Bu seriyi komik bir sırıtışla izliyorum her zaman. Keyif aldığım aktivitenin zahmetsiz şekilde izlenir hale gelmesi büyük bir lüks. Teşekkürler efendim 🙂
aman tanrım, istanbul'daki başka büyük anıt ağaçları da yakından gördüm fakat buradakine sadece ağaç diyemeyiz sanırım, gerçekten çok etkilendim, teşekkürler mr. kösemen & cep hikayeleri. lütfen bu seri hep olsun! romantik, tuhaf adamın romantik tuhaflıklar peşindeki maceralarında kendimizi buluyoruz!
4-5 sene önce üsküdarda eskize çıktığımda o ağaçla karşılaşmıştım bir de akşam vaktiydi. çitlembik diye hatırlıyorum ama yanılıyor olabilirim. bir anda lotr a ışınlayan bir yanı var o yol ve ağacın :) eski bir dostla karşılaşmış gibi heyecanlandım gidip ziyaret edeyim birkaç gün içinde
kösemen seni 20 sene öncesinden gıyaben tanıyorum. kampüste paldır küldür hareketlerine şahit olurdum. kadıköy'de shuttle'a binerken sıramı kaptın bir kere. seni asla affetmedim.
Kösemen'in gezi videolarını izlerken Alain de Botton'un Seyahat Etme Sanatı adlı kitabından aldığım notları paylaşmak istedim. Kösemen de tam da John Ruskin gibi geziyor. Sevgiler ve Teşekkürler. John Ruskin 1819 Şubat doğumlu. (ö y. 1900 ) 1900) bir İngiliz ressam. Ruskin'e göre resim hiç yeteneği olmayan insanlar tarafından yapıldığında bile değerliydi çünkü bize görmeyi öğretiyordu. Resim sanatı sayesinde bakmak yerine fark etmenin bilincine varıyorduk. Onun için resmin sergilenmeyecek kadar kötü olmasının bir önemi yoktu. Resim yapmanın amacı güzel resim yapmak onları sergilemek değildi. Ruskin şöyle diyordu. Buradaki amacım size resim yapmayı değil, görmeyi öğretmek. Ruskin insanların ayrıntıları fark etmeyeşinden yakınırdı. Ona göre modern turistler, aceleyle geziyor ve gerçekte hiçbir şey görmüyorlardı. Özellikle trenle bir haftada Avrupayı dolaşıp Avrupa gördüm diye böbürlenen turistlere çok kızıyordu. Aslında fotoğraf çekmek de bu amaca hizmet ediyor gibiydi. Ancak Ruskin'in bu fotoğraf hevesi çok üzün sürmedi. Sorun şuydu: Fotoğraf çekenlerin çoğunluğu, fotoğrafçılığı bilinçli bir bakış edinmek amacıyla kullanmıyorlardı. Nasıl olsa fotoğraf, güzelliği kaydediyordu, dünyaya eskisi kadar dikkatle bakmaya gerek yoktu artık. Bir manzaraya gerçekten sahip olabilmek için o manzaranın bütün öğelerinin farkına varmaya ve yapısını kavramaya çalışmamız gerekir. Güzelliği görebilmek için gözlerimizi açmamız yeterlidir fakat güzelliğin hafızamızda yer etmesi, onu derinden kavramamıza bağlıdır. Fotoğraf makinesi , bakmakla görmek arasındaki ayırımı bulandırır. Görmekle, sahip olmayı iyice birbirine yaklaştırır; bize gerçek bilgiyi sunuyormuş gibi görünür ama aslında güzelliği anlama çabasını gereksiz kılar. Bir nesnenin resmini çizdiğimizde ona daha net bir gözle bakmaya başlıyor, onu oluşuturan öğeleri ve özellikleri kesin bir biçimde kavrıyorduk. Resim yapmak , bundan önce nesnelerin gerçek görünümlerine karşı kör olduğumuz gerçeğini yüzümüze vurur.
Olmanız uygun icap etmeyen yerlerde bulunmak, avare avare gezmek veya plansız işler yapmak hayattaki rutinlerden alınan en güzel intikamdır. Din kur müridin olalım!!!!!!!
Bu seriyi komik bir sırıtışla izliyorum her zaman. Keyif aldığım aktivitenin zahmetsiz şekilde izlenir hale gelmesi büyük bir lüks. Teşekkürler efendim 🙂
Çok güzel bir bölüm olmuş. Bu seriyi izleyince böyle güzelliklerle dolu İstanbul’da yaşadığımız hızlı hayata hayıflanmamak mümkün değil.
UA-cam da keyif alarak izlediğim sayılı kanallardan biri. Emeğinize sağlık.
aman tanrım, istanbul'daki başka büyük anıt ağaçları da yakından gördüm fakat buradakine sadece ağaç diyemeyiz sanırım, gerçekten çok etkilendim, teşekkürler mr. kösemen & cep hikayeleri. lütfen bu seri hep olsun! romantik, tuhaf adamın romantik tuhaflıklar peşindeki maceralarında kendimizi buluyoruz!
Ne diyeceğimi bilemiyorum profesyonel olmayan seyyahlık kariyerime ilham vermeye devam ediyorsunuz…
Teşekkür ederim C.M.Kösemen
Kösemen adam anlatsın biz dinleriz!
Geldi en sevdiğim seri
Teşekkürler.
Mükemmel seri. İstanbul Belediyesi mi olur Kültür ve Turizm Bakanlığı mı olur artık böyle işleri daha çok insanın izlemesini sağlamalı.
Mükemmel bir seri
Her seferinde ağzım kulaklarımda izliyorum 😊
cok pozitif bir video yaptıgınıza ve naifliğinize teşekkür ederim
Teşekkürler.
sonra bi bakıyosun, birinin kapı pervazına chatmaster olup gitmişsin
müthiş seri lütfen daha çokkkk😍😍
Devamı gelecek. Teşekkürler.
super
En sevdiğim seri ❤
Ya müthişsiniz; o kadar severek izliyorum ki.
Teşekkür ederiz.
çok güzel bölüm
Teşekkürler.
müthiş bi video olmuş:))
Gezi için çok teşekkürler.
Biz teşekkür ederiz.
muazzam video. sag olun.
Teşekkürler.
14:20 de bahsettiği "araba kalınlığında solucanlar" bana All Tomorrows'daki solucanları hatırlattı..
Selam Cevdet Mehmet , hoş bulduk. Şöyle ağır ağır gezelim sündüre sündüre...
Sabah sabah mutlu olduk.
Aman aman yeni video gelmiş harika 😊
17:44 Tulumba (sıvıları kuyudan, alçak yerlerden çekmeye ya da yüksek yerlere çıkarmaya, basmaya yarayan araç)
4-5 sene önce üsküdarda eskize çıktığımda o ağaçla karşılaşmıştım bir de akşam vaktiydi. çitlembik diye hatırlıyorum ama yanılıyor olabilirim. bir anda lotr a ışınlayan bir yanı var o yol ve ağacın :) eski bir dostla karşılaşmış gibi heyecanlandım gidip ziyaret edeyim birkaç gün içinde
Ağaçla ilgili bilgi almak isteyenler için;
anitagac.istanbul/agac/AND-38AA0035
kösemen seni 20 sene öncesinden gıyaben tanıyorum. kampüste paldır küldür hareketlerine şahit olurdum. kadıköy'de shuttle'a binerken sıramı kaptın bir kere. seni asla affetmedim.
Kösemen'in gezi videolarını izlerken Alain de Botton'un Seyahat Etme Sanatı adlı kitabından
aldığım notları paylaşmak istedim. Kösemen de tam da John Ruskin gibi geziyor. Sevgiler ve Teşekkürler.
John Ruskin 1819 Şubat doğumlu. (ö y. 1900 ) 1900) bir İngiliz ressam. Ruskin'e göre resim hiç yeteneği olmayan insanlar tarafından yapıldığında bile değerliydi çünkü bize görmeyi öğretiyordu. Resim sanatı sayesinde bakmak yerine fark etmenin bilincine varıyorduk. Onun için resmin sergilenmeyecek kadar kötü olmasının bir önemi yoktu. Resim yapmanın amacı güzel resim yapmak onları sergilemek değildi.
Ruskin şöyle diyordu. Buradaki amacım size resim yapmayı değil, görmeyi öğretmek.
Ruskin insanların ayrıntıları fark etmeyeşinden yakınırdı. Ona göre modern turistler, aceleyle geziyor ve gerçekte hiçbir şey görmüyorlardı. Özellikle trenle bir haftada Avrupayı dolaşıp Avrupa gördüm diye böbürlenen turistlere çok kızıyordu.
Aslında fotoğraf çekmek de bu amaca hizmet ediyor gibiydi. Ancak Ruskin'in bu fotoğraf hevesi çok üzün sürmedi. Sorun şuydu: Fotoğraf çekenlerin çoğunluğu, fotoğrafçılığı bilinçli bir bakış edinmek amacıyla kullanmıyorlardı. Nasıl olsa fotoğraf, güzelliği kaydediyordu, dünyaya eskisi kadar dikkatle bakmaya gerek yoktu artık.
Bir manzaraya gerçekten sahip olabilmek için o manzaranın bütün öğelerinin farkına varmaya ve yapısını kavramaya çalışmamız gerekir. Güzelliği görebilmek için gözlerimizi açmamız yeterlidir fakat güzelliğin hafızamızda yer etmesi, onu derinden kavramamıza bağlıdır. Fotoğraf makinesi , bakmakla görmek arasındaki ayırımı bulandırır. Görmekle, sahip olmayı iyice birbirine yaklaştırır; bize gerçek bilgiyi sunuyormuş gibi görünür ama aslında güzelliği anlama çabasını gereksiz kılar.
Bir nesnenin resmini çizdiğimizde ona daha net bir gözle bakmaya başlıyor, onu oluşuturan öğeleri ve özellikleri kesin bir biçimde kavrıyorduk.
Resim yapmak , bundan önce nesnelerin gerçek görünümlerine karşı kör olduğumuz gerçeğini yüzümüze vurur.
teferrüç (osmanlıca) : Açılma, Ferahlama, Gezinti, Tozuntu...
mük ^^
20:58 Lovecraft öykülerinden fırlamış gibi 😱
Ekşisozluk'te bahsedilen gazimagusa kapalımaraş'taki ressamın evini bulmanı ve o evde bir #urbex videosu çekmeni talep ediyorum.
17:40 Pompa değil Tulumba.
Olmanız uygun icap etmeyen yerlerde bulunmak, avare avare gezmek veya plansız işler yapmak hayattaki rutinlerden alınan en güzel intikamdır. Din kur müridin olalım!!!!!!!
Hâşa! (Ama teşekkür ederim!)
❤❤
Doğma büyüme Üsküdar'lıyım
Hemen yerimizi alalım. Yine keyifli bir geziydi
Teşekkür ederiz.
Amber babanne camını eve götürseydin🤩
biraz havasından suyundan da bahsedermisin
kafadan like (Y)
16:41 e-devlete giremiyor JAHAHAHJWHWJWJWJQJ
bere tak