Hocamı konusunurken görünce, ikimiz de Türkçe konuşmamıza rağmen sanki farklı dillermis gibi hissediyorum. Kısacası hocamın dilini anlıyorum ama konuşamıyorum :)
Ömer hocayla Yalın hocanın tartışmasını görmek güzel olurdu. Ömer Aygün post-truth konusunda Yalın Alpay ile aynı görüşte değil (en azından anladığım kadarıyla). Post-truth vs Halk Yazısı (Ömer Aygün'ün çağımız için post-truth yerine kullandığı isim) gibi iki zıt görüşün böyle iki entelektüel tarafından tartışılmasını izlemek çok keyifli olurdu. Hem de medeni bir tartışma nasıl olur onu görmüş olurduk diye düşünüyorum. Seyirciyi dinlemeyeceksiniz! diyen İlker hocama selamlar 😂
Flu Tv'nin en iyi serilerinden bir tanesi kesinlikle. Arayı açmıştınız, kapatmak için haftada iki yayına ne dersiniz? Emeğiniz için sonsuz teşekkürler.
Her sey bir yana, ne kadar huzurlu bir ortam ya. Hoodieler cekilmis, arada kahveler/caylar hatta belki saraplar yudumlaniyor :) Arada gülüsmeler, sakince, ses yükselmeden bir sohbet ortami ve kendini sevdirmeye gelen bir kedi.
böyle güzel felsefe konuşmalarını en son lisede rahmetli hocam Bülent Uçar'dan dinlerdim, uzun zaman sonra Ömer Aygün Hoca ile tanışmak çok iyi geldi. sakince düşündürmek konusunda nokta atışı kelimeler kullanmasını çok sevdim.
Ömer hoca ile felsefe serisinin en önemli özelliği şu kısacık sürede bize hem çok fazla alt başlık açması hem de kavramları, örneklerle yıkıp yıkıp tekrar inşa etmenizmiş gibi geliyor bana... Güzide kanalımızın tüm programlarını izlesem de her bildirimde felsefe programını arıyor gözlerim. Bu programı feda etmem demiştiniz İlker Hocam, size güveniyorum:)
Ömer hocayı her gördüğümde, işi gücü bırakıp kendisini izliyorum. Birden fazla taraftan yaklaşım sunması ve örneklerle zihinde çağrışım yaptırması müthiş. Teşekkürler
Bir süre daha Ömer Aygün videosu gelmeseydi Flu TV'nin kapısına dayanacaktım....... :) Yine insanı çok güzel düşündüren bir içerik olmuş. Emeği geçen herkese teşekkürler...
Bence bu sözü söylemeden önce sözün üzerine fazlaca düşünmek gerekli,kadercilik kolaysa bir çırpıda bu hükme varmak da oldukça kolaycılıktır.Söz başlangıcı ve bitişi itibariyle etkileyici gelebilir ilk bakışta ama cümle kendi kendini çıkmaza sokuyor.
Kader diye birşey olabilir de olmayabilir de,Eğer bu kadercilik anlamı toplumsal olarak aklımıza kazınan bir kader algısıysa öncelikle bunu düşünceden izole etmek gerekli
'ben altındaki o halıyı çekerim, yargılarını sorgularım. korkma, güven. kendine ve varlığa güven.' -felsefe felsefe adamdır 🙌 'kediyi de alıyor muyuz?' -ömer hoca o da adamdır! :)
sayın ilkerin yaptığı teknik; kediyi kadraja alıp dikkatimizi dağıtıyor ve bu sayede videoyu iki kere izlememize sebep oluyor,. hooppp şimdi arttı izlenme sayıları.
Benim çocukken en sevdiğim laftı. Çünkü yaşamsal olarak bana doğru bir bilgi gibi geliyordu. Basit, anlatmak istediğini anlıyoruz, üstelik gerçek bir şey, hatta gerçek oluşu basitliğinden bile geliyor olabilir. Mesela ben, 'Düşünüyorum o halde varım’ lafının bağlamıyla beraber dahi, söyleyenin tanrıyı ispatlama isteği yüzünden, belki de tanrı olmanın yolunu bulmaya çalışmış da olabilir, hiç ciddiye alamadım. Belki de basit düşünüyorum ama aynı hikayeyi yeniden başka bir biçimde üretmiş gibi. Tanrı bir düşünce ise, düşünüyorum o halde varım demesi makul. Zihinden güzel öte dünya olur. Düşüncenin temeli şurada bozuk, zihinde gerçekleşen her şey bizi var etmeli o halde. Hissediyorum o halde varım, duyumsuyorsam o halde mümkünümdür. Konu beyinse, bir bütünlük var. Ayrıca bir de beyni kapsayan bir beden var. Ayrıca gezegenlerin hareketi üzerinden anlatılmıyor ki, dünyanın üzerindeki bir hareketten bahsediliyor, sürekli gördüğümüz. Deneyimlediğim nehirler, izlediğim, öğrendiğim nehirler değişken şeyler zaten en başta akan bir su var. Mevsimler var. Gece, gündüz... Rüzgar esiyor, suyun içinde ve onun etrafında oluşan bir yaşam var ve sen de bunu görebiliyorsun. Nehre bir kere girip girememek bambaşka bir felsefi tartışma olabilir. Ama bence anlatılmak istenen çok açık. Hiç olmazsa kendi büyümene, tanıdığın insanların yaşlanmasına şahid oluyorsun, ergenliğe giriyorsun, toplumların da değişebildiğini görüyorsun, hani hayatında evrimi hissedebileceğin hiç bir an olmamış olamaz, sen görmezden gelmişsindir. Tüm bunların içinde olmak seni var etmiyorsa, düşünerek var olmak ya da bunu kanıtlamak da bana pek mümkün gelmiyor. Yani kısacası değişime dair pek çok şey öyle ya da böyle önümüze bir şekilde çıkıyor. Bu konuda hem fikirsek eğer, genetik olarak bambaşka bir düzende yüz milyon sene yavaş yavaş evrildiğimiz için, değişmeme, statik bir hayat düzenininde ısrarımız, dünya gerçekliğiyle pek uyuşmuyor. Sabitlik insan simülasyonu içinde yaşamamızdan kaynaklanıyor, kendi içimizde yaşadıklarımızdan, hikayelerden mütevellit…Düşüncelerimizden maksimum faydayı zihnimizde bir düzen, bütünlük oluşturabilmiş isek sağlarız. Dolayısıyla felsefe kendi alanına çok torpil geçiyor. Mesela duyguya, sezgiye, hissetmeye, arzuya çok daha mesafeli, çünkü daha subjektif görüyor onları. Mesafesi de arzuyu bir hayvan oluşu gibi görmesinden ve zihinle insanı başka bir yere koymak istemesinden bence. Duyular yanıltıcı olabilir ancak düşüncenin de yanıldığını, yanıltığını, beyinlerin yıkandığını biliyoruz ki, akıl baya taklitçi, karakterimiz ondan bundan alıp kolajladığımız bir takım özellikler. Kedi'nin siz ne anlatıyor olursanız olun, kendi istediği şekilde sizinle yakınlık kuruyor olması ne kadar büyük bir özgürlük, size de iyi hissettiriyor. Mesela şu an yazı yazmaya çalışırken Edi ile Büdü (kedi kardeşler) kafama çıkmaya çalışıyorlar. Kaos'un tatlı tarafları saymakla bitmez, trajediye odaklanmayalım.
Hiçbir şeyin aynı kalmadığını kabullenmek (fark etmek) bir eylemsizliğe götürmez insanı. İnsan da evren gibi değişmek ve akışa uyum sağlamak zorunda. Covid'den örnek verdiniz, devam edelim: Pandemi yüzünden restoranıma müşteri alamıyorsam hemen menümü paket servise göre adapte etmeliyim, pazarlama için broşür dağıtmalıyım, Yemeksepetine vb abone olmalıyım ki ayakta kalabileyim. "Eyvah halimiz ne olacak" diye olduğum yerde sabit kalırsam ölürüm.
Seri ilk başladığında Ömer hoca görünümünde bir adamdan felsefe dinlemenin pek keyifli olmayacağını düşündüm, muhtemelen yaşının bildiğim diğer ünlü felsefeci isimlere kıyasla küçük olmasından. Şimdiyse gayet keyif alarak izliyorum ve hayat standartlarımda artışa neden olacak bilgiler edindiğimi hissediyorum. Az izlenmesine şaşmamalı çünkü felsefe gibi beynin aktif katılımına son derece muhtaç bir alanla ilgili konuşmayı dinlemeye her insan her zaman müsait olamayabiliyor veya istemeyebiliyor. İzlenme az fakat görüşler gayet doyurucu zannımca.
bu mükemmel programların sayısını ve çeşitliliği arttırmak için "olmaz öyle saçma ... " başlığındaki videolara başka konuşmacılar da getirirseniz çok daha keyifli olur
Bu felsefe dizisi bambaşka. Ömer Hoca'nın tekil programlarındansa, buradaki gibi sohbet şeklinde anlatması daha güzel, çünkü daha neşeli daha heyecanlı bir ses tınısı ile konuşuyor. (İlker Canikligil iyi soru sormakla kalmıyor karşısındakinin ruh durumunu da yükseltiyor sanırım) Şimdilik 2 kere izledim ve aynı bölümde iki kez yıkanmadığımı, ikinci izlediğimde ilk izlediğim sığlıkta olmadığımı gözlemledim.
Herakleitos'un felsefi açıdan gayet doğru önermesini psikolojik ve sosyolojik sebeplerle çürütürseniz bu video serisi bir psikoloji ve sosyoloji serisi olur bence. Felsefe değil. Gerçeklerle onları yadsıyarak mücadele etmemiz şart değil
Kamera açısı harika olmuş. Bi noktada Ömer Hoca'nın konuşması, görüntü vs. o kadar dinlendirici geldi ki konuşulanı anlamaktan çok "cozy" bir anının içindeymiş gibi hissettim. Bu olumlu mu olumsuz mu bilemiyorum tabii :)
20 dakikada varolusculuktan kadercilige gectim, halbuki ben bunun icin 35 yil calistim :))))) Saka saka gecmedim tabi ki birinden digerine ancak zenonu, parmenides ve herakleitosu 10 yil once okumustum, bakis acimi cok ama cok degistirdi. tesekkur ederim Omer abicim.
“Önce sürü (sürü üyesi) ve sonra birey” çok iyiydi 🌟👏🏼👏🏼👏🏼 kafamın içinde yeni bir klasör açtınız resmen. Öyle hemen değil ama sindire sindire bütün bildiklerimi bu doğrultuda tekrar gözden geçireceğimi şimdiden biliyorum.
Sayın flu tv benim bir maruzatım olacak. O kadar çok video paylaşıyorsunuz ki hepsini izlemeye vaktim yetmiyor :( lütfen daha az video paylaşın saygılar
Özellikle giriş seviyesi felsefe okuyan, içerik tüketen biz amatör düşünürler için inanılmaz derecede başarılı bir seri. Ömer Bey, Neil deGrasse Tyson'ın felsefe şubesidir
Ömer hocam bir gün gerçekten kaçak bir şekilde Galatasaray'da dersinize gireceğim galiba arkadaşların yardımıyla, gerçekten çok güzel bir program oluyor teşekkürler 😁😁
Abone olduğum 23 kanal var flutvyi beklemek kadar sabırsızlandıranı yok en olgun duruşlu görünenleri bile şu şöyledir bu böyledir şeklinde netler burası çok flu.
Bayıldım☺️👍 kesinlikle de Ömer hocamıza katılıyorum! Keşke bu konuda yine çok sevdiğim ama aynı fikirde olmadığımı sandığım Yalın Alpay la da beraber bir program yapsanız. Yalın bey, Ömer bey ve siz🙏
İki kere izledim. İkisinde de Parmenides'in düşüncesinin de gidebileceği son noktaya kadar taşınması gerektiğini düşündüm. bir sonraki video oradan gelse keşke :)
Kamerayı bilinçli hareket ettirdiğinizi gördüm. Muhtemelen kedi dikkati almıştır kendisine. Ayrıca açılar da sürekli değişiyor. Ömer hocanın anlattıklarına dalıp akıcı bir şekilde dinlerken ve izlerken, bir anda bam diye kadraj değişince kafamda kurduğum bağların hepsi dağıldı gitti. Pls eski bölümlerdeki gibi sabit kamerada kalınız hodjam - DAĞILIYORUZ.
Serinin diğer videoları gibi bu da çok güzel olmuş. Ancak Herakleitos konusunda aklımı kurcalayan bir durum var. Değişim konusu özelinde Herakleitos’un argümanının zayıf olduğuna katılıyorum. Ancak Ömer hocanın Herakleitos’dan bahsederken her fırsatta “Herakleitos’a atfedilen” demesi ilgimi çekti. Gerçekten de Herakleitos’un genelde bir kuşkucu, bir rölativist olarak sunulduğunu görüyorum. Ancak benim şahsi görüşüm de bunun sadece ona ‘atfedilen’ bir düşünce olduğu. Çünkü ben ne zaman Herakleitos’un fragmanlarını okusam ondan bir skeptik çıkartamıyorum. Bence Herakleitos’un gerçeğin değişebileceği düşüncesi insanların bilgisine atfen söylenmiş bir durum. Çünkü Herakleitos her seferinde Logos’a göre ortak, tek, bir düşünce olduğundan bahseder ve insanların bu düşüncenin dışında kendi düşünceleri olabilirmiş gibi davranmalarından yakınır. Buna birçok örnek verilebilir ancak şu birkaç fragman bile yeterli olacaktır: Fr2.: “Öyleyse ortak olanı takip etmemiz gerekir. Logos ortak olduğu halde, pek çok insan, sanki kendilerine özgü düşünceleri varmış gibi yaşar.” Fr50.: “Bana değil, Logos’a kulak vermek bilgeliktir. Ve her şeyin bir olduğunu kabul etmek.”
Bu linkten bakabilirsiniz. en.m.wikipedia.org/wiki/Wikipedia:Getting_to_Philosophy
hocanın romalı fenotipinde olması, tek eksik başına takılmış yapraktan taç
anekdot: o yaprağın adının "laurel" olması da ayrı bir manidar yani
@@cagrmert9104 nam-ı diğer “defne” yaprağı
@@ataozgen4973 "yanny" yaprağı olarak da biliniyor sanırım
hakikaten çok enteresan bir Romalı siması var.
@@mehmetsozsoy Felsefe mezunu olanlar için özel bir kafa o bence.
Ömer hocayı dinlemek çok dinlendirici geliyor nedense
''Güzel aşağılamış hocam, beğendim.''
-Sir İlker Canikligil
daha çok "Olmaz Öyle Saçma Felsefe" istiyoruz
Hocamı konusunurken görünce, ikimiz de Türkçe konuşmamıza rağmen sanki farklı dillermis gibi hissediyorum. Kısacası hocamın dilini anlıyorum ama konuşamıyorum :)
Bombalamalar süperdi ^_^ her video üzerine bir sonrakini daha heyecanla bekliyorum
mrb abi yeni sez- şaka
senin omer hocaya kopmana kopuyorum nebuch xd
peki flu tv ye konuk olman yokmu nebuch
Kolej felsefe yüzeyselliğine neden pop pop yükseldin anlamadım
@@metacortex5784 detayları okumadığından.
Ömer hocayi özlemiştik! Bence flu tvdeki en iyi serilerden biri.
Ömer hocayla Yalın hocanın tartışmasını görmek güzel olurdu. Ömer Aygün post-truth konusunda Yalın Alpay ile aynı görüşte değil (en azından anladığım kadarıyla).
Post-truth vs Halk Yazısı (Ömer Aygün'ün çağımız için post-truth yerine kullandığı isim) gibi iki zıt görüşün böyle iki entelektüel tarafından tartışılmasını izlemek çok keyifli olurdu. Hem de medeni bir tartışma nasıl olur onu görmüş olurduk diye düşünüyorum. Seyirciyi dinlemeyeceksiniz! diyen İlker hocama selamlar 😂
Bu iş Bager Akbay-Ömer Aygün vs. İlker Canikligil-Yalın Alpay kafes dövüşüne kadar gider
@@KOKOR97 Ben hakem olurum.
Flu Tv'nin en iyi serilerinden bir tanesi kesinlikle. Arayı açmıştınız, kapatmak için haftada iki yayına ne dersiniz? Emeğiniz için sonsuz teşekkürler.
Harekete kimse mani olamaz. “Aşık Veysel”
O kadar çok keyif alıyorum ki sabaha kadar izlerim felsefe dinlemek anlamak çok hoş bir şey.
Tabii Ömer hocamızdan bir başka
Ömer hocanın hastasıyız.😎
Her sey bir yana, ne kadar huzurlu bir ortam ya. Hoodieler cekilmis, arada kahveler/caylar hatta belki saraplar yudumlaniyor :) Arada gülüsmeler, sakince, ses yükselmeden bir sohbet ortami ve kendini sevdirmeye gelen bir kedi.
böyle güzel felsefe konuşmalarını en son lisede rahmetli hocam Bülent Uçar'dan dinlerdim, uzun zaman sonra Ömer Aygün Hoca ile tanışmak çok iyi geldi. sakince düşündürmek konusunda nokta atışı kelimeler kullanmasını çok sevdim.
"Nehirde yıkanmak tehlikeli ve yasaktır." İsmaileitos
"Nehirde yıkanmak ücrete tabidir."
- Türkiye
17:55 de bahsi geçen beyit.
Cihân-ârâ cihân içindedür arayı bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler
-Hayâlî
İlker Hoca diğer programlar kadar izlenmediğini söylememiş olmasaydı fark etmeyecektim. Bu duruma üzüldüm umarım bu seri daha fazla insana ulaşır.
Nefis bir bölüm! Keyifle ikinci kez izledim. FLU TV'nin tüm programlari keyifli ama OÖS bilim ve felsefe vazgeçilmez! Teşekkürler.
Offf aşşşırı özlemiştim Ömer hocayı, lütfen bu kadar ara vermeyin :(
Ömer hoca ile felsefe serisinin en önemli özelliği şu kısacık sürede bize hem çok fazla alt başlık açması hem de kavramları, örneklerle yıkıp yıkıp tekrar inşa etmenizmiş gibi geliyor bana...
Güzide kanalımızın tüm programlarını izlesem de her bildirimde felsefe programını arıyor gözlerim.
Bu programı feda etmem demiştiniz İlker Hocam, size güveniyorum:)
Dil üzerine konuşulan bölüm bu serinin milâdı oldu ve program bambaşka bir seviyeye yükseldi. Sorana da yanıtlayana da minnettarız.
Ömer hocayı her gördüğümde, işi gücü bırakıp kendisini izliyorum. Birden fazla taraftan yaklaşım sunması ve örneklerle zihinde çağrışım yaptırması müthiş. Teşekkürler
Bir süre daha Ömer Aygün videosu gelmeseydi Flu TV'nin kapısına dayanacaktım....... :)
Yine insanı çok güzel düşündüren bir içerik olmuş. Emeği geçen herkese teşekkürler...
Hocamızın diksiyonu ve sesi çok etkileyici. Dinledikçe dinleyeseniz geliyor adeta.
“Kaderciliğin de bir kolaycılık olduğunu ancak bize akıl gösterebilir.”
Ömer Aygün
saçma bir kelam olmuş...
@@avcierkan89 yoruma cevap olarak da reklam yapmazsın be
Bence bu sözü söylemeden önce sözün üzerine fazlaca düşünmek gerekli,kadercilik kolaysa bir çırpıda bu hükme varmak da oldukça kolaycılıktır.Söz başlangıcı ve bitişi itibariyle etkileyici gelebilir ilk bakışta ama cümle kendi kendini çıkmaza sokuyor.
Kader diye birşey olabilir de olmayabilir de,Eğer bu kadercilik anlamı toplumsal olarak aklımıza kazınan bir kader algısıysa öncelikle bunu düşünceden izole etmek gerekli
'ben altındaki o halıyı çekerim, yargılarını sorgularım. korkma, güven. kendine ve varlığa güven.'
-felsefe
felsefe adamdır 🙌
'kediyi de alıyor muyuz?'
-ömer hoca
o da adamdır! :)
fikirlerinizi o kadar güzel izah ediyorsunuz ki içeriği unutup biçim üstüne düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum
sayın ilkerin yaptığı teknik; kediyi kadraja alıp dikkatimizi dağıtıyor ve bu sayede videoyu iki kere izlememize sebep oluyor,. hooppp şimdi arttı izlenme sayıları.
Daha güzel anlatılamazdı. Ama gene anlamadım.
😂😂😂😂
"Anlamadım, öyleyse varım." :P
Çok keyifli, devam edin lütfen bu seriye.
Teşekkürler 👍🏼
Beynimde fırtınalar estirdiniz, çok teşekkür ederim.
Genelde anlamıyorum ama videoları hep atlamadan izliyorum, hocam konuştukça beynim mutlu oluyor sanki
Keşke liseliler için felsefe dersi verse ne güzel olur 😍
Gs ünide kendisi
Benim çocukken en sevdiğim laftı. Çünkü yaşamsal olarak bana doğru bir bilgi gibi geliyordu. Basit, anlatmak istediğini anlıyoruz, üstelik gerçek bir şey, hatta gerçek oluşu basitliğinden bile geliyor olabilir. Mesela ben, 'Düşünüyorum o halde varım’ lafının bağlamıyla beraber dahi, söyleyenin tanrıyı ispatlama isteği yüzünden, belki de tanrı olmanın yolunu bulmaya çalışmış da olabilir, hiç ciddiye alamadım. Belki de basit düşünüyorum ama aynı hikayeyi yeniden başka bir biçimde üretmiş gibi. Tanrı bir düşünce ise, düşünüyorum o halde varım demesi makul. Zihinden güzel öte dünya olur. Düşüncenin temeli şurada bozuk, zihinde gerçekleşen her şey bizi var etmeli o halde. Hissediyorum o halde varım, duyumsuyorsam o halde mümkünümdür. Konu beyinse, bir bütünlük var. Ayrıca bir de beyni kapsayan bir beden var. Ayrıca gezegenlerin hareketi üzerinden anlatılmıyor ki, dünyanın üzerindeki bir hareketten bahsediliyor, sürekli gördüğümüz. Deneyimlediğim nehirler, izlediğim, öğrendiğim nehirler değişken şeyler zaten en başta akan bir su var. Mevsimler var. Gece, gündüz... Rüzgar esiyor, suyun içinde ve onun etrafında oluşan bir yaşam var ve sen de bunu görebiliyorsun. Nehre bir kere girip girememek bambaşka bir felsefi tartışma olabilir. Ama bence anlatılmak istenen çok açık. Hiç olmazsa kendi büyümene, tanıdığın insanların yaşlanmasına şahid oluyorsun, ergenliğe giriyorsun, toplumların da değişebildiğini görüyorsun, hani hayatında evrimi hissedebileceğin hiç bir an olmamış olamaz, sen görmezden gelmişsindir. Tüm bunların içinde olmak seni var etmiyorsa, düşünerek var olmak ya da bunu kanıtlamak da bana pek mümkün gelmiyor. Yani kısacası değişime dair pek çok şey öyle ya da böyle önümüze bir şekilde çıkıyor. Bu konuda hem fikirsek eğer, genetik olarak bambaşka bir düzende yüz milyon sene yavaş yavaş evrildiğimiz için, değişmeme, statik bir hayat düzenininde ısrarımız, dünya gerçekliğiyle pek uyuşmuyor. Sabitlik insan simülasyonu içinde yaşamamızdan kaynaklanıyor, kendi içimizde yaşadıklarımızdan, hikayelerden mütevellit…Düşüncelerimizden maksimum faydayı zihnimizde bir düzen, bütünlük oluşturabilmiş isek sağlarız. Dolayısıyla felsefe kendi alanına çok torpil geçiyor. Mesela duyguya, sezgiye, hissetmeye, arzuya çok daha mesafeli, çünkü daha subjektif görüyor onları. Mesafesi de arzuyu bir hayvan oluşu gibi görmesinden ve zihinle insanı başka bir yere koymak istemesinden bence. Duyular yanıltıcı olabilir ancak düşüncenin de yanıldığını, yanıltığını, beyinlerin yıkandığını biliyoruz ki, akıl baya taklitçi, karakterimiz ondan bundan alıp kolajladığımız bir takım özellikler. Kedi'nin siz ne anlatıyor olursanız olun, kendi istediği şekilde sizinle yakınlık kuruyor olması ne kadar büyük bir özgürlük, size de iyi hissettiriyor. Mesela şu an yazı yazmaya çalışırken Edi ile Büdü (kedi kardeşler) kafama çıkmaya çalışıyorlar. Kaos'un tatlı tarafları saymakla bitmez, trajediye odaklanmayalım.
%80 anlamıyorum kalan %20’yi de muhtemelen yanlış anlıyorum! ama sizi dinlemeyi çok seviyorum teşekkürler 🙏🏻
Hiçbir şeyin aynı kalmadığını kabullenmek (fark etmek) bir eylemsizliğe götürmez insanı. İnsan da evren gibi değişmek ve akışa uyum sağlamak zorunda.
Covid'den örnek verdiniz, devam edelim: Pandemi yüzünden restoranıma müşteri alamıyorsam hemen menümü paket servise göre adapte etmeliyim, pazarlama için broşür dağıtmalıyım, Yemeksepetine vb abone olmalıyım ki ayakta kalabileyim. "Eyvah halimiz ne olacak" diye olduğum yerde sabit kalırsam ölürüm.
İyiki varsınız İlker hocam! Emekleriniz için çok teşekkürler.
Seri ilk başladığında Ömer hoca görünümünde bir adamdan felsefe dinlemenin pek keyifli olmayacağını düşündüm, muhtemelen yaşının bildiğim diğer ünlü felsefeci isimlere kıyasla küçük olmasından. Şimdiyse gayet keyif alarak izliyorum ve hayat standartlarımda artışa neden olacak bilgiler edindiğimi hissediyorum. Az izlenmesine şaşmamalı çünkü felsefe gibi beynin aktif katılımına son derece muhtaç bir alanla ilgili konuşmayı dinlemeye her insan her zaman müsait olamayabiliyor veya istemeyebiliyor. İzlenme az fakat görüşler gayet doyurucu zannımca.
FluTV'deki en güzel bölüm!
tam ne zaman gelecek derken geldi aptal aptal sırıtarak izliyorum hehe
Bu bölüme bayıldım. UA-cam'da neredeyse hiçbir video'ya yorum yapmam, buna yapmak istedim. Sevgiler
Harika. Günlerdir içli dışlı olduğum çoğu konuya değinmişsiniz. Sınıflar, uzaylar, alt-uzaylar, kategoriler, kaygı-korku, şimdiden kaçınma, kaosun tanımlanamazlığı....
Her seferinde beynimde fikir patlamalarına sebp olan insan. Müthiş bir paylaşım
Sırf kratylos un adı için iki kere izledim. Teşekkür ederim Flu TV ve Ömer Hocaya
Çocuklarla ilgili tespit çok doğru. yetişkinlerden daha çok anı yaşıyorlar.
Daha sık ve daha uzun bölümler istiyoruz hocam
bu mükemmel programların sayısını ve çeşitliliği arttırmak için "olmaz öyle saçma ... " başlığındaki videolara başka konuşmacılar da getirirseniz çok daha keyifli olur
Ömer hocanın söylediklerinden hangisini not alsam bilemiyorum.birbirinden değerli söylemler ❤️❤️
Şu koltuğa ,her nasılsa, en rahat oturabilen insan Ömer Hoca..
Elinize emeğinize sağlık yine çok güzel bir program olmuş.
Bayılıyorum bu adama çok özgün bakış açısı var
Bu felsefe dizisi bambaşka. Ömer Hoca'nın tekil programlarındansa, buradaki gibi sohbet şeklinde anlatması daha güzel, çünkü daha neşeli daha heyecanlı bir ses tınısı ile konuşuyor. (İlker Canikligil iyi soru sormakla kalmıyor karşısındakinin ruh durumunu da yükseltiyor sanırım) Şimdilik 2 kere izledim ve aynı bölümde iki kez yıkanmadığımı, ikinci izlediğimde ilk izlediğim sığlıkta olmadığımı gözlemledim.
Olmaz öyle saçma felsefe.. bu seriye bayılıyorum 😍
Devamını bekliyoruz, teşekkürler..
Kameranın varlığının sürekli hatirlatilmasinin mutlaka bir işlevselliği vardır fakat beni yordu. Melancholia yorumunu cok beğendim😌🖖🏻
20 dakikanın nasıl aktığını anlamadım gerçekten. Ömer Hocayı dinlemek çok hoş, teşekkürler flutivi
Video başlığı bile çok şey anlatıyor . Felsefe programından da bu beklenirdi . Ağzını sağlık
Muhteşem bir yayın olmuş gerçekten .
Herakleitos'un felsefi açıdan gayet doğru önermesini psikolojik ve sosyolojik sebeplerle çürütürseniz bu video serisi bir psikoloji ve sosyoloji serisi olur bence. Felsefe değil. Gerçeklerle onları yadsıyarak mücadele etmemiz şart değil
Cihân-ârâ cihân îçindedir ârâyı bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler
Hayâlî
Cok guzel bir soylesi olmus,devamini bekliyoruk!!!
Kamera açısı harika olmuş. Bi noktada Ömer Hoca'nın konuşması, görüntü vs. o kadar dinlendirici geldi ki konuşulanı anlamaktan çok "cozy" bir anının içindeymiş gibi hissettim. Bu olumlu mu olumsuz mu bilemiyorum tabii :)
Yeni program gelmeyince önce bir korktum, tam şimdi geldi ve her zamanki gibi süper 🤩
Tekrar tekrar izlediğim yegane program #OlmazÖyleSaçmaFelsefe teşekkürler Ömer Aygün! 👍🏾
"Sabah kalkmak büyük bir travmadır."
20 dakikada varolusculuktan kadercilige gectim, halbuki ben bunun icin 35 yil calistim :))))) Saka saka gecmedim tabi ki birinden digerine ancak zenonu, parmenides ve herakleitosu 10 yil once okumustum, bakis acimi cok ama cok degistirdi. tesekkur ederim Omer abicim.
En sevdiğim içerik gelmiş.
herakleitos bölümüne everlast sweatiyle gelen ömer hoca
ince
Videonun tek kötü yanı, kısa sürmesi :(
Min bi saatlik konu :(
17.57
Cihân-ârâ cihân içindedir ârâyı bilmezler
Ol mâhiler ki deryâ içredir, deryâyı bilmezler
Ölümün hayallerden daha yakın olduğu bir çağda, felsefe bir insanın verimli bir hayat geçirmesinde tek yol.
Cok sevdigim bir sozu konu alan video gelmis. This made my day.
Kedi kendini sevdirmeye çalışması beni benden aldı ❤😁
BİLDİRİM YENİ GELDİ NE ARA İZLENDİ BU KADAR :))
İnanılmaz güzel bir bölümdü. Arşiv muamelesi yaptığım beğenilenler listesine eklendi.
“Önce sürü (sürü üyesi) ve sonra birey” çok iyiydi 🌟👏🏼👏🏼👏🏼 kafamın içinde yeni bir klasör açtınız resmen. Öyle hemen değil ama sindire sindire bütün bildiklerimi bu doğrultuda tekrar gözden geçireceğimi şimdiden biliyorum.
Gözümüz yollardaydı :")
"insanların bütün sabahlarını merak ederim
gök hırpalanmaktadır merakımdan"
Bravo Flu!
Hocam ne kadar güzel anlatıyor
hoşgeldiniz id, ego ve süperego...gözümüz yollarda kaldı.
Zevk verici bir video olmuş
Sayın flu tv benim bir maruzatım olacak. O kadar çok video paylaşıyorsunuz ki hepsini izlemeye vaktim yetmiyor :( lütfen daha az video paylaşın saygılar
Çok bekledik be hocam.
kanal 7den kaçmak için mükemmel
Kedi tatlılığınla dikkatimi dağıttın kedi! Alacağın olsun kedi... Yine müthiş bölümdü emeklerinize sağlık.
Kedi felsefeye maruz kalınca bakışları bile değişmiş 🧐🤔
Özellikle giriş seviyesi felsefe okuyan, içerik tüketen biz amatör düşünürler için inanılmaz derecede başarılı bir seri. Ömer Bey, Neil deGrasse Tyson'ın felsefe şubesidir
Ömer hocam bir gün gerçekten kaçak bir şekilde Galatasaray'da dersinize gireceğim galiba arkadaşların yardımıyla, gerçekten çok güzel bir program oluyor teşekkürler 😁😁
Abone olduğum 23 kanal var flutvyi beklemek kadar sabırsızlandıranı yok en olgun duruşlu görünenleri bile şu şöyledir bu böyledir şeklinde netler burası çok flu.
Gerçekten Özlemişim bu içeriği.
harika bir program olmuş yine. Su hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da sudur: Felsefeyle ilgilenmeyen insandan uzak durmak gerekiyor.
Daha dün yeni video istemiştim ne güzel yine dilek hakkımı Flu Tv yararına kullandım. maddi destek olamasam da bişiyler veriyorum :)
Harikasınız, böyle devam edin lütfen.
Bayıldım☺️👍 kesinlikle de Ömer hocamıza katılıyorum! Keşke bu konuda yine çok sevdiğim ama aynı fikirde olmadığımı sandığım Yalın Alpay la da beraber bir program yapsanız. Yalın bey, Ömer bey ve siz🙏
Özlemiştik Ömer Hocayı
İki kere izledim. İkisinde de Parmenides'in düşüncesinin de gidebileceği son noktaya kadar taşınması gerektiğini düşündüm. bir sonraki video oradan gelse keşke :)
Kamerayı bilinçli hareket ettirdiğinizi gördüm. Muhtemelen kedi dikkati almıştır kendisine. Ayrıca açılar da sürekli değişiyor. Ömer hocanın anlattıklarına dalıp akıcı bir şekilde dinlerken ve izlerken, bir anda bam diye kadraj değişince kafamda kurduğum bağların hepsi dağıldı gitti. Pls eski bölümlerdeki gibi sabit kamerada kalınız hodjam - DAĞILIYORUZ.
Serinin diğer videoları gibi bu da çok güzel olmuş. Ancak Herakleitos konusunda aklımı kurcalayan bir durum var. Değişim konusu özelinde Herakleitos’un argümanının zayıf olduğuna katılıyorum. Ancak Ömer hocanın Herakleitos’dan bahsederken her fırsatta “Herakleitos’a atfedilen” demesi ilgimi çekti. Gerçekten de Herakleitos’un genelde bir kuşkucu, bir rölativist olarak sunulduğunu görüyorum. Ancak benim şahsi görüşüm de bunun sadece ona ‘atfedilen’ bir düşünce olduğu. Çünkü ben ne zaman Herakleitos’un fragmanlarını okusam ondan bir skeptik çıkartamıyorum.
Bence Herakleitos’un gerçeğin değişebileceği düşüncesi insanların bilgisine atfen söylenmiş bir durum. Çünkü Herakleitos her seferinde Logos’a göre ortak, tek, bir düşünce olduğundan bahseder ve insanların bu düşüncenin dışında kendi düşünceleri olabilirmiş gibi davranmalarından yakınır.
Buna birçok örnek verilebilir ancak şu birkaç fragman bile yeterli olacaktır:
Fr2.: “Öyleyse ortak olanı takip etmemiz gerekir. Logos ortak olduğu halde, pek çok insan, sanki kendilerine özgü düşünceleri varmış gibi yaşar.”
Fr50.: “Bana değil, Logos’a kulak vermek bilgeliktir. Ve her şeyin bir olduğunu kabul etmek.”