Diğer ressam videoları ve videodaki kaynaklar: Goya: ua-cam.com/video/3_NsrG9Fa3k/v-deo.html Caspar David Friedrich: ua-cam.com/video/qm72mGt21z4/v-deo.html Monet: ua-cam.com/video/kGl0zQz7mBU/v-deo.html Munch: ua-cam.com/video/fknNfuKsd_o/v-deo.html Hokusai: ua-cam.com/video/PA575ZhX4-Y/v-deo.html Kaynaklar: ● Van Gogh’ta renk kullanımı hakkında, özellikle sarı renkler: Vincent van Gogh: The colour and vitality of his works | National Gallery, ua-cam.com/video/YV4YGUAHPJU/v-deo.html ● Vincent ve kardeşi Theo arasında geçen mektuplaşmalar: vangoghletters.org/vg/letters.html ● Vincent’in Theo’ya “Patates Yiyenler” eseri hakkında yazdığı mektup ve çizdiği eskiz: www.vangoghmuseum.nl/en/letters/collection/ba0008 ● Millet’in eserlerinde köylü figürlerin bir manzara ögesi olmaktan ziyade ana karakter olmaları, kahramanca bir aktarımla yansıtılmaları hakkında: web.archive.org/web/20140717023859/www.vangoghmuseum.nl/ vgm/index.jsp?page=12261&subpage=25290&lang=en ● Theo’nun Vincent’a resimlerinde karanlık tonlardan ziyade daha açık renkler kullanmasını önermesi: web.archive.org/web/20120916191316/www.vangoghmuseum.nl/ vgm/index.jsp?page=3450&subpage=3453&collection=619&lang=en#moretot ell ● Vincent’ın Theo’ya sanatına duyduğu güven ve inancın önemi hakkında yazdığı mektup: www.webexhibits.org/vangogh/letter/12/274.htm ● Vincent’ın Theo’ya “kendi kendisinin atı olmalı” sözünü yazdığı mektup: www.vangoghmuseum.nl/en/highlights/letters/400 ● Vincent’ın Theo’ya Drenthe’ye gelip onun gibi bir ressam olmasını teklif etmesi: www.webexhibits.org/vangogh/letter/13/339.htm ● Vincent’ın giderek köylü yaşamına ayak uydurması hakkındaki mektuplar: www.webexhibits.org/vangogh/letter/15/418.htm www.webexhibits.org/vangogh/letter/11/190.htm ● Gece Kahvesi tablosundaki tekinsizlik, ayrıca Kafe Terasta Gece tablosu ile oluşturduğu tezatlık. Bu durum Nerdwriter UA-cam kanalının “Van Gogh’un En Çirkin Şaheseri” videosunda bahsedilmektedir: ua-cam.com/video/nKNAZr0QJzs/v-deo.html ● Van Gogh’un arkadaşını resmederken renkler ile oynaması hakkında kardeşine yazdığı mektup: vangoghletters.org/vg/letters/let663/letter.html ● Van Gogh’un Patates Yiyenler eskizinde “içinde yaşam olduğuna inanıyorum” cümlesini kurmasını içeren mektup: vangoghletters.org/vg/letters/let492/letter.html ● Cliff Edwards’ın Van Gogh’daki spiritüal arayışa dair sözün geçtiği kitap: Van Gogh and God: A Creative Spiritual Quest, Cliff Edwards ● Van Gogh’un kız kardeşine yazdığı mektupta buğday ve insan benzerliğine değinmesi: www.webexhibits.org/vangogh/letter/20/W13.htm ● Van Gogh’un Gece Kahvesi eserine başlayacağına dair kardeşine yazdığı bilgilendirme mektubu: vangoghletters.org/vg/letters/let656/letter.html ● Van Gogh’un Gece Kahvesi hakkında “yaptığım en çirkin resimlerden biri” ifadesini kullanması: www.webexhibits.org//vangogh/letter/18/533.htm ● Van Gogh’un otoportresinde gözlerini Japonlar gibi çekik hale getirmesi hakkındaki mektubu: www.webexhibits.org/vangogh/letter/18/545.htm ● Van Gogh ve Japon sanatı: www.vangoghmuseum.nl/en/stories/inspiration-from-japan#0 ● Van Gogh’un “sanatının bir derece Japon sanatına dayanması” ifadesinin geçtiği mektup: www.vangoghletters.org/vg/letters/let640/letter.html#translation ● Yatak Odası eserinde perspektif ve gölgesizlik bakımından Japon sanatını örnek alması hakkında: www.vangoghmuseum.nl/en/collection/s0047V1962 ● Van Gogh’un 1 sene kaldığı akıl hastanesinde yaklaşık 150 resim yapması: www.vangoghmuseum.nl/en/art-and-stories/vincents-life-1853-1890/ho spitalization ● Sanat tarihçisi Albert Boime’nin Yıldızlı Gece eserindeki Venüs gezegeninin parlaklığına dair makalesi: www.albertboime.com/Articles/Dec1984.pdf ● Sanat Tarihçisi Albert Biome’nin Yıldızlı Gece eserindeki parlak figürün Venüs olduğuna dair makalesi: www.albertboime.com/Articles/Dec1984.pdf ● Harvard’lı astronom Charles A. Whitney’nin makalesinde yine parlak figürün Venüs olduğuna dair: en.wikipedia.org/wiki/The_Starry_Night#CITEREFWhitney1986 ● Videonun sonundaki uzun pasajın geçtiği mektup: vangoghletters.org/vg/letters/let249/letter.html ● Van Gogh’un sanatla uğraşmasının akıl hastalığı ile mücadelede ona yardımcı olması: www.vangoghmuseum.nl/en/art-and-stories/stories/vincents-illness-and -the-healing-power-of-art * linktr.ee/canaybalik
"Bugün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor." Alıntı: Eduardo Galeano
5 sene önce 27 yaşımdayken resim kursuna başladığım zaman resim adına hiçbir şey bilmiyordum. Düşünün ki elime daha önce fırça bile almamıştım. Yağlıboyaya geçtiğimiz zaman, hocamız herkesin bir resim seçmesini ve seçtiğimiz resmi yapmamızı istedi. Herkes kapış kapış çıktıları karıştırıyor ve "çok güzelmiş, ben bunu yapacağım" diyordu. O sırada herkesin eline alıp da "bu ne böyle" deyip kenara attığı bir resim benim dikkatimi çekti. Resmi görür görmez resmen gözüm parladı ve "buldum" diye bağırdım. Tabi insanlar bir anda bana baktı ve neden bağırdığımı anlamadı. Resmi hocam görüp " Van Gogh demek" deyip güldü. Van Gogh'un Natürmort bir resmiydi. O resmi bitirip başka bir Van Gogh resmine geçtim, derken kurs boyunca sadece Van Gogh ve Post Empresyonizm sanatına odaklandım. Van Gogh hayranlığım ve Resim aşkım beni Güzel Sanatlar Akademisi Resim bölümüne kadar götürdü ve şu anda adı bilinmeyen bir empresyonist ressamım.Sanatçı olduğumu söyleyemem elbette (koskoca Monet bile "ben ressamım sanatçı değilim" demişken...) ama ressamlık ruhumda beni tanımlayan parçalardan birisi. Eminim şarkıcı olsam ya da oyuncu olsam durum çok farklı olurdu, her insan beni tanırdı. Tabi bu durumdan şikayetçi değilim, tam tersi işime geliyor. ( Kalabalık sevmem de :D ) Odam resim dolu ve tablolarıma bakıp gururlanıyorum ve bunu Vincent'a borçluyum. Tek hayalim Fransa'ya, Van Gogh'un mezarına gidip onun mezarının resmini çizmek. ( Biraz tuhaf bir hayal evet :D )
Ben de 22 yaşındayım ve resim kursuna yazılalı 2 hafta oldu. Elime ilk kez kalem aldım diyebilirim. Kurstakilerin benden daha iyi çizdiğini görünce falan biraz moralim bozuldu çünkü kafamda "acaba bu iş yetenek işi mi" soruları çalkalanıyordu ve kursu bırakmak istiyordum ama daha sonrasında gsf okuyan arkadaşlarım bu işin pratik işi olduğunu yeteneğin sandığım kadar etki etmediğini söyledi. Ve şu an bol bol pratik yapıp elimden geleni yapıyorum ve hedefim gsf resim bölümü olacak 😅( daha yolun çok başında biri olarak bunu söylemem ne kadar mantıklı bilmiyorum gerçi) ve sizin 27 yaşınızda resime başladığınızı görüp sonradan ressam olmanız beni biraz motive etti bunun için teşekkür ederim size :)) . Ressam olur muyum bilmiyorum ama iyi bir çizer olmak için elimden geleni yapıcam :))
"hayatım kökünden saldırıya uğradı, adımlarım da sendeliyor" Van Gogh' un böyle yapayalnız, yeteneği ve zekası keşfedilemeden çürüyüp gitmesi çok acı.Aynı onun hayatlarına imrendiği potansiyeli keşfedilememiş binlerce köylü gibi.Hayat çok adaletsiz. Ne çoğu zengin kazandığı parayı, ne de çoğu fakir sefaleti hak ediyor.Keşke bunun için yapabilecek bir şeyim olsa.
Hiçbir şey yapamazsın.Fakat bunu düşünmen güzel.Zekasını ve potansiyelini ortaya koyabilenler dünyanın en zengini olabiliyor .Ama ya koyamayanlar?ya değeri bilinmeyen milyonlarca beyin?sence bu dünya'da kaç tane einstein gibi insan vardır?ya da elon musk?kaç kişi bunun farkında ve farkında olduğu için acı çekiyor bu potansiyeli kullanamadığı için?Hayat zor,konu uzun,mevzu derin
köylü çok güzel bir benzetme olurdu zaten tablolarındaki köylü insanlarda dış görünüş olarak kendisini andırıyor(kemikli yüz yapıları vs.) bence köylülere duyduğu sempatinin nedenide çaba harcamasına rağmen karşılık almadığınındüşünüp köylüyü kendine benzetmesiydi karşılığını almadığı tek konu resim değil sanırım
"Çizimlerimin henüz istediğim gibi olmaması benim için devamlı bir hayal kırıklığı kaynağı oluyor. Zorluklar gerçekten de çeşitli ve büyük, ve üstesinden bir anda gelinmez. Gelişmek bı tür madenci işi gibidir; beklendiği ve istendiği hızla ilerlemez, ama biri böyle bir görevin önünde dururken temel ihtiyaç sabır ve sadakattir. Aslında zorluklar pek düşünmem, çünkü insan eğer onları çok fazla düşünürse ya sersemler ya da rahatsız olur." bu fazla iyiydi..
"Hapishane Avlusu" adlı tablosunda da 37 kişi var yani 37 yıllık yaşamı bir hapishanede geçmiş gibi. Günümüzde ise saygıdeğer ve değerli bir ressamdır.
Videonun 7.05-10.20 arasında bahsettiğiniz sarı tutkusuna dair biraz tıbbi ekleme: Van Gogh’un çizim kariyerine baktığımızda, sizin de fark ettiğiniz üzere büyük bir değişim var, baştaki o soğuk hava kendini daha sarımsı filtreyle kaplı, biraz daha sıcak tonlar içeren ve çok iyi bildiğimiz özellikle Yıldızlı Gece’deki “halo”lara bırakıyor. Özellikle Van Gogh’un 1888 sonlarına doğru, yani Gaugin’i bıçakla tehdit ettikten, kendi kulağını kestikten ve bunu bir fahişeye hediye olarak teklif ettikten hemen sonra, akıl hastanesine gönderildi. Evet, şimdi o teori: Digoksin, şu anda aktif olarak pek kullanılmamasına rağmen (spesifik birkaç durum haricinde) en bilinen kalp yetersizliği ilacıdır kendisi. En bilinen dememin nedeni, kendisinin Antik Mısır ve Yunan dahil çok uzun sürelerdir kullanımda olması. Kendisi digitalis purpurae (yüksük otu) bitkisinden elde edilen bir ilaç. Tabii kalp hastalıklarında kullanımı 1780’lerde oluyor. Bunun haricinde de Avrupa’da epilepsi ve çeşitli akıl hastalıkları tedavisinde kullanılmış binlerce yıl. Van Gogh’un 2 hafta hastanede kaldığı süreçte ciddi digoxine maruz kaldığını, dolayısıyla xantophisia (yani sarı görmek) ve coronas (corona- taç şeklinde demek, halolar görmesi) digoxin toksisitesi olabileceğini gösteriyor. Bu teoriyi mantıklı kılan ne? 1. Az önce söylediğim gibi, bu bitki yıllarca epilepsi ve çeşitli akıl hastalıkları tedavisinde kullanılmış. Özellikle 19. Yüzyılın sonlarında (ki hatırlayın Van Gogh 1888’de hastaneye yatıyordu, tarihler uyuyor) epilepsi tedavisinde de kullanımı vardı bu bitkinin-ilacın. 2. Bu teoriyi destekleyen yüksük otu çizimleri, özellikle Portrait of Dr Gachet bunu çok iyi gösteriyor, Dr Gachet’in hemen önünde yüksük otu duruyor. Salt yüksük otu tablosu da var (9.10’daki) Ayrıca benim daha önce bilmediğim ve videoda fark ettiğim salt yüksük otunu çizdiği bir resmi daha varmış. (9.17) Hatta Emin olmamakla birlikte eğer kullandığınız hastane fotoğrafı doğruysa (18.48) bahçedeki çiçekler yüksük otuna oldukça benziyor. İşin ilginç yanı, bu yan etkiler gelişmeden önce kalp problemlerinin başlamış olması, dolayısıyla 1.5-2 yıl kadar yaşayamadan ölmesi gerekiyor. O yüzden tam emin olmamakla birlikte eldeki kanıtlarla buna inanılabilir. Sonuç olarak, acaba Van Gogh’un tüm bu inanılmaz tekniğine acaba ilaç yan etkisi de diyebilir miyiz? Tabii bu ilacı yüksek dozda kullanıp yan etkilerine maruz kalan herkes Van Gogh olamamış ama katkısı sorgulanır nitelikte bir bilgi :) Sansasyonel bıraktım siz okuyup kararınızı verin artık :D İşin ilginç yanı, daha bugün arkadaşımla digoxin toksisitesini konuşurken bu olayı irdelemiştik. Tam bunları öğrenmişken sizin de ilginizi çekebilir diye bir yazmak istedim. Bu kadar ressam hayatı okuyup bunları daha yeni öğrenmiş olmam çok ilginç, o yüzden bir yazmak istedim :)) Ayrıntılı okumak isteyenler için, daha yeni yazılar da var ama ilk araştırmalardan birisi 1983’te yapılmış ve çok ilginç gelmişti, atıf yapayım: Lee TC. Van Gogh's vision. Digitalis intoxication? JAMA. 1981 Feb 20;245(7):727-9. PMID: 7007674.
Van Gogh renk körüydü. Koyu ve siyaha yakın renkleri kullanmak renk körü çizerlerin çok rahat ettiği bir durum, kendimden biliyorum. Renkli çizmeye başladığı zaman hep sarıya takılmasının nedeni sahip olduğu renk körlüğü. Ben mesela mor yapıyormuşum ten renklerini. O da sarı
Öncelikle erken eserlerinde renkte ton sur ton gitmesinin sebeplerinden biri palette renk bulmanın zorluğu ve o renklerin ilişkisini kurmanın zorluğu olmalı. Bugünki endüstriden yola çıkarak ‘renkler satın alınıyor zaten’ diye düşünmeyin. Bugün dahi bir markanın bütün paletini satın alsanız yine kendi renklerinizi bulabilirsiniz karıştırarak. Renk sonsuzdur. Hollanda’dan Fransaya geçmesi, güneye inmesi yani iklim değişikliği de sebeplerden biri olabilir (çiçekler ve renkler). Yildizli gece’deki palete baktigimizda parlak sarı, dominant suphesiz. Resme bir de butunuyle bakalim, resimdeki tek acik renk; sarı! Yani hem kullandigi ton, hem de sarının bütündeki yeri oyle guclu ki hala sansasyona sebep oluyor… Van gogh’un resimlerine baktığınızda sarıyı ne kadar sevdiğini hemen fark edersiniz zaten yaşamının sonuna kadar da dominant olarak kullandı. İlaç kulanmadığında da…. Yıldızlı gece’deki halelere gelince, zaten bize gözümüzle gördüğümüzü tekrar göstermek gibi bir niyeti yok. Ayın, yıldızların halelerini egzajere ediyor, aynı şey aslında bize yakın olan ağaçta da var. Renkleri silsek resimden, sanki dumanı andıran bir ağaç. Bunlar tamamen yorumdur. Benim ağacı dumana benzetmem ile sizin haleleri yan etki ürünü olarak var saymanız aslında tam olarak aynı şey; yorum. Bu noktada videonun sonuna tamamen katılıyorum, ilaca atfetmek veya hastalığa atfetmek tutarli bir dusunce degil
bence van gogh özellikle akıl hastanesinde bulunduğu dönem bu ilacı kullanmışsa geçirdiği krizler onun resim yapmasını engellediği ve onu rahatsız hissetirdiği için bile en azından ilacı kulandığında iyileşeceğine dair bir umut ve sonucunda huzur hissetmesi sarıyı onun için çok daha değerli kılmıştır ki ilaçların uzun süre kullandığında ilacın yan etkisi olan sarı ondan enerji verici bir renk dışında huzur ve umut verici enerjiden ziyade daha sakin(krizlerin olmadığı sakin yaşantıdan bahsediyorum) bir renk olarak algılamasına neden olmuştur. En önemli tablolarından biri olan ve akıl hastanesinde varsayımımıza göre ilaç kullandığı dönemde çizdiği yıldızlı gece tablosunda en parlak yıldız olarak görünen venüs onun için yüksek ihtimalle umutu ve huzuru temsil ediyordu bunun dışında sarı varlığı ,yaşamı temsil eder onu intihara sürükleyende tam olarak kendi yaşamının değersizliğidir bu açıdanda bakılda tablolarında kullandığı sarı umut ve iyimserlik mesajı vermek amacıyla bilerek yada bilmeyerek kulanıldığını ve yaşamını değerli olarak görmeyi umut etdiğini belitriğini (yine bunu farkında olmadan yapmış olabilir) düşünüyorum. Koyu renkler değersizliği temsil ediyorsa sarı varlığı ve değeri temsil ediyordur ve değersizlik hissetiğinde ilerleyen dönemlerde daha çok bu hisden kurtulacağına dair umut beslemek için çizim yaptığını var sayıyorum şimdiyse bu çizimleri sayesinde varlığı çokça değerli bir insan(kısaca bahsetdiğiniz durum onun sarıya karşı sempatisinin artmasında çok büyük rol oynamış olmalı bana göre)
Van gogh frengi hastalığı ile boğuştuğu için akıl hastası oldu... tıpkı Nitsche ve Baudelaire gibi... renkleri ve şekilleri saptırması bu sebeple... son tespit bu Avrupa'da...@@nilyalindag
sanat son yıllarını az da olsa huzurlu yaşamasına yardımcı olmuş.Van Gogh nedense çok masum ve hayata tutunmaya çalışan, hayatın manasına değilde güzelliğine odaklanan biri gibi geliyor bana. çocuk ruhlu sanki. hastalığı olmasaydı bize bırakacağı şeyler daha çok ve güzel olacaktı eminim. çoğumuzun zannettiğinin aksine akıl hastalığı her zaman ilhamverici olmayabiliyormuş.
Bu resimlerin çoğunu Hollanda'daki Van Gogh Müzesinde deneyimleme fırsatı yakalamak benim hayatım için çok mükemmel bir dönüm noktasıydı. Bir de senden dinlemek aşırı güzel oldu. Tebrik ederim.
Videolarındaki senkronize şarkı ve resim geçişleriyle gerçekten videoyu adeta bir filmmişçesine izlememizi sağlıyorsun. Bu kadar önemli bir ressamın bir o kadar güzel resimlerini ve onlar hakkındaki fikirlerini bize bu şekilde aktardığın için teşekkür ederim, eline sağlık çok güzel olmuş.
Vincent Van Gogh Beni En Derinden Etkileyen Dahi Bi Ressamdı Özellikle En Sonunda Ki Mektubunda Kendini Küçümsemesi Hor Ve Hakir Görmesi Çok Üzdü Aksine Çok Değerli Çok Kıymetli Bir Ressamdı Maalesef Biz İnsanlar Hep Kaybettikten Sonra Biliriz Böyle Değerlerin Kıymetini.
Bu denli canlı renkler ile böylesine bir melankoli yaratabilen, huzurlu bir kederi resmedenilen mükemmel bir sanatçıydı. Tablolarına baka baka ağlayabildiğim birisi. Ve en son sözünde dediği gibi "keder asla bitmeyecek". Saygılar.
Ben kendim de resimle ilgileniyorum, Van Gogh'un renk kullanımları, manzarayı aktarış şekli harika olsa da empati yeteneğinin çok gelişmiş olmasının da onu özel yaptığını düşünüyorum. Aşık olduğu kadınlar, köylü insanlar hakkındaki düşünceleri onun kişiliğini anlamamıza çok yardımcı oluyor. Saygı duyulası bir sanatçı, saygı duyulası bir video
Kardeşim kanalın o kadar muhteşem ki, normalde işlenmemiş hiçbir konu yok ama o kadar farklı o kadar özgün bir bakış açısıyla ele alıyorsun ki her bir içeriğin sanki ilk defa ele alınıyormuş gibi değerli. İyi ki varsın.
Harika olmuş yine, büyük keyifle izledim ✨ Van Gogh gerçekten inanılmaz özel bir sanatçı, Ankara Cermodern’e “Van Gogh Alive” diye bir sergi gelmişti. Gittiğim en güzel sergilerden biridir, hala unutamıyorum. Bir de Van Gogh’un Japon sanatına sevgi ve ilgisine değinmeniz çok güzel olmuş. Bu ilgiye karşılık olarak belki de Japon yönetmen Akira Kurosava “Düşler” filminde Van Gogh’a selam çakıyor ve onun tablosuna ver veriyor. Oldukça tatlı bir detaydı bunu da paylaşmak istedim. Emeğinize sağlık, harika detaylarla dolu çok güzel bir video olmuş ❤️🙏🏻
Van Gogh kardeşine yazdığı bir mektupta ayda bir elin parmağını geçmeyecek kadar sıcak yemek yiyebildiğini söylüyor.Evet Van Gogh sefalet içinde olan o köylüler gibiydi,oda sefalet içindeydi.Bu kadar çok otoportresinin olmasının nedeni bir model tutabilecek kadar parası olmamasıydı.O bunların hiç birini umursamadı ve en iyi yaptığı şeyi yaptı:Çizdi..
Van Gogh kalbimde o kadar büyük bir yeri kaplıyor ki. Resimleri olsun, trajik hayatı olsun, işçi emeğine saygısı olsun sonsuz bir saygım olan bir ressam kendisi. Hatta nick'imin sonundaki yıl Van Gogh'un doğum yılı. Şuan onun sanatına yapılan saygısızlığı görmediğine şükür ediyorum sadece ama bir taraftan da üzülüyorum. Diyorum ki keşke, keşke emeğinin bu kadar övüldüğünü görebilseydi. O anki mutluluğunu zihnimde canlandırıyorum hep, yüzünü bile sadece resimlerden gördüğüm bir insanın gözlerinin parıltısını hayal ediyorum.
@@jouska_1853 evet bencede çok iyiydi ne zaman izlersem duyqulanıyorum. Bu arada kaç yaşındasın kendime son zamanlarda sana felsefe hakkında konuşa bilecek bir arkadaş arıyordumda
@@nazrinbyrml köyde yaşıyorum diye her gün lanet okumuyorum kendimi geliştirmeye çalışıyorum ama işte Van Gogh'un resimlerde bu kadar övdüğü kadar güzel bir yer değil bir üniversite öğrencisi olarak şehir hayatını da gördüm ve orayı da o kadar sevmedim yani bilmem belkide bir yere ait değilimdir her iki yerde iğrenç
@@mikasa486. seni anlıyorum bir az.şehirde yaşıyorum ama ama yaşadığım yeri hiç sevmiyodum çünki çok kalabalık ve garip insanlarla dolu.ben aksine köye bağlı biriyimdir ama. hep şikayet ederdim babamlara neden köyde kalmadınız diye. tabi dezavantajları da vardır ama benim ruhum sakinlik ve tabiat le huzur buluyo ve bunlar köyümde var. ama şu an yaşadığım yer bunlardan hiç birini bana veremiyo. hatta bazen kalbim sıkışıyo nedensiz bi şekilde. ama artık olduğum yeri sevmeye çalışıyorum çünki ne de olsa dediğin gibi her iki hayatın kötü yönleri var. hiç birinde mutlu olacağımız garanti edilmedi ve böyle bi şey de olmayacak. e o zaman neden yaşıyoruz? olduğum kişiden, yerden nefret etmek için mi? şimdi köyümü övdüm falan ama orda yaşayan gençler için durum pek de ayni değil tabii. demek istediğim bir yere aitsizliği ben de hissediyorum ama bu hissleri reddediyorum ve olduğum yeri sevmeye çalışıyorum. mesela şu an burda yağmur yağıyor ve sesi, kokusu çok güzel. güneşli havaları pek sevmem ve şehire yağmur gerçekten çok yakışıyo. gibi gibi güzellemer yaparak her şeyi olduğu gibi kabul etmeliyiz yani(şu an burdaysak mutlaka bir nedeni vardır) . ve eminim köyde hayatı romantize edebileceğin şeyler daha fazladir ^^.
@@nazrinbyrml Düşünce tarzını gerçekten sevdim benim böyle şeyler yazmamın sebebi biraz karamsarlık var bende her şeye en kötü gözle bakarım ama bunu değiştirmek için çabalıyorum senin yaptığın gibi yapmaya çalışıyorum aksi takdirde yaşadığın yer sana zindan olur. Bu dünya acımasız ama aynı zamanda çok güzel bu söz her şeyi özetliyor ✨💫
@@mikasa486. inan ben de çok karamsarımdır. hatta böyle olduğum için garip derler bana. ve bu gerçekten yorucu. bende kendimi düzeltmeye çalışıyorum. ve son cümlen tüm seri ile birlikde hayatı özetliyo gerçekten )
İnanamıyorum, son zamanlarda bu ressamı araştırdığım bir dönemdeyim ve senin elinde harmanlanmış bir video yayınlanıyor. Bu bana kesinlikle çok iyi hissettirdi.
Abi bu videolarına bayılıyorum sanata ilgili biri olarak sanata olan bakış açımı arttırıyor ve her gördüğüm resme farklı bir açıdan bakmaya başlıyorum lütfen bu konseptte daha çok video yap ❣️
Badem çiçekleri resmi bana çok huzur veriyor hatta uzun zamandır arka plan olarak kullanıyorum, Van gogh ile ilgili en sevdiğim şey ise psikolojisi çünkü kendi psikolojimde çok az insan var.
Gerçekten şu yaşıma kadar bir sürü video izledim ve genelde yorum yapmayan biriyim ama bu video tam anlamıyla beni icine aldı ve izletti tam profesyonel bir video eline sağlık
İçimizdeki acıları, sancıları, soruları uyuşturucularla bastırırsak ayaş veya keş, sanat ile bastırırsak bir efsane oluruz. İşte bu yüzden Nietzsche her türlü uyuşturucuya karşıydı.
Çok küçükken (4,5,6 gibi) babanemin evinin oturma odasında camın hemen yanındaki duvarda bir tablo asılıydı. Her babaneme gittiğimizde ne anlattığını bilmeden, o resme uzun uzun bakardım. Huzur gibi bir kavramın ne olduğunu bilmediğim o yaşta sanki o tabloda huzuru keşfederdim. O resimde olmak isterdim sanki orada olursam o yıldızlara dokunabileceğimi hayal ederek. O resim içimi daha küçücük bir çocukken sevgi ve dinginlik hissi ile doldururdu. Sizce babanemin duvarında asılı bu Van Gogh replikası hangi tablosuydu?
bu hafta takip ettiğim her yerden van gogh hakkında bildirimler geldi. bir sürü videolar izledim ama yine her zamanki gibi en çok seninkini sevdim. sanırım zirvede bırakıp bi daha van gogh hakkında video izlemeyeceğim. bahsedilmesi gereken her şeyden bahsetmişsin. bilmediğimiz şeylerden bahsetmişsin ve bilmemiz gerekenleri de atlamamışsın. seni diğer bütün video ve yazarlardan bu ayırıyor. farklı düşünmen, mükemmel araştırıp mükemmel editlemen... izlerken en çok zevk aldığım kanal olmaya devam edeceksin gibi
Bu ressam aslında bize çok şey öğretti.Hayata farklı bir bakış açısından bakmak türünden.Bu ressam asla pes etmedi ve sonucunda istediğine ulaştı.Ünlü olmak için çok çalışmak değil,verimli çalışmak lazım.Her şeyin bir zamanı vardır elbette...
“Bugün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.” -Eduardo Galeano
Bu kanalı hep görüyordum ama izlemeye üşeniyodum.Daha sonra beynimizin dopamin salgısını azalttığımızı , dikkat toplama kabiliyetimizi mahv ettiğimizi anladım 😂 10 dk lık bir videoyu izlemek işgence gibiydi. Şimdi her gün işe gidince hazırlandığımda portalın videolarını açıyorum.O kadar sevdim ki şimdi gün içinde de hep bu kanalı açıyorum.Beynimin açıldğını gerçekten hissediyorum. Çok yararlı bir kanal. Bir numaralı kanalım artık
Bu kadar özel birinjn boyle bi hayatı özellikle son yazdığındaki kendini dgersiz ve hor görüşü içim acıttı 10 sene içerisinde bukadar inanılmaz eserler yapmışken acaba daha çok yaşasaydı neler yapardı hep bunu merak ediyorum..
10 yıllık kariyerindeki binlerce eserin çoğunu ömrünün son 2 senesinde yapıp her türlü kariyeri deneyip her birinden başarısız olup yaşarken sefalet çeken ama öldükten sonra değerlenen sanatçıdır Van Gogh.
Benimde ''akıl hastalığım'dan dolayı'' aylardır ertelediğim sanatım canımı acıtıyor. Şifa olduğunu bildiğim halde uzanmıyor ellerim fırçalarıma. Potansiyel ve yetenek sahipleri için bu dünya bir işkence. Van Gogh'u yakınımda hissetmemin sebebi, onunda hassas ve çıkarsız olması. En çok kendimizle veriyoruz savaşı. Bugün birşeyler denemek için adım atacağım. Ilham kaynağım Van Gogh'a sevgiler ve saygılarımla.
@@user-xl8gv3lc1s Bi kaç sene önce burn out (tükenmişlik sendromu) geçirdim. Kendimi bildim bileli derin düşünür ve yaşarım, bu da depresyona yol açıyor. Öyle 1-2 günlük moral bozukluğundan bahsetmiyorum tabi. Hayatı sorgulamak, içimden çığlık atıp kalk desemde o yataktan çıkmamak. Sıradan bir yaşam sürmektense, yalnız yaşamayı tercih ettim. Ülke değiştirdim. Bu seferde herşeyi yalnız yapmaktan sanatıma zaman ayıramaz oldum. En son bu kelimeye denk geldim "Functional Freeze", bu insanların gün içinde bişeye takılması (örn. telefon) sonucu ve çok zaman kaybetmesine yol açan bir durum. Bunu bağdaştırıyorum şimdi ki halimle.
Vincent Van Gogh ile görsel sanatlar hocamın sunum ödevi vermesi ile tanışmıştım. Birer tablonun açıklamasını yapıyorduk bana "Buğday Tarlası ve Kargalar" gelmişti. Açıklamaları araştırdım, okudum kafamda bişeyler oluşturdum, fakat sonra tablo beni çekmeye başladı. Anlamsızca içine çekiyordu beni, karşı koyamıyor dakikalarca tabloya bakıyordum. Sonra kendi fikirlerim kendi hislerimle açıklamaya karar verdim tabloyu ve öylede yaptım. Aslında korkmuştum çünkü tamamiyle kendi yorumumu sunmuştum doğru yanlışlığı hakkında kesin bişey yoktu ortada. Sunum bittiğinde herkes tabloya aynı benim gibi hayran kaldı. Herkes bi parça buldu tabloda o günden sonra anladım ki bu adamdan bi parça var içimde. Sonra araştırdım hayatını, eserlerini daha çok bütünleştim Van Gogh ile içimde hissediyordum onu.
neredeyse ilk günden beri takip ediyorum ve felsefeyle ilgilenen, oyun oynamaya bayılan bir sanat tarihi öğrencisiyim. o kadar güzel bir şekilde ilerliyor ki kanal, çok şanslı hissediyorum ve aşırı seviyorum kanalın bu gelişimini... hem sizin bu kadar güzel kaynak kullanmanız, videoların kalitesi ve içeriğiyle benim için aşırı doyurucu bir hal almaya başladı. kanalı umarım hiç bırakmazsınız. seviliyorsunuz Portal bey 🤎
Çok güzel, eline sağlık. Tek eleştirim, en sonda söylediğin "Hastalığı sanatına engel oluyordu" önermesi. "Akıl hastanesinde bir kaç ay resim çizemediği oluyordu hastalığı yüzünden" diyorsun ve ardından hemen ekliyorsun; "Oysa bu hastalıktan kurtulduktan hemen sonra normale nazaran çok daha verimli bir şekilde resim çiziyordu." O hastalıkların resamlığa tutunmaya çalışmasını sağladığı ihtimali göz ardı ediliyor burada. "Her zaman yazılmaz zaten. Arada mayalanmak gerekir. O yüzden de bazen içe bazen dışa açılıp beslenmek icap eder. Yoğurt da bekledikçe mayalanır ve ahvaline erer." demişti çok kıymetli bir hocam vakti zamanında. Bu da tam böyle. 🌼
Gerçekten çok güzel bir video olmuş, emeğine sağlık. 10 Yılda 1000 yıl yaşayacak kadar önemli konuma gelen Van Gogh'a olan saygım büyüdü, onun çizimlerini ve hislerini anlamak beni ona yakın hissettirdi. Ayrıca video beni bir yandan oldukça motive ve mutlu etti. Tekrar tekrar izleyeceğim bir video.
Öldükten Sonra Meşhur Olan Hassas Gerçekleri Gören O Gözler. Harkulade Resimleri Yapan. Hak Etmeyen Bir Yaşam. Üzüldüm. Pariste Resimlerini Gördüm.Baktıkça İçine Çekildim Adeta. Teşekkür Ederim. 🙏🙏
Van gogh'u eserlerini resmederken izlemeyi çok isterdim. Bence Bu kadar ilgi görmesinin sebeplerinden birisi resimde fırça darbedeleriyle harika desenler oluşturması. Tablolarına yakından baktığımızda düz zeminlerde bile bir derinlik ve gölge var. Bilmiyorum bu seviyeyi anlayacak ve uygulayacak aşamaya gelebilir miyim.
Sanattan ve resimden hiç anlamam ama videonun başında söylediğin gibi resimlerine bayılıyorum. Yıldızlı gece tablosuna bakmak bana çok farklı duygular yaşatıyor. Belki popüler bir sanatçı olduğu için belki de resimlerinde o kalın fırça darbelerinin çok belirgin olduğu için beni derinden etkiliyor. Aynı senin videolarının beni etkilediği gibi... Umarım bu işi yapmaya devam edersin.
Bence hayatımda gördüğüm en güzel doğal, natural, doğa resimleri yapan ressam ve kendine özgü çok güzel bir boyama, fırça stili var. Geçen ay Van Gogh'un hayatını anlatan "At Eternity's Gate" ve "Loving Vincent" adlı 2 filmini izledim. İkisi de çok güzeldi ve hüzünlü, duygusaldı. Çok zor bir hayatı olmuş, kimse tablolarının güzelliğini takdir etmemiş yaşarken. Kardeşi dışında hep yalnızmış. Kardeşi Theo'ya gönderdiği mektupların toplandığı kitabını da okumayı planlıyorum.
Bu gun moralim bozuktu. Van gogh geldi aklima bir iki video izledim asla istedigim seyi bulamadim. Suan bu bildirimin gelmesi beni cok garip etkiledi. Her zaman ki gibi mukemmel bir video, basarilar.
Vincent'ten Sevgilerle animasyonu tavsiye ederim.Van Gogh hayatını anlatıyor.Diger animasyonlardan farkı bütün animasyonu tablo şeklinde yapmışlar.Bir çok ressam bunu için uğraşmış.
Delilik ve akıl hastalığı, sanatçıların olgunlaşma dönemidir. Evet, bu dönemlerde üretkenliğini kırmış olabilir ancak hasat sırasında alınan eserlerin kalitesini, olgunlaşma süresinde hissedilen duygu yoğunluğu da etkiler. Ellerinize sağlık, çok güzel bir videoydu.
Bir Görsel Sanatlar Öğretmeni olarak Van Gogh hakkında bu kadar dolu bi içeriği görmek ve videonun da emek verilerek hazırlandığını görmek beni mutlu etti izlerken keyif aldım. 👏
Videoyu izlemeye başlamadan yazıyorum, sanatçı hakkında çok fazla bilgim yok ama yıllar önce lise zamanlarımda bir kitapta yıldızlı gece tablosunu görmüştüm ve sanki beni çağırıyor gibi gelmişti o zamandan beri bilerek pek hakkında araştırma yapmadım biraz gizem biraz da tanırsam duygularım değişir diye kısmet bugüne imiş. Şimdiden emeğine sağlık
3-4 gün önce bi rehber ile sergi gezdim. bol bol sanat felsefesi tartıştık ve ben o günden önce senin videolarını izlemiştim. bana çok şey kattığını fark ettim. iyi ki varsın portal
Diğer ressam videoları ve videodaki kaynaklar:
Goya: ua-cam.com/video/3_NsrG9Fa3k/v-deo.html
Caspar David Friedrich: ua-cam.com/video/qm72mGt21z4/v-deo.html
Monet: ua-cam.com/video/kGl0zQz7mBU/v-deo.html
Munch: ua-cam.com/video/fknNfuKsd_o/v-deo.html
Hokusai: ua-cam.com/video/PA575ZhX4-Y/v-deo.html
Kaynaklar:
● Van Gogh’ta renk kullanımı hakkında, özellikle sarı renkler: Vincent van
Gogh: The colour and vitality of his works | National Gallery,
ua-cam.com/video/YV4YGUAHPJU/v-deo.html
● Vincent ve kardeşi Theo arasında geçen mektuplaşmalar:
vangoghletters.org/vg/letters.html
● Vincent’in Theo’ya “Patates Yiyenler” eseri hakkında yazdığı mektup ve
çizdiği eskiz: www.vangoghmuseum.nl/en/letters/collection/ba0008
● Millet’in eserlerinde köylü figürlerin bir manzara ögesi olmaktan ziyade ana
karakter olmaları, kahramanca bir aktarımla yansıtılmaları hakkında:
web.archive.org/web/20140717023859/www.vangoghmuseum.nl/
vgm/index.jsp?page=12261&subpage=25290&lang=en
● Theo’nun Vincent’a resimlerinde karanlık tonlardan ziyade daha açık renkler
kullanmasını önermesi:
web.archive.org/web/20120916191316/www.vangoghmuseum.nl/
vgm/index.jsp?page=3450&subpage=3453&collection=619&lang=en#moretot
ell
● Vincent’ın Theo’ya sanatına duyduğu güven ve inancın önemi hakkında
yazdığı mektup: www.webexhibits.org/vangogh/letter/12/274.htm
● Vincent’ın Theo’ya “kendi kendisinin atı olmalı” sözünü yazdığı mektup:
www.vangoghmuseum.nl/en/highlights/letters/400
● Vincent’ın Theo’ya Drenthe’ye gelip onun gibi bir ressam olmasını teklif
etmesi: www.webexhibits.org/vangogh/letter/13/339.htm
● Vincent’ın giderek köylü yaşamına ayak uydurması hakkındaki mektuplar:
www.webexhibits.org/vangogh/letter/15/418.htm
www.webexhibits.org/vangogh/letter/11/190.htm
● Gece Kahvesi tablosundaki tekinsizlik, ayrıca Kafe Terasta Gece tablosu ile
oluşturduğu tezatlık. Bu durum Nerdwriter UA-cam kanalının “Van Gogh’un
En Çirkin Şaheseri” videosunda bahsedilmektedir:
ua-cam.com/video/nKNAZr0QJzs/v-deo.html
● Van Gogh’un arkadaşını resmederken renkler ile oynaması hakkında kardeşine
yazdığı mektup: vangoghletters.org/vg/letters/let663/letter.html
● Van Gogh’un Patates Yiyenler eskizinde “içinde yaşam olduğuna inanıyorum”
cümlesini kurmasını içeren mektup:
vangoghletters.org/vg/letters/let492/letter.html
● Cliff Edwards’ın Van Gogh’daki spiritüal arayışa dair sözün geçtiği kitap: Van
Gogh and God: A Creative Spiritual Quest, Cliff Edwards
● Van Gogh’un kız kardeşine yazdığı mektupta buğday ve insan benzerliğine
değinmesi: www.webexhibits.org/vangogh/letter/20/W13.htm
● Van Gogh’un Gece Kahvesi eserine başlayacağına dair kardeşine yazdığı
bilgilendirme mektubu: vangoghletters.org/vg/letters/let656/letter.html
● Van Gogh’un Gece Kahvesi hakkında “yaptığım en çirkin resimlerden biri”
ifadesini kullanması: www.webexhibits.org//vangogh/letter/18/533.htm
● Van Gogh’un otoportresinde gözlerini Japonlar gibi çekik hale getirmesi
hakkındaki mektubu: www.webexhibits.org/vangogh/letter/18/545.htm
● Van Gogh ve Japon sanatı:
www.vangoghmuseum.nl/en/stories/inspiration-from-japan#0
● Van Gogh’un “sanatının bir derece Japon sanatına dayanması” ifadesinin
geçtiği mektup:
www.vangoghletters.org/vg/letters/let640/letter.html#translation
● Yatak Odası eserinde perspektif ve gölgesizlik bakımından Japon sanatını
örnek alması hakkında:
www.vangoghmuseum.nl/en/collection/s0047V1962
● Van Gogh’un 1 sene kaldığı akıl hastanesinde yaklaşık 150 resim yapması:
www.vangoghmuseum.nl/en/art-and-stories/vincents-life-1853-1890/ho
spitalization
● Sanat tarihçisi Albert Boime’nin Yıldızlı Gece eserindeki Venüs gezegeninin
parlaklığına dair makalesi: www.albertboime.com/Articles/Dec1984.pdf
● Sanat Tarihçisi Albert Biome’nin Yıldızlı Gece eserindeki parlak figürün
Venüs olduğuna dair makalesi:
www.albertboime.com/Articles/Dec1984.pdf
● Harvard’lı astronom Charles A. Whitney’nin makalesinde yine parlak figürün
Venüs olduğuna dair:
en.wikipedia.org/wiki/The_Starry_Night#CITEREFWhitney1986
● Videonun sonundaki uzun pasajın geçtiği mektup:
vangoghletters.org/vg/letters/let249/letter.html
● Van Gogh’un sanatla uğraşmasının akıl hastalığı ile mücadelede ona yardımcı
olması:
www.vangoghmuseum.nl/en/art-and-stories/stories/vincents-illness-and
-the-healing-power-of-art
*
linktr.ee/canaybalik
İlk
2
Can abi arkaplana koyduğun şarkıları öğrenebilir miyim
Kaynak vermeniz mükemmel olmuş, kanaldaki gelişim çok güzel ilerliyor.
Dur bunalr da ne? Hepsi KAYNAKALRMI?
"Bugün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor." Alıntı: Eduardo Galeano
?
@@Awlahepby??
🎉
Yorum budur.
Nə doğru qeyd elədiniz👌
5 sene önce 27 yaşımdayken resim kursuna başladığım zaman resim adına hiçbir şey bilmiyordum. Düşünün ki elime daha önce fırça bile almamıştım. Yağlıboyaya geçtiğimiz zaman, hocamız herkesin bir resim seçmesini ve seçtiğimiz resmi yapmamızı istedi. Herkes kapış kapış çıktıları karıştırıyor ve "çok güzelmiş, ben bunu yapacağım" diyordu. O sırada herkesin eline alıp da "bu ne böyle" deyip kenara attığı bir resim benim dikkatimi çekti. Resmi görür görmez resmen gözüm parladı ve "buldum" diye bağırdım. Tabi insanlar bir anda bana baktı ve neden bağırdığımı anlamadı. Resmi hocam görüp " Van Gogh demek" deyip güldü. Van Gogh'un Natürmort bir resmiydi. O resmi bitirip başka bir Van Gogh resmine geçtim, derken kurs boyunca sadece Van Gogh ve Post Empresyonizm sanatına odaklandım. Van Gogh hayranlığım ve Resim aşkım beni Güzel Sanatlar Akademisi Resim bölümüne kadar götürdü ve şu anda adı bilinmeyen bir empresyonist ressamım.Sanatçı olduğumu söyleyemem elbette (koskoca Monet bile "ben ressamım sanatçı değilim" demişken...) ama ressamlık ruhumda beni tanımlayan parçalardan birisi. Eminim şarkıcı olsam ya da oyuncu olsam durum çok farklı olurdu, her insan beni tanırdı. Tabi bu durumdan şikayetçi değilim, tam tersi işime geliyor. ( Kalabalık sevmem de :D ) Odam resim dolu ve tablolarıma bakıp gururlanıyorum ve bunu Vincent'a borçluyum. Tek hayalim Fransa'ya, Van Gogh'un mezarına gidip onun mezarının resmini çizmek. ( Biraz tuhaf bir hayal evet :D )
Tebrik ederim sizi, başarılarınızın devamını dilerim. Ressamın en sevdiğim resmi: Hollanda'da Çiçek Tarlası; onu da çizdiniz mi?
@@aysely.1500 Teşekkürler, elbette :)
Ben de 22 yaşındayım ve resim kursuna yazılalı 2 hafta oldu. Elime ilk kez kalem aldım diyebilirim. Kurstakilerin benden daha iyi çizdiğini görünce falan biraz moralim bozuldu çünkü kafamda "acaba bu iş yetenek işi mi" soruları çalkalanıyordu ve kursu bırakmak istiyordum ama daha sonrasında gsf okuyan arkadaşlarım bu işin pratik işi olduğunu yeteneğin sandığım kadar etki etmediğini söyledi. Ve şu an bol bol pratik yapıp elimden geleni yapıyorum ve hedefim gsf resim bölümü olacak 😅( daha yolun çok başında biri olarak bunu söylemem ne kadar mantıklı bilmiyorum gerçi) ve sizin 27 yaşınızda resime başladığınızı görüp sonradan ressam olmanız beni biraz motive etti bunun için teşekkür ederim size :)) . Ressam olur muyum bilmiyorum ama iyi bir çizer olmak için elimden geleni yapıcam :))
Iyiki resim kursundan atılmamışsın.Yeni bir A.H ihtiyacımız yok
@@efesjsksj Ben 27 yaşımda başardıysam sen 22 yaşındasın daha, harikalar yaratırsın :)
Van Gogh'un diğer çoğu sanatçının aksine sanatını imal ederken kendi acılarından beslenmesi yerine sanatı ile acılarının üstesinden gelmesi çok özel.
''Birdenbire içime öyle bir sıkıntı bastı ki, unutabilmek için bir şeyler çiziktirmek zorunda kaldım.''
-Van Gogh
"hayatım kökünden saldırıya uğradı, adımlarım da sendeliyor" Van Gogh' un böyle yapayalnız, yeteneği ve zekası keşfedilemeden çürüyüp gitmesi çok acı.Aynı onun hayatlarına imrendiği potansiyeli keşfedilememiş binlerce köylü gibi.Hayat çok adaletsiz. Ne çoğu zengin kazandığı parayı, ne de çoğu fakir sefaleti hak ediyor.Keşke bunun için yapabilecek bir şeyim olsa.
Hiçbir şey yapamazsın.Fakat bunu düşünmen güzel.Zekasını ve potansiyelini ortaya koyabilenler dünyanın en zengini olabiliyor .Ama ya koyamayanlar?ya değeri bilinmeyen milyonlarca beyin?sence bu dünya'da kaç tane einstein gibi insan vardır?ya da elon musk?kaç kişi bunun farkında ve farkında olduğu için acı çekiyor bu potansiyeli kullanamadığı için?Hayat zor,konu uzun,mevzu derin
@@miragesherwood Kaçıncı bölüm kaçıncı sezon?
Van gogh köylü değil bilakis zengin aile çocuğu
köylü çok güzel bir benzetme olurdu zaten tablolarındaki köylü insanlarda dış görünüş olarak kendisini andırıyor(kemikli yüz yapıları vs.) bence köylülere duyduğu sempatinin nedenide çaba harcamasına rağmen karşılık almadığınındüşünüp köylüyü kendine benzetmesiydi karşılığını almadığı tek konu resim değil sanırım
💔
"Çizimlerimin henüz istediğim gibi olmaması benim için devamlı bir hayal kırıklığı kaynağı oluyor. Zorluklar gerçekten de çeşitli ve büyük, ve üstesinden bir anda gelinmez. Gelişmek bı tür madenci işi gibidir; beklendiği ve istendiği hızla ilerlemez, ama biri böyle bir görevin önünde dururken temel ihtiyaç sabır ve sadakattir. Aslında zorluklar pek düşünmem, çünkü insan eğer onları çok fazla düşünürse ya sersemler ya da rahatsız olur." bu fazla iyiydi..
"Hapishane Avlusu" adlı tablosunda da 37 kişi var yani 37 yıllık yaşamı bir hapishanede geçmiş gibi. Günümüzde ise saygıdeğer ve değerli bir ressamdır.
bu çok garip ölmeden önce mi yapmış tabloyu
@@aysuntagmaa01 37 yaşında yapmış
Aynı şeyleri düşünüyorum, ne garip...
Videonun 7.05-10.20 arasında bahsettiğiniz sarı tutkusuna dair biraz tıbbi ekleme:
Van Gogh’un çizim kariyerine baktığımızda, sizin de fark ettiğiniz üzere büyük bir değişim var, baştaki o soğuk hava kendini daha sarımsı filtreyle kaplı, biraz daha sıcak tonlar içeren ve çok iyi bildiğimiz özellikle Yıldızlı Gece’deki “halo”lara bırakıyor. Özellikle Van Gogh’un 1888 sonlarına doğru, yani Gaugin’i bıçakla tehdit ettikten, kendi kulağını kestikten ve bunu bir fahişeye hediye olarak teklif ettikten hemen sonra, akıl hastanesine gönderildi.
Evet, şimdi o teori:
Digoksin, şu anda aktif olarak pek kullanılmamasına rağmen (spesifik birkaç durum haricinde) en bilinen kalp yetersizliği ilacıdır kendisi. En bilinen dememin nedeni, kendisinin Antik Mısır ve Yunan dahil çok uzun sürelerdir kullanımda olması. Kendisi digitalis purpurae (yüksük otu) bitkisinden elde edilen bir ilaç. Tabii kalp hastalıklarında kullanımı 1780’lerde oluyor. Bunun haricinde de Avrupa’da epilepsi ve çeşitli akıl hastalıkları tedavisinde kullanılmış binlerce yıl. Van Gogh’un 2 hafta hastanede kaldığı süreçte ciddi digoxine maruz kaldığını, dolayısıyla xantophisia (yani sarı görmek) ve coronas (corona- taç şeklinde demek, halolar görmesi) digoxin toksisitesi olabileceğini gösteriyor.
Bu teoriyi mantıklı kılan ne?
1. Az önce söylediğim gibi, bu bitki yıllarca epilepsi ve çeşitli akıl hastalıkları tedavisinde kullanılmış. Özellikle 19. Yüzyılın sonlarında (ki hatırlayın Van Gogh 1888’de hastaneye yatıyordu, tarihler uyuyor) epilepsi tedavisinde de kullanımı vardı bu bitkinin-ilacın.
2. Bu teoriyi destekleyen yüksük otu çizimleri, özellikle Portrait of Dr Gachet bunu çok iyi gösteriyor, Dr Gachet’in hemen önünde yüksük otu duruyor. Salt yüksük otu tablosu da var (9.10’daki) Ayrıca benim daha önce bilmediğim ve videoda fark ettiğim salt yüksük otunu çizdiği bir resmi daha varmış. (9.17)
Hatta Emin olmamakla birlikte eğer kullandığınız hastane fotoğrafı doğruysa (18.48) bahçedeki çiçekler yüksük otuna oldukça benziyor.
İşin ilginç yanı, bu yan etkiler gelişmeden önce kalp problemlerinin başlamış olması, dolayısıyla 1.5-2 yıl kadar yaşayamadan ölmesi gerekiyor. O yüzden tam emin olmamakla birlikte eldeki kanıtlarla buna inanılabilir.
Sonuç olarak, acaba Van Gogh’un tüm bu inanılmaz tekniğine acaba ilaç yan etkisi de diyebilir miyiz? Tabii bu ilacı yüksek dozda kullanıp yan etkilerine maruz kalan herkes Van Gogh olamamış ama katkısı sorgulanır nitelikte bir bilgi :)
Sansasyonel bıraktım siz okuyup kararınızı verin artık :D
İşin ilginç yanı, daha bugün arkadaşımla digoxin toksisitesini konuşurken bu olayı irdelemiştik. Tam bunları öğrenmişken sizin de ilginizi çekebilir diye bir yazmak istedim. Bu kadar ressam hayatı okuyup bunları daha yeni öğrenmiş olmam çok ilginç, o yüzden bir yazmak istedim :))
Ayrıntılı okumak isteyenler için, daha yeni yazılar da var ama ilk araştırmalardan birisi 1983’te yapılmış ve çok ilginç gelmişti, atıf yapayım: Lee TC. Van Gogh's vision. Digitalis intoxication? JAMA. 1981 Feb 20;245(7):727-9. PMID: 7007674.
Van Gogh renk körüydü. Koyu ve siyaha yakın renkleri kullanmak renk körü çizerlerin çok rahat ettiği bir durum, kendimden biliyorum. Renkli çizmeye başladığı zaman hep sarıya takılmasının nedeni sahip olduğu renk körlüğü. Ben mesela mor yapıyormuşum ten renklerini. O da sarı
Öncelikle erken eserlerinde renkte ton sur ton gitmesinin sebeplerinden biri palette renk bulmanın zorluğu ve o renklerin ilişkisini kurmanın zorluğu olmalı. Bugünki endüstriden yola çıkarak ‘renkler satın alınıyor zaten’ diye düşünmeyin. Bugün dahi bir markanın bütün paletini satın alsanız yine kendi renklerinizi bulabilirsiniz karıştırarak. Renk sonsuzdur.
Hollanda’dan Fransaya geçmesi, güneye inmesi yani iklim değişikliği de sebeplerden biri olabilir (çiçekler ve renkler).
Yildizli gece’deki palete baktigimizda parlak sarı, dominant suphesiz. Resme bir de butunuyle bakalim, resimdeki tek acik renk; sarı!
Yani hem kullandigi ton, hem de sarının bütündeki yeri oyle guclu ki hala sansasyona sebep oluyor…
Van gogh’un resimlerine baktığınızda sarıyı ne kadar sevdiğini hemen fark edersiniz zaten yaşamının sonuna kadar da dominant olarak kullandı. İlaç kulanmadığında da….
Yıldızlı gece’deki halelere gelince, zaten bize gözümüzle gördüğümüzü tekrar göstermek gibi bir niyeti yok. Ayın, yıldızların halelerini egzajere ediyor, aynı şey aslında bize yakın olan ağaçta da var. Renkleri silsek resimden, sanki dumanı andıran bir ağaç. Bunlar tamamen yorumdur. Benim ağacı dumana benzetmem ile sizin haleleri yan etki ürünü olarak var saymanız aslında tam olarak aynı şey; yorum.
Bu noktada videonun sonuna tamamen katılıyorum, ilaca atfetmek veya hastalığa atfetmek tutarli bir dusunce degil
bence van gogh özellikle akıl hastanesinde bulunduğu dönem bu ilacı kullanmışsa geçirdiği krizler onun resim yapmasını engellediği ve onu rahatsız hissetirdiği için bile en azından ilacı kulandığında iyileşeceğine dair bir umut ve sonucunda huzur hissetmesi sarıyı onun için çok daha değerli kılmıştır ki ilaçların uzun süre kullandığında ilacın yan etkisi olan sarı ondan enerji verici bir renk dışında huzur ve umut verici enerjiden ziyade daha sakin(krizlerin olmadığı sakin yaşantıdan bahsediyorum) bir renk olarak algılamasına neden olmuştur. En önemli tablolarından biri olan ve akıl hastanesinde varsayımımıza göre ilaç kullandığı dönemde çizdiği yıldızlı gece tablosunda en parlak yıldız olarak görünen venüs onun için yüksek ihtimalle umutu ve huzuru temsil ediyordu bunun dışında sarı varlığı ,yaşamı temsil eder onu intihara sürükleyende tam olarak kendi yaşamının değersizliğidir bu açıdanda bakılda tablolarında kullandığı sarı umut ve iyimserlik mesajı vermek amacıyla bilerek yada bilmeyerek kulanıldığını ve yaşamını değerli olarak görmeyi umut etdiğini belitriğini (yine bunu farkında olmadan yapmış olabilir) düşünüyorum. Koyu renkler değersizliği temsil ediyorsa sarı varlığı ve değeri temsil ediyordur ve değersizlik hissetiğinde ilerleyen dönemlerde daha çok bu hisden kurtulacağına dair umut beslemek için çizim yaptığını var sayıyorum şimdiyse bu çizimleri sayesinde varlığı çokça değerli bir insan(kısaca bahsetdiğiniz durum onun sarıya karşı sempatisinin artmasında çok büyük rol oynamış olmalı bana göre)
Van gogh frengi hastalığı ile boğuştuğu için akıl hastası oldu... tıpkı Nitsche ve Baudelaire gibi... renkleri ve şekilleri saptırması bu sebeple... son tespit bu Avrupa'da...@@nilyalindag
Renkler sonsuzdur bunu sevdim @@nilyalindag
Portal geldiyse her şey bir kenara bırakılır.
Ders çalışmamak için kendimi avutuyorumdur kckfkfkjf
Katılıyorum matematik çalışmaktan çok daha önemli
@@Ariste_ herkes matematik çalışabilir ama herkes portal dinleyemez 💪
Çok doğru
Doğru
sanat son yıllarını az da olsa huzurlu yaşamasına yardımcı olmuş.Van Gogh nedense çok masum ve hayata tutunmaya çalışan, hayatın manasına değilde güzelliğine odaklanan biri gibi geliyor bana. çocuk ruhlu sanki. hastalığı olmasaydı bize bırakacağı şeyler daha çok ve güzel olacaktı eminim. çoğumuzun zannettiğinin aksine akıl hastalığı her zaman ilhamverici olmayabiliyormuş.
“Sözcüklere gerek kalmadan beni anlayacaklarını sandım “
-Vincent Van Gogh
Bu resimlerin çoğunu Hollanda'daki Van Gogh Müzesinde deneyimleme fırsatı yakalamak benim hayatım için çok mükemmel bir dönüm noktasıydı. Bir de senden dinlemek aşırı güzel oldu. Tebrik ederim.
Videolarındaki senkronize şarkı ve resim geçişleriyle gerçekten videoyu adeta bir filmmişçesine izlememizi sağlıyorsun. Bu kadar önemli bir ressamın bir o kadar güzel resimlerini ve onlar hakkındaki fikirlerini bize bu şekilde aktardığın için teşekkür ederim, eline sağlık çok güzel olmuş.
Vincent Van Gogh Beni En Derinden Etkileyen Dahi Bi Ressamdı Özellikle En Sonunda Ki Mektubunda Kendini Küçümsemesi Hor Ve Hakir Görmesi Çok Üzdü Aksine Çok Değerli Çok Kıymetli Bir Ressamdı Maalesef Biz İnsanlar Hep Kaybettikten Sonra Biliriz Böyle Değerlerin Kıymetini.
Bu denli canlı renkler ile böylesine bir melankoli yaratabilen, huzurlu bir kederi resmedenilen mükemmel bir sanatçıydı. Tablolarına baka baka ağlayabildiğim birisi. Ve en son sözünde dediği gibi "keder asla bitmeyecek". Saygılar.
Ben kendim de resimle ilgileniyorum, Van Gogh'un renk kullanımları, manzarayı aktarış şekli harika olsa da empati yeteneğinin çok gelişmiş olmasının da onu özel yaptığını düşünüyorum. Aşık olduğu kadınlar, köylü insanlar hakkındaki düşünceleri onun kişiliğini anlamamıza çok yardımcı oluyor. Saygı duyulası bir sanatçı, saygı duyulası bir video
Ne kadar güzel bir yorum
@@Fidanart_15 Teşekkür ederim
Kardeşim kanalın o kadar muhteşem ki, normalde işlenmemiş hiçbir konu yok ama o kadar farklı o kadar özgün bir bakış açısıyla ele alıyorsun ki her bir içeriğin sanki ilk defa ele alınıyormuş gibi değerli. İyi ki varsın.
sanat ve felsefeyi harmanlaması çok iyi
*"Kalbimizde büyük bir ateş olabilir ama kimse ona ısınmaya gelmez ve yoldan geçenler yalnızca bir duman görür."*
-Vincent Van Gogh
😢
Gerçekten bu kanal ufkumu geliştiriyor ve beni aydınlatmaya devam ediyor böyle kanallara teşekkürler
Harika olmuş yine, büyük keyifle izledim ✨ Van Gogh gerçekten inanılmaz özel bir sanatçı, Ankara Cermodern’e “Van Gogh Alive” diye bir sergi gelmişti. Gittiğim en güzel sergilerden biridir, hala unutamıyorum. Bir de Van Gogh’un Japon sanatına sevgi ve ilgisine değinmeniz çok güzel olmuş. Bu ilgiye karşılık olarak belki de Japon yönetmen Akira Kurosava “Düşler” filminde Van Gogh’a selam çakıyor ve onun tablosuna ver veriyor. Oldukça tatlı bir detaydı bunu da paylaşmak istedim. Emeğinize sağlık, harika detaylarla dolu çok güzel bir video olmuş ❤️🙏🏻
Van Gogh kardeşine yazdığı bir mektupta ayda bir elin parmağını geçmeyecek kadar sıcak yemek yiyebildiğini söylüyor.Evet Van Gogh sefalet içinde olan o köylüler gibiydi,oda sefalet içindeydi.Bu kadar çok otoportresinin olmasının nedeni bir model tutabilecek kadar parası olmamasıydı.O bunların hiç birini umursamadı ve en iyi yaptığı şeyi yaptı:Çizdi..
Otoportrelerindeki renklerin soğukluğu ve kendisinin bakışları tüylerimi ürpertiyor
Van Gogh kalbimde o kadar büyük bir yeri kaplıyor ki. Resimleri olsun, trajik hayatı olsun, işçi emeğine saygısı olsun sonsuz bir saygım olan bir ressam kendisi. Hatta nick'imin sonundaki yıl Van Gogh'un doğum yılı. Şuan onun sanatına yapılan saygısızlığı görmediğine şükür ediyorum sadece ama bir taraftan da üzülüyorum. Diyorum ki keşke, keşke emeğinin bu kadar övüldüğünü görebilseydi. O anki mutluluğunu zihnimde canlandırıyorum hep, yüzünü bile sadece resimlerden gördüğüm bir insanın gözlerinin parıltısını hayal ediyorum.
İnternete bir dizi bölümü vardı Vinsent canlaşdırılmışdı istersen izleyebilirsin araştırb
@@deniz-kv2bg onu geçmiş zamanda izlemiştim çok çok iyiydi. ^^
@@jouska_1853 evet bencede çok iyiydi ne zaman izlersem duyqulanıyorum. Bu arada kaç yaşındasın kendime son zamanlarda sana felsefe hakkında konuşa bilecek bir arkadaş arıyordumda
@@jouska_1853 saat çok geç olmuş ya 03 54
@@deniz-kv2bg birazdan mesai başlıyor, uyanalım dedik. :D
Her gece dertleştiğim birisin ama haberin yok portal bey vesselam
Van Gogh basitliği öyle bir ustalıkla yansıtır ki asıl sanatçılık oradadır.
Köyde yaşayan birisi olarak söylüyorum ki köy hayatı yetenekli ve farklı kişileri öldürür
böyle düşünmeye devam edersen çıkış yolu bulman zor olur.
@@nazrinbyrml köyde yaşıyorum diye her gün lanet okumuyorum kendimi geliştirmeye çalışıyorum ama işte Van Gogh'un resimlerde bu kadar övdüğü kadar güzel bir yer değil bir üniversite öğrencisi olarak şehir hayatını da gördüm ve orayı da o kadar sevmedim yani bilmem belkide bir yere ait değilimdir her iki yerde iğrenç
@@mikasa486. seni anlıyorum bir az.şehirde yaşıyorum ama ama yaşadığım yeri hiç sevmiyodum çünki çok kalabalık ve garip insanlarla dolu.ben aksine köye bağlı biriyimdir ama. hep şikayet ederdim babamlara neden köyde kalmadınız diye. tabi dezavantajları da vardır ama benim ruhum sakinlik ve tabiat le huzur buluyo ve bunlar köyümde var. ama şu an yaşadığım yer bunlardan hiç birini bana veremiyo. hatta bazen kalbim sıkışıyo nedensiz bi şekilde. ama artık olduğum yeri sevmeye çalışıyorum çünki ne de olsa dediğin gibi her iki hayatın kötü yönleri var. hiç birinde mutlu olacağımız garanti edilmedi ve böyle bi şey de olmayacak. e o zaman neden yaşıyoruz? olduğum kişiden, yerden nefret etmek için mi? şimdi köyümü övdüm falan ama orda yaşayan gençler için durum pek de ayni değil tabii. demek istediğim bir yere aitsizliği ben de hissediyorum ama bu hissleri reddediyorum ve olduğum yeri sevmeye çalışıyorum. mesela şu an burda yağmur yağıyor ve sesi, kokusu çok güzel. güneşli havaları pek sevmem ve şehire yağmur gerçekten çok yakışıyo. gibi gibi güzellemer yaparak her şeyi olduğu gibi kabul etmeliyiz yani(şu an burdaysak mutlaka bir nedeni vardır) . ve eminim köyde hayatı romantize edebileceğin şeyler daha fazladir ^^.
@@nazrinbyrml Düşünce tarzını gerçekten sevdim benim böyle şeyler yazmamın sebebi biraz karamsarlık var bende her şeye en kötü gözle bakarım ama bunu değiştirmek için çabalıyorum senin yaptığın gibi yapmaya çalışıyorum aksi takdirde yaşadığın yer sana zindan olur.
Bu dünya acımasız ama aynı zamanda çok güzel bu söz her şeyi özetliyor ✨💫
@@mikasa486. inan ben de çok karamsarımdır. hatta böyle olduğum için garip derler bana. ve bu gerçekten yorucu. bende kendimi düzeltmeye çalışıyorum. ve son cümlen tüm seri ile birlikde hayatı özetliyo gerçekten )
patates yiyenler'i her gördüğümde tüylerim diken diken oluyor
Aci bir kendimizde olan gercegi gosteriyor kendiside ondan.
bu seriyi cok seviyorum. anlattiklarinin ses tonun ve muzikle uyumu anlatis tarzin falan asiri hos. tesekkkur ederim bunlari bize ulastirdigin icin.
İnanamıyorum, son zamanlarda bu ressamı araştırdığım bir dönemdeyim ve senin elinde harmanlanmış bir video yayınlanıyor. Bu bana kesinlikle çok iyi hissettirdi.
İyi ki keşfettim sizi. Yorumlarınız bakış açınız çok kendine has ve bigelik içeriyor🎇
Çok kaliteli içerikler sunan bir kanal. Başarıların ve bilgilerin daim olsun Portal ♥️
Abi bu videolarına bayılıyorum sanata ilgili biri olarak sanata olan bakış açımı arttırıyor ve her gördüğüm resme farklı bir açıdan bakmaya başlıyorum lütfen bu konseptte daha çok video yap ❣️
Gözlerinde derin bir acı var. Hassas kalpler ve adalet duygusu yüksek kişiler için beter bir yer bu dünya.
Badem çiçekleri resmi bana çok huzur veriyor hatta uzun zamandır arka plan olarak kullanıyorum,
Van gogh ile ilgili en sevdiğim şey ise psikolojisi çünkü kendi psikolojimde çok az insan var.
Gerçekten şu yaşıma kadar bir sürü video izledim ve genelde yorum yapmayan biriyim ama bu video tam anlamıyla beni icine aldı ve izletti tam profesyonel bir video eline sağlık
Vay be Gerçekten çok güzel bir video olmuş gerek resimler gerek anlatım. Sayenizde genel kültürümüz ve ufkumuz genişliyor
ay harika bir video olmuş, kendini çok geliştiriyosun böyle devam et seni izlemeyi çok seviyorum
Teo ! Yirttik abicim yirttik
Vincent van go
Değerli yönetici
Sizlere bu güzel bilgiler için teşekkür ederim. Yaptıgınız yorumlar çok yerinde. Emeğinize sağlık
2.41 muhtesemsiniz oyle anlasamiyorum ki dunyalilarla tum sevdikilerim burda sayenizde kan kardeslerime sarildim sagolun cok olun cok
İçimizdeki acıları, sancıları, soruları uyuşturucularla bastırırsak ayaş veya keş, sanat ile bastırırsak bir efsane oluruz. İşte bu yüzden Nietzsche her türlü uyuşturucuya karşıydı.
@@river.- Zort
Videoların neden bu kadar güzel. Asla sıkmıyor ve gittikçe ilgi çekiciliği artıyor. Kitap ve film tahlilleri tekrar başlayacak mısınız acaba?❤
Videolara verdiğiniz emek inanılmaz 👏 Tebrik ediyorum sizi, çok daha fazla izlenmeyi hak ediyorsunuz
Çok küçükken (4,5,6 gibi) babanemin evinin oturma odasında camın hemen yanındaki duvarda bir tablo asılıydı. Her babaneme gittiğimizde ne anlattığını bilmeden, o resme uzun uzun bakardım. Huzur gibi bir kavramın ne olduğunu bilmediğim o yaşta sanki o tabloda huzuru keşfederdim. O resimde olmak isterdim sanki orada olursam o yıldızlara dokunabileceğimi hayal ederek. O resim içimi daha küçücük bir çocukken sevgi ve dinginlik hissi ile doldururdu. Sizce babanemin duvarında asılı bu Van Gogh replikası hangi tablosuydu?
Yıldızlı gece
Van Gogh'dan bahsetmeni bekliyordum kaç zamandır, bunu görünce aşırı sevindim. Videoyu izleyince Van Gogh'a olan hayranlığım daha da artti
Sanatı anlatırken sunumunuzla da analatım tarzınızla da sanat yapıyorsunuz. 👏👏👏
Van Gogh hakkında izlediğim en güzel video bu. O kadar güzel anlattınız ki. Teşekkürler ❤️
Van Gogh ve portreleri ile alakalı yapılmış en iyi türkçe içerik.
Sana da teşekkürler. Böylesi bie devi bize çok güzel açıkladığın, anlattığın için..
bu hafta takip ettiğim her yerden van gogh hakkında bildirimler geldi. bir sürü videolar izledim ama yine her zamanki gibi en çok seninkini sevdim. sanırım zirvede bırakıp bi daha van gogh hakkında video izlemeyeceğim. bahsedilmesi gereken her şeyden bahsetmişsin. bilmediğimiz şeylerden bahsetmişsin ve bilmemiz gerekenleri de atlamamışsın. seni diğer bütün video ve yazarlardan bu ayırıyor. farklı düşünmen, mükemmel araştırıp mükemmel editlemen... izlerken en çok zevk aldığım kanal olmaya devam edeceksin gibi
Bu ressam aslında bize çok şey öğretti.Hayata farklı bir bakış açısından bakmak türünden.Bu ressam asla pes etmedi ve sonucunda istediğine ulaştı.Ünlü olmak için çok çalışmak değil,verimli çalışmak lazım.Her şeyin bir zamanı vardır elbette...
“Bugün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.”
-Eduardo Galeano
-Videoda kullandığın müzikler, ses effektleri resimlerle o kadar güzel uyuşuyo ki..✨
Bu kanalı hep görüyordum ama izlemeye üşeniyodum.Daha sonra beynimizin dopamin salgısını azalttığımızı , dikkat toplama kabiliyetimizi mahv ettiğimizi anladım 😂 10 dk lık bir videoyu izlemek işgence gibiydi. Şimdi her gün işe gidince hazırlandığımda portalın videolarını açıyorum.O kadar sevdim ki şimdi gün içinde de hep bu kanalı açıyorum.Beynimin açıldğını gerçekten hissediyorum. Çok yararlı bir kanal. Bir numaralı kanalım artık
Okuduğum şeyleri 2. kere okumam ama bildiğim şeyleri 2 kez dinletiyorsun teşekkürler incelikli araştırmaların ve anlatımın için
Van Gogh'un hayatı benim için bir ders niteliğinde defalarca ve farklı kaynaklardan dinledim sıra portalda.
3:03 Ah...bu resim.....
Bu kadar özel birinjn boyle bi hayatı özellikle son yazdığındaki kendini dgersiz ve hor görüşü içim acıttı
10 sene içerisinde bukadar inanılmaz eserler yapmışken acaba daha çok yaşasaydı neler yapardı hep bunu merak ediyorum..
Izlemesi çok keyif vericiydi! TEŞEKKÜR EDERIZ PORTAL
Bu müthiş video için teşekkürler portal!🎉 Kitap incelemelerini heyecanla bekliyorum ❤
Harika bir video olmuş. Çok profesyonel bir anlatım. Mükemmel bir konsept,portal.
Muazzam bi emek çalan şarkılar video kalitesi hepsi onda on eline sağlık
Yakın zamanda keşfettim kanalını. Son zamanlarda içerik tüketmede zorlanırken ilaç gibi geldi. Devam 🙌🏽
10 yıllık kariyerindeki binlerce eserin çoğunu ömrünün son 2 senesinde yapıp her türlü kariyeri deneyip her birinden başarısız olup yaşarken sefalet çeken ama öldükten sonra değerlenen sanatçıdır Van Gogh.
Benimde ''akıl hastalığım'dan dolayı'' aylardır ertelediğim sanatım canımı acıtıyor. Şifa olduğunu bildiğim halde uzanmıyor ellerim fırçalarıma. Potansiyel ve yetenek sahipleri için bu dünya bir işkence. Van Gogh'u yakınımda hissetmemin sebebi, onunda hassas ve çıkarsız olması. En çok kendimizle veriyoruz savaşı. Bugün birşeyler denemek için adım atacağım. Ilham kaynağım Van Gogh'a sevgiler ve saygılarımla.
Ben de borderline hastasıyım. Aynı durumdayım. Sizin neyiniz vardı?
@@user-xl8gv3lc1s Bi kaç sene önce burn out (tükenmişlik sendromu) geçirdim. Kendimi bildim bileli derin düşünür ve yaşarım, bu da depresyona yol açıyor. Öyle 1-2 günlük moral bozukluğundan bahsetmiyorum tabi. Hayatı sorgulamak, içimden çığlık atıp kalk desemde o yataktan çıkmamak. Sıradan bir yaşam sürmektense, yalnız yaşamayı tercih ettim. Ülke değiştirdim. Bu seferde herşeyi yalnız yapmaktan sanatıma zaman ayıramaz oldum. En son bu kelimeye denk geldim "Functional Freeze", bu insanların gün içinde bişeye takılması (örn. telefon) sonucu ve çok zaman kaybetmesine yol açan bir durum. Bunu bağdaştırıyorum şimdi ki halimle.
@@user-xl8gv3lc1s Geçmiş olsun. Şifalar diliyorum.
Vincent Van Gogh ile görsel sanatlar hocamın sunum ödevi vermesi ile tanışmıştım. Birer tablonun açıklamasını yapıyorduk bana "Buğday Tarlası ve Kargalar" gelmişti. Açıklamaları araştırdım, okudum kafamda bişeyler oluşturdum, fakat sonra tablo beni çekmeye başladı. Anlamsızca içine çekiyordu beni, karşı koyamıyor dakikalarca tabloya bakıyordum. Sonra kendi fikirlerim kendi hislerimle açıklamaya karar verdim tabloyu ve öylede yaptım. Aslında korkmuştum çünkü tamamiyle kendi yorumumu sunmuştum doğru yanlışlığı hakkında kesin bişey yoktu ortada. Sunum bittiğinde herkes tabloya aynı benim gibi hayran kaldı. Herkes bi parça buldu tabloda o günden sonra anladım ki bu adamdan bi parça var içimde. Sonra araştırdım hayatını, eserlerini daha çok bütünleştim Van Gogh ile içimde hissediyordum onu.
Abi manyak iyi bir kanal her saniyesi bilgili ve medeni geçiyor
Video için seçilen arka fon müziklerine bayıldım, içerik de muhteşem teşekkürler.
neredeyse ilk günden beri takip ediyorum ve felsefeyle ilgilenen, oyun oynamaya bayılan bir sanat tarihi öğrencisiyim. o kadar güzel bir şekilde ilerliyor ki kanal, çok şanslı hissediyorum ve aşırı seviyorum kanalın bu gelişimini... hem sizin bu kadar güzel kaynak kullanmanız, videoların kalitesi ve içeriğiyle benim için aşırı doyurucu bir hal almaya başladı. kanalı umarım hiç bırakmazsınız. seviliyorsunuz Portal bey 🤎
Çok güzel, eline sağlık. Tek eleştirim, en sonda söylediğin "Hastalığı sanatına engel oluyordu" önermesi.
"Akıl hastanesinde bir kaç ay resim çizemediği oluyordu hastalığı yüzünden" diyorsun ve ardından hemen ekliyorsun; "Oysa bu hastalıktan kurtulduktan hemen sonra normale nazaran çok daha verimli bir şekilde resim çiziyordu." O hastalıkların resamlığa tutunmaya çalışmasını sağladığı ihtimali göz ardı ediliyor burada.
"Her zaman yazılmaz zaten. Arada mayalanmak gerekir. O yüzden de bazen içe bazen dışa açılıp beslenmek icap eder. Yoğurt da bekledikçe mayalanır ve ahvaline erer." demişti çok kıymetli bir hocam vakti zamanında. Bu da tam böyle. 🌼
😚👏👏
Gerçekten çok güzel bir video olmuş, emeğine sağlık. 10 Yılda 1000 yıl yaşayacak kadar önemli konuma gelen Van Gogh'a olan saygım büyüdü, onun çizimlerini ve hislerini anlamak beni ona yakın hissettirdi. Ayrıca video beni bir yandan oldukça motive ve mutlu etti. Tekrar tekrar izleyeceğim bir video.
Videolarının etkileyiciliği her geçen gün artıyor. Takipteyiz 💕
Öldükten Sonra Meşhur Olan Hassas Gerçekleri Gören O Gözler. Harkulade Resimleri Yapan. Hak Etmeyen Bir Yaşam. Üzüldüm. Pariste Resimlerini Gördüm.Baktıkça İçine Çekildim Adeta. Teşekkür Ederim. 🙏🙏
Ne kadar izlenir bilmiyorum ama kendi geçmişimizde de önemli yazarlar filozoflar eserler var bu tip şeylet hakkında da video yapman çok harika olurdu
Van gogh'u eserlerini resmederken izlemeyi çok isterdim. Bence Bu kadar ilgi görmesinin sebeplerinden birisi resimde fırça darbedeleriyle harika desenler oluşturması. Tablolarına yakından baktığımızda düz zeminlerde bile bir derinlik ve gölge var. Bilmiyorum bu seviyeyi anlayacak ve uygulayacak aşamaya gelebilir miyim.
Sanattan ve resimden hiç anlamam ama videonun başında söylediğin gibi resimlerine bayılıyorum. Yıldızlı gece tablosuna bakmak bana çok farklı duygular yaşatıyor. Belki popüler bir sanatçı olduğu için belki de resimlerinde o kalın fırça darbelerinin çok belirgin olduğu için beni derinden etkiliyor. Aynı senin videolarının beni etkilediği gibi... Umarım bu işi yapmaya devam edersin.
Van gohun doğum yıl dönümünden 3 gün sonra atmanız manidar olmuş😊
mitolojiyle ilgili video gelse harika olur
Gılgamış videosuna bakabilirsin
Sana da teşekkür ederiz emek verip bize böyle güzel bir video sunduğun için ⚘️⭐️. Her zaman ki gibi mükemmeldi. Çok teşekkürler 🙏🏻
Çok muhteşem bir emek ve anlatım. Yüreğine sağlık. ❤
Bence hayatımda gördüğüm en güzel doğal, natural, doğa resimleri yapan ressam ve kendine özgü çok güzel bir boyama, fırça stili var. Geçen ay Van Gogh'un hayatını anlatan "At Eternity's Gate" ve "Loving Vincent" adlı 2 filmini izledim. İkisi de çok güzeldi ve hüzünlü, duygusaldı. Çok zor bir hayatı olmuş, kimse tablolarının güzelliğini takdir etmemiş yaşarken. Kardeşi dışında hep yalnızmış. Kardeşi Theo'ya gönderdiği mektupların toplandığı kitabını da okumayı planlıyorum.
Kitap adı nedir?
@@bestedurugunduz3855 theoya mektuplar - yky yayınları
Ne kadar güzel bir anlatım ve emek. HH . 🙏🏻
Von Goh felsefe’yi resim çizerek yapmış vay be
hayran oldum gerçekten 👍🏻
Bu gun moralim bozuktu. Van gogh geldi aklima bir iki video izledim asla istedigim seyi bulamadim. Suan bu bildirimin gelmesi beni cok garip etkiledi. Her zaman ki gibi mukemmel bir video, basarilar.
heyy sk8 the infinity fanı, bende Van gogh'u cok seviyorum şahane bir ressam bence o çok farklı keşke bu kadar yalnız olmayı hak etmeseydi
Tuvale van gogh selvi ağaçlı buğday tarlasını çizerken bu videonun bildirimini görmek hoş oldu
En sevdiğim ressam hakkında video yapman çok mutlu etti,teşekkürler.
Videolarına gercekten emek veriyorsun kaliteden hiç düşmedin ellerine sağlık umarım böyle devam edersin
Vincent'ten Sevgilerle animasyonu tavsiye ederim.Van Gogh hayatını anlatıyor.Diger animasyonlardan farkı bütün animasyonu tablo şeklinde yapmışlar.Bir çok ressam bunu için uğraşmış.
Teşekkür ederim, onu doğru anladığın için. Acıdan beslenen bir adam değil o, acıya karşı savaşan bir adam 🌌
Delilik ve akıl hastalığı, sanatçıların olgunlaşma dönemidir. Evet, bu dönemlerde üretkenliğini kırmış olabilir ancak hasat sırasında alınan eserlerin kalitesini, olgunlaşma süresinde hissedilen duygu yoğunluğu da etkiler. Ellerinize sağlık, çok güzel bir videoydu.
portalın video attığını görünce o kadar mutlu oluyorum kiii
Videolarında ki yorumların gerçekten çok güzel, olayı net ve doğru şekilde aktarıyorsun devam .
Bir Görsel Sanatlar Öğretmeni olarak Van Gogh hakkında bu kadar dolu bi içeriği görmek ve videonun da emek verilerek hazırlandığını görmek beni mutlu etti izlerken keyif aldım. 👏
Lütfen videolara devam edin mükemmel bir kanalsiniz👍🏻
Şu ana kadar izlediğim, Van Gogh ile ilgili en akıcı, en şahane video buydu.
ne kadar övsem az... inanılmaz bir video olmuş gerçekten ellerine sağlık.
Videoyu izlemeye başlamadan yazıyorum, sanatçı hakkında çok fazla bilgim yok ama yıllar önce lise zamanlarımda bir kitapta yıldızlı gece tablosunu görmüştüm ve sanki beni çağırıyor gibi gelmişti o zamandan beri bilerek pek hakkında araştırma yapmadım biraz gizem biraz da tanırsam duygularım değişir diye kısmet bugüne imiş. Şimdiden emeğine sağlık
3-4 gün önce bi rehber ile sergi gezdim. bol bol sanat felsefesi tartıştık ve ben o günden önce senin videolarını izlemiştim. bana çok şey kattığını fark ettim. iyi ki varsın portal