın sonunda ise bin defa : Allâhümme salli alâ Muhammedin nebiyyil ümmiyy. derse diğer cuma haftası tamamlanmadan beni görür kim beni görürse ona cennet vacip olur ve geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır'' Efendimiz (S.A.V)
Üzerime bir günde bin defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.”
Allah Resulü (sav) buyuruyor:
“Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır, DUA YERİNE ULAŞIR.”
“Üzerime bir günde bin defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.”
“Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.”
“Her kim, farz namazını kıldıktan sonra bana on defa salevat okursa, Allah, onun namazını kabul buyurur. Onun bu namazını Adem'e secde eden meleklerden daha üstün meleklerin makamı olan İlliyyine ulaştırır. O makamdan bir melek şöyle seslenir: -Artık dileğin neyse dile, her dileğin yerine getirilecektir.”
Vefatımdan sonra sizden kim bana selam gönderirse Cebrail (as) gelir ve bana şöyle der: -Ya Muhammed! Ümmetimden falan kimsenin sana selamı var. Bana karşılık ben şöyle selam alırım: -Benden de ona selam olsun. Ayrıca onun için Allah'tan rahmet ve bereket diliyorum.”
“Kim altından kalkamayacağı güç bir işle karşı karşıya gelirse, üzerime çok çok salavatı şerife getirsin. Çünkü Allahü Teala, üzerime getirilen salavat-ı şerife sebebi ile onun sıkıntılarını, kederlerini giderir, rızkını çoğaltır, Allah'ın yardımı ile muradına nail olur.”
“Kıyamet gününde, katımda insanların en değerlisi, bana en çok salatü selam getirenlerdir.”
Allah Resulü (sav) buyuruyor:
“İsmimi duyunca salavat getirmeyen insanların en cimrisidir.”
“Adımı duyunca salavat getirmeyen, insanların en acizidir.”
“Üzerime salavat getirmeden dağılan bir topluluk pişman olacaklardır.”
“Adımı duyunca salavat getirmeyen, insanların en acizidir.”
“Üzerime salavat getirmeden dağılan bir topluluk pişman olacaklardır.”
“Adımı duyunca salavat getirmeyen, yüzü koyun sürünsün.”
“Üç kişi yüzümü göremeyecektir. Ana babasına isyan eden, sünnetimi terk eden, üzerime salavat getirmeyen.”
“Adımı işitip te salavat getirmeyen, sonu mutsuz kimsesizdir.”
“Cuma günü ve geceleri üzerime yüz defa salavat getirenin Allah otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.”
“Sırat üzerinde kalmış hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm. O anda üzerime getirdiği salavat-ı şerife gelip bu durumdan onu kurtardı.”
“Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.”
Kendini bilen Rabbini bilir. Muazzam bağladın üstadım.
"Düşünüyorum, O hâlde varım.
~Descartes
😊😅
@@gamzenurkalay8658 çaktırma 😊😉
Güzel söz hsusuwusuwiwj ateistlerin psikolojik olarak boyutsallasiyolar.O psikolojiyi yiksak onlarin gelecekde belki şizofren olmalarindan kurtaririz jsoskskksks
Ben güzel RABBİMİN ne olup ne olmadığını anlıyorum; ama anlatamam... Çünkü kalbim sırrını vermiyor aklım hüsrana uğruyor....
Allah, Kuran da belirttiği gibi dünyaya sadece insanı halife olarak kılmaışsa kendimizi referans alırız. Bana mantıklı geliyor.
5:08 Bu sözü aklınıza sokun "Evrimin *Naturalist* *YORUMCULARI* " Osman Abi adamsın
Allah sizden razı olsun 🤲
Allah ebeden razı olsun 😍😍😍
2:50 Abi videoyu izlemiyor daha çok dinliyorum ve böyle yazılar çıktığı zaman ses efekti kullansan iyi olur bence. Kaçırmak istemiyorum yazıları
Yağmur gibi video geliyor maşallah !!!!!
Selamlar. Allah'ın "ruhundan üflemesi" kavramı bence bu sorunun cevabı gibi geliyor. İnsanı referans alıyoruz çünkü O'nun sıfatlarını, kavrayabilmek için, kendimizde ya da "ruhumuzda" tanık olduğumuz merhamet, sevgi, cömertlik, öfke, koruma duygusu vs hislere bakmamız şart. O ruh sayesinde bilinçliyiz. Canlılıktan öte, "bilinç" sahibi canlılarız. O'nun verdiği bilinç.
من عرف نفسه فقد عرف ربه /Kendini bilen, Rabb ini bilir
Tebrik ederim düşünce sisteminiz çok güzel. Yalnız Allah (c.c.) hakkında konuşurken biraz daha cesaretten uzak cümleler kurmanız daha hayırlı olacaktır diye düşünüyorum. Allah razı olsun...
Allah razı olsun kardeşim
KIRMIZI ASA ekibi sizi tebrik ediyorum.
Kanalinizla yeni tanıştım cok beyendim videoları Allah razı olsun🌹
Harikasınız... Ama bazıları yine anlamaz...
Allah razı olsun amin
Abi o bildirimin verdiği heyecan...
٧ - نُسَمِّي اللهَ شَيْئًا لَا كَاالَاشُيَاءِ وَذَاتًا عَنْ جِهِاتِ السِّتِ خَالِي
7. Ona “Şey” deriz, ancak hiçbir şeye benzemez,
“Zât” da denilir, ancak altı yönden hâlîdir-münezzehtir.
(Altı yön: sağ-sol, alt-üst, ön-arka)
Kaynak:Ehli Sünnet İtikadına dair, şiir şeklinde yazılmış Emali isimli eser.
Allah Razı olsun
Osman Abi Allah sizden Razı olsun
Allah razı olsun
Her videoda Rabbimin kudreti karşısındakı acziyetimi daha fazla anliyorum.
Allah razı olsun 😊
Herşeyi kendi sınırlıklıkların içinde anlayabilirsin. İnsansan insanı ölçülerle, hayvansan hayvani ölçülerle anlayabilirsin. Allah sana kendini ne kadar anlatmışsa onu o kadar tanırsın. Sınırlılıklarımız Allah'ı bütünuyle tanımamıza engeldir.
İnsan kendine bakarak Allah’ı anlamlandırması, insanın kendi keşfettiği veya bulduğu bir yöntem değildir. Allah kendisini anlamamız için kendi Esma sıfat ve özelliklerini bize yansıtmıştır ki biz Onu anlayabilelim. Bu da vahiyle öğretilmiştir
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktırOkumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektirOkudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektirDört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktırYiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektirYunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir.
Soruma cevap buldum. Teşekkürler.
Bir şeyin olamayacak olması ispatlanamaz.
@Nincaa Sen somut olarak ve düz mantıkla düşünüyorsun. Evrende hiçbir şeyin yokluğunu ispatlayamazsın. Uçan spagetti canavarının yokluğunu ispatlayamazsın. Ama varlığı da ispatlanmazsa yok varsayarsın. Evrenin her köşesinde bakamazsın kutu gibi. Belki Uçan spagetti canavarı bize milyarlarca km uzak bir yerlerde yaşıyor orda yaşamadığını bana ispat edemezsin ama ben bu iddiayı ortaya atıyorsam sana orda yaşadığın kanıtlamalıyım.
Allah razı olsun kafile osman bulut 😊
Teşekkürler iyi ki varsınız
Bu arkadasi cogu kanaldan samimi.buliyorum
Allah razı olsun.
Sürekli takip etmeme rağmen giriş bölümü olarak banada ağır geldi. İlk başlarda ne oluyor ne diyor bu Osman derken sonra taşlar oturdu zaten Allah razı olsun şüphem yoktu da dedim herhalde ben anlayamıyorum ama sonradan açıldı video aklın olduğu ve vicdanın hakem olduğu bir bakış açısı anlar. Ancak inşallah kafileyi veya Osman bulut u bu video ile tanımaya başlayanlara ağır gelmez. Eğer yorumu okuyan ön yargılı kardeşim varsa kırmızı asa serisi ve diğer videoları izlemeye davet ediyorum
Allah razı olsun Osman abi
Videonun başı cok komik 😂😂😂😂çok güzel olmuş tebrik ederim
Klasik argüman her şeyin bir sebebi var demez. Sonradan olan her şeyin bir sebebi var der. İkisi arasında fark var.
Son 1dk yi baya beğendim. 👍🏻
Allah muvaffakiyet versin
Kafamdaki küçük boşlukların doldurduğunu inandığım bir vide olmuş soluksuz dinledim tekrar dinledim anlayamadigim bilimsel konuşmalarda bi eror oldum 😃 neyse tekrar dinleyerek tamamladığına inanıyorum allah razı olsun ❣👍
Materyalistler tabiat kanunlarının işleyişini gözlemledikleri için tabii-doğal isimlendirmesi ile bu düzenli işleyişi müessir bir referans kaynağı olarak görüyorlar.
Yani tağutlaştırıyorlar.
Âllah razı olsun
Sayıştay’da boş bulunan üyeliklere aşağıda isimleri yazılı kişiler seçilmiştir.
1-Hasan KARAMAN
2-Ahmet AVŞAR
3-Murat AYGÜN
4-Mahmut KOCAMEŞE
5-Meltem YILMAZ YÖNTER
Konuyu çok iyi bir noktaya getirdin osman bulut, tebrikler. Tanrı üzerine konuşulamaz! Tanrı üzerine her ağzınızı açtığınızda, tanrı noksanlaşır. Tanrının tanımı yapılamaz veya tanrıya herhangi bir sıfat iliştirilemez. Ancak tanrının şu ya da bu şekilde var olduğuna İNANIRSIN. Daha ilerisi yok.
Ağzınıza sağlık. Videoları renderlarken ses ayarlarını yükseltirseniz ses daha iyi duyulabilir. Ses kısık olduğu için dinlerken zorlandım..
Videoyu uzun süre önce izledim ama bir kez daha izlerken yorum yapmak istedim:
Ben, bu konuyu aylarca hatta yıllarca düşünmüş birisi olarak bu çıkarımlara varamadım.
Şundan bahsediyorum. Said Nursi'nin cümelsi olan: 'Her cemal ve kemal sahibi kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi sırrınca...' cümlesi üzerine sorguladığım şey şuydu: Bende bu özellikler var diye neden ben Allah'ı sınırlandırıyorum? Allah cemal ve kemalini görmek ve göstermek ister mi? Neden dar aklımla Allah'a bir alan çiziyorum? gibi sorularıma hiçbir mukni cevap bulamamıştım.
Allah razı olsun diyorum.
Allah'ın zatını değil nimetlerini düşünürsek Allah'a şükretmek kişiye vacip olur.
ŞAAAAAAAAAAK CELAL ŞENGÖR PATLIYOR
Yaww😂😂😂
@@recaiyalcn935 :D
GuDuRSunDa; EvriLip Mümin Olsun inşaAllah
Amin.
Sizi ilk ateist ler Gine ne saçmalıyor diye açtım 😂
Ama Masalah Allah razı olsun sizler den
EsSelamu aleykum "Allah insanın mutlak halidir" tarzındaki bir cümle kabul edilemez. Tabiki de ilk anlaşılan anlamda kullanmadiginizi düşünüyorum lakin dinleyici için her yere çekilebilecek bir cümle. Sizi referans alan insanlar varsa bu cümle sapkinliklar yaratır. Bu konuda açıklayıcı bir video yayinlarsaniz herkes için daha iyi olur. Hayırlı hizmetler inşaAllah
Nacizane görüşüm;
Akaid ilmini oturtmadan yapılan sorgulamalar yanlış yerlere çıkabilir. Akaid ilmini güzelce idrak ettikten sonra sorgulama kısmına girmek daha sistemli ve doğru olabilir.
Reis artık yetmedimi videolar a başla❤❤
Hocam hep aynı örnekler üzerinden gidilmese daha mı iyi olur sanki belgesel tadında olan videolar çok tesirliydi iyi çalışmalar diliyorum.
Bence mesele Allah' ı tanımlarken insan üzerinden tanımlamak değil, tanımlarken kullandığımız araçla yani dille alakalı. İnsanlar kullandıkları dili gördükleriyle temellendiriyor ve bu kısıtlı kaynakla( Allah'ı tanımlarken kısıtlı olduğunu fark ediyoruz belki de ) da şu an için en üst düzey varlık olarak adlandırdığı kendinin üstüne çıkamıyor, kendinden üst bir varlığı ( şu an bile tanımlamakta zorlanıyorum :) ) tanımlayamıyor.
Bu arada konu üzerine çok düşündürüyor, derin düşündürüyor. Gerçekten iyi 👍🏻
@@meryem338 Meryem kardesim, Osman Bulut'un soylemek istedigi şu : "Allahi tanitirken biz arac olarak kendimizi kullaniriz, cunki dedi ya karsindakini robot ve s gibi gore bilirsin, hem guc , irade, akil , suur gibi terimleri de ancak (genel olmayan guvendigin tek biri olan) kendinde bula bilirsin, simdi demek istedigim su, sen dedin ki, insan uzerinden tanimlamak degil, insan 'uzerinden tanimlamak' kelimesini ümumen soyluyorsan yanlis, cunku zaten sen de insansin, kendi uzerinden Allah'i (c.c.) tanirsin, yok diger insanlari degil kendimiz uzerinden Allahi tanimak anlaminda soyluyorsan o baska , dogru soyluyorsun, cunku genel olmayan guvendigin tek bir şahıs var o da kendindir
Tersten bakıyordum, hala tersten bakıyorum, bundan sonra da tersten bakacağım.
Allah tanımlanamaz. Tanımlanan biziz. Bizim cömertliğimiz ilmimiz adaletimiz irademiz gücümüz Allahtandır. Referans odur.
O; onu, ondan başka kimsenin bilmediğidir.
O sonsuz ilimli değil, ilmin sahibidir. Bize de ilminden vermiştir.
O sonsuz güçlü değil, gücün sahibidir. Bize de gücünden vermiştir. Biz kendimizi onu referans alarak tanımlarız. Sonra da kendimizi referans alıp onu mu tanımlayacağız. Hayır.
Allah'ı bilmek varlığını ve sıfatlarını bilmenin tersidir. İnsan kendi şahsiyeti referansıyla, mazhar olduklarının ayinesiyle Rabbinin vasıflarını ve şuunatını bilebilir ama zatının hakikatini asla bilemez. Sen Zatından bahsediyorsun ama adamlar vasıflarından bahsediyor. Eğer Allah bize de sınırlı şekilde ilim irade kudret vermeseydi Allah'taki mutlak olanların varlığını kavrayamazdık.
Kardeşim size bir önerim var: videonun başlığı Allah ne dir? Sorusu dış bakıştan uygun durmuyor, çünkü türkçede ne kelimesi ; belirli veya belirsiz, somut veya soyut nesneyi işaret eder, haşa Allah bunlardan münezzehtir, başlığı : Allah ı nasıl tanıyabilirsin vb. daha güzel ve uygun bir başlık olsa çok güzel olur, sonuçta küfrü işmam eden bir cümle dahi kullanmamaya özen göstermeliyiz, video için de ellerinize sağlık
Allah nedir demekte hiçbir beis yoktur. Sonuçta Allaha zat ve şey denenbiliyorsa Allah nedir sorusu küfre çağrışım bile yapmaz
@@medresey-iosmaniyye6761 Allah a Zat denebilir, zat kelimesi bir nesne veya şahsa direk bakmaz bunda beis yok zaten, kıyaslaman biraz alakasız olmuş. Şey kelimesini ehli sünnet velcemmatten Allah için kullanıldığını duymadım. Lütfen kardeşim savunmak için savunma yapmayın, hakkı bulmaya çalışalım.
@@coguestgroundson2302 emali beyitlerinde geçer şey denilmesi caizdir diye. Ayrıca Allau Teala zaten somuttur.Somut demek gözle görulebilir olmak demektir aynı zamanda. Allah da zaten görulecektir cennette. ha bi de zat kelimesi nasıl bir şahsa direk bakmaz?
Agnostisizmde bu konuda Tanrı'yı anlamamız için sadece insanı referans alabileceğimiz için Tanrı'yı bilemeyiz,anlayamayız der. Çünkü biz Tanrı'yı anlayabilmek,bilmek için ona herhangi bir sıfat verdigimizde onu aslında değiştirmiş olduğumuzu ve degistirdigimiz Tanrı'ya inandığımız söylerler bu yüzden de Tanrı'yı anlayamayacagimizi, bilemeyecegimizi söylerler bundan dolayı da artık Tanrı ile ilgilenmezler çünkü onu zaten bilemeyecegiz derler.(herhangi bir eksiğim ya da yanlışım varsa saygı çerçevesinde cevap olarak belirtirseniz çok sevinirim)
Kavrauamaryiz diyorlar onun ıçjin ugraşmazlar demek ki . Onun için inanmyorlar çok mantiksiz değil mi. Ona ibadet edip zatinin sifat ve fiilinin mahyetinin anlayamayız ama ism ve sifatlarile taniyabiliriz ve onun zatın kavramayacak kadar mukemmel olduğunu anlayıp secde etmektir bizim görev....
@@islamamangeldi9544 tanrının sıfatları olmaz tanrıya sıfat verirsen onu alcaltirsin çünkü vereceğin bütün sifatlar insani sifatlardir.
@@islamamangeldi9544 tanrıya secde etmemiz gerekir yazmışsın da tanrının bu kadar mükemmel olduğunu görüp ona secde etmek asıl mantıksız olan şey. Tanrı o kadar sınırsız ve kusursuzsa ona tapmana ihtiyacı yoktur. Bu da boşu boşuna taptığın anlamına gelir. Tanrı bu kadar kusursuz ise herhangi birşey yapması mantiksizdir zaten.
@@ismailakbas6171 secde yapmama ihtyacı yoktur ama azamet ve izzeti iktiza eder. Bir padişah verdiği ikramdan senin teşekürüne ihtyacı yok ama ben ikraam ettim gibi hissi iktiza eder...
@@islamamangeldi9544 padişahin ikramı verme sebebi egosunu yükseltmektir. Böyle dusunursek tanrı da bizi egosunu yukseltmek için yaratti. Yani egoist bir tanrı. Bu da sizin dininize ters.
Sadece kendimizi referans almıyoruz ki bilinen tüm varlık ve olgularını da referans alıyoruz ona ulaşmaya çalışırken.
Videoda boşlukları kesmeyin..Saniyelik düşünme payı verin..
😂😂
@@veyseltardu6781 komik mi
Ağaç yanmağa başlıyo diyor adam ilk dakikada TDK' nın içinden geçti.
Haha TDKnın kuruluş yılında imza atılan kalemin fabrikasının sahibinin evrinde kaç sinek var onu biliyordur
Az önce bir tefsir dersinden çıktım sürekli bu video gözümün önüne geldi.O kadar burayı anlatıyor ki hoca kime bahsetsem bu referans alma işini anlamazdı bende buraya yazmak istedim acil aktarmaya ihtiyacım var
Alak suresi
Bilirsiniz ki bu surenin ilk ayetleri ilk inen ayetlerdir ve okumamızı ister bizden Rabbimiz .bu oku emri birçok manayı kapsar ama sanki kainat kitabından bahsetme olasılığı daha yüksek.ilk ayette "yaratan Rabbinin adıyla oku" derken Allah Tealanın bize ilk defa hitab etmesinde kendini şu iki ismiyle tanıtıyor: Rab ve Halık.Onun Rububiyeti herşeyi kuşatmıştır sanki insana haddini, kim olduğunu anlatıyor.Sen kulsun O Rab.ama bu durumu ne ile anlatıyor:Halık ile.yani Rabbimiz bize kendisini "seni yaratanım"diye kendi nefsimizde delil getirerek tanıtıyor.Osman abinin bahsettiği gibi insanın elindeki tek referans kendi hayatı.%100 emin olduğu şey kendisinin varoluşu.ve bize hitabını 2.ayettede devamı gelen insanın yaradılışıyla yapıyor.bize kendisini tanıtırken (la teşbih ve la temsil) bizden yola çıkıyor.
@Rakun -X yollarımız ayrı .
Nobody
Literally nobody
Osman bulut:
CRICITAL THINKING
Helâl abime be 😊😊👏👍
Öncelikle emekleriniz için Allah razı olsun. Lakin bir durum var bana göre ifade edilmesi düzeltilmesi gereken.Kendini bilen rabbini bilir ifadesi doğru bir ifade gibi gelmedi bana. Çünkü ilim bir şeye künhüne kadar vakıf olmak, onu tüm efradıyla bilmek ve o konuda o kişiye karşı hiç bir sırlı tarafın kalmaması demektir. Ancak biz Allah'ı bu şekilde bilemeyiz. Ancak sizin de dediğimiz gibi kendinizi referans noktası alarak onu TANIYABİLİRİZ. Bu sebeple ilmullah diye bir kavram islam literatüründe yokken mağrifetullah kavramı literatüre girmiştir. Yine bir hadis-i şerifte "Men arefe nefsehü, fekad arefe rabbehü " denmiştir. Yani kim nefsini TANIRSA RABBİSİNİ DE TANIR. Ama "Men alime nefsehü fekad alime rabbehü " denmemiştir. Buradan hareketle ilim ve mağrifet arasındaki ince çizginin bilinmesi gerekmektedir. (Kusura bakmayın bunları yazdım çünkü yorumlarda gördüğüm kadarıyla en çok dikkat edilen ve üzerine düşünülmüş kısım burası olmuş.) Emeklerinize sağlık. Allah cümlemizin yardımcısı olsun inşaallah.
Evet devam etsin lütfen
Bu kadar güzel bir kanalın abone sayısı ne kadar bu kadar az
Çok hassas bir noktaya değinmişsiniz. Nefsine yenik düşmeyen her insan tüm referansların aslında benlik referansına dayandığını bilir. Ama bizim referans olarak alabileceğimiz tek dayanak benliğimiz olsa bile bu doğru bir zemine bastığımızı göstermeyebilir. İslamın kaynak olarak insanın benliğini göstermesi bize hitap ediyor olabilir ama bunun doğru olup olmadığını da bilemeyiz. Fakat İslamın hak din olduğunu kabul ettiğimiz zaman ölüm sonrasında herkes için bir cennet veya cehennem olgusu olduğunu söyleriz. Referans olarak kabul edeceğimiz sadece bir opsiyonumuz varken ve bunun da tam anlamıyla doğru olup olmadığını da bilemiyorken cennet veya cehennem gibi varlığı mutlak olgulardan bahsetmemiz ne kadar mantıklı olur?
"İslamın kaynak olarak insanın benliğini göstermesi bize hitap ediyor olabilir ama bunun doğru olup olmadığını da bilemeyiz."
Bunun doğruluğu konusunda seni tereddüde düşüren nedir? Ayrıca doğruluğundan şüphe etmediğin başka bir referansın var mı?
Şüphe değil aslında , sadece ölüm sonrasına dair bir hakikatten ve yargılanmadan bahsediyorsak sizin de dediğiniz gibi "doğruluğundan şüphe edilen referanslar"ı silip son kalanı seçmek yerine İslamın kendisini referansıyla öne çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir vaadi var ve biz eğer diğer seçenekleri eleyip elimizde en makul kalan İslammış gibi düşünürsek bu çok sönük bir inanç sistemine donüşür ve yarın öbür gün daha makul gözüken bir sisteme kaymamıza sebep olur. Tekrardan dediğim gibi mademki tek kaynağımız ene'miz , peki olması gereken kaynak da mi ene'miz? Bunu tartacak başka bir referans sistemimin olmaması başka bir dine mensup olduğumu göstermiyor sadece şüphesiz yakin bir imanın nasıl bir yolla takip edilmesi gerektiği konusunda bazı belirsizliklerin olduğu kanaatindeyim