"TEHLİKELİ SULAR" 'Göründüğüm Gibi Değilim' KURGUDUR! HİKAYE~ Artık herkes dağılıyordu çıkacakken Olivia'nın yanına yaklaşıp kulağına; Jk- görüşeceğiz güzelim. Diyip çıkışa ilerledim arkamdan bana dik ve sinirli bir şekilde baktığını tahmin edebiliyordum. ... Dışarıda yağmur yağıyordu aracıma binip Olivia'nın çıkmasını bekledim. Tae ile el ele tutuşmuş dışarı çıkmışlardı. Korumaları hemen yanlarına gelip şemsiye açmıştı arabalarına kadar eşlik etmişti. İçimden bu kıza hiçbir duygu beslememem gerektiğini geçirdim. ... Ertesi gün; Jungkooktan Namjoonla kahvaltı yaparken malların durumu hakkında konuşmuştuk. Silah ticaretini japon denizinde gerçekleştirecektik bunun için Seoul limanından çıkacağız ama sahil güvenliğe yakalanma ihtimalimiz vardı bu yüzden bize tae yardım edecekti. Daha sonrada biz onlara yardım edeceğiz dünki anlaşma buydu ve diğer mafyalarda çevre güvenliğini sağlayıp sağlıklı bir şekilde malları karaya çıkarıp depoya taşımak için seferber olacaktı. Bu işi ne kadar birbirimize düşman olsakta yardım almadan yapamazdık birimiz yakalanırsa hepimiz zarara girerdik. Evden çıkıp taenin evine gitmek üzere yola çıktım. Tae de beni bekliyor olacak ki ben eve vardığımda beni girişte bekliyordu. Adamları aracımı garaja Park etmem için el işareti verdiler içeri Park edip aracımdan indim. Tae bana doğru geliyordu aracı kilitleyip bende ona doğru adım attım. Jk- Beni karşılaman hoşuma gitti. Tae- Senin gelmene meraklı değilim ama misafirperver birisiyimdir. Jk- Güzel, sevdim bunu. ("İntikam için düşmanınla iyi geçinmelisin" abimin plan yaparken söylediği sözler aklıma gelmişti.) İçeri geçmiştik gözlerim oliviayı aramıştı. Tae- çalışma odama geçelim. Taeyi onaylayıp peşinden gittim. Ev bomboştu kimse yoktu ses bile gelmiyordu evde kimse yok muhtemelen diye geçirdim içimden. Taenin odasına geçip çalışma masasına oturdum önüme Seoul limanı ve Japon denizine ait kroki ve haritaları çıkardı. Yoğun kullanılan güzergahlar ticaret ağır yük gemilerinin izlediği güzergahlar ve sahil güvenliğin sık kontrolünü yaptığı boğazlar... Oliviadan; Kül rengi kedimle ormanda yürüyüşe çıkmıştık ama hava yine kapanmaya başlamıştı yağmur yağacaktı muhtemelen hemen eve dönmek için kedimi kucağıma alıp eve hızlı adımlarla gittim. Garajda yabancı bir araç gördüm abimin misafiridir diye düşünüp içeri girdim. Odama çıkıp kedim oscar'ı yatağa bıraktım üstümü değiştirip kedimi kucağıma tekrar alıp abimin yanına ilerledim. Bugün keyfim yerindeydi çünkü uzun zamandır kedimi görmüyordum. Abimin yanına seke zıplaya gidiyordum. Bir anlık dışarıda gördüğüm yabancı aracı ve misafiri olması ihtimalini unutup içeri dalmıştım; Olivia- Abiii bak bugün oscarla ne yapt- Abim ve jungkook haritanın başında ayakta, ellerinde kalemle şaşkın bir şekilde bakıyorlardı. Açıkcası ikisininde yüz ifadesi komikti ama gülmemeliydim çünkü ciddi bir ortamdaydım. Boğazımı temizleyip; Olivia- ahh çalışmanızı böldüm ben sonra geleyim. Diyip kapıyı çekip odadan çıkıp kendi odama ilerledim ve kapıyı kilitledim o jungkook denen adama güven olmaz girer mirer uğraştırmasın beni... Yatakta kedimle beraber uzanıyordum bir yandanda jungkooku düşünüyordum kot pantolon ve beyaz gömlek nede çok yakışmış diye sonra kafamı iki yana sallayıp hayır o senin düşmanın bu antlaşma bitince onun kellesini alacaksın sevmek falan yok. Ayak sesleri duydum kapımın önünden geçmişlerdi aynı zamanda sohbet ediyorlardı. Tae- Gelecek ayın ilk haftası gemi japon denizinden çıkacak muhtemelen o gemiyi gasp edersek elimize güzel bir fırsat geçer jungkook. (merdivenlerden inerken) Jk- Sadece gemiyi değil sahibini bile gasp edebiliriz. ... YORUMDA 🌜
Nasıl ya? Abimgil gasp mı dedi bana mı öyle geldi. Hani kendi paralarıyla kaçakçılık yapıyorlardı. Resmen hırsızlık bu! Diye geçirdim içimden abimle konuşmalıyım. Aşağı inip abimin arkasından yaklaştım jungkook gitmişti. Olivia- abi! Siz gasptan mı bahsettiniz az önce? Tae- Büyüklerin işine karışma abiciğim geç içeri oscarla oyna. Olivia- abi, gasp hırsızlıktır resmen. Tae- Lafımı tekrarlatma Olivia ben ne yaptığımı biliyorum. Ayrıca akşam jungkook ve namjoon yanlarında da mark gelecek odandan güvenliğin için çıkmamanı istiyorum ya da arkadaşlarında kalabilirsin bu gecelik. İstersen çiftliğe de gidebilirsin. Olivia- Abi konuyu değiştirme lütfen ayrıca ben büyüdüm. Kendi evimde istediğim gibi ortalıkta dolanırım istersem onlar geldiğinde temizlikte yaparım. Ayrıca onlara güvenilmeyeceğini biliyorsun sen eve temizlikçiyi bile zor sokan birisisin düşmanlarını ne ara eve sokar oldun? Tae- birincisi Olivia hanım gasp edeceğimiz geminin sahibi daha önce markın deposunu bombalamıştı. İkincisi evinde istediğin gibi dolanabilirsin ama sadece tek amacım var senin güvenliğini sağlamak üçüncüsü düşmanlarımız bu antlaşma süresince düşmanımız değil ama ben yine önlem alıyorum onları evimize sokmam onlara güvendiğim anlamına gelmez. Dördüncüsü sen büyüdüğünü zannediyorsun ama odaya çocuk gibi dalıp (sesini incelterek) Abii bak oscarla bugün ne yaptııığğkkk diye odaya dalman senin hala çocuk ruhlu olduğun anlamına gelir zeka yaşınla vücut yaşın orantılı değil anlaşılan. Diyip kahkaha atmıştı. Elimdeki yastığı alıp kafasına vurdum. Olivia-Sen kendine bak koca mafya bozuntusu. Diyip içeri girdim. ... Akşam gelecek misafirler için hazırlansam mı diye düşündüm ama abim odamdan çıkartmayacaktır bu yüzden bu kararımdan vazgeçtim akşam odamda takılırım sıkılırsam terasa geçerim. AKŞAM; Gelenlerin seslerini duyabiliyordum jungkookunda öyle fazla yabancı ses vardı. Yatağıma oturup oscarın gelmesi için ıslık çalıp dizimi pat patladım bir kaç saniye içinde dizime atlayıp sırt üstü yatmıştı göbüşünü okşarken oscarla sohbet ediyor onun göz ve baş hareketlerine göre onunla anlaşabiliyordum. Kedimi alıp terasa çıktım salıncağa oturup etrafı izliyordum. Derken dışarıda beliren bir gölgeyle kaşlarımı çatmıştım daha dikkatli odaklanıp baktım bu kişinin koruma olduğunu anlayınca rahatlamıştım taki arkamdan birinin omzuma dokunmasıyla irkilip refleks olarak dirsek attım ancak boyuma göre karşımdaki kişinin boyu daha uzundu dirseğimde bu yüzden göğsüne gelmişti. İnleme sesiyle kolumu indirdim karşımdaki jungkooktu. Jk- Sen ne tür bir manyaksın ha? (göğsünü tutarak) dikişlerim tam iyileşmedi! Olivia- Arkamdan sessizce yaklaşman senin hatan! Hem zaten seni vuran benim nasılsa yakında seni tekrar vuracağım bu nedenle dikişlerinin iyileşip iyileşmemesi bir şey ifade etmiyor. Jk- Anlaşılan geleceği görebilme yeteneğin var, ne malum benim seni öldürmeyeceğim? Olivia- Yaşayıp göreceğiz. Jungkook başını sallayıp Olivia'nın arkasındaki manzarayı izlemeye başlamıştı. Olivia'nın manzarasıysa jungkooktu. Jk- gökyüzüne bakınca neyi anımsıyorum biliyor musun? Olivia, arkasını dönüp yıldızlara baktı; Olivia- neyi? Jk- Babamı. Onu çok seviyordum, kendimden bile daha çok. Olivia cevap vermemişti buna çünkü o da aynı durumdaydı anne ve babasını özlüyordu. Gözlerini yıldızlardan indirip etrafı izledi. Jungkook kaşlarını çatmıştı, içten içe sinirleniyor olivia'ya zarar vermemek için kendini tutuyordu. İstese oracıkta işini bitirebilirdi ama daha fazla acı çektirmek istiyordu. Şimdiye kadar yaşadığının daha fazlasını yaşatmak istiyordu bu yüzden abisinin yaptığı plana uyacaktı. Şimdilik iyi davranacaktı. Jk- Ama artık geçmişi unutup önümüze bakmalıyız öyle değil mi? Olivia onu onaylamak istemediğini belirten kafa hareketiyle; Olivia- Ben geçmişim unutmak için çok uğraştım eğer unutabilseydim bugün burada olmazdım. Jungkook, Olivia'nın karşısına geçip; Jk- Ne demek bu? Olivia- Ne kadar bugün sakin görünsemde bu intikam almaktan vazgeçtiğim anlamına gelmez eğer bugün burada benim yanımda evimdeysen bunu abime borçlusun seni önce nasıl vurduysam bugün yine vurabilirim ama dediğim gibi abimin çıkarı için biraz erteliyorum. Jk- dürüst ve açık sözlüsün sevdim. Olivia, jungkook'un gözlerinin içine bakmıştı bu bakışlardan nefret bekliyordu ama tam tersi şefkat besliyordu. Ortam sessizleşmişti sadece rüzgarın sesini duyuyorlardı. jungkook, Olivia'nın gözlerinin derinliklerine iniyordu sanki biraz daha yaklaştı Olivia'ya gözleri, gözlerinden ayrılıp dudaklarını bulmuştu bir adım daha attı. Aralarından sadece esinti geçebiliyordu. Olivia, açıklayamadığı bir hisse kapılmıştı. Kapılmaması gereken bir hisse. Jungkook kafasını eğip dudaklarını birleştirecekken Olivia'nın onu itmesiyle geri sendeledi. Jungkook, Olivia'nın dudaklarından ayrılıp tekrar gözlerine bakarak; Jk- neden? Olivia- uzak dur benden. Deyip jungkook'un yanından uzaklaşmıştı. O telaşla kedisi oscarıda terasta unutmuştu jungkook kediyi kucağına alıp salona indi. Tae, namjoon ve mark merdivenden gelen ayak sesleriyle oraya dikkat kesildiler. Gelen jungkooktu; Jk- Ne o hiç kedi görmediniz mi? Kediye bakarak; Jk- ismi ne bunun? Tae-Oscar, ama onun sende ne işi var Olivia bırakmazdı onu? Jk- bana verdi diyemem ama şuan kedi bende (gülerek) Jk-(içinden) yakında kardeşinde bende olacak. ... 2 Ay sonra (Yazardan); Yer= Japon Denizi Kendi aralarında anlaştıkları adreste buluşmuş planı gerçekleştirmek için plan yapıyorlardı; Jk- ben ve tae yanımızda 4 adamla birlikte gemiyi karşılayacağız geminin yönünü değiştirip japon denizinin güneyine gideceğiz içindekileri esir alıp tehdit olarak kullanacağız. (karşısındaki marka dönerek) siz bizi jaop adasında bekleyeceksiniz abimde nakliyat ile ilgilenecek biriniz dahi sahil güvenliğe yakalanırsa hafizasını silecek kimse kimseyi tanımıyor. Hadi başlayalım! Jk arabasına binip tae'nin yanına gitmişti. Yat'a bineceği sahile yakın aracını ağaçların arasına saklamıştı. Devamı yorumda🌜
Sahile yürüyüp Yat'a bindi. Silahlar her yerdeydi silahlara bakarken, Yerde oturmuş elinde yağlı bezle namlu temizleyen olivia'yı görene kadar ciddi ve kaşları çatıktı. Kaşlarını havalandırıp; Jk- Silahtan anlayan bir kızı ilk defa görüyorum desem yalan olur ama bu kadar profesyonel bir şekilde silahlarla ilgilenen bir kızı ilk defa görüyorum. Jk, Olivia'nın yanına çömelerek; Jk- Bir şeyle ilgilenirken daha güzel olduğunu biliyor musun? Olivia, ciddilikle ona dönerek; Olivia- buraya ciddi bir iş için geldik eğer romantizm istiyorsan sinemaya git! Jk, tek kaşını kaldırıp; Jk- Öyle olsun bakalım. Deyip çömeldiği yerden kalktı tek düşündüğü şey bugün bu işi bitirecekti. Hazırlıkları tamamlayıp denizin üstünde ilerlemeye başladılar jungkook ne kadar kendini operasyona versede saçları rüzgarda dalgalanan Olivia onun dikkatini dağıtmayı başarıyordu. .... Gasp edecekleri geminin rotasını takip edip karşısına çıkacaklardı ki öyle de olmuştu. Ama ters giden bir şey vardı gemidekiler erken uyanmışlardı kendilerine karşı süikast hazırlandığını anlamışlardı. Çatışmaya girmişlerdi ne kadar adamları vursalarda karşı gemidekiler bir hayli fazlaydılar. Karşı gemidekiler ateş ediyorlardı ama ıskalıyorlardı jungkook şüphelenmişti neden bilerek ıskalasınlarki? Hemen merdivenden geminin aşağı kısmına inerek benzin deposunun olduğu bölgeyi kontrol etmişti gemi su alıyor ve depo aşınmıştı. Koşar adımlarla yuları çıkıp tae ve olivia'yı çekiştirerek aşağı indirmişti. Jk- bunlar gemiyi batırmaya çalışıyor biraz daha sıkarlarsa gemi patlayacak! Tae- geminin çelik olduğunu sanıyordum. Jk- değilmiş bende öyle sanıyordum buradan sağ çıkarsak bu gemiyi kiraladığımız adama hesabını sorarız ama şuan batıyoruz! Olivia- yüzme biliyorsunuz değil mi? Hepsi onu onaylamıştı. Olivia-korkmaya gerek yok o zaman ama patlamadan gemiyi terk edelim. Tae- ama kıyıya mesafemiz çok fazla oraya kadar yüzmeye çalışmak intihar demek resmen kramp girme ihtimali çok yüksek kıyafetledimizde ağır. (yünlü kıyafet, palto, deri bot) Jk- soyunacağız ve şansımızı deneyeceğiz. Olivia- yardım isteyelim bizimkilerden Jk-vakit yok Olivia- su soğuk ama donabiliriz. Jk- birazdan bu gemi patlayınca burasıda sıcak olacak sen bilirsin hmm? Başka çareleri yoktu. Hepsi üstlerindeki ağırlıkları çıkarmışlardı. Tae ve jungkook ince siyah tişörtleri kalmıştı Olivia paltosunu çıkarmıştı ardından kazağını içindeki beyaz uzun kollu ince bluzuyla kalmıştı ardından botlarınıda çıkarıp dalış yapmak için hazırlanmışlardı gemiden çıkmak için 2 dakikalarının kaldığının farkında değillerdi. Jungkook gemiden sırt üstü atlayıp yüzmeye başlamıştı tae, Olivia'nın atlamasını beklemiş ardında oda atlamıştı. Ancak gemi patlamıştı. Geminin patlamasıyla sular dalgalanmış jungkook, Olivia ve tae dalgaların altında kalmışlardı. Bir süre sessizlikten sonra tae yüzeye çıkmıştı ne olduğunu anlamaya çalışıp telaşla oliviayı görmek için içinden dua ediyordu. Etrafına bakıp göremeyince suya tekrar dalış yapmıştı ama görememişti. Tae- Oliviaaaa! Olamaz ya bayıldıysa? Boğulduysa? Olamaz, olamaz. Oliviaaaa! Tae, bir süre telaşla suda yüzüp derin dalışlarla oliviayı arıyordu. Tekrar su yüzeyine çıktığında jungkooku ve kucağında baygın olan saçları ıslak olduğu için yüzüne yapışmış soğuktan kıpkırmızı olmuş kardeşini gördü. Jk- telaş yapma kramp girecek yoksa hem seni hemde kardeşini taşıyamam ben! Tae- İyi mi o? Jk- evet, patlamayla dalga sert vurdu bayıldı biraz daha suda kalırsak donarak ölecek bizde öyle hipotermi geçireceğiz. Tae- ver kardeşimi bana ben taşırım! Jk- Hayır, vermeyeceğim yemem ya! Tae- sana güvenmiyorum Jk- kolunda kanama var biraz daha hareket ettirirsek kangren olabilir bunu tartışmayız şuanda öncelikli amacımız kıyıya çıkmak olmalı! ... Jungkooktan; Kıyıya çıkıp oliviayı çimlerin üstüne yatırdım. Sopsoğuktu nefes alışverişlerini kontrol ettim düzenli değildi muhtemelen su yutmuştu uyanması için onu sarstım ama uyanmadı. Nabzını kontrol ettiğimde hissedemedim böyle oluncada telaşa kapıldım denize bakıp taeyi kontrol ettim hala yüzerek kıyıya çıkmaya çalışıyordu. Jk- Olivia'nın nabzını alamıyorum! (Bağırarak Taeye karşı) Bunu duyan taede telaşlanmış daha hızlı yüzmeye başlamıştı. Vakit kaybetmeden yuttuğu suyu çıkarmam gerekiyordu. Üstüne çıkıp karın bölgesine ağırlığımı vermeden oturdum. Kalp maşajı yapmaya başladım. İçimden; Jk- 1-2-3 (bekliyor) 1-2-3 (bekliyor) olmayacak böyle diyip suni tenefüs için kendimi hazırlayıp derin nefes alıp Olivia'nın burnunu kapatıp ağzından nefes verdim. Lütfen işe yarasın lütfen. 3 defa tekrarlayınca Olivia öksürerek yuttuğu suyu çıkardı onu yüz üstü çevirip suyu tamamen çıkarmasını bekledim. Tae yanımıza gelip nefes nefese Tae- Olivia! Olivia! Duyuyor musun beni? Jk- sakin ol iyi. Olivia yavaş yavaş gözlerini açmıştı kendinde değildi başını yana yatırıp soluklanmaya başladı. Kendisine ne olduğunu bilmiyor farkında değildi. Başını kaldırıp onu dikkatle izleyen iki çift göze baktı. Jk- Olivia! Tae- böyle üşütecek! Gidelim buradan bu patlamaya sahil güvenlikte gelir birazdan. Jk- nereye gideceğiz bilmediğimiz bir kıyıya çıktık yanımızda hiç bir b*k yok! Telefonum su geçirmiş iletişim kurabileceğimiz bir yerde yok. Yürümekten başka çareleri olmadıkları için yavaş bir şekilde ilerliyorlardı. Jungkook, ilk baştan beri Olivia'dan gözlerini alamıyordu ıslandığı için beyaz bluzu içini gösteriyordu ve Olivia hala bunun farkına varmamıştı. Ayrıca oliviayı öptüğü için tuhaf bir his vardı içinde farketmeden gülümsüyordu arada dudaklarına dokunup gerçek olup olmadığını kontrol ediyordu. Ormanda yabancı birileri olmadığı için oliviayı gizleme ihtiyacı duymuyordu. Abisi belliki hala Olivia'nın içinin göründüğünün farkına varmamıştı. Olivia da öyle. Jk-(içinden) acaba Tişörtümü çıkarıp olivia'ya mı giydirsem. Ah çok s*xy ;/ Bir süre ormanda ilerledikten sonra tae Olivia'nın tişörtünü fark etmişti. Hemen kendi tişörtünü çıkartıp Olivia'nın üstüne geçirdi. Olivia-Abi... Tae-(işaret parmağını dudağına koyarak) şşş üşüme. Tae, kardeşi utanmasın diye söylememiş belli etmemişti içinin belli olduğunu belli etmeden kendi tişörtünü giydirmişti kendisiyse atletiyle kalmıştı kaslı ve damarlı kolları gün yüzüne çıkmıştı. Gün batıyordu ve hala yürüyorlardı. Tahminlerince diğerleri onları arıyorlardı ama nasıl bulacaklardı. Karşılarına bir otel çıkmıştı tae kardeşini jungkooka emanet edip otele girdi. Amacı telefon bulmaktı bulmuştuda o sırada otelin önünde bekleyen Olivia ve jungkook; Jk-Tadın çok güzel Olivia- Anlamdım (yorgunlukla ağaca yaslanarak) Jk- boşver Deyip olivia'ya yaklaşmıştı Olivia bunu fark etmiş yaslandığı ağaçtan doğrulmuştu. Olivia- Uzak dur! Jk- Böyle mi teşekkür ediyorsun? Olivia- Niye kurtardın ki beni? Jk- Keyfimin kahyası öyle istedi sana mı soracağım? Olivia- İyi söyle o kahyana bir dahakine daha mantıklı kararlar versin beni kurtardığına pişman olacaksın çünkü! Jungkook dahada yaklaşarak Olivia'nın kolunu tutup; Jk-Seni öptüm haberin bile olmadı (burnundan gülerek) yine yapmayacağım ne malum hem ben istediğimi alırım. Olivia şaşkınlıkla jungkook'un gözlerine bakıyordu jungkook'un ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu amacı neydi? DEVAM EDECEK ❤️
"TEHLİKELİ SULAR"
'Göründüğüm Gibi Değilim'
KURGUDUR!
HİKAYE~
Artık herkes dağılıyordu çıkacakken Olivia'nın yanına yaklaşıp kulağına;
Jk- görüşeceğiz güzelim.
Diyip çıkışa ilerledim arkamdan bana dik ve sinirli bir şekilde baktığını tahmin edebiliyordum.
...
Dışarıda yağmur yağıyordu aracıma binip Olivia'nın çıkmasını bekledim.
Tae ile el ele tutuşmuş dışarı çıkmışlardı. Korumaları hemen yanlarına gelip şemsiye açmıştı arabalarına kadar eşlik etmişti.
İçimden bu kıza hiçbir duygu beslememem gerektiğini geçirdim.
...
Ertesi gün;
Jungkooktan
Namjoonla kahvaltı yaparken malların durumu hakkında konuşmuştuk.
Silah ticaretini japon denizinde gerçekleştirecektik bunun için Seoul limanından çıkacağız ama sahil güvenliğe yakalanma ihtimalimiz vardı bu yüzden bize tae yardım edecekti.
Daha sonrada biz onlara yardım edeceğiz dünki anlaşma buydu ve diğer mafyalarda çevre güvenliğini sağlayıp sağlıklı bir şekilde malları karaya çıkarıp depoya taşımak için seferber olacaktı. Bu işi ne kadar birbirimize düşman olsakta yardım almadan yapamazdık birimiz yakalanırsa hepimiz zarara girerdik.
Evden çıkıp taenin evine gitmek üzere yola çıktım.
Tae de beni bekliyor olacak ki ben eve vardığımda beni girişte bekliyordu. Adamları aracımı garaja Park etmem için el işareti verdiler içeri Park edip aracımdan indim.
Tae bana doğru geliyordu aracı kilitleyip bende ona doğru adım attım.
Jk- Beni karşılaman hoşuma gitti.
Tae- Senin gelmene meraklı değilim ama misafirperver birisiyimdir.
Jk- Güzel, sevdim bunu. ("İntikam için düşmanınla iyi geçinmelisin" abimin plan yaparken söylediği sözler aklıma gelmişti.)
İçeri geçmiştik gözlerim oliviayı aramıştı.
Tae- çalışma odama geçelim.
Taeyi onaylayıp peşinden gittim. Ev bomboştu kimse yoktu ses bile gelmiyordu evde kimse yok muhtemelen diye geçirdim içimden.
Taenin odasına geçip çalışma masasına oturdum önüme Seoul limanı ve Japon denizine ait kroki ve haritaları çıkardı.
Yoğun kullanılan güzergahlar ticaret ağır yük gemilerinin izlediği güzergahlar ve sahil güvenliğin sık kontrolünü yaptığı boğazlar...
Oliviadan;
Kül rengi kedimle ormanda yürüyüşe çıkmıştık ama hava yine kapanmaya başlamıştı yağmur yağacaktı muhtemelen hemen eve dönmek için kedimi kucağıma alıp eve hızlı adımlarla gittim.
Garajda yabancı bir araç gördüm abimin misafiridir diye düşünüp içeri girdim.
Odama çıkıp kedim oscar'ı yatağa bıraktım üstümü değiştirip kedimi kucağıma tekrar alıp abimin yanına ilerledim.
Bugün keyfim yerindeydi çünkü uzun zamandır kedimi görmüyordum. Abimin yanına seke zıplaya gidiyordum. Bir anlık dışarıda gördüğüm yabancı aracı ve misafiri olması ihtimalini unutup içeri dalmıştım;
Olivia- Abiii bak bugün oscarla ne yapt-
Abim ve jungkook haritanın başında ayakta, ellerinde kalemle şaşkın bir şekilde bakıyorlardı. Açıkcası ikisininde yüz ifadesi komikti ama gülmemeliydim çünkü ciddi bir ortamdaydım.
Boğazımı temizleyip;
Olivia- ahh çalışmanızı böldüm ben sonra geleyim.
Diyip kapıyı çekip odadan çıkıp kendi odama ilerledim ve kapıyı kilitledim o jungkook denen adama güven olmaz girer mirer uğraştırmasın beni...
Yatakta kedimle beraber uzanıyordum bir yandanda jungkooku düşünüyordum kot pantolon ve beyaz gömlek nede çok yakışmış diye sonra kafamı iki yana sallayıp hayır o senin düşmanın bu antlaşma bitince onun kellesini alacaksın sevmek falan yok.
Ayak sesleri duydum kapımın önünden geçmişlerdi aynı zamanda sohbet ediyorlardı.
Tae- Gelecek ayın ilk haftası gemi japon denizinden çıkacak muhtemelen o gemiyi gasp edersek elimize güzel bir fırsat geçer jungkook.
(merdivenlerden inerken)
Jk- Sadece gemiyi değil sahibini bile gasp edebiliriz.
...
YORUMDA 🌜
Nasıl ya? Abimgil gasp mı dedi bana mı öyle geldi.
Hani kendi paralarıyla kaçakçılık yapıyorlardı. Resmen hırsızlık bu!
Diye geçirdim içimden abimle konuşmalıyım.
Aşağı inip abimin arkasından yaklaştım jungkook gitmişti.
Olivia- abi! Siz gasptan mı bahsettiniz az önce?
Tae- Büyüklerin işine karışma abiciğim geç içeri oscarla oyna.
Olivia- abi, gasp hırsızlıktır resmen.
Tae- Lafımı tekrarlatma Olivia ben ne yaptığımı biliyorum. Ayrıca akşam jungkook ve namjoon yanlarında da mark gelecek odandan güvenliğin için çıkmamanı istiyorum ya da arkadaşlarında kalabilirsin bu gecelik.
İstersen çiftliğe de gidebilirsin.
Olivia- Abi konuyu değiştirme lütfen ayrıca ben büyüdüm. Kendi evimde istediğim gibi ortalıkta dolanırım istersem onlar geldiğinde temizlikte yaparım. Ayrıca onlara güvenilmeyeceğini biliyorsun sen eve temizlikçiyi bile zor sokan birisisin düşmanlarını ne ara eve sokar oldun?
Tae- birincisi Olivia hanım gasp edeceğimiz geminin sahibi daha önce markın deposunu bombalamıştı.
İkincisi evinde istediğin gibi dolanabilirsin ama sadece tek amacım var senin güvenliğini sağlamak üçüncüsü düşmanlarımız bu antlaşma süresince düşmanımız değil ama ben yine önlem alıyorum onları evimize sokmam onlara güvendiğim anlamına gelmez. Dördüncüsü sen büyüdüğünü zannediyorsun ama odaya çocuk gibi dalıp (sesini incelterek) Abii bak oscarla bugün ne yaptııığğkkk diye odaya dalman senin hala çocuk ruhlu olduğun anlamına gelir zeka yaşınla vücut yaşın orantılı değil anlaşılan.
Diyip kahkaha atmıştı.
Elimdeki yastığı alıp kafasına vurdum.
Olivia-Sen kendine bak koca mafya bozuntusu.
Diyip içeri girdim.
...
Akşam gelecek misafirler için hazırlansam mı diye düşündüm ama abim odamdan çıkartmayacaktır bu yüzden bu kararımdan vazgeçtim akşam odamda takılırım sıkılırsam terasa geçerim.
AKŞAM;
Gelenlerin seslerini duyabiliyordum jungkookunda öyle fazla yabancı ses vardı. Yatağıma oturup oscarın gelmesi için ıslık çalıp dizimi pat patladım bir kaç saniye içinde dizime atlayıp sırt üstü yatmıştı göbüşünü okşarken oscarla sohbet ediyor onun göz ve baş hareketlerine göre onunla anlaşabiliyordum.
Kedimi alıp terasa çıktım salıncağa oturup etrafı izliyordum.
Derken dışarıda beliren bir gölgeyle kaşlarımı çatmıştım daha dikkatli odaklanıp baktım bu kişinin koruma olduğunu anlayınca rahatlamıştım taki arkamdan birinin omzuma dokunmasıyla irkilip refleks olarak dirsek attım ancak boyuma göre karşımdaki kişinin boyu daha uzundu dirseğimde bu yüzden göğsüne gelmişti. İnleme sesiyle kolumu indirdim karşımdaki jungkooktu.
Jk- Sen ne tür bir manyaksın ha? (göğsünü tutarak) dikişlerim tam iyileşmedi!
Olivia- Arkamdan sessizce yaklaşman senin hatan!
Hem zaten seni vuran benim nasılsa yakında seni tekrar vuracağım bu nedenle dikişlerinin iyileşip iyileşmemesi bir şey ifade etmiyor.
Jk- Anlaşılan geleceği görebilme yeteneğin var, ne malum benim seni öldürmeyeceğim?
Olivia- Yaşayıp göreceğiz.
Jungkook başını sallayıp Olivia'nın arkasındaki manzarayı izlemeye başlamıştı. Olivia'nın manzarasıysa jungkooktu.
Jk- gökyüzüne bakınca neyi anımsıyorum biliyor musun?
Olivia, arkasını dönüp yıldızlara baktı;
Olivia- neyi?
Jk- Babamı. Onu çok seviyordum, kendimden bile daha çok.
Olivia cevap vermemişti buna çünkü o da aynı durumdaydı anne ve babasını özlüyordu.
Gözlerini yıldızlardan indirip etrafı izledi.
Jungkook kaşlarını çatmıştı, içten içe sinirleniyor olivia'ya zarar vermemek için kendini tutuyordu. İstese oracıkta işini bitirebilirdi ama daha fazla acı çektirmek istiyordu. Şimdiye kadar yaşadığının daha fazlasını yaşatmak istiyordu bu yüzden abisinin yaptığı plana uyacaktı.
Şimdilik iyi davranacaktı.
Jk- Ama artık geçmişi unutup önümüze bakmalıyız öyle değil mi?
Olivia onu onaylamak istemediğini belirten kafa hareketiyle;
Olivia- Ben geçmişim unutmak için çok uğraştım eğer unutabilseydim bugün burada olmazdım.
Jungkook, Olivia'nın karşısına geçip;
Jk- Ne demek bu?
Olivia- Ne kadar bugün sakin görünsemde bu intikam almaktan vazgeçtiğim anlamına gelmez eğer bugün burada benim yanımda evimdeysen bunu abime borçlusun seni önce nasıl vurduysam bugün yine vurabilirim ama dediğim gibi abimin çıkarı için biraz erteliyorum.
Jk- dürüst ve açık sözlüsün sevdim.
Olivia, jungkook'un gözlerinin içine bakmıştı bu bakışlardan nefret bekliyordu ama tam tersi şefkat besliyordu. Ortam sessizleşmişti sadece rüzgarın sesini duyuyorlardı. jungkook, Olivia'nın gözlerinin derinliklerine iniyordu sanki biraz daha yaklaştı Olivia'ya gözleri, gözlerinden ayrılıp dudaklarını bulmuştu bir adım daha attı. Aralarından sadece esinti geçebiliyordu.
Olivia, açıklayamadığı bir hisse kapılmıştı.
Kapılmaması gereken bir hisse.
Jungkook kafasını eğip dudaklarını birleştirecekken Olivia'nın onu itmesiyle geri sendeledi.
Jungkook, Olivia'nın dudaklarından ayrılıp tekrar gözlerine bakarak;
Jk- neden?
Olivia- uzak dur benden.
Deyip jungkook'un yanından uzaklaşmıştı.
O telaşla kedisi oscarıda terasta unutmuştu jungkook kediyi kucağına alıp salona indi.
Tae, namjoon ve mark merdivenden gelen ayak sesleriyle oraya dikkat kesildiler.
Gelen jungkooktu;
Jk- Ne o hiç kedi görmediniz mi?
Kediye bakarak;
Jk- ismi ne bunun?
Tae-Oscar, ama onun sende ne işi var Olivia bırakmazdı onu?
Jk- bana verdi diyemem ama şuan kedi bende (gülerek)
Jk-(içinden) yakında kardeşinde bende olacak.
...
2 Ay sonra (Yazardan);
Yer= Japon Denizi
Kendi aralarında anlaştıkları adreste buluşmuş planı gerçekleştirmek için plan yapıyorlardı;
Jk- ben ve tae yanımızda 4 adamla birlikte gemiyi karşılayacağız geminin yönünü değiştirip japon denizinin güneyine gideceğiz içindekileri esir alıp tehdit olarak kullanacağız. (karşısındaki marka dönerek) siz bizi jaop adasında bekleyeceksiniz abimde nakliyat ile ilgilenecek biriniz dahi sahil güvenliğe yakalanırsa hafizasını silecek kimse kimseyi tanımıyor.
Hadi başlayalım!
Jk arabasına binip tae'nin yanına gitmişti.
Yat'a bineceği sahile yakın aracını ağaçların arasına saklamıştı.
Devamı yorumda🌜
Sahile yürüyüp Yat'a bindi.
Silahlar her yerdeydi silahlara bakarken,
Yerde oturmuş elinde yağlı bezle namlu temizleyen olivia'yı görene kadar ciddi ve kaşları çatıktı.
Kaşlarını havalandırıp;
Jk- Silahtan anlayan bir kızı ilk defa görüyorum desem yalan olur ama bu kadar profesyonel bir şekilde silahlarla ilgilenen bir kızı ilk defa görüyorum.
Jk, Olivia'nın yanına çömelerek;
Jk- Bir şeyle ilgilenirken daha güzel olduğunu biliyor musun?
Olivia, ciddilikle ona dönerek;
Olivia- buraya ciddi bir iş için geldik eğer romantizm istiyorsan sinemaya git!
Jk, tek kaşını kaldırıp;
Jk- Öyle olsun bakalım.
Deyip çömeldiği yerden kalktı tek düşündüğü şey bugün bu işi bitirecekti.
Hazırlıkları tamamlayıp denizin üstünde ilerlemeye başladılar jungkook ne kadar kendini operasyona versede saçları rüzgarda dalgalanan Olivia onun dikkatini dağıtmayı başarıyordu.
....
Gasp edecekleri geminin rotasını takip edip karşısına çıkacaklardı ki öyle de olmuştu.
Ama ters giden bir şey vardı gemidekiler erken uyanmışlardı kendilerine karşı süikast hazırlandığını anlamışlardı.
Çatışmaya girmişlerdi ne kadar adamları vursalarda karşı gemidekiler bir hayli fazlaydılar.
Karşı gemidekiler ateş ediyorlardı ama ıskalıyorlardı jungkook şüphelenmişti neden bilerek ıskalasınlarki?
Hemen merdivenden geminin aşağı kısmına inerek benzin deposunun olduğu bölgeyi kontrol etmişti gemi su alıyor ve depo aşınmıştı.
Koşar adımlarla yuları çıkıp tae ve olivia'yı çekiştirerek aşağı indirmişti.
Jk- bunlar gemiyi batırmaya çalışıyor biraz daha sıkarlarsa gemi patlayacak!
Tae- geminin çelik olduğunu sanıyordum.
Jk- değilmiş bende öyle sanıyordum buradan sağ çıkarsak bu gemiyi kiraladığımız adama hesabını sorarız ama şuan batıyoruz!
Olivia- yüzme biliyorsunuz değil mi?
Hepsi onu onaylamıştı.
Olivia-korkmaya gerek yok o zaman ama patlamadan gemiyi terk edelim.
Tae- ama kıyıya mesafemiz çok fazla oraya kadar yüzmeye çalışmak intihar demek resmen kramp girme ihtimali çok yüksek kıyafetledimizde ağır. (yünlü kıyafet, palto, deri bot)
Jk- soyunacağız ve şansımızı deneyeceğiz.
Olivia- yardım isteyelim bizimkilerden
Jk-vakit yok
Olivia- su soğuk ama donabiliriz.
Jk- birazdan bu gemi patlayınca burasıda sıcak olacak sen bilirsin hmm?
Başka çareleri yoktu.
Hepsi üstlerindeki ağırlıkları çıkarmışlardı.
Tae ve jungkook ince siyah tişörtleri kalmıştı Olivia paltosunu çıkarmıştı ardından kazağını içindeki beyaz uzun kollu ince bluzuyla kalmıştı ardından botlarınıda çıkarıp dalış yapmak için hazırlanmışlardı gemiden çıkmak için 2 dakikalarının kaldığının farkında değillerdi.
Jungkook gemiden sırt üstü atlayıp yüzmeye başlamıştı tae, Olivia'nın atlamasını beklemiş ardında oda atlamıştı.
Ancak gemi patlamıştı.
Geminin patlamasıyla sular dalgalanmış jungkook, Olivia ve tae dalgaların altında kalmışlardı.
Bir süre sessizlikten sonra tae yüzeye çıkmıştı ne olduğunu anlamaya çalışıp telaşla oliviayı görmek için içinden dua ediyordu.
Etrafına bakıp göremeyince suya tekrar dalış yapmıştı ama görememişti.
Tae- Oliviaaaa! Olamaz ya bayıldıysa? Boğulduysa?
Olamaz, olamaz. Oliviaaaa!
Tae, bir süre telaşla suda yüzüp derin dalışlarla oliviayı arıyordu.
Tekrar su yüzeyine çıktığında jungkooku ve kucağında baygın olan saçları ıslak olduğu için yüzüne yapışmış soğuktan kıpkırmızı olmuş kardeşini gördü.
Jk- telaş yapma kramp girecek yoksa hem seni hemde kardeşini taşıyamam ben!
Tae- İyi mi o?
Jk- evet, patlamayla dalga sert vurdu bayıldı biraz daha suda kalırsak donarak ölecek bizde öyle hipotermi geçireceğiz.
Tae- ver kardeşimi bana ben taşırım!
Jk- Hayır, vermeyeceğim yemem ya!
Tae- sana güvenmiyorum
Jk- kolunda kanama var biraz daha hareket ettirirsek kangren olabilir bunu tartışmayız şuanda öncelikli amacımız kıyıya çıkmak olmalı!
...
Jungkooktan;
Kıyıya çıkıp oliviayı çimlerin üstüne yatırdım.
Sopsoğuktu nefes alışverişlerini kontrol ettim düzenli değildi muhtemelen su yutmuştu uyanması için onu sarstım ama uyanmadı.
Nabzını kontrol ettiğimde hissedemedim böyle oluncada telaşa kapıldım denize bakıp taeyi kontrol ettim hala yüzerek kıyıya çıkmaya çalışıyordu.
Jk- Olivia'nın nabzını alamıyorum! (Bağırarak Taeye karşı)
Bunu duyan taede telaşlanmış daha hızlı yüzmeye başlamıştı.
Vakit kaybetmeden yuttuğu suyu çıkarmam gerekiyordu.
Üstüne çıkıp karın bölgesine ağırlığımı vermeden oturdum.
Kalp maşajı yapmaya başladım.
İçimden;
Jk- 1-2-3 (bekliyor) 1-2-3 (bekliyor) olmayacak böyle diyip suni tenefüs için kendimi hazırlayıp derin nefes alıp Olivia'nın burnunu kapatıp ağzından nefes verdim.
Lütfen işe yarasın lütfen.
3 defa tekrarlayınca Olivia öksürerek yuttuğu suyu çıkardı onu yüz üstü çevirip suyu tamamen çıkarmasını bekledim.
Tae yanımıza gelip nefes nefese
Tae- Olivia! Olivia! Duyuyor musun beni?
Jk- sakin ol iyi.
Olivia yavaş yavaş gözlerini açmıştı kendinde değildi başını yana yatırıp soluklanmaya başladı. Kendisine ne olduğunu bilmiyor farkında değildi.
Başını kaldırıp onu dikkatle izleyen iki çift göze baktı.
Jk- Olivia!
Tae- böyle üşütecek! Gidelim buradan bu patlamaya sahil güvenlikte gelir birazdan.
Jk- nereye gideceğiz bilmediğimiz bir kıyıya çıktık yanımızda hiç bir b*k yok! Telefonum su geçirmiş iletişim kurabileceğimiz bir yerde yok.
Yürümekten başka çareleri olmadıkları için yavaş bir şekilde ilerliyorlardı.
Jungkook, ilk baştan beri Olivia'dan gözlerini alamıyordu ıslandığı için beyaz bluzu içini gösteriyordu ve Olivia hala bunun farkına varmamıştı.
Ayrıca oliviayı öptüğü için tuhaf bir his vardı içinde farketmeden gülümsüyordu arada dudaklarına dokunup gerçek olup olmadığını kontrol ediyordu.
Ormanda yabancı birileri olmadığı için oliviayı gizleme ihtiyacı duymuyordu.
Abisi belliki hala Olivia'nın içinin göründüğünün farkına varmamıştı.
Olivia da öyle.
Jk-(içinden) acaba Tişörtümü çıkarıp olivia'ya mı giydirsem. Ah çok s*xy ;/
Bir süre ormanda ilerledikten sonra tae Olivia'nın tişörtünü fark etmişti.
Hemen kendi tişörtünü çıkartıp Olivia'nın üstüne geçirdi.
Olivia-Abi...
Tae-(işaret parmağını dudağına koyarak) şşş üşüme.
Tae, kardeşi utanmasın diye söylememiş belli etmemişti içinin belli olduğunu belli etmeden kendi tişörtünü giydirmişti kendisiyse atletiyle kalmıştı kaslı ve damarlı kolları gün yüzüne çıkmıştı.
Gün batıyordu ve hala yürüyorlardı. Tahminlerince diğerleri onları arıyorlardı ama nasıl bulacaklardı.
Karşılarına bir otel çıkmıştı tae kardeşini jungkooka emanet edip otele girdi.
Amacı telefon bulmaktı bulmuştuda o sırada otelin önünde bekleyen Olivia ve jungkook;
Jk-Tadın çok güzel
Olivia- Anlamdım (yorgunlukla ağaca yaslanarak)
Jk- boşver
Deyip olivia'ya yaklaşmıştı Olivia bunu fark etmiş yaslandığı ağaçtan doğrulmuştu.
Olivia- Uzak dur!
Jk- Böyle mi teşekkür ediyorsun?
Olivia- Niye kurtardın ki beni?
Jk- Keyfimin kahyası öyle istedi sana mı soracağım?
Olivia- İyi söyle o kahyana bir dahakine daha mantıklı kararlar versin beni kurtardığına pişman olacaksın çünkü!
Jungkook dahada yaklaşarak Olivia'nın kolunu tutup;
Jk-Seni öptüm haberin bile olmadı (burnundan gülerek) yine yapmayacağım ne malum hem ben istediğimi alırım.
Olivia şaşkınlıkla jungkook'un gözlerine bakıyordu jungkook'un ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu amacı neydi?
DEVAM EDECEK ❤️
Yaaa mükemmel ötesi yaa bayıldım cidden çok güzel ellerine sağlık canım benim 💜❤️💜❤️💜❤️💜❤️
Yeni bölüm icicn bizi çok bekletme olur mu yoksa kalpten giderim valla☺️😅☺️😅🥳💜
Devam ke
MUHTİŞİM olmuş inşaallah mutlu sonla biter
çokk güzell ama artık eni bölümü gelsinn lütfennn
Bu hikaye diğer hikayelerden o kadar farklı ki anlatamam. Türünün tek örneği özgün bir yazar buldum allahımmm
Vayyy. Çok güzel cidden. Yeni bölüm için sabırsızlanıyorum tatlım ☘️
şunun part 2sini çok bekledim sonunda geldi🙃🙂
Çoookkkk güzell yeni bölümü at lütfennn
Döktürmüşsün...💖🐣
Şarkı çok ürkütücü.
Bunun devamı yohmuuuu ya kaç gündür bekliyom catlicam meraktan en sonunda
Çok guzelllllll
Baya heyecanlı bir bölüm olmuş ellerine sağlık yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum😊😊😊
Muhteşem olmuş ellerine sağlık ❤️💜
Sonunda part 2 geldii
Fazla mükemmel şuan favori serim kanalındaki dbsbsbdnsbsnhd ayyyayyayayayayayaya bir sonraki bölümde neler olacak acaba çok hecanlandim sbdnahsnwd
Diğer hayal etlerden farkli, muq olmus~
Çok güzel hayal gücün mükemmel
Lütfen devamı gelsinnnnnnnn
Devami gelmeli
Part 3 bekliyo ben neden gelmedi hala
Abi hadi ya yeni bölüm beklemekten kanalda ağaç oldum
İzlenmeler, beğenmeler çok az 😔 bu moralimi bozuyor
Ya devamini ata bilirmisin~Linda
Yeni bölüm gelsin artık nolurrr🥺
Devamini ne
Zaman atcan
Bunun devamı ne zaman gelicek
Baya güzel devamını çok merak ediyoruzzz umarım hızlı gelir ve bu arada diğer serilerinin devamları ne zaman gelicek onlarda yarım kaldı:/