Yıllardır Yalın Alpay'ı takip ediyorum. Çoğunlukla da taklit ediyorum. Şu adamdaki "herhangi bir şey anlatabilme yeteneğine" hayranım. Kafatasının içinde beyin yerine nükleer reaktör taşıdığına o kadar eminim ki! İnsan diğer insanların "nasıl anladığına" o kadar hâkim olmalı ki bir şeyi bu kadar başarılı aktarabilmek için. Herhangi komplike bir konuda beyninde yarattığı zihin sarayını görmeyi o kadar çok isterdim ki
Bir mimar 'Türkiye de doğan bir insan, ömrünün sonunda doğduğu yeri tanıyamaz' demiş. Gerçekten böyle olunca şehirle ve gecmisinizle baginiz kopuyor. Teşekkürler Yalın hocam.
Sayın Alpay mimari değişim ile kaybolan anıları o kadar iyi özetlemişsiniz ki… Müteahhitlerin ülkesinde anılar ancak şarkılarla ayakta kalıyor. Bir ekleme yapmak isterim, ben bazen 90’ları 17 Ağustos 1999 öncesi, kimi zaman da 2002 yılında bitmiş gibi hissederim. 90’ları popu değerlendirirken bu tarzın temsilcilerinin 60ların sonu veya 70’ler de doğmuş Özal döneminde yetişmiş, apolitik ama bir o kadar da konuşan Türkiye söylemiyle kendini ifadede sıkıntı duymayan bireyler olduğunu hatırlatmak isterim. Biz 90’lar da her türlü olumsuzluğa rağmen Avrupalı bir Türkiye idealine inandık ama gördüğümüz gölgeler gerçeğin ancak suretiymiş yanıldık. Sevgilerimle.
90'lar müziği ile hiçbir bağ kuramamışlığımın nedenini daha iyi anladım çünkü ben kırsalda büyüdüm ve mekân, zaman kırsalda oldukça farklı idi o zamanlar zira şimdi her coğrafyada akıllı telefon kullanımı dolayısıyla bir anı yaratmak müzikle birlikte mümkün. Benim hiçbir zaman diliminde anlam veremeyecek kadar saçma bulduğum 90'lar müziği birilerinin günlük ritüeli. Bu konuda kırsalda yaşadığım için mutluyum hayatım yeniye adapte olmak üzerine şekillenmek zorundalığı üzerine kurulu çünkü o kırsaldan 2000'ler başında bir metropole taşındım ve beni her yere ve değişime uyum sağlamak konusunda ciddi bir eğitimden geçirip benliğimi oluşturdu. Yalın Bey'in akıl yürütmeleri yerli yerine oturtulduğu zaman ciddi bir farkındalığa dönüşüyor çok teşekkür ederim kendi adıma.
Sayın hocam lütfen kendinize çok iyi bakınız! Sizin gibi muhteşem insanlara o kadar çok ihtiyacımız var ki! Sizi dinledikçe çok farklı izlenimler ediniyorum. İyi ki varsınız...
Antakya'daki anılarımı nasıl bu kadar taze tutabildiğimi ve onlara olan, onlarla birlikte mekanlara olan bağlılığımın nedenini bu videoyu izledikten sonra anladım. Orada mekanlar bu kadar hızlı değişmezdi, köklü, ünlü, önünde buluşulan çoğu yer benden 2 kuşak öncesinde aynı isim ve tabela hatta iç mekan tasarımı ile var olan yerlerdi. Demek bu yüzden anılarımızı ben dahil çoğu Antakyalı taze tutabildik ve yakınlarımızın kaybı kadar şehrimizin kaybı da bizi derinden sarstı. Bunu anlamlandırmama yardım ettiğiniz için çok teşekkürler.
Cem Isciler aratirken sans eseri denk geldim Yalin Alpay'a. Evet cok alakasiz ama iyiki denk gelmisim, Harikaymis, cok guzel tanimliyor ve konusuyor. Takipteyim artik :)
'' Ne var ki, uzak bir geçmişten geriye hiçbir şey kalmadığında, insanlar öldükten, nesneler yok olduktan sonra, bir tek, onlardan daha kırılgan, ama daha uzun ömürlü, daha maddeden yoksun, daha sürekli, daha sadık olan koku ve tat, daha çok uzun bir süre, ruhlar gibi diğer her şeyin yıkıntısı üzerinde hatırlamaya, beklemeye, ummaya, neredeyse elle tutulmayan damlacıklarının üstünde, bükülmeden hatıranın devasa yapısını taşımaya devam eder. '' Proust
Bir de şu var, türk popunun belli bir matematiği ya da basit bir kalıbı var, çok iyi ornekleri sezen aksu önderliğinde yapıldı. Yüzlerce iyi sarkidan sonra tekrara bagladi. Tarkan'in cubba şarkısı 90'larda çıksaydi büyük ihtimal çok sevilirdi. Ve Murat Menteş'in dediği gibi; "eski şarkılar neden iyidir? Çünkü kötüler unutulur."
Yalın Hocam çok teşekkürler. Kime İstanbul'da kapitalizmin mekanla bağ kurmamızı engellediğini söylesem herkes "çok abartıyorsun" diyordu. Bu duygudaşlığı ve duyarlılığı hisseden, gözlemleyen insanlar olduğunu görmek en azından abartmadığım konusunda benim için mutluluk verici. Selamlar.
Рік тому
İtalya’da da kapitalizm var fransa’da da. Sorun Ortadoğululuk.
@ belki de. ama benim bağlamım (ve eğer yanlış anlamadıysam Yalın Hoca'nın da bağlamı) mekanların zamana direnememesinde. Muhtemelen Paris'te de birinin evlilik teklifi yaptığı restoran kapanmıştır, birinin çocukken gittiği oyuncakçı artık yoktur. burada sanki ortadoğululuktan başka bir şey var.
Biz hiç kapitalist bir ülke olmadık ya da olamadık.. Kapitalizmin (de) kural, kurumları olur çünkü.. Bizimkisi (öncesiyle ve şimdisiyle daha çok) barbarlık...
Örnekleri ile anlattığınız 90'lar doğu ve batı farklılıklarını bugün eşim ile aynı evde bire bir yaşıyorum. Ben 90'lar pop müziğini çok güzel anılar ile hatırlayan şehir insanıyken, eşim ise doğuda siyasetin olumsuz koşullarını gören birisi. Evrensel dil olan müziği evimizde dinlerken, bu ayrışmayı yaşamak bana kendimi kötü hissettirmişti.
Şükür Yalın Alpay dinleme fırsatımız oldu. Sürekli düşündüğüm konulardan biri üstüne olmasıysa ayrıca mutlu etti. Ben de 93 doğumlu biri olarak 90'lar ve özellikle 2002 öncesi çocukluğumu idealize ediyorum zihnimde. Bu rasyonel bir durum değil belki de, ama ülkenin 2002 sonrası girdiği dönüşüme karşı olan duruşum da bunu besliyor belki de. Old Laic days :(((
90'lar Türk popüler müziğini uzun zamandır istikrarlı bir sekilde dinlemediğimi ve tukettigimi farkettim.Su an eski sarkilara yapılan coverlar cok yavan geliyor, zaten zamaninda cok daha iyi alt yapilarla yapilmis olduğuna(Onno Tunc,Uzay Hepari ...v.s) ve cok daha iyi yorumlandigina inaniyorum .2004 sonrası memlekette yapılan müziği dinlemiyorum.En son 2004-2006 arasindaki zaman diliminde alternatif müzik yapanları dinliyodum,tabii artik yasiminda etkisi var,daha dinlendirici müzikleri daha fazla tercih etmeye basladim.Cocuklugumun yabancı şarkıları ve onlarin coverlari cok ilgimi çekiyor;yabanci populer müziğe yapilan jazz coverlar sayesinde jazz müziğe ilgim iyice artti.15 sene once onlari dinlemeye basladim. 90'larin sonuna dogru remix adi altında yapilan muzikal altyapilarin insanların muzik dinleme kalitesini cok bozduğunu düşünüyorum. En azından daha oncesi yapılan albümler canli performanslarla kayit altına alınıyordu. Anlattığınız seyin biraz dışından olaya baktim.90'lar benim çocukluğuma denk geliyor; benim için cok daha medeni olduğumuz zamanları hatırlatıyor.Trt'de Sezen Cumhur Önal 'in "çukulata renkli sanatçı "Nat King Cole" değişi hala kulaklarımda 😊...
"Okul kantininde açık duran televizyonda çalan şarkılara maruz kalma" detayını lisede birebir yaşadım. Anlattığı bizim hikâyemizdi... Şarkılar, ilişkilere eşlik ediyor, hatta kimi zaman seyrini belirliyordu. Benim o yıllardaki favori şarkılarım ise "Hercai", "Kış Güneşi" ve "Suç Bende" idi...
90lı yılların şarkılarını çok seviyorum. Hala her gün dinlerim.1990 doğumluyum. Beni çocukluğuma götürüyor. Çok güzel bir yayın olmuş. Emeğinize sağlık.
hocam o kadar naziksiniz ki, şarkıların sözlerinin değiştiğini anlatırken bile 'seni çöpe atacağım poşete yazık' örneğiyle değil de 'bak sensiz nasıl mutluyum' diye anlatıyorsunuz :D yine mükemmel bir 29 dk. doyamadık
Yine farklı bir bakış açısıyla yaklaşıp,yalın bir şekilde anlatmışsınız hocam.Emeğinize sağlık.90’ları neden romantize ettiğimin farkındalığında, 40 yaşıma gönül rahatlığıyla girebilirim.Sayenizde guilty pleasure tanımına da vakıf oldum :)
Bu videoda geçmiş yıllarında yaşanan ilişikilerin altında yatan düşüncel ve duygusal sebep/tercihlerle şimdiki devirdeki ilişkilerin tercih/sebepleri arasındaki farkı çok güzel anlatmışsınız. Müzik bile ne kadar önemli etmen ki devrin içinde bulunduğu ilişkilerin portresini bile süper çekiyor. 2023 Türkiye'sinde sosyolojik yapıyı ve ilişkilerin halini anlamak için şu an popüler olan rap ve trap şarkılarını bi' ufak dinlemek yeterli. :)
Hocam yine harika bir program olmuş. Özlemişiz valla lütfen burayı aksatmayın. Çevremizde bu konuları konuşup entelektüel sohbet yapabileceğimiz hıc kimse yok. Hasretiz ❤
abi başlarım senin mükemmeliyetçiliğine. sen bizi bu kadar kendinden sohbetinden mahrum bırakamazsın ya. hayat zaten yeterince kötü. senin boş muhabbetin bile yokluk içerisinden kıvranırken borç para bulmak gibi.
aslında geçmişte karşılaştığımız müzikler, mimari, kişiler, arkadaşlarımız, ettiğimiz sohbetler, o zaman dilimi ile ilgili bir kayıt oluşturuyor. mimarinin kaybolması değişmesi bunu zorlaştırıyor elbette. uzun süreli arkadaşlıklar tarihsel verimizi bize hatırlatmaya da olanak sağlıyor. gittiğiniz pastane artık yok ama eski bir arkadaşınızın size hatırlattığı bir sohbet anı sizi tekrar eski zamanlara, anılara tekrar geri götürebiliyor. mimari, koku, müzik ve eski arkadaşlar tarihe karşı attığımız birer çıpa. hatta okuduğum kitapların , ne zaman alındığı , ne zaman okunduğu gibi üst verilerde bu çıpayı oluşturabiliyor. yaşlandıkça nesnelere karşı anlamsız bağlılık bundan ileri geliyor olmalı. bir yazma, bir biblo, hediye bir kalem aslında nostaljik olarak sizi bağlıyor.
90lar müziğinin mutlu etmesinin en önemli sebeplerinden birisi herkesin kendi özgü müzikler üretip hepsinin de kaliteli olmasıydı. Bunu 2000ler pop aynı şekilde takip etti ve 2010lara kadar sürdü. Artık eskisi kadar kaliteli söz müzik ve yorum olmadığı için insanlar eskiyi aranıyor.
@@ToxicTurtleIsMad Yalın hocanın aslında müzikler kaliteli değildi diye bi bas bas bağırmadığı kaldı ama işte elden ne gelir? İzan vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut?
@@nuryuzlucellat neyi kaliteli değildi aynı müzikleri Balkan ülkelerinde coverladılar Sezen aksunun ve solistlerinin albümleri nasıl kalitesiz olabilir
@@mustafabasarr4779 Bir yerlerde 2010'lu yıllardaki parçaları da, 80'lerde veya 70'lerdeki parçaları da cover'layan birileri kesinlikle vardır. Ayrıca ne kadar iyi olurlarsa olsunlar tüm sanatçıların kötü eserleri / albümleri olabilir. Hiç bir sanatçı tanrı değildir. Eğer dünyadaki belki yüzbinlerce sanatçının arasında kusursuz olanı her ne hikmetse (!) kendinizin bulduğunuza inanıyorsanız bir daha düşünün derim.
Harika bir bölüm olmuş Yalın hocam. Sayenizde, gerçekten ufkumuz genişliyor. Bence süre, gayet ideal omuş. 30 dakika formatında devam edin lütfen.. Sadece seste biraz yankı var. Onu tekrar ayarlamanızı öneriririm. Emeğinize sağlık. Tüm ekibe ve Yalın hocama sevgiler..
sizi yeniden, yeni bir konu hakkında konuşurken dinlemek çok güzel. bu yıl youtube içeriklerine daha sık eğilecek olmanız da ayrı mutluluk verici. videoda "anı yaratmak" hakkında konuştuğunuz sırada aklıma Marcel Proust'un "Kayıp Zamanın İzinde" romanında anıların yeniden yaratımı ve bellek konusunu ele alış biçimi geldi. bu konuyla ilgili düşüncelerinize de yer verdiğiniz bir videoyu izlemek çok güzel olur :')
Рік тому+1
Sen kendini zamanlama ve hassasiyete adamış bir uzmansın bir ÜSTADSIN!.Harikasın Kardeşim ..Harika Kalmaya Devam..Hürmet Selam Ediyorum.
msn değil de mirc olacaktı hocam :) sizi tekrardan görmek çok sevindirici. :) bu arada benim tezim: şuan tüketim zincirinin ortasında olan 30 üzeri kişilerinin çocukluğunun geçtiği dönem olduğu ve istisnalar hariç her insanın çocukluğuna özlem duyduğu dönem olduğu için 90'lar mutlu ediyor. :) sevgiler.
Öncelikle hayırlı olsun, daha yüzeysel konulara da çok yakışmışsınız:)Aynı dönemde aynı yaşlarda olmamız anlattıklarınızı daha anlamlı kıldı.Ben anı&müzik bağlantısını fazlasıyla ciddiye alırdım.Yolculuk öncesi mutlaka uzun uzun düşünür yol parçaları seçerdim misal.Eskinin arabesk parçalarının günümüzde pop uyarlamaları ve bunun popüler hale gelmesine de değinseydiniz keşke☺️
Yalin Hocam ağzınıza sağlık. Bu konu benim de son zamanlarda merak ettiğim bir konuydu. 90'lar müziği ile mutluluk arasındaki ilişkinin kuvvetli oluşunu da o dönem bizlerin çocuk / ergen/ genç olmamız kaynaklı (sorumluluk, yükümlülük sıfıra yakın) olabileceğini düşünmüştüm. Çünkü sizin de ilk başta dile getirdiğiniz gibi, 90'lar siyasal olarak bugünlerden bile kötü olabilir fakat çocukların bunlarla bir bilgisi, ilgisi ve alakası bulunmamasi ve salt çocukluğunu yaşaması (Neo-liberal dönemle etkisi giderek artan materyalizm, cikarcilik, yalakalık, ikiyüzlülük, vb durumlardan hem bireysel hem de toplumsal olarak uzak olmamız) o tükettiği müziği hep mutlu çocukluk anılarıyla hatirlamasina sebep olmuştur diye de düşünüyorum.
Siyasi olarak en çetrefilli zamanları yaşamış olsak da 80'den sonra doğmuş 90'larda gençlik ve çocukluk yaşamış kişiler ara dönem insanları gibi. Bu insanların anne ve babaları ise 50 veya 60'lı dönemlerin insanların. O insanların ve dönemin şartlarıyla yetişmiş insanlarız çoğumuz. Bu sebeple yeninin hızı bize eskiye özlem duymamıza neden oluyor ve hatta cazip geliyor. Müzik ise 1996 dönemine kadar sözlerinde cesaret barındıran sevgiyi yada aşkı tüm duygusallığı ile betimleyen ve aşkı aşk gibi yaşatan müziklerdi. O zaman ki saf cesaret şimdinin yerine bencil bir narsistliği hedefliyor. İnsanı tatminin duygusunu sürekli aç bırakan internet kullanımı insan sayısının fazlalığına ve kefaretlerin çokluğuna vurdum duymaz bir hava veriyor. Asıl özgürlük her şeyi yapabilmek değildir. Sanırım 90'lar daha stoik bir anlam teşkil ediyor özellikle kefaretler için.. İnterneti kötülemiyorum sadece insanın hazlarını ya da kendini kontrol edememesi yolunda onu etkilediğini ve kimsenin kimseye artık hiç bir şekilde güveninin kalmadığını söylüyorum. Elbette eskiden hatta dünya varolduğundan beride olmayabilir sadece yarattığı şok yeninin sancısından doğan kendini bir yere ait hissetmeyen birinin özlemi olarak kaybettiği en değerlisi gibi
Yalın Bey, çok teşekkürler, izninizle bir kaç ekleme yapmak isterim: - nostalji geçmişe özlemden çok gençliğe özlemdir hatta çoğu zaman esasen gençliğe özlemdir. - geçmişte bilinmezler yoktur ve hafızamız iyi anıları parlatmaya kötüleri ise silmeye silikleştirmeye meyillidir. Gelecek ise belirsizliklerle doludur. Nostaljinin bir sebebi de bilinmezliklerden bilinene doğru kaçıştır. - ikinci madde ile bağlantılı olarak, bugün kişi için ne kadar katlanılmazsa geçmiş güzel günlere dönüş/kaçış ihtiyacı (bunun siyasi versiyonunu siz dile getirmiştiniz bir konuşmanızda) bir o kadar artar.Syg.
Kalitesi düşük eski bir videonun bizde yankılanma sebebi de anıların zamanla kalitesinin düşmesidir, bu yüzden bize ait bir anıyı ne zaman hatırlama eğilimine girsek aklımızda canlanan görüntü bir o kadar kalitesini yitirmeye başlar. Evlerimizde bulunan eski bir fotoğraf yada bilgisayarlarımızın hard diskinde bulunan, sağ altta 09.08.1999 tarihli bir tatil videosu gördüğümüzde de bu videonun bize nostaljik ve geçmişe özlem duymamıza sebep olması aynı nedendendir. Ancak izlediğimiz videonun kalitesi düşük olsa da çok kapsamlı çünkü eş zamanlı bir şekilde kayıt edilmiş gerçeğin eşleniği, tıpkı babamız o videoyu çekerken bizim onun yanında durup o anı gerçekten yaşayıp belleğimize kaydetmemiz gibi.
1971.. son zamanlarda spotfy 90 ve 80 leri karanlıkta dinleyerek hatırladığım her şeyi cebime koymaya çalışıyordum, şimdi bir kez daha ‘’katarsis’’ moduna girip müzikle anılara tekrar dalacağım!! Ve siz; devlerin omzundaki cüceler varsa ki bence vardır, siz benim için bir ‘’dev’’ siniz)))
Yalın Bey, beynimizin hafıza bölümünün ses ve koku ile ilgili çok özel bir ilişkisi var. Bu bölümde ses ile ilgilenmişsiniz belki başka bir bölümde de koku üzerine konuşabilirsiniz. Çünkü tıpkı kayıtlı bir müzik gibi koku da hiç değişmeden kalır ve aktarılır. Geçmişte bir sevdiğimin kullandığı parfümün kokusunu aldım geçen gün hemen o zamanlara gittim. Veya ne kadar kötü gibi de gelse yosunlu bir deniz kokusu beni ergenliğimin geçtiği Urla’nın sahillerine götürür. İlgiyle severek dinliyorum anlattıklarınızı. Saygılar..
Daha videonun başındayken yazıyorum. aynı şey bana da oluyor, mükemmel olması arzusuyla kafamda belirlediğim halde bir resme, projeye başlamayı sürekli erteliyorum. sanatçı kaprisi derlerdi inanmazdım, ben amatörken daha böyleyim.
Son ksım hariç çok beğendim. 98 doğumluyum. günümüz popüler müziği malesef neşe saçmıyor (edis martılar hariç) 90 muziklerinin sözleri ve ima etmeye çalıştığı şeyler daha içsel, masum, aşk ve yalın alpayın dediği gibi romantism içeriyor. Şuan ki popüler müzik malesef buram buram sesinden gürbüz biri olduğunu çıkarabildiğimiz almancı (+zencifikasyon) taklitiği kokuyor
Özgür irade illüzyonunu yüzümüze vurmuyor mu bu şarkılar? Maruz kaldığımız notalar bizi coşkuya sürüklüyor. Sanki hep sevmişiz biz seçmişiz gibi. Uzun zaman sonra sizi dinlemek iyi geldi
Yıllardır Yalın Alpay'ı takip ediyorum. Çoğunlukla da taklit ediyorum. Şu adamdaki "herhangi bir şey anlatabilme yeteneğine" hayranım. Kafatasının içinde beyin yerine nükleer reaktör taşıdığına o kadar eminim ki! İnsan diğer insanların "nasıl anladığına" o kadar hâkim olmalı ki bir şeyi bu kadar başarılı aktarabilmek için. Herhangi komplike bir konuda beyninde yarattığı zihin sarayını görmeyi o kadar çok isterdim ki
Bir mimar 'Türkiye de doğan bir insan, ömrünün sonunda doğduğu yeri tanıyamaz' demiş. Gerçekten böyle olunca şehirle ve gecmisinizle baginiz kopuyor. Teşekkürler Yalın hocam.
78 doğumluyum ve 90 ları bu kadar güzel ve naif anlatımınızdan dolayı içten teşekkürler
Sayın Alpay mimari değişim ile kaybolan anıları o kadar iyi özetlemişsiniz ki… Müteahhitlerin ülkesinde anılar ancak şarkılarla ayakta kalıyor. Bir ekleme yapmak isterim, ben bazen 90’ları 17 Ağustos 1999 öncesi, kimi zaman da 2002 yılında bitmiş gibi hissederim. 90’ları popu değerlendirirken bu tarzın temsilcilerinin 60ların sonu veya 70’ler de doğmuş Özal döneminde yetişmiş, apolitik ama bir o kadar da konuşan Türkiye söylemiyle kendini ifadede sıkıntı duymayan bireyler olduğunu hatırlatmak isterim. Biz 90’lar da her türlü olumsuzluğa rağmen Avrupalı bir Türkiye idealine inandık ama gördüğümüz gölgeler gerçeğin ancak suretiymiş yanıldık. Sevgilerimle.
90'lar müziği ile hiçbir bağ kuramamışlığımın nedenini daha iyi anladım çünkü ben kırsalda büyüdüm ve mekân, zaman kırsalda oldukça farklı idi o zamanlar zira şimdi her coğrafyada akıllı telefon kullanımı dolayısıyla bir anı yaratmak müzikle birlikte mümkün. Benim hiçbir zaman diliminde anlam veremeyecek kadar saçma bulduğum 90'lar müziği birilerinin günlük ritüeli. Bu konuda kırsalda yaşadığım için mutluyum hayatım yeniye adapte olmak üzerine şekillenmek zorundalığı üzerine kurulu çünkü o kırsaldan 2000'ler başında bir metropole taşındım ve beni her yere ve değişime uyum sağlamak konusunda ciddi bir eğitimden geçirip benliğimi oluşturdu. Yalın Bey'in akıl yürütmeleri yerli yerine oturtulduğu zaman ciddi bir farkındalığa dönüşüyor çok teşekkür ederim kendi adıma.
Sayın hocam lütfen kendinize çok iyi bakınız! Sizin gibi muhteşem insanlara o kadar çok ihtiyacımız var ki! Sizi dinledikçe çok farklı izlenimler ediniyorum. İyi ki varsınız...
Antakya'daki anılarımı nasıl bu kadar taze tutabildiğimi ve onlara olan, onlarla birlikte mekanlara olan bağlılığımın nedenini bu videoyu izledikten sonra anladım. Orada mekanlar bu kadar hızlı değişmezdi, köklü, ünlü, önünde buluşulan çoğu yer benden 2 kuşak öncesinde aynı isim ve tabela hatta iç mekan tasarımı ile var olan yerlerdi. Demek bu yüzden anılarımızı ben dahil çoğu Antakyalı taze tutabildik ve yakınlarımızın kaybı kadar şehrimizin kaybı da bizi derinden sarstı. Bunu anlamlandırmama yardım ettiğiniz için çok teşekkürler.
Bana sabun gönder
Müthiş. Tek kelime kaçırmayayım diye aşırı dikkat etmekten başım ağrıdı. Başarılar.
Cem Isciler aratirken sans eseri denk geldim Yalin Alpay'a. Evet cok alakasiz ama iyiki denk gelmisim, Harikaymis, cok guzel tanimliyor ve konusuyor. Takipteyim artik :)
yalın bey gündüz vassaf ile bir program gelse tadından yenmez. Kendisiyle iletişim için de yardımcı olabilirim. sevgiler.
'' Ne var ki, uzak bir geçmişten geriye hiçbir şey kalmadığında, insanlar öldükten, nesneler yok olduktan sonra, bir tek, onlardan daha kırılgan, ama daha uzun ömürlü, daha maddeden yoksun, daha sürekli, daha sadık olan koku ve tat, daha çok uzun bir süre, ruhlar gibi diğer her şeyin yıkıntısı üzerinde hatırlamaya, beklemeye, ummaya, neredeyse elle tutulmayan damlacıklarının üstünde, bükülmeden hatıranın devasa yapısını taşımaya devam eder. '' Proust
Bir de şu var, türk popunun belli bir matematiği ya da basit bir kalıbı var, çok iyi ornekleri sezen aksu önderliğinde yapıldı. Yüzlerce iyi sarkidan sonra tekrara bagladi. Tarkan'in cubba şarkısı 90'larda çıksaydi büyük ihtimal çok sevilirdi. Ve Murat Menteş'in dediği gibi; "eski şarkılar neden iyidir? Çünkü kötüler unutulur."
Yalın Hocam çok teşekkürler. Kime İstanbul'da kapitalizmin mekanla bağ kurmamızı engellediğini söylesem herkes "çok abartıyorsun" diyordu. Bu duygudaşlığı ve duyarlılığı hisseden, gözlemleyen insanlar olduğunu görmek en azından abartmadığım konusunda benim için mutluluk verici. Selamlar.
İtalya’da da kapitalizm var fransa’da da. Sorun Ortadoğululuk.
@ belki de. ama benim bağlamım (ve eğer yanlış anlamadıysam Yalın Hoca'nın da bağlamı) mekanların zamana direnememesinde. Muhtemelen Paris'te de birinin evlilik teklifi yaptığı restoran kapanmıştır, birinin çocukken gittiği oyuncakçı artık yoktur. burada sanki ortadoğululuktan başka bir şey var.
Biz hiç kapitalist bir ülke olmadık ya da olamadık.. Kapitalizmin (de) kural, kurumları olur çünkü.. Bizimkisi (öncesiyle ve şimdisiyle daha çok) barbarlık...
Örnekleri ile anlattığınız 90'lar doğu ve batı farklılıklarını bugün eşim ile aynı evde bire bir yaşıyorum. Ben 90'lar pop müziğini çok güzel anılar ile hatırlayan şehir insanıyken, eşim ise doğuda siyasetin olumsuz koşullarını gören birisi. Evrensel dil olan müziği evimizde dinlerken, bu ayrışmayı yaşamak bana kendimi kötü hissettirmişti.
Şükür Yalın Alpay dinleme fırsatımız oldu. Sürekli düşündüğüm konulardan biri üstüne olmasıysa ayrıca mutlu etti. Ben de 93 doğumlu biri olarak 90'lar ve özellikle 2002 öncesi çocukluğumu idealize ediyorum zihnimde. Bu rasyonel bir durum değil belki de, ama ülkenin 2002 sonrası girdiği dönüşüme karşı olan duruşum da bunu besliyor belki de. Old Laic days :(((
Çok değerli ve özel tespitler yapmış Yalin Bey,o dönemin bir çocuğu olarak doyurucu bir sohbet olmuş.Tesekkur ederim.
Teşekkürler.
90'lar Türk popüler müziğini uzun zamandır istikrarlı bir sekilde dinlemediğimi ve tukettigimi farkettim.Su an eski sarkilara yapılan
coverlar cok yavan geliyor, zaten zamaninda cok daha iyi alt yapilarla yapilmis olduğuna(Onno Tunc,Uzay Hepari ...v.s) ve cok daha iyi yorumlandigina inaniyorum .2004 sonrası memlekette yapılan müziği dinlemiyorum.En son 2004-2006 arasindaki zaman diliminde alternatif müzik yapanları dinliyodum,tabii artik yasiminda etkisi var,daha dinlendirici müzikleri daha fazla tercih etmeye basladim.Cocuklugumun yabancı şarkıları ve onlarin coverlari cok ilgimi çekiyor;yabanci populer müziğe yapilan jazz coverlar sayesinde jazz müziğe ilgim iyice artti.15 sene once onlari dinlemeye basladim. 90'larin sonuna dogru remix adi altında yapilan muzikal altyapilarin insanların muzik dinleme kalitesini cok bozduğunu düşünüyorum. En azından daha oncesi yapılan albümler canli performanslarla kayit altına alınıyordu. Anlattığınız seyin biraz dışından olaya baktim.90'lar benim çocukluğuma denk geliyor; benim için cok daha medeni olduğumuz zamanları hatırlatıyor.Trt'de Sezen Cumhur Önal 'in "çukulata renkli sanatçı "Nat King Cole" değişi hala kulaklarımda 😊...
Beşiktaş'ta 'tansaş'ın önünde buluşurduk. Şimdi ara ki bulasın. Bu hızlı değişiklikler bizde zamanın hızlı geçtiği algısı yaratıyor.
Yalın'cım öyle güzel tanımlamış ve anlatmışsın ki... Muhteşem bir program olmuş✨devam lütfen...
"Okul kantininde açık duran televizyonda çalan şarkılara maruz kalma" detayını lisede birebir yaşadım. Anlattığı bizim hikâyemizdi... Şarkılar, ilişkilere eşlik ediyor, hatta kimi zaman seyrini belirliyordu. Benim o yıllardaki favori şarkılarım ise "Hercai", "Kış Güneşi" ve "Suç Bende" idi...
90lı yılların şarkılarını çok seviyorum. Hala her gün dinlerim.1990 doğumluyum. Beni çocukluğuma götürüyor. Çok güzel bir yayın olmuş. Emeğinize sağlık.
Süphanallah ilkkez bir 90 li görüyorum, ( 92 liyim) 90-95 arası herkes gitti beni burda bıraktınız sanıyordum 😂❤
@@gumshoedemon merhaba evet buradayız yasasın 90 lar ne mutlu bize dıyelım o halde 👍❤️
Çok güzel şarkılar çok güzel günlerdi..
@@tolgaersokul2549 Kesınlıkle
Kesinlikle @@tolgaersokul2549
Hocam sizi dinlerken inanılmaz mutlu ve kültürlenmiş hissediyorum keşke yüz yüze konuşabilme imkanım olsa
hocam o kadar naziksiniz ki, şarkıların sözlerinin değiştiğini anlatırken bile 'seni çöpe atacağım poşete yazık' örneğiyle değil de 'bak sensiz nasıl mutluyum' diye anlatıyorsunuz :D yine mükemmel bir 29 dk. doyamadık
Yaşın çıktı ortaya
💙🧿 hoşgeldiniz
Özledik
bu dedikleriniz birebir sinema ve tv icin de gecerli. hatta daha da görünür bi sekilde.
Yine farklı bir bakış açısıyla yaklaşıp,yalın bir şekilde anlatmışsınız hocam.Emeğinize sağlık.90’ları neden romantize ettiğimin farkındalığında, 40 yaşıma gönül rahatlığıyla girebilirim.Sayenizde guilty pleasure tanımına da vakıf oldum :)
Teşekkürler
Ne kadar çok video çekerseniz o kadar çok mutlu oluruz. Saygılar.
Yalın bey; bence size bir kaç bölüm çıkar buradan hem de nefis bölümler .. ince ve çok özel anlatımlar .. sizden dinlemeyi çok isterim..
Hocam cok güzel anlatmissiniz, tesekkürler.
Bu videoda geçmiş yıllarında yaşanan ilişikilerin altında yatan düşüncel ve duygusal sebep/tercihlerle şimdiki devirdeki ilişkilerin tercih/sebepleri arasındaki farkı çok güzel anlatmışsınız. Müzik bile ne kadar önemli etmen ki devrin içinde bulunduğu ilişkilerin portresini bile süper çekiyor. 2023 Türkiye'sinde sosyolojik yapıyı ve ilişkilerin halini anlamak için şu an popüler olan rap ve trap şarkılarını bi' ufak dinlemek yeterli. :)
eşsiz bir insan dinlemeye doyamadığım vizyonumu açan❤️❤️❤️🧿
Çocukluk insanın anavatanıdır.
Teşekkürler. Keşke sizi daha çok görsek, uzun uzun sizi dinleyip notlar almam lazım. Bize ne bırakırsanız alır çocuğumuz gibi bakarız.
Hocam yine harika bir program olmuş. Özlemişiz valla lütfen burayı aksatmayın. Çevremizde bu konuları konuşup entelektüel sohbet yapabileceğimiz hıc kimse yok. Hasretiz ❤
abi başlarım senin mükemmeliyetçiliğine. sen bizi bu kadar kendinden sohbetinden mahrum bırakamazsın ya. hayat zaten yeterince kötü. senin boş muhabbetin bile yokluk içerisinden kıvranırken borç para bulmak gibi.
Isminiz gibi "yalın" ve aynı zamanda derin bir anlatım, emeğinize, sohbetinize sağlık 🌹
Teşekkür ederiz Yalın bey yine harikaydınız👏
hocam ne kadar güzel anlatmışsınız, kafamda ampuller yandı dinlerken :)
Yalın Bey neden kısa tutmaya çalışıyorsunuz videoları, her dakikası dolu dolu dinliyoruz ✨️
Ağzınıza sağlık teşekkürler sevgiler saygılar
aslında geçmişte karşılaştığımız müzikler, mimari, kişiler, arkadaşlarımız, ettiğimiz sohbetler, o zaman dilimi ile ilgili bir kayıt oluşturuyor. mimarinin kaybolması değişmesi bunu zorlaştırıyor elbette. uzun süreli arkadaşlıklar tarihsel verimizi bize hatırlatmaya da olanak sağlıyor. gittiğiniz pastane artık yok ama eski bir arkadaşınızın size hatırlattığı bir sohbet anı sizi tekrar eski zamanlara, anılara tekrar geri götürebiliyor. mimari, koku, müzik ve eski arkadaşlar tarihe karşı attığımız birer çıpa. hatta okuduğum kitapların , ne zaman alındığı , ne zaman okunduğu gibi üst verilerde bu çıpayı oluşturabiliyor. yaşlandıkça nesnelere karşı anlamsız bağlılık bundan ileri geliyor olmalı. bir yazma, bir biblo, hediye bir kalem aslında nostaljik olarak sizi bağlıyor.
96'dan beri black metal dinleyen 81'li birisi olarak "maruz kalınan türk pop sağanağından" çok çektim :)
90lar müziğinin mutlu etmesinin en önemli sebeplerinden birisi herkesin kendi özgü müzikler üretip hepsinin de kaliteli olmasıydı. Bunu 2000ler pop aynı şekilde takip etti ve 2010lara kadar sürdü. Artık eskisi kadar kaliteli söz müzik ve yorum olmadığı için insanlar eskiyi aranıyor.
Yav he he çok kaliteli çok orijinal müzikler hepsi (!)
@@ToxicTurtleIsMad Yalın hocanın aslında müzikler kaliteli değildi diye bi bas bas bağırmadığı kaldı ama işte elden ne gelir? İzan vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut?
@@nuryuzlucellat neyi kaliteli değildi aynı müzikleri Balkan ülkelerinde coverladılar Sezen aksunun ve solistlerinin albümleri nasıl kalitesiz olabilir
@@mustafabasarr4779 Bir yerlerde 2010'lu yıllardaki parçaları da, 80'lerde veya 70'lerdeki parçaları da cover'layan birileri kesinlikle vardır. Ayrıca ne kadar iyi olurlarsa olsunlar tüm sanatçıların kötü eserleri / albümleri olabilir. Hiç bir sanatçı tanrı değildir. Eğer dünyadaki belki yüzbinlerce sanatçının arasında kusursuz olanı her ne hikmetse (!) kendinizin bulduğunuza inanıyorsanız bir daha düşünün derim.
"Every act of perception is to some degree an act of creation, and every act of memory is to some degree an act of imagination.“ Oliver Sacks
Özlemişim çok teşekkürler❤👏❤👏
Hocam muhteşem tespitler. Teşekkürler
Hocam kaybolmayin yinr ya video atin hep dinleyebilelim sizi
Harika
Harika bir bölüm olmuş Yalın hocam. Sayenizde, gerçekten ufkumuz genişliyor. Bence süre, gayet ideal omuş. 30 dakika formatında devam edin lütfen.. Sadece seste biraz yankı var. Onu tekrar ayarlamanızı öneriririm. Emeğinize sağlık. Tüm ekibe ve Yalın hocama sevgiler..
Bu şekilde düşünmemiştim. Teşekkürler. Bu kadar uzun cümleleri bu kadar anlaşılır ve düzgün nasıl kurabiliyorsunuz? Hayranım...
5 dakikada anlatılabilecek bağlantıları 30 dakikada anlatmak günümüzde takdir görecek bir tutum değil.
Tebrik ederim Yalın. Nefesine sağlık
sizi yeniden, yeni bir konu hakkında konuşurken dinlemek çok güzel. bu yıl youtube içeriklerine daha sık eğilecek olmanız da ayrı mutluluk verici. videoda "anı yaratmak" hakkında konuştuğunuz sırada aklıma Marcel Proust'un "Kayıp Zamanın İzinde" romanında anıların yeniden yaratımı ve bellek konusunu ele alış biçimi geldi. bu konuyla ilgili düşüncelerinize de yer verdiğiniz bir videoyu izlemek çok güzel olur :')
Sen kendini zamanlama ve hassasiyete adamış bir uzmansın bir ÜSTADSIN!.Harikasın Kardeşim ..Harika Kalmaya Devam..Hürmet Selam Ediyorum.
Aklımda olupta bir türlü cümlelere dökemediğim ne varsa söylediniz hocam :) hayranlıkla dinlediğimiz bu bölümü özlemişiz.
Yalın Hocam bu objec a fikriniz çok iyi (ya da kimin fikriyse). Zihin akışınızın değeri hiçbir veri tabanında olamaz. Teşekkürler
msn değil de mirc olacaktı hocam :)
sizi tekrardan görmek çok sevindirici. :)
bu arada benim tezim: şuan tüketim zincirinin ortasında olan 30 üzeri kişilerinin çocukluğunun geçtiği dönem olduğu ve istisnalar hariç her insanın çocukluğuna özlem duyduğu dönem olduğu için 90'lar mutlu ediyor. :)
sevgiler.
Öncelikle hayırlı olsun, daha yüzeysel konulara da çok yakışmışsınız:)Aynı dönemde aynı yaşlarda olmamız anlattıklarınızı daha anlamlı kıldı.Ben anı&müzik bağlantısını fazlasıyla ciddiye alırdım.Yolculuk öncesi mutlaka uzun uzun düşünür yol parçaları seçerdim misal.Eskinin arabesk parçalarının günümüzde pop uyarlamaları ve bunun popüler hale gelmesine de değinseydiniz keşke☺️
Anı müzik bağlantısına katılıyorum. Hafıza ve koku bağlantısının kombinasyonu astral seyahat itkisi yapablirmiş gibi hissediyorum.
Yalin Hocam ağzınıza sağlık. Bu konu benim de son zamanlarda merak ettiğim bir konuydu. 90'lar müziği ile mutluluk arasındaki ilişkinin kuvvetli oluşunu da o dönem bizlerin çocuk / ergen/ genç olmamız kaynaklı (sorumluluk, yükümlülük sıfıra yakın) olabileceğini düşünmüştüm. Çünkü sizin de ilk başta dile getirdiğiniz gibi, 90'lar siyasal olarak bugünlerden bile kötü olabilir fakat çocukların bunlarla bir bilgisi, ilgisi ve alakası bulunmamasi ve salt çocukluğunu yaşaması (Neo-liberal dönemle etkisi giderek artan materyalizm, cikarcilik, yalakalık, ikiyüzlülük, vb durumlardan hem bireysel hem de toplumsal olarak uzak olmamız) o tükettiği müziği hep mutlu çocukluk anılarıyla hatirlamasina sebep olmuştur diye de düşünüyorum.
Siyasi olarak en çetrefilli zamanları yaşamış olsak da 80'den sonra doğmuş 90'larda gençlik ve çocukluk yaşamış kişiler ara dönem insanları gibi. Bu insanların anne ve babaları ise 50 veya 60'lı dönemlerin insanların. O insanların ve dönemin şartlarıyla yetişmiş insanlarız çoğumuz. Bu sebeple yeninin hızı bize eskiye özlem duymamıza neden oluyor ve hatta cazip geliyor. Müzik ise 1996 dönemine kadar sözlerinde cesaret barındıran sevgiyi yada aşkı tüm duygusallığı ile betimleyen ve aşkı aşk gibi yaşatan müziklerdi. O zaman ki saf cesaret şimdinin yerine bencil bir narsistliği hedefliyor. İnsanı tatminin duygusunu sürekli aç bırakan internet kullanımı insan sayısının fazlalığına ve kefaretlerin çokluğuna vurdum duymaz bir hava veriyor. Asıl özgürlük her şeyi yapabilmek değildir. Sanırım 90'lar daha stoik bir anlam teşkil ediyor özellikle kefaretler için.. İnterneti kötülemiyorum sadece insanın hazlarını ya da kendini kontrol edememesi yolunda onu etkilediğini ve kimsenin kimseye artık hiç bir şekilde güveninin kalmadığını söylüyorum. Elbette eskiden hatta dünya varolduğundan beride olmayabilir sadece yarattığı şok yeninin sancısından doğan kendini bir yere ait hissetmeyen birinin özlemi olarak kaybettiği en değerlisi gibi
Harika çözümleme, gerçek felsefe budur. Felsefe tarihi aktarmak değil.
cok tşk ederız lütfen daha vazla içerik ve video çekin urfadan selamlar
Aaa gerçekten çok iyi tespit! Siyasettw popüler olan itibarsız görünmüyor. Onu bir sekilde oturttular. Nasıl oturrtulae acaba?
Özlemiştik güzel oldu. Mucksss and mucksss and byesss
90 lar bu kadar mi guzel anlatilir,yureginize saglik
Çok teşekkürler 😊
Harika anlatım çok teşekkürler 😊
Yalın Bey, çok teşekkürler, izninizle bir kaç ekleme yapmak isterim:
- nostalji geçmişe özlemden çok gençliğe özlemdir hatta çoğu zaman esasen gençliğe özlemdir.
- geçmişte bilinmezler yoktur ve hafızamız iyi anıları parlatmaya kötüleri ise silmeye silikleştirmeye meyillidir. Gelecek ise belirsizliklerle doludur. Nostaljinin bir sebebi de bilinmezliklerden bilinene doğru kaçıştır.
- ikinci madde ile bağlantılı olarak, bugün kişi için ne kadar katlanılmazsa geçmiş güzel günlere dönüş/kaçış ihtiyacı (bunun siyasi versiyonunu siz dile getirmiştiniz bir konuşmanızda) bir o kadar artar.Syg.
Kalitesi düşük eski bir videonun bizde yankılanma sebebi de anıların zamanla kalitesinin düşmesidir, bu yüzden bize ait bir anıyı ne zaman hatırlama eğilimine girsek aklımızda canlanan görüntü bir o kadar kalitesini yitirmeye başlar. Evlerimizde bulunan eski bir fotoğraf yada bilgisayarlarımızın hard diskinde bulunan, sağ altta 09.08.1999 tarihli bir tatil videosu gördüğümüzde de bu videonun bize nostaljik ve geçmişe özlem duymamıza sebep olması aynı nedendendir. Ancak izlediğimiz videonun kalitesi düşük olsa da çok kapsamlı çünkü eş zamanlı bir şekilde kayıt edilmiş gerçeğin eşleniği, tıpkı babamız o videoyu çekerken bizim onun yanında durup o anı gerçekten yaşayıp belleğimize kaydetmemiz gibi.
değerli bir video olmuş
1971.. son zamanlarda spotfy 90 ve 80 leri karanlıkta dinleyerek hatırladığım her şeyi cebime koymaya çalışıyordum, şimdi bir kez daha ‘’katarsis’’ moduna girip müzikle anılara tekrar dalacağım!! Ve siz; devlerin omzundaki cüceler varsa ki bence vardır, siz benim için bir ‘’dev’’ siniz)))
Emeğine sağlık abim. Okan Bayülgen'li programlar bekliyoruz..
Çok teşekkürler Yalın hocam, hasret kalmıştım
Böyle şeylerden bahsedilince yalnız değilmişim deyip mutlu oluyorum 😂
Yalın Bey, beynimizin hafıza bölümünün ses ve koku ile ilgili çok özel bir ilişkisi var. Bu bölümde ses ile ilgilenmişsiniz belki başka bir bölümde de koku üzerine konuşabilirsiniz. Çünkü tıpkı kayıtlı bir müzik gibi koku da hiç değişmeden kalır ve aktarılır. Geçmişte bir sevdiğimin kullandığı parfümün kokusunu aldım geçen gün hemen o zamanlara gittim. Veya ne kadar kötü gibi de gelse yosunlu bir deniz kokusu beni ergenliğimin geçtiği Urla’nın sahillerine götürür. İlgiyle severek dinliyorum anlattıklarınızı.
Saygılar..
Harikaydın dostum👌
Modelleri değişse de arka arkaya sıralanmış mavi minibüsleri gördüğüm anda çocukluğuma gidiyorum :)
İnanılmaz iyi anlattınız 💙💙
Mustafa Sandal şarkıları çoook çok iyi şarkılardır hocam☺💃 teşekkür bu güzel prigram için👏
2001de doğdum ama küçükken televizyonda sıkça 90lar popunu duyuyordum
“Mükemmel, iyimin katilidir.”
Oh ya Okan Bayülgen'den kurtulduk.. Habire atlayıp duruyordun😂
Daha videonun başındayken yazıyorum. aynı şey bana da oluyor, mükemmel olması arzusuyla kafamda belirlediğim halde bir resme, projeye başlamayı sürekli erteliyorum. sanatçı kaprisi derlerdi inanmazdım, ben amatörken daha böyleyim.
Sen gelirsen, biz burdayız
Nefesinize Sağlık🌹
Bir de koku var hiç unutulmayan tabi öznel olduğu için müzik hepimiz için benzer bir çağrışım yapıyor.
🎉
Başlangıçtaki müzik sesi yalının sesini çok bastırıyor
Yalın bey işim gereği videolarınızı podcast şeklinde dinliyorum, soruları da seslendirirseniz çok sevinirim.
70’lerin popu daha çok mutlu ediyor. Çünkü o yıllardaki kaliteye hiçbir dönem ulaşmadı dünyada.
Bak bak bak, oyle miiiii
@@ToxicTurtleIsMad Asdafaafhgaha hocam ava çıkmışsınız. Bu gördüğüm ikinci kişi. Tek tek avlıyorsunuz galiba, tebrikler👍
90 yıllarda sevmediğim şarkıları şimdi sever oldum şimdiki pop ve diyer türleri de sağ kalırsak 20 yıl sonra dinlerim 😊
Kısa tutmayın lütfen, dimağım lezzetten sarhoş oluyor dinledikçe.
Ağzınıza sağlık yalın abe
Son ksım hariç çok beğendim. 98 doğumluyum. günümüz popüler müziği malesef neşe saçmıyor (edis martılar hariç) 90 muziklerinin sözleri ve ima etmeye çalıştığı şeyler daha içsel, masum, aşk ve yalın alpayın dediği gibi romantism içeriyor. Şuan ki popüler müzik malesef buram buram sesinden gürbüz biri olduğunu çıkarabildiğimiz almancı (+zencifikasyon) taklitiği kokuyor
"Sohbet diyorum ama galiba senin sesini keseceğiz.." :D çok teşekkürler Yalın hocam ilgiyle takip ediyorum...
özlemiştim
Sizi görmek güzel şey❤
O günlerde tek bir popüler kavram vardı, şimdi herkesin bir popüsü var
Özgür irade illüzyonunu yüzümüze vurmuyor mu bu şarkılar? Maruz kaldığımız notalar bizi coşkuya sürüklüyor. Sanki hep sevmişiz biz seçmişiz gibi. Uzun zaman sonra sizi dinlemek iyi geldi