biraz entellektuel donanıma sahip olarak ancak anlaşılacak sanatsal konulari bir çok açıdan ele aldiginiz ,keyifli,oldukça anlaşılır, harika bir program olmuş, bayıldım size😍
Barış hoca Anadolu Üniversitesi'ndeki çağdaş sanat derslerinde bizi güzelce tokatlar , silkeleyip bir süreliğine kendimize getirirdi. Bu videoda da öyle olmuş ; bakış açımızdaki yavanlığı hatırlatmış ve yine yeni ufuklar açmış. Sağ olun , var olun. Videoların devamı gelir umarım.
Resim sanatı 1950'lerden sonra bitmiştir. Modern Sanat denilen şey çoğunlukla saçmalıktan ve kara para aklamaktan ibarettir. Borsa'dan ya da Bitcoin'den farkı yoktur. Hayali, soyut bir şeyi satarlar. Bazı sanat simsarları çıkıp bu bir sanat eseridir ve değeri şu kadardır dedi diye ve birileri o parayı ödeyip satın aldı diye o sanat eseri olmamalı. Bu tamamen algı ve algıyı yönlendirme meselesidir. Ve yine algılar değiştirilirse o sanat kabul edilen şey bir anda gözden düşüp sanat kabul edilmeyebilir. Tıpkı NFT'de olduğu gibi. İş duvara muz yapıştırmaya gitmeden önce kendi bokunu satmaya hatta boşluğu satmaya kadar gitmişti! Boşluğa sanat eseri deyip satmak kim ne derse desin dolandırıcılıktır! Sülün Osman bile en azından köprüyü satıyordu yani bir şey gösteriyordu satarken. :) Kısacası son yıllarda yurt dışında bu modern sanat saçmalığına dur diyen ve eleştiren yabancı sanat yazarlarının kitapları çıkması çok cesurca ve iyi bir şey. Kral çıplak diyen birileri çıktı sonunda!
Sanat tarihinde değişimi gösteren Duchamp bir kerteriz noktası.Hazır nesneyi sanat yerine ikame etmesi.Siz kerteriz noktası olarak Kosuth'u ekliyorsunuz.Sanatın fikre kavramlara indirgenmesi. Sanatın anlamı sadece kavram mıdır? Duygu ve fikrin birliğinin sanat tarihinde kerteriz noktası kim?
"kerteriz noktası" noktası nedir yahu? :) Bakın bunu yapmayın işte. Sonra entel-dantel deniyor ve millet sanattan uzaklaştırılıyor bu gereksiz dil ile. "Başlangıç noktası" hatta direkt "Başlangıcı" demek çok mu zor?
Başlangıç noktası değil sadece kendisinden sonra gelen sanat eserelerini de belirleme zamanı demek daha doğru.Bu söylediklerimi ifade edecek bir kavram biliyorsanız çok sevinerek kullanırım @@turkishveganhuman5674
@@turkishveganhuman5674 Kerteriz noktası ile kastettiğim şey sadece değişim değil.Ayni zamanda kendisinden sonra gelen sanat eserlerinin belirleyicisi de olması.Bu anlamda bir kavram söyliyebilirseniz memnuniyetle kullanırım.
İnsanlar yapitla karşılaşıyor. Sanatçıların saçmalama hakkı varsa, bomboş işi eleştirme hakkı da insanlarin var :) Sanat duvara bantlanmış muz olabilir elbet, ama asıl sorun giderek metalaşması ve fikri emek olmaksızın, bir derdi olmadan ortaya çıkması.
@@BurakSaka2 Burası belki de çağdaş sanata ilişkin patolojiyi çözmek için en önemli nokta. Daha yakından bakalım. Videolarda ısrarla üzerinde durduğumuz gibi sanatın salt değişim değeri olan bir nesneye/ "meta"ya indirgenmesine en çok karşı çıkan sanatçılar “kavramsal sanatçılar”dı. İşi "nesne-yapıt" üretmeye karşı çıkacak kadar ileri götürdüler ama en çok eleştirilen de onların işleri oldu. Kimse klasik bir resmin milyon dolara el değiştirmesini beis bulmuyorken, Duchamp'ın, Daniel Buren'in ya da Donald Judd'ın işleri söz konusu olduğunda her seferinde skandallar ortaya çıktı. Buradan çıkabilecek sonuçlar neler olabilir? 1) Çağdaş sanatçılar birer şarlatan ve boş işler üretiyorlar. Tek amaçları para kazanmak ve bunu da haksız yollardan yapmaya alışmışlar. Sanatı suistimal ediyorlar. Bir başka deyişle; sanat adına insanlık tarihinin ürettiği büyük ustaların ve yapıtların açtığı yolu suistimal ediyorlar. Çağdaş sanat yozlaşmanın bir diğer adı. (Sorunu böyle açık ifade ettiğimizde karşımıza çıkacak, bazı çağdaş sanatçıları/ “iyi-çağdaş-sanatçılar” öteki çağdaş sanatçılardan/ suistimalcilerden ayırt etme girişimini de patoloji olarak değerlendirmek gerekir. Zira bu ayrım örneğin “iyi ressam” ve “kötü/ taklitçi ressam” ayrımında da karşımıza aynı şekilde çıkar ve tek başına “çağdaş sanat”ın varlık kipine karşı geliştirilen bir eleştirinin argümanı olamaz.) 2) Kapitalizm eline geçirdiği her şeyi değişim değerine tahvil eder. Bu onun, Henri Lefevbre’nin de söylediği gibi, bir ilkeye/ ideale/ ütopyaya değil, sürekli değişen piyasa ilişkilerinin sürdürülmesini tek amaç olarak olmasının sonucudur. Bu yüzden kodlarla iş görür. Bir kod sürekli bir başkasıyla yer değiştirilebilir, ta ki piyasa ilişkileri onun aracılığıyla sürdürülebilir olsun. Bu, zaman zaman Che Guavera imgesinin bir tişört üzerinde pazarlanması olarak da karşımıza çıkar ya da Karl Marx’ın sözlerinin sanat piyasasında kapitalist sermaye ilişkilerinin merkezinde duran bir fuar etkinliğinin ana teması olarak kullanılmasıyla da. Dolayısıyla çağdaş sanatın eleştirisi onun piyasa ilişkilerinin içinde olmasıyla da temellendirilemez. (Bu anlamda bir resimden ya da heykelden daha “suçlu” olduğu düşünülemez.) Lakin bizim “itibarsızlaştırma” başlığıyla anlatmaya çalıştığımız da tam olarak budur. Kapitalist ilişki kipliğinin itibarsızlaştırma hareketi çağdaş sanata karşı değildir; çağdaş sanatın içindeki belirli bir güce karşıdır. Biz bu gücü “avangard” olarak tanımlamayı tercih ediyoruz. (Avangard olarak tanımlamaya çalıştığımız ruh sadece çağdaş sanat alanı içinde gerçekleşmez, bütün çağları ve sanat üretme biçimlerini kapsar. Bunun izahını önümüzdeki videolarda yapabileceğimizi düşünüyoruz.) Dikkatle bakıldığında bütün sanat tarihinde, Rembrandt üzerinde, Manet üzerinde, Van Gogh üzerinde, Klimt üzerinde, Andy Warhol üzerinde, Marina Abramović üzerinde (bu isimleri sadece görsel sanatlar alanından değil Rimbaud’dan Ruhi Su’ya dek her sanat alanından örnekler seçerek kolaylıkla geliştirebiliriz) avangard olanın hedef gösterilerek elimine edilmeye çalışıldığını gösterebiliriz. Bu zaman zaman dışarı iterek unutturma, zaman zaman ise içine alarak sindirme şeklinde gerçekleşebilir. Ez cümle, kapitalist ilişki kipliğini çağdaş sanat alanının eleştirisi için kullanmak aynı kipliği beslemenin ötesinde bir anlam taşımaz. Muz’un (Comedian) değerine değer katan bu yanlış anlaşılmadır. Avangard bir girişimin öznesi olarak sanatçı (bazen Joker kılığına bürünerek) sahneyi ateşe vermek için her zaman hazırdır. Bu noktada sorun genellikle kitlelerin bu sahnenin neresinde konumlandığına ilişkindir. Avangard politikaya her zaman hazırdır ama politika avangardın çok uzağında olabilir. Sanatçı bunu hisseden yegâne olmasa da ilk kişilerden biridir.
Vangoghun ayakkabıları resminde bulduğunuz anlam o resmi zamansız kılıyor.Sanatın anlamı konusu için çok iyi bir örnek.
Çok teşekkür ederim. Zihin üretmek devam edebilir mi?
biraz entellektuel donanıma sahip olarak ancak anlaşılacak sanatsal konulari bir çok açıdan ele aldiginiz ,keyifli,oldukça anlaşılır, harika bir program olmuş, bayıldım size😍
Çok teşekkürler 🙏
Barış hoca Anadolu Üniversitesi'ndeki çağdaş sanat derslerinde bizi güzelce tokatlar , silkeleyip bir süreliğine kendimize getirirdi. Bu videoda da öyle olmuş ; bakış açımızdaki yavanlığı hatırlatmış ve yine yeni ufuklar açmış. Sağ olun , var olun. Videoların devamı gelir umarım.
Yorumunuz için çok teşekkür ederiz 🌹
Resim sanatı 1950'lerden sonra bitmiştir. Modern Sanat denilen şey çoğunlukla saçmalıktan ve kara para aklamaktan ibarettir. Borsa'dan ya da Bitcoin'den farkı yoktur. Hayali, soyut bir şeyi satarlar. Bazı sanat simsarları çıkıp bu bir sanat eseridir ve değeri şu kadardır dedi diye ve birileri o parayı ödeyip satın aldı diye o sanat eseri olmamalı. Bu tamamen algı ve algıyı yönlendirme meselesidir. Ve yine algılar değiştirilirse o sanat kabul edilen şey bir anda gözden düşüp sanat kabul edilmeyebilir. Tıpkı NFT'de olduğu gibi.
İş duvara muz yapıştırmaya gitmeden önce kendi bokunu satmaya hatta boşluğu satmaya kadar gitmişti! Boşluğa sanat eseri deyip satmak kim ne derse desin dolandırıcılıktır! Sülün Osman bile en azından köprüyü satıyordu yani bir şey gösteriyordu satarken. :)
Kısacası son yıllarda yurt dışında bu modern sanat saçmalığına dur diyen ve eleştiren yabancı sanat yazarlarının kitapları çıkması çok cesurca ve iyi bir şey. Kral çıplak diyen birileri çıktı sonunda!
Sanat tarihinde değişimi gösteren Duchamp bir kerteriz noktası.Hazır nesneyi sanat yerine ikame etmesi.Siz kerteriz noktası olarak Kosuth'u ekliyorsunuz.Sanatın fikre kavramlara indirgenmesi. Sanatın anlamı sadece kavram mıdır? Duygu ve fikrin birliğinin sanat tarihinde kerteriz noktası kim?
"kerteriz noktası" noktası nedir yahu? :) Bakın bunu yapmayın işte. Sonra entel-dantel deniyor ve millet sanattan uzaklaştırılıyor bu gereksiz dil ile. "Başlangıç noktası" hatta direkt "Başlangıcı" demek çok mu zor?
Başlangıç noktası değil sadece kendisinden sonra gelen sanat eserelerini de belirleme zamanı demek daha doğru.Bu söylediklerimi ifade edecek bir kavram biliyorsanız çok sevinerek kullanırım @@turkishveganhuman5674
@@turkishveganhuman5674 Kerteriz noktası ile kastettiğim şey sadece değişim değil.Ayni zamanda kendisinden sonra gelen sanat eserlerinin belirleyicisi de olması.Bu anlamda bir kavram söyliyebilirseniz memnuniyetle kullanırım.
modern sanat tam bir fiyasko. insan tarihinde hic bir alanda daha once bu kadar cok sey bu kadar azi anlatmak icin kullanilmamisti."
Banksy …
İzleyicinin sanatla karşılaşmasını engelleyen sergiye verilen isim ve sunulan metin diye düşünüyorum
İnsanlar yapitla karşılaşıyor. Sanatçıların saçmalama hakkı varsa, bomboş işi eleştirme hakkı da insanlarin var :) Sanat duvara bantlanmış muz olabilir elbet, ama asıl sorun giderek metalaşması ve fikri emek olmaksızın, bir derdi olmadan ortaya çıkması.
@@BurakSaka2 Burası belki de çağdaş sanata ilişkin patolojiyi çözmek için en önemli nokta. Daha yakından bakalım.
Videolarda ısrarla üzerinde durduğumuz gibi sanatın salt değişim değeri olan bir nesneye/ "meta"ya indirgenmesine en çok karşı çıkan sanatçılar “kavramsal sanatçılar”dı. İşi "nesne-yapıt" üretmeye karşı çıkacak kadar ileri götürdüler ama en çok eleştirilen de onların işleri oldu. Kimse klasik bir resmin milyon dolara el değiştirmesini beis bulmuyorken, Duchamp'ın, Daniel Buren'in ya da Donald Judd'ın işleri söz konusu olduğunda her seferinde skandallar ortaya çıktı. Buradan çıkabilecek sonuçlar neler olabilir?
1) Çağdaş sanatçılar birer şarlatan ve boş işler üretiyorlar. Tek amaçları para kazanmak ve bunu da haksız yollardan yapmaya alışmışlar. Sanatı suistimal ediyorlar. Bir başka deyişle; sanat adına insanlık tarihinin ürettiği büyük ustaların ve yapıtların açtığı yolu suistimal ediyorlar. Çağdaş sanat yozlaşmanın bir diğer adı. (Sorunu böyle açık ifade ettiğimizde karşımıza çıkacak, bazı çağdaş sanatçıları/ “iyi-çağdaş-sanatçılar” öteki çağdaş sanatçılardan/ suistimalcilerden ayırt etme girişimini de patoloji olarak değerlendirmek gerekir. Zira bu ayrım örneğin “iyi ressam” ve “kötü/ taklitçi ressam” ayrımında da karşımıza aynı şekilde çıkar ve tek başına “çağdaş sanat”ın varlık kipine karşı geliştirilen bir eleştirinin argümanı olamaz.)
2) Kapitalizm eline geçirdiği her şeyi değişim değerine tahvil eder. Bu onun, Henri Lefevbre’nin de söylediği gibi, bir ilkeye/ ideale/ ütopyaya değil, sürekli değişen piyasa ilişkilerinin sürdürülmesini tek amaç olarak olmasının sonucudur. Bu yüzden kodlarla iş görür. Bir kod sürekli bir başkasıyla yer değiştirilebilir, ta ki piyasa ilişkileri onun aracılığıyla sürdürülebilir olsun. Bu, zaman zaman Che Guavera imgesinin bir tişört üzerinde pazarlanması olarak da karşımıza çıkar ya da Karl Marx’ın sözlerinin sanat piyasasında kapitalist sermaye ilişkilerinin merkezinde duran bir fuar etkinliğinin ana teması olarak kullanılmasıyla da. Dolayısıyla çağdaş sanatın eleştirisi onun piyasa ilişkilerinin içinde olmasıyla da temellendirilemez. (Bu anlamda bir resimden ya da heykelden daha “suçlu” olduğu düşünülemez.)
Lakin bizim “itibarsızlaştırma” başlığıyla anlatmaya çalıştığımız da tam olarak budur. Kapitalist ilişki kipliğinin itibarsızlaştırma hareketi çağdaş sanata karşı değildir; çağdaş sanatın içindeki belirli bir güce karşıdır. Biz bu gücü “avangard” olarak tanımlamayı tercih ediyoruz. (Avangard olarak tanımlamaya çalıştığımız ruh sadece çağdaş sanat alanı içinde gerçekleşmez, bütün çağları ve sanat üretme biçimlerini kapsar. Bunun izahını önümüzdeki videolarda yapabileceğimizi düşünüyoruz.) Dikkatle bakıldığında bütün sanat tarihinde, Rembrandt üzerinde, Manet üzerinde, Van Gogh üzerinde, Klimt üzerinde, Andy Warhol üzerinde, Marina Abramović üzerinde (bu isimleri sadece görsel sanatlar alanından değil Rimbaud’dan Ruhi Su’ya dek her sanat alanından örnekler seçerek kolaylıkla geliştirebiliriz) avangard olanın hedef gösterilerek elimine edilmeye çalışıldığını gösterebiliriz. Bu zaman zaman dışarı iterek unutturma, zaman zaman ise içine alarak sindirme şeklinde gerçekleşebilir.
Ez cümle, kapitalist ilişki kipliğini çağdaş sanat alanının eleştirisi için kullanmak aynı kipliği beslemenin ötesinde bir anlam taşımaz. Muz’un (Comedian) değerine değer katan bu yanlış anlaşılmadır. Avangard bir girişimin öznesi olarak sanatçı (bazen Joker kılığına bürünerek) sahneyi ateşe vermek için her zaman hazırdır. Bu noktada sorun genellikle kitlelerin bu sahnenin neresinde konumlandığına ilişkindir. Avangard politikaya her zaman hazırdır ama politika avangardın çok uzağında olabilir. Sanatçı bunu hisseden yegâne olmasa da ilk kişilerden biridir.