Türkçe'nin matematiğini bir yabancının çözmesi çok dikkate değer, öncelikle tebrik ve teşekkür ederim. Çoğu Türk bu matematiğin farkında değil. Ayrıca başka dillere çevrilmesi mümkün olmayan veya o dillerde karşılığı bulunmayan o kadar çok deyim var ki: bir rahmetli Japon dostum " Boşver" kelimesine takmıştı. Japoncada karşılığı olmayan bir ifade demişti. Halbuki biz ne kadar çok kullanıyoruz. Aslında dil , coğrafik kültürün bir yansıması, Japonlar gerçekten hiçbir şeyi "Boşver"miyorlar. Biz en önemli meseleleri boşverebiliyoruz. Sevgilerimle,
Harika konuşuyorsun Julia, tebrikler. Benim için Türkçe’nin en güzel özelliklerinden biri kelimeleri eril, dişil olarak ayırma gibi bir saçmalığın olmaması. Kültürde eşitliğe ve öze saygının ifadesi ancak bu kadar net olabilir.
@Yunus Kaya arkadaşım dalga mı geçiyorsun, ben farklı bi ülkede mi yaşıyorum, aynen çok değer veriliyor bu ülkede kadınlara, cinayetler falan da hep medya abartısı. Tövbe estağfurullah ya
Hai un anima molto profonda sei una bellissima persona. 🙏💙 ''Yanlış anlamak için tetikte bekleyene doğruyu anlatamazsın.'' Julia kelimeleri söylerken özür dilemene gerek yok. Congratulazioni..sei fantastico..sono orgoglioso della tua presenza come mezzo turco. 👏👏👏
Türkçe'yi sonradan öğrenen birine göre gördüğüm en iyi konuşanlardan birisin. Gerek telaffuzu, gerek dil bilgisiyle Batı dillerine olan uzaklığını düşündüğümüzde Türkçe, Alman birine göre öğrenmesi zor bir dil. Bu başarının altında özverili ve disiplinli bir çalışma yattığına eminim. Bir İngilizce Çevirmen ve filolog olarak seni tebrik ediyorum.
Türk Araştırmaları Ensitüsü Başkanı Prof. Dr. David CUTHELL: “Birçok yabancı dil bilirim. Bu diller arasında Türkçe öyle farklı bir dildir ki, 100 yüksek matematik profesörü bir araya gelerek Türkçe’yi yaratmışlar sanki..Bir kökten bir düzine sözcük üretiliyor. Ses uyumuna göre anlam değişiyor.Türkçe öyle bir dildir ki, başlı başına bir duygu, düşünce, mantık ve felsefe dilidir.”
@@istanbul668 Arapça değil, Arapça'dan alınma. Arada büyük fark var. Yabancı diller den alınan sözcükler çoğunlukla anlam kayması ile gelir, geçtiği dilde farklı bir sorunu çözer. Bu anlam kayması bazen çok büyük olabilir.
Türkcenin en güzel tarafi oldukca “idiomatic” deyimlere dayali bir dil olmasi bence. Bu yüzden asla birebir cevirisi pek mümkün olmuyo. Kafayi yemek, alin yazisi, tuzu kuru, pireyi deve yapmak, vs vs. yabanci birisi icin gunluk konusmayi anlamak pek de kolay olmayabilir ama anlayinca tabi ciddi bir zenginlik ve bu muzip dusunme sekli insanin hosuna gidiyor. Ayrica argo sokak turkcesinin dogal bir parcasi, pis ve abartili olmadigi zaman oldukca da guzel ve renkli. Can Yücel in de dedigi gibi bazen “G*te, g*t demek” icap ediyor. Selamlar
Bir yabancı nasıl değerlendirir bilemem. İyi İngilizce konuşan bir Türk olarak diyeceğim şudur; İngilizcem ilerledikçe Türkçeye olan sevgim daha da arttı.
@@yasminzehra10 Bunu tarafsız ele almam mümkün değil, her insan kendi dilini daha çok sevme eğilimindedir. Ama Türkçe kesinlikle dünyanın en güzel, en akla yatkın dillerinden birisi.
Julia seni tebrik ederim. Sen Türkiye'deki birçok vatandaşın farkında olmadığı güzellikleri anlatıyorsun. Başarılar dilerim. Yazamıyorsan sende o gruptasın.
Güzel Türkçemizin güzel deyimleri den biri de "çay sıra gidip, kum sıra gelmek" var. Yapmamız gereken bir işi yapamadan, nihayete eriştirmeden veya elimiz boş geldiğimizde yüzümüze söylenen sözdü. "Orta tarlanın kunduru buğdayı mısın? " nı da yazmadan geçmek olmaz. Kendini bulunmaz Hint kumaşı sanan, kendini değerli görenlere söylerdik. "Ho var öküz durdurur, ho var zelve kırdırır" ne güzel Atasözlerimizden biridir.
Sevgili Julia gülünce yüzünde güller açıyor! Ne güzel Türkçe konuşuyorsun! Bir dil bir insan, iki dil bilen iki insan! Pırıl pırıl bir genç hanımsın! Yolun açık olsun!🧿🧿🧿🙋🏻♀️
Yabanci olup Türkce ögrenmek ne kadar keyifli ya.Herkes yardimci da oluyor.Biz gittigimiz ülkenin dilini ögrenirken can cekisiyoruz. Toplasan nativlerden 50 kelime ögrenmemisimdir
Türkçe'deki "eline sağlık, ayağına sağlık, ağzına sağlık" söylemleri de benim çok hoşuma gidiyor. Yabancı bir arkadaşımın evine misafirliğe gittiğimde hep kullanmak istiyorum, teşekkür etmek sanki yetmiyor 😂 o yüzden her zaman açıklayıp, öğretip, kullanıyorum 😅 🤗 Bu şekilde Avrupa dillerinde böyle bir kullanım olmadığını gördükçe de daha çok sevdim kendi dilimi 😍 Sevgiler Julia 🤗😙😙
Ben de sürekli Almanca veya İngilizce konuşurken kolay gelsin deme ihtiyacı hissediyorum ama henüz bir karşılık bulamadım 😂 eksikliğini çok hissediyorum. Farkında olmadan günlük hayatta her yerde kullandığımız bir ifade aslında.
Julia, keşke buna Almanca alt yazı koysan da Alman arkadaşlarımıza bir Alman olaral senin fikrini iletebilsek. Biz dilin güzelliğini söyleyince inanmıyorlar 😅
Yabancılar ancak öğrenmeye başladıktan sonra büyük/küçük ünlü uyumu, ses benzeşmesi vs. sayesinde Türkçe'nin uyaklı ve güzel bir dil olduğunu anlıyorlar.
Juliacım,sen Türkçe'nin felsefesini,mantığını,matematiğini öylesine mükemmel çözmüşsün ki;çok doğru ve yerinde kelime seçimleriyle oluşturduğun cümlelerle dilimizi hakimiyetle konuşuyorsun.Hayran kaldım.Tebrik ediyorum.Seni son derece sempatik,samimi ve zeki bulduğumu da belirteyim.Sevgiler,başarılar.Alkışlıyorum.
Sondan eklemeli olması matematiksel yapmaz. istisnaların nerdeyse yok denecek kadar olması ve nerdeyse her şeyin kurallı olması bir dili matematiksel yapar.
Evet, Türkce bilgisayar ses kullaniminda en uygun DIl Türkce'dir. Dilimizin modular bir yapisi var, ne varki, eksik olan yeni sözcükler türetmektir.. Bu Türkce' de sözcük sayisinin az olmasinin nedenlerinden biridir..
Türkçe bir doğa dilidir. Atalarımız bu dili yaşamlarına geçirirken, doğayı 5 duyu organımız ile takip ederek dilimizi şekillendirmişlerdir. Türkçe konuşan biri, Latincede olmayan ü, ğ, ç, ş, ı, ö vb. hecelere sahip olduğu için doğadaki sesleri kolay taklit edip seslendirir. Coğrafi yön belirlenirken, insan dik duruşu ile merkezdedir. Güneşin doğuşu ile insanın doğumu aynı 'doğ' kökü ile betimlenir. Güneş ufuktan göründüğünde "Güneş doğdu" deriz. İnsan güneşe baktığında "gün" ün aydınlığını, güneyi görür. Arkası gölgede kaldığı için "kuz" dan Kuzey olmuştur. (kuz Türkçede "gölge" demektir. Kuzgun, rengi gölge gibi siyah olduğu için kuzgundur) Batı, insanın bir su içinde batımından 'bat' köküyle ilişkilenmiştir."Güneş battı" deriz. Dünya dili denilen İngilizce bile güneşin doğumunu, batımını aşağı /yukarı diye tarif eder. Dünyaya hayat veren güneş ile , insanın ilişkisi görülmez. (Araştırma ve derleme:Şinasi Akay)
@@AvatariaEmreYapm Ukraynacada ilginç bir harf var: Щ biçiminde yazılıyor ve bizim ş ile ç harflerimizin toplamına (ardarda) benzer bir sesle ifade ediliyor. Örneğin yağmur için дощ kelimesini kullanmışlar. İngilizce yazmak isteseydik, Doscch gibi bir şey olacaktı, bu da onların dil yapılarıyla ilgili sanırım, kendi kültürlerindeki bir çok sesi karşılıyor olmalı. Biz Türkler için İngilizce'deki th sesini (örneğin thank kelimesindeki) çıkarmak çok zordur. Birçoğumuzun sandığı ve kullandığı gibi t değildir o ses; -t, -s hatta f harflerinin ortak karışımına benzer bir ses çıkararak ancak tam hecelenir. Yani bunlar eksiklik veya fazlalık demek değildir, o kültüre ait bir dil özelliğidir sadece. Anlaşılması için basit bir test yapalım: Kim bana bir at kişnemesini mükemmel biçimde çıkarabilir acaba? Veya bir yunus gibi konuşma sesleri çıkarabilir?
ğ konusunda eksik bilgi, o tamganın öz Türkçe kullanımı nazal 'n' ile olur, özellikle yörük kökenlilerin konuşmalarını dinlerken buna tanık olunabilir.
Senin su anda konustugun Turkcede takriben 5500 Fransizca 2800-3000 Arapca, 1300-1500 Ingilizce, 1000 civarinda Farsca, ve epeyce Yunanca var. Bunun nesi Atalarinin dili. Sizin muhtemelen International Atalariniz var
Fiilin, cümlenin sonunda olmasını seviyorum. Konuşma esnasında bir cümleyi anlamak için dinleyici tüm kelimeleri dinliyor ve en son cümlenin fiilini duyduğunda tüm cümle anlam kazanıyor :)
Nasıl olduysa bu yıl herkes istemek fiilini başa alarak, bizde olmayan modal verb formundaki gibi kullanmaya başladı.Ben kitap okumak isterim yerine ben isterim kitap okumak.Asla i halini de kullanmıyorlar arkadan gelen fiilde istemek söz konusu olunca.Türkçe'de kendimi bildiğimden beri ''seni görmeyi istiyorum ,seni görmek isterim'' şeklindeki örnekler gibi kullanılırken artık, sadece, bunların yerine'' ben isterim seni görmek'' şeklinde kullanılıyor.Acaba artık çoğumuz İngilizce mi düşünüyoruz ve Türkçe kalıplar bu kadar hızla, sorgulanmadan bozuluyor.
4 роки тому+95
Tebrikler 👏bir yabancının Türkçeye bu kadar hakim olması gerçekten muazzam 👏 Ben Türkçe öğretmeniyim, benim öğrencilerim bu kadar bilmiyor helal olsun. 👏👏
3 роки тому+7
@İlya İlyiç bak eşeğe altın semer vursan eşek yine eşek , yıllarca okumuşsundur , öğretmenlerin olmuştur ama hala nasıl iletişim kurman gerektiğini bilmiyorsun bazı insanlar için eğitim imkansız maalesef . Buna sen dahilsin maalesef ! Ayrıca öğretmek eylemi öğrenmek isteyenlere yapılır 👍 umarım okuduğunu anlarsın.
@ hoca kızgınlık duygularınla anlatmışsın.tamam insansın da.daha profesyonel ,başka olaylardan örnekle anlatabilirdin belki.alınma bence .mevzuu olsun. Öğretmenlerimi taa ilk okuldan beri çok sevdim,hatırladım.siz de birilerinin hep hayatında olacaksınız.iyi günler.
Türkçede "iki lafın belini kırmak" deyimi vardır mesela.. Çok hoşuma gider. Güzel bir sene olsun Julia cım. ❤️
4 роки тому+5
Kapıya kadar geçirmek Kafası çorba olmak Akla karayı seçmek İş işten geçmek Eşek sudan gelinceye kadar ne gariptir bu zenginliği başkasından duyuncaya kadar fark etmiyor insan
ya da iki satir konusmak (sohbet etmek).. içini bosaltmak, elde avuçta, benim en çok sevdigim, hayat ile can farki.... life, vie, vida, vb. karsilik kullaniliyor yabanci dillerde ama bizimle ayni manaya gelen "can" bilmiyorum henüz... bilen varsa ne olur yazsin çok merak ediyorum.. (arkadas arasinda isimlerimizin sonuna "can" ilave edilerek yapilan hitap da bence çok güzel..
Bir babanne; sözü çıtırdamadan çalıya girmek: Yaptığı gizli işlerin kimse tarafından anlaşılamaması İtle dalaşmak çalıyı dolaşmaktan yeğdir Kalabalıkta kabahati olanın tenhada özrü yoktur v.s v.s
Valla süpersin, Bu kadar hızlı, bu kadar anlamları cabuk kavrayan ,,net yorumlar yapabilen ,bir türkden daha çok kelime hazinesine sahip olan bir yabancı olman ,,aslında, artık senin bizden biri olduğunu gösterir. Hayatin boyunca başarılar dilerim . Tanrı yardımcın olsun. Seni seviyoruz
Müthişsiniz, kızımla birlik videolarınızı severek izliyoruz. Sonradan öğrenmenize rağmen Türkçeyi harika konuşuyorsunuz. Sizden ricamız, lütfen videolarınızın altına Almanca çeviri ekleyin. Size katılıyorum, Türkçe çok güzel ve zengin bir dildir. İstediğiniz yoldan kendi duygularınızı yansıta bilirsiniz, bu yönden üreticilik bakımında çok zengindir. Tanıdığım diller arasında bizim Türkçe kadar samimi ve özgün bir dil yok sanırım.
Zamanında TÖMER' de Türkçe dersi alırken bir hocam demişti: "Bir dili sevdirmek o kültürü sevdirmekten geçer diye." Du liebst die türkische Kultur, deswegen wahrscheinlich die Liebe zur Sprache 😊
Bu yüzden dünya dilinin ingilizce olması için bütün dünyaya anglo-salson kültür ve yaşam biçimini neredeyse zorla giydirmeye çalışıyorlar. İllallah getirdi bütün dünya ama dur diyenimiz yok.
@@ibrahimdursun1161 anglo-sakson kültür ve yaşam tarzının nesi kötü bilemem. Ama kötü olan bunu, tüm dünyaya dayatıp, farklı kültürlere var olma imkanının verilmemesi. Anglo-saksonların bu konuda fazlasıyla sabıkaları mevcut. Vaktiyle Avusturalya'ya giden ingilizler, oranın yerlilerinin çocuklarını, ingiliz dili ve kültürünü öğreteceğiz diye alıp çocuk yurtlarına ya da ingiliz ailelerinin yanlarına koymuşlar. Yerlilerin istek ve onayları olmadan yapılan bu vahşet o insanlara kayıp bir nesil yaşatmış oldu. Çocuklar bir daha anne-babalarını hiç görmediler. Dönemin başbakanı Kevin Rudd bunun için resmi bir özür diledi. Ama ingiliz asıllı avusturalyalılar bu özre katılmadılar. Onlara göre ingilizler bu vahşi insanlara medeniyet götürmüşlerdi. Amerikalı kızılderililere de hiç bir zaman dil ve kültürlerini koruma hakkı tanınmadı. Kötü olan egemen güçlerin kendisinden daha güçsüz toplumlar üzerine baskı yapıp onların kutsallarına saygı göstermeyip dünyayı dümdüz etme hırsları. Yoksa isteyen istediği kültürü kendine yakıştırıp peşi sıra gitsin. Ama kendi değerlerini korumak ve yaşamak isteyen insanların ülkelerini en başta misyonerlerle talan etmek apayrı bir vahşettir. Not: daha önceki yazdıklarım birilerinin ağırına gitmiş galiba silmişler. Yanlışım varsa tartışalım. Ama Demoklasin kılıcı gibi kesip atmak pek de fikir özgürlüğüne yaraşmıyor.
Zeytinburnu'nda E5 karayolu üstünde TEKZEN isminde bir yapı market vardı. O mağazayı ilk açtıklarında ismi GÖTZEN idi ve uzunca bir süre oradan geçen öğrenci milletini pek eğlendirmişti. 🤪 Sene 94-95 idi sanıyorum... Fazla direnemediler ve ismi değiştirildi sonra. 🙄😥
@@ahmettalhayurtalan744 İlk başta Türk-Alman ortaklık ile kurulmuş ve 1998 yılına kadar devam etmiş o mağaza. O tarihten sonra TEKzen olmuş. Ancak Almanca'da "o" kelime ya da tamlama ne anlama geliyor ben bulabilmiş değilim. Ref: kurumsal.tekzen.com.tr/hakkimizda
Julia, senin bu azmine hayran kaldım. Gerçekten takdir ediyorum seni. Türkçe öğrenme sebebin şayet bu dile özel bir ilgi beslemen ise bu gerçekten de takdire şayan. Zira Türkçe özellikle ana dili bir Avrupa dili olan birisi için ziyadesiyle zor olmalı. Tamamen farklı bir dil yapısının (gramer) olması ve sondan eklemeli bir dil olması sebebiyle yabancıların zorlanacağı şüphe götürmez bir gerçek. Bizim anadilimiz Türkçe olduğu için ve bu dili konuşmamız sıradan olduğu ve bize göre yeni bir şey olmadığı için kendi dilimiz hakkında genellikle çok fazla düşünmeyiz. Her şeyimiz bir alışkanlıktan ibaret. Kelimelerin kökenleri hakkında veya bir şeyi neden öyle söylediğimiz hakkında pek fazla kafa yormayız. Tabi ki bu konu üstüne düşünenler yok değil. Dilimizde yabancı kelimelerin olduğuna değinmişsin. Bu çok doğru. Sen de takdir edersin ki yaşadığımız bu topraklarda çok fazla millet var. Ermeniler, Araplar, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Rumlar, Arnavutlar, Boşnaklar, Afrikalılar ve tabi ki Türkler. Bu kadar farklı kökene sahip olan insanların birbirleriyle etkileşmesi neticesinde dillerine bir etkide bulundukları herkesin bildiği bir hakikat. Ancak yine de kullandığımız yabancı kökenli kelimelerin yerine Türk kökenli kelimeler de kullanıyoruz. Mesela kelime diyorum ama sözcük de aynı anlamdadır. Hikâye deriz mesela. Öyküdür Türkçesi. Böyle misaller (örnekler) verebilirim 😄 Bunları bilmende de fayda (yarar) var. Ki büyük ihtimalle (olasılıkla) biliyorsundur. Biraz aklıma gelen deyimleri yazayım: Dili tutulmak (korkudan ya da sevinçten konuşamamak). Burnunun direği kırılmak (pis bir koku yüzünden çok rahatsız olmak 😄). Gözlerini dört açmak (Dikkatli olmak). Dilini yutmak (dili tutulmak gibi korkudan veya mutluluktan konuşamaz olmak). Her işe burnunu sokmak (her işe müdahil olmak, o kişiyi alakadar etmese bile🤷🏻♂️😂). Burnundan solumak (çok sinirlenmek). Bir kulağından girip öbüründen çıkmak (dikkat vermeyen kişiye denir). Kulaklarının pasını gidermek (güzel, hoş bir ses duymak ya da müzik dinlemek). Kulak misafiri olmak (birisini veya birilerini gizlice dinlemek). Gözlerini devirmek (sinirli bir şekilde bakmak). Ters ters bakmak (hoşa gitmeyecek bir şekilde bakan kişi için denilir. Sinirlidir.) . Bakışında hayır olmamak (Hoşa gitmeyen bir bakışa sahip olan kişi için kullanılır. Kötü bir şey yapacak gibi bakar) Yüzü asılmak (somurtmak). Suratını ekşitmek (bir şeyden hoşlanmamak). Suratsız olmak (çirkin ya da aksi biri olmak). Kafasından sallamak (uydurmak). Gözü dönmek (ne yaptığını bilememek. Saldırgan olmak) Tatlı dilli olmak (Güzel konuşmak, güzel söz söylemek) Küplere binmek (öfkelenmek). Etekleri tutuşmak (telaşlanmak). Havalara uçmak (çok sevinmek). Midesinde kelebekler uçuşmak (çok mutlu olmak) Bacakları kopmak (yürümekten ya da koşmaktan dolayı çok yorulmak). Fır dönmek (çok çabalamak). Ağaç olmak (çok beklemek). Yerinde duramamak (çok heyecanlı olmak). Sinek avlamak (bir şey satamamak). Ateşler içinde yanmak (yüksek ateşi olmak). Yüreği olmamak (korkak olmak). Kansız olmak (şerefsiz olmak. Tabi sağlık sorunu da var kansızlık diye. O ayrı 😄) İki arada bir derede kalmak (çok kararsız olmak. Bir şeyi seçememek). Havanda su dövmek (boş yere uğraşmak). Har vurup harman savurmak (israf etmek). Ağzı bal damlamak (hoşa gidecek sözler söylemek). Cebinde akrep olmak (cimri olmak). Kahrından ölmek (çok üzüntülü olmak) Daha böyle onlarca sayabilirim. Ancak şimdilik örnek olması açısından iyi 😄 eminim çoğunu veya hatta hepsini biliyorsundur.
Selam Julia. Çok tatlı bir video olmuş. Beğenerek izliyorum seni. Böyle devam et. Bu arada küçük bir düzeltme yapayım: Güncel TDK sözlük 616.000 sözcük olarak 2020 yılı itibariyle güncellendi. Yani, Türkçe 150.000 kelime değil 616.000 kelime. Bunun önceden 111.000 civarında olmasının nedeni ise TDK'nın bazı ek almış veya sıfatlaşmış vs. kelimeleri sözlüğe eklememesinden kaynaklanıyordu. Bu kısmende olsa giderildi. Ancak Türkçe Sözlük maalesef Anadolu'da halkın sıkça kullandığı bazı kelimeleri hâlâ eklememiş sözlüğe. Umarım ki bu düzelecektir. Videolarını ve Türkçeni çok sempatik buluyorum. Böyle devam 👍👍
Sevgili Julia Türkçe’de doğa olayları,yansıma,fizik ve kimya olduğu gibi insan anatomisi de vardır.Aşağı tükürsem sakal,yukarı tükürsem bıyık diyerek insan yüzünü de kullanmışız 😂
Mesela hasarlı bir araba satarken eğer arabanın hasarı çalışmasına engel olmuyorsa satış ilanına "bin git" yazılır. Bunun anlamı *arabayı satın aldıktan hemen sonra tamir ettirmeden binip gidebilirsin* demek.
Çok şaşırıyorum senin videolarını izleyince, nasıl bu kadar iyi konuşup böyle Türkiye de doğup büyüyen insanların bazen zor anladığı mizahları, ironileri bile anlıyosun o da zeka farkı sanırım eline zekana sağlık
Türkçedeki doğa ve insan uyumuna en güzel örneklerden biri bal arılarıyla olan uyumumuzdur. Deniz, hava ve karadaki hayvan topluluklarının kendi türleriyle bir aradaki haline 'sürü' deriz. 'Sürüsüne bereket' deyimi de bu çokluktan doğmuştur. Türkçede arı topluluğunun adı ise 'oğul' dur. Arı "oğul" verir. Oğul aynı zamanda insan evladının da bir adıdır. Arının kendi yaptığı bal dolu tek bir peteğin dilimizdeki adı 'dalak' tır. Dalak aynı zamanda insanın bir organının adıdır.Bal peteği insanın işte bu organına benzediği için 'dalak' adını almıştır. Ben, bal peteğinin Türkçedeki adının dalak olduğunu ilk kez Hicri 1313 doğumlu büyükbabamdan duyarak öğrenmiştim. . (Araştırma kaynağı ve derleme: Şinasi Akay)
Arı topluluğunun değil , Arapça kökenli "nüfus" sözcüğünün tam karşılığıdır oğul sözcüğü. Eril yada dişil değildir, tüm insanlığa insanoğlu, yada Orhun yazıtlarında geçtiği üzere "kişi oğlu" denmesinin arkasında bu olgu yatar.
Julia merhaba, kanalına tesadüfen rastladım, türkçen çok iyi, olmuşsun sen tebrik ediyorum 👏, bu videonun son kısmında “ g.t “ ile ilgili söylediğin şeyler beni çok güldürdü ve konu üzerinde düşünmemi sağladı 😄, gerçekten o kelime ile türkçe’de ne kadar çok şey ifade ettiğimizi anladım. Çektiğin videolar sayesinde sahip olduğumuz kültürü bir yabancının gözünden görmüş oluyoruz, videolarını izlemeye devam edeceğim. Türkçeni geliştirme konusunda da sana bol bol kitap okumayı öneriyorum, ne kadar çok türkçe kitap okursan türkçe kelimeler o kadar beyninde yer etmiş olur, kendine iyi bak, covid belası tamamen bitince seni tekrar ülkemize tatile bekleriz. Auf wiedersehen 😊👋
Julia, hayatım. Sen bizim “Argo” dilimizle, dilimizdeki “Deyimler” i karıştırıyorsun fakat öğrendiğin Türkçe ile her türlü övünebilirsin çünkü Türkçen çok iyi!
@@Turk0809 Merhaba. Nasıl bir deyim ki deyimi tam olarak “Bok” ile yazmaya çekiniyorsun :D “Tabakhaneye bok mu yetiştiriyorsun” argo deyimi “Neden acele ediyorsun” demek istemek için kullanılan bir argo deyimdir. Deyim, ama argo bir deyim.Her ortamda kullanamayacağın kelime, cümle halk dilidir ya da argodur. “Nefes nefese kaldı” bir deyimdir çünkü her ortamda rahatlıkla kullanabilirsiniz ama “Götünden nefes aldı” da aynı manaya gelir fakat argodur her ortamda söylenmez.
@@altanaltay7040 yanlışın var. mesela "bir elin nesi var iki elin sesi var" bir atasözüdür ve bu atasözünün karşıt manası olan "nerde çokluk, orda bokluk" sözü de argo bir söz olmasına rağmen atasözüdür vikipediden bakabilirsin :) bir atasözünün veya deyimi argo kelime içerip içermemesi diye bir zorunluluk yok. muhtemelen bu argo kelime içeren atasözlerini ve deyimleri arkadaş ortamında kullanır zaten, herkesin içinde kullanmaz.
@@dididididi122 Vikipedi’yi güvenilir sanan senin gibi angutlar işte böyle rezil olur; “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” yardımlaşmanın erdemi üzerine bir deyimdir! “Nerde çokluk orda bokluk” ise insanların kalabalık olduğu ortamlarda düzensizlik olacağı anlamına gelen argo bir deyimdir. Bu iki farklı deyimi birbiri ile eş anlamlı zannedenin Türkçe anlama sorunu vardır. Sen daha “İki elin sesi” ile “Çokluk” arasındaki farkı bilemeyecek kadar Türkçeden muzdarip bir zavallısın ki gelmiş bana utanmadan da “Vikipedi” kaynağı veriyorsun ama bilmiyorsun ki Vikipedi’ye isteyenin istediği gibi yazdığını! Daha fazla rezil olmadan önce yıkıl karşımdan ve git önce Türkçe nasıl yazılır, onu öğren bırak deyimleri karşılaştırmayı :D
@@dididididi122 Juliana’nın benim kadar Türkçe bilmesi için “Bir fırın ekmek yemesi lazım” (Deyim kullandım, anlayabilirsen) Juliana’nın Türkçesinin senin Türkçenden daha iyi olduğu aşikar çünkü onun Türkçesinin çok iyi olduğunu iddia edebilecek kadar Türkçen kıt!
ben bu kadar tattlı bir insan görmedim. her şeyi o kadar güzel özetlemişsin ki resmen dilime aşık oldum. bu kadar zengin bir dil olduğumu bilmiyordum ve hiç araştırma gereği duymamıştım. sana teşekkür ediyorum.
Hergün konuşurken farkına varamadığımız türkçenin güzelliklerini farkına varacağımız bir güzellikte anlattınız.Tabiki bu farkındalığın nedeni yeni bir dil öğrenirken kendi ana dilinle zihninde karşılaştırmak ve bunun sonucunda fark etmek
Juliacım, iyi ki varsın.. Türkçe seni, senin Türkçeyi sevdiğinden daha çok sevmiş.. Türkçe senin ağzına da, diline de, sesine de çok yakışmış.. Deutschland’da Meutschland’da doğup :-))))))), sonra bi gün “Hadi bi de Türkçe öğreneyim.” deyip de Türkçe’yi bu kadar iyi “oynamak” ve “oynayabilmek” gerçekten çok etkileyici ve inanılmaz.. El jestlerin, yüz mimiklerin, ses tonlamaların.. Sen bu dili konuşmuyorsun. Sen bu dili âdetâ oynuyorsun.. Sanki bir tiyatro sanatçısıymışsın da ve sanki sana bir drama karakterinin rolü verilmiş de ve sen de o rolü ve o rolün gerektirdiği replikaları konuşup oynuyormuşsun gibi konuşuyorsun.. Ayrıca telâffuzunda belli belirsiz fark edilebilen o hafif Almanca ses tortularını n’oolursun kaybetme.. O güzel şîve, seni sen yapıyo, ve konuştuğun Türkçe’yi çok sevimli ve çook özel kılıyo.. N’oolursun o güzel şîveyi kaybetme.. Kendine çok iyi bak.. New York gurbetinde senin videolarını seyretmek ve seni dinlemek bana çok iyi geldi. Yavru vatan New York’tan anavatan İstanbul’a kucak dolusu selâm..
I could listen to you for hours, I feel like you are getting the words very good across and this makes me think about Turkish words way more 🤔 might have some advantages to listen to somebody with a broken accent
Yeni yılın kutlu olsun Julia! Videonu "ağzım kulaklarımda" seyrettim. Bir düzeltme ve ekleme yapmalıyım, TDK 115 bin kelime resmi olarak kabul edilen, öğretilen kelime sayısıdır. Benim elimdeki 1939 basımı 3 cilt Halk ağzından derlemeler kitabı Atatürk tarafından türkçenin özgünleştirmesi için Anadoluda kullanılan öztürkçe kelimeleri araştırmaları sonunda 754bin kelime bulunmuş, ama her köye gidilmediği için bıu sayı bundan çok daha fazladır. Ayrıca Türk dünyası ülkelerinde bizim burada unuttuğumuz bir bu kadar hatta iki katından daha fazla tükçe kelime var, incelediğimde dünyanın en zengin dili olarak görülüyor. Bir de arapça veya farsça kelimelerin tamlamalarla Türkçeleştirilmiş olması var. Mesela iki arapça kelime yan yana kullanıldığında Arap bir kimse kelimeler Arapça olmasına rağmen anlamını bilmiyor.Özellikle Osmanlıcada çok bunlar. Konunun uzmanları çok daha fazla biliyor. Frigya vadisinde Milatttan önce 1286 da ki Yazılıkaya kitabesinde "Öd ötük at ebiç ebiç esinç evinç uçup itigüv ög erin" yazıyor. Yavaş yavaş anlamına gelen ebiç ebiç yansıma kelimesi hariç tamamı şu anki türkçede kullanılıyor. Bir gün fırsat bulur ve ayarlayabilirsek bu yazıları yerinde göstebilirim. Çok fazla yazdım ama Türkçe çok kapsamlı bir dil ve dünya dillerinden ayıran çok önemli bir özelliği var, harflerin, hecelerin ve kelimelerin piskolojisi var. Sevgiyle kalın
Yazı çok güzeldi teşekkür ederim. Bizim Yozgat tada zenginler için kullanılan bir deyim vardır. Parayla sülenki oynamak diye. Araştırdım ama anlamını bulamadım. Buda muhtemelen unutulan kelimelerden biri.
Kelime bolluğu yahut azlığı o kadar da önemli bir konu değil. Avrupa menşeili bi düşünce bu, bir tahakküm aracı. Önemli olan kelimelerle ne yaptığınızdır o yüzden bu kadar uzun bir mesaj yazacak kadar umursamayın bence bu mevzuyu kaldı ki verdiğiniz örneklerde dili, kullananlara değil de bir ırka malediyorsunuz. Aynı mantıkla almanca ingilizce ve iskandinav dillerinden de bir derleme yapalım bir kaç milyon kelimesi var bu germen ırkının vay be diyelim zira bu diller de bizim Kazakça dinlerkenki halimiz gibi arada bir kelime seçip anlayabiliyorlar ve yapıları da hemen hemen aynı. Türkçe, 115 bin kelimesiyle, yapısı itibariyle bu kelimelere eklediği nüanslarla kelimelerin anlamlarına minik müdahalelerde bulunabiliyor ota boka kelime üretmesi de gerekmiyor böylece. bir kelime bin kelime oluyor yani. bizim o nüanslarla yaptıklarımıza almanlar dillerinin yapısı gereği ayrıca kelime üretmek durumunda kalıyor mesela. Şimdi kıyasladığınızda belki kelime sayısı daha fazla çıkabilir ama belki siz daha çok şey anlatabiliyorsunuzdur o yüzden, absürt bir milliyetçilikle beyhude işler peşinde koşmayın. Harflerin, hecelerin, eklerin ruhları var diye çok güzel demişsiniz, tamamen katılıyorum. İlla bir üstünlük arayışı içine girecekseniz - ki bence ne gerek var? - buradan girebilirsiniz. Kolay gelsin
@@leotheripper2357 küçüklüğümden beridir Türkler zaten 500 kelimeyle konuşuyorlar kelimesini koca koca adamlardan bile duydum, hatta Türk dili kurumu başkanlarından birsinden bile. Sonra öğrendim ki herhangi bir dilde günlük konuşma için en az 6000 kelime gereklidir.
Fatıh bey, Kazım Mirşan, Servet Somuncuoğlu, Haluk Tarcan, Ümit Şıracı ve diğ. okuyun. Artık motorsiklet, karavan ve gezi ile ilgiliyim. Julia hanımın projesini çok güzel bulduğum için takip ediyorum.
@Yakup Paçacı ABD'de ana dil yeterliliğini ölçmüşlerdi geçmişte. Bir gökdelenden aşağıdaki kavşaktaki trafikte bir ambulans kaza yapıyor, yaralanan insanlar var, her ulustan dilini iyi kullanan bireylere videoda ne gördüklerini tam olarak anlatmasını istiyorlar, en az kelimeyle anlatan bir Türk, en fazla kelimeyle anlatan İngiliz.
"biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar" atasözünün çok derin manalar içerdiğini hep düşünmüşümdür. alman olduğunuz ve karl marx'ı bildiğinizi düşünerek bu örneği yazdım.
Ne güzel anlatmışsın Julia 👏🏽👏🏽👏🏽 Ben DİLMER de yabancılara Türkçe öğretmeniyim....yıllardan beri öğrencilerime bunları anlatmaya çalışıyorum. Ama Türkçeyi sonradan bu kadar güzel konuşan bir kişiden bunları duymak çok hoş... 🧿çok içten ❤️ 💐😘😘
Bir Türkler bir arkadaşımızı, dostumuzu gezdirdiğimiz gibi, tereyağını, zeytinyağını da gezdiririz. Adına da "yağ gezdirmek" deriz. (Tabi ki, sevdiimiz bir yemeğin üstünde)
Dear Juliana harika dilimizi konuşorsun.Ve Türkçemiz çok duyarlı bir konuşma dilidir. Ama sizin bu kadar Türkçeyi bu kadar düzgün konuşman sizin akıllı ve zeki olduğunuzu dusundum.Bravo tebrik ediyorum.
ben de her gün senin gibi dildeki güzelliklerin farkına varıyorum. Tarkan'ın dilli düdük şarkısını dinlerken anlayabilmek bile çok özel hissettiriyor. halbuki milyonlarca insandan biriyim ama özel hissediyorum işte:) dilimizin ahengini atasözlerinde, tekerlemelerde, şarkı sözlerinde, 2000'lerdeki dizilerde ve yeşilçam filmlerinde daha da iyi fark ediyorum:)
Giyinmiş yine maviş maviş, 💙 Gönlümün efendisi hoşgelmiş. 👋🏻 Bülbül gibi yine, hem cicili bicili🐦 Pazar sabahıma açtı güneş gibi ☀️ Sabah sabah dizse de küfürleri 🗣 Sevdirdi yine bana güzel Türkçemi 🇹🇷 Argo bile çok yakışıyor ona 🤓 Ne güzel insansın sevgili Julia 😇
Korece öğreniyorum ve Türkçe bildiğim için o kadar mutluyum ki. Çünkü iki dilin nedense grameri o kadar benziyor ki birbirine, Korece öğrenmek hiç zor gelmiyor 👍🏻
Almanca'da sözcük sayısını o denli arttıran tamlamaların birleşik yazılmasıdır. Öyle bir dil düşünün ki tüm tamlamalar bileşik ad. Sonra bir de Avrupa dillerinde preposition'ların da sözcük sayılması var. Türkçede ekle yapılan birçok şey..
Burnumda tütüyorsun! Aynen 'seni çok özledim' demek. Cok etkileyici, Türkçe'yi böyle akıcı konuşmandan öte analizini yapıyorsun, çok dikkatli ve iyi bir dil araştırmacısısın. (tüttürüyorsun - causative)
25 yildir Almanyada yaşıyorum. Senin kadar şeker bir Alman gormedim desem inanirmisin? Hele birde Türkçe konuşman varya türkce tabiriyle tam "yemede yaninda yat" olmuş. Nasıl buldum videonu bilmiyorum ama iyiki çıktın karşıma. Bütün videolarını izlemeye çalışacağım, cünki çok farklı bir bakış açın var bize ve kültürümüze. Kültür elcimiz olduğun için çok teşekkür ederim.
Tek kelime ile Gerçekten net çok düzgün Türkçe öğrenmişsiniz İnsanlarda konuşulmasını özlediğimiz Türkçe ifadeler. Okullarda Dilbilgisi dersinde bu şekilde konuşulmasını öğrencilere öğretirlerdi. Türkçe iş ilanlarına baktığınızda özellikle kurumsal firmalarda « Türkçeyi konuşmasını çok iyi bilen Diksiyona hakim Elemanlar (personel)» aranıyor gibi ilanlar var. Kesinlikle bu Türkçe ile herhangibir iyi bir kurumsal özellikle bir firma Kesinlikle sizi işe alır. Türkçe konuşma ve hakimiyetinin gerçek ten pek çok Türk vatandaşı dan daha iyi Dili öğrenmekte hakkını vermişsiniz. Tebrikler👏👏👏👏
“Burnumda tütüyorsun” birazda şöyle açıklanabilir , çok özlediğim için bazen hayali bir şekilde kokun burnuma olmadık zamanlarda kendi kendine geliyor , gibi ; hayali koku almak sanki ; (çok özleyen anlar) 😔
Julia hanim harika program türkçe diline inanki bizden bile çok daha hakimsin kullandığın turkce tabir ve terimler olağanüstü net ve objektif bir insansin basarilar
Sevgili Julia. Siz cok güzel konusuyorsunuz... Cok nazik ve efendi hanimsiniz. Her zaman size kulak verdigimde gönlüm ferahliyor... Okadar sempatik ve tatli insansiniz ki, kötü kelimeler bile, sizin agazinizdan duymak,o kelimeyi hafifletiyor... COK COK tebrik ederim, hayatiniz her zaman Bahar Olsun... sie sind eine bewundernswerte und eine bezaubernde Frau...
Hay Allah, bu seyrettiğim 2. videon ve senin ismini okuyana kadar avrupada yaşayan bir türk olduğunu sanıyordum. İlgi ve alakana çok teşekkür ediyorum. aynı zamanda bu ilginden çok memnun oldum...
Çok güzel bir video olmuş elinize sağlık. Bizden biri olmuşsun. Türkçe matematiksel bir dildir. Çok kelimesi olan İngilizce de hasta : ill, sick, patient diye üç kelime olarak sayabilirsiniz ama!!! Türkçe de hasta olmak, falanca şarkının hastası olmak, falanca kızın hastası olmak, İnternet hastası olmak gibi yüz anlam üretebilirsin. Bu dili yaratanlar çok zeki olmalılar Julia kızımız bunu çok güzel anlamış kendisini tebrik ederim.
01:35 te bahsettiğiniz , "tabakhaneye b.k yetiştirmek" deyimi. Yaşadığım şehir olan Karabük ilinin Safranbolu ilçesinden çıkma. Tabakhaneler deri işlenen yerler, bu derilerin işlenme sürecinde köpeklerin b.klarından faydalanılırmış. Bu yüzden genci yaşlısı , para kazanmak için ellerinde küreklerle b.k toplayıp acele acele tabakhaneye giderlermiş.
Almancada cümle içinde kullanılan, Türkçeye çevrilemeyen ''denn, doch, ja'' gibi ifadeler var. Bunları anlatan Türkçe bir video yapabilir misin? Almanca öğrenenler için faydalı olur.
bunu bir alman daha iyi açıklar ama nacizane ben de açıklayayım denn çünkü diye çevrilir önceki cümleyi açıklar sebep belirtir, doch cümleyi semantık olarak olumsuz yapar yani önceki cümlede açıklanan bir şeye tezatlık katar. ja ise kafalar bende de karışık :)
@@TheNehelenya Bir de "doch doch" diyorlar. Deh deh gibi:) Ja klar var bir de. Tam oturmadı ama guck mal edeceğim bir Zeit gelince. Aman mein Gott, karışıyor Sprachelerim.
Ben 3 kere falan yabanciların türkçeyi kuş cıvıltısı gibi duyduğunu söylediklerini görmüstüm (1 cambly videosun da 2 baska bir video da 3 yorumlar da) bi de anzujamu diye bir kanal var yabanci videolar cekiyor genel de tr konustuğu videolar da insanlar japonca rusça ve fransizca karisimi bir dil gibi duyuyolarmis herkes yorumlar da çok beğenmişti muhtemelen arapça dan dilimize çok sözcük geçtiği için fransizcayi animsatmistir belki çünkü bizimkisi sondan eklemeli bir dil arapça sözcüklerin sonuna ek gelince animsatiyo olabilir (baya karisik yazdim ama umarim anlamişsindir ksheiwn)
Gercekten cok haklisin Julia. Ben almanca kitap yaziyorum, bazan cok zorlaniyorum. Cünkü türkce düsünüp almanca yazdigim icin bazi kelimelerin tercümesi yok. Bence bir kitapda ayni kelimeler kullaniyor. Mesela gözleriyle süzüyor. Almanca karsiligini bulamadim. Sürekli sah ihn an, warf ihm einen Blick zu gibi ayni kelimeler.
Julia, Turkce'yi bu kadar guzel ve akici bir sekilde konustugun icin seni tebrik ediyorum. Ben, senin, Turkce'yi konusan milyonlarca kisiden daha iyi konustugunu ve anladigini dusunuyorum. Insan, anadili olunca, konustugu dildeki incelikleri ve detaylari herzaman arastirip ogrenmiyor. Benim bile daha once uzerinde hic dusunmedigim deyimlerle ilgili soylediklerin gercekten cok faydali bilgilerdi. Basarilarinin devamini diliyorum.
Türkçe'nin matematiğini bir yabancının çözmesi çok dikkate değer, öncelikle tebrik ve teşekkür ederim. Çoğu Türk bu matematiğin farkında değil. Ayrıca başka dillere çevrilmesi mümkün olmayan veya o dillerde karşılığı bulunmayan o kadar çok deyim var ki: bir rahmetli Japon dostum " Boşver" kelimesine takmıştı. Japoncada karşılığı olmayan bir ifade demişti. Halbuki biz ne kadar çok kullanıyoruz. Aslında dil , coğrafik kültürün bir yansıması, Japonlar gerçekten hiçbir şeyi "Boşver"miyorlar. Biz en önemli meseleleri boşverebiliyoruz.
Sevgilerimle,
Biz farkına varmadık Türkçe'nin zenginliklerinin. Sen fark etmişsin. Ne kadar güzel.
biz bu dili öğrenerek büyüdüğümüz için farketmiyoruz. o dışarıdan bakan bir göz olduğu için bunları farkederek öğrenmiş. çok güzel bir şey tabii
Türkçeye tecavüz etmişiz nasıl değerini bilelim
Corona ve ekonomik sıkıntılar yüzünden gülemeyen yüzümüzü güldürdün. Çok iyi geldi sabah sabah.Teşekkürler.
Harika konuşuyorsun Julia, tebrikler. Benim için Türkçe’nin en güzel özelliklerinden biri kelimeleri eril, dişil olarak ayırma gibi bir saçmalığın olmaması. Kültürde eşitliğe ve öze saygının ifadesi ancak bu kadar net olabilir.
Keşke pratiğe de yansısa
@Yunus Kaya sus ya
@Yunus Kaya arkadaşım dalga mı geçiyorsun, ben farklı bi ülkede mi yaşıyorum, aynen çok değer veriliyor bu ülkede kadınlara, cinayetler falan da hep medya abartısı. Tövbe estağfurullah ya
Didem hanım yazdığınız özünde çok anlamlı olsada, bilimsel olarak tam bir saçmalık. :)
👍🏻
Hai un anima molto profonda sei una bellissima persona. 🙏💙
''Yanlış anlamak için tetikte bekleyene doğruyu anlatamazsın.''
Julia kelimeleri söylerken özür dilemene gerek yok.
Congratulazioni..sei fantastico..sono orgoglioso della tua presenza come mezzo turco. 👏👏👏
Türkçe'yi sonradan öğrenen birine göre gördüğüm en iyi konuşanlardan birisin. Gerek telaffuzu, gerek dil bilgisiyle Batı dillerine olan uzaklığını düşündüğümüzde Türkçe, Alman birine göre öğrenmesi zor bir dil. Bu başarının altında özverili ve disiplinli bir çalışma yattığına eminim. Bir İngilizce Çevirmen ve filolog olarak seni tebrik ediyorum.
türkçe'yi diye ayırmaman gerekirdi ama
@@oyunsahneleri5083 Çevirmeni de büyük harfle başlayarak yazmışım bak. Saldır, düzelt yanlışımı.
@@whateever1 yapım ekinden sonra yanı -çe den sonra gelen çekim eklerini ayıramazsın.
Oyun Sahneleri türkçeye gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılmaz
@@oyunsahneleri5083 yanlışı tırnak içinde belirtip "Türkçe' derken büyük harfle başlaması gerekmez mi?
Afedersiniz
Türk Araştırmaları Ensitüsü Başkanı Prof. Dr. David CUTHELL:
“Birçok yabancı dil bilirim. Bu diller arasında Türkçe öyle farklı bir dildir ki, 100 yüksek matematik profesörü bir araya gelerek Türkçe’yi yaratmışlar sanki..Bir kökten bir düzine sözcük üretiliyor. Ses uyumuna göre anlam değişiyor.Türkçe öyle bir dildir ki, başlı başına bir duygu, düşünce, mantık ve felsefe dilidir.”
@@nf7538 yanliz, eyvallah arapça..
@@istanbul668 yanlız değil ''yalnız''
@@istanbul668 bizim kültürümüzde yer edindikten sonra artık Türkçe araplar zaten bizim gibi kullanmıyor
@@istanbul668 Arapça değil, Arapça'dan alınma. Arada büyük fark var. Yabancı diller den alınan sözcükler çoğunlukla anlam kayması ile gelir, geçtiği dilde farklı bir sorunu çözer. Bu anlam kayması bazen çok büyük olabilir.
@@ea4571 ne arapça ne türkçe. eyi ve vallahi kelimelerinin birleşiminden meydana geliyor.
Türkcenin en güzel tarafi oldukca “idiomatic” deyimlere dayali bir dil olmasi bence. Bu yüzden asla birebir cevirisi pek mümkün olmuyo. Kafayi yemek, alin yazisi, tuzu kuru, pireyi deve yapmak, vs vs. yabanci birisi icin gunluk konusmayi anlamak pek de kolay olmayabilir ama anlayinca tabi ciddi bir zenginlik ve bu muzip dusunme sekli insanin hosuna gidiyor. Ayrica argo sokak turkcesinin dogal bir parcasi, pis ve abartili olmadigi zaman oldukca da guzel ve renkli. Can Yücel in de dedigi gibi bazen “G*te, g*t demek” icap ediyor.
Selamlar
Pire'yi deve yapmak var Almancada, Aus einer Maus einen Elefanten yani fare'den fil yapmak diyoruz:))
@@farukdolovactunc2410 Faruk kuantum olmuş, cevabını sonraki yüz yılda alırsın ))
@@farukdolovactunc2410 O bizim At kültüründen gelir. Biz Atlarla şavaşıp , Atlarla göç ettikimiz için sadece bizde bardır.
Tabakları yağlayalım :D hala anlamını bilmiyorum
Tabanları yağlamak: Sıvışmak, kaçmak
Bir yabancı nasıl değerlendirir bilemem. İyi İngilizce konuşan bir Türk olarak diyeceğim şudur;
İngilizcem ilerledikçe Türkçeye olan sevgim daha da arttı.
Türkçe dünyanın en güzel dili değil mi😍❤️
@@yasminzehra10 Bunu tarafsız ele almam mümkün değil, her insan kendi dilini daha çok sevme eğilimindedir. Ama Türkçe kesinlikle dünyanın en güzel, en akla yatkın dillerinden birisi.
İngilizce, gelişimini tamamlayamamış, kaba tabirle Tarzanca bir dildir. Önden eklemeli olan batı dillerinin çoğu böyle. Cümle yapısı mantıksızdır.
Avustralyalı bir arkadaşımın en sevdiği deyim, "Su gibi git su gibi gel" - onu da dağarcığına katkı olarak paylaşmak istedim. :) Zihnine sağlık Julia.
"Dilimizin sınırları dünyamızın sınırlarını belirler." Lutwig Witgenstein
"dünya olduğu gibi olan şeylerin toplamıdır" -Ludwig Wittgenstein
İsmi yanlış yazmışsın
Julia tebrik ederim. Sen Türkçe' deki birçok vatandaşımızın farkında olmadığı güzellikleri anlatıyorsun. Başarılar dilerim.
O farklı bir kültür ve dil bildiği için bunları fark etmesi çok doğal.
Yapım ekinden sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılmaz. ''Türkçedeki'' şeklinde yazılmalıdır
@@svsayslovell1012 bir genç milliyetçi dayıya Türkçe dersi veriyor. Mp3 fmlfkflf
Julia seni tebrik ederim. Sen Türkiye'deki birçok vatandaşın farkında olmadığı güzellikleri anlatıyorsun. Başarılar dilerim. Yazamıyorsan sende o gruptasın.
Kendisini ana dili türkçe olan birçok insandan daha iyi ifade etmiş ve güzel bir aksanla konuşuyor. Tebrik ederim.
Güzel Türkçemizin güzel deyimleri den biri de "çay sıra gidip, kum sıra gelmek" var. Yapmamız gereken bir işi yapamadan, nihayete eriştirmeden veya elimiz boş geldiğimizde yüzümüze söylenen sözdü. "Orta tarlanın kunduru buğdayı mısın? " nı da yazmadan geçmek olmaz. Kendini bulunmaz Hint kumaşı sanan, kendini değerli görenlere söylerdik. "Ho var öküz durdurur, ho var zelve kırdırır" ne güzel Atasözlerimizden biridir.
Sevgili Julia gülünce yüzünde güller açıyor! Ne güzel Türkçe konuşuyorsun! Bir dil bir insan, iki dil bilen iki insan!
Pırıl pırıl bir genç hanımsın! Yolun açık olsun!🧿🧿🧿🙋🏻♀️
Yabanci olup Türkce ögrenmek ne kadar keyifli ya.Herkes yardimci da oluyor.Biz gittigimiz ülkenin dilini ögrenirken can cekisiyoruz. Toplasan nativlerden 50 kelime ögrenmemisimdir
en sevdiğim videon bu oldu Julia Hanım, kendinize iyi bakın lütfen içeriklerinizi seviyoruz
Türkçe'deki "eline sağlık, ayağına sağlık, ağzına sağlık" söylemleri de benim çok hoşuma gidiyor. Yabancı bir arkadaşımın evine misafirliğe gittiğimde hep kullanmak istiyorum, teşekkür etmek sanki yetmiyor 😂 o yüzden her zaman açıklayıp, öğretip, kullanıyorum 😅 🤗 Bu şekilde Avrupa dillerinde böyle bir kullanım olmadığını gördükçe de daha çok sevdim kendi dilimi 😍 Sevgiler Julia 🤗😙😙
Ben de sürekli Almanca veya İngilizce konuşurken kolay gelsin deme ihtiyacı hissediyorum ama henüz bir karşılık bulamadım 😂 eksikliğini çok hissediyorum. Farkında olmadan günlük hayatta her yerde kullandığımız bir ifade aslında.
@@B.Y.B.Y. Evet aynen ben de karşılığı olmadığı için herkese öğretiyorum Türkçe hali ile 😂 kullanmazsam olmuyor valla içim rahat etmiyor 😅😍
@@B.Y.B.Y. , " take it easy" Ingilizcesi.
@@muratozcoskun5903 "take it easy" kasma, sakin ol vs. gibi anlamlara geliyor. Bu nasıl kolay gelsin yerine kullanılabilir ki.
@@FlyingSharky07 , kolay gelsin zaten " kasma ( avoid hard work)'nın karşılığıdır.
Julia, keşke buna Almanca alt yazı koysan da Alman arkadaşlarımıza bir Alman olaral senin fikrini iletebilsek. Biz dilin güzelliğini söyleyince inanmıyorlar 😅
Ayneeeeennn
Yabancılar ancak öğrenmeye başladıktan sonra büyük/küçük ünlü uyumu, ses benzeşmesi vs. sayesinde Türkçe'nin uyaklı ve güzel bir dil olduğunu anlıyorlar.
Juliacım,sen Türkçe'nin felsefesini,mantığını,matematiğini öylesine mükemmel çözmüşsün ki;çok doğru ve yerinde kelime seçimleriyle oluşturduğun cümlelerle dilimizi hakimiyetle konuşuyorsun.Hayran kaldım.Tebrik ediyorum.Seni son derece sempatik,samimi ve zeki bulduğumu da belirteyim.Sevgiler,başarılar.Alkışlıyorum.
Türkçe sondan eklemeli olduğu için de matematik gibi bir dildir
Evet
Sondan eklemeli olması matematiksel yapmaz. istisnaların nerdeyse yok denecek kadar olması ve nerdeyse her şeyin kurallı olması bir dili matematiksel yapar.
@@throkhan Sistematik demek istedi buyuk ihtimalle. Fazla takilacak bir sey degil.
@Musa Kalaycı alakasız
Evet, Türkce bilgisayar ses kullaniminda en uygun DIl Türkce'dir. Dilimizin modular bir yapisi var, ne varki, eksik olan yeni sözcükler türetmektir.. Bu Türkce' de sözcük sayisinin az olmasinin nedenlerinden biridir..
Türkçe bir doğa dilidir. Atalarımız bu dili yaşamlarına geçirirken, doğayı 5 duyu organımız ile takip ederek dilimizi şekillendirmişlerdir. Türkçe konuşan biri, Latincede olmayan ü, ğ, ç, ş, ı, ö vb. hecelere sahip olduğu için doğadaki sesleri kolay taklit edip seslendirir. Coğrafi yön belirlenirken, insan dik duruşu ile merkezdedir. Güneşin doğuşu ile insanın doğumu aynı 'doğ' kökü ile betimlenir. Güneş ufuktan göründüğünde "Güneş doğdu" deriz. İnsan güneşe baktığında "gün" ün aydınlığını, güneyi görür. Arkası gölgede kaldığı için "kuz" dan Kuzey olmuştur. (kuz Türkçede "gölge" demektir. Kuzgun, rengi gölge gibi siyah olduğu için kuzgundur) Batı, insanın bir su içinde batımından 'bat' köküyle ilişkilenmiştir."Güneş battı" deriz. Dünya dili denilen İngilizce bile güneşin doğumunu, batımını aşağı /yukarı diye tarif eder. Dünyaya hayat veren güneş ile , insanın ilişkisi görülmez.
(Araştırma ve derleme:Şinasi Akay)
Ş harfini oldum olası sevmem.. bir daha düşünücem şimdi.. güzel bir paylaşım olmuş.
@@ozland7172 almanlar gibi uzun uzun sch yazsaydık daha mı iyi olurdu? Veya ingilizler gibi sh veya tion
@@AvatariaEmreYapm
Ukraynacada ilginç bir harf var:
Щ biçiminde yazılıyor ve bizim ş ile ç harflerimizin toplamına (ardarda) benzer bir sesle ifade ediliyor. Örneğin yağmur için дощ kelimesini kullanmışlar. İngilizce yazmak isteseydik, Doscch gibi bir şey olacaktı, bu da onların dil yapılarıyla ilgili sanırım, kendi kültürlerindeki bir çok sesi karşılıyor olmalı.
Biz Türkler için İngilizce'deki th sesini (örneğin thank kelimesindeki) çıkarmak çok zordur. Birçoğumuzun sandığı ve kullandığı gibi t değildir o ses; -t, -s hatta f harflerinin ortak karışımına benzer bir ses çıkararak ancak tam hecelenir. Yani bunlar eksiklik veya fazlalık demek değildir, o kültüre ait bir dil özelliğidir sadece.
Anlaşılması için basit bir test yapalım: Kim bana bir at kişnemesini mükemmel biçimde çıkarabilir acaba? Veya bir yunus gibi konuşma sesleri çıkarabilir?
ğ konusunda eksik bilgi, o tamganın öz Türkçe kullanımı nazal 'n' ile olur, özellikle yörük kökenlilerin konuşmalarını dinlerken buna tanık olunabilir.
Senin su anda konustugun Turkcede takriben 5500 Fransizca 2800-3000 Arapca, 1300-1500 Ingilizce, 1000 civarinda Farsca, ve epeyce Yunanca var. Bunun nesi Atalarinin dili. Sizin muhtemelen International Atalariniz var
Türkçeyi bu açıdan hiç düşünmemiştim, çok şaşırdım ve çok beğendim, videolarınıza bayıldım, tebrik ederim.
Fiilin, cümlenin sonunda olmasını seviyorum. Konuşma esnasında bir cümleyi anlamak için dinleyici tüm kelimeleri dinliyor ve en son cümlenin fiilini duyduğunda tüm cümle anlam kazanıyor :)
Yalniz anlık tercüme isleri pek zor oluyor genelde haberiniz ola.. :)
tabii kesinlikle
Nasıl olduysa bu yıl herkes istemek fiilini başa alarak, bizde olmayan modal verb formundaki gibi kullanmaya başladı.Ben kitap okumak isterim yerine ben isterim kitap okumak.Asla i halini de kullanmıyorlar arkadan gelen fiilde istemek söz konusu olunca.Türkçe'de kendimi bildiğimden beri ''seni görmeyi istiyorum ,seni görmek isterim'' şeklindeki örnekler gibi kullanılırken artık, sadece, bunların yerine'' ben isterim seni görmek'' şeklinde kullanılıyor.Acaba artık çoğumuz İngilizce mi düşünüyoruz ve Türkçe kalıplar bu kadar hızla, sorgulanmadan bozuluyor.
Tebrikler 👏bir yabancının Türkçeye bu kadar hakim olması gerçekten muazzam 👏 Ben Türkçe öğretmeniyim, benim öğrencilerim bu kadar bilmiyor helal olsun. 👏👏
@İlya İlyiç bak eşeğe altın semer vursan eşek yine eşek , yıllarca okumuşsundur , öğretmenlerin olmuştur ama hala nasıl iletişim kurman gerektiğini bilmiyorsun bazı insanlar için eğitim imkansız maalesef .
Buna sen dahilsin maalesef !
Ayrıca öğretmek eylemi öğrenmek isteyenlere yapılır 👍
umarım okuduğunu anlarsın.
Benmi öğreteyim hoca?
@ hoca kızgınlık duygularınla anlatmışsın.tamam insansın da.daha profesyonel ,başka olaylardan örnekle anlatabilirdin belki.alınma bence .mevzuu olsun.
Öğretmenlerimi taa ilk okuldan beri çok sevdim,hatırladım.siz de birilerinin hep hayatında olacaksınız.iyi günler.
Eee o Alman😁😁😁
Türkçede "iki lafın belini kırmak" deyimi vardır mesela.. Çok hoşuma gider.
Güzel bir sene olsun Julia cım. ❤️
Kapıya kadar geçirmek
Kafası çorba olmak
Akla karayı seçmek
İş işten geçmek
Eşek sudan gelinceye kadar
ne gariptir bu zenginliği başkasından duyuncaya kadar fark etmiyor insan
Bende bir Almana uzun hava söylermisin dedim.oda bana dediki" mach kein fuß" dedi
ya da iki satir konusmak (sohbet etmek).. içini bosaltmak, elde avuçta,
benim en çok sevdigim, hayat ile can farki....
life, vie, vida, vb. karsilik kullaniliyor yabanci dillerde ama bizimle ayni manaya gelen "can" bilmiyorum henüz... bilen varsa ne olur yazsin çok merak ediyorum.. (arkadas arasinda isimlerimizin sonuna "can" ilave edilerek yapilan hitap da bence çok güzel..
Sen bir tane türk babanne bul herzaman özlü söz duyarsin
Ahaha kesinliklee
kafası çorba olur aklını başından alırlar (hadi bunu anlasın :D )
ua-cam.com/video/H6_WBbrQVU8/v-deo.html
Siyyidi bakkasına gelesice
Boynu boğaz altında kalasıca
İrmanı moskof
Bir babanne; sözü çıtırdamadan çalıya girmek: Yaptığı gizli işlerin kimse tarafından anlaşılamaması
İtle dalaşmak çalıyı dolaşmaktan yeğdir
Kalabalıkta kabahati olanın tenhada özrü yoktur v.s v.s
"Hakkımı söke söke" aldım buda hoşuna gider insallah
Valla süpersin,
Bu kadar hızlı, bu kadar anlamları cabuk kavrayan ,,net yorumlar yapabilen ,bir türkden daha çok kelime hazinesine sahip olan bir yabancı olman ,,aslında, artık senin bizden biri olduğunu gösterir.
Hayatin boyunca başarılar dilerim .
Tanrı yardımcın olsun.
Seni seviyoruz
Müthişsiniz, kızımla birlik videolarınızı severek izliyoruz. Sonradan öğrenmenize rağmen Türkçeyi harika konuşuyorsunuz. Sizden ricamız, lütfen videolarınızın altına Almanca çeviri ekleyin. Size katılıyorum, Türkçe çok güzel ve zengin bir dildir. İstediğiniz yoldan kendi duygularınızı yansıta bilirsiniz, bu yönden üreticilik bakımında çok zengindir. Tanıdığım diller arasında bizim Türkçe kadar samimi ve özgün bir dil yok sanırım.
Zamanında TÖMER' de Türkçe dersi alırken bir hocam demişti: "Bir dili sevdirmek o kültürü sevdirmekten geçer diye." Du liebst die türkische Kultur, deswegen wahrscheinlich die Liebe zur Sprache 😊
Bu yüzden dünya dilinin ingilizce olması için bütün dünyaya anglo-salson kültür ve yaşam biçimini neredeyse zorla giydirmeye çalışıyorlar.
İllallah getirdi bütün dünya ama dur diyenimiz yok.
@@nergizgul3095 anglo-sakson kültür ve yaşam biçiminin nesi kötü?
@@ibrahimdursun1161 anglo-sakson kültür ve yaşam tarzının nesi kötü bilemem. Ama kötü olan bunu, tüm dünyaya dayatıp, farklı kültürlere var olma imkanının verilmemesi.
Anglo-saksonların bu konuda fazlasıyla sabıkaları mevcut. Vaktiyle Avusturalya'ya giden ingilizler, oranın yerlilerinin çocuklarını, ingiliz dili ve kültürünü öğreteceğiz diye alıp çocuk yurtlarına ya da ingiliz ailelerinin yanlarına koymuşlar. Yerlilerin istek ve onayları olmadan yapılan bu vahşet o insanlara kayıp bir nesil yaşatmış oldu. Çocuklar bir daha anne-babalarını hiç görmediler. Dönemin başbakanı Kevin Rudd bunun için resmi bir özür diledi. Ama ingiliz asıllı avusturalyalılar bu özre katılmadılar. Onlara göre ingilizler bu vahşi insanlara medeniyet götürmüşlerdi.
Amerikalı kızılderililere de hiç bir zaman dil ve kültürlerini koruma hakkı tanınmadı.
Kötü olan egemen güçlerin kendisinden daha güçsüz toplumlar üzerine baskı yapıp onların kutsallarına saygı göstermeyip dünyayı dümdüz etme hırsları.
Yoksa isteyen istediği kültürü kendine yakıştırıp peşi sıra gitsin. Ama kendi değerlerini korumak ve yaşamak isteyen insanların ülkelerini en başta misyonerlerle talan etmek apayrı bir vahşettir.
Not: daha önceki yazdıklarım birilerinin ağırına gitmiş galiba silmişler. Yanlışım varsa tartışalım. Ama Demoklasin kılıcı gibi kesip atmak pek de fikir özgürlüğüne yaraşmıyor.
@@ibrahimdursun1161 Oktay Sinanoğlu nun bye bye Türkçe betigini oku da kültür dil neden bu denli öneme sahip öğren
@@nergizgul3095 açma şimdi bu konuları ya birisi saldırırsa kalkanını alirsın.
Zeytinburnu'nda E5 karayolu üstünde TEKZEN isminde bir yapı market vardı.
O mağazayı ilk açtıklarında ismi GÖTZEN idi ve uzunca bir süre oradan geçen öğrenci milletini pek eğlendirmişti. 🤪 Sene 94-95 idi sanıyorum...
Fazla direnemediler ve ismi değiştirildi sonra. 🙄😥
Sebebi neydi abi asıl ismi o muydu tekzenin
@@ahmettalhayurtalan744 İlk başta Türk-Alman ortaklık ile kurulmuş ve 1998 yılına kadar devam etmiş o mağaza. O tarihten sonra TEKzen olmuş. Ancak Almanca'da "o" kelime ya da tamlama ne anlama geliyor ben bulabilmiş değilim. Ref: kurumsal.tekzen.com.tr/hakkimizda
@@GurkanALTAY hmm ilginç tamamdır abi eyvallah bu bilgiyi paylaştığın için👍🏻
😁😁😁😁
Ne güldüm akşam akşam 👍
Julia, senin bu azmine hayran kaldım. Gerçekten takdir ediyorum seni. Türkçe öğrenme sebebin şayet bu dile özel bir ilgi beslemen ise bu gerçekten de takdire şayan. Zira Türkçe özellikle ana dili bir Avrupa dili olan birisi için ziyadesiyle zor olmalı. Tamamen farklı bir dil yapısının (gramer) olması ve sondan eklemeli bir dil olması sebebiyle yabancıların zorlanacağı şüphe götürmez bir gerçek.
Bizim anadilimiz Türkçe olduğu için ve bu dili konuşmamız sıradan olduğu ve bize göre yeni bir şey olmadığı için kendi dilimiz hakkında genellikle çok fazla düşünmeyiz. Her şeyimiz bir alışkanlıktan ibaret. Kelimelerin kökenleri hakkında veya bir şeyi neden öyle söylediğimiz hakkında pek fazla kafa yormayız. Tabi ki bu konu üstüne düşünenler yok değil.
Dilimizde yabancı kelimelerin olduğuna değinmişsin. Bu çok doğru. Sen de takdir edersin ki yaşadığımız bu topraklarda çok fazla millet var. Ermeniler, Araplar, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Rumlar, Arnavutlar, Boşnaklar, Afrikalılar ve tabi ki Türkler. Bu kadar farklı kökene sahip olan insanların birbirleriyle etkileşmesi neticesinde dillerine bir etkide bulundukları herkesin bildiği bir hakikat. Ancak yine de kullandığımız yabancı kökenli kelimelerin yerine Türk kökenli kelimeler de kullanıyoruz. Mesela kelime diyorum ama sözcük de aynı anlamdadır. Hikâye deriz mesela. Öyküdür Türkçesi. Böyle misaller (örnekler) verebilirim 😄 Bunları bilmende de fayda (yarar) var. Ki büyük ihtimalle (olasılıkla) biliyorsundur.
Biraz aklıma gelen deyimleri yazayım:
Dili tutulmak (korkudan ya da sevinçten konuşamamak). Burnunun direği kırılmak (pis bir koku yüzünden çok rahatsız olmak 😄). Gözlerini dört açmak (Dikkatli olmak). Dilini yutmak (dili tutulmak gibi korkudan veya mutluluktan konuşamaz olmak). Her işe burnunu sokmak (her işe müdahil olmak, o kişiyi alakadar etmese bile🤷🏻♂️😂). Burnundan solumak (çok sinirlenmek). Bir kulağından girip öbüründen çıkmak (dikkat vermeyen kişiye denir). Kulaklarının pasını gidermek (güzel, hoş bir ses duymak ya da müzik dinlemek). Kulak misafiri olmak (birisini veya birilerini gizlice dinlemek). Gözlerini devirmek (sinirli bir şekilde bakmak). Ters ters bakmak (hoşa gitmeyecek bir şekilde bakan kişi için denilir. Sinirlidir.) . Bakışında hayır olmamak (Hoşa gitmeyen bir bakışa sahip olan kişi için kullanılır. Kötü bir şey yapacak gibi bakar) Yüzü asılmak (somurtmak). Suratını ekşitmek (bir şeyden hoşlanmamak). Suratsız olmak (çirkin ya da aksi biri olmak). Kafasından sallamak (uydurmak). Gözü dönmek (ne yaptığını bilememek. Saldırgan olmak) Tatlı dilli olmak (Güzel konuşmak, güzel söz söylemek)
Küplere binmek (öfkelenmek). Etekleri tutuşmak (telaşlanmak). Havalara uçmak (çok sevinmek). Midesinde kelebekler uçuşmak (çok mutlu olmak) Bacakları kopmak (yürümekten ya da koşmaktan dolayı çok yorulmak). Fır dönmek (çok çabalamak). Ağaç olmak (çok beklemek). Yerinde duramamak (çok heyecanlı olmak). Sinek avlamak (bir şey satamamak). Ateşler içinde yanmak (yüksek ateşi olmak). Yüreği olmamak (korkak olmak). Kansız olmak (şerefsiz olmak. Tabi sağlık sorunu da var kansızlık diye. O ayrı 😄) İki arada bir derede kalmak (çok kararsız olmak. Bir şeyi seçememek). Havanda su dövmek (boş yere uğraşmak). Har vurup harman savurmak (israf etmek). Ağzı bal damlamak (hoşa gidecek sözler söylemek). Cebinde akrep olmak (cimri olmak). Kahrından ölmek (çok üzüntülü olmak)
Daha böyle onlarca sayabilirim. Ancak şimdilik örnek olması açısından iyi 😄 eminim çoğunu veya hatta hepsini biliyorsundur.
Selam Julia. Çok tatlı bir video olmuş. Beğenerek izliyorum seni. Böyle devam et. Bu arada küçük bir düzeltme yapayım: Güncel TDK sözlük 616.000 sözcük olarak 2020 yılı itibariyle güncellendi. Yani, Türkçe 150.000 kelime değil 616.000 kelime. Bunun önceden 111.000 civarında olmasının nedeni ise TDK'nın bazı ek almış veya sıfatlaşmış vs. kelimeleri sözlüğe eklememesinden kaynaklanıyordu. Bu kısmende olsa giderildi. Ancak Türkçe Sözlük maalesef Anadolu'da halkın sıkça kullandığı bazı kelimeleri hâlâ eklememiş sözlüğe. Umarım ki bu düzelecektir. Videolarını ve Türkçeni çok sempatik buluyorum. Böyle devam 👍👍
Sevgili Julia Türkçe’de doğa olayları,yansıma,fizik ve kimya olduğu gibi insan anatomisi de vardır.Aşağı tükürsem sakal,yukarı tükürsem bıyık diyerek insan yüzünü de kullanmışız 😂
Mesela hasarlı bir araba satarken eğer arabanın hasarı çalışmasına engel olmuyorsa satış ilanına "bin git" yazılır. Bunun anlamı *arabayı satın aldıktan hemen sonra tamir ettirmeden binip gidebilirsin* demek.
Dışarda çalışan birilerine “kolay gelsin” demek istedim birgün, bulamadık karşılığını.
onun neyini bulamadın.
easy come demen yeterli
Almancasi: Frohes Schaffen..
@@xmegalazx dil insanların üzerine uzlaştığı bir yapı. Dümdüz çevirip onlarında anlamasını bekleyemeyiz :)
Mustafa Kuzu mu? 😄
@@xmegalazx Easy come, easy go, that's just how you live, oh oh oh....🎼🎼👍😂
Çok şaşırıyorum senin videolarını izleyince, nasıl bu kadar iyi konuşup böyle Türkiye de doğup büyüyen insanların bazen zor anladığı mizahları, ironileri bile anlıyosun o da zeka farkı sanırım eline zekana sağlık
Türkçedeki doğa ve insan uyumuna en güzel örneklerden biri bal arılarıyla olan uyumumuzdur. Deniz, hava ve karadaki hayvan topluluklarının kendi türleriyle bir aradaki haline 'sürü' deriz. 'Sürüsüne bereket' deyimi de bu çokluktan doğmuştur. Türkçede arı topluluğunun adı ise 'oğul' dur. Arı "oğul" verir. Oğul aynı zamanda insan evladının da bir adıdır. Arının kendi yaptığı bal dolu tek bir peteğin dilimizdeki adı 'dalak' tır. Dalak aynı zamanda insanın bir organının adıdır.Bal peteği insanın işte bu organına benzediği için 'dalak' adını almıştır. Ben, bal peteğinin Türkçedeki adının dalak olduğunu ilk kez Hicri 1313 doğumlu büyükbabamdan duyarak öğrenmiştim. .
(Araştırma kaynağı ve derleme: Şinasi Akay)
ben yeni öğrendim
Arı topluluğunun değil , Arapça kökenli "nüfus" sözcüğünün tam karşılığıdır oğul sözcüğü. Eril yada dişil değildir, tüm insanlığa insanoğlu, yada Orhun yazıtlarında geçtiği üzere "kişi oğlu" denmesinin arkasında bu olgu yatar.
Türkçemiz dünyanın en n güzel dilidir ve sen onu çok güzel konuşuyorsun 😍❤️💐
"Diline sağlık" Julia ! 😊 "Ağzından bal damlıyor" . 😊Seni gördük "sabah sabah" "gözümüz gönlümüz açıldı".
Eline sağlık
“Burnumda tütüyorsun “ deriz, uzun süredir görmediğimiz birini çok özlediğimizi vurgulamak için.
Julia merhaba, kanalına tesadüfen rastladım, türkçen çok iyi, olmuşsun sen tebrik ediyorum 👏, bu videonun son kısmında “ g.t “ ile ilgili söylediğin şeyler beni çok güldürdü ve konu üzerinde düşünmemi sağladı 😄, gerçekten o kelime ile türkçe’de ne kadar çok şey ifade ettiğimizi anladım.
Çektiğin videolar sayesinde sahip olduğumuz kültürü bir yabancının gözünden görmüş oluyoruz, videolarını izlemeye devam edeceğim.
Türkçeni geliştirme konusunda da sana bol bol kitap okumayı öneriyorum, ne kadar çok türkçe kitap okursan türkçe kelimeler o kadar beyninde yer etmiş olur, kendine iyi bak, covid belası tamamen bitince seni tekrar ülkemize tatile bekleriz.
Auf wiedersehen 😊👋
Julia, hayatım. Sen bizim “Argo” dilimizle, dilimizdeki “Deyimler” i karıştırıyorsun fakat öğrendiğin Türkçe ile her türlü övünebilirsin çünkü Türkçen çok iyi!
@@Turk0809 Merhaba. Nasıl bir deyim ki deyimi tam olarak “Bok” ile yazmaya çekiniyorsun :D
“Tabakhaneye bok mu yetiştiriyorsun” argo deyimi “Neden acele ediyorsun” demek istemek için kullanılan bir argo deyimdir.
Deyim, ama argo bir deyim.Her ortamda kullanamayacağın kelime, cümle halk dilidir ya da argodur.
“Nefes nefese kaldı” bir deyimdir çünkü her ortamda rahatlıkla kullanabilirsiniz ama “Götünden nefes aldı” da aynı manaya gelir fakat argodur her ortamda söylenmez.
@@altanaltay7040 yanlışın var. mesela "bir elin nesi var iki elin sesi var" bir atasözüdür ve bu atasözünün karşıt manası olan "nerde çokluk, orda bokluk" sözü de argo bir söz olmasına rağmen atasözüdür vikipediden bakabilirsin :) bir atasözünün veya deyimi argo kelime içerip içermemesi diye bir zorunluluk yok. muhtemelen bu argo kelime içeren atasözlerini ve deyimleri arkadaş ortamında kullanır zaten, herkesin içinde kullanmaz.
@@altanaltay7040 yabancı kız bile bi senden çok biliyor utandım valla niye yanlış öğretiyon kıza biraz araştır bari
@@dididididi122 Vikipedi’yi güvenilir sanan senin gibi angutlar işte böyle rezil olur; “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” yardımlaşmanın erdemi üzerine bir deyimdir!
“Nerde çokluk orda bokluk” ise insanların kalabalık olduğu ortamlarda düzensizlik olacağı anlamına gelen argo bir deyimdir. Bu iki farklı deyimi birbiri ile eş anlamlı zannedenin Türkçe anlama sorunu vardır.
Sen daha “İki elin sesi” ile “Çokluk” arasındaki farkı bilemeyecek kadar Türkçeden muzdarip bir zavallısın ki gelmiş bana utanmadan da “Vikipedi” kaynağı veriyorsun ama bilmiyorsun ki Vikipedi’ye isteyenin istediği gibi yazdığını!
Daha fazla rezil olmadan önce yıkıl karşımdan ve git önce Türkçe nasıl yazılır, onu öğren bırak deyimleri karşılaştırmayı :D
@@dididididi122 Juliana’nın benim kadar Türkçe bilmesi için “Bir fırın ekmek yemesi lazım” (Deyim kullandım, anlayabilirsen)
Juliana’nın Türkçesinin senin Türkçenden daha iyi olduğu aşikar çünkü onun Türkçesinin çok iyi olduğunu iddia edebilecek kadar Türkçen kıt!
ben bu kadar tattlı bir insan görmedim. her şeyi o kadar güzel özetlemişsin ki resmen dilime aşık oldum. bu kadar zengin bir dil olduğumu bilmiyordum ve hiç araştırma gereği duymamıştım. sana teşekkür ediyorum.
Almanya‘da yetişip büyüyen Türk gençlerine hem Türkçe’lerine hem de Almanca’larına kesinlikle katkı sağlayacaksın Julia!
Hergün konuşurken farkına varamadığımız türkçenin güzelliklerini farkına varacağımız bir güzellikte anlattınız.Tabiki bu farkındalığın nedeni yeni bir dil öğrenirken kendi ana dilinle zihninde karşılaştırmak ve bunun sonucunda fark etmek
Merhaba Julia bence videolarına Almanca altyazı eklemelisin ki Almanlarda anlasınlar ve Türkçenin nasıl bi dil olduğunun farkına varsınlar ..
Yapmasın bence çevirirken "kafayı yer" :D
AYNEN ÖYLE KARDEŞIM
"Tabakhaneye bok mu yetiştiriyorsun" diyor 😂😂😂 bir yabancıdan duyacağım hiç aklıma gelmezdi.
Kaçıncı saniyede söyledi onu 😂
@@kvothelamora1925 1:34 shjcjsjs
doğrusu "dabakhane"dir
@@kemala.7486 doğrusu dabak da değil debbağ aslında ama günümüzde tabakhane diye kullanılıyor.
@@Warprein TDK nin hızına yetişilmiyor. Ne ara değiştirmişler
Türkçede toplam 616.767 kelime olduğu söyleniyor ❤ Size hayranım Julia ❤
Juliacım, iyi ki varsın..
Türkçe seni,
senin Türkçeyi sevdiğinden
daha çok sevmiş..
Türkçe senin ağzına da, diline de,
sesine de çok yakışmış..
Deutschland’da Meutschland’da doğup :-))))))),
sonra bi gün
“Hadi bi de Türkçe öğreneyim.”
deyip de
Türkçe’yi bu kadar iyi
“oynamak” ve “oynayabilmek”
gerçekten çok etkileyici ve inanılmaz..
El jestlerin, yüz mimiklerin, ses tonlamaların..
Sen bu dili konuşmuyorsun.
Sen bu dili âdetâ oynuyorsun..
Sanki bir tiyatro sanatçısıymışsın da
ve sanki sana bir drama karakterinin
rolü verilmiş de
ve sen de o rolü
ve o rolün gerektirdiği replikaları konuşup
oynuyormuşsun gibi konuşuyorsun..
Ayrıca telâffuzunda belli belirsiz fark edilebilen
o hafif Almanca ses tortularını n’oolursun kaybetme..
O güzel şîve, seni sen yapıyo, ve konuştuğun Türkçe’yi çok sevimli ve çook özel kılıyo..
N’oolursun o güzel şîveyi kaybetme..
Kendine çok iyi bak..
New York gurbetinde senin videolarını seyretmek ve seni dinlemek bana çok iyi geldi.
Yavru vatan New York’tan
anavatan İstanbul’a
kucak dolusu selâm..
I could listen to you for hours, I feel like you are getting the words very good across and this makes me think about Turkish words way more 🤔 might have some advantages to listen to somebody with a broken accent
Yeni yılın kutlu olsun Julia! Videonu "ağzım kulaklarımda" seyrettim. Bir düzeltme ve ekleme yapmalıyım, TDK 115 bin kelime resmi olarak kabul edilen, öğretilen kelime sayısıdır. Benim elimdeki 1939 basımı 3 cilt Halk ağzından derlemeler kitabı Atatürk tarafından türkçenin özgünleştirmesi için Anadoluda kullanılan öztürkçe kelimeleri araştırmaları sonunda 754bin kelime bulunmuş, ama her köye gidilmediği için bıu sayı bundan çok daha fazladır. Ayrıca Türk dünyası ülkelerinde bizim burada unuttuğumuz bir bu kadar hatta iki katından daha fazla tükçe kelime var, incelediğimde dünyanın en zengin dili olarak görülüyor. Bir de arapça veya farsça kelimelerin tamlamalarla Türkçeleştirilmiş olması var. Mesela iki arapça kelime yan yana kullanıldığında Arap bir kimse kelimeler Arapça olmasına rağmen anlamını bilmiyor.Özellikle Osmanlıcada çok bunlar. Konunun uzmanları çok daha fazla biliyor. Frigya vadisinde Milatttan önce 1286 da ki Yazılıkaya kitabesinde "Öd ötük at ebiç ebiç esinç evinç uçup itigüv ög erin" yazıyor. Yavaş yavaş anlamına gelen ebiç ebiç yansıma kelimesi hariç tamamı şu anki türkçede kullanılıyor. Bir gün fırsat bulur ve ayarlayabilirsek bu yazıları yerinde göstebilirim. Çok fazla yazdım ama Türkçe çok kapsamlı bir dil ve dünya dillerinden ayıran çok önemli bir özelliği var, harflerin, hecelerin ve kelimelerin piskolojisi var. Sevgiyle kalın
Yazı çok güzeldi teşekkür ederim. Bizim Yozgat tada zenginler için kullanılan bir deyim vardır. Parayla sülenki oynamak diye. Araştırdım ama anlamını bulamadım. Buda muhtemelen unutulan kelimelerden biri.
Kelime bolluğu yahut azlığı o kadar da önemli bir konu değil. Avrupa menşeili bi düşünce bu, bir tahakküm aracı. Önemli olan kelimelerle ne yaptığınızdır o yüzden bu kadar uzun bir mesaj yazacak kadar umursamayın bence bu mevzuyu kaldı ki verdiğiniz örneklerde dili, kullananlara değil de bir ırka malediyorsunuz. Aynı mantıkla almanca ingilizce ve iskandinav dillerinden de bir derleme yapalım bir kaç milyon kelimesi var bu germen ırkının vay be diyelim zira bu diller de bizim Kazakça dinlerkenki halimiz gibi arada bir kelime seçip anlayabiliyorlar ve yapıları da hemen hemen aynı. Türkçe, 115 bin kelimesiyle, yapısı itibariyle bu kelimelere eklediği nüanslarla kelimelerin anlamlarına minik müdahalelerde bulunabiliyor ota boka kelime üretmesi de gerekmiyor böylece. bir kelime bin kelime oluyor yani. bizim o nüanslarla yaptıklarımıza almanlar dillerinin yapısı gereği ayrıca kelime üretmek durumunda kalıyor mesela. Şimdi kıyasladığınızda belki kelime sayısı daha fazla çıkabilir ama belki siz daha çok şey anlatabiliyorsunuzdur o yüzden, absürt bir milliyetçilikle beyhude işler peşinde koşmayın. Harflerin, hecelerin, eklerin ruhları var diye çok güzel demişsiniz, tamamen katılıyorum. İlla bir üstünlük arayışı içine girecekseniz - ki bence ne gerek var? - buradan girebilirsiniz. Kolay gelsin
@@leotheripper2357 küçüklüğümden beridir Türkler zaten 500 kelimeyle konuşuyorlar kelimesini koca koca adamlardan bile duydum, hatta Türk dili kurumu başkanlarından birsinden bile. Sonra öğrendim ki herhangi bir dilde günlük konuşma için en az 6000 kelime gereklidir.
Fatıh bey, Kazım Mirşan, Servet Somuncuoğlu, Haluk Tarcan, Ümit Şıracı ve diğ. okuyun. Artık motorsiklet, karavan ve gezi ile ilgiliyim. Julia hanımın projesini çok güzel bulduğum için takip ediyorum.
@Yakup Paçacı ABD'de ana dil yeterliliğini ölçmüşlerdi geçmişte. Bir gökdelenden aşağıdaki kavşaktaki trafikte bir ambulans kaza yapıyor, yaralanan insanlar var, her ulustan dilini iyi kullanan bireylere videoda ne gördüklerini tam olarak anlatmasını istiyorlar, en az kelimeyle anlatan bir Türk, en fazla kelimeyle anlatan İngiliz.
"biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar" atasözünün çok derin manalar içerdiğini hep düşünmüşümdür. alman olduğunuz ve karl marx'ı bildiğinizi düşünerek bu örneği yazdım.
Ne güzel anlatmışsın Julia 👏🏽👏🏽👏🏽
Ben DİLMER de yabancılara Türkçe öğretmeniyim....yıllardan beri öğrencilerime bunları anlatmaya çalışıyorum.
Ama Türkçeyi sonradan bu kadar güzel konuşan bir kişiden bunları duymak çok hoş... 🧿çok içten ❤️
💐😘😘
Marks mülleri okursanız Ne kadar değerli bir dil olduğunu bir kez daha tanık oluruz
Güzel Türkçemizin
Teşekkürler....🇹🇷🇩🇪
Türkçenin bu kadar güzel basit ve keyifli anlatımını duymadım. 🥰
Tam sana uygun bir söz, "Ağzından bal damlıyor"
Bir Türkler bir arkadaşımızı, dostumuzu gezdirdiğimiz gibi, tereyağını, zeytinyağını da gezdiririz. Adına da "yağ gezdirmek" deriz. (Tabi ki, sevdiimiz bir yemeğin üstünde)
Dear Juliana harika dilimizi konuşorsun.Ve Türkçemiz çok duyarlı bir konuşma dilidir.
Ama sizin bu kadar Türkçeyi bu kadar düzgün konuşman sizin akıllı ve zeki olduğunuzu dusundum.Bravo tebrik ediyorum.
ben de her gün senin gibi dildeki güzelliklerin farkına varıyorum. Tarkan'ın dilli düdük şarkısını dinlerken anlayabilmek bile çok özel hissettiriyor. halbuki milyonlarca insandan biriyim ama özel hissediyorum işte:) dilimizin ahengini atasözlerinde, tekerlemelerde, şarkı sözlerinde, 2000'lerdeki dizilerde ve yeşilçam filmlerinde daha da iyi fark ediyorum:)
Giyinmiş yine maviş maviş, 💙
Gönlümün efendisi hoşgelmiş. 👋🏻
Bülbül gibi yine, hem cicili bicili🐦
Pazar sabahıma açtı güneş gibi ☀️
Sabah sabah dizse de küfürleri 🗣
Sevdirdi yine bana güzel Türkçemi 🇹🇷
Argo bile çok yakışıyor ona 🤓
Ne güzel insansın sevgili Julia 😇
Hesap ödemeleri bir kenara
Saygım sonsuz Almanlara
Şansölye ve Podolski alınmasın ama
En sevdiğim Alman Julia 😍
Ne güzel şiir olmuş💫
Tebrikler Julia ve sana🎉
Benden güzel Türkçesi var💯
Helal olsun bu kadına😄
@@maladoychelovek posta gazetesi şiirleri gibi olmuş ahhahaha
hahhah manyağa bak şiir yazmış
Efsane video olmuş , benden iyi konuşuyorsun emin ol , tebrik ederim 😁
Korece öğreniyorum ve Türkçe bildiğim için o kadar mutluyum ki. Çünkü iki dilin nedense grameri o kadar benziyor ki birbirine, Korece öğrenmek hiç zor gelmiyor 👍🏻
Kore dili ile Türkce ural altay dil ailesinden.yani akraba diller.sondan eklemeli dil ikiside.cümle dizilisleri ayni.
Korece ve Türkçe aynı dil ailesinden ikisi de Altay ailesinden benzemesi normal 👍
Almanca'da sözcük sayısını o denli arttıran tamlamaların birleşik yazılmasıdır. Öyle bir dil düşünün ki tüm tamlamalar bileşik ad. Sonra bir de Avrupa dillerinde preposition'ların da sözcük sayılması var. Türkçede ekle yapılan birçok şey..
Burnumda tütüyorsun! Aynen 'seni çok özledim' demek. Cok etkileyici, Türkçe'yi böyle akıcı konuşmandan öte analizini yapıyorsun, çok dikkatli ve iyi bir dil araştırmacısısın. (tüttürüyorsun - causative)
Julia, "Göttingen" bize çok komik geliyor ama bunu almanlara anlatamıyoruz:)
Göteborg var bir de :)
Tanıdığım bir İsviçreli müdürün soyadı da Götznitzer'di. Ne gülerdik.
😂😂😂😂Bide meşhur Şehir var Bochum 😂😂
"Göte"'yi unuttunuz 😆😆😆😆
@@yucel-derin1102 Almanların tüm şehirler isimleri gout ya da bocla ilgilidir bunun sebebi henuz cozulemedi bide qam ister dam var
Yavaştan Chaby Han'a rakip geliyor gibi. 😀
O Türk oldu artik
Onu hiç samimi bulmuyorum . Çok abartılıyor
5:55 - 6:20 arasını haftada 1-2 uğrayıp izliyorum Julia 😅 Deine Mimik und Betonung sind so süß und super lustig 😎👍🏼⭐️😁
art arda söyleyince çok komik oluyor, koptum gerçekten. nokta atışı farklı bakış açısı belli oluyor.
..... Olmak var birde @julia
Çok tatlısın.😀Türkçe de sevdiğim deyimler Yüzünü gören cennetlik,Hıh demiş babasının burnundan düşmüş,Gözlerinin içi gülüyor,kendisini dev aynasında görmek,tasi tarağı toplamak,tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş,Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış ,elimizi verdik kolumuzu kaptırdık,kıyamet kopsa umrunda degil,pabucu dama atıldı, pabuç ağızlı,ağzı kulaklarına varmak ,ağzından bal damlıyor, al birini vur ötekine, burnundan solumak,dereyi görmeden paçaları sıvamak,derdini söylemeyen derman bulamaz,tatlıya bağlamak,ilk göz ağrısı...Ayrıca bence Türk şivelerini araştır,çok keyif alırsın.Ege,Karadeniz,Doğu şivesi gibi.
11 ay sonra tekrar rastladim bu video ya yine cok guldurdun beni Julia Tanri seni korusun muhabbetin harika doyulmuyor.
:))) seyrettiğim en komik videoydu .türkçeyi bu kadar güzel ifade eden başka bir yabancı olamaz sanırım.ağzına sağlık :))
Tebrik ederim bunların farkına vardığın için. Helal sana
Bu kadın şimdi türkceyi öğrendikten sonra azerbaycanlı kardeşlerimizin konuşmasına tanıklık ettiği zaman nasıl tepki vereceğini çok merak ettim 🤣🤗
Azerbaycan'a gerek yok Gaziantep'e gitse veya Yabancı Damat izlese dünyası kayar 🤣😂
25 yildir Almanyada yaşıyorum. Senin kadar şeker bir Alman gormedim desem inanirmisin? Hele birde Türkçe konuşman varya türkce tabiriyle tam "yemede yaninda yat" olmuş. Nasıl buldum videonu bilmiyorum ama iyiki çıktın karşıma. Bütün videolarını izlemeye çalışacağım, cünki çok farklı bir bakış açın var bize ve kültürümüze. Kültür elcimiz olduğun için çok teşekkür ederim.
Tek kelime ile Gerçekten net çok düzgün Türkçe öğrenmişsiniz İnsanlarda konuşulmasını özlediğimiz Türkçe ifadeler. Okullarda Dilbilgisi dersinde bu şekilde konuşulmasını öğrencilere öğretirlerdi. Türkçe iş ilanlarına baktığınızda özellikle kurumsal firmalarda « Türkçeyi konuşmasını çok iyi bilen Diksiyona hakim Elemanlar (personel)» aranıyor gibi ilanlar var. Kesinlikle bu Türkçe ile herhangibir iyi bir kurumsal özellikle bir firma Kesinlikle sizi işe alır. Türkçe konuşma ve hakimiyetinin gerçek ten pek çok Türk vatandaşı dan daha iyi Dili öğrenmekte hakkını vermişsiniz. Tebrikler👏👏👏👏
“Burnumda tütüyorsun” birazda şöyle açıklanabilir , çok özlediğim için bazen hayali bir şekilde kokun burnuma olmadık zamanlarda kendi kendine geliyor , gibi ; hayali koku almak sanki ; (çok özleyen anlar) 😔
Üzdün:(
Nasıl yani ?
@@turkiyespanacom3847 üzüldüm işte kendime
Fizik ile ilgili "Saman alevi gibi parlamak "
"Ateşle barut yan yana durmaz"
Bu kelimenin anlamı çok güzel mesela erkek ve dişi bir araya geldiğinde birleşim olur anlamında
Ben senin “ağzını yerim”! Bayıldım! 😍
Julia hanim harika program türkçe diline inanki bizden bile çok daha hakimsin kullandığın turkce tabir ve terimler olağanüstü net ve objektif bir insansin basarilar
Sevgili Julia.
Siz cok güzel konusuyorsunuz...
Cok nazik ve efendi hanimsiniz.
Her zaman size kulak verdigimde gönlüm ferahliyor...
Okadar sempatik ve tatli insansiniz ki, kötü kelimeler bile, sizin agazinizdan duymak,o kelimeyi hafifletiyor...
COK COK tebrik ederim, hayatiniz her zaman Bahar Olsun... sie sind eine bewundernswerte und eine bezaubernde Frau...
Turkce`ye hizmetleriniz unutulmayacaktir. :)
Julia, Türkçe'nin en büyük kazancısın ❤️ sevgiler.
Senin Türkçe seviyen, toplumun Türkçe seviyesinin üzerinde, buda her şeyi açıklıyor zaten 😊
Hay Allah, bu seyrettiğim 2. videon ve senin ismini okuyana kadar avrupada yaşayan bir türk olduğunu sanıyordum. İlgi ve alakana çok teşekkür ediyorum. aynı zamanda bu ilginden çok memnun oldum...
Çok güzel bir video olmuş elinize sağlık. Bizden biri olmuşsun. Türkçe matematiksel bir dildir.
Çok kelimesi olan İngilizce de hasta : ill, sick, patient diye üç kelime olarak sayabilirsiniz ama!!! Türkçe de hasta olmak, falanca şarkının hastası olmak, falanca kızın hastası olmak, İnternet hastası olmak gibi yüz anlam üretebilirsin. Bu dili yaratanlar çok zeki olmalılar Julia kızımız bunu çok güzel anlamış kendisini tebrik ederim.
Film izlemesini seviyorsan "AL YAZMALIM" filmini önerebilirim 😉 seviliyorsun başarılarının devamını dilerim
"Selvi boylum, al yazmalim" !!!!! Beni de en cok etkileyen filmlerden biri olmustur...
01:35 te bahsettiğiniz , "tabakhaneye b.k yetiştirmek" deyimi. Yaşadığım şehir olan Karabük ilinin Safranbolu ilçesinden çıkma. Tabakhaneler deri işlenen yerler, bu derilerin işlenme sürecinde köpeklerin b.klarından faydalanılırmış. Bu yüzden genci yaşlısı , para kazanmak için ellerinde küreklerle b.k toplayıp acele acele tabakhaneye giderlermiş.
"Avucunu yalarsın" da var :) bu video eğlenceli olmuş sizin de yeni yılınız kutlu olsun
Unutma ! Unutulanlar unutanlari unutmazlar Asla. Julia Türkcene güveniyorum cünki cok iyi anliyor ve konusuyorsun ve bunuda anlayacagini biliyorum.
Maşallah,
Tebrik ediyorum, tek kelime harikasın, yolun açık olsun .
Almancada cümle içinde kullanılan, Türkçeye çevrilemeyen ''denn, doch, ja'' gibi ifadeler var. Bunları anlatan Türkçe bir video yapabilir misin? Almanca öğrenenler için faydalı olur.
Bizde Danimarkalı sevgilim ile özgün içerikler üretiyoruz. Sizleri de kanalımıza bekleriz 😊⚓
bit.ly/2X5J9jo
@@EnesveMichelle Pardon ne markalı demiştiniz?
@@nuviterdeniz7895 danimarka :)
bunu bir alman daha iyi açıklar ama nacizane ben de açıklayayım denn çünkü diye çevrilir önceki cümleyi açıklar sebep belirtir, doch cümleyi semantık olarak olumsuz yapar yani önceki cümlede açıklanan bir şeye tezatlık katar. ja ise kafalar bende de karışık :)
@@TheNehelenya Bir de "doch doch" diyorlar. Deh deh gibi:)
Ja klar var bir de. Tam oturmadı ama guck mal edeceğim bir Zeit gelince. Aman mein Gott, karışıyor Sprachelerim.
kız resmen türklerin yüzde 90 ından daha iyi türkçe biliyor:)
Aksan var, normal ama oldukça iyi 👍👍
@@toadface9425 Aksan var ama çok çok az
Türkçe duyguları tercüman olan bir dil.
Yorumların, gözlemlerin ç çok güzel Julia..
Rusça öğrendikçe türkçe ve ingilizce’yi daha çok seviyorum.
Yabancılar Türkçeyi nasıl duyuyor acaba? Hep merak etmişimdir xd
Ben 3 kere falan yabanciların türkçeyi kuş cıvıltısı gibi duyduğunu söylediklerini görmüstüm (1 cambly videosun da 2 baska bir video da 3 yorumlar da) bi de anzujamu diye bir kanal var yabanci videolar cekiyor genel de tr konustuğu videolar da insanlar japonca rusça ve fransizca karisimi bir dil gibi duyuyolarmis herkes yorumlar da çok beğenmişti muhtemelen arapça dan dilimize çok sözcük geçtiği için fransizcayi animsatmistir belki çünkü bizimkisi sondan eklemeli bir dil arapça sözcüklerin sonuna ek gelince animsatiyo olabilir (baya karisik yazdim ama umarim anlamişsindir ksheiwn)
sürekli üüühüro dü hü duyuyorlar mis
Kulaklari ile
Fransızcadan geçen çok kelime var. Televizyon falan. Sonu -isyon olanlar fransızcadan gelme.
Bana da Amerikalar Fransızcaya benziyor demişti.
Türklerin kültürünün dilinin kıymetini bilenlere selam olsun.Bu gidişle tüm dünyaya dilimizi yayıp ingilizceyi altedecez 😀
Doğrusu "Bul karayı al parayı". 05:10 Ne olursa olsun dil yeteneğin harika, çok başarılısın.
Gercekten cok haklisin Julia. Ben almanca kitap yaziyorum, bazan cok zorlaniyorum. Cünkü türkce düsünüp almanca yazdigim icin bazi kelimelerin tercümesi yok. Bence bir kitapda ayni kelimeler kullaniyor. Mesela gözleriyle süzüyor. Almanca karsiligini bulamadim. Sürekli sah ihn an, warf ihm einen Blick zu gibi ayni kelimeler.
Julia, Turkce'yi bu kadar guzel ve akici bir sekilde konustugun icin seni tebrik ediyorum. Ben, senin, Turkce'yi konusan milyonlarca kisiden daha iyi konustugunu ve anladigini dusunuyorum. Insan, anadili olunca, konustugu dildeki incelikleri ve detaylari herzaman arastirip ogrenmiyor. Benim bile daha once uzerinde hic dusunmedigim deyimlerle ilgili soylediklerin gercekten cok faydali bilgilerdi. Basarilarinin devamini diliyorum.