Yıllardır üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıyorum... O kadar çok ders yüküm vardı ki (haftada 35 saat civarı her dönem) doktoramı 8 yılda bitirebildim saygın bir üniversitede.. Bu arada malesef değil bilimsel yayın yapmak yemek yemeye bile vaktim olmadığı için sağlığım bozuldu .. Son 5 yıldır bir günde ortalama 5 ilaç kullanıyorum... Bu arada fakültede ben bu kadar iş yükü altında ezilirken haftada sadece 2 ya da 4 saat teorik derse giren hocalar vardı.. İşin tuhafı o 2 saat derse giren hocadan öğrenciler memnun bile değillerdi. Genel olarak ise beni fakültenin en idealist hocası seçtiklerini söylemişti öğrencilerim derslerime gösterdiğim titizlikten dolayı... Şimdi ise Hocamızın konuşurken sürekli vurguladığı durumun eksikliğini yaşıyorum.. Akademik yayın yapmak... Bu yoğunlukta ilerleyemedim.. Ama aynı bölümde olan ve yönetimin ve (daha başkalarının) desteğiyle rahat olan arkadaşlarımdan bazıları 1 yılda Doçent oldu... Milli eğitimde çalışırken üniversiteye geçiş yaptığım için çok pişman oldum.. Bu kadar ders yükü altında olacağımı ve bu kadar adaletsiz bir ortamın olduğunu bilseydim asla geçmezdim.. Bu arada yukarda yazmayı yazmayı unuttum.. Doktorayı şehir dışında yaptığım için ders döneminde haftada 35 saat derse girerken bir gün 7 saat yol yaparak Ankara'ya gidip geliyordum 2 ders almak için. Ertesi sabah ise 8.30'da başlıyordu dersim ve 10 saat sürüyordu:( Kısacası arkasında biri olmadan akademiye girmek ve ilerlemek Türkiye'de hala çok büyük bir problem...
Kesinlikle sorgulanmalı..ama sorgularken şunlar da bilinmeli ki..adaletli bir sorgu olmalı Üniversite eğitiminden sonra 4 yıl yüksrk lisans ve bunun da üzerine 6 yıl doktora eğitimi yaparak doktor unvanı alan bir araştırma görevlisinin derecesi neden ilerletilmez..neden o kadar eğitim görüp doktor olan bu arkadaşlar ve yar.doç.lar polis memuru kadar maaş alırlar. Yazdığı makale veya bildiri yurtdışı akademik camiada kabul gördüğü halde, bu makalenin sunim ve savunması için gitmesi gerekirken, masrafları ödrnmediği için bundan mahrum kalır, Neden torpil yapılması daha kolay olan sözel bölümlerdeki akademisyenlerin doçentlik ve profesörlük kadroları daha kolay verilirken, mühendislik bölümlerine kadro verilmez, Ve daha buraya yazmakla bitmeyecek sorunlar cahil kafaların yönetiminde..
@@fatihakaln8764 temel sorun şu temel niceliği ve kalitesi ayrıca aileden gelen eğitimin durumu kişileri temelde etkiliyor ayrıca ülkemizin ekonomik ve eğitim ilişkisinde okuyup hoca ... Vs olanların psikolojisi büyük oranda etkilemektedir. Önce hırslı sonra garantici bir yapıya bırakıyor insanlarımızı öncelikle de akademisyenleri.
Durum o kadar kötü ki sahte diploma ile akademisyen olup senelerce fark edilmenler var :) İngilizceleri yok, yayinlari yok, bilgileri yok. Bana göre çok fazla boş yükler Osman hocamın dedigi gibi. Bakın yayını da geçtim, bir öğrenci olarak benim herhangi bir dersten hocadan daha fazla bilgimin olması hiç normal bir şey değil. Adam işlediği derste önerdiği kaynağa ters anlatım yapıyor, uyarınca da benden iyi mi biliyorsun tavırları çekiyor. Olur da ileride akademisyen olursam ihtimali yok Türkiye'de olmam.
@@yalcnumrugedik760 Maalesef ülkemizin şartları öyle kötü hale geldi ki, aklı başında olan insanlarımız güvensizliklerinden dolayı garantici olmak zorunda kalıyorlar, akademisyenlerimizde bu durumda ne yazık ki
Lisans mezuniyetimde bölüm 2. olmuştum, ödül töreninde bizim fakültede ort.sı neredeyse bölümün sonlarında olan birinin amcası rektörü tanıyormuş, amcası "bizim oğlana bir ödül verselerdi iyi olurdu" demiş. Benim ödülümü "yanlışlıkla" ona vermişlerdi. Akademisyenlik kariyerim o anda başlamadan bitti. Fakültede part time çalışmalarım, sosyal faaliyetler yürüsün diye çalıştığım kulüpte gece 12'e kadar kullandığımız aletlerin kontrolü temizliği fakültede hocaları gece asiste etmek, o fakültede mutlulukla geçirdiğim öğrencilik hayatıma bir anda limon sıkmışlardı. Teşekkürler, gerçek yüzlerini hayatımı akademisyenliğe adamadan gösterdikleri için.
sizi bağımsız bir milli eğitim bakanı, canberk hocamızı yök başkanı yapsak eminim ki 20 yıl sonra şuankinden 20 kat daha iyi bir durumda oluruz eğitim kalitesinde
Hocam cok haklisiniz. Keske fazla para verilse de gelmeseler. Yoksa bilimsellikle alakasi olmayan insanlar bir sekilde prof. bile olabiliyor. Bizde de var bir tane. Insanimiz da etikete bakip bos yere aldaniyor.
Bir vakıf üniversitesinde çalışıyorum. Belirlenmiş mesai saatleri var ancak yöneticilerimiz sayesinde esnek davranabiliyoruz. Devlete oranla yaptığımız işlerin içerikleri de farklı ancak şahsım adına çalışma yapma gayreti içerisinde olduğumu söyleyebilirim. Ayrıca hocamın video boyunca söylediği hemen her şeye katılıyorum. Denetlemek mi istiyorsun? Bak bakalım kaç tane kaliteli makale yazmış. Hiçbir dergi/hakem bu makaleyi evde mi ofiste mi yazdınız diye sormuyor.
sorun kıskançlık zaten her şey oradan çıkıyor ..kimsenin kimsede gözü olmasa zaten işler yürür ... o 10 dk geç gelmiş bu 20 dk erken çıkış dedikodular ve sonra çatışma ...insan kalitesi yani
Mesai uygulaması zaten özellikle İstanbul'daki vakıf üniversitelerinde çok uzun süredir gayriresmi şekilde yapılıyor, hatta maaş kesintisine kadar uygulayan üniversiteler var.
Akademisyenlere mesai saati uygulanamayacağı 2016 yılında bir davaya konu olmuş olup; mesai saati uygulanamayacağı yönünde karara bağlanmıştır. Özel veya devlet hiç bir üniversite akademik personeline mesai saati uygulayamaz. Uygulamak istese bile bir yaptırımda bulunamayacağı için kadük kalır.
Hocam ismi bilinen bir devlet üniversitesinde sosyoloji öğrencisiyim ben de. Akademisyenlerin niteliği açısından da ciddi bir problemimiz var ben bunu üniversiteye gittiğim ilk haftada gözlemledim. Önlerinden bilgisayar ve projeksiyonu aldığınız zaman ders anlatamayacak, sürekli ıı eee diye mırıldanarak yarım saati dolduran hocaların derslerine girdiğimi hatırlıyorum. En büyük eksiğimiz liyakat. Bu ülkede bilim bu şekilde ilerlemez. Öğrencileri araştırma yapmaya yönelten sadece 1 hocanın dersine girdim ve en zevk alarak dinlediğim ders de oydu. Geri kalanları ise sadece ders saatini doldurmak için geldiklerini çok net şekilde belli ediyor ve insanın hevesi de kalmıyor akademik hayatta bir şeyler üretebilmek için.
@@user-hi7ig3su5j Sanayiye gidiyorsunuz 3 liralık işi 15 liraya yapmaya çalışıyorlar, pazara gidiyorsunuz öne malın en güzelini koyarken arkadan poşete çürükleri koyuyorlar, üniversiteye gidiyorsunuz birçok bölümlerin boş olmasını geçtim bölümdeki hocalar slayt okuya okuya dönemi bitiriyor üstüne para kazanmak için kendi yazdığı kitabı satmaya çalışıyor. Evde herhangi bir şey bozuluyor gelen bütün ustalar hem doğru düzgün tamirimi yapmıyor hem de fahiş bir fiyat istiyor. Herhangi bir 2. El araba alacaksınız götürüp eksperte sokayım diyorsunuz arabayı satacak kişi gizliden ekspert ile anlaşıp doğruları söylemiyor daha nice nice olaylar. Maalesef bizim halkımızın %70 i bu şekilde kalan %30 ile dönüyor her şey…
Yıl 2015. DTCF'de Tarih bölümünde yandal yapıyordum. Ders görünümlü etkinlikte Prof. unvanlı hoca ilgisiz öğrencilere (içinde benim de bulunduğum çoğunluğa) "Cuma cuma devletin elektriği, kaloriferi sizin için yanıyor. Devletin imkanları boşa gidiyor." demişti. bu videoyu izlerken aklıma geldi. bir profesörün üniversiteye, bilime bakış açısını yansıtan iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum bunun.
Ben Almanyada okuyorum. Burda dediğiniz gibi her haltta öğrenci memnuniyetini sorguluyorlar. Dönemin sonuna yaklaştık her hoca her asistan dersi için hem derste sonra hem eposta ile memnuniyet anketi yapıyorlar. O da yetmedi bide dekanlık da anket attı yine değerlendirin diye. Türkiyedeki okuduğum üniversitede ise sistemin köşesine kıçı kırık bir tane anket koymuşlardı onada notlarımı bulayım derken siteyi kurcalarken şans eseri denk geldim. Hadi hadi tamam öğrenci memnuniyetini sorguluyoruz bakın diye açmışlar bana kalırsa. Ve eminimki berbat olduğundan dolayı düşük puanladığım hocalar eğer bakmaya tenezzül bile ettiyse sadece gülüp geçmiştir
1:40 Haklısınız hocam bende anketi cevaplarken aynı hissiyata kapıldım. Bilim üretmiyorlar, bari okula gelsinler. Belki orada bir işin ucundan tutarlar.
bu video, kanalın varlığına ve duruşuna aykırı olmuş. fazla yanlı. yıllardır mevcut sistemi eleştirip en ufak bir değişiklikte hemen dalga geçmek güzelmiş :) memleket 2 haftada 1 bahane uydurup derse bile gelmeyen hocalarla dolu. eğlence sitelerini kısıtlarsan dizi izleyemezler, performans sistemi getirip aylık raporlar sunmalarını sağlarsan verimliliğe zorlarsın. icatlar zorunluluktan ve ihtiyaçtan doğar.
Dostum tamam iyi hoş da yasada boşluk var 2547 akademisyenin mesai devamsızlığı İçin 657 ye atf da bulunuyor ve 657 der ki izinsiz 60 gün veya tekabül eden saat kadar işe gelmeyen görevden uzaklaştırılır veya atılır. Yasal boşluk düzeltilmeden sonuca ulaşmaz. Siz görevinizi iyi yapıyor olabilirsiniz ama benim zamanında memur olduğum myo da dersini 1 güne toplayıp 6 gün keyif çatan bir gram akademik çalışma yapmayan insanlarla dolu üniversiteler. Önce bu sektördeki bu çürük elmalar düzeltilip sonra bu konular konuşulmalı.
3 роки тому+8
Hocam yine çok güzel bir içerikle karşımızdasınız. Teşekkürler. Bir de şu arkadaki kabloya çözüm bulursanız harika olacak. Dikkatimi dağıtıyor izlerken
@@Deniz_kalik o tabela geldiği günden beri kablo gözüme takılıyor. Kamera açısı, hocanın oturma konumu falan derken bir miktar gizlediler kabloyu. Kalıcı çözüm bulacaklarına da inanıyorum.
Hocam bu düzende osmancıklığa geri dönme tehlikesine rağmen bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim. Siz bizim her zaman ord.prof.doç.dr Osman Hocamızsınız :)
vallahi hocam beni tarif ettin özel işlerimi üniversitede yapıyorum en özel işlerimi evde ... devlet işlerimi ise atomik parçalara ayırıp uzun soluklu yapıyorum yani işim bitmiyor :) he bu arada günde 3 saat son 20 yıldır kuramsal çalışıyorum bir fırsat olurda yurtdışına çıkarız diye, eşimi ikna edersem ha o bu arada çok rahat, 75 yaşına kadar beni kimse buradan alamaz diyor ...niye böyle oldum ...çünkü birini işini yapmıyor ,şuh kahkahalar atıyor bütün sınıfları rahatsız ediyor diye uyardım hatta bana sana mı kaldı bu işler deyince gerizekalı dedim (araşt görevlisi) beni mahkemeye verdi hakaretten onunla uğraştım... dekana gittim bana dedi ki "ya bana geldi hocam izin verirseniz (dekandan gizli bişey yapmaya korkuyor çünkü) hocayı mahkemeye verecem dedi bende siz bilirsiniz ben karışamam " demiş bunu da bana diyor ... tabi hocam sizin karışmanız olmazdı zaten dedim kapıyı kapattım . ...1 ay bir sinir harbi sürdü ... sonunda DEĞİŞTİM 180 derece vicdanım rahat ben rahatım harika yani artık kimseye karışmıyorum, bir problem karşıma gelince sittir et su gibi ak su gibi diyorum ....su gibi ...Nasıl ama???? he zaten bir iki cemaat tüm kadroları yavaş yavaş dolduruyor yani zaten bu işler sarpa saracak kasmaya gerek yok....
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır diye boşuna dememişler. Bir ortamın mekanın değişikliği insanın beyninin daha farklı ve aktif çalışmasına yardımcı oluyor.
En azından şimdilik akademide olan biri olarak konuşayım, Amerika'da doktorami yapıyorum ayni zamanda da araştırma görevlisiyim, herhalde boyle bir şey söylese biri bana sanırım mobing'ten dava ederim. Genellikle lab calismalarim cumartesi ve pazar günleri 2 gunde bazen 30 saate kadar çıkabiliyor. Pazartesi günü bazen okula 4'te gitmeyi tercih ediyorum bazen gitmediğim gun bile oluyor. Tabii ki burada durum farklı, cogu kisi de bunu söyleyecektir. Ama bilim yapılmak istenen yerde bu durum farklı olamaz. Bilimsel bilgiye erisimin zaman kisitlamasi veya mekanı olmaz. Bunu uygulayan bunu zorlayan kurumlarda zamanla çökmeye mahkumdur.
Hocam, ağzınıza sağlık. Zamanında ben de fazlasıyla bu durumdan muzdarip olan bir asistandım. Son 5 yılda durum daha da vahim hale gelmiş ne yazık ki. Bu kafayla gidilmeye devam edilirse akıllı genç insanlarımızı batıya altın tepside sunmaya devam edeceğiz ve her geçen gün ülke olarak geriye gitmeye mahkum olacağız. Dilerim ki en kısa zamanda fikri hür, vicdanı hür insanlar bu gidişata bir dur der.. Saygılarımla
Ahmet Hocam dürüst olmam gerekirse size karşı ve kendi adıma durumu anlatıcak olursam hem üzülüp😭😢hemde kıskandım sizi😔hocam galibada daha çok üzüldüm😢hocam herşey gönlünüze göre olması dileğiyle ve herşey bundan sonraki hayatınızda çok daha iyi olması dileklerimle hocam ve söylemedende edemeyeceğim seviliyorsunuzzz hocam 🥰@ahmetyılmaz
Erudeki hocaların çoğu öyle hocam ben mimarlık fakültesindeyim ve proje derslerinde her hafta kritik almak zorundayız ve dersimiz sabah 9dan 4.30 a kadar normalde ama sırf öğleden sonra gitmek için hızlı hizli yalapşap bakıyorlar bir şey öğretmeden gidiyorlar helal mi şimdi kazandıkları ben demiyorum hep okulda olsunlar ama ders saatlerinde bile bir şey sormak danışmak imkansız bulabilirseniz ne mutlu
Hocam yurtdisinda (amerikada) hem master hemde phd yapmis (phd nin sonundayim) biri olarak hem katiliyorum hemde katilmiyorum. Soyle ki hocam( ben bunlari muhendislik bolumleri icin yaziyorum bu arada) kendi hocam dahil hemen hemen herkes sabah 9 da geliyor ofislerine ve hic bir RA hocasindan once cikmiyor (cikmak isteyen hocayi kontrol ediyor:). Okul acisindan bakarsaniz bir denetim yok ama hem toplantilardan hemde cesitli ofis saatlerinden (mesela yanima gelen stajyereler veya TA oldugum derslerin ofis saatleri gibi) sabah okula gelme ihtiyaci var. Kisaca sirket vari bir denetim yok hocam haklisiniz ve giris cikis saatleriniz kontrol edilmiyor ama tezinizi ve arastirmalarinizi bitirmek icin sabahtan aksama (ilk iki yil gece yarisina diyebilirim:) calismaniz lazim. Elbette RA dahi olsaniz yemek yemeye veya bir hava almaya cikabilirsiniz ama tabiki hocanizla alakali olarak yapabileceginiz seyler (o yuzden eminim sizinde iyi bildiginiz gibi burada PI lara boss denir:)
Hangi kuralı getirip bir sıkıntıyı düzeltmek isteseniz bir başka problem çıkacaktır. Çünkü sorunun kaynağı devlet okulu olması. Devlet okulları oldukça bütün verimsiz şeyler maksimum şekilde devam edecek hangi regulasyonu getirirseniz getirin.
GPS fikri hayata geçmeden önce üniversitelere özerklik verilip Prof haricindeki tüm kademelere sözleşme şartı getirilmeli.Kalıcı bir devlet kadrosu olmamalı. Bilgiye erişmek artık çok kolay. ileride üniversitelerin araştırma fonu dağıtan ve araştırmaları yürüten merkezler olacağını düşünüyorum.Bu kadar masraf yapmak yerine insanlara iyi bir İngilizce eğitimi verilse herşey daha kolay olabilir.
Demek ki 19 Mayıs üniversitesi böyle bir ihtiyaç duymuş. Araştırma yapacak hocalar da yönetime bilgi vererek ormanda dağda bayırda dolaşsınlar ama düzen iş yapmamak üzerine kurulmuş bir de onlar boşa elektrik doğalgaz harcamasın diye ekstra para vermek ne kadar ironik. umarım idealist eğitimcilerin vatandaşların sayısı artar
hocam bugün tam bir babişko asuman vakası yaşadım, günlerce uykusuz kaldığım uğruna neler neler harcadığım sınavda yazılmış bir senaryoda figüranlık yaptım. kadrosu ayrılmış asumanımız iki lafı bir araya getirememeyi bırakın, hayatta herhangi bir beklentisi olmayan bir kızımız. çalışma, bilim yapma aşkıyla yanıp tutuşan insanları almazlarsa sonra işe nasıl getiririz diye düşünürler
Yazımın mesai uygulaması ile ilgili kısmına gelince; ben haftanın 5 günü tam gün okuldayken ne ünvanı olan ne de unvanı olmayan hiçbir arkadaşım doğru dürüst okula gelmiyordu.. Hocamızın sözlerine katılıyorum aslında: Bazı kişiler okula gelseler de aynı gelmeseler de .. Bu yüzden ilk başta liyakata önem verilmeli... Ama sanırım bu işsizlik ortamında herkes kendi çevresini kayırdığı için bu da yakın bir tarihte çok zor gözüküyor:(
Hocam kılık kıyafet mevzusunda: Robert Lupton adında Princeton Üniversitesi'nde bir araştırmacı/hoca vardır mesela. Adam yaz kış yalın ayak gezer. Fakat çatır çatır da bilim yapar. (Fizikçi/astronom olduğu için hafif deli olması normal bence)
Çok çalışıp verimsiz şeyler üretmek veya üretememek; Türk tipi çalışma şekli. Müfredat bozuk, öğrenci çok, milletvekili maaşı kadar maaşı yok ama sanki evde yatıyormuş da mesai ile düzene girecek gibi akademisyenlerden performans bekle. Çok lazımsa her sene rüştünü ispat için sınav yapılır veya çıkardığı makalelere bakılır olur biter. Gerçi hocam bu üniversite barajını düşürdüler ya şimdi ALES'i de düşürürlerse bir sürü akademisyen girişi olur üzerine açılan üniversite ve fakülte sayılarını da 2-3 arttırıp bir de mesai uygulamasıyla fiilen de orada olacakları için niceliksel olarak ortalama eğitim süresi uzar, İGE sıralaması artar derken ülke kalkınmış olur... mu acaba? Bu Antik Yunan'da düşünebilmek, bilim yapabilmek için dünyevi işlerin yükümlülüğünde olmamak lazım gibi bir şey diyorlardı sanki işte bunlar hep gavur icadı hocam(!)
6 yıldır bilimsel çalışma yapma imkanım (lab, malzeme, simülasyon yazılımları vb) olmamasına rağmen, mühendislik alanında WoS h-index değerim 13 ama işsizim. Bütün kapılar yüzüme kapatıldı.
Hocam benzerlerini deneyen üniversiteler hoca kaybedip yukardakiler tarafından kulağı çekilerek vazgeçirildi hocalara yayın zorunluluğu proje desteği ve teşvikler verilerek gelişir üniversiteler 1000dolar maaş almıyor bir akademisyen geçim derdinde adamlar 3 5 yüksek lisans öğrencisi alim 2.öğretim ders verim yolumu bulim derdinde hocalar
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Siyaset bilimi ve kamu yönetimi mezunuyum, bölümümü birincilikle bitirdim. Akademisyen olmak için müthiş bir motivasyonum ve hocalarımın da desteği vardı ve cidden hayallerimi süsleyen, saatlerce günlerce haftalarca oturup araştırma yapmayı, okumayı, bilimsel makaleler ortaya koymayı kendime hedef olarak belirlemiştim. Mezun olunca bu hevesim neredeyse kursağımda kaldı. Bi kere en baştan ALES diye saçma sapan bir sınav var, ben bölümümü birincilikle bitirdim ama sırf matematik yapamıyorum diye akademisyen olamıyorum ve motivasyonum o kadar fazla ki akademiye yönelik. Ama 2.30 ortalamayla mezun olan X kişisi sırf matematik yapabiliyor diye benim önüme geçip akademisyen oluyor. Akademik personel istihdamı bu saçma sapan ALES sınavı üzerinden devam ettiği sürece asla gerçekten akademik olarak faydalı olan insanlar akademisyen olamayacak.
Hocam sizi yıllardır takip ederim ilk defa bir konuda fikir ayrılığına düştük. "Akademisyenin her anı beyni bilgiyi öğütmekle ve harmanlamakla geçer, bu nedenle mesai kavramı yoktur" yaklaşımınız bana fazla "Holywoodvari" geldi. O dediğiniz tanıma giren akademisyenlerin sayısı tüm dünya genelinde inanın toplam 10 bin falandır ancak. Ben sırf mesai kavramı yok ve vücudum saçma sapan bir iş düzenine alıştı diye, 2 hafta önce taşradaki akademisyenlik görevimden istifa ettim ve Ankara'da bir kamu enstitüsünde işe başladım. Sabah 8:30 aksam 17:30 mesai var ve inanılmaz derecede iyi geldi bünyeme. Akademisyenken aylardır kaplumbağa hızıyla ilerlediğim SCI yayın hazırlığımı 2 haftada nerdeyse bitirme noktasına geldim. Sadece discussion kısmını yazmak kaldı. Sabah 8:30 akşam 17:30 mesai sayesinde 2 haftada aklıma yeni yayın konuları bile geldi. Arkadaşlarla mütaala ettim konuları çok beğendiler. Akademisyenken, mesai kavramımız yok diye eşim bile evde sürekli iş kitliyordu 😄 "Canım beni şuraya bırak bu işi halledelim okula öyle geçersin", "Cicim pilavı sen yapar mısın", "Çocuk erken uyandı biraz sen ilgilenir misin ben biraz daha uyuyayım" gibi muhabbetler dönüyordu evde sürekli. Şimdi sabah 8'de servise binmek için çıkıyorum. Akşam 18 gibi yine servisle evde oluyorum. Eşim her işi tek başına yapabiliyormuş, 2 haftada onu keşfettik. Bu arada akademisyenken üniversiteye ulaşım da cebimize ve zamanımıza yüktü. Şimdi her gün servis götürüp getiriyor. Hem yakıt giderim yok hem de şoförlük yapmıyorum. Yani Hocam bence bu videoda bahsettikleriniz biraz teoride kalmış. Bununla ilgili deneysel bir çalışma yapsanız tüm dünyada, muhtemelen sabah 9 akşam 18 mesai kavramıyla çalışan akademisyenlerin fark atarak başarılı çıktığı bir sonuç ortaya çıkar. Saygı ve sevgilerimle Hocam. Ankara'ya yolunuz düşerse bekleriz.
Hocam size bir bilgi vereyim bahsettiğiniz konuyla ilgili. Orhan Pamuk devlet memuru gibi giyinir, saatinde ofisinde masasının başına geçer ve mesai sonuna kadar yazarlık işiyle meşgul olur(du). Şimdi nasıldır bilmiyorum.
Hocam hocam hocam harikasınız. Önce "burdan hocamıza selam gönderelim." deyip, nefes bile almadan "böyle boş beleş insanları almayalım akademiye." demeniz harika olmuş 😄
Hocam adam akıllı ders anlatmayıp, online derste ne kamerasını açan ne bir slayt hazırlayan ne de o bozuk mikrofonunu düzeltmeyen saygıdeğer hocamız sınavlarında aşırı kazık sorular ortalamamı bir güzel düşürdü sağolsun 50 kişide ff aldı (diğer derslerin sınavları hocalarımızın anlattığı kısımlardan olduğu için en düşük notum 82). bir insanın ortalamasını düşürmek,insanları yaz okuluna bırakmak insaf sahibi bir hocanın yapacağı şey midir? o hocanın alacağı para helal midir? kitabı açıp 1 saat yüzünden okumak hocalık mıdır ? işini düzgün yapan hocalarımızı Allah başımızdan eksik etmesin fakat diğer türlü devletten maaş alan insanların ne bizlere ne de devletimize faydası olmaz denetim yapılacaksa işini lakıyla yapmayanlar denetlensin.
Akademiye girmeden berbat tecrübeler edindim, 5 yıldır uğraşıyorum lakin artık midemi bulandırıyor. Akademik hayata veda ettim, kanalı görünce de artık gönlüm sıkılıyor bu sebeple abonelikten çıkıyorum ancak güzel bi kanal severek takip ettim, dilerim sizin gibi düzgün akademisyenlerin sayısı artar.
ilk çalıştığım kurumda göreve yeni başaldığımda myo mdürü 8.00-17.00 yaz tatilinde imza topluuyordu 😀😀😀 akademisyenlerde okulun bilgisayarlarında age of empires oyunu toplu online oynayarak mesai yi bitiriyorlardı 😁😁😁 mesai ye mi yanayım akademisyene mi 😀😀😀
Kardesim ilk once sunu dusunmek lazim ,yapilan doktora yuksek lisans veya makaleler bir uygulamaya yo aciyor mu ,doktora var 1800 lu yillarda osmanli devleti vs.makalesinin ismi ,digeri ise havaciliklalgili calisma yapar ve bu uygulaya konulur ,veya muhendislikle alakali bir calisma yapiyor ve bu uygulamada kullaniliyor ,harwardda diger universitelerde bu sekilde adamlar doktora sonucu calismalari sonucu birseyler uretiyorlar ,turkiyedeki doktora yapan ksiler napmis ney uretmisler veya yazdiklari tezler hangi uygulamaya yol acmis sayisi nadirdir ,tutkiyede oan yayinlarin uygulamada ne gibi katkii var
Bizde hocalara sekreter, finans danışmanı verseler hocalar yine gidip bilim üretmeyecek. Adam gidip yerine bilim üretecek kişiyi de sözleşmeli maaşlı eleman olarak geçici süreli işe alınmasını isteyecek. Yani ben akademisyen olayım parayı versinler işleri kim yapıyorsa yapsın modelinde takılacaklar yine.
Makale çalışması yapmayan akademisyene ders verilmemeye çalışılsın ek ders ders ve maaş çarpanları düşürülsün o zaman çalışan ve çalışmayan arasında bir fark olur. Çalışana teşvik olur.
Milli.egitim hocalarından da bahsetseniz bazen sayın hocam yada milli eğitim in lise nin orta okulun yks nin durumundan dünya ile kiyasindan yani sizin bakış açınızı merak ediyorum bir de lise ortaokul ilkokul hayatınız nasıldı nasıl bi öğrenciydiniz merak ediyorum ve tavsiyelwriniz nedir
Selamlar. Danıştay in emsal kararı var zaten. Öğretim üyesine (öğretim görevlisi hariç) mesai saatinde neredesin diye sorulmaz diyor. Muhtemelen birkaç hafta asistanları bunaltirlar ardından bu zorunluluk kendiliğinden kalkar. Üniversite idaresi hakikaten "idarecilik" yapmış.
3 роки тому+2
Maalesef o kadar kolay değil. Olacak olan şu: Mesaiye gelmeyene soruşturma açılır, ceza verilir. Ceza alan mahkemeye gider, bu süreç bir iki sene sürer. Sonunda haklı bulunur. O sırada üniversiteyi mahkemeye verdiği için "sorunlu" veya "uyumsuz" kişi olarak adı çıkar. Ona soruşturma açan yönetici gidip yerine yenisi gelse bile bu kişi hakkındaki bilgiler kendisine ulaştırılır. Devam etmeme gerek yok sanırım
@ Maalesef haklısınız. Örnekleri çok. Ama üniversite yönetiminin birkaç kişi için böyle spekülatif bir karar alacaklarını sanmıyorum. Ege'de dağlar denize dik uzanır deyip yine bir soruşturma bahanesi bulabilirler. Kim bilir bu kararı alırken kafalarından nasil bir fayda sağlamak geçti. Ben şahsen günümüz idarecilerinin liyakatten uzaklaştıkça dünya gerçeklerinden de uzaklastiklarini düşünüyorum. Neticede olan gene genç ve motivasyonu yüksek akademisyenlere oluyor. Fırsatını bulan ülkeden kaçıyor. Bulamayan ya hayata kusuyor ya da ortalamaya uyarak hayata tutunmaya çalışıyor. Sonuçta ülke kaybediyor.
Hocam nerde ne saçmalık yapılmayacak bir şey varsa yapıyoruz gitgide de artıyor farkında mısınız valla delirdim ya yeni yeni icatlar çıkartıyorlar ama boş boş
Hocam merhaba yıl sonunda biz master öğrencileri olarak hocaya 10 üzerinden 2 verdiğimiz halde hoca bu dönem tekrar ders verdi maalesef ki haketmeyen çok fazla doç unvanlı kişiler var
Üniverstelerin durumu vahim hocalar ders de kod yazmıyor B.M. mühendisliği okuyorum adam kod yazmıyor şaka gibi karşımda kod yazsana bende göreyim nasıl kod yazılcağını ama onun yerine herkesin bildiği sitelerden kodları ctrl+ c ctrl +v yapıyorlar (hatta yorum satırlarını silmeyecek kadar bile yüzsüzler ağliyacağım artık) bende o kopyaldığınız yerden bakarak çalışabilirim bu nasıl eğitim derslerden sınıfın %90 kalmış acaba burada hatalı hocalar mı ? yoksa öğrenciler mi mesleğimi öğrenmeye o kadar hevesliydim ki ama sağolsun üniversite bütün hevesimi kırdı teşşekürler :/
Hocam biraz imkansız gibi ama ben şuan Bilkent fizikteyim ve hazırlık okumaktayım lisansın sonuna kadar uluslarası bir makale yayınlama ihtimalim yok mu? çok istiyorum da
hocam sizin kaçırdığınız bir nokta var, türkiyedeki tüm akademisyenlerin yaratıcı bilimsel yayın üretme amacı güttüğünü varsayarak konuşmuşsunuz. akademisyenliği sabah 9 akşam 5 mesleği olarak yapan, bunu böyle kabul etmiş akademisyen ormana düşünmeye değil anca mangala gider. akademisyenliği böyle icra eden kişilere de böyle önlemler yakışır.
Hocam iyi günler ankarada ogretmenim akdeniz universitesinde lisans ve yüksek lisans yaptım. Tek hedefim antalyaya yerleşmekti ve bunun için emin olun kaliteli makale mi ne gerekiyorsa yaparım çünkü biliyorum orada mutlu olacağım gerisi gelir. doktora yapıp üniversiteye geçiş yapmak gibi bir niyetim varken tabi danışman hocaya sorduğumda gotüyle güldü. Senin önceligin akademisyenlik olmalı vs diye bi girdi olaya azarlamaya çalışıyor adam beni ama biliyorum ki onun da birincil önceliği para. zamanında hem üniversitede hocaydı hem de fetönün kolejlerinde ders veriyordu . Beraber cuma namazına giderdik. Ama şimdi 2 lafindan biri ya atatürk ya da tayyibe sallıyor cumayı da birakti😅 Gözümün önünde bildiğin prof bi hocayı nasıl yalıyor aman yarabbi. O gün anladım ki ben bu insanların arasında yapamam hiç bir zaman yukselemem gerek yok azıcık aşım ağrısız başım.
Yıllardır üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıyorum... O kadar çok ders yüküm vardı ki (haftada 35 saat civarı her dönem) doktoramı 8 yılda bitirebildim saygın bir üniversitede.. Bu arada malesef değil bilimsel yayın yapmak yemek yemeye bile vaktim olmadığı için sağlığım bozuldu .. Son 5 yıldır bir günde ortalama 5 ilaç kullanıyorum... Bu arada fakültede ben bu kadar iş yükü altında ezilirken haftada sadece 2 ya da 4 saat teorik derse giren hocalar vardı.. İşin tuhafı o 2 saat derse giren hocadan öğrenciler memnun bile değillerdi. Genel olarak ise beni fakültenin en idealist hocası seçtiklerini söylemişti öğrencilerim derslerime gösterdiğim titizlikten dolayı... Şimdi ise Hocamızın konuşurken sürekli vurguladığı durumun eksikliğini yaşıyorum.. Akademik yayın yapmak... Bu yoğunlukta ilerleyemedim.. Ama aynı bölümde olan ve yönetimin ve (daha başkalarının) desteğiyle rahat olan arkadaşlarımdan bazıları 1 yılda Doçent oldu... Milli eğitimde çalışırken üniversiteye geçiş yaptığım için çok pişman oldum.. Bu kadar ders yükü altında olacağımı ve bu kadar adaletsiz bir ortamın olduğunu bilseydim asla geçmezdim.. Bu arada yukarda yazmayı yazmayı unuttum.. Doktorayı şehir dışında yaptığım için ders döneminde haftada 35 saat derse girerken bir gün 7 saat yol yaparak Ankara'ya gidip geliyordum 2 ders almak için. Ertesi sabah ise 8.30'da başlıyordu dersim ve 10 saat sürüyordu:( Kısacası arkasında biri olmadan akademiye girmek ve ilerlemek Türkiye'de hala çok büyük bir problem...
%100
Geçmiş olsun hocam
Ülkede akademisyenler ne kadar verimli o da sorgulanmalı bence....
Kesinlikle sorgulanmalı..ama sorgularken şunlar da bilinmeli ki..adaletli bir sorgu olmalı
Üniversite eğitiminden sonra 4 yıl yüksrk lisans ve bunun da üzerine 6 yıl doktora eğitimi yaparak doktor unvanı alan bir araştırma görevlisinin derecesi neden ilerletilmez..neden o kadar eğitim görüp doktor olan bu arkadaşlar ve yar.doç.lar polis memuru kadar maaş alırlar.
Yazdığı makale veya bildiri yurtdışı akademik camiada kabul gördüğü halde, bu makalenin sunim ve savunması için gitmesi gerekirken, masrafları ödrnmediği için bundan mahrum kalır,
Neden torpil yapılması daha kolay olan sözel bölümlerdeki akademisyenlerin doçentlik ve profesörlük kadroları daha kolay verilirken, mühendislik bölümlerine kadro verilmez,
Ve daha buraya yazmakla bitmeyecek sorunlar cahil kafaların yönetiminde..
@@fatihakaln8764 temel sorun şu temel niceliği ve kalitesi ayrıca aileden gelen eğitimin durumu kişileri temelde etkiliyor ayrıca ülkemizin ekonomik ve eğitim ilişkisinde okuyup hoca ... Vs olanların psikolojisi büyük oranda etkilemektedir. Önce hırslı sonra garantici bir yapıya bırakıyor insanlarımızı öncelikle de akademisyenleri.
Durum o kadar kötü ki sahte diploma ile akademisyen olup senelerce fark edilmenler var :)
İngilizceleri yok, yayinlari yok, bilgileri yok. Bana göre çok fazla boş yükler Osman hocamın dedigi gibi.
Bakın yayını da geçtim, bir öğrenci olarak benim herhangi bir dersten hocadan daha fazla bilgimin olması hiç normal bir şey değil. Adam işlediği derste önerdiği kaynağa ters anlatım yapıyor, uyarınca da benden iyi mi biliyorsun tavırları çekiyor.
Olur da ileride akademisyen olursam ihtimali yok Türkiye'de olmam.
Ve bence liyakatsizlik köklü devlet üniversitelerinde bile çok kötü durumda, sadece özel üniversiteler değil.
@@yalcnumrugedik760 Maalesef ülkemizin şartları öyle kötü hale geldi ki, aklı başında olan insanlarımız güvensizliklerinden dolayı garantici olmak zorunda kalıyorlar, akademisyenlerimizde bu durumda ne yazık ki
"Ormanda yürürken orjinal fikir bulacakmış...sanki bana Imenuel Kant."
19 Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü
🤣
Siz aynştayn mısınız?
Lisans mezuniyetimde bölüm 2. olmuştum, ödül töreninde bizim fakültede ort.sı neredeyse bölümün sonlarında olan birinin amcası rektörü tanıyormuş, amcası "bizim oğlana bir ödül verselerdi iyi olurdu" demiş. Benim ödülümü "yanlışlıkla" ona vermişlerdi. Akademisyenlik kariyerim o anda başlamadan bitti. Fakültede part time çalışmalarım, sosyal faaliyetler yürüsün diye çalıştığım kulüpte gece 12'e kadar kullandığımız aletlerin kontrolü temizliği fakültede hocaları gece asiste etmek, o fakültede mutlulukla geçirdiğim öğrencilik hayatıma bir anda limon sıkmışlardı. Teşekkürler, gerçek yüzlerini hayatımı akademisyenliğe adamadan gösterdikleri için.
sizi bağımsız bir milli eğitim bakanı, canberk hocamızı yök başkanı yapsak eminim ki 20 yıl sonra şuankinden 20 kat daha iyi bir durumda oluruz eğitim kalitesinde
Hocam cok haklisiniz. Keske fazla para verilse de gelmeseler. Yoksa bilimsellikle alakasi olmayan insanlar bir sekilde prof. bile olabiliyor. Bizde de var bir tane. Insanimiz da etikete bakip bos yere aldaniyor.
Bir vakıf üniversitesinde çalışıyorum. Belirlenmiş mesai saatleri var ancak yöneticilerimiz sayesinde esnek davranabiliyoruz. Devlete oranla yaptığımız işlerin içerikleri de farklı ancak şahsım adına çalışma yapma gayreti içerisinde olduğumu söyleyebilirim. Ayrıca hocamın video boyunca söylediği hemen her şeye katılıyorum. Denetlemek mi istiyorsun? Bak bakalım kaç tane kaliteli makale yazmış. Hiçbir dergi/hakem bu makaleyi evde mi ofiste mi yazdınız diye sormuyor.
sorun kıskançlık zaten her şey oradan çıkıyor ..kimsenin kimsede gözü olmasa zaten işler yürür ... o 10 dk geç gelmiş bu 20 dk erken çıkış dedikodular ve sonra çatışma ...insan kalitesi yani
Hocam tebrik ediyorum, İnşallah ülkemizde Sizin gibi akedemisyenler çoğalır. Yoksa bu ülkenin işi çok zor hocam.
Hoca Besim Tibuk gibi konuştu. Fazla maaş verelim okula gelmesinler fikri çok tanıdık geldi.
Çok mantıklı ama ciddiyim, geldiklerinde daha fazla zararı olan çalışan sayısı çok
Söylediklerine, noktasına - virgülüne kadar katılıyorum
Mesai uygulaması zaten özellikle İstanbul'daki vakıf üniversitelerinde çok uzun süredir gayriresmi şekilde yapılıyor, hatta maaş kesintisine kadar uygulayan üniversiteler var.
Akademisyenlere mesai saati uygulanamayacağı 2016 yılında bir davaya konu olmuş olup; mesai saati uygulanamayacağı yönünde karara bağlanmıştır. Özel veya devlet hiç bir üniversite akademik personeline mesai saati uygulayamaz. Uygulamak istese bile bir yaptırımda bulunamayacağı için kadük kalır.
Hocam ismi bilinen bir devlet üniversitesinde sosyoloji öğrencisiyim ben de. Akademisyenlerin niteliği açısından da ciddi bir problemimiz var ben bunu üniversiteye gittiğim ilk haftada gözlemledim. Önlerinden bilgisayar ve projeksiyonu aldığınız zaman ders anlatamayacak, sürekli ıı eee diye mırıldanarak yarım saati dolduran hocaların derslerine girdiğimi hatırlıyorum. En büyük eksiğimiz liyakat. Bu ülkede bilim bu şekilde ilerlemez. Öğrencileri araştırma yapmaya yönelten sadece 1 hocanın dersine girdim ve en zevk alarak dinlediğim ders de oydu. Geri kalanları ise sadece ders saatini doldurmak için geldiklerini çok net şekilde belli ediyor ve insanın hevesi de kalmıyor akademik hayatta bir şeyler üretebilmek için.
Ülkede hiçbir esnaf işini düzgün yapmadığı gibi doçent ve profesörler de yapmıyor. Allah iş ahlakı versin öncelikle.
Katılıyorum çok doğru.. Asıl problem temel değerleri yitirmiş olmak, başta iş ahlakı olmak üzere...
Bence genelleme yapmak doğru olmaz işini hakkıyla yapanlar en azından yapmaya çalışanlar illa ki var tabi ki düzgün yapmayan birçok insan da var
@@user-hi7ig3su5j Sanayiye gidiyorsunuz 3 liralık işi 15 liraya yapmaya çalışıyorlar, pazara gidiyorsunuz öne malın en güzelini koyarken arkadan poşete çürükleri koyuyorlar, üniversiteye gidiyorsunuz birçok bölümlerin boş olmasını geçtim bölümdeki hocalar slayt okuya okuya dönemi bitiriyor üstüne para kazanmak için kendi yazdığı kitabı satmaya çalışıyor. Evde herhangi bir şey bozuluyor gelen bütün ustalar hem doğru düzgün tamirimi yapmıyor hem de fahiş bir fiyat istiyor. Herhangi bir 2. El araba alacaksınız götürüp eksperte sokayım diyorsunuz arabayı satacak kişi gizliden ekspert ile anlaşıp doğruları söylemiyor daha nice nice olaylar. Maalesef bizim halkımızın %70 i bu şekilde kalan %30 ile dönüyor her şey…
İyi olan akademisyenler mutlaka ki vardır fakat bu kadar dayatma ile uygulanabilecek sistem türkiye dışında yoktur. teşekürler bilgileriniz için.
Hocam yüzünü gördüm günüm güzelleşti :)
mesele mesai meselesi değil hocam mesele ülkemizdeki insanların niyeti, ülkemizde maalesef insanlar köle olarak görülüyor.
Bildirim gelir gelmez koştum hocam, inşallah bir gün tanışırız.
Güncel akademik soruna değindiğiniz için çok teşekkür ediyoruz hocam 🙏
Yıl 2015. DTCF'de Tarih bölümünde yandal yapıyordum. Ders görünümlü etkinlikte Prof. unvanlı hoca ilgisiz öğrencilere (içinde benim de bulunduğum çoğunluğa) "Cuma cuma devletin elektriği, kaloriferi sizin için yanıyor. Devletin imkanları boşa gidiyor." demişti. bu videoyu izlerken aklıma geldi. bir profesörün üniversiteye, bilime bakış açısını yansıtan iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum bunun.
Ben Almanyada okuyorum. Burda dediğiniz gibi her haltta öğrenci memnuniyetini sorguluyorlar. Dönemin sonuna yaklaştık her hoca her asistan dersi için hem derste sonra hem eposta ile memnuniyet anketi yapıyorlar. O da yetmedi bide dekanlık da anket attı yine değerlendirin diye. Türkiyedeki okuduğum üniversitede ise sistemin köşesine kıçı kırık bir tane anket koymuşlardı onada notlarımı bulayım derken siteyi kurcalarken şans eseri denk geldim. Hadi hadi tamam öğrenci memnuniyetini sorguluyoruz bakın diye açmışlar bana kalırsa. Ve eminimki berbat olduğundan dolayı düşük puanladığım hocalar eğer bakmaya tenezzül bile ettiyse sadece gülüp geçmiştir
Hocam öyle bir anlattınız ki Amerika'da bilim üretmek istedim 🤩
1:40 Haklısınız hocam bende anketi cevaplarken aynı hissiyata kapıldım. Bilim üretmiyorlar, bari okula gelsinler. Belki orada bir işin ucundan tutarlar.
Ben bütün hayatımı/enerjimi vermek için akademisyen oluyorum adam yok illa 9-5 arasında akademisyen olacaksın diyor :)
:)
9 değil 8 :)
bu video, kanalın varlığına ve duruşuna aykırı olmuş. fazla yanlı. yıllardır mevcut sistemi eleştirip en ufak bir değişiklikte hemen dalga geçmek güzelmiş :) memleket 2 haftada 1 bahane uydurup derse bile gelmeyen hocalarla dolu. eğlence sitelerini kısıtlarsan dizi izleyemezler, performans sistemi getirip aylık raporlar sunmalarını sağlarsan verimliliğe zorlarsın. icatlar zorunluluktan ve ihtiyaçtan doğar.
Yorumum silinmeyecekse destek olmaya geldim…Hehhh zaten Yalın Hoca gelmiş👍🏻
Hocamız zenginlikten arkadaki mankene bile Columbia giydirmiş.
Para çok :)
Ama seneye de giysin diye bir beden büyük almış, ruhundaki fakirlik detaylara yansımış hocamızın. 🙏🏼
Subliminal mesaj veriyor Columbia giyen manken postürü bile daha düzgün diye 🤣
3:50 Hocam tabii ki söyleyemez sizin arkanızda yarım milyon insan var🎉
Dostum tamam iyi hoş da yasada boşluk var 2547 akademisyenin mesai devamsızlığı İçin 657 ye atf da bulunuyor ve 657 der ki izinsiz 60 gün veya tekabül eden saat kadar işe gelmeyen görevden uzaklaştırılır veya atılır. Yasal boşluk düzeltilmeden sonuca ulaşmaz. Siz görevinizi iyi yapıyor olabilirsiniz ama benim zamanında memur olduğum myo da dersini 1 güne toplayıp 6 gün keyif çatan bir gram akademik çalışma yapmayan insanlarla dolu üniversiteler. Önce bu sektördeki bu çürük elmalar düzeltilip sonra bu konular konuşulmalı.
Hocam yine çok güzel bir içerikle karşımızdasınız. Teşekkürler. Bir de şu arkadaki kabloya çözüm bulursanız harika olacak. Dikkatimi dağıtıyor izlerken
Boya badana gerek :)
Arkadaki kabloyu ararken dikkatim dağıldı. 😆
Yuh onu nasıl gördün Einstein
@@Deniz_kalik o tabela geldiği günden beri kablo gözüme takılıyor. Kamera açısı, hocanın oturma konumu falan derken bir miktar gizlediler kabloyu. Kalıcı çözüm bulacaklarına da inanıyorum.
@ boşver hocam ona ekstra masraf yapmaya ne gerek var.
Hocam bu düzende osmancıklığa geri dönme tehlikesine rağmen bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim. Siz bizim her zaman ord.prof.doç.dr Osman Hocamızsınız :)
vallahi hocam beni tarif ettin özel işlerimi üniversitede yapıyorum en özel işlerimi evde ... devlet işlerimi ise atomik parçalara ayırıp uzun soluklu yapıyorum yani işim bitmiyor :) he bu arada günde 3 saat son 20 yıldır kuramsal çalışıyorum bir fırsat olurda yurtdışına çıkarız diye, eşimi ikna edersem ha o bu arada çok rahat, 75 yaşına kadar beni kimse buradan alamaz diyor ...niye böyle oldum ...çünkü birini işini yapmıyor ,şuh kahkahalar atıyor bütün sınıfları rahatsız ediyor diye uyardım hatta bana sana mı kaldı bu işler deyince gerizekalı dedim (araşt görevlisi) beni mahkemeye verdi hakaretten onunla uğraştım... dekana gittim bana dedi ki "ya bana geldi hocam izin verirseniz (dekandan gizli bişey yapmaya korkuyor çünkü) hocayı mahkemeye verecem dedi bende siz bilirsiniz ben karışamam " demiş bunu da bana diyor ... tabi hocam sizin karışmanız olmazdı zaten dedim kapıyı kapattım . ...1 ay bir sinir harbi sürdü ... sonunda DEĞİŞTİM 180 derece vicdanım rahat ben rahatım harika yani artık kimseye karışmıyorum, bir problem karşıma gelince sittir et su gibi ak su gibi diyorum ....su gibi ...Nasıl ama???? he zaten bir iki cemaat tüm kadroları yavaş yavaş dolduruyor yani zaten bu işler sarpa saracak kasmaya gerek yok....
Yine haklısınız hocam çok iyisiniz (biraz yağ çekim de vlog isteğim yerine gelsin)
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır diye boşuna dememişler. Bir ortamın mekanın değişikliği insanın beyninin daha farklı ve aktif çalışmasına yardımcı oluyor.
Bir odada tıkılı kalmak zaten insanı sıkıyor
En azından şimdilik akademide olan biri olarak konuşayım, Amerika'da doktorami yapıyorum ayni zamanda da araştırma görevlisiyim, herhalde boyle bir şey söylese biri bana sanırım mobing'ten dava ederim. Genellikle lab calismalarim cumartesi ve pazar günleri 2 gunde bazen 30 saate kadar çıkabiliyor. Pazartesi günü bazen okula 4'te gitmeyi tercih ediyorum bazen gitmediğim gun bile oluyor. Tabii ki burada durum farklı, cogu kisi de bunu söyleyecektir. Ama bilim yapılmak istenen yerde bu durum farklı olamaz. Bilimsel bilgiye erisimin zaman kisitlamasi veya mekanı olmaz. Bunu uygulayan bunu zorlayan kurumlarda zamanla çökmeye mahkumdur.
Hocam, ağzınıza sağlık. Zamanında ben de fazlasıyla bu durumdan muzdarip olan bir asistandım. Son 5 yılda durum daha da vahim hale gelmiş ne yazık ki. Bu kafayla gidilmeye devam edilirse akıllı genç insanlarımızı batıya altın tepside sunmaya devam edeceğiz ve her geçen gün ülke olarak geriye gitmeye mahkum olacağız. Dilerim ki en kısa zamanda fikri hür, vicdanı hür insanlar bu gidişata bir dur der.. Saygılarımla
Çok uzun zaman geçmiş ama bir kalp ❤️ be hocam :)
Netleri soracak olursanız uçuyorlar :D
Netler uçuyorsa kalp +kahve
@@AkademikLink tercihler açıklandıktan sonra Eskişehir'e uğramak gibi bir hayalim var hocam :) kahveyi o zamana rezerve edelim ;)
Ahmet Hocam dürüst olmam gerekirse size karşı ve kendi adıma durumu anlatıcak olursam hem üzülüp😭😢hemde kıskandım sizi😔hocam galibada daha çok üzüldüm😢hocam herşey gönlünüze göre olması dileğiyle ve herşey bundan sonraki hayatınızda çok daha iyi olması dileklerimle hocam ve söylemedende edemeyeceğim seviliyorsunuzzz hocam 🥰@ahmetyılmaz
@@ahmetylmaz1345 👆🏻
Erudeki hocaların çoğu öyle hocam ben mimarlık fakültesindeyim ve proje derslerinde her hafta kritik almak zorundayız ve dersimiz sabah 9dan 4.30 a kadar normalde ama sırf öğleden sonra gitmek için hızlı hizli yalapşap bakıyorlar bir şey öğretmeden gidiyorlar helal mi şimdi kazandıkları ben demiyorum hep okulda olsunlar ama ders saatlerinde bile bir şey sormak danışmak imkansız bulabilirseniz ne mutlu
30 sene Akamisyenlik yapıp 2 makale yazan hocalar var. Liyakat yok, Akademisyen alımlarında nesnellik yok; az bile olmuş.
Yine bir konuda bilgilendik. Bugün de cahil kalmadık. Teşekkürler hocamm
Hocam yurtdisinda (amerikada) hem master hemde phd yapmis (phd nin sonundayim) biri olarak hem katiliyorum hemde katilmiyorum. Soyle ki hocam( ben bunlari muhendislik bolumleri icin yaziyorum bu arada) kendi hocam dahil hemen hemen herkes sabah 9 da geliyor ofislerine ve hic bir RA hocasindan once cikmiyor (cikmak isteyen hocayi kontrol ediyor:). Okul acisindan bakarsaniz bir denetim yok ama hem toplantilardan hemde cesitli ofis saatlerinden (mesela yanima gelen stajyereler veya TA oldugum derslerin ofis saatleri gibi) sabah okula gelme ihtiyaci var. Kisaca sirket vari bir denetim yok hocam haklisiniz ve giris cikis saatleriniz kontrol edilmiyor ama tezinizi ve arastirmalarinizi bitirmek icin sabahtan aksama (ilk iki yil gece yarisina diyebilirim:) calismaniz lazim. Elbette RA dahi olsaniz yemek yemeye veya bir hava almaya cikabilirsiniz ama tabiki hocanizla alakali olarak yapabileceginiz seyler (o yuzden eminim sizinde iyi bildiginiz gibi burada PI lara boss denir:)
Hangi kuralı getirip bir sıkıntıyı düzeltmek isteseniz bir başka problem çıkacaktır. Çünkü sorunun kaynağı devlet okulu olması. Devlet okulları oldukça bütün verimsiz şeyler maksimum şekilde devam edecek hangi regulasyonu getirirseniz getirin.
GPS fikri hayata geçmeden önce üniversitelere özerklik verilip Prof haricindeki tüm kademelere sözleşme şartı getirilmeli.Kalıcı bir devlet kadrosu olmamalı. Bilgiye erişmek artık çok kolay. ileride üniversitelerin araştırma fonu dağıtan ve araştırmaları yürüten merkezler olacağını düşünüyorum.Bu kadar masraf yapmak yerine insanlara iyi bir İngilizce eğitimi verilse herşey daha kolay olabilir.
Demek ki 19 Mayıs üniversitesi böyle bir ihtiyaç duymuş. Araştırma yapacak hocalar da yönetime bilgi vererek ormanda dağda bayırda dolaşsınlar ama düzen iş yapmamak üzerine kurulmuş bir de onlar boşa elektrik doğalgaz harcamasın diye ekstra para vermek ne kadar ironik. umarım idealist eğitimcilerin vatandaşların sayısı artar
Patron her zaman ki gibi haklı 😊
14 haftalık dersin sadece 6 haftasına gelen hocam var o yüzden belki derslere girmelerine takviye olur
hocam bugün tam bir babişko asuman vakası yaşadım, günlerce uykusuz kaldığım uğruna neler neler harcadığım sınavda yazılmış bir senaryoda figüranlık yaptım. kadrosu ayrılmış asumanımız iki lafı bir araya getirememeyi bırakın, hayatta herhangi bir beklentisi olmayan bir kızımız. çalışma, bilim yapma aşkıyla yanıp tutuşan insanları almazlarsa sonra işe nasıl getiririz diye düşünürler
Geçmiş olsun
Yazımın mesai uygulaması ile ilgili kısmına gelince; ben haftanın 5 günü tam gün okuldayken ne ünvanı olan ne de unvanı olmayan hiçbir arkadaşım doğru dürüst okula gelmiyordu.. Hocamızın sözlerine katılıyorum aslında: Bazı kişiler okula gelseler de aynı gelmeseler de .. Bu yüzden ilk başta liyakata önem verilmeli... Ama sanırım bu işsizlik ortamında herkes kendi çevresini kayırdığı için bu da yakın bir tarihte çok zor gözüküyor:(
Hocam kılık kıyafet mevzusunda: Robert Lupton adında Princeton Üniversitesi'nde bir araştırmacı/hoca vardır mesela. Adam yaz kış yalın ayak gezer. Fakat çatır çatır da bilim yapar. (Fizikçi/astronom olduğu için hafif deli olması normal bence)
Çok çalışıp verimsiz şeyler üretmek veya üretememek; Türk tipi çalışma şekli. Müfredat bozuk, öğrenci çok, milletvekili maaşı kadar maaşı yok ama sanki evde yatıyormuş da mesai ile düzene girecek gibi akademisyenlerden performans bekle. Çok lazımsa her sene rüştünü ispat için sınav yapılır veya çıkardığı makalelere bakılır olur biter. Gerçi hocam bu üniversite barajını düşürdüler ya şimdi ALES'i de düşürürlerse bir sürü akademisyen girişi olur üzerine açılan üniversite ve fakülte sayılarını da 2-3 arttırıp bir de mesai uygulamasıyla fiilen de orada olacakları için niceliksel olarak ortalama eğitim süresi uzar, İGE sıralaması artar derken ülke kalkınmış olur... mu acaba? Bu Antik Yunan'da düşünebilmek, bilim yapabilmek için dünyevi işlerin yükümlülüğünde olmamak lazım gibi bir şey diyorlardı sanki işte bunlar hep gavur icadı hocam(!)
Osman hocam adamsınız.
Güney kore serisinin devamını istiyoruz daha uzun bir şekilde
6 yıldır bilimsel çalışma yapma imkanım (lab, malzeme, simülasyon yazılımları vb) olmamasına rağmen, mühendislik alanında WoS h-index değerim 13 ama işsizim. Bütün kapılar yüzüme kapatıldı.
Hocam benzerlerini deneyen üniversiteler hoca kaybedip yukardakiler tarafından kulağı çekilerek vazgeçirildi hocalara yayın zorunluluğu proje desteği ve teşvikler verilerek gelişir üniversiteler 1000dolar maaş almıyor bir akademisyen geçim derdinde adamlar 3 5 yüksek lisans öğrencisi alim 2.öğretim ders verim yolumu bulim derdinde hocalar
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Siyaset bilimi ve kamu yönetimi mezunuyum, bölümümü birincilikle bitirdim. Akademisyen olmak için müthiş bir motivasyonum ve hocalarımın da desteği vardı ve cidden hayallerimi süsleyen, saatlerce günlerce haftalarca oturup araştırma yapmayı, okumayı, bilimsel makaleler ortaya koymayı kendime hedef olarak belirlemiştim. Mezun olunca bu hevesim neredeyse kursağımda kaldı. Bi kere en baştan ALES diye saçma sapan bir sınav var, ben bölümümü birincilikle bitirdim ama sırf matematik yapamıyorum diye akademisyen olamıyorum ve motivasyonum o kadar fazla ki akademiye yönelik. Ama 2.30 ortalamayla mezun olan X kişisi sırf matematik yapabiliyor diye benim önüme geçip akademisyen oluyor. Akademik personel istihdamı bu saçma sapan ALES sınavı üzerinden devam ettiği sürece asla gerçekten akademik olarak faydalı olan insanlar akademisyen olamayacak.
hocam Ağzınna sağlık.
Hocam sizi yıllardır takip ederim ilk defa bir konuda fikir ayrılığına düştük. "Akademisyenin her anı beyni bilgiyi öğütmekle ve harmanlamakla geçer, bu nedenle mesai kavramı yoktur" yaklaşımınız bana fazla "Holywoodvari" geldi. O dediğiniz tanıma giren akademisyenlerin sayısı tüm dünya genelinde inanın toplam 10 bin falandır ancak.
Ben sırf mesai kavramı yok ve vücudum saçma sapan bir iş düzenine alıştı diye, 2 hafta önce taşradaki akademisyenlik görevimden istifa ettim ve Ankara'da bir kamu enstitüsünde işe başladım. Sabah 8:30 aksam 17:30 mesai var ve inanılmaz derecede iyi geldi bünyeme. Akademisyenken aylardır kaplumbağa hızıyla ilerlediğim SCI yayın hazırlığımı 2 haftada nerdeyse bitirme noktasına geldim. Sadece discussion kısmını yazmak kaldı. Sabah 8:30 akşam 17:30 mesai sayesinde 2 haftada aklıma yeni yayın konuları bile geldi. Arkadaşlarla mütaala ettim konuları çok beğendiler.
Akademisyenken, mesai kavramımız yok diye eşim bile evde sürekli iş kitliyordu 😄 "Canım beni şuraya bırak bu işi halledelim okula öyle geçersin", "Cicim pilavı sen yapar mısın", "Çocuk erken uyandı biraz sen ilgilenir misin ben biraz daha uyuyayım" gibi muhabbetler dönüyordu evde sürekli. Şimdi sabah 8'de servise binmek için çıkıyorum. Akşam 18 gibi yine servisle evde oluyorum. Eşim her işi tek başına yapabiliyormuş, 2 haftada onu keşfettik.
Bu arada akademisyenken üniversiteye ulaşım da cebimize ve zamanımıza yüktü. Şimdi her gün servis götürüp getiriyor. Hem yakıt giderim yok hem de şoförlük yapmıyorum.
Yani Hocam bence bu videoda bahsettikleriniz biraz teoride kalmış. Bununla ilgili deneysel bir çalışma yapsanız tüm dünyada, muhtemelen sabah 9 akşam 18 mesai kavramıyla çalışan akademisyenlerin fark atarak başarılı çıktığı bir sonuç ortaya çıkar.
Saygı ve sevgilerimle Hocam. Ankara'ya yolunuz düşerse bekleriz.
Hocam size bir bilgi vereyim bahsettiğiniz konuyla ilgili. Orhan Pamuk devlet memuru gibi giyinir, saatinde ofisinde masasının başına geçer ve mesai sonuna kadar yazarlık işiyle meşgul olur(du). Şimdi nasıldır bilmiyorum.
Hocam hocam hocam harikasınız. Önce "burdan hocamıza selam gönderelim." deyip, nefes bile almadan "böyle boş beleş insanları almayalım akademiye." demeniz harika olmuş 😄
Hocam adam akıllı ders anlatmayıp, online derste ne kamerasını açan ne bir slayt hazırlayan ne de o bozuk mikrofonunu düzeltmeyen saygıdeğer hocamız sınavlarında aşırı kazık sorular ortalamamı bir güzel düşürdü sağolsun 50 kişide ff aldı (diğer derslerin sınavları hocalarımızın anlattığı kısımlardan olduğu için en düşük notum 82). bir insanın ortalamasını düşürmek,insanları yaz okuluna bırakmak insaf sahibi bir hocanın yapacağı şey midir? o hocanın alacağı para helal midir? kitabı açıp 1 saat yüzünden okumak hocalık mıdır ? işini düzgün yapan hocalarımızı Allah başımızdan eksik etmesin fakat diğer türlü devletten maaş alan insanların ne bizlere ne de devletimize faydası olmaz denetim yapılacaksa işini lakıyla yapmayanlar denetlensin.
Çalışan akademisyen mesai dışında da çalışıyor, çalışmayan mesai saatinde de çalışmıyor.
Hocam bu ilk 500 meselesi nedir? Ulkenin en zekileri buralara giderken Bogazici odtu nasil giremiyor buralara?
Hocam arkadaki manken bile Columbia giyiyor bu ne iş xD?
Zenginlik (buraya güneş gözlüklü emoji gelecek)
Akademiye girmeden berbat tecrübeler edindim, 5 yıldır uğraşıyorum lakin artık midemi bulandırıyor. Akademik hayata veda ettim, kanalı görünce de artık gönlüm sıkılıyor bu sebeple abonelikten çıkıyorum ancak güzel bi kanal severek takip ettim, dilerim sizin gibi düzgün akademisyenlerin sayısı artar.
Yazdıklarınızı okuyunca çok üzüldüm. Umarım akademiyi bu şekilde rezil bir hale getirenlerden en kısa zamanda kurtuluruz.
ilk çalıştığım kurumda göreve yeni başaldığımda myo mdürü 8.00-17.00 yaz tatilinde imza topluuyordu 😀😀😀 akademisyenlerde okulun bilgisayarlarında age of empires oyunu toplu online oynayarak mesai yi bitiriyorlardı 😁😁😁 mesai ye mi yanayım akademisyene mi 😀😀😀
yayın sayısından ben düştüm, hızlı bir kariyer değişikliği ile oto yıkamacılığına geçiyorum :)
Iyi para var o işte :)
@@AkademikLink hesaplarıma göre +2 eleman ile ayda 30k kazanıyor olmam lazım :)
Kardesim ilk once sunu dusunmek lazim ,yapilan doktora yuksek lisans veya makaleler bir uygulamaya yo aciyor mu ,doktora var 1800 lu yillarda osmanli devleti vs.makalesinin ismi ,digeri ise havaciliklalgili calisma yapar ve bu uygulaya konulur ,veya muhendislikle alakali bir calisma yapiyor ve bu uygulamada kullaniliyor ,harwardda diger universitelerde bu sekilde adamlar doktora sonucu calismalari sonucu birseyler uretiyorlar ,turkiyedeki doktora yapan ksiler napmis ney uretmisler veya yazdiklari tezler hangi uygulamaya yol acmis sayisi nadirdir ,tutkiyede oan yayinlarin uygulamada ne gibi katkii var
Giriş bölümünden de anlaşıldığı üzere Osman hocamız zengin kahkahaları atmaya başlamış :)
Mükemmel cevap
Bir insanın, üstelik memleketimde akademisyen olan bir insanın sürekli bu kadar haklı olması değişik duygular yaşamama sebep oluyor.
Bizde hocalara sekreter, finans danışmanı verseler hocalar yine gidip bilim üretmeyecek. Adam gidip yerine bilim üretecek kişiyi de sözleşmeli maaşlı eleman olarak geçici süreli işe alınmasını isteyecek. Yani ben akademisyen olayım parayı versinler işleri kim yapıyorsa yapsın modelinde takılacaklar yine.
Makale çalışması yapmayan akademisyene ders verilmemeye çalışılsın ek ders ders ve maaş çarpanları düşürülsün o zaman çalışan ve çalışmayan arasında bir fark olur. Çalışana teşvik olur.
Milli.egitim hocalarından da bahsetseniz bazen sayın hocam yada milli eğitim in lise nin orta okulun yks nin durumundan dünya ile kiyasindan yani sizin bakış açınızı merak ediyorum bir de lise ortaokul ilkokul hayatınız nasıldı nasıl bi öğrenciydiniz merak ediyorum ve tavsiyelwriniz nedir
Yeditepe'nin ticarethane olduğu gerçeğinin yüzüme çarpılmasını beklememiştim bi kendime geldim sağ olun
Ben de akademisyenler neden outdoor giyiyor diyordum demek ormanda sabahlıyorlar
Bu videoyu laboratuvarda izlemem ironik oldu :) ama kendi internetimden
İsmini vermek istemeyen seyirci Hazal 😄😂
Hocam ışığın veya kamera açısını değiştirirseniz arkadaki akademiklink üzerinde parlama olmaz
Selamlar. Danıştay in emsal kararı var zaten. Öğretim üyesine (öğretim görevlisi hariç) mesai saatinde neredesin diye sorulmaz diyor. Muhtemelen birkaç hafta asistanları bunaltirlar ardından bu zorunluluk kendiliğinden kalkar. Üniversite idaresi hakikaten "idarecilik" yapmış.
Maalesef o kadar kolay değil. Olacak olan şu: Mesaiye gelmeyene soruşturma açılır, ceza verilir. Ceza alan mahkemeye gider, bu süreç bir iki sene sürer. Sonunda haklı bulunur. O sırada üniversiteyi mahkemeye verdiği için "sorunlu" veya "uyumsuz" kişi olarak adı çıkar. Ona soruşturma açan yönetici gidip yerine yenisi gelse bile bu kişi hakkındaki bilgiler kendisine ulaştırılır. Devam etmeme gerek yok sanırım
@ Maalesef haklısınız. Örnekleri çok. Ama üniversite yönetiminin birkaç kişi için böyle spekülatif bir karar alacaklarını sanmıyorum. Ege'de dağlar denize dik uzanır deyip yine bir soruşturma bahanesi bulabilirler. Kim bilir bu kararı alırken kafalarından nasil bir fayda sağlamak geçti. Ben şahsen günümüz idarecilerinin liyakatten uzaklaştıkça dünya gerçeklerinden de uzaklastiklarini düşünüyorum. Neticede olan gene genç ve motivasyonu yüksek akademisyenlere oluyor. Fırsatını bulan ülkeden kaçıyor. Bulamayan ya hayata kusuyor ya da ortalamaya uyarak hayata tutunmaya çalışıyor. Sonuçta ülke kaybediyor.
Yorum yapmayacağım küsüm çünkü Osman hoca kalp bırakmıyor
:(
Kalbi görünce barıştım ☺️
Tuvalette üretilmiyor muydu hocam bilim?
En iyi orada :)
@@AkademikLink Hocam YKS ye giricem bu sene. Çözemdiğim soruları tuvalette çözüyorum. Artık okulu bıraktım. Tuvalet daha etkili. :)
Hocam nerde ne saçmalık yapılmayacak bir şey varsa yapıyoruz gitgide de artıyor farkında mısınız valla delirdim ya yeni yeni icatlar çıkartıyorlar ama boş boş
Hocam, o GPS denetimini de getirmeyi düşünen hocalarımız vardı :) Kampüsten çıktın mı uyaracakmış sistem yönetimi. OMÜde düşünüldü bu.
Doğru bir yaklaşım
Gelmezlerse elektrik su tasarrufu olur diyorsunuz yani.
Hocam bizim mesai saati 08.30-19.00.
Hocam bu soğukta yine iyi giydirdiniz. İçimiz ısındı.
Hocam merhaba yıl sonunda biz master öğrencileri olarak hocaya 10 üzerinden 2 verdiğimiz halde hoca bu dönem tekrar ders verdi maalesef ki haketmeyen çok fazla doç unvanlı kişiler var
Üniverstelerin durumu vahim hocalar ders de kod yazmıyor B.M. mühendisliği okuyorum adam kod yazmıyor şaka gibi karşımda kod yazsana bende göreyim nasıl kod yazılcağını ama onun yerine herkesin bildiği sitelerden kodları ctrl+ c ctrl +v yapıyorlar (hatta yorum satırlarını silmeyecek kadar bile yüzsüzler ağliyacağım artık) bende o kopyaldığınız yerden bakarak çalışabilirim bu nasıl eğitim derslerden sınıfın %90 kalmış acaba burada hatalı hocalar mı ? yoksa öğrenciler mi mesleğimi öğrenmeye o kadar hevesliydim ki ama sağolsun üniversite bütün hevesimi kırdı teşşekürler :/
Hocam biraz imkansız gibi ama ben şuan Bilkent fizikteyim ve hazırlık okumaktayım lisansın sonuna kadar uluslarası bir makale yayınlama ihtimalim yok mu? çok istiyorum da
hocam sizin kaçırdığınız bir nokta var, türkiyedeki tüm akademisyenlerin yaratıcı bilimsel yayın üretme amacı güttüğünü varsayarak konuşmuşsunuz. akademisyenliği sabah 9 akşam 5 mesleği olarak yapan, bunu böyle kabul etmiş akademisyen ormana düşünmeye değil anca mangala gider. akademisyenliği böyle icra eden kişilere de böyle önlemler yakışır.
Bende OMÜ mezunuyum. OMÜ ormanlık onun için istemiş olabilirler 😂
Ben de OMÜ mezunuyum.
Arkadaki model...
Labın en çalışkanı o
@@AkademikLink aynen bi bezginlik gelmiş mesai sini düzenleyin bence
Sayın hocam 1-)neden katıl butonu yok 2-) yorumuma like attınız geçen, uzun vadede nft olarak satacam o ss'i komisyon ücreti diye %5 veririm
Yüzde 2'e bile razıyım. Para beni bozuyor bu nedenle katıl yok :)
@@AkademikLink katıl gelirlerini faydalı şekilde harcandığını her ay gösterirsiniz bence hocam ,bir anket yapılsın bence bu konuyla ilgili
1.41 hocam sen demiyor musun çalışan yok. adam da demiş çalışmıyorlar bari işe gelsinler
Hocam arkadaki arkadaşımızın ismi nedir? Eğer ismi yoksa "Behçet" ismini önerebilir miyim? Doç. Dr. Osman hocamıza Behçet gibi bir yardımcı gerekir ;)
Asuman ismi
@@AkademikLink ahahahah yakışmış hocam. Ben nasıl düşünemedim bunu :D
Bu videoyu izlemesi gerekenler belli ama gel gör ki biz fakirler izliyoruz. Acaba biz bu yüzden mi fakiriz Osman hocam ?
Sanırım evet :)
@@AkademikLink ders çalışmaya döneyim
Hocam hocam hocam,ulkede butun isler kalitesizlesdi.Komple tadilat tamirat gerekli.
Bu arkadaki manken neden? :)
Hocam iyi günler ankarada ogretmenim akdeniz universitesinde lisans ve yüksek lisans yaptım. Tek hedefim antalyaya yerleşmekti ve bunun için emin olun kaliteli makale mi ne gerekiyorsa yaparım çünkü biliyorum orada mutlu olacağım gerisi gelir. doktora yapıp üniversiteye geçiş yapmak gibi bir niyetim varken tabi danışman hocaya sorduğumda gotüyle güldü. Senin önceligin akademisyenlik olmalı vs diye bi girdi olaya azarlamaya çalışıyor adam beni ama biliyorum ki onun da birincil önceliği para. zamanında hem üniversitede hocaydı hem de fetönün kolejlerinde ders veriyordu . Beraber cuma namazına giderdik. Ama şimdi 2 lafindan biri ya atatürk ya da tayyibe sallıyor cumayı da birakti😅 Gözümün önünde bildiğin prof bi hocayı nasıl yalıyor aman yarabbi. O gün anladım ki ben bu insanların arasında yapamam hiç bir zaman yukselemem gerek yok azıcık aşım ağrısız başım.
İlk Yorum.
Değil gibi sanki :)
Yaşamımda bir anlığına sevinmiştim. Kırıldım şu an.