“TÜRK HALKI HER ŞEYİ AFFEDER.. BİR TEK ŞEYİ ASLA AFFETMEZ.. KENDİSİYLE AYNI FİKİRDE OLMAYANI ASLA AFFETMEZ..!!!” Muhteşem bir tespit.. teşekkürler Emrah Safa Gürkan ve yancıları😜
Yazan hakli. Adam popülizmi o kadar zorluyor ki, hangisini düzelteceksin. Çoğu zaman kendisi bile ne dediğini bilmiyordur. Dikkat edin başta ahenk ile ilgili bir şey diyor, sonra iddiası hakkında cümle kuramayıp birden "ben 90'larda'ya geçiyor. Meclis ne işe yarıyor konusu da, dünya sanki çok farklı. Brexit zamanında hatırlıyorum, halkın google da aradıkları şeyler AB nedir falanmış. Arkadaşım, kendi vatandaşlarına Ingiltere meclis sistemini falan anlatıyordu facebook tan. Ülke 20 sene önce de aynıydı falan, hep altı boş, afaki söylemler yine.
Meğer bütün komiklik bütün mizah yeteneği o papyondaymış ya.1 çıktı, hızlı konuşan İlber Ortaylı ile Fatih Altaylı’nın yasak aşkından doğmuş çocuk gibi bir şey oldu hocam.
İnsanlarımız sadece kendi siyah ve beyazlarını görebiliyor. Grileri göremememizin sebebi de kesinlikle okumayan bir toplum oluşumuz... Ağzınıza, yüreğinize sağlık hocam.
Emrah Safa Gürkan Hoca'nın özgün bakış açısı var, bu etkileyici ve bilgilendirici. Akademik dilini herkesin anlayabileceği bir noktaya indirgemesi harika. Başarılarının devamını diliyorum.
Hocam videoları sadece izleyip beğenip geçiyordum ama bu sefer yorum da yapmak istedim, 22 yaşında kafası çokça karışık bir genç olarak sizi dinlemek bazı konularda düşünmem gerektiğini hatırlatıyor ve bu bile tek başına çok güzel bir sonucunuz. Videolardaki herkesin emeğine sağlık ✨
Hocam ismi değiştirdim. Lisede din kültürü öğretmeni 33puan verdi kâğıdıma. dinsiz olduğumu söyledi aileme, tarih öğretmeni onun kırtasiye de satılan notlarını satın alıp çalışmadığım için 95 beklediğim kağıda 55 verdi. Derse giren hocaların siyasal görüşüne göre davranmaya başladım yoksa lise bitmeyecekti. Lise bitti ve Türkiye deferteri kapandi.Danke meine liebe Lehrerinnen.
Sizin de dediğiniz gibi sürekli sistemi eleştirerek bir yere varılmaz. Eskiden sizin bir tarihçi için fazla apolitik bir konumda yer aldığınızı düşünüyordum fakat geçtiğimiz her gün söylenip mızmızlanmaktan ziyade bir şekilde uyum sağlamanın en akıllıca olan şey olduğuna daha fazla inanmaya başlıyorum. Kanalınıza çoğu insan gibi historik ile başlasam da açıkça söylemeliyim ki 0.75 programları benim gibi genç bir bireye çok daha fazla şey öğretiyor. Belirli başlı insanlar ile beraber Türkiye'de akademisyenliği oldukça güzel bir şekilde temsil etmenizden dolayı size teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
Hahaha ''deve binerim'' dedi hoca, geçen programda at binerim yerine ''ata binerim'' demişti defaatle. Hâlâ kendini düzeltiyor, oldum dememiş, çok takdir ediyorum kendisini, sevgiler, saygılar.
Bizim milletimiz çok dogmatik. Değişik düşüncelerin kendi dogmalarımızı yıkmasından çok rahatsız oluyoruz. Birileri sussun da hakikati söylemesin, bundan ötürü de rahatsız olmayalım diyoruz. Halbuki medeni bir yere doğru gitmeyi arzu ediyorsak. Ki hepimizin temennisi bu. Değişik düşüncelere,özgür bir suretle ifade edilen düşüncelere açık olmamız elzemdir. Kimsenin her şeyi bilmediğinin bilincinde olup buna göre insanları dinlememiz,okumamız ve bunun akıbetinde bir netice geliştirmemiz gerekir. Kimse kimseyle aynı düşünemez.Öncelikle bu bilince varacaksınız. İnşallah gelecekte kendi düşüncesini,metodunu üretebilen bir insan topluluğuna sahip oluruz.
Kanka şimdi 3-5 kişi senin şu yoruma eleştiri yazsa acaba senin tepkin ne olurdu? Kabul edip kendinle tutarli mi olurdun, reddiye yapıp ben doğruyum siz yanlışsınız mi derdin?
@@BilgininGücüAdına Tenkidin tutarlılığına bağlı olarak bir değerlendirme yapardım. Eğer benim dediğim yanlışsa kendi subjektifliğimden bağımsız bir suretle değerlendirip yanıldığımı kabul ederdim.
@@BilgininGücüAdına Bir şeyin tutarlılığı niceliğe göre değil, niteliğe göre belirlenir. 3-5 kişinin yaptığı yorumlarının hepsi yanlışsa tabii ki de kabul etmem.
Kıdemli avukat burada. Hocam dediklerinizi bir analatamadık. Bir şekilde anlatmayı başardığımız yakınlarımız ise hak verip geriye sarıyorlar akıllarında tutamıyorlar. Yapısal bir sorun dediğiniz gibi ama insan yapısı sorunu 😅
Bazıları kanaat önderidir, topluluğuna kanaatleriyle yön verir. Bazıları da bulunduğu topluluğun ortak kanaatlerinin günahlarının sevaplarının savunuculuğuyla kendi topluluğundan değer görür. Fatih altaylı bunlardan ikincisi. Takıldığı, düzenli program yaptığı insanlar da bunlardan ikincisi. Bunlar bir arada yaşarlar zaten, birbirilerini çekerler.
25 yaşındayım ve bu güne kadar düşüncelerim çok çok kez değişti ancak hep ortada değil sürekli en radikal tarafa gitme eğilimindeydi ideolojik olarak farklılıkları yaşamam her alanda (ekonomik, sosyolojik ve kültürel) kendisini gösterdi demem o ki o ruhları taşımam şu anki tutkumu belirlemede çok büyük bir rol oynadı güvenlik bilimleri ve istihbarat araştırmalarındaki entelektüel altyapımın temellerini oluşturdular fikirlerim değişince sürekli dalga geçildim şaşırıldım ve tuhaftır buna paralel olarak o insanlar gözünde onların göremediği şeyleri ben en çok gören en çok detaylara hakim kişi oldum zaman geçtikçe de gerçekten sloganların ve belli çığırtkanların gerisinde duran bir taraftaydım en nihayetinde bana bunların en büyük katkısı kendi düşüncemi değil kendi düşünce sistemimi keşfetmem ve geleceğime yönelik alternatif senaryolar ile bir harita belirlemem oldu bana bu konularda kendime olan güvenimi tazelemek konusunda çok yardımcı oldunuz Emrah hocaya ve sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır.
Ben lise mezunu bir hemşireyim.üçüncü basamak bir yoğun bakımda çalışıyorum. Birimimizde çalışma şartları yoğunlaşınca başhemşirelikten sorunlarımız ile ilgili bir toplantı rica ettik.Kendileri sağolsunlar hiçbir problemimizle ilgilenmeyip üstüne üstlük azar işittik. Kendilerinin daha sonra görev süresi doldu.Hemen kendilerini müdür yaptılar . Kendisinin yaşı ileri olmasına rağmen muhtemelen emekli olmayacak çünkü 8 sene daha müdürlük yapıp tekrar Başhemşirelik birimine geri dönecek.Ben ise lise mezunu olduğum için(ve bir yerlerde dayım olmadığı için)hastanenin ağır bölümlerinden biri olan 3.basamak yoğun bakımda çalışmaya devam edeceğim.
PDF'nin sararması muhabbetini ben de yaşadım. Bilgisayarın mavi ışık filtresinin akşam 7'den sonra devreye girdiğini anlayamamış. Lisans okumaktan vazgeçip önlisans diplomasını alıp universiteyi bırakmam da büyük etkisi olmuştu o anın.
Hocam benimde sürekli anlatmaya çalıştığım konu bu herkes eleştir eleştir bize niye ne yapacağımızı söylüyorsun biz yerine yukarıdakilere söyle diyor yukarıdakiler sanki bizi dinliyorda onlara söyleyelim biz yukarıdakilere rağmen en iyisini yapmaya çalışarak genel kitleden sıyrılabiliriz.
Geçenlerde bu kanalda yayımlanmış olan bir videoya, belki insanlara katkısı olur diye düşünerek Fransa’daki lise tecrübemi anlatan bir yorum paylaşmıştım. Hem Paris’in bir banliyösündeki bir lisede hem de Paris merkezde bulunan ve Fransa’nın en başarılı liselerinden birisi olup 1804 yılında kurulan, köklü ve kendisine has bir kimliği olan Şarlman (Charlemagne) lisesinde edindiğim tecrübeleri paylaşmıştım. Akabinde de Fransa’daki TIP sistemini ve TIP fakültelerinin nasıl işlediğini anlatmış ve buradaki tecrübelerimi de yazmıştım. Ama yaklaşık bir iki saat sonra kendime, has bir Anadolu insanı kimliğini koruyarak ve bununla beraber gelen bir düşünceyle, “ne gerek var ki? Şimdi çıkar her şeyi bildiğini zanneden bir insan evladı, saydırır da saydırır. Moral bozmaya ne gerek var?” dedim. Dediğiniz gibi hocam, “Türk halkı kendisiyle aynı fikirde olmayanı asla affetmez” ve linçlemeyi de çok sever. Belki bir gün dinlemeyi ve çemkirmeden konuşmayı öğrenirsek ve farklı seslerin-fikirlerin bir zenginlik olduğuna vakıf olursak o vakit “muasır medeniyetler” diye adlandırdığımız medeniyet seviyesine çıkarız. Ama sanırım bizim vekiller mecliste yumruklaşmaktan memnunlar. Fransız vekiller de taş kağıt makas yaparak birbirleriyle tartışmaya devam etsinler. (Oylamadan sonra aşırı sağdan bir vekil, solcu bir vekille tokalaşmak için elini uzatır. Solcu vekil, tokalaşmak için uzatılan el kağıda benzediğinden ötürü makas yapar. Tüm Fransa’da “Aman Allah’ın, nasıl da haddini bildirdi” diye günlerce bunu konuşur.)
16:50 offf cidden ya o zaman ergen aklımla ne yani akil adam olan Kadir İnanır mı Kürt sorununu çözecek diyordum 😅😅😅 cidden neler yaşamışız ve daha neler yaşayacağız 😮
Emrah hoca o kadar makûl ve siyasal/kültürel anlamda o kadar sağlıklı biri ki bazen gerçek biri mi diye sorguladığım oluyor. Hatta, kimi kişi ve konulara dair 'light' görüşler sardetmektense halkın hazır olmadığı fikirlerini beyan etse ne denli özel biri olduğu iyice ortaya çıkacak ama kendisinin de belittiği üzere, halk ile ters düşmemek lazım :) Devam hocam, sağlık ve esenlik diliyorum size.
Hocamda yoldaşlara laf arasında iki pozitif söz edip maaş konusuna gelince politbüro tarifesi uyguluyor :) neydi o söz "hepimiz kardeşiz ama herkesin cüzdanı ayrı" saygılar esg
Bu saatlerde yatarken Fatih Altaylı dinleyerek uyurum. Ancak bugün sizi dinlemek istedim, deyip yatağıma kıvrılayım. Ninni tadında bir performans bekliyorum, hozom.
"Tek doğru" alışkanlığının güzel örneklerini internetteki felsefe tartışmalarında görebiliyoruz. Adamlar "sizce en doğru filozof kim?" formatlı sorular soruyor bazen ((:
Linç ve manipülasyon meselesinin bir şekilde çözülmesi lazım. Yeni nesille birlikte sosyal medya kullanımı içselleştikçe ikisi de azalır diye düşünüyordum, tam tersi oldu.
Hocamdan ilginç bilgiler alıp onun yaptığı gırgırla dana gibi gülüyordum. Bu ara hocam işi Fatih altaylı‘ya benzetti. Onu izlerken zaten her programında moralim bozuluyor. Her programında ülkenin bir çürümüşlüğünü görüyorum. Buraya oru halinden sıyrılmak için geliyordum burasıda öyle olmaya başladı.Eski haline dönsün isterdim
Hocam keyifli keyifli dinliyorum aşağı yukarı aynı düşünce yapısındayız, ortada bir problem ya da dayatılmış bir eylem, düşünce varsa "Benim elimden ne geliyor ben kendi imkanlarım doğrultusunda ne yapabilirim?" Demeliyiz. Bir daire içinde olduğumuzu düşünelim çevremiz bizi sınırlayan şeylerle dolu, peki biz çevreye ne kadar yakınız?
Hocam söylediğiniz hemen herşeyi uygarlık namına doğru buluyorum. Ancak lütfen artık batı'yı medeniyet diye örnek almayalım ve kendimizle kıyaslamayalım! Medeniyet eşittir batı demek değidlir. Batı o kadar beynimizi uyuşturdu ki, kültür farklarını medeniyetsizlik olarak algılamamıza sebep oldular. Uygar olmaya çalışmak elbet önemli ama batı'nın çok da medeni olmadığını bir tarihçi olarak en iyi sizin bileceğinizi düşünüyorum. Hatta arttıyorum, tüm dünya'nın batı merkezli anlatıdan kurtulması gerekiyor. Bunun ufak ufak kokusunu da alıyoruz bugünler de (Çin sağolsun).
Demokrasi, lâyık olduğumuzdan daha iyi yönetilmeyeceğimizi güvence altına alan bir araçtır. (Aforizmalar, Bernard Shaw [1856~1950], derleyen ve çeviren; Celâl Üster, İş Bankası Kültür Yayınları, 2. basım, Haziran 2024, 50TL, 92 sayfa, 22. sayfadan)
Ben burada edilgen olarak konuşup suçu veya sorumluluğu kesinlikle başkasına atmayacağım internetin kurulduğu 98 yılından beri oluşan gelişme bize bir rahatlık verdi. Şunu veya bunu niye yapmadın diye sadece eleştirip çözüm yolu bile sunmamak aşırı basit ve bunu belirli kesimler değil herkes yapıyor. Araştırmak, öğrenmek, kendini geliştirmek,biraz internetin arka planında kaldı. Buradan reklamlar, satışlar falan döndüğü için bir ekonomik alan da oluşuyor ve insanlar çarkın dönmesine müdahale etmiyor. Her şey bilinç ve hareket meselesi. Hozom'un dediği gibi de pratik olmak işleri iyileştirmeli diye düşünüyorum. Kalıcı çözüm olmasa da...
Son 2 aydır saçma sapan yol çalışmalarından ötürü Çayyolu’nda inanılmaz bir trafik var. Ben 1.5 yıl İstanbul’da yaşadım defalarca kere iş çıkış köprü trafiğine girdim. Ben böyle bir trafik hayatımda görmedim. 10 dakikalık yolu 45 dakikada gidiyorsunuz. İnternette twitter’dan reddite ekşiden instagrama her yere girdim acaba başka insanlar bu konuda ne düşünüyor diye. VE HİÇBİR ŞEY BULAMADIM. Arkadaşlar ben mi delirdim yoksa geri kalan hepiniz mi delirdiniz? Bazen düşünüyorum acaba ben hayalet arabalar mı görüyorum, bi şey kullanmadığım halde halis mi atıyorum diye. Ya böylesine hayatımızı derinden etkileyen bir konu nasıl hiç konuşulmaz? Yani siksok şeyleri sonsuza kadar tartışmayı biliyorsunuz. Dilan Polat çıkmış. Yok dilan polat yok narin bebek. Tamamen dikkat dağıtma için parlatılmış münferit olaylar. Sanki gelecek aya unutmayacakmışlar gibi ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Ya bizim yapısal sorunları konuşmamız lazım. Türkiye’deki bu rant sistemi nasıl oluştu ve bunu nasıl bitirebiliriz. Kırsaldaki çomarlık ve bağnazlığı nasıl çözebiliriz. Ankara’nın belediyeciliği neden bu kadar berbat ve bunun doğrusu ne? Mesela son soruya cevabımı söyliyim: “Not Just Bikes” diye bir UA-cam kanalı var. Aşırı tavsiye ederim. Yaşanılası şehirler yaratmak için nasıl sokaklar ve caddeler yapmalıyız? Hangi çeşit şehirler zengin göründüğü halde hayat kalitesi bu kadar düşük? Trafik sorununu akıllı şehir tasarımıyla nasıl çözebiliriz? Mesela şu kanala bakar bu sorulara yanıt bulabilirsinz
Hocam 2010 referandumunda yargının ele geçirilmesi en çok konuşulan konuydu ama günün sonunda akp imparatorluğunu o gün yargıyı lağvederek kurdu. Sonra başka perçinler de vurdu tabi o ayrı ama örneğin sezen aksu o günki tavrından sonra utanmadan gelip tip e seçim şarkısı verdi. Muhalefet olarak bizler seçim güvenliğini o günlerde sağladık mı vs takkeyi önümüze koyup düşünmemiz gereken çok konu var.
Son 20 yılda gördüm ki taraflı tarafsız birçok kişi sadece bireysel zenginleşme, ilerleme ve büyüme ile ilgilendi. Bunun sonucu olarak daha bencil, daha duyarsız, daha kutuplu, daha sinirli bir toplum olduk. Bu nedenle benim bu milletin ileri gelenlerinden, eğitimi iyi, çalışkan, üreten, makam, mevkii, imkan sahibi olanlarından herhangi bir umudum yok.
Meclis ne işe yarıyor? Sağlıklı işleyen bir ülkede temel iki fonksiyonu vardır. 1- Yasaları çıkarır ya da değişiklik yapar. 2- Vergileri belirler. Yani geliri ve yetkileri belirlemek suretiyle hükümeti denetler. Demokrasinin sağlıklı işlediği bir toplumda mecliste çoğunluğu elde eden hükümet yasalara aykırı ve devletin temel dinamiklerini sarsıcı faaliyetlere giriştiği zaman ise yargı duruma müdahale ederek hükümeti kontrol altına alır ve hatta gerekirse iktidar gücünü elinden alır.
90'larda ortaya çıkan 'Yeni orta sınıf'ın kültürel eğilimlerini; Leman dergisi/kıllanan adam, penguen ve uykusuz dergileri, Altın Portakal, Ekşi Sözlük bağlamında, gezi direnişinin ironik dili ( Mustafa Keser'in askerleriyiz) aracılığıyla analiz eden, Ali Şimşek'in 'Yeni Orta Sınıf/ Sinik Stratejiler' kitabı çok faydalı. Esg'nin şikayet ettiği eğilimlerin bir kısmı için açıklayıcı olduğunu düşünüyorum.
Hocam teknolojik gelişim hızının aşırı bir şekilde artması ile ekonomideki küreselleşme yönetici pozisyonlar için aranan özellikler çok değiştirdi.En inovatif düşünen yöneticinin bile sektördeki rakipleri tarafından yakalanması an meselesi.Bu da fikir üretmeyi değil de başkalarının fikirlerini adapte etmeyi sağlayan soft-skill'leri önemli hale getiriyor.Sektörel tecrübenin inovasyondan daha değerli olduğu alanda gençlerin bir şansı olamaz.Bunun için patent haklarının tüm dünyaca güvene alınması ya da gümrük yasalarının kuvvetlendirilmesi gerekir ki hem patent ihlalı hem de üretim Çin tarafından yapılırken bunların imkanı yok.Gençler sektörel tecrübeyi veri algoritmaları ile önemsizleştirmeye ve yeniliğe daha açık sektörler yaratmaya odaklandı.Teknoloji şirketlerinin genç girişimci founder'ları bu nesil sıkısmasının sonucu diyebiliriz.Yaşlılar emekli olmadığı için teknolojik bir feodalizme sürükleniyoruz.Yaşlıların rantını yediği sektörlerin karlılıkları teknoloji şirketlerinden daha az olunca finansmanları azalıp daralacak.Kısaca koltuğa oturamadık sofrayı kayırıyoruz.
Türkiye'de bir aydın sorunu olduğunu düşünüyorum. İki yönlü bir sorun bu, A) bürokrat ve siyasilere danışmanlık/uyarı konusunda eksiklik B) halkın hakkını savunması için onlara yol gösterme konusunda eksiklik. Diger bir konu hukuk burokrasisinin aksakligini biraz maaşa endekslemissiniz, Örneğin Hollanda da bir hakim ziraat muhendisinden ortalama olarak daha az kazanıyor, hatta bir uzman doktorun yarısı kadar kazanıyor. Sanirim Hollandanin uluslararası adalet indeksinde yeri Türkiye den daha iyi ve buralarda kimse kanunsuz suç ve ceza uydurmuyor.
Hocam bahsettiğiniz işlerin azaldığı nüfusun arttığı distopyayı Harari’nin “21. Yüzyıl için 21 ders” kitabında okumuştum. Malesef ki oraya gidiyoruz inşallah tiranların hüküm sürdüğü gelecek olabildiğince geç gelir
ESG hocamla aynı yaşta ve benzer yollardan (aynı yıllarda Ankara) geçip kapağı yurt dışına atan (ama akademisyen olmayan) bir abiniz olarak genç arkadaşlara diyeceğim; bu adamın kıymetini bilin. Söylediklerini sadece duymayın; lütfen dinleyin ve anlayın. Ha anladıktan sonra size ters gelirse amenna, karşı argümanınızı kendi hayatınız doğrultusunda yapıp yolunuza devam edin. Ama anlayın ne demek istediğini. Aslında sizlere bir mentor olarak nasıl bilabedel bir hizmet sağladığının farkında olun. Güzel ülkemde kabuslar gören genç kardeşlerime selamlar.
hiç googlelamadan cevap vermek istiyorum. Meclis: halk ve ülke yararına kararlar alması gereken, önerge(yasa) veren, vergilerin doğru şekilde kullanılmasını denetleyen kişiler mi? Çok basit bir tanım oldu ama bizim meclis için fazla bile. Önerge veren bile yarıdan azdır muhtemelen.
Hocam biz bunlara demokrasi filan anlatamayız en iyisi gençler olarak toplanıp sefere çıkalım, hem yağmalarla sizin kanal masraflarını da karşılamış oluruz.
Hocam ilk defa sizin kendinizi geliştiremediğinizi fark ettim. Maaş konusu her açıldığında "ezanlar mı sussun, bayrak mı insin" deseniz iş çözülecek. Milyonları susturuyorlar bu sözlerle siz bir iki kişiyi nasıl susturamıyorsunuz hayret. Lütfen ama. Koskoca akademisyen olmuşsunuz, bunu öğrenememişsiniz.
Bir film izlemiştim insan ömüru çok uzadığı için kaynak kalmıyor, bu yüzden yaşlıları öldürüp protein bar yapıyorlardı, ne kadar zulm gelmişti, şimdi anlıyorum ne doğru kararmis..
Eğitim işlev açısından insanları tek tipleştirmek için devletlerin en kullanışlı araçlarından birisi ise ve bizler tek tipleşmek için böylesine derin bir arzuyla yanıp tutuşan insanlar isek Türkiye'de eğitime (düşündüğümüz anlamıyla iyi yönlü olmasına gerek yok) devasa bütçeler ayrılması, eğitimin en önemli konu olması, bir başka deyişle sabahtan akşama kadar dillerden düşmemesi gerekmez mi? Hepimiz aynı olmak istiyorsak aynı olmanın en kolay yöntemini neden bu kadar es geçiyoruz hocam?
“TÜRK HALKI HER ŞEYİ AFFEDER.. BİR TEK ŞEYİ ASLA AFFETMEZ.. KENDİSİYLE AYNI FİKİRDE OLMAYANI ASLA AFFETMEZ..!!!” Muhteşem bir tespit.. teşekkürler Emrah Safa Gürkan ve yancıları😜
Türk halkı opus magnum çekmeyeni de affetmez
Aynı zamanda kendisiyle aynı fikirde olanların yorumlarını en üste sabitler diyebilir miyiz?
Yancıları değil bogomiller😂
Yazan hakli. Adam popülizmi o kadar zorluyor ki, hangisini düzelteceksin. Çoğu zaman kendisi bile ne dediğini bilmiyordur. Dikkat edin başta ahenk ile ilgili bir şey diyor, sonra iddiası hakkında cümle kuramayıp birden "ben 90'larda'ya geçiyor.
Meclis ne işe yarıyor konusu da, dünya sanki çok farklı. Brexit zamanında hatırlıyorum, halkın google da aradıkları şeyler AB nedir falanmış. Arkadaşım, kendi vatandaşlarına Ingiltere meclis sistemini falan anlatıyordu facebook tan.
Ülke 20 sene önce de aynıydı falan, hep altı boş, afaki söylemler yine.
"Türkiye'de 20 saat uyursan çok şey kaçırırsın, 20 yıl uyursan hiçbir şey kaçırmazsın."
tam terside mantıklı
Papyon gitti düğmeler birer birer açılıyor 😂
çok ikonik karizmatik bir adam ya
Jilete beş kala😂
Meğer bütün komiklik bütün mizah yeteneği o papyondaymış ya.1 çıktı, hızlı konuşan İlber Ortaylı ile Fatih Altaylı’nın yasak aşkından doğmuş çocuk gibi bir şey oldu hocam.
hot ESG - Emrah Seksi Gürkan
@@sadrialsk4185sen kafayı sıyırmışsın sadri alışık ağabey
İnsanlarımız sadece kendi siyah ve beyazlarını görebiliyor. Grileri göremememizin sebebi de kesinlikle okumayan bir toplum oluşumuz... Ağzınıza, yüreğinize sağlık hocam.
Emrah Safa Gürkan Hoca'nın özgün bakış açısı var, bu etkileyici ve bilgilendirici. Akademik dilini herkesin anlayabileceği bir noktaya indirgemesi harika. Başarılarının devamını diliyorum.
Hocam videoları sadece izleyip beğenip geçiyordum ama bu sefer yorum da yapmak istedim, 22 yaşında kafası çokça karışık bir genç olarak sizi dinlemek bazı konularda düşünmem gerektiğini hatırlatıyor ve bu bile tek başına çok güzel bir sonucunuz. Videolardaki herkesin emeğine sağlık ✨
Hocam ismi değiştirdim. Lisede din kültürü öğretmeni 33puan verdi kâğıdıma. dinsiz olduğumu söyledi aileme, tarih öğretmeni onun kırtasiye de satılan notlarını satın alıp çalışmadığım için 95 beklediğim kağıda 55 verdi. Derse giren hocaların siyasal görüşüne göre davranmaya başladım yoksa lise bitmeyecekti. Lise bitti ve Türkiye deferteri kapandi.Danke meine liebe Lehrerinnen.
İsmail Murat Aydın (1999) yks şampiyonunun anlattığı öğretmenler gibi...
Sizin de dediğiniz gibi sürekli sistemi eleştirerek bir yere varılmaz. Eskiden sizin bir tarihçi için fazla apolitik bir konumda yer aldığınızı düşünüyordum fakat geçtiğimiz her gün söylenip mızmızlanmaktan ziyade bir şekilde uyum sağlamanın en akıllıca olan şey olduğuna daha fazla inanmaya başlıyorum. Kanalınıza çoğu insan gibi historik ile başlasam da açıkça söylemeliyim ki 0.75 programları benim gibi genç bir bireye çok daha fazla şey öğretiyor. Belirli başlı insanlar ile beraber Türkiye'de akademisyenliği oldukça güzel bir şekilde temsil etmenizden dolayı size teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
Hahaha ''deve binerim'' dedi hoca, geçen programda at binerim yerine ''ata binerim'' demişti defaatle. Hâlâ kendini düzeltiyor, oldum dememiş, çok takdir ediyorum kendisini, sevgiler, saygılar.
Torba yasa ve manavdan seçmeden aldığınız sebze de manava sinirlenme benzetmesi müthişti
Bizim milletimiz çok dogmatik. Değişik düşüncelerin kendi dogmalarımızı yıkmasından çok rahatsız oluyoruz. Birileri sussun da hakikati söylemesin, bundan ötürü de rahatsız olmayalım diyoruz. Halbuki medeni bir yere doğru gitmeyi arzu ediyorsak. Ki hepimizin temennisi bu. Değişik düşüncelere,özgür bir suretle ifade edilen düşüncelere açık olmamız elzemdir. Kimsenin her şeyi bilmediğinin bilincinde olup buna göre insanları dinlememiz,okumamız ve bunun akıbetinde bir netice geliştirmemiz gerekir. Kimse kimseyle aynı düşünemez.Öncelikle bu bilince varacaksınız. İnşallah gelecekte kendi düşüncesini,metodunu üretebilen bir insan topluluğuna sahip oluruz.
👍
Kanka şimdi 3-5 kişi senin şu yoruma eleştiri yazsa acaba senin tepkin ne olurdu? Kabul edip kendinle tutarli mi olurdun, reddiye yapıp ben doğruyum siz yanlışsınız mi derdin?
@@BilgininGücüAdına Tenkidin tutarlılığına bağlı olarak bir değerlendirme yapardım. Eğer benim dediğim yanlışsa kendi subjektifliğimden bağımsız bir suretle değerlendirip yanıldığımı kabul ederdim.
@@BilgininGücüAdına Bir şeyin tutarlılığı niceliğe göre değil, niteliğe göre belirlenir. 3-5 kişinin yaptığı yorumlarının hepsi yanlışsa tabii ki de kabul etmem.
Kıdemli avukat burada. Hocam dediklerinizi bir analatamadık. Bir şekilde anlatmayı başardığımız yakınlarımız ise hak verip geriye sarıyorlar akıllarında tutamıyorlar. Yapısal bir sorun dediğiniz gibi ama insan yapısı sorunu 😅
bu muhteşem bir laf hak verip geriye sarıp akılda tutamamak haha evet aynen öyle
Hocam elinize sağlık. Farklı düşünmeme katkınızdan dolayı teşekkür ederim.
Şimdi Fatih Altaylı düşünsün!
@@burakyesilmen Düşünmez, o bir tetikçi, söyleneni yapar ve geçer gider.. Ahmet Hakan, Abdülkadir Selvi, Soner Yalçın ve türevleri gibi..
@@suatercanl6866 Hele hele herbokoloğa bak kimse çözemedi sen çözdün.
@@suatercanl6866Fatih Altaylı’nın o ismini geçirdiklerinle alakası yok.
@@suatercanl6866Büyük oyunu gördün mü la
Bazıları kanaat önderidir, topluluğuna kanaatleriyle yön verir. Bazıları da bulunduğu topluluğun ortak kanaatlerinin günahlarının sevaplarının savunuculuğuyla kendi topluluğundan değer görür. Fatih altaylı bunlardan ikincisi. Takıldığı, düzenli program yaptığı insanlar da bunlardan ikincisi. Bunlar bir arada yaşarlar zaten, birbirilerini çekerler.
25 yaşındayım ve bu güne kadar düşüncelerim çok çok kez değişti ancak hep ortada değil sürekli en radikal tarafa gitme eğilimindeydi ideolojik olarak farklılıkları yaşamam her alanda (ekonomik, sosyolojik ve kültürel) kendisini gösterdi demem o ki o ruhları taşımam şu anki tutkumu belirlemede çok büyük bir rol oynadı güvenlik bilimleri ve istihbarat araştırmalarındaki entelektüel altyapımın temellerini oluşturdular fikirlerim değişince sürekli dalga geçildim şaşırıldım ve tuhaftır buna paralel olarak o insanlar gözünde onların göremediği şeyleri ben en çok gören en çok detaylara hakim kişi oldum zaman geçtikçe de gerçekten sloganların ve belli çığırtkanların gerisinde duran bir taraftaydım en nihayetinde bana bunların en büyük katkısı kendi düşüncemi değil kendi düşünce sistemimi keşfetmem ve geleceğime yönelik alternatif senaryolar ile bir harita belirlemem oldu bana bu konularda kendime olan güvenimi tazelemek konusunda çok yardımcı oldunuz Emrah hocaya ve sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır.
Ben lise mezunu bir hemşireyim.üçüncü basamak bir yoğun bakımda çalışıyorum. Birimimizde çalışma şartları yoğunlaşınca başhemşirelikten sorunlarımız ile ilgili bir toplantı rica ettik.Kendileri sağolsunlar hiçbir problemimizle ilgilenmeyip üstüne üstlük azar işittik. Kendilerinin daha sonra görev süresi doldu.Hemen kendilerini müdür yaptılar . Kendisinin yaşı ileri olmasına rağmen muhtemelen emekli olmayacak çünkü 8 sene daha müdürlük yapıp tekrar Başhemşirelik birimine geri dönecek.Ben ise lise mezunu olduğum için(ve bir yerlerde dayım olmadığı için)hastanenin ağır bölümlerinden biri olan 3.basamak yoğun bakımda çalışmaya devam edeceğim.
16:42 şarkıcı türkücüyle yüz yıllık sorunları çözmeye çalıştık 😂
.. yemin ediyorum dinlerken ihya oldum. Her gün yayın istiyorum. Yılmaz Özdil’le birlikte Dinlediğim en nitelikli gündelik programdı.
+1
Tesekkurler
Sizleri seviyorum
"Türkler kendisiyle aynı fikirde olmayanı affetmez" kısmını 0.01X ile shorts yapın da sağa sola atalım
her Ramazan da " hocam sakız çiğnemek oruç bozar mı " diye soran insanlar var yahu daha ne olsun
Harikasın hoccam🎉
yeni uyanmadık, hiç uyumadık 🤠😎😎
Hocam zam konusunu çok iyi bağladınız, araya bir de dış güçler ekleseydiniz arkadaşlar bir daha asla zam diyemezlerdi 😂😂
PDF'nin sararması muhabbetini ben de yaşadım. Bilgisayarın mavi ışık filtresinin akşam 7'den sonra devreye girdiğini anlayamamış.
Lisans okumaktan vazgeçip önlisans diplomasını alıp universiteyi bırakmam da büyük etkisi olmuştu o anın.
hocanin maas konusundaki savuşturmalari... masterpiece
Hocam benimde sürekli anlatmaya çalıştığım konu bu herkes eleştir eleştir bize niye ne yapacağımızı söylüyorsun biz yerine yukarıdakilere söyle diyor yukarıdakiler sanki bizi dinliyorda onlara söyleyelim biz yukarıdakilere rağmen en iyisini yapmaya çalışarak genel kitleden sıyrılabiliriz.
Yenge hoca gömleğin düğmelerini çok açmaya başlamış acilen ipleri eline alman hayırdır demen lazım :)
Gel vatandaş gel, torba değil kesmece bunlaar
Geçenlerde bu kanalda yayımlanmış olan bir videoya, belki insanlara katkısı olur diye düşünerek Fransa’daki lise tecrübemi anlatan bir yorum paylaşmıştım. Hem Paris’in bir banliyösündeki bir lisede hem de Paris merkezde bulunan ve Fransa’nın en başarılı liselerinden birisi olup 1804 yılında kurulan, köklü ve kendisine has bir kimliği olan Şarlman (Charlemagne) lisesinde edindiğim tecrübeleri paylaşmıştım. Akabinde de Fransa’daki TIP sistemini ve TIP fakültelerinin nasıl işlediğini anlatmış ve buradaki tecrübelerimi de yazmıştım.
Ama yaklaşık bir iki saat sonra kendime, has bir Anadolu insanı kimliğini koruyarak ve bununla beraber gelen bir düşünceyle, “ne gerek var ki? Şimdi çıkar her şeyi bildiğini zanneden bir insan evladı, saydırır da saydırır. Moral bozmaya ne gerek var?” dedim.
Dediğiniz gibi hocam, “Türk halkı kendisiyle aynı fikirde olmayanı asla affetmez” ve linçlemeyi de çok sever.
Belki bir gün dinlemeyi ve çemkirmeden konuşmayı öğrenirsek ve farklı seslerin-fikirlerin bir zenginlik olduğuna vakıf olursak o vakit “muasır medeniyetler” diye adlandırdığımız medeniyet seviyesine çıkarız.
Ama sanırım bizim vekiller mecliste yumruklaşmaktan memnunlar. Fransız vekiller de taş kağıt makas yaparak birbirleriyle tartışmaya devam etsinler.
(Oylamadan sonra aşırı sağdan bir vekil, solcu bir vekille tokalaşmak için elini uzatır. Solcu vekil, tokalaşmak için uzatılan el kağıda benzediğinden ötürü makas yapar. Tüm Fransa’da “Aman Allah’ın, nasıl da haddini bildirdi” diye günlerce bunu konuşur.)
Ufak bir düzeltme. Münhasır değil, muasır.
Müthiş ufuk açan bir program. Zihninize sağlık.
SİYASET,SPOR,DİN,KURESEL ISINMA.EĞİTİM,SAĞLIK.....KONUŞAMIYORUZ.ÇOKK HAKLISINIZ
Emrah bey hayatımdaki en güzel detaylardan birisin.Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.
16:50 offf cidden ya o zaman ergen aklımla ne yani akil adam olan Kadir İnanır mı Kürt sorununu çözecek diyordum 😅😅😅 cidden neler yaşamışız ve daha neler yaşayacağız 😮
Elmayı ayrı, portakalı ayrı torbaya koyuyoruz.
Garip bi ülkeyiz. 10 yıl uyuyan Kenan Evren neredeyse hiç bir şey kaçırmadı. 10 saat uyku uyuyan ben, ülke gündemini tamamen kaçırdım.
hocam agziniza saglik tekirdagdan selamlar, seviliyosunuz.
zabah zabah sayın Emrah Hocam ile kahvaltı yapıyorummmmm
Hocam dekolte git gide artıyor yakın zamanda junior emrahla ekranda bakışacağız diye bir tırsma geldi
Emrah hoca o kadar makûl ve siyasal/kültürel anlamda o kadar sağlıklı biri ki bazen gerçek biri mi diye sorguladığım oluyor. Hatta, kimi kişi ve konulara dair 'light' görüşler sardetmektense halkın hazır olmadığı fikirlerini beyan etse ne denli özel biri olduğu iyice ortaya çıkacak ama kendisinin de belittiği üzere, halk ile ters düşmemek lazım :) Devam hocam, sağlık ve esenlik diliyorum size.
Hocamda yoldaşlara laf arasında iki pozitif söz edip maaş konusuna gelince politbüro tarifesi uyguluyor :) neydi o söz "hepimiz kardeşiz ama herkesin cüzdanı ayrı" saygılar esg
Ortada kalmanın en zor olduğu zamanlardayız sanırım. Doğru mudur hocam :)
Çok doğru.
Toronto'dan selam olsun Hocam. Şu an burada saat gece 12 : 42 . İşten yeni geldim. Videonuzu görmek mutlu etti. Sizi seviyoruz, kendinize dikkat edin.
sevgiler...
Meclis ne işe yarıyor?
El cevap: Vergileri nasıl toplayacağız, topladığımız vergileri nasıl harcayacağız?
Bu saatlerde yatarken Fatih Altaylı dinleyerek uyurum. Ancak bugün sizi dinlemek istedim, deyip yatağıma kıvrılayım. Ninni tadında bir performans bekliyorum, hozom.
Başkasına suç addetip linçleten, tutuklanmasını isteyenler; kendileri linçlenip, tutuklanınca fanboyları ile beraber ağlamayacak!
"Tek doğru" alışkanlığının güzel örneklerini internetteki felsefe tartışmalarında görebiliyoruz. Adamlar "sizce en doğru filozof kim?" formatlı sorular soruyor bazen ((:
Dünya nüfusu 10milyarı geçmeyecek hocam. Nüfus projeksiyonları ortada
Şu adamlara artık bi zam yapın hocam olmaz böyle
günaydın hocam
Bela tarr'ın karanlık armoniler filmini izleyin idolojilerin, kişilerin hayatımızı nasıl maffettigini görün özellikle hastane sahnesinde
23.24 mutfaktan iki tane videoya tav oldunuz shshshhshshhs muhteşem 😂 😂
Güzel bir konu, vallahi tarihten sosyolojiye kaymaya başladım ben bu yaştan sonra. Değerli ve kaliteli yayınınız için teşekkürler
Hocam arkadaşlara artık paralarını verin. Biz yorulduk burda yakında taksime çıkıcam çocuklar için benden demesi
hocammm bu sabah video atma işi... bağımlılık yapar altaylı gibi her sabah konuşmaya başlarsınız haberiniz olsun
Linç ve manipülasyon meselesinin bir şekilde çözülmesi lazım. Yeni nesille birlikte sosyal medya kullanımı içselleştikçe ikisi de azalır diye düşünüyordum, tam tersi oldu.
Adam zam konusu açılınca ama neyse diye geçti ya. Normalde hızlı konuşmuyor hoca ama zam konusu açılınca roket
Hocamdan ilginç bilgiler alıp onun yaptığı gırgırla dana gibi gülüyordum. Bu ara hocam işi Fatih altaylı‘ya benzetti. Onu izlerken zaten her programında moralim bozuluyor. Her programında ülkenin bir çürümüşlüğünü görüyorum. Buraya oru halinden sıyrılmak için geliyordum burasıda öyle olmaya başladı.Eski haline dönsün isterdim
Hocam keyifli keyifli dinliyorum aşağı yukarı aynı düşünce yapısındayız, ortada bir problem ya da dayatılmış bir eylem, düşünce varsa "Benim elimden ne geliyor ben kendi imkanlarım doğrultusunda ne yapabilirim?" Demeliyiz. Bir daire içinde olduğumuzu düşünelim çevremiz bizi sınırlayan şeylerle dolu, peki biz çevreye ne kadar yakınız?
Hocam söylediğiniz hemen herşeyi uygarlık namına doğru buluyorum. Ancak lütfen artık batı'yı medeniyet diye örnek almayalım ve kendimizle kıyaslamayalım! Medeniyet eşittir batı demek değidlir. Batı o kadar beynimizi uyuşturdu ki, kültür farklarını medeniyetsizlik olarak algılamamıza sebep oldular. Uygar olmaya çalışmak elbet önemli ama batı'nın çok da medeni olmadığını bir tarihçi olarak en iyi sizin bileceğinizi düşünüyorum. Hatta arttıyorum, tüm dünya'nın batı merkezli anlatıdan kurtulması gerekiyor. Bunun ufak ufak kokusunu da alıyoruz bugünler de (Çin sağolsun).
İnsanların hukuk önünde eşit olması, demokrasi, insan hakları gibi kavramlar nerede ortaya çıktı? Batı medeniyetinden kasıt budur.
Esg nin kılıçdarcılara her çaktığında keyif alıyorum. (Yapabileceğim başka bir şey yok.)
Demokrasi, lâyık olduğumuzdan daha iyi yönetilmeyeceğimizi güvence altına alan bir araçtır.
(Aforizmalar, Bernard Shaw [1856~1950], derleyen ve çeviren; Celâl Üster, İş Bankası Kültür Yayınları, 2. basım, Haziran 2024, 50TL, 92 sayfa, 22. sayfadan)
Ben yazayım hocam Meclis vergilendirme ve bütçe yapmaya yarıyor. En temel niteliği bu olmalı.
Bknz: Magna Carta, fransız ihtilali États généraux
Hocam bi düğme daha kapatalım kıllar dikkat dağıtıyor
Mesaiye ESG ile başlıyoruz artık, temiz iş
Ben burada edilgen olarak konuşup suçu veya sorumluluğu kesinlikle başkasına atmayacağım internetin kurulduğu 98 yılından beri oluşan gelişme bize bir rahatlık verdi. Şunu veya bunu niye yapmadın diye sadece eleştirip çözüm yolu bile sunmamak aşırı basit ve bunu belirli kesimler değil herkes yapıyor. Araştırmak, öğrenmek, kendini geliştirmek,biraz internetin arka planında kaldı. Buradan reklamlar, satışlar falan döndüğü için bir ekonomik alan da oluşuyor ve insanlar çarkın dönmesine müdahale etmiyor. Her şey bilinç ve hareket meselesi. Hozom'un dediği gibi de pratik olmak işleri iyileştirmeli diye düşünüyorum. Kalıcı çözüm olmasa da...
Son 2 aydır saçma sapan yol çalışmalarından ötürü Çayyolu’nda inanılmaz bir trafik var. Ben 1.5 yıl İstanbul’da yaşadım defalarca kere iş çıkış köprü trafiğine girdim. Ben böyle bir trafik hayatımda görmedim. 10 dakikalık yolu 45 dakikada gidiyorsunuz. İnternette twitter’dan reddite ekşiden instagrama her yere girdim acaba başka insanlar bu konuda ne düşünüyor diye. VE HİÇBİR ŞEY BULAMADIM. Arkadaşlar ben mi delirdim yoksa geri kalan hepiniz mi delirdiniz? Bazen düşünüyorum acaba ben hayalet arabalar mı görüyorum, bi şey kullanmadığım halde halis mi atıyorum diye. Ya böylesine hayatımızı derinden etkileyen bir konu nasıl hiç konuşulmaz? Yani siksok şeyleri sonsuza kadar tartışmayı biliyorsunuz. Dilan Polat çıkmış. Yok dilan polat yok narin bebek. Tamamen dikkat dağıtma için parlatılmış münferit olaylar. Sanki gelecek aya unutmayacakmışlar gibi ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Ya bizim yapısal sorunları konuşmamız lazım. Türkiye’deki bu rant sistemi nasıl oluştu ve bunu nasıl bitirebiliriz. Kırsaldaki çomarlık ve bağnazlığı nasıl çözebiliriz. Ankara’nın belediyeciliği neden bu kadar berbat ve bunun doğrusu ne? Mesela son soruya cevabımı söyliyim: “Not Just Bikes” diye bir UA-cam kanalı var. Aşırı tavsiye ederim. Yaşanılası şehirler yaratmak için nasıl sokaklar ve caddeler yapmalıyız? Hangi çeşit şehirler zengin göründüğü halde hayat kalitesi bu kadar düşük? Trafik sorununu akıllı şehir tasarımıyla nasıl çözebiliriz? Mesela şu kanala bakar bu sorulara yanıt bulabilirsinz
hozomuz da papyonlu ve iki dirhem bir çekirdek versiyon ile bağrıyanık göğüs frikik şov ekstremleri arasında sallanıp duruyor :))
Hocam 2010 referandumunda yargının ele geçirilmesi en çok konuşulan konuydu ama günün sonunda akp imparatorluğunu o gün yargıyı lağvederek kurdu. Sonra başka perçinler de vurdu tabi o ayrı ama örneğin sezen aksu o günki tavrından sonra utanmadan gelip tip e seçim şarkısı verdi. Muhalefet olarak bizler seçim güvenliğini o günlerde sağladık mı vs takkeyi önümüze koyup düşünmemiz gereken çok konu var.
Bu muhalefetle seçim falan kazanılamaz. İzmir’i b*k götürüyor.
Son 20 yılda gördüm ki taraflı tarafsız birçok kişi sadece bireysel zenginleşme, ilerleme ve büyüme ile ilgilendi.
Bunun sonucu olarak daha bencil, daha duyarsız, daha kutuplu, daha sinirli bir toplum olduk. Bu nedenle benim bu milletin ileri gelenlerinden, eğitimi iyi, çalışkan, üreten, makam, mevkii, imkan sahibi olanlarından herhangi bir umudum yok.
Meclis ne işe yarıyor?
Sağlıklı işleyen bir ülkede temel iki fonksiyonu vardır. 1- Yasaları çıkarır ya da değişiklik yapar. 2- Vergileri belirler. Yani geliri ve yetkileri belirlemek suretiyle hükümeti denetler. Demokrasinin sağlıklı işlediği bir toplumda mecliste çoğunluğu elde eden hükümet yasalara aykırı ve devletin temel dinamiklerini sarsıcı faaliyetlere giriştiği zaman ise yargı duruma müdahale ederek hükümeti kontrol altına alır ve hatta gerekirse iktidar gücünü elinden alır.
90'larda ortaya çıkan 'Yeni orta sınıf'ın kültürel eğilimlerini; Leman dergisi/kıllanan adam, penguen ve uykusuz dergileri, Altın Portakal, Ekşi Sözlük bağlamında, gezi direnişinin ironik dili ( Mustafa Keser'in askerleriyiz) aracılığıyla analiz eden, Ali Şimşek'in 'Yeni Orta Sınıf/ Sinik Stratejiler' kitabı çok faydalı. Esg'nin şikayet ettiği eğilimlerin bir kısmı için açıklayıcı olduğunu düşünüyorum.
Hocam teknolojik gelişim hızının aşırı bir şekilde artması ile ekonomideki küreselleşme yönetici pozisyonlar için aranan özellikler çok değiştirdi.En inovatif düşünen yöneticinin bile sektördeki rakipleri tarafından yakalanması an meselesi.Bu da fikir üretmeyi değil de başkalarının fikirlerini adapte etmeyi sağlayan soft-skill'leri önemli hale getiriyor.Sektörel tecrübenin inovasyondan daha değerli olduğu alanda gençlerin bir şansı olamaz.Bunun için patent haklarının tüm dünyaca güvene alınması ya da gümrük yasalarının kuvvetlendirilmesi gerekir ki hem patent ihlalı hem de üretim Çin tarafından yapılırken bunların imkanı yok.Gençler sektörel tecrübeyi veri algoritmaları ile önemsizleştirmeye ve yeniliğe daha açık sektörler yaratmaya odaklandı.Teknoloji şirketlerinin genç girişimci founder'ları bu nesil sıkısmasının sonucu diyebiliriz.Yaşlılar emekli olmadığı için teknolojik bir feodalizme sürükleniyoruz.Yaşlıların rantını yediği sektörlerin karlılıkları teknoloji şirketlerinden daha az olunca finansmanları azalıp daralacak.Kısaca koltuğa oturamadık sofrayı kayırıyoruz.
Türkiye'de bir aydın sorunu olduğunu düşünüyorum. İki yönlü bir sorun bu,
A) bürokrat ve siyasilere danışmanlık/uyarı konusunda eksiklik
B) halkın hakkını savunması için onlara yol gösterme konusunda eksiklik.
Diger bir konu hukuk burokrasisinin aksakligini biraz maaşa endekslemissiniz, Örneğin Hollanda da bir hakim ziraat muhendisinden ortalama olarak daha az kazanıyor, hatta bir uzman doktorun yarısı kadar kazanıyor. Sanirim Hollandanin uluslararası adalet indeksinde yeri Türkiye den daha iyi ve buralarda kimse kanunsuz suç ve ceza uydurmuyor.
Hocam bahsettiğiniz işlerin azaldığı nüfusun arttığı distopyayı Harari’nin “21. Yüzyıl için 21 ders” kitabında okumuştum. Malesef ki oraya gidiyoruz inşallah tiranların hüküm sürdüğü gelecek olabildiğince geç gelir
Günaydın Hocam
ESG hocamla aynı yaşta ve benzer yollardan (aynı yıllarda Ankara) geçip kapağı yurt dışına atan (ama akademisyen olmayan) bir abiniz olarak genç arkadaşlara diyeceğim; bu adamın kıymetini bilin.
Söylediklerini sadece duymayın; lütfen dinleyin ve anlayın. Ha anladıktan sonra size ters gelirse amenna, karşı argümanınızı kendi hayatınız doğrultusunda yapıp yolunuza devam edin.
Ama anlayın ne demek istediğini.
Aslında sizlere bir mentor olarak nasıl bilabedel bir hizmet sağladığının farkında olun.
Güzel ülkemde kabuslar gören genç kardeşlerime selamlar.
hocam tv'de 2x yok ondan bir şey öğrenmek sıkıcı oluyor. sdgsgdfhd
Dünyanın gıybeti dönüyor
Deveye ekomomik taşıt demek için nasıl bir aç gözlü materyalist veya duygusuz bir robot olmak gerekir acaba?
Bıkmadan usanmadan hala Fenerbahçe bölümü bekliyorum
Sabaha güzel geldi
Daha çok sıfır yetmiş beş bölümü gelmesi dileğiyle.
Ahmet Hamdi Tanpınar Huzur geldi aklıma basliktan
Hocam göğüs kıllarınız çok iyi gözlerimi alamadım..Daha sık görelim lütfen😃
Hocam göğüs kıllarınız efsane. :D
ESG Hocam Su değil sus/susmak küçüğün, Söz/konuşmak büyüğün, bu yüzden zaten gençlere karşı öpçelik yapma otur kültürüyüz.
21:00 hocam ben de uzun saat pdfden okuyunca sararmaya başlıyor hocalar haklı olabilir :)
Hocam Fedon u çağıracaktınız bekliyoruz
anlaşılan Fedon denizden çıkamadı Hozom onun yerine yakayı bağrı açarak Fedonlaşmaya geçti
@@sadrialsk4185 bi tık öyle olmuş sanırım bende bayılırım Fedona
hiç googlelamadan cevap vermek istiyorum. Meclis: halk ve ülke yararına kararlar alması gereken, önerge(yasa) veren, vergilerin doğru şekilde kullanılmasını denetleyen kişiler mi? Çok basit bir tanım oldu ama bizim meclis için fazla bile. Önerge veren bile yarıdan azdır muhtemelen.
Hocam biz bunlara demokrasi filan anlatamayız en iyisi gençler olarak toplanıp sefere çıkalım, hem yağmalarla sizin kanal masraflarını da karşılamış oluruz.
maşallah
Hocam ilk defa sizin kendinizi geliştiremediğinizi fark ettim. Maaş konusu her açıldığında "ezanlar mı sussun, bayrak mı insin" deseniz iş çözülecek. Milyonları susturuyorlar bu sözlerle siz bir iki kişiyi nasıl susturamıyorsunuz hayret. Lütfen ama. Koskoca akademisyen olmuşsunuz, bunu öğrenememişsiniz.
Beymen Clup sponsorluğunda.
Bir film izlemiştim insan ömüru çok uzadığı için kaynak kalmıyor, bu yüzden yaşlıları öldürüp protein bar yapıyorlardı, ne kadar zulm gelmişti, şimdi anlıyorum ne doğru kararmis..
🖤
Hocanın bu sezon dersleri sabaha alınmış 😂
Eğitim işlev açısından insanları tek tipleştirmek için devletlerin en kullanışlı araçlarından birisi ise ve bizler tek tipleşmek için böylesine derin bir arzuyla yanıp tutuşan insanlar isek Türkiye'de eğitime (düşündüğümüz anlamıyla iyi yönlü olmasına gerek yok) devasa bütçeler ayrılması, eğitimin en önemli konu olması, bir başka deyişle sabahtan akşama kadar dillerden düşmemesi gerekmez mi? Hepimiz aynı olmak istiyorsak aynı olmanın en kolay yöntemini neden bu kadar es geçiyoruz hocam?
25:58 aynen öyle hocam