tesekkur ederim. ‘idealist’ ‘duygusal’ ‘derin’ diyerek küçümsenen, toplumun kiyilarina birakilan hakiki insanlara rast gelmek ne buyuk tesvik. var olun.
Fuat Hoca'nın söyledikleri maalesef doğru. Sistemin içinden geçmiş biri olarak söylüyorum. Seksenlerin ortasında, Devlet Konservatuvarı'nda öğrenciydim. Ne idüğü belirsiz piyano hocası bir sabah ansızın okula "profesör" olarak geldi ve bundan sonra kendisine o şekilde hitap edilmesi konusunda fetva verdi. En karanlık yıllarımdı. Dersler yapılmaz, pompalanmış egolar konuşurdu. Eğitim yok, sanat yok, ışık yok... Y.Ö.K. gerçeğiyle biz de o yıllar karşılaştık maalesef.
Değerli Faut hocam, 78 kuşağındanım, liseyi Türkiyede zar zor bitirip, üniveristeyi Avrupada okudum. Söylediklerinizin bir kısmını şahsen yaşadım. 1980 de Türkiyeden ayrıldım, 15 yıl hiç gelemedim. Daha sonraki her gelişimde sözünü etiğiniz erezyonu bir bir gördüm. Fiziki olarak 44 yıldır doğduğum topraklarda değilim, kalbimin yarısı gelmedi benimle. O cenderede yaşamadığıma sevinmelimiyim, bilmiyorum. Kisacası; ırkçı zihniyet sadece bizim yaşadığımız Mezopotamya coğrafyasını çoraklaştırmamış, aynı şekilde Istanbul ve o güzelim tüm ülkeyi kültürel ve ekonomik olarak viraneye çevirmiş. 'Al sana Kışla, begenmiyorsan Camî verelim', yeterki bu system devam etsin ...
Beyefendi hayatinizin 2/3unden fazla sureyi baska ulkelerde gecirmissiniz Size ne bizim ulkemizden veya yasamadiginiz bir ulkeyle ilgil ne bilebilirsiniz veya ulkeyi seviyordunuz da neden 44 yildir ulkede degilsiniz lutfen keyfinize bakin biz de kendi dunyamizda becerebildigimiz kadar yasayalim...size vataninizda mutlu mesut yasamanizi temenni ederim..
@@ahmettatar2825 ha cikti yine birisi... aferin yine ayirin bolun. vay be bir de yeni vatan vs. laf giydirerek cok guzel oldu.. bu tavir ve dinlememezlikle bu ulke kendi icinde bu kadar olur iste... bunu dinlemezsiniz ama omrunde hic turkiyeye gelmemis yabanciya da ilk sorulan soru ulkemizi yemekleri nasil buldunuz begendiniz mi... en cok merak ettigimiz elin yabancisinin ne dusundugudur... ama ulkeden gidersen konusma.... ayni bulent ersoy devlet sanatcisi olur ama iktidar LGBT dusmanidir...
@@mehmetkunter5998 Sayin yorumcu turistlere akil danismiyoruz sadece begenilerini ogrenip turizmi gelistirmek icin soruyoruz.Diger yandan sayin bulent ersoya devlet sanatcisi unvanini verenleri kınıyorum.kendi devlet anlayisima gore kesinlikle boyle bir unvana layik olacak bir sarkici degildir.LGBT ise malesef insanlik sorunu bir konudur kisisel tercihlere elbette saygiliyim Lakin kamusal iliskilerde ve ortamlarda doğada olmayan bu durumun devletce mutlaka duzenlenmesi gerektigini dusunuyorum.Ayrica en basta bahsettiginiz konu ile ilgili gorusum nettir.40 sene yurtdisinda yasayip belki 3/5 defa gittiginiz bir ulke ve devletle ilgili akil verecek yorum yapacak bilgi ve gorguye sahip olamazsiniz...bu sebeple evet yeni devletiniz ve bayraginizla saglikli mutlu gunler diler im GOLGE ETME BAŞKA IHSAN ISTEMEYIZ..yeter yaaa
Fuat hocam çok büyük ders aldım. Ellerinizden öperim, bı baba olarak söylediklerinizi asla aklımdan cikarmicagima söz veriyorum. Yök kontrol etmiyorsa babası var. Bu dersi asla unutmucam. Sizi çok seviyorum.
Renkli gözleri, alnina düsen percemiyle kivir kivir saclari, ben devrimciyim diye bagiran biyiklariyla, ne kadar da sinematografik bir abi! Ayrica puroyu da cok yakistirdim kendisine!
Mübalağa etmiyorum en az 50 tane yükseköğretim felsefesi, tarihi kitabı okudum. Hepsi birden şu 15 dakikalık video kadar aydınlatmadı. Teşekkürler hocam, Allah ömür versin..
Koskoca ülke bildiğin battı gözlerimizin önünde . Sadece güzel yaşadığım gençlik anılarım var elimde ama iki tane çocuğum var hergün kahroluyorum onlar için
Videonun başında bu konuşma nereye varacak derken Türkiyemizin bir başka acı, gerçek ama kimsenin umrunda olmayan, temelini yok eden bir gerçeğini tüm içtenliği ile açıklamış abimiz. Keşke bu video elden ele dolaşsa da birileri farkına varsa. 😢
Bir konservatuvar öğrencisi olarak çok iyi anlıyorum fuat hocanın anlattıklarını, bu olayların etkisini hala yaşıyoruz. Bu sebepten konservatuvar okumak isteyen öğrencilerin sayısında önemli ölçüde azalma var. Ben kendi okulumu bile tavsiye edemiyorum kimseye. Bu işin ciddiyeti azaldı insanlar sanatın önemini ağırlığını farkında değil eğitimin son hali ve gördükleri muamele yüzünden. İş genç sanatçılara kalıyor herkes kendini geliştirmek üzere yalnız bırakılıyor.
Fuat hocam 20 yıl önce atölyesinde bize bunları anlatırken şöyle ekliyordu; ' 30 yıldır anlatıyorum bunları kardeşim!' :) 50 oldu bir cacık değişmedi, herşey daha da boka sardı ve ben çocuklarıı açık liseye yazdırmak çaresine ( çaresizliğine ) başvurdum. Türkiye'de Üniversite diye birşey olmadığı ayyuka çıktı. Meslek kursu bile değiller. Eğer şansınız varsa içlerinde birkaç tane sağlam insana denk geliyorsunuz. Bende bu konuda şanslıydım. Fuat ve Levent hocama saygılarımla..
Çok yaşa Fuat hoca ağzına sağlık bende 75 Tatbiki mezunuyum canım okulum sayesinde en sevdiğim mesleği yaptım hocalarıma minnettarım ama 2000li yıllarda kızım bu okulu kazanınca sevinmiştim ama gördüm ki okul çok değişmiş hele bizim hocalarımız, arkadaşlarımız emekli olunca içi boşaldı iyice eskiden eser kalmadı. Yıllarca yetenek sınavına öğrenci yetiştirdim ama sonunda yeter dedim nereye öğrenci hazırlıyorum ki? Çok yazık eğitim bitti adın batsın yök
Hikâye imam Hatipler ve Cemaat okulları için tam tersine gelişti. Her yer imam hatip, kuran kursu, dergah, medrese. Tüm bunlar bilinçli bir toplumsal proje. Bir imam bugün hiçbir iş yapmadan ayda 50 bin lira maaş alıyor. GSF mezunları kocaya varıyor ya da BİM de raf diziyor.
Bravo,hocamın ellerinden öperim👏🏻👏🏻👏🏻şu insanları layık oldukları yerlere getirseler aydınlığa çıkacağız,ama sistemli bir şekilde yok etmeyi seçiyorlar.Bireysel çabalara devam,karamsarlık,pes etmek yok❤
Fuat hocayı tanırım hepsi doğru,biz güzel sanatlar akademisinde okurken1974 bir gecede öğretim üyeleri (hocalarimiz)prof oldu yardımcıları asistan oldu böylece maaşlar arttı,kòse dönüşler arttı,eğitim battı,hepsi ortalıkta prof olarak dolaştı şu anda hiçbirisi yoklar,çünkü ünvan peşinde koşup yok oldular.
Fuat hocam.Sizi çooook tebrik ediyorum.Okullarımızda başarıyla kazanılan bir seviye yok.Doğruları konuştuğumuz için sizi tebrik ediyorum.90larda sanayiden(kitten) mühendislik seviyesinde uzmanlık kazanımı için onay yazısı getirdim.Ne dekan,ne bir prof imzalamaya yanaştı. Ben o seviyeyi zaten almış tım. O seviyeye layıktır diye bir imza gelecek nesle örnek olsun diye.Bakanlığa 😊gidecek onaydı. Öğrencilerine de sahip çıkmıyorlar.Ahhh ah.Ne söyleseniz azdır.Sanayide başarılarımla elde ettiğim seviyeyi geleceğe tescillettirmek istedim.Ama olmadı.Zaten okulu birincilikle bitiren okulda öğretim görevinde kalamıyor. Bunun böyle olduğunu, bana çırpınma seni burada bırakmazlar diyen (doğrucu)hakkı karayiğitoğlu dur.Malesef okullarımızda her türlü numara dönüyor,gerçeklik yok. Tam bir hayal kırık lığı.
Dylan Thomas ‘ tan bi şiir bırakıyorum sana hocam. gitme o güzel geceye tatlılıkla ihtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında; öfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısında. akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlık uygundur sonlarında, sözleri şimşek çaktırmamış olduğu için onlar gitmezler o güzel geceye tatlılıkla. iyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, bağırarak ne kadar parlak dans edebileceğini güçsüz eylemlerinin yeşil bir koyda, öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölmesinin karşısında. vahşi insanlar güneşi uçarken yakalamış olan, ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını ona yolunda, gitmezler o güzel geceye tatlılıkla. ağır hastalar, ölüme yakın, körleştiren görme gücüyle gören kör gözlerin gök taşları gibi alevlendiğini ve şen olmasını, öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölmesinin karşısında. ve sen, benim babam, orada hüzünlü dorukta, yalvarırım, lanet et, hayır dua et bana şimdi acımasız göz yaşlarınla. gitme o güzel geceye tatlılıkla. öfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısında.
Muhteşem bir video olmuş çok teşekkürler ellerinize sağlık cep hikayeler ekibi Fuat hocam muhteşem ilk defa izledim kendisini belki başka yerlerde videosu vardır bakacağım Fuat hoca gibi insanları ekran karşısına çıkıp konuşturmak gerekiyor kültürümüze kültür katıyorlar çok akıcı konuşması var anlattıkların hepsi kafamda canlandı çok sevdim kendisini çok teşekkürler
en begendigim bu yasta ihtiyaci da olmamasina ragmen konu hakkinda duygusallasmasi, ona onem vermesi, uzulmesi ve cirpinmasi... yasim bayagi var yine de kendime baktim biraz daha kultur dedim, az ekran dedim... universitem aklima geldi... gencler keske dinlese izlese
O kadar haklısınız ki iyi olarak nitelendirilen bir okulun seramik bölümünden mezunum. Eline bir kitap alıp okumamış tamamen niteliksiz o kadar çok öğrenci gördüm ki. Bir denetim mekanizması olmaması konusunda da çok haklısınız keşke en azından iyi üniversiteler daha iyi seçebilse öğrencileri.
Ustamızın söylediklerine %100 katılıyorum. Neredeyse her şehrimizde bir üniversite var ama üniversite eğitiminin bir değeri yok. Üniversitede 4 yılda aldığın eğitimin aynısını ve hatta bazen daha iyisini hızlandırılmış bir kurs ile 6 ayda alabilirsin. Hatta daha da mantıklı bir şey yapıp eğer buna imkan veren bir meslekse bir ustanın yanında çalışıp işi direk kaynağından öğrenebilirsin. Üniversiteler şu an gençlerimiz için koca bir zaman kaybıdır. Bunun sorumluları ve bunu değiştirmek için hiçbir adım atmayanlar da halen koltuğundadır.
Değerli arkadaşlar ben de güzel sanatlar fakültesi mezunu biri olarak (yeni açılmış veya özel değil, memleketin en eski güzel Sanatlar fakültesi) Fuat hocanın dediklerine yüzde yüz katılıyorum ve o ego savaşlarına bizzat şahidim.
Değerli hocamıza katıldığım ve katılmadığım yönler var. Ancak sadece beni üzen ve birinci elden deneyimlediğimin aksine olan görüşlerine kendimce cevsp vermek isterim. Ben bir devlet üniversitemizde grafik tasarım ve görsel iletişim dersleri veren bir akademisyenim. Hocam kendini yalnız hissetmiş anladığım kadarıyla ve kendi jenerasyonu ile arasındaki ilişkiyi tüm Türk yüksek eğitim sistemine empoze etmiş. Ben 12 yıllık lisans ve lisansüstü eğitimimde ve ardından "sanatta yeterli" halimle beş yıldır ders verirken İngilizce dil puanı yetmediği için ünvanı yükselmeyenler hariç, çeşitli felsefi ve etik nedenlerle yükselmek istemeyen birkaç istisna dışında yerinde sayan akademisyen görmedim. Çağdaş ve çağcıl bir akademisyenin de, formalite bir sınavda dahi olsa, okuduğunu anlayacak kadar İngilizce bilmesinin elzem olduğuna inanıyorum. Neyse gelelim sanat ve tasarım eğitiminin bugünkü durumuna. Hayır değerli hocam, tam da çok okul ve çok okula giden çok çocuk gerekli bu ülkede. Zira benim öğretmenliğini yaptığım ve hepsi en az 1990 sonrası doğmuş tüm öğrenciler içinde ağır çoğunluk aile ve yerel kent baskısından nefes almak için uzaklaşmış Türk gençleridir. Bu gençler üniversite okumazlarsa kabuklarını hiç kıramayacak, yitip gidecek gençlerdir. YÖK ile hiç alakası olmayan ilkokuldan başlayan eğitim sisteminde dilekçe dahi yazmayı öğrenememiş, akran zorbalığı ve teknoloji bağımlılığı derken kendini mertçe ifade etmekte eksik kalmış ama yaşı 18-22 civarına gelmiş vatandaşlarımız, vergi mükelleflerimiz, oy vereceklerimiz, gelecek neslimiz. Onları en son görüp son kez bize ayrılan yasal hakla onlara hatiplik yapanlar bizleriz. Velhasıl-ı kelam, eleştirmek, geçmişin kötülüklerini anmak, isyan etmek, hepsi yerinde ve doğru. Ki dediğiniz tedrisattan geçmemiş olmama rağmen ben de öğrenciye 1. sınıftan "sizlere meslek kazandırmak için buradayım, ünvan vesaire önemli değil, önemli olan anlatacaklarımdan sizin alacaklarınız, birinize biraz faydam olabilirse kârdır" diyen biriyim kendim de. Hiç akademisyen olmamışken yıllarca piyasada emeğimle para kazanmış, şuanda da tüm zamanımı okula vermesem kendi profesyonel ve mesleki becerilerimle geçinebilen bir insanım. Bana bedava eğitim verip İngilizce'den vatan sevgisine öğretmiş bir Anadolu Lisesi yüzünden taşıdığım vicdanı borcunu, bir devlet üniversitesinde vatanımın çocuklarına ders vererek ödemeye çalışan bir emekçiyim. Hayır hiçbir gün akademik kariyerim için yaptığım makaleden projeye erinmedim, gücenmedim, kolayca yaptım hepsini ve onları yapıp geçip derslerime titredim belki 40 öğrenciden birine bir faydam olur diye her sınıfta. Üzülerek söylüyorum bu sistemde hiç derse girmeyen atm hocasından gericisine, geri kafalısından boş beleşine, egoistine hiçkimse kalbimi kırmıyor. Sadece sizin gibi insanlar kırıyorlar. Saygılarımla ve üzüntülerimle.
4 Tiyatro oyunu yazıp yönettim 2 roman yazdım 10a yakın kısa film senaryosu ve hikayelerim mevcut ve daha saymadığım bir çok şey kalkıpta bende bu işi ben bilirim demedim millet kendini profösör ilan etmiş. Olmaz olsun böyle sistem
Afganistanda da kendi yolunu çiziyor değil mi? Türkiye toplumu eksen değiştiriyor. Yeni eksende sanata bilime çeşitliliğe yer yok. Sokakta aynı tip türban ve koyu renk pardesü ile gezen milyonlarca kadın türedi.
Gerçek hoca, gerçek sanatçı. Tanıklık, görgü, deneyimle harika bir özet geçmiş. Ama ne fayda, atı alanlar Üsküdar’ı geçti! Aklı selim olanlar artık azınlık bile değil, nesli tükeniyor böyle bilgilerin.
Çok doğru... Tiyatro, sinema, opera,müzikal olsun biletler inanılmaz pahalı... Eskiden haftada iki sinemaya giderdim. Tiyatroya bilet alacaksam önceliğim bilet parası olmazdı. En ucuz bileti almak bile pahalı. Kim kendini nasıl geliştirecek. Son iki-üç yıldır arkadaşlar arasında ekonomi ve siyaset dışında birşey konuşamıyoruz artık. Ne bir kitap ne bir düşünce paylaşamıyoruz. Gençler ne durumdalar hiç düşünemiyorum
Aynı okuldan mezun Ahmet abim vardır, tasarımcılığı adama kafayı yedirir, öyle fotoşop motoşop değildir tasarım, Ahmet abi bir tane peçeteyi alır, eğer büker ilkel bir lambader yapıverir, pişirdiği yumurta bile estetik görünür. Bugün Türkiye'de 100 tane kaliteli tasarımcı yok. İçi boş birbirini tekrar eden şablonlara tasarım diyorlar. Üzgünüm ama yapay zeka sizi yakında yok edecek. Kesinlikle müziğe, sinemaya ve edebiyata maruz kalmayan insandan tasarımcı olmaz. Sadece okullar değil, karikatüristler de çok büyük ihanet etti bu ülkeye. Penguen, Uykusuz, Leman, Gırgır, açılıp kapanan zibil tane dergi, hepsi davayı sattı, yeni insan yetiştirmediler. Paranın peşine düştüler. Ben de amatör karikatüristtim, yıllarca çizdim oradan biliyorum. Bugünün parasıyla 200 lira falan telif verirlerdi bize taşak geçer gibi. Yine de severek her hafta giderdik. Sadece okullarda değil suç, ustaların da çoğu yavşak. Ekonominin köşeye sıkıştırması falan geçiniz, adamlar Limon dergisinde okurdan gelen bakliyatla beslenip battaniye altında çizip dergi çıkarıyordu, Umut Sarıkaya da hala tek başına dergi çıkarıyor, çünkü o gerçek sanatçı. Japonya'ya bak, adamların mangası var, animesi var, her hafta ansiklopedi gibi 12 tane devamlı yayın içeren ve sürekli yeni birilerini de keşfetmek için çalışan shonenjump diye dergileri var, dünyayı kasıp kavuran bütün manga ve animeler oradan çıktı, Narutosu, AoT'u, hey yavrum... Naoki Urasawa diye bir adam yetiştiriyor ustası, adam Monster diye bir manga çiziyor, tek başına tek, bir başına. Şahit olduğum en iyi eserlerden biri, Martin Scorcese kadar büyük bir adam oluyor herif. Tarama ucu, kağıt, dakstil, bu kadar. Mangalarını animeye çeviren adamı yetiştiren usta da aynı usta. O adam da bugünün en büyük anime stüdyolarını kuruyor, kuruyor, ticarileştiklerini görünce sikerim böyle işi deyip ayrılıyor, yenisini kuruyor. Netflix'teki Pluto aynı ustanın yetiştirdiği bir mangaka ve bir anime üstadının ortak çalışması (monster da öyle) aşk işi, ticari değil, ama paranın da dibine vurmuşlardır. Çünkü sen iyi br eser yaratırsan o hak ettiği ilgiyi görür, önünde tanrı bile duramaz. Oysa arada hiçbir fark yoktu, burada da aynısı vardı. Orada da birkaç usta ekolü oluşturmuş, ancak onların eğittikleri hala ve hala yeni insanlar eğitmeye devam ediyor, davayı satmamışlar. Burada Oğuz Aral dergisi kapatıldı diye kalp krizinden öldü garibim, dergi satmıyor deyip dergileri kapattılar, üstüne karikatür paylaşan gençlere dava açıp tazminat peşine düştüler. Mevzu tamamen bireye kaldı gerçekten de. Neyse ki internet var artık, ne öğrenmek istersen hayvanlar gibi öğrenebilirsin. Ama ustanın da dediği gibi, beyni salata yapmayacaksın, çünkü bütün dünya beynini sikip seni bir kavanoza koyup tektipleştirip, seni mal edip sana malını satmak istiyor. Kolay gelsin ne diyeyim.
Şua an artık okumuş olan iyi insanlar ve okumamış ama işini iyi yapan iyi insanlar nargile kafe mezunu bir güruh karşısında yaşam ve etik savaş veriyor. Sonucu belli olan bir savaş bu...
Hala aynı anlayış maslesef devam ediyor😢 Rahmetli arkadaşım adı lazım olmayan üniversite dekanına dayısıyla beraber gidiyor ve üniversite de araştırma görevlisi oluyor. 5. Yılda artık atılacakken komik bir tez le tezini veriyor. Akabinde olum yatıyorsun şu konuda makale yaz diyorum; sen yaz kardeş ben kontrol ederek yayına hazırlarım diyor. Geçenlerde Lemanda okudum aklımdan çıkmıyor; birşey olan değil birşeyler yapan insanlar yetiştirmeliyiz. Kesinlikle haklı.....
Aynısını Türkiye'de sadece Ankara'da olan MEB'e bağlı Yüksek Teknik Öğretmen Okuluna da yaptı YÖK ! ... Teknik Eğitim Fakültesine dönüştürüp kendi bünyesine aldı ...Ülkenin nitelikli Teknik Öğretmenlerini yetiştiren okulun döner sermaye çalışmalarını ve uygulamalı ders saatleri kademeli olarak azaltıp hiç etti ...herbiri yurtdışında alanında uzmanlaşmış ,Meslek Liselerinde okutulan ders kitaplarının yazarı olan hocalarımız akademik ünvanları olmadığı için kademeli olarak emekli edildiler...mesleki ve teknik eğitimin temelini patlatacak ilk dinamitler o günlerde hazırlandı....sonrası pekçok şehirde Atelye ve Laboratuvarı olmayan Teknik Eğitim Fakülteleri açılmış teorik eğitimle sözüm ona Uygulama öğretmenleri mezun edilmiştir ! Sonrası malum " Meslek Lisesi memleket meselesi " denildiği yıllarda mesleki eğitim ülke genelinde bitirilmişti .....
belirtmek istedigim bunlari onlar yapmadi biz yaptik... sabah merhaba dedigimiz komsu, ablamiz, isteki arkadasimiz, su anda emekli olan yazliktaki komsumuz.. yani bizler yaptik... bu isleri yapanlar onlardi ve biz buradaydik diye birsey yok.. toplum olarak buyuz... bize de prof verilmesi gundeme gelse ne yapariz... omur boyu maas vs.yazliklarda kacak buyutmeyi sadece onlar mi yapiyor onlar kim nasil tarif ediyoruz biz yapmiyor muyuz rant soz konusu olunca... sozum size degil ama herkes yapildi diye yaziyor da
Yök'ten birileri gelip sorabilir mi ? YÖK olmasa kim sorar ? Sorulsa üniversiteler özgürlüğü n yeri bak bak ne yapıyorlar diye bu seferde ondan şikayet olmaz mı ?
Selam Fuat hocam. Yazdıklarına ve konuşmalarına çok teşekkür ederim. Ben sizlerden yaşça ve çalışma. Tecrübesi olarak biraz ilerideyim. Yanıma çalışmak veya staj için gelenlerden neler çektiğimi ben bilirim. Seramik teknolojisi yok. Teknik resim sıfır. Alçı bilgisin den habersiz. Bazılarına hangi alçıyı kullanıyorsunuz .cevap karton piyer alçı. Kitabı bazı okullar alıyor. Diğer okullarda ki hocalar böyle bir kitap olduğundan habersiz. Öğrenciye aldiğince de bölüm başkanınna şikayet ederlermiş. Yazacak. Çok şey var. Selamlar
Gerçekten bu sohbet yetmedi fuat hocayla daha uzun bir video daha çekin ya da seriye başlayın.
Üstad hocamı tek nefeste soluksuz dinledim. Diyecek söz bulamıyorum. Böyle hocaların öğrencisi olamadık maalesef.
tesekkur ederim. ‘idealist’ ‘duygusal’ ‘derin’ diyerek küçümsenen, toplumun kiyilarina birakilan hakiki insanlara rast gelmek ne buyuk tesvik. var olun.
"Toplumun kıyılarına bırakılan hakiki insanlar"... tek kelime söyleyeceğim; muhteşem bir betimleme...
@@emrekarasaka teşekkür ederim 💐
Değerli Hocam, sizi tanıdığım için çok mutluyum. Sohbetiniz çok ama cok başkaydı.
İki kere beğenmelik bir video... Çok doğru
Bir Tatbiki'li olarak konuştuklarınızın her kelimesine katılıyorum üstad. Saygılar.
Fuat hocam sen nasıl bir ustasın öğretmensin mürsitsin yahu...
Aşk olsun size Allah size sağlık versin
Çok değerlisiniz
Fuat Hoca'nın söyledikleri maalesef doğru. Sistemin içinden geçmiş biri olarak söylüyorum. Seksenlerin ortasında, Devlet Konservatuvarı'nda öğrenciydim. Ne idüğü belirsiz piyano hocası bir sabah ansızın okula "profesör" olarak geldi ve bundan sonra kendisine o şekilde hitap edilmesi konusunda fetva verdi. En karanlık yıllarımdı. Dersler yapılmaz, pompalanmış egolar konuşurdu. Eğitim yok, sanat yok, ışık yok... Y.Ö.K. gerçeğiyle biz de o yıllar karşılaştık maalesef.
İşini özümseyen insan olmanın bilincine varmış biri, doyumsuz bir sohbet. Teşekkürler.
Değerli Faut hocam, 78 kuşağındanım, liseyi Türkiyede zar zor bitirip, üniveristeyi Avrupada okudum. Söylediklerinizin bir kısmını şahsen yaşadım. 1980 de Türkiyeden ayrıldım, 15 yıl hiç gelemedim. Daha sonraki her gelişimde sözünü etiğiniz erezyonu bir bir gördüm. Fiziki olarak 44 yıldır doğduğum topraklarda değilim, kalbimin yarısı gelmedi benimle. O cenderede yaşamadığıma sevinmelimiyim, bilmiyorum.
Kisacası; ırkçı zihniyet sadece bizim yaşadığımız Mezopotamya coğrafyasını çoraklaştırmamış, aynı şekilde Istanbul ve o güzelim tüm ülkeyi kültürel ve ekonomik olarak viraneye çevirmiş. 'Al sana Kışla, begenmiyorsan Camî verelim', yeterki bu system devam etsin ...
Beyefendi hayatinizin 2/3unden fazla sureyi baska ulkelerde gecirmissiniz Size ne bizim ulkemizden veya yasamadiginiz bir ulkeyle ilgil ne bilebilirsiniz veya ulkeyi seviyordunuz da neden 44 yildir ulkede degilsiniz lutfen keyfinize bakin biz de kendi dunyamizda becerebildigimiz kadar yasayalim...size vataninizda mutlu mesut yasamanizi temenni ederim..
@@ahmettatar2825 ha cikti yine birisi... aferin yine ayirin bolun. vay be bir de yeni vatan vs. laf giydirerek cok guzel oldu.. bu tavir ve dinlememezlikle bu ulke kendi icinde bu kadar olur iste... bunu dinlemezsiniz ama omrunde hic turkiyeye gelmemis yabanciya da ilk sorulan soru ulkemizi yemekleri nasil buldunuz begendiniz mi... en cok merak ettigimiz elin yabancisinin ne dusundugudur... ama ulkeden gidersen konusma.... ayni bulent ersoy devlet sanatcisi olur ama iktidar LGBT dusmanidir...
@@mehmetkunter5998 Sayin yorumcu turistlere akil danismiyoruz sadece begenilerini ogrenip turizmi gelistirmek icin soruyoruz.Diger yandan sayin bulent ersoya devlet sanatcisi unvanini verenleri kınıyorum.kendi devlet anlayisima gore kesinlikle boyle bir unvana layik olacak bir sarkici degildir.LGBT ise malesef insanlik sorunu bir konudur kisisel tercihlere elbette saygiliyim Lakin kamusal iliskilerde ve ortamlarda doğada olmayan bu durumun devletce mutlaka duzenlenmesi gerektigini dusunuyorum.Ayrica en basta bahsettiginiz konu ile ilgili gorusum nettir.40 sene yurtdisinda yasayip belki 3/5 defa gittiginiz bir ulke ve devletle ilgili akil verecek yorum yapacak bilgi ve gorguye sahip olamazsiniz...bu sebeple evet yeni devletiniz ve bayraginizla saglikli mutlu gunler diler im GOLGE ETME BAŞKA IHSAN ISTEMEYIZ..yeter yaaa
Bir ülkenin çürüdüğünü görmek için illaki içinde yaşamak gerekmez, hiç yaşamamış da olsanız bakınız Suriye, Irak, İran vb ortadogu ülkeleri...
@@ahmettatar2825Pisliğinizde sırf siz değil sizden sonrakilerinde boğulması temennisi ile.
Sizi ayakta alkışlıyorum 👏 👏
Fuat hocam çok büyük ders aldım. Ellerinizden öperim, bı baba olarak söylediklerinizi asla aklımdan cikarmicagima söz veriyorum. Yök kontrol etmiyorsa babası var. Bu dersi asla unutmucam. Sizi çok seviyorum.
Renkli gözleri, alnina düsen percemiyle kivir kivir saclari, ben devrimciyim diye bagiran biyiklariyla, ne kadar da sinematografik bir abi! Ayrica puroyu da cok yakistirdim kendisine!
Ağzınıza, yüreğinize sağlık hocam. Gençlerimize, sizin verdiginiz dersi kimse vermiyor. Hayal pazarlanıyor...
Mübalağa etmiyorum en az 50 tane yükseköğretim felsefesi, tarihi kitabı okudum. Hepsi birden şu 15 dakikalık video kadar aydınlatmadı. Teşekkürler hocam, Allah ömür versin..
İnandırıcı gelmedi
Hangisi?
Dilin kemiği yok ya...
Boş okumuşsun
Koskoca ülke bildiğin battı gözlerimizin önünde . Sadece güzel yaşadığım gençlik anılarım var elimde ama iki tane çocuğum var hergün kahroluyorum onlar için
Cehalet cehalet...
“Şu an Türkiye’de ki bütün eğitim kurumları astım olmuş, cihaza bağlılar.” 👏👏👏
Hocam ağzınıza sağlık
Bitkisel hayatta bence🧠🤷🏻♀️🫀🫀
FUAT BEY , E DERİN SAYGILAR. CEP HİKAYELERİ NE TEŞEKKÜRİ.
Her zaman doğruları söylemeye devam etmeliyiz, ancak böyle düzelebiliriz, yüreğinize sağlık...
Şiir gibi anlattın dayıcm ağzına yüreğine sağlık bravo
Videonun başında bu konuşma nereye varacak derken Türkiyemizin bir başka acı, gerçek ama kimsenin umrunda olmayan, temelini yok eden bir gerçeğini tüm içtenliği ile açıklamış abimiz. Keşke bu video elden ele dolaşsa da birileri farkına varsa. 😢
Tüylerim ürperdi her sözün gerçeklik payı var bravo hocam.
Bir konservatuvar öğrencisi olarak çok iyi anlıyorum fuat hocanın anlattıklarını, bu olayların etkisini hala yaşıyoruz. Bu sebepten konservatuvar okumak isteyen öğrencilerin sayısında önemli ölçüde azalma var. Ben kendi okulumu bile tavsiye edemiyorum kimseye. Bu işin ciddiyeti azaldı insanlar sanatın önemini ağırlığını farkında değil eğitimin son hali ve gördükleri muamele yüzünden. İş genç sanatçılara kalıyor herkes kendini geliştirmek üzere yalnız bırakılıyor.
Ne kadar güzel anlatmış bravo 👏👏👏
Fuat hocam 20 yıl önce atölyesinde bize bunları anlatırken şöyle ekliyordu; ' 30 yıldır anlatıyorum bunları kardeşim!' :) 50 oldu bir cacık değişmedi, herşey daha da boka sardı ve ben çocuklarıı açık liseye yazdırmak çaresine ( çaresizliğine ) başvurdum. Türkiye'de Üniversite diye birşey olmadığı ayyuka çıktı. Meslek kursu bile değiller. Eğer şansınız varsa içlerinde birkaç tane sağlam insana denk geliyorsunuz. Bende bu konuda şanslıydım. Fuat ve Levent hocama saygılarımla..
Çok yaşa Fuat hoca ağzına sağlık bende 75 Tatbiki mezunuyum canım okulum sayesinde en sevdiğim mesleği yaptım hocalarıma minnettarım ama 2000li yıllarda kızım bu okulu kazanınca sevinmiştim ama gördüm ki okul çok değişmiş hele bizim hocalarımız, arkadaşlarımız emekli olunca içi boşaldı iyice eskiden eser kalmadı. Yıllarca yetenek sınavına öğrenci yetiştirdim ama sonunda yeter dedim nereye öğrenci hazırlıyorum ki? Çok yazık eğitim bitti adın batsın yök
Hikâye imam Hatipler ve Cemaat okulları için tam tersine gelişti. Her yer imam hatip, kuran kursu, dergah, medrese. Tüm bunlar bilinçli bir toplumsal proje. Bir imam bugün hiçbir iş yapmadan ayda 50 bin lira maaş alıyor. GSF mezunları kocaya varıyor ya da BİM de raf diziyor.
Güzel sanatlar mezunu olarak; Fuat hocam her kelimesinde haklıdır ve hocamınızı daha çok görmek daha çok dinlemek isteriz…
Bravo,hocamın ellerinden öperim👏🏻👏🏻👏🏻şu insanları layık oldukları yerlere getirseler aydınlığa çıkacağız,ama sistemli bir şekilde yok etmeyi seçiyorlar.Bireysel çabalara devam,karamsarlık,pes etmek yok❤
Çok teşekkür ederiz Hocam, bırak hakikat acıtsın seni bir yalan avutacağına.
Kendisini bizzat tanıyan biri olarak yazıyorum .Marmara güzel sanatlarda sen harika bir hocasun.Malesef eğitim bitti.
Eğitim sistemimizin nasıl çöktüğünün özeti ; ancak bu kadar güzel anlatılırdı sanırım.Saygılar bizden 💐👏👏👏
Fuat hocayı tanırım hepsi doğru,biz güzel sanatlar akademisinde okurken1974 bir gecede öğretim üyeleri (hocalarimiz)prof oldu yardımcıları asistan oldu böylece maaşlar arttı,kòse dönüşler arttı,eğitim battı,hepsi ortalıkta prof olarak dolaştı şu anda hiçbirisi yoklar,çünkü ünvan peşinde koşup yok oldular.
uzun zamandır seyrettiğim en iyi, en dişe dokunur videoydu.
Mükemmel video olmuş !!!! 👍👍👍👍
Uzun ömür ve sağlıklı bir yaşam diliyorum,hocaların hocasına👏🏿
Yalnız tam istanbul semt jargonu budur :)
Abim tabanca gibi konustu seri sekilde. Helal olsun.
Fuat hocam.Sizi çooook tebrik ediyorum.Okullarımızda başarıyla kazanılan bir seviye yok.Doğruları konuştuğumuz için sizi tebrik ediyorum.90larda sanayiden(kitten) mühendislik seviyesinde uzmanlık kazanımı için onay yazısı getirdim.Ne dekan,ne bir prof imzalamaya yanaştı. Ben o seviyeyi zaten almış tım. O seviyeye layıktır diye bir imza gelecek nesle örnek olsun diye.Bakanlığa 😊gidecek onaydı. Öğrencilerine de sahip çıkmıyorlar.Ahhh ah.Ne söyleseniz azdır.Sanayide başarılarımla elde ettiğim seviyeyi geleceğe tescillettirmek istedim.Ama olmadı.Zaten okulu birincilikle bitiren okulda öğretim görevinde kalamıyor. Bunun böyle olduğunu, bana çırpınma seni burada bırakmazlar diyen (doğrucu)hakkı karayiğitoğlu dur.Malesef okullarımızda her türlü numara dönüyor,gerçeklik yok. Tam bir hayal kırık lığı.
Dylan Thomas ‘ tan bi şiir bırakıyorum sana hocam.
gitme o güzel geceye tatlılıkla
ihtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında;
öfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısında.
akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlık uygundur sonlarında,
sözleri şimşek çaktırmamış olduğu için onlar
gitmezler o güzel geceye tatlılıkla.
iyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, bağırarak ne kadar parlak
dans edebileceğini güçsüz eylemlerinin yeşil bir koyda,
öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölmesinin karşısında.
vahşi insanlar güneşi uçarken yakalamış olan,
ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını ona yolunda,
gitmezler o güzel geceye tatlılıkla.
ağır hastalar, ölüme yakın, körleştiren görme gücüyle gören
kör gözlerin gök taşları gibi alevlendiğini ve şen olmasını,
öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölmesinin karşısında.
ve sen, benim babam, orada hüzünlü dorukta,
yalvarırım, lanet et, hayır dua et bana şimdi acımasız göz yaşlarınla.
gitme o güzel geceye tatlılıkla.
öfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısında.
Muhteşem bir video olmuş çok teşekkürler ellerinize sağlık cep hikayeler ekibi Fuat hocam muhteşem ilk defa izledim kendisini belki başka yerlerde videosu vardır bakacağım Fuat hoca gibi insanları ekran karşısına çıkıp konuşturmak gerekiyor kültürümüze kültür katıyorlar çok akıcı konuşması var anlattıkların hepsi kafamda canlandı çok sevdim kendisini çok teşekkürler
Gerçek hoca bu hoca
Tebrik ederim harika anlatmışsınız. O yılları yaşayan insan olarak ben de bunlara şahit oldum. Allah sağlık ve uzun ömürler versin.
Çok güzeldi
Teşekkürler.
“Bu çözüm bireylerin kendisine kalıyor artık”
Sizinle dönemdaşız. Sizinle aynı düşünceleri paylaşıyorum.
Fuat abim ne kadar güzel anlatmissin gençliğin hâlini aynen anlattığın gibi üniversiteler ve gençlik yazık....
Sn. Fuat Kökek öylesine güzel ve net yorumlar yaptı ki bunun üzerine laf söylenemez. Noktası virgülüne kadar haklı. 🙏🙏 Teşekkürler Cep Hikâyeleri. 👍🌺
Ben teşekkür ederim.
Saygıyla SN HOCAMa
en begendigim bu yasta ihtiyaci da olmamasina ragmen konu hakkinda duygusallasmasi, ona onem vermesi, uzulmesi ve cirpinmasi... yasim bayagi var yine de kendime baktim biraz daha kultur dedim, az ekran dedim... universitem aklima geldi... gencler keske dinlese izlese
Ne güzel adam ya
Off off büyük baba ateş ediyor... mitralyöz gibi sıralıyor güzel lakırdıları😂
O kadar haklısınız ki iyi olarak nitelendirilen bir okulun seramik bölümünden mezunum. Eline bir kitap alıp okumamış tamamen niteliksiz o kadar çok öğrenci gördüm ki. Bir denetim mekanizması olmaması konusunda da çok haklısınız keşke en azından iyi üniversiteler daha iyi seçebilse öğrencileri.
Bravo.
Çok güzel anlatmışsınız çok teşekkür ederim.
Harika açıkladı. Ağzına sağlık👏👏👏👏
otur sabaha kadar dinle, arkadaş olamazmıyız.
Ustamızın söylediklerine %100 katılıyorum. Neredeyse her şehrimizde bir üniversite var ama üniversite eğitiminin bir değeri yok. Üniversitede 4 yılda aldığın eğitimin aynısını ve hatta bazen daha iyisini hızlandırılmış bir kurs ile 6 ayda alabilirsin. Hatta daha da mantıklı bir şey yapıp eğer buna imkan veren bir meslekse bir ustanın yanında çalışıp işi direk kaynağından öğrenebilirsin. Üniversiteler şu an gençlerimiz için koca bir zaman kaybıdır. Bunun sorumluları ve bunu değiştirmek için hiçbir adım atmayanlar da halen koltuğundadır.
Değerli arkadaşlar ben de güzel sanatlar fakültesi mezunu biri olarak (yeni açılmış veya özel değil, memleketin en eski güzel Sanatlar fakültesi) Fuat hocanın dediklerine yüzde yüz katılıyorum ve o ego savaşlarına bizzat şahidim.
Günaydın 🎉
Değerli hocamıza katıldığım ve katılmadığım yönler var. Ancak sadece beni üzen ve birinci elden deneyimlediğimin aksine olan görüşlerine kendimce cevsp vermek isterim. Ben bir devlet üniversitemizde grafik tasarım ve görsel iletişim dersleri veren bir akademisyenim. Hocam kendini yalnız hissetmiş anladığım kadarıyla ve kendi jenerasyonu ile arasındaki ilişkiyi tüm Türk yüksek eğitim sistemine empoze etmiş. Ben 12 yıllık lisans ve lisansüstü eğitimimde ve ardından "sanatta yeterli" halimle beş yıldır ders verirken İngilizce dil puanı yetmediği için ünvanı yükselmeyenler hariç, çeşitli felsefi ve etik nedenlerle yükselmek istemeyen birkaç istisna dışında yerinde sayan akademisyen görmedim. Çağdaş ve çağcıl bir akademisyenin de, formalite bir sınavda dahi olsa, okuduğunu anlayacak kadar İngilizce bilmesinin elzem olduğuna inanıyorum. Neyse gelelim sanat ve tasarım eğitiminin bugünkü durumuna.
Hayır değerli hocam, tam da çok okul ve çok okula giden çok çocuk gerekli bu ülkede. Zira benim öğretmenliğini yaptığım ve hepsi en az 1990 sonrası doğmuş tüm öğrenciler içinde ağır çoğunluk aile ve yerel kent baskısından nefes almak için uzaklaşmış Türk gençleridir. Bu gençler üniversite okumazlarsa kabuklarını hiç kıramayacak, yitip gidecek gençlerdir. YÖK ile hiç alakası olmayan ilkokuldan başlayan eğitim sisteminde dilekçe dahi yazmayı öğrenememiş, akran zorbalığı ve teknoloji bağımlılığı derken kendini mertçe ifade etmekte eksik kalmış ama yaşı 18-22 civarına gelmiş vatandaşlarımız, vergi mükelleflerimiz, oy vereceklerimiz, gelecek neslimiz. Onları en son görüp son kez bize ayrılan yasal hakla onlara hatiplik yapanlar bizleriz.
Velhasıl-ı kelam, eleştirmek, geçmişin kötülüklerini anmak, isyan etmek, hepsi yerinde ve doğru. Ki dediğiniz tedrisattan geçmemiş olmama rağmen ben de öğrenciye 1. sınıftan "sizlere meslek kazandırmak için buradayım, ünvan vesaire önemli değil, önemli olan anlatacaklarımdan sizin alacaklarınız, birinize biraz faydam olabilirse kârdır" diyen biriyim kendim de. Hiç akademisyen olmamışken yıllarca piyasada emeğimle para kazanmış, şuanda da tüm zamanımı okula vermesem kendi profesyonel ve mesleki becerilerimle geçinebilen bir insanım. Bana bedava eğitim verip İngilizce'den vatan sevgisine öğretmiş bir Anadolu Lisesi yüzünden taşıdığım vicdanı borcunu, bir devlet üniversitesinde vatanımın çocuklarına ders vererek ödemeye çalışan bir emekçiyim.
Hayır hiçbir gün akademik kariyerim için yaptığım makaleden projeye erinmedim, gücenmedim, kolayca yaptım hepsini ve onları yapıp geçip derslerime titredim belki 40 öğrenciden birine bir faydam olur diye her sınıfta. Üzülerek söylüyorum bu sistemde hiç derse girmeyen atm hocasından gericisine, geri kafalısından boş beleşine, egoistine hiçkimse kalbimi kırmıyor. Sadece sizin gibi insanlar kırıyorlar. Saygılarımla ve üzüntülerimle.
Helal dayı valla helal sana
4 Tiyatro oyunu yazıp yönettim 2 roman yazdım 10a yakın kısa film senaryosu ve hikayelerim mevcut ve daha saymadığım bir çok şey kalkıpta bende bu işi ben bilirim demedim millet kendini profösör ilan etmiş. Olmaz olsun böyle sistem
Sadece eğitim değil ki , her konuda bu bitmişlik var . O yüzden herkes kendini her gün sorgulayacak . 👍
Her kelimesi doğru, bu oluşan kayıp çok zor düzelecek
Çok güzel bir içerik. Çok teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim.
Birkaç kere beğenmek istedim
Akademide bir koltuk ve bir de çek defteri!
Neyin sanatını yapacaksın kardeşim!?
Yine yapmışsın yapacağını hocam ^^
ne dolu ne hakiki güzel bir insan
Sanat dönemin ruhundan ayrışamaz diye düşünüyorum. Eski bayramların artık gelmeyeceği gibi sanat da yolunu kendi çizecektir.
Afganistanda da kendi yolunu çiziyor değil mi? Türkiye toplumu eksen değiştiriyor. Yeni eksende sanata bilime çeşitliliğe yer yok. Sokakta aynı tip türban ve koyu renk pardesü ile gezen milyonlarca kadın türedi.
Gerçek hoca, gerçek sanatçı. Tanıklık, görgü, deneyimle harika bir özet geçmiş. Ama ne fayda, atı alanlar Üsküdar’ı geçti! Aklı selim olanlar artık azınlık bile değil, nesli tükeniyor böyle bilgilerin.
keşke bu değerl hocaların toplandığı oflyn bi eğitim okulu olsada kurtulsak bu cenderelerden hocam hazine okulu gibisiniz
Ali Nesin Matematik köyü kurdu da ne oldu, parasızlıktan yine zengin çocuklarına üniversite hazırlık kursu vermek zorunda kaldılar.
nasıl adamlr var da habrimiz yok sansın abi
Şu kadar net konuşan az insan vardır.
sana helal olsun
Çok doğru... Tiyatro, sinema, opera,müzikal olsun biletler inanılmaz pahalı... Eskiden haftada iki sinemaya giderdim. Tiyatroya bilet alacaksam önceliğim bilet parası olmazdı. En ucuz bileti almak bile pahalı. Kim kendini nasıl geliştirecek. Son iki-üç yıldır arkadaşlar arasında ekonomi ve siyaset dışında birşey konuşamıyoruz artık. Ne bir kitap ne bir düşünce paylaşamıyoruz. Gençler ne durumdalar hiç düşünemiyorum
Aynı okuldan mezun Ahmet abim vardır, tasarımcılığı adama kafayı yedirir, öyle fotoşop motoşop değildir tasarım, Ahmet abi bir tane peçeteyi alır, eğer büker ilkel bir lambader yapıverir, pişirdiği yumurta bile estetik görünür. Bugün Türkiye'de 100 tane kaliteli tasarımcı yok. İçi boş birbirini tekrar eden şablonlara tasarım diyorlar. Üzgünüm ama yapay zeka sizi yakında yok edecek. Kesinlikle müziğe, sinemaya ve edebiyata maruz kalmayan insandan tasarımcı olmaz. Sadece okullar değil, karikatüristler de çok büyük ihanet etti bu ülkeye. Penguen, Uykusuz, Leman, Gırgır, açılıp kapanan zibil tane dergi, hepsi davayı sattı, yeni insan yetiştirmediler. Paranın peşine düştüler. Ben de amatör karikatüristtim, yıllarca çizdim oradan biliyorum. Bugünün parasıyla 200 lira falan telif verirlerdi bize taşak geçer gibi. Yine de severek her hafta giderdik. Sadece okullarda değil suç, ustaların da çoğu yavşak. Ekonominin köşeye sıkıştırması falan geçiniz, adamlar Limon dergisinde okurdan gelen bakliyatla beslenip battaniye altında çizip dergi çıkarıyordu, Umut Sarıkaya da hala tek başına dergi çıkarıyor, çünkü o gerçek sanatçı. Japonya'ya bak, adamların mangası var, animesi var, her hafta ansiklopedi gibi 12 tane devamlı yayın içeren ve sürekli yeni birilerini de keşfetmek için çalışan shonenjump diye dergileri var, dünyayı kasıp kavuran bütün manga ve animeler oradan çıktı, Narutosu, AoT'u, hey yavrum... Naoki Urasawa diye bir adam yetiştiriyor ustası, adam Monster diye bir manga çiziyor, tek başına tek, bir başına. Şahit olduğum en iyi eserlerden biri, Martin Scorcese kadar büyük bir adam oluyor herif. Tarama ucu, kağıt, dakstil, bu kadar. Mangalarını animeye çeviren adamı yetiştiren usta da aynı usta. O adam da bugünün en büyük anime stüdyolarını kuruyor, kuruyor, ticarileştiklerini görünce sikerim böyle işi deyip ayrılıyor, yenisini kuruyor. Netflix'teki Pluto aynı ustanın yetiştirdiği bir mangaka ve bir anime üstadının ortak çalışması (monster da öyle) aşk işi, ticari değil, ama paranın da dibine vurmuşlardır. Çünkü sen iyi br eser yaratırsan o hak ettiği ilgiyi görür, önünde tanrı bile duramaz. Oysa arada hiçbir fark yoktu, burada da aynısı vardı. Orada da birkaç usta ekolü oluşturmuş, ancak onların eğittikleri hala ve hala yeni insanlar eğitmeye devam ediyor, davayı satmamışlar. Burada Oğuz Aral dergisi kapatıldı diye kalp krizinden öldü garibim, dergi satmıyor deyip dergileri kapattılar, üstüne karikatür paylaşan gençlere dava açıp tazminat peşine düştüler. Mevzu tamamen bireye kaldı gerçekten de. Neyse ki internet var artık, ne öğrenmek istersen hayvanlar gibi öğrenebilirsin. Ama ustanın da dediği gibi, beyni salata yapmayacaksın, çünkü bütün dünya beynini sikip seni bir kavanoza koyup tektipleştirip, seni mal edip sana malını satmak istiyor. Kolay gelsin ne diyeyim.
Şua an artık okumuş olan iyi insanlar ve okumamış ama işini iyi yapan iyi insanlar nargile kafe mezunu bir güruh karşısında yaşam ve etik savaş veriyor. Sonucu belli olan bir savaş bu...
👏👏👏👏 %100
Ah gercekler ve gercekler!
💯
Keşke devamı olsa
Hala aynı anlayış maslesef devam ediyor😢 Rahmetli arkadaşım adı lazım olmayan üniversite dekanına dayısıyla beraber gidiyor ve üniversite de araştırma görevlisi oluyor. 5. Yılda artık atılacakken komik bir tez le tezini veriyor. Akabinde olum yatıyorsun şu konuda makale yaz diyorum; sen yaz kardeş ben kontrol ederek yayına hazırlarım diyor. Geçenlerde Lemanda okudum aklımdan çıkmıyor; birşey olan değil birşeyler yapan insanlar yetiştirmeliyiz. Kesinlikle haklı.....
Büyük sün baba❤🎉
güzel sanatlar türkiye de okumak vakit kaybından başka bir şey değildir.
Aynısını Türkiye'de sadece Ankara'da olan MEB'e bağlı Yüksek Teknik Öğretmen Okuluna da yaptı YÖK ! ... Teknik Eğitim Fakültesine dönüştürüp kendi bünyesine aldı ...Ülkenin nitelikli Teknik Öğretmenlerini yetiştiren okulun döner sermaye çalışmalarını ve uygulamalı ders saatleri kademeli olarak azaltıp hiç etti ...herbiri yurtdışında alanında uzmanlaşmış ,Meslek Liselerinde okutulan ders kitaplarının yazarı olan hocalarımız akademik ünvanları olmadığı için kademeli olarak emekli edildiler...mesleki ve teknik eğitimin temelini patlatacak ilk dinamitler o günlerde hazırlandı....sonrası pekçok şehirde Atelye ve Laboratuvarı olmayan Teknik Eğitim Fakülteleri açılmış teorik eğitimle sözüm ona Uygulama öğretmenleri mezun edilmiştir ! Sonrası malum " Meslek Lisesi memleket meselesi " denildiği yıllarda mesleki eğitim ülke genelinde bitirilmişti .....
belirtmek istedigim bunlari onlar yapmadi biz yaptik... sabah merhaba dedigimiz komsu, ablamiz, isteki arkadasimiz, su anda emekli olan yazliktaki komsumuz.. yani bizler yaptik... bu isleri yapanlar onlardi ve biz buradaydik diye birsey yok.. toplum olarak buyuz... bize de prof verilmesi gundeme gelse ne yapariz... omur boyu maas vs.yazliklarda kacak buyutmeyi sadece onlar mi yapiyor onlar kim nasil tarif ediyoruz biz yapmiyor muyuz rant soz konusu olunca... sozum size degil ama herkes yapildi diye yaziyor da
"Okullar! Geçmiş olsun!" 👍😔
Eğitimin bitiş manifestosu. Ruhuna el - Fatiha
İki kız çocuğu yetiştirmeye çalışan bir anne olarak ellerinizden öpüyorum Hocam.
Durum budur:(
Yerdrn göğe kadar haklısınız
Yök'ten birileri gelip sorabilir mi ? YÖK olmasa kim sorar ? Sorulsa üniversiteler özgürlüğü n yeri bak bak ne yapıyorlar diye bu seferde ondan şikayet olmaz mı ?
Selam Fuat hocam. Yazdıklarına ve konuşmalarına çok teşekkür ederim. Ben sizlerden yaşça ve çalışma. Tecrübesi olarak biraz ilerideyim. Yanıma çalışmak veya staj için gelenlerden neler çektiğimi ben bilirim. Seramik teknolojisi yok. Teknik resim sıfır. Alçı bilgisin den habersiz. Bazılarına hangi alçıyı kullanıyorsunuz .cevap karton piyer alçı. Kitabı bazı okullar alıyor. Diğer okullarda ki hocalar böyle bir kitap olduğundan habersiz. Öğrenciye aldiğince de bölüm başkanınna şikayet ederlermiş. Yazacak. Çok şey var. Selamlar
Hocam öyle bir konuşmuşki kesin bunun içinde ilahiyatçı Zekeriya beyezda vardır muhakkak!
Ağzına sağlık Fuat hoca.
Boş...ne desen boş, derler ya.
👍
Helal Olsun... 🎉
Amca tam bir rakici
Sarhoş kafayla sizden daha yüksek zekâya sahip.