Bruno yakıldı, Sokrates idam edildi, Anaksagoras idama mahkum edildi, Hypathia öldürüldü, Seneca katledildi, Protagoras kaçarken can verdi, Aristo'ya dava açmak istediler ve daha sayamayacağımız nicelerine nice sürgünler, hapisler ve zorbalıklar.
İnsanların başkalarının düşüncelerini değiştirmek zorunda kalmayacağı hayatlar yaşaması aslında büyük lüks. İnsanların inançları ve düşünceleri başka insanların hayatını kritik düzeyde etkiliyorsa, esaret hatta ölüm getiriyorsa, insanların ne düşündükleri ve neye inandıkları çok önemli hale geliyor. İşte bu nedenle devletlerin laik olması çok önemli, bütün insanların özgürce, başkalarının düşüncelerini değiştirmek zorunda kalmadan yaşayabilmesi için:)
Hasan hocaaaaamm... Lütfen izin ver😇, boynundan sarılmak ve teşekkür etmek için yanaklarından öpmek istiyorum. Harika bir ders olmuş. Kısacık fakat öz, hem de herkesin anlayabileceği şekilde... Normal zekâ seviyesindeki bir kişi, yeter ki önyargısız biçimde "düşünmeye" niyet etsin, ezberlemek amacıyla değil sorgulama amacıyla okuyup araştırsın, bu videonuzu da "reçete/kılavuz" olarak her gün bir kere dinlesin. 😂😂😂🙏🤚
İnançların eleştirilebilirliği hakkında düşüncelerim vardı fakat bu videoda bahsettiğiniz düşünceleriniz bunu daha sağlam bir zemine oturtmama sebep oldu. Çok teşekkürler hocam 💐🙏
1 Kasım 1755'de, koyu katolik Lizbon'da tarihe "büyük Lizbon depremi" olarak kaydedilen büyük bir deprem olur. O gün katoliklerin bir dini bayramı olan azizler günüdür ve şehrin büyük bölümü katedral ve kiliselerde dua ederken yakalanır depreme. Deprem sonrası büyük yangınlar çıkar, depremden kurtulmayı başaranlar Lizbon kıyı şeridine sığınırlar. Ancak buradakileri de depremin ardından gelen büyük bir tsunami dalgası süpürür. Bu sırada, şehrin tepelerindeki genelev ve tavernalarda bulunanlar ise hem depremden, hem de ardından gelen tsunamiden büyük oranda sağ çıkarlar. Dönemin felsefecileri "Deprem inananları öldürdü, inançsızlar kurtuldu. Tanrı ya bizim sandığımız kadar iyi değil, ya da bizim sandığımız kadar güçlü değil." diye yazarlar. Avrupa'daki aydınlanmanın önemli tarihlerinden biri olarak kabul edilir bu nedenle büyük Lizbon depremi. İslam dünyası bu aydınlanmayı hiç yaşayamadı ne yazık ki.
Bu kadar açık ,net bir tabloyu göremeyen,algılamayan milyarlarca insan var ve sırf inançları için birbirini kesiyor,kırıyor. Ben kopkoyu inanç dünyasından çıkıp meseleye dışardan bakabiliyorum ve sadece hayret ediyorum.Düşünce oldukça geç gelişen bir değer hele ki baskıcı inançların yoğun olduğu ortamlarda.
Hocam ben kendimi inançlı biri olarak tanımlamıyorum fakat, inananan birine inancı eleştirmek iyi bir şeydir deyip anlamasimi beklemek ne kadar gerçekçi? Her nekadar mantık çerçevesine dayansa bile sanki biraz zor. Anlamayacaklari içinde bu tarz reaksiyon vermeleri normal. Ben annemden biliyorum. :))Gerçi siz benim sorduğum soruya birçok kez açıklık getirmistiniz videolarinizda. Ama tartışmak güzel bir şey.
Diğer videolarınızı izlemedim sizinlede bu video aracılığı ile tanışıyorum, her fikrinize katılırmıyım yada karşıt olurmuyum yada tepkisiz mi kalırım bilmiyorum. Ama bir inanan olarak söylediğiniz her şeyin altına imzamı atarım. Diğer videolarınızıda izlemeye gayret edeceğim. Bilgiler için teşekkürler.
Hocam yüreğinize sağlık,sizi dinlemek ve okumak ilkokul mezunu biri olarak üniversite kampüsünde ders dinlemekten öte bir haz almak demek. Sizi sosyal medya da tanımış olsamda,videolarınızla,kitaplarınızla Us'uma yaptığınız katkı inanılmaz ama ve lakin içinde bulunduğum okuma özürlü çevreme aktarabilme şansından yoksunum,bir ilk okul mezunu olarak sayenizde edindiğim dini inanç açısındaki temel bilgi birikim tanıdığım nice üniversite mezunun ağzını açıkta bırakmaktadır,anlıyorumki kutsal bildikleri kitabı okumadıkları okuyanın ise NÜZUL SEBEP anlamını bilmediklerini ve anlayarak okumadıkları anlaşılmaktadır. Tek verdikleri cevap,'' KİMBİLİR KİM YAZMIŞ,NERDEN BİLİYORSUN DOĞRU OLDUĞUNU.''
İşid in Suriyede kurduğu İslam devletini insanlık çok çabuk unuttu. Şimdi Afganistan'daki uygulamalar, şeriat denilerek kutsanıyor. İnsanlık yüzyıllar boyunca, Tiranlara karşı, büyük mücadelelerle, elde ettiği haklarından vaz geçmeye hazır bir hale getirildi.
Bence insan önce din bilim ve felsefenin ne olduğunu öğrenmeli.. yani felsefe alanı nedir Ne işe yarar din alanı nedir Ne işe yarar bilim alanı nedir ne işe yarar bunların yöntemleri nelerdir bunlardan hangisi objektif hangisi subjektiftir.. bu 3 alanın tanımlarını ve sınırlarını öğrendikten sonra iş kolay. o zaman eleştiri yapmak da kolay olur sağlıklı olur sıkıntı yaratmaz bana göre bu 3 alanda eleştiri ile beslenir bu 3 alandan da yararlanabiliriz. Ben kırk yıl kadar önce üniversite de öğrenciyken rahmetli felsefe profesörü hocam Teoman Duralı dan bu üç alanın ne olduğuna ilşkin ders almıştım. Derste hocam sanat ve teknoloji alanlarını da tanımlayarak hepsini birbirinden ayırmıştı. Tüm öğrencilik hayatımda aldığım en verimli ders buydu..Türkiye'de bilerek ya'da bilmeyerek din eleştirisi yapanlar Atatürkçülük eleştirisi yapıldığı zaman aynı anlayışı karşı tarafa gösteriyorlar mı ki dindarlara laf söylüyorlar.. Bence sadece dindarlar değil dinsiz ler yada Atatürkçüler vs tüm ideoloji sahipleri eleştiri konusunda bir özeleştiri yapmalıdır.. Değerler eğitiminde en temel değer saygıdır. herkes saygıdeğerdir.. en önemli erdem de bilgili olmaktır. .
@@randomhuman5525islamda karşılıklı anlaşmaya dayalı sözleşmeli evlilik ve boşanma vardır..konuyla ilgili şu videoya bakın..Kadınların boşanma hakkı var mıdır? | Prof. Dr. Caner Taslaman
@@randomhuman5525 İslâmda boşanma konusunda Caner taslaman ın videosunu izleyin. Ayrıca Kur'an sözleşmeli evlilik ve boşanmaya aykırı bir hüküm içermiyor
En basitinden futbolda bile kırmızı kart gösteriliyorsa, her şeyin bir sınırı vardır yani kırmızı çizgisivardır. Siz bu kırmızı çizgiyi ihlal edip inanç eleştirisi yaparsanız dinsiz olduğunuzu ilan etmiş olursnuz.
Şu bilimle inanç ayrımını ne zaman öğreneceğiz acaba . Hayatı salt mantık üzerine kurmak yada bağnaz inançlarla aklımızı yok saymak arasında kendimizi parçalıyoruz . Ama pek az insan doğruları ve yanlışları , iyileri ve kötüleri , geleneksellik ile modernizmi ve birbirinin zıddı olan tüm ideolojileri tümden kabul edebiliyor .
Din, vicdani, uhrevi ve menevi bir zenginlik olarak her siyasal rejimde bir yer bulabilir. Ama onu aşar politikaya. bilime, felsefeye. sanata müdahale ederse, o artık din olmaktan çıkıp, politik, bilimsel,. felsefi, estetik iddialarla ortaya çıkıyor demektir. O zaman din ve inanç olmaktan çıkar. Eleştirel bir etkinliğe dönüşür. O zaman eleştirilere inanç eleştirlimez diyerek karşı çıkma olanağı kalmaz.
Neden sorgulanması? Zaten sorgulanıyor. Bu türden sorular soran insanların, iyi niyetli olmadıklarını, konuyu saptırmak için bu tarz söylemlere yöneldiklerini düşünüyorum. Bu aslında bir tür safsata yöntemi. Entelektüel birikiminiz varsa, oturur, gerekçeli eleştiri yazarsınız. Saçmalamayı bırakmak lazım.
Küfür ve hakaret olmadığı ve döneminin tarihi şartları, bağlamıyla değerlendirmek şartıyla elbette eleştirilir. Ancak ülkemizde yapılan eleştiri değil daha çok özel hayat üzerinden, belge ve bilgiyi dayanmayan iftira ve dedikodu hatta hakaret oluşunca, daha çok belden aşağı şekilde, bu durumda iş, eleştirel söylemden çıkmaktadır.
Bruno yakıldı, Sokrates idam edildi, Anaksagoras idama mahkum edildi, Hypathia öldürüldü, Seneca katledildi, Protagoras kaçarken can verdi, Aristo'ya dava açmak istediler ve daha sayamayacağımız nicelerine nice sürgünler, hapisler ve zorbalıklar.
Ağzına sağlık mustafa hoca
Inanclar her şekilde sorgulanır.Her şekilde sorgulanması gerekir. .Sorgulanmayan inanç kör ve sağır olup ayrıca akildışıdır....
İnsanların başkalarının düşüncelerini değiştirmek zorunda kalmayacağı hayatlar yaşaması aslında büyük lüks.
İnsanların inançları ve düşünceleri başka insanların hayatını kritik düzeyde etkiliyorsa, esaret hatta ölüm getiriyorsa, insanların ne düşündükleri ve neye inandıkları çok önemli hale geliyor.
İşte bu nedenle devletlerin laik olması çok önemli, bütün insanların özgürce, başkalarının düşüncelerini değiştirmek zorunda kalmadan yaşayabilmesi için:)
yaşa varol hasan hocam
iyiki varsınınız
bu önemli konuyu çok güzel yorumladınız.
Hocam;
MÜSLÜMANLAR KENDİ İNANDIKLARI KİTAPLARINI OKUMUYORLAR Kİ !!!
Bahsettiğiniz kişilerin kitaplarını okumalarını bekliyoruz !!!
İnanın bu beklenti ;
Devenin hendek atlamasını beklemekten daha zor...
Hasan hocaaaaamm...
Lütfen izin ver😇, boynundan sarılmak ve teşekkür etmek için yanaklarından öpmek istiyorum.
Harika bir ders olmuş. Kısacık fakat öz, hem de herkesin anlayabileceği şekilde...
Normal zekâ seviyesindeki bir kişi, yeter ki önyargısız biçimde "düşünmeye" niyet etsin, ezberlemek amacıyla değil sorgulama amacıyla okuyup araştırsın, bu videonuzu da "reçete/kılavuz" olarak her gün bir kere dinlesin.
😂😂😂🙏🤚
Çok yararlı bir konuşma olmuş, paylaşalım insanlar uyansın.
Hasan Aydın hocam, çok teşekkürler, bilgilendirmelerinize ihtiyacımız var^-^
Yayında Bahsedilen Kitaplar:
Mezhepler hakkında;
*Ebul Hasan Eş’ari “Maḳālâtü’l-İslâmiyyîn ve’ḫtilâfü’l-muṣallîn”
*Bağdadi “el-Farḳ beyne’l-fıraḳ”
*Şehristani “el-Milel ve’n-niḥal”
Batı felsefe geleneğinden kitaplar;
*Aristoteles “Metafizik”
*Platon “Devlet”
*Marx “Din Üzerine”
*David Hume “Din Üstüne”
*Nietczhe “Deccal”
*Kant “Salt Aklın Eleştirisi”
*Kant “Salt Aklın Sınırları Dahilinde Din”
*Bertrand Russell “Neden Hristiyan Değilim”
İnançların eleştirilebilirliği hakkında düşüncelerim vardı fakat bu videoda bahsettiğiniz düşünceleriniz bunu daha sağlam bir zemine oturtmama sebep oldu. Çok teşekkürler hocam 💐🙏
"İyi hocam."
Sevgiler, saygılar Hasan Hocam🎉🎉
Hocam lütfen biraz spor yapın..Size sadece ülkemizin değil, dünyanın ihtiyacı var. Bence ülkemizin en tepesinde bir yerdesiniz..
İnsanlara inançları dayatarak, baskı ile onları inançlı hale getireceğini düşünenler bir daha düşünün derim.
Münazara kültürüne engel olmayın...
1 Kasım 1755'de, koyu katolik Lizbon'da tarihe "büyük Lizbon depremi" olarak kaydedilen büyük bir deprem olur. O gün katoliklerin bir dini bayramı olan azizler günüdür ve şehrin büyük bölümü katedral ve kiliselerde dua ederken yakalanır depreme. Deprem sonrası büyük yangınlar çıkar, depremden kurtulmayı başaranlar Lizbon kıyı şeridine sığınırlar. Ancak buradakileri de depremin ardından gelen büyük bir tsunami dalgası süpürür. Bu sırada, şehrin tepelerindeki genelev ve tavernalarda bulunanlar ise hem depremden, hem de ardından gelen tsunamiden büyük oranda sağ çıkarlar. Dönemin felsefecileri "Deprem inananları öldürdü, inançsızlar kurtuldu. Tanrı ya bizim sandığımız kadar iyi değil, ya da bizim sandığımız kadar güçlü değil." diye yazarlar. Avrupa'daki aydınlanmanın önemli tarihlerinden biri olarak kabul edilir bu nedenle büyük Lizbon depremi. İslam dünyası bu aydınlanmayı hiç yaşayamadı ne yazık ki.
Tebrikler sayın hocam, çok açıklayıcı bir analiz olmuş.
Bu kadar açık ,net bir tabloyu göremeyen,algılamayan milyarlarca insan var ve sırf inançları için birbirini kesiyor,kırıyor.
Ben kopkoyu inanç dünyasından çıkıp meseleye dışardan bakabiliyorum ve sadece hayret ediyorum.Düşünce oldukça geç gelişen bir değer hele ki baskıcı inançların yoğun olduğu ortamlarda.
Çok faydalı ve ikna edici bir açıklama olmuş. Teşekkürler
Hocam lütfen biraz spor yapın..Size sadece ülkemizin değil, dünyanın ihtiyacı var. Bence ülkemizin en tepesinde bir yerdesiniz..
Anlatilanlara yüzde 100 katılıyorum...
Hocam ben kendimi inançlı biri olarak tanımlamıyorum fakat, inananan birine inancı eleştirmek iyi bir şeydir deyip anlamasimi beklemek ne kadar gerçekçi? Her nekadar mantık çerçevesine dayansa bile sanki biraz zor. Anlamayacaklari içinde bu tarz reaksiyon vermeleri normal. Ben annemden biliyorum. :))Gerçi siz benim sorduğum soruya birçok kez açıklık getirmistiniz videolarinizda. Ama tartışmak güzel bir şey.
Teşekkürler, nefis bir anlatım olmuş.
Ülkemizin aydınlık yüzü. 👏🏻👏🏻👏🏻
Bireyler üzerinde sosyal baskılarının ortaya çıkmasına neden oluyorsa naslar da eleştiriye vesile olmalıdır.
Kısa, öz ! 👏👏👏
Sayın hocam tespit ve teşhis lerinizi taktir ediyorum
Ağzına sağlık canım hocam.
Hasan Hocam , harika anlatım. Öz ve bilgilendirici 👏👏👏. İyi ki varsınız 😊
Diğer videolarınızı izlemedim sizinlede bu video aracılığı ile tanışıyorum, her fikrinize katılırmıyım yada karşıt olurmuyum yada tepkisiz mi kalırım bilmiyorum. Ama bir inanan olarak söylediğiniz her şeyin altına imzamı atarım. Diğer videolarınızıda izlemeye gayret edeceğim. Bilgiler için teşekkürler.
Hocam yüreğinize sağlık,sizi dinlemek ve okumak ilkokul mezunu biri olarak üniversite kampüsünde ders dinlemekten öte bir haz almak demek.
Sizi sosyal medya da tanımış olsamda,videolarınızla,kitaplarınızla Us'uma yaptığınız katkı inanılmaz ama ve lakin içinde bulunduğum okuma özürlü çevreme aktarabilme şansından yoksunum,bir ilk okul mezunu olarak sayenizde edindiğim dini inanç açısındaki temel bilgi birikim tanıdığım nice üniversite mezunun ağzını açıkta bırakmaktadır,anlıyorumki kutsal bildikleri kitabı okumadıkları okuyanın ise NÜZUL SEBEP anlamını bilmediklerini ve anlayarak okumadıkları anlaşılmaktadır.
Tek verdikleri cevap,'' KİMBİLİR KİM YAZMIŞ,NERDEN BİLİYORSUN DOĞRU OLDUĞUNU.''
İnançları eleştirebilirsiniz. Ama şekil A'da görüldüğü gibi bunu yapmak biraz sıkar
17:30 bravo
Orta Doğu haritasının yaşam ve inanç biçimi orta çağ formatıyla uygulandığı sürece bunu benimsemek mümkün değildir.
Kim kime ne göndermiş gerçek olabilirmi akıla mantığa uyan bir şey varmı.. Hepsi varsayım.
Diamond yorumlarımı inatla silince, ...izm'lerin eleştirilemez olduğunu anladım!
Öylemiymiş :j
Teşekkürler, ne güzel açıklayarak anlattınız. Umarım daha çok video paylaşırsınız.
❤❤❤❤
tesekkürler
Hocam gene muazzam tespitler
👏🙏
Emeğine sağlık hocam !
İşid in Suriyede kurduğu İslam devletini insanlık çok çabuk unuttu. Şimdi Afganistan'daki uygulamalar, şeriat denilerek kutsanıyor. İnsanlık yüzyıllar boyunca, Tiranlara karşı, büyük mücadelelerle, elde ettiği haklarından vaz geçmeye hazır bir hale getirildi.
Teşekkürler
Eleştirilebilir ama değiştirilemez.mantığına aykırı..
Teşekkürler.
👍
Bence insan önce din bilim ve felsefenin ne olduğunu öğrenmeli.. yani felsefe alanı nedir Ne işe yarar din alanı nedir Ne işe yarar bilim alanı nedir ne işe yarar bunların yöntemleri nelerdir bunlardan hangisi objektif hangisi subjektiftir.. bu 3 alanın tanımlarını ve sınırlarını öğrendikten sonra iş kolay. o zaman eleştiri yapmak da kolay olur sağlıklı olur sıkıntı yaratmaz bana göre bu 3 alanda eleştiri ile beslenir bu 3 alandan da yararlanabiliriz. Ben kırk yıl kadar önce üniversite de öğrenciyken rahmetli felsefe profesörü hocam Teoman Duralı dan bu üç alanın ne olduğuna ilşkin ders almıştım. Derste hocam sanat ve teknoloji alanlarını da tanımlayarak hepsini birbirinden ayırmıştı. Tüm öğrencilik hayatımda aldığım en verimli ders buydu..Türkiye'de bilerek ya'da bilmeyerek din eleştirisi yapanlar Atatürkçülük eleştirisi yapıldığı zaman aynı anlayışı karşı tarafa gösteriyorlar mı ki dindarlara laf söylüyorlar.. Bence sadece dindarlar değil dinsiz ler yada Atatürkçüler vs tüm ideoloji sahipleri eleştiri konusunda bir özeleştiri yapmalıdır.. Değerler eğitiminde en temel değer saygıdır. herkes saygıdeğerdir.. en önemli erdem de bilgili olmaktır. .
Teoman Duralı’ya sormak gerek. Kendisi karısına 3 kere “boşol” derse aralarındaki nikah bağı düşer mi düşmez mi?
@@randomhuman5525islamda karşılıklı anlaşmaya dayalı sözleşmeli evlilik ve boşanma vardır..konuyla ilgili şu videoya bakın..Kadınların boşanma hakkı var mıdır? | Prof. Dr. Caner Taslaman
@@randomhuman5525 İslâmda boşanma konusunda Caner taslaman ın videosunu izleyin.
Ayrıca Kur'an sözleşmeli evlilik ve boşanmaya aykırı bir hüküm içermiyor
😍
Hocam güzelde "kutsal kitap" ne kadar kutsal? Kutsallık nedir. Aslında buralardan bakmak lazim.
Videolarımı bakarsanız, ona ilişkin yanitlarımın net olduğunu göreceksiniz.
En basitinden futbolda bile kırmızı kart gösteriliyorsa, her şeyin bir sınırı vardır yani kırmızı çizgisivardır. Siz bu kırmızı çizgiyi ihlal edip inanç eleştirisi yaparsanız dinsiz olduğunuzu ilan etmiş olursnuz.
Bu ne saçma sapan bir argüman. “dinsiz olduğunu ilan etmek” de ne demek. Herkesin bir dini olmak zorumda mı? Herkes bir dine bağlanmak zorunda mı?
205.beğeni❤
Ağzınıza sağlık..
❤❤❤❤❤
Şu bilimle inanç ayrımını ne zaman öğreneceğiz acaba . Hayatı salt mantık üzerine kurmak yada bağnaz inançlarla aklımızı yok saymak arasında kendimizi parçalıyoruz . Ama pek az insan doğruları ve yanlışları , iyileri ve kötüleri , geleneksellik ile modernizmi ve birbirinin zıddı olan tüm ideolojileri tümden kabul edebiliyor .
❤❤❤
❤❤❤
Din ve siyaset ilişkisini açıklarmısın?
Din, vicdani, uhrevi ve menevi bir zenginlik olarak her siyasal rejimde bir yer bulabilir. Ama onu aşar politikaya. bilime, felsefeye. sanata müdahale ederse, o artık din olmaktan çıkıp, politik, bilimsel,. felsefi, estetik iddialarla ortaya çıkıyor demektir. O zaman din ve inanç olmaktan çıkar. Eleştirel bir etkinliğe dönüşür. O zaman eleştirilere inanç eleştirlimez diyerek karşı çıkma olanağı kalmaz.
DEVLETLER DİNİ, ALGI YÖNTEMİ OLARAK KULLANIYORLAR.
Çok iyi hocam, çok Sağ olun.
Dinleri eleştirmek bir kişinin elinden kendisine huzur ve sakinlik veren şarap 🍷 kadehini almaya benzer...
Bazende birinin elinden katliam yapmak için hazırladığı AK47’sini almaya benzer.
🙏🙏🙏👍👍👍
❤️❤️❤️
Mustafa Kemal sorgulanabilir mi?
Neden sorgulanması? Zaten sorgulanıyor. Bu türden sorular soran insanların, iyi niyetli olmadıklarını, konuyu saptırmak için bu tarz söylemlere yöneldiklerini düşünüyorum. Bu aslında bir tür safsata yöntemi. Entelektüel birikiminiz varsa, oturur, gerekçeli eleştiri yazarsınız. Saçmalamayı bırakmak lazım.
Küfür ve hakaret olmadığı ve döneminin tarihi şartları, bağlamıyla değerlendirmek şartıyla elbette eleştirilir. Ancak ülkemizde yapılan eleştiri değil daha çok özel hayat üzerinden, belge ve bilgiyi dayanmayan iftira ve dedikodu hatta hakaret oluşunca, daha çok belden aşağı şekilde, bu durumda iş, eleştirel söylemden çıkmaktadır.