Ne İsmet Özel sadece şairdir nede Amentü şiir. Koca bir ülkenin ve milletin, tarihi ve talihidir anlatılan. Ne mutlu üstadın farkında olan biz fanilere ki bu dev yüreğin ve fikrin çağdaşı olarak yaşıyoruz. Allah uzun ömürler versin.
Kullanılan tabloların hikayeleri, müziğin ritmi ve şiirin uyumu harika. Oğlunu öldüren baba.. marştan sonra.. kavuşma.. şair, eşrefi mahlukat nedir bildim dedikten sonra müziğin bitişi.. ve fakat “ruhları avlayan balıkçılar” ile yeniden başlayan ritim. Yeni bir hayat. Teşekkürler deux makine..
Arka fonda ki tablo, "Korkunç İvan Oğlunu Öldürüyor" adlı tablo. Resim, ilk Rus Çarı IV. İvan'ın, bir öfke krizi sonucu oğlu Çareviç İvan İvanoviç'in şakağına asasıyla vurmasından sonra oğlunun babasının kucağında ölüşünü göstermektedir. Tabloda, babanın dehşeti, pişmanlığı ve azabı ve hayatı sönmekte olan oğlunun sakin ifadesi görülmekte.
İsmet Özel dinlerken ve dinledikten sonra uzunca bir süre konuşmaktan utanç duyuyorum . Nitelik olarak aynı şeyi yaptığımız aşikar, konuşuyoruz. Ancak bir şeyler var biliyorsunuz beni en iyi İsmet Özel dinleyicileri anlar bu adam kültürsüzlüğümüzü elinin ayasında toplayıp tokadı suratımıza indiriyor. İyi ki varsın İsmet Özel ve insan yaşamı son bulana dek de "iyi ki vardın " kalıbıyl anılacaksın .
Qulaq asdigimda ,farkında olduğum şeyleri anlamak üçün tekrar tekrar qulaq asıram ,şərhləri oxuyuram.Amma çoxunu anlmariam.Zatən azərbaycanlı olduğum üçün dil bir kadar çətin gəlir mənə.Amma içimdə derin bir həsrət,yorğunluq,fanilik,əhdə vəfasizlugin,hecliyim,bəsitliyim ilə bərabər İsmet Ozeli tanıdığım üçün,farkında olmalı şeylerin farkına varmağa çalışdığım üçün bir hüzur,ruhi bir rahatlıq da hiss edirəm.ALLAH sizdən Razı Olsun,musəlman kardeşim.
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır akacak ama kan kesilince damardan sıcak sımsıcak kelimeler boşandı aşk için karnıma ve göğsüme ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden aşk ve ölüm bana yeniden su ve ateş ve toprak yeniden yorumlandı. Dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın yanık yağda boğulan yapıların arasında delirmek hakkını elde bulundurmak rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için bana deha değil belgeler gerekli kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza gençken peşpeşe kaç gece yıllarca acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım bilmezdim neden bazı saatler alaturka vakitlere ayarlı neden karpuz sergilerinde lüküs yanar yazgı desem kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma Tokat aklıma bile gelmezdi babam onbeşli olmasa. Meyan kökü kazarmış babam kırlarda ben o yaşta koltuğumda kitaplar işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları kafamda yasak düşünceler, Gide mesela. Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar resimli bir kitaptan çalardım hayatımı oysa hergün merkep kiralayıp da kazılan kökleri Forbes firmasına satan babamdı. Budur işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku işte şehirleri bayındır gösteren yalan işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla güç bela kurduğum cümle işte bu; ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan tenimin olanca ağırlığı yok oldu. Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak bile bir bir çınlayan ihtilal haberidir ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu nisan ayları gelince vücudu hafifletir şahlanan grevler içinde kahkahalarım küstah bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim gider şehre ve şaraba yaltaklanarak biraz ağlayabilmek için fotoğraflar çektirir babam seferberlikte mekkâredir. İnsanın gölgesiyle tanımlandığı bir çağda marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak belki ruhların gölgesi düşer de marşlara mümkün olur babamı varlık sancısıyla çağırmak: Ezan sesi duyulmuyor Haç dikilmiş minbere Kâfir Yunan bayrak asmış Camilere, her yere Öyle ise gel kardeşim Hep verelim elele Patlatalım bombaları Çanlar sussun her yerde Çanlar sustu ve fakat binlerce yılın yabancısı bir ses değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur polistir babam Cumhuriyetin bir kuludur bense anlamış değilim böyle maceralardan ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur yalnız coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan nüfus cüzdanımda tuhaf ekmek damgası durur benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu etin ıslak tadına doğru yavaş yavaş uyanmak çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp hırsız cenazelerine bine bine temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme korkak dualarından cibinlikler kurarak dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz nakışsız yaşamakları silâhlanmak sanarak çıkardım boğaza tıkanan lokmanın hartasını çıkınımda güneşler halka dağıtmak için halkı suvarmak bin saçlarımda bin ırmak ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa fly Pan-Am drink Coca-Cola Tutun ve yüzleştirin hayatları biri kör batakların çırpınışında kutsal biri serkeş ama oldukça da haklı. Ölümler ölümlere ulanmakta ustadır hayatsa bir başka hayata karşı. Orada aşk ve çocuk birbirine katışmaz nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı kendi tehlikesi peşinden gider insan putların dahi damarından aktığı güne kadar sürdürür yorucu kovalamacayı. Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan? Nerde, hangi yöremizde zihnin tunç surlardan berkitilmiş ülkesi ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahim olan parti broşürleri yoksa kafiyeler mi? Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim takvim yapraklarının arasını dolduran nedir o katı şey ki gücü gönlün dağdağasını durultacak? Hayat dört şeyle kaimdir, derdi babam su ve ateş ve toprak. Ve rüzgâr. ona kendimi sonradan ben ekledim pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu ham yüreğin pütürlerini geçtim gövdemi alemlere zerkederek varoldum kayrasıyla Varedenin eşref-i mahlûkat nedir bildim. (1974) İsmet Özel
İşte bu, bu şiir!. Hem İsmet Özel'i hem seni tanımama vesile olan, her kelimesi beni bir kundak gibi saran şiir bu.. Ezberlemek için günlerimi vermiştim, ahh ne güzel geçmiş zamanım. Benim Amentüm bu şiir, dönüş noktam belki de.. Beni maveralara uçuran, alıp götüren bu diyarlarlardan. Ömrün uzun olsun İsmet Özel. Hayalimdir, bir gün yanına geleceğim onunla, ellerini öpeceğim.. Allahümme amin.. ❤
Bir İsmet ÖZEL geldi ve geçiyor bu dünyadan. Bir yanım tanımayanlara acımam gerektiğini fisıldarken diğer yanım tanıyanlardan olmaya çabalamamın bir ayrıcalık olduğunun ayırdına varmam gerektiğini söylüyor.
Acımak ne? Sanki Allah'ı tanımamışım da acıyorsun bana. Bu dünyada pek çok büyük insan geldi, geçti. İsmet de belki bunlardan biridir. Bilinmediği için üzülürsün ancak acıyorum demek kadar saçma bir şey yok. Tamam seviyorsun, fanatiksin ama dozunu da iyi bilmek gerekir. Yoksa böyle absürt sözler çıkabiliyor.
etin ıslak tadına doğru yavaş yavaş uyanmak mısrası aklıma hep matrix filmindeki bir sahneyi getirir. daha önce de yazmış olabilirim bu yorumu ama dinleyince yeniden yazmak istedim. Filmde Morpheus'a ihanet eden Cypher ajanlarla yemek yerken yediği biftek için bunun gerçek olmadığını biliyorum ama onu yerken damağıma değen ıslaklık çok iyi demişti. hepimizin matrixi olan bu dünyada etin o ıslak tadına doğru yavaş yavaş ya da birden uyanıp gerçekliğin, ahiret yurdunun ortasında kalacağız. ne hazindir ki şaşkınlıktan etin ıslak tadını unutacağız. tekrar hatırlayacağımız bir sonsuz nimet yurdu, ya da artık hiç hatırlayamayacağımız sonsuz bir azap yurdu. amentüyü dinlerken bu gerçeklik karşısında ürperiyorum.
By Jj tağut ne demek araştırdım ve öncelikle bu konuda neden bunu yazdığınızı anlamadım burda kimse İsmet Özel’i kutsal bir kişilik olarak almamış veya putlaştırmamış 2.si bu kavramı araştırırken bu kavramın anayasaya ve Atatürk’e karşı kullanıldığını gördüm şimdi benden de size gir görev laik kelimesini araştırınız kullağınıza çalınan şeyler olarak değil ciddi manada araştırmanızı tavsiye ederim saygılarımla.
bugün doğmuş olmanın benim açımdan tek esprisi, o'nunla aynı gün doğmuş olmak. sabahtan beri, o'ndan bir şeyler okumak, dinlemek için fırsat kolluyordum. ilk fırsatını bulduğum an bu siteye girdim ve yüklediğiniz bu videoyu gördüm. şiire adanmış, ağırlıklı olarak o'nun şiirlerine, bir gece olacak benim için. başlangıç sizinle oldu. teşekkürler.
Uyandığım gibi gördüğüm ilk bildirim bu oldu. Yine çok güzel bir iş çıkarmışşınız. Ayrıca bu şiirin Özel Şair'in doğum gününde paylaşılmasi da çok güzel. Çok teşekkürler:)
gürültülü 2 milyon izlenen versiyon ve bu basit mükemmellik. bunu sevmek kültür ve erişkinlik testidir adeta, varolun. bu tadı alan başka yere gidemez.
Müthiş, emeğinize sağlık. Altyazı fikrini ve tabloları çok beğendim. Kendinizi geliştirmeye devam ettiğiniz, ruhumuzu daha fazlasıyla beslediğiniz için müteşekkirim.
“ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur” Mısrasının meali (13. yüzyıldan kalma bir efsaneye göre, eşi Lord Leofric'in kiracılarına uyguladığı baskıcı vergilendirmenin bir geri alınmasını sağlamak için Coventry sokaklarında sadece uzun saçlarıyla örtünerek çıplak bir şekilde ata binerek kent boyunca geçiş yaptı.Yalnız bir kişinin Lady Godiva ata çıplak binişini izlediği ve vurularak kör edildiği rivayettir.)
Ben hikayeyi şöyle biliyorum: godiva hayırsever bir kadın, köylülerin sevdiği biri, kocasiysa dediğiniz gibi ağır vergiler koyan bir lord, köylüler gidip bir gün godivadan kocasıyla vergileri düşürmek için konuşmasını istiyor, godiva kocasına konuyu açtığında kocası eğer o köylülerin evleri arasından çırılçıplak geçer de kimse ona bakmazsa dediğini yapacağını söylüyor. Yapamayacağını düşündüğü, yapamamasının da köylülere güvenmediği anlamına gelecek kurnazca bir talep bu. Godiva ise bu abes talebi kabul ediyor. Haber gönderiliyor köylülere, herkes evlerine girsin kapı pencerelerini kapatsın bakmasın diye. Godiva geçerken bir tek bi terzi çırağı (adı tom sanırım) dayanamayıp penceresini arayaliyor ve o anda kör oluveriyor. Godivanin fedakarlığını ve onurunu koruyan bir çeşit deus ex machina, ilahi bir müdahale olarak yorumlamıştım ben kör olmasını.
Vurularak kör olmuyor, halkın sevgisi ilahi bir şekilde kör ediyor o bakan kişiyi. "Ne Godiva geçer yoldan ne bir kimse kör olur" mısrası halk ve yönetici arasında böyle sevgi bie daha olmaz demek bir bakıma.
Deus kardeşim sen kralsın ya. Yemin ediyorum bu nasıl bir düzenleme. kullandığın görseller, müziğin zamanlamarı ve şiirin uyumu... Sen sanatçısın valla. Allah razı olsun çıkamıyorum buradan :)
"Bu sözün sözler içinde bir yeri vardi, ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman, bu söz asıl anlamını kavradı." Bu güzel kanal için teşekkürler:D
Ben, teşekür ederim. Genel de daha çok bilim ve felsefe kanalları takip ediyorum ama bu kanalı da çok beğendiğim ve sevdiğim şairlerden İsmet Özel'in şiirlerini paylaşıyor, takipe değer bir kanal olduğu aşikar.
Dilce susup bedence konuşulan bir çağda anlaşılmayacak şiirler yazan insan sen daha çok şiir yaz varsın kimse anlamasın seni. Bir biz kalalım senin kaleminden dökülen mısraları dinlerken ruhuna iki damla yaş dökülen.
Gecelerin anlamını, çağların içinden geçişini hep göstermiş,bizi de geçiriyor çağlardan çağlara iki mısra arasında.. en şerefli mahlukun , mahkûmiyetini anlatıyor sanki Hayatın sillesini yemeyen , sertçe kırılmayan anlamayacak bu en Keskin bıçak gibi bogazimiza dayanan sözleri..
Binler binlerce yılın ötesinden Derinden, öfkeden, asirlardir süren bozgundan ve uc günlük taze umuttan yeni bir ses değdi minarelere herkes anlasın ve toprağa düşkün başını göğe çevirsin diye, Tanrı uludur Tanrı uludur Saygilar ve sevgiler isyankar ve uyumcul şairim.
Şiiri hakkıyla anlayabilmek için dönemin İsmet Özel ini okuyorum, şiirin metnini okuyorum, yorumları okuyorum, imgelerle ne anlatmaya çalışıyor bu adam. Bu ses tonunda bir giz var, ben anlayamıyorum, anlamak istiyorum tüm kelimelerin anlamını bildiğim halde kurulan cümlenin ne anlattığını. Anlayamıyorum saat 00:45, yine buradayım yine tam anlamıyla her cümlesinde anlatılan mesajı algılamak istiyorum, anlayamıyorum. Keyif alıyorum, bir kaygı yaşıyorum, ruhum yoruluyor, anlayamıyorum.
Kimsin nesin necisin Bilmem. Çoğu bence harika olsa da yaptığın bütün çalışmaları beğeniyor muyum? Hayır. Ancak emek verdiğin itina gösterdiğin o kadar net hissediliyor ki sırf bu yüzden bir hesap açıp kanalına abone olduğumu samimiyetle itiraf ediyorum. Uzunca bir süredir sessizce takip ettiğim çalışmalarının altında artık naçizane fikirlerimi de paylaşacağım seninle. Şayet kabul buyurursan...
@@ibcerit İşte Türk toplumunun geri kalma sebebi. Şairliğe değil putlara tapmaya, kumara ve falcılığa karşı söylenen ayetleri şairliğe karşı görünmüş gibi algılamak. Barış Manço ne güzel demiş Ahmet Bey'in Ceketi ile. Meğer keramet Ahmet beyin sabrında azminde değil de ceketindeymiş diyen zavallı Türk halkı...
Dinlerken resmi zihnimde yorumlamadan edemedim. Şuraya bırakayım: Ölüme inat hala tutunmaya çalışan o el, parmaklar.. insan ölürken dahi kendi canına tutunuyor. Olanları görmüş göz, olanları önceden tahmin etmiş göz. Olanları gören göz; ne tahmin etmek isterdi, ne de o anların fotoğrafını çekmek.. daima yakasında taşımaya maruz bırakılan bir fotoğraf üstelik. Hangi göz biziz sahiden, hangisi olmayı en reddettiğimiz göz ? Ezan sesi de duyulmuyor bazen.
Çalışmalarınız çok iyi ismet özelin yusuf masalında ki sosyolojik meseleleri bikmeniz diğerleriyle alakalı bazı yazıları okumanız çalışmalarınızda katkıda bulunur.
Kısaca anlatayım. Godiva eski dönemlerde zengin bir adamın karısı. Godiva halkın kötü şartlarda yaşamasından üzüntü duyduğundan bunu eşine söylüyor ve eşinden halka iyi davranmasını istiyor. Eşide onun yapacağına ihtimal vermediğinden atın üzerinde şehri çıplak dolaşırsan isteğini geeçekleştiririm diyor. Gidova da bu şartı kabul ediyor. At üzerinde çıplak bir şekilde şehri dolaşıyor. Onun geldiğini gören herkes kepenk kapatıyor. Ama bir kişi ona bakıyor. Ardından ona bakan kişinin gözlerine mil çekiliyor.
سايعتز لي شعبي الكردي الاصيل العظيم امام قبري بعد دفنكي وموتي لينهم لم يدرك قيمتي وانا على قيد الحياة وجعلوني غارق في قاعة الجحيم حتى اخر الانفاسي وانا على البواب الرحيل والفراق وحيدا وكان طقوس النسياني من حولي وكان زغاريد الامهات ترتفع في أعالي السمائي بالحزن والالم والفرح والبكائي خوفا من رب العيبادي وصوت امي جعل قلبي المعطش ممزق الى اشلائي وحيكايتي ساتنتهي الى الابد سايختفي روحي اليتيمه بين الكفاني وجدران الخوفي وبيتي الأبدي في زمنين لامكان للعظماء والشرفاء وشاعر دلكش اوسي الكوردي على هذه الأرضي واللاسف سايكون نهايتي حزين مليئ بالغموض والاسرار كعمق البحار وبعض الأشياء تفوق العقل والفكر والوجداني تقشعر لها الابداني ولايمكن وصفها الا في عالم الأموات والفنائي 😭 الشاعر دلكش الاب المثالي العظيم
Sevgili Deus Ex Machina yöneticisi. Saygılarımı size en derin duygularımla sunarım. Ivan ve oğlunun yaşadığı acı olay 1581'de oldu. Fakat İlya Repin'in tablosu ise 1883 ile 1885 yılları arasına tarihlenir. Tabloların yanlarına tarih yazarken olayların geçtiği tarihi mi yoksa tablonun oluşturulma tarihini mi yazıyorsunuz?
Eğer bu yorumu şiiri dinlemeden önce gorduyseniz seçenek hakkınız var çünkü İsmet Özelden sonra bir şiire şiir demek için bin delil arayacaksınız ve çoğundan zevk alamayacaksınız. Sebebi zannımca : İsmet Özelin şiirleri yoğun duygu ve fikir içeriyor ve siz dinlerken sürekli bir beyin jimnastiği içinde oluyorsunuz. Bu karşılaşılması zor Şairlerden
"ne Godiva geçer yoldan ne bir kimse kör olur" Kimsenin kimseyi umursamadığı garip bir çağdayız. Başkasının faydası için bedeller ödemeyi göze alan güzel insanlar yok artık, utanmayı bilmeyen insanlar sarmış dört bir yanımızı. Bir mısra bu kadar mı güzel anlatır bunu?
@@ibcerit ya ne terbiyesiz haddini bilmez bir mahluksun ya. ne oldu bu kopyala yapıştırlarla İslam`ın anlaşılmasına hizmet ettiğini mi? sanıyorsun. Bak yıllardır basılmayan “Bir Yusuf Masalı” nı Islam Harfleriyle neşretti şair. Türkçe olarak. Al okuda görelim çapını. Vahhabi mealci beslemesi hasta akıllı...
0:02 bu resmi Rusya Federasyonu dersinde hocamız göstermişti sınıfta geçen günlerde Korkunç İvan üzerine konuşuyordu ve İvan'ın kendi oğlunu kendi elleriyle öldürdüğünü söylemişti. Tabloyu internette bulup daha ayrıntılı olarak incelemiştim ve şu anda da masaüstü arkaplanım :) güzel tesadüf oldu
Ne İsmet Özel sadece şairdir nede Amentü şiir. Koca bir ülkenin ve milletin, tarihi ve talihidir anlatılan. Ne mutlu üstadın farkında olan biz fanilere ki bu dev yüreğin ve fikrin çağdaşı olarak yaşıyoruz. Allah uzun ömürler versin.
Kullanılan tabloların hikayeleri, müziğin ritmi ve şiirin uyumu harika. Oğlunu öldüren baba.. marştan sonra.. kavuşma.. şair, eşrefi mahlukat nedir bildim dedikten sonra müziğin bitişi.. ve fakat “ruhları avlayan balıkçılar” ile yeniden başlayan ritim. Yeni bir hayat.
Teşekkürler deux makine..
Arka fonda ki tablo,
"Korkunç İvan Oğlunu Öldürüyor" adlı tablo.
Resim, ilk Rus Çarı IV. İvan'ın, bir öfke krizi sonucu oğlu Çareviç İvan İvanoviç'in şakağına asasıyla vurmasından sonra oğlunun babasının kucağında ölüşünü göstermektedir. Tabloda, babanın dehşeti, pişmanlığı ve azabı ve hayatı sönmekte olan oğlunun sakin ifadesi görülmekte.
İsmet Özel dinlerken ve dinledikten sonra uzunca bir süre konuşmaktan utanç duyuyorum . Nitelik olarak aynı şeyi yaptığımız aşikar, konuşuyoruz. Ancak bir şeyler var biliyorsunuz beni en iyi İsmet Özel dinleyicileri anlar bu adam kültürsüzlüğümüzü elinin ayasında toplayıp tokadı suratımıza indiriyor. İyi ki varsın İsmet Özel ve insan yaşamı son bulana dek de "iyi ki vardın " kalıbıyl anılacaksın .
Nobody realizes that some people expend tremendous energy merely to be normal.
Albert Camus
@@osmanozturk6273nede doğru bi söz
02:28 kar yağarken kirlenen birşeydi benim yüzüm, her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana...
üst üste bir kaç şiirini dinleyince perişan yorgun düşüyorum. bunları yazan kelimeleri bir araya getiren zihni tasavvur edemiyorum
Aynı düşüncedeyim
“Bir gün bakarsınız şu güzelim bilgiç beynimi kırıp teneşir tahtası olarak kullanabilirim”
“Akla karşı tezler” şiirinden
@@gururkatrin Tağut Nedir Araştırınız
@@byjj5453 bunu neden dediniz?
cesur ve onurlu diyecekler ama suskun ve kederliyim
kederdir yoran
Qulaq asdigimda ,farkında olduğum şeyleri anlamak üçün tekrar tekrar qulaq asıram ,şərhləri oxuyuram.Amma çoxunu anlmariam.Zatən azərbaycanlı olduğum üçün dil bir kadar çətin gəlir mənə.Amma içimdə derin bir həsrət,yorğunluq,fanilik,əhdə vəfasizlugin,hecliyim,bəsitliyim ilə bərabər İsmet Ozeli tanıdığım üçün,farkında olmalı şeylerin farkına varmağa çalışdığım üçün bir hüzur,ruhi bir rahatlıq da hiss edirəm.ALLAH sizdən Razı Olsun,musəlman kardeşim.
İnanın biz de aynı şeyleri yaşıyoruz
İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır akacak
ama kan kesilince damardan sıcak
sımsıcak kelimeler boşandı
aşk için karnıma ve göğsüme
ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden
aşk ve ölüm bana yeniden
su ve ateş ve toprak
yeniden yorumlandı.
Dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak
kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
yanık yağda boğulan yapıların arasında
delirmek hakkını elde bulundurmak
rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
bana deha değil
belgeler gerekli
kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza
gençken
peşpeşe kaç gece yıllarca
acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım
bilmezdim neden bazı saatler
alaturka vakitlere ayarlı
neden karpuz sergilerinde lüküs yanar
yazgı desem
kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma
Tokat
aklıma bile gelmezdi
babam onbeşli olmasa.
Meyan kökü kazarmış babam kırlarda
ben o yaşta koltuğumda kitaplar
işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı
cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları
kafamda yasak düşünceler, Gide mesela.
Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar
resimli bir kitaptan çalardım hayatımı
oysa hergün
merkep kiralayıp da kazılan kökleri
Forbes firmasına satan babamdı.
Budur
işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku
işte şehirleri bayındır gösteren yalan
işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan
kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla
güç bela kurduğum cümle işte bu;
ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan
tenimin olanca ağırlığı yok oldu.
Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak
bile bir bir çınlayan
ihtilal haberidir
ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu
nisan ayları gelince vücudu hafifletir
şahlanan grevler içinde kahkahalarım küstah
bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur
marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim
gider şehre ve şaraba yaltaklanarak
biraz ağlayabilmek için
fotoğraflar çektirir
babam
seferberlikte mekkâredir.
İnsanın
gölgesiyle tanımlandığı bir çağda
marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak
belki ruhların gölgesi
düşer de marşlara
mümkün olur babamı
varlık sancısıyla çağırmak:
Ezan sesi duyulmuyor
Haç dikilmiş minbere
Kâfir Yunan bayrak asmış
Camilere, her yere
Öyle ise gel kardeşim
Hep verelim elele
Patlatalım bombaları
Çanlar sussun her yerde
Çanlar sustu ve fakat
binlerce yılın yabancısı bir ses
değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur
polistir babam
Cumhuriyetin bir kuludur
bense
anlamış değilim böyle maceralardan
ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur
yalnız
coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan
nüfus cüzdanımda tuhaf
ekmek damgası durur
benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu
etin ıslak tadına doğru
yavaş yavaş uyanmak
çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp
hırsız cenazelerine bine bine
temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme
korkak dualarından cibinlikler kurarak
dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz
nakışsız yaşamakları
silâhlanmak sanarak
çıkardım
boğaza tıkanan lokmanın hartasını
çıkınımda güneşler halka dağıtmak için
halkı suvarmak bin saçlarımda bin ırmak
ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış
hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa
fly Pan-Am
drink Coca-Cola
Tutun ve yüzleştirin hayatları
biri kör batakların çırpınışında kutsal
biri serkeş ama oldukça da haklı.
Ölümler
ölümlere ulanmakta ustadır
hayatsa bir başka hayata karşı.
Orada
aşk ve çocuk
birbirine katışmaz
nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı
kendi tehlikesi peşinden gider insan
putların dahi damarından
aktığı güne kadar
sürdürür yorucu kovalamacayı.
Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan?
Nerde, hangi yöremizde zihnin
tunç surlardan berkitilmiş ülkesi
ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahim olan
parti broşürleri yoksa kafiyeler mi?
Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim
takvim yapraklarının arasını dolduran
nedir o katı şey
ki gücü
gönlün dağdağasını durultacak?
Hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
Ve rüzgâr.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla Varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim.
(1974)
İsmet Özel
İşte bu, bu şiir!.
Hem İsmet Özel'i hem seni tanımama vesile olan, her kelimesi beni bir kundak gibi saran şiir bu..
Ezberlemek için günlerimi vermiştim, ahh ne güzel geçmiş zamanım.
Benim Amentüm bu şiir, dönüş noktam belki de..
Beni maveralara uçuran, alıp götüren bu diyarlarlardan.
Ömrün uzun olsun İsmet Özel.
Hayalimdir, bir gün yanına geleceğim onunla, ellerini öpeceğim..
Allahümme amin.. ❤
Bir İsmet ÖZEL geldi ve geçiyor bu dünyadan. Bir yanım tanımayanlara acımam gerektiğini fisıldarken diğer yanım tanıyanlardan olmaya çabalamamın bir ayrıcalık olduğunun ayırdına varmam gerektiğini söylüyor.
Acımak ne? Sanki Allah'ı tanımamışım da acıyorsun bana. Bu dünyada pek çok büyük insan geldi, geçti. İsmet de belki bunlardan biridir. Bilinmediği için üzülürsün ancak acıyorum demek kadar saçma bir şey yok. Tamam seviyorsun, fanatiksin ama dozunu da iyi bilmek gerekir. Yoksa böyle absürt sözler çıkabiliyor.
Boş
Seni her seferinde dinlemicem diyip yine seni dinlemek işte insan kendine veridiği sözü böyle bozmalı senin şiirinle seninle.Yaşa İsmet Özel Yaşa!
Valla mümkün değil, böyle bir şiir yok gerçekten.
"Dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak "
İsmet Özel bugün 80 yaşında 😢
Her dinlediğinizde, başka bir cümleyi sayıklarken kendinizi bulacağınız türden bir şiir...
Tokat
Aklıma bile gelmezdi
Babam Onbeşli olmasa
Ne güzel söylemiş ÜSTAD
"Biliniyor bizim mahsustan yaşadığımız."
İsmet Özel bugün 74 yaşında
kasten yaşıyorum!
Bugün 78..
79 :)
İsmet özel şair 40 yaşında☺️
@@SebkatullahAtmaca dun 80 oldu
etin ıslak tadına doğru yavaş yavaş uyanmak mısrası aklıma hep matrix filmindeki bir sahneyi getirir. daha önce de yazmış olabilirim bu yorumu ama dinleyince yeniden yazmak istedim. Filmde Morpheus'a ihanet eden Cypher ajanlarla yemek yerken yediği biftek için bunun gerçek olmadığını biliyorum ama onu yerken damağıma değen ıslaklık çok iyi demişti. hepimizin matrixi olan bu dünyada etin o ıslak tadına doğru yavaş yavaş ya da birden uyanıp gerçekliğin, ahiret yurdunun ortasında kalacağız. ne hazindir ki şaşkınlıktan etin ıslak tadını unutacağız. tekrar hatırlayacağımız bir sonsuz nimet yurdu, ya da artık hiç hatırlayamayacağımız sonsuz bir azap yurdu. amentüyü dinlerken bu gerçeklik karşısında ürperiyorum.
Bize göre Amerika'yı ne Piri Reis, ne Colomb keşfetti... Bize göre Amerika'yı İsmet Özel keşfetti, keşfeder keşfetmez terketti...
çok iyi, bu doğru
@@dileko.7101 Tağut Nedir Araştırınız
@@byjj5453 sebep?
By Jj tağut ne demek araştırdım ve öncelikle bu konuda neden bunu yazdığınızı anlamadım burda kimse İsmet Özel’i kutsal bir kişilik olarak almamış veya putlaştırmamış 2.si bu kavramı araştırırken bu kavramın anayasaya ve Atatürk’e karşı kullanıldığını gördüm şimdi benden de size gir görev laik kelimesini araştırınız kullağınıza çalınan şeyler olarak değil ciddi manada araştırmanızı tavsiye ederim saygılarımla.
Hay ağzın bal yesin
bugün doğmuş olmanın benim açımdan tek esprisi, o'nunla aynı gün doğmuş olmak.
sabahtan beri, o'ndan bir şeyler okumak, dinlemek için fırsat kolluyordum. ilk fırsatını bulduğum an bu siteye girdim ve yüklediğiniz bu videoyu gördüm. şiire adanmış, ağırlıklı olarak o'nun şiirlerine, bir gece olacak benim için.
başlangıç sizinle oldu. teşekkürler.
Mutlu yıllar ikinize de.
şiir ekmek teşekkürler.
Çok güzel bir şiir be bu şiiri anlatmaya kelimeler yetersiz kalır. Sadece dinlemek onlarca, yüzlerce, binlerce kez dinlemek sadece dinlemek.
çok derin, bir dizede on dizelik belki düşünce hızım onunkine yetişemiyor. Vesselam İsmet Özel
Her dinlediğimde farklı manalar keşfettiğim ve farklı hisler uyandıran, bir dalgalı deniz gibi bakalım sonraki hangi kıyılar bekliyor bu şiirle...
Şiirlerin arka fonu ve görseller şiirler kadar etkileyici ve bütünleyici. Bu dizaynı yapanları kutlarım. Adeta 3 sanat sentezleniyor.
Çanlar sustu fakat
Binlerce yılın yabancısı değdi minarelere
Tanrı uludur
yasayan en büyük sair. türk edebiyatinin sahip oldugu en yüce degerlerden biri. üstad ismet özel bugün 79 yasina basti. ömrü uzun olsun.
“Dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak”(sın) üstad.
"Dilce susup
Bedence konuşulan bir çağda
Biliyorum kolay anlaşılmayacak." ❤️🌾
Çok yaşa İsmet Özel ,
Var ol Deus Ex Machina ...
Sende ey dipsiz çukur, var ol! sende.
@@erumenamarie Tağut Nedir Araştırınız
amin.
Ismet Özel, şair, 40 yaşını geçeli 34 yıl oluyor!
O hep 40 yaşında!
Uyandığım gibi gördüğüm ilk bildirim bu oldu. Yine çok güzel bir iş çıkarmışşınız. Ayrıca bu şiirin Özel Şair'in doğum gününde paylaşılmasi da çok güzel. Çok teşekkürler:)
gürültülü 2 milyon izlenen versiyon ve bu basit mükemmellik. bunu sevmek kültür ve erişkinlik testidir adeta, varolun. bu tadı alan başka yere gidemez.
Müthiş, emeğinize sağlık. Altyazı fikrini ve tabloları çok beğendim. Kendinizi geliştirmeye devam ettiğiniz, ruhumuzu daha fazlasıyla beslediğiniz için müteşekkirim.
Bu siiri ne zaman dinlesem soyle diyorum icimden; beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım!
Allah İsmet Özel Beyden razı olsun.
“ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur” Mısrasının meali (13. yüzyıldan kalma bir efsaneye göre, eşi Lord Leofric'in kiracılarına uyguladığı baskıcı vergilendirmenin bir geri alınmasını sağlamak için Coventry sokaklarında sadece uzun saçlarıyla örtünerek çıplak bir şekilde ata binerek kent boyunca geçiş yaptı.Yalnız bir kişinin Lady Godiva ata çıplak binişini izlediği ve vurularak kör edildiği rivayettir.)
Vurulma değil, kendi gözlerini kör etmiştir utancından
Ben hikayeyi şöyle biliyorum: godiva hayırsever bir kadın, köylülerin sevdiği biri, kocasiysa dediğiniz gibi ağır vergiler koyan bir lord, köylüler gidip bir gün godivadan kocasıyla vergileri düşürmek için konuşmasını istiyor, godiva kocasına konuyu açtığında kocası eğer o köylülerin evleri arasından çırılçıplak geçer de kimse ona bakmazsa dediğini yapacağını söylüyor. Yapamayacağını düşündüğü, yapamamasının da köylülere güvenmediği anlamına gelecek kurnazca bir talep bu. Godiva ise bu abes talebi kabul ediyor. Haber gönderiliyor köylülere, herkes evlerine girsin kapı pencerelerini kapatsın bakmasın diye. Godiva geçerken bir tek bi terzi çırağı (adı tom sanırım) dayanamayıp penceresini arayaliyor ve o anda kör oluveriyor. Godivanin fedakarlığını ve onurunu koruyan bir çeşit deus ex machina, ilahi bir müdahale olarak yorumlamıştım ben kör olmasını.
Vurularak kör olmuyor, halkın sevgisi ilahi bir şekilde kör ediyor o bakan kişiyi. "Ne Godiva geçer yoldan ne bir kimse kör olur" mısrası halk ve yönetici arasında böyle sevgi bie daha olmaz demek bir bakıma.
Çok yaşa İsmet Özel.. Türk’ün son kalesi İstiklal Marşı Derneğinde, bir avuç korkusuz yol arkadaşınla, sen çok yaşa İsmet özel.
Deus kardeşim sen kralsın ya. Yemin ediyorum bu nasıl bir düzenleme. kullandığın görseller, müziğin zamanlamarı ve şiirin uyumu... Sen sanatçısın valla. Allah razı olsun çıkamıyorum buradan :)
Bende 😅
İnsan eşref-i mahlukattır, derdi babam.
"Bu sözün sözler içinde bir yeri vardi, ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman, bu söz asıl anlamını kavradı."
Bu güzel kanal için teşekkürler:D
Ben, teşekür ederim. Genel de daha çok bilim ve felsefe kanalları takip ediyorum ama bu kanalı da çok beğendiğim ve sevdiğim şairlerden İsmet Özel'in şiirlerini paylaşıyor, takipe değer bir kanal olduğu aşikar.
Peşini bırakmadım
Dilce susup bedence konuşulan bir çağda anlaşılmayacak şiirler yazan insan sen daha çok şiir yaz varsın kimse anlamasın seni. Bir biz kalalım senin kaleminden dökülen mısraları dinlerken ruhuna iki damla yaş dökülen.
Münacaatı da görme dileğiyle.. Teşekkürler
Yok abi bu adam bir başka. Çok az şiir okudum, dinledim ama bu adam bir başka.
bu şiirin şiirler arasında bir yeri var
Özel’in herhangi bir kitabını açıp okuyabilmek için ciddi şekilde cesaretimi toplamam gerekiyor her seferinde. Saygıdan, söze ve sanata saygıdan...
Hayatta her şey anlamını yitirirken sayende şiir anlamını yitirmiyor üstad..
@@ibcerit ua-cam.com/video/00kKbMJ7Gk0/v-deo.html
Oysa şiir tanrının umrunda değildi anlatmak isime ve duyguya ihtiyacı olan bizlereydi
Gerçekten çok "ÖZEL" bir insansınız üstadım.
Gecelerin anlamını, çağların içinden geçişini hep göstermiş,bizi de geçiriyor çağlardan çağlara iki mısra arasında.. en şerefli mahlukun , mahkûmiyetini anlatıyor sanki Hayatın sillesini yemeyen , sertçe kırılmayan anlamayacak bu en Keskin bıçak gibi bogazimiza dayanan sözleri..
Neden bu kadar geç keşfettim anlamıyorum. Nice uzun yıllara özel
cengiz Başaran aynı cümleyi 6 aydır her gün kuruyorum.
Dilce susup bedence konuşulan bir çağda
Biliyorum kolay anlaşılmayacak 🌾
İlk kez dinledim yorumlar da bir o kadar güzel. İnsan olmak zor zanaat
Binler binlerce yılın ötesinden
Derinden, öfkeden, asirlardir süren bozgundan ve uc günlük taze umuttan
yeni bir ses değdi minarelere
herkes anlasın ve toprağa düşkün başını göğe çevirsin diye,
Tanrı uludur Tanrı uludur
Saygilar ve sevgiler
isyankar ve uyumcul şairim.
O karanlık, o zifiri karanlık ne büyük bir incelik, ne derin bir hassasiyet.
Yorumunuz da muhteşem,şiirleriniz gibi.
bildirimini açtığım tek youtube kanalı teşekkürler bu güzel editler için
Şiiri hakkıyla anlayabilmek için dönemin İsmet Özel ini okuyorum, şiirin metnini okuyorum, yorumları okuyorum, imgelerle ne anlatmaya çalışıyor bu adam. Bu ses tonunda bir giz var, ben anlayamıyorum, anlamak istiyorum tüm kelimelerin anlamını bildiğim halde kurulan cümlenin ne anlattığını. Anlayamıyorum saat 00:45, yine buradayım yine tam anlamıyla her cümlesinde anlatılan mesajı algılamak istiyorum, anlayamıyorum. Keyif alıyorum, bir kaygı yaşıyorum, ruhum yoruluyor, anlayamıyorum.
Yalnız değilsin..
Belki de anlaşılcak bir şey yoktur millet götünden anlam uyduruyordur diyeceğim ama ağzıma sıçarsınız burda. Ne mallığım kalır ne cahilliğim 😂
Seni ne eleştirebilecek ne de övebilecek kafamız var! Bağışla bizi İsmet Özel
Evet, evet. İşte beklediğim buydu. 🌹🎈
La ilahe illallah Muhammeden Resûlullah. Amentü billah, amentü billah, amentü billah. Elhamdülillah.
İsmet Özel'in müslüman dünya görüşüne bağlandığının dışa vurumudur bu şiir ve 1974 yılında Diriliş dergisinde yayınlanmıştır.
Kimsin nesin necisin Bilmem. Çoğu bence harika olsa da yaptığın bütün çalışmaları beğeniyor muyum? Hayır. Ancak emek verdiğin itina gösterdiğin o kadar net hissediliyor ki sırf bu yüzden bir hesap açıp kanalına abone olduğumu samimiyetle itiraf ediyorum. Uzunca bir süredir sessizce takip ettiğim çalışmalarının altında artık naçizane fikirlerimi de paylaşacağım seninle. Şayet kabul buyurursan...
@@ibcerit İşte Türk toplumunun geri kalma sebebi. Şairliğe değil putlara tapmaya, kumara ve falcılığa karşı söylenen ayetleri şairliğe karşı görünmüş gibi algılamak. Barış Manço ne güzel demiş Ahmet Bey'in Ceketi ile. Meğer keramet Ahmet beyin sabrında azminde değil de ceketindeymiş diyen zavallı Türk halkı...
Harkulade bir kafiyesi var bu insanın.
İnsanın gölgesi ile tanımlanan çağda…Büyük usta
Tek kelimeyle TÜYLER ÜRPERTİCİ !!!
Allah Selametini versin şairimizin..
Hazırlayanların emeğine sağlık.
...Geçti çıvgınların çıbanların reklamların arasından derken Trendyol reklamına takılıp geçememek.
Reklamların kontrolü bana kapalı, kötü bir durum ortasında çıkması gerçekten ve müziklerde genelde olmazdı bu, halletmeye çalışacağım bir şekilde.
Ismet Ozel dinleyicilerine ve acikcasi turkiyedeki 80 milyon insana, digital pazarlama uzerine is teklifim var
Ey Amentü sende bilki,sana meyyal'im vallahi derdimdendir.
benim şiddete meyyalim vallahi dertten!
… ne Godiva gecer yoldan
Ne bir kimse kör olur… 🌹
Bu Şiiri Okumak Yürek İster.
O Kadar Zirve.❤
Hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa…
Dilce susup bedence konuşulan bir çağ.
bu şiir 9 dakika ama ne zaman dinlesem bir soluktan daha fazlası değil
Deus ex Machina sizi tebrik ederim! Gerek fon gerek görseller olsun, bu kadar ustaca seçilebilirdi.
Dinlerken resmi zihnimde yorumlamadan edemedim. Şuraya bırakayım: Ölüme inat hala tutunmaya çalışan o el, parmaklar.. insan ölürken dahi kendi canına tutunuyor. Olanları görmüş göz, olanları önceden tahmin etmiş göz. Olanları gören göz; ne tahmin etmek isterdi, ne de o anların fotoğrafını çekmek.. daima yakasında taşımaya maruz bırakılan bir fotoğraf üstelik. Hangi göz biziz sahiden, hangisi olmayı en reddettiğimiz göz ? Ezan sesi de duyulmuyor bazen.
Bu bir siirmi sizmi yazdnz ne kdr guzel
Çalışmalarınız çok iyi ismet özelin yusuf masalında ki sosyolojik meseleleri bikmeniz diğerleriyle alakalı bazı yazıları okumanız çalışmalarınızda katkıda bulunur.
''Ne Godiva geçer yoldan ne bir kimse kör olur...'' Ne ağır bir cümle!
Ben bilgisizlikten bazı yerleri anlayamıyorum. Burada ne demek istedi anlatır mısınız?
Kısaca anlatayım. Godiva eski dönemlerde zengin bir adamın karısı. Godiva halkın kötü şartlarda yaşamasından üzüntü duyduğundan bunu eşine söylüyor ve eşinden halka iyi davranmasını istiyor. Eşide onun yapacağına ihtimal vermediğinden atın üzerinde şehri çıplak dolaşırsan isteğini geeçekleştiririm diyor. Gidova da bu şartı kabul ediyor. At üzerinde çıplak bir şekilde şehri dolaşıyor. Onun geldiğini gören herkes kepenk kapatıyor. Ama bir kişi ona bakıyor. Ardından ona bakan kişinin gözlerine mil çekiliyor.
@@irsemisk7314 aa çok ilginç.. nerden ulaşabilirim bu bilgilere, siz nereden öğrendiniz bunu?
@@tugbac8216 www.senbildiye.com/lady-godivanin-hikayesi/ bu linkten okuyabilirsiniz. Bende şiirden duyup internetten baktım😊
@@irsemisk7314 çok teşekkür ederim 🌸
Çok teşekkür, iyi ki varsanız.
nice senelere ✊
Bana bu şiirleri anlamamı sağladığın için teşekkür ederim.
Her dinleuişten sonra dakikalarca konuşamamak ve seninlr benim ötekilerin aynı insan olduğumuza inanamamak
bu da geldi başımıza şiir dinlerken reklam dinlemeye başlıyoruz
Ortasında reklam mı çıkıyor?
@@DeusExMachina0 Evet, ortasında çıktı reklam.
Videonun kategorisini değiştirip müzik yaptım ve yapabileceğim tek şey bu gibi. Reklam kontrolleri bana kapalı çünkü.
سايعتز لي شعبي الكردي الاصيل العظيم امام قبري بعد دفنكي وموتي لينهم لم يدرك قيمتي وانا على قيد الحياة وجعلوني غارق في قاعة الجحيم حتى اخر الانفاسي وانا على البواب الرحيل والفراق وحيدا وكان طقوس النسياني من حولي وكان زغاريد الامهات ترتفع في أعالي السمائي بالحزن والالم والفرح والبكائي خوفا من رب العيبادي وصوت امي جعل قلبي المعطش ممزق الى اشلائي وحيكايتي ساتنتهي الى الابد سايختفي روحي اليتيمه بين الكفاني وجدران الخوفي وبيتي الأبدي في زمنين لامكان للعظماء والشرفاء وشاعر دلكش اوسي الكوردي على هذه الأرضي واللاسف سايكون نهايتي حزين مليئ بالغموض والاسرار كعمق البحار وبعض الأشياء تفوق العقل والفكر والوجداني
تقشعر لها الابداني ولايمكن وصفها الا في عالم الأموات والفنائي 😭
الشاعر دلكش الاب المثالي العظيم
Sevgili Deus Ex Machina yöneticisi. Saygılarımı size en derin duygularımla sunarım. Ivan ve oğlunun yaşadığı acı olay 1581'de oldu. Fakat İlya Repin'in tablosu ise 1883 ile 1885 yılları arasına tarihlenir. Tabloların yanlarına tarih yazarken olayların geçtiği tarihi mi yoksa tablonun oluşturulma tarihini mi yazıyorsunuz?
Fark etmemişim, düzelttim. Teşekkürler.
@@DeusExMachina0 Rica ederim. Yeniden sizi takdir ederim. :)
İlya repinin sanırım bu resim. Siirin babasının vefati ile alakalı olmadina binaen bu tablonun seçilmesi çok anlamlı olmuş.
bu şiiri ezbere olmak çok güzel hissettiriyor
bless you sevgi cumhuriyeti 🌻🦋🌹
Eğer bu yorumu şiiri dinlemeden önce gorduyseniz seçenek hakkınız var çünkü İsmet Özelden sonra bir şiire şiir demek için bin delil arayacaksınız ve çoğundan zevk alamayacaksınız. Sebebi zannımca : İsmet Özelin şiirleri yoğun duygu ve fikir içeriyor ve siz dinlerken sürekli bir beyin jimnastiği içinde oluyorsunuz. Bu karşılaşılması zor Şairlerden
Toparlanın gidiyoruz un paylaştığın a alışmışız ya biraz tuhaf geldi ama eline sağlık kardeşim
kof yürekler önünde acı duymamaya devam...
Şiirlerini dinlerken için bir hoş oluyor yazan kişi ne yaşıyordur Allah bilir
"ne Godiva geçer yoldan ne bir kimse kör olur"
Kimsenin kimseyi umursamadığı garip bir çağdayız. Başkasının faydası için bedeller ödemeyi göze alan güzel insanlar yok artık, utanmayı bilmeyen insanlar sarmış dört bir yanımızı. Bir mısra bu kadar mı güzel anlatır bunu?
'Benim işim, bulutlar arşınlamak gün boyu..' Amentü/İsmet Özel
Sevgili deus ex machina, münacaat lütfen , her gün genelde her gece burda buluyorum kendimi, delirmek hakkımı elimde tutuyorum..
@@ibcerit ya ne terbiyesiz haddini bilmez bir mahluksun ya.
ne oldu bu kopyala yapıştırlarla İslam`ın anlaşılmasına hizmet ettiğini mi? sanıyorsun.
Bak yıllardır basılmayan “Bir Yusuf Masalı” nı Islam Harfleriyle neşretti şair. Türkçe olarak. Al okuda görelim çapını.
Vahhabi mealci beslemesi hasta akıllı...
Ölünce beni bu şiire gömün..
Her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
Miladı olan şiirdir.
İsmet Özel ❤️🌟
Haytanın biriyim ben bunu bilsin insanlar ...
Kalbinizle hissetmiyorsanız. Sadece kulakla duyuyorsanız lütfen geçin bu şiiri
Bu adam bizim gibi düşünmüyor
Solgun evler ölü bir dağ iyice solmuş bir dudak..
0:02 bu resmi Rusya Federasyonu dersinde hocamız göstermişti sınıfta geçen günlerde Korkunç İvan üzerine konuşuyordu ve İvan'ın kendi oğlunu kendi elleriyle öldürdüğünü söylemişti. Tabloyu internette bulup daha ayrıntılı olarak incelemiştim ve şu anda da masaüstü arkaplanım :) güzel tesadüf oldu
Güzel insan Deus ex Machina, sağolasın, güzellikler bulasın...