Bıktım Bıktım Yahu ne dediğimi anladın mı sen? Kişilerin ihtisas alanlarına bakarak dedikleri dikkate alınır. Bunun neresi mantık dışı? Tıp bitiren biri hukukla alakalı konuşsun dinleyelim doğru kabul edelim o zaman?
@@serifbatur1755 yok öyle değil. Sen doktora gittiğinde sana verdiği güven diplomasindandir. Ben sana güvenmek için iddiasına bakalım diyorum. Adamın doktor olup olmaması önemli değildir. Yazdığı reçeteyi alırsın, tartarsın başkalarına sorarsın sonra dersin yanlış reçete . Kıyası kişiye değil Reçetesine bakarsın. Birkaç reçete sonra sadece sahte reçete yazanbilen birisi olduğunu anlarsın. Sen napiyorsun direk uzmanlık alanı dışında diyerek iterek fikirlerine bile bakmayıp dikkate almayıp onu uzaklaştırmak isterken, Onu dinleyip kafasında soru oluşan insanların durumunu düşünmeden külliyen sırtını dönüyorsun. Bu durumda sırtını dönen yanlızca kendini uzaklaştırır. Dahil bile olamazsın. Ben seni iyi anladım ama senin arkan dönük sen beni anlayabilecek misin?
Hocam doğal kötülükle ilgili videonuzu çok büyük bir merakla bekliyoruz. ve bu tür "iddialara cevaplar" videolarınızın sıklığını artırırsanız çok mutlu edersiniz bizleri❤
Türkiye herbokolog kaynıyor. Insanların bilgisi yok ama fikri var nedense. Keşke herkes sadece uzman olduğu konularda konuşsa da böyle bilgi bataklığı olmasa.
@Eyüp Ayhan Hocam karşı tarafın fikirlerini anlamadan eleştiri yapıyorsunuz. Kaos dediğin şeyin tanımı nedir. Düzen dediğin şeyin tanımı nedir. Önce bunları konuşmak lazım. Sizin kafanızdaki kaos tanımı farklı. Düzen tanımı farklı. Bence evrende ne yüzde yüz kaos vardır ne yüzde yüz düzen vardır. Tamamen bir çorbadır. Sen çorbaya bakıp vay be pul biber batmıyor, suyun üzerinde yüzüyor ne kadar düzenli derken diğeri pul biberler kaotik olarak rasgele yüzüyor diyor. Sonuçta iki tarafta kendine göre haklıdır.
@@heyula07 aslında dğzen vardır. Daha süper olabilirmiydi evet ama eğer bilim yapıyorsak düzen vardır. Sen bunları bize yolluyorsun milyarlarca elektron jepxaynı düzene uyuyor AKSİNE ETKİ YOKSA. Örnekler çoğaltıla bilir
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim ! Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor. Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir. öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder. Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir. Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :)) Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch". Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu. Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil ! Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin. 1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi? Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük. Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ? "Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8). Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :)) Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir. Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:) Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok. Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :) 2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş! Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz? Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu? Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi? Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş) Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin? Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :) Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada. Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda? Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :))) Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela. Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini. Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi? Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça! Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:) Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun. Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"? Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı. Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin. "Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :))) Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ! :) 3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim. Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur! Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor... 4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :) Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder. Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :) 5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini 15 yil sonra analayacagi güzel kardeşim? :)))))))))))))) 6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ? * "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi ///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır. ///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir ( Hanedan-i Osman zamanindan) "Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz, I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :)) II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :) III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz. ///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! "Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz". I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :) III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :) IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir." Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi? * "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi. Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin. *"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur... 7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin. Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş ! 8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir. Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :)) Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales.. Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin. Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
Hocam kusura bakmayin ama bir ODTU fizik mezununa yakismayan aciklamalar konusmalar yapmisiniz. Dogrusal olmamak (non linearite) ile baslangic kosullarina hassas bir sekilde bagimli olmak arasinda dogrudan bir iliski yoktur. Mesela sin(x) de dogrusal degildir ama ongorulebilir. Basit harmonic salinici ornegi mesela. Bununla beraber baslangic kosulu ve dinamigi verilen bir sistemin tahmin ongorulebilirligi newton mekanigi icin gecerlidir. Kuantum mekaniginde her ne kadar dalga denklemini bir baslangic durumunda ayarlayabiliyor olsak da bu klasik anlamda bir baslangic durumu da degildir.
Bilim kusursuz bir yöntem değildir, bilimi yapabilmemiz, evrende kusursuz düzen olduğu anlamına gelmez. Kusurlu bir yöntemle, o kusurlu yönteme uyan, üzerinde yöntemsel olarak deneyler yapabileceğimiz bir nesneye kusursuz demek sadece kendimizi kandırmak olur. Bilim nedenmi kusurlu? Çünkü bilimsel teknikler her geçen gün değişiyor ve bilinen fizik kuralları da ileride ya değişecek yada zaten çoktan değişmiş olan kurallar. Evrende düzen yoktur veya vardır demek bir bakıma her ikiside hatalı argümanlardır, çünkü bikere insan olayları zıtlıklarıyla idrak edebilen bir canlı, kaldı ki bu idrak edebilme bile kusurlu ve mükemmel değil. Zıtlık demişken, evrenin kusurlu veya mükemmel olup olmadığını anlayamayız, çünkü her olayı, o olaya zıt bir başka olay sayesinde idrak edebiliyoruz, (ki bu kusurlu bir idrak edebilme) dolayısıyla biz başka bir evren görmedik ki, başka bir bir evren bilmiyoruz ki, bu evrenin kusurlu olup olmadığını nereden bilelim?! Bildiğimiz tek evren içerisinde idrak etme yeteneği kusurlu olan ve olayları zıtlıklar sayesinde idrak edebilen canlılar olarak, kusurlu sayılabilecek bilimsel yöntemlerimizle bu evren kusurlu veya mükemmel demek bir yanlış olacaktır. Ancak kendimizi kandırırız.
@@videomuhbiri Diomand Temamı izledin 1) Eğer sabit yada hassas bir aralıkta şeyler varsa bu düzendir. Bilim geliştikçe ye konunlar bulunabilir olanlar değişebilir ama bu düzeni kaybettiröez düzen vardır ye keşfediyoruzdur. 2) Hesaplamaşar sayesinde ezici çoğunlukta evrenin yaşamı desteklemediğini biliyoruz.
@@protoss9987 Enis Doko mu izledin kardeş! En fazla 200+IQ'un ile aklının yanılamayacağını ve herşeyi her kavramı mutlak değerde idrak edebileceğini zannediyorsun!
@@protoss9987 düzen yok dememiş arkadaş.düzen kusursuz değil demiş.birbirinize ters düşen şeyler dememişsiniz ben mi yanlış anlıyorum neyi tartışınız aga.
Allah razı olsun hocam. Yalnız anlamadığım bir şey var. Sosyal bilimlerdeki amaçlılık insani bir faktör değil mi? Yani sosyal bilimlerdeki amaçlılık evrendeki amaçlılığa nasıl delil teşkil ediyor anlayamadım.
Celâl Şengör çok dil bilip çok kitap okuyunca kendini cahil değil zannediyor. Google translate 100 tane dil biliyor, bir bilgisayar milyonlarca kitabı kolayca hafızasında tutabiliyor.
Bu yasalar ile sadece bizim galaksimizde yüzmilyarlarca yıldız, sistem, gezegen, uydu ve başıboş gök cismi var. Her saniye belki onlarca gezegene, uyduya, onlarca göktaşı çarpıyordur. Sayısız yıldız patlıyor, sayısız karadelik sayısız gök cismini yutuyor, birçok gezegen çarpışıyor, sayısız yıldız komşusundan madde çalıyor. Gelde buna duzen de , evrene nasıl bakarsan sana öyle cevap verir.
@@enisdokovideo Hocanın bahsettiği şeyi anlamamak için uğraşmışsın. 1) Dünya güneşe 1 cm yakın olsa yanardı kafasına cevap. 2) İnsana gelene kadar gelmiş geçmiş türlerin %99'unun yok olması amaçsızlığa örnek. Böyle olması zorunlu değildi. 3) Göktaşının gelip önemsiz tür memelilere yer açması gerekiyordu demişsin. Böyle bir gereklilik yok. Olan bu sadece. Bir milyon başka hikayeyle de bugüne gelinebilirdi. 4) Yarın bir karadeliğin dünyayı yutmayacağının garantisi yok ya da bir göktaşının hayatı bitirmeyeceğinin. 5) Senin bu videoları çekebilmen amaç değil. İşler yolunda gittiği için ortaya çıkan bir fırsat. Milyonlarca aday gezegende işler yolunda gitmediği için yaşam oluşmamışsa seninkinde de oluşmayabilirdi. Hiçbir şeye de itiraz edemezdin. Her neyse çok zayıf gördüm seni Enis. Takipçilerin de genel olarak "adam Jeolog, neden bu konuda koşuyor" diyorlar. Onlara da cevabım 30-40 yaş küçük Enis'in hem fizik hem felsefe hakkında konuşabileceğine inanıyorsunuz da Celal'e mi inanmıyorsunuz?
@@kozatas Böyle olmak zorunda değildi doğru ama bu şekilde olması da ihtimallerin içinde bir ihtimal değil mi? Benim anlamadığım bu ihtimalin gerçekleşmesini neden küçük görüyorsunuz? Bunun cevabı da çok basit, bakış açısı! Sizin bakış açınıza göre gereksiz çünkü Tanrı isteseydi hokus pokus diyerek, direkt hiçbir şey çöpe gitmeyecek şekilde yaratabilirdi? Ancak insan gibi gelişmiş bir bilince sahip olmayan değersiz varlıkların ölümüne üzülürseniz veya bunu amaçsızlık, bir hata gibi görürseniz sadece felsefe yapmış olursunuz. Ben ise gereklilik olarak görüyorum çünkü hata olarak gördüğünüz şeylerin ekosisteme ve canlılara birçok faydası oluyor. Bu kadar yazıdan sonra içimde bir sinir oluştu yine. Çünkü eğer bir yaratıcı ve düzen yoksa, öldükten sonra bilinçli bir varlık olma halimiz devam edemeyecekse(ki tanrının bize asıl mükafatı bence bu) yani yok olacaksak ne önemi var bu tartışmaların kavgaların. Sizin değiminiz ile yakalamış olduğumuz fırsatların :) Eğer öldükten sonra yok olacağımı bilseydim bir saniye düşünmez yaşamıma son verirdim. Çünkü sadece bu dünya merkezli bir hayat bence yaşanmayı hak etmiyor. Bende sizi çok zayıf buldum.
@@sadikgurses6886 Benim gördüğüm kadar basit ve varsayımsız görmeye başlarsan, iddia ediyorum değil sinirlenmek içinde huzur olacak. Benim (varsa) Tanrı ile bir sorunum yok. Hokus pokus da beklemiyorum. Herhangi bir yolla (yöntemle, sırayla, aniden vs) yaratması ile de bir sorunum yok. Bir hata, gereklilik, gereksizlik gibi de düşünmüyorum. Var olan benim için yeterli. Tanrı sistemi kurup start verip karışmıyor da olabilir. Hala her yaprağı tek tek düşüren de olabilir. Önemli olan kuralların olması. Bu kurallar olduğu için bilim yapabiliyoruz. Kurallar olmasaydı bilim de olmazdı. Senin ayağını bağlayan işin din kısmı. Din kısmını bir kenara koyarsak aynı düşünüyoruz. Kurallar olduğu sürece Tanrı yapmış ya da kendiliğinden olmuş benim için bir önemi yok. Dine inanmayınca intihar etmeyi bırak, hayattan başka bir şeyin olmadığı için tek önemli şey hayat oluyor. Asıl inananlara sor bakalım. "Bugün ölürsen yarın cennete gideceksin kabul mu?" de 100.000'de 1 kişi belki kabul eder. Onları da zaten çok uğraşmadan intihar bombacısı yapabilirsin. Evrene kaos hakim. Bir tencere suya tarhana atıp karıştır, ne kadar düzen varsa o kadar düzen var.
@@kozatas Lütfen bu sadece kendini kandırmak için yazdığın öznel düşüncelerini kendine sakla. Düzen içinde düzensiz ve amaçsız görünen olayları,nesneleri kendi düşünceni doğru varsaymak için kullanman içinde bulunduğumuz durumu açıklamıyor. Aksine bizleri daha da bilinmezliğe itiyor, ama oysaki insan aklı gerçeği öğrenmek istiyor
Kaos´u anlamadiginiz o kadar acik ki. Su kitaba referans veriyorsunuz, buyuk ihtimal özetini falan okudunuz ya da birinden duydunuz yarim yamalak (en.wikipedia.org/wiki/Chaos:_Making_a_New_Science) ama anlamadiginiz cok bariz...
Hocam son zamanlarda insanlarda diğer canlılar gibiyse neden bi arayış içindeyiz sırf zeki olmamız bir varoluş sebebi aramayı gerektirir miydi ? diye düşünüyorum bu konuda ne söyleyebilirsiniz
1. "Evrende biz yasalar diye evreni tarif eden olgular olduğunu biliyoruz." Bu yasalar evrende kendi başlarına var ve bizim tarafımızdan bulunmayı mı bekliyorlar? Bundan tam emin değilim. Yani platonik bir evrendeki gibi, kendi başlarına var olan yasalar mı var evrende gerçekten? Mesala Newton'un yer çekimi konunu ile ilgili formülü; ya da F = m.a formülü evrende kendi başına bir yere yazılmış olarak bulunuyor mu? Hayır, bulunmuyor. Çünkü bu formüllerin günümüzde "gerçek" olmadığını biliyoruz. Bu formüller ve yasalar yalnızca, bizim evren ile ilgili şu andaki gözlemlerimizin "damıtılmış" halidirler. Bu yasalar kendi başlarına bir yerlerde evrenin bir köşesinde bulunmazlar, bunları biz evrene atfederiz. 2. Kaos teorisi ve non-lineer denklemler. Kaos teorisinin söylediği şey, yani karmaşık sistemlerin davranışlarının bizim tarafımızdan bilinemeyeceği, yalnızca bu sistemlerin davranışlarının non-lineer denklemler ile ifade edilmesinden kaynaklanmıyor. Aynı zamanda orada geçerli olan bazı ilişkileri, onların etkiledikleri başka bileşenleri vb., yani aslında bazı denklemleri bilmiyoruz bile. Hava tahminlerini oluştururken non-lineer denklemler kuruyoruz, ama bu denklemler tamamen hava olaylarını oluşturan tüm bir sistemin birebir simülasyonu olmayabilir. Bunlar yalnızca birer yakınsamalardır; hava olaylarının oluşmasında katkı yapan bazı etkenleri bilemiyor dahi olabiliriz. Yani denklemleri çözmekten ziyade, denklemleri bulmakta da sıkıntılar var. Sonra burada bu kaotik sistemleri ifade eden denklemleri çözen (ya da yazan) bir varlık devreye giriyor. Bu varlık nereden çıktı burada dehşet bir leap forward var. Şimdi biz gözlemlerimizle ve tecrübelerimizle bu denklemlerin çözülemeyeceğini ve hatta benim söylediğim gibi, bu kaotik sistemleri TAM OLARAK modelleyen denklem sistemlerinin kurulamayacağını biliyoruz. Fakat siz bir anda bu denklemleri çözebilen bir varlık varsa o zaman bu denklemler çözülebilir diye bir iddia ile geliyorsunuz. Bu yalnızca kanıta dayanmayan bir totolojidir. (Bu denklemleri çözmeye kadir bir varlık varsa bu denklemleri çözer.) Bu varlık nereden çıktı, bu özelliklere sahip olduğunu nereden biliyoruz? 3. Evrende teleolojik bir yönelim olmaması, evrende amaç olmaması. Bu mesele de aslında bu sıfatların (düzen, kaos, amaç) evrende olmasından çok, insanların bu sıfatları nasıl tanımladığı ile alakalı. Bunlar kendi başlarına platonik bir alemda var olan özellikler değiller. Biz kendimiz evrene bakıyoruz ve kendi meşrebimizce ona bir anlam atfediyoruz ve bu sıfatları da kendi meşrebimizce tanımlıyoruz. Ahlaktan nasıl bir teleoloji çıkardık bilemedim ben şimdi. Yani amaç evrende ahlakın gelişmesi mi oldu? Üstelik çok temel bazı ahlak kaidelerinden başka (sana yapılan iyiliği karşılıksız bırakmamak, kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak, vb.) genel ahlaki sistemler içerisinde nasıl bir tartışılmazlık ve nesnellik var? Aztekler insan yiyordu ve bunu kutsal gördükleri için yapıyorlardı. Bu bize nasıl görünecek ahlaksal açıdan. Bazı Papua Yeni Gine yerlilerinde domuz kutsaldı ve onu yemek bir ibadetti, bizde ise haram. Savaşların kötü bir şey olduğunu mu söyleriz? Her durumda mı? Üstelik biraz önce bahsettiğim temel ahlaki dürtüler anlamında ahlak ya da estetik duyguların biyolojik kökenlerinin olduğuna ve evrimsel süreçte ortaya çıktığına dair bulgular var. Diyelim ki bunlar tam olarak ahlakı ve estetiği açıklayamıyor, peki siz ampirik olarak nasıl açıklıyorsunuz? İnsan zihni meselesi. İnsan zihnininde, maddeden ayrı bir öz mü var? İddianız bu mu tam olarak? Nerede yer alıyor bu öz? Alzheimer hastalarında bu öz nereye gidiyor? Çünkü beyinlerinde fiziksel olarak oluşan lezyonlar sebebi ile hafızalarını kaybediyorlar ve hafıza insan karakterinin temel bir bileşeni olduğu için bu aynı zamanda karakterlerinin değişmesi ya da kaybı anlamına geliyor. Ya da ön korteksine demir yolu rayı saplanan adamın hikayesi. Bu olay sonucunda davranışları, karakterinin değiştiği söylenebilecek bir şekilde değişmiş. Zihnindeki öz nereye gitti? Zihnin teleolojik yönünden kastettiğiniz şey nedir? İnsan zihninin elbette belirli bir amacı vardır. Dış dünyayı algılamak, hafıza oluşturmak, çoğu zaman refleksler ve sezgiler, çok daha az olarak ise rasyonel düşünce yolu ile davranışlarımızı yönlendirmek suretiyle yaşamaya devam etmemizi sağlamak. Bunun evrenini nihai bir amaca sahip olup olmaması ile bir alakası yok. Sosyolojinin ve psikolojinin, ya da sosyal ideolojilerin, görüşlerin, vb. amaçlı olması ile evrenin genel anlamda amaçsız olması arasında nasıl bir ilişki var onu anlayamadım? Yani insanlar olarak bazı amaçlarımız var, fiziksel, psikolojik ihtiyaçlarımız var ve bunların giderilmesi gerekiyor. Dolayısı ile bunlara yönelik bilimlerin ya da bunların en iyi şekilde karşılanmasını sağlama iddiasında olan ideolojilerin belirli bir amaçlılığa sahip olmaları gayet normal. Bunun evrenin belirli ve nihai bir amaca sahip olup olmaması ile hiçbir alakası yok. Bunlar bizim kendimizin, kendi ihtiyaçlarımız (toplumsal örgütlenmeler vb.) için kurmaya çalıştığı düzenler. Mesela dinazorların bir amacı vardı, kendi homeostasilerini korumak ve üremek istiyorlardı (büyük ihtimalle bunun bilincinde değillerdi); fakat bir gök taşının dünyaya çarparak soylarını tüketmesinin amacı neydi? Bunun bir amacı olduğunu iddia edebilirsiniz fakat bu ampirik olarak KANITLANAMAZ. Psikoloji ve siyaset bilimindeki amaçlar ile evreninin amacı arasında hiçbir ilişki yok. Üstelik burada başka tartışmalar da var ama oralara girmeyelim: Mesela sosyolojiden bahsetmişken, bir insan topluluğunun amacı nedir? Nihai hedefi nedir? Ve bu nihai hedefin ne olduğu konusunda o toplumun üyelerinin tamamı bir fikir birliğine varabilir mi? Bilimin amaçlı olması ile ilgili söyledikleriniz 1. maddeye giriyor. Bu yasaların kendi başlarına olup olmadığını bilmiyoruz. Bu yasalar bizim evrenle ile ilgili şu andaki gözlemlerimizin ve bilgimizin, özet bir şekilde "damıtılmış" halidir, evrende kenid başlarına var olmazlar. Dolayısı ile bu da evrende bir amaç olduğunu göstermez.
@@theia5711 "Düzen" kavramı insanların kendi meşrebince tanımladığı bir şeydir. Değişik tanımlara göre düzen vardır ya da yoktur. Bana düzenin ne olduğunu söyle sana olup olmadığını söyleyeyim.
@@theia5711 Evrende düzen var ya da yok demedim, belirli bir düzen tanımında anlaşırsak ancak bunun üzerine konuşabiliriz dedim. Mesela Dünya’nın tarihinde altı kez büyük yok oluşların olması ve bunların dünya üzerindeki canlıların büyük çoğunluğunu öldürmesi sizin tanımladığınız düzen tanımı içerisinde yer alıyor mu? Dinazorlar yaşayıp giderken bir gök taşının dünyaya çarpması ve soylarının tükenmesi düzen tanımınız içinde yer alıyor mu? İnsanlar evlerinde otururken tektonik plakaların hareket etmesi ile büyük bir enerji açığa çıkması ve bunun çoluk çocuk demeden oturdukları evleri başlarına yıkması düzen tanımızın içinde mi? Eski tarım toplumlarında yağışların az olması sebebiyle yaşanan kıtlıklarda insanların sapır sapır ölmesi, bazı durumlarda birbirlerini yemeye başlamaları düzen tanımınızın içinde mi? Taşıma kapasitesine (ekosistemik sebeplerle daha fazla nüfus besleyememeleri ve kronik bir açlığın oluşması) gelen toplumların doğum kontrolünü sağlamak için kız çocuklarını öldürmeleri (buna infanticide deniyor) düzen tanımınızda yer alıyor mu? Öyle bir düzen tanımı yaparsınız ki bunların hepsini içerebilir. Ama her tanımı belirli inancı doğru çıkarmak için eğip büktükten sonra tartışmanın anlamı yok. Üstelik bu yeni taktiği de taktir ediyorum. Daha önceleri inanmaya devam etmek isteyenlerin tavrı bilimin her şeyi açıklayamadığı, sürekli değiştiği vb. idi. Fakat son yıllarda öylesine bir alt üst olmuş ki, şimdi 19. yüzyılın en koyu pozitivisti gibi konuşmaya başlamışlar. Yasalar var Evren ona göre kurulmuş saat gibi işliyor vb. Dünya sanki tersine dönmüş.
@@theia5711 gördüğün gibi ve benim de tahmin ettiğim gibi saydıklarımın hepsini kendi düzen tanımının içerisine oturtabiliyorsun. Fakat, kusura bakma ama, kalıplar üzerinden düşündüğün için benim ne demek istediğimi bence anlamıyorsun. Düzen, kaos vb. kavramlar insanların tanımladığı, oluşturduğu konseptler. Evrende bir yerlerde duran ve bizim gidip onları keşfetmemizi bekleyen bir düzen ya da kaos yok. Umarım meramımı anlatabilmişimdir. Fakat UA-cam yorumları üzerinden bunu yapmak zor. Önerim David Hume okuman olacak: An enquiry concerning human understanding. Bu kavramları nasıl oluşturuyoruz, bilgimizin kaynağı nedir? Bu açılardan benim okuduğum en doyurucu kitap.
Bence Şengör bunların yarısını bile duymamıştır veya salağa yatıyor. Şengör ün ne dediği belli olmadığı için , hoca eğer bunu kastettiyse şöyle , şunu kastettiyse böyle diye açıklıyor. Nasıl bir iddia ortaya attıysa 😂😂😂
Düzenden kastımızı çarpıtıyor. O da evrendeki matematiksel, fiziksel ve kimyasal düzenin farkında yoksa bilim yapıyor olmamız açıklanamaz. Kurallar çok karmaşıkta olsa belli kurallar silsilesiyle hareket ediyor. Sistemi öngörülebilir kılanda bu zaten. Yoksa her an atomların ya da atom altı parçacıkların bildiğimizden çok farklı şekilde davranıyor olması en basitinden kaslarımızı hareket ettirebilmemizi , bu videoyu izleyebilmemizi ve bunun hakkında bilişsel süreçlerimizi kullanıp yorum yapıyor olma durumumuzu imkansız hale getirirdi bütün sistem 360 derece dönüşebilir diye bi ön görüsüzlük yok
Ahlak bilimseldir. Fizik yasalarıyla, yani evrimle izah edilebilir. Ahlak bilimseldir videonun altında 2 part halinde yorumum var. Hala uğraşılıyor dedin fakat ben bağımsız biçimde tamamen biyoliji bilgimle yazarken hiçbir kaynak kullanmadan ahlakın bilimselliğini kanıtladığını düşünüyorum. Yine de buradaki konuşman çok güzel. En azından "düşünüyorum" vs. deyip kibar olabiliyorsun.
@@ben_bir_adamim Bir kayanın ustüne yağmur damlasının konması için bilimsel sebep nedir? Doğa yasalarına bağlı olarak belli olay dizilerinin gerçeilerşmesi; işte senin çocuğu öldürmen için de sebep budur.
@@ben_bir_adamim Felsefi olarak iyi ile kötü davranışın günlük hayattaki gibi bir karşılığı yok bir; ikincisi, seni suçlamamız tamamen ahlaksal, dolayısıyla zaten suçlanmaman da makul. Suçlanman bir insan yasası, doğa ysası değil, yani bilincin bir ürünü, uydurma, gerçekte işlemeyen bir düşümce sadece :) Peki insanlar neden seni suçluyor açmamı istersen; seni suçlamamızın sebebi kişinin bedensel bütünlüğünü ihlal eden bir davranışta bulunuyorsun ve bu bir davranışın somucu o kişi doğayı gereği kendini savunmak istediği gibi, toplumsal evrim neticesinde bu bireysel savunma toplumun genel çoğunluğuna yayılır ve herkes o kişiyi savunur, dolayısıyla bu bir suç haline gelir. Ayrıca: Ahlakın göreceli olması ve temellendirilmesinin var olmaması, başka bir değişle kişiden kişiye tamamen değişen olay değeri yargıları olması ile bilincin kişiden kişiye tamamen değişen düzeyde karmaşıklık ve içeriksel yapıya sahip olması aynı şeydir. Dokayısıyla eğer ahlakın göreceliliği bilim dışıysa, bilinç ve benzer şeyler de bilim dışıdır. Not: Bilincin içerik değerleri farklıdır fakat temel yapısı(beyin) herkeste hemen hemen aynıdır ve ahlakın içerik değerleri de herkeste farklıdır fakat temel yapısı(beyin, iç salgıalr ve diğer etmenler) hemen hemen aynıdır. Yani bu iddiamda herhangi bir sorun yok.
Pratogoras ve antik yunana geri dönüyoruz '' Her şeyin ölçütü insandır'' soru şu resmin neresinden bakıyorsun. Kant işte bunun gibi göreceli şeyleri bir tarafa bırakarak sentetik apriori olanı aramış kanımca oda bulamamış. Sonuç olarak kısır bir döngü içinde buluyoruz kendimizi mutlak doğru olmadığından bir olayın ne kadar meşru olduğuna bakılır. Tombik Celal hocayı dünyanın yarısı desteklese doğru o diye kabul edilecektir maalesef durum böyle.
4 роки тому+1
''Aaah, the Chaos Gods speak clearly now!'' Warhammer 40k cılar beğendi bile :D
@@enisdokovideo Daha denemedim siz beğendiniz mi ? Bu arada videolarınız harika, video bittiğinde seçtiğiniz konu hakkında herşeyi öğrendim hissi veriyor. Ayrıca tarzınız çok iyi her kesime hitap edebiliyorsunuz.siz çekmeye biz de izlemeye devam😊
Bu video sadece celal hocaya değil evrim agacinada gitsin evrende düzen yokmuş ya yaziyordu...kendi alanı disinda her halta konuşan herkes zekasınıda karakterinide belli ediyor zaten bir bilim alanında uzmanlaşınca tüm kainatı anlamış triplerine girenlerden sıkıldım (eger internetten vs SADECE BİRKAÇ VİDEO YAZIYLA falan arastirmis olunup hatta uzman olunuyorsa bende kaç yıldır doktorlar izledim hatta bi 4 sezon daha devam etse tıp mezunuydum ,hayat işte...)
Hocam semavi dinlerin ortadoğu mit geleneği old söyleniyor. Aynı hikayelere çok tanrılı dinlerde de rastladığı belirtiliyor. Bu iddialar kafamı çok karıştırıyor bunlara cevap verirseniz mutlu olurum
Kardeşim ateistler dinler mitolojiden türemiştir diyor da bunun bir kanıtı yok hatta bence mantıken daha güçlü olan ihtimalle mitolojiler dinden türemiştir çünkü en basit örnek Kuran dini kitabı tahrip eden adamları anlatıyor.
@@mutluserilmez2664 kardeşim orda da şöyle diyebiliriz Kur an da geçen hikayelere motiflere çok tanrılı dinlerde de rastlanıyor deniyor daha sonra semavi dinlerin yine süreç içerisinde gelişip evrildiğini söylüyorlar. Tevrat da geçen ilah daha güçsüzken Kur an da son safada güçlü deniyor. Hoca inşallah görür ve anlatır bunları.
@@yserhatt kardeşim yalnız 2 kitaba birden inanmıyorsan eğer, bizler tevratta ki güçsüz tanrıyı gerçek saymıyoruz, insanların düzenlemesi olduğuna inanıyoruz hani?
Hoca sende beğenmediğim bir taraf var , evrimleşme diye birşey yoktur. Allah insanı en güzel surette yaratmıştır ve doğrudan yaratmıştır. Babamız Hz. Adem a.s 'dîr.
Evrimin var yada yok olması islamı geçersiz yapmaz ki mesela dünyanın geoit olduğu ispatlanmadan önce dünya yuvarlak diyene kâfir diyen kesimlerde vardı ama ispatlaninca ayetler yuvarlak olduğuna göre tefsir edildi yani evrim içinde aynı şey olabilir kesin var yada kesin yok demiyorum islam her yüzyıla göre tefsir edilen bir referanstır (yani kur 'an ı kerim ) kırmızı asa serisini izlemeni tavsiye ediyorum
@@Cengizatay31 O seriyi izledim tamamı olmasa bile , ama evrime dair hiç ama hiçbir kanıt yok. Ayrıca başkalaşıma Allah c.c neden vazife yüklesin ki? Zaten Kur'an da ap açık bir şekilde ilk insanın da toprak ( balçık ) tan yaratıldığı söyleniyor , yani bu solucandan gelmediği anlamına gelir. Başkalaşmış olsa başkalaştı yazardı , cenin evreleri bile anlatılırken ona da yer verilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca Kur'an da dünyanın şekli ap açık zikredilmemiş , en azından insanın yaratılışı kadar. Bu yüzden onun üzerine yorum , araştırma farklı fikirler ortaya atılır ve bulunur. Evrimi de tabi ki araştırabiliriz ama bulabileceğimizi sanmıyorum.
Sizin evrimle alakalı söylem dışında en ufak bir kanıtınızın olduğunu zannetmiyorum. Sizinki sadece yorum ve yorumlar da kişisel kannatten öteye geçmez.
ua-cam.com/channels/vPivdSta1Z2t2dTiP7gr5Q.html şu linkteki inançsızlara bağlanıp bir derslerini versene sürekli birilerini kanallarına çağırıp rezil etmeye çalışıyorlar
Kendi dışkısının tadına bakan birinin evrene bakış açısı zaten farklı olamazdı 😄 Allah ve islam düşmanlarının canları cehennemin dibine gitsin zaten gideceklerde. Onlara zerre kadar acımıyorum
Şeytan Bi senaryoyu mu oynuyor? Çünkü şeytan Allah'a karşı geliyor. Allah da şeytanı kovuyor. Allah şeytanın kendisine karşı geleceğini bilmiyor muydu? Yani şeytan masum mu? Ya da şeytan aslında bir oyuncu ve kendisine verilen rolü mü oynuyor. Fikirleriniz bizim için önemli bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
@@youthera7591 İyi de Allah şeytanın kendini üstün göreceğini de biliyordu.Allah şeytanın kendine üstün görecek bir şekilde mi yarattı yoksa iradesi olan kibri olan bir varlık olarak mı yarattı?
Allah tabiki biliyodu bunu sormak şey gibi Allah madem kimin cehenneme gideceğini biliyodu neden dünyada yarattıda direk cehennemde yaratmadı Düşün bı Allah şeytanı ve ona uyacak olduğunu bilen insanları direk cehennemde yarattı bu sefer haklı olarak cehennemdekiler neolduda burda var olduk hani Allah adaletliydi sadece cennete gidecek olanları dünyada var ettide bizi buraya koydu biz dünyada olsak bizde cenneti kazanırdık muhabbeti olmazmıydı
@med rose iyi de kedinin ne sapıklığını gördün :d? İnsansa gelişmiş süperego vardır. Herhangi bir hayvandan insan hayvanını ayıran budur. Enis hocaya da sorunuz, insan bilimsel olarak bir hayvan türüdür.
MaşALLAH, popülizm ve popülistlere karşı gerçek bilim ve bilim insanlarının konuşması çok değerli, selamlar Enis Doko
Enis hoca felsefeci/fizikçi, Celal hoca jeolog. Konu evren. Sağlıklı bir beyin bu konuda hangisini dikkate alır? Bu soruyu sormak yeterli.
*Sağlıklı bir beyin BOK yiyen sağlıksız bir beyni dikkate almaz ! **bit.ly/2FUvdUv*
AbumRabum Hayır ben konu bazlı diyorum. Konusuna göre söyleyenler arasından seçim yapılmalı.
@@serifbatur1755 konu baz almak mantık dışıdır. Uzmanlık alanıyla kısıtlayamazsın. Sunduğu iddaların tutarlılığı net bir cevap verir.
Bıktım Bıktım Yahu ne dediğimi anladın mı sen? Kişilerin ihtisas alanlarına bakarak dedikleri dikkate alınır. Bunun neresi mantık dışı? Tıp bitiren biri hukukla alakalı konuşsun dinleyelim doğru kabul edelim o zaman?
@@serifbatur1755 yok öyle değil. Sen doktora gittiğinde sana verdiği güven diplomasindandir. Ben sana güvenmek için iddiasına bakalım diyorum. Adamın doktor olup olmaması önemli değildir. Yazdığı reçeteyi alırsın, tartarsın başkalarına sorarsın sonra dersin yanlış reçete . Kıyası kişiye değil Reçetesine bakarsın. Birkaç reçete sonra sadece sahte reçete yazanbilen birisi olduğunu anlarsın.
Sen napiyorsun direk uzmanlık alanı dışında diyerek iterek fikirlerine bile bakmayıp dikkate almayıp onu uzaklaştırmak isterken, Onu dinleyip kafasında soru oluşan insanların durumunu düşünmeden külliyen sırtını dönüyorsun. Bu durumda sırtını dönen yanlızca kendini uzaklaştırır. Dahil bile olamazsın.
Ben seni iyi anladım ama senin arkan dönük sen beni anlayabilecek misin?
Celâl Şengör jeoloji dışında çok saçmalıyor
@Eyüp Ayhan aynen katılıyorum
Hayır orada sacmalamiyor algı yapıyor, cümleyi öyle kuruyor ki cümle aslında doğru ama enayiler yanlış anlayacak belli ki. Kasıtlı yapıyor bunu.
her konuda saçmalayan büyük ihtimal jeolojide de saçmalıyodur..
@@ramazankorkmaz4566 bimde donsuz gezen turbanli cocuklarinin fikirlerine cok ihtiyaçimiz var sanki. sen kimsin lan
@@Sportarihi kadinlari kapatan islam kasitli ki yapiyor yoksa ayseyle evlenip onu ozgur mu yapiyor turbanli cocugu buna cvp ver.
Hocam doğal kötülükle ilgili videonuzu çok büyük bir merakla bekliyoruz. ve bu tür "iddialara cevaplar" videolarınızın sıklığını artırırsanız çok mutlu edersiniz bizleri❤
Türkiye herbokolog kaynıyor. Insanların bilgisi yok ama fikri var nedense. Keşke herkes sadece uzman olduğu konularda konuşsa da böyle bilgi bataklığı olmasa.
Türkiye'de "bilmiyorum" sözcüğü tedavülden kalkalı çok oldu.
@Eyüp Ayhan Hocam karşı tarafın fikirlerini anlamadan eleştiri yapıyorsunuz. Kaos dediğin şeyin tanımı nedir. Düzen dediğin şeyin tanımı nedir. Önce bunları konuşmak lazım. Sizin kafanızdaki kaos tanımı farklı. Düzen tanımı farklı.
Bence evrende ne yüzde yüz kaos vardır ne yüzde yüz düzen vardır. Tamamen bir çorbadır. Sen çorbaya bakıp vay be pul biber batmıyor, suyun üzerinde yüzüyor ne kadar düzenli derken diğeri pul biberler kaotik olarak rasgele yüzüyor diyor. Sonuçta iki tarafta kendine göre haklıdır.
@@heyula07 aslında dğzen vardır. Daha süper olabilirmiydi evet ama eğer bilim yapıyorsak düzen vardır. Sen bunları bize yolluyorsun milyarlarca elektron jepxaynı düzene uyuyor AKSİNE ETKİ YOKSA. Örnekler çoğaltıla bilir
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim !
Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor.
Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir.
öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder.
Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir.
Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve
o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :))
Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch".
Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş
bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu.
Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil !
Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin.
1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi?
Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük.
Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ?
"Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8).
Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :))
Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir.
Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:)
Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok.
Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :)
2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş!
Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz?
Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu?
Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi?
Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş)
Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin?
Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :)
Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada.
Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda?
Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :)))
Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela.
Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini.
Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi?
Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça!
Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:)
Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun.
Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"?
Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı.
Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin.
"Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :)))
Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ! :)
3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim.
Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur!
Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor...
4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :)
Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder.
Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :)
5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini 15 yil sonra analayacagi güzel kardeşim? :))))))))))))))
6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ?
* "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi
///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır.
///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir
( Hanedan-i Osman zamanindan)
"Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz,
I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :))
II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz.
///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
"Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz".
I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir
II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :)
IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir."
Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi?
* "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi.
Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin.
*"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur...
7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin.
Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş !
8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir.
Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :))
Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales..
Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin.
Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@@averroes6807 merak ettim mesleğin veya uğraşın nedir?
Hocam kusura bakmayin ama bir ODTU fizik mezununa yakismayan aciklamalar konusmalar yapmisiniz. Dogrusal olmamak (non linearite) ile baslangic kosullarina hassas bir sekilde bagimli olmak arasinda dogrudan bir iliski yoktur. Mesela sin(x) de dogrusal degildir ama ongorulebilir. Basit harmonic salinici ornegi mesela. Bununla beraber baslangic kosulu ve dinamigi verilen bir sistemin tahmin ongorulebilirligi newton mekanigi icin gecerlidir. Kuantum mekaniginde her ne kadar dalga denklemini bir baslangic durumunda ayarlayabiliyor olsak da bu klasik anlamda bir baslangic durumu da degildir.
"Evrende sadece kaos olsaydı, bilim yapamazdık" güzel fikir👍👍👍
Bilim kusursuz bir yöntem değildir, bilimi yapabilmemiz, evrende kusursuz düzen olduğu anlamına gelmez.
Kusurlu bir yöntemle, o kusurlu yönteme uyan, üzerinde yöntemsel olarak deneyler yapabileceğimiz bir nesneye kusursuz demek sadece kendimizi kandırmak olur.
Bilim nedenmi kusurlu?
Çünkü bilimsel teknikler her geçen gün değişiyor ve bilinen fizik kuralları da ileride ya değişecek yada zaten çoktan değişmiş olan kurallar.
Evrende düzen yoktur veya vardır demek bir bakıma her ikiside hatalı argümanlardır, çünkü bikere insan olayları zıtlıklarıyla idrak edebilen bir canlı, kaldı ki bu idrak edebilme bile kusurlu ve mükemmel değil.
Zıtlık demişken, evrenin kusurlu veya mükemmel olup olmadığını anlayamayız, çünkü her olayı, o olaya zıt bir başka olay sayesinde idrak edebiliyoruz, (ki bu kusurlu bir idrak edebilme) dolayısıyla biz başka bir evren görmedik ki, başka bir bir evren bilmiyoruz ki, bu evrenin kusurlu olup olmadığını nereden bilelim?!
Bildiğimiz tek evren içerisinde idrak etme yeteneği kusurlu olan ve olayları zıtlıklar sayesinde idrak edebilen canlılar olarak, kusurlu sayılabilecek bilimsel yöntemlerimizle bu evren kusurlu veya mükemmel demek bir yanlış olacaktır.
Ancak kendimizi kandırırız.
@@videomuhbiri Diomand Temamı izledin
1) Eğer sabit yada hassas bir aralıkta şeyler varsa bu düzendir. Bilim geliştikçe ye konunlar bulunabilir olanlar değişebilir ama bu düzeni kaybettiröez düzen vardır ye keşfediyoruzdur.
2) Hesaplamaşar sayesinde ezici çoğunlukta evrenin yaşamı desteklemediğini biliyoruz.
@@protoss9987 Enis Doko mu izledin kardeş!
En fazla 200+IQ'un ile aklının yanılamayacağını ve herşeyi her kavramı mutlak değerde idrak edebileceğini zannediyorsun!
@@videomuhbiri mutlak doğruyu bulabiliriz demedim. Ama bilim yapabiliyorsak düzen vardır diylrum.
@@protoss9987 düzen yok dememiş arkadaş.düzen kusursuz değil demiş.birbirinize ters düşen şeyler dememişsiniz ben mi yanlış anlıyorum neyi tartışınız aga.
Allah razı olsun hocam. Yalnız anlamadığım bir şey var. Sosyal bilimlerdeki amaçlılık insani bir faktör değil mi? Yani sosyal bilimlerdeki amaçlılık evrendeki amaçlılığa nasıl delil teşkil ediyor anlayamadım.
Ben şahsen celal sengörü sempatik bulsam da katılmadığım fikirleri çok . Ama önemli bir adam
Cidden sempatik bir adam
Harika açıklamalar yemin ederim.
Seni geç keşfettim kardeşim.Bilim din dualiyle yayın yapan islami bi kanal yok maalesef.Sizin gibi gençlere çok ihtiyacımız var
Celâl Şengör çok dil bilip çok kitap okuyunca kendini cahil değil zannediyor. Google translate 100 tane dil biliyor, bir bilgisayar milyonlarca kitabı kolayca hafızasında tutabiliyor.
Şu zıpçırığı kale almayın hocam
İnterstellar filmi ile ilgili yorumunuz nedir
Evrende yasaların olması kaos olmadığını göstermez. Bu yasaların insan lehine de çalışması gerekir.
Bu yasalar ile sadece bizim galaksimizde yüzmilyarlarca yıldız, sistem, gezegen, uydu ve başıboş gök cismi var. Her saniye belki onlarca gezegene, uyduya, onlarca göktaşı çarpıyordur. Sayısız yıldız patlıyor, sayısız karadelik sayısız gök cismini yutuyor, birçok gezegen çarpışıyor, sayısız yıldız komşusundan madde çalıyor. Gelde buna duzen de , evrene nasıl bakarsan sana öyle cevap verir.
La sus şurdan kaybol bide aklınca felsefe yapıyo aw
Olmaması gerektiğini zannettiğimiz şeyler sayesinde olacak olabilir olması gerekeneler, der çekilirim.
Yine mükemmel kalitede bir video daha teşekkürler
Hocam değinilen şey entropinin sürekli artmak zorunda olması- entropisel bir şey olabilir mi?
Entropi sürekli artmak zorunda değil. Bu konuda bir video yapacağım.
@@enisdokovideo Hocanın bahsettiği şeyi anlamamak için uğraşmışsın.
1) Dünya güneşe 1 cm yakın olsa yanardı kafasına cevap.
2) İnsana gelene kadar gelmiş geçmiş türlerin %99'unun yok olması amaçsızlığa örnek. Böyle olması zorunlu değildi.
3) Göktaşının gelip önemsiz tür memelilere yer açması gerekiyordu demişsin. Böyle bir gereklilik yok. Olan bu sadece. Bir milyon başka hikayeyle de bugüne gelinebilirdi.
4) Yarın bir karadeliğin dünyayı yutmayacağının garantisi yok ya da bir göktaşının hayatı bitirmeyeceğinin.
5) Senin bu videoları çekebilmen amaç değil. İşler yolunda gittiği için ortaya çıkan bir fırsat. Milyonlarca aday gezegende işler yolunda gitmediği için yaşam oluşmamışsa seninkinde de oluşmayabilirdi. Hiçbir şeye de itiraz edemezdin.
Her neyse çok zayıf gördüm seni Enis.
Takipçilerin de genel olarak "adam Jeolog, neden bu konuda koşuyor" diyorlar. Onlara da cevabım 30-40 yaş küçük Enis'in hem fizik hem felsefe hakkında konuşabileceğine inanıyorsunuz da Celal'e mi inanmıyorsunuz?
@@kozatas Böyle olmak zorunda değildi doğru ama bu şekilde olması da ihtimallerin içinde bir ihtimal değil mi? Benim anlamadığım bu ihtimalin gerçekleşmesini neden küçük görüyorsunuz? Bunun cevabı da çok basit, bakış açısı! Sizin bakış açınıza göre gereksiz çünkü Tanrı isteseydi hokus pokus diyerek, direkt hiçbir şey çöpe gitmeyecek şekilde yaratabilirdi? Ancak insan gibi gelişmiş bir bilince sahip olmayan değersiz varlıkların ölümüne üzülürseniz veya bunu amaçsızlık, bir hata gibi görürseniz sadece felsefe yapmış olursunuz. Ben ise gereklilik olarak görüyorum çünkü hata olarak gördüğünüz şeylerin ekosisteme ve canlılara birçok faydası oluyor. Bu kadar yazıdan sonra içimde bir sinir oluştu yine. Çünkü eğer bir yaratıcı ve düzen yoksa, öldükten sonra bilinçli bir varlık olma halimiz devam edemeyecekse(ki tanrının bize asıl mükafatı bence bu) yani yok olacaksak ne önemi var bu tartışmaların kavgaların. Sizin değiminiz ile yakalamış olduğumuz fırsatların :) Eğer öldükten sonra yok olacağımı bilseydim bir saniye düşünmez yaşamıma son verirdim. Çünkü sadece bu dünya merkezli bir hayat bence yaşanmayı hak etmiyor. Bende sizi çok zayıf buldum.
@@sadikgurses6886 Benim gördüğüm kadar basit ve varsayımsız görmeye başlarsan, iddia ediyorum değil sinirlenmek içinde huzur olacak. Benim (varsa) Tanrı ile bir sorunum yok. Hokus pokus da beklemiyorum. Herhangi bir yolla (yöntemle, sırayla, aniden vs) yaratması ile de bir sorunum yok. Bir hata, gereklilik, gereksizlik gibi de düşünmüyorum. Var olan benim için yeterli.
Tanrı sistemi kurup start verip karışmıyor da olabilir. Hala her yaprağı tek tek düşüren de olabilir. Önemli olan kuralların olması. Bu kurallar olduğu için bilim yapabiliyoruz. Kurallar olmasaydı bilim de olmazdı.
Senin ayağını bağlayan işin din kısmı. Din kısmını bir kenara koyarsak aynı düşünüyoruz. Kurallar olduğu sürece Tanrı yapmış ya da kendiliğinden olmuş benim için bir önemi yok.
Dine inanmayınca intihar etmeyi bırak, hayattan başka bir şeyin olmadığı için tek önemli şey hayat oluyor. Asıl inananlara sor bakalım. "Bugün ölürsen yarın cennete gideceksin kabul mu?" de 100.000'de 1 kişi belki kabul eder. Onları da zaten çok uğraşmadan intihar bombacısı yapabilirsin.
Evrene kaos hakim. Bir tencere suya tarhana atıp karıştır, ne kadar düzen varsa o kadar düzen var.
@@kozatas Lütfen bu sadece kendini kandırmak için yazdığın öznel düşüncelerini kendine sakla. Düzen içinde düzensiz ve amaçsız görünen olayları,nesneleri kendi düşünceni doğru varsaymak için kullanman içinde bulunduğumuz durumu açıklamıyor. Aksine bizleri daha da bilinmezliğe itiyor, ama oysaki insan aklı gerçeği öğrenmek istiyor
Kaos´u anlamadiginiz o kadar acik ki. Su kitaba referans veriyorsunuz, buyuk ihtimal özetini falan okudunuz ya da birinden duydunuz yarim yamalak (en.wikipedia.org/wiki/Chaos:_Making_a_New_Science) ama anlamadiginiz cok bariz...
Tam en son da dediğiniz hayvanların acı çekmesi hangi videoda değindiniz ben o konuyu merak ediyorum
Hocam son zamanlarda insanlarda diğer canlılar gibiyse neden bi arayış içindeyiz sırf zeki olmamız bir varoluş sebebi aramayı gerektirir miydi ? diye düşünüyorum bu konuda ne söyleyebilirsiniz
1. "Evrende biz yasalar diye evreni tarif eden olgular olduğunu biliyoruz." Bu yasalar evrende kendi başlarına var ve bizim tarafımızdan bulunmayı mı bekliyorlar? Bundan tam emin değilim. Yani platonik bir evrendeki gibi, kendi başlarına var olan yasalar mı var evrende gerçekten? Mesala Newton'un yer çekimi konunu ile ilgili formülü; ya da F = m.a formülü evrende kendi başına bir yere yazılmış olarak bulunuyor mu? Hayır, bulunmuyor. Çünkü bu formüllerin günümüzde "gerçek" olmadığını biliyoruz. Bu formüller ve yasalar yalnızca, bizim evren ile ilgili şu andaki gözlemlerimizin "damıtılmış" halidirler. Bu yasalar kendi başlarına bir yerlerde evrenin bir köşesinde bulunmazlar, bunları biz evrene atfederiz.
2. Kaos teorisi ve non-lineer denklemler. Kaos teorisinin söylediği şey, yani karmaşık sistemlerin davranışlarının bizim tarafımızdan bilinemeyeceği, yalnızca bu sistemlerin davranışlarının non-lineer denklemler ile ifade edilmesinden kaynaklanmıyor. Aynı zamanda orada geçerli olan bazı ilişkileri, onların etkiledikleri başka bileşenleri vb., yani aslında bazı denklemleri bilmiyoruz bile. Hava tahminlerini oluştururken non-lineer denklemler kuruyoruz, ama bu denklemler tamamen hava olaylarını oluşturan tüm bir sistemin birebir simülasyonu olmayabilir. Bunlar yalnızca birer yakınsamalardır; hava olaylarının oluşmasında katkı yapan bazı etkenleri bilemiyor dahi olabiliriz. Yani denklemleri çözmekten ziyade, denklemleri bulmakta da sıkıntılar var.
Sonra burada bu kaotik sistemleri ifade eden denklemleri çözen (ya da yazan) bir varlık devreye giriyor. Bu varlık nereden çıktı burada dehşet bir leap forward var. Şimdi biz gözlemlerimizle ve tecrübelerimizle bu denklemlerin çözülemeyeceğini ve hatta benim söylediğim gibi, bu kaotik sistemleri TAM OLARAK modelleyen denklem sistemlerinin kurulamayacağını biliyoruz. Fakat siz bir anda bu denklemleri çözebilen bir varlık varsa o zaman bu denklemler çözülebilir diye bir iddia ile geliyorsunuz. Bu yalnızca kanıta dayanmayan bir totolojidir. (Bu denklemleri çözmeye kadir bir varlık varsa bu denklemleri çözer.) Bu varlık nereden çıktı, bu özelliklere sahip olduğunu nereden biliyoruz?
3. Evrende teleolojik bir yönelim olmaması, evrende amaç olmaması. Bu mesele de aslında bu sıfatların (düzen, kaos, amaç) evrende olmasından çok, insanların bu sıfatları nasıl tanımladığı ile alakalı. Bunlar kendi başlarına platonik bir alemda var olan özellikler değiller. Biz kendimiz evrene bakıyoruz ve kendi meşrebimizce ona bir anlam atfediyoruz ve bu sıfatları da kendi meşrebimizce tanımlıyoruz. Ahlaktan nasıl bir teleoloji çıkardık bilemedim ben şimdi. Yani amaç evrende ahlakın gelişmesi mi oldu? Üstelik çok temel bazı ahlak kaidelerinden başka (sana yapılan iyiliği karşılıksız bırakmamak, kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak, vb.) genel ahlaki sistemler içerisinde nasıl bir tartışılmazlık ve nesnellik var? Aztekler insan yiyordu ve bunu kutsal gördükleri için yapıyorlardı. Bu bize nasıl görünecek ahlaksal açıdan. Bazı Papua Yeni Gine yerlilerinde domuz kutsaldı ve onu yemek bir ibadetti, bizde ise haram. Savaşların kötü bir şey olduğunu mu söyleriz? Her durumda mı?
Üstelik biraz önce bahsettiğim temel ahlaki dürtüler anlamında ahlak ya da estetik duyguların biyolojik kökenlerinin olduğuna ve evrimsel süreçte ortaya çıktığına dair bulgular var. Diyelim ki bunlar tam olarak ahlakı ve estetiği açıklayamıyor, peki siz ampirik olarak nasıl açıklıyorsunuz?
İnsan zihni meselesi. İnsan zihnininde, maddeden ayrı bir öz mü var? İddianız bu mu tam olarak? Nerede yer alıyor bu öz? Alzheimer hastalarında bu öz nereye gidiyor? Çünkü beyinlerinde fiziksel olarak oluşan lezyonlar sebebi ile hafızalarını kaybediyorlar ve hafıza insan karakterinin temel bir bileşeni olduğu için bu aynı zamanda karakterlerinin değişmesi ya da kaybı anlamına geliyor. Ya da ön korteksine demir yolu rayı saplanan adamın hikayesi. Bu olay sonucunda davranışları, karakterinin değiştiği söylenebilecek bir şekilde değişmiş. Zihnindeki öz nereye gitti? Zihnin teleolojik yönünden kastettiğiniz şey nedir? İnsan zihninin elbette belirli bir amacı vardır. Dış dünyayı algılamak, hafıza oluşturmak, çoğu zaman refleksler ve sezgiler, çok daha az olarak ise rasyonel düşünce yolu ile davranışlarımızı yönlendirmek suretiyle yaşamaya devam etmemizi sağlamak. Bunun evrenini nihai bir amaca sahip olup olmaması ile bir alakası yok.
Sosyolojinin ve psikolojinin, ya da sosyal ideolojilerin, görüşlerin, vb. amaçlı olması ile evrenin genel anlamda amaçsız olması arasında nasıl bir ilişki var onu anlayamadım? Yani insanlar olarak bazı amaçlarımız var, fiziksel, psikolojik ihtiyaçlarımız var ve bunların giderilmesi gerekiyor. Dolayısı ile bunlara yönelik bilimlerin ya da bunların en iyi şekilde karşılanmasını sağlama iddiasında olan ideolojilerin belirli bir amaçlılığa sahip olmaları gayet normal. Bunun evrenin belirli ve nihai bir amaca sahip olup olmaması ile hiçbir alakası yok. Bunlar bizim kendimizin, kendi ihtiyaçlarımız (toplumsal örgütlenmeler vb.) için kurmaya çalıştığı düzenler. Mesela dinazorların bir amacı vardı, kendi homeostasilerini korumak ve üremek istiyorlardı (büyük ihtimalle bunun bilincinde değillerdi); fakat bir gök taşının dünyaya çarparak soylarını tüketmesinin amacı neydi? Bunun bir amacı olduğunu iddia edebilirsiniz fakat bu ampirik olarak KANITLANAMAZ. Psikoloji ve siyaset bilimindeki amaçlar ile evreninin amacı arasında hiçbir ilişki yok. Üstelik burada başka tartışmalar da var ama oralara girmeyelim: Mesela sosyolojiden bahsetmişken, bir insan topluluğunun amacı nedir? Nihai hedefi nedir? Ve bu nihai hedefin ne olduğu konusunda o toplumun üyelerinin tamamı bir fikir birliğine varabilir mi?
Bilimin amaçlı olması ile ilgili söyledikleriniz 1. maddeye giriyor. Bu yasaların kendi başlarına olup olmadığını bilmiyoruz. Bu yasalar bizim evrenle ile ilgili şu andaki gözlemlerimizin ve bilgimizin, özet bir şekilde "damıtılmış" halidir, evrende kenid başlarına var olmazlar. Dolayısı ile bu da evrende bir amaç olduğunu göstermez.
Evrende düzen var
@@theia5711 "Düzen" kavramı insanların kendi meşrebince tanımladığı bir şeydir. Değişik tanımlara göre düzen vardır ya da yoktur. Bana düzenin ne olduğunu söyle sana olup olmadığını söyleyeyim.
@@theia5711 F = ma gibi mi mesela?
@@theia5711 Evrende düzen var ya da yok demedim, belirli bir düzen tanımında anlaşırsak ancak bunun üzerine konuşabiliriz dedim. Mesela Dünya’nın tarihinde altı kez büyük yok oluşların olması ve bunların dünya üzerindeki canlıların büyük çoğunluğunu öldürmesi sizin tanımladığınız düzen tanımı içerisinde yer alıyor mu? Dinazorlar yaşayıp giderken bir gök taşının dünyaya çarpması ve soylarının tükenmesi düzen tanımınız içinde yer alıyor mu? İnsanlar evlerinde otururken tektonik plakaların hareket etmesi ile büyük bir enerji açığa çıkması ve bunun çoluk çocuk demeden oturdukları evleri başlarına yıkması düzen tanımızın içinde mi? Eski tarım toplumlarında yağışların az olması sebebiyle yaşanan kıtlıklarda insanların sapır sapır ölmesi, bazı durumlarda birbirlerini yemeye başlamaları düzen tanımınızın içinde mi? Taşıma kapasitesine (ekosistemik sebeplerle daha fazla nüfus besleyememeleri ve kronik bir açlığın oluşması) gelen toplumların doğum kontrolünü sağlamak için kız çocuklarını öldürmeleri (buna infanticide deniyor) düzen tanımınızda yer alıyor mu? Öyle bir düzen tanımı yaparsınız ki bunların hepsini içerebilir. Ama her tanımı belirli inancı doğru çıkarmak için eğip büktükten sonra tartışmanın anlamı yok. Üstelik bu yeni taktiği de taktir ediyorum. Daha önceleri inanmaya devam etmek isteyenlerin tavrı bilimin her şeyi açıklayamadığı, sürekli değiştiği vb. idi. Fakat son yıllarda öylesine bir alt üst olmuş ki, şimdi 19. yüzyılın en koyu pozitivisti gibi konuşmaya başlamışlar. Yasalar var Evren ona göre kurulmuş saat gibi işliyor vb. Dünya sanki tersine dönmüş.
@@theia5711 gördüğün gibi ve benim de tahmin ettiğim gibi saydıklarımın hepsini kendi düzen tanımının içerisine oturtabiliyorsun. Fakat, kusura bakma ama, kalıplar üzerinden düşündüğün için benim ne demek istediğimi bence anlamıyorsun. Düzen, kaos vb. kavramlar insanların tanımladığı, oluşturduğu konseptler. Evrende bir yerlerde duran ve bizim gidip onları keşfetmemizi bekleyen bir düzen ya da kaos yok. Umarım meramımı anlatabilmişimdir. Fakat UA-cam yorumları üzerinden bunu yapmak zor. Önerim David Hume okuman olacak: An enquiry concerning human understanding. Bu kavramları nasıl oluşturuyoruz, bilgimizin kaynağı nedir? Bu açılardan benim okuduğum en doyurucu kitap.
Hocam her dakka bir video mu atiyosunuz siz bizim imamızsın hocam
ALLAH razı olsun hocam aydinlatiyorsunuz.
Keşke sadece alanıyla ilgili konuşsa
Hocam videolari eksik etmeyin bizden kralsıniz
Bence Şengör bunların yarısını bile duymamıştır veya salağa yatıyor.
Şengör ün ne dediği belli olmadığı için , hoca eğer bunu kastettiyse şöyle , şunu kastettiyse böyle diye açıklıyor. Nasıl bir iddia ortaya attıysa 😂😂😂
Kaosun içindeki düzen... Kütüphan'en daha düzenli olabilirdi ama değil yine de iş görüyor herhalde sadece aradığını bulmak zaman alıyordur
Allah razı olsun
Düzenden kastımızı çarpıtıyor. O da evrendeki matematiksel, fiziksel ve kimyasal düzenin farkında yoksa bilim yapıyor olmamız açıklanamaz. Kurallar çok karmaşıkta olsa belli kurallar silsilesiyle hareket ediyor. Sistemi öngörülebilir kılanda bu zaten. Yoksa her an atomların ya da atom altı parçacıkların bildiğimizden çok farklı şekilde davranıyor olması en basitinden kaslarımızı hareket ettirebilmemizi , bu videoyu izleyebilmemizi ve bunun hakkında bilişsel süreçlerimizi kullanıp yorum yapıyor olma durumumuzu imkansız hale getirirdi bütün sistem 360 derece dönüşebilir diye bi ön görüsüzlük yok
Çok eksik bilgilerle yorum yapmayın. Kaos ile türbülans kardeştir. Türbülansı anlayın, sonra diğer şeylere sıra gelir.
Ahlak bilimseldir. Fizik yasalarıyla, yani evrimle izah edilebilir. Ahlak bilimseldir videonun altında 2 part halinde yorumum var. Hala uğraşılıyor dedin fakat ben bağımsız biçimde tamamen biyoliji bilgimle yazarken hiçbir kaynak kullanmadan ahlakın bilimselliğini kanıtladığını düşünüyorum.
Yine de buradaki konuşman çok güzel. En azından "düşünüyorum" vs. deyip kibar olabiliyorsun.
Bir çocuğu öldürmemem için bana bilimsel bir sebep sunar mısın?
@@ben_bir_adamim Bir kayanın ustüne yağmur damlasının konması için bilimsel sebep nedir? Doğa yasalarına bağlı olarak belli olay dizilerinin gerçeilerşmesi; işte senin çocuğu öldürmen için de sebep budur.
@@ben_bir_adamim Ahlakın göreceliliği onu bilim dışı yapmaz.
@@by_ford O zaman ben doğa yasalarının kölesiyim, niye bir çocuk öldürdüm diye suçlanayım ki? Öldürme şeklim doğa yasalarına uygun sonuçta.
@@ben_bir_adamim Felsefi olarak iyi ile kötü davranışın günlük hayattaki gibi bir karşılığı yok bir; ikincisi, seni suçlamamız tamamen ahlaksal, dolayısıyla zaten suçlanmaman da makul. Suçlanman bir insan yasası, doğa ysası değil, yani bilincin bir ürünü, uydurma, gerçekte işlemeyen bir düşümce sadece :) Peki insanlar neden seni suçluyor açmamı istersen; seni suçlamamızın sebebi kişinin bedensel bütünlüğünü ihlal eden bir davranışta bulunuyorsun ve bu bir davranışın somucu o kişi doğayı gereği kendini savunmak istediği gibi, toplumsal evrim neticesinde bu bireysel savunma toplumun genel çoğunluğuna yayılır ve herkes o kişiyi savunur, dolayısıyla bu bir suç haline gelir.
Ayrıca:
Ahlakın göreceli olması ve temellendirilmesinin var olmaması, başka bir değişle kişiden kişiye tamamen değişen olay değeri yargıları olması ile bilincin kişiden kişiye tamamen değişen düzeyde karmaşıklık ve içeriksel yapıya sahip olması aynı şeydir. Dokayısıyla eğer ahlakın göreceliliği bilim dışıysa, bilinç ve benzer şeyler de bilim dışıdır.
Not: Bilincin içerik değerleri farklıdır fakat temel yapısı(beyin) herkeste hemen hemen aynıdır ve ahlakın içerik değerleri de herkeste farklıdır fakat temel yapısı(beyin, iç salgıalr ve diğer etmenler) hemen hemen aynıdır. Yani bu iddiamda herhangi bir sorun yok.
İnsanlar dünyada yaşayan tüm canlılar için felaket oldu ve olmaya devam ediyor.
Pratogoras ve antik yunana geri dönüyoruz '' Her şeyin ölçütü insandır'' soru şu resmin neresinden bakıyorsun. Kant işte bunun gibi göreceli şeyleri bir tarafa bırakarak sentetik apriori olanı aramış kanımca oda bulamamış. Sonuç olarak kısır bir döngü içinde buluyoruz kendimizi mutlak doğru olmadığından bir olayın ne kadar meşru olduğuna bakılır. Tombik Celal hocayı dünyanın yarısı desteklese doğru o diye kabul edilecektir maalesef durum böyle.
''Aaah, the Chaos Gods speak clearly now!'' Warhammer 40k cılar beğendi bile :D
Hocam ateizm bir İDRAK yolları enfeksiyonudur. Nöroloji ve psikiyatri alanına girmesi gerekmez mi
Aslında ateizm psikolojik bir rahatsızlık bunla ilgili video atabilirim.
@@protoss9987 olur
@@alparslankarahan4044 ua-cam.com/video/4YK4Uw_iuVs/v-deo.html bu işim biraz eğlence kısmı ama düşününce gerçekten mantıklı.
@@alparslankarahan4044 evet Lennox bu konuyu çok iyi özetliyor ve şunu söylüyor bu tarz kişilerin ateist olmasındaki temel sebep babaları
@@henryhazlitt9016 bu konuyu biraz açabilir misin
Sağ altta kola var görenler
Torku Noon kola değil :).
@@enisdokovideo Daha denemedim siz beğendiniz mi ? Bu arada videolarınız harika, video bittiğinde seçtiğiniz konu hakkında herşeyi öğrendim hissi veriyor. Ayrıca tarzınız çok iyi her kesime hitap edebiliyorsunuz.siz çekmeye biz de izlemeye devam😊
Bu video sadece celal hocaya değil evrim agacinada gitsin evrende düzen yokmuş ya yaziyordu...kendi alanı disinda her halta konuşan herkes zekasınıda karakterinide belli ediyor zaten bir bilim alanında uzmanlaşınca tüm kainatı anlamış triplerine girenlerden sıkıldım (eger internetten vs SADECE BİRKAÇ VİDEO YAZIYLA falan arastirmis olunup hatta uzman olunuyorsa bende kaç yıldır doktorlar izledim hatta bi 4 sezon daha devam etse tıp mezunuydum ,hayat işte...)
Örnek olarak göktaşlarının çarpmasını doğan engelli bireyleri gösteriyorlar
Hocam semavi dinlerin ortadoğu mit geleneği old söyleniyor. Aynı hikayelere çok tanrılı dinlerde de rastladığı belirtiliyor. Bu iddialar kafamı çok karıştırıyor bunlara cevap verirseniz mutlu olurum
Hocanın yukarıda belirtildiği gibi Sümer ve islam ay miti mi adında videoları var.Ancak biraz daha detaylı değerlendirilirse iyi olur gibi.
Kardeşim ateistler dinler mitolojiden türemiştir diyor da bunun bir kanıtı yok hatta bence mantıken daha güçlü olan ihtimalle mitolojiler dinden türemiştir çünkü en basit örnek Kuran dini kitabı tahrip eden adamları anlatıyor.
@@mutluserilmez2664 👍👍👍
@@mutluserilmez2664 kardeşim orda da şöyle diyebiliriz Kur an da geçen hikayelere motiflere çok tanrılı dinlerde de rastlanıyor deniyor daha sonra semavi dinlerin yine süreç içerisinde gelişip evrildiğini söylüyorlar. Tevrat da geçen ilah daha güçsüzken Kur an da son safada güçlü deniyor. Hoca inşallah görür ve anlatır bunları.
@@yserhatt kardeşim yalnız 2 kitaba birden inanmıyorsan eğer, bizler tevratta ki güçsüz tanrıyı gerçek saymıyoruz, insanların düzenlemesi olduğuna inanıyoruz hani?
💙
Hoca sende beğenmediğim bir taraf var , evrimleşme diye birşey yoktur. Allah insanı en güzel surette yaratmıştır ve doğrudan yaratmıştır. Babamız Hz. Adem a.s 'dîr.
Evrimin var yada yok olması islamı geçersiz yapmaz ki mesela dünyanın geoit olduğu ispatlanmadan önce dünya yuvarlak diyene kâfir diyen kesimlerde vardı ama ispatlaninca ayetler yuvarlak olduğuna göre tefsir edildi yani evrim içinde aynı şey olabilir kesin var yada kesin yok demiyorum islam her yüzyıla göre tefsir edilen bir referanstır (yani kur 'an ı kerim ) kırmızı asa serisini izlemeni tavsiye ediyorum
Kur 'an bu yüzden hak kitap her yüzyılın insanları bulunduğu konuma göre çıkarım yapabiliyor (bulunduğu yüzyıldaki şartlar bilgi seviyesi ) falan
@@Cengizatay31 O seriyi izledim tamamı olmasa bile , ama evrime dair hiç ama hiçbir kanıt yok. Ayrıca başkalaşıma Allah c.c neden vazife yüklesin ki? Zaten Kur'an da ap açık bir şekilde ilk insanın da toprak ( balçık ) tan yaratıldığı söyleniyor , yani bu solucandan gelmediği anlamına gelir. Başkalaşmış olsa başkalaştı yazardı , cenin evreleri bile anlatılırken ona da yer verilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca Kur'an da dünyanın şekli ap açık zikredilmemiş , en azından insanın yaratılışı kadar. Bu yüzden onun üzerine yorum , araştırma farklı fikirler ortaya atılır ve bulunur. Evrimi de tabi ki araştırabiliriz ama bulabileceğimizi sanmıyorum.
👍💭
❤👍
kaos hakim demedi bilmiyoruz dedi...
Sizin evrimle alakalı söylem dışında en ufak bir kanıtınızın olduğunu zannetmiyorum. Sizinki sadece yorum ve yorumlar da kişisel kannatten öteye geçmez.
Son cümle çok yorumsaldı dolayısıyla saçmaydı
Dostum bunu sadece Celal hoca değil bilim de bunu söylüyor
İsminin hakkını veriyorsun Mal batıkan
Bilim nedir, bilim yapmamız kaosla nasıl mümkün olur :)
😂😂😂@@azizdemir581
ua-cam.com/channels/vPivdSta1Z2t2dTiP7gr5Q.html şu linkteki inançsızlara bağlanıp bir derslerini versene sürekli birilerini kanallarına çağırıp rezil etmeye çalışıyorlar
Onlar dokonun a ;D
Her videonun başı da bu aralar bu konu hakkında sıkça konuşuluyor bu konu hakkında çokça soru geldi 😂😂😂 bi bitmedi bee şu sorular hocam 😂
Kendi dışkısının tadına bakan birinin evrene bakış açısı zaten farklı olamazdı 😄 Allah ve islam düşmanlarının canları cehennemin dibine gitsin zaten gideceklerde. Onlara zerre kadar acımıyorum
Herbokolog
Enis doko discord gel fizikçiyle tartış :d
discord.gg/kgW7pyq
Butun bilim sayfalarinda evrende entropi yani düzensizlik var diyo bu arkadas evrende duzen var diyo ilginc 😂 kesin digerleri haksızdır😂
Bilim sayfaları(bilimi inancına yoran nonteistler 😂)
Şeytan Bi senaryoyu mu oynuyor? Çünkü şeytan Allah'a karşı geliyor. Allah da şeytanı kovuyor. Allah şeytanın kendisine karşı geleceğini bilmiyor muydu? Yani şeytan masum mu? Ya da şeytan aslında bir oyuncu ve kendisine verilen rolü mü oynuyor. Fikirleriniz bizim için önemli bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
ua-cam.com/video/82U0j67UobM/v-deo.html
Bunu izlemeni tavsiye ediyorum. 3 Bölümü var şuan serinin onların hepsini izle.
@@osman59 Teşekkür ederim.
Şeytan sadece bir sebep aslında, Allah’ın bilmesi sonuca neden etki etsin ki ? Şeytan neden masum olsun ki kendini üstün gördü ?
@@youthera7591 İyi de Allah şeytanın kendini üstün göreceğini de biliyordu.Allah şeytanın kendine üstün görecek bir şekilde mi yarattı yoksa iradesi olan kibri olan bir varlık olarak mı yarattı?
Allah tabiki biliyodu bunu sormak şey gibi Allah madem kimin cehenneme gideceğini biliyodu neden dünyada yarattıda direk cehennemde yaratmadı
Düşün bı Allah şeytanı ve ona uyacak olduğunu bilen insanları direk cehennemde yarattı bu sefer haklı olarak cehennemdekiler neolduda burda var olduk hani Allah adaletliydi sadece cennete gidecek olanları dünyada var ettide bizi buraya koydu biz dünyada olsak bizde cenneti kazanırdık muhabbeti olmazmıydı
Hoca mi? sapik mi? ona bir karar verelim bence..
Ne sapıklığını gördün
@med rose enis hocaya diyor sandım ama yine de insanlara sapık demek bize düşmez
@med rose iyi de kedinin ne sapıklığını gördün :d? İnsansa gelişmiş süperego vardır. Herhangi bir hayvandan insan hayvanını ayıran budur. Enis hocaya da sorunuz, insan bilimsel olarak bir hayvan türüdür.
@med rose Selamin aleykum knk,discord gurubu kurduk gelir misin ?
Bence ayseyi yanina muhammed korumak icin mi almis ona karar ver turbanli cocugu ama durust ol.