Hocam çok güzel anlatım olmuş. Sizin gibi değerli bir eğitimciden nacizane bir istekte bulunmak istiyorum. Acaba dil öğrenmek için hangi metodları uyguladınız? Kendi geliştirdiğiniz metodlarda var mi?
@@johanvandewalle9230 geri dönüşünüz için tesekkur ederim johan beyefendi. En kisa zamanda ziyaret edeceğim insallah. Allah a emanet olunuz sağlıcakla kalınız.
Emeğiniz için teşekkürler. Bu dersi Türkçe öğrenen Hollandalılar için mi hazırlıyorsunuz merak ettim. Biz okullarda özne konusunu işlerken “gerçek özne, sözde özne, örtülü özne” terimlerini kullanıyoruz. Ortaçlar da cümle içinde yan cümlecik oluşturduğu gibi grup halinde cümlenin bir ögesi olabiliyor böyle cümlelere de girişik cümle diyoruz. Öğretme metodu karışık geldi bana. Hollandalılar çok zeki olmalı diye düşündüm. Ben Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeniyim. Telaffuzunuz çok iyi, vurgular yerli yerinde. Teşekkür ederim.
Özneyle ilgili olarak verdiğiniz terimleri ben bir dilbilimci olarak maalesef kabul edemiyorum, çünkü bu terimlerde iki ayrı düzey, sentaks ve semantik, karıştırılıyor. "Özne" (Subject) sadece sentaksik bir kavramdır. Bunun yanısıra semantik terim olarak "Eden" (Agent) var.
John hocam İngilizce ile alakalı bir sorum var. Cevaplarsanız memnun olurum. 1.Senaryo:Diyelim ki daha evvel bir şehirde güzel ve tarihi bir bina gördünüz.İçine girdiğinizde halen faal olan bir banka olduğunu anladınız. Bu tecrübenizi şu anda arkadaşlarınıza aktarıyorsunuz. Aşağıdaki iki cümle de uygun mudur? 2. cümlenin doğruluğu bankanın şu anda da faal olup olmamasına mı bağlıdır? I realized it was a bank I realized it is a bank 2.Senaryo:Diyelim ki arkadaşlarınızla bir şehirde güzel ve tarihi bir bina gördünüz.İçine girmediniz ama ismi aklınızda kaldı.Bir kaç saat sonra arkadaşlarınızla otururken o ismi gazetede gördünüz ve yanında banka yazdığını farkettiniz. Bunu o anda arkadaşlarınızla paylaşıyorsunuz. Aşağıdaki dört cümle de uygun mudur? I realized it was a bank I realized it is a bank I realize it was a bank I realize it is a bank
Bana göre yazdığınız her cümle doğru, ancak bu duyguma güvenemiyorum çünkü İngilizce anadili konuşucusu değilim. En iyisi bunu İngilizceyi anadili olarak konuşan birine sormanız olur.
I have been using Turkish for 47 years now, it has become a kind of second mothertongue. So it is difficult for me to say how it sounds to a foreigner.
@@johanvandewalle9230 to me Turkish is nice, like water it flows very well. But to me, the worst language is German language. we can understand because German poems distrub ear.I can scare little age children with speaking German. ua-cam.com/video/oD6fL4yyhDk/v-deo.htmlsi=XBgLDefo1zSGDUrm sample song.
Merhaba Johan Hocam, Türkiye de Enis Tataroğlu diye bir ingilizce öğretmeni var 44 dil bildiğini bir röpartajda söylemektedir. Buna hiç inanmadım, Bu kadar dili 4 dil becerisiyle 10000 ve üzeri kelime ve farklı anlamlarıyla okuyup, o düzeyde konuṣup,yazıp, yazılanı anlama mümkün mü ? Bu kadar dil profesyonel olarak devam li kalir mi ? Bir kişi hadi gunde 10 dil kullansin mesela, digerleri nasıl unutulmadan akilda kaliyor, Bana inandirici gelmedi.
"Arı sokan adam" dediğinizde, adamın arıyı soktuğu yönünde anlam kazanıyor. "Arının soktuğu adam" diyebilirsiniz örneğin. Ya da "Arıca sokulan adam" da denebilir. "Arı sokmasına uğrayan adam" da olur. "Arıya sokulan adam" dediğimizde, "Arının 'içine' sokulan adam" anlamı da çıkabilir ama bu aslında "sokmak" fiiline yüklenen yan anlamlardan, semantik kullanımdan, bir bakıma söz sanatından kaynaklanmaktadır. "Usulca sokulmak" fiili gibi... Türkçe'de özneler, fiiler, nesneler sıkça gizli kullanılır. Tümce tamalanmaz. Bunun nedeni üşengeçlik değil. Yukarıda saydığım gibi örneklerde dilin kullanımı, ifadenin yönünü ve anlamın odaklanması gerektigi yeri belirtir. Yani, sentaks yönünden hiç bir farklı kullanım, tam olarak eşit bir anlam vermez. Hele işin içine imla (noktalama) girdiyse üzüm gibi salkımlanır anlamlar. Ben seni seviyorum. Ben, seni seviyorum. Ben seni, seviyorum. Ben, seni, seviyorum. Bu dört tümcenin anlamı sadece virgülle değişiyor. Seni ben seviyorum. x4 Seviyorum ben seni. x4 Seviyirum seni ben. x4 =24 farklı anlamda tümce demek. Virgül sonda da ise daha da artar. Ve, başka hiç bir ek kullanmadan üstelik... Türkçe, bir çeşit matematik dilidir. Esasen tek heceli vurgu dilidir. Birden çok hece demek, ender bir kaç örnek dışında bileşik ya da birleşik sözcüktür. Yani, aslında, tek başına kullanıldıklarında anlamı olmayan ses diye bildigimiz ekler, birer kök sözcüktür. Birbirlerini anlamın yönünü değiştirerek ekleştirirler. Gerçek yapı taşlarından oluşan bir kuantum dinamiği vardır Türkçe'nin. İmla, vurguyu belirtir ya da vurgular imlayla olabildiğince sağlanmaya çalışılır. Türkçe 4. kademedeki, yani en üst düzeydeki tek yazı ve konuşma dilidir. En gelişmiş dildir. Yazı dilimizde pek çok düzenlemeye ve yozlaşmış kullanımları düzeltmeye gereksinimimiz olsa da , en iyisi Türkiye Türkçesi'dir.
Yılların "fıstıkçı şahap" -> "f-s-t-k-ç_ş-h-p" tanımını "t kofsçhip + ş" olarak görmenin verdiği garipseme duygusu... :) Ben de almanca'ya uyarlayayım bari: "(die) K(o)pft(a)şch(e)" :D
Ağır yapı Bu arı adamı soktu (adam) Arının soktuğu adam Bu arı adamı soktu (arı) Adamı sokan arı Hafif yapı Adamı arı soktu (arı) Adamı sokan arı Adamı arı soktu (adam) Arının soktuğu adam çok detaylı bir anlatım ancak nitelenenin özne yahut nesne olmasına göre gelecek ek değişiyor. ağır ve hafif olması -dığı yahut -an eki gelmesini etkilemiyor. 1Adam kitabı okuyor (kitap) Adamın okuduğu kitap Adam kitabı okuyor (adam) Kitabı okuyan adam. 2Adamın oğlu kitabı okuyor (adam) Oğlu kitabı okuyan adam Adamın oğlu kitabı okuyor ( kitap) Adamın oğlunun okuduğu kitap
ua-cam.com/video/QH9bCp9IwSM/v-deo.htmlsi=7cTgVRm4Ixx_wX-w Turks is ook een geschikte taal voor rapmuziek. Elk geluid is duidelijk hoorbaar. Er zijn achtervoegsels zoals legostukjes of puzzelstukjes in het Turks.
Bir Türk Dili Ve Edebiyatı öğrencisi olarak şunu belirteyim: Bizde ilgi yan cümlesi diye bir şey yoktur! Birincisi biz -dık ve -an ekine sıfat-fiil eki deriz. Bu, aynı zamanda fiilden isim yapan ektir. Bir fiile -an eki gelirse o artık isim muamelesi görür. Kanıtı da şudur; şayet -an ve -dık gibi isim-fiil eki almış bir kelimeye hâl eki getirebiliyorsak o artık isimdir. Örneğin; Kitabı okuyana güldüm. Burada oku-y-an-a: fiil kökü-yardımcı ses-fiilden isim yapım eki(sıfat-fiil eki)-yönelme hâli eki: Görüldüğü üzere burada sıfat görevinde de kullanılmadı. Doğrudan isim görevinde kullanıldı. Çünkü Türkçe esnek ve eksiltili bir dildir. Yani aslında bu cümlenin derin yapısı; { /ben/ kitabı okuyan /kişiye/ [güldüm]} şeklindedir. Ve hatta bizde yan cümle, birleşik cümle(bir istisna hariç) de yoktur. Çünkü cümle ne kadar uzun olursa olsun her zaman sadece bir fiile bağlıdır, o da yüklem olan fiildir. Bir cümlenin içinde kök itibariyle geçen fiiller zaten isim-fiil, zarf-fiil, sıfat fiil ekleri ile "geçici" isimleştirildiği için (ki bazen kalıplaşmış olarak kalıcı da olurlar; örneğin: "geçmiş" kelimesi gibi. geç-miş: fiil kökü-fiilden isim yapım eki(sıfat-fiil eki): bakınız burada artık geçici isim değil, doğrudan bir mefhumu karşılamaktadır.) bunlara yan cümle falan denilemez. Ne yazık ki Türk gramerciliği de ilk başta böyle bir hataya düşmüştür. Çünkü Tanzimat ile birlkite başlayan gramercilik Avrupa gramerciliğine öykünmüştür. Bu yüzden de çokça hata mevcuttur. Lakin bu durum günümüzde büyük ölçüde değişmiş ve bir rayına oturmuştur. Bir husus da Türkçe'de çokça sıfat-fiil, zarf-fiil eki bulunur. Bu eklerin ne olduğunu cümle içindeki konumuna göre, yani neyi nitelediğine göre belirleriz. Örneğin mış-miş-muş-müş eki bir fiil çekim ekidir. Örnek: "Ali geçenlerde beni görmüş."(Bakın burada da "geçenlerde" hâl eki almış: geç-en-ler-de: fiil kökü-fiilden isim yapım eki-çokluk eki-bulunma hâli eki(lokatif)(Ve görüldüğü üzere görmüş: gör-müş: fiil kökü-öğrenilen geçmiş zaman eki) Fakat "Gün görmüş insanlar daha soğukkanlıdır." cümlesinde "{2(gün görmüş) 1[insanlar]}= Sıfat Tamlaması"dır. Ve buradaki görmüş de morfolojik olarak şöyle analiz edilir. görmüş: gör-müş: fiil kökü-fiilden isim yapım eki(sıfat-fiil eki). Sonuç: Burada sıkıntı gramer kitaplarının Avrupa gramerciliğine öykünerek yapılmış olmasıdır. Mesela belirtili özne diye bir terim de olamaz. Bu ve bunun gibi birçok yanlışlar yapılıyor. Saygılarımla arz ederim.
Dilbilimde aynı konuya çeşitli yollardan yaklaşılabilir. Türkiye'de okullarda öğretilen geleneksel yaklaşım daha çok Arapçanın dilbilgisinden ilham almış. Arapçanın yapısı da Türkçeninkinden çok farklıdır.
@@johanvandewalle9230 Okullarda öğretilen zaten yanlış. Akademide de yanlışlar çokça var. Bunun nedenlerini izah da zordur. Ancak siz de kendi ana dilinizin penceresinden Türkçe'ye baktığınız için "ilgi yan cümlesi" gibi bir tanımlama, tasnife girişiyorsunuz. Benim eleştirim bu yöndedir.
als een Turks machinegeweer, als een machine. Alles is regelmatig en duidelijk en altijd consistent. Ik vind het geweldig en het is comfortabel. langua franca taal van boogschutters van Centraal-Azië. de andere is Mongools. Mongolen zijn een zeer kleine natie die naar Mongolië migreerde toen de Turken zich van daaruit terugtrokken naar Anatolië. Iedereen weet tegenwoordig dat Engels kunstmatig is. Het weerspiegelt niet het oude Engels. Turks is niet zo. ua-cam.com/video/e7E-sUUUQQw/v-deo.htmlsi=y3grBsOKLJ2xTnak
ua-cam.com/video/TFp_9bjg4a4/v-deo.htmlsi=S0VNM-SX5LIehbfy living in Turkiye versus ua-cam.com/video/yEN5rGR7gtM/v-deo.htmlsi=0U5F81T5GbJY_6L_ living in Siberia cultural spread must be common from North Korea to today Hungary. because there is a culture transfer. Ancient dominant culture in Central Asia is Turk culture.
Sizi TRT arşiv sayfasındaki eski bir videonuzu gördüm. Bir Türkçe öğretmeni olarak dilimize olan bilginize ve ilginize hayran oldum.
Düşünmeden yaptığımız bir ayrımın teorisini sizden öğrenmek güzeldi. Ağzınıza sağlık.
Hocam ellerinize emeklerinize sağlık harikasınız.
Hocam yeni video bekliyoruz cok guzel bi ortam olmus kanal acamaniz deneyimlerini dinlemeyi en sevdigim polyglotsunuz
Teşekkürler hocam. Öğretirken zorlandığım bir konu. Yol gösterici bir çalışma olmuş.
Teşekkürler, emeğinize sağlık hocam.
Çok güzel ve yararlı. Teşekkür ederim.
@buradaolanburadakalır programına konuk olmanızı bekliyoruz
Hocam çok güzel anlatım olmuş. Sizin gibi değerli bir eğitimciden nacizane bir istekte bulunmak istiyorum. Acaba dil öğrenmek için hangi metodları uyguladınız? Kendi geliştirdiğiniz metodlarda var mi?
Sayın Güngör, metodumu tüm ayrıntılarıyla beraber hâlen @johan.vandewalle instagram hesabımda paylaşıyorum.
@@johanvandewalle9230 geri dönüşünüz için tesekkur ederim johan beyefendi. En kisa zamanda ziyaret edeceğim insallah. Allah a emanet olunuz sağlıcakla kalınız.
Emeğiniz için teşekkürler. Bu dersi Türkçe öğrenen Hollandalılar için mi hazırlıyorsunuz merak ettim. Biz okullarda özne konusunu işlerken “gerçek özne, sözde özne, örtülü özne” terimlerini kullanıyoruz. Ortaçlar da cümle içinde yan cümlecik oluşturduğu gibi grup halinde cümlenin bir ögesi olabiliyor böyle cümlelere de girişik cümle diyoruz. Öğretme metodu karışık geldi bana. Hollandalılar çok zeki olmalı diye düşündüm. Ben Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeniyim. Telaffuzunuz çok iyi, vurgular yerli yerinde. Teşekkür ederim.
Özneyle ilgili olarak verdiğiniz terimleri ben bir dilbilimci olarak maalesef kabul edemiyorum, çünkü bu terimlerde iki ayrı düzey, sentaks ve semantik, karıştırılıyor. "Özne" (Subject) sadece sentaksik bir kavramdır. Bunun yanısıra semantik terim olarak "Eden" (Agent) var.
Teşekkür ederim. Türk atasözü: Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır 🤗
Sizi dun gordum cok sagolun abone oldum tebrikler
Johan bey ibranice de ogretiyormusunuz kitaplari varmi turkce aciklamali toda raba
İbraniceyi daha öğrenemedim.
Süper. ... ingilizce öğrenmemi daha kolaylaştıracağını düşünüyorum. ... İnşaallah bu tür videlar yayınlamaya devam edersiniz.
Beyefendi bu gerçekten sizin şahsi kanalınız mı?
John hocam İngilizce ile alakalı bir sorum var. Cevaplarsanız memnun olurum.
1.Senaryo:Diyelim ki daha evvel bir şehirde güzel ve tarihi bir bina gördünüz.İçine girdiğinizde halen faal olan bir banka olduğunu anladınız. Bu tecrübenizi şu anda arkadaşlarınıza aktarıyorsunuz. Aşağıdaki iki cümle de uygun mudur? 2. cümlenin doğruluğu bankanın şu anda da faal olup olmamasına mı bağlıdır?
I realized it was a bank
I realized it is a bank
2.Senaryo:Diyelim ki arkadaşlarınızla bir şehirde güzel ve tarihi bir bina gördünüz.İçine girmediniz ama ismi aklınızda kaldı.Bir kaç saat sonra arkadaşlarınızla otururken o ismi gazetede gördünüz ve yanında banka yazdığını farkettiniz.
Bunu o anda arkadaşlarınızla paylaşıyorsunuz.
Aşağıdaki dört cümle de uygun mudur?
I realized it was a bank
I realized it is a bank
I realize it was a bank
I realize it is a bank
Bana göre yazdığınız her cümle doğru, ancak bu duyguma güvenemiyorum çünkü İngilizce anadili konuşucusu değilim. En iyisi bunu İngilizceyi anadili olarak konuşan birine sormanız olur.
@@johanvandewalle9230 Cevabınız için teşekkürler. En güzel günler sizin olsun.
Hocam bir bölümde etimoloji tahlili yapar mısınız?
İleride yapabilirim, şu anda ise işlerim oldukça yoğun.
Hocam how does Turkish sounds to foreigners?
I have been using Turkish for 47 years now, it has become a kind of second mothertongue. So it is difficult for me to say how it sounds to a foreigner.
@@johanvandewalle9230 to me Turkish is nice, like water it flows very well. But to me, the worst language is German language. we can understand because German poems distrub ear.I can scare little age children with speaking German. ua-cam.com/video/oD6fL4yyhDk/v-deo.htmlsi=XBgLDefo1zSGDUrm sample song.
Merhaba Johan Hocam, Türkiye de Enis Tataroğlu diye bir ingilizce öğretmeni var 44 dil bildiğini bir röpartajda söylemektedir. Buna hiç inanmadım, Bu kadar dili 4 dil becerisiyle 10000 ve üzeri kelime ve farklı anlamlarıyla okuyup, o düzeyde konuṣup,yazıp, yazılanı anlama mümkün mü ? Bu kadar dil profesyonel olarak devam li kalir mi ? Bir kişi hadi gunde 10 dil kullansin mesela, digerleri nasıl unutulmadan akilda kaliyor, Bana inandirici gelmedi.
Johan hocam merhaba! Sıfırdan İngilizce öğrenmek isteyenlere kaynak ya da bir program önerebilir misin? Teşekkürler.
Bu soruyu en iyisi bir İngilizce öğretmenine sorabilirsiniz. O piyasadaki kaynakları ve programları bilebilir.
@@johanvandewalle9230 siz İngilizceyi nasıl öğrenmiştiniz hocam ?
Effortless English from zero
Adlı kanalda hikayelerle İngilizce öğretiyor. Sorular sorup yanıtlıyor.
Ben sıfırdan öğrendim bana yapabilirsiniz detaylı açıklayabilirim
"Arı sokan adam" dediğinizde, adamın arıyı soktuğu yönünde anlam kazanıyor. "Arının soktuğu adam" diyebilirsiniz örneğin. Ya da "Arıca sokulan adam" da denebilir. "Arı sokmasına uğrayan adam" da olur. "Arıya sokulan adam" dediğimizde, "Arının 'içine' sokulan adam" anlamı da çıkabilir ama bu aslında "sokmak" fiiline yüklenen yan anlamlardan, semantik kullanımdan, bir bakıma söz sanatından kaynaklanmaktadır. "Usulca sokulmak" fiili gibi... Türkçe'de özneler, fiiler, nesneler sıkça gizli kullanılır. Tümce tamalanmaz. Bunun nedeni üşengeçlik değil. Yukarıda saydığım gibi örneklerde dilin kullanımı, ifadenin yönünü ve anlamın odaklanması gerektigi yeri belirtir. Yani, sentaks yönünden hiç bir farklı kullanım, tam olarak eşit bir anlam vermez. Hele işin içine imla (noktalama) girdiyse üzüm gibi salkımlanır anlamlar.
Ben seni seviyorum.
Ben, seni seviyorum.
Ben seni, seviyorum.
Ben, seni, seviyorum.
Bu dört tümcenin anlamı sadece virgülle değişiyor.
Seni ben seviyorum.
x4
Seviyorum ben seni.
x4
Seviyirum seni ben.
x4
=24 farklı anlamda tümce demek.
Virgül sonda da ise daha da artar. Ve, başka hiç bir ek kullanmadan üstelik...
Türkçe, bir çeşit matematik dilidir. Esasen tek heceli vurgu dilidir. Birden çok hece demek, ender bir kaç örnek dışında bileşik ya da birleşik sözcüktür. Yani, aslında, tek başına kullanıldıklarında anlamı olmayan ses diye bildigimiz ekler, birer kök sözcüktür. Birbirlerini anlamın yönünü değiştirerek ekleştirirler. Gerçek yapı taşlarından oluşan bir kuantum dinamiği vardır Türkçe'nin. İmla, vurguyu belirtir ya da vurgular imlayla olabildiğince sağlanmaya çalışılır. Türkçe 4. kademedeki, yani en üst düzeydeki tek yazı ve konuşma dilidir. En gelişmiş dildir. Yazı dilimizde pek çok düzenlemeye ve yozlaşmış kullanımları düzeltmeye gereksinimimiz olsa da , en iyisi Türkiye Türkçesi'dir.
Aynı mesajı Johan'ın hesabındaki bir videoda paylaşmışım tekrardan kaçınmak için sildim.
Tek sevdiğim Belçikalı
2:40 yalnız hollandaca aslında almancaymış onu gördüm:)
Türkçe telafuzu kolay bir dil. 17 senedir ingilizce öğreniyorum bence İngilizce konuşmak ağzımı ağrıtıyor. Çene kaslarım yoruluyor.
ben bile şaşırdım ayrıca haran kaldım bu kadar çeşitli dil bilmenize.
Yılların "fıstıkçı şahap" -> "f-s-t-k-ç_ş-h-p" tanımını "t kofsçhip + ş" olarak görmenin verdiği garipseme duygusu... :)
Ben de almanca'ya uyarlayayım bari: "(die) K(o)pft(a)şch(e)" :D
Hag sameach ha pesah raa tov
Ağır yapı
Bu arı adamı soktu (adam)
Arının soktuğu adam
Bu arı adamı soktu (arı)
Adamı sokan arı
Hafif yapı
Adamı arı soktu (arı)
Adamı sokan arı
Adamı arı soktu (adam)
Arının soktuğu adam
çok detaylı bir anlatım ancak nitelenenin özne yahut nesne olmasına göre gelecek ek değişiyor. ağır ve hafif olması -dığı yahut -an eki gelmesini etkilemiyor.
1Adam kitabı okuyor (kitap)
Adamın okuduğu kitap
Adam kitabı okuyor (adam)
Kitabı okuyan adam.
2Adamın oğlu kitabı okuyor (adam)
Oğlu kitabı okuyan adam
Adamın oğlu kitabı okuyor ( kitap)
Adamın oğlunun okuduğu kitap
Hollandaca 's ile İngilizce 's aynı [ nın nin ] gerçi ikisi de germanic cermen dilleri
ua-cam.com/video/QH9bCp9IwSM/v-deo.htmlsi=7cTgVRm4Ixx_wX-w Turks is ook een geschikte taal voor rapmuziek. Elk geluid is duidelijk hoorbaar. Er zijn achtervoegsels zoals legostukjes of puzzelstukjes in het Turks.
Bir Türk Dili Ve Edebiyatı öğrencisi olarak şunu belirteyim: Bizde ilgi yan cümlesi diye bir şey yoktur! Birincisi biz -dık ve -an ekine sıfat-fiil eki deriz. Bu, aynı zamanda fiilden isim yapan ektir. Bir fiile -an eki gelirse o artık isim muamelesi görür. Kanıtı da şudur; şayet -an ve -dık gibi isim-fiil eki almış bir kelimeye hâl eki getirebiliyorsak o artık isimdir. Örneğin; Kitabı okuyana güldüm. Burada oku-y-an-a: fiil kökü-yardımcı ses-fiilden isim yapım eki(sıfat-fiil eki)-yönelme hâli eki: Görüldüğü üzere burada sıfat görevinde de kullanılmadı. Doğrudan isim görevinde kullanıldı. Çünkü Türkçe esnek ve eksiltili bir dildir. Yani aslında bu cümlenin derin yapısı; { /ben/ kitabı okuyan /kişiye/ [güldüm]} şeklindedir. Ve hatta bizde yan cümle, birleşik cümle(bir istisna hariç) de yoktur. Çünkü cümle ne kadar uzun olursa olsun her zaman sadece bir fiile bağlıdır, o da yüklem olan fiildir. Bir cümlenin içinde kök itibariyle geçen fiiller zaten isim-fiil, zarf-fiil, sıfat fiil ekleri ile "geçici" isimleştirildiği için (ki bazen kalıplaşmış olarak kalıcı da olurlar; örneğin: "geçmiş" kelimesi gibi. geç-miş: fiil kökü-fiilden isim yapım eki(sıfat-fiil eki): bakınız burada artık geçici isim değil, doğrudan bir mefhumu karşılamaktadır.) bunlara yan cümle falan denilemez. Ne yazık ki Türk gramerciliği de ilk başta böyle bir hataya düşmüştür. Çünkü Tanzimat ile birlkite başlayan gramercilik Avrupa gramerciliğine öykünmüştür. Bu yüzden de çokça hata mevcuttur. Lakin bu durum günümüzde büyük ölçüde değişmiş ve bir rayına oturmuştur. Bir husus da Türkçe'de çokça sıfat-fiil, zarf-fiil eki bulunur. Bu eklerin ne olduğunu cümle içindeki konumuna göre, yani neyi nitelediğine göre belirleriz. Örneğin mış-miş-muş-müş eki bir fiil çekim ekidir. Örnek: "Ali geçenlerde beni görmüş."(Bakın burada da "geçenlerde" hâl eki almış: geç-en-ler-de: fiil kökü-fiilden isim yapım eki-çokluk eki-bulunma hâli eki(lokatif)(Ve görüldüğü üzere görmüş: gör-müş: fiil kökü-öğrenilen geçmiş zaman eki) Fakat "Gün görmüş insanlar daha soğukkanlıdır." cümlesinde "{2(gün görmüş) 1[insanlar]}= Sıfat Tamlaması"dır. Ve buradaki görmüş de morfolojik olarak şöyle analiz edilir. görmüş: gör-müş: fiil kökü-fiilden isim yapım eki(sıfat-fiil eki). Sonuç: Burada sıkıntı gramer kitaplarının Avrupa gramerciliğine öykünerek yapılmış olmasıdır. Mesela belirtili özne diye bir terim de olamaz. Bu ve bunun gibi birçok yanlışlar yapılıyor. Saygılarımla arz ederim.
Dilbilimde aynı konuya çeşitli yollardan yaklaşılabilir. Türkiye'de okullarda öğretilen geleneksel yaklaşım daha çok Arapçanın dilbilgisinden ilham almış. Arapçanın yapısı da Türkçeninkinden çok farklıdır.
@@johanvandewalle9230 Okullarda öğretilen zaten yanlış. Akademide de yanlışlar çokça var. Bunun nedenlerini izah da zordur. Ancak siz de kendi ana dilinizin penceresinden Türkçe'ye baktığınız için "ilgi yan cümlesi" gibi bir tanımlama, tasnife girişiyorsunuz. Benim eleştirim bu yöndedir.
als een Turks machinegeweer, als een machine. Alles is regelmatig en duidelijk en altijd consistent. Ik vind het geweldig en het is comfortabel. langua franca taal van boogschutters van Centraal-Azië. de andere is Mongools. Mongolen zijn een zeer kleine natie die naar Mongolië migreerde toen de Turken zich van daaruit terugtrokken naar Anatolië. Iedereen weet tegenwoordig dat Engels kunstmatig is. Het weerspiegelt niet het oude Engels. Turks is niet zo. ua-cam.com/video/e7E-sUUUQQw/v-deo.htmlsi=y3grBsOKLJ2xTnak
Johan bey, Türkmence bildiğinizi iddia ettiniz Türkmenceyi nasıl öğrendiniz ?
ua-cam.com/video/TFp_9bjg4a4/v-deo.htmlsi=S0VNM-SX5LIehbfy living in Turkiye versus ua-cam.com/video/yEN5rGR7gtM/v-deo.htmlsi=0U5F81T5GbJY_6L_ living in Siberia cultural spread must be common from North Korea to today Hungary. because there is a culture transfer. Ancient dominant culture in Central Asia is Turk culture.