22-25 yaşlarında Şebnem Ferah 'a sahnede çiçek verebilmek, Teoman'a "abi çok iyiydi yaa" diyebilmek, Rahmetli Savaş abiye takılıp karşılıklı bira içip sohbet edebilmek, Manga'da fena bir grup değil iyi çalıyorlar diyip ahkam kesmek....Herkes mütevazi saygılı ama bi o kadar çılgın idi. Çok özel ve çok güzel günlerdi. Yaşayan yaşamayan herkese selam olsun.
Kemancı sadece bir rock bar, sadece bir gece kulübü değildi. kemancı şimdilerde yüzlercesine kolaylıkla erişilebilen, sahne önünden instagram hikayeleri atılabilen performans mekanlarından biri de değildi. kemancı; istanbul'da rock müziğinin sosyolojik evriminin gözlemlenebildiği bir tarih ansiklopedisiydi. kemancı; taksim'i, beyoğlu'nu arabesk pavyon kültüründen arındırıp yerine yepyeni bir alternatif kültür koyan ve böylece gece hayatının taşlarını yerinden oynatan koca bir işletmeydi. kemancı; teoman'ı, duman'ı, şebnem ferah'ı, aylin aslım'ı, özlem tekin'i, athena'yı ve sayısız müzik grubunu geniş kitlelere ulaşmadan önce sahnelere hazırlayan bir müzik okuluydu. kemancı; henüz cep telefonlarının dahi olmadığı dönemlerde, insanların birbirlerini kolaylıkla bulabildikleri uğrak bir noktaydı. kemancı; dönemin üniversite gençliğinin eğlenip sosyalleştiği özgürlükçü, rengarenk, dev bir kampüstü. 1986'da tarihi galata köprüsü'nün karaköy ayağında kendi kendine doğan entelektüel bir birahaneyken, 1993 yılında taksim sıraselviler caddesi'nde rock bar'a dönüşen bir efsanedir kemancı. dönemin karikatüristlerinin, yazarlarının, edebiyatçılarının, müzisyenlerinin, öğrencilerinin, tiyatrocularının, televizyoncularının hep bir arada oldukları bir mabetti sanki orası. kapısında her gece magazincilerin dikildiği 1997 yılı kemancı'nın zirvesidir kanımca. her ne kadar 2006 yılında kapısına kilit vurmuş olsa da bir nesli büyüten, var olduğu yirmi koca yıla koskoca yaşanmışlıklar katan, unutulmaz anıların ana vatanı olabilmiştir kemancı.
Bu evrende yaşaması bir daha asla mümkün olmayan özgür bir ruhtu Kemancı. Eski olsun Yeni Kemancı olsun hemen herkes isim olarak olmasa bile sima olarak birbirini bilir tanırdı ve kendinizi her an rastgele bir muhabbetin içinde bulabilirdiniz. Öylesine güzel bir kitle ve sabahlar olmasın ortamı vardı ki özlenmeyecek gibi değil gerçekten. Şimdi ellili yaşlarında olan ve Kemancı rüyasını yaşamış dostlara buradan selam olsun 🤘🎸
Bir sonraki nesil olarak diyecek çok şey var. Köprüaltı kemancı ve devamı dönemini abilerimiz yaşamıştı, bize anlatilanlar kaldi. 99 yılları gibi sıra bizim dönemimize geldiğinde Kemancı biz 'yeni rock dinleyicileri' ni kesinlikle kabullenmeyen, bize yukarıdan bakan, üstünlük tarslayan aralarına filan kesinlikle almayan yaşlı içine kapanık bir acaip eski Rock tayfansının mekanı olmuştu. Kapıdan alınmadığımız bile oldu, girebildiğinde de içeride açıkçası pek dergilerde anlatıldığı gibi efsane bir ortam vs. göremedik. Zaten baskı gören hatta bir kısmı içeri filan alınan bizim nesle bide eskilerden böyle bir muamele yapıldı, keşke kendi içinizde mutlu olabilseydiniz ama birdenbire yokolup gittiniz.. Olsun bizim de Karavan'ımız, Katarsis'imiz, 45lik'imiz, Yeşilçam sokağımız, Barisarock, Rockistanbul ve daha nicemiz oldu ve tadını daha fazla değilse bile en az belgeseldeki gibi sonuna kadar çıkardık, vapurlar ile karşıya hep bir ağızdan Metallicalar söylenerek geçilen günler gördük ve herşeyimizi, mekanlarımızı sonraki alternatif rock gençliği ile paylaştık, bir de ustune onun da tadını çıkardık.
92-98 yılları arası Sıraserviler’deki Kemancı’nın müdavimlerindendim.Efsaneydi! Şimdiki gençler şanssız nispeten..Türkiye’de yaşayanlar en azından.Ne güzel olurdu zamanda yolculuk yapabilseydik!
Taş duvarlara bakarak dinlenen sololar , biter bitmez koşup abi bu çaldığın neydi dıye sorup kasetini bulmak için en az bir hafta beklemek ve sonunda walkmen de o şarkıyı tekrar duymak. Şanslıydık...
Gözlerim dolu dolu izledim. Biz nereden nereye geldik. O jenerasyon dan Kaybolan tum dostlara rahmetli zeki ağabey e galataya Taksim'e , içilen tum içkilere ve kemancı da bıraktığım o siyah saçlı güzel gözlü kiza, Aşkima... Selam olsun. Selam olsun beee ...
99'dan sonrasına yetişebildim, kimler gelmiş geçmiş, ne değerli insanlar var bu koca hikayede. Çok duygulu belgesel. Zeki abiyle güzel sohbetlerimizi hatırladıkça ruhu şad olsun dilerim.
90larda ve 2000lerin başında İstanbul'da yaşam çok tatlıydı. 2000 yılında Berlin'e gidip beğenmedim ve akrabalarımın ısrarlarına rağmen İstanbul'u seçtim. Öyle tatlıydı. Şimdi bok gibi oldu. 99 depremi ve 2001 krizine rağmen daha güzeldi.
Bunun nedeni. Bizim yaslanmamiz. Hayatın sırf maddi olarak geçmesi..yeni nesil 90 sonrası doğan çocukların teknoloji ve sosyal.medyayls büyümesi çevrenin sana degistirdigini hissettiriyor ve bı Z kusaginin hiç bı etik ve ahlaki değeri olmaması..bizim dönemin en ahlaksız bile nerde ne yapması gerektiğini bilirdi..bizim abiler o dönem birayı bile gazete kağıdına sarıp içerdi mahallede eş dost görmesin diye..korkudan değil saygidandi bu.. şimdi 15 yaşında kadar elinde içki yolda yürüyerek gidiyor ve bu toplumda yadidganmiyor kendi jenarasyonlarinda..en ayar olduğum şey elinde içkiyle birinin yürümesi hemde kendi Mahallesi'nde değil yabancı yerde Beşiktaş Kadıköy buna örnek kendi Mahallesi'nde yapamayacağını kozmopolit semtlerde yaparak marjinal olmaya çalışıyorlar..diyecek birşey yok bunların yerini alacak nesil daha beter olacak iyiye giden yok toplum ve dünya yozlasmakta ağır kapitalizm altinda
Hey gidi.. 90lı yılların ikinci yarısında yolum Kemancı Bara düşmüştü. Yaş daha önceki döneme yetmiyordu. 97 2001 yılları arasında birkaç kez o çok kaliteli ve değerli müzisyenlerin çıkmış olduğu o sahnede performans gerçekleştirip biraz da olsa tozunu yutmuş olmak büyük bir mutluluk benim için. Çok güzel zamanlardı... O değerli müzisyenlere ve orayı doldurup o enerjiyi paylaşan bütün insanlara selam olsun. Sevgiler...
köprü altı kemancı'da dışardaki masalar fıçı bira üstünde sini şeklinde dizayn edilmiş idi. tuvaletin girişinde yapış yapış bir kilim vardı kapı olarak. gündüz vakti midye bira keyfimiz olurdu, geceleri ise vaya con dios - nah neh nah şarkısına topluca tempo tutardık. erkin koray'ın kemancı'nın ünlenmesinde büyük katkısı olmuştur. çok gelir giderdi. bir de kemancı'nın az ilerisinde başka bir mekan daha vardı içerde, orada da rock çalıyordu arada. bir gün ajansta sabahlamıştım, karaköy'e indim, köprüde yangın çıkmış dediler. böylece köprüaltı kemancı devri sıraselviler'e evrilecekti.
Çok güzel bir belgesel olmuş, yıllar öncesine gittim. Sıraselviler'deki canlı müzik olmayan Eski Kemancı çok hızlı geçilmiş, oysa ki orası da bence çok özeldi. Bir de tam karşı da Haydar vardı, müşterinin yanında taşıyıp verdiği kasetler çalınırdı, bira Eski Kemancı'ndan biraz daha ucuz diye önce orada içer sonra Eski Kemancı'ya geçerdik. Haydar da önemli ve özel bir mekandı.
Kemancıdan gece Haydara geçer Amorphis'in Elegy albümünü verir Better Unborn ile halay çekip ardından headbang yapardık bir avuç insan. Adını bile bilmediğim insanlarla bir olur muhabbet eder, tanışır arkadaş olurduk. 18'li yaşlarımının güzel günleri ve hatırları oldu.
Ne güzel yıllar ne harika anılar ne derece kıymetli bir belgesel. Doğduğum senede yaşayan bir köprüaltı ve kemancı. Sanırım şimdilerde orası wc olarak kullanılan nokta.. Taksimdeki kemancıya gelecek olursak, volvox, athena, teoman ne isimler gelmiş geçmiş ama kimse yavuz çetine bir mikrofon uzatmaz mı belgeselde yada pentagram bunun neresinde? Metal müziğin coşkuyla yaşandığı o 90 lar gençliğimizde... Ben hiç unutmam, 90lı yılların sonlarına doğru korax adında rus bir yapım firması vardı. Bir sürü rus cd ler dolaşıyordu Akmar'da. Iron maiden, metallica, ired earth, motörheadl.. Belki de bu yüzden İstanbulun silüeti taksim ve kadıköy olabilmiştir, ayakta kalmayı başaran kadıköyse ona sahip çıkan o 90lar gençliği ve bozulmasına izin vermeyen sahiplenişidir. Fizikte Enerjinin korunumu yasası şöyle söyler: Enerji ne yaratılabilir ne de yok edilebilir, sadece farklı biçimlere dönüştürülebilir.. Bizlerde yok olmadık sadece dönüştük ama asla unutmadık, unutmayacağız..
1990 ve 1994 yıllarında istanbul sıra selviler de önce lutesse idi ben orda bergen isimli sanatcıya tonmasterlik yaptım sonra bergen öldü mekan bosta kaldı erdoğan abi vardı mekan sahibi bana dediki ne yapcaz evlat ben rock müzik seviyordum mekanın adını sinematek olarak değiştirdik ve rock müzik çalmaya başladım sonrası malüm büyük kemancı cıktı ortaya dj ethem den sonra dj serdar olarak çalıstım kemancı için çok şey yaptım ve hatıram çok fazla evet özlüyorum o günleri ve müzikleri kaset dj dim bendim d j s e r d a r benim dostlar kaybolduk zamanla
o günlerden hiçbir görüntü yok görüntülerin hepsi 1996 yılından yeni kemancıdaki dostlar biz ordaydık ve dj kabininden bara gitmek ölümdü benim için dj kabininden bardan bir bira almak riskliydi kasetteki şarkı bitebilirdi sorunluydu yani
çoğu zaman şarkı biterdi ve ben pardonlarla koşarak kabine koşardım en favori parçam pink floyd du ve the cure veeeee en önemlisi R E M ÇALINCA insanlar barın üstünde dans ederdi unutmadım unutamam asla
Sinematek'i hatırlıyorum, onun da adı geçmeliydi bence. Orasının da anılarımızda yeri ver. Daha sonra Eski Kemancılardan biri Yaga Bar oldu. Rock bar değildi ama orayı da sevmiştim, özellikle de cuma akşamları çıkan bir grup vardı, onları dinlemeyi severdim. Grubun ismi Eskici idi sanırım.
İstanbul,' u görmeden köprü yandığında ağladığımı çok iyi hatırlıyorum. küçük iskender babam olduğunda ki hayatım devam ediyor. Demek ki başarmışsınız.
96-2000 ve izlerken tekrar geriye gitmek..evet telefonsuz bulusula bilen ve rahat güvende süperdi..köprü alti kismini dinlemekde güzeldi ve coook tesekkürederimmmm..Asli icin gece yarisi carsamba ve cuma bazen uyanip oraya gitmek the cranberries zoombie yi dinlemek icin..
bugün bu belgeseldeki birçok müziğin yazarı ve vokalisti olan replikas üyesi gökçe akçelik'in vefat ettiği gün. Bu belgeseli değerli kılan bir şey varsa, o da gökçe'nin sesiydi, nur içinde yatsın...
Köprüaltı Kemancı'nın görüntülerini video kamera ile kaydeden kişi kimdi acaba ? Arşivci ruha sahip biri olmalı. Onun kaydettiği görüntüler olmasaymış,bu belgesel çok yavan kalırdı
Köprüaltına arkadaşlarla bi kere sonrakine defalarca karavan ada 8 10 kere getmiştim ...tabiiki çok relax .......olduğun gibi yerlerdi buralar .....aptullicaya selamlar bi z ilk renkliydik görüntü niye siyah beyaz
Sıraselviler'deki eski Kemancı'ya yer verilmemesi ilginç olmuş. Yeni Kemancı ile k6 ve eski Kemancı'nın kitle, kültür, mekan, müzik vesaire hiçbir benzerliği yoktu. Bizim eski Kemancı ve Haydar'da takıldığımız dönemde yeni Kemancı'ya daha çok 90'ların dejenere rock müziğinden hoşlanan zengin çocukları giderdi.
Köprü altı kemanciya yaşım.yetmedi ama 90 ların sonunda 2000 lerin basinda yaşımız yetince univde Taksim'de az zaman geçirip manita ayiklamadik..ama salaş halı köprü altı daha güzel sanırım o dönem takılmak istedim
sosyolojik incelemeler filan, ama köprüaltı kemancı bundan çok daha, çok daha fazlasıydı, buna da şükür😄, savaş ay'ı da tasvip etmedim.. sidik kokusu filan..hiç anlamamış, anlamadı..keşke o dahil olmasaymış. daha içine girilebilirdi ama ne yazık, sanırım kayıtlar.. bu kadar..
Belgesel niteliğinde olduğu için bunda bir eksik olduğunu görmemek mümkün değil köprüden sonra aradaki mekanı hiç gösterilmemesi korkunç hata orada hepimizin birçok yaşanmışlığı var bunlardan birinde Erkin Koray hatta kızıyla bile bir çok kez gelmişliği olmasına rağmen orayı hiç göremedim.İlyas babaya yakışmaz yıllarını verdi oraya Zekiyle.
Eskisiz bir yeni düşünülemez. Belgeselin köprü yandıktan sonraki kısmı çok canlı müzik odaklı olmuş. Oysa ki Haydar ocakbaşı ile karşılıklı trafiği olan Sıraselviler'deki Eski Kemancı'nın yeri de apayrıdır, hiç bahsedilmemiş olması ne yazık.
22-25 yaşlarında Şebnem Ferah 'a sahnede çiçek verebilmek, Teoman'a "abi çok iyiydi yaa" diyebilmek, Rahmetli Savaş abiye takılıp karşılıklı bira içip sohbet edebilmek, Manga'da fena bir grup değil iyi çalıyorlar diyip ahkam kesmek....Herkes mütevazi saygılı ama bi o kadar çılgın idi.
Çok özel ve çok güzel günlerdi. Yaşayan yaşamayan herkese selam olsun.
Kemancı sadece bir rock bar, sadece bir gece kulübü değildi. kemancı şimdilerde yüzlercesine kolaylıkla erişilebilen, sahne önünden instagram hikayeleri atılabilen performans mekanlarından biri de değildi. kemancı; istanbul'da rock müziğinin sosyolojik evriminin gözlemlenebildiği bir tarih ansiklopedisiydi. kemancı; taksim'i, beyoğlu'nu arabesk pavyon kültüründen arındırıp yerine yepyeni bir alternatif kültür koyan ve böylece gece hayatının taşlarını yerinden oynatan koca bir işletmeydi. kemancı; teoman'ı, duman'ı, şebnem ferah'ı, aylin aslım'ı, özlem tekin'i, athena'yı ve sayısız müzik grubunu geniş kitlelere ulaşmadan önce sahnelere hazırlayan bir müzik okuluydu. kemancı; henüz cep telefonlarının dahi olmadığı dönemlerde, insanların birbirlerini kolaylıkla bulabildikleri uğrak bir noktaydı. kemancı; dönemin üniversite gençliğinin eğlenip sosyalleştiği özgürlükçü, rengarenk, dev bir kampüstü.
1986'da tarihi galata köprüsü'nün karaköy ayağında kendi kendine doğan entelektüel bir birahaneyken, 1993 yılında taksim sıraselviler caddesi'nde rock bar'a dönüşen bir efsanedir kemancı. dönemin karikatüristlerinin, yazarlarının, edebiyatçılarının, müzisyenlerinin, öğrencilerinin, tiyatrocularının, televizyoncularının hep bir arada oldukları bir mabetti sanki orası. kapısında her gece magazincilerin dikildiği 1997 yılı kemancı'nın zirvesidir kanımca. her ne kadar 2006 yılında kapısına kilit vurmuş olsa da bir nesli büyüten, var olduğu yirmi koca yıla koskoca yaşanmışlıklar katan, unutulmaz anıların ana vatanı olabilmiştir kemancı.
Bu evrende yaşaması bir daha asla mümkün olmayan özgür bir ruhtu Kemancı. Eski olsun Yeni Kemancı olsun hemen herkes isim olarak olmasa bile sima olarak birbirini bilir tanırdı ve kendinizi her an rastgele bir muhabbetin içinde bulabilirdiniz. Öylesine güzel bir kitle ve sabahlar olmasın ortamı vardı ki özlenmeyecek gibi değil gerçekten. Şimdi ellili yaşlarında olan ve Kemancı rüyasını yaşamış dostlara buradan selam olsun 🤘🎸
Bir sonraki nesil olarak diyecek çok şey var. Köprüaltı kemancı ve devamı dönemini abilerimiz yaşamıştı, bize anlatilanlar kaldi. 99 yılları gibi sıra bizim dönemimize geldiğinde Kemancı biz 'yeni rock dinleyicileri' ni kesinlikle kabullenmeyen, bize yukarıdan bakan, üstünlük tarslayan aralarına filan kesinlikle almayan yaşlı içine kapanık bir acaip eski Rock tayfansının mekanı olmuştu. Kapıdan alınmadığımız bile oldu, girebildiğinde de içeride açıkçası pek dergilerde anlatıldığı gibi efsane bir ortam vs. göremedik. Zaten baskı gören hatta bir kısmı içeri filan alınan bizim nesle bide eskilerden böyle bir muamele yapıldı, keşke kendi içinizde mutlu olabilseydiniz ama birdenbire yokolup gittiniz.. Olsun bizim de Karavan'ımız, Katarsis'imiz, 45lik'imiz, Yeşilçam sokağımız, Barisarock, Rockistanbul ve daha nicemiz oldu ve tadını daha fazla değilse bile en az belgeseldeki gibi sonuna kadar çıkardık, vapurlar ile karşıya hep bir ağızdan Metallicalar söylenerek geçilen günler gördük ve herşeyimizi, mekanlarımızı sonraki alternatif rock gençliği ile paylaştık, bir de ustune onun da tadını çıkardık.
92-98 yılları arası Sıraserviler’deki Kemancı’nın müdavimlerindendim.Efsaneydi! Şimdiki gençler şanssız nispeten..Türkiye’de yaşayanlar en azından.Ne güzel olurdu zamanda yolculuk yapabilseydik!
Taş duvarlara bakarak dinlenen sololar , biter bitmez koşup abi bu çaldığın neydi dıye sorup kasetini bulmak için en az bir hafta beklemek ve sonunda walkmen de o şarkıyı tekrar duymak. Şanslıydık...
Belkide çarpısmis pardon demişimdir size veya benim veya sizin ortak bir arkadasi vardır
Selam olsun güzel zamanlardı
Gözlerim dolu dolu izledim. Biz nereden nereye geldik. O jenerasyon dan Kaybolan tum dostlara rahmetli zeki ağabey e galataya Taksim'e , içilen tum içkilere ve kemancı da bıraktığım o siyah saçlı güzel gözlü kiza, Aşkima...
Selam olsun.
Selam olsun beee ...
piyasa kendini sanatçı sanan geçici soytarılarla doluyken bu günlere çok çok özlem
Bu belgesel gençliğin en büyük ilham kaynağı.
99'dan sonrasına yetişebildim, kimler gelmiş geçmiş, ne değerli insanlar var bu koca hikayede. Çok duygulu belgesel. Zeki abiyle güzel sohbetlerimizi hatırladıkça ruhu şad olsun dilerim.
kayradan sonra geldim
90larda ve 2000lerin başında İstanbul'da yaşam çok tatlıydı. 2000 yılında Berlin'e gidip beğenmedim ve akrabalarımın ısrarlarına rağmen İstanbul'u seçtim. Öyle tatlıydı. Şimdi bok gibi oldu. 99 depremi ve 2001 krizine rağmen daha güzeldi.
Bunun nedeni. Bizim yaslanmamiz. Hayatın sırf maddi olarak geçmesi..yeni nesil 90 sonrası doğan çocukların teknoloji ve sosyal.medyayls büyümesi çevrenin sana degistirdigini hissettiriyor ve bı Z kusaginin hiç bı etik ve ahlaki değeri olmaması..bizim dönemin en ahlaksız bile nerde ne yapması gerektiğini bilirdi..bizim abiler o dönem birayı bile gazete kağıdına sarıp içerdi mahallede eş dost görmesin diye..korkudan değil saygidandi bu.. şimdi 15 yaşında kadar elinde içki yolda yürüyerek gidiyor ve bu toplumda yadidganmiyor kendi jenarasyonlarinda..en ayar olduğum şey elinde içkiyle birinin yürümesi hemde kendi Mahallesi'nde değil yabancı yerde Beşiktaş Kadıköy buna örnek kendi Mahallesi'nde yapamayacağını kozmopolit semtlerde yaparak marjinal olmaya çalışıyorlar..diyecek birşey yok bunların yerini alacak nesil daha beter olacak iyiye giden yok toplum ve dünya yozlasmakta ağır kapitalizm altinda
Hey gidi.. 90lı yılların ikinci yarısında yolum Kemancı Bara düşmüştü. Yaş daha önceki döneme yetmiyordu. 97 2001 yılları arasında birkaç kez o çok kaliteli ve değerli müzisyenlerin çıkmış olduğu o sahnede performans gerçekleştirip biraz da olsa tozunu yutmuş olmak büyük bir mutluluk benim için. Çok güzel zamanlardı... O değerli müzisyenlere ve orayı doldurup o enerjiyi paylaşan bütün insanlara selam olsun. Sevgiler...
köprü altı kemancı'da dışardaki masalar fıçı bira üstünde sini şeklinde dizayn edilmiş idi. tuvaletin girişinde yapış yapış bir kilim vardı kapı olarak. gündüz vakti midye bira keyfimiz olurdu, geceleri ise vaya con dios - nah neh nah şarkısına topluca tempo tutardık. erkin koray'ın kemancı'nın ünlenmesinde büyük katkısı olmuştur. çok gelir giderdi. bir de kemancı'nın az ilerisinde başka bir mekan daha vardı içerde, orada da rock çalıyordu arada.
bir gün ajansta sabahlamıştım, karaköy'e indim, köprüde yangın çıkmış dediler. böylece köprüaltı kemancı devri sıraselviler'e evrilecekti.
Çok güzel bir belgesel olmuş, yıllar öncesine gittim. Sıraselviler'deki canlı müzik olmayan Eski Kemancı çok hızlı geçilmiş, oysa ki orası da bence çok özeldi. Bir de tam karşı da Haydar vardı, müşterinin yanında taşıyıp verdiği kasetler çalınırdı, bira Eski Kemancı'ndan biraz daha ucuz diye önce orada içer sonra Eski Kemancı'ya geçerdik. Haydar da önemli ve özel bir mekandı.
Kemancıdan gece Haydara geçer Amorphis'in Elegy albümünü verir Better Unborn ile halay çekip ardından headbang yapardık bir avuç insan. Adını bile bilmediğim insanlarla bir olur muhabbet eder, tanışır arkadaş olurduk. 18'li yaşlarımının güzel günleri ve hatırları oldu.
Ne güzel yıllar ne harika anılar ne derece kıymetli bir belgesel. Doğduğum senede yaşayan bir köprüaltı ve kemancı. Sanırım şimdilerde orası wc olarak kullanılan nokta..
Taksimdeki kemancıya gelecek olursak, volvox, athena, teoman ne isimler gelmiş geçmiş ama kimse yavuz çetine bir mikrofon uzatmaz mı belgeselde yada pentagram bunun neresinde? Metal müziğin coşkuyla yaşandığı o 90 lar gençliğimizde...
Ben hiç unutmam, 90lı yılların sonlarına doğru korax adında rus bir yapım firması vardı. Bir sürü rus cd ler dolaşıyordu Akmar'da. Iron maiden, metallica, ired earth, motörheadl.. Belki de bu yüzden İstanbulun silüeti taksim ve kadıköy olabilmiştir, ayakta kalmayı başaran kadıköyse ona sahip çıkan o 90lar gençliği ve bozulmasına izin vermeyen sahiplenişidir.
Fizikte Enerjinin korunumu yasası şöyle söyler: Enerji ne yaratılabilir ne de yok edilebilir, sadece farklı biçimlere dönüştürülebilir..
Bizlerde yok olmadık sadece dönüştük ama asla unutmadık, unutmayacağız..
1990 ve 1994 yıllarında istanbul sıra selviler de önce lutesse idi ben orda bergen isimli sanatcıya tonmasterlik yaptım sonra bergen öldü mekan bosta kaldı erdoğan abi vardı mekan sahibi bana dediki ne yapcaz evlat ben rock müzik seviyordum mekanın adını sinematek olarak değiştirdik ve rock müzik çalmaya başladım sonrası malüm büyük kemancı cıktı ortaya dj ethem den sonra dj serdar olarak çalıstım kemancı için çok şey yaptım ve hatıram çok fazla evet özlüyorum o günleri ve müzikleri kaset dj dim bendim
d j s e r d a r benim dostlar kaybolduk zamanla
o günlerden hiçbir görüntü yok görüntülerin hepsi 1996 yılından yeni kemancıdaki dostlar biz ordaydık ve dj kabininden bara gitmek ölümdü benim için dj kabininden bardan bir bira almak riskliydi kasetteki şarkı bitebilirdi sorunluydu yani
çoğu zaman şarkı biterdi ve ben pardonlarla koşarak kabine koşardım
en favori parçam pink floyd du ve the cure veeeee en önemlisi R E M
ÇALINCA insanlar barın üstünde dans ederdi unutmadım unutamam asla
Sen neymişsin be abi
Sinematek'i hatırlıyorum, onun da adı geçmeliydi bence. Orasının da anılarımızda yeri ver. Daha sonra Eski Kemancılardan biri Yaga Bar oldu. Rock bar değildi ama orayı da sevmiştim, özellikle de cuma akşamları çıkan bir grup vardı, onları dinlemeyi severdim. Grubun ismi Eskici idi sanırım.
1 jenerasyon ile kaçırdığım mükemmel ötesi zamanlar.. çok üzgünüm parçası olamadığım için keşke şu zamanlarda benzeri olsa..
Köprüaltı kemancı kelimerle anlatılmaz yaşanır o dönemlerde ben dahil yaşayanlar bilir efsane...
KöprüAltı-Karavan- Biraz geç bulduk fakat güzeldi... Özleniyor o günler...
İstanbul,' u görmeden köprü yandığında ağladığımı çok iyi hatırlıyorum. küçük iskender babam olduğunda ki hayatım devam ediyor. Demek ki başarmışsınız.
Kemancı zamanına yetişen abilerim ablalarım! Çok şanşlıymışsınız. En azından dışardan görmemiz için tüm Kemancıların tam adresleri neydi?🤘🏼
Emeği geçen tüm üstadlara saygılarımla.. Toprak olanların ruhu şad olsun..
96-2000 ve izlerken tekrar geriye gitmek..evet telefonsuz bulusula bilen ve rahat güvende süperdi..köprü alti kismini dinlemekde güzeldi ve coook tesekkürederimmmm..Asli icin gece yarisi carsamba ve cuma bazen uyanip oraya gitmek the cranberries zoombie yi dinlemek icin..
sıkıldıkça açıp izliyorum
röportaj yapılan isimlerin çoğu 90lar çocuğu olmasına rağmen erken yaşta kaybettiğimiz değerler. ruhları şad olsun.
bugün bu belgeseldeki birçok müziğin yazarı ve vokalisti olan replikas üyesi gökçe akçelik'in vefat ettiği gün. Bu belgeseli değerli kılan bir şey varsa, o da gökçe'nin sesiydi, nur içinde yatsın...
Köprüaltı Kemancı'nın görüntülerini video kamera ile kaydeden kişi kimdi acaba ?
Arşivci ruha sahip biri olmalı.
Onun kaydettiği görüntüler olmasaymış,bu belgesel çok yavan kalırdı
Denk gelemedik şu döneme ah ah
OldLaikDays olmasa belgeseli olduğunu bilmiodum hep duyduğum kadarıyla vardı kemancı
Çok guzel gunlerdi....
Tekrar açılsın ben yetisemedim ❤
Köprüaltına arkadaşlarla bi kere sonrakine defalarca karavan ada 8 10 kere getmiştim ...tabiiki çok relax .......olduğun gibi yerlerdi buralar .....aptullicaya selamlar bi z ilk renkliydik görüntü niye siyah beyaz
Eski anılarım canlandı 😔😔😔
Sıraselviler'deki eski Kemancı'ya yer verilmemesi ilginç olmuş. Yeni Kemancı ile k6 ve eski Kemancı'nın kitle, kültür, mekan, müzik vesaire hiçbir benzerliği yoktu. Bizim eski Kemancı ve Haydar'da takıldığımız dönemde yeni Kemancı'ya daha çok 90'ların dejenere rock müziğinden hoşlanan zengin çocukları giderdi.
Keşke Kanat Güner'den de bahsetseydiler
ancak Kanat Neva ya takilirdi diye hatirliyorum....
Bir yanımız hep eksik, Kanat'sız...
köprüaltı kemancıya yaşımız yetmedi ama sidikli kemancıda çok insan tanıdık çok anılarımız var
Harika zamanlardı
Bilindik bir yerde bilinmedik bir yer kemancı.
Köprü altı kemanciya yaşım.yetmedi ama 90 ların sonunda 2000 lerin basinda yaşımız yetince univde Taksim'de az zaman geçirip manita ayiklamadik..ama salaş halı köprü altı daha güzel sanırım o dönem takılmak istedim
O zaman vardı kemancı aslında yetişmişsin
10:20 beklemiyordum
Punk levent :)
çok daha fazlasıydı.. ama buna da şükür🙂..
Özgürdü,
Orjinaldi,
Salaştı.
Günümüzdeki kötü taklitleri gibi asla sefil değildi.
kopru sarkilarda yasamaya devam ediyor. Hadi gel bulusalim eski koprunun altinda!
Oraya kamera koymak vardı.
ne günlermiş bi daha gelmeyecek
Köprüyü bilerek yakmışlardır burası Türkiye mutluluk uzun sürmez.
Sıraservilerdeki Kemancı’da da güzel yıllarımız oldu!Çok guzel yıllardı!
Nefes alabilecekleri oksijen alabilecekleri tek yer edebiyat kaldı. şimdi o da kalmadı...
Kalmadı tabii kii bu insanlar geldi geçti odönem
9:43
Kanat'ın yorumu çok düşündürücü Erkin Koray'ı arabeskten ayrı sanıyor.
Zeki ateş ölümsüz sun be reis
Simdi yerinde ne var? Sıraselviler Caddesi No kaç?
33/1 galiba
Olay rock music değildi ki bitmişti çünkü kimse dinlemiyordu
Bursada ' da ARGUS vardı ... @@
Burnumdan sidik ve patates kokusu geçmiyor😁👍🥰
Şanzalize bar belgeseli gibi 5 erkeğe 1 erkek düşüyor.
Sonda çalan radiohead şarkısı?
bullet proof
Köprüaltıda o kadar da değerli bir yer değilmiş bugünle kıyaslasrak olamaz çok güzel biir yer orası hala
sosyolojik incelemeler filan, ama köprüaltı kemancı bundan çok daha, çok daha fazlasıydı, buna da şükür😄, savaş ay'ı da tasvip etmedim.. sidik kokusu filan..hiç anlamamış, anlamadı..keşke o dahil olmasaymış.
daha içine girilebilirdi ama ne yazık, sanırım kayıtlar.. bu kadar..
zeytin
Belgesel niteliğinde olduğu için bunda bir eksik olduğunu görmemek mümkün değil köprüden sonra aradaki mekanı hiç gösterilmemesi korkunç hata orada hepimizin birçok yaşanmışlığı var bunlardan birinde Erkin Koray hatta kızıyla bile bir çok kez gelmişliği olmasına rağmen orayı hiç göremedim.İlyas babaya yakışmaz yıllarını verdi oraya Zekiyle.
En azından 480p olmalı. Bu nedir ya?
Çağlan ve Küçük İskender bu videoda konuşuyorlarmış••• Ölmesini en son isteyeceğim 2 favori insanlarım• Biricikliler
30. dk daki karikaturun jpegi elinde olan varsa bana mesaj atsın . nettwe yok
Nette olmaz zaten hocam .herşey nette yok.çoğu şey yok.O çizim özel bir çizim kopyası yok. Çizerinde sadece.
Eski kemancı atlanmış , şerefsiz vizyon.
aynen, dogru tespit ustadim
Eskisiz bir yeni düşünülemez. Belgeselin köprü yandıktan sonraki kısmı çok canlı müzik odaklı olmuş. Oysa ki Haydar ocakbaşı ile karşılıklı trafiği olan Sıraselviler'deki Eski Kemancı'nın yeri de apayrıdır, hiç bahsedilmemiş olması ne yazık.
K6 ölümsüzdür. Hala önünden gectiğimde gözlerim dolar...
Ama İskender sen de göçtün gittin. Zaten yoktu öyle bir yer…
Aslında hiiçbirii. kemancıda pişmedi bence hiç biri Kemancıda pişmedii bu grupların kendilerini küçümsemesinler, Kemancı bir şey yapmadı
O kadar da büyük bir oluşum olmadı aslında çünkü devamındaki elektronik müzik kültürü bğtün bu rock kültürünü çokkolay bir şekilde yıktı
Elektronik müzik kültürü ve fanları bu mekanlara pek uğramadı zaten apla..Ayrıca rock kültürü hiç bir zaman bitmedi.. Sadece mekanlar bitti..
kemanciya gidenler siriusa gittiler
Doğru tespit..Sirius farklı bir zamansal boyutda olduğu için aynen orada da devamke..
Erkin'i siyasetle ilgili konuşurken hiç sevmiyorum!