Öncelikle videoyu çeken arkadaşa teşekkür ediyorum. Emeğine sağlık.Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır. Üretildiği yıllar itibarı ile zamanının çok ötesine geçmiş , alman mühendislik harikasıdır. Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip zevk alamayan ve tekrar w210 a dönen insanlar tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş m111.957 kodlu kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). 136 beygırlik makine kompresör beslemesi olmadığı için biraz nazlıdır, ciddi performans beklentisi olan sürücülere pek keyif vermez. Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M111.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 ile 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştırır. Aralarındaki 30 niwton metrelik tork farkınıda algılama şansınız olmayacaktir.. Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacıda yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir.163 beygirlik Bu araçların En alt devirde dahi herzaman hazır ve istekli olması nazlanmaması işte bu yüzdendir. Araca kickdown (dip gaz yada tam gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağ ile isi bitirir oldu der. Eski yağ ile yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirazda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde dahi fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü kolay kolay bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arkadaşimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( niwton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda gücte ziyadesiyle bulunmaktadır.. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusuremez, araç rampada tam yukluyken bile fisek gibidir performansından ödün vermez. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini ve temizini bulursanız kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unutturur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazzı, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın
Reis naaptın ya. Bir alt kasalara bakarken üff erinmeden nasıl yazmış deyip, kim okuyacak dedim başladım okumaya bırakamadım ve w210 almaya karar Werdim.
Videoyu izleyip iç geçiren,yok ya herşey göründüğü gibi değil biz bunun altından kalkamayız diye düşünen arkadaşlara tavsiyem hiç bişey düşündüğünüz gibi değil. Sıfır araç dahil fazlaca araca sahip olup uzun zaman kullanma deneyimim oldu ama bu bambaşka dünya. 30 yaşındayım benimle yaşlanacağına şuan bile eminim. Düzgün bi araç bulursanız şu modele bu paralar verilir mi demeyin bunu bilen binen bilir.çok samimiyim düzgün bi w124 üç kere beş kere passat Jetta focus eskitir. Aldığınız keyif cabası.ne yakıtı fazla ne bakımı ağır ne parça konusunda sorunlu nede usta konusunda.piyasada turşusu çıkmış tacavüz edilmiş araçlardan uzak durun onu seven ilgi gösteren bakımlı temiz düzgün w124 kesinlikle pişman etmez net.
@@yasinselvi1481 adam sordugun sorunun cevabını zaten vermiş tekrar aynı şeyi soruyosun bide ögretmen olucaksın yok kardeş sen alma senin 100 kişinin ikna etmesi lazım oda çok zor.
93 model 8 tuş klima 111 motor ve. Vs. Özellikli araçdan ziyade hayatıma mercedes benz in girmesine neden olan bir video idi. Emeğinize sağlık Teşekkürler.
Yolumuz Özkimsan'da kesişti Fırat Bey. 🙂 Daha önce izlemiş olduğum bu videoyu kesişen o yol sayesinde tekrar izliyorum. Beyaz mercedes sevdası bir başkadır. 🤜
Videoyu yeni izliyorum bu araçtan alma düşüncem var izlediğim bir kaç video içerisinden gerçekten en akıcı,açıklayıcı hiç sıkılmadan adeta yan koltukta beraber seyir halindeymişiz gibi izledim ve dinledim,çok teşekkür ediyorum benim için fazlasıyla güzel bilgiler içeren faydalı bir vide idi,Allah kaza bela vermesin saygılar,sevgiler.
Değiştirdiğin parçaların markalarını söylemen iyi olmuş. Erkam uslukçuda parça markalarını söylüyor. Bende w124 almayı düşünüyorum ve bu parçaların hepsinin markalarını liste yapıyorum. Sağolasın , yolun açık olsun
otomatikte manuelde kullandım. Her zaman manuel. Otomatiğin ne zaman masraf çıkaracağı belli değil. C kasa hakkında söylediklerine de katılmıyorum. Biraz araştırırsanız eğer 202 kasanın 124 kasanın üstüne oturtulduğunu görürsünüz. Koltuklarına kadar aynıdır.Uzunlukta 20 cm genişlikte 2 cm fark vardır.
Selamlar abi. Çok güzel bir anlatım olmuş eline sağlık. Eski bir Mercedes almayı düşünüyorum. 190E, E200, E320 avantgarde (2002 model), E220 CDI avantgarde (2009) bu modelleri beğeniyorum. Bunlardan hangisini önerirsin ya da bunların dışında önerebileceğin alternatifler ne olur?
Alıcan bi elektrik tesisatı değişcen motor şanzuman güzelse başka bi sorun yaşamazsın Allah ın izniyle ben dizel 2006 astra mı satıp almayı düşünüyorum.
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Fırat Bey videolarınızı büyük bir keyifle izliyorum..Verdiğiniz bilgiler çok kıymetli..Aracınızı halen kullanıyor musunuz..Öğretmenim ,bende böyle bir araç düşünüyorum lakin tedirginliğim de var,acaba doğru bir tercih olurmu diye..Sizce şu anda doğru fiyatlar ne olabilir..Teşekkür ediyorum,çok selamlar
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Allahım kaza bela vermesin maşallah. İlk videonuzdan itibaren takip ediyorum. Aracı satmayı düşünürseniz aracınıza ciddi anlamda talibim. Daha öncede yazmıştım satmayı düşündüğünüzde ulaşırsanız aracınızı almak isterim.
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Selamlar, aracıma ait DATA kart bilgisini video içerisinde paylaştım oradan da kontrol edebilirsiniz. Aracım Temmuz 1993 üretim bahsetmiş olduğunuz yolcu AİRBAG’i 1995 yılına ait w124’lerde mevcut. Benim aracımda bardaklıklı torpido gözü mevcut.
Bende bu araçları seviyorum ustam sen anlamamissin konuyu şimdi bu araçlar için sorunsuz arıza yapmaz diyiyorlar gercekten zamanin da öyleymis turkiye sartlarinda insanlarin durumu çok iyi değil alsin almasima ama bilsinlerki eski araba ona göre masrafını göz önünde bulundursunlar yoksa konfor gidişi harika ustam.
@@firatcanballiktas 2. sigortam 410 TL. Benimkinde 3 ohm atiker enjektör var. Canavar gibi. manuelleri 163'lük kompresörlerden hızlı olabilir. antifrize dikkat et. Pembe kırmızı antifriz ciddi zarar veriyor. LPG'yi 3,74'ten alıyorum. 40 kuruş civarı yakıyor. 12 litre civarı lpg tüketimim var. Gitmiyor demişsin. Kullanmıyorsun :D ua-cam.com/video/BmGGg8SIrJY/v-deo.html
Fırat hocam merhaba video için teşekkür ederim, harika bir video olmuş emeğinize sağlık, size nasıl ulaşabilirim? sosyal medya veya başka bir şekilde ulaşmak istiyorum dönüş yaparsanız çok sevinirim.
Merhaba Fırat bey videolarınız oldukça keyifli bir ara sizinle tanışmak isterim aracınızı sürekli görüyorum otoparkta ama sizinle denk gelemedim 😁 benim e200 e de klima gazı bastirmak istiyorum hangi Bosch servisine gittiniz acaba ? İyi akşamlar.
Hocam bana akıl ver, 1997 E200 elegance 136 hp w210 var 350bin km de, değişeni olmadığı söyleniyor, ön takım değişmiş bakım yapılmış. Arkadaş benim corsa ya talip oldu 2010 1.2 twinport 111 185 binde. Benim corsa nın üzerine 70 bin verip alıcam. Arkadaşta İstanbulda ve eşi ile ortak kullanacağı için ufak araba istiyor. Mantıklı takas mıdır
Arabaların piyasa eder fiyatlarını bilmediğim için yorum yapmak zor. Eğer W210 kasa alınacaksa da 2000 ve sonrası makyajlılarını tercih etmek daha mantıklı.
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
@@memetgun5574 o izin verilen yüklü ağırlıktır.1860 kg olması mümkün değil .94 model E200 var bende de ruhsatta 1340 kg. W 140 S 320 nin bile ağırlığı 1890 kg.
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var) Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Parçası ucuz araba yok.Diğer araçlara göre biraz daha uygunu var . Tofaş bile alsan, Tempra Tipo gibi Avrupai grubtan ,onlara bile parça bakarken,Delphi, Magneti Marelli , Bosch ,GM gibi bir çok araca parça üreten büyük firmalar ile karşılaşıyorsunuz.Çıkma bir ateşleme bobinine 1000 lira verince de kimse sana 50 TL ye takarım abi demiyor.Ha ne olur,ucuz yerli araçla servis maliyetin düşük olur sadece o,bir de bazı parçalara daha az verirsin.Değer mi değmez mi siz düşüneceksiniz artık.Bende Tempra MPI var(Multi point injection) klimalı .Parçaları Avrupa arabalar ile aynı.Karbüratörlü olan modelleri SX A vb.ler gibi ucuz değil.Yani uzun lafın kısası parçası ucuz araç modeli Tofaş 'ta bile sınırlı artık, en ilkel modelleri,tüm dünyada 20 yıl önce öğütücüye atılmış katalizörsüz,düz motorlu araçları hariç...
O yüzden 25 yaşında Tempra MPI veya Opel Vectra'a vb.2500 lira GM bobin parası vereceğine 500 daha ver Mercedes'e bin .Sen zaten arabanın bozuk olan bir yerini tamir ettiriyor veya değiştirmiyorsun ki.İptal edip öyle biniyorsun.Bu kafayla ha Tofaş a binmişsin ha Mercedes e... :) Zaten para harcamıyorsun.Kliması,far yıkaması , yol bilgisayarı, dijital ekranı çalışan bir tane Fiat, Opel, Ford (aşağı yukarı aynı modellerde) bir tane araba görmedim ki ben :) Ama parçası pahalı diye Mercedes ten korkuyor ,sanki parça alıp takacak,onaracakmış gibi.. :)) Ustam sen onu iptal et ya .. diyen tipler :))
Fırat Bey videolarınızı büyük bir keyifle izliyorum..Verdiğiniz bilgiler çok kıymetli..Aracınızı halen kullanıyor musunuz..Öğretmenim ,bende böyle bir araç düşünüyorum lakin tedirginliğim de var,acaba doğru bir tercih olurmu diye..Sizce şu anda doğru fiyatlar ne olabilir..Teşekkür ediyorum,çok selamlar
Öncelikle videoyu çeken arkadaşa teşekkür ediyorum. Emeğine sağlık.Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır. Üretildiği yıllar itibarı ile zamanının çok ötesine geçmiş , alman mühendislik harikasıdır. Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip zevk alamayan ve tekrar w210 a dönen insanlar tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş m111.957 kodlu kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). 136 beygırlik makine kompresör beslemesi olmadığı için biraz nazlıdır, ciddi performans beklentisi olan sürücülere pek keyif vermez. Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M111.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 ile 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştırır. Aralarındaki 30 niwton metrelik tork farkınıda algılama şansınız olmayacaktir.. Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacıda yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir.163 beygirlik Bu araçların En alt devirde dahi herzaman hazır ve istekli olması nazlanmaması işte bu yüzdendir. Araca kickdown (dip gaz yada tam gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağ ile isi bitirir oldu der. Eski yağ ile yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirazda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde dahi fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü kolay kolay bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arkadaşimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( niwton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda gücte ziyadesiyle bulunmaktadır.. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusuremez, araç rampada tam yukluyken bile fisek gibidir performansından ödün vermez. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini ve temizini bulursanız kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unutturur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazzı, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın
4 sene w202 Mercedes kullandık c200 98 model hayran bıraktı kendine. Şimdi Civic fc5 var Mercedes bazı noktalarda daha zevkliydi ne yalan söyleyeyim.
Mükemmel anlatım.
Çok faydalı.
Harika bir anlatım çok faydalı bilgiler sayenizde w 210 kasaya aşık oldum teşekkürler.
Reis naaptın ya. Bir alt kasalara bakarken üff erinmeden nasıl yazmış deyip, kim okuyacak dedim başladım okumaya bırakamadım ve w210 almaya karar Werdim.
Benzin 7, LPG 3'müş... Videoyu 2022'de izleyen beni derinden yaraladı eski rakamlar...
Ekleme: Benzinin 40TL olacağını ben de tahmin edemezdim
Benzin fiyatı inanılmaz arttı 7,8 olmuş diyor ))))
Sizce eminevim üzerinden araba alınır mı
30 lira olur yakında
@@hasanerdogmus1322😢
36 lira :)
Videoyu izleyip iç geçiren,yok ya herşey göründüğü gibi değil biz bunun altından kalkamayız diye düşünen arkadaşlara tavsiyem hiç bişey düşündüğünüz gibi değil. Sıfır araç dahil fazlaca araca sahip olup uzun zaman kullanma deneyimim oldu ama bu bambaşka dünya. 30 yaşındayım benimle yaşlanacağına şuan bile eminim. Düzgün bi araç bulursanız şu modele bu paralar verilir mi demeyin bunu bilen binen bilir.çok samimiyim düzgün bi w124 üç kere beş kere passat Jetta focus eskitir. Aldığınız keyif cabası.ne yakıtı fazla ne bakımı ağır ne parça konusunda sorunlu nede usta konusunda.piyasada turşusu çıkmış tacavüz edilmiş araçlardan uzak durun onu seven ilgi gösteren bakımlı temiz düzgün w124 kesinlikle pişman etmez net.
@@yasinselvi1481 adam sordugun sorunun cevabını zaten vermiş tekrar aynı şeyi soruyosun bide ögretmen olucaksın yok kardeş sen alma senin 100 kişinin ikna etmesi lazım oda çok zor.
Usta otomatik alınır mı bu araba sence
@@Görkem-z7l arastirdin mi usta otomatik alinir mi bakim kolaymis herslde biraz baktim full mekanik kolay kolay ariza vermiyor diyorlar
Yakıtı beni endişelendiriyor sadece
Ne kadar faydalı, düzgün anlatımlı ve açıklayıcı bir yayın olmuş. Başarılarınızın devamını dilerim ağzınıza sağlık.
93 model 8 tuş klima 111 motor ve. Vs. Özellikli araçdan ziyade hayatıma mercedes benz in girmesine neden olan bir video idi. Emeğinize sağlık Teşekkürler.
sade ve net anlatım mükemmel olmuş ilk dakikadan itibaren sıkılmadan dinledim
Yolumuz Özkimsan'da kesişti Fırat Bey. 🙂 Daha önce izlemiş olduğum bu videoyu kesişen o yol sayesinde tekrar izliyorum. Beyaz mercedes sevdası bir başkadır. 🤜
İşine değer veren bir markayla ve insanla bu vesileyle tanışmaktan büyük bir memnuniyet duydum. Çok teşekkür ederim ☺️
Videoyu yeni izliyorum bu araçtan alma düşüncem var izlediğim bir kaç video içerisinden gerçekten en akıcı,açıklayıcı hiç sıkılmadan adeta yan koltukta beraber seyir halindeymişiz gibi izledim ve dinledim,çok teşekkür ediyorum benim için fazlasıyla güzel bilgiler içeren faydalı bir vide idi,Allah kaza bela vermesin saygılar,sevgiler.
Aldın mı kral
Fotolarda göründüğünden büyük ve keyifli bir araç bir kez alıcaksın herşeyini tamamlayıp keyifle bineceksin
Harika bir araç ve harika bir anlatım olmuş.Teşekkür ederim.Huzurlu yolculuklar olsun.
Şimdi lpg benzinle neredeyse aynı oldu. Ne güzel bir Ülke olduk.
ağzına emeğine sağlık sıkılmadan dinledim, böyle videolara devam etmelisin.
İzlemekten çok zevk aldım tebrikler.
Emeğinize sağlık gayet güzel açıklayıcı bir anlatım olmuş bir hafta oldu aynı araçtan aldım aracımı sizinle tanıyorum
Değiştirdiğin parçaların markalarını söylemen iyi olmuş. Erkam uslukçuda parça markalarını söylüyor. Bende w124 almayı düşünüyorum ve bu parçaların hepsinin markalarını liste yapıyorum. Sağolasın , yolun açık olsun
Aldınmı?
Arabayaa asik ettin resmen yaaa agzinaa saglik kardesim benimm istanbuldaysan mutlakaa goruselimm🙏🙏
bu araba son model araçlardan daha keyifli geliyor
2023 biterken 9:10 benzin fiyatına verdiğim tepkiyi hiç unutmayacağım 😮 (35...)
Merhaba üstat devam et videolara
otomatikte manuelde kullandım. Her zaman manuel. Otomatiğin ne zaman masraf çıkaracağı belli değil. C kasa hakkında söylediklerine de katılmıyorum. Biraz araştırırsanız eğer 202 kasanın 124 kasanın üstüne oturtulduğunu görürsünüz. Koltuklarına kadar aynıdır.Uzunlukta 20 cm genişlikte 2 cm fark vardır.
Selamlar abi. Çok güzel bir anlatım olmuş eline sağlık. Eski bir Mercedes almayı düşünüyorum. 190E, E200, E320 avantgarde (2002 model), E220 CDI avantgarde (2009) bu modelleri beğeniyorum. Bunlardan hangisini önerirsin ya da bunların dışında önerebileceğin alternatifler ne olur?
Benzinin 7.80 oldugu zamanlar gözlerim doldu
Alıcan bi elektrik tesisatı değişcen motor şanzuman güzelse başka bi sorun yaşamazsın Allah ın izniyle ben dizel 2006 astra mı satıp almayı düşünüyorum.
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Teşşekkürler
Bakımsız araba yenide eskide olsa üzer.
teşekkürler
Ben videoyu izlerken şuan haziran 2022 ayı için benzin 28 TL LPG 12,5 TL bu araç hala alınabilir mi :) ?
2024 ten selamlar benzin 47 lpg 26 sizce hala alınırmı bu araç ahahah 😂
Kağıt paspaslar vites değişiminde ses yapıyor bir sonraki iç mekan çekiminde olmasın lütfen :) Bruno Sacco reyise selamlar olsun.
Slm böyle ataclarin hangisi en dolu paket acaba
Parça fiyat ları uygun ama sanayiciler oo mersdese biniyorsa para çoktur diyor ve iki katı fiyat istiyorlar
Aracınız güzel fakat vites topuzu hiç yakışmamış agac kaplı vites topuzu olursa daha güzel olur gibime geliyor ama sizin zevkinize kalmış selamlar
Fırat Bey videolarınızı büyük bir keyifle izliyorum..Verdiğiniz bilgiler çok kıymetli..Aracınızı halen kullanıyor musunuz..Öğretmenim ,bende böyle bir araç düşünüyorum lakin tedirginliğim de var,acaba doğru bir tercih olurmu diye..Sizce şu anda doğru fiyatlar ne olabilir..Teşekkür ediyorum,çok selamlar
Merhaba çok teşekkür ederim şu an temizi için minimum 500.000TL
Mersedes 200 nasıl rica etsem fikrinizi paylaşırsanız memnun olurum bulduk 80 diyorlar nasıl sizce
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Allahım kaza bela vermesin maşallah. İlk videonuzdan itibaren takip ediyorum. Aracı satmayı düşünürseniz aracınıza ciddi anlamda talibim. Daha öncede yazmıştım satmayı düşündüğünüzde ulaşırsanız aracınızı almak isterim.
Allah razı olsun, amin inşallah. Çok teşekkür ederim daha iyileri sizlere nasip olsun.
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
@@bohemekuzey4478 👏👏👏👍
Sizce emin evim üzerinden araba alınır mı
Akıllı Yolda gittiğini fark ediyor musunuz
Neden bir w140 tercih etmedin? Çok hoşuna gitmiş s500..
c2oo üm var 20 yıldır alt takım değişmedim :)))
👌
94 model olan bu araçta torpido gözü olması araştırılması gereken bir konu. Airbag patlamış ve yerine torpido gözü konmuş olabilir
Selamlar, aracıma ait DATA kart bilgisini video içerisinde paylaştım oradan da kontrol edebilirsiniz. Aracım Temmuz 1993 üretim bahsetmiş olduğunuz yolcu AİRBAG’i 1995 yılına ait w124’lerde mevcut. Benim aracımda bardaklıklı torpido gözü mevcut.
@@firatcanballiktas hocam bahsettiğiniz 300 nolu kod kolçağın altındaki bölmedir. Ön sağ yolcu hava yastığı kodu 291 dir.
@@tarkdemir196 teşekkür ederim. Aracın data kartından baktığım zaman, yolcu airbag’i olmadığı görünüyor demek istediğim.
94 model e200 var bizde onda torpido yok
Arkadaşlar bu araç piyasadaki w124 lerin yuzde 90 in dan temiz ona göre düşünün o yüzden çok sorun çıkarmamis eski nin yenisi olmaz bilin
Bende bu araçları seviyorum ustam sen anlamamissin konuyu şimdi bu araçlar için sorunsuz arıza yapmaz diyiyorlar gercekten zamanin da öyleymis turkiye sartlarinda insanlarin durumu çok iyi değil alsin almasima ama bilsinlerki eski araba ona göre masrafını göz önünde bulundursunlar yoksa konfor gidişi harika ustam.
Selamın aleyküm kolay gelsin sana 200 e LPG li nasıl teşekkürler
Kalkışta sol sinyal hocam? :)
Keşke LPG takilmasaydi kuruş kuruş kar ediyorsun motorda sıkıntı çıktı mı bin bin ödüyorsun
Araç satılıkmı hocam 😀
6ay önce LPG 3liraymış,
06.10.2021 LPG FİYATİ 6Lira
Şuan 10 lira
Şu an 16 lira
Şuan 25 lira tarih 1 Kasım@@emretasan4423
LPG İLE 100 KM DE KAÇ LİTRE YAKIYOR?
Fırat abi km başına ne yakıyor kurban olim söyle de ilk aracım olacak eğer çok yakmıyorsa w 124 e200 almayı düşünüyorum
Litre olarak söyleyeyim sen o anki yakıt fiyatına göre hesapla; şehir içinde benzinde 100 kmde 11,5 litre, LPG'de 100 kmde 13 litre yakıyor.
Bu Air bag açmışmı
7 Senedir bi 1993 model 111 motorlu araç var Masrafı bıktırdı
Bende istiyorum almak ama korkutuyor kardeşim 190 d bakıyorum
Sigorta ve vergi kasko gideri ne kadar ?
Tatmin edici bilgilendirme için teşekkürler
Rica ederim, sigorta benim ilk aracım olması sebebiyle 1.100₺ çıkıyor. Vergi olarak senelik; 541₺ , kasko yaştan dolayı olmuyor.
@@firatcanballiktas 2. sigortam 410 TL. Benimkinde 3 ohm atiker enjektör var. Canavar gibi. manuelleri 163'lük kompresörlerden hızlı olabilir.
antifrize dikkat et. Pembe kırmızı antifriz ciddi zarar veriyor. LPG'yi 3,74'ten alıyorum. 40 kuruş civarı yakıyor. 12 litre civarı lpg tüketimim var.
Gitmiyor demişsin. Kullanmıyorsun :D ua-cam.com/video/BmGGg8SIrJY/v-deo.html
Kameranızın markası nedir
Fırat hocam merhaba video için teşekkür ederim, harika bir video olmuş emeğinize sağlık, size nasıl ulaşabilirim? sosyal medya veya başka bir şekilde ulaşmak istiyorum dönüş yaparsanız çok sevinirim.
Teşekkürler, instagram: w124turk
1 yil da benzin 3 kati olmuş vaybeee
9:12 benzin fiyatları şuanda 14.70 TL saydığınız Mercedes-Benz parçaları x5 allah yardımcımız olsun.
30 oldu gardaşşş
Merhaba Fırat bey videolarınız oldukça keyifli bir ara sizinle tanışmak isterim aracınızı sürekli görüyorum otoparkta ama sizinle denk gelemedim 😁 benim e200 e de klima gazı bastirmak istiyorum hangi Bosch servisine gittiniz acaba ? İyi akşamlar.
Merhaba teşekkür ederim, bir gün inşallah karşılaşmak nasip olur :) İşçi Blokları Mahallesi Opet istasyonun içindeki Bosch servisinde yaptırmıştım.
@@firatcanballiktas teşekkür ederim bilgi için sağolun..
Hocam bana akıl ver, 1997 E200 elegance 136 hp w210 var 350bin km de, değişeni olmadığı söyleniyor, ön takım değişmiş bakım yapılmış. Arkadaş benim corsa ya talip oldu 2010 1.2 twinport 111 185 binde. Benim corsa nın üzerine 70 bin verip alıcam. Arkadaşta İstanbulda ve eşi ile ortak kullanacağı için ufak araba istiyor. Mantıklı takas mıdır
Arabaların piyasa eder fiyatlarını bilmediğim için yorum yapmak zor. Eğer W210 kasa alınacaksa da 2000 ve sonrası makyajlılarını tercih etmek daha mantıklı.
Kardeş, filtrenin gassistemin markasi İle nw alaka??? Filtre filtredir!
09:48 reis lpg fark etmiyor dedin de bu araçlara hiç yaramıyo
Mercedesin eskisi olmaz. Arızalı parçayı değiştir bakımını yap gazla gitsin ✌️
Var bi hayalimiz emeğine sağlık 👍🏻 satmayı düşünürsen mesaj atman yeterli
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
benzin 7,80 arada bir yıl bile yok:( şimdi 25 ahahah
Kısaca kaç para istiyorsun onu söylesen daha iyi olurdu
Fırat Bey , w124 e 200 ağırlık 1340 kg.
Uyarınız için teşekkür ederim. Fakat fabrikanın belirttiği üzere; aracın boş ağırlığı 1450 kg.
@@firatcanballiktas yabancı kaynaklarda 2998.29 lbs ( 1lbs : 0.45 kg) olarak geçiyor. Kg olarak 1349 kg ' a denk gelmekte.
Benin 92 Model 200E var 1860 kg yazıyor, şasi numarasının yazdığı kartta, panelde.
@@memetgun5574 o izin verilen yüklü ağırlıktır.1860 kg olması mümkün değil .94 model E200 var bende de ruhsatta 1340 kg. W 140 S 320 nin bile ağırlığı 1890 kg.
@@forresttaft7178 bir tane w140 s 320 gördüm ,şasi kartında 2250 kg yazıyordu,
Bu ARABALAR. 100. KM
KAÇ LİTRE YAKİYOR
Şehir dışı
@@mfatihsalgut5303 6-7 fln
Bu araç kaç vites başkan
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Bunun ölüsü egea nın sıfırını eskitir abi araba bu araba
Aynen kardeşim size katılıyorum
Öncelikle video yu çeken arkadaşa tesekkür ediyorum, emeğine saglık.124 kasayı gercekten çok guzel anlatmışsınız. Bu aracın handikapları, 4 ileri şanzıman ve motorunun biraz nazlı olmasıdır.Ana zamanının en mükemmelidir diyebilirim. Arkadaşlar mercedes 115 kasayla mercedes olmuş, 124 kasayla popülaritesini yakalamış, 210 kasayla efsaneleşmiş ve kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. İlgi duyan arkadaşlar için bende w210 dan bahsetmek istiyorum. W210 kasadan sonra üretilen hicbir e serisi 210 un verdigi hazzı, keyfi ve mutluluğu yasatamamış ve bu kasanın popülaritesini yakalayamamıştır.Bir w210 un koltuguna oturup direksiyonunu kavradiginizda aklınızı başınızdan alır, gazina hafif hafif dokundugunuzda kendisine aşık eder unutamazsınız. Rayban gözlük gibidir, modası asla geçmez. Herzaman para eder. Satanı ağlatır, alanı mutlu eder. Bir üst kasası olan W211 kasaya geçip kullanıp zevk alamayan ve tekrar w210 a geçen çok insan tanıdım. Bu kasada üç ayrı motor vardır. 136 hp ( kompresörsüz düz motor) , 186 hp ( kompresörlü kırmızı motor. Üretimi 1995 den 2000 yılına kadardır) , 163 hp ( kompresörlü geliştirilmiş kırmızı motor. 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiştir). Almanlar emisyon değerlerini iyileştirmek ve yakıt tasarrufu yapmak için 186 beygirlik motorun silindir hacmi, piston çapı ve subap sayısını hiç degistirmeden sadece piston sıkıştırma oranını yükseltmiş ve makineyi 163 beygire düşürmüştür. Bu aracların üzerindeki en sorunsuz , en sessiz ve en verinli motor 2001 ve 2002 yıllarında üretilen 163 beygirlik M11.957 kodlu motordur. 163 beygırlik makinenin piston sıkıştırna oranı daha yüksek oldugundan daha az yakıt sarf eder ve daha sessiz daha verimli çalışır. 186 beygirlik bir e200 le 163 beygirlik bir e200 ün gazına bastiginizda performans açısından hiçbir fark hissedemezsiniz. Her ikiside fişek gibidir, sizi koltuğa yapıştır. Aralarındaki 30 nivton metrelik tork farkını asla hissedemezsiniz.Boş yapmayan , İşinin ehli ustalar ve bu araca gönül vermis mercedes sürücülerı bu durumun böyle olduğunu net olarak bilir. Aksini iddaa eden varsa kullanmamıştır ve kulakdan dolma konuşüyordur. Çünku sıkıştırma oranları dışında herşeyleri aynıdır. 186 lik makine sadeece biraz daha fazla yakar.)) Bu araca takılacak en uyumlu lpg sistemi prins markadır. Asla performans düşüklüğü yaşatmaz, gazda gittiğinizi hissettirmez. Bu aracın 2001 ve 2002 üretimlerinin üzerinde 5G-tronik tork konvertörlü tam otomatik transmisyon (şanzıman) vardır. Bu şanzınanlarda W (winter) kış modu, S (sumner)yaz modudur. W modunda aracınız herzaman 2. Viteste kalkış yapar ve patinajı önler. Bu sanzımanda spor mod diye bişey yoktur. Spor modlu şanzımanlar s modunda 5000 devirde vites atar. Bu aracın buna ihtiyacı yoktur çünkü aracın şanzımanı tork konvertörlüdür. Tork konvertorünün ne ise yaradığını bilmeyen arkadaşlara şu örneği verebilirim ; çimlerin üzerine bir futbol topu koyun. Bir hortumu musluğa takın ve belli bir mesafeden topun üzerine su tutarak topu ileri dogru ittirneye çalışın. Musluktan gelen suyun basinci topu ileri itmeye yetmiyecektir. Yetse dahi çok zayıf itecektir. Ama siz elinizde tuttuğunüz hortumun ucunu sıkarak suyun tanzigini arttırıp topa vurdurdugunuzda suyun basıncı artmış olduğunsan top cok daha kuvvetli bir şekilde ileri gidecektir. En alt devirde dahi herzaman hazır ve isteklidir nazlanmaz. 163 beygirlik bu araçlar az yakıtla, iste bu yüzden daha kuvvetli giderler. Araca kickdown (dip gaz yada ram gaz) yaptığınızda araç mevcut konumdaki vitesi bir alt vitese indirir ve aracın şahlanarak uzamasını sağlar. (Gaz pedalının altındaki roket sensörü bu işe yarar). Bu sanzımanlar 7 litre yağ alır. İşi bilmeyen uydur kaydır iş yapan birine bu şanzımanın yağını degistirirseniz basiniza iş acarsıniz. Çünkü usta sanzıman tapasını söker ve yağı bosaltır. Bosalttığı yag 4 litre kadardır. Aslında 3 litrede konvertorün icinde vardır. Onu bosaltamaz. Cünkü nasıl bosaltması gerektigini bilmez ve 4 litre yağla isi bitirir oldu der. Eski yağla yeni yag karisinca aractan istediginiz verimi alamazsiniz. Zamanla vuruntu ve geri kacirma yapar. Tork konvertorunun yagini bosaltmak icin özel aparatlar vardır. Sanzıman girisine hortum bağlanır 2 bar basınçla enaz 15 dalika hava üflenerek tork konvertörünun içi bosaltilir. Unutmayin sanziman yagini degistiriyorsaniz 7 litre yağın tamaminin konmasi lazim. Daha sonra arac lifttteyken R ve D modlarinda birer dakika calıştırılır. Ve N modundayken yağ seviyesi ölçülür. İşi bilen ve layıkıyla yapan ustalara saygi ve sevgimi iletmek istiyorum. 186 beygirlik motorlarda gaz kelebegi ve akışmetre agrizasi cok sık yasanırken 2001 ve 2002 yılı üretimi olan M111.957 kodlu gelistirilmiş motorlarda bu sorunlar ortadan kalkmiştır. Yinede her periyodik bakım esnasında gaz kelebeğı ve akişmetreyi temizletmek faydali olacaktır. Bilmeniz gereken bir baska hususa daha değineyim; aracinizda vibrasyon yani titreşim varsa, şaftın balans edilmesi gerekiyorsa asla şafti söktürerek balans yaptırmayin. Safti defransiyalden ayirirken bilyasini yerinden oynatir ve geri takamazlar sonra defransiyeli açarlar bu seferde dişlileri yerine muazzam otutamazlar. Hal böyleyken baslar defransiyel ötmeye ve ugultu yapmaya.. başınıza iş açarsınız. Yapılması gereken en dogru ve saglıklı iş, şaftı defransiyelden ayırmadan arac uzerinde balansının yapılmasidır. Bu durumu asla unutmayın.!! bu araclar 1999 yılına kadar su bazli boyayla uretildigi icin paslanma sorunu yaşanabilir. Fakat 2000-2001 ve 2002 yılı üretimlerinde almanlar su bazli boyayi iptal ettigınden bu sorun bu modellerde ortadan kalkmıştır.Biirzda Bu araclarin motorundaki kompresör olayından bahsedeyim. Kompresör turbonun daha kuvvetlisidir ve turboyla ayni isi yapar. Turbo egzoz gazi cikısiyla beslenir ve 3000 devirlerde devreye girer. Kompresör ise krank milinden gucünü alır yani direk motordan beslenir. Üst devir alt devir diye bişey yoktur. Direk moitora bağlı olduğundan. Her zaman hazır ve isteklidir. En alt devirde bile fisek gibi gider. Turbo dağatır , teknolojisi geregi gecikme yapar, çok fazla ısınır ve arıza verir. fakat kompresörü bozamazsınız.Örnek verecek olursak; elindeki tabancanin namlusunda her zaman patlamaya hazir bir nermi vardir. Yada mangal yakıyorsunuz fakat alevlenmiyordur, fön makinesiyle mangala üflerseniz ne olur? Mangal kudurur ve mugazzam bir yanma gerçekleşir. Kompresör bu aracın fön makinesidir arkadaslar. Bu araçlarda triger kayışı olmaz , triger zinciri vardır.150 bin km de degismesi uygun görülür. Fakat bu araclar kayisli araclar gibi ansızın zincir koparmaz. Eger araciniz sabahları yada motor sogukken şakırtılı ve geç calışıyorsa, zincir sesi geliyorsa artik zincirin omrü dolmustur arkadaşlar. Beni değiştir sahip, ben artık ömrümü doldurdum diyordur. Arakadadimin arabasi 380000km de ve en ufak zincir sesi olmadigindan degistirmeden kullaniyor. ( böylede bir durum var)
Gelelim bu araçlardaki motor torku olayına. Tork bükme döndörme kuvetidir. Belli bir devirde bir dakika icinde krank milinin kaç defa döndüğüyle alakalıdır ve NM ( nivton metre) ile ölçülür. Tork olayına örnek vericek olursak şöyle diyebilirim; iki kisi binanin zemin katindan besinci katina kadar kosuyor yani yaris yapiyor. Biri digerine 2 saniye fark atarak digerini geciyor. Yenilen kisi tekrar yarisalim diyor fakat bu sefer her ikimizde ellerime 2 adet 19 litrelik su bidonu alarak kosacagiz. Ve yaris tekrar başlıyor. Bu sefer yenilen kisi digerine fark atiyor. Çünku daha kaslı ve daha güçlü .İste tork budur arkadaslar. Güctur. Bu araçlarda hızda var gücte var. İste bu yuzden klima bu aracların gucunu dusurmez, araç ramoada ram yukluyjen bile fisek gibidir. Bu araçlarda kolay kolay trim sesi duyamazsiniz, ön takım mugazzamdır bozamazsınız, direksiyon turu mütistir dönmediği yer olmaz. Gelelim doğru olarak bilinen bir başka yanlışa; avangart paket en dolu pakettir diye bilinir. Tamamen yanlıştır. Bu araçların dolulugu kisiseldir ve istege bağlıdır. Avangarde araçlar mavi camlı, yere daha yakın ve sert süspansiyonludur. Tamamen agresif araç kullanmayı seven sürücüler için üretilmiştir. Bir avangard araca dört kişi binip yoldaki bir kasisten gectiginizde altını vurma ihtimaliniz yüksektir. Elegance ise adı üzerinde zerafet demektir. Yeşil camlıdır. Sürücüsünün rahatı ve konforu için üretilmiştir.. Kasise girdiginizde hafif dalgalı bir denizde lüks bir kotrayla gezinti yapıyormüşsunuz hissini tatırır size. Bu araçlarla alakalı benim şahsi tercihim her zanan elegance dan yanadır. Bu araçların eskisi olmaz arkadaşlar, bakimsizi olur. An itibari ile otuz yasindaki bir e200 b ve c segmenti bir çok sıfır arabayı cebinden cikartir, iki kerede eskitir. Dünya capinda genc klasik olarak kabul edilmistir. Omur boyu kullanilir , w210 kasa toruna miras bırakilacak bir aractır. Bu aracın özellikle 2001 vve 2002 modellerin bakmlisini bulursanız, kilometresine bakmayın, Surasi boyalı burası boyalı demeyin, parayada bakmayin, kacırmayin direk alin. Üç beş sene sonra bu araçlar mum ışığıyla aranacak cok ciddi paralara el degiştirecek fakat bulunamayacak..W210 kasa kendisine ödediginiz parayi unuttur fakat size vermiş olduğu keyfi , hazz, kaliteyi ve mutluluğu asla unutturmaz. Kullanan bilir, tiktokcu arabası değildir. Efsanedir, takım elbisedir, ağır abidir, son erkek kasadır. Umarim faydalı olmuşumdur. Hoşçakalın w210 la kalın.
Parçası ucuz araba yok.Diğer araçlara göre biraz daha uygunu var . Tofaş bile alsan, Tempra Tipo gibi Avrupai grubtan ,onlara bile parça bakarken,Delphi, Magneti Marelli , Bosch ,GM gibi bir çok araca parça üreten büyük firmalar ile karşılaşıyorsunuz.Çıkma bir ateşleme bobinine 1000 lira verince de kimse sana 50 TL ye takarım abi demiyor.Ha ne olur,ucuz yerli araçla servis maliyetin düşük olur sadece o,bir de bazı parçalara daha az verirsin.Değer mi değmez mi siz düşüneceksiniz artık.Bende Tempra MPI var(Multi point injection) klimalı .Parçaları Avrupa arabalar ile aynı.Karbüratörlü olan modelleri SX A vb.ler gibi ucuz değil.Yani uzun lafın kısası parçası ucuz araç modeli Tofaş 'ta bile sınırlı artık, en ilkel modelleri,tüm dünyada 20 yıl önce öğütücüye atılmış katalizörsüz,düz motorlu araçları hariç...
O yüzden 25 yaşında Tempra MPI veya Opel Vectra'a vb.2500 lira GM bobin parası vereceğine 500 daha ver Mercedes'e bin .Sen zaten arabanın bozuk olan bir yerini tamir ettiriyor veya değiştirmiyorsun ki.İptal edip öyle biniyorsun.Bu kafayla ha Tofaş a binmişsin ha Mercedes e... :) Zaten para harcamıyorsun.Kliması,far yıkaması , yol bilgisayarı, dijital ekranı çalışan bir tane Fiat, Opel, Ford (aşağı yukarı aynı modellerde) bir tane araba görmedim ki ben :) Ama parçası pahalı diye Mercedes ten korkuyor ,sanki parça alıp takacak,onaracakmış gibi.. :)) Ustam sen onu iptal et ya .. diyen tipler :))
Hız sabitlemesi olan varmı?
Atarmısın bu aracı
Satarmısınız
Fiyati ne kadar
20 binde kit değişimi 😂😂😂
W124 devri bitti W202 daha iyi kliması falan daha yeni hem.
W202’ler 124’e nazaran daha masraflı ne yazık ki 😔
@@mustafakocaman4353 124 almayı düşünüyorum onerirmisiniz? Çok masraflı olmasını istemiyorum.
@@semihqara masraftan kastına göre değişir,genel anlamda sağlam bir araba ama yakıt cebinizi yakabilir
@@mustafakocaman4353 motoru nasıl? Çok masraf çıkarır mı motor?
E serisiyle c serisi ni kıyaslama yapabiliyorsan mersedesle çok alakan olmadığı belli oluyor
lan kes. sanki a serisiyle s serisini kıyaslıyor.
C mi dahaa kaliteli
Mercedes w127 5 tanesi kirmizi
Açık koltukları mercedes w127 5 tanesi kirmizi
Koltuklar orjinal değil orijinali ile değiştirmenizi tavsiye ederim
Orjinal koltukları onlar
Km yaptır 🤣🤣
Fırat Bey videolarınızı büyük bir keyifle izliyorum..Verdiğiniz bilgiler çok kıymetli..Aracınızı halen kullanıyor musunuz..Öğretmenim ,bende böyle bir araç düşünüyorum lakin tedirginliğim de var,acaba doğru bir tercih olurmu diye..Sizce şu anda doğru fiyatlar ne olabilir..Teşekkür ediyorum,çok selamlar