Konuyla ilgili bazı önerilerin yer aldığı kitapları buradan görebilirsiniz: evrimagaci.org/capra8781985/blog 💪 DESTEKÇİLERİMİZE KATILIN: Eğer yaptıklarımızı faydalı buluyorsanız ve daha fazlasını yapmamıza katkı sağlamak isterseniz, destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz (aşağıdaki destek yöntemleri Evrim Ağacı için önem/fayda sırasına göre dizilmiştir; ancak size en kolay/faydalı gelen yöntemle destek olabilirsiniz): 📌 Kreosus ($): kreosus.com/evrimagaci2 📌 Patreon ($): www.patreon.com/evrimagaci 📌 Kreosus (₺): kreosus.com/evrimagaci 📌 UA-cam Katıl (₺): ua-cam.com/users/evrimagacijoin 📌 Kriptopara, Diğer Yöntemler (IBAN) ve "Neden Destek İstiyoruz" Metnimiz: evrimagaci.org/destekol Yanımızda duran harika insanlar arasına katılmayı seçtiğiniz için çok teşekkürler! ❤
Matematiği okuldan mezun olduktan sonra hobi olarak kuzenimin üniversite sınavı için çözemediği sorularla uğraşırken ne kadar keyifli olduğunu anladım. Bir şeyi yapmak zorundaysanız hiç keyifli olmuyor
Sınıflar kalabalık olunca öğrenciler ile tek tek ilgilenemeyen öğretmen sayesinde geriden gelenler bir süre sonra matematikten soğuyor. Matematik, fizik bilmek bence insanın rasyonel düşünmesini etkiliyor. Yani hayatta belirli ölçüde her bireyin bilmesi şart aksi taktirde sebep sonuç ilişkisini de sağlıklı kuramayabilir birey bence.
Çarpım tablosunu ezberleyemediğim için ebeveynlerimin bana çok kızdığını hatırlarım hep, zaten okumayı da biraz geç sökmüştüm. Anlayacağınız kötü bir eğitim hayatım vardı. Gel zaman git zaman gözlerimin bozukluğu ve odaklanamama problemlerim ortaya çıktığında iş işten geçmişti. İyi matematikçi olmak kader midir bilemem ama eğitimli bir ailede doğmak gerçek bir kaderdir :)
Çok haklısın. Çarpım tablosunu oğullarıma ben öğrettim. Yemekte bile ara ara ikisine birden sorup onları yarıştırıyordum. Çok hoşlarına gidiyordu. Bende eğitim hayatımda yardıma ihtiyaç duydum. Kimse yoktu. Ana baba cahildi. Ben çok zorlandım evlatlarım zorlanmasın istiyorum.
Eğitimli ailelerde bile aynı sıkıntı var. Bu ülkenin en büyük sorunu mesleklerin kazançlarına göre sıralanması, ardından düzenli ve disiplinli çalışma ile sınıflandırılması. İlkokul ve ortaokul eğitiminin liselerde bile tekrar görülecek konularla doldurulup aynı konuların dön dolaş tekrar anlatılmasından dolayı bir çok kişinin kişisel gelişimi aileye bırakılıyor ve kişisel gelişime önem veren ailelerin çocukları bu ülkede daha mutlu bireyler olurken diğerleri girdikleri girdapta boğularak ebeveynlerinin birer kopyası oluyorlar.
Senin şu videon okullarda çocuklara özgüvenlerini yitirmeden izletilmeli. Çünkü gerçekten de iş bilmez hocalarımız ve sabırsız ebeveynlerimiz yüzünden çocuklar gerizekalı olduğuna inandırılıyor. Şu video çok hayat kurtarır
@@abdullahboz9646 Bu kanaate nereden vardığınızı merak ediyorum açıkçası. Kendinizi kısıtlamamak ile ilgili bir video izlediniz veya izlemeden direkt olarak yorumlara giriş yaptınız bunlar önemli değil. Gerizekalı olduğunuzu düşündürecek veya etrafınızda size bunu empoze edecek bireyler varsa bu anne babanız dahi olsa dinlemeyin. Ayrıca bu kanaate varıp şu şekil argüman kurabilecek kadar "zeki" ve "kendini fark etmiş" biri olduğunuzu siz bile anlayamıyorsunuz sanırım. Her insanın bir potansiyeli vardır, toplum, halk arasında dönen konuşmalar, kendinizi korkutmaya ve özgüveninizi zedelemeye yönetebilir. Eğer bu tür kelimeleri hep başkalarından duyduysanız pek dinlemenizi tavsiye etmem. Kısırlaştırılmış koyunlar tarafından gayet saçma ve boş bir sistemde büyüdü onlarda ve belkide büyüyor :)
@@zyler6858 keşke öyle kolay olsa ancak şuan bulunduğum durum bu çünkü kopya çekerek bile en fazla 45 görebilmiş biri olarak bu kanıya varmakta haklı olduğumu varsayıyorum
@@abdullahboz9646 Notlar zekayı belirlemez. Akademik olarak başarısız olmanın temellerinden ve sistemin salaklığından olduğunu anlamak ta pek zor değil. Belki başka şeylere yeteneğin vardır ve henüz keşfetmemişsindir?
@@abdullahboz9646 Alfabeyi, okuma yazmayı söktüysen, lise ve üniversite seviyesindeki matematiği de gayet yapabilirsin. Eğer temelin eksikse denklemlere, sayfa dolusu işlemlere bakıp korkman aynı okuma yazmayı bilmeyip bir kitaba bakman gibi bir şey. Her bir harfi, bu harflerin oluşturduğu kelimeleri, anlamları öğrenmeden bir kitabı okuyamazsın. Matematikte de temeller, konular basitten zora hepsi belli. Anlamadığın yerden başlayarak ilerlemek zorundasın eğer matematiği çözmek istiyorsan. Bu da tabii bayağı bir zaman, çalışma alacak bir şey.
Matematik öğretmenimizin yıllar önce yaptığı bir konuşmayo getirdi aklıma bu video. Karne günü çok yakındı ve matematikten çakmış olanlar olarak kendimizi çok çaresiz hissediyorduk. Derste bizimle sohbet edince demişti ki "Ben matematiği yapamıyorum, sayısal zekam düşük diye bir şey yok. Okullarda öğretilen düzeydeki matematiği öğrenmek için üst düzey matematiksel zeka gerekmiyor. Eğer gerçekten anlayamadığınızı hissediyorsanız matematiksel temelinizde bir yada birkaç düzey eksik kalmıştır. Bu yaz ilk okul ikinci sınıf düzeyi bir matematik kitabı alın ve problemleri hızlıca çözün. Bitirince üçüncü sınıf matematik kitabı alın, bitirince dördüncüye geçin bu şekilde ilerleyin. Problemlerin size zor gelmeye başladığı nokta matematikte ipin ucunu kaybettiğiniz noktadır. Oradan anlayıp sindirerek devam edip şu an ki konuklarımıza kadar gelin. Liseye geçmeniz yıllar sürdü ama matematikte sıfırdan başlayıp bu düzeye ilerlemeniz zannettiğinizden çok daha kısa sürecek. Her akşam iki saat çalışsanız en kötü ihtimalle bir ay, belki bir buçuk ayınızı alır. Samimi söylüyorum kendiniz bile şaşıracaksınız basitliğine. Zaten işin tekniğini bir defa kavradığınız zaman ders çalışıyormuş gibi değil bulmaca çözüyor gibi hissedeceksiniz"
@@NothingMatter.1 bir çok kitabevinde 2. El hic kullanilmamis cizik olmayan kitaplar bulunuyor ve oldukca ucuzlar 20 lira 30 lira gibi ve sadece birisi alip onu evinde tuttugu icin degeri dusuyor kesinlikle 2. El kitaplara sans vermelisin
@@NothingMatter.1 bizim hoca bi kitap önermisti belki işine yarar. Ata yayıncılık mat max temel matematik. Üstünde sınıf seviyesi yazmıyor ortaokul yazıyor. Yeni nesil sorulara alışmak için işine yarayabilir yani yeni nesil çözmekte zorlanıyorsan.
Çok doğru bir konuya parmak basmışsınız. Ne ilkokul yıllarında ne de lise yıllarında matematiği gerçekten anlayarak öğrenmedik. Matematiğin temelini mantığını kavrayamadan ezberler üzerine kurduk. Her seferinde bir formül bir yerde uygulandığı zaman “neden? nasıl oluyor bu formül?” dediğimde “hoca öyle dedi, bu uygulanması gerekiyor” cevaplarıyla karşılaştım. Gerçekten anlamadığım veya anlayamadığım bir şeye de ne yazıkki ilgi duyamadım. Her matematik sınavı gerdi beni. Biyoloji de böyleydi aslında. Ama üniversitede özellikle biyoloji inanılmaz şekilde ilgimi çekti. Şimdi anlıyorum. Bizim eğitim sistemimiz rezalet. Öğretmenlerimiz yetersiz. Ne yazıkki öyle.
Lise ve universitede matematik konusunda cok sansli bir insandim. Su anda da hayatimi matematikten kazaniyorum. Anlamama nedeniniz buyuk ihtimalle mufredatin yaklasimi. Matematik tugla tugla koyarak insa edilmesi gereken bir alan, yaratilirken de ogretilirken de. Turkiye'deki sistemde ise maalesef odalari veriyorlar odalardan ev yap diyorlar. Bir soruda daha once karsilasilmamis bir oda gerekiyorsa ogrenci tuglalardan o yeni odayi yapmayi bilmiyor. Ben kafa yapisi olarak tuglalara odaklanirdim, mesela logaritmanin ust almanin tersi olmasi, i'nin -1'in koku olmasi gibi. Ne gerekiyorsa bu tanimlardan bulabilmelisin. Israrla ogretilen kaliplari kullanmayi reddettigim icin her defasinda farkli bir yoldan hedefe ulasirdim, ama ulasirdim nihayetinde. Bu sayede hicbir matematik temelli sinavda "ya soruyu cozemezsem" diye bir endisem olmazdi. O sinav gelene kadar o kadar farkli yontem/fikir dusunmus olurdum ki elbet bir tanesi ise yarar zaten, diye dusunurdumm, hakli da cikardim. Cogu ogrencinin yasadigi sey cephaneyi doldurmadan savasa gonderilmek. Bu ogrencinin savasta vurulmaktan korkmasi cok normal. Benim sansim, ayni savasa tonla cephaneyle girmem ve gerekiyorsa savas esnasinda yeni silah yaparim ozguvenine sahip olmamdi. Ben de Cagri gibi matematigin cok da yetenek gerektiren bir sey olmadigini dusunuyorum. Nasillarini, nedenlerini anlayan herkes basarili olur. Kaliplari direkt vermek yerine gerektigi takdirde o kaliplarin nasil yeniden yapilabilecegini gostermek gerekiyor.
@@berryesseen işte zaten bu konuda da Çağrı Hocamın da dediği gibi ailenin çocuğa aldırdığı eğitim, öğrencinin okul çevresi ve imkanları, kişisel becerileri gibi değişkenler ön plana çıkıyor. Yoksa aşağı yukarı hepimiz ortalama bir zekaya sahibiz ve belli konuları algılayabilecek düzeydeyiz. Üzücü olan bu kadar ilgi ve merak uyandırıcı derslerin bir o kadar sıkıcı ve boğucu anlatılıyor olması.
Dediklerinizin birçoğuna katılmıyorum eğer bir alanda ilerlemek istiyorsanız temel şeylerde olabildiğince hızlı ve sağlam oturtmanız lazım ayrıca lise gibi zaten müfredatın ağır oldığu bir mekanda herşeyi kanıtlamak öğrenciye eziyet olacaktır örneğin Bir silindirin hacminin nereden geldiğini bilmeye ihtiyacınız yok çok üst düzey matematik bilmeniz gerekmiyorsa inanılmaz anlamsız olacaktır bunun yerine bu formülü kabul edip bunun sonuçlarını sorgulamak daha isabetli olacaktır fizikte F=ma nın nereden geldiğini sorgulamak yerine bu formülün bize ne anlattığını anlamak çok daha önemlidir zira diğer türlü bilim dediğimiz şey çok yavaş ilerler ayrıca öğretmenleirmizin birçoğu çok yeterli(elbette çürük elmalar olabilir diğer mesleklerde olduğu gibi) bana fizik okumaya karar verdiren bir öğretmene konuları düzgün anlatamıyo damgası vuranda başka öğrenciydi belki suçu başkasına atmak yerine kendinizi eleştirirseniz daha hızlı gelişebilirsiniz Not:bazı konularda çok merak edebilirsiniz bunları ilgi duyan ve duymayın karışık olduğu yerlerde ayrıntıya girilmesinş beklemek yerine kendiniz araştırabilirsiniz google da bile binlerce açıklama bulurusuz
Bu konunun ülkemiz için ayrı bir önemi olduğunu düşünüyorum. Bu konu yüzünden eğitim hayatımda çok büyük çıkmazlara girdim ve çok yıprandığım zamanlar oldu. Tabii bunun matematiğe bakış açım yüzünden olduğunu birkaç ay önce farkettim. Durumun farkına vardığımda bile bunu değiştiremedim. Bugün matematik çözmemek için hâlâ kaçıyorum çünkü itiraf etmek gerekirse hâlâ başarısızlıktan korkuyorum. Bu içerik bunu çözebileceğime olan inancımı yeşertti, çok teşekkür ederim.
Aile baskısı. Matematik üzerine bir korku başlamasına sebep oluyor. Bunu bizzat yaşamış birisi olarak söylüyorum, matematik dersinden korkmanıza gerek yok. Minik bir çalışma düzenini oturtmanız, dersleri dikkatli bir şekilde dinlemeniz; yeterli. Matematiğe olan korkudan dolayı sayısal bölüm seçmeyen birçok arkadaşım oldu. Size tavsiyem 2 3 hafta hiçbir korku olmadan matematiğe kafa yormanız. Bu matematiğe olan ön yargınızı kırabilir.
@@ucanborek7093 işimize yaramaz değil aslında 🙂 o soruları çözerkenki yaklaşımı ve mantığı hayatın başka başka alanlarında da kullanabiliriz. Düşünce sistemimiz gelişiyor, olaylara farklı bakmamızı sağlıyor
17 yaşında bir yks öğrencisiyim ve sayenizde asıl tutkumu, ilgi duyduğum alanları yeniden keşfettim. Neredeyse 5 yaşlarında bana "büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diye sorulduğunda büyük bir heyecanla "bilim insanı olmak istiyorum!" demiştim. Ve her ne kadar aldığım tepkiler sanki bu mümkün değilmişcesine olsa da bu hayali her daim içimde tuttum, ta ki lise yıllarıma kadar. Lise yıllarımda yaşadığım belli başlı sorunlar ve elbet karantina süreci yüzünden normalde başarılı olduğum tüm derslerde çuvallamıştım ve ailem beni "sözelci" olduğuma ikna etmişti. Bu yüzden çok büyük bir hayal kırıklığıyla küçüklüğünden beri içimde taşıdığım bilim merakını bir kenara koyup felsefeyle ilgilenmeye başladım. Şimdiyse, en çok da sizin sayenizde bu zırvalardan kurtuldum. Lise hayatımın son senesinde açık öğretime geçerek en baştan temellerimi attım! Sıfırdan başlayarak metametik ve diğer fen derslerinde harika netlere ulaştım. İşin güzel yanı özellikle fen derslerinde öğrendiklerimin bana ne kadar zevk verdiğini tekrar hatırlamış oldum. Size ve ekibinize hayallerimi bana tekrar kazandırdığınız için minnettarım, Çağrı abi. Umarım birçok insanın daha bilim merakını yeşertirsiniz!
Bende aynı şekilde 17 yaşında yks öğrencisiyim bir kaç ay sonra 18 olacağım ve geçen sene fark ettiğim bir şey oldu bu tamamen tesadüftü. Matematiği yapamadığımı beceriksiz olup anlamadığımı düşünürdüm notlarımda güzel değildi. Sonradan e-okuldan arkadaşımla beraber eski notlarıma bakarken 4. Sınıfta 85 diye bir notumun olduğunu farkettim ve dedimki "e ben ilk yüksek notumu 11de almamışım 4te varmış zaten" bunu görmem ile aydınlandım. Şimdi ise bu videoyu izlediğimde daha iyi anladım matematiği doğru hocalardan öğrenmemiz gerekiyormuş. Ortaokuldan liseye doğru düzgün yüksek bir not alamadım. Hiç unutmam ortaokulda yapıcam diyip çalışmıştım ama 56 gibi bir not almıştım hayal kırıklığıydı benim için. Asıl neden benden değilde öğretim biçiminden kaynaklıymış. Zaten Çağrı abimizde çok güzel anlatıyor. Ayrıca bu zamana kadar mesleğimi doğru dürüst seçememiştim hep ondan ona atlıyordum ama bir türlü için sinmiyordu o mesleğe. En son biyolog olmaya karar verdim. Bana uyan, hitap eden, gerçekten yapmak istediğim, içime sinen bir meslek oldu. Umarım ikimizde geleceğin bilim insanları olarak güzel işlere imza atarız. Şunu kimse unutmasınki asla kendinizi bir kalıba sokmayın o zaman yapabileceklerinizi kendi ellerinizle kısıtlamış oluyorsunuz. Sağlıcakla kalın (◍•ᴗ•◍)
@@efebabapro666 Ben herhangi bir dershaneye gitmedim, özel hoca da tutmadım. Bana soracak olursan matematiği öğrenmek için youtube zaten tek başına yeterli. Ben rehber matematiğin 49 günde tyt ve 65 günde ayt matematik kamplarına katılarak konuları tamamladım. Ondan sonra da bol bol test ve deneme çözdüm. Hepsi bu. UA-camda sana uygun bir hoca bularak ilk adımı atabilirsin bence.
Sayısalcıyım ama matematik en zorlandığım derslerden biri çünkü insanlar matematiği direkt olarak zekayla bağdaştırıyorlar ve yapamadığında da seni öyle bir örseliyorlar ki bir daha doğru cevabı bilsen bile söylemeye cesaret edemiyorsun. İşte ben de tam olarak böyle bir durumdayım , insanlar öz güvenimi kırdıkça hata yapıyorum hata yaptıkça çözmek istemiyorum çözmek istemedikçe matematik gözümde büyüyor ve kötüleşiyorum. Ama artık ne olursa olsun korkularımla yüzleşmem lazım. Önümde bir üniversite sınavı var ve matematikten sonsuza kadar kaçamam. Artık korkularımın ellerinden tutma ve onların gözlerinin içine bakma vakti. Marie Curie'nin de dediği gibi "Korkulacak şeyler yoktur , anlaşılması gereken şeyler vardır. Vakit anlama vaktidir."
TYT'si hiç iyi olmayan bir dil öğrencisiyim, ilkokula başlamadan önce sözlük okuyarak ingilizceyle tanıştım ve yıllar boyunca hiç zorlanmadan ingilizcemi geliştirdim, ama matematiğim her zaman zayıftı. Şimdi de istediğim üniversiteye girmek için kendimi geliştirmem gerekirken böyle bir video çok işime yaradı, matematiği ayrı bir dünya gibi görmek yerine farklı bir dil olarak görmem gerektiğini anladım. Teşekkürler Evrim Ağacı
Ben bu zamana kadar matematiği hiç yapamadığımı düşünüyordum ama artık kendimden o kadar eminim ki yapamadığım bir soruyu her hocadan çözüyorum. 9 hocadan anlamıyorsam 1inden sonunda anlıyorum ama bunu yaparken yine de çok şey öğreniyorum teşekkürler video için :))
"Kafası çalışmayanlar" bizler değiliz aslında,bu sistem. Bu video hayatımı ciddi şekilde değiştirecek Evrim Ağacı ailesi. Sizler sayesinde 9 yıldır eğitim gördüğüm bu sistemdeki umutsuzluğumu 20 dakikada gelecek vaat eden bir umuda çevirdim,kendinize inanın çünkü bu sistem siz ne kadar uğraşsanız sizi daha geriye itecek,kendimize inanmak ve yeterince çalışmak hepimize yetecek. Bizler gerizekalı değiliz,bunu bize aşılayanlar gerizekalı aslında.
Sistemi değiştirmek adına... Bu videoyu gençlere öğrencilere değil öncelikle eğitim görevlilerine ilkokuldan üniversiteye kadar tüm hocalara izletmek gerekli... Özellikle ilk orta ve lise düzeyindeki hocalarımıza ve anne babalara... Bu video bir çoğunun bakış açısını değiştirebilir... Tabii müfredatı hazırlayanlara da izletmek gerekir...:)
onların umurlarinda degil ki. memur olup hrr ay garanti para almaya bakiyorlar. hatta bazilari kimsenin istemedigi kurslar acarak ek gelir kazaniyorlar.
@Владимир Ганс olay ekmek değil ki, adam içinde ukteyle yaşamak ve hayatını böyle bitirmek istemiyor olabilir. Hala vakti var 35 yaşında değil 20li yaşlarda
Abi yemişimm istersen 45 ol ama başla!! Bilmenin hiçbir yaşı yoktur. Gerekirse dört işlemden başla ama başla!! İstediğin her konuda yardımcı olabilirim...
21 yaşındayım ve yıllardır matematik yapamıyorum. Bunun hep düşük IQ ve genetik olarak matematiğe yatkın olmadığımdan ötürü olduğunu sanıyordum fakat fena halde yanılmışım bu video ile bunu anladım. Bu güne kadar okuduğum okullarda bana denk gelen matematik öğretmenlerim benim yapamadığımı görünce sadece birkaç kez daha gösterir ve benden tamamen vazgeçer hatta beni bazen diğer öğrencilerin gözü önünde aşağılarlardı. Evrim Ağacına bu video için çok teşekkür ediyorum sanırım zincirleri kırıp kurtulma vakti geldi bu esaretten.
Bu zamana kadar Matematiği yapamadığım için her zaman aptal muamelesi gördüm, bu cidden iğrenç. Bu ülkenin gençlerinde beceri, anlama kapasitesi var, sistem çok ağır. Çevre ve Aile baskısı gençlerin tüm isteğini tüketiyor, bu video sayesinde matematiğe biraz bile olsun yönelmeye karar verdim, teşekkür ederim Evrim Ağacı❤
Bu video beni ağlattı. Yorumlar da körükledi. Anaokulunda toplama işleminin mantığını çözdüğüm ve yapabildiğim için ne kadar mutlu olduğum aklıma geldi. Matematik sevmeme olayım daha eskiye dayansa da uğraşmaktan vazgeçmem kısmen yeni sayılır. Ve artık ne yalan söyleyeyim kabullenmiştim de matematik özürlüsü olduğumu. Ailem de kabullenmişti artık ne kadar yaparsam diye düşünüyorduk ailecek. Dil seçtim ve şu an gitgide İngilizce için de aynı düşüncelerim gelişmeye başladı ,ki ben dil öğrenmeyi çok severim, sınava yönelik çalışmaların insanı boğucu bir tarafı var ve sadece sınava yönelik çalışmak kendini eğitilmesi zorunlu bir robotmuşsun gibi hissettiriyor. İngilizcenin pratik kısmını kaybediyormuşum gibi. Speaking ve listening'im geçmiş yıllarda geliştiğiyle kalmış ve yerinde sayarken ve hatta gerilerken saçma saçma test tip'leri ezberlerken buluyorum kendimi. Bu da beni kendinden itiyor ve memnuniyetsiz birine dönüşüyorum. Ne olursa olsun bu saatten sonra eğitilmez sandığım birine. Eskiden matematiğe kızardım kendin yapamadığım için ama artık çok üzülüyorum. Bu muhteşem bilgi birikimine ve bu dalın varlığının içine yeterince giremediğim için ve çözemediğim için çok üzülüyorum.
Ben de aynı senin gibi bir dilciyim. Eğitim sistemimizin formal, dayatmacı ve ezberci zihniyet yüzünden matematikten hep kaçtım ve şuan dört işlem bile zar zor yapabiliyorum. Hep dil ile kısıtladım kendimi. Ama eğitim sisteminizdeki sınavların ve gerçek İngilizceyle ve matematikle alakası bile olmadığını gördüm. Dil öğrenmeyi çok seviyorum ama ydt'ye çalışmaktan nefret ediyorum. Son zamanlarda yazılma ve yapay zekaya olan ilgimin artmasıyla aslında matematiği de sevebileceğimi anladım. Meğer ben matematiği değil sınavı sevmiyormuşum. En baştan yazılım mimarisi alanında matematik öğrenmeye karar verdim. Başlamak için asla geç değil. Geçmişe bakıp hayıflanma. İlgi alanını belirlersen o alana göre matematik öğrenmen çok daha eğlenceli ve faydalı olur.
Size canli bir ornek:ilk yil universite sinavinda matematikte 13 netim vardi cunku temelim cok kotuydu.Sonrasindaki yil dersaneye gittim ve oradaki ogretmenim size ilkokul 1’den baslayacagiz dedi.Ikinci girisimde 39,5 net yaptim.Ayrica da cok calismistim.Yani sonradan basarili olmak mumkun.
Ortaokula kadar en sevdiğim dersti matematik. Sonra 6. sınıfa bir hoca geldi... Yıllarca onu suçladım. Ama çok sonra özeleştiri yapınca gördüm ki hatanın büyüğü bendeydi. Özgüvenim fazlaydı o zaman nasılsa yaparım diye. Çalışmamak beni matematikten kopardı, sistemin sözel çarkına itiverdi. Hocam da belki iyi değildi ama neticede aynı hocadan sağ çıkmış arkadaşlarım da vardı. Hayırlısı diyelim. Yorumlar eminim öğretmen düşmanlarıyla doludur. Çağrı sistem suçlu diyor olabilir. Ancak asıl söylediği şey ÇALIŞMAK. Bunu yapmadıktan sonra başkasını boşuna suçlamayın. Kırk kişilik sınıfta ders anlatmak zaten zor. Dersi dinleyip çalıştınız mı ki "kaliteli öğretmen" diyorsunuz? Diyeceğim o ki istisnasız her konuda önce kendimize bakalım. Gereken her şeyi yapabildiysek o zaman başkasını suçlayabiliriz.
@Jineps... | İyi bir eğitimci demedim zaten. Suçun büyüğü bendeydi dedim. Diğer derslerde değil de matematikte başarısız olununca laf edilmesi Türkiye gibi her an hayatta kalmanın, iş bulmanın önemli olduğu bir ülkede yaşıyor oluşumuzdan ve hep topu attığımız eğitim sistemimizden kaynaklanıyor. Çok düşünmeye gerek yok. 40 kişinin olduğu bir sınıfa hükmetmek, her birine ayrı ayrı yol göstermek kolay değil. Üstelik öğrencinin geçmişi de var. Geçmişte temelsiz, yaramaz biri olarak yetiştirilmişse ve sınıfta bundan birden fazla varsa benim diyen babayiğit bunlara dersi, okulu sevdirsin. Öğretmenden çok önce aile ve kendimizi sorgulamalıyız. Zaten yapılan araştırmalar da gösteriyor ki öğretmen öğrenci üzerinde en fazla yüzde 20-30 etkiye sahip. İnsanlar zaten hep başkalarına suç atmakla hiç sorumluluk almıyorlar. Bana da hakaret edilmişti, dayak da yedim. Doğru değil evet ama buna takılarak yaşarsam önüme bakamam ki. Bizler elimizden geleni yaptıysak , dersi dinleyip çalıştıysak ve olmadıysa o zaman belki öğretmenimize suç atabiliriz. Selamlar
Öğretmenimi suçluyorum çünkü DEHB'm olduğu halde, ufak işlemleri yaptığım halde, derste sırf anlamadığım bir soruyu ona sordum diye kafama "Aptalsın oğlum." sen deyip kafama vurup, tüm sınıfın gülmesine sebep olup, 8.sınıfa kadar matematik dersinden soğumama sebep oldu.
@@ardnaxoy @ardnaxoy Ben kendi adıma konuştum. Çalışsaydım eğer hocam iyi ya da kötü fark etmez yapabilirdim. Kendim dahil topluma yönelttiğim şeyse olan biten her şeyden başkasını sorumlu tutmak. Hadi okulu öğretmeni geçelim. Kaç olayda kendinizde hata aradınız, kaçında dışarıda buldunuz hatayı? Soru soran öğrenciye "aptalsın" demeyi kesinlikle tasvip etmiyorum. Çürük elmalar da var elbette sepette. Ama sınıftaki öğrenciler sevgi pıtırcığı değiller maalesef. Öğretmen bir arkadaşım var. Yanında para, banka kartı vs taşımıyor yolda, okulda öğrenciler bıçak çekip gasp ediyorlar çünkü. Lise falan da değil. Ortaokul çocuğu bunlar. Tuvalette cinsel ilişkiye giren öğrenci, sınıfta mastürbasyon yapan öğrenci gibi örnekleri çok duydum, şahit oldum. Küçük yaşta ne suçu? Önce ailesinin suçu.
Lise yılları gibi daha oluşmamış benliğimizle mücadele ederken, sen sayısal o sözel gibi kalıplara sokulduğumuz için çoğumuz yanlış bölümlerde okuyoruz.
Outliers kitabında harika bir cümle vardı. Çizginin dışındakiler kendisine fırsat verilmiş ve bu fırsatı değerlendirecek güç ve soğukkanlılığa sahip olanlardır. Bu video ile , çok insan için kabus olan bir noktayı ele alıp insanların korkusunu yenmesine yardım etmişsiniz. Teşekkürler Evrim Ağacı.
En içten duygularımla söylüyorum isteyince gerçekten oluyor. Ben ilk denememde 10 net yapmıştım matematikten, korkuyordum matematikten ama yılmadım üstüne gittim soru üstüne soru çözdüm onu bunu demeden çözdüm sayısız soru çözdüm çok çözdüm anlayacağınız ve cozdukce soru ile konusunca matematiği sevdiğimi öğrendim. Yani demek istediğim korkmayın çözün çok çözün gerekirse mideniz bulansin artık sorulardan ama KORKMAYİN ve samimi bir şekilde söylüyorum cozdukce seviceksiniz şu matematiği. Bunları YKS 2022 SAY 982'ncisi olarak söylüyorum. Matematikten 40'da 39 yaptım 1 de yanlışım vardı. Ayt den ise 40 yaptım. Son söyleyeceğim gerçekten çok güzel ve anlamlı bir video olmuş.
Bu video beni ağlattı. Çünkü şu an akademik olarak istediğim yerde değilim. Bunun suçlusu biraz da benim ama ailem hiç bir zaman benimle ilgilenmedi. İlgi kişiden kişiye değişebilir ama benim ödev yaparken önüme bi meyve tabağı bile gelmedi. Annem ve babam sürekli çalışmak zorundaydılar. Gerizekalı biri olduğumu düşünmesem de üstüne düşülmeden iyi olabilecek biri değildim ve yalnız kaldığım bu süreçte hiç bir şeyi de bu yüzden tek başıma halledemedim. Ama bunu şu an aileme yönelttiğimde dağda ki çobanın doktor olduğunu söyleyerek ağzımı kapattırıyorlar. Gerçekten aile bi şans çocuğunuza geçtim kendinize bile vakit ayıramayacak bi hayatınız varsa lütfen çocuklarınızı bu savaşın içine atıp yalnız bırakmayın. üremeyin ya bu kadar basit
bu yorum beni gerçekten üzdü. hem çok hak verdim hem de sarılmak istedim. senden yaşça çok büyük bir ablan olarak internetten "kendi kendine ebeveynlik" konusunda araştırma yapmanı tavsiye ederim. seninle benzer konularda bulundum ve eğer ben kendime yardım etmeye karar vermeseydim kimse etmeyecekti. dilerim hayatında kendi elinden tutup yoluna devam eder, duygusal gelişimini de çok önemsersin. sevgiler.
senin gibi bu dönemden geçen birsürü kardeşim var biliyorum ben 25 yaşındayım sana emin olduğum birşey söyleyeyim olay her zaman kendinde bitiyor ailenden destek beklemek çok doğal ve normal birşey zaten ama kendi hayatını sadece kendin daha iyi hale getirebilirsin yapacağın şeyleri kendin için yap çalış belli bir noktadan sonra belkide sana destek olduklarını göreceksin umarım senin için en iyisi olur😇😇😇
Liseden mezun olalı 4 yıl geçti ve Üniversiteden üç ay oldu. Dün itibarıyla matematiğe tekrar en baştan, toplama - çıkarmadan başladım. Kafa dinlemek için UA-cam a gireyim dedim ve ilk gözüme çarpan bu video oldu. Bazı konularda doğuştan geri kalmış olabiliriz ama disiplinli bir şekilde çalışarak ilerleyebiliriz. Video çok güzel olmuş, teşekkürler Çağrı Abi.
Bende bu videodan sonra dün akşam hayatımda ilk defa matematiği sevmeye başladım ve ilk defa 6 sayfa not tuttum. Ve normalde 2 saatte 2 sayfa zor not tutardım verimli çalışamazdım. Şimdi 1 saatte 6 sayfa not tuttum. Ve şunu öğrendim sanaldan ders çalışılmaz yani ders videoları izleyerek falan. Teker teker sınıflardaki ders kitaplarını pdf şeklinde indirdim. Artık oradan çalışıyorum. Yarın yine matematik çalışacağım. Ve şunu söylemeliyim ki ders çalışırken kendinizi süreyle kısıtlamayın en büyük hata bu. Süre tutmayın ve canınız istediğinde ders çalışın. Bu arada bende senin gibi doğal sayılardan başladım. Ama yarın 4 işlem pratikleri yapacağım.
ben de yakında üniversiteden mezun olacağım ve temelde bile sorunum var yaşıma bakıp utanıyorum daha temelden sorun var diye. bu yorum biraz yüreğime su serpti, umarım çalışmalarınızın karşılığını alırsınız.
Aslında sorun genel olarak öğretmenler özellikle ilkokuldan başlıyor benim ilkokul öğretmenim psikolojik sıkıntısı olan biriydi ona anlamadıgım bir soru sorduğumda hatırlıyorum saçımı başımı yolmuştu üzerine bize anne ve babalarımızın statü durumuna göre davranıyordu bizim maddi durumumuz biraz kötüydü memur çocuklarına yalakalık yapardı onlara torpil yapar aileleriyle yemeğe giderdi bu benim umurumda değildi ama farkına vardım ki bende travma olmuş
İnşaat Mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Gerçekten bu güne kadar çok yol kat ettim ve çok çaba sarfettim. Güzel kardeşlerime vereceğim en büyük tavsiye şudur: Ben 16 yıl boyunca bu eğitim sistemin de eğitim görmüş bir öğrenciyim. Bu sistem üzerinde de üniversitesiyi kazandım ve 4. sınıftayım. Matematiğin ve Fiziğin belki de en ağır şeklini görmekteyim. Bazen oturup, kafamı iki elimin arasına alınca şu düşüncelere kapılıyorum: Neden böyleyiz? Evet. Neden? Biz neden buralara geldik? Bizleri getiren neydi? Neden bu üniversite? Neden Mühendislik? Bu kadar soruya cevap ararken şunu bir anda farkediyorum: Ben bu olayın neresindeyim? Evet. İlkokul, Ortaokul, Lise ve Hatta Üniversite eğitimlerinden geçerken ben nerdeyim sorusu sürerli bir şekilde aklıma takılıyor. Bir eğitim sürecin de ve havuzunda geçerken bu yönlere neden yönlendiğimi, daha doğrusu neden dayatıldığım sorularına kafa yormadan edemiyorum. 2021 yılında izlediğim bir video hayatım da çok büyük değişimlere neden olmuştu. Stephen Hawking'in, uzayın varoluş senaryosu adlı videosu idi o video ve Yaklaşık 43 dk kadar süren bu video hayatıma yön vermişti. Videoyu izledikten sonra kendi kendime şunu söylediğimi çok iyi hatırlıyorum: Evren, Hayat, Varoluş, Yaşam, Zaman, Uzay denilen müthiş güzellikler varmış. Daha doğrusu biz sadece dayatıldığımız yoldan gittiğimiz için sadece onların var olduğuna inanıyormuşuz, inandırılıyor muşuz... O andan sonra asla üniversite diploması almadan başarıla bilceğini herkese göstereceğime dair bir söz verdim kendime. İnsanlara dayatılan ve içerisinde belli kalıplar oturtulup, adeta (çok afedersiniz) 'Modern Köle' olarak kullandırılmaya çalışılan bu sistemden kendimi soyutlayıp gerçek başarıya ulaşacağıma dair söz verdim. Bugün makale, dergi, ansiklopedi ve hatta internet yazılarından ne geçerse elime pür bir dikkat okumaya çalışıyorum. Kendimi geliştirmeye ve çok yönlü bir kişilik kazanmak için çabalıyorum. Kendimi, kalıplarımdan kurtarıyorum! Güzel kardeşlerim: Şu sözlerime inanç gösterin ki zor denilen ve hatta imkansız denilen şeyler, o insanın kendisin de başarmasını imkansız gördüğü şeylerdir. İmkansız sözcüğü insana dayatılmış en büyük kısıtlamalardan birisiydi. Daha 250 yıl önceye kadar bir insanın diğer insanla çok uzak mesafelere iletişim kurması hayal dahi edilemez iken bugün bu olay teknolojinin en basit konularından birisi olmuş vaziyette. Daha düne kadar imkansız görülen şeyler bugün resmen hayatımızın bir parçası... Sadece inanın dostlarım! O şeyin olacağına ve o şeyin yapılabileceğine inanın! İnanmadan, o şeye gerçek bir 'SAMİMİYET' ile yaklaşmadan o şeyin olmayacağına, 'İMKANSIZ' olacağına inanın! Sözü daha fazla uzatmak bir anlam teşkil etmemekte. Bu video da emegi geçen bütün Evrim Ağacı ailesini yürekten teşekkür eder, daha iyi ve güzel videolar da bulaşmak üzre şimdilik hoşçakalın sağlıcakla kalın...
Kesinlikle doğru söylüyorsunuz.Ben de inşallah bir gün matematikçi olacağım. Okuyacağım,çalışacağım,gayret göstereceğim.Devletime layık bir insan olacağım.Özgüvenim tam.
Lisede fizik yapamadığım için eşit ağırlık seçmiştim şimdi son üç yıldır Evrim Ağacı videoları izlerken acaba fizik yapabilir miydim diyorum… Bu video ile fizik yapamama konusunda kendimi kandırmış olabileceğimi fark ettim. Teşekkürler Evrim Ağacı bugün bana yeni bir şey kattın ❤
Aynı hatayı bende yapmıştım. Lise 4. sınıfa kadar da hep matematik ve geometriden kalmıştım. Ancak doğru öğretmenlerden ders almaya başlayınca son sene matematik ve geometri benim için bambaşka bir şey olmuştu. O zaman anladım hata yaptığımı ama iş işten geçmişti.
Fiziği neden sevmediğinizi sorgulayın bence zira popüler bilim her zaman çok tatlı ancak onların birde matematiksel yönü var, maalesef matematik olmadan fizik pek mümkün değil ancak gerçekten hevesiniz varsa bence çok rahat yapabilirisniz,insan beyni istedimi öğrenmeyeceği hiçbişey yok
önce "yapamadığım" için eşit ağırlık seçtim demişsin sonrada acaba yapabilirmiydim demişsin sen daha kendinle çelişiyorsun demekki beynin yetersiz beyinsizin tekisin 3 yıldırda video izleyerek büyümüşsün icraat yapmamışsın kısaca sen katıksız gerizekalısın
31 yaşımdayım. Su doku oynamayı gazeteden kendi kendime öğrendiğimde 9 yaşındaydım. Elimde gazete herkese soruyordum, "lütfen bana bu oyun nasıl oynanıyor öğretin" diyordum. Cevap hep aynı, hep olumsuzdu. İçimdeki öğrenme aşkı kendiliğinden öğrenmeme sebep oldu. 13 yaşına geldiğimde ise Emrehan HALICI'nın kitaplarını çözmeye başladım. Matematik kesinlikle problem çözme becerisi geliştiriyor.
Sudokonu bende kendi kendime öyrendim. 10 yaşimda. Eski Nokia telefonlar hatta vardi o oyun oynardim bi turlu anliyamazdim rakamlarin hepsini deniyerek yapardim sonra cozdum sirrini. Aslinda insanda istekde (tutku )olmasi lazim. Bende matamatikden o kadar hass etmiyorum ama bu videodan şunu anladim kı cidden zeki ola bilimisim :D
Kardeşim 1 yaşındayken hem sayıları öğretmeye başladım hemde hergün kitap okudum. 4 yaşındayken basit çıkartma ve toplama yapabiliyordu ve okudugum kitapla ilgili sohbet edebiliyorduk. Şuan Sınıfında hem matematik hemde diğer derslerde en başarılı öğrencilerden biri. Bi araştırmada okuduğunu anlama ve matematik de başarılı olmanın bağlantılı olduğunu okumuştum. Okumak ve okuduğunu gerçek manada anlamak tüm dersleri düzeltebilir.
Ben Felsefe okumak isteyen bir gencim. Geçen sene sınava girdim, güzel üniversitelerde Felsefe bölümüne girmeye hak kazandım ancak ailem Felsefe okuyarak bir baltaya sap olamayacağımı söyledi. Mezuna bıraktım ama 12 senelik okul hayatımda olduğu gibi bu sene de 'düzenli çalışma' sağlayamadım ve şimdi sınava birkaç ay var. Yazmayı seviyorum, kurgulamayı seviyorum, felsefeyi seviyorum, sorgulamayı seviyorum ancak bir türlü okullarda öğretilen o matematiği sevemiyorum. Derslerde matematik öğretmenlerim bir soru soruyor ve eğer istersem çözebiliyorum, farklı yollardan çözdüğümden bahsediyorlar ve beni takdir ediyorlar ancak iş denemeye gelince olmuyor... Birçok etken var aslında başarısız olmamda. Dikkatimi toplayamamak olsun, sıkılmak olsun, sisteme karşı olan nefret ve önyargım olsun, çalışma düzenimin olmaması olsun... Ama geri zekâlı değilim, bunu çok iyi biliyorum. "Zeki ama çalışmıyor." dedikleri öğrenci var ya, işte o benim... Bir şey gerçekten zorla olmuyor. Elime Sofie'nin Dünya'sını verin sabahtan akşama kadar oturup okur ve bitiririm ancak yarım saat, bir saat oturup da 40 50 tane matematik sorusu bile çözemeyeyim. Aptal değiliz, sadece eğitim sistemimiz tarafından öyle hissettiriliyoruz.
Okurken resmen kendimi gördüm. Sofienin dünyası kitabını zevkle okuyup bitirmiş bir insan olarak şunu diyebilirim ki zevklerimiz ve hedeflerimiz aynı. Burda asıl etken sanırsam aile.. Anneme tercüman olmak istediğimi söylemiştim, o olmazsa dil sınavına girip mutlaka ingilizce öğretmeni olurum demiştim ama hayat bebi hiç öyle karşılamadı. :) 12. sınıfta hayallerim suya düştü. annem 4 sene üniversite okumamı istediği için aytye de başvurumu yapmak durumunda kaldım. hem ayt; hem tyt hem de ydt yürümeyecekti. bunun için ağladığım çok oldu ama dil dışında da ilgimi çeken şeyler vardı. felsefe, psikoloji gibi. ikisinden birini kazanacağım umarım. anneme felsefe okumak istiyorum dediğimde çok doğal karşıladı, hep öğretmen olmak istemiştim, umarım sen de felsefe öğretmeni olursun dedi. :)
ayrıca matematik de bende aynı problem..ortaokulda cidden iyiydi ama lgsden sonra benim de şaftım kaydı. yeni nesil soruları görünce elim ayağıma dolandı, yapamayacağımı düşünüp kendimi şartladım. halbuki azıcık bir gazlamayla bile içimde sönen ışığın yeniden parlayacağını ben de annem de çok iyi biliyoruz. bu yüzden içindeki potansiyeli küçümseme. bu video bana ilham ve motivasyon kaynağı oldu, sana da olsun. tabii bu sırada hedefini de kovalamayı unutma.
2011 yılında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun oldum , mesleği hakkıyla 12 senedir yapsamda içimde hep başka bir lisans okuma isteği vardı. 2017 yılında Diş Hekimliği kazandım ve 1 dönem okudum . Orada fark ettim ki mutusuz olacağım bir işe daha giriş yapmak üzereyim . Bu noktadan sonra gerçekten sadece mutlu olmak amacıyla bir bölüm okumam gerektiğini düşündüm. Şuan Gazi Üniversitesinde Matematik okumaktayım ve inanılmaz keyif alıyorum saatlerce kitabın başından kalkmadan zaman geçirebiliyorum ( bu durum eşimi biraz sinir ediyor ama ona cok teşekkür ederim beni hep desteklediği için. ) . Fizik Tedavi bölümünü zar zor bitiren biri olarak şuan Matematik Bölümünde 3.77 ortalamam var . Ukalalık olarak söylemiyorum bunu sevdiğim ve gerçekten verimli olabileceğim şeyi buldum. Okumanın ve mutlu olmanın yaşı gerçekten yokmuş . Video harika olmuş elinize sağlık.
Bu video bana ilham ve motivasyon kaynağı oldu. Umarım başkalarına da olur, herkesin kendi düzeyini ve potansiyelini fark edip o şekilde ilerlemesi daha sağlıklı. 🖤
öğretmenlere laf atma öğretmenlerin çalıştığı saat kadar çalışsan 2 günde kafayı yersin kendi başarısızlığınızı elaleme suç atarak renklendirmeye çalışmayın bizim zekamız yetmedi matematik yapamadık diyin gerçeklerden kaçmayın hadi abicim
@@TaylanPoyraz eğitim sistemiyle senin gerizekalı olman arasında bir bağ yok bu eğitim sistemiyle sınavlardan 90 100 alanlar ne olacak onlar neden şikayet etmiyor sadece başarılı oluyor ya aptal olduğun için kendine kızacaksın ya da seni yaratıp beyin vermeyen yaratıcıya kızacaksın
Benim canım "Konuşma" dersi hocam geldi aklıma :) Sınava 2 küçük kızını da getirmişti. Kızlarından birisi benden önce sınava giren arkadaşıma "Ben bu ablayı çok sevdim anne 80 verelim" demişti. arkadaşım gülerek çıkarken ben de gülerek sınav salonuna giriş yaptım. Sınavda herkese öğrendiğimiz konular sorulurken bana Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasındaki terör olaylarının sıklık farklılığı ve nedenleri sorulmuştu :) Öğrendiğimiz konular derken yanlış anlaşılmasın... "Hava nasıl? Evin nerede? Market alışverişi nasıl yapılır?" vb. konuları işlemiştik o dönem :) (Almanca) Ben sınavdan çıkarken de yine aynı kızı "Anne ben bu abiyi hiç sevmedim buna 20 verelim" dedi ve güldük. Arkadaşım 80 aldı ben 20 :D Yine aynı hoca final ödevi olarak 3er kişilik gruplara ayrılıp konulardan birisini seçip gerekli hazırlığı yapmamızı istemişti. Tüm ödevi ben yaptım. İkinci arkadaş evlerimiz uzak ve hava çok kötü diye gelmek istememişti. Üçüncü arkadaş devamsızlıklarını kullanıyordu bizim grupta olduğundan ve ödev verildiğinden haberi yoktu :D Haberi olmayan arkadaş 85 alırken ikinci arkadaşla ben 60 almıştık :D Bir de yetmezmiş gibi "Siz yapmamışsınızdır bu ödevi zaten üçüncü arkadaşınız yapmıştır" demişti hoca sınıfın ortasında. Canım hocam 2.5 sene çaldı hayatımdan :)
@@Aspeniaw Şikayetlerin pek işe yaramadığı bir yerdi maalesef. Bahsettiğim hocam emekli oldu. 😊 Bak bu da başka bir hikaye. Erasmus dönüşü dönem başlamıştı. Bölüm dışından bir hocanın dersine 3. hafta girebilmiştim. Almanya’da dönem yeni bitmişti ve sınav sonuçlarımız açıklandığı gibi imzaları toplayıp dönmüştüm. İlk 2 hafta yok yanıldım yani. Hoca derse almadı. “Erasmus falan tanımam ben. Çık dersimden. Geçemezsin. Boşuna girme derslere. Sene sonu alacağın not belli.” demişti. Ben de kendisini şikayet etmek için dekan sekreterine çıktım. Sekreter hanım çok sinirlenerek “Kimmiş o hoca? Ne hakla bir öğrenciyi sınıfa almıyor? Eğitim hakkını elinden alamaz!” diye bağırdı. Ardından hocanın adını duyunca sustu. Hocayı aradı. Rica minnet etti ama olmadı. Ardından bölüm başkanımız beni aradı. “Sen kimlere bulaştın. Üsteleme bu konuyu. Seneye alırsın dersi zaten stajın da var” dedi. :) Böyle böyle mezun olduk işte… Beni o okuldakiler 2.5 sene öldürdü. Hayatımı çaldılar.
Çağrı bey, eğitim bakanı, hiç olmadı danışmalık düzeyinde eğitim sistimine dahil olsanız (tabi söylediklerinizin uygulanması için çaba sarf edileceğinin garantisinin verilmesi koşuluyla) çok şey değiştirebileceğimize adım gibi eminim. Bu videoyu da tüm sınıflardaki öğrencilerime izleteceğim daha önce yaptığım gibi. Bu şekilde bile katkılanız çok fazla. Başta siz olmak üzere tüm evrim ağacı ailesine çok şey borçluyuz. Bir gün çeşitli sebeplerle bu işlerin bitebileceği ihtimali bizleri sürekli korkutsa da her zaman dediğim gibi İYİ Kİ VARSINIZ ve HEP VAR OLMALISINIZ🙏🙏
İlkokul 3e kadar matematik dersinde çok iyiydim. Fakat neden sonra öğretmenimiz problem yapamayanlara vurmaya başlamıştı. Matematikte iyi de olsam sonuçta arada hata yapıyordum. Ve o kadar çok dayak yemeye başlamıştım ki bir keresinde kulağımda takılı olan tüp bile düşmüştü. Para verip haftasonu kursuna gittiğim aynı ilkokul hocam orda bile dövüyordu. Zamanla sözel derslerde bile gerilemeye başladım. Okuduğumu anlatamıyordum. Evde de annem babam sürekli kavga halindeydi. Her gün evimize polisler gelirdi. Sonra da boşandılar derken artık tamamen benim için matematik bitmişti. Ortaokulda geometri dersinde soruyu defterde doğru da çözsem sözlüye kalkmaya korktuğum için sıfır almıştım. Lise 1de ise ilk sözlü dersinde ağlamıştım. Öğretmen neden diye sorduğunda dayak atarsınız demiştim. Hoca çok üzülmüştü durumuma. Lisede bilişim teknolojileri bölümü okuyordum. Teste soktuklarında sonuç eşit ağırlık çıkmıştı. Matematik, geometri, seçmeli matematik ve fizik derslerim çok kötüydü. Ama meslek derslerim çok iyiydi. Hatta üslü sayıları elektronik dersinde yapabilirler matematik dersinde yapamıyordum. Üniversitede bilgisayar programcılığı okudum sonra 4 yıla tamamlayıp yüksek lisans yaptım. Ama hala ve hala matematik yapamıyorum. Kpss çalışırken konuları dinlediğimde çok basit geliyordu ama önüme hadi çöz diye konulunca elim ayağım terliyor ve odaklanamıyorum.
Aslında her ders birbirine benzer fakat insanlara o dersin nasıl anlatıldığı önemlidir. İnsanlar matematiği devamlı korkunç bir şey olarak tanımlıyor ve çevresine de böyle gösteriyor. Bu nedenle matematiğe ilgisi olan bir çocuk çevresi yüzünden matematikten korkup yapma isteğini kaybedebilir.
Annem yıllar geçmesine rağmen halâ Pisagor teoremi gibi matematikle ilgili pek çok şeyi hatta herşeyi en küçük ayrıntısına kadar hatırlıyor ev hanımı kendisi ve ailesi her zaman ona yapamayacağını söylemiş şimdilerde anlıyorum ailenin çocuğun ruhunu nasıl öldürebildiğini
kendi başarısızlığınızı eğitim sistemine suç atarak renklendirmeye çalışmayın bizim zekamız yetmedi matematik yapamadık diyin gerçeklerden kaçmayın hadi abicim
Ülkemizde matematik ve İngilizceye karşı insanlarımızın genel eğilimleri zor dersler olduklarını düşünmeleri zor dersler olabilir fakat sıkı ve iyi bir çalışma şekliyle aslında çokta zorlanmadan üstesinden gelinebilir. Burda iki şey önemli ilki bireyin o derse karşı ilgi duyup duymaması ikincisi eğitimcinin dersi yeteri bir duzeyde anlatıp anlaşılabilir bir noktada olması... Bu iki şey oldukça birarada başarı kendiliğinden gelecektir 😉🤗
Ben küçüklüğümden beri matematiği hep sevdim problem çözmek hoşuma gidiyordu ama İngilizceyi ortakulun sonlarına doğru hem sevmemeye hem yapmamaya başladım ve sevmedikçe üstüne düşmedim ve yapamadım da yapamadıkça da iyice nefret ettim o zamandan 10. sınıfa kadar hiç bir şey değişmedi herkese matematikte olan şey bana İngilizceden oldu ve bu ortalamamı düşürüyor ve aslında kendimi kandırmaya hiç gerek yok ki ingilizcenin önemini de biliyorum ne yapmalıyım ingilizceye ısınmak ve öğrenmek için çünkü hem önemini biliyorum hem de nefret ediyorum
Emeğinize sağlık Çağrı Hocam. Çok şey var yazmak isterim ama depremin 1 ay sonra bile yarattığı problemler nedeniyle çok yazamıyorum. Özellikle referans olduğunuz site ve kitapları da elde etmek çok önemli. Özellikle rakamların Evrensel Tarihi serisiyle başlayan Georges Ifrah macerasından sonra bir dizi başka kitabı matematik, cebir ve ileri matematik kuramları ile ilgili olarak karıştırma şansı buldum. Bir hekim olarak buna vakit ayırabilmek de güç ama temel hedefim çocuklarıma ya da başka çocuklara bir amatör olarak matematiğin hayati rolünü anlatabilmek için bir yol bulmaktı. Etimoloji ve hatta insan yaşamına yerleşmiş her kavramın kökeni (sayılar, harfler, araç ve gereçler ve bu parçaların oluşturduğu bütünler vs) maalesef insanlara öğretilmiyor. Eğitim sistemi de bunu desteklemiyor. Hayatımda sadece bir matematik hocamız (Hikmet Sayılan hocamı da burada saygıyla dile getirmek isterim) trigonometride ya da diğer matematik alanlarında herhangi bir konunun nerede nasıl işe yarayacağını ve nasıl geliştirildiğini anlatmıştı bizlere. Bu hocamız sınava inanmazdı, çantasından sınav kağıtlarını alıp yaptığı eleştirileri kafamızda değerlendirip yanlışlarımıza dair savunma yazardık. Kimisi de direk yazdığı cevabı değiştirip notu da o soru için tam puan olarak belirlerdi. Hoca savunmalara göre de değerlendirme yapıp puan verirdi ama işin en önemli tarafı şuydu: sınıfın en matematik bilmeyen adamı hipotez üretip örnek deney geliştirebilecek aşamaya gelmişti. Düşünsenize sadece matematikle. Matematik hayattı bir ara sınıfımızdaki her öğrenci için. Matematik o kadar güzel gelmişti ki o zaman bana. Bu yöntem o kadar güzeldi ki okuldaki birçok hocanın dikkatini çekti (!) Öğrenebiliyor olmanın çocuklara verdiği haz ile bazı öğretmenlerin gazıyla hoca başka bir okula sürüldü. Protestolar, derslere girmemeler, disiplinvari işlemler derken insanlardan cidden dirençli olanlardan CERN'de mühendis olarak çalışanı da oldu, matematik olimpiyatı birincisi de, ben gibi tıp doktoru olanı da, rock sanatçısı veya DJ'i de. Hocamı bulmak için çok çaba sarfettim. Ama başarılı olamadım. Dilerim ki bu kadar öğretme aşkı olan, en anlamayan öğrencisini bile bir şekilde hayatın matematiğine kazandırabilen öğretmenlerimiz yetişebilir ve dahası özlük hakları ile çok üst düzeyde maaşlarla desteklenerek yurdumuza kazandırılabilir. Bu emeğinize saygılarımı sunarım.
Tam anlamıyla matematikten bıkmışken sizin bu videonuz önüme çıktı. Matematiğe olan ilgim tam 12 yıldır hep sömürüldu ne yazık ki ama sizin tavsiyelerinizi deneyeceğim çok teşekkür ederim. Sizin gibi faydalı kanallar keşke kışkırtma vs yabancı kanallardan çalınan videolar kadar izlenebilseydi belkide daha gelişmiş bir zihniyete sahip olabilirdik. Gerek heyecanlı anlatımıniz gerek sade ve anlaşılır diliniz gerçekten kendimin bilime olan ilgimi ortaya çıkardı 12 yıldır okulda öğrenemedim şeyleri sizin sayenizde 3 yıldır severek dinliyorum .
Eğitim sistemi gerçekten çok baskıcı. Ben şuan 10.sınıfım ve dil seçeceğim çünkü ingilizceyi gerçekten seviyorum. Ancak biyoloji benim en büyük tutkum ve gerçekten seviyorum ki en yüksek notum da genellikle biyolojiden. Dil seçeceğim için 11 ve 12.sınıfta biyoloji kimya ve fizik görmeyeceğim ve benim gibi bilim sever bir genç için çok büyük bir kayıp bir tarafta en büyük hayalim olan İngilizce öğretmenliği var diğer tarafta en büyük tutkum ve hobim olan bilim dalları var. İnanın bu çok büyük bir ikilem bütün hocalarım sayısala geçmemiş söylüyor ama ben eğer sayısala geçersem içinde kendimi hayal ettiğim bir meslek bile yok. Keşke istediğimiz dersi seçebilseydim ve karışık alabilsek
Ulan evrim ağacı var ya ben de şuan ne kadar şey değiştirdiğinin farkına varamazsın.Sayısalcı olmama rağmen bazı konuları hiç anlayamıyordum;fakat şahsen şuandan itibaren bile çalışma isteği geliyor.İnsanlara verdiğin morali fizik dahi kanıtlayamaz,çünkü kelimenin tam anlamıyla LİMİTSİZ moral veriyorsun.Kimseyi umruna alma,ve sen yaptığını yapmaya devam et seviliyorsun
Sözele olan ilgim yüksek olduğu için sözel derslerimin notları asla düşmedi Matematiğim yüzünden tembel bir insan olarak görülüyordum Bu video sayesinde matematiğe olan ilgim arttı kendimi yapabileceğime inandırdım ve dediğiniz gibi pratik yaparak matematiğimi yükseltim.
Herhangi bir sınava hazırlanan arkadaşlarım, size sesleniyorum: Ben de şuan YKS'Ye hazırlanan bir öğreciyim. Sene başı TYT matematikte kesir karesi almayı bile bilmiyorken şuan derece öğrencisi olmaya adayım. AYT Matematikte geometri olmadan ve konularım yeni bitmişken bile 30'a yakın net yapıyorum. Matematik cidden zor veya yetenek işi bir branş değil. Sadece çalışın, mantık oturtun, matematiği sevin ve kendinize güvenin. + olarak okullarda size anlatılan şey matematik bile değil. Benim özel ders hocam ''İyi matematikçiler toplama çıkarma yapamaz'' demişti bana. Üniversitede öğretilen matematik çoğunlukla mantık, teoremler ve ispatlardan oluşuyor. Bize FDGCA sayısını çarpanlara ayırın falan gibi 544545 basamaklı işlemler sormaları matematiğin değil, milli eğitimin kötü olduğunu gösteriyor. Kendinize güvenin.
"İyi matematikçiler dört işlem yapamaz" Bu cümleyi o kadar çok duyuyorum ki gün içinde anlatamam.Çünkü benim 4 işlemlerle ilgili büyük bir problemim var.Bir sürü kitaplar bitirdim ama daha fazla emek mi vermem gerekiyor anlamadım.Geri kalan matematiğim iyi;Limit olsun Türev olsun,Trigonometri olsun çatır çatır çözüyorum.Ama işte dört işlem çok sıkıntı.YKS öğrencisiyim,saçma dört işlem sorularıyla kafayı yiyeceğim.
@@fatmazehrakayabas9791 Evet çok basamaklı denklemleri çatır çatır çözüyorum trigonometri parabol falan vız geliyor, ama son işlemde tanjantı kotanjanta çevirmeyi unuttuğum için veya toplamayı yanlış yaptığım için çıkmıyordu. Ama zamanla soru çözdükçe azaldı, biter inşallah.
@@lozansevenozan8497 Knk ben kendim bile daha olmadığım için öyleymiş gibi tavsiye vermem doğru olmaz, ama kendi çevremdeki/youtubedeki derece yapan öğrencilerin önerdiği ve benim de çözdüğüm kaynaklar şunlar: TYT Matematik için karekök 0, 354, bilgi sarmal, acil ve orijinal. AYT için 345, 3D ve Orijinal. Geometrim hala düzelme aşamasında.
Öncelikle konuyu ele aldınız için teşekkür ederim.Bence Türkiyede dil öğrenmek de aynı şekilde bir bariyerimiz var.Dil konusunda da aynı durum mevcut.Bu konuyuda ele alırsanız ve anlatırsanız çok yararlı olacaktır diye düşünüyorum.
Ben matematik alanında iyiyken kardeşim ise çok geride. Başlarda bunu genlerle alakalı sanıyordum ama bu videoyu izlediğimde fark ettim ki ben çocukluktan beri hep sudoku bulmaca ya da satranç oynuyordum ve ilkokul öğretmenim matematik konusunda üstümde çok fazla duruyordu. Kardeşime ise bu olanakların hiçbiri verilmemişti. Ayrıca bir alanda iyi olan birinin zıttı bir alana eğilimin olamayacağını varsaymak bana da hep absürt ve kısıtlayıcı gelmiştir. Bunu en iyi lisede alan seçiminde anladım çünkü edebiyatı ve coğrafyayı severken ve o alanlara eğilimim varken aynı zamanda matematik ve fiziğe de eğilim var hatta resime de ve daha sayamadığım bir çok zıt alanlara eğilimim ve merakım var. Ama şuanda gördüğümüz ve zekamızı bir kalıba sığdırmaya çalışan eğitim sistemi yüzünden lisede hâlâ hangi alanda kalacağımı bilemiyorum. 1. Dönem eşit ağırlık 2. Dönem ise sayısal dersler aldım ve iki alanda da farklı alanları gördüm ve aslında çok da farklı olmadıklarını farkettim. Coğrafyada, kimya da vardı matematik de biyoloji de. Edebiyatda, herhangi bir şiirden veya romandan aldığım haz ile matematikden aldığım haz ve harmoni aynıydı. Felsefede, düşünürken biyolojinin, fiziğin, kimyanın, matematiğin geometrinin, resimin temellerine de indim tarihçelerini de öğrendim. Tarih zaten başlı başına her alanda var. Umarım zekamızı kısıtlayan ve bizi "kapasite" adı altında aptallaştıran ve tembelliğe iten bu eğitim sistemi değişir.
Sizi her dinleyip, izlediğimde , ben de bu fikirlere sahibim ve tamamen katılıyorum ama neden bu kadar güzel ifade edemiyorum diye düşünüyorum. Çok basit, ne kadar mesleğimde başarlı ve bilgili olsam da gerçek bir entelektüel değilim. Bunun içinde sürekli ve sabırlı çalışma , öğrenme ve sizin gibi derleyip suna bilmek gerek. Tüm kalbimle sizi seviyor ve imreniyorum.
En büyük örnek sizsiniz be hocam.. takip ettiğim kadarıyla hem çok iyi hitabet sahibi hem öğretmen hem doktor hem kim bilir neler nelersiniz… örnek. Kişi 🙌🏻🙌🏻
Kanalın en faydalı videolarından biri olmuş. Toplumu aydınlatmak, bilinçli olarak yapılan cahilleştirme çalışmasını herkesin gözüne sokmak gerek. Teşekkürler evrim ağacı. Teşekkürler Çağrı. Tüm tabuları, zırvaları yıkmaya devam ediyorsunuz.
Merhaba Evrim Ağacı, motivasyonumu biraz kayıp etmiştim ama sayenizde matematiğin eğer istersem yapabileceğim bir ders olduğunu tekrar hatırlamış oldum.Teşekkürler.
10:32 'den sonra gelen cümle cidden güzeldi. Sudoku, satranç, kart oyunu hepsini oynamayı severim ama bunun sonunda bunu bir eğlence ve bir kapalı kutunun içinde olmadığını gördüğümüzden kendimizi ileri taşıyabiliyoruz. Verilen o formal şekil ve zorla yarıştırılacakmış hissine yenik düşüp insanı yiyip bitiriyor ve bütün sorun orada başlıyor.
Artık matematiği yapmak istiyorum dedim ve bu videoyu gördüm. Şu an bu videoyu izliyorum, yani izlemeyi bitirmeden yazıyorum. Giriş kısmını bitiriyorum ve bu kısımda bile motivasyonum yükseldi :) Aslında benim matematikten bir korkuma yok, sadece yapamıyorum ve bunun için çalışıyorum. Böyle önemli konulara değinmeniz gerçekten harika, şimdiden teşekkürler. Kanalınız gerçekten güzel ve gerçekten yararlı. Sizi uzun zamandır takip etmiyorum açıkçası ama bir kaç videonuza denk gelmiştim. Dediğim gibi yararlı bir kanal olduğunuzu düşünüyorum, umarım böyle faydalı videolarınız devam eder... 👏👏
Sistemin katı olduğu konusunda o kadar haklısınız ki çoğu insan üniversiteden önce kendini keşfedemiyor keşfetse bile çoğu bölümde iş imkanı kısıtlı olduğundan vazgeçme durumunda kalıyor
LGS sinavina hazirlanan ve matematik olmuyor abla diyen kardeşime tabletinden bu videoyu açtirdim izletiyorum şuan. Umarım motivasyon olacak ona. Çok teşekkürler Çagri. (İçimden keşke bende kardeşimin yaşındayken bu video olsaydı ve biri bana izletseydi de matematiği gözümde dağ yapmasaydim dedim.)
Evrim ağacı sayesinde bir çok şey öğrenmekle kalmayıp kendime daha çok güvenmeye başladım. Bilime karşı fazlaca ilgim vardı ama kendimi bur kalıba sokup başaramayacağım düşüncesi beni hep üzerdi ama artık basaracağıma inancım tam . Gelecek videoları iple çekiyorum . Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim .
8. Sınıfta birden matematikte kötü notlar almaya başladığımdan beri düzelemedim. O kadar sene çalıştım yine bir faydası olmadı, hoca ders ortasında falan rencide edince artık iyice kötüleşti. Sosyal anksiyete yanına bunu yaşayınca artık matematik sorusu gördüğüm zaman nefesim daralıyor ağlamaya falan başlıyorum istemsiz elim ayağım titriyor. Şu an üniversitede bölümümden memnun olmadığım için değiştirmek istiyorum ama matematik yapamayacağım için sınavda istediğim sıralamayı tutturamama riskim var (şu an okuduğum bölümden bir tık yüksek sadece), dilciyim bu arada evet. Ha bu arada 40 nasıl düşük bir not ya, ben lisede en son 15 almıştım (test) :p
Bu videodan sonra matematik çalışmaya başlamış olan kişilere fikir olması açısından; Lise son sınıfa başlarken iki farklı rasyonel sayıyı toplayamıyor, en basit eşitizlik sistemlerini bile çözemiyordum. Bugün ise Türkiye'nin en prestijli devlet üniversitelerinden birinde matematik bölümü ikinci sınıf öğrencisiyim. Ayrıca belirtmeliyim ki lisans seviyesinde dahi matematik düşündüğümüz kadar zor değil. Ama bugüne gelebilmek için dirsek çürüttüm diyebilirim. Tavsiye verebilecek bir pozisyonda mıyım bilmiyorum fakat matematik öğreniminde bence en önemli şey çalıştığınız konu her neyse onu içselleştirebilmek, konuyla bütünleşik hale geçebilmek.
Son iki yılımda beni en çok yıpratan, hayattan soğutan şeyler. Sayısal alanda olup şiirle ilgilendiğim ve zamanında çok kitap okuyup şimdi türkçemin iyi olmasından ötürü "sen eşit ağırlıktın aslında" cümlelerine maruz kalıyorum. Kendimden çok yönlü olduğum için nefret ettirildiğim bi sistemin içindeyim. Matematiğimse pratik eksikliğinden şu anlık kötü.Tam genetiksel olduğuna ikna olmuşken geldi bu video. Hiç unutmam sayısal seçtiğimde- başta herkes gibi çok meslek var diye seçmiştim- babam bizim kafamız matematiğe basmaz kızım demişti :^)
Matematikte başarılı olacaksın diye bir şey yok. Mutlu olacağın seveceğin konulara bakmakta fayda var. Lütfen bunun için üzülmeyin. Gençlerin bu şekilde zorlanmasına çok üzülüyorum ❤️
Son cümleniz beni vurdu ! Ben de hep bunu söyleyerek sınırlar içine kendimi kodladım-hapsettim herhalde. Biz de aile içinde hep bunu söyler dururuz, " biz sözel alanlarda daha başarılıyız, matematikte başarılı olmamız imkansız " diye diye diye, kendi etrafımıza bu konuda duvarları kendi ellerimizle ördük galiba ve o duvarların dışına da çıkamıyoruz !
Videoyu bitirdim ve bir çok görüşünüze katıldığımı belirtmek istiyorum. Örneğin eğitim sistemimiz. Eğitim öğretim sistemimiz bizleri daha farklı şekilde etkileseydi biz de daha farklı olurduk bence. Bu konu kesinlikle ülkemiz için ayrı bir öneme sahip. Sadece matematik değil, bu fizik, kimya olur; edebiyat, tarih, coğrafya olur. Ben hep eğitim sistemimiz hakkında olduğunu düşündüm ve asla bu düşüncemden dönmedim. Her şeyi mantığıyla öğrenirsek ülkemiz için ne kadar önemli insanlar olacağımız açık, ve bence sistemimizin bir sıkıntısı şu: zorlama. Örneklerini siz de verdiniz zaten su doku, satranç, kart oyunları... İnsan her şeyi bu şekilde keyif alarak zorlama olmadan yapabilse sadece Türkiye değil dünya değişecekmiş gibi hissediyorum. Eğer bu oyunları da zorlamayla oynasaydık bunları da yapmak istemezdik çünkü bıkardık.
Kendimden örnek vereceğim. İlkokulda, matematik konusunda tamamen başarısızdım. Çarpma, bölme, toplama veya çıkartma işlemlerini biliyor. Ancak bu işlemleri neden yaptığımızı anlamıyordum. Yani bir problem verildiğinde hangi işlemi yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ailemin "ders çalış" demeleri dışında bir destekleri yoktu. Tembel görünsem de tembel olduğumdan değil, ev ödevlerini yapamadığım için tembeldim. Kendimi "aptal" hissettiğim ilkokul bittikten sonra Ortaokulda temiz bir sayfa açılacağını düşündüm. Dersleri pür dikkat dinliyor, elimden geldiğince çabalıyordum. Sonunda orta düzey bir öğrenci olabilmiştim. Lise enteresan geçti. Dersi çok iyi dinlediğim için, eğer bir konuyu derste anlamışsam anlıyor, anlayamamış veya anlatılamamışsa, o konu eksik kalıyordu. Ona rağmen lise son sınıfta matematik şubesindeydim. Üniversite sınavı için hazırlık sürecinde çalışmadığımı gören ailem ve yine sadece " ders çalış" telkininden öteye gidememişti. Bütün konuların olduğu tek bir hazırlık kitabım vardı. Ve bu kitaptaki tüm alıştırmalar çözülmemiş bomboştu. Ancak, komik bir şekilde mühendislik kazandım. Üniversiteye gittiğimde ikinci temiz sayfamı açmaya karar verdiğim için, daha dersler başlamadan bir kaç kitap karıştırdım. İlk derste hoca benim 1-2 gün boyunca kurcaladığım, okuduğum, kitabın ilgili bölümünü 10dk. da anlatıp geçince, "üniversitenin çalışmadan bitirilemeyeceğini anladım. Üniversitede kendimi ders çalışmaya zorladım. Günlük çalışma saati belirleyip, o kadar saat boyunca çalışmaya çalıştım. İlk zamanlar çok zordu, çalışmaya çalışmak. Ama o kadar inat etmiştim ki, canım sıkılıp çalışmasam da belirlediğim saat sonuna kadar masadan kalkmadan oturuyordum. Bir süre sonra belirlediğim saatler boyunca çalışabildiğimi fark ettim. Daha sonra ise saat belirlemedim. Günlük rutin içerisinde ders çalışmak sıradan ve keyif alınan bir aktiviteye dönüştü. Zamanla, sinema, tiyatroya gitmekten veya kız arkadaş ile buluşmaktan daha öne çıktı. Ama düşünülmemelidir ki, sadece ders çalışan inek bir tiplemeydim. Beni tatmin eden şey, anlama sürecini tamamlamaktı. Yani o konuyu artık anlamışsam, daha fazla ders çalışmıyordum. Konuyu anlamak ise, o konu ile ilgili sorulabilecek her türlü soruyu çözebilmekti. Ezbere dayanan bir şekilde değil, neden niçin sorularının yanıtlarını bularak edinilen bir öğrenim. Elbette yüksek sınav notlarından dolayı çevremde sınav öncesi soru soran, sınava hazırlanmaları konusunda yardım talep eden bir kitle oluştu. Bu taleplerin hiç birisine "hayır" demedim. Sordukları her soruyu cevapladım. En saçma sorular, benim daha önce düşünmediğim şeyleri bulmama yarıyordu. Bu şekilde ders ve sosyal yaşam dengesini mükemmel biçimde kurduğum harika bir üniversite öğrenciliği dönemi geçirdim. Elbette derece ile mezun oldum. Matematik, mühendislik eğitiminde soyut kavramlar olmaktan çıkıp, ete kemiğe büründü. Ve aslında temellerini özümsedikten sonra oldukça eğlenceli, keyif veren bir hal aldı. Üniversiteden mezun olalı 30 yıla yakın süre geçti. Önüme çıkan bazı matematik sorularını çözebilmek için formülleri anımsamadığım için, o formülleri yeniden çıkarabildiğimi fark ettim. Sizce ben zeki bir insan mıyım? Hayır elbette değilim. Ama çocuklarım dahil tanıyanlar beni zeki sanıyor. İlkokulda problem çözemeyen ben hatırlamadığım formülleri yeniden çıkarabiliyorum. Tek gereken irade, çalışmak ve odaklanmak. Eğitim sistemimizde hemen hemen herkes üniversite profesörü olabilir. Hiç kimse için hiç bir engel yok.
inanılmaz bir kanalsınız. iyi ki varsınız. çok seviyorum, izliyorum ve izlettiriyorum. senelerdir eşime dostuma savunduğum bir fikri çok güzel açıklamışsınız. var olun.
Söylediklerinize tamamen katılıyorum ve hayatımla da birebir uyuşuyor. İlkokul 1 ve 2. sınıfta annem beni bir aritmetik kursuna göndermişti. Basit dört işlemi akıldan pratik yapmayı öğretiyordu. O zamanlar bu pratiklik sayesinde ilkokuldan itibaren matematik derslerinde eğleniyordum çünkü basit geliyordu haliyle. Yapabildikçe de öğretmenlerin ve arkadaşlarımın da onayıyla eğlenerek geçiriyordum dersleri. Aslında zeki olduğumdan falan da değildi bu farkın sebebi. O zaman fark etmesem de ilgili annem vardı sadece bu kadar. Demem o ki ilkokuldan başlayarak ortaokul ve lisedeki matematik (ve diğer dersler) hemen hemen herkesin azıcık aşinalıkla yapabileceği konuları içeriyor. Öğrenciler erkenden bilinçsiz öğretmenler ya da ebeveynler tarafından hemen "zeki", "dersleri iyi", "bundan bir cacık olmaz" gibisinden damgalanınca bunun etkisi kümülatif bir şekilde ilerleyerek insanların bütün hayatlarını şekillendiriyor. Hadi ebeveynleri geçtim, herkes bilinçli bir pedagojik eğitim alarak çocuk yapmıyor ama özellikle ilköğretim ve ortaöğretim öğretmenlerinin payı çok büyük. Teşvik ettirilirse, çocuğun gelişim zamanında özgüveni yerine getirilirse hiçbir kimsenin bu yavan ve monoton şekilde anlatılan derslerin altından kalkamayacağını sanmıyorum.
Matematik dersinden iyi not almakla matematiğe yeteneği olmak bence farklı şeyler. Matematik notu iyi olan insan oturup saatlerce formül ezberleyebiliyordur. Ben oturup saatlerce ders çalışmayı her zaman saçma bulmuşumdur. Matematiğim hep kötüydü ama yazılım dillerini çok hızlı öğrenip uygulayabiliyordum.
Türkiyede 13 yaşında ortaokul son LGS öğrencisiyim karantina nedeniyle canlı derslere giremedim ve neredeyse tüm derslerim yerin dibine batmıştı gittikçe düzeltsemde matematiği hiç düzeltemedim düzeltemediğim için çalışmak istemiyordum sınavlarım düşük geldikçe içime kapanıyor gittikçe daha çok üzülüyor hep kendimi diğer insanlarla kıyaslıyordum bu video cidden ilgimi çekti sizi uzun zamandır izliyordum ve bu video ilaç gibi geldi umarım matematiğimi düzeltebilir ailemden azar yemeyi azatabilirim kendimi iyi hissetmiyorum kendimde eksik olduğunu düşünüyordum ama galiba değil size çok minnetarım
Abi videon çok güzeldi. Şu anda ben 7.sınıfa gidiyorum ve her gün 9 saat ders görüyorum. Çok yoruluyorum ve nerdeyse bazı günlerde matematiğe yada başka derslere zaman yetmiyor. Ama eskiden matematikten 1 gram şey anlamazken şimdi ise matematiğe yavaş yavaş ısınarak notlarım gelişiyor.
Bu video ile evrim ağacı platformuna olan saygım arşlara çıktı, böylesine yenilikçi ve rasyonel işleyen sisteminiz için ileride mutlaka yararlı işler üretmek isterim.
Yine harika bir video olmuş! 👏❤ Kanalda zaman zaman, bazı matematik kavramlarının hangi tarihlerde, hangi ihtiyaçlara cevap vermek üzere, ne şekilde ortaya çıktığına dair videolar yayınlanması çok keyifli olabilir diye düşünüyorum. Okul zamanlarında matematiğim hiçbir zaman çok iyi olmadı. Okullar bittikten sonra popüler bilim kitaplarının etkisiyle matematikle yeniden ilişki kurmaya çalıştım. Bu dönemde matematik tarihi ve matematik felsefesi konularında okuduğum kitaplar, kafamda birçok taşın yerli yerine oturmasını ve matematiği daha fazla sevebilmemi sağladı. Bir husus da, etimoloji. Bazı matematik kavramlarının, havalı ve korkutucu görünen isimleri var. Oysa ismin etimolojisini ve kavramın anlamını öğrendiğinizde, "Bu muymuş yahu! Ben de çok karmaşık bir şey zannettiydim" diyebiliyorsunuz. Matematik öğretiminde kavram isimlerinin etimolojisinin açıklanması da, verimli öğrenmenin önündeki engellerden birinin daha kalkması anlamına gelecektir.
Kızım Bilsem talebesi. Bilsem Matematik öğretmeni bu videoyu biz velilere ödev olarak verdi. Edebiyattan matematiğe şiirle geçişi öğrendim. Nasıl bir hazine matematik. Muazzam. Hocamıza bize ödev verdiği için teşekkür ederim. Sizlerede böyle bir çalışma yapıp hocalarımıza ve bizlere ilham verdiğiniz için teşekkür ederiz. Saygılarımla.
Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olduğunu düşündüğüm matematik korkusunu ele aldığı için Evrim Ağacı'na sonsun teşekkürler. Yorumlarda başarısızlığın sadece sisteme ve öğretmen faktörüne bağlanması bazı gerçekleri ıskalamamıza neden olacaktır. Biraz da dönüp kendimize bakmamız gerekiyor... En az kitap okuyan toplum gerçeğini nasıl açıklayacağız, kendi dilinde okuduğunu anlamadığımız gerçeğini nasıl açıklayacağız, cahili yüceltip sınavlarda kopya çekmesini övünerek anlatmasını nasıl açıklayacağız! okulda öğretmenler mi öğretiyor?
Okuldaki hocalar da bilmiyor çünkü matematiği. Matematik anlattığını zannediyor ama birkaç tane formül ezberletiyor sadece. Onu babaannem de yapar yani veririm eline formülleri anlatır. Tamam da o ne demek, tanımı ne, ne anlama geliyor, neden bulmuşlar böyle bir şeyi, neden ihtiyaç duymuşlar? Yok. Kendi de bilmiyor, biz sorgulayınca da ÖSYM bunu sormaz bundan sorumlu değilsiniz cart curt. Ki bu bütün branşlarda böyle. Çoğu okulda adam gibi fizik kimya matematik falan anlatıldığı yok.
Haklısın kesinlikle öyle çoğu öğretmen öğretmekle değil ezberletmekle uğraşıyor fizikte de baya var bu sorun güzel fizikçi hiç görmedim desem yalan olmaz. İngilizcede de geçerli zaten İngilizce dersinin sınavının falan olması başlı başına yanlış hep böyle İngilizceden,matematikten vb. korkutuyorlar güzel yanını göstermiyorlar ki
Nasıl bir velinimetsin EvrimAğacı! Senin sayende ve takip ettiğim kanallar sayesinde kendimi bulmaya başladım.Bence de dediğiniz gibi bize okullarda öğretilen matematik tam gerçeği yansıtmıyor ve her şeyi kendi çabamızla ve kendi azmimizle yapacağız. Esen Kalın!
Dkab okuyorum kpssye dört ay var ve halen matematik kitabının kapağını açmamışım, ama korkumdan değil özgüven eksikliğinden ve o geçmiş yaşantıdan... lise yılları malum. umarım bu video benim için bir motivasyon videosu olur ve matematiğe olan olumsuz bakışımı değiştirir. Bu arada günaydın millet
LGS öğrencisiyim her dersten netlerim çok yüksekken matematik beni diğerlerinin arkasına atıyor. motivem full düşmüştü ve netlerim artmyordu. her hafta aynı ortalamayla geliyordum. evrim ağacı sayesinde hem motive oldum hem de matematikten korkmamayı öğrendim. teşekkür ederim evrim ağacı.
Konuyla ilgili bazı önerilerin yer aldığı kitapları buradan görebilirsiniz: evrimagaci.org/capra8781985/blog
💪 DESTEKÇİLERİMİZE KATILIN: Eğer yaptıklarımızı faydalı buluyorsanız ve daha fazlasını yapmamıza katkı sağlamak isterseniz, destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz (aşağıdaki destek yöntemleri Evrim Ağacı için önem/fayda sırasına göre dizilmiştir; ancak size en kolay/faydalı gelen yöntemle destek olabilirsiniz):
📌 Kreosus ($): kreosus.com/evrimagaci2
📌 Patreon ($): www.patreon.com/evrimagaci
📌 Kreosus (₺): kreosus.com/evrimagaci
📌 UA-cam Katıl (₺): ua-cam.com/users/evrimagacijoin
📌 Kriptopara, Diğer Yöntemler (IBAN) ve "Neden Destek İstiyoruz" Metnimiz: evrimagaci.org/destekol
Yanımızda duran harika insanlar arasına katılmayı seçtiğiniz için çok teşekkürler! ❤
Matemetik dersindeki çoğu ders boş görmemizin gerekmediği derslerin hepsini lisede gösteriliyor .
Umarım sınavda az alan herkez yüksek puan alır. Videonun başı bile motivasyon verdi. En sevdiğim türl youtubersın.
Fizik ve Matematikden binlerce kat zor olan bise varsa oda ingilizcedir
@@nihatcabbarov1919 saçmalama knk
Abi keşke sınavdan sonra yapsaydın bu video
Matematiği okuldan mezun olduktan sonra hobi olarak kuzenimin üniversite sınavı için çözemediği sorularla uğraşırken ne kadar keyifli olduğunu anladım. Bir şeyi yapmak zorundaysanız hiç keyifli olmuyor
ağzın bal damlasın kardeşim ben de aynı durumdayım
Ahaha bende üni sınavına hazırlanıyorum en son sıkılıp fırlatmıştım kitabı şindi gene biraz soru çözmek lazm
Biri benim yazacağımı yazmış teşekkürler
Tamamen katılıyorum. Kendimi bildim bileli mat özürlüyüm. Ancak yıllarca zevk alarak çalışıp emekli olduğum mesleğin temeli matematik.
Sınıflar kalabalık olunca öğrenciler ile tek tek ilgilenemeyen öğretmen sayesinde geriden gelenler bir süre sonra matematikten soğuyor. Matematik, fizik bilmek bence insanın rasyonel düşünmesini etkiliyor. Yani hayatta belirli ölçüde her bireyin bilmesi şart aksi taktirde sebep sonuç ilişkisini de sağlıklı kuramayabilir birey bence.
Çarpım tablosunu ezberleyemediğim için ebeveynlerimin bana çok kızdığını hatırlarım hep, zaten okumayı da biraz geç sökmüştüm. Anlayacağınız kötü bir eğitim hayatım vardı. Gel zaman git zaman gözlerimin bozukluğu ve odaklanamama problemlerim ortaya çıktığında iş işten geçmişti. İyi matematikçi olmak kader midir bilemem ama eğitimli bir ailede doğmak gerçek bir kaderdir :)
Çok haklısın. Çarpım tablosunu oğullarıma ben öğrettim. Yemekte bile ara ara ikisine birden sorup onları yarıştırıyordum. Çok hoşlarına gidiyordu. Bende eğitim hayatımda yardıma ihtiyaç duydum. Kimse yoktu. Ana baba cahildi. Ben çok zorlandım evlatlarım zorlanmasın istiyorum.
@@user-94392 onların sevdiği ve oyuna dayalı yöntem geliştirmeniz çok güzel bu şekilde hem ilgi görüyorlar hem öğreniyorlar. Tebrik ederim 👏🏻
Bir şey diyeceğim ama ikimizde aynı hayatı yaşıyoruz yemin ederim
Sen bensin ...
Eğitimli ailelerde bile aynı sıkıntı var. Bu ülkenin en büyük sorunu mesleklerin kazançlarına göre sıralanması, ardından düzenli ve disiplinli çalışma ile sınıflandırılması. İlkokul ve ortaokul eğitiminin liselerde bile tekrar görülecek konularla doldurulup aynı konuların dön dolaş tekrar anlatılmasından dolayı bir çok kişinin kişisel gelişimi aileye bırakılıyor ve kişisel gelişime önem veren ailelerin çocukları bu ülkede daha mutlu bireyler olurken diğerleri girdikleri girdapta boğularak ebeveynlerinin birer kopyası oluyorlar.
10 yaşındaki kızımın düşüncelerini değiştirmede çok etkili oldu. Çok teşekkür ederim.
60 auro yu nerden buldun aw
oha 60 euro
oha adam ev yolladı
o değilde evrim agacı 8 ayda bi teşkkür bile yazmamış (:
@@SCPtechnology videodan 1 ay sonra yorum atmış belki o yüzden cevap yazmamıştır
Senin şu videon okullarda çocuklara özgüvenlerini yitirmeden izletilmeli. Çünkü gerçekten de iş bilmez hocalarımız ve sabırsız ebeveynlerimiz yüzünden çocuklar gerizekalı olduğuna inandırılıyor. Şu video çok hayat kurtarır
şahsen ben zaten öyleyim.
@@abdullahboz9646 Bu kanaate nereden vardığınızı merak ediyorum açıkçası. Kendinizi kısıtlamamak ile ilgili bir video izlediniz veya izlemeden direkt olarak yorumlara giriş yaptınız bunlar önemli değil. Gerizekalı olduğunuzu düşündürecek veya etrafınızda size bunu empoze edecek bireyler varsa bu anne babanız dahi olsa dinlemeyin. Ayrıca bu kanaate varıp şu şekil argüman kurabilecek kadar "zeki" ve "kendini fark etmiş" biri olduğunuzu siz bile anlayamıyorsunuz sanırım. Her insanın bir potansiyeli vardır, toplum, halk arasında dönen konuşmalar, kendinizi korkutmaya ve özgüveninizi zedelemeye yönetebilir. Eğer bu tür kelimeleri hep başkalarından duyduysanız pek dinlemenizi tavsiye etmem. Kısırlaştırılmış koyunlar tarafından gayet saçma ve boş bir sistemde büyüdü onlarda ve belkide büyüyor :)
@@zyler6858 keşke öyle kolay olsa ancak şuan bulunduğum durum bu çünkü kopya çekerek bile en fazla 45 görebilmiş biri olarak bu kanıya varmakta haklı olduğumu varsayıyorum
@@abdullahboz9646 Notlar zekayı belirlemez. Akademik olarak başarısız olmanın temellerinden ve sistemin salaklığından olduğunu anlamak ta pek zor değil. Belki başka şeylere yeteneğin vardır ve henüz keşfetmemişsindir?
@@abdullahboz9646 Alfabeyi, okuma yazmayı söktüysen, lise ve üniversite seviyesindeki matematiği de gayet yapabilirsin.
Eğer temelin eksikse denklemlere, sayfa dolusu işlemlere bakıp korkman aynı okuma yazmayı bilmeyip bir kitaba bakman gibi bir şey. Her bir harfi, bu harflerin oluşturduğu kelimeleri, anlamları öğrenmeden bir kitabı okuyamazsın. Matematikte de temeller, konular basitten zora hepsi belli. Anlamadığın yerden başlayarak ilerlemek zorundasın eğer matematiği çözmek istiyorsan. Bu da tabii bayağı bir zaman, çalışma alacak bir şey.
Matematik öğretmenimizin yıllar önce yaptığı bir konuşmayo getirdi aklıma bu video.
Karne günü çok yakındı ve matematikten çakmış olanlar olarak kendimizi çok çaresiz hissediyorduk. Derste bizimle sohbet edince demişti ki "Ben matematiği yapamıyorum, sayısal zekam düşük diye bir şey yok. Okullarda öğretilen düzeydeki matematiği öğrenmek için üst düzey matematiksel zeka gerekmiyor. Eğer gerçekten anlayamadığınızı hissediyorsanız matematiksel temelinizde bir yada birkaç düzey eksik kalmıştır. Bu yaz ilk okul ikinci sınıf düzeyi bir matematik kitabı alın ve problemleri hızlıca çözün. Bitirince üçüncü sınıf matematik kitabı alın, bitirince dördüncüye geçin bu şekilde ilerleyin. Problemlerin size zor gelmeye başladığı nokta matematikte ipin ucunu kaybettiğiniz noktadır. Oradan anlayıp sindirerek devam edip şu an ki konuklarımıza kadar gelin. Liseye geçmeniz yıllar sürdü ama matematikte sıfırdan başlayıp bu düzeye ilerlemeniz zannettiğinizden çok daha kısa sürecek. Her akşam iki saat çalışsanız en kötü ihtimalle bir ay, belki bir buçuk ayınızı alır. Samimi söylüyorum kendiniz bile şaşıracaksınız basitliğine. Zaten işin tekniğini bir defa kavradığınız zaman ders çalışıyormuş gibi değil bulmaca çözüyor gibi hissedeceksiniz"
Öğretmeninizi cidden sevdim.
Mukemmel bir yazi tesekkurler
@@NothingMatter.1 eski, kullanılmış kitaplardan al.
@@NothingMatter.1 bir çok kitabevinde 2. El hic kullanilmamis cizik olmayan kitaplar bulunuyor ve oldukca ucuzlar 20 lira 30 lira gibi ve sadece birisi alip onu evinde tuttugu icin degeri dusuyor kesinlikle 2. El kitaplara sans vermelisin
@@NothingMatter.1 bizim hoca bi kitap önermisti belki işine yarar. Ata yayıncılık mat max temel matematik. Üstünde sınıf seviyesi yazmıyor ortaokul yazıyor. Yeni nesil sorulara alışmak için işine yarayabilir yani yeni nesil çözmekte zorlanıyorsan.
bu hayatta ki bütün şansımı 13 yaşında böyle bir kanalı bulmak için kulladığımı düsünüyorum
Gerçektende çok şanslısın şuan ben de üniversiteye hazırlanıyorum ve youtubede gezinirken buldum
@@Demir619 ben daha şanslıyım ilkokul 4 te buldum
@@MehmetcanYaylagul ben 1 yasnda buldm
Çok doğru bir konuya parmak basmışsınız. Ne ilkokul yıllarında ne de lise yıllarında matematiği gerçekten anlayarak öğrenmedik. Matematiğin temelini mantığını kavrayamadan ezberler üzerine kurduk. Her seferinde bir formül bir yerde uygulandığı zaman “neden? nasıl oluyor bu formül?” dediğimde “hoca öyle dedi, bu uygulanması gerekiyor” cevaplarıyla karşılaştım. Gerçekten anlamadığım veya anlayamadığım bir şeye de ne yazıkki ilgi duyamadım. Her matematik sınavı gerdi beni. Biyoloji de böyleydi aslında. Ama üniversitede özellikle biyoloji inanılmaz şekilde ilgimi çekti. Şimdi anlıyorum. Bizim eğitim sistemimiz rezalet. Öğretmenlerimiz yetersiz. Ne yazıkki öyle.
Sizden farksız değilim,olmuyor
Ben bu soruları sorduğum için aklıma yatmıyor sorgulamak en sevdiğim şey ve bu yüzden matematiği anlayamıyorum ironik!
Lise ve universitede matematik konusunda cok sansli bir insandim. Su anda da hayatimi matematikten kazaniyorum. Anlamama nedeniniz buyuk ihtimalle mufredatin yaklasimi. Matematik tugla tugla koyarak insa edilmesi gereken bir alan, yaratilirken de ogretilirken de. Turkiye'deki sistemde ise maalesef odalari veriyorlar odalardan ev yap diyorlar. Bir soruda daha once karsilasilmamis bir oda gerekiyorsa ogrenci tuglalardan o yeni odayi yapmayi bilmiyor. Ben kafa yapisi olarak tuglalara odaklanirdim, mesela logaritmanin ust almanin tersi olmasi, i'nin -1'in koku olmasi gibi. Ne gerekiyorsa bu tanimlardan bulabilmelisin. Israrla ogretilen kaliplari kullanmayi reddettigim icin her defasinda farkli bir yoldan hedefe ulasirdim, ama ulasirdim nihayetinde. Bu sayede hicbir matematik temelli sinavda "ya soruyu cozemezsem" diye bir endisem olmazdi. O sinav gelene kadar o kadar farkli yontem/fikir dusunmus olurdum ki elbet bir tanesi ise yarar zaten, diye dusunurdumm, hakli da cikardim. Cogu ogrencinin yasadigi sey cephaneyi doldurmadan savasa gonderilmek. Bu ogrencinin savasta vurulmaktan korkmasi cok normal. Benim sansim, ayni savasa tonla cephaneyle girmem ve gerekiyorsa savas esnasinda yeni silah yaparim ozguvenine sahip olmamdi.
Ben de Cagri gibi matematigin cok da yetenek gerektiren bir sey olmadigini dusunuyorum. Nasillarini, nedenlerini anlayan herkes basarili olur. Kaliplari direkt vermek yerine gerektigi takdirde o kaliplarin nasil yeniden yapilabilecegini gostermek gerekiyor.
@@berryesseen işte zaten bu konuda da Çağrı Hocamın da dediği gibi ailenin çocuğa aldırdığı eğitim, öğrencinin okul çevresi ve imkanları, kişisel becerileri gibi değişkenler ön plana çıkıyor. Yoksa aşağı yukarı hepimiz ortalama bir zekaya sahibiz ve belli konuları algılayabilecek düzeydeyiz. Üzücü olan bu kadar ilgi ve merak uyandırıcı derslerin bir o kadar sıkıcı ve boğucu anlatılıyor olması.
Dediklerinizin birçoğuna katılmıyorum eğer bir alanda ilerlemek istiyorsanız temel şeylerde olabildiğince hızlı ve sağlam oturtmanız lazım ayrıca lise gibi zaten müfredatın ağır oldığu bir mekanda herşeyi kanıtlamak öğrenciye eziyet olacaktır örneğin Bir silindirin hacminin nereden geldiğini bilmeye ihtiyacınız yok çok üst düzey matematik bilmeniz gerekmiyorsa inanılmaz anlamsız olacaktır bunun yerine bu formülü kabul edip bunun sonuçlarını sorgulamak daha isabetli olacaktır fizikte F=ma nın nereden geldiğini sorgulamak yerine bu formülün bize ne anlattığını anlamak çok daha önemlidir zira diğer türlü bilim dediğimiz şey çok yavaş ilerler ayrıca öğretmenleirmizin birçoğu çok yeterli(elbette çürük elmalar olabilir diğer mesleklerde olduğu gibi) bana fizik okumaya karar verdiren bir öğretmene konuları düzgün anlatamıyo damgası vuranda başka öğrenciydi belki suçu başkasına atmak yerine kendinizi eleştirirseniz daha hızlı gelişebilirsiniz
Not:bazı konularda çok merak edebilirsiniz bunları ilgi duyan ve duymayın karışık olduğu yerlerde ayrıntıya girilmesinş beklemek yerine kendiniz araştırabilirsiniz google da bile binlerce açıklama bulurusuz
Bu konunun ülkemiz için ayrı bir önemi olduğunu düşünüyorum. Bu konu yüzünden eğitim hayatımda çok büyük çıkmazlara girdim ve çok yıprandığım zamanlar oldu. Tabii bunun matematiğe bakış açım yüzünden olduğunu birkaç ay önce farkettim. Durumun farkına vardığımda bile bunu değiştiremedim. Bugün matematik çözmemek için hâlâ kaçıyorum çünkü itiraf etmek gerekirse hâlâ başarısızlıktan korkuyorum. Bu içerik bunu çözebileceğime olan inancımı yeşertti, çok teşekkür ederim.
yok
Aile baskısı. Matematik üzerine bir korku başlamasına sebep oluyor. Bunu bizzat yaşamış birisi olarak söylüyorum, matematik dersinden korkmanıza gerek yok. Minik bir çalışma düzenini oturtmanız, dersleri dikkatli bir şekilde dinlemeniz; yeterli. Matematiğe olan korkudan dolayı sayısal bölüm seçmeyen birçok arkadaşım oldu. Size tavsiyem 2 3 hafta hiçbir korku olmadan matematiğe kafa yormanız. Bu matematiğe olan ön yargınızı kırabilir.
ben de fen korkumdan dolayı eşit ağırlık seçtim mecbur sınava eşit ağırlıktan giricem ya fizik ve kimya korkum vardı
@@ley9475 Fizik biraz sıkıntı da kimya gerçekten yapılabilir bir ders Fiziği de matematiğin iyiyse yaparsın
Bir boka yaramıyor
Bir matematik profesoru olarak bildigim tek sey: matematik bir tutkudur, gonul veren herkes degisik seviyelerde yapabilir.
Gönül vermeyenlerde temel matematiği bilebilmeli
@@drn721Gönül vermiyorum açıkçası,işime yaramayacak polinomlar,fonksiyonlar,türev,integral dahası..
@@ucanborek7093 dört işlem yapabiliyor ve para üstü alırken kazıklanmıyorsan yeterli .
@@ucanborek7093 işimize yaramaz değil aslında 🙂 o soruları çözerkenki yaklaşımı ve mantığı hayatın başka başka alanlarında da kullanabiliriz. Düşünce sistemimiz gelişiyor, olaylara farklı bakmamızı sağlıyor
@@muallimath35 :D
17 yaşında bir yks öğrencisiyim ve sayenizde asıl tutkumu, ilgi duyduğum alanları yeniden keşfettim. Neredeyse 5 yaşlarında bana "büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diye sorulduğunda büyük bir heyecanla "bilim insanı olmak istiyorum!" demiştim. Ve her ne kadar aldığım tepkiler sanki bu mümkün değilmişcesine olsa da bu hayali her daim içimde tuttum, ta ki lise yıllarıma kadar. Lise yıllarımda yaşadığım belli başlı sorunlar ve elbet karantina süreci yüzünden normalde başarılı olduğum tüm derslerde çuvallamıştım ve ailem beni "sözelci" olduğuma ikna etmişti. Bu yüzden çok büyük bir hayal kırıklığıyla küçüklüğünden beri içimde taşıdığım bilim merakını bir kenara koyup felsefeyle ilgilenmeye başladım. Şimdiyse, en çok da sizin sayenizde bu zırvalardan kurtuldum. Lise hayatımın son senesinde açık öğretime geçerek en baştan temellerimi attım! Sıfırdan başlayarak metametik ve diğer fen derslerinde harika netlere ulaştım. İşin güzel yanı özellikle fen derslerinde öğrendiklerimin bana ne kadar zevk verdiğini tekrar hatırlamış oldum. Size ve ekibinize hayallerimi bana tekrar kazandırdığınız için minnettarım, Çağrı abi. Umarım birçok insanın daha bilim merakını yeşertirsiniz!
Bende aynı şekilde 17 yaşında yks öğrencisiyim bir kaç ay sonra 18 olacağım ve geçen sene fark ettiğim bir şey oldu bu tamamen tesadüftü. Matematiği yapamadığımı beceriksiz olup anlamadığımı düşünürdüm notlarımda güzel değildi. Sonradan e-okuldan arkadaşımla beraber eski notlarıma bakarken 4. Sınıfta 85 diye bir notumun olduğunu farkettim ve dedimki "e ben ilk yüksek notumu 11de almamışım 4te varmış zaten" bunu görmem ile aydınlandım. Şimdi ise bu videoyu izlediğimde daha iyi anladım matematiği doğru hocalardan öğrenmemiz gerekiyormuş. Ortaokuldan liseye doğru düzgün yüksek bir not alamadım. Hiç unutmam ortaokulda yapıcam diyip çalışmıştım ama 56 gibi bir not almıştım hayal kırıklığıydı benim için. Asıl neden benden değilde öğretim biçiminden kaynaklıymış. Zaten Çağrı abimizde çok güzel anlatıyor. Ayrıca bu zamana kadar mesleğimi doğru dürüst seçememiştim hep ondan ona atlıyordum ama bir türlü için sinmiyordu o mesleğe. En son biyolog olmaya karar verdim. Bana uyan, hitap eden, gerçekten yapmak istediğim, içime sinen bir meslek oldu. Umarım ikimizde geleceğin bilim insanları olarak güzel işlere imza atarız. Şunu kimse unutmasınki asla kendinizi bir kalıba sokmayın o zaman yapabileceklerinizi kendi ellerinizle kısıtlamış oluyorsunuz. Sağlıcakla kalın (◍•ᴗ•◍)
Serüvenini anlatır mısın? 0dan başlarken hangi videoyu izledin, hangi kitabı kullandın vb vb
temelleri nasıl nereden ogrendin anlatirmisin
@@efebabapro666 Ben herhangi bir dershaneye gitmedim, özel hoca da tutmadım. Bana soracak olursan matematiği öğrenmek için youtube zaten tek başına yeterli. Ben rehber matematiğin 49 günde tyt ve 65 günde ayt matematik kamplarına katılarak konuları tamamladım. Ondan sonra da bol bol test ve deneme çözdüm. Hepsi bu. UA-camda sana uygun bir hoca bularak ilk adımı atabilirsin bence.
Helal olsun!
Buradan lisedeki matematik öğretmenime saygı ve sevgiler yolluyorum. İyi ki onun sayesinde dil bölümünü seçmişim ❤
Aman efendim kimler gelmiş kimlerr
Ey bi si di i ef ci😂
Reis gelmiş reissss
Aaa ingilizce hocaamm
Sayısalcıyım ama matematik en zorlandığım derslerden biri çünkü insanlar matematiği direkt olarak zekayla bağdaştırıyorlar ve yapamadığında da seni öyle bir örseliyorlar ki bir daha doğru cevabı bilsen bile söylemeye cesaret edemiyorsun. İşte ben de tam olarak böyle bir durumdayım , insanlar öz güvenimi kırdıkça hata yapıyorum hata yaptıkça çözmek istemiyorum çözmek istemedikçe matematik gözümde büyüyor ve kötüleşiyorum. Ama artık ne olursa olsun korkularımla yüzleşmem lazım. Önümde bir üniversite sınavı var ve matematikten sonsuza kadar kaçamam. Artık korkularımın ellerinden tutma ve onların gözlerinin içine bakma vakti. Marie Curie'nin de dediği gibi "Korkulacak şeyler yoktur , anlaşılması gereken şeyler vardır. Vakit anlama vaktidir."
Bende sayısalcıyım en sevdiğim ders matematik ama aynı zamanda en zorlandığım derste matematik
@@toothlessthsballanimations1969 İnsanı en çok sevdiği şeyler yoruyor işte :") Umarım bir şekilde matematikle yıldızımız barışır
@@berrak925 hallettin mi knk
AYNISI
TYT'si hiç iyi olmayan bir dil öğrencisiyim, ilkokula başlamadan önce sözlük okuyarak ingilizceyle tanıştım ve yıllar boyunca hiç zorlanmadan ingilizcemi geliştirdim, ama matematiğim her zaman zayıftı. Şimdi de istediğim üniversiteye girmek için kendimi geliştirmem gerekirken böyle bir video çok işime yaradı, matematiği ayrı bir dünya gibi görmek yerine farklı bir dil olarak görmem gerektiğini anladım. Teşekkürler Evrim Ağacı
banane sordukmu
@@zemx2rw KİTABIN ADINI YAZABİLİR MİSİN?
@@zemx2rw Öğretmen çok fark yaratıyor böyle durumlarda
@@zemx2rw Teşekkür ederim, yolun açık olsun ^^
@@darknesskinghahaha öylemi olmuş hocam
Ben bu zamana kadar matematiği hiç yapamadığımı düşünüyordum ama artık kendimden o kadar eminim ki yapamadığım bir soruyu her hocadan çözüyorum. 9 hocadan anlamıyorsam 1inden sonunda anlıyorum ama bunu yaparken yine de çok şey öğreniyorum teşekkürler video için :))
Şunuda unutmayın, matematik insan zekasını ve beynini temsil eder :)
"Kafası çalışmayanlar" bizler değiliz aslında,bu sistem. Bu video hayatımı ciddi şekilde değiştirecek Evrim Ağacı ailesi. Sizler sayesinde 9 yıldır eğitim gördüğüm bu sistemdeki umutsuzluğumu 20 dakikada gelecek vaat eden bir umuda çevirdim,kendinize inanın çünkü bu sistem siz ne kadar uğraşsanız sizi daha geriye itecek,kendimize inanmak ve yeterince çalışmak hepimize yetecek. Bizler gerizekalı değiliz,bunu bize aşılayanlar gerizekalı aslında.
9 gün boyunca matematiğe dair ne yaptin merak ettim
@@mathworld6512 9 yıl diyo
@@kullanc188ceylin yorumu yazdiktan 9 gün sonra yazmıştım
@@mathworld6512 şimdi bu yorum üstünden 9 gün geçmiş :d
Artik sisteme laf etmeyi birak sistem kotu diye zeki olmuyorsun
Sistemi değiştirmek adına... Bu videoyu gençlere öğrencilere değil öncelikle eğitim görevlilerine ilkokuldan üniversiteye kadar tüm hocalara izletmek gerekli... Özellikle ilk orta ve lise düzeyindeki hocalarımıza ve anne babalara... Bu video bir çoğunun bakış açısını değiştirebilir... Tabii müfredatı hazırlayanlara da izletmek gerekir...:)
Bütün kalbimle katılıyorum size kardeşim haklısınız 👍
onların umurlarinda degil ki. memur olup hrr ay garanti para almaya bakiyorlar. hatta bazilari kimsenin istemedigi kurslar acarak ek gelir kazaniyorlar.
annem ve babam gerizakalının önde gideni değil biri kral diğeri kraliçe saçmalık der muhafazlar götürün oğlumu odasına der
Kapanış çok iyiydi. Bir alana asla takılıp kalmayın. Aydınlanma yolu tüm dallardan geciyor aynı kuantum fiziği gibi. Harika. Emeğinize sağlık
25 yaşında matematiğe adım atmayı düşünürken bu videoyu çekmiş olmanız bir işaret 👍
tereddüt bile etmeyin, bir konuda 100 yanlış da yapsanız pes etmedikten sonra 101.'yi doğru yapacağınızı bilseniz yeter
Neden adım atıyorsun mat'a?
ula adam hrafelere ınanmayın dıyor sen bu vıdeo ısaret dıyon AD:AD:ADADADA
@Владимир Ганс olay ekmek değil ki, adam içinde ukteyle yaşamak ve hayatını böyle bitirmek istemiyor olabilir. Hala vakti var 35 yaşında değil 20li yaşlarda
Abi yemişimm istersen 45 ol ama başla!! Bilmenin hiçbir yaşı yoktur. Gerekirse dört işlemden başla ama başla!! İstediğin her konuda yardımcı olabilirim...
21 yaşındayım ve yıllardır matematik yapamıyorum. Bunun hep düşük IQ ve genetik olarak matematiğe yatkın olmadığımdan ötürü olduğunu sanıyordum fakat fena halde yanılmışım bu video ile bunu anladım. Bu güne kadar okuduğum okullarda bana denk gelen matematik öğretmenlerim benim yapamadığımı görünce sadece birkaç kez daha gösterir ve benden tamamen vazgeçer hatta beni bazen diğer öğrencilerin gözü önünde aşağılarlardı. Evrim Ağacına bu video için çok teşekkür ediyorum sanırım zincirleri kırıp kurtulma vakti geldi bu esaretten.
Çok güzel yazmışsınız
ayni durum benim icin de gecerli yasimiz bile ayni
ne yazık ki türkiyedeki öğrencilerin çoğunun kaderi böyle. bu sistemin acilen değişmesi insani bir haktır.
@@imissingtheend. Sözelci çünkü
Aynısı birebir aynısı.
Bu zamana kadar Matematiği yapamadığım için her zaman aptal muamelesi gördüm, bu cidden iğrenç. Bu ülkenin gençlerinde beceri, anlama kapasitesi var, sistem çok ağır. Çevre ve Aile baskısı gençlerin tüm isteğini tüketiyor, bu video sayesinde matematiğe biraz bile olsun yönelmeye karar verdim, teşekkür ederim Evrim Ağacı❤
Bu video beni ağlattı. Yorumlar da körükledi. Anaokulunda toplama işleminin mantığını çözdüğüm ve yapabildiğim için ne kadar mutlu olduğum aklıma geldi. Matematik sevmeme olayım daha eskiye dayansa da uğraşmaktan vazgeçmem kısmen yeni sayılır. Ve artık ne yalan söyleyeyim kabullenmiştim de matematik özürlüsü olduğumu. Ailem de kabullenmişti artık ne kadar yaparsam diye düşünüyorduk ailecek. Dil seçtim ve şu an gitgide İngilizce için de aynı düşüncelerim gelişmeye başladı ,ki ben dil öğrenmeyi çok severim, sınava yönelik çalışmaların insanı boğucu bir tarafı var ve sadece sınava yönelik çalışmak kendini eğitilmesi zorunlu bir robotmuşsun gibi hissettiriyor. İngilizcenin pratik kısmını kaybediyormuşum gibi. Speaking ve listening'im geçmiş yıllarda geliştiğiyle kalmış ve yerinde sayarken ve hatta gerilerken saçma saçma test tip'leri ezberlerken buluyorum kendimi. Bu da beni kendinden itiyor ve memnuniyetsiz birine dönüşüyorum. Ne olursa olsun bu saatten sonra eğitilmez sandığım birine. Eskiden matematiğe kızardım kendin yapamadığım için ama artık çok üzülüyorum. Bu muhteşem bilgi birikimine ve bu dalın varlığının içine yeterince giremediğim için ve çözemediğim için çok üzülüyorum.
Ben de aynı senin gibi bir dilciyim. Eğitim sistemimizin formal, dayatmacı ve ezberci zihniyet yüzünden matematikten hep kaçtım ve şuan dört işlem bile zar zor yapabiliyorum. Hep dil ile kısıtladım kendimi. Ama eğitim sisteminizdeki sınavların ve gerçek İngilizceyle ve matematikle alakası bile olmadığını gördüm. Dil öğrenmeyi çok seviyorum ama ydt'ye çalışmaktan nefret ediyorum. Son zamanlarda yazılma ve yapay zekaya olan ilgimin artmasıyla aslında matematiği de sevebileceğimi anladım. Meğer ben matematiği değil sınavı sevmiyormuşum. En baştan yazılım mimarisi alanında matematik öğrenmeye karar verdim. Başlamak için asla geç değil. Geçmişe bakıp hayıflanma. İlgi alanını belirlersen o alana göre matematik öğrenmen çok daha eğlenceli ve faydalı olur.
Size canli bir ornek:ilk yil universite sinavinda matematikte 13 netim vardi cunku temelim cok kotuydu.Sonrasindaki yil dersaneye gittim ve oradaki ogretmenim size ilkokul 1’den baslayacagiz dedi.Ikinci girisimde 39,5 net yaptim.Ayrica da cok calismistim.Yani sonradan basarili olmak mumkun.
dershane ismi nedir? hala aynı şekilde devam ediyorlar mı acaba?
Sayısal bölümündenmi girdiniz sınava ?
@@Edizeymenkimebaktin Ankara'da Betem dersanesiydi ama kapanmis olabilir.
@@emirhanisk7197 Evet
Kaç soru vardı
Ortaokula kadar en sevdiğim dersti matematik. Sonra 6. sınıfa bir hoca geldi... Yıllarca onu suçladım. Ama çok sonra özeleştiri yapınca gördüm ki hatanın büyüğü bendeydi. Özgüvenim fazlaydı o zaman nasılsa yaparım diye. Çalışmamak beni matematikten kopardı, sistemin sözel çarkına itiverdi. Hocam da belki iyi değildi ama neticede aynı hocadan sağ çıkmış arkadaşlarım da vardı. Hayırlısı diyelim.
Yorumlar eminim öğretmen düşmanlarıyla doludur. Çağrı sistem suçlu diyor olabilir. Ancak asıl söylediği şey ÇALIŞMAK. Bunu yapmadıktan sonra başkasını boşuna suçlamayın. Kırk kişilik sınıfta ders anlatmak zaten zor. Dersi dinleyip çalıştınız mı ki "kaliteli öğretmen" diyorsunuz? Diyeceğim o ki istisnasız her konuda önce kendimize bakalım. Gereken her şeyi yapabildiysek o zaman başkasını suçlayabiliriz.
@Jineps... | İyi bir eğitimci demedim zaten. Suçun büyüğü bendeydi dedim. Diğer derslerde değil de matematikte başarısız olununca laf edilmesi Türkiye gibi her an hayatta kalmanın, iş bulmanın önemli olduğu bir ülkede yaşıyor oluşumuzdan ve hep topu attığımız eğitim sistemimizden kaynaklanıyor. Çok düşünmeye gerek yok. 40 kişinin olduğu bir sınıfa hükmetmek, her birine ayrı ayrı yol göstermek kolay değil. Üstelik öğrencinin geçmişi de var. Geçmişte temelsiz, yaramaz biri olarak yetiştirilmişse ve sınıfta bundan birden fazla varsa benim diyen babayiğit bunlara dersi, okulu sevdirsin. Öğretmenden çok önce aile ve kendimizi sorgulamalıyız. Zaten yapılan araştırmalar da gösteriyor ki öğretmen öğrenci üzerinde en fazla yüzde 20-30 etkiye sahip. İnsanlar zaten hep başkalarına suç atmakla hiç sorumluluk almıyorlar. Bana da hakaret edilmişti, dayak da yedim. Doğru değil evet ama buna takılarak yaşarsam önüme bakamam ki. Bizler elimizden geleni yaptıysak , dersi dinleyip çalıştıysak ve olmadıysa o zaman belki öğretmenimize suç atabiliriz. Selamlar
Öğretmenimi suçluyorum çünkü DEHB'm olduğu halde, ufak işlemleri yaptığım halde, derste sırf anlamadığım bir soruyu ona sordum diye kafama "Aptalsın oğlum." sen deyip kafama vurup, tüm sınıfın gülmesine sebep olup, 8.sınıfa kadar matematik dersinden soğumama sebep oldu.
@@serdardemir3025 "Bana da hakaret edilmişti, dayak da yedim." diyorsunuz ama herkeste her şey aynı etkiyi yapmaz ki :)
Küçük yaşta ne suçu?
@@ardnaxoy @ardnaxoy Ben kendi adıma konuştum. Çalışsaydım eğer hocam iyi ya da kötü fark etmez yapabilirdim. Kendim dahil topluma yönelttiğim şeyse olan biten her şeyden başkasını sorumlu tutmak. Hadi okulu öğretmeni geçelim. Kaç olayda kendinizde hata aradınız, kaçında dışarıda buldunuz hatayı? Soru soran öğrenciye "aptalsın" demeyi kesinlikle tasvip etmiyorum. Çürük elmalar da var elbette sepette. Ama sınıftaki öğrenciler sevgi pıtırcığı değiller maalesef. Öğretmen bir arkadaşım var. Yanında para, banka kartı vs taşımıyor yolda, okulda öğrenciler bıçak çekip gasp ediyorlar çünkü. Lise falan da değil. Ortaokul çocuğu bunlar. Tuvalette cinsel ilişkiye giren öğrenci, sınıfta mastürbasyon yapan öğrenci gibi örnekleri çok duydum, şahit oldum. Küçük yaşta ne suçu? Önce ailesinin suçu.
Lise yılları gibi daha oluşmamış benliğimizle mücadele ederken, sen sayısal o sözel gibi kalıplara sokulduğumuz için çoğumuz yanlış bölümlerde okuyoruz.
Outliers kitabında harika bir cümle vardı. Çizginin dışındakiler kendisine fırsat verilmiş ve bu fırsatı değerlendirecek güç ve soğukkanlılığa sahip olanlardır. Bu video ile , çok insan için kabus olan bir noktayı ele alıp insanların korkusunu yenmesine yardım etmişsiniz. Teşekkürler Evrim Ağacı.
"Outliners " olacak. Başarının kişisel çabanızın ötesinde bir çok dışsal etmene bağlı olduğunu anlatmaya çalışan bir kitap.
En içten duygularımla söylüyorum isteyince gerçekten oluyor. Ben ilk denememde 10 net yapmıştım matematikten, korkuyordum matematikten ama yılmadım üstüne gittim soru üstüne soru çözdüm onu bunu demeden çözdüm sayısız soru çözdüm çok çözdüm anlayacağınız ve cozdukce soru ile konusunca matematiği sevdiğimi öğrendim. Yani demek istediğim korkmayın çözün çok çözün gerekirse mideniz bulansin artık sorulardan ama KORKMAYİN ve samimi bir şekilde söylüyorum cozdukce seviceksiniz şu matematiği. Bunları YKS 2022 SAY 982'ncisi olarak söylüyorum. Matematikten 40'da 39 yaptım 1 de yanlışım vardı. Ayt den ise 40 yaptım. Son söyleyeceğim gerçekten çok güzel ve anlamlı bir video olmuş.
Gerçekten bu kadar yükselttin mi ya
@@baharparlak208Evet Gerçekten Oluyor Sadece Kavra-Pekiştir ve Uzmanlaş 😉
Bu video beni ağlattı. Çünkü şu an akademik olarak istediğim yerde değilim. Bunun suçlusu biraz da benim ama ailem hiç bir zaman benimle ilgilenmedi. İlgi kişiden kişiye değişebilir ama benim ödev yaparken önüme bi meyve tabağı bile gelmedi. Annem ve babam sürekli çalışmak zorundaydılar. Gerizekalı biri olduğumu düşünmesem de üstüne düşülmeden iyi olabilecek biri değildim ve yalnız kaldığım bu süreçte hiç bir şeyi de bu yüzden tek başıma halledemedim. Ama bunu şu an aileme yönelttiğimde dağda ki çobanın doktor olduğunu söyleyerek ağzımı kapattırıyorlar. Gerçekten aile bi şans çocuğunuza geçtim kendinize bile vakit ayıramayacak bi hayatınız varsa lütfen çocuklarınızı bu savaşın içine atıp yalnız bırakmayın. üremeyin ya bu kadar basit
cahil anne babanın aptal çocusun sende
zayıf olanı hayat affetmez 🤣
Üreme irade ile ilgili deği çünkü irade yok
bu yorum beni gerçekten üzdü. hem çok hak verdim hem de sarılmak istedim. senden yaşça çok büyük bir ablan olarak internetten "kendi kendine ebeveynlik" konusunda araştırma yapmanı tavsiye ederim. seninle benzer konularda bulundum ve eğer ben kendime yardım etmeye karar vermeseydim kimse etmeyecekti. dilerim hayatında kendi elinden tutup yoluna devam eder, duygusal gelişimini de çok önemsersin. sevgiler.
senin gibi bu dönemden geçen birsürü kardeşim var biliyorum ben 25 yaşındayım sana emin olduğum birşey söyleyeyim olay her zaman kendinde bitiyor ailenden destek beklemek çok doğal ve normal birşey zaten ama kendi hayatını sadece kendin daha iyi hale getirebilirsin
yapacağın şeyleri kendin için yap çalış belli bir noktadan sonra belkide sana destek olduklarını göreceksin umarım senin için en iyisi olur😇😇😇
Liseden mezun olalı 4 yıl geçti ve Üniversiteden üç ay oldu. Dün itibarıyla matematiğe tekrar en baştan, toplama - çıkarmadan başladım. Kafa dinlemek için UA-cam a gireyim dedim ve ilk gözüme çarpan bu video oldu. Bazı konularda doğuştan geri kalmış olabiliriz ama disiplinli bir şekilde çalışarak ilerleyebiliriz. Video çok güzel olmuş, teşekkürler Çağrı Abi.
Bende bu videodan sonra dün akşam hayatımda ilk defa matematiği sevmeye başladım ve ilk defa 6 sayfa not tuttum. Ve normalde 2 saatte 2 sayfa zor not tutardım verimli çalışamazdım. Şimdi 1 saatte 6 sayfa not tuttum. Ve şunu öğrendim sanaldan ders çalışılmaz yani ders videoları izleyerek falan. Teker teker sınıflardaki ders kitaplarını pdf şeklinde indirdim. Artık oradan çalışıyorum. Yarın yine matematik çalışacağım. Ve şunu söylemeliyim ki ders çalışırken kendinizi süreyle kısıtlamayın en büyük hata bu. Süre tutmayın ve canınız istediğinde ders çalışın. Bu arada bende senin gibi doğal sayılardan başladım. Ama yarın 4 işlem pratikleri yapacağım.
ben de yakında üniversiteden mezun olacağım ve temelde bile sorunum var yaşıma bakıp utanıyorum daha temelden sorun var diye. bu yorum biraz yüreğime su serpti, umarım çalışmalarınızın karşılığını alırsınız.
Gerçekten çok büyük bir hizmet veriyorsunuz. Gençlerimiz adına minnettarım. 🙏
Sorun matematik değil sorun matematik öğretmenleri.
kesinlikle. lisedeki h*tler hocam yüzünden çok sevdiğim matematikten nefret etmiştim. sonra kendi kendime toparladım.
Haklısın, aslında çoğu şey öğretmene bağlı. Geri kalanı ise çalışmak.
Benim matamatik öğretmenim tımarhaneye atıldı😢
Aslında sorun genel olarak öğretmenler özellikle ilkokuldan başlıyor benim ilkokul öğretmenim psikolojik sıkıntısı olan biriydi ona anlamadıgım bir soru sorduğumda hatırlıyorum saçımı başımı yolmuştu üzerine bize anne ve babalarımızın statü durumuna göre davranıyordu bizim maddi durumumuz biraz kötüydü memur çocuklarına yalakalık yapardı onlara torpil yapar aileleriyle yemeğe giderdi bu benim umurumda değildi ama farkına vardım ki bende travma olmuş
İnşaat Mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Gerçekten bu güne kadar çok yol kat ettim ve çok çaba sarfettim. Güzel kardeşlerime vereceğim en büyük tavsiye şudur:
Ben 16 yıl boyunca bu eğitim sistemin de eğitim görmüş bir öğrenciyim. Bu sistem üzerinde de üniversitesiyi kazandım ve 4. sınıftayım. Matematiğin ve Fiziğin belki de en ağır şeklini görmekteyim.
Bazen oturup, kafamı iki elimin arasına alınca şu düşüncelere kapılıyorum: Neden böyleyiz? Evet. Neden? Biz neden buralara geldik? Bizleri getiren neydi? Neden bu üniversite? Neden Mühendislik?
Bu kadar soruya cevap ararken şunu bir anda farkediyorum: Ben bu olayın neresindeyim? Evet. İlkokul, Ortaokul, Lise ve Hatta Üniversite eğitimlerinden geçerken ben nerdeyim sorusu sürerli bir şekilde aklıma takılıyor. Bir eğitim sürecin de ve havuzunda geçerken bu yönlere neden yönlendiğimi, daha doğrusu neden dayatıldığım sorularına kafa yormadan edemiyorum.
2021 yılında izlediğim bir video hayatım da çok büyük değişimlere neden olmuştu. Stephen Hawking'in, uzayın varoluş senaryosu adlı videosu idi o video ve Yaklaşık 43 dk kadar süren bu video hayatıma yön vermişti. Videoyu izledikten sonra kendi kendime şunu söylediğimi çok iyi hatırlıyorum: Evren, Hayat, Varoluş, Yaşam, Zaman, Uzay denilen müthiş güzellikler varmış. Daha doğrusu biz sadece dayatıldığımız yoldan gittiğimiz için sadece onların var olduğuna inanıyormuşuz, inandırılıyor muşuz...
O andan sonra asla üniversite diploması almadan başarıla bilceğini herkese göstereceğime dair bir söz verdim kendime. İnsanlara dayatılan ve içerisinde belli kalıplar oturtulup, adeta (çok afedersiniz) 'Modern Köle' olarak kullandırılmaya çalışılan bu sistemden kendimi soyutlayıp gerçek başarıya ulaşacağıma dair söz verdim.
Bugün makale, dergi, ansiklopedi ve hatta internet yazılarından ne geçerse elime pür bir dikkat okumaya çalışıyorum. Kendimi geliştirmeye ve çok yönlü bir kişilik kazanmak için çabalıyorum. Kendimi, kalıplarımdan kurtarıyorum!
Güzel kardeşlerim: Şu sözlerime inanç gösterin ki zor denilen ve hatta imkansız denilen şeyler, o insanın kendisin de başarmasını imkansız gördüğü şeylerdir. İmkansız sözcüğü insana dayatılmış en büyük kısıtlamalardan birisiydi. Daha 250 yıl önceye kadar bir insanın diğer insanla çok uzak mesafelere iletişim kurması hayal dahi edilemez iken bugün bu olay teknolojinin en basit konularından birisi olmuş vaziyette. Daha düne kadar imkansız görülen şeyler bugün resmen hayatımızın bir parçası...
Sadece inanın dostlarım! O şeyin olacağına ve o şeyin yapılabileceğine inanın! İnanmadan, o şeye gerçek bir 'SAMİMİYET' ile yaklaşmadan o şeyin olmayacağına, 'İMKANSIZ' olacağına inanın!
Sözü daha fazla uzatmak bir anlam teşkil etmemekte. Bu video da emegi geçen bütün Evrim Ağacı ailesini yürekten teşekkür eder, daha iyi ve güzel videolar da bulaşmak üzre şimdilik hoşçakalın sağlıcakla kalın...
Şu neredesin peki mühendisliğe devam mı
@@omerbaloglu2496 Kırıkkale'deyim mecbur neden lerden dolayı. Evet devam.
@@EIIZEM anladım umarım hayatın istediği gibi geçer
@@omerbaloglu2496 ♥️♥️
Teşekkür ederim çok güzel yazmışsın duygulandım.
Kesinlikle doğru söylüyorsunuz.Ben de inşallah bir gün matematikçi olacağım.
Okuyacağım,çalışacağım,gayret göstereceğim.Devletime layık bir insan olacağım.Özgüvenim tam.
Lisede fizik yapamadığım için eşit ağırlık seçmiştim şimdi son üç yıldır Evrim Ağacı videoları izlerken acaba fizik yapabilir miydim diyorum… Bu video ile fizik yapamama konusunda kendimi kandırmış olabileceğimi fark ettim. Teşekkürler Evrim Ağacı bugün bana yeni bir şey kattın ❤
O kadar yanlış yapmışsınki. Bir iki konu dışında fizik biyo en sevdiğim ders ama geometriden nefret ediyorum xd.
Aynı hatayı bende yapmıştım. Lise 4. sınıfa kadar da hep matematik ve geometriden kalmıştım. Ancak doğru öğretmenlerden ders almaya başlayınca son sene matematik ve geometri benim için bambaşka bir şey olmuştu. O zaman anladım hata yaptığımı ama iş işten geçmişti.
fizik zor bir ders zaten türkiye ortalaması da 0.35 lerdeydi yanlış hatırlıyor olabilirim.Fizik ülkemizde en zor ve kötü biçimde öğretiliyor
Fiziği neden sevmediğinizi sorgulayın bence zira popüler bilim her zaman çok tatlı ancak onların birde matematiksel yönü var, maalesef matematik olmadan fizik pek mümkün değil ancak gerçekten hevesiniz varsa bence çok rahat yapabilirisniz,insan beyni istedimi öğrenmeyeceği hiçbişey yok
önce "yapamadığım" için eşit ağırlık seçtim demişsin sonrada acaba yapabilirmiydim demişsin sen daha kendinle çelişiyorsun demekki beynin yetersiz beyinsizin tekisin 3 yıldırda video izleyerek büyümüşsün icraat yapmamışsın kısaca sen katıksız gerizekalısın
Matematik dersinde hiç bir şey yapmasak, sadece dinlesek bile yorgun düşüyoruz, uyuyasim geliyor
Benimde öyle
@@akumenkillsK nedense ben sıkılmıyorum
Gerçek bir yorum 👍
@@muhtisimdedektif5572 değişir o
çünkü matematiğe yetecek zekanız yok cahil ananın babanın cahil çocuğusunuz
Matematikten 10 almamın üzerine karşıma çıkan video
31 yaşımdayım. Su doku oynamayı gazeteden kendi kendime öğrendiğimde 9 yaşındaydım. Elimde gazete herkese soruyordum, "lütfen bana bu oyun nasıl oynanıyor öğretin" diyordum. Cevap hep aynı, hep olumsuzdu. İçimdeki öğrenme aşkı kendiliğinden öğrenmeme sebep oldu. 13 yaşına geldiğimde ise Emrehan HALICI'nın kitaplarını çözmeye başladım. Matematik kesinlikle problem çözme becerisi geliştiriyor.
bana da öğret
@@NihalTural olumsuz
Matematik hayattır
Sudokonu bende kendi kendime öyrendim. 10 yaşimda. Eski Nokia telefonlar hatta vardi o oyun oynardim bi turlu anliyamazdim rakamlarin hepsini deniyerek yapardim sonra cozdum sirrini.
Aslinda insanda istekde (tutku )olmasi lazim. Bende matamatikden o kadar hass etmiyorum ama bu videodan şunu anladim kı cidden zeki ola bilimisim :D
@@PoemAze aynen öyle
Kardeşim 1 yaşındayken hem sayıları öğretmeye başladım hemde hergün kitap okudum. 4 yaşındayken basit çıkartma ve toplama yapabiliyordu ve okudugum kitapla ilgili sohbet edebiliyorduk. Şuan Sınıfında hem matematik hemde diğer derslerde en başarılı öğrencilerden biri. Bi araştırmada okuduğunu anlama ve matematik de başarılı olmanın bağlantılı olduğunu okumuştum. Okumak ve okuduğunu gerçek manada anlamak tüm dersleri düzeltebilir.
Ben Felsefe okumak isteyen bir gencim. Geçen sene sınava girdim, güzel üniversitelerde Felsefe bölümüne girmeye hak kazandım ancak ailem Felsefe okuyarak bir baltaya sap olamayacağımı söyledi. Mezuna bıraktım ama 12 senelik okul hayatımda olduğu gibi bu sene de 'düzenli çalışma' sağlayamadım ve şimdi sınava birkaç ay var. Yazmayı seviyorum, kurgulamayı seviyorum, felsefeyi seviyorum, sorgulamayı seviyorum ancak bir türlü okullarda öğretilen o matematiği sevemiyorum. Derslerde matematik öğretmenlerim bir soru soruyor ve eğer istersem çözebiliyorum, farklı yollardan çözdüğümden bahsediyorlar ve beni takdir ediyorlar ancak iş denemeye gelince olmuyor... Birçok etken var aslında başarısız olmamda. Dikkatimi toplayamamak olsun, sıkılmak olsun, sisteme karşı olan nefret ve önyargım olsun, çalışma düzenimin olmaması olsun... Ama geri zekâlı değilim, bunu çok iyi biliyorum. "Zeki ama çalışmıyor." dedikleri öğrenci var ya, işte o benim... Bir şey gerçekten zorla olmuyor. Elime Sofie'nin Dünya'sını verin sabahtan akşama kadar oturup okur ve bitiririm ancak yarım saat, bir saat oturup da 40 50 tane matematik sorusu bile çözemeyeyim. Aptal değiliz, sadece eğitim sistemimiz tarafından öyle hissettiriliyoruz.
Okurken resmen kendimi gördüm. Sofienin dünyası kitabını zevkle okuyup bitirmiş bir insan olarak şunu diyebilirim ki zevklerimiz ve hedeflerimiz aynı. Burda asıl etken sanırsam aile.. Anneme tercüman olmak istediğimi söylemiştim, o olmazsa dil sınavına girip mutlaka ingilizce öğretmeni olurum demiştim ama hayat bebi hiç öyle karşılamadı. :) 12. sınıfta hayallerim suya düştü. annem 4 sene üniversite okumamı istediği için aytye de başvurumu yapmak durumunda kaldım. hem ayt; hem tyt hem de ydt yürümeyecekti. bunun için ağladığım çok oldu ama dil dışında da ilgimi çeken şeyler vardı. felsefe, psikoloji gibi. ikisinden birini kazanacağım umarım. anneme felsefe okumak istiyorum dediğimde çok doğal karşıladı, hep öğretmen olmak istemiştim, umarım sen de felsefe öğretmeni olursun dedi. :)
ayrıca matematik de bende aynı problem..ortaokulda cidden iyiydi ama lgsden sonra benim de şaftım kaydı. yeni nesil soruları görünce elim ayağıma dolandı, yapamayacağımı düşünüp kendimi şartladım. halbuki azıcık bir gazlamayla bile içimde sönen ışığın yeniden parlayacağını ben de annem de çok iyi biliyoruz. bu yüzden içindeki potansiyeli küçümseme. bu video bana ilham ve motivasyon kaynağı oldu, sana da olsun. tabii bu sırada hedefini de kovalamayı unutma.
Ülkemizde matematik öğretmeyi bilmiyorlar. Şans eseri matematiği iyi anlatan birisi sayesinde üniversite sınavında dereceye girmiştim.
Kimdi o kisi?
Kimdi o ?????
@@tugbaercelik6748Ali Nesin den bahsediyor gibi geldi
Kimdiiiii ooooo 😶😶😶😶
@@ucanborek7093 YARIM ÖĞRENCİ OLABİLİR KES ORTADAN
2011 yılında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun oldum , mesleği hakkıyla 12 senedir yapsamda içimde hep başka bir lisans okuma isteği vardı. 2017 yılında Diş Hekimliği kazandım ve 1 dönem okudum . Orada fark ettim ki mutusuz olacağım bir işe daha giriş yapmak üzereyim . Bu noktadan sonra gerçekten sadece mutlu olmak amacıyla bir bölüm okumam gerektiğini düşündüm. Şuan Gazi Üniversitesinde Matematik okumaktayım ve inanılmaz keyif alıyorum saatlerce kitabın başından kalkmadan zaman geçirebiliyorum ( bu durum eşimi biraz sinir ediyor ama ona cok teşekkür ederim beni hep desteklediği için. ) . Fizik Tedavi bölümünü zar zor bitiren biri olarak şuan Matematik Bölümünde 3.77 ortalamam var . Ukalalık olarak söylemiyorum bunu sevdiğim ve gerçekten verimli olabileceğim şeyi buldum. Okumanın ve mutlu olmanın yaşı gerçekten yokmuş . Video harika olmuş elinize sağlık.
Bu video bana ilham ve motivasyon kaynağı oldu. Umarım başkalarına da olur, herkesin kendi düzeyini ve potansiyelini fark edip o şekilde ilerlemesi daha sağlıklı. 🖤
Bir matematikçi olarak çocuğuma bunu seyretmesini rica edeceğim👏🏻
Matematik çok keyifli ve yararlı bir şey ama okul zamanında çoğumuz öğretmen baskısı yüzünden soğudu.
öğretmenlere laf atma öğretmenlerin çalıştığı saat kadar çalışsan 2 günde kafayı yersin kendi başarısızlığınızı elaleme suç atarak renklendirmeye çalışmayın bizim zekamız yetmedi matematik yapamadık diyin gerçeklerden kaçmayın hadi abicim
@@darknesskinghahaha sizin gibiler yüzünden böyle zaten bu eğitim sistemi
@@TaylanPoyraz eğitim sistemiyle senin gerizekalı olman arasında bir bağ yok bu eğitim sistemiyle sınavlardan 90 100 alanlar ne olacak onlar neden şikayet etmiyor sadece başarılı oluyor ya aptal olduğun için kendine kızacaksın ya da seni yaratıp beyin vermeyen yaratıcıya kızacaksın
@babapirokral videoda bahsettiği kişi sayısı %10 u geçmez 10 kişiden 1 i boyledir
@@darknesskinghahaha matematiğe kafamız basmıyor diye bir şey yok kendini kandırıyorsun sadece :D
İyiki 13 yaşında sizleri izliyorum, gerçekten çok ögretici videolarınız var, size ne kadar teşekkür etsem az.❤
Benim canım "Konuşma" dersi hocam geldi aklıma :) Sınava 2 küçük kızını da getirmişti. Kızlarından birisi benden önce sınava giren arkadaşıma "Ben bu ablayı çok sevdim anne 80 verelim" demişti. arkadaşım gülerek çıkarken ben de gülerek sınav salonuna giriş yaptım. Sınavda herkese öğrendiğimiz konular sorulurken bana Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasındaki terör olaylarının sıklık farklılığı ve nedenleri sorulmuştu :) Öğrendiğimiz konular derken yanlış anlaşılmasın... "Hava nasıl? Evin nerede? Market alışverişi nasıl yapılır?" vb. konuları işlemiştik o dönem :) (Almanca) Ben sınavdan çıkarken de yine aynı kızı "Anne ben bu abiyi hiç sevmedim buna 20 verelim" dedi ve güldük. Arkadaşım 80 aldı ben 20 :D
Yine aynı hoca final ödevi olarak 3er kişilik gruplara ayrılıp konulardan birisini seçip gerekli hazırlığı yapmamızı istemişti. Tüm ödevi ben yaptım. İkinci arkadaş evlerimiz uzak ve hava çok kötü diye gelmek istememişti. Üçüncü arkadaş devamsızlıklarını kullanıyordu bizim grupta olduğundan ve ödev verildiğinden haberi yoktu :D Haberi olmayan arkadaş 85 alırken ikinci arkadaşla ben 60 almıştık :D Bir de yetmezmiş gibi "Siz yapmamışsınızdır bu ödevi zaten üçüncü arkadaşınız yapmıştır" demişti hoca sınıfın ortasında. Canım hocam 2.5 sene çaldı hayatımdan :)
Hâlâ hocam demen bile çok nazik biri olduğunu gösteriyor
Matrix gibi , bir hikaye! Ben kayboldum!!!!
Onu şikayet ettin mi? Hakettiği cezayı aldı mı?
@@Aspeniaw Şikayetlerin pek işe yaramadığı bir yerdi maalesef. Bahsettiğim hocam emekli oldu. 😊 Bak bu da başka bir hikaye. Erasmus dönüşü dönem başlamıştı. Bölüm dışından bir hocanın dersine 3. hafta girebilmiştim. Almanya’da dönem yeni bitmişti ve sınav sonuçlarımız açıklandığı gibi imzaları toplayıp dönmüştüm. İlk 2 hafta yok yanıldım yani. Hoca derse almadı. “Erasmus falan tanımam ben. Çık dersimden. Geçemezsin. Boşuna girme derslere. Sene sonu alacağın not belli.” demişti. Ben de kendisini şikayet etmek için dekan sekreterine çıktım. Sekreter hanım çok sinirlenerek “Kimmiş o hoca? Ne hakla bir öğrenciyi sınıfa almıyor? Eğitim hakkını elinden alamaz!” diye bağırdı. Ardından hocanın adını duyunca sustu. Hocayı aradı. Rica minnet etti ama olmadı. Ardından bölüm başkanımız beni aradı. “Sen kimlere bulaştın. Üsteleme bu konuyu. Seneye alırsın dersi zaten stajın da var” dedi. :) Böyle böyle mezun olduk işte… Beni o okuldakiler 2.5 sene öldürdü. Hayatımı çaldılar.
@@glasiore5484 neyden ötürü herkes tırsıyordu bu hocadan acaba?
Çağrı bey, eğitim bakanı, hiç olmadı danışmalık düzeyinde eğitim sistimine dahil olsanız (tabi söylediklerinizin uygulanması için çaba sarf edileceğinin garantisinin verilmesi koşuluyla) çok şey değiştirebileceğimize adım gibi eminim. Bu videoyu da tüm sınıflardaki öğrencilerime izleteceğim daha önce yaptığım gibi. Bu şekilde bile katkılanız çok fazla. Başta siz olmak üzere tüm evrim ağacı ailesine çok şey borçluyuz. Bir gün çeşitli sebeplerle bu işlerin bitebileceği ihtimali bizleri sürekli korkutsa da her zaman dediğim gibi İYİ Kİ VARSINIZ ve HEP VAR OLMALISINIZ🙏🙏
İlkokul 3e kadar matematik dersinde çok iyiydim. Fakat neden sonra öğretmenimiz problem yapamayanlara vurmaya başlamıştı. Matematikte iyi de olsam sonuçta arada hata yapıyordum. Ve o kadar çok dayak yemeye başlamıştım ki bir keresinde kulağımda takılı olan tüp bile düşmüştü. Para verip haftasonu kursuna gittiğim aynı ilkokul hocam orda bile dövüyordu. Zamanla sözel derslerde bile gerilemeye başladım. Okuduğumu anlatamıyordum. Evde de annem babam sürekli kavga halindeydi. Her gün evimize polisler gelirdi. Sonra da boşandılar derken artık tamamen benim için matematik bitmişti. Ortaokulda geometri dersinde soruyu defterde doğru da çözsem sözlüye kalkmaya korktuğum için sıfır almıştım. Lise 1de ise ilk sözlü dersinde ağlamıştım. Öğretmen neden diye sorduğunda dayak atarsınız demiştim. Hoca çok üzülmüştü durumuma. Lisede bilişim teknolojileri bölümü okuyordum. Teste soktuklarında sonuç eşit ağırlık çıkmıştı. Matematik, geometri, seçmeli matematik ve fizik derslerim çok kötüydü. Ama meslek derslerim çok iyiydi. Hatta üslü sayıları elektronik dersinde yapabilirler matematik dersinde yapamıyordum. Üniversitede bilgisayar programcılığı okudum sonra 4 yıla tamamlayıp yüksek lisans yaptım. Ama hala ve hala matematik yapamıyorum. Kpss çalışırken konuları dinlediğimde çok basit geliyordu ama önüme hadi çöz diye konulunca elim ayağım terliyor ve odaklanamıyorum.
Gerçekten sayende birçok kişinin düşünceleri pozitif yönde değişiyor. Herkes adına çok teşekkür ederim hocam.
mesele düşünce değil bakış açısıda değil sizin zekanız olmadığı için matematikte başarısız oluyorsunuz
Aslında her ders birbirine benzer fakat insanlara o dersin nasıl anlatıldığı önemlidir. İnsanlar matematiği devamlı korkunç bir şey olarak tanımlıyor ve çevresine de böyle gösteriyor. Bu nedenle matematiğe ilgisi olan bir çocuk çevresi yüzünden matematikten korkup yapma isteğini kaybedebilir.
Annem yıllar geçmesine rağmen halâ Pisagor teoremi gibi matematikle ilgili pek çok şeyi hatta herşeyi en küçük ayrıntısına kadar hatırlıyor ev hanımı kendisi ve ailesi her zaman ona yapamayacağını söylemiş şimdilerde anlıyorum ailenin çocuğun ruhunu nasıl öldürebildiğini
Ah şu eğitim sistemi yok mu
kendi başarısızlığınızı eğitim sistemine suç atarak renklendirmeye çalışmayın bizim zekamız yetmedi matematik yapamadık diyin gerçeklerden kaçmayın hadi abicim
Nası bişey istersin kıral
Ülkemizde matematik ve İngilizceye karşı insanlarımızın genel eğilimleri zor dersler olduklarını düşünmeleri zor dersler olabilir fakat sıkı ve iyi bir çalışma şekliyle aslında çokta zorlanmadan üstesinden gelinebilir. Burda iki şey önemli ilki bireyin o derse karşı ilgi duyup duymaması ikincisi eğitimcinin dersi yeteri bir duzeyde anlatıp anlaşılabilir bir noktada olması... Bu iki şey oldukça birarada başarı kendiliğinden gelecektir 😉🤗
Ben küçüklüğümden beri matematiği hep sevdim problem çözmek hoşuma gidiyordu ama İngilizceyi ortakulun sonlarına doğru hem sevmemeye hem yapmamaya başladım ve sevmedikçe üstüne düşmedim ve yapamadım da yapamadıkça da iyice nefret ettim o zamandan 10. sınıfa kadar hiç bir şey değişmedi herkese matematikte olan şey bana İngilizceden oldu ve bu ortalamamı düşürüyor ve aslında kendimi kandırmaya hiç gerek yok ki ingilizcenin önemini de biliyorum ne yapmalıyım ingilizceye ısınmak ve öğrenmek için çünkü hem önemini biliyorum hem de nefret ediyorum
Emeğinize sağlık Çağrı Hocam. Çok şey var yazmak isterim ama depremin 1 ay sonra bile yarattığı problemler nedeniyle çok yazamıyorum. Özellikle referans olduğunuz site ve kitapları da elde etmek çok önemli. Özellikle rakamların Evrensel Tarihi serisiyle başlayan Georges Ifrah macerasından sonra bir dizi başka kitabı matematik, cebir ve ileri matematik kuramları ile ilgili olarak karıştırma şansı buldum. Bir hekim olarak buna vakit ayırabilmek de güç ama temel hedefim çocuklarıma ya da başka çocuklara bir amatör olarak matematiğin hayati rolünü anlatabilmek için bir yol bulmaktı. Etimoloji ve hatta insan yaşamına yerleşmiş her kavramın kökeni (sayılar, harfler, araç ve gereçler ve bu parçaların oluşturduğu bütünler vs) maalesef insanlara öğretilmiyor. Eğitim sistemi de bunu desteklemiyor. Hayatımda sadece bir matematik hocamız (Hikmet Sayılan hocamı da burada saygıyla dile getirmek isterim) trigonometride ya da diğer matematik alanlarında herhangi bir konunun nerede nasıl işe yarayacağını ve nasıl geliştirildiğini anlatmıştı bizlere. Bu hocamız sınava inanmazdı, çantasından sınav kağıtlarını alıp yaptığı eleştirileri kafamızda değerlendirip yanlışlarımıza dair savunma yazardık. Kimisi de direk yazdığı cevabı değiştirip notu da o soru için tam puan olarak belirlerdi. Hoca savunmalara göre de değerlendirme yapıp puan verirdi ama işin en önemli tarafı şuydu: sınıfın en matematik bilmeyen adamı hipotez üretip örnek deney geliştirebilecek aşamaya gelmişti. Düşünsenize sadece matematikle. Matematik hayattı bir ara sınıfımızdaki her öğrenci için. Matematik o kadar güzel gelmişti ki o zaman bana. Bu yöntem o kadar güzeldi ki okuldaki birçok hocanın dikkatini çekti (!) Öğrenebiliyor olmanın çocuklara verdiği haz ile bazı öğretmenlerin gazıyla hoca başka bir okula sürüldü. Protestolar, derslere girmemeler, disiplinvari işlemler derken insanlardan cidden dirençli olanlardan CERN'de mühendis olarak çalışanı da oldu, matematik olimpiyatı birincisi de, ben gibi tıp doktoru olanı da, rock sanatçısı veya DJ'i de. Hocamı bulmak için çok çaba sarfettim. Ama başarılı olamadım. Dilerim ki bu kadar öğretme aşkı olan, en anlamayan öğrencisini bile bir şekilde hayatın matematiğine kazandırabilen öğretmenlerimiz yetişebilir ve dahası özlük hakları ile çok üst düzeyde maaşlarla desteklenerek yurdumuza kazandırılabilir. Bu emeğinize saygılarımı sunarım.
Tam anlamıyla matematikten bıkmışken sizin bu videonuz önüme çıktı. Matematiğe olan ilgim tam 12 yıldır hep sömürüldu ne yazık ki ama sizin tavsiyelerinizi deneyeceğim çok teşekkür ederim. Sizin gibi faydalı kanallar keşke kışkırtma vs yabancı kanallardan çalınan videolar kadar izlenebilseydi belkide daha gelişmiş bir zihniyete sahip olabilirdik. Gerek heyecanlı anlatımıniz gerek sade ve anlaşılır diliniz gerçekten kendimin bilime olan ilgimi ortaya çıkardı 12 yıldır okulda öğrenemedim şeyleri sizin sayenizde 3 yıldır severek dinliyorum .
Eğitim sistemi gerçekten çok baskıcı. Ben şuan 10.sınıfım ve dil seçeceğim çünkü ingilizceyi gerçekten seviyorum. Ancak biyoloji benim en büyük tutkum ve gerçekten seviyorum ki en yüksek notum da genellikle biyolojiden. Dil seçeceğim için 11 ve 12.sınıfta biyoloji kimya ve fizik görmeyeceğim ve benim gibi bilim sever bir genç için çok büyük bir kayıp bir tarafta en büyük hayalim olan İngilizce öğretmenliği var diğer tarafta en büyük tutkum ve hobim olan bilim dalları var. İnanın bu çok büyük bir ikilem bütün hocalarım sayısala geçmemiş söylüyor ama ben eğer sayısala geçersem içinde kendimi hayal ettiğim bir meslek bile yok. Keşke istediğimiz dersi seçebilseydim ve karışık alabilsek
Yabancı dil ile egitim veren çok iyi bir üni de moleküler biyoloji oku
Ulan evrim ağacı var ya ben de şuan ne kadar şey değiştirdiğinin farkına varamazsın.Sayısalcı olmama rağmen bazı konuları hiç anlayamıyordum;fakat şahsen şuandan itibaren bile çalışma isteği geliyor.İnsanlara verdiğin morali fizik dahi kanıtlayamaz,çünkü kelimenin tam anlamıyla LİMİTSİZ moral veriyorsun.Kimseyi umruna alma,ve sen yaptığını yapmaya devam et seviliyorsun
Evrim Ağacı bizim okadar güzel tercümanımız olmuşsunuzki ne daha az, nede daha fazla hiçbir söze gerek yok.
Matematikten değilde öncülü fizik sorularından korkanlardanım.
Sözele olan ilgim yüksek olduğu için sözel derslerimin notları asla düşmedi Matematiğim yüzünden tembel bir insan olarak görülüyordum Bu video sayesinde matematiğe olan ilgim arttı kendimi yapabileceğime inandırdım ve dediğiniz gibi pratik yaparak matematiğimi yükseltim.
Herhangi bir sınava hazırlanan arkadaşlarım, size sesleniyorum: Ben de şuan YKS'Ye hazırlanan bir öğreciyim. Sene başı TYT matematikte kesir karesi almayı bile bilmiyorken şuan derece öğrencisi olmaya adayım. AYT Matematikte geometri olmadan ve konularım yeni bitmişken bile 30'a yakın net yapıyorum. Matematik cidden zor veya yetenek işi bir branş değil. Sadece çalışın, mantık oturtun, matematiği sevin ve kendinize güvenin.
+ olarak okullarda size anlatılan şey matematik bile değil. Benim özel ders hocam ''İyi matematikçiler toplama çıkarma yapamaz'' demişti bana. Üniversitede öğretilen matematik çoğunlukla mantık, teoremler ve ispatlardan oluşuyor. Bize FDGCA sayısını çarpanlara ayırın falan gibi 544545 basamaklı işlemler sormaları matematiğin değil, milli eğitimin kötü olduğunu gösteriyor. Kendinize güvenin.
Bu yazıya imzamı atarım
Derece öğrencisi olmak istiyenlere hangi kaynakları önerirsin
"İyi matematikçiler dört işlem yapamaz" Bu cümleyi o kadar çok duyuyorum ki gün içinde anlatamam.Çünkü benim 4 işlemlerle ilgili büyük bir problemim var.Bir sürü kitaplar bitirdim ama daha fazla emek mi vermem gerekiyor anlamadım.Geri kalan matematiğim iyi;Limit olsun Türev olsun,Trigonometri olsun çatır çatır çözüyorum.Ama işte dört işlem çok sıkıntı.YKS öğrencisiyim,saçma dört işlem sorularıyla kafayı yiyeceğim.
@@fatmazehrakayabas9791 Evet çok basamaklı denklemleri çatır çatır çözüyorum trigonometri parabol falan vız geliyor, ama son işlemde tanjantı kotanjanta çevirmeyi unuttuğum için veya toplamayı yanlış yaptığım için çıkmıyordu. Ama zamanla soru çözdükçe azaldı, biter inşallah.
@@lozansevenozan8497 Knk ben kendim bile daha olmadığım için öyleymiş gibi tavsiye vermem doğru olmaz, ama kendi çevremdeki/youtubedeki derece yapan öğrencilerin önerdiği ve benim de çözdüğüm kaynaklar şunlar: TYT Matematik için karekök 0, 354, bilgi sarmal, acil ve orijinal. AYT için 345, 3D ve Orijinal. Geometrim hala düzelme aşamasında.
Öncelikle konuyu ele aldınız için teşekkür ederim.Bence Türkiyede dil öğrenmek de aynı şekilde bir bariyerimiz var.Dil konusunda da aynı durum mevcut.Bu konuyuda ele alırsanız ve anlatırsanız çok yararlı olacaktır diye düşünüyorum.
Çocukları sözelci/sayısalcı diye ayıran sistemde büyümüş insanlara bunu anlatamayız
Sözelcilere tarihçilere selam olsun sadece bir alanda en mükemmel olmak alternatif bir yoldur!
Teşekkürler Çağrı bey;
Kendim alamadığım bilim eğitimini çocuklarıma vermemde ufuk açıcı fikirler geliştirmemi sağlıyorsunuz…
Ben matematik alanında iyiyken kardeşim ise çok geride. Başlarda bunu genlerle alakalı sanıyordum ama bu videoyu izlediğimde fark ettim ki ben çocukluktan beri hep sudoku bulmaca ya da satranç oynuyordum ve ilkokul öğretmenim matematik konusunda üstümde çok fazla duruyordu. Kardeşime ise bu olanakların hiçbiri verilmemişti. Ayrıca bir alanda iyi olan birinin zıttı bir alana eğilimin olamayacağını varsaymak bana da hep absürt ve kısıtlayıcı gelmiştir. Bunu en iyi lisede alan seçiminde anladım çünkü edebiyatı ve coğrafyayı severken ve o alanlara eğilimim varken aynı zamanda matematik ve fiziğe de eğilim var hatta resime de ve daha sayamadığım bir çok zıt alanlara eğilimim ve merakım var. Ama şuanda gördüğümüz ve zekamızı bir kalıba sığdırmaya çalışan eğitim sistemi yüzünden lisede hâlâ hangi alanda kalacağımı bilemiyorum. 1. Dönem eşit ağırlık 2. Dönem ise sayısal dersler aldım ve iki alanda da farklı alanları gördüm ve aslında çok da farklı olmadıklarını farkettim. Coğrafyada, kimya da vardı matematik de biyoloji de. Edebiyatda, herhangi bir şiirden veya romandan aldığım haz ile matematikden aldığım haz ve harmoni aynıydı. Felsefede, düşünürken biyolojinin, fiziğin, kimyanın, matematiğin geometrinin, resimin temellerine de indim tarihçelerini de öğrendim. Tarih zaten başlı başına her alanda var. Umarım zekamızı kısıtlayan ve bizi "kapasite" adı altında aptallaştıran ve tembelliğe iten bu eğitim sistemi değişir.
Sizi her dinleyip, izlediğimde , ben de bu fikirlere sahibim ve tamamen katılıyorum ama neden bu kadar güzel ifade edemiyorum diye düşünüyorum. Çok basit, ne kadar mesleğimde başarlı ve bilgili olsam da gerçek bir entelektüel değilim. Bunun içinde sürekli ve sabırlı çalışma , öğrenme ve sizin gibi derleyip suna bilmek gerek. Tüm kalbimle sizi seviyor ve imreniyorum.
En büyük örnek sizsiniz be hocam.. takip ettiğim kadarıyla hem çok iyi hitabet sahibi hem öğretmen hem doktor hem kim bilir neler nelersiniz… örnek. Kişi 🙌🏻🙌🏻
Kanalın en faydalı videolarından biri olmuş. Toplumu aydınlatmak, bilinçli olarak yapılan cahilleştirme çalışmasını herkesin gözüne sokmak gerek. Teşekkürler evrim ağacı. Teşekkürler Çağrı. Tüm tabuları, zırvaları yıkmaya devam ediyorsunuz.
Çok çok değerli bir video. Ülkemizdeki en büyük eğitim sorunlarından biri. Umarım çokça kişinin fikrini değiştirir.
Merhaba Evrim Ağacı, motivasyonumu biraz kayıp etmiştim ama sayenizde matematiğin eğer istersem yapabileceğim bir ders olduğunu tekrar hatırlamış oldum.Teşekkürler.
10:32 'den sonra gelen cümle cidden güzeldi. Sudoku, satranç, kart oyunu hepsini oynamayı severim ama bunun sonunda bunu bir eğlence ve bir kapalı kutunun içinde olmadığını gördüğümüzden kendimizi ileri taşıyabiliyoruz. Verilen o formal şekil ve zorla yarıştırılacakmış hissine yenik düşüp insanı yiyip bitiriyor ve bütün sorun orada başlıyor.
Artık matematiği yapmak istiyorum dedim ve bu videoyu gördüm. Şu an bu videoyu izliyorum, yani izlemeyi bitirmeden yazıyorum. Giriş kısmını bitiriyorum ve bu kısımda bile motivasyonum yükseldi :) Aslında benim matematikten bir korkuma yok, sadece yapamıyorum ve bunun için çalışıyorum.
Böyle önemli konulara değinmeniz gerçekten harika, şimdiden teşekkürler.
Kanalınız gerçekten güzel ve gerçekten yararlı. Sizi uzun zamandır takip etmiyorum açıkçası ama bir kaç videonuza denk gelmiştim. Dediğim gibi yararlı bir kanal olduğunuzu düşünüyorum, umarım böyle faydalı videolarınız devam eder... 👏👏
Sistemin katı olduğu konusunda o kadar haklısınız ki çoğu insan üniversiteden önce kendini keşfedemiyor keşfetse bile çoğu bölümde iş imkanı kısıtlı olduğundan vazgeçme durumunda kalıyor
LGS sinavina hazirlanan ve matematik olmuyor abla diyen kardeşime tabletinden bu videoyu açtirdim izletiyorum şuan. Umarım motivasyon olacak ona. Çok teşekkürler Çagri. (İçimden keşke bende kardeşimin yaşındayken bu video olsaydı ve biri bana izletseydi de matematiği gözümde dağ yapmasaydim dedim.)
Evrim ağacı sayesinde bir çok şey öğrenmekle kalmayıp kendime daha çok güvenmeye başladım. Bilime karşı fazlaca ilgim vardı ama kendimi bur kalıba sokup başaramayacağım düşüncesi beni hep üzerdi ama artık basaracağıma inancım tam . Gelecek videoları iple çekiyorum . Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim .
8. Sınıfta birden matematikte kötü notlar almaya başladığımdan beri düzelemedim. O kadar sene çalıştım yine bir faydası olmadı, hoca ders ortasında falan rencide edince artık iyice kötüleşti. Sosyal anksiyete yanına bunu yaşayınca artık matematik sorusu gördüğüm zaman nefesim daralıyor ağlamaya falan başlıyorum istemsiz elim ayağım titriyor. Şu an üniversitede bölümümden memnun olmadığım için değiştirmek istiyorum ama matematik yapamayacağım için sınavda istediğim sıralamayı tutturamama riskim var (şu an okuduğum bölümden bir tık yüksek sadece), dilciyim bu arada evet.
Ha bu arada 40 nasıl düşük bir not ya, ben lisede en son 15 almıştım (test) :p
Dilciyim 20 25 arası matematik neti yapmam gerekiyor 10 u geçmedi bir türlü
yüksek lisans yapmak istiyorım ama ales sınavındaki tyt mat gibi olan sorulardan korkuyorum düşünmek bile terletiyor.
@@glacieg2640 bu video belki zihnini açar sadece çalışmak lazım sadece çalışmak lazım cidden
@@userless4607 Aga senin yine iyi, ben 2020'de 1 net yapmıştım matematikten, o da zar zor hani :D
@@glacieg2640 bu seninki korku. Konuyu öğrendikçe yapabildiğini göreceksin korkun kalmayacak bu kadar biraz çalışacaksın gerisi gelecek
Bu videodan sonra matematik çalışmaya başlamış olan kişilere fikir olması açısından;
Lise son sınıfa başlarken iki farklı rasyonel sayıyı toplayamıyor, en basit eşitizlik sistemlerini bile çözemiyordum. Bugün ise Türkiye'nin en prestijli devlet üniversitelerinden birinde matematik bölümü ikinci sınıf öğrencisiyim. Ayrıca belirtmeliyim ki lisans seviyesinde dahi matematik düşündüğümüz kadar zor değil. Ama bugüne gelebilmek için dirsek çürüttüm diyebilirim. Tavsiye verebilecek bir pozisyonda mıyım bilmiyorum fakat matematik öğreniminde bence en önemli şey çalıştığınız konu her neyse onu içselleştirebilmek, konuyla bütünleşik hale geçebilmek.
Nasıl yapicaz onu be😢
Nasıl yapacsğız onu hocam yardımcı olur musunuz rica etsem
Son iki yılımda beni en çok yıpratan, hayattan soğutan şeyler. Sayısal alanda olup şiirle ilgilendiğim ve zamanında çok kitap okuyup şimdi türkçemin iyi olmasından ötürü "sen eşit ağırlıktın aslında" cümlelerine maruz kalıyorum. Kendimden çok yönlü olduğum için nefret ettirildiğim bi sistemin içindeyim. Matematiğimse pratik eksikliğinden şu anlık kötü.Tam genetiksel olduğuna ikna olmuşken geldi bu video. Hiç unutmam sayısal seçtiğimde- başta herkes gibi çok meslek var diye seçmiştim- babam bizim kafamız matematiğe basmaz kızım demişti :^)
Matematikte başarılı olacaksın diye bir şey yok. Mutlu olacağın seveceğin konulara bakmakta fayda var. Lütfen bunun için üzülmeyin. Gençlerin bu şekilde zorlanmasına çok üzülüyorum ❤️
@@cigdemh588 pratik eksikliğinden dolayı kötü demiş. ne saçma bir yorum bu.
Son cümleniz beni vurdu ! Ben de hep bunu söyleyerek sınırlar içine kendimi kodladım-hapsettim herhalde. Biz de aile içinde hep bunu söyler dururuz, " biz sözel alanlarda daha başarılıyız, matematikte başarılı olmamız imkansız " diye diye diye, kendi etrafımıza bu konuda duvarları kendi ellerimizle ördük galiba ve o duvarların dışına da çıkamıyoruz !
Videoyu bitirdim ve bir çok görüşünüze katıldığımı belirtmek istiyorum. Örneğin eğitim sistemimiz. Eğitim öğretim sistemimiz bizleri daha farklı şekilde etkileseydi biz de daha farklı olurduk bence. Bu konu kesinlikle ülkemiz için ayrı bir öneme sahip. Sadece matematik değil, bu fizik, kimya olur; edebiyat, tarih, coğrafya olur.
Ben hep eğitim sistemimiz hakkında olduğunu düşündüm ve asla bu düşüncemden dönmedim. Her şeyi mantığıyla öğrenirsek ülkemiz için ne kadar önemli insanlar olacağımız açık, ve bence sistemimizin bir sıkıntısı şu: zorlama. Örneklerini siz de verdiniz zaten su doku, satranç, kart oyunları... İnsan her şeyi bu şekilde keyif alarak zorlama olmadan yapabilse sadece Türkiye değil dünya değişecekmiş gibi hissediyorum. Eğer bu oyunları da zorlamayla oynasaydık bunları da yapmak istemezdik çünkü bıkardık.
aklımdan geçenleri tükürmüşsün gfutdkutdk
Kendimden örnek vereceğim. İlkokulda, matematik konusunda tamamen başarısızdım. Çarpma, bölme, toplama veya çıkartma işlemlerini biliyor. Ancak bu işlemleri neden yaptığımızı anlamıyordum. Yani bir problem verildiğinde hangi işlemi yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ailemin "ders çalış" demeleri dışında bir destekleri yoktu. Tembel görünsem de tembel olduğumdan değil, ev ödevlerini yapamadığım için tembeldim. Kendimi "aptal" hissettiğim ilkokul bittikten sonra Ortaokulda temiz bir sayfa açılacağını düşündüm. Dersleri pür dikkat dinliyor, elimden geldiğince çabalıyordum. Sonunda orta düzey bir öğrenci olabilmiştim.
Lise enteresan geçti. Dersi çok iyi dinlediğim için, eğer bir konuyu derste anlamışsam anlıyor, anlayamamış veya anlatılamamışsa, o konu eksik kalıyordu. Ona rağmen lise son sınıfta matematik şubesindeydim. Üniversite sınavı için hazırlık sürecinde çalışmadığımı gören ailem ve yine sadece " ders çalış" telkininden öteye gidememişti. Bütün konuların olduğu tek bir hazırlık kitabım vardı. Ve bu kitaptaki tüm alıştırmalar çözülmemiş bomboştu. Ancak, komik bir şekilde mühendislik kazandım.
Üniversiteye gittiğimde ikinci temiz sayfamı açmaya karar verdiğim için, daha dersler başlamadan bir kaç kitap karıştırdım. İlk derste hoca benim 1-2 gün boyunca kurcaladığım, okuduğum, kitabın ilgili bölümünü 10dk. da anlatıp geçince, "üniversitenin çalışmadan bitirilemeyeceğini anladım.
Üniversitede kendimi ders çalışmaya zorladım. Günlük çalışma saati belirleyip, o kadar saat boyunca çalışmaya çalıştım. İlk zamanlar çok zordu, çalışmaya çalışmak. Ama o kadar inat etmiştim ki, canım sıkılıp çalışmasam da belirlediğim saat sonuna kadar masadan kalkmadan oturuyordum.
Bir süre sonra belirlediğim saatler boyunca çalışabildiğimi fark ettim. Daha sonra ise saat belirlemedim. Günlük rutin içerisinde ders çalışmak sıradan ve keyif alınan bir aktiviteye dönüştü. Zamanla, sinema, tiyatroya gitmekten veya kız arkadaş ile buluşmaktan daha öne çıktı.
Ama düşünülmemelidir ki, sadece ders çalışan inek bir tiplemeydim. Beni tatmin eden şey, anlama sürecini tamamlamaktı. Yani o konuyu artık anlamışsam, daha fazla ders çalışmıyordum. Konuyu anlamak ise, o konu ile ilgili sorulabilecek her türlü soruyu çözebilmekti. Ezbere dayanan bir şekilde değil, neden niçin sorularının yanıtlarını bularak edinilen bir öğrenim.
Elbette yüksek sınav notlarından dolayı çevremde sınav öncesi soru soran, sınava hazırlanmaları konusunda yardım talep eden bir kitle oluştu. Bu taleplerin hiç birisine "hayır" demedim. Sordukları her soruyu cevapladım. En saçma sorular, benim daha önce düşünmediğim şeyleri bulmama yarıyordu.
Bu şekilde ders ve sosyal yaşam dengesini mükemmel biçimde kurduğum harika bir üniversite öğrenciliği dönemi geçirdim. Elbette derece ile mezun oldum.
Matematik, mühendislik eğitiminde soyut kavramlar olmaktan çıkıp, ete kemiğe büründü. Ve aslında temellerini özümsedikten sonra oldukça eğlenceli, keyif veren bir hal aldı.
Üniversiteden mezun olalı 30 yıla yakın süre geçti. Önüme çıkan bazı matematik sorularını çözebilmek için formülleri anımsamadığım için, o formülleri yeniden çıkarabildiğimi fark ettim.
Sizce ben zeki bir insan mıyım? Hayır elbette değilim. Ama çocuklarım dahil tanıyanlar beni zeki sanıyor. İlkokulda problem çözemeyen ben hatırlamadığım formülleri yeniden çıkarabiliyorum. Tek gereken irade, çalışmak ve odaklanmak. Eğitim sistemimizde hemen hemen herkes üniversite profesörü olabilir. Hiç kimse için hiç bir engel yok.
inanılmaz bir kanalsınız. iyi ki varsınız. çok seviyorum, izliyorum ve izlettiriyorum. senelerdir eşime dostuma savunduğum bir fikri çok güzel açıklamışsınız. var olun.
Söylediklerinize tamamen katılıyorum ve hayatımla da birebir uyuşuyor. İlkokul 1 ve 2. sınıfta annem beni bir aritmetik kursuna göndermişti. Basit dört işlemi akıldan pratik yapmayı öğretiyordu. O zamanlar bu pratiklik sayesinde ilkokuldan itibaren matematik derslerinde eğleniyordum çünkü basit geliyordu haliyle. Yapabildikçe de öğretmenlerin ve arkadaşlarımın da onayıyla eğlenerek geçiriyordum dersleri. Aslında zeki olduğumdan falan da değildi bu farkın sebebi. O zaman fark etmesem de ilgili annem vardı sadece bu kadar.
Demem o ki ilkokuldan başlayarak ortaokul ve lisedeki matematik (ve diğer dersler) hemen hemen herkesin azıcık aşinalıkla yapabileceği konuları içeriyor. Öğrenciler erkenden bilinçsiz öğretmenler ya da ebeveynler tarafından hemen "zeki", "dersleri iyi", "bundan bir cacık olmaz" gibisinden damgalanınca bunun etkisi kümülatif bir şekilde ilerleyerek insanların bütün hayatlarını şekillendiriyor. Hadi ebeveynleri geçtim, herkes bilinçli bir pedagojik eğitim alarak çocuk yapmıyor ama özellikle ilköğretim ve ortaöğretim öğretmenlerinin payı çok büyük. Teşvik ettirilirse, çocuğun gelişim zamanında özgüveni yerine getirilirse hiçbir kimsenin bu yavan ve monoton şekilde anlatılan derslerin altından kalkamayacağını sanmıyorum.
Matematik dersinden iyi not almakla matematiğe yeteneği olmak bence farklı şeyler. Matematik notu iyi olan insan oturup saatlerce formül ezberleyebiliyordur. Ben oturup saatlerce ders çalışmayı her zaman saçma bulmuşumdur. Matematiğim hep kötüydü ama yazılım dillerini çok hızlı öğrenip uygulayabiliyordum.
Matematik de neymiş hocam biz ülkece ekonomist olduk
O da matematiğe giriyor 💀💀💀
Üniversite okuyorum, 2 senedir matematkten kalıyorum, bende artık fobiye dönüştü.
Muhteşem anlatıyorsunuz.insanin duruşu kendine güveni geliyor.
Türkiyede 13 yaşında ortaokul son LGS öğrencisiyim karantina nedeniyle canlı derslere giremedim ve neredeyse tüm derslerim yerin dibine batmıştı gittikçe düzeltsemde matematiği hiç düzeltemedim düzeltemediğim için çalışmak istemiyordum sınavlarım düşük geldikçe içime kapanıyor gittikçe daha çok üzülüyor hep kendimi diğer insanlarla kıyaslıyordum bu video cidden ilgimi çekti sizi uzun zamandır izliyordum ve bu video ilaç gibi geldi umarım matematiğimi düzeltebilir ailemden azar yemeyi azatabilirim kendimi iyi hissetmiyorum kendimde eksik olduğunu düşünüyordum ama galiba değil size çok minnetarım
bana yıllarca bu baskı yapıldı, çocukluktan beri hep bilim ve mühendislikle ilgiliydim, lisede dil okudum, şimdi trigonometri çözüyorum
Abi videon çok güzeldi. Şu anda ben 7.sınıfa gidiyorum ve her gün 9 saat ders görüyorum. Çok yoruluyorum ve nerdeyse bazı günlerde matematiğe yada başka derslere zaman yetmiyor. Ama eskiden matematikten 1 gram şey anlamazken şimdi ise matematiğe yavaş yavaş ısınarak notlarım gelişiyor.
Bu video ile evrim ağacı platformuna olan saygım arşlara çıktı, böylesine yenilikçi ve rasyonel işleyen sisteminiz için ileride mutlaka yararlı işler üretmek isterim.
Yine harika bir video olmuş! 👏❤ Kanalda zaman zaman, bazı matematik kavramlarının hangi tarihlerde, hangi ihtiyaçlara cevap vermek üzere, ne şekilde ortaya çıktığına dair videolar yayınlanması çok keyifli olabilir diye düşünüyorum. Okul zamanlarında matematiğim hiçbir zaman çok iyi olmadı. Okullar bittikten sonra popüler bilim kitaplarının etkisiyle matematikle yeniden ilişki kurmaya çalıştım. Bu dönemde matematik tarihi ve matematik felsefesi konularında okuduğum kitaplar, kafamda birçok taşın yerli yerine oturmasını ve matematiği daha fazla sevebilmemi sağladı. Bir husus da, etimoloji. Bazı matematik kavramlarının, havalı ve korkutucu görünen isimleri var. Oysa ismin etimolojisini ve kavramın anlamını öğrendiğinizde, "Bu muymuş yahu! Ben de çok karmaşık bir şey zannettiydim" diyebiliyorsunuz. Matematik öğretiminde kavram isimlerinin etimolojisinin açıklanması da, verimli öğrenmenin önündeki engellerden birinin daha kalkması anlamına gelecektir.
Kızım Bilsem talebesi. Bilsem Matematik öğretmeni bu videoyu biz velilere ödev olarak verdi. Edebiyattan matematiğe şiirle geçişi öğrendim. Nasıl bir hazine matematik. Muazzam. Hocamıza bize ödev verdiği için teşekkür ederim. Sizlerede böyle bir çalışma yapıp hocalarımıza ve bizlere ilham verdiğiniz için teşekkür ederiz. Saygılarımla.
Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olduğunu düşündüğüm matematik korkusunu ele aldığı için Evrim Ağacı'na sonsun teşekkürler. Yorumlarda başarısızlığın sadece sisteme ve öğretmen faktörüne bağlanması bazı gerçekleri ıskalamamıza neden olacaktır. Biraz da dönüp kendimize bakmamız gerekiyor... En az kitap okuyan toplum gerçeğini nasıl açıklayacağız, kendi dilinde okuduğunu anlamadığımız gerçeğini nasıl açıklayacağız, cahili yüceltip sınavlarda kopya çekmesini övünerek anlatmasını nasıl açıklayacağız! okulda öğretmenler mi öğretiyor?
Okuldaki hocalar da bilmiyor çünkü matematiği. Matematik anlattığını zannediyor ama birkaç tane formül ezberletiyor sadece. Onu babaannem de yapar yani veririm eline formülleri anlatır. Tamam da o ne demek, tanımı ne, ne anlama geliyor, neden bulmuşlar böyle bir şeyi, neden ihtiyaç duymuşlar? Yok. Kendi de bilmiyor, biz sorgulayınca da ÖSYM bunu sormaz bundan sorumlu değilsiniz cart curt. Ki bu bütün branşlarda böyle. Çoğu okulda adam gibi fizik kimya matematik falan anlatıldığı yok.
Çoğu okul değil, canım ülkemin yüzde doksanında adam gibi fizik, kimya, matematik, ingilizce öğretmeni yok...
Haklısın kesinlikle öyle çoğu öğretmen öğretmekle değil ezberletmekle uğraşıyor fizikte de baya var bu sorun güzel fizikçi hiç görmedim desem yalan olmaz. İngilizcede de geçerli zaten İngilizce dersinin sınavının falan olması başlı başına yanlış hep böyle İngilizceden,matematikten vb. korkutuyorlar güzel yanını göstermiyorlar ki
Bizim matematik hocası geometri dersinde formülleri anlatıyor kimin bulduğunu bulan kişi falan anlatıyor
Müfredat yetiştirme ve ders süresi diye birşey var maalesef
@@fem3760 şikayet odaklı olmaktan çözüm odaklı olmaya asla geçemeyeceksiniz
Nasıl bir velinimetsin EvrimAğacı! Senin sayende ve takip ettiğim kanallar sayesinde kendimi bulmaya başladım.Bence de dediğiniz gibi bize okullarda öğretilen matematik tam gerçeği yansıtmıyor ve her şeyi kendi çabamızla ve kendi azmimizle yapacağız.
Esen Kalın!
“Ben matemaği insan aklını onurlandırmak için seçtim.” Gustav Jacobi
Dkab okuyorum kpssye dört ay var ve halen matematik kitabının kapağını açmamışım, ama korkumdan değil özgüven eksikliğinden ve o geçmiş yaşantıdan... lise yılları malum. umarım bu video benim için bir motivasyon videosu olur ve matematiğe olan olumsuz bakışımı değiştirir. Bu arada günaydın millet
Koç Üniversitesi Yayınlarından çıkmış “Sınırsız Zihin” kitabını tavsiye ederim o da matematik ile kişisel gelişimi anlatmış.
@@TuhafKanal teşekkür ederim hocam şimdi listeye alıyorum tavsiyenizi
LGS öğrencisiyim her dersten netlerim çok yüksekken matematik beni diğerlerinin arkasına atıyor. motivem full düşmüştü ve netlerim artmyordu. her hafta aynı ortalamayla geliyordum. evrim ağacı sayesinde hem motive oldum hem de matematikten korkmamayı öğrendim. teşekkür ederim evrim ağacı.
denemeler ortalama kaç geliyor
@@vodkaicenrus4857 al işte
@@vodkaicenrus4857 abi bunu yazmanın yeri ne şimdi
@@artunaltnusak hiç öylesine
@@vodkaicenrus4857 ucube varlık