Benim eşim Ukraynalı. Evlenmeden önce 2 yüzük 1 gelinlik 1 damatlık aldık konu kapandı. Eşyaları evlendikten sonra azar azar aldık. Bir kadınla ömür boyu yaşayacaksınız sizi yormayan ve sizi de düşünen birisini bulmalısınız. Her işte ve her şeyde her daim parayı düşünen, hayatında tek ölçüt maddiyat olan, erkeği sadece kullanılacak bir nesne olarak gören, işine gelince orta doğulu ve işine gelince Avrupalı olan ve her zaman sadece kendini düşünen kadınlardan uzak durmalısınız.
"İşine gelince ortadoğulu işine gelince Avrupalı olmak" kısmı en çok erkeklerin kullandığı ve faydanlandığı kısım, ve diğer maddeler de keza kat kat erkeklerde bulunmakta, bunlar toplumsal olup hala çözülememiş sorunlar, tek tarafa yükleyip temize çıkılamaz..
Cidden duygularımın tercümanı oldun, çok teşekkür ederim Julia Bizim adetlerimiz ve geleneklerimiz aşırı masraflı ve gereksiz. "Millet ne der ve akrabaları doyurmak için yapılıyor düğünlerin geneli" bu konuda tabi istisnai aileler kişiler elbet vardır.
.Heralde salaksınız kusura bakmayın. Ne biçim laf "akrabaları doyurmak". Türkiye'nin bir ucundan bir ucuna belki iki günlük yoldan geliyorlar. Eğer evleniyorsam, benim özel işime lütfedip gelmişlerse başımın üstünde yerleri var. Maddi durumum iyiyse Sheraton'da, Hilton'da ağırlamak isterim. Gerekirse ben aç kalırım onlar yesin! Artık cimriliğin dozunu arttırıp o derece yozlaşmasın bu toplum. Senin kökeninde parya, kırma yada başka soya aitlik varsa; ondan sevmezsiniz Türk geleneklerini. Kişisel algılamayasın.
Mutluluklar dilerim Julia! Evliliğinizin ömür boyu olması için bizde bir söz vardır " Allah bir yastıkta kocatsın" denir. Kocatsın ; yaşlandırsın anlamındadır. Düşünceniz çok doğru ve olması gereken, tamamen size katılıyorum.
Sade ve samimi düşüncelerini kibarca anlattığın için teşekkürler 🙏 baştan sona keyifle izledim..Ayrıca ben bir Türkçe öğretmeni olarak dilimizi konuşma becerini takdir ettim.. Büyük başarı 👏👏
8,5 yıllık evliyim. Eşim Ukrayna asıllı. İlk evlendiğimiz zaman hem aylık gelirim hem de malum sebeplerden _(ailemin o anki maddi durumu nedeniyle hiç yardım da alamamıştım)_ dolayı yola; bir adet çekyat, bir adet ikinci el buz dolabı, bir adet ocaklı fırın ile başladık ve bu günlere geldik. O kız benimle sadece ben olduğum için evlendi, daha önce benimle nişanlandırdıkları görgüsüz gibi gelirimizi/giderimizi düşünmeden yok yemekli 600 kişilik kır düğünü, yok eve çift kapılı buz dolabı, yok zıttırık marka koltuk takımı, yok tanklı bilmemneli ütü vs gibi tutarsız isteklerle beni boğmaya kalkmadı. Ve işin ilginci ilk fırsatta da çalışmaya, evliliğe katkı sağlamaya başladı, buna zorunlu değildi, hiç zorlamadım da ama kendisi bunu istedi. Bence bu kafadaki görgüsüzler önce anlayışlı, tutarlı olmayı öğrenip tamahkar olmadan yaşamanın değerini anlamaya çalışsınlar, sonra da şapkayı önlerine koyup *nasıl oluyor da biz bu adamları Ruslara/Ukraynalılara kaptırıyoruz* un etüdünü yapsınlar. Aciziyet böyle bir şey, hele de kişilik aciziyeti en kötüsü. Kimse kimseyi kapmıyor, çalmıyor da, insanlar şu zor dönemde sadece anlayış ve sevginin yanında yüküne omuz verecek, en azından yüküne daha da yük olmayacak birisini arıyor...
Bu arada şunu belirtmek gerek. Bu iş milliyete bakmaz. Bu aralar çok yabancı gelin, damat öven yazılar görüyorum. Yabancıyla mutlu evlenip depresyona giren çok kişi gördüm. Nedense Türkiyede şöyle bir anlayış var, yabancı erkek/kadın daha anlayışlı, bu yüzden evlilikleri daha sağlıklı. Hayır. Alakası yok. Her şey kişiliğe bakar.
Acaba o seninle sen olduğun için mi evlendi yoksa Suriyeli-Ukraynalı kadınların savaş mağduriyetiyle mi alakalı... Buna emin olmak çok zor. Nihayetinde “Körün gözü açıldığında kırdığı ilk şey bastonudur”.
@@AyhanARICAN111 Uzun vadede boynuzlandı diye kadınlara suç bulan bir diğer vatandaş. 10 sene yaşadım Ukrayna'da, çok uzun ilişkilerim de oldu şu geyiği anca kendisi ile para için evlenen tiplerle hemhal olanlar yer
@@AyhanARICAN111 Dün evlenmedim, belirttiğim gibi 8,5 yıllık evliyim. Pek tabii negatif yanları da var, hayat güllük gülistanlık değil. Diyalog içindeyseniz, beklentilerinizi anlıyor ve çabalıyorsanız çok da büyük sıkıntı olmuyor açıkçası. Ve söylediğiniz gibi bundan boşanıp onla evlenen yabancı pek görmedim.
Fikirlerinize aynen katılıyorum. Yabancıların tercih edilmesinde en büyük faktör sizin de anlattığınız bakış açısı. Türkiyedeki toplumun mantıksız ve gelenekselci bakış açısı gerçekten çok yoruyor ve insanın hayatını çekilmez hale getiriyor. Farklı kültürden yabancı gelin veya damat söz konusu olduğunda mantıksız bakış açısına maruz kalmıyoırsunuz. Özetle en çok ihtiyacımız olan "huzur"u buluyorsunuz.
Juliacığım bu gelenek şurda 20 yada 30 yıldır var. Aslında gelenek bile değil. Gösteriş ve yarış. Yani görmemişlik. O evlenirken şunu yapmıştı bunu almıştı. Ben daha iyisini yapmalıyım daha fazlasını almalıyım v.s. şimdiki kızlar maalesef mutlu bir yuva hayali kurmuyorlar. Evlenirsem şu mobilyayı almalıyım bu gelinliği giymeliyim gibi gibi sadece maddiyata dayanan hayaller peşindeler. Ben çok üzülüyorum. Ben berlinde yaşıyorum burada farklı değil. Bir erkek evlenecekse 30 bin Euroyu gözden çıkarması lazım. Yazık değil mi yahu. Benim oğlum bu geleneklerden nefret ettiği için türkle evlenmek istemiyor. O yuva kurmak istiyor, milletin gereksiz maddi hayallerine sponsorluk yapmak değil. Çok güzel bir konuya değindin tebrik ederim. Selamlar canım 😊
Bu kadar empatik videona rağmen eminim birçok insan videonu sonuna kadar izlemeden seni yargilayacak. Çok doğru fikirdesin bence. Materyalizmin doruklarına ulaşan evlilik kültürümüzde maalesef insanlara birsey anlatmaya çalışmak boşuna. Sevgilerimle 👋
Ben almanyada yasiyorum ,15 yildir alman vatandasiyim.. esim rus ve bu evlilikten 4 tane oglumuz var. esimide ogullarimida cok seviyorum..insanin hangi ülkeden oldugu önemli degildir..önemli olan insan gibi insan olmasidir.
@@banana53358 esimin bir tanede kizimiz olsun sevdasindan 4 ogul..yoksa belki 2 -3 te dururduk. benim icin erkek yada kiz farketmez evlattir ikiside candir..önemli olan saglik , cocuklarin kendilerine ve büyüklerine olan saygisi ve sevgisidir.
Ayrıca bir ilişki yaşamak için, herhangi bir fazla eşyaya gerek yok. Yaşamanı sürdürecek kadar esyan olsun yeter. Önemli olan çiftlerin birbirine karşı göstereceği sadakat, anlayış, güven, aşk ile mutlu olabilmeyi başarmak degilmidir.
İş için antalyaya gitmiştim, ilk ve en çok duyduğum şey ise ukraynali ve Rus kadınlarin "yuva yıkan" olduğuydu ve bu savaş öncesi söyleniyordu,ama sorun kadınlarda değil erkeklerde, kadınlarını boşayip Rus ve ukraynali kadınlara gidenler sonuçta onlar idi, benim eşim Ukraynali bu arada ve düğün yapmadık ve yeni eşyalar da almadık, nikah yaptık sadece,nikahta da sade beyaz bir elbise giydim.
julia çok kızmış😁 eleştirilerine tamamen katılıyorum. türkiye’deki evlilik/düğün şaklabanlığının bitmesi gerekiyor. evlilik sürecinde hele aileler de çok müdahil oluyorsa çok büyük rezillikler yaşanıyor malesef. kimse gelenek diye bu rezillikleri masum göstermeye çalışmasın.
Ben bir kadın olarak sadece nikah ve birkaç eş dost istiyorum ama bana gelen goruculer özellikle damat adayları davul zurna, yemek, düğün salonu vb.gereksiz bir sürü şey istiyorlar 😒Ben ne kadar görünmez olmayı istedikçe onlar ün peşinde hasbalarim.Ayrica birçok Rus ve Ukraynali kadın çok hanımefendi ve zarifler (tıpkı senin gibi julia😊) Benim favori insan modelim: görgülü, kültürlü, zarif,nazik, hoşgörülü, alçakgönüllü, entelektüel, kurallara ve yasalara uyan vs. selamlar Julia 😚🐞
Ammada saçmalamıșsınız, Sizin gibiler Türk kimliğini özünü unutmușsa asimile olmușsa, sözün bittiği yer....!!! Ne asimile olmamıș Türk Erkeğine, nede Türk Kadınına laf söyletirim...!!! Herkes kendine gelsin yabancı hayranlığınla Türk lafını Ağzınıza almadan bireysel yașamlarınızı konușunuz....!!!
Sevgili Julia, söylediğin her sözde sonuna kadar haklısın. Türkiye'de bilhassa kadınlar bahsettiğin gibi evlilik aşamasında erkek tarafına sanki savaş sonrasında bir antlaşmada müzakereci gibi ne koparabilirsem onu koparayım şeklinde bakıyorlar, çoğu insanda evini müze gibi sıfır eşyalarla donatma hastalığı var. Elbette bu vizyonu dar insanlar için geçerli, yeni nesil birtakım değerlerden uzaklaşıyor da olsa bu manasız töreyi bırakıp ruhu olan, sade bir ev kurup dünyayı keşfetmeyi tercih ediyorlar. Umarım bir gün Türkler de bu durumu bırakıp evliliği eşya anlaşması değil, iki insanın birliği gibi görmeye başlar, sevgilerle..
Bir Türk kadını olarak mottom ;sadelik en üstün gelişmişlik düzeyidir, hepimiz aynı değiliz !Rus ve Ukraynalı arkadaşlarım da candır .Orda yaşadığım için çok iyi dostluklarım oldu 💕
Aslında evlenirken eve alınacak olan eşya birer ihtiyaç. Beraber yaşayaçaksan olmazsa olmaz. Ancak illa şu marka bu marka olsun diyerek ısrar doğru değil. İlk evime çıktığımda ablamdan buzdolabı, çamaşır makinası almıştım, sonra kendim bir adet "L" koltuk, TV ve mikrodalga fırın aldım. Bir ocağım bile yoktu. Sonra 3-4 sene sonra kendime bir bulaşık makinesi aldım. Yer yatağında yatıyordum. Eninde sonunda evlendim. Eşimle ortak yatak odası tk. ve salon tk.ımı aldık. Evet, fırınlı bir ocak da aldık. Sonuçta 30. yıla doğru giderken mikrodalga fırın hala kullanıyoruz, bulaşık ve çamaşır makinalarını birkaç yıl önce değiştirdik. Sonuçta her şey ortak olmalı. Ben bekarken eşyamı evlenmek için almadım. Evlendikten sonra da eşimle ortak aldık. Markalı veya ithal ürünleri almak sadece maddi durumla orantılı olmalı.
İnsanları öyle bir hale getirdiler ki kendi içimizde bile ayrışır olduk Julia hanım, o kadar güzel özetlediniz ki yani Türkiye'de bu kadar güzel gözlem yapan ve takipçisi olan biri olmamıştır.
Almaya ile Türkiye arasındaki çeyiz alınması geleneksel değil, sosyal bir meseledir. Avrupa’da evlenen çiftlerin evlerine 2-3 arkadaşları ve aileleri gelir. Türkiye’de ve orta doğuda evlenen çiftler kısa süre içinde teyze, yenge, kuzen, görümce, uzak akraba, iş arkadaşı, komşu gibi muhtemelen 50-100 arası misafir ağırlar. Evde ne kadar pahalı eşya varsa, damadın geline o kadar fazla kıymet verdiği sonucuna varılır. Hal böyle olunca gelinler arasında kimin daha fazla Miele’si, Dyson’u var, kimde deri koltuk takımı var yarışması meydana çıkmaktadır.
julia graner sizi tebrik ederim cok guzel turkce konusmanizdan dollayi gercekten cok guzel bir insansiniz ben kendim hem turk vatandasi hemde kanada vatandasiyim ve toronto da yasiyorum kanadanin nufusu 40 milyon dunyanin her tarafinda insanlar yasiyor benim de kanadada iki abem polanyalila evli bir hanimicrako bir tanesi poznan li her bir tanesinin 3er cocugu var 30 seneddir gul gibi geciniyorlar onemli olan insan olsun gerisi hikaye yorumlariniz icin canadadan selamlar
Herkes Türk kızlarının masraflı düğün istemesinden bahsetmiş ama ben de tam tersini yaşadım. Ben düğün istemiyordum karşı taraf ise şatafatlı düğün istiyordu. Bir evin bir oğluymuş düğün olmazsa olmazmış kına da geleneklerine göre yapılacakmış. Maalesef Türkiye’de masraf yapmak istemeyen kıza ‘kusurlu ve çürük’ gözü ile bakılıyor. Ne kadar mütevazi olursan o kadar değersizleşiyorsun.
Evet çok haklısın bu gösteriş merakı hem kız hem erkek tarafında olabilir tabii ki, onun altına çizmeliydim. Umarım sen ve kocam bir ortayol bulup içinize sinen düğün yaptınzı💞
@@juliagrnrmaalesef julia kendine göre birisini bulup boğazda şatafatlı düğün ile evlendi. Mutlu mu bilemiyorum ama ben çok mutluyum 🎉🥰 (edit:boşanmış)
@@beyaztsoyer6765 tabiki bilimsel bir araştırma yapmadım ama yaşım etrafımı ve ilişkilerimi analiz edebilecek kadar uygun. Bütün erkeklere veya bütün kadınlara atfedilecek bir durum değil ben de farkındayım ve genelleme yapacak olursak kadınlar para harcama ve harcatma konusuna daha yatkınlar ama diğer durumu da gözden kaçırmamak gerekir. Ben ve benim gibi olan da bir sürü kadın var
Ellerinize salık hanım efendi çok güzel anlattınız maşallah dilimizide güzel soyluyorsun çok mutlu oldum ulkemizde olduklariniz için çok tşk ederim bir Türk bizleri tanıdığınız ve bizi keşfettiginiz çok gurur duydum❤❤😊😊🎉🎉
Binlerce yıldır insanların beynine işlenen kalıpların bir anda kırılmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Kanımca burada önemli olan, insanın değişime ve yeniliğe açık olabilmesidir. Güzel Türkçen için ağzına sağlık Julia:)
Çok güzel bir konuya değinmişsin Julia seni seviyoruz. Önceden bu organizasyonlar birlikte hayat kurmak isteyen gençleri desteklemek için yapılırmış ama şimdi herkes için ölçüsüzce para koparılabilecek bir faaliyet olarak görülüyor. Üstüne senin de değindiğin gibi kendi değerlerini onlara harcanan para üzerinden tayin etmeye çalışan kız tarafları var, konu para üzerinden değer görmek olunca hiç bir miktar bu açlığı dolduramıyor, herkes için hayırlısı olsun, sizin de nikahınızı kutlarım mutluluklar
56 yaşındayım. Annem hep evlendiklerinde hiç bir şeylerinin olmadığını anlatırdı. Bir çok yaşlıdan da benzer şeyler duydum. Bu işler biraz 80 lerden sonra başladı. Yeni kuşakların evlenmeme sebeplerinden biri de bu ağır ekonomik koşullar. Anlayışlı, iyi insanlarla karşılaştılarsa ne güzel
Türkiye'de doğru gözlemlemişsin. Doğru. Koltuk takımı al makine al şunu al bunu al... Bazı şeyler artık art niyetli olabiliyor. Sırf bu yüzden ayrılan insanlar var biliyor musun? Kız tarafı şöyle düşünüyor "Damat tarafı şimdiden böyleyseler, para kıskanıyorsa daha sonra da kıskanacaktır.". Kız evi naz evi diye bir söylence de var. Bizim bazı adetlerimizden nefret ediyorum Julia. Avrupada yıllarca yaşadım . Ama çok konuda sizin kültürünüze hayranım. "Ne iş yapıyorsun?" gibi bir soru sadece muhabbet başlatma çabası için değildir. "Senden ne kadar para koparabilirim?" sorusudur bu. Böyle statü gösteren sorular sorulmaması lazım.
Kadınların evlenirken taleplerinin fazla olmasının bir nedeni de değersizlik hissi olabilir. Türkiye'de bir çok kadının mesleği, geliri olsa da öz değer hissi çok düşük. Çünkü kız çocukları değerli oldukları hissiyle büyümüyor. Bunun yanında ne yazık ki hala değerli olabilmek için bir erkek tarafından beğenilip, istenmesi gerektiği aşılanıyor. Geleneklerin desteğiyle evlenirken kendini düğünün büyüklüğü, alınan eşya, takılan altınla değerli hissediyor. Evlendiği erkek de eğer toplumsal cinsiyet rollerini benimsediyse, evlilik içerisinde kadın bir daha değer görmüyor. Değer görmekten kastım da, hediyeler vs. değil. Manevi değer görmüyor. Ne ev içindeki ne ev dışındaki emeği takdir ediliyor. Bunu da biliyor kadınlar, bilmese de zihnine işlemiş. Çünkü anneleri, ablaları, arkadaşları bu tip evliliklerin içinde. Maalesef Türkiye'de bir çok kadının değerli hissettiği tek zaman evleneceği zaman.
Tam bir örnek yaşantım vardı, ilk eşim Türk idi, şuan bir Rus tanrıça ile evliyim, Turkle 13 yıl evli kaldım, kendi evimi beğenmedi tam 13 yılda 9 ev değiştirdik ve komple eşya değiştirdik, hiç bir zaman mutlu edemedim ve boşandık, yurtdışında çok gezdim ve tesadüf tanıdığım Rus bir kadınla evlendim, meğer ilk evliligimde kendimi geleneklerle yaşayan birisine köle etmişim, şimdi 15 yıldır evliyim, sanırım international insanlar beni bende onları daha iyi anlıyorum, bir kere bile kavga etmedik, huzurum eşyalardan uzak mutlu yaşamakta, paylaşım için teşekkürler, tebrik ediyorum, mutlu olun .
Nikâh yaparken şahidimiz yoktu Rus eşimle evlenirken yani kimseyi davet etmedik hayat boyunca o gün eğlendiğim gibi eğlenmemiştim, biz hâlâ o gün gibi hayati birbirimize eğlenceli kılıyoruz.
Öncelikle tebrik ederim ve mutluluklar dilerim Julia 👏 Bence Türk erkeklerinin bir çoğunun korkusu aşırı şekilde borçlanmak. Bu kadar sıkıntı yaşadıktan sonra gerçekten mutlu olamamak.
valla ben evlenirken etrafimda bir insan bile yoktu..esimlen Standesamta gittik imzalari attik ..iki arkadasimizda sahidimiz oldu..sonra dördümüz yemege gittik bir italyan restorantta pizza yedik.. ve benim iki odali kiralik evime yerlestik:D simdi kendimize ait özel evimiz ve yazligimiz var..yani sifirdan basladik..beraber.
Ben de bir Türk kadınıyım ve dediklerine katılıyorum Julia, ancak bütün bunların bir sebebi var. Bence Türkiye'de kadın, erkek fark etmeksizin herkesin kadın-erkek ilişkileri konusunda algısı ciddi bozuk. Herkesin derken elbette istisnalar var ancak demek istediğim, bu kafa yapısı tek taraflı gelişmiyor. Bana da Türk erkeklerine kıran mı girdi, nedir bu Türk kızlarındaki yabancı erkek modası diye çıkışan oldu erkek arkadaşım Alman diye. Ya da başka yabancı eşi/erkek arkadaşı olan Türk kadınlarına da aynı zorbalığın yapıldığını görüyorum sosyal medyada. Sanki Türk kadınları Türk milletinin tapulu malı ve kimle birlikte olacağımız konusunda toplumdan izin almak zorundaymışız gibi davranılıyor. Türkiye'de tuhaf bir seksüel enerji var. Cinsellik de tabu. O yüzden sürekli bir gerilim var kadın erkek ilişkilerinde. Çoğu insan karşı cinsten biriyle arkadaş olabileceğine bile inanmıyor bu yüzden. Erkeklerde sürekli bir tuttuğunu koparma güdüsüyle hareket etme sözkonusu. Erkeklerde her kadın bana tabiri caizse en az bir kere ''versin'' isteği var ve bunu alana kadar peşini bırakmıyorlar. Kadınlar da karşısındaki erkeğe karşı güvensiz, ''kolay lokma'' olmak istemiyorlar yine tabiri caizse. Çoğu da özellikle dile düşmekten çekiniyor çünkü bir kadın canının istediği ile sevişmeye kalksa ''yollu'' diye adı çıkıyor ve tacizlere yol veriyor bu. Türk kadınlarındaki genel bir ''ucuz değilim'' algısı yaratma çabası genellikle bu toplumsal baskıdan. Öncelikle bunu anlamak lazım. Bu illa maddiyatla alakalı bir kendini ağırdan satmak değil. Daha ziyade manevi. Gençler ekonomik özgürlüğünü geç kazanıyor (gerçi şu aralar ekonomik krizden ötürü artık onu da kazanamıyor) ama ruhsal özgürlüğünü bazen ölene dek kazanamıyor. Benim iki kardeşim de krizden önce çok iyi maaşları olmasına rağmen evden ayrılmadılar. Bıkmadığınız mı artık ikiniz de 30 yaşınızı geçtiniz anne-babayla oturuyorsunuz dedim bir gün, iki kardeşim de suratıma aşırı tuhaf bir şey söylüyormuşum gibi baktı. Aileden kopmak sadece evlenmekle mümkün çoğu kişi için. Bu genelde kadınlar için daha sıkı ancak erkekler için de yadsınamayacak şekilde güçlü bir aileye bağımlılık var. Bazı ailelerde sorun parasızlık da değil mesela izliyorsan Kızılcık Şerbeti dizisinde aile aşırı zengin ama tüm evli erkek çocukları eşleriyle birlikte aile evinde oturmaya devam ediyorlar. Çünkü aile, ayrı eve çıkmalarına izin vermiyor. O eve gelin gelen kadınlar için bir nevi her hareketinin kontrol edildiği bir hapis hayatı sözkonusu. Odanın duvarına yapacağın boyadan akşam yiyeceğin yemeğe kadar tüm hayatını kocanın ailesi belirliyor. Kabus gibi. Bu ekstrem bir örnek ancak bence Türk toplumunu anlamak için çok iyi bir örnek. Benim bir arkadaşım evlendi ve kendi evine çıktı ancak eşinin annesinin onayı olmadan kendi evine bir vazo bile alamıyordu. Fikrini sorması gerekiyordu çünkü kayınvalidesi eve gelip yeni bir şey gördüğünde surat asıyordu. Şaka gibi ancak gerçek, 21.yy Türkiye'sinde yaşanıyor böyle şeyler. 🤣😵💫 Şimdi böyle bir güçlü aile yapısının olduğu, cinselliğin tabu olduğu, ekonomik özgürlüğün olmadığı ve kadınlar için bütün bunların erkeklere göre 2 katı ağır olduğu bir toplumda kadınlar bir ilişkide kendilerine birtakım garantiler arıyorlar. İşin arka planında bunlar var. İstediğim gibi özgürce cinsellik yaşayamadım çünkü kendimi korumam öğretildi, evlenince bir erkeğe kendimi sunacağım, o zaman bunun bir bedeli olmalı diye düşünüyorlar. Evlenince kendi ailemden şimdiye kadar gördüğüm yetmezmiş gibi bir de eşimin ailesinden baskı göreceğim, bunun bir bedeli olmalı diye düşünüyorlar. Kadın olarak iyi kazanamayacağım çünkü zaten iyi okutulmadım, zaten bir çocuk doğurmaya kalksam bu ülkede doğum izni çok kısa, Avrupa ülkelerindeki gibi çocuğumu 1 yaşında kreşe verip çalışabileceğim bir düzen yok, ya da aynı eğitim düzeyine sahip olsam da istatistiksel olarak eşimden daha az kazanacağım düşüncesinde bir Türk kadını kendini ekonomik olarak da güvende hissedemiyor. Hop ordan da bir eksisi var, dolayısıyla bunun da yine bir bedeli olması gerektiğini düşünüyor. Senin bütün bunların olmadığı bir ülkeden gelip bunları tuhaf bulmanı anlıyorum ancak biraz daha arkplanını irdelemen gerekiyor. Her şeyin bir sebebi var. Hatta bundan 50 yıl önce Batı ve Doğu Almanya'daki kadın-erkek ilişkilerini karşılaştırmanı öneririm. Bugünün Almanyası değil ancak o zamanın iki Almanyası sana bu konuda güzel ipuçları verecektir. Ha ama şuna katılıyorum, biz genel olarak gösterişçi bir milletiz. Bütün bunların üstüne o da eklenince tabii ki daha da katmerli oluyor her şey. Mesela bazen erkek tarafı illa düğün isteriz diye tutturuyor çünkü ailenin oğlu evleniyor, şanı yürüsün gibi düşünüyorlar. Bu illa kız tarafından talep edilen bir şey olmak zorunda değil. Ben de şahsen Türk erkekleriyle yapamadım. Çünkü her şeyden önce sadece romantizm, cinsellik değil sohbet de edebileceğim bir hayat arkadaşı arıyorum. Türk erkekleri çok entelektüel değil ve bir parça daha hemen yatağa atmaya bakıyor (gerçi erkek genel olarak erkek, milleti çok fark etmiyor ancak cinselliğin tabu olduğu Türk erkekleri için bu daha bir gerçek). Sonra özgürlüğüme düşkünüm. Türk erkeklerinin çoğu da biraz bu çok şikayet ettikleri prenses tripli Türk kızlarına alışık ve ayakları üstünde duran kadın istemiyorlar. Onlara itici geliyoruz ben ve benim gibi kadınlar. Kendilerini yeterli ya da yeterince erkek hissedemiyorlar. Dominant olamıyorlar. Kadından daha çok bilmeleri, daha fazla kazanmaları gerekiyor. Madalyonun bir de bu yüzü var. Böyle bir kadın ancak Türk (ya da Ortadoğulu) değilse tuhaf gelmiyor. Karşılarında Türk kadını olduğu zaman beklentileri böyle kadınlar oluyor. Bu özetle birbirini besleyen bir kısır döngü ya da kendi kuyruğunu sokan yılan gibi bir şey. Türk kadın-erkeği ilişkilerini ben böyle tanımlıyorum. O yüzden bence iki tarafın da rehabilite olması için bir süre başka milletlerden insanlarla evlenmesi gerektiğini düşünüyorum. :) Çözüm burda bence hehe.
Mükemmel bir yazı, ben de birkaç şey eklemek istiyorum. Kızlar zaten değer görmek için bir sürü talepte bulunuyor, türk erkeği talepkar olmayan türk kızını ucuz bulur, değer vermez. Ülkemizde çoğu kişide aşağılık kompleksi var bunu da gösterişle kapatmaya çalışıyor, aşağılık kompleksi olan bir erkek; mütevazı, talebi çok olmayan bir türk kızına ne derece değer verir? Fikrini sorar ve hayat arkadaşı olarak görür sizce? Kadınlar da evlilik süreci esnasında dişlerini gösteriyor çünkü yazdığınız gibi her şeyin bir bedeli var...
Türkiye daha geç şehirleşmeye, modernleşmeye başladı. Yerleşik toplumsal normların değişmesi sandığımız kadar hızlı olmuyor.Bizim kültür daha geleneksel olduğundan toplum ile ilişkileri daha cemaatsel bireysellik geride kalıyor.
Merhaba, bende Türkiye den biriyle evlendim ve hic bir talebim olmadi hatta karsi ciktim. Zaten esimin kullanilabilinecek esyalari vardi benim zevkime göre olmasada olsun kullaniliyor sonucta. Ve Altin olayina tamamen karsiyim cunkü altin cikarirken ne cok insanin zehirlenmesine sebep olunuyor diye ve sadece göstermelik bir hayat da istemem ben yasanilasi bir hayat isterim. Dügüne tamamiyla karsi ciktim, bana göre bir kac saat millete hava atacagim diye okadar masrafa ve zahmete insanlarida zorlamak tamamiyla sacma geldigi icin bana. Bence Türkiye de yada Dünya da sorsalar dügün tantanasini ve altin vs seyleri kim istiyor dayatiyor diye, kesinlikle kadinlar cikar sonuc. Gereksiz bos ve ömrünün yarisini dügün masraflarinin borcunu ödemeyle geciren ciflerin mantigini zaten hic anlamadim. Erkek egemen mantigi ne yazikki bilincsiz halklari ve kadinlari özellikle teslim almistir. Bu yüzden kendilerinin yeterli olamadiklari yerde sucu herzaman ikinci ücüncü sahislara ama en zayif halkaya atmislardir. Yani Rus kadinlari veya Ukrayna ve ya baska kadinlar uyrugu önemli degil, her dönemin savaslarin yoksulluklarin irkciligin hedefi maduru olmuslardir. Bu malesef böyle ve zavalliliktir esasen bunu yapanlarin düstügü durum. Yani her yönüyle zavallilik aciz acinacak durumdur. Sevgiler alles gute und viel Erfolg 🙌
Рік тому+1
8:44 kırmamak için görgüsüz demeden bu tarz insanları kibarca ne güzel tarif etmişsiniz :)
@@sadrialsk4185 Paradan bağımsız olarak. İnsanlara düğün adı altında. Gerçekçi olmayan beklentiler yaratılıp bunların önkoşul olarak dayatılması evlilik kurumunun içini boşsaltan bir unsur haline geldi. Bu tür bir beklenti çiftleri evlilik dışı birlikte yaşamaya itiyor. Ki evliliğin getirdiği yasal yaptırımlarda var nafaka altın Faso fiso hepsi bal kaymak oluyor. Bence iyide oluyor. Toplum hızlıca dönüşüyor. Öldüren değerleri daha hızlı terk ediyor.
Mesela evi olsun arabası olsun. Bugün kaç gencin bırak evi arabası olma ihtimali var. Ailesinden desteği olmayan hiç bir genç bugün bir evin hayalini bile kuramaz. Bu bekleriyle hareket edenler bekar kalır evliliksiz yaşar. Bence makul olanda odur. İki kişi sevgisini kimseye ispat yükümlülüğü borçlu değildir. Gerek topluma gerekte devlete
@@slgok7 ondan sonra da neden boşanmalar artıyo neden toplum da erkekler öfkeyle doluyo derler, ulan evlenince herifin tepesine çökmüş dertlerinden adamın sevgisinden eser mi kalır, bekar kalır hayatımı yaşarım demesi yanlış değil, gel de bunu anlat işte
Öncelikle tebrik ederim Julia hanım . 👏👏👏Türkiye'de adetler bölgelere göre değişiklik gösterir. 80'li yıllara kadar insanlar birbirlerini beğenerek ve severek evlenirdi. Maalesef daha sonraları kız çocukları prenses gibi yetiştirildikleri için kendilerini bulunmaz Hint kumaşı gibi görmeye başladılar. Burada ki sorun kız çocuklarının değil ,ailelerin sorunu. Aileler çocuklarını nasıl yetiştiriyorsa, onlarda o şekilde yaşamaya çalışıyor. Üzücü bir durum .
Hayır, erkekler çok talepçi! Gözleri doymuyor. Erkek ailesi genellikle gelinlerinin hem güzel, hem köklü zengin, yada lisans mezunu yada öğretmen, çalışan kadın vs. arıyorlar. E sonra çocuk doğurduğu zaman kaynana mı bebeğe bakacak, anneanne mi tartışması. Sonra bir ton para bakıcılara verilir. Erkeğe sadece aşk, sevgi yetmiyor. Eşinin de eşşek gibi çalışmasını istiyor. Sonra bakımlı kadın olmasını istiyor. Sonra çapkınlık yapmamak için yatakta iyi bir sex partneri olsun istiyor. Sonra.. sonra.. bu sonra lar hiç bitmiyor.
@@mehtappak3568 Mehtap hanım, İnsanların bazı yaşam özellikleri vardır. İnsanlar kendilerine benzeyen ve yaşam tarzını benimseyen eşlere ilgi duyar. Bu dünyanın her yerinde aynıdır. Filmlerde ki şu Zengin erkek , fakir kız veya Zengin kız , fakir erkek tiplemelerine inanmayın. Bazı şeyler sadece filmlerde olur. İster Erkeğin Annesi olsun , ister Kadının Annesi olsun . Kimsenin bir çiftin çocuğuna bakma yükümlülüğü yok. Bu çift evlendi mi ? Çocuklarına beraber bakacaklar. Öncelikle Kadın veya Erkek olsun kendisine olan saygısından dolayı bakımlı olmak zorunda. Kendisine saygısı olmayanın , başkasına da saygısı olmaz. Evliğin yüzde yüzü cinselliktir. Eğer cinsellik olmasaydı mikro organizmalar gibi bölünerek çoğalırdık. O zaman ne bir erkeğin kadına ihtiyacı olurdu , nede bir kadının bir erkeğe. Üremenin dışında cinsellik bazı canlılarda ihtiyaçtır. Örnek : İnsan , Yunus , Aslan . Hiç kimsenin birbirine hayatı zorlaştırma lüksü yoktur.
Kız çocuklarını simartmiyor hiçbir aile...konu sadece düğüne gelince böyle ayrıca erkekler de iyi düğün yapmadıkları da kendilerini kötü hissediyor ve erkek aileleri düğün yapmak istiyor. Hint kumaşı değil toplum baskısı yani.
@@backatleden0812 "Çeyiz düzmek" neden deniyor o zaman? Gelin çirkinse çeyizi mi düzüyorsun? TDK sözlük: Düzmek: 1. -i Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek: "Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar." - Memduh Şevket Esendal 2. -i Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek. 3. -e Şiir, destan, şarkı vb. yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek: "Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken..." - Sait Faik Abasıyanık 4. nesnesiz Uydurmak: Bir sürü yalan düzmüş. 5. -i, kaba konuşmada Erkek, cinsel ilişkide bulunmak. Dizmek: 1. -e, -i Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek: "Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı." - Necati Cumalı 2. -e, -i Yan yana veya üst üste sıralamak: "Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu." - Peyami Safa 3. -e, -i Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek. 4. -e, -i Düzenlemek, hazırlamak: "Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti." - Haldun Taner
Çok akıllı ve entelektüel bir kızsın, bravo sana, iyi ki ülkemize gelip, bizlere güzel bir renk katmışsın.❤ Lütfen konuşmaya devam et. Sizlere mutlu evlilkler diler, ikinizi de gönülden kutlarım.
Mersin de yaşıyorum, bu güne kadar hiç Rus veya Ukrayna lı bir kadınla tanışmadım... İşinde gücünde, kendi halinde yaşayan insanlar için böyle bir tartışma konusu olmasını algılayamadım....
Turkiyede evlenme şartları 1) evin olacak 2) eşşek değilsin ya arabamız kesin olacak 3) kaynana ile aynı evde oturmam 4) 2 bilezik isterim 5) beyaz esyamız tam olacak 6) düğün de takılan altınlar ikimize kalacak 7) yazıları tatile gideceğiz erkek tarafının şartları 1) ev şart olmasin 2) araba alabilirim 3) altın ne takarsam o 4) kıyafetine karışırım 5) erkek arkadaşın artık olmayacak 6) tek başına dışarı çıkamazsın 7) annem le aranıza girmem 8) yemek yapmayı bileceksin anlaştık mi
Maddi şeyler neyse de kaynana ile aynı evde oturmayı kimse istemez kusura bakma! çevremde duyuyorum kocasıyla banyo yaparken bile içeri girip napıyorsunuz diyen kaynanalar var, erkek anaları hepsi olmasa da çok fena! özellikle iç Anadolu bölgesindekiler(başta Çankırı) :))) senin yatak ilişkine kadar takip ediyorlar. Gelini de kızı değil evine hizmetçi olarak görüyor ve sürekli kendisiyle kıyaslıyor. Bir Adanalı olarak Ankara'da gözlemlediğim ve arkadaşlarımın evliliklerinden duyduğum kadarıyla özellikle çevre illerden gelenler öyle. Çankırı, Çorum, Yozgat, Kırşehir, Kırkkale vs...bunlara gelin giderken 1000 kere düşünün:)))
Erkek tarafının şartları son derece makûl. Hiçbir şey yok... "Dışarı çıkamazsın" diye bir şey diyen bir erkek de yok bu devirde. Ama erkek arkadaş ayrı bir konu...
Evlenince aile evinden çıkmak bir şart olabilmeli. İster erkeğin, ister kadının ailesi olsun. Tabii bu durum bazı şartlara göre değişebilir ama ilk 6 ay uzun süreli misafir bile ağırlamayın deniyor mesela.
Türk kadınlarının bu videodan ders alacağını zerre sanmıyorum.Tamam aile baskısı ile kabul ediyor görünüyorlar ama ben bu adetlere gerçekten karşı çıkan kadın görmedim.Ne kadar masraflı olursak o kadar değerli oluruz diyorlar ama bu bir kılıf sadece.Yabancı kadınlarla evlenmeyi tercih etmek en doğrusu tespitler harikaydı Julia emeğine sağlık 🙂🙏
Merhaba Julia. Öncelikle şunu söylemek istiyorum senin dediğin gibi geçmişte evlilik olayında kız tarafı diretmek şartıyla erkekten uçuk isteklerde bulunuyordu ama günümüzde bu durum daha azalmış durumda çünkü Türkiye'de 0 borçla bile yaşamak neredeyse mucize. Gelelim damatta takı, altın, başlık parası ve ev eşyaları konusuna. Çevremde bulunan ve bunları ısrarla isteyen kişilerin tamamını gözlemlediğimde şunu farkettim ki bu kişiler normal günlük hayatlarında kimsenin umursamadığı kendilerinde eziklik, güvensizlik ve herkesin kendinden üstün olduğunu düşünen kişiler olduğunu farkettim. Birileri bu insanlardan yoğun bir şekilde bir şey istediğinde bu kişilerin içlerindeki eziklik duygusunu bir nebze olsun hafifletmek için en ağır şartlar koşmaya başlıyor, zannediyor ki o esnada dünya karşısında saygı ile eğiliyor, aslında öyle bir şey yok tam tersi huzursuzluk çıkıyor, ayrılıklar oluyor, geçmişte böyle durumlarda intiharlar çok kez yaşandı veya zaman zaman evlenecek gençler anlaşarak kaçıyorlardı. Damadı borç batağına saplayarak ezik duygularını tatmin eden bu zavallılar kızları evlendiğinde boğazına kadar borç batağında olan bir eve gelin yolluyorlar. Tabi ki bu durum bir süre sonra ister istemez evde kavgalara huzursuzluklara yol açıyor. Ben şahsen kızımı evlendirecek olsam şart koşmak yerine ''Gençler otursun ne gerekiyorsa alsınlar bizlerde iki tarafın büyükleri olarak borçların yarısını ödeyip imkan varsa tamamını ödeyip onları yeni hayatlarında kendi başlarına ayakları üzerinde durmalarını sağlayalım'' der konuyu fazla uzatmam. Çünkü kızımı neden yokluğun sefaletin içine atayım ki? Evladımdan ne istiyorum da böyle bir kötülüğü ona ve eşine reva göreyim. Gerekirse düğün filan olmaz söz nişan sade bir şekilde aile içinde olur tüm yapılacak masraflar kısıldıktan sonra gençlerin borçları ödensin onlar yeni hayatlarına daha sıkı sarılarak başlasınlar. Bir çeyrek altın 2.630 Lira bir normal bilezik 42.000 Lira olmuş, Cumartesi günü düğün var 6 çeyrek 2 bilezik mutlaka takmamız gerekiyor çünkü teyzemin oğlu evleniyor. Bz yakın akrabalardan başka insanlar bu hayat şartlarında 200 Lira ancak takabilir. Bunun için ne başkalarını sıkıntıya sokmak lazım ne de iki tarafın aileleri düşman olsunlar.
Julia sinirlenecek bir şey yok, Bizdeki bayanlar evlenmeden önce evin var mı araban var mı ne iişinde çalışıyorsun ne kadar kazanıyorsun gibi sorular ve isteklerde bulunuyorlar.
İnanın her sözünüzde o kadar haklısınız ki ne kadar çok hak versem az. Bu süreçlerin hepsinin en azından kendi adıma konuşayım ben farkındaydım. Evlenmeden önce bir sürü kızla konuştum. Sayılarını ben unuttum. siz deyin 50 ben diyeyim 60 belki daha da fazla. Konu evliliğe gelince kimisi hemen açık sözlüce kimisi daha sonra kimisi de gizli gizli hep aynı konuya geliyor. Evin var mı, araban var mı, ne kadar maaş alıyorsun, ben her şeyi isterim vs vs. Sonunda baktım iş böyle olmayacak biraz da zamanım geçiyor daha fazla geciktirirsem bu süreçten soğuyacağım ve hiç evlenmeyeceğim diyerek kötünün iyisi olan birisiyle evlilik aşamasını başlattım ve tamamladım. Evlilik sürecinde ne kadar kâr zarar hesabı yapsam da bunu her ne kadar herkese anlatmaya çalışsam da kimseye bir türlü kabul ettiremedim. Eşimi kötülüyormuşum gibi algılayıp bana kızacak olanlar istedikleri kadar kızabilirler. Hatta dışarıda bir yerde denk gelenler üzerime yumurta falan da atabilirler hiç sorun değil. Kendi yaşadıklarımı siz de yaşamayın size ders olsun diye anlatıyorum. Bu süreçte saydığınız her şey ve çok çok daha fazlası çok güzel şekilde oldu. Hepsi cuk diye oturtuyorlar erkeğe :) Altınlar mı alınmadı, düğünler mi yapılmadı, dış çekimler mi yapılmadı, en özel, en güzel, en son çıkan albüm bilmem nelerinden mi yapılmadı, kos kocaman tablo mu yaptırılmadı, düğüne ayrı, bilmem neye ayrı, söze ayrı, ona ayrı buna ayrı kuaförlere gidilip özel başlar mı yaptırılmadı, düğünde yemek mi olmadı, tüm yemekler özel zeytin yağıyla mı yapılmadı :))) kısacası yağmurdan kaçarken dolunun mandalina büyüklüğünde olanına yakalandım. Düğünde gelen takıların hiçbir şeye yaramayacağını söylesem de bir türlü dinletemedim. İkimizin ailesi de ille de düğün ille de düğün diye tutturup durdu, düğünde takılanlar düğünün masraflarını bile karşılamıyor daha diğer şeyler de cabası. Kız tarafına masraflardan biraz kısalım böyle olmuyor demeye kalksan tamam şunu yapmayalım diyor bir kalemden vaz geçiyorlar başka yerden birkaç yeni masraf kalemi çıkarıyorlar. Her seferinde iş daha pahalıya gidiyor. Eşim para harcamasını beceremeyen bir insan. Masraflara kullanın diye verdiğim paralar da hep yalan olup gitti. Nereye gittiği belli değil, nereye harcadın diye sorunca 3 kuruşun hesabını yapan insanan dönüşüyorsunuz. Evleneli 2 sene bitti 3. seneyi dolduruyoruz hala düğünün, o süreçlerin, ev eşyalarının vs borçlarıyla cebelleşiyorum. Eşim çalışmak da istemiyor. Eve bakmak erkeğin görevi diyor çalışmak da istemiyor :) her şey şaka gibi devam ediyor. Sürekli bunalıyorum, sürekli bir şeyler iyiye mi gidiyor derken yeni yeni bir şeyler çıkıyor ve hep kötü devam ediyor. Tam borçtan 3 kuruş eksiltiyorum hop tabak takımı çıkıyor, tam borçtan 3 kuruş eksiliyor hop nevresim takımı çıkıyor, tam borçtan 3 kuruş eksiliyor hop dyson işi çıkıyor. Almayınca burnunuzdan geliyor. Bunlar (dyson hariç) olmayan şeyler de değil he bu arada. Evde zaten var, yenileri isteniyor. Daha söyleyebileceğim çok şeyler var da kıssadan hisse ya eşinizi çok arayın, iyi bulduğunuzu da sakın kaçırmayın ya da iyice para biriktirip cebinizi iyice doldurmadan evlilik sürecine hiç girmeyin. İkinci seçeneği seçecek olanlar, benim gibi ortalama üzeri maaşlı çalışanlarsa 35 yaşına falan denk geliyor ortalama olarak, asgari ücret seviyesinde çalışanlara da Allah kolaylık versin. Onların da herhalde bir 40 - 45 yaşlara falan denk geliyordur. Julia hanımın söylediği gibi iş evlilik aşamasına gelince kızlar kesinlikle kendilerini bulunmaz hint kumaşının âlâsı sanıyorlar. Kızların aileleri kızımızı sanki zorla mı veriyoruz moduna giriyorlar. Almanyanın nitelikli işçi alım programına başvuracağım inşallah tutar da gider biraz borçlarımı öderim. Borçlarımı ödeyip, bir ev alıp, üzerine bir araba alırsam, üzerine evi tüm sosyal medya fenomenleri kadar güzel döşersem üzerine de bir ton daha nakit param olursa eminim ki çok mutlu, çok huzurlu bir evliliğim olacak. O günleri iple çekiyorum :)) Önemsiz kısım: 5 yıllık ilişkimizin sonunda 3 kuruş para bulduğu için sağı solu ayrı oynayıp beni terk eden ve tüm evlilik hayallerimi suya düşüren eski sevgilime hakkımı helal etmiyorum.
He bu konuda o kadar doluyum ki bir sürü şeyi atlamışım birkaçını burada belirteyim. Ailemin maddi durumu pek iyi değil ancak kötü de değildi benim düğünüm sırasında. Evlenmeyi daha ileri yıllara planlamış olan abim ben evleniyorum diye sıra olayından aşırı baskı altına girdi ve benden önce evlnemek için aşırı çabaladı sonunda birisini buldu tanımadan şak diye evlendi. Onun düğünü benim düğünümden önce oolduğu için tüm ailem tüm desteğini ona verdi. Abim benim düğünüm için hiç yardımcı olmamasına rağmen bir de kendisine zorla yardım ettirdi. Her şey olsun isteyen ailem, gelenek, görenek, el alem ne der, herkes yapıyor biz neden yapmayalım, bizim neyimiz eksik vs diyen ailem bana beş kuruş yardım etmediler. Hatta üzerine benden abime daha da fazla destek vermemi isteyip durdular. Düğünüme bile davetlilerle aynı anda geldi o muhteşem ailem :) Sizlerin ailesini bilmem ama aileniz el, alem, gelenek, görenek gözetiyorsa masraflarını üstlensinler. Yok üstlenmiyorlarsa hiç de birisini bile yapmayın derim. Ev eşyalarına gelince de; benim prensesler prensesi, harika prenses, muhteşem prenses, dünyada tek prenses karıcığım ikinci el çöp bile kabul etmez. Her şey güzelinden, markasından ve sıfır olmalı :) Psikolojim gayet yerinde, işimde başarılıyım, insanlarla iyi anlaşıyorum. Bunları psikolojimin yerindeliğine kanıt olarak görüyorum. Sadece bu düğün meselesi konusunda gerçekten doluyum. Birilerine tüm içimi döküp bi rahatlamam lâzım.
Şu yorumlarda bahsedilen ve sizin videoda anlattığınız hanımlardan herhangi birisine bile denk gelseydim, anlaşa da bilseydik şu anda onlardan birisiyle evli olurdum muhtemelen. İnsan anlaştığı insanı sever herhalde. Sevgi kısmına yine de kesin konuşamam ama mantık kısmında kesinlikle bu tarz hanımlar ağır basıyorlar. Sadece altınları aldığım paraya evin tüm eşyalarını sıfır ve bir anda dizebilirdik. Ya da paranın bir kısmıyla bir araba alır temel eşyaları hemen, kalanlarını yavaş yavaş hallederdik, gül gibi geçinir giderdik.
@@AyhanARICAN111 Sizin ilacınız kırmızı hap. UA-cam'da redpill içeriği üzerine bir iki Türkçe kanal var onları takip edin zaten yaptığınız hataları fark edeceksiniz. Ama kısaca söylemek gerekirse, ilişkinin başında kendi prensiplerinizi yani çerçevenizi belirleyip bunlardan taviz vermeyecek şekilde ilerlemeniz gerekir. Kervan yolda düzülür mentalitesiyle yola çıkarsanız düzülen anca siz olursunuz.
Cok güzel bir konuya deginmissin Julia. Evlilik ve Dügün Türkiyede artik bir krize dönüstü, inasalar artik ekonomik olarak bu krirzi asamamakta ve kiz tarafinin dayatmalari sonuncu Hayirli olan evlilik hazirligi maalefes ayriliklarla sonuclanacak tartismalara neden olamkta. Bence Anadolu insani olarak geleneklerimizi tekarar gözden gecirip güncellememiz gerekmektedir. Bizim Kizlarimiz hep söyle derler "Ben hayatimda bir defa evleniyorum" bende bu lafa söyle diyorum "Ben her hafta evleniyordum da, bu hafta sana denk geldik".... Bence bircok kizimiz baslik parasi konusunu yadirgamakta ve ben satilik Mal miyim? diye sormakta, ancak cehiz diye dayatilan seyler günümüzde modern Baslik parasi olarak nitelendirebiliz.
Julia yorumlarına yüzde yüz katılıyorum! Ayrıca, evet, kesinlikle “gösteriş” için yapılıyor… Şunu da söylemek isterim ki güzelleşmişsin 😄 İyi günler, videosuz bırakma bizi! 🙏🏻
Julia sonradan Türkiye'ye gelen biri olarak bu kadar bizden olman, bu kadar empati yapabilmen takdire şayan. 20 li yaşların sonunda yavaş yavaş bunları planlayan biri olarak önümü göremiyorum. Kızlarımızın önemli kısmı çocukluğundan beri bunun hayalini kuruyor, kendisi ve ailesi en başından beri şaşalı düğünlerin, gereğinden büyük ve lüks eşyaların hayaliyle yaşıyor. Bizim için belki mutluluk ve kafa rahatlığıyla geçmesi gereken zamanlar endişeli şekilde geçiyor. Bu kadar sağlıklı bir şekilde buna değindiğin için çok teşekkür ederim.
Juliacım ekşi sözlüğü ciddiye alma. Oranın çoğu ciddi psikolojik sorunları olan bir avuç incelden oluşuyor. Yalnız ev kurma konusunda Türkiyede insanlar sosyalliğe çok önem verir ne Alman ne Rus, Ukraynalı gibi değiliz. Haliyle ev ziyaretleri için kanepe, yemek takımları vs. bizler için çok önemli yoksa biz de borç yapmaya bayılmıyoruz. Mesela bizde anneler kendilerini bırakır yemez içmez çocukları için yatırım yapar ama bir Alman, Rus ya da Ukraynalı önce kendini sonra çocuğunu düşünür. Bu materyalist olduğumuzdan değil yani.
Türk kızlarının anlamak istemediğini Julia çözmüş ve dert edinmiş konu yapmış anlatıyor, tebrik etmek lazım, ben de bu insanları düşünmeye davet ediyorum.
Hi Julia, die Türken waren früher auch nicht so. Als meine Eltern vor 60 Jahren geheiratet haben, haben sie ( so wie viele andere) nur ein Bett und einen Tisch mit ein paar Stühlen gehabt. Das war halt normal damals. Man müsste es sich selber schaffen. Das ist im Moment eine Maganda Kultur, die von Provinziellen zur Stadtkultur reingekommen ist.
Merhabalar Julia, insanların bilmedikleri konular hakkında veya bilgi sahibi olmadıkları konular hakkında önyargılı olumsuz yorum yapmaları üzücü ve moral bozucu. Çevremizde böyle çok insanlar var, sana saygı duyuyoruz sen yapacağın işi bilirsin. Nikahınız hayırlısı olsun mutluluklar dilerim :) selamlar.
Tesekkurler Julia hanım. Gelenekler imkanlari zorlamamali geleneğe saygı duyulmali ancak gerekiyorsa sembolik olmalı. Sizin Türk insani hakkindaki tespitleriniz harika.bu konuya kafa yormaniz hem guzel ama daha cok bizim açımızdan tirajik durum. Sagolun varolun.
Julia! Bi seye daha deginmek istiyorum. Bu erkekler hakkinda olacak. Arkadaslarimin yasadigi iliskilerden bunu soyleyecegim veya tanimadigim ama gorduklerimden; Turkiye'de erkek Turkiye'de dogmus bir kizla tanisiyor, sevgili oluyorlar. Ama erkek ayriliyor cunku kiz tek basina yasiyor veya bakire degil veya cok acik sacik giyiniyor falan. Ama sonra gidip stripzcilik yapan bir Rus veya Ukraynali ile evleniyor 😂Yada akrabamda oldugu gibi taa Rusya''ya diye okumaya gidiyor ama asil amaci bir Rus kiziyla tanisip Turkiye''ye getirmek. Demek istedigim Rus kizlari seksi giyinirse, tek basina otururlarsa, bakire olmazlarsa evleniliyor ama Turk kizi bunu yaparsa.... artik siz anlayin 😀Turkiye'deki erkeklerin iki yuzlulugude var.
Çok haklısınız.Bir de yabancılarla sevgili olan ya da evlenen bir kısım Türk erkekleri partnerleri ile hayatı öylesine ortak yaşıyorlar ki ama gel gelelim bir Türk kızla evlendiğinde ya da sevgili olduğunda aynı davranışları sergilemiyor.Yabancı kadınlara gösterdiği ilgi ve ortaklaşa yaşamı gerçekleştirmiyor.Herşey kadından bekleniyor.Kadın birşeyleri bilmiyorsa ayrı suçlanıyor,biliyorsa ayrı suçlanıyor.Böyle yapmayan erkeklerde var tabiki ama oranları az.Diyeceğim o ki kitabı iki tarafından da okumak gerek suçu bir tarafa yüklemeden.
@@S.Solmazturk iste o Turkler tarafindan guzel zannedilen kadinlar Bati Avrupa'da veya Kanada''da guzel olarak gorulmuyor. Cogunlukla Hintli , Latin Amerikali kadinlar populer ve seksi bulunuyor. Evet biliyorum Zuckerburg bir Cinliyle evli ama genelde ABD veya Bati Avrupali Asyali (cin, kore, japon vs.) istemez, cirkin olarak gorurler. Kisacasi Turk erkeklerinin guzel diye evlendikleri kadinlar diger ulkelerin standartinda cirkinler veya yuzlerine kimse bakmaz (Turk, Arap, Hint erkeklerinden baska ; zaten Turk erkeklerinin yaptiginin aynisini Arap ve Hintli erkeklerde yapiyor)
İki tane öğrencimin annesi ve babası, bahsettiğiniz ırktaki bayanlarla tanıştıkları için ayrıldılar, annelerin ve öğrencilerimin psikolojik durumlarına şahit oldum 😔.Bu açıdan da duyarlı olmanızı isterdim
Beni bende değil beni başkasindan sor. Elin yabancısı Türkiyeye ve Türkçeye daha çok odaklandığı için, kendimizdeki hal hareket, kültür, gelenek , inanç ve Ahlakımızı daha isabetli tanımlıyor. Eğer yabancı biri bizi bize anlatıyorsa, kendimize çeki düzen vermemiz gerek. Julia hanıma bu güzel anlatımından dolayı ağzına ve eline sağlık diyorum.
Sınırları tebeşirle çizili ülkelerde büyüyen insanların tatlış hümanistliğini anlamak zor değil elbette. Ama Türkiye'de yabancı insanlara tahammül gerçekten azaldı. Sebepler de oldukça haklı. Tabii tüm bunlar o insanların suçu değil. Ama tepki normal. Ayrıca yıllarca burada yaşıyor olmana rağmen maalesef ki kültüre çok yabancı olduğunu görüyorum Julia. Yorum yaparken biraz daha dikkatli olmanı tavsiye ederim. Hele de böyle bir dönemde.
Tepkimiz it gibi ureyen,kültürümüzü tanımayan,baltalayan,144 Milyar dolarımızı yiyen Suriyelileredir...Bu insanlar Üstün ırk katagorisinde anca havlarsın...güler geçerler sana.Bu insanların 1 zararrını görmedim.Aksine çok sey katıyorlar bizlere.Görgülüler,anlayıslılar,aç gözlü değiller,sakinler,efendiler,Bilgililer,kültürlüler...Dünya insanları...Ama bizim keneler?
Öncelikle evliliğinizi kutluyorum , sağlık ve huzur ile yaşayın. Rus ve Ukraynalı kadınlar ile ilgili düşünceler belki çok uzun yıllar için doğru olabilir ama bu gün için geçerli değil. Bu arada artık altın takmak ekonomik yorgunluk olduğu için para takmaya dönüştü veya ev için gerekli bir eşyayı 3-4 arkadaş birleşerek alıp hediye de edebiliyorlar. Yani eski adetler artık rafa kalktı, dünya ve ülke gerçekleri öne çıktı. Ve evlenmeden birlikte yaşayan çiftlerin de adedi gün geçtikçe artıyor. Aile bütçesi ise ortaklaşa hesaplanıyor yani çiftler birlikte çalışıp kazançlarını birlikte harcıyorlar. Gerçek olan gelenek değil , yaşadığın zamanın gerçekleridir. Özellikle doğulu veya radikal dindarlar da bazı gelenekler hala devam ettiği de bir gerçek. Eşinize ve size mutlu bir yaşam dilerim. 🌹🥂
Güzel vide, Fikirlerim: 1 Rus ve Ukraynalı kadınların türk erkeklerinin peşinden koştuğunu pek zannetmiyorum tabiki az bir kesim vardır ama genel olarak böyle bir durum yok 2 Türk erkekleri fenotip olarak onları farklı ve çekici bulduğu için hiç bir şey olmasa bile yabancı oldukları için daha çok ulaşmaya çalışıyor ki bu durum dünyanın her yerinde aynı, yani yabancı ve çok azınlıkta iseniz lokal insanlara exotic gelebilirsiniz. Bu arada Türk kızları da yabancı erkekleri beğeniyor ve bu durumu da garipsemiyorum çünkü aynı kanun orada da geçerli, kaldırım taşları elmastan olsaydı bir değer kalmazdı elmasın. Tamamen ne kadar bulunduğu ile alakalı. 3 Belli bir coğrafi bölgedeki eş seçim tercihinin dalgalanması %1 bile değildir toplumda böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum, suriyeliler ile de evlenen insanlar oldu özellikle kırsalda nedense onlara karşı böyle bir haber çıkmadı bu da ilginç. Eğer ki milyonlarca yabancı kadın gelirse o zaman bir şeyler değişebilir. 4 Türk kadınları tabi ki bu durumdan rahatsız çünkü şuan ki evlilik kültürü tamamen kadına değer verip erkeğin kadına takılar ve yaşantılar sunması üzerine buna bir alternatif doğmaya başlar ise bu kültür de ölebilir
Çok güzel bir şekil de özledim konuyu yorumun harika sen çok yaşa insanlığa faydalı bir bireysin seni seviyoruz aylece bu arada tebrik ederiz bizide düğünü ne davetet
Bizde evlenmeden önce aileler bu sadece bir kere yapılır diye her şeyin en iyisini almak isterler. Kız tarafının çok şey istemesi de erkeğin kız için neler yapabileceğini ölçmektir aslında. Ama maddi durumu yoksa ve karşı taraf izin verirse çok mütevazi eşyalarla ve takılarla da evlilik yapanlar var tabi.
Hiç olurmu öyle şey elalem ne der sonra bak şunun damadı neler almış senin neyin eksik sende iste değerin bilinsin :)Kadın birşey istemeyince namusundan şüphe eden salaklarda var tabi.
Arabası olsun, evi olsun baskısı genelde anne babalardan gelen bir şey. Bir kadın veya bir erkek gerçekten aşıksa ve o kişiyle hayatını birleştirmek istiyorsa böyle şeylere takılı kalmamalı bence. Çünkü sen o kişiyi sahip olduğu eşyalar için değil kendisi olduğu için, o olduğu için seviyorsun.
araba ev olsa gine iyi ...türk kadınına ne yaparsan yap dolandırmaya çalışıyor seni....altınlarıalır ev araba aldırır ginede mutlu olmaz ...resmen intihar etmektir tc kızıyla evlenmek
Benim eşim Ukraynalı. Evlenmeden önce 2 yüzük 1 gelinlik 1 damatlık aldık konu kapandı. Eşyaları evlendikten sonra azar azar aldık. Bir kadınla ömür boyu yaşayacaksınız sizi yormayan ve sizi de düşünen birisini bulmalısınız. Her işte ve her şeyde her daim parayı düşünen, hayatında tek ölçüt maddiyat olan, erkeği sadece kullanılacak bir nesne olarak gören, işine gelince orta doğulu ve işine gelince Avrupalı olan ve her zaman sadece kendini düşünen kadınlardan uzak durmalısınız.
👏👏👏
👏👏👏👏👏👏
Aynı şeyleri de erkekler için de söylememiz gerek
"İşine gelince ortadoğulu işine gelince Avrupalı olmak" kısmı en çok erkeklerin kullandığı ve faydanlandığı kısım, ve diğer maddeler de keza kat kat erkeklerde bulunmakta, bunlar toplumsal olup hala çözülememiş sorunlar, tek tarafa yükleyip temize çıkılamaz..
@@seyce6267 haklısınız katılıyorum
Cidden duygularımın tercümanı oldun, çok teşekkür ederim Julia
Bizim adetlerimiz ve geleneklerimiz aşırı masraflı ve gereksiz.
"Millet ne der ve akrabaları doyurmak için yapılıyor düğünlerin geneli" bu konuda tabi istisnai aileler kişiler elbet vardır.
Bunlar bizim adetlerimiz değil. Sonradan çıkan uydurma zırvalar.
.Heralde salaksınız kusura bakmayın. Ne biçim laf "akrabaları doyurmak". Türkiye'nin bir ucundan bir ucuna belki iki günlük yoldan geliyorlar. Eğer evleniyorsam, benim özel işime lütfedip gelmişlerse başımın üstünde yerleri var. Maddi durumum iyiyse Sheraton'da, Hilton'da ağırlamak isterim. Gerekirse ben aç kalırım onlar yesin! Artık cimriliğin dozunu arttırıp o derece yozlaşmasın bu toplum. Senin kökeninde parya, kırma yada başka soya aitlik varsa; ondan sevmezsiniz Türk geleneklerini. Kişisel algılamayasın.
Aynen kına gecesi ve düğün nedir ya millet göbek atacak diye o kadar borç altına girmek saçmalık
Mutluluklar dilerim Julia!
Evliliğinizin ömür boyu olması için bizde bir söz vardır " Allah bir yastıkta kocatsın" denir. Kocatsın ; yaşlandırsın anlamındadır.
Düşünceniz çok doğru ve olması gereken, tamamen size katılıyorum.
Sade ve samimi düşüncelerini kibarca anlattığın için teşekkürler 🙏 baştan sona keyifle izledim..Ayrıca ben bir Türkçe öğretmeni olarak dilimizi konuşma becerini takdir ettim.. Büyük başarı 👏👏
8,5 yıllık evliyim. Eşim Ukrayna asıllı. İlk evlendiğimiz zaman hem aylık gelirim hem de malum sebeplerden _(ailemin o anki maddi durumu nedeniyle hiç yardım da alamamıştım)_ dolayı yola; bir adet çekyat, bir adet ikinci el buz dolabı, bir adet ocaklı fırın ile başladık ve bu günlere geldik. O kız benimle sadece ben olduğum için evlendi, daha önce benimle nişanlandırdıkları görgüsüz gibi gelirimizi/giderimizi düşünmeden yok yemekli 600 kişilik kır düğünü, yok eve çift kapılı buz dolabı, yok zıttırık marka koltuk takımı, yok tanklı bilmemneli ütü vs gibi tutarsız isteklerle beni boğmaya kalkmadı. Ve işin ilginci ilk fırsatta da çalışmaya, evliliğe katkı sağlamaya başladı, buna zorunlu değildi, hiç zorlamadım da ama kendisi bunu istedi.
Bence bu kafadaki görgüsüzler önce anlayışlı, tutarlı olmayı öğrenip tamahkar olmadan yaşamanın değerini anlamaya çalışsınlar, sonra da şapkayı önlerine koyup *nasıl oluyor da biz bu adamları Ruslara/Ukraynalılara kaptırıyoruz* un etüdünü yapsınlar. Aciziyet böyle bir şey, hele de kişilik aciziyeti en kötüsü.
Kimse kimseyi kapmıyor, çalmıyor da, insanlar şu zor dönemde sadece anlayış ve sevginin yanında yüküne omuz verecek, en azından yüküne daha da yük olmayacak birisini arıyor...
Bu arada şunu belirtmek gerek. Bu iş milliyete bakmaz. Bu aralar çok yabancı gelin, damat öven yazılar görüyorum. Yabancıyla mutlu evlenip depresyona giren çok kişi gördüm. Nedense Türkiyede şöyle bir anlayış var, yabancı erkek/kadın daha anlayışlı, bu yüzden evlilikleri daha sağlıklı. Hayır. Alakası yok. Her şey kişiliğe bakar.
Acaba o seninle sen olduğun için mi evlendi yoksa Suriyeli-Ukraynalı kadınların savaş mağduriyetiyle mi alakalı... Buna emin olmak çok zor. Nihayetinde “Körün gözü açıldığında kırdığı ilk şey bastonudur”.
Helal olsun.
@@AyhanARICAN111 Uzun vadede boynuzlandı diye kadınlara suç bulan bir diğer vatandaş. 10 sene yaşadım Ukrayna'da, çok uzun ilişkilerim de oldu şu geyiği anca kendisi ile para için evlenen tiplerle hemhal olanlar yer
@@AyhanARICAN111 Dün evlenmedim, belirttiğim gibi 8,5 yıllık evliyim. Pek tabii negatif yanları da var, hayat güllük gülistanlık değil. Diyalog içindeyseniz, beklentilerinizi anlıyor ve çabalıyorsanız çok da büyük sıkıntı olmuyor açıkçası. Ve söylediğiniz gibi bundan boşanıp onla evlenen yabancı pek görmedim.
Şu "Gelenekler ölü insanların zorbalığıdır." lafını çok beğendim Julia. Türkiye' de sürekli kaldığımız bir durum gerçekten.
Türkiye bir adım ilerlemiyor işde o yüzden. Adam laf konuşmayı bilmiyor türkiye nin kaderini belirliyor Çok üzücü bir durum 😂
Fikirlerinize aynen katılıyorum. Yabancıların tercih edilmesinde en büyük faktör sizin de anlattığınız bakış açısı. Türkiyedeki toplumun mantıksız ve gelenekselci bakış açısı gerçekten çok yoruyor ve insanın hayatını çekilmez hale getiriyor. Farklı kültürden yabancı gelin veya damat söz konusu olduğunda mantıksız bakış açısına maruz kalmıyoırsunuz. Özetle en çok ihtiyacımız olan "huzur"u buluyorsunuz.
Juliacığım bu gelenek şurda 20 yada 30 yıldır var. Aslında gelenek bile değil. Gösteriş ve yarış. Yani görmemişlik. O evlenirken şunu yapmıştı bunu almıştı. Ben daha iyisini yapmalıyım daha fazlasını almalıyım v.s. şimdiki kızlar maalesef mutlu bir yuva hayali kurmuyorlar. Evlenirsem şu mobilyayı almalıyım bu gelinliği giymeliyim gibi gibi sadece maddiyata dayanan hayaller peşindeler. Ben çok üzülüyorum. Ben berlinde yaşıyorum burada farklı değil. Bir erkek evlenecekse 30 bin Euroyu gözden çıkarması lazım. Yazık değil mi yahu. Benim oğlum bu geleneklerden nefret ettiği için türkle evlenmek istemiyor. O yuva kurmak istiyor, milletin gereksiz maddi hayallerine sponsorluk yapmak değil. Çok güzel bir konuya değindin tebrik ederim. Selamlar canım 😊
Bu kadar empatik videona rağmen eminim birçok insan videonu sonuna kadar izlemeden seni yargilayacak. Çok doğru fikirdesin bence. Materyalizmin doruklarına ulaşan evlilik kültürümüzde maalesef insanlara birsey anlatmaya çalışmak boşuna. Sevgilerimle 👋
Sevgili Julia evlilik kararın için kutlarım. Yolun da yüreğin gibi güzel ve açık olsun.
Ben almanyada yasiyorum ,15 yildir alman vatandasiyim.. esim rus ve bu evlilikten 4 tane oglumuz var. esimide ogullarimida cok seviyorum..insanin hangi ülkeden oldugu önemli degildir..önemli olan insan gibi insan olmasidir.
4 fazla değil mi ya biz 1 taneye bakamıyoruz
@@banana53358 almanyada bakılıyor merak etme
@@banana53358 esimin bir tanede kizimiz olsun sevdasindan 4 ogul..yoksa belki 2 -3 te dururduk. benim icin erkek yada kiz farketmez evlattir ikiside candir..önemli olan saglik , cocuklarin kendilerine ve büyüklerine olan saygisi ve sevgisidir.
Maşallah....tebrik ediyorum.
Oğlum bir rus kizla arkadas...cok karamsarim..fakat kizimiz da çok iyi bir kiz...
@@osmanunlu9344 Allah tamamina erdirsin hayirliysa olsun.
Ayrıca bir ilişki yaşamak için, herhangi bir fazla eşyaya gerek yok. Yaşamanı sürdürecek kadar esyan olsun yeter. Önemli olan çiftlerin birbirine karşı göstereceği sadakat, anlayış, güven, aşk ile mutlu olabilmeyi başarmak degilmidir.
İş için antalyaya gitmiştim, ilk ve en çok duyduğum şey ise ukraynali ve Rus kadınlarin "yuva yıkan" olduğuydu ve bu savaş öncesi söyleniyordu,ama sorun kadınlarda değil erkeklerde, kadınlarını boşayip Rus ve ukraynali kadınlara gidenler sonuçta onlar idi, benim eşim Ukraynali bu arada ve düğün yapmadık ve yeni eşyalar da almadık, nikah yaptık sadece,nikahta da sade beyaz bir elbise giydim.
Hayat müşterektir 🌹💞🇹🇷🇹🇷 hastalık da, sağlık da önemli olan eşlerin birbirine sahip çıkmasıdır🌹💞🇹🇷🇹🇷
Tebrikler, mutluluklar dilerim. Rus- Ukraynalı kadınları dert etmek sadece komik. Kim mutluluğu kiminle buluyorsa yolları açık olsun.
julia çok kızmış😁 eleştirilerine tamamen katılıyorum. türkiye’deki evlilik/düğün şaklabanlığının bitmesi gerekiyor. evlilik sürecinde hele aileler de çok müdahil oluyorsa çok büyük rezillikler yaşanıyor malesef. kimse gelenek diye bu rezillikleri masum göstermeye çalışmasın.
Like like like
Fakirsiniz
@@mariamar5025 gerizeka:D
Çok muhteşem ifade ettin.❤
Tebrik ederim.🙏
🌏Umarım tüm dünyada insanlar maddenin esiri olmaktan özgürleşirler.
Mutluluklar dilerim sana🎉
Ben bir kadın olarak sadece nikah ve birkaç eş dost istiyorum ama bana gelen goruculer özellikle damat adayları davul zurna, yemek, düğün salonu vb.gereksiz bir sürü şey istiyorlar 😒Ben ne kadar görünmez olmayı istedikçe onlar ün peşinde hasbalarim.Ayrica birçok Rus ve Ukraynali kadın çok hanımefendi ve zarifler (tıpkı senin gibi julia😊) Benim favori insan modelim: görgülü, kültürlü, zarif,nazik, hoşgörülü, alçakgönüllü, entelektüel, kurallara ve yasalara uyan vs. selamlar Julia 😚🐞
Julia hanım sizi tebrik ederim. Keşke Türk kadınları da sizin gibi düşünse:)
Ammada saçmalamıșsınız, Sizin gibiler Türk kimliğini özünü unutmușsa asimile olmușsa, sözün bittiği yer....!!! Ne asimile olmamıș Türk Erkeğine, nede Türk Kadınına laf söyletirim...!!!
Herkes kendine gelsin yabancı hayranlığınla Türk lafını Ağzınıza almadan bireysel yașamlarınızı konușunuz....!!!
Sevgili Julia, söylediğin her sözde sonuna kadar haklısın. Türkiye'de bilhassa kadınlar bahsettiğin gibi evlilik aşamasında erkek tarafına sanki savaş sonrasında bir antlaşmada müzakereci gibi ne koparabilirsem onu koparayım şeklinde bakıyorlar, çoğu insanda evini müze gibi sıfır eşyalarla donatma hastalığı var. Elbette bu vizyonu dar insanlar için geçerli, yeni nesil birtakım değerlerden uzaklaşıyor da olsa bu manasız töreyi bırakıp ruhu olan, sade bir ev kurup dünyayı keşfetmeyi tercih ediyorlar. Umarım bir gün Türkler de bu durumu bırakıp evliliği eşya anlaşması değil, iki insanın birliği gibi görmeye başlar, sevgilerle..
Rus ve Ukraynali kadinlar cook masrafli oluyorlar bu kesin vede Turk kizlari gibi sadik deyiller bu bir gercek
Teşekkürler.
Türkçenize hayran kaldım und Türkiye'de ki kültürü iyi görmüş/analiz etmişsiniz.
sen de UND yerine VE yazabilirdin. xD
Tebrikler Julia, umarım mutlu bir evlilik hayatınız olur.
Bir Türk kadını olarak mottom ;sadelik en üstün gelişmişlik düzeyidir, hepimiz aynı değiliz !Rus ve Ukraynalı arkadaşlarım da candır .Orda yaşadığım için çok iyi dostluklarım oldu 💕
Aslında evlenirken eve alınacak olan eşya birer ihtiyaç. Beraber yaşayaçaksan olmazsa olmaz. Ancak illa şu marka bu marka olsun diyerek ısrar doğru değil. İlk evime çıktığımda ablamdan buzdolabı, çamaşır makinası almıştım, sonra kendim bir adet "L" koltuk, TV ve mikrodalga fırın aldım. Bir ocağım bile yoktu. Sonra 3-4 sene sonra kendime bir bulaşık makinesi aldım. Yer yatağında yatıyordum. Eninde sonunda evlendim. Eşimle ortak yatak odası tk. ve salon tk.ımı aldık. Evet, fırınlı bir ocak da aldık. Sonuçta 30. yıla doğru giderken mikrodalga fırın hala kullanıyoruz, bulaşık ve çamaşır makinalarını birkaç yıl önce değiştirdik. Sonuçta her şey ortak olmalı. Ben bekarken eşyamı evlenmek için almadım. Evlendikten sonra da eşimle ortak aldık. Markalı veya ithal ürünleri almak sadece maddi durumla orantılı olmalı.
mikrodalgayı kullanmayı bırakın artık kanser yaptığı kanıtlanmış
İnsanları öyle bir hale getirdiler ki kendi içimizde bile ayrışır olduk Julia hanım, o kadar güzel özetlediniz ki yani Türkiye'de bu kadar güzel gözlem yapan ve takipçisi olan biri olmamıştır.
Almaya ile Türkiye arasındaki çeyiz alınması geleneksel değil, sosyal bir meseledir. Avrupa’da evlenen çiftlerin evlerine 2-3 arkadaşları ve aileleri gelir. Türkiye’de ve orta doğuda evlenen çiftler kısa süre içinde teyze, yenge, kuzen, görümce, uzak akraba, iş arkadaşı, komşu gibi muhtemelen 50-100 arası misafir ağırlar. Evde ne kadar pahalı eşya varsa, damadın geline o kadar fazla kıymet verdiği sonucuna varılır. Hal böyle olunca gelinler arasında kimin daha fazla Miele’si, Dyson’u var, kimde deri koltuk takımı var yarışması meydana çıkmaktadır.
Gelenekler ölü insanlar tarafından zorbalığa uğramak.. +Julia aplam. 👍🏻 Dyson süpürge zorbalığı off... Sonra bozuluyor ADAMLAR UĞRAŞIYOR.
güzel,sade açık sözlü,zarif ve zeki bir insansın,düşüncelerini bizlerle paylaştığın için sana teşekkür ediyorum.mutlu olmanızı dilerim.
TEBRİKLER JULIA-BİR ÖMÜR EŞİNLE SAĞLIK VE MUTLULUKLA YAŞAYIN 🧡
Aile kurumunu ve Evliliği bu kadar güzel anlattığın için teşekkür ederim 👏🏽
julia graner sizi tebrik ederim cok guzel turkce konusmanizdan dollayi gercekten cok guzel bir insansiniz ben kendim hem turk vatandasi hemde kanada vatandasiyim ve toronto da yasiyorum kanadanin nufusu 40 milyon dunyanin her tarafinda insanlar yasiyor benim de kanadada iki abem polanyalila evli bir hanimicrako bir tanesi poznan li her bir tanesinin 3er cocugu var 30 seneddir gul gibi geciniyorlar onemli olan insan olsun gerisi hikaye yorumlariniz icin canadadan selamlar
Herkes Türk kızlarının masraflı düğün istemesinden bahsetmiş ama ben de tam tersini yaşadım. Ben düğün istemiyordum karşı taraf ise şatafatlı düğün istiyordu. Bir evin bir oğluymuş düğün olmazsa olmazmış kına da geleneklerine göre yapılacakmış. Maalesef Türkiye’de masraf yapmak istemeyen kıza ‘kusurlu ve çürük’ gözü ile bakılıyor. Ne kadar mütevazi olursan o kadar değersizleşiyorsun.
Evet çok haklısın bu gösteriş merakı hem kız hem erkek tarafında olabilir tabii ki, onun altına çizmeliydim. Umarım sen ve kocam bir ortayol bulup içinize sinen düğün yaptınzı💞
@@juliagrnr*kocan😂
@@juliagrnrmaalesef julia kendine göre birisini bulup boğazda şatafatlı düğün ile evlendi. Mutlu mu bilemiyorum ama ben çok mutluyum 🎉🥰 (edit:boşanmış)
@@beyaztsoyer6765 tabiki bilimsel bir araştırma yapmadım ama yaşım etrafımı ve ilişkilerimi analiz edebilecek kadar uygun. Bütün erkeklere veya bütün kadınlara atfedilecek bir durum değil ben de farkındayım ve genelleme yapacak olursak kadınlar para harcama ve harcatma konusuna daha yatkınlar ama diğer durumu da gözden kaçırmamak gerekir. Ben ve benim gibi olan da bir sürü kadın var
Ellerinize salık hanım efendi çok güzel anlattınız maşallah dilimizide güzel soyluyorsun çok mutlu oldum ulkemizde olduklariniz için çok tşk ederim bir Türk bizleri tanıdığınız ve bizi keşfettiginiz çok gurur duydum❤❤😊😊🎉🎉
Binlerce yıldır insanların beynine işlenen kalıpların bir anda kırılmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Kanımca burada önemli olan, insanın değişime ve yeniliğe açık olabilmesidir. Güzel Türkçen için ağzına sağlık Julia:)
Julia dünyanın en güzel kalpli insanlarindansin. Düz mutlu oluyorum dinleyince. Ben de dilerim ki bize yansıttığın mutluluk hayatında hep olur.
Çok güzel bir konuya değinmişsin Julia seni seviyoruz. Önceden bu organizasyonlar birlikte hayat kurmak isteyen gençleri desteklemek için yapılırmış ama şimdi herkes için ölçüsüzce para koparılabilecek bir faaliyet olarak görülüyor. Üstüne senin de değindiğin gibi kendi değerlerini onlara harcanan para üzerinden tayin etmeye çalışan kız tarafları var, konu para üzerinden değer görmek olunca hiç bir miktar bu açlığı dolduramıyor, herkes için hayırlısı olsun, sizin de nikahınızı kutlarım mutluluklar
Siz bunu hakediypsunuz ortadogulular
Bu samimi içerik için teşekkür ederim. Umarım çok insan izler.
Bu dünya hepimizin. En sevdiğim videon bu oldu. Artık insan ayırmayalım ve maddi varlığıyla kimseyi değerlendirmeyelim.
Julia yine çok iyi bir içerik!
56 yaşındayım. Annem hep evlendiklerinde hiç bir şeylerinin olmadığını anlatırdı. Bir çok yaşlıdan da benzer şeyler duydum. Bu işler biraz 80 lerden sonra başladı. Yeni kuşakların evlenmeme sebeplerinden biri de bu ağır ekonomik koşullar. Anlayışlı, iyi insanlarla karşılaştılarsa ne güzel
Türkiye'de doğru gözlemlemişsin. Doğru. Koltuk takımı al makine al şunu al bunu al... Bazı şeyler artık art niyetli olabiliyor. Sırf bu yüzden ayrılan insanlar var biliyor musun? Kız tarafı şöyle düşünüyor "Damat tarafı şimdiden böyleyseler, para kıskanıyorsa daha sonra da kıskanacaktır.". Kız evi naz evi diye bir söylence de var.
Bizim bazı adetlerimizden nefret ediyorum Julia. Avrupada yıllarca yaşadım . Ama çok konuda sizin kültürünüze hayranım. "Ne iş yapıyorsun?" gibi bir soru sadece muhabbet başlatma çabası için değildir. "Senden ne kadar para koparabilirim?" sorusudur bu. Böyle statü gösteren sorular sorulmaması lazım.
Kadınların evlenirken taleplerinin fazla olmasının bir nedeni de değersizlik hissi olabilir. Türkiye'de bir çok kadının mesleği, geliri olsa da öz değer hissi çok düşük. Çünkü kız çocukları değerli oldukları hissiyle büyümüyor. Bunun yanında ne yazık ki hala değerli olabilmek için bir erkek tarafından beğenilip, istenmesi gerektiği aşılanıyor. Geleneklerin desteğiyle evlenirken kendini düğünün büyüklüğü, alınan eşya, takılan altınla değerli hissediyor. Evlendiği erkek de eğer toplumsal cinsiyet rollerini benimsediyse, evlilik içerisinde kadın bir daha değer görmüyor. Değer görmekten kastım da, hediyeler vs. değil. Manevi değer görmüyor. Ne ev içindeki ne ev dışındaki emeği takdir ediliyor. Bunu da biliyor kadınlar, bilmese de zihnine işlemiş. Çünkü anneleri, ablaları, arkadaşları bu tip evliliklerin içinde. Maalesef Türkiye'de bir çok kadının değerli hissettiği tek zaman evleneceği zaman.
Ağzına sağlık. Bu düzeni kuran da erkekler şikayet edende erkekler.
@thomasangelo8926 ucu size dokundu tabi. Kabul edemiyorsunuz. Dünyadaki bütün düzenleri erkekler kurdu. Üzgünüm gerçek bu.....
Tam bir örnek yaşantım vardı, ilk eşim Türk idi, şuan bir Rus tanrıça ile evliyim, Turkle 13 yıl evli kaldım, kendi evimi beğenmedi tam 13 yılda 9 ev değiştirdik ve komple eşya değiştirdik, hiç bir zaman mutlu edemedim ve boşandık, yurtdışında çok gezdim ve tesadüf tanıdığım Rus bir kadınla evlendim, meğer ilk evliligimde kendimi geleneklerle yaşayan birisine köle etmişim, şimdi 15 yıldır evliyim, sanırım international insanlar beni bende onları daha iyi anlıyorum, bir kere bile kavga etmedik, huzurum eşyalardan uzak mutlu yaşamakta, paylaşım için teşekkürler, tebrik ediyorum, mutlu olun .
Nikâh yaparken şahidimiz yoktu Rus eşimle evlenirken yani kimseyi davet etmedik hayat boyunca o gün eğlendiğim gibi eğlenmemiştim, biz hâlâ o gün gibi hayati birbirimize eğlenceli kılıyoruz.
@@stagemoskvausta en doğrusunu yapmışsın mutluluklar. Doyumsuz insanlar bizim ülkemizde çok var batılılar daha sade ve hoşgörülüler
O kadına gelenek adı altında dünyayı dar etmeyi biliyordunuz
Öncelikle tebrik ederim ve mutluluklar dilerim Julia 👏
Bence Türk erkeklerinin bir çoğunun korkusu aşırı şekilde borçlanmak. Bu kadar sıkıntı yaşadıktan sonra gerçekten mutlu olamamak.
valla ben evlenirken etrafimda bir insan bile yoktu..esimlen Standesamta gittik imzalari attik ..iki arkadasimizda sahidimiz oldu..sonra dördümüz yemege gittik bir italyan restorantta pizza yedik.. ve benim iki odali kiralik evime yerlestik:D simdi kendimize ait özel evimiz ve yazligimiz var..yani sifirdan basladik..beraber.
Hümanist bakış açından dolayı tebrik ederim Julia. Gözlem ve analizlerin harika.
VAYBEEE. NE GÜZEL BİR YORUM. YAKLAŞIM. UFUK AÇICI. YÜREĞİNE SAĞLIK.
Ben de bir Türk kadınıyım ve dediklerine katılıyorum Julia, ancak bütün bunların bir sebebi var. Bence Türkiye'de kadın, erkek fark etmeksizin herkesin kadın-erkek ilişkileri konusunda algısı ciddi bozuk. Herkesin derken elbette istisnalar var ancak demek istediğim, bu kafa yapısı tek taraflı gelişmiyor. Bana da Türk erkeklerine kıran mı girdi, nedir bu Türk kızlarındaki yabancı erkek modası diye çıkışan oldu erkek arkadaşım Alman diye. Ya da başka yabancı eşi/erkek arkadaşı olan Türk kadınlarına da aynı zorbalığın yapıldığını görüyorum sosyal medyada. Sanki Türk kadınları Türk milletinin tapulu malı ve kimle birlikte olacağımız konusunda toplumdan izin almak zorundaymışız gibi davranılıyor.
Türkiye'de tuhaf bir seksüel enerji var. Cinsellik de tabu. O yüzden sürekli bir gerilim var kadın erkek ilişkilerinde. Çoğu insan karşı cinsten biriyle arkadaş olabileceğine bile inanmıyor bu yüzden. Erkeklerde sürekli bir tuttuğunu koparma güdüsüyle hareket etme sözkonusu. Erkeklerde her kadın bana tabiri caizse en az bir kere ''versin'' isteği var ve bunu alana kadar peşini bırakmıyorlar. Kadınlar da karşısındaki erkeğe karşı güvensiz, ''kolay lokma'' olmak istemiyorlar yine tabiri caizse. Çoğu da özellikle dile düşmekten çekiniyor çünkü bir kadın canının istediği ile sevişmeye kalksa ''yollu'' diye adı çıkıyor ve tacizlere yol veriyor bu. Türk kadınlarındaki genel bir ''ucuz değilim'' algısı yaratma çabası genellikle bu toplumsal baskıdan. Öncelikle bunu anlamak lazım. Bu illa maddiyatla alakalı bir kendini ağırdan satmak değil. Daha ziyade manevi.
Gençler ekonomik özgürlüğünü geç kazanıyor (gerçi şu aralar ekonomik krizden ötürü artık onu da kazanamıyor) ama ruhsal özgürlüğünü bazen ölene dek kazanamıyor. Benim iki kardeşim de krizden önce çok iyi maaşları olmasına rağmen evden ayrılmadılar. Bıkmadığınız mı artık ikiniz de 30 yaşınızı geçtiniz anne-babayla oturuyorsunuz dedim bir gün, iki kardeşim de suratıma aşırı tuhaf bir şey söylüyormuşum gibi baktı. Aileden kopmak sadece evlenmekle mümkün çoğu kişi için. Bu genelde kadınlar için daha sıkı ancak erkekler için de yadsınamayacak şekilde güçlü bir aileye bağımlılık var. Bazı ailelerde sorun parasızlık da değil mesela izliyorsan Kızılcık Şerbeti dizisinde aile aşırı zengin ama tüm evli erkek çocukları eşleriyle birlikte aile evinde oturmaya devam ediyorlar. Çünkü aile, ayrı eve çıkmalarına izin vermiyor. O eve gelin gelen kadınlar için bir nevi her hareketinin kontrol edildiği bir hapis hayatı sözkonusu. Odanın duvarına yapacağın boyadan akşam yiyeceğin yemeğe kadar tüm hayatını kocanın ailesi belirliyor. Kabus gibi. Bu ekstrem bir örnek ancak bence Türk toplumunu anlamak için çok iyi bir örnek. Benim bir arkadaşım evlendi ve kendi evine çıktı ancak eşinin annesinin onayı olmadan kendi evine bir vazo bile alamıyordu. Fikrini sorması gerekiyordu çünkü kayınvalidesi eve gelip yeni bir şey gördüğünde surat asıyordu. Şaka gibi ancak gerçek, 21.yy Türkiye'sinde yaşanıyor böyle şeyler. 🤣😵💫
Şimdi böyle bir güçlü aile yapısının olduğu, cinselliğin tabu olduğu, ekonomik özgürlüğün olmadığı ve kadınlar için bütün bunların erkeklere göre 2 katı ağır olduğu bir toplumda kadınlar bir ilişkide kendilerine birtakım garantiler arıyorlar. İşin arka planında bunlar var. İstediğim gibi özgürce cinsellik yaşayamadım çünkü kendimi korumam öğretildi, evlenince bir erkeğe kendimi sunacağım, o zaman bunun bir bedeli olmalı diye düşünüyorlar. Evlenince kendi ailemden şimdiye kadar gördüğüm yetmezmiş gibi bir de eşimin ailesinden baskı göreceğim, bunun bir bedeli olmalı diye düşünüyorlar. Kadın olarak iyi kazanamayacağım çünkü zaten iyi okutulmadım, zaten bir çocuk doğurmaya kalksam bu ülkede doğum izni çok kısa, Avrupa ülkelerindeki gibi çocuğumu 1 yaşında kreşe verip çalışabileceğim bir düzen yok, ya da aynı eğitim düzeyine sahip olsam da istatistiksel olarak eşimden daha az kazanacağım düşüncesinde bir Türk kadını kendini ekonomik olarak da güvende hissedemiyor. Hop ordan da bir eksisi var, dolayısıyla bunun da yine bir bedeli olması gerektiğini düşünüyor. Senin bütün bunların olmadığı bir ülkeden gelip bunları tuhaf bulmanı anlıyorum ancak biraz daha arkplanını irdelemen gerekiyor. Her şeyin bir sebebi var. Hatta bundan 50 yıl önce Batı ve Doğu Almanya'daki kadın-erkek ilişkilerini karşılaştırmanı öneririm. Bugünün Almanyası değil ancak o zamanın iki Almanyası sana bu konuda güzel ipuçları verecektir.
Ha ama şuna katılıyorum, biz genel olarak gösterişçi bir milletiz. Bütün bunların üstüne o da eklenince tabii ki daha da katmerli oluyor her şey. Mesela bazen erkek tarafı illa düğün isteriz diye tutturuyor çünkü ailenin oğlu evleniyor, şanı yürüsün gibi düşünüyorlar. Bu illa kız tarafından talep edilen bir şey olmak zorunda değil.
Ben de şahsen Türk erkekleriyle yapamadım. Çünkü her şeyden önce sadece romantizm, cinsellik değil sohbet de edebileceğim bir hayat arkadaşı arıyorum. Türk erkekleri çok entelektüel değil ve bir parça daha hemen yatağa atmaya bakıyor (gerçi erkek genel olarak erkek, milleti çok fark etmiyor ancak cinselliğin tabu olduğu Türk erkekleri için bu daha bir gerçek). Sonra özgürlüğüme düşkünüm. Türk erkeklerinin çoğu da biraz bu çok şikayet ettikleri prenses tripli Türk kızlarına alışık ve ayakları üstünde duran kadın istemiyorlar. Onlara itici geliyoruz ben ve benim gibi kadınlar. Kendilerini yeterli ya da yeterince erkek hissedemiyorlar. Dominant olamıyorlar. Kadından daha çok bilmeleri, daha fazla kazanmaları gerekiyor. Madalyonun bir de bu yüzü var. Böyle bir kadın ancak Türk (ya da Ortadoğulu) değilse tuhaf gelmiyor. Karşılarında Türk kadını olduğu zaman beklentileri böyle kadınlar oluyor. Bu özetle birbirini besleyen bir kısır döngü ya da kendi kuyruğunu sokan yılan gibi bir şey. Türk kadın-erkeği ilişkilerini ben böyle tanımlıyorum. O yüzden bence iki tarafın da rehabilite olması için bir süre başka milletlerden insanlarla evlenmesi gerektiğini düşünüyorum. :) Çözüm burda bence hehe.
Cok düşündürücü, iyi bir analiz.Tesekkürler.☕
@@mehmetkarapnar186 rica ederim 😌
Çook güzel anlatmışsınız 👏
Imzami atarim harika bir analiz yapmissiniz.
Mükemmel bir yazı, ben de birkaç şey eklemek istiyorum. Kızlar zaten değer görmek için bir sürü talepte bulunuyor, türk erkeği talepkar olmayan türk kızını ucuz bulur, değer vermez. Ülkemizde çoğu kişide aşağılık kompleksi var bunu da gösterişle kapatmaya çalışıyor, aşağılık kompleksi olan bir erkek; mütevazı, talebi çok olmayan bir türk kızına ne derece değer verir? Fikrini sorar ve hayat arkadaşı olarak görür sizce? Kadınlar da evlilik süreci esnasında dişlerini gösteriyor çünkü yazdığınız gibi her şeyin bir bedeli var...
Julia, Allah tamamına erdirsin.
Mutluluklar dilerim.
Saygılar.
Türkiye daha geç şehirleşmeye, modernleşmeye başladı. Yerleşik toplumsal normların değişmesi sandığımız kadar hızlı olmuyor.Bizim kültür daha geleneksel olduğundan toplum ile ilişkileri daha cemaatsel bireysellik geride kalıyor.
Vaaay hayırlı olsun Julia. Mutluluklar
Merhaba, bende Türkiye den biriyle evlendim ve hic bir talebim olmadi hatta karsi ciktim. Zaten esimin kullanilabilinecek esyalari vardi benim zevkime göre olmasada olsun kullaniliyor sonucta. Ve Altin olayina tamamen karsiyim cunkü altin cikarirken ne cok insanin zehirlenmesine sebep olunuyor diye ve sadece göstermelik bir hayat da istemem ben yasanilasi bir hayat isterim. Dügüne tamamiyla karsi ciktim, bana göre bir kac saat millete hava atacagim diye okadar masrafa ve zahmete insanlarida zorlamak tamamiyla sacma geldigi icin bana. Bence Türkiye de yada Dünya da sorsalar dügün tantanasini ve altin vs seyleri kim istiyor dayatiyor diye, kesinlikle kadinlar cikar sonuc. Gereksiz bos ve ömrünün yarisini dügün masraflarinin borcunu ödemeyle geciren ciflerin mantigini zaten hic anlamadim. Erkek egemen mantigi ne yazikki bilincsiz halklari ve kadinlari özellikle teslim almistir. Bu yüzden kendilerinin yeterli olamadiklari yerde sucu herzaman ikinci ücüncü sahislara ama en zayif halkaya atmislardir. Yani Rus kadinlari veya Ukrayna ve ya baska kadinlar uyrugu önemli degil, her dönemin savaslarin yoksulluklarin irkciligin hedefi maduru olmuslardir. Bu malesef böyle ve zavalliliktir esasen bunu yapanlarin düstügü durum. Yani her yönüyle zavallilik aciz acinacak durumdur. Sevgiler alles gute und viel Erfolg 🙌
8:44 kırmamak için görgüsüz demeden bu tarz insanları kibarca ne güzel tarif etmişsiniz :)
Gelenek ölü insanlar tarafından zorbalığa uğramaktır 👍
işin içine para giriyosa kesinlikle doğru, para girmiyosa ehh
@@sadrialsk4185 Paradan bağımsız olarak. İnsanlara düğün adı altında. Gerçekçi olmayan beklentiler yaratılıp bunların önkoşul olarak dayatılması evlilik kurumunun içini boşsaltan bir unsur haline geldi. Bu tür bir beklenti çiftleri evlilik dışı birlikte yaşamaya itiyor. Ki evliliğin getirdiği yasal yaptırımlarda var nafaka altın Faso fiso hepsi bal kaymak oluyor. Bence iyide oluyor. Toplum hızlıca dönüşüyor. Öldüren değerleri daha hızlı terk ediyor.
Mesela evi olsun arabası olsun. Bugün kaç gencin bırak evi arabası olma ihtimali var. Ailesinden desteği olmayan hiç bir genç bugün bir evin hayalini bile kuramaz. Bu bekleriyle hareket edenler bekar kalır evliliksiz yaşar. Bence makul olanda odur. İki kişi sevgisini kimseye ispat yükümlülüğü borçlu değildir. Gerek topluma gerekte devlete
@@slgok7 ondan sonra da neden boşanmalar artıyo neden toplum da erkekler öfkeyle doluyo derler, ulan evlenince herifin tepesine çökmüş dertlerinden adamın sevgisinden eser mi kalır, bekar kalır hayatımı yaşarım demesi yanlış değil, gel de bunu anlat işte
Çok güzel değerlendirmeler
Öncelikle tebrik ederim Julia hanım . 👏👏👏Türkiye'de adetler bölgelere göre değişiklik gösterir. 80'li yıllara kadar insanlar birbirlerini beğenerek ve severek evlenirdi. Maalesef daha sonraları kız çocukları prenses gibi yetiştirildikleri için kendilerini bulunmaz Hint kumaşı gibi görmeye başladılar. Burada ki sorun kız çocuklarının değil ,ailelerin sorunu. Aileler çocuklarını nasıl yetiştiriyorsa, onlarda o şekilde yaşamaya çalışıyor. Üzücü bir durum .
Hayır, erkekler çok talepçi! Gözleri doymuyor. Erkek ailesi genellikle gelinlerinin hem güzel, hem köklü zengin, yada lisans mezunu yada öğretmen, çalışan kadın vs. arıyorlar. E sonra çocuk doğurduğu zaman kaynana mı bebeğe bakacak, anneanne mi tartışması. Sonra bir ton para bakıcılara verilir. Erkeğe sadece aşk, sevgi yetmiyor. Eşinin de eşşek gibi çalışmasını istiyor. Sonra bakımlı kadın olmasını istiyor. Sonra çapkınlık yapmamak için yatakta iyi bir sex partneri olsun istiyor. Sonra.. sonra.. bu sonra lar hiç bitmiyor.
@@mehtappak3568 Mehtap hanım, İnsanların bazı yaşam özellikleri vardır. İnsanlar kendilerine benzeyen ve yaşam tarzını benimseyen eşlere ilgi duyar. Bu dünyanın her yerinde aynıdır. Filmlerde ki şu Zengin erkek , fakir kız veya Zengin kız , fakir erkek tiplemelerine inanmayın. Bazı şeyler sadece filmlerde olur.
İster Erkeğin Annesi olsun , ister Kadının Annesi olsun . Kimsenin bir çiftin çocuğuna bakma yükümlülüğü yok.
Bu çift evlendi mi ? Çocuklarına beraber bakacaklar. Öncelikle Kadın veya Erkek olsun kendisine olan saygısından dolayı bakımlı olmak zorunda. Kendisine saygısı olmayanın , başkasına da saygısı olmaz.
Evliğin yüzde yüzü cinselliktir. Eğer cinsellik olmasaydı mikro organizmalar gibi bölünerek çoğalırdık. O zaman ne bir erkeğin kadına ihtiyacı olurdu , nede bir kadının bir erkeğe. Üremenin dışında cinsellik bazı canlılarda ihtiyaçtır. Örnek : İnsan , Yunus , Aslan . Hiç kimsenin birbirine hayatı zorlaştırma lüksü yoktur.
Türk kızları kibirli, havalı ve kendini beğenmiş, erkekleri de çomar...
Kız çocuklarını simartmiyor hiçbir aile...konu sadece düğüne gelince böyle ayrıca erkekler de iyi düğün yapmadıkları da kendilerini kötü hissediyor ve erkek aileleri düğün yapmak istiyor. Hint kumaşı değil toplum baskısı yani.
@@backatleden0812 "Çeyiz düzmek" neden deniyor o zaman? Gelin çirkinse çeyizi mi düzüyorsun?
TDK sözlük:
Düzmek:
1. -i Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek:
"Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar." - Memduh Şevket Esendal
2. -i Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek.
3. -e Şiir, destan, şarkı vb. yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek:
"Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken..." - Sait Faik Abasıyanık
4. nesnesiz Uydurmak:
Bir sürü yalan düzmüş.
5. -i, kaba konuşmada Erkek, cinsel ilişkide bulunmak.
Dizmek:
1. -e, -i Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek:
"Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı." - Necati Cumalı
2. -e, -i Yan yana veya üst üste sıralamak:
"Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu." - Peyami Safa
3. -e, -i Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek.
4. -e, -i Düzenlemek, hazırlamak:
"Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti." - Haldun Taner
Çok akıllı ve entelektüel bir kızsın, bravo sana, iyi ki ülkemize gelip, bizlere güzel bir renk katmışsın.❤ Lütfen konuşmaya devam et. Sizlere mutlu evlilkler diler, ikinizi de gönülden kutlarım.
Mersin de yaşıyorum, bu güne kadar hiç Rus veya Ukrayna lı bir kadınla tanışmadım...
İşinde gücünde, kendi halinde yaşayan insanlar için böyle bir tartışma konusu olmasını algılayamadım....
türk düşmanlığı işte
Sevgili Julia, sakin bir şekilde, şiddet göstermeden harika analizler yapıyorsun. Batının rasyonalliğine hayranım. Biz direk öfkelenerek akıl yürütmeye, aslında yürütememeye başlarız
Turkiyede evlenme şartları 1) evin olacak 2) eşşek değilsin ya arabamız kesin olacak 3) kaynana ile aynı evde oturmam 4) 2 bilezik isterim 5) beyaz esyamız tam olacak 6) düğün de takılan altınlar ikimize kalacak 7) yazıları tatile gideceğiz erkek tarafının şartları 1) ev şart olmasin 2) araba alabilirim 3) altın ne takarsam o 4) kıyafetine karışırım 5) erkek arkadaşın artık olmayacak 6) tek başına dışarı çıkamazsın 7) annem le aranıza girmem 8) yemek yapmayı bileceksin anlaştık mi
Maddi şeyler neyse de kaynana ile aynı evde oturmayı kimse istemez kusura bakma! çevremde duyuyorum kocasıyla banyo yaparken bile içeri girip napıyorsunuz diyen kaynanalar var, erkek anaları hepsi olmasa da çok fena! özellikle iç Anadolu bölgesindekiler(başta Çankırı) :))) senin yatak ilişkine kadar takip ediyorlar. Gelini de kızı değil evine hizmetçi olarak görüyor ve sürekli kendisiyle kıyaslıyor. Bir Adanalı olarak Ankara'da gözlemlediğim ve arkadaşlarımın evliliklerinden duyduğum kadarıyla özellikle çevre illerden gelenler öyle. Çankırı, Çorum, Yozgat, Kırşehir, Kırkkale vs...bunlara gelin giderken 1000 kere düşünün:)))
Erkek tarafının şartları son derece makûl. Hiçbir şey yok... "Dışarı çıkamazsın" diye bir şey diyen bir erkek de yok bu devirde. Ama erkek arkadaş ayrı bir konu...
4. Madde yanliş bu arada kuzenlerimde 5 ten aşağı bilezik görmüyorum hemde kalın :)
Evlenince aile evinden çıkmak bir şart olabilmeli. İster erkeğin, ister kadının ailesi olsun. Tabii bu durum bazı şartlara göre değişebilir ama ilk 6 ay uzun süreli misafir bile ağırlamayın deniyor mesela.
Türk kadınlarının bu videodan ders alacağını zerre sanmıyorum.Tamam aile baskısı ile kabul ediyor görünüyorlar ama ben bu adetlere gerçekten karşı çıkan kadın görmedim.Ne kadar masraflı olursak o kadar değerli oluruz diyorlar ama bu bir kılıf sadece.Yabancı kadınlarla evlenmeyi tercih etmek en doğrusu tespitler harikaydı Julia emeğine sağlık 🙂🙏
Julia yine duygularımıza tercüman olmuş. Yargı dağıtmış👏👏👏
Merhaba Julia. Öncelikle şunu söylemek istiyorum senin dediğin gibi geçmişte evlilik olayında kız tarafı diretmek şartıyla erkekten uçuk isteklerde bulunuyordu ama günümüzde bu durum daha azalmış durumda çünkü Türkiye'de 0 borçla bile yaşamak neredeyse mucize. Gelelim damatta takı, altın, başlık parası ve ev eşyaları konusuna. Çevremde bulunan ve bunları ısrarla isteyen kişilerin tamamını gözlemlediğimde şunu farkettim ki bu kişiler normal günlük hayatlarında kimsenin umursamadığı kendilerinde eziklik, güvensizlik ve herkesin kendinden üstün olduğunu düşünen kişiler olduğunu farkettim. Birileri bu insanlardan yoğun bir şekilde bir şey istediğinde bu kişilerin içlerindeki eziklik duygusunu bir nebze olsun hafifletmek için en ağır şartlar koşmaya başlıyor, zannediyor ki o esnada dünya karşısında saygı ile eğiliyor, aslında öyle bir şey yok tam tersi huzursuzluk çıkıyor, ayrılıklar oluyor, geçmişte böyle durumlarda intiharlar çok kez yaşandı veya zaman zaman evlenecek gençler anlaşarak kaçıyorlardı. Damadı borç batağına saplayarak ezik duygularını tatmin eden bu zavallılar kızları evlendiğinde boğazına kadar borç batağında olan bir eve gelin yolluyorlar. Tabi ki bu durum bir süre sonra ister istemez evde kavgalara huzursuzluklara yol açıyor. Ben şahsen kızımı evlendirecek olsam şart koşmak yerine ''Gençler otursun ne gerekiyorsa alsınlar bizlerde iki tarafın büyükleri olarak borçların yarısını ödeyip imkan varsa tamamını ödeyip onları yeni hayatlarında kendi başlarına ayakları üzerinde durmalarını sağlayalım'' der konuyu fazla uzatmam. Çünkü kızımı neden yokluğun sefaletin içine atayım ki? Evladımdan ne istiyorum da böyle bir kötülüğü ona ve eşine reva göreyim. Gerekirse düğün filan olmaz söz nişan sade bir şekilde aile içinde olur tüm yapılacak masraflar kısıldıktan sonra gençlerin borçları ödensin onlar yeni hayatlarına daha sıkı sarılarak başlasınlar. Bir çeyrek altın 2.630 Lira bir normal bilezik 42.000 Lira olmuş, Cumartesi günü düğün var 6 çeyrek 2 bilezik mutlaka takmamız gerekiyor çünkü teyzemin oğlu evleniyor. Bz yakın akrabalardan başka insanlar bu hayat şartlarında 200 Lira ancak takabilir. Bunun için ne başkalarını sıkıntıya sokmak lazım ne de iki tarafın aileleri düşman olsunlar.
Julia hayırlı olsun, Allah mesut etsin .Hayalleriniz gerçek, mutluluğunuz daim olsun😊😊😊😊
Julia sinirlenecek bir şey yok, Bizdeki bayanlar evlenmeden önce evin var mı araban var mı ne iişinde çalışıyorsun ne kadar kazanıyorsun gibi sorular ve isteklerde bulunuyorlar.
Cok tesekkur ediyorum aziniza yureginize emeginize saglik anlattiklariniz cok dogru
Böyle hümanist insanlar çok az bulunur dünyada ne güzle ülkemizin yanlışlarını saygı cercevesinde anlatıyor😊
@@sairkara3552 umarım seni donuna kadar sömürecek anasının gözü bir kıza denk gelirsin. Bu nasıl bir bakış açısı ya yuh?
Konudan bağımsız olarak; Hümanizm tam bir saçmalıktır. Hümanizmi övmeyin.
Harika bir konuşma ve değerlendirme. Çok kaliteli düzeyli, eğitimli bir konuşma. You are perfect. Thank you.
İnanın her sözünüzde o kadar haklısınız ki ne kadar çok hak versem az. Bu süreçlerin hepsinin en azından kendi adıma konuşayım ben farkındaydım. Evlenmeden önce bir sürü kızla konuştum. Sayılarını ben unuttum. siz deyin 50 ben diyeyim 60 belki daha da fazla. Konu evliliğe gelince kimisi hemen açık sözlüce kimisi daha sonra kimisi de gizli gizli hep aynı konuya geliyor. Evin var mı, araban var mı, ne kadar maaş alıyorsun, ben her şeyi isterim vs vs. Sonunda baktım iş böyle olmayacak biraz da zamanım geçiyor daha fazla geciktirirsem bu süreçten soğuyacağım ve hiç evlenmeyeceğim diyerek kötünün iyisi olan birisiyle evlilik aşamasını başlattım ve tamamladım.
Evlilik sürecinde ne kadar kâr zarar hesabı yapsam da bunu her ne kadar herkese anlatmaya çalışsam da kimseye bir türlü kabul ettiremedim. Eşimi kötülüyormuşum gibi algılayıp bana kızacak olanlar istedikleri kadar kızabilirler. Hatta dışarıda bir yerde denk gelenler üzerime yumurta falan da atabilirler hiç sorun değil. Kendi yaşadıklarımı siz de yaşamayın size ders olsun diye anlatıyorum.
Bu süreçte saydığınız her şey ve çok çok daha fazlası çok güzel şekilde oldu. Hepsi cuk diye oturtuyorlar erkeğe :) Altınlar mı alınmadı, düğünler mi yapılmadı, dış çekimler mi yapılmadı, en özel, en güzel, en son çıkan albüm bilmem nelerinden mi yapılmadı, kos kocaman tablo mu yaptırılmadı, düğüne ayrı, bilmem neye ayrı, söze ayrı, ona ayrı buna ayrı kuaförlere gidilip özel başlar mı yaptırılmadı, düğünde yemek mi olmadı, tüm yemekler özel zeytin yağıyla mı yapılmadı :))) kısacası yağmurdan kaçarken dolunun mandalina büyüklüğünde olanına yakalandım. Düğünde gelen takıların hiçbir şeye yaramayacağını söylesem de bir türlü dinletemedim. İkimizin ailesi de ille de düğün ille de düğün diye tutturup durdu, düğünde takılanlar düğünün masraflarını bile karşılamıyor daha diğer şeyler de cabası.
Kız tarafına masraflardan biraz kısalım böyle olmuyor demeye kalksan tamam şunu yapmayalım diyor bir kalemden vaz geçiyorlar başka yerden birkaç yeni masraf kalemi çıkarıyorlar. Her seferinde iş daha pahalıya gidiyor. Eşim para harcamasını beceremeyen bir insan. Masraflara kullanın diye verdiğim paralar da hep yalan olup gitti. Nereye gittiği belli değil, nereye harcadın diye sorunca 3 kuruşun hesabını yapan insanan dönüşüyorsunuz. Evleneli 2 sene bitti 3. seneyi dolduruyoruz hala düğünün, o süreçlerin, ev eşyalarının vs borçlarıyla cebelleşiyorum. Eşim çalışmak da istemiyor. Eve bakmak erkeğin görevi diyor çalışmak da istemiyor :) her şey şaka gibi devam ediyor. Sürekli bunalıyorum, sürekli bir şeyler iyiye mi gidiyor derken yeni yeni bir şeyler çıkıyor ve hep kötü devam ediyor. Tam borçtan 3 kuruş eksiltiyorum hop tabak takımı çıkıyor, tam borçtan 3 kuruş eksiliyor hop nevresim takımı çıkıyor, tam borçtan 3 kuruş eksiliyor hop dyson işi çıkıyor. Almayınca burnunuzdan geliyor. Bunlar (dyson hariç) olmayan şeyler de değil he bu arada. Evde zaten var, yenileri isteniyor.
Daha söyleyebileceğim çok şeyler var da kıssadan hisse ya eşinizi çok arayın, iyi bulduğunuzu da sakın kaçırmayın ya da iyice para biriktirip cebinizi iyice doldurmadan evlilik sürecine hiç girmeyin. İkinci seçeneği seçecek olanlar, benim gibi ortalama üzeri maaşlı çalışanlarsa 35 yaşına falan denk geliyor ortalama olarak, asgari ücret seviyesinde çalışanlara da Allah kolaylık versin. Onların da herhalde bir 40 - 45 yaşlara falan denk geliyordur.
Julia hanımın söylediği gibi iş evlilik aşamasına gelince kızlar kesinlikle kendilerini bulunmaz hint kumaşının âlâsı sanıyorlar. Kızların aileleri kızımızı sanki zorla mı veriyoruz moduna giriyorlar. Almanyanın nitelikli işçi alım programına başvuracağım inşallah tutar da gider biraz borçlarımı öderim. Borçlarımı ödeyip, bir ev alıp, üzerine bir araba alırsam, üzerine evi tüm sosyal medya fenomenleri kadar güzel döşersem üzerine de bir ton daha nakit param olursa eminim ki çok mutlu, çok huzurlu bir evliliğim olacak. O günleri iple çekiyorum :))
Önemsiz kısım: 5 yıllık ilişkimizin sonunda 3 kuruş para bulduğu için sağı solu ayrı oynayıp beni terk eden ve tüm evlilik hayallerimi suya düşüren eski sevgilime hakkımı helal etmiyorum.
He bu konuda o kadar doluyum ki bir sürü şeyi atlamışım birkaçını burada belirteyim. Ailemin maddi durumu pek iyi değil ancak kötü de değildi benim düğünüm sırasında. Evlenmeyi daha ileri yıllara planlamış olan abim ben evleniyorum diye sıra olayından aşırı baskı altına girdi ve benden önce evlnemek için aşırı çabaladı sonunda birisini buldu tanımadan şak diye evlendi. Onun düğünü benim düğünümden önce oolduğu için tüm ailem tüm desteğini ona verdi. Abim benim düğünüm için hiç yardımcı olmamasına rağmen bir de kendisine zorla yardım ettirdi. Her şey olsun isteyen ailem, gelenek, görenek, el alem ne der, herkes yapıyor biz neden yapmayalım, bizim neyimiz eksik vs diyen ailem bana beş kuruş yardım etmediler. Hatta üzerine benden abime daha da fazla destek vermemi isteyip durdular. Düğünüme bile davetlilerle aynı anda geldi o muhteşem ailem :)
Sizlerin ailesini bilmem ama aileniz el, alem, gelenek, görenek gözetiyorsa masraflarını üstlensinler. Yok üstlenmiyorlarsa hiç de birisini bile yapmayın derim.
Ev eşyalarına gelince de; benim prensesler prensesi, harika prenses, muhteşem prenses, dünyada tek prenses karıcığım ikinci el çöp bile kabul etmez. Her şey güzelinden, markasından ve sıfır olmalı :)
Psikolojim gayet yerinde, işimde başarılıyım, insanlarla iyi anlaşıyorum. Bunları psikolojimin yerindeliğine kanıt olarak görüyorum. Sadece bu düğün meselesi konusunda gerçekten doluyum. Birilerine tüm içimi döküp bi rahatlamam lâzım.
Şu yorumlarda bahsedilen ve sizin videoda anlattığınız hanımlardan herhangi birisine bile denk gelseydim, anlaşa da bilseydik şu anda onlardan birisiyle evli olurdum muhtemelen. İnsan anlaştığı insanı sever herhalde. Sevgi kısmına yine de kesin konuşamam ama mantık kısmında kesinlikle bu tarz hanımlar ağır basıyorlar. Sadece altınları aldığım paraya evin tüm eşyalarını sıfır ve bir anda dizebilirdik. Ya da paranın bir kısmıyla bir araba alır temel eşyaları hemen, kalanlarını yavaş yavaş hallederdik, gül gibi geçinir giderdik.
Abi sen de ne dertliymısşin ya.Seni okuyan erkekler, şu anda vazgecti.
Ama şunu soyleyebilirim.Haklısın..Hepimiz aynı zorluğu fazlasıyla yasıyoruz.
@@AyhanARICAN111 Yaşamın pratik gücü sayfası var evlilikte betalaşma süreciyle alakalı makalesi var faydası olur belki
@@AyhanARICAN111 Sizin ilacınız kırmızı hap. UA-cam'da redpill içeriği üzerine bir iki Türkçe kanal var onları takip edin zaten yaptığınız hataları fark edeceksiniz. Ama kısaca söylemek gerekirse, ilişkinin başında kendi prensiplerinizi yani çerçevenizi belirleyip bunlardan taviz vermeyecek şekilde ilerlemeniz gerekir. Kervan yolda düzülür mentalitesiyle yola çıkarsanız düzülen anca siz olursunuz.
Çok zarif, incelikli düşünceler... Türk toplumunun kılcal damarlarına sirayet etmiş... teşekkür ederim...
Cok güzel bir konuya deginmissin Julia. Evlilik ve Dügün Türkiyede artik bir krize dönüstü, inasalar artik ekonomik olarak bu krirzi asamamakta ve kiz tarafinin dayatmalari sonuncu Hayirli olan evlilik hazirligi maalefes ayriliklarla sonuclanacak tartismalara neden olamkta. Bence Anadolu insani olarak geleneklerimizi tekarar gözden gecirip güncellememiz gerekmektedir. Bizim Kizlarimiz hep söyle derler "Ben hayatimda bir defa evleniyorum" bende bu lafa söyle diyorum "Ben her hafta evleniyordum da, bu hafta sana denk geldik".... Bence bircok kizimiz baslik parasi konusunu yadirgamakta ve ben satilik Mal miyim? diye sormakta, ancak cehiz diye dayatilan seyler günümüzde modern Baslik parasi olarak nitelendirebiliz.
Julia yorumlarına yüzde yüz katılıyorum! Ayrıca, evet, kesinlikle “gösteriş” için yapılıyor…
Şunu da söylemek isterim ki güzelleşmişsin 😄
İyi günler, videosuz bırakma bizi! 🙏🏻
Julia sonradan Türkiye'ye gelen biri olarak bu kadar bizden olman, bu kadar empati yapabilmen takdire şayan. 20 li yaşların sonunda yavaş yavaş bunları planlayan biri olarak önümü göremiyorum. Kızlarımızın önemli kısmı çocukluğundan beri bunun hayalini kuruyor, kendisi ve ailesi en başından beri şaşalı düğünlerin, gereğinden büyük ve lüks eşyaların hayaliyle yaşıyor. Bizim için belki mutluluk ve kafa rahatlığıyla geçmesi gereken zamanlar endişeli şekilde geçiyor. Bu kadar sağlıklı bir şekilde buna değindiğin için çok teşekkür ederim.
evlendikten sonrada ev araba ikinci ev ......bunlarla evlenilmez ...en iyisi rus ukraynalı
Gerçekten çok netsin ve dogalsin. Düğün videonu merakla bekliyorum. Şimdiden çok büyük mutluluk dilerim. Sevgiler.
Juliacım ekşi sözlüğü ciddiye alma. Oranın çoğu ciddi psikolojik sorunları olan bir avuç incelden oluşuyor. Yalnız ev kurma konusunda Türkiyede insanlar sosyalliğe çok önem verir ne Alman ne Rus, Ukraynalı gibi değiliz. Haliyle ev ziyaretleri için kanepe, yemek takımları vs. bizler için çok önemli yoksa biz de borç yapmaya bayılmıyoruz. Mesela bizde anneler kendilerini bırakır yemez içmez çocukları için yatırım yapar ama bir Alman, Rus ya da Ukraynalı önce kendini sonra çocuğunu düşünür. Bu materyalist olduğumuzdan değil yani.
Çok tebrik ederim candan tebrik ederim Allah mutluluğunu daim etsin darısı bana olsun inşallah âmin❤️🙏
Türk kızları konusunda haklısın el bebek gül bebk büyütülüp şımartılıyorlar ve gereksiz özgüvenleri var
erkeklerde böyle
@@nurcibanbasuroglu sevgisiz ve vicdansız bir toplumuz kısacası. Her şey göstermelik.
türk kızıyla evlenmek intihar etmek demek
Türk kızlarının anlamak istemediğini Julia çözmüş ve dert edinmiş konu yapmış anlatıyor, tebrik etmek lazım, ben de bu insanları düşünmeye davet ediyorum.
Hi Julia, die Türken waren früher auch nicht so. Als meine Eltern vor 60 Jahren geheiratet haben, haben sie ( so wie viele andere) nur ein Bett und einen Tisch mit ein paar Stühlen gehabt. Das war halt normal damals. Man müsste es sich selber schaffen.
Das ist im Moment eine Maganda Kultur, die von Provinziellen zur Stadtkultur reingekommen ist.
Çok doğru. Benim ailem de böyle evlenmiş. Ben de böyle evlendim, sevgilimle hiç para ya da eşya konuşmadık yani.
Biz senden razıyız ❤ julia 😍🥰😘
Merhabalar Julia, insanların bilmedikleri konular hakkında veya bilgi sahibi olmadıkları konular hakkında önyargılı olumsuz yorum yapmaları üzücü ve moral bozucu. Çevremizde böyle çok insanlar var, sana saygı duyuyoruz sen yapacağın işi bilirsin. Nikahınız hayırlısı olsun mutluluklar dilerim :) selamlar.
Tesekkurler Julia hanım. Gelenekler imkanlari zorlamamali geleneğe saygı duyulmali ancak gerekiyorsa sembolik olmalı. Sizin Türk insani hakkindaki tespitleriniz harika.bu konuya kafa yormaniz hem guzel ama daha cok bizim açımızdan tirajik durum. Sagolun varolun.
Julia! Bi seye daha deginmek istiyorum. Bu erkekler hakkinda olacak. Arkadaslarimin yasadigi iliskilerden bunu soyleyecegim veya tanimadigim ama gorduklerimden; Turkiye'de erkek Turkiye'de dogmus bir kizla tanisiyor, sevgili oluyorlar. Ama erkek ayriliyor cunku kiz tek basina yasiyor veya bakire degil veya cok acik sacik giyiniyor falan. Ama sonra gidip stripzcilik yapan bir Rus veya Ukraynali ile evleniyor 😂Yada akrabamda oldugu gibi taa Rusya''ya diye okumaya gidiyor ama asil amaci bir Rus kiziyla tanisip Turkiye''ye getirmek. Demek istedigim Rus kizlari seksi giyinirse, tek basina otururlarsa, bakire olmazlarsa evleniliyor ama Turk kizi bunu yaparsa.... artik siz anlayin 😀Turkiye'deki erkeklerin iki yuzlulugude var.
rus kızalrı melek gibi sarışın mavi gözlü ...türk kızları sulukule çinganları gibi esmer ve pis
Tespitiniz son derece doğru. Ben anladım.
Çok haklısınız.Bir de yabancılarla sevgili olan ya da evlenen bir kısım Türk erkekleri partnerleri ile hayatı öylesine ortak yaşıyorlar ki ama gel gelelim bir Türk kızla evlendiğinde ya da sevgili olduğunda aynı davranışları sergilemiyor.Yabancı kadınlara gösterdiği ilgi ve ortaklaşa yaşamı gerçekleştirmiyor.Herşey kadından bekleniyor.Kadın birşeyleri bilmiyorsa ayrı suçlanıyor,biliyorsa ayrı suçlanıyor.Böyle yapmayan erkeklerde var tabiki ama oranları az.Diyeceğim o ki kitabı iki tarafından da okumak gerek suçu bir tarafa yüklemeden.
Güzel bir Slav kadınıyla evli olmak bir statü simgesi artık. Sırf bu yüzden Rus, Ukraynalı güzel hatunlara toleransla yaklaşılıyor.
@@S.Solmazturk iste o Turkler tarafindan guzel zannedilen kadinlar Bati Avrupa'da veya Kanada''da guzel olarak gorulmuyor. Cogunlukla Hintli , Latin Amerikali kadinlar populer ve seksi bulunuyor. Evet biliyorum Zuckerburg bir Cinliyle evli ama genelde ABD veya Bati Avrupali Asyali (cin, kore, japon vs.) istemez, cirkin olarak gorurler. Kisacasi Turk erkeklerinin guzel diye evlendikleri kadinlar diger ulkelerin standartinda cirkinler veya yuzlerine kimse bakmaz (Turk, Arap, Hint erkeklerinden baska ; zaten Turk erkeklerinin yaptiginin aynisini Arap ve Hintli erkeklerde yapiyor)
şaka maka Türkçeyi mükemmel konuşuyorsun, Türkçe lugat ın çok geniş, ben Türk olduğum halde çok sıradan konuşuyorum, böyle devam tatlı kız
İki tane öğrencimin annesi ve babası, bahsettiğiniz ırktaki bayanlarla tanıştıkları için ayrıldılar, annelerin ve öğrencilerimin psikolojik durumlarına şahit oldum 😔.Bu açıdan da duyarlı olmanızı isterdim
Suçu tamamen kocanın diye düşünüyorum açıkçası🤧
Ne güzel işte. Öğrencilerinin annelerini pislik erkeklerden kurtarmış Ruslar.
Ağzına sağlık ❤
👍Hepsi doğru. Geleneklerimiz yüzünden binlerce genç evlenemiyor.
Julia çok güzel fikirlerin var ne kadar doğru konuştun teşekkürler 🎉❤
Kendisi güzel kalbi güzel insan.Türkleri anlamaya çalışma ben 54 yaşındayım ve hala anlayamadığım bir sürü şey var bu ülkede.
Çok güzel yorumlar, çok güzel, kutluyorum sizi.
Beni bende değil beni başkasindan sor. Elin yabancısı Türkiyeye ve Türkçeye daha çok odaklandığı için, kendimizdeki hal hareket, kültür, gelenek , inanç ve Ahlakımızı daha isabetli tanımlıyor. Eğer yabancı biri bizi bize anlatıyorsa, kendimize çeki düzen vermemiz gerek. Julia hanıma bu güzel anlatımından dolayı ağzına ve eline sağlık diyorum.
Sınırları tebeşirle çizili ülkelerde büyüyen insanların tatlış hümanistliğini anlamak zor değil elbette. Ama Türkiye'de yabancı insanlara tahammül gerçekten azaldı. Sebepler de oldukça haklı. Tabii tüm bunlar o insanların suçu değil. Ama tepki normal. Ayrıca yıllarca burada yaşıyor olmana rağmen maalesef ki kültüre çok yabancı olduğunu görüyorum Julia. Yorum yaparken biraz daha dikkatli olmanı tavsiye ederim. Hele de böyle bir dönemde.
Tepkimiz it gibi ureyen,kültürümüzü tanımayan,baltalayan,144 Milyar dolarımızı yiyen Suriyelileredir...Bu insanlar Üstün ırk katagorisinde anca havlarsın...güler geçerler sana.Bu insanların 1 zararrını görmedim.Aksine çok sey katıyorlar bizlere.Görgülüler,anlayıslılar,aç gözlü değiller,sakinler,efendiler,Bilgililer,kültürlüler...Dünya insanları...Ama bizim keneler?
@@ersinsaritepe6464 iyi uykular
Bu kız zaten küreselci kanatin adamı ne bekliyorsun ki
hayatta en guzel sey pratik olmak ve sagduyu (common sense)... all the best Julia
Öncelikle evliliğinizi kutluyorum , sağlık ve huzur ile yaşayın. Rus ve Ukraynalı kadınlar ile ilgili düşünceler belki çok uzun yıllar için doğru olabilir ama bu gün için geçerli değil. Bu arada artık altın takmak ekonomik yorgunluk olduğu için para takmaya dönüştü veya ev için gerekli bir eşyayı 3-4 arkadaş birleşerek alıp hediye de edebiliyorlar. Yani eski adetler artık rafa kalktı, dünya ve ülke gerçekleri öne çıktı. Ve evlenmeden birlikte yaşayan çiftlerin de adedi gün geçtikçe artıyor. Aile bütçesi ise ortaklaşa hesaplanıyor yani çiftler birlikte çalışıp kazançlarını birlikte harcıyorlar. Gerçek olan gelenek değil , yaşadığın zamanın gerçekleridir. Özellikle doğulu veya radikal dindarlar da bazı gelenekler hala devam ettiği de bir gerçek.
Eşinize ve size mutlu bir yaşam dilerim. 🌹🥂
SevgiliJulia, videonu çok beğendim. Sana ve eşine de mutluluklar dilerim.
Güzel vide, Fikirlerim:
1 Rus ve Ukraynalı kadınların türk erkeklerinin peşinden koştuğunu pek zannetmiyorum tabiki az bir kesim vardır ama genel olarak böyle bir durum yok
2 Türk erkekleri fenotip olarak onları farklı ve çekici bulduğu için hiç bir şey olmasa bile yabancı oldukları için daha çok ulaşmaya çalışıyor ki bu durum dünyanın her yerinde aynı, yani yabancı ve çok azınlıkta iseniz lokal insanlara exotic gelebilirsiniz. Bu arada Türk kızları da yabancı erkekleri beğeniyor ve bu durumu da garipsemiyorum çünkü aynı kanun orada da geçerli, kaldırım taşları elmastan olsaydı bir değer kalmazdı elmasın. Tamamen ne kadar bulunduğu ile alakalı.
3 Belli bir coğrafi bölgedeki eş seçim tercihinin dalgalanması %1 bile değildir toplumda böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum, suriyeliler ile de evlenen insanlar oldu özellikle kırsalda nedense onlara karşı böyle bir haber çıkmadı bu da ilginç. Eğer ki milyonlarca yabancı kadın gelirse o zaman bir şeyler değişebilir.
4 Türk kadınları tabi ki bu durumdan rahatsız çünkü şuan ki evlilik kültürü tamamen kadına değer verip erkeğin kadına takılar ve yaşantılar sunması üzerine buna bir alternatif doğmaya başlar ise bu kültür de ölebilir
Çok güzel bir şekil de özledim konuyu yorumun harika sen çok yaşa insanlığa faydalı bir bireysin seni seviyoruz aylece bu arada tebrik ederiz bizide düğünü ne davetet
Bizde evlenmeden önce aileler bu sadece bir kere yapılır diye her şeyin en iyisini almak isterler. Kız tarafının çok şey istemesi de erkeğin kız için neler yapabileceğini ölçmektir aslında. Ama maddi durumu yoksa ve karşı taraf izin verirse çok mütevazi eşyalarla ve takılarla da evlilik yapanlar var tabi.
Hiç olurmu öyle şey elalem ne der sonra bak şunun damadı neler almış senin neyin eksik sende iste değerin bilinsin :)Kadın birşey istemeyince namusundan şüphe eden salaklarda var tabi.
Arabası olsun, evi olsun baskısı genelde anne babalardan gelen bir şey. Bir kadın veya bir erkek gerçekten aşıksa ve o kişiyle hayatını birleştirmek istiyorsa böyle şeylere takılı kalmamalı bence. Çünkü sen o kişiyi sahip olduğu eşyalar için değil kendisi olduğu için, o olduğu için seviyorsun.
araba ev olsa gine iyi ...türk kadınına ne yaparsan yap dolandırmaya çalışıyor seni....altınlarıalır ev araba aldırır ginede mutlu olmaz ...resmen intihar etmektir tc kızıyla evlenmek
One of the ways to keep sane in Turkey is to pretend you're an anthropologist examining Turkish culture from a distance.