31.01.2025 Cuma Hutbesi, Ebediyet Yolcusunu Uğurlarken

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 7 лют 2025
  • EBEDİYET YOLCUSUNU UĞURLARKEN
    Muhterem Müslümanlar!
    Yüce dinimiz İslam’a göre insan, yaşarken
    olduğu gibi öldüğünde de değerlidir ve her türlü
    hürmete layıktır. Nasıl ki insan, doğduğunda yıkanır,
    kundaklara sarılır, kucaklarda taşınır, ezan, kamet ve
    dualarla karşılanırsa; öldüğü zaman da yıkanır,
    kefenlenir, el üstünde taşınır, salâlar ve dualarla
    uğurlanır. Çünkü ölüm, bir yok oluş değildir. Ebedi
    hayatın başlangıcıdır. Müslüman için ölüm, Allah’ın
    sonsuz lütuf ve ikramlarına ulaşacağı ilk duraktır.
    Cennete açılan kapıdır. Sevdikleriyle buluşacağı kutlu
    bir vuslattır.
    Aziz Müminler!
    Vefat eden kardeşlerimize karşı yerine
    getirmemiz gereken dinî ve insanî vazifelerimiz
    vardır. Bunların başında, mahremiyet sınırlarına
    dikkat ederek cenazeyi yıkamak ve kefenlemek
    gelmektedir. Bir diğer vazifemiz ise kardeşimizin
    cenaze namazını kılmak, sonra da onu huşu içerisinde
    ebediyet yolculuğuna uğurlamaktır. Cenaze namazı,
    erkekler önde kadınlar arkada olacak şekilde kılınır.
    Cenaze başında tartışmak, cenazeyi alkışlarla veya
    müzikler eşliğinde uğurlamak, namaz kılınacak alanı
    çelenklerle veya resimlerle donatmak dinimizde
    yoktur. Bir başka sorumluluğumuz ise ölen
    kardeşimizin günahlarının bağışlanmasını Allah’tan
    dilemek, ona dua etmek ve hakkında şahitlik
    görevimizi yerine getirmektir. Peygamber Efendimiz
    (s.a.s), “Siz kimi hayırla anarsanız o cenneti, kimi
    de kötülükle anarsanız o da cehennemi hak eder.
    Zira sizler, yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”1
    buyurarak ölen bir kişi hakkında yapılan şahitliğin
    önemine işaret etmektedir.
    Kıymetli Müslümanlar!
    Vefat edenin yakınlarına taziyede bulunmak,
    sabır dilemek, acılarını paylaşmak, Kur’an-ı Kerim
    tilavetiyle gönüllerini ferahlatmak İslam kardeşliğinin
    bir gereğidir. Bununla birlikte taziyede de dikkat
    etmemiz gereken hususlar vardır. İslam’a göre taziye
    üç günden fazla sürmemelidir. Yakınını kaybetmenin
    üzüntü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin
    taziye için ağır bir masrafa girmesi, misafirlere yemek
    hazırlaması doğru değildir. Taziye günlerinde akraba
    ve komşuların, ölenin yakınlarına ve misafirlere
    yemek ikramında bulunması sünnettir. Nitekim Allah
    Resûlü (s.a.s), amcasının oğlu Hz. Ca’fer’in Mûte
    savaşında şehit olduğu haberini alınca, “Ca’fer’in
    ailesi için yemek hazırlayın...”2 buyurmuştur.
    Değerli Müminler!
    Maalesef, ağızların tadını kaçıran ölümü
    düşünemez hale geldik. Yüce dinimiz İslam’ın
    emrettiği cenaze adabından gün geçtikçe
    uzaklaşıyoruz. Kimi insanlar, apartmanında ve
    sokağında cenaze varken oyun ve eğlencesini devam
    ettirebiliyor. Kimi insanlar ise televizyonlarda ve
    dijital mecralarda vefat edenlerin görüntülerine
    reyting uğruna tekrar tekrar yer vererek acılı
    insanların hüzünlerini daha da derinleştiriyor. Oysaki
    Müslüman, çevresinde olup bitenlere duyarsız
    kalamaz. İnsanların ölüm acısını yok sayıp hiçbir şey
    olmamış gibi davranamaz. Ölenin yakınlarını
    üzüntüye sevk edecek söz ve davranışlarda
    bulunamaz.
    Aziz Müslümanlar!
    Ebedi âleme göç eden kardeşlerimizi İslam’ın
    emrettiği şekilde son yolculuklarına uğurlamanın
    gayretinde olalım. Ölülerimizi hayırla yâd edelim.
    Onlar adına, imkânlar ölçüsünde sadakalar verelim,
    hayır hasenatta bulunalım. Adlarını yaşatacak,
    kendilerine dua edilecek eserler yapalım. Böylelikle
    bizler de ahirete göçen yakınlarımızın amel
    defterlerinin kapanmamasına vesile olalım.
    Önümüzdeki Perşembe günü, on bir ilimizi
    etkileyen depremin ikinci yıldönümü. Bu vesileyle
    ahirete irtihal eden bütün kardeşlerimize Yüce
    Rabbimden rahmet diliyorum. Cenâb-ı Hak, ülkemizi,
    milletimizi ve bütün insanlığı her türlü afetten
    muhafaza buyursun.
    Hutbemi, hayatın ve ölümün gayesini açıklayan
    şu ayet-i kerime ile bitiriyorum: “De ki: Benim
    namazım, her türlü ibadetim, hayatım ve ölümüm
    âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”3

КОМЕНТАРІ •