Hem teknik bilgi hem de eğlenceli sohbet için teşekkürler. Hakan Girginer'e ayrı bir övgü sayfası açmak gerekir: Mekanik konulara bulduğu benzetmeler olağanüstü. Bu benzetmeleri ancak analitik zekâya sahip biri bulabilir.
Harika bir muhabbetiniz var bir haftadır videolarınızı izliyorum bağımlılık yaptı Türkiyede otomobil konusunda bu kadar teknik bir bilgi veren kanalı geç keşfetmek üzücü oldu Mükemmel geyik ve goygoy da yapıyorsunuz genel kültürünüz de çok iyi Sizlere teşekkür ederim
James Watt'ın geliştirdiği akçaabat köfte konusu çok iyiydi. 75 kg'lik bir yükün 1 sn. de 1 metre yukarı çıkmasına 1 Köfte gücü (1 PK) formülü hep aklımda kalacak.
Gideceği yol aynı. Hepsi Boğaziçi köprüsü trafiğinde eşit. 300 Hp'lik, 150 HP'lik 100 HP'lik ve 80 HP'lik arabada Boğaz köprüsü trafiğinde eşit. Budediğim HP'lere sahip arabalar bir hafta boyunca İstanbul içinde sadece işe gidip gelsin eşitler o sıkışık trafikte. Harika bir video olmuş. Paran, imkanın hangi arabaya yetiyorsa, ihtiyaçlarını, beklentilerini hangi araba karşılıyorsa onu alacaksın. Tabi birde sevdiğin arabaysa gerisi boş. Ve Halit abi Anadol ve Sabuncu rampasından bahsetmedi hiç :))))
Hakan abinin Kimi Raikkönen alıntısı için teşekkür ederiz. Bu ekibin ne anlattığı önemli değil hangi konuya girerse girsinler bir şeyler öğreniyorsun mükemmel
Selamlar, Zevkle dinliyorum. Programlar için teşekkür ederiz. Bir konuda çelişkiye düştüm. Genelde araba alırken aynı kasanın en yüksek motor gücüne sahip olanını tercih ediyorum. Hollanda gibi düz bir yerde boş arabada tek kişiyle test edilen arabaları, aman az yaksın vergisi az olsun diye alınca 1- Ankara Mamak gibi bir bölgede yokuş çıkacağım diye düşük viteslere geçip belki 3 katı yakıt harcanıyor. 2- yaz günü Bolu'yu tırmanırken klima kapatılıyor. 3- Şu önümde giden kesin kaza yapacak. Yahu sollasam sıkıntı bari frenleyip biraz geriden geleyim deniyor. 4- uzun yolda legal yüksek hızlarda gidebilmek yüksek devirlerde motor çevirmek gerekiyor (düşük hacim motor= kısa şanzıman) 5- E segment bir arabaya zaten düşük güçte bir motor koyamıyorlar. 6- 23 yıllık tecrübeye istinaden hacimsiz motora sahip arabaların dayanıklı olmayan mekanik aksmlarına ekstra para ödeniyor. Vs vs. Yanlış düşünüyor olabilirim ama evet güçlü arabaları tercih ediyorum. Tek sorun vergilerden dolayı sıfır araba alamamak. Saygılarımla.
Ah o 14:29 ve 22:04 saniyedeki bakış ve kapanıştaki ara ara otomobil konuşmaya devam edeceğiz deyişin kahkaha attım.Turgut bey diğer abilerimin bilgilerini dinlerken bazen kalemle oynarak bazen yüzüyle oynarak yada boş boş bakarak sırf izleyenlerin bilgi alması için katlanmasını tebrik ediyorum.Gerçekten çogu konuda bilgiler alabildiğimiz bir program oldu iyiki varsınız bu ülkenin büyük değerlerisiniz saygılarımla.
Telefon elimdeyken bildirim geldi, Autoclub kanalından yeni video diye. Anında tıkladım, benden önce 10 kişi beğenmişti bile. Ben 11. oldum. İzlemeden beğenmek bu kadroya mahsus. Nasıl olsa beğenilmeyecek bir muhabbetiniz yoktur diye izlemeden beğen butonuna basıyoruz. Ağzınıza sağlık.
Atık buharı tekrar kullanma hikayesi şu; Temel buhar motorları tek bir küçük silindirden ibaret ve yeni oluşmuş yüksek basınçlı buhar bu silindire girer, gücü oluşturduktan sonra basıncı bir yere kadar düşer. Bu görece düşük basınçtaki buharı dışarı atmak yerine aynı kranka bağlı daha geniş çap ve stroklu silindire gönderirsiniz. Oradan çıkan daha da düşük basınçlı buharı isterseniz daha da geniş stroklu bir diğer silindire gönderebilirsiniz. Buhar türbinleri de aynı mantıkla çalışır. Buhar önce küçük kanatçıklı diskten geçer, arkaya gittikçe diskin dış çapı aynı kalsa bile iç genişliği büyür. Böylece buhardaki enerjinin çok daha büyük kısmından yararlanılmış olur. Muhabbetin son 15 dakikada gittiği yer de işte bu son türbin kanadıdır :D
İzlemediğim videonuz kalmadı canlı yayınlar dahil . Her gün bir sohbet olsa izleriz ayrıca boş insanların ona şunu bunu yaptık videolarını izleyeceğime hem eğleniyorum hem bilgileniyorum seviliyorsunuz daha sık videolar bekliyoruz . Goygoy yapın yine izlerim :D
Küçük bir hatırlatma yapmak isterim , makaralı sistemlerde sadece hareketli makaralar uygulanması gereken kuvveti ikiye böler . Sabit makaraların sayıdı ne olursa oldun harcanması gereken kuvvete bir tesiri yoktur . İŞ=KUVVET X YOL formülünde hareketli makara yolu 2 katına çıkartır ve dolayısıyla eşitlik prensibi gereği aynı iş için kullanılması gereken kuvvet yarı yarıya düşecektir . Her zamanki gibi harika bir sohbet olmuş . ❤👍
31. dk da konusu geçen çelik yüksek fırın için dünyada en uzun süre hiç durmadan çalışan yüksek fırın japonların mitsubishidedir. Araba değil ağır sanayi olan mitsubishinin demir çelik yüksek fırınıdır. Yaklaşık 23 sene aralıksız çalışmıştır. Ara ara refrakterleri dinamitle patlatarak (fırın çalışıyor hala) değiştirmişlerdir o kadar. Bir insan emekli oluncaya kadar yanan fırın))
Yayın için teşekkürler :) Tork ve beygir gücü konusuna farklı bir yönden yaklaşacağım. Asıl önemli olan ve aracı yürüten şey güçtür. Tork ve devir sayısı, bunlar şanzıman oranıyla değiştirilebilir. Örnek vereyim. 120 hp güce sahip motosiklet motoru var. Maksimum güç devri 14.500 falan. Aynı gücü 1.6 atmosferik benzinli de veriyor. Birinin torku 66 Nm, diğerinin 160 Nm. Hesabı kitabı yapın, bu iki taşıt da maksimum güç ürettiği noktada tekerlere ilettikleri kuvvetler aynı oluyor. "Dizel araçlar alt devirde daha iyi nasıl çekiyor o zaman ? " 2000 devirdeki "gücü", benzer hacim ve devirde bir atmosferik benzinlinin "gücü"nden fazla olduğu için. Gene hesap kitabı yapın, birisi 105 hp 320 Nm, diğeri 120 hp 155 Nm. İkisinin de maksimum güç noktalarındaki kuvvetleri karşılaştırın, güçle birebir orantılı çıkıyor :) Başka bir örnek: Sanayide elektrik motoru siparişi verirken öncelikli değer güçtür. 100 birim güçle 1000 birim devirde 0.1 tork da üretebilirsin, 0.1 birim devirde 1000 birim tork da üretebilirsin. Sana kalmış :)
Aslen farklı değil modern klasik anlatım bu :) aynı sanayi örneğinden iş yapmıyorsan tork konuşmanın hiçbir önemi yoktur. Çünkü dizel-benzinli çalışma grafiği çok başka ama neredeyse sonuçları aynıya yakındır. 50-100 yılı okudum ben tork konuştuklarını okuyamadım ta ki dünün dizel furyasına kadar, 30 yıl her tür yarış izledim tork değil hp duyduk hep, hepsi mi iş bilmiyordu bu insanların :) Daha 1 ay önce köyde yüke gidince biraz iş bilenle e torku bu kadar bunun niye öyle sonuç oluyor deyince ama hpsi, gücü de o kadar bu traktörün ile bitiyordu hep konuşmalar.:) Yani bu şeylerin biri birinden üstel değil. Misal daha iyi çekmesi de bir yanılsama, ona ihtiyaç yok mu evet var ihtiyaç alanda üstel konuşuluyor zaten, işe de yarıyor hele ki yokuştan kaldıramayan öylesine ehliyetliler olunca ancak 0-45 km/h deki koltuğa çekilme hissi sürekli devam etmiyor zaten o yüzden sınıflarda bakınca 10 yıldır 6-8 sn likler, 9-12 sn lik band daki dizel vs benzinli bineklerin 0-100'ü benzerdir 0-200 ü de benzerdir. Tork daha önemli olsaydı bu kağıt üstüne yansırdı ama yansımıyor. Kaldı ki sahada mukayese etmekte oldukça güç oluyor charged dizel ile atmo benzinli baştan kıyaslanmaz o kafa kafadan eksik. Ünitelerde charged'lar kendi içinde, atmo lar kendi içinde bakılır, verimlilik hesapları bam başka. Sahada devir-güç eğrileri de çok net sonuç vermiyor çünkü çalışma yöntemleri temelden aynı değil sonuçları baz değerden kıyaslamak bütün hayatı dökmeye yetmiyor örneğinin zıttı var ör birinde 1800 de evet alıyorsun max'ı fakat diğer 6-7k da 0-50 kmh da doğal kullanımda 6k devre çıkmıyorsun ama 120 kmh'e doğru yürürken çıkıyorsun. Çünkü diğer makinenin sebep-sonuç-çalışma grafiği o şekilde. İkisi de baz değerler dışında genelleştirdiğinde bir birini yenemiyor yani öyle bir sahne yok cihanda.:) Zaten öyle olsaydı bütün yarış dünyası turbo dizel olurdu ama olmadı mal değil o adamlar gündelik binekçinin trafik yükü altında işinin göreni bilemesinler.
Hakan Bey görürse ve bir ara gastronomi programı yaparsanız cevaplarsa çok memnun olurum. Yurt dışında yaşadığı için bir fikri vadır. Türkiye'de et kalitesi,lezzeti (özellikle büyükbaş) ve et ürünleri çok kalitesizmiş gibime geliyor. Ayrıca bizde ''iyi kasap'' diye bir şey yok. Bütün kasaplar sadece fiyatları fark eden et satan dükkanlar. Hepsi yağlı eti müşteri ayırt etmeden satıp geçiyor. Hal böyle olunca nereden aldığın önemli olmuyor; eti en ucuz kasaptan alıp evine gidiyorsun.
Hakan abi aynen benim anlattığım şekilde anlatıyor anlatacağı konuyu karşımdaki de aynı Turgut abi gibi bakıyor az benim gibi kırık olan biride Halit abi gibi toparlamaya çalışıyor 😀 ağzınıza sağlık abi seviliyorsunuz
Emeğinize sağlık kardeşim. Bilgilendirici ve eğlenceli bir video olmuş yine. Lisede anlamadığım ve anlamlandıramadığım tek ders fizik idi. Programınızı izlerken fizik kuralları ve ilkeleri konuşuldukça zevkle izliyorum her ne kadar anlamasamda! :)
Şehir içi trafikte hepsi eşit, şehir içinde zaten fazla hız yapılmayacak; ama uzun yolda fazla beygir gücü lazım ve yolun bir kısmı git-gel tek şeritli yol ise sollarken de lazım oluyo. Her yıl Şırnak-Ermenek 1100 km, toplam 2200 km yol yapıyorum. Şırnak-Bursa, Şırnak-İstanbul yapıyorum. Bu yolları 22 yaşında klimalı megane ile yapıyorum. Bu kadar yolu bir de BMW 520 ile gitmek var.
Kayip güc ne kadar azsa yani lastigin yere verdigi güc motorun ürettigine ne kadar yakinsa en makbulu odur benim icin marka ve modele göre degisiklik gösteriyor kimi 150beygir üretebiliyorsan aktarmadaki ve sanzimandaki kayiplardan dolayi asfalta 90-100beygir verebiliyor kimi 200 beygir üretiyor asfalta 190 aktarabiliyor.Benim icin sabit hiz ile seyir halindeyken 20beygir 30 beygir kullanmisdan ziyade ihtiyac duydugumda 6-7bin devir cevirip aracin bana vaadettigi gücü sunup sunamamasi.ayagimin altinda ihtiyac duydugumda gerekli gücün oldugunu bileyim yeter.Yine cok güzel bir sohbet olmus agziniza saglik.
Bunu binek aleminde konuşur gibi yapar ama kimse ciddi konuşamaz tüm bineklerde kayıp aşırı fazladır ve ölçeklenemiyor ne kadar fazladır onu da kullanarak değil benchmark yapmadan net çıkmaz çünkü bineklerde bir birine yakın bile olmayan bam başka lastik dünyası var (üretici dahi sportlardaki gibi tek lastik sunmaz) değil marka modele göre aynı model araçta lastiğe, bagajı yüklemene göre dahi aktarım, kayıp değişirken halktan kimse bunu ciddi konuşamaz. Yani birinin bunla olmuyor dediği arabayla başka biri çok ufak birkaç hareketle drag da yapar. Sadece Performans aleminde aynı kıstaslarla üst lastik sınıfında farklar azdır suya gidenler bir birine yakınıdr, silikler bir birine yakındır araçlardaki aktarım partları metalurjileri de bir birine daha yakındır. Binekte sahip arabanın neresinde döküm neresinde ne kadar aluminyum :P olduğunu bilmez, bilmez çünkü bilmesi de hedef değildir. Sadece birim maldan çok kar getirecek, oradan oraya ulaşacak.
@@istar. hocam olayda degisken sayisi cok fazla, örnegin turbolu araclarda atmosfer basinci ve oksijen miktarina bagli olmak üzere güc ciktisi bilhassa dinamometre testlerinde cok degiskenlik göstermekte. Ayni sekilde genel olarak degerlendirmek gerekirse seri üretim araclarin bircogunun teknik verilerindede belirtilir beygirgüc/kg cinsinden arac agirligi.Bir diger degisken ise yakit.
@@sirius2619 Evet o yüzden gündelik binek dünyasında ciddi birşey konuşmak çok zor gönül istiyor :) konuşmak, anlamak, anlatmak ama yargıları geçip veri anlatmaya kalkınca çakıyor bunaltıyor iş :) Elde ki karmaşık çok dinamikli bir makine. Senin örneğin üzerinden bir otomobilin hayatı ist.da başka konya da başka bodrum da bam başka gavurun bilmem hangi memleketinde.... gerçekleşir ama bunları tabloya, söze dökmek çok zor. Bir de biz bunları birkaç sitede birkaç cümleyle geri satmaya çalışıyoruz.:) Abiler aylarca anlatsa bitmiyor zaten izliyoruz.:) İnsani olarak bir yargıda ahkam da bulunuyoruz amma detaya gelince mühendisin, üretenin tek bir dar alanda analiz pdf'ine bakınca hiç yoksa 60 sayfa gelde çık içinden.:)
Ağzına sağlık, sayenizde öğrendiğimiz gerçek bilgiler çok işe yarıyor. Gecen hanım hamur yogurma makinesi bakarken bu turboymuş bunu alalım dedi, bende beslemesi nasılmış turbonun kaçtık kullanmışlar dedigimde kadın dumur oldu ben anlattım turboyu güldük, artik yemeyiz bu numarayi dedi.
Anlamı tam olarak "vali" değil. To govern, fiil olarak yönetmek, düzenleyici yetki sahibi olmak anlamına gelir. Mekanik bir düzeneğin limitlerini belirlemek için çok doğru bir ifadedir. Örneğin bir sigorta da bağlı olduğu devreden ne kadar akım geçebileceğini "govern" eder. Government sözcüğü de "to govern" fiilinden türemiştir ve bir toplumun yönetim birimini, yani bizim ifademiz ile hükümetini ifade eder. Governor - vali ilişkisi de sözcük tercümesinden ziyade makamların karşılaştırılarak tercüme edilmesinin bir sonucudur.
Merhaba, çok kaliteli sohbetler yapıyorsunuz devamını dilerim. Naçizane bir önerim var Kayıt yaptığınız odadaki duvarlarla akustik sönümleyici levhalar asarsanız sesiniz daha net ve yankısız duyulur
Turgut hocam program devrini almış gidiyor devir kesici gibi sürekli kesiyorum diyorsun olmuyor yani şöyle bıraksan 2-3 saat izlesek ne olur yani veya part şeklinde de olabilir
27:41 Ben de buraya şunu ekleyeyim. İlk buhar makinası çinde yapılmıştır. Ceymis Wat mı ne zıkkımsa onu gidip oralarda araştırıp öğrenmiş sonra da ingilizlerin diğer pek çok şeyde yaptıkları gibi kendi icatları gibi lanse etmişlerdir. Tamam onlarda geliştirdiler üstüne koydular ama kaynağı vermedikleri için çoğu buluşları çalıntıdır.
Ohh be sonunda şu konuya el attınız. UA-cam da araç incelemelerin altında örneğin psa nın 130 bg lik motoru azmış da vw grupta 150 bg varmış yetersizmiş, yok civic 182 bg miş de bilmemne. Adamlar tork değerlerinden, araç ağırlığından, şanzıman-motor uyumudan, max torku kaç devirde verdiğinden bihaberler . Ben bunlara cevap vermekten yorulmuştum. Ders niteliğinde izlesinler.
Atmosferik 65 bg bir araba benden habersiz bagajına 1 damacana su koyun veya koymayın, bagajda su olup olmadığını arabanın gidişinden anlarım. 4 kişi binildiğinde hissettiğim altımdaki araba nın başka bir araba olduğu. Aracın gücünü gösteren şey beygir gücüdür bunun başka tarifi yok. Tork dediğimiz beygir gücünün şanzıman ile istediğimiz şekilde ayarlayabildiğimiz kısmıdır. Eğer kusursuz bir şanziman ve motor olsaydı; hafif, güç kaybı yaşatmayan, hızlı ve uzun ömürlü olabilseydi tırlarda aynı güçte hayabusa motoru da kullanabilirdik. Tork kelimesinde birim zaman ifadesi yoktur, işin içinde zaman olmayınca 50cc bir scooter motorunun torku şanzıman ile 5000N/m ye ulaştırılabilir. Bu bir otomobili 10 dakikada bile 0-100 yaptıramaz. Fakat öyle bir şanzıman, vites geçişleri, emre amadelik durumu tasarlanamadığı için uygun güç-tork- ömür- maliyet değerlerine göre araç tasarlanıyor. Zaten Hakan abinin dediği kasnak mekanizmasındaki gibi krank kollarının çapı artırılarak, yoldan,devirden kayıp verilerek tork artırılabilmekte, fakat özünde gücün kaynağı verimli olarak yaktığımız yakıtın miktarına doğrudan bağlı. Atmosferik 130 bg araba alıyorlar, 6000 d/d ömründe görmüyor o araç, haliyle 60 bg araba gibi hizmet veriyor. Diğer yandan gücü az diye eledikleri arabada 105 bg ama 2 kat fazla tork değeri var çünkü turbo beslemeli. Belki 105 bg yine tamamını kullanmıyor fakat günlük kullanımda yüksek tork yüzünden bambaşka bir sürüş deneyimi, keyfi yaşatıyor. Turgut abi, özellikle avrupanın kabul ettiği fabrika yakıt verisi ölçüm standardını ve güncellemelerini de işler misiniz. Ayrıca bir aracın km maliyeti sadece yakıt tüketimi olarak konuşuluyor ülkemizde, 3-4 farklı yaygın araç arasında 200.000 km de km başına maliyeti kaskosundan, bakımına kadar Alman dergileri gibi işleyebilir misiniz. Belki bir farkındalık yaratmış oluruz.
33:10 Babamın servis şoförü arkadaslarıda turbonun 80km hızdan sonra devreye girip aracı hızlandırdığını iddia ediyordu😂Uzunca bir süre konustuk bu olayı ama ikna edemedim 30 yıllık şoförden iyi bilememya bende ikna olmuş gibi yaptım en son😅
Geçmişte ve bugün üretilen 4*4 otomobillerin çalışma prensiplerini detaylı inceleyen bir program lütfen . Merdiven şase , Audi guadro , Mercedes 4 matic , Volvo awd , BMW xdrive , Suziki vs
Hakan abi çok sevdiğim bir insandır. Kendisinden 1 kitap dolduracak bilgi öğrenmişimdir sırf şu kanalda. Ancak eklemek istediğim naçizane bir ufak bilgi var. Yanlışım varsa lütfen düzeltin ama; pistonlu motorun devrini belirleyen asıl önemli 2 nokta var; biri sekman evet ama bence daha önemlisi subapların boğazındaki yaylar. Çünkü salınım periyodu krank devrine eş ya da küçük olmazsa pistonlar subaplara çarpar. Piston aşağı olur :D
0-100 ve 100-0 değerleri veriliyor zaten illa dergilerin test yapmasına gerek yok ki. 10 saniyelik bir google aramasıyla bulabilirsiniz istediğiniz arabayı.
03:55 deki konu hakkında bişey sormak istiyorum. 1.4 lanet olası manuel Egea ya ne yaparsan yap gitmiyor abi bunun beygirleri nerde? Tır beni solladı yemin ederim rampa yukarı. Hayatımda hiç bu kadar küçük düşmedim. 1.2 Corsa da asfaltı kaldırıyor yerden. Egea 1.4 95 PS, Corsa 1.2 75 PS. Nasıl oluyor Allah için açıklayın
Egea 1.4 fire in maksimum tork değeri 127 nm. Bu tork değerini 4500 devirde veriyor. Yani siz hızlanma için size yüksek tork lazım. Bu 127 nm torku size 4500 devirde anca veriyor. Yani araç bağıracak o devire çıkınca. Opel corsa 75 bg de ise maksimum tork değeri 113 nm arada 14 nm tork var çok da aman aman değil. Ama fark şurada opel de bu torku 2500 devirde 113 torku alıyor. Yani size göre hızlı bir şekilde her vitesde 2500 devirde maksimum torka ulaşıp hızlı vites yükselterek size göre daha çabuk hızlanacak. Siz 2500 devirde 127 torka ulaşayamayacaksınız. Zaten yapılan hata da orda herkes beygire bakıyor. Ayrıca arkadaş da söylemiş araç ağırlığı da önemli. Arada yaklaşık 150 kg var bu ciddi bir fark. Dolayısıyla 75 bg lik corsa bile sizi geçer. Beygir bir nevi son hızı daha çok etkiler. Sizin egeanın ki 184 km corsa nın 172 km beygir fazlalığı burayı etkiliyor.
Ağam nerdesiniz nerdeee? Konuya merakim zaten var ama muhabbeti cok özlüyorum. Siz baska yorumlara bakmayin. Sohbeti begenmeyen başka kanala gitsin bakalim burdaki bilgileri alabilecek mi? Saygilar.
Redüksiyon düşürmek, alçaltmak anlamına gelir. Yanlış tabir kullanmışınız hocam. Redüktör yani şanzıman krank mili'nin dönüş hızını alıp kendi içinde tekerlere aktarmadan önce azaltıyor. Redüksiyon budur. Tork'un yükselmesi tekerlere aktarılan dönüş hızının düşürülmesi ile sağlanıyor. Tekerlerin hızı arttıkça tork'ta düşer. Birinci vites'te tekerlere aktarılan tork, beşinci vites'te ki tekerlere aktarılan tork'tan daha fazladır çünkü birinci vites'te tekerler çok daha yavaş döner. Beşinci vites'te aracı kaldıramazsın. Motor stop eder çünkü tork çok düşüktür.
(Güç=tork×açısal hız ) güç aslında torku içeriyor, ayrıca açısal hızıda içermektedir. Atmosferik motorlardaki güç belirli devirdedir. Her devirde ayni gücü üretmez. Bana göre en önemli parametre 0-100 hızlanmasıdır.
Fiat Bravo'm 105 beygir ama 290nm tork olduğu için yokuşlarda, rampalarda yığılmadan harika gidiyor. Tork daha önemli. Zaten 240 beygir falan olan araçlar 6000 devirde bu gücü veriyor. Yani aslında çok da kullanmıyorsunuz bu gücü.
2015 yılında aracımla hem 110hp Accent le hemde Audi A3le yarışmıştım. Accent i geçmiştim (a3e göre daha hafif ve 5hp fazlası vardı) ama a3e de geçilmiştim. Çünkü a3teki tork çok çok fazlaydı :)) kendi aracımda 1.4 90hp Civic galiba 68nm olması lazım ama 1101kg 😂
Hp = nm x rpm / 5252. 5252 sayisi birim donusumu ( rad/s den rmp e ve watt tan hp ye olan) 5252 rpm de nm cinsinden tork hp cinsinden guce esit oluyor. Guclu olan hizlidir, cok abuk subuk bir guc egrisi veya disli oranlari olmadikca da daha iyi ivmelenir. Torklu olan da o torkunu yuksek devirlere tasiyosa zaten gucludur, sadece dusuk devirlerde veriyorsa da en azindan kullanimi keyiflidir.
Hocam evet günlük kullanımda bir binek otomobil için ortalama 50 beygir güç, yeterli hareketi sağlayabilir fakat işin bir de konfor kısmı var. 50hp bir otomobil ile yeterli hareket kabiliyeti için otomobili %100 kapasitede kullanmak mı daha konforludur yoksa 100hp bir otomobili %50 kapasitesinde kullanmak mı? Günlük kullanım esnasında konfor için ne kadar düşük devirli, az titreşimli, sakin vites geçişleri ile sarsıntısız bir sürüş haliyle daha çok tercih ediliyor. Tabii ki bu beygir işi bir yerden sonra yalnızca pazarlama stratejisi fakat naçizane fikrim binek otomobillet için 150hp civarına kadar gayet makul, fazlası pazarlama stratejisidir.
Cok güzel bir acidan degerlendirmissiniz hocam tamamen katiliyorum ve arttiriyorum, konfordan sonra olayin ucu bir müddet sonra cebe dokunmaya basliyor. Klise olacak ama gaza ne kadar az basarsan okadar az yakar mantigindan yola cikarak agirlik motor sanziman ve aktarma konularinda mühendisligi üzerinde kafa patlatilmis kismen büyük hacimli ve yüksek beygir gücü ve tork ciktisina sahip bir otomobilin kücük hacimli sizin tabirinizle ihtiyac duyulan gücü saglamak icin %100 veya %100e yakin kapasitede kullanilan otomobilden az yakit tüketecegini düsünüyorum.
Şu kadroyu görür görmez doğrudan işi gücü bırakıp buraya gelesim geliyor aşırı samimi bir ortam var ya
Tepeden tırnağa eğitim, bilgi, kültür ve kalite yüklüsünüz. İyi ki varsınız. Sizi seviyoruz..
Hem teknik bilgi hem de eğlenceli sohbet için teşekkürler. Hakan Girginer'e ayrı bir övgü sayfası açmak gerekir: Mekanik konulara bulduğu benzetmeler olağanüstü. Bu benzetmeleri ancak analitik zekâya sahip biri bulabilir.
Harika bir muhabbetiniz var bir haftadır videolarınızı izliyorum bağımlılık yaptı
Türkiyede otomobil konusunda bu kadar teknik bir bilgi veren kanalı geç keşfetmek üzücü oldu
Mükemmel geyik ve goygoy da yapıyorsunuz genel kültürünüz de çok iyi
Sizlere teşekkür ederim
James Watt'ın geliştirdiği akçaabat köfte konusu çok iyiydi. 75 kg'lik bir yükün 1 sn. de 1 metre yukarı çıkmasına 1 Köfte gücü (1 PK) formülü hep aklımda kalacak.
İşten gelmişim, yemeği yemişim, odaya geçip çay içerken bu muhteşem 40 dakikaya denk gelmişim, muhteşem bi duygu ağzınıza sağlık.
Gideceği yol aynı. Hepsi Boğaziçi köprüsü trafiğinde eşit. 300 Hp'lik, 150 HP'lik 100 HP'lik ve 80 HP'lik arabada Boğaz köprüsü trafiğinde eşit. Budediğim HP'lere sahip arabalar bir hafta boyunca İstanbul içinde sadece işe gidip gelsin eşitler o sıkışık trafikte. Harika bir video olmuş. Paran, imkanın hangi arabaya yetiyorsa, ihtiyaçlarını, beklentilerini hangi araba karşılıyorsa onu alacaksın. Tabi birde sevdiğin arabaysa gerisi boş. Ve Halit abi Anadol ve Sabuncu rampasından bahsetmedi hiç :))))
Hakan abinin Kimi Raikkönen alıntısı için teşekkür ederiz. Bu ekibin ne anlattığı önemli değil hangi konuya girerse girsinler bir şeyler öğreniyorsun mükemmel
35:50 gece izlerken bir ara dalmışım uyandım ki antrikot ve kıyma diyor Hakan abi. Lan dedim kaç saat uyumuşum hangi program bu. 😃 😂
ülkede insan kalitesi paraşütsüz düşerken böyle kaliteli insanları izlemek moral veriyor.
Selamlar,
Zevkle dinliyorum. Programlar için teşekkür ederiz.
Bir konuda çelişkiye düştüm.
Genelde araba alırken aynı kasanın en yüksek motor gücüne sahip olanını tercih ediyorum.
Hollanda gibi düz bir yerde boş arabada tek kişiyle test edilen arabaları, aman az yaksın vergisi az olsun diye alınca
1- Ankara Mamak gibi bir bölgede yokuş çıkacağım diye düşük viteslere geçip belki 3 katı yakıt harcanıyor.
2- yaz günü Bolu'yu tırmanırken klima kapatılıyor.
3- Şu önümde giden kesin kaza yapacak. Yahu sollasam sıkıntı bari frenleyip biraz geriden geleyim deniyor.
4- uzun yolda legal yüksek hızlarda gidebilmek yüksek devirlerde motor çevirmek gerekiyor (düşük hacim motor= kısa şanzıman)
5- E segment bir arabaya zaten düşük güçte bir motor koyamıyorlar.
6- 23 yıllık tecrübeye istinaden hacimsiz motora sahip arabaların dayanıklı olmayan mekanik aksmlarına ekstra para ödeniyor.
Vs vs.
Yanlış düşünüyor olabilirim ama evet güçlü arabaları tercih ediyorum. Tek sorun vergilerden dolayı sıfır araba alamamak.
Saygılarımla.
Ah o 14:29 ve 22:04 saniyedeki bakış ve kapanıştaki ara ara otomobil konuşmaya devam edeceğiz deyişin kahkaha attım.Turgut bey diğer abilerimin bilgilerini dinlerken bazen kalemle oynarak bazen yüzüyle oynarak yada boş boş bakarak sırf izleyenlerin bilgi alması için katlanmasını tebrik ediyorum.Gerçekten çogu konuda bilgiler alabildiğimiz bir program oldu iyiki varsınız bu ülkenin büyük değerlerisiniz saygılarımla.
Telefon elimdeyken bildirim geldi, Autoclub kanalından yeni video diye. Anında tıkladım, benden önce 10 kişi beğenmişti bile. Ben 11. oldum. İzlemeden beğenmek bu kadroya mahsus. Nasıl olsa beğenilmeyecek bir muhabbetiniz yoktur diye izlemeden beğen butonuna basıyoruz. Ağzınıza sağlık.
Bu kadro efsane ve bilgi dolu konusmalar beni lise fizik derslerine goturuyor bilmedigim mekanik cok sey ogreniyorum. THH gibi marka oldunuz
Atık buharı tekrar kullanma hikayesi şu; Temel buhar motorları tek bir küçük silindirden ibaret ve yeni oluşmuş yüksek basınçlı buhar bu silindire girer, gücü oluşturduktan sonra basıncı bir yere kadar düşer. Bu görece düşük basınçtaki buharı dışarı atmak yerine aynı kranka bağlı daha geniş çap ve stroklu silindire gönderirsiniz. Oradan çıkan daha da düşük basınçlı buharı isterseniz daha da geniş stroklu bir diğer silindire gönderebilirsiniz.
Buhar türbinleri de aynı mantıkla çalışır. Buhar önce küçük kanatçıklı diskten geçer, arkaya gittikçe diskin dış çapı aynı kalsa bile iç genişliği büyür. Böylece buhardaki enerjinin çok daha büyük kısmından yararlanılmış olur.
Muhabbetin son 15 dakikada gittiği yer de işte bu son türbin kanadıdır :D
İzlemediğim videonuz kalmadı canlı yayınlar dahil . Her gün bir sohbet olsa izleriz ayrıca boş insanların ona şunu bunu yaptık videolarını izleyeceğime hem eğleniyorum hem bilgileniyorum seviliyorsunuz daha sık videolar bekliyoruz . Goygoy yapın yine izlerim :D
Abi gelmiş geçmiş en bilgili en kültürlü en kaliteli otomobil kanalısınız.Anlattığınız bilgiler %100 doğru
Küçük bir hatırlatma yapmak isterim , makaralı sistemlerde sadece hareketli makaralar uygulanması gereken kuvveti ikiye böler . Sabit makaraların sayıdı ne olursa oldun harcanması gereken kuvvete bir tesiri yoktur . İŞ=KUVVET X YOL formülünde hareketli makara yolu 2 katına çıkartır ve dolayısıyla eşitlik prensibi gereği aynı iş için kullanılması gereken kuvvet yarı yarıya düşecektir . Her zamanki gibi harika bir sohbet olmuş . ❤👍
31. dk da konusu geçen çelik yüksek fırın için dünyada en uzun süre hiç durmadan çalışan yüksek fırın japonların mitsubishidedir. Araba değil ağır sanayi olan mitsubishinin demir çelik yüksek fırınıdır. Yaklaşık 23 sene aralıksız çalışmıştır. Ara ara refrakterleri dinamitle patlatarak (fırın çalışıyor hala) değiştirmişlerdir o kadar. Bir insan emekli oluncaya kadar yanan fırın))
Özletiyorsunuz Ustalarım. Biliyoruz zaman ayırmakta zorlanıyorsunuz ama bizde sizin sohbetinizi seviyoruz be abiler.
Beygir gücü dinlemeye geldik, sizce en iyi köfte nerenin köftesi dinliyoruz 😂 muhteşemsiniz😂😂
Bin bir köşeden seçmece bilgilerle bize hizmet ettiğiniz için teşekkürler.
Ağzınıza sağlık sadece otomobil ile ilgili değil hayatın her alanında bilgi sahibi oluyoruz öğreneceğimiz çok konu olduğunun ispatı olmuş bu bölüm.
Muhteşem kadro. Sizi izlemekten hem bilgi hem keyif alıyorum
Beygir gücü, tork, makaralar, elektrikli motor mekaniği, buhar makinesi, et kültürü, akçaabat köfte 😁
Özlemişim yahu, neredeydiniz?
Efsane keyifli sohbetler ağzınıza nefesinize sağlık sizi dinlemek çok iyi geliyor.
harika bir sohbet sıkılmadan, izlediğim nadir programlar arasında bir numarasınız.
Tekrar tekrar keyifle izlenebilecek bir programa imza atmışsınız yine, emeğinize sağlık. Ben köfteci değil T-Bone’cuyum. Otomobillerde de torkçuyum 😀
Abbboooooooo muthiss bilgi havlarda ucuyor motor beygir kibrit kofte uffff harikasiniz keyifle sıkılmadan gerekli bilgi
İyiki varsiniz
Ağzınıza ve yüreğinize sağlık ♥️ Büyük ilgiyle ve keyifle izledim, iyi ki varsınız 👍👍👍
Yayın için teşekkürler :) Tork ve beygir gücü konusuna farklı bir yönden yaklaşacağım. Asıl önemli olan ve aracı yürüten şey güçtür. Tork ve devir sayısı, bunlar şanzıman oranıyla değiştirilebilir. Örnek vereyim.
120 hp güce sahip motosiklet motoru var. Maksimum güç devri 14.500 falan. Aynı gücü 1.6 atmosferik benzinli de veriyor. Birinin torku 66 Nm, diğerinin 160 Nm. Hesabı kitabı yapın, bu iki taşıt da maksimum güç ürettiği noktada tekerlere ilettikleri kuvvetler aynı oluyor.
"Dizel araçlar alt devirde daha iyi nasıl çekiyor o zaman ? " 2000 devirdeki "gücü", benzer hacim ve devirde bir atmosferik benzinlinin "gücü"nden fazla olduğu için. Gene hesap kitabı yapın, birisi 105 hp 320 Nm, diğeri 120 hp 155 Nm. İkisinin de maksimum güç noktalarındaki kuvvetleri karşılaştırın, güçle birebir orantılı çıkıyor :)
Başka bir örnek: Sanayide elektrik motoru siparişi verirken öncelikli değer güçtür. 100 birim güçle 1000 birim devirde 0.1 tork da üretebilirsin, 0.1 birim devirde 1000 birim tork da üretebilirsin. Sana kalmış :)
Aslen farklı değil modern klasik anlatım bu :) aynı sanayi örneğinden iş yapmıyorsan tork konuşmanın hiçbir önemi yoktur. Çünkü dizel-benzinli çalışma grafiği çok başka ama neredeyse sonuçları aynıya yakındır. 50-100 yılı okudum ben tork konuştuklarını okuyamadım ta ki dünün dizel furyasına kadar, 30 yıl her tür yarış izledim tork değil hp duyduk hep, hepsi mi iş bilmiyordu bu insanların :) Daha 1 ay önce köyde yüke gidince biraz iş bilenle e torku bu kadar bunun niye öyle sonuç oluyor deyince ama hpsi, gücü de o kadar bu traktörün ile bitiyordu hep konuşmalar.:) Yani bu şeylerin biri birinden üstel değil. Misal daha iyi çekmesi de bir yanılsama, ona ihtiyaç yok mu evet var ihtiyaç alanda üstel konuşuluyor zaten, işe de yarıyor hele ki yokuştan kaldıramayan öylesine ehliyetliler olunca ancak 0-45 km/h deki koltuğa çekilme hissi sürekli devam etmiyor zaten o yüzden sınıflarda bakınca 10 yıldır 6-8 sn likler, 9-12 sn lik band daki dizel vs benzinli bineklerin 0-100'ü benzerdir 0-200 ü de benzerdir. Tork daha önemli olsaydı bu kağıt üstüne yansırdı ama yansımıyor. Kaldı ki sahada mukayese etmekte oldukça güç oluyor charged dizel ile atmo benzinli baştan kıyaslanmaz o kafa kafadan eksik. Ünitelerde charged'lar kendi içinde, atmo lar kendi içinde bakılır, verimlilik hesapları bam başka. Sahada devir-güç eğrileri de çok net sonuç vermiyor çünkü çalışma yöntemleri temelden aynı değil sonuçları baz değerden kıyaslamak bütün hayatı dökmeye yetmiyor örneğinin zıttı var ör birinde 1800 de evet alıyorsun max'ı fakat diğer 6-7k da 0-50 kmh da doğal kullanımda 6k devre çıkmıyorsun ama 120 kmh'e doğru yürürken çıkıyorsun. Çünkü diğer makinenin sebep-sonuç-çalışma grafiği o şekilde. İkisi de baz değerler dışında genelleştirdiğinde bir birini yenemiyor yani öyle bir sahne yok cihanda.:) Zaten öyle olsaydı bütün yarış dünyası turbo dizel olurdu ama olmadı mal değil o adamlar gündelik binekçinin trafik yükü altında işinin göreni bilemesinler.
Hakan Bey görürse ve bir ara gastronomi programı yaparsanız cevaplarsa çok memnun olurum. Yurt dışında yaşadığı için bir fikri vadır. Türkiye'de et kalitesi,lezzeti (özellikle büyükbaş) ve et ürünleri çok kalitesizmiş gibime geliyor. Ayrıca bizde ''iyi kasap'' diye bir şey yok. Bütün kasaplar sadece fiyatları fark eden et satan dükkanlar. Hepsi yağlı eti müşteri ayırt etmeden satıp geçiyor. Hal böyle olunca nereden aldığın önemli olmuyor; eti en ucuz kasaptan alıp evine gidiyorsun.
Keyifle öğrenmek bu olsa gerek. Hepinize sonsuz teşekkürler, sevgiler.
Bilgilendirici yayın için teşekkürler
Hakan abi aynen benim anlattığım şekilde anlatıyor anlatacağı konuyu karşımdaki de aynı Turgut abi gibi bakıyor az benim gibi kırık olan biride Halit abi gibi toparlamaya çalışıyor 😀 ağzınıza sağlık abi seviliyorsunuz
Emeğinize sağlık kardeşim. Bilgilendirici ve eğlenceli bir video olmuş yine. Lisede anlamadığım ve anlamlandıramadığım tek ders fizik idi. Programınızı izlerken fizik kuralları ve ilkeleri konuşuldukça zevkle izliyorum her ne kadar anlamasamda! :)
çıkan çürük buharı tekrar kullanmak muhtemelen bugünkü modern otomobillerdeki EGR değil, TURBO’ya denk gelebilir.
Efsane bir program!!! bir otomobil programından çok ötesi…
BEYGİRDEN GİRİP DANADAN (ETTEN) ÇIKMAKTA ÇOK İYİ BEEE ABİ ;)
40 DK AZ BİLE SEVİYORUM SİZİİİİ....
Elinize, emeğinize sağlık çok iyi ve açıklayıcı bir program olmuş yine.
Şehir içi trafikte hepsi eşit, şehir içinde zaten fazla hız yapılmayacak; ama uzun yolda fazla beygir gücü lazım ve yolun bir kısmı git-gel tek şeritli yol ise sollarken de lazım oluyo. Her yıl Şırnak-Ermenek 1100 km, toplam 2200 km yol yapıyorum. Şırnak-Bursa, Şırnak-İstanbul yapıyorum. Bu yolları 22 yaşında klimalı megane ile yapıyorum. Bu kadar yolu bir de BMW 520 ile gitmek var.
harika kaliteli bir sohbet isterse üç saat olsun izlerim
Ağzınıza sağlık konu fiziğe geçti hastayım bu kadroya yahu
Muhteşem video. 👍
abi harikasınız ya al çayını otur izle, ağzınıza sağlık çok teşekkürler
Teknik bilgi anlamında fazlasıyla doyacağımız videolar,teşekkürler otomobil guruları
Kayip güc ne kadar azsa yani lastigin yere verdigi güc motorun ürettigine ne kadar yakinsa en makbulu odur benim icin marka ve modele göre degisiklik gösteriyor kimi 150beygir üretebiliyorsan aktarmadaki ve sanzimandaki kayiplardan dolayi asfalta 90-100beygir verebiliyor kimi 200 beygir üretiyor asfalta 190 aktarabiliyor.Benim icin sabit hiz ile seyir halindeyken 20beygir 30 beygir kullanmisdan ziyade ihtiyac duydugumda 6-7bin devir cevirip aracin bana vaadettigi gücü sunup sunamamasi.ayagimin altinda ihtiyac duydugumda gerekli gücün oldugunu bileyim yeter.Yine cok güzel bir sohbet olmus agziniza saglik.
Bunu binek aleminde konuşur gibi yapar ama kimse ciddi konuşamaz tüm bineklerde kayıp aşırı fazladır ve ölçeklenemiyor ne kadar fazladır onu da kullanarak değil benchmark yapmadan net çıkmaz çünkü bineklerde bir birine yakın bile olmayan bam başka lastik dünyası var (üretici dahi sportlardaki gibi tek lastik sunmaz) değil marka modele göre aynı model araçta lastiğe, bagajı yüklemene göre dahi aktarım, kayıp değişirken halktan kimse bunu ciddi konuşamaz. Yani birinin bunla olmuyor dediği arabayla başka biri çok ufak birkaç hareketle drag da yapar. Sadece Performans aleminde aynı kıstaslarla üst lastik sınıfında farklar azdır suya gidenler bir birine yakınıdr, silikler bir birine yakındır araçlardaki aktarım partları metalurjileri de bir birine daha yakındır. Binekte sahip arabanın neresinde döküm neresinde ne kadar aluminyum :P olduğunu bilmez, bilmez çünkü bilmesi de hedef değildir. Sadece birim maldan çok kar getirecek, oradan oraya ulaşacak.
@@istar. hocam olayda degisken sayisi cok fazla, örnegin turbolu araclarda atmosfer basinci ve oksijen miktarina bagli olmak üzere güc ciktisi bilhassa dinamometre testlerinde cok degiskenlik göstermekte. Ayni sekilde genel olarak degerlendirmek gerekirse seri üretim araclarin bircogunun teknik verilerindede belirtilir beygirgüc/kg cinsinden arac agirligi.Bir diger degisken ise yakit.
@@sirius2619 Evet o yüzden gündelik binek dünyasında ciddi birşey konuşmak çok zor gönül istiyor :) konuşmak, anlamak, anlatmak ama yargıları geçip veri anlatmaya kalkınca çakıyor bunaltıyor iş :) Elde ki karmaşık çok dinamikli bir makine. Senin örneğin üzerinden bir otomobilin hayatı ist.da başka konya da başka bodrum da bam başka gavurun bilmem hangi memleketinde.... gerçekleşir ama bunları tabloya, söze dökmek çok zor. Bir de biz bunları birkaç sitede birkaç cümleyle geri satmaya çalışıyoruz.:) Abiler aylarca anlatsa bitmiyor zaten izliyoruz.:) İnsani olarak bir yargıda ahkam da bulunuyoruz amma detaya gelince mühendisin, üretenin tek bir dar alanda analiz pdf'ine bakınca hiç yoksa 60 sayfa gelde çık içinden.:)
Özlemişim arayı fazla açmayın lütfen
Harika bir program olmuş konudan konuya geçilmesi müthiş 😅🤣
Ağzınıza sağlık +10dk için teşekkürler :)
İlk defa ilk yorumu yapayım de bari :)
Ağzınıza sağlık abiler. ❤
Harika ansiklopedi oynatma listesi. Lütfen yenileri de ekleyin.
Ağzına sağlık, sayenizde öğrendiğimiz gerçek bilgiler çok işe yarıyor. Gecen hanım hamur yogurma makinesi bakarken bu turboymuş bunu alalım dedi, bende beslemesi nasılmış turbonun kaçtık kullanmışlar dedigimde kadın dumur oldu ben anlattım turboyu güldük, artik yemeyiz bu numarayi dedi.
20:05 elektriklinin birinci limiti güç kaynağı. Eğer öyle olmasaydı üst devirlerde ve hızlarda da içten yanmalılara geçilmezlerdi.
çok güzel ve aydınlatıcı bir çalışma olmuş ellerinize sağlık.
ortamı ilber ortaylı celal şengör programına çevirdiniz abi :D
28:27 de geçen governor ın kelime anlamı vali demek. Ne alaka olduğu bende bilmiyorum ama anlamı bu.
Anlamı tam olarak "vali" değil. To govern, fiil olarak yönetmek, düzenleyici yetki sahibi olmak anlamına gelir. Mekanik bir düzeneğin limitlerini belirlemek için çok doğru bir ifadedir. Örneğin bir sigorta da bağlı olduğu devreden ne kadar akım geçebileceğini "govern" eder. Government sözcüğü de "to govern" fiilinden türemiştir ve bir toplumun yönetim birimini, yani bizim ifademiz ile hükümetini ifade eder. Governor - vali ilişkisi de sözcük tercümesinden ziyade makamların karşılaştırılarak tercüme edilmesinin bir sonucudur.
Merhaba, çok kaliteli sohbetler yapıyorsunuz devamını dilerim.
Naçizane bir önerim var
Kayıt yaptığınız odadaki duvarlarla akustik sönümleyici levhalar asarsanız sesiniz daha net ve yankısız duyulur
Turgut hocam program devrini almış gidiyor devir kesici gibi sürekli kesiyorum diyorsun olmuyor yani şöyle bıraksan 2-3 saat izlesek ne olur yani veya part şeklinde de olabilir
40 dakika hangi ara geçti anlamadım harika bir program olmuş
Yine harikaydınız.
27:41 Ben de buraya şunu ekleyeyim. İlk buhar makinası çinde yapılmıştır. Ceymis Wat mı ne zıkkımsa onu gidip oralarda araştırıp öğrenmiş sonra da ingilizlerin diğer pek çok şeyde yaptıkları gibi kendi icatları gibi lanse etmişlerdir. Tamam onlarda geliştirdiler üstüne koydular ama kaynağı vermedikleri için çoğu buluşları çalıntıdır.
Devir çarpı anlık tork miktarı gücü verir niye bu kadar çabaladınız ki anlatmak için. Ağzınıza sağlık tabii
Ohh be sonunda şu konuya el attınız. UA-cam da araç incelemelerin altında örneğin psa nın 130 bg lik motoru azmış da vw grupta 150 bg varmış yetersizmiş, yok civic 182 bg miş de bilmemne. Adamlar tork değerlerinden, araç ağırlığından, şanzıman-motor uyumudan, max torku kaç devirde verdiğinden bihaberler . Ben bunlara cevap vermekten yorulmuştum. Ders niteliğinde izlesinler.
Lütfen et üzerine video çekin. Milyon izleneceğine adım kadar eminim
Süpersiniz🙏🙏🙏
Üstadlar yüne döktürmüş ağzınıza bilginize sağlık
14.28 deki Turgut abinin sıfatül eşkal ile benim fizik dersi dinlerkenki sıfatül eşkal aynı
çok harika akıllı insanlarsınız. şöyle 3 arkadaşım olsa hayat daha da güzel olurdu.
Ağzınıza, emeğinize sağlık üstatlar.
Harika program
Beyler, Allah iyiliğinizi versin ne eğlendik sayenizde...
Turgut abi 30:44 de " beyler ağzınıza sağlık diyor ondan sonra 10 dk daha konuşuyorlar😄
Atmosferik 65 bg bir araba benden habersiz bagajına 1 damacana su koyun veya koymayın, bagajda su olup olmadığını arabanın gidişinden anlarım. 4 kişi binildiğinde hissettiğim altımdaki araba nın başka bir araba olduğu. Aracın gücünü gösteren şey beygir gücüdür bunun başka tarifi yok. Tork dediğimiz beygir gücünün şanzıman ile istediğimiz şekilde ayarlayabildiğimiz kısmıdır. Eğer kusursuz bir şanziman ve motor olsaydı; hafif, güç kaybı yaşatmayan, hızlı ve uzun ömürlü olabilseydi tırlarda aynı güçte hayabusa motoru da kullanabilirdik. Tork kelimesinde birim zaman ifadesi yoktur, işin içinde zaman olmayınca 50cc bir scooter motorunun torku şanzıman ile 5000N/m ye ulaştırılabilir. Bu bir otomobili 10 dakikada bile 0-100 yaptıramaz. Fakat öyle bir şanzıman, vites geçişleri, emre amadelik durumu tasarlanamadığı için uygun güç-tork- ömür- maliyet değerlerine göre araç tasarlanıyor. Zaten Hakan abinin dediği kasnak mekanizmasındaki gibi krank kollarının çapı artırılarak, yoldan,devirden kayıp verilerek tork artırılabilmekte, fakat özünde gücün kaynağı verimli olarak yaktığımız yakıtın miktarına doğrudan bağlı. Atmosferik 130 bg araba alıyorlar, 6000 d/d ömründe görmüyor o araç, haliyle 60 bg araba gibi hizmet veriyor. Diğer yandan gücü az diye eledikleri arabada 105 bg ama 2 kat fazla tork değeri var çünkü turbo beslemeli. Belki 105 bg yine tamamını kullanmıyor fakat günlük kullanımda yüksek tork yüzünden bambaşka bir sürüş deneyimi, keyfi yaşatıyor. Turgut abi, özellikle avrupanın kabul ettiği fabrika yakıt verisi ölçüm standardını ve güncellemelerini de işler misiniz. Ayrıca bir aracın km maliyeti sadece yakıt tüketimi olarak konuşuluyor ülkemizde, 3-4 farklı yaygın araç arasında 200.000 km de km başına maliyeti kaskosundan, bakımına kadar Alman dergileri gibi işleyebilir misiniz. Belki bir farkındalık yaratmış oluruz.
Yine harikasınız...
33:10 Babamın servis şoförü arkadaslarıda turbonun 80km hızdan sonra devreye girip aracı hızlandırdığını iddia ediyordu😂Uzunca bir süre konustuk bu olayı ama ikna edemedim 30 yıllık şoförden iyi bilememya bende ikna olmuş gibi yaptım en son😅
Geçmişte ve bugün üretilen 4*4 otomobillerin çalışma prensiplerini detaylı inceleyen bir program lütfen . Merdiven şase , Audi guadro , Mercedes 4 matic , Volvo awd , BMW xdrive , Suziki vs
34:06 hakan abinin bahsettiği kanın tamamen vucudu terketmesi olayına mevzuatta "simon mornis" denir. Özeti helal kesimin ana kuralı.
Hakan Bey, Tanrı rızası için ENGINE FOGGING videosu yaparmısınız ?
Hakan abi çok sevdiğim bir insandır. Kendisinden 1 kitap dolduracak bilgi öğrenmişimdir sırf şu kanalda. Ancak eklemek istediğim naçizane bir ufak bilgi var. Yanlışım varsa lütfen düzeltin ama; pistonlu motorun devrini belirleyen asıl önemli 2 nokta var; biri sekman evet ama bence daha önemlisi subapların boğazındaki yaylar. Çünkü salınım periyodu krank devrine eş ya da küçük olmazsa pistonlar subaplara çarpar. Piston aşağı olur :D
0-100 ve 100-0 değerleri veriliyor zaten illa dergilerin test yapmasına gerek yok ki. 10 saniyelik bir google aramasıyla bulabilirsiniz istediğiniz arabayı.
Emeklerinize ve ağzınıza sağlık ;)
03:55 deki konu hakkında bişey sormak istiyorum. 1.4 lanet olası manuel Egea ya ne yaparsan yap gitmiyor abi bunun beygirleri nerde? Tır beni solladı yemin ederim rampa yukarı. Hayatımda hiç bu kadar küçük düşmedim. 1.2 Corsa da asfaltı kaldırıyor yerden. Egea 1.4 95 PS, Corsa 1.2 75 PS. Nasıl oluyor Allah için açıklayın
Önemli olan bir şey daha var : bg/kg
Egea 1.4 fire in maksimum tork değeri 127 nm. Bu tork değerini 4500 devirde veriyor. Yani siz hızlanma için size yüksek tork lazım. Bu 127 nm torku size 4500 devirde anca veriyor. Yani araç bağıracak o devire çıkınca. Opel corsa 75 bg de ise maksimum tork değeri 113 nm arada 14 nm tork var çok da aman aman değil. Ama fark şurada opel de bu torku 2500 devirde 113 torku alıyor. Yani size göre hızlı bir şekilde her vitesde 2500 devirde maksimum torka ulaşıp hızlı vites yükselterek size göre daha çabuk hızlanacak. Siz 2500 devirde 127 torka ulaşayamayacaksınız. Zaten yapılan hata da orda herkes beygire bakıyor. Ayrıca arkadaş da söylemiş araç ağırlığı da önemli. Arada yaklaşık 150 kg var bu ciddi bir fark. Dolayısıyla 75 bg lik corsa bile sizi geçer. Beygir bir nevi son hızı daha çok etkiler. Sizin egeanın ki 184 km corsa nın 172 km beygir fazlalığı burayı etkiliyor.
Uzun çekiyorsunuz çok güzel de alıyor abi ama izlemek zor oluyor, acaba bölümleri de bölümlere bölerek mi atsanız
Hiç te zor değil ise baslarken tak kulaklığı keyfine bak
Ağam nerdesiniz nerdeee? Konuya merakim zaten var ama muhabbeti cok özlüyorum. Siz baska yorumlara bakmayin. Sohbeti begenmeyen başka kanala gitsin bakalim burdaki bilgileri alabilecek mi?
Saygilar.
Abi konu nereden başladı nereye geldi. Şoklardayım 😂 ama çok da güzel oldu
Abicim özledik nerelerdesiniz ya :)
Hocam efsanesiniz :)
Turgut abicim sizden rica ediyorum videolardaki beyaz dengesini bir kontrol edin çok parlak oluyor videolar
Redüksiyon düşürmek, alçaltmak anlamına gelir. Yanlış tabir kullanmışınız hocam. Redüktör yani şanzıman krank mili'nin dönüş hızını alıp kendi içinde tekerlere aktarmadan önce azaltıyor. Redüksiyon budur.
Tork'un yükselmesi tekerlere aktarılan dönüş hızının düşürülmesi ile sağlanıyor. Tekerlerin hızı arttıkça tork'ta düşer. Birinci vites'te tekerlere aktarılan tork, beşinci vites'te ki tekerlere aktarılan tork'tan daha fazladır çünkü birinci vites'te tekerler çok daha yavaş döner.
Beşinci vites'te aracı kaldıramazsın. Motor stop eder çünkü tork çok düşüktür.
Harikasınız
Neden artık geyik bölümleri çekmiyorsunuz. Şöyle 2 - 3 saatlik her konudan konuştuğunuz bölümler çeksenizde bizde keyifle izlesek.
(Güç=tork×açısal hız ) güç aslında torku içeriyor, ayrıca açısal hızıda içermektedir. Atmosferik motorlardaki güç belirli devirdedir. Her devirde ayni gücü üretmez. Bana göre en önemli parametre 0-100 hızlanmasıdır.
Aynı Hp ve tork değerine sahip biri turbo benzin biri turbo dizel araçtan turbo benzinli olan dizeli geçer. Sebebi ateşleme sistemindeki farklılık.
Fiat Bravo'm 105 beygir ama 290nm tork olduğu için yokuşlarda, rampalarda yığılmadan harika gidiyor. Tork daha önemli. Zaten 240 beygir falan olan araçlar 6000 devirde bu gücü veriyor. Yani aslında çok da kullanmıyorsunuz bu gücü.
2015 yılında aracımla hem 110hp Accent le hemde Audi A3le yarışmıştım. Accent i geçmiştim (a3e göre daha hafif ve 5hp fazlası vardı) ama a3e de geçilmiştim. Çünkü a3teki tork çok çok fazlaydı :)) kendi aracımda 1.4 90hp Civic galiba 68nm olması lazım ama 1101kg 😂
Hp = nm x rpm / 5252. 5252 sayisi birim donusumu ( rad/s den rmp e ve watt tan hp ye olan)
5252 rpm de nm cinsinden tork hp cinsinden guce esit oluyor.
Guclu olan hizlidir, cok abuk subuk bir guc egrisi veya disli oranlari olmadikca da daha iyi ivmelenir. Torklu olan da o torkunu yuksek devirlere tasiyosa zaten gucludur, sadece dusuk devirlerde veriyorsa da en azindan kullanimi keyiflidir.
Onno usta nerelerde?
O dyno kağıdındaki eğrileri düzgün çıkarmak için az mesai yapmadık sanayilerde :)
Hocam evet günlük kullanımda bir binek otomobil için ortalama 50 beygir güç, yeterli hareketi sağlayabilir fakat işin bir de konfor kısmı var. 50hp bir otomobil ile yeterli hareket kabiliyeti için otomobili %100 kapasitede kullanmak mı daha konforludur yoksa 100hp bir otomobili %50 kapasitesinde kullanmak mı? Günlük kullanım esnasında konfor için ne kadar düşük devirli, az titreşimli, sakin vites geçişleri ile sarsıntısız bir sürüş haliyle daha çok tercih ediliyor. Tabii ki bu beygir işi bir yerden sonra yalnızca pazarlama stratejisi fakat naçizane fikrim binek otomobillet için 150hp civarına kadar gayet makul, fazlası pazarlama stratejisidir.
Cok güzel bir acidan degerlendirmissiniz hocam tamamen katiliyorum ve arttiriyorum, konfordan sonra olayin ucu bir müddet sonra cebe dokunmaya basliyor. Klise olacak ama gaza ne kadar az basarsan okadar az yakar mantigindan yola cikarak agirlik motor sanziman ve aktarma konularinda mühendisligi üzerinde kafa patlatilmis kismen büyük hacimli ve yüksek beygir gücü ve tork ciktisina sahip bir otomobilin kücük hacimli sizin tabirinizle ihtiyac duyulan gücü saglamak icin %100 veya %100e yakin kapasitede kullanilan otomobilden az yakit tüketecegini düsünüyorum.