Öncelikle videoyu çeken arkadaşa teşekkür ediyorum. Emeğine sağlık.Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır. Üretildiği yıllar itibarı ile zamanının çok ötesine geçmiş , alman mühendislik harikasıdır. Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip zevk alamayan ve tekrar w210 a dönen insanlar tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş m111.957 kodlu kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). 136 beygırlik makine kompresör beslemesi olmadığı için biraz nazlıdır, ciddi performans beklentisi olan sürücülere pek keyif vermez. Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M111.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 ile 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştırır. Aralarındaki 30 niwton metrelik tork farkınıda algılama şansınız olmayacaktir.. Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacıda yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir.163 beygirlik Bu araçların En alt devirde dahi herzaman hazır ve istekli olması nazlanmaması işte bu yüzdendir. Araca kickdown (dip gaz yada tam gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağ ile isi bitirir oldu der. Eski yağ ile yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirazda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde dahi fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü kolay kolay bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arkadaşimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( niwton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda gücte ziyadesiyle bulunmaktadır.. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusuremez, araç rampada tam yukluyken bile fisek gibidir performansından ödün vermez. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini ve temizini bulursanız kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unutturur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazzı, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın
Servislere sanayilere piyasadaki tüm mersoculara gitsen şu bilginin %50'sini zor toplarsın. Eline sağlık ustam. Benimde bir sorum olacak. W124 kasaya 2 yıla yakın bindim Konfor olarak bana çok keyif verdi. Aynı konforu, rahatlığı W210 verirmi ? Teşekkür ederim
Evet hocam doğru ya E 200 w210 vardı taban ve bagaj da çürük pas dan çok sıkıntı yaşadım o yüzden satmak zorunda kaldım diğer arkadaşlarınızın dediği gibi doğru hocam
Bence bu günkü fiyat aralıklarında ikisi,de alınmaz. Bu araçların avantajı model yıllarının düşük olmasından dolayı fiyatlarının makul olmasıydı ancak, bu gün istenen fiyatlara başka markaların yüksek modelli çok çok daha sorunsuz araçları kesinlikle daha mantıklı bir seçim olacaktır Zaten mevcut ilanların içinde binilebilecek durumda olup ırzına geçilmemiş araç sayısı % 10,u bile bulmaz .onlara,da 0 km araç parası istiyorlar tamamen saçmalık . Şunu,da unutmamak lazım bunlar Avrupa,da on yıllar önce prese giden araçlar.
@Yaşar Güneş Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Merhaba Üstatdım 190E Mercedes 2000 motor 1990 91 92 93 model olan otomatik bu araçlar alınırmı tabii temiz olanı yok biliyorum ama bu kasalar hoşuma gidiyor ondan önerileriniz benim için çok önemli şimdiden teşekkür ederim kolay gelsin.
Dissel alirsan w124 cünkü sistem elektronik degil hepsi mekanik ariza yapma orani cok düsük w 210 sistem elekronoik ve ariza yapma orani w124 10 kati ama benzinlide w210 alinabilir
Çok çok yanlış bir uygulama olur.Eğer ham saca kadar inip astardan sonra pütür yapacaksanız bişey diyemem.Lakin 30 yaşındaki aracın altına pütür atmak onu sadece 10 yıl daha önce hurdalığa gönderir.Kesinlikle göz boyamak için yapılan bir sistemdir.mercedesin altında pütür yoktur.su itici kimyasal vardır
Arkadaşlar yanlış anlamayın ama w124’de güzel 👍🏼 w210’da ama ikisinide kullandım fakat w210 daha iyi yanlış anlaşılmasın tabiki w210 kasayı bilen alır bilmeyen mercedes almak için w124 alır vesselam…
Öncelikle videoyu çeken arkadaşa teşekkür ediyorum. Emeğine sağlık.Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır. Üretildiği yıllar itibarı ile zamanının çok ötesine geçmiş , alman mühendislik harikasıdır. Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip zevk alamayan ve tekrar w210 a dönen insanlar tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş m111.957 kodlu kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). 136 beygırlik makine kompresör beslemesi olmadığı için biraz nazlıdır, ciddi performans beklentisi olan sürücülere pek keyif vermez. Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M111.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 ile 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştırır. Aralarındaki 30 niwton metrelik tork farkınıda algılama şansınız olmayacaktir.. Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacıda yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir.163 beygirlik Bu araçların En alt devirde dahi herzaman hazır ve istekli olması nazlanmaması işte bu yüzdendir. Araca kickdown (dip gaz yada tam gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağ ile isi bitirir oldu der. Eski yağ ile yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirazda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde dahi fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü kolay kolay bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arkadaşimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( niwton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda gücte ziyadesiyle bulunmaktadır.. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusuremez, araç rampada tam yukluyken bile fisek gibidir performansından ödün vermez. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini ve temizini bulursanız kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unutturur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazzı, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın
Kıymetli katkınızdan ötürü teşekkür ederim...
Elinize emeginize ve bilginize saglik
Çok güzel anlattınız
Servislere sanayilere piyasadaki tüm mersoculara gitsen şu bilginin %50'sini zor toplarsın. Eline sağlık ustam. Benimde bir sorum olacak. W124 kasaya 2 yıla yakın bindim Konfor olarak bana çok keyif verdi. Aynı konforu, rahatlığı W210 verirmi ?
Teşekkür ederim
eline yüreğine bilgine sağlık üstad.
W210 e280 V6 w115 230.4 w124 200e araçlarım oldu w115 de ki yumuşaklık w210 daki sürat w124 de aşkı buldum
W124 favorim
Çok faydalı teşekküler.
Sağolun
W210 kasa da pas sorunu var diyorlar ve de genel kalitenin bu kasa da düştüğunü çok soyluyorlar
Evet bu videomu bir seyredin isterseniz ua-cam.com/video/yH637svFECs/v-deo.html
Evet hocam doğru ya E 200 w210 vardı taban ve bagaj da çürük pas dan çok sıkıntı yaşadım o yüzden satmak zorunda kaldım diğer arkadaşlarınızın dediği gibi doğru hocam
Ben 124 tercih ederim birde dizel hastasıyım imkanım olursa dizel alicam.
Teşekkürler.
CLK 200 ile de bir video yapabilirmisiniz.
W210 Oynatma listesini izleyebilirsiniz, tek kapı olmasının dışında genellikle aynıdır. ua-cam.com/video/eAadQOF5YKA/v-deo.html
Teşekkür ederiz sayın hocam ❣️❣️❣️
benzer bir videoyu w123 w124 içinde yapabilimisiniz ?
Bence bu günkü fiyat aralıklarında ikisi,de alınmaz. Bu araçların avantajı model yıllarının düşük olmasından dolayı fiyatlarının makul olmasıydı ancak, bu gün istenen fiyatlara başka markaların yüksek modelli çok çok daha sorunsuz araçları kesinlikle daha mantıklı bir seçim olacaktır Zaten mevcut ilanların içinde binilebilecek durumda olup ırzına geçilmemiş araç sayısı % 10,u bile bulmaz .onlara,da 0 km araç parası istiyorlar tamamen saçmalık . Şunu,da unutmamak lazım bunlar Avrupa,da on yıllar önce prese giden araçlar.
Abicim bu piyasaya bakarsan hiç araba alınmaz 150.000 tl ye egea var en düşük oda 90 hp 1.4 benzin sürdüm el arabası gibi takır tukur
@Yaşar Güneş söylediginize harfiyen katılıyorum.
@Yaşar Güneş Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
@@bohemekuzey4478 Değerli bilgiler için teşekkürler hocam
Aşkta mantık aranmaz dostum :)
Ben W210 seviyorum.
Merhaba Üstatdım
190E Mercedes 2000 motor 1990 91 92 93 model olan otomatik bu araçlar alınırmı tabii temiz olanı yok biliyorum ama bu kasalar hoşuma gidiyor ondan önerileriniz benim için çok önemli şimdiden teşekkür ederim kolay gelsin.
Temiz bir araç bulabilirseniz alınır...
190 Diesel. 2.0 veya 2.5
Harika dır lar. Milyon km çekerler.Ve yakıt cimrileridirler.
W124 alınır slm tşk ettim
hocam e 34 5 20i 93 95 arası içinde videolar bulabilirseniz izleriz begenırız zaten aboneyiz
Buna bir göz atınız: ua-cam.com/video/sI6dpnNG1-c/v-deo.html
Emeğinize elinize sağlık 👍
Çok temiz bir 210 e200 kompresör makyajlı kasa kesinlikle çok temiz bir 124’den daha iyi. İkisinede binmiş biri olarak söylüyorum.
👍
W212 inceleme istiyoruz abi facelift olmayan modeli makyajsız kasa
👍
W124 w201 kıyaslaması gelsin
Dissel alirsan w124 cünkü sistem elektronik degil hepsi mekanik ariza yapma orani cok düsük w 210 sistem elekronoik ve ariza yapma orani w124 10 kati ama benzinlide w210 alinabilir
Katkınız için teşekkür ederim
Facebookta satıyor adam mercedes w210 90lı modeller 850bin yazmış piyasanın anasını ağlattılar keşke 4 5 sene önce niyetlenmişken alsaydım
👍
Mersedes den başka bir araç düşünemiyorum
Hacı abi bende iyi bir w124 var orjinal çürümesin diye altına pütür düşünüyorum. Sence yapmalımıyım orjinalliği bozulurmu?
Çok çok yanlış bir uygulama olur.Eğer ham saca kadar inip astardan sonra pütür yapacaksanız bişey diyemem.Lakin 30 yaşındaki aracın altına pütür atmak onu sadece 10 yıl daha önce hurdalığa gönderir.Kesinlikle göz boyamak için yapılan bir sistemdir.mercedesin altında pütür yoktur.su itici kimyasal vardır
@@erbulentuslukilic Saolun
Bütün Videolardaki Yorumlarınıza Katılıyorum Noktasından Virgülüne Kadar Altını Çiziyorum Tabiki W 124
Emeğinize Sağlık
Sağolun...
210 kasa alirim
Arkadaşlar yanlış anlamayın ama w124’de güzel 👍🏼 w210’da ama ikisinide kullandım fakat w210 daha iyi yanlış anlaşılmasın tabiki w210 kasayı bilen alır bilmeyen mercedes almak için w124 alır vesselam…
Bu da başka bir bakış açısı...
👏👏👏👏👏
👍🧿
..