Bu serimiz 4 bölümden oluşmaktadır: 4/1. Bölüm: Tağuta muhakeme meselesi: ua-cam.com/video/XeM2wkP_Wlw/v-deo.html 4/2. Bölüm: İkrah ve İkrah bağlamında savunma ve muhakeme meselesi: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html 4/3. Bölüm: Tağuta muhakemede savunma ve hüküm isteme meselesi: ua-cam.com/video/4p5dp0ucjr8/v-deo.html 4/4. Bölüm: Avukat tutma meselesi: ua-cam.com/video/I6B5_UV52pg/v-deo.html Üçüncü ve son bölümümüzde "savunma ve savunmada hüküm isteme" meselesini detaylı bir şekilde ele aldık. Ayrıca, Kur'an ve Sünnet rehberliğinde "savunma ve savunmada hüküm isteme" konusundaki şüphelere tek tek cevaplar verdik. Haşhaşilerin torunları olan harici müşriklerin şirklerini ortaya koymayı da ihmal etmedik. Videoda bahsettiğimiz konu başlıkları: 00:00 Giriş 03:26 Haşhaşilerin torunları ve Savunma meselesi 05:32 1.Şüphe: Nisa 60'tan yapılan "Hüküm isteme" batılı 08:43 2.Şüphe: Zorla götürülme şartının batıllığı 10:42 3.Şüphe: Necaşi kıssası aldatmacalarına cevaplar 22:54 4.Şüphe: Savunma meselesindeki tekfir batılı 24:47 5.Şüphe: Ayakla savunmaya gitmek küfürdür batılı 29:10 6.Şüphe: Musa ve İbrahim kıssaları savunma değildir iddiası 31:07 7.Şüphe: Yusuf kıssası aldatmacalarına cevaplar 47:30 Son söz Kanalımıza abone olmayı ve "zil" işaretinden "tümü" yazısına tıklayarak bildirimleri açmayı unutmayın. Ayrıca videoya beğeni ve "büyük harfle" yorum yaparak da bize destek olabilirsiniz. Whatsapp hattımız: +90 537 062 61 11 Tevhidi yeni öğrenenlerin bize en çok sorduğu sorular: justpaste.it/rehbervideolar Tevhidi yeni öğrenenler için kitap okuma listesi: justpaste.it/kitaplistemiz İşte 40 Maddede İslam Akidesi: justpaste.it/akidemiz İnternet sitemiz: www.abdulkadirpolat.com/ Sosyal medya hesaplarımız: Telegram: t.me/abdulkadirpolat04 Instagram: instagram.com/abdulkadirpolatofficial Twitter: twitter.com/abdlkdrpltresmi Dailymotion: www.dailymotion.com/abdulkadirpolat Facebook: facebook.com/Abdulkadir-Polat-Offical-104022798417509 Mail: abdulkadirpolathoca@gmail.com * * * abdulkadir polat,ebu hanzala,ebu haris,kerem önder,ebu zeyd,ebu eymen,ibrahim gadban,ebu ubeyde,abdulkadir polat kimdir,abdulkadir polata reddiye,recep baltacı,abdulkadir polat'a cevap,murat gezenler,abdulkadir polat reddiye,abdulkadir polat munazara,cübbeli ahmet hoca,genç hoca,abdulkadir polat küfür,abdulkadir polat onur güler,abdulkadir polat ebu hanzala,abdülkadir polat,kamil yusufzade,emrah tanrıverdi,savunma,savunma meselesi,savunma küfürdür,savunma küfür müdür,savunma küfür değildir,abdulkadir polat savunma,ebu hanzala savunma,tağuta muhakemede savunma,ebu hanzala savunma meselesi,abdulkadir polat savunma meselesi,babul ilim,ebu mücahid,ebu huzeyfe,akidetül müslim,ebu mücahid savunma,ebu huzeyfe savunma,hak yayınları,darultevhid,abdulkadir polat peçe,
@@serbest6656 Amin ecmain. Alimler, ikrahın kişiden kişiye değiştiğinde ve bunun his ile bilineceğinde ittifak etmiştir. Dolayısıyla bu konuda "muayyen" olarak kişilerin ikrahta olup olmadığına göre sorunuzun cevabı değişkenlik gösterir. Yani eğer söz konusu halinizde bir ikrah varsa hakkınızı arayabilirsiniz, caizdir ancak bir ikrah yoksa o halde muhakeme küfrü varid olur maalesef. Meselenin detayları için izleyiniz: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
Hocam bütün şüphelilerin şüphesine yer bırakmamış sınız Rabbim ilmine bereket versin Rabbim hak olan davetiniz de şimdi olduğu gibi daima başarılı kılsın
Allah razı olsun, Allah sizi korusun. Necaşi kıssası gerçekten çok ilginçti, bu zamana kadar doğru diye bildiğimiz bir yanlışta o çıktı. ~yarım doktor candan, yarım hoca imandan edermiş~
Hocam savunma meselesinde şu ana kadar her hocayım diyen konuştu ama ben böyle Berrak bir ders hiç görmedim Allah seni riyadan kibirden korusun Allah için bu şekilde devam et Dualarımız desteklerimiz beğenileriniz yorumlarımız seninle birlikte inşallah Selamlar saygılar Allah'a emanet olun
Tam gönlüm kaymaya başlayacakken Rabbim merhamet edip seni karşıma çıkardı vallahi piyasada en güzel video savunmacı hashaşilere karşı Allah azze ve celle razı olsun hocam Allah' azze ve celle ilminizi arttırsın 🤲
Allah için akideni bozma sana atan tutan çok oluyor biz kimin ne olduğunu biliyoruz hakkı hakkıyla anlatıyorsun ya Allah subhanahü ve teala ecrini versin Rabbim selam hidayete tabi olanlara ☝🏻 🕋
Hocam , cok i. Anlatdynyz . Wallahi Allah sizi başimizdan eksik etmesin , senin kibi guzel şekilde anlatan hic görmedim , hepsini dinledim muhakeme ,irkrah savunma hepsini. Dinledim şuan wallahi cok guzel anlatdin , kalbim şimdi rahatladi . Allah sizden razi olsun hocam , Allah ilminizi artdirsin ❤❤❤❤❤❤❤
Abdulkadir Polat hoca candır o kadar hoca dinledim en çok delil ile konuşan hoca Abdülkadir hoca yorumumu okuyacaklar Abdulkadir hocayı değerlendirin lütfen pişman olmayacaksınız inşaAllah☝️
Aleykum selam ve rahmetullah. İbni Kesir Tarih'inde müslüman Necaşi'nin İslam ile hükmettiğini ancak çok kısa bir süre sonra kendi öz akrabaları tarafından şehid edildiğini ve cenaze namazını da bizzat Resulullah'ın gıyaben kıldırdığını "sahih" bir senetle aktarıyor. Habeş (Etiyopya) Hristiyanları bugün bile Necaşi'den nefret ederler. Allah onları kahretsin. Hatta geçtiğimiz sene Rahmetlinin mezarına saldırı yaptılar. Bu İslam düşmanları Rahmetlinin mezarını bile hazmedemiyorlar. Bkz link: tr.euronews.com/2021/01/07/etiyopya-dini-isler-yuksek-konseyi-turkiye-nin-restore-ettigi-necasi-turbesi-ne-sald-r-y-k
Hocam selamün aleyküm şimdiki sistemde mesela hakkımız yendi yada malımız gasp edildi yada bizi yaraladılar hakkımızı mecbüren bu sistemde aramak zorunda kalıyoruz yoksa ne koşulda olursa olsun şikayet etmemelimiyiz.
Aleykum selam ve rahmetullah. Telefonla kolluk kuvvetlerini aramayı soruyorsanız evet arabilirsiniz. Size zulmedenleri mahkemeye vermeyi soruyorsanız, eğer halinizde bir ikrah varsa hakkınızı arayabilirsiniz ancak bir ikrah yoksa o halde muhakeme küfrü varid olur maalesef. Meselenin detayları için izleyiniz: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
ALLAH Azze ve Celle senden razı olsun,sormam gereken bir kendi açimdan çok önemli bir sorum var,whatsup hattiniza yaziyorum ama cevap verilmiyo,cevap verirseniz çok mutlu olacağim inşaALLAH🙋♂️
Amin ecmain ☝🏻🕋 Whastapp 0537 062 6111 Çoğu zaman yoğunluktan dolayı mesajınız altta kalabiliyor lütfen böyle olursa tekrar yazın hepimiz insanız gözden kaçabiliyor bazen.
خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍۜ يَخْلُقُكُمْ ف۪ي بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ ف۪ي ظُلُمَاتٍ ثَلٰثٍۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُۜ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ فَاَنّٰى تُصْرَفُونَ "Sizi, tek bir nefisten yarattı, sonra ondan eşini var etti. Size, hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi annelerinizin karnında, üç karanlık içinde, bir yaratılış (evresinden) başka bir yaratılış (evresine) geçirerek yaratmaktadır. İşte bu, sizin Rabbiniz Allah’tır. Hâkimiyet/egemenlik yalnızca O’na aittir. O’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. (Buna rağmen) nasıl da (tevhidden şirke) çevriliyorsunuz!" (39/Zümer, 6) - Ayette geçen üç karanlığı: “karın, rahim, meşime (plasenta)” şeklinde anlayanlar vardır. Bazıları karın yerine “bel / sırt”ı esas almıştır. (Zemahşeri, Razi, ilgili yer) Bu yorumun, İbn Abbas, Mucahid ve İkrime’ye ait olduğu bildirilmiştir. (bk. Taberi, Kurtubi, ilgili yer) Katade, Süddi ve İbn Zey de bu görüşü benimsemişlerdir. (a.g.y) Özetlersek, kabul gören yorumlara göre, bu üç karanlık “Anne karını, rahim ve meşime (plasenta)”dir. Bazıları meşime yerine “erkekğin sulbü / sırt bölgesi” ifadesini kullanmıştır. (bk. Beydavi, ilgili yer) - Soruda ifade edildiği gibi “Bu kitap bize anlamamız için gönderildi...” Peki, biz kimiz? Biz ne yalnız on beş asır önce ne de sonraki insanlarız... Biz, on beş asır boyunca, bilgi-görgü seviyesi farklı olan bütün asırlardaki insanlarız!.. Madem ki, Kur'an bize / hepimize konuşuyor; o halde onun ifade tarzı yalnız bazı asırların değil, tüm asırların insanlarının anlayabileceği, ders alacağı hususları kapsamalıdır. Aynı cümleden her seviyedeki insanlar kendi kapasitesine göre Kur'an’dan payını alabilsinler. En doğrusunu Allah bilir.
Savunma küfürdür akidesine göre kişi tağutun veya şeriatın mahkemesinde davalı sıfatı almışsa kabul etsede etmesede ,mahkemeye gitsede gitmesede muhakeme olmuştur.Çünkü mahkemenin seyri devam ediyor.
Evet İmam'ı tekfir etmekten başka çareleri kalmadı. Allah İmam Buhari'ye rahmet etsin ayakla savunmaya gitmeye ve savunmada hakkını aramaya en güzel cevabı verdi elhamdulillah :) ☝🏻🕋
Hocam sahabeler istediğine göre bu necasi olayında tesri degıl hocam testi tam olarak ne oluyor Bide bu hukmu istedikten sonra biri zarar versəydi muhakeme olur muydu
Teşri yetkisinin ilahlığın yegane hususiyetlerinden olması Allah’ı ilah olarak birleyen bir ferdin sadece O’nun hükümleri ile hükmetmesini gerekli kılmaktadır. Allah Subhanehu ve Teala bu noktada hiçbir kulu muhayyer bırakmamış, alemlere rahmet olarak gönderdiği son rasulüne dahi bir serbestiyet hakkı tanımamıştır. Nitekim Teşri meselesinde yani hakimiyet mefhumuna dair temel esasların arka arkaya zikredildiği Mâide suresinde Allah Subhanehu ve Teala öncelikle yahudilere gönderilen bütün nebilerin Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmettiğini ve yine aynı şekilde onların yöneticileri konumunda olan din adamlarının da başkasıyla değil sadece Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmettiklerini bildirmiştir. Ve nebisini de bu hususta muhayyer bırakmamış ve insanların kendisini Allah’ın indirdiği ile hükmetmekten alıkoymaması hususunda uyarmıştır. Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: “Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Ku- ran’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.” (Mâide, 5/49) Elbette sadece Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetme gereği ve nebilerin dahi bundan müstesna tutulmadıkları gerçeği Allah’ın indirdiği hükümlerden yüz çevirmenin açık bir küfür, ayan beyan bir tuğyan olduğu gerçeğini de ortaya koymaktadır. Nitekim Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/44) “Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/45) “Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fasıkların ta kendileridir.” (Mâide, 5/47) Ayetlerin nüzul sebebine dair Bera b. Azib (radıyallahu anh)’dan gelen rivayet şu şekildedir: “Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanından kendisine tahmim yapılmış (yüzü siyaha boyanmış) ve sopa atılmış bir yahudi geçti. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onları çağırdı ve şöyle dedi: ‘Zina yapanın cezasını kitabınızda böyle mi buluyorsunuz?’ Yahudiler: ‘Evet’ dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onların alimlerinden bir adam çağırıp ona dedi ki: ‘Musa (aleyhisselam)’a Tevrat’ı indirenin hakkı için söyle. Zina yapanın cezasını kitabınızda böyle mi buluyorsunuz?’ Alim şöyle dedi: ‘Tevrat’ı indirenin hakkı için demeseydin sana gerçeği bildirmezdim. Zinanın cezası kitabımızda taşlayarak öldürmektir. Fakat şereflilerimiz içinde zina çoğalınca ve zina yaparlarken yakalanınca, şerefli oldukları için onlara ceza uygulamayı terk ettik. Fakat zina yapan zayıf kimselere taşlayarak öldürme haddini uyguladık.’ Bir gün aramızda: ‘Zina konusunda hem şereflilerimize, hem de zayıflarımıza uygulayacağımız bir tek ceza belirleyelim’ dedik. Böylece taşlayarak öldürme cezası yerine tahmim ve sopa vurma cezasını uygulamaya karar verdik.’ Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ‘Ey Allah’ım! Vermiş olduğun emri, ölümünden sonra tekrar ilk canlandıran benim’ dedi ve zina yapan evli kişinin taşlanarak öldürülmesini emretti. Bunun üzerine Mâide suresi 41. ayeti indi. Yahudiler dediler ki: ‘Eğer Muhammed sopa ve tahmim cezası verirse, bunu ondan alın, eğer recm cezası verirse, bunu ondan almayın.’ Bunun üzerine Allah Subhanehu ve Teala Mâide suresi 44-45-47. ayetleri indirdi. Bera b. Azib (radıyallahu anh) bunu söyledikten sonra: ‘Bu ayetlerin hepsi kafirler hakkında inmiştir’ dedi.” [1] Ayetlerin nüzul sebebine dair değişik rivayetler vardır. Fakat alimler bu rivayetlerin arasında bir çatışma olmadığını, tüm rivayetlerin aynı olayı naklettiklerini belirtmiştir. Allah Subhanehu ve Teala, bu ayeti kerimelerinde indirdikleriyle hükmetmeyenler hakkında onların kafirler, zalimler ve fasıklar olduklarını beyan etmektedir. Bu hüküm, Allah Subhanehu ve Teala’nın indirdiklerini bir kenara bırakarak kendileri ve halkları için kanunlar uyduranlar ve bu uyduruk kanunlarla hükmedenler hakkında umumdur. Ayetlerin “men” (her kim) şart edatı ile başlaması bu ayetlerin hükmetme makamında bulunan herkese şamil olduğunu göstermektedir. Tüm Nebilere ve ümmetlerine Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek terki küfür olarak yazılmış bir farzdır. Allah’ın indirdikleriyle yönetmeyenler hakkında Allame Şevkani (rahimehullah) şöyle demiştir: “Hiç bir şek ve şüphe yoktur ki bu, Allah Subhanehu ve Teala’ya ve Rasulü’nün diliyle emrettiği kitabın ve Rasulü’nün diliyle kulları için seçtiği şeriatına karşı küfürdür. Hatta onlar Adem (aleyhisselam)’ın zamanından bu zamana kadar gelip geçmiş bütün şeriatlara küfür ediyorlar. Onlara karşı cihad vaciptir. İslam’ın hükümlerini kabul edip, onlara gönüllü itaat edene kadar ve tâbi oldukları bu tağuti şeytani hükümlerin hepsini terk ederek kendi aralarında tertemiz olan İslam şeriatıyla hüküm edene kadar onlara karşı savaşmak emrolunmuştur.” [2] Seyyid Kutub (rahimehullah) şöyle demiştir: “Şart ve cevabı umumi, böyle kati ve kesin bir hüküm. Zaman ve mekanın hududunu aşarak, herhangi bir nesil ve herhangi bir cemiyette Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyen her ferde şamil umumi bir kaide. Allah’ın indirdiği ile hükmetmemek, uluhiyetin reddi demektir. Teşri hakimiyet, uluhiyetin değişmez özelliklerindendir. Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla hükmedenler, bir taraftan Allah’ın uluhiyetini ve uluhiyetin özelliklerini reddetmekte diğer taraftan uluhiyet hakkını ve ona ait özellikleri kendi şahsı için iddia etmektedirler. Bu da küfür değilse, hangisi küfürdür?” [3] Bununla beraber tefsir usulünün meşhur kaidesine göre, sebebin hususi olması, ayette belirtilen hükmün umumi olmasına bir engel teşkil etmez. Yani, ayet belirli bir olay üzerine nazil olmuştur. Ancak hükmü herkesi kapsamaktadır. Bundan dolayı ayetler her ne kadar yahudiler hakkında nazil olsa bile, ayetlerin ihtiva ettiği hükümler, hükmetme makamında bulunan herkes için geçerlidir. Nitekim, alimler de bu yönde görüş belirtmişlerdir. İbn Mesud ve Hasen der ki: “Bu ayet ister müslüman, ister yahudi, ister kâfir olsun Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyen herkes hakkında umumidir.” [4] Bera b. Azib, Huzeyfe ibn Yeman, Abdullah İbn-i Abbas, Ebu Miclez, Ebu Reca, İkrime, Hasan El Basri ve diğerleri derler ki: “Bu ayet ehli kitab hakkında nazil olmuştur. Ayrıca Hasan El Basri bunun bizim üzerimize de vacip olduğunu söylemiştir. Abdurrezzak, Süfyan Es Sevri kanalıyla İbrahim’den naklen bu ümmet için de geçerli olduğunu söylemiştir. Bunu İbn-i Cerir rivayet etmiştir.” [5] Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: “Onlar, hala cahiliye devrinin (şirk olan) hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir kavim için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?” (Mâide, 5/50) İbn Kesir (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala, muhkem ve her hayrı ihtiva eden, her şerri yasaklayıcı olan hükümlerinden yüz çevirip, bunun yerine cahiliyede olduğu gibi kişilerin görüşlerine, dalalet ve sapıklığı ihtiva eden değer yargılarına ya da çeşitli dinlerin karışımı ve beşeri görüşlerden maydana gelen Cengiz Han’ın vaaz ettiği Yes’ak gibi İslam dışı hükümlere yönelenin imanını kabul etmiyor. Yes’ak, Cengiz Han’ın Kur-an, Tevrat, İncil ve kendi görüşlerine dayanarak ortaya koymuş olduğu kanunları ihtiva eden bir kitabtır.Cengiz Han öldükten sonra yerine geçen çocukları, İslam’a girdiklerini söyledikleri halde bu kitabı anayasa kitabı olarak görmeye devam ettiler. Allah’ın kitabı ve Rasulullah’ın sünnetini bir kenara atarak bu kitabtaki hükümlerle Tatarlara hükmettiler. İşte böyle davranan kimseler kafirdir. Bunlarla büyük küçük her meselede yalnız Allah’ın ve Rasulü’nün hükmüne dönünceye kadar savaşmak farzdır.” [6] Muhammed bin İbrahim (rahimehullah) şöyle demiştir: “Dünyevi kanunlarla hükmeden bir kimse ‘ben bunun bâtıl olduğunu elbette ki kabul ediyorum’ dese bunda onun için bir delil yoktur. Aksine o şeriatla bağını koparmıştır. Bu bir kimsenin : ‘Ben putlara ibadet ediyorum ve bunun elbette ki bâtıl olduğuna inanıyorum’ desemesine benzer.” [7] Anlaşılacağı üzere Allah Teala’nın indirdiği kanunları yürürlükten kaldırmak, onların yerine geçmek üzere kanunlar koymak ve bu beşeri kanunlarla hükmetmek küfürdür. DİPNOTLAR [1] (Müslim, Hudud: 28) [2] (ed-Deva el-Acil: 34) [3] (Fî Zilâl’il Kur-ân: 4/256-257) [4] (Câmiu li Ahkâmi’l Kur-ân: 6/244) [5] (Tefsîru’l Kur-ân’il-Azîm: 5/2349-2350) [6] (Tefsîru’l-Kur-âni’l-Azîm: 3/131) [7] (Mecmua Resâil ve’l-Fetevâ: 6/189, 1451. Soru)
@@AbdulkadirPolat1 hocam kalemine (parmagına saglık) sünnette gecmeyen seylerde sıkıntı yok o zaman biz mesela okulda isyerinde filan kavga eden kişi atılır diye kural var bunun uygulanması için müracaat edebiliriz ya daya da bir kutuphane kitabı gec gətirənə para cezası uygulayabilir. Yoksa ben okuduğumu anlamamıs mıyım
@@ka-nk2jd Tağuta muhakeme olmak küfürdür. İkrah hali olursa başvurabilirsiniz. Ancak sizin anlattıklarınız muhakeme değil. Lütfen bu videoyu izleyin meseleyi daha iyi kavrayacaksınız: ua-cam.com/video/2x6wFkThmRM/v-deo.html
Hocam bu soruma cevap yazarsanız çok dua ederim size Hocam herhangi bir iftira veya zulüm de savunma yapmak küfür değildir bunu anladık elhamdülillah Benim sorum şu Peki bir suç işlediğimiz zaman misalen şeytana uyup kavgaya karıştık misalen hırsizlik yaptık veya herhangi bir suça karıştık tabi ki biz gidip şikayette bulunmayız elhamdülillah tağuta muhakeme olup onlardan hüküm beklemeyiz Karistigimiz suç dolayısıyla bize dava açılır yada suç duyurusunda bulunulursa gidip ifade vermek veya şikayetçiye karşı savunma yapmak veya daha ilerisi suçumuzu kabul ettik diyelim sonucunda ne yapmalıyız nasıl bir yol izlemeliyiz ve bu yolda ki sınırlar ve ölçüler nelerdir son olarak bize çıkan kararda misalen denetimli serbestlik kararı verildi bu konularda ne yapmalıyız veya neler yapmamalıyız bu konudaki ölçü ve sınırlar nelerdir
Öncelikle savunma küfür değildir. Ayrıca, mahkeme sonucunda verilen kararlara uymanız veya ikrah olması halinde itiraz etmeniz caizdir. İkrah meselesi için izleyiniz: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
Hocam bu sözler köşkü müşrik kerem önderle bir video yapmış ben inanıyorum ki bu tevhit davetinin yayılmasından ve Allahın bu sebebi kullanarak insanlara hidayet etmesinden başka bir işe yaramayacak inşallah peki siz bu videoya reddiye çekecek misiniz yoksa prim vermeyecek misiniz?
Evet videoyu çektik bile. Ancak bu zındıklar yüzünden bir türlü yayınlamaya zamanımız olmadı. Bu savunma videosu 3. ve son bölümdü. Bu videolar onların belini kırdı. Şimdi sıra geldi sofilere. Depoda baya video birikti. Perşembe günü Kerem Önder ve Sözler Köşkü'ne çok güzel bir cevap geliyor inşallah takipte kalınız ☝🏻🕋
Emeğine sağlık hocam.Rabbim emeğini boşa çıkarmasın her gün bin kişi daha sizin gibilerin vesilesiyle İslama girsin bunun ecirlerini de size kat kat yazsın Rabbim
Selamun aleyküm hocam.emeginize sağlık.hocam benim bir arzım var sizden. artık biraz cenneti,cehennemi,peygamberimizi,sahabilerimizi ne bileyim bizi bizden alıp götürecek ruhumuzu gıdıklayacak videolara dönseniz.bilgi kirliklerinide ortadan kaldirsanız. Sanki bu tür videolar cok profosyenel hocalara reddiye gibi geliyor bana:( mesela Miraç gecesi olanlar milletin abarttıgı gibimi? Bu tür videolar yeni basliyacaklara ve arayışta olanların daha cok ilgisini cekecektir. saygılarımla hayırlı akşamlar hocam.
@@AbdulkadirPolat1 savunma yapma konusunda karşıdaki kişiye savunma yapmayıp toprak alıp yüzüne atmak gerektiği hadiste var ahmed bin hanbel hadisi onu açıklar mısınız peygamberimiz toprak al yüzüne at diyor ya hani
Hocam saygılar acaıp olabilir ama ikrah ilgili aklıma geldi Hocam asırı aclık ve susuzluk ikrah demiştiniz böyle bir durumda buyu yapılıp cinlere su yiyecek nerede diye sorulabir mi 2 hapis ikrah oldugundan biri kendini hapsedecek insanları oldurebilir mi
Hocam selamün aleyküm, şimdi benim bir arkadaşım işten çıkarıldı hakzsız yere, dava açtı ve mahmede şahit olarak beni de yazdı ama ben muhakeme olmaya değil fakat ona şahitlik etmeye gidebilir miyim? Bu caiz midir yoksa imanımıza zarar gelir mi?
@@AbdulkadirPolat1 Valla hocam ikrah durumu bulunmuyor ama ben dinimizdeki bu konulara tam hakim olmadığım için daha önceden kendisine tamam dedim o da şahit olarak yazdı beni. Kendisi çok dini açıdan bilgi sahibi değil ne yazık ki Allah hidayet etsin, ona, bana, size ve tüm insanlığa ve hidayetimizi arttırsın. İkrah olmadığı halde gidersem şayet imani açıdan bir problem olur mu? Eğer gitmem imanıma zarar verecekse bir bahane veya beyaz bir yalanla kendisine katılamayacağımı ileteyim. Cevap verirseniz mutlu olurum. Allah razı olsun hocam
Şayet erkek dinden dönerse veya büyük günahları açıktan işlerse veya kadına haramları "dayatırsa" kadının boşanma hakkı vardır. Bunun dışında kadının boşanma yoktur. Nikah kıyılırken kadın, "boşanmak benim elimde olmak üzere seninle evlendim" der ve erkek de bunu "kabul ettim" derse, kadının boşanması kendi elinde de olur. Erkek eşine (İşin, senin elinde olsun) veya (Kendini sen boşa) yahut (Diler isen boşsun) gibi cümlelerden birini söylerse, kadın, ancak o oturumda kendisini boşayabilir. Kocası (Ne zaman istersen kendini boşa) derse, o oturuma mahsus olmaz. Kadın istediği zaman, kendini boşayabilir. Kendisine boşanmak hakkı verilen kadın, kocasına (Seni boşadım) derse, boşanma işi gerçekleşmez. (Kendimi boşadım) demesi lazımdır. Nikah yapılırken kadın, (Ne vakit istersem, kendimi senden boşamak üzere...) diyerek, şart ederse, erkek de, nikah yapılırken, bu şartı kabul ettim derse, böyle şartlı nikah sahih olur ve kadın da boşanmak hakkına sahip olur. Erkek boşanma hakkını verse, kadın (Ben boşanma hakkını istemem) dese de, hakkını red etmiş olmaz. Dilediği zamanda, kendini boşayabilir. Erkek nikah yaparken, (Boşanmak senin elinde olmak üzere, seni nikah ettim) derse, nikah sahih olup, boşanmak hakkı kadının elinde olmaz. Fakat, önce kadın, (istediğim zaman, boşanma hakkı elimde olmak üzere sana nikahlandım) der, erkek de, (kabul ettim) derse, hem nikah sahih olur, hem de, boşanmak kadının elinde olur. En doğrusunu Allah bilir.
@@hayathayat-gd8wp Nikâh akdinde boşama hakkının erkeğe verilmesinin birçok hikmeti ve sebebi vardır. Şüphesiz ki bunların hepsine vakıf olmamız düşünülemez. Zira Allah çok hikmetler sahibidir. Ve kulların bunları bilmesi mümkün değildir. Boşama hakkının erkeğe tanınmasının hikmetlerinden biri de evliliğin devamını sağlayıp en güzel şekilde muhafaza etmek, iyice düşünülmeden aile hayatına son verilmesinin önüne geçmektir. Zira evlilik müessesesinde tarafların manevi sorumluluklarının yanı sıra, erkeğin bir de mali yükümlülükleri vardır. Şöyle ki, erkek evliliği inşa ederken kadının hakkı olan mehri vermek zorunda olduğu gibi, hanımının ve çocuklarının nafaka ve meskenlerini de temin etmekle yükümlü olduğundan manevi sorumlulukların yanı sıra bir de mali yükümlülükleri vardır. Evlilik süresince maddi yükü sırtlanan koca, hanımını boşayacak olursa boşama sonrası iddet dönemi içerisinde de hanımının nafakasını ve oturacağı evi temin etmesi gerekecektir. Bu da boşamanın erkeğe getireceği bir başka malî yüktür. Koca manevi sorumluluklarının yanı sıra tüm bu malî yükleri de göz önünde bulunduracak ve boşama konusunda daha tedbirli davranacaktır. Kadın için zikredilen bu malî yükümlülüklerin hiç birisi söz konusu değildir. Dolayısıyla evlilik müessesesinin böyle bir yapısının olması gereği erkeğin sonuçları çok daha iyi değerlendireceği ve evliliği devam ettirmek için elinden gelen azami gayreti göstereceği aşikârdır. Kadınlar yaratılışları itibarıyla daha duygusal olduklarından önlerine çıkan sorunların halledilmesi noktasında aklın önüne his ve duygularını geçirecekleri inkâr edilemeyecek yaratılış gerçeklerindendir. Şüphesiz ki, dini hükümler Allah Teâlâ tarafından kişilere hususi olarak değil de tüm Müslümanları bağlayıcı olarak konulduğundan bazı kadınların sorunların çözülmesinde daha akılcı olup hisleriyle hareket etmemeleri genel hükmü değiştirmeyecek ve böyle bir vasfa haiz olan kadınlar bu hükmün dışında tutulmayacaktır. Kaldı ki hangi kadının böyle olduğu, hangisinin de olmadığının tespiti de neredeyse mümkün değildir. Boşama yetkisinin her iki tarafa tanınması evliliğin dağılma ihtimalini çoğaltır. Bu cihetten daha gerçekçi düşünen erkeğe bu hakkın verilmiş olması en güzelidir. Boşama yetkisi erkeğe değil de hâkime verilecek olsaydı bu durumda da aile içi sırlara yabancı birinin vakıf olması söz konusu olabilecekti. Kuşkusuz evlilik ciddi bir müessesedir. Tarafların yani eşlerin daha çok gayret sarf ederek aileyi ayakta tutmaları kendilerine yüklenmiş bir vazifedir. Tüm bunlarla birlikte koca, her türlü sıkıntıyı göğüsleyerek ailesinin hayatını devam ettirmekle yükümlü olduğu düşünülürse evliliği sonlandırma hakkına da sahip olması gereken kişi olduğu anlaşılacaktır. Olayları hem hislerine kapılarak değerlendirebileceğinden hem de malî bakımdan zarar görmeyecek olması bakımından kadının en ufak bir sinirlenmede temkini elden bırakıp boşama yolunu tercih edebileceği yadsınamayacak bir gerçektir. Kaldı ki, kadın, daha en başından boşama hakkının erkeğin elinde bulunduğunu bilerek evlenmektedir. Kadın, kendisi için boşama hakkı olmadan evlenmek istemeyip kendisi için de boşanma hakkı istemesi durumunda nikâh akdi kıyılırken -kocanın boşama hakkı saklı kalarak- kocasından boşama yetkisi isteyebilir. Nikâh kıyılırken kadın kendine boşama yetkisi talep etmemiş olsa da sonrasında evlilik hayatı devam ederken kocasının kabul etmesi halinde kendisine ait mallarından kocasına bir miktar vererek hul’ hakkını kullanabilir. Zira Allah Teâlâ böyle bir uygulamayı Kur’an-ı Kerim’de caiz kılmıştır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Eğer onlar Allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur.”[Bakara 229]
İyi de malik, Yusuf as'ı görevlendirdiğinde Müslüman değil diyorsun ya hoca, sanki tağuti sistemde görevliymiş gibi. Yalnız malik görevi Yusuf as'a verdiğinde bütün yetkiyi Yusuf as'a verdi. Yani yakup as. 'ın kanunlarına göre hükmetti. Hatta ayette ;Yusuf as hapisten çıkınca melikle uzunca konuştular diye geçer. Bu konuşma boş, malayani bir konuşma değildir elbette. Melik, Müslüman olduktan sonra Yusuf as maliye görevine getiriliyor. Bu da yanlış anlaşılmasın
Bu serimiz 4 bölümden oluşmaktadır:
4/1. Bölüm: Tağuta muhakeme meselesi: ua-cam.com/video/XeM2wkP_Wlw/v-deo.html
4/2. Bölüm: İkrah ve İkrah bağlamında savunma ve muhakeme meselesi: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
4/3. Bölüm: Tağuta muhakemede savunma ve hüküm isteme meselesi: ua-cam.com/video/4p5dp0ucjr8/v-deo.html
4/4. Bölüm: Avukat tutma meselesi: ua-cam.com/video/I6B5_UV52pg/v-deo.html
Üçüncü ve son bölümümüzde "savunma ve savunmada hüküm isteme" meselesini detaylı bir şekilde ele aldık. Ayrıca, Kur'an ve Sünnet rehberliğinde "savunma ve savunmada hüküm isteme" konusundaki şüphelere tek tek cevaplar verdik. Haşhaşilerin torunları olan harici müşriklerin şirklerini ortaya koymayı da ihmal etmedik.
Videoda bahsettiğimiz konu başlıkları:
00:00 Giriş
03:26 Haşhaşilerin torunları ve Savunma meselesi
05:32 1.Şüphe: Nisa 60'tan yapılan "Hüküm isteme" batılı
08:43 2.Şüphe: Zorla götürülme şartının batıllığı
10:42 3.Şüphe: Necaşi kıssası aldatmacalarına cevaplar
22:54 4.Şüphe: Savunma meselesindeki tekfir batılı
24:47 5.Şüphe: Ayakla savunmaya gitmek küfürdür batılı
29:10 6.Şüphe: Musa ve İbrahim kıssaları savunma değildir iddiası
31:07 7.Şüphe: Yusuf kıssası aldatmacalarına cevaplar
47:30 Son söz
Kanalımıza abone olmayı ve "zil" işaretinden "tümü" yazısına tıklayarak bildirimleri açmayı unutmayın. Ayrıca videoya beğeni ve "büyük harfle" yorum yaparak da bize destek olabilirsiniz.
Whatsapp hattımız: +90 537 062 61 11
Tevhidi yeni öğrenenlerin bize en çok sorduğu sorular: justpaste.it/rehbervideolar
Tevhidi yeni öğrenenler için kitap okuma listesi: justpaste.it/kitaplistemiz
İşte 40 Maddede İslam Akidesi: justpaste.it/akidemiz
İnternet sitemiz: www.abdulkadirpolat.com/
Sosyal medya hesaplarımız:
Telegram: t.me/abdulkadirpolat04
Instagram: instagram.com/abdulkadirpolatofficial
Twitter: twitter.com/abdlkdrpltresmi
Dailymotion: www.dailymotion.com/abdulkadirpolat
Facebook: facebook.com/Abdulkadir-Polat-Offical-104022798417509
Mail: abdulkadirpolathoca@gmail.com
* * *
abdulkadir polat,ebu hanzala,ebu haris,kerem önder,ebu zeyd,ebu eymen,ibrahim gadban,ebu ubeyde,abdulkadir polat kimdir,abdulkadir polata reddiye,recep baltacı,abdulkadir polat'a cevap,murat gezenler,abdulkadir polat reddiye,abdulkadir polat munazara,cübbeli ahmet hoca,genç hoca,abdulkadir polat küfür,abdulkadir polat onur güler,abdulkadir polat ebu hanzala,abdülkadir polat,kamil yusufzade,emrah tanrıverdi,savunma,savunma meselesi,savunma küfürdür,savunma küfür müdür,savunma küfür değildir,abdulkadir polat savunma,ebu hanzala savunma,tağuta muhakemede savunma,ebu hanzala savunma meselesi,abdulkadir polat savunma meselesi,babul ilim,ebu mücahid,ebu huzeyfe,akidetül müslim,ebu mücahid savunma,ebu huzeyfe savunma,hak yayınları,darultevhid,abdulkadir polat peçe,
@@serbest6656 Amin ecmain.
Alimler, ikrahın kişiden kişiye değiştiğinde ve bunun his ile bilineceğinde ittifak etmiştir. Dolayısıyla bu konuda "muayyen" olarak kişilerin ikrahta olup olmadığına göre sorunuzun cevabı değişkenlik gösterir.
Yani eğer söz konusu halinizde bir ikrah varsa hakkınızı arayabilirsiniz, caizdir ancak bir ikrah yoksa o halde muhakeme küfrü varid olur maalesef.
Meselenin detayları için izleyiniz: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
şüphelere verilebilecek en güzel cevapları vermişsiniz hocam savunmacıların belini kırdınız resmen 💥💯
Rabbim hepsine hidayet eylesin ☝🏻🕋
Hocam bütün şüphelilerin şüphesine yer bırakmamış sınız Rabbim ilmine bereket versin Rabbim hak olan davetiniz de şimdi olduğu gibi daima başarılı kılsın
Amin ecmain ☝🏻🕋
Selamünaleyküm hocam güzel bir anlattınız Allah razı olsun inşallah,🌹
Aleykum selam ve rahmetullah Amin ecmain ☝🏻🕋
Ağzına yüreğine sağlık Çok güzel bir video olmuş hocam ☝⚘🌷
☝🏻🕋
Allah cc sana rahmet eylesin guzel insan☝️
Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah razi olsun kardeş. Acik ve net şekilde anlatdin.☝️
Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah razı olsun, Allah sizi korusun.
Necaşi kıssası gerçekten çok ilginçti, bu zamana kadar doğru diye bildiğimiz bir yanlışta o çıktı.
~yarım doktor candan, yarım hoca imandan edermiş~
Amin ecmain Rabbim hidayetinizi arttırsın ☝🏻🕋
Çok değer bir insansınız Allah Razı Olsun
Amin ecmain☝🏻🕋
Emeğine sağlık Abdulkadir abi , çok teşekkür ederim
☝🏻🕋
Allah razı olsun hocam çok güzel anlatım
Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah razı olsun hocam Allah ilminizi arttırsın inşallah
Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah azze ve celle sizden razı olsun
Amin ecmain ☝🏻🕋
Çok akıcı eğlenceli ve delil dolu bir video hocam 😁
☝🏻🕋
ALLAH razı olsun kardeşim bizi aydınlattığın için ve emeğin için ALLAH seni var etsin.☝️🕋
Amin ecmain ☝🏻🕋
Əssələmu aleykum qardaş əla dərs idi Allah eşidib fadalalanlardan etsin bizləri əmin
Aleykum selam ve rahmetullah Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah razı olsun hocam
Amin ecmain ☝🏻🕋
Hocam savunma meselesinde şu ana kadar her hocayım diyen konuştu ama ben böyle Berrak bir ders hiç görmedim Allah seni riyadan kibirden korusun Allah için bu şekilde devam et Dualarımız desteklerimiz beğenileriniz yorumlarımız seninle birlikte inşallah Selamlar saygılar Allah'a emanet olun
Amin ecmain saygılar bizden ☝🏻🕋
Tam gönlüm kaymaya başlayacakken Rabbim merhamet edip seni karşıma çıkardı vallahi piyasada en güzel video savunmacı hashaşilere karşı Allah azze ve celle razı olsun hocam Allah' azze ve celle ilminizi arttırsın 🤲
Amin ecmain ☝🏻🕋
Maşallah Güzel vidyo olduğu başlığından belli☝️🕋♥️
☝🏻🕋
Rabbimiz olan Allah(c.c)razı olsun
Amin ecmain ☝🏻🕋
Hocam sohpetiniz akici ve guzel MasaAllah
☝🏻🕋
Hocam emeğinize sağlık çok güzel olmuş o haricîlere tokat gibi cevap olmuş
Rabbim hepsine hidayet eylesin☝🏻🕋
Allah swt ilminizi arttırsın hocam
Amin ecmain ☝🏻🕋
Rabbim yardımcın olsun abim ☝🏻😇
Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah razı olsun, Allah sizi korusun.
Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah senden razı olsun kardeşim sağol
Amin ecmain siz de sağolun inşallah ☝🏻🕋
Yine güzel bir konuya değindiniz. İyi seyirler.
☝🏻🕋
Ben şunu anladımki savunmacıların aklını kuşa taksak kuş ters uçar hocam çok faydalı bir çalışma yapmışsınız
Rabbim hepsine hidayet eylesin ☝🏻🕋
Hocam Allah azze ve celle razı olsun senden
Amin ecmain ☝🏻🕋
Allah için akideni bozma sana atan tutan çok oluyor biz kimin ne olduğunu biliyoruz hakkı hakkıyla anlatıyorsun ya Allah subhanahü ve teala ecrini versin Rabbim selam hidayete tabi olanlara ☝🏻 🕋
Aleykum selam ve rahmetullah Amin ecmain ☝🏻🕋
Rabbim hak üzere yaşayıp hak üzere ölmeyi nasip etsin. Gayretinizin ecrini Rabbim size versin.
Amin ecmain ☝🏻🕋
RABBİM RAZI OLSUN SENDEN ☝️☝️☝️🕋🕋🕋
Amin ecmain ☝🏻🕋
SUBHANALLAH aklimdaki iki şüpheyi biliyor gibi denk geldi süper olmuş hocam
☝🏻🕋
Allah ilminize bereket versin hocam Allah davetinize bereket versin 🤲
Amin ecmain ☝🏻🕋
Diline emeğine sağlık Rabbim ilmini ve hidayetini artırsın abi
Amin ecmain ☝🏻🕋
Hocam ma sha Allah herşey Burhanla , delille, hüjjet ivade edin hadi reddiye veren ler çıksın baban oğluza lar .. ve selam
☝🏻🕋
Hocam , cok i. Anlatdynyz . Wallahi Allah sizi başimizdan eksik etmesin , senin kibi guzel şekilde anlatan hic görmedim , hepsini dinledim muhakeme ,irkrah savunma hepsini. Dinledim şuan wallahi cok guzel anlatdin , kalbim şimdi rahatladi . Allah sizden razi olsun hocam , Allah ilminizi artdirsin ❤❤❤❤❤❤❤
Amin ecmain ☝🏻🕋
Abdulkadir Polat hoca candır o kadar hoca dinledim en çok delil ile konuşan hoca Abdülkadir hoca yorumumu okuyacaklar Abdulkadir hocayı değerlendirin lütfen pişman olmayacaksınız inşaAllah☝️
☝🏻🕋
Eyvallah seyda
☝🏻🕋
Allah azze ve celle razı olsun
Amin ecmain ☝🏻🕋
rafeallahu kadrek şeyh ♥️♥️
Amin ecmain ☝🏻🕋
Seni Allah için seviyorum
Beni kendisi için sevdiğiniz Allah da sizi sevsin ☝🏻🕋
Masallah barekallah fiyh.
Menheciniz fehminiz fıkhıniz ehli sünnet elhamdülillah.
Allah svt ilminizi artırsın salih kullari arasina dâhil etsin .ilm size mübarek olsun
Allahumme amin.
Amin ecmain ☝🏻🕋
selamun aleykum hocam 3. necaşi (müslüman olan) ülkesini yönetirken, hükmederken, islam üzerinde mi hükmetmiştir yoksa incille mi
Aleykum selam ve rahmetullah.
İbni Kesir Tarih'inde müslüman Necaşi'nin İslam ile hükmettiğini ancak çok kısa bir süre sonra kendi öz akrabaları tarafından şehid edildiğini ve cenaze namazını da bizzat Resulullah'ın gıyaben kıldırdığını "sahih" bir senetle aktarıyor.
Habeş (Etiyopya) Hristiyanları bugün bile Necaşi'den nefret ederler. Allah onları kahretsin. Hatta geçtiğimiz sene Rahmetlinin mezarına saldırı yaptılar. Bu İslam düşmanları Rahmetlinin mezarını bile hazmedemiyorlar.
Bkz link: tr.euronews.com/2021/01/07/etiyopya-dini-isler-yuksek-konseyi-turkiye-nin-restore-ettigi-necasi-turbesi-ne-sald-r-y-k
Hocam selamün aleyküm kandiller uydurma mıdır? Kadir gecesi dışında Kur'an da geçmiyor. Saygılar ❤️
Aleykum selam ve rahmetullah saygılar bizden. Detaylı cevap için izleyiniz: ua-cam.com/video/50CBUinkYFA/v-deo.html
la ilahe illallah ☝🏻
☝🏻🕋
Hocam selamün aleyküm şimdiki sistemde mesela hakkımız yendi yada malımız gasp edildi yada bizi yaraladılar hakkımızı mecbüren bu sistemde aramak zorunda kalıyoruz yoksa ne koşulda olursa olsun şikayet etmemelimiyiz.
Aleykum selam ve rahmetullah.
Telefonla kolluk kuvvetlerini aramayı soruyorsanız evet arabilirsiniz.
Size zulmedenleri mahkemeye vermeyi soruyorsanız, eğer halinizde bir ikrah varsa hakkınızı arayabilirsiniz ancak bir ikrah yoksa o halde muhakeme küfrü varid olur maalesef.
Meselenin detayları için izleyiniz: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
çok güzel olmuş
☝🏻🕋
ALLAH Azze ve Celle senden razı olsun,sormam gereken bir kendi açimdan çok önemli bir sorum var,whatsup hattiniza yaziyorum ama cevap verilmiyo,cevap verirseniz çok mutlu olacağim inşaALLAH🙋♂️
Amin ecmain ☝🏻🕋 Whastapp 0537 062 6111 Çoğu zaman yoğunluktan dolayı mesajınız altta kalabiliyor lütfen böyle olursa tekrar yazın hepimiz insanız gözden kaçabiliyor bazen.
Bu ayakla savunmaya gidilmez diyenler .
Alllah akıl versin .
Amin ☝🏻🕋
Sizi sevmesemde ders çok net ve güzel olmuş
Rabbim size hidayet eylesin☝🏻🕋
Amin acmain
Hocam Zümer suresi 6. Ayet mucize mıdır yoksa başka birşey mi anlatılmak isteniyor
خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍۜ يَخْلُقُكُمْ ف۪ي بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ ف۪ي ظُلُمَاتٍ ثَلٰثٍۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُۜ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ فَاَنّٰى تُصْرَفُونَ
"Sizi, tek bir nefisten yarattı, sonra ondan eşini var etti. Size, hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi annelerinizin karnında, üç karanlık içinde, bir yaratılış (evresinden) başka bir yaratılış (evresine) geçirerek yaratmaktadır. İşte bu, sizin Rabbiniz Allah’tır. Hâkimiyet/egemenlik yalnızca O’na aittir. O’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. (Buna rağmen) nasıl da (tevhidden şirke) çevriliyorsunuz!" (39/Zümer, 6)
- Ayette geçen üç karanlığı: “karın, rahim, meşime (plasenta)” şeklinde anlayanlar vardır. Bazıları karın yerine “bel / sırt”ı esas almıştır. (Zemahşeri, Razi, ilgili yer)
Bu yorumun, İbn Abbas, Mucahid ve İkrime’ye ait olduğu bildirilmiştir. (bk. Taberi, Kurtubi, ilgili yer)
Katade, Süddi ve İbn Zey de bu görüşü benimsemişlerdir. (a.g.y)
Özetlersek, kabul gören yorumlara göre, bu üç karanlık “Anne karını, rahim ve meşime (plasenta)”dir.
Bazıları meşime yerine “erkekğin sulbü / sırt bölgesi” ifadesini kullanmıştır. (bk. Beydavi, ilgili yer)
- Soruda ifade edildiği gibi “Bu kitap bize anlamamız için gönderildi...”
Peki, biz kimiz?
Biz ne yalnız on beş asır önce ne de sonraki insanlarız... Biz, on beş asır boyunca, bilgi-görgü seviyesi farklı olan bütün asırlardaki insanlarız!..
Madem ki, Kur'an bize / hepimize konuşuyor; o halde onun ifade tarzı yalnız bazı asırların değil, tüm asırların insanlarının anlayabileceği, ders alacağı hususları kapsamalıdır.
Aynı cümleden her seviyedeki insanlar kendi kapasitesine göre Kur'an’dan payını alabilsinler.
En doğrusunu Allah bilir.
Selamunaleykum
Aleykum selam ve rahmetullah ☝🏻🕋
Oyle olmaz füze atsaydiniz hocam 🔥💯
:))
Savunma küfürdür akidesine göre kişi tağutun veya şeriatın mahkemesinde davalı sıfatı almışsa kabul etsede etmesede ,mahkemeye gitsede gitmesede muhakeme olmuştur.Çünkü mahkemenin seyri devam ediyor.
Hocam bu imam Buhari rivayetini niye söyledin yaa. Şimdi bu Hariciler İmam Buhariyide tekfir edecek😁😁😁☝️🕋
Evet İmam'ı tekfir etmekten başka çareleri kalmadı.
Allah İmam Buhari'ye rahmet etsin ayakla savunmaya gitmeye ve savunmada hakkını aramaya en güzel cevabı verdi elhamdulillah :) ☝🏻🕋
@@AbdulkadirPolat1 Allah sana rahmet etsin Hocam. Çok iyi bir Ders oldu. Şimdi anlıyorum ki bu kafirler bize dini ne kadar Zorlaştırmıştır.
@@Tooweak Rabbim hepsine hidayet eylesin ☝🏻🕋
🤣
👍👍👍👍
☝🏻🕋
☝️☝️☝️
Elhamdulillah !!!!!!!!!
☝🏻🕋
Hocam sahabeler istediğine göre bu necasi olayında tesri degıl hocam testi tam olarak ne oluyor
Bide bu hukmu istedikten sonra biri zarar versəydi muhakeme olur muydu
Teşri yetkisinin ilahlığın yegane hususiyetlerinden olması Allah’ı ilah olarak birleyen bir ferdin sadece O’nun hükümleri ile hükmetmesini gerekli kılmaktadır. Allah Subhanehu ve Teala bu noktada hiçbir kulu muhayyer bırakmamış, alemlere rahmet olarak gönderdiği son rasulüne dahi bir serbestiyet hakkı tanımamıştır.
Nitekim Teşri meselesinde yani hakimiyet mefhumuna dair temel esasların arka arkaya zikredildiği Mâide suresinde Allah Subhanehu ve Teala öncelikle yahudilere gönderilen bütün nebilerin Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmettiğini ve yine aynı şekilde onların yöneticileri konumunda olan din adamlarının da başkasıyla değil sadece Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmettiklerini bildirmiştir. Ve nebisini de bu hususta muhayyer bırakmamış ve insanların kendisini Allah’ın indirdiği ile hükmetmekten alıkoymaması hususunda uyarmıştır. Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:
“Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Ku- ran’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.” (Mâide, 5/49)
Elbette sadece Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetme gereği ve nebilerin dahi bundan müstesna tutulmadıkları gerçeği Allah’ın indirdiği hükümlerden yüz çevirmenin açık bir küfür, ayan beyan bir tuğyan olduğu gerçeğini de ortaya koymaktadır. Nitekim Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:
“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/44)
“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/45)
“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fasıkların ta kendileridir.” (Mâide, 5/47)
Ayetlerin nüzul sebebine dair Bera b. Azib (radıyallahu anh)’dan gelen rivayet şu şekildedir:
“Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanından kendisine tahmim yapılmış (yüzü siyaha boyanmış) ve sopa atılmış bir yahudi geçti. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onları çağırdı ve şöyle dedi:
‘Zina yapanın cezasını kitabınızda böyle mi buluyorsunuz?’ Yahudiler:
‘Evet’ dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onların alimlerinden bir adam çağırıp ona dedi ki:
‘Musa (aleyhisselam)’a Tevrat’ı indirenin hakkı için söyle. Zina yapanın cezasını kitabınızda böyle mi buluyorsunuz?’ Alim şöyle dedi: ‘Tevrat’ı indirenin hakkı için demeseydin sana gerçeği bildirmezdim. Zinanın cezası kitabımızda taşlayarak öldürmektir. Fakat şereflilerimiz içinde zina çoğalınca ve zina yaparlarken yakalanınca, şerefli oldukları için onlara ceza uygulamayı terk ettik. Fakat zina yapan zayıf kimselere taşlayarak öldürme haddini uyguladık.’ Bir gün aramızda:
‘Zina konusunda hem şereflilerimize, hem de zayıflarımıza uygulayacağımız bir tek ceza belirleyelim’ dedik. Böylece taşlayarak öldürme cezası yerine tahmim ve sopa vurma cezasını uygulamaya karar verdik.’ Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
‘Ey Allah’ım! Vermiş olduğun emri, ölümünden sonra tekrar ilk canlandıran benim’ dedi ve zina yapan evli kişinin taşlanarak öldürülmesini emretti. Bunun üzerine Mâide suresi 41. ayeti indi.
Yahudiler dediler ki: ‘Eğer Muhammed sopa ve tahmim cezası verirse, bunu ondan alın, eğer recm cezası verirse, bunu ondan almayın.’ Bunun üzerine Allah Subhanehu ve Teala Mâide suresi 44-45-47. ayetleri indirdi.
Bera b. Azib (radıyallahu anh) bunu söyledikten sonra: ‘Bu ayetlerin hepsi kafirler hakkında inmiştir’ dedi.” [1]
Ayetlerin nüzul sebebine dair değişik rivayetler vardır. Fakat alimler bu rivayetlerin arasında bir çatışma olmadığını, tüm rivayetlerin aynı olayı naklettiklerini belirtmiştir.
Allah Subhanehu ve Teala, bu ayeti kerimelerinde indirdikleriyle hükmetmeyenler hakkında onların kafirler, zalimler ve fasıklar olduklarını beyan etmektedir. Bu hüküm, Allah Subhanehu ve Teala’nın indirdiklerini bir kenara bırakarak kendileri ve halkları için kanunlar uyduranlar ve bu uyduruk kanunlarla hükmedenler hakkında umumdur. Ayetlerin “men” (her kim) şart edatı ile başlaması bu ayetlerin hükmetme makamında bulunan herkese şamil olduğunu göstermektedir. Tüm Nebilere ve ümmetlerine Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek terki küfür olarak yazılmış bir farzdır.
Allah’ın indirdikleriyle yönetmeyenler hakkında Allame Şevkani (rahimehullah) şöyle demiştir:
“Hiç bir şek ve şüphe yoktur ki bu, Allah Subhanehu ve Teala’ya ve Rasulü’nün diliyle emrettiği kitabın ve Rasulü’nün diliyle kulları için seçtiği şeriatına karşı küfürdür. Hatta onlar Adem (aleyhisselam)’ın zamanından bu zamana kadar gelip geçmiş bütün şeriatlara küfür ediyorlar. Onlara karşı cihad vaciptir. İslam’ın hükümlerini kabul edip, onlara gönüllü itaat edene kadar ve tâbi oldukları bu tağuti şeytani hükümlerin hepsini terk ederek kendi aralarında tertemiz olan İslam şeriatıyla hüküm edene kadar onlara karşı savaşmak emrolunmuştur.” [2]
Seyyid Kutub (rahimehullah) şöyle demiştir: “Şart ve cevabı umumi, böyle kati ve kesin bir hüküm. Zaman ve mekanın hududunu aşarak, herhangi bir nesil ve herhangi bir cemiyette Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyen her ferde şamil umumi bir kaide.
Allah’ın indirdiği ile hükmetmemek, uluhiyetin reddi demektir. Teşri hakimiyet, uluhiyetin değişmez özelliklerindendir. Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla hükmedenler, bir taraftan Allah’ın uluhiyetini ve uluhiyetin özelliklerini reddetmekte diğer taraftan uluhiyet hakkını ve ona ait özellikleri kendi şahsı için iddia etmektedirler. Bu da küfür değilse, hangisi küfürdür?” [3]
Bununla beraber tefsir usulünün meşhur kaidesine göre, sebebin hususi olması, ayette belirtilen hükmün umumi olmasına bir engel teşkil etmez. Yani, ayet belirli bir olay üzerine nazil olmuştur. Ancak hükmü herkesi kapsamaktadır. Bundan dolayı ayetler her ne kadar yahudiler hakkında nazil olsa bile, ayetlerin ihtiva ettiği hükümler, hükmetme makamında bulunan herkes için geçerlidir. Nitekim, alimler de bu yönde görüş belirtmişlerdir.
İbn Mesud ve Hasen der ki: “Bu ayet ister müslüman, ister yahudi, ister kâfir olsun Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyen herkes hakkında umumidir.” [4]
Bera b. Azib, Huzeyfe ibn Yeman, Abdullah İbn-i Abbas, Ebu Miclez, Ebu Reca, İkrime, Hasan El Basri ve diğerleri derler ki: “Bu ayet ehli kitab hakkında nazil olmuştur. Ayrıca Hasan El Basri bunun bizim üzerimize de vacip olduğunu söylemiştir. Abdurrezzak, Süfyan Es Sevri kanalıyla İbrahim’den naklen bu ümmet için de geçerli olduğunu söylemiştir. Bunu İbn-i Cerir rivayet etmiştir.” [5]
Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:
“Onlar, hala cahiliye devrinin (şirk olan) hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir kavim için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?” (Mâide, 5/50)
İbn Kesir (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala, muhkem ve her hayrı ihtiva eden, her şerri yasaklayıcı olan hükümlerinden yüz çevirip, bunun yerine cahiliyede olduğu gibi kişilerin görüşlerine, dalalet ve sapıklığı ihtiva eden değer yargılarına ya da çeşitli dinlerin karışımı ve beşeri görüşlerden maydana gelen Cengiz Han’ın vaaz ettiği Yes’ak gibi İslam dışı hükümlere yönelenin imanını kabul etmiyor. Yes’ak, Cengiz Han’ın Kur-an, Tevrat, İncil ve kendi görüşlerine dayanarak ortaya koymuş olduğu kanunları ihtiva eden bir kitabtır.Cengiz Han öldükten sonra yerine geçen çocukları, İslam’a girdiklerini söyledikleri halde bu kitabı anayasa kitabı olarak görmeye devam ettiler. Allah’ın kitabı ve Rasulullah’ın sünnetini bir kenara atarak bu kitabtaki hükümlerle Tatarlara hükmettiler. İşte böyle davranan kimseler kafirdir. Bunlarla büyük küçük her meselede yalnız Allah’ın ve Rasulü’nün hükmüne dönünceye kadar savaşmak farzdır.” [6]
Muhammed bin İbrahim (rahimehullah) şöyle demiştir: “Dünyevi kanunlarla hükmeden bir kimse ‘ben bunun bâtıl olduğunu elbette ki kabul ediyorum’ dese bunda onun için bir delil yoktur. Aksine o şeriatla bağını koparmıştır. Bu bir kimsenin : ‘Ben putlara ibadet ediyorum ve bunun elbette ki bâtıl olduğuna inanıyorum’ desemesine benzer.” [7]
Anlaşılacağı üzere Allah Teala’nın indirdiği kanunları yürürlükten kaldırmak, onların yerine geçmek üzere kanunlar koymak ve bu beşeri kanunlarla hükmetmek küfürdür.
DİPNOTLAR
[1] (Müslim, Hudud: 28)
[2] (ed-Deva el-Acil: 34)
[3] (Fî Zilâl’il Kur-ân: 4/256-257)
[4] (Câmiu li Ahkâmi’l Kur-ân: 6/244)
[5] (Tefsîru’l Kur-ân’il-Azîm: 5/2349-2350)
[6] (Tefsîru’l-Kur-âni’l-Azîm: 3/131)
[7] (Mecmua Resâil ve’l-Fetevâ: 6/189, 1451. Soru)
@@AbdulkadirPolat1 hocam kalemine (parmagına saglık) sünnette gecmeyen seylerde sıkıntı yok o zaman biz mesela okulda isyerinde filan kavga eden kişi atılır diye kural var bunun uygulanması için müracaat edebiliriz ya daya da bir kutuphane kitabı gec gətirənə para cezası uygulayabilir. Yoksa ben okuduğumu anlamamıs mıyım
@@ka-nk2jd Tağuta muhakeme olmak küfürdür. İkrah hali olursa başvurabilirsiniz. Ancak sizin anlattıklarınız muhakeme değil.
Lütfen bu videoyu izleyin meseleyi daha iyi kavrayacaksınız: ua-cam.com/video/2x6wFkThmRM/v-deo.html
Dogru aferin sana
☝🏻🕋
Hocam bu soruma cevap yazarsanız çok dua ederim size
Hocam herhangi bir iftira veya zulüm de savunma yapmak küfür değildir bunu anladık elhamdülillah
Benim sorum şu
Peki bir suç işlediğimiz zaman misalen şeytana uyup kavgaya karıştık misalen hırsizlik yaptık veya herhangi bir suça karıştık tabi ki biz gidip şikayette bulunmayız elhamdülillah tağuta muhakeme olup onlardan hüküm beklemeyiz
Karistigimiz suç dolayısıyla bize dava açılır yada suç duyurusunda bulunulursa gidip ifade vermek veya şikayetçiye karşı savunma yapmak veya daha ilerisi suçumuzu kabul ettik diyelim sonucunda ne yapmalıyız nasıl bir yol izlemeliyiz ve bu yolda ki sınırlar ve ölçüler nelerdir son olarak bize çıkan kararda misalen denetimli serbestlik kararı verildi bu konularda ne yapmalıyız veya neler yapmamalıyız bu konudaki ölçü ve sınırlar nelerdir
Öncelikle savunma küfür değildir.
Ayrıca, mahkeme sonucunda verilen kararlara uymanız veya ikrah olması halinde itiraz etmeniz caizdir.
İkrah meselesi için izleyiniz: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
Bunlar niye müsriklere inmiş ayetleri ustlerine aliniyolar. Nisa60
Rabbim hepsine hidayet eylesin ☝🏻🕋
☝️🕋👏♥️
☝🏻🕋
Hocam bu sözler köşkü müşrik kerem önderle bir video yapmış ben inanıyorum ki bu tevhit davetinin yayılmasından ve Allahın bu sebebi kullanarak insanlara hidayet etmesinden başka bir işe yaramayacak inşallah peki siz bu videoya reddiye çekecek misiniz yoksa prim vermeyecek misiniz?
Evet videoyu çektik bile.
Ancak bu zındıklar yüzünden bir türlü yayınlamaya zamanımız olmadı. Bu savunma videosu 3. ve son bölümdü. Bu videolar onların belini kırdı.
Şimdi sıra geldi sofilere. Depoda baya video birikti. Perşembe günü Kerem Önder ve Sözler Köşkü'ne çok güzel bir cevap geliyor inşallah takipte kalınız ☝🏻🕋
☝️
☝🏻🕋
👍🏻
☝🏻🕋
☝️☝️☝️🌹.
☝🏻🕋
Emeğine sağlık hocam.Rabbim emeğini boşa çıkarmasın her gün bin kişi daha sizin gibilerin vesilesiyle İslama girsin bunun ecirlerini de size kat kat yazsın Rabbim
Amin ecmain ☝🏻🕋
Selamun aleyküm hocam.emeginize sağlık.hocam benim bir arzım var sizden. artık biraz cenneti,cehennemi,peygamberimizi,sahabilerimizi ne bileyim bizi bizden alıp götürecek ruhumuzu gıdıklayacak videolara dönseniz.bilgi kirliklerinide ortadan kaldirsanız. Sanki bu tür videolar cok profosyenel hocalara reddiye gibi geliyor bana:( mesela Miraç gecesi olanlar milletin abarttıgı gibimi? Bu tür videolar yeni basliyacaklara ve arayışta olanların daha cok ilgisini cekecektir. saygılarımla hayırlı akşamlar hocam.
Aleykum selam ve rahmetullah tamamdır bu haftadan itibaren gelmeye başlayacak inşallah ☝🏻🕋
🕋☝🏻
☝🏻🕋
🌄☝️
☝🏻🕋
Ahmed bin hanbel hadisini açıklar misiniz peki efendimiz toprak al yüzüne at diyor ya
Sorunuz anlaşılmadı?
@@AbdulkadirPolat1 savunma yapma konusunda karşıdaki kişiye savunma yapmayıp toprak alıp yüzüne atmak gerektiği hadiste var ahmed bin hanbel hadisi onu açıklar mısınız peygamberimiz toprak al yüzüne at diyor ya hani
Uydurma hadis.
Hocam, 17:48 te 3 tane necaşi var demişsiniz.
Evet bazı alimlere göre 3, bazılarına göre ise 2 tane vardır.
Necaşilik bir isim değil bir makamdır.
Kral, Firavun, Melik, Başbakan vsvs gibi.
@@AbdulkadirPolat1 Hocam, Allah size rahmet etsin. Ama sahabeleri Muhakeme eden necaşi Ashameydi dimi? sonradan müslüman oluyor.
Evet: ua-cam.com/video/ZIHfDSKAm7I/v-deo.html
Hocam saygılar acaıp olabilir ama ikrah ilgili aklıma geldi
Hocam asırı aclık ve susuzluk ikrah demiştiniz böyle bir durumda buyu yapılıp cinlere su yiyecek nerede diye sorulabir mi
2 hapis ikrah oldugundan biri kendini hapsedecek insanları oldurebilir mi
Cevap için izleyiniz: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
Hocam selamün aleyküm, şimdi benim bir arkadaşım işten çıkarıldı hakzsız yere, dava açtı ve mahmede şahit olarak beni de yazdı ama ben muhakeme olmaya değil fakat ona şahitlik etmeye gidebilir miyim? Bu caiz midir yoksa imanımıza zarar gelir mi?
Aleykum selam. İkrah yoksa gitmeyin inşallah.
@@AbdulkadirPolat1 Valla hocam ikrah durumu bulunmuyor ama ben dinimizdeki bu konulara tam hakim olmadığım için daha önceden kendisine tamam dedim o da şahit olarak yazdı beni. Kendisi çok dini açıdan bilgi sahibi değil ne yazık ki Allah hidayet etsin, ona, bana, size ve tüm insanlığa ve hidayetimizi arttırsın. İkrah olmadığı halde gidersem şayet imani açıdan bir problem olur mu? Eğer gitmem imanıma zarar verecekse bir bahane veya beyaz bir yalanla kendisine katılamayacağımı ileteyim. Cevap verirseniz mutlu olurum. Allah razı olsun hocam
@@noviceplyr3648 Gitmemeniz daha hayırlıdır. İkrah meselesindeki detaylar için tıklayınız: ua-cam.com/video/R3_Z9QKoVaM/v-deo.html
❤
☝🏻🕋
☝️🦅🥷🏽
☝🏻🕋
😂😂😂😂😂
İslamda kadının boşanma hakkı var mıdır
Şayet erkek dinden dönerse veya büyük günahları açıktan işlerse veya kadına haramları "dayatırsa" kadının boşanma hakkı vardır. Bunun dışında kadının boşanma yoktur.
Nikah kıyılırken kadın, "boşanmak benim elimde olmak üzere seninle evlendim" der ve erkek de bunu "kabul ettim" derse, kadının boşanması kendi elinde de olur.
Erkek eşine (İşin, senin elinde olsun) veya (Kendini sen boşa) yahut (Diler isen boşsun) gibi cümlelerden birini söylerse, kadın, ancak o oturumda kendisini boşayabilir. Kocası (Ne zaman istersen kendini boşa) derse, o oturuma mahsus olmaz. Kadın istediği zaman, kendini boşayabilir.
Kendisine boşanmak hakkı verilen kadın, kocasına (Seni boşadım) derse, boşanma işi gerçekleşmez. (Kendimi boşadım) demesi lazımdır. Nikah yapılırken kadın, (Ne vakit istersem, kendimi senden boşamak üzere...) diyerek, şart ederse, erkek de, nikah yapılırken, bu şartı kabul ettim derse, böyle şartlı nikah sahih olur ve kadın da boşanmak hakkına sahip olur. Erkek boşanma hakkını verse, kadın (Ben boşanma hakkını istemem) dese de, hakkını red etmiş olmaz. Dilediği zamanda, kendini boşayabilir. Erkek nikah yaparken, (Boşanmak senin elinde olmak üzere, seni nikah ettim) derse, nikah sahih olup, boşanmak hakkı kadının elinde olmaz. Fakat, önce kadın, (istediğim zaman, boşanma hakkı elimde olmak üzere sana nikahlandım) der, erkek de, (kabul ettim) derse, hem nikah sahih olur, hem de, boşanmak kadının elinde olur.
En doğrusunu Allah bilir.
@@AbdulkadirPolat1 anladım peki abi boşanmanın erkeklere yani bu hakkın erkeklere verilmesinin hikmetleri nelerdir
@@hayathayat-gd8wp Nikâh akdinde boşama hakkının erkeğe verilmesinin birçok hikmeti ve sebebi vardır. Şüphesiz ki bunların hepsine vakıf olmamız düşünülemez. Zira Allah çok hikmetler sahibidir. Ve kulların bunları bilmesi mümkün değildir. Boşama hakkının erkeğe tanınmasının hikmetlerinden biri de evliliğin devamını sağlayıp en güzel şekilde muhafaza etmek, iyice düşünülmeden aile hayatına son verilmesinin önüne geçmektir. Zira evlilik müessesesinde tarafların manevi sorumluluklarının yanı sıra, erkeğin bir de mali yükümlülükleri vardır.
Şöyle ki, erkek evliliği inşa ederken kadının hakkı olan mehri vermek zorunda olduğu gibi, hanımının ve çocuklarının nafaka ve meskenlerini de temin etmekle yükümlü olduğundan manevi sorumlulukların yanı sıra bir de mali yükümlülükleri vardır. Evlilik süresince maddi yükü sırtlanan koca, hanımını boşayacak olursa boşama sonrası iddet dönemi içerisinde de hanımının nafakasını ve oturacağı evi temin etmesi gerekecektir. Bu da boşamanın erkeğe getireceği bir başka malî yüktür. Koca manevi sorumluluklarının yanı sıra tüm bu malî yükleri de göz önünde bulunduracak ve boşama konusunda daha tedbirli davranacaktır.
Kadın için zikredilen bu malî yükümlülüklerin hiç birisi söz konusu değildir. Dolayısıyla evlilik müessesesinin böyle bir yapısının olması gereği erkeğin sonuçları çok daha iyi değerlendireceği ve evliliği devam ettirmek için elinden gelen azami gayreti göstereceği aşikârdır.
Kadınlar yaratılışları itibarıyla daha duygusal olduklarından önlerine çıkan sorunların halledilmesi noktasında aklın önüne his ve duygularını geçirecekleri inkâr edilemeyecek yaratılış gerçeklerindendir.
Şüphesiz ki, dini hükümler Allah Teâlâ tarafından kişilere hususi olarak değil de tüm Müslümanları bağlayıcı olarak konulduğundan bazı kadınların sorunların çözülmesinde daha akılcı olup hisleriyle hareket etmemeleri genel hükmü değiştirmeyecek ve böyle bir vasfa haiz olan kadınlar bu hükmün dışında tutulmayacaktır. Kaldı ki hangi kadının böyle olduğu, hangisinin de olmadığının tespiti de neredeyse mümkün değildir.
Boşama yetkisinin her iki tarafa tanınması evliliğin dağılma ihtimalini çoğaltır. Bu cihetten daha gerçekçi düşünen erkeğe bu hakkın verilmiş olması en güzelidir.
Boşama yetkisi erkeğe değil de hâkime verilecek olsaydı bu durumda da aile içi sırlara yabancı birinin vakıf olması söz konusu olabilecekti. Kuşkusuz evlilik ciddi bir müessesedir. Tarafların yani eşlerin daha çok gayret sarf ederek aileyi ayakta tutmaları kendilerine yüklenmiş bir vazifedir. Tüm bunlarla birlikte koca, her türlü sıkıntıyı göğüsleyerek ailesinin hayatını devam ettirmekle yükümlü olduğu düşünülürse evliliği sonlandırma hakkına da sahip olması gereken kişi olduğu anlaşılacaktır.
Olayları hem hislerine kapılarak değerlendirebileceğinden hem de malî bakımdan zarar görmeyecek olması bakımından kadının en ufak bir sinirlenmede temkini elden bırakıp boşama yolunu tercih edebileceği yadsınamayacak bir gerçektir. Kaldı ki, kadın, daha en başından boşama hakkının erkeğin elinde bulunduğunu bilerek evlenmektedir.
Kadın, kendisi için boşama hakkı olmadan evlenmek istemeyip kendisi için de boşanma hakkı istemesi durumunda nikâh akdi kıyılırken -kocanın boşama hakkı saklı kalarak- kocasından boşama yetkisi isteyebilir. Nikâh kıyılırken kadın kendine boşama yetkisi talep etmemiş olsa da sonrasında evlilik hayatı devam ederken kocasının kabul etmesi halinde kendisine ait mallarından kocasına bir miktar vererek hul’ hakkını kullanabilir. Zira Allah Teâlâ böyle bir uygulamayı Kur’an-ı Kerim’de caiz kılmıştır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Eğer onlar Allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur.”[Bakara 229]
@@AbdulkadirPolat1 çok sağ ol abi sorularıma hep cevap verdiniz diğer kanallar gibi değilsin
@@hayathayat-gd8wp Estağfurullah
iman amelden bir cüzdür görüşünüze katılmıyorum ama onun dışında muhteşemsiniz vesselam allah ilminizi arttırsın
Kur'an ve Sünnet'e gerçek manasıyla iman eden bir müslümanın akidesine göre amel imandandır.
İzleyiniz: ua-cam.com/video/28a7hLsCZ7U/v-deo.html
İyi de malik, Yusuf as'ı görevlendirdiğinde Müslüman değil diyorsun ya hoca, sanki tağuti sistemde görevliymiş gibi.
Yalnız malik görevi Yusuf as'a verdiğinde bütün yetkiyi Yusuf as'a verdi. Yani yakup as. 'ın kanunlarına göre hükmetti. Hatta ayette ;Yusuf as hapisten çıkınca melikle uzunca konuştular diye geçer. Bu konuşma boş, malayani bir konuşma değildir elbette. Melik, Müslüman olduktan sonra Yusuf as maliye görevine getiriliyor. Bu da yanlış anlaşılmasın
Yusuf (as) peygamber zamanındaki Mısır Melik'i müslümandı: justpaste.it/misirmelik
Allah razı olsun hocam
Amin ecmain ☝🏻🕋
☝️☝️☝️
👍🏻
☝🏻🕋
☝️☝️
☝🏻🕋
👍🏻
☝🏻🕋
☝️☝️☝️☝️
☝🏻🕋
👍🏻
☝🏻🕋
👍🏻
☝🏻🕋
👍🏻
☝🏻🕋
👍
☝🏻🕋