11:51 “Önce yoktun sonra doğup var oldun. Var olduktan sonra ölüp yok olacaksın.” Bu düşüncene göre aynı şeylerin tekrar etmesi de pek mantıksız olmaz o zaman. Nasıl ki doğmadan önce hiçtin sonra var oldun ve ölüp hiç oldun. Hiç olduktan sonra yine doğup var olup öleceksin belki de. Bu sonsuza kadar gider böyle. Eğer bir kereliğine gelip gideceğimizi düşünüyorsan o zaman da her şey yokluğa giderdi. Evrende canlılık diye bir şey kalmazdı. Çünkü zaman içerisinde tüm canlar bir kereliğine yaşama gelip bir daha gelmeyecekleri için bir yerden sonra bütün maddi canlıların ömrünü tüketmiş olması gerekirdi. Evrende artık yaşayacak tek bir canlı bile kalmazdı bir süre sonra. Evren ölülerin çöplüğü olurdu. Düşünsene her canlı madde bir daha canlanmamak üzere yaşamını tüketiyor. Bu şey belli noktadan sonra evrende canlılık potansiyelini bitirmeyecek mi? Her şeye maddesel olarak bakarsan canlılığı anlayamazsın, hatta benimsediğin büyük patlama fikrine de maddesel olarak açıklama yapmaya çalıştığında bir yerde tıkanacaksın. Yani maddesel olarak yine açıklama yapamazsın. Her şey kendinden önceki nedenin bir sonucuysa tek bir nokta olan evrenin patlayıp genişlemesine ne sebep oldu? Onu ne harekete geçirdi? Neden bilmem kaç milyar yıl o nokta bekleyip sonra patladı? Niye bundan katrilyonlarca yıl önce değil de, trilyonlarca yıl önce değil de 14 milyar yıl önce patlayası geldi? Patlamadan önce trilyonlarca hatta sonsuzca yıl önce neden orada durup bekliyordu o nokta? Orhan bence evren zamansal anlamda ezeli ve ebedidir. Evrenin bir başlangıcı olmadığı gibi sonu da yoktur. Hep vardı, hep olmaya devam edecek. Bizler de evrenin bir parçasıyız. Bizler de hep vardık ve hep olmaya devam edeceğiz. Tüm bu evren ve evrenin parçası olan bizler sürekli bir döngü içerisindeyiz. Ama yok olamayız. Sadece bozulup başka formlara dönüşürüz. Evrendeki atom sayısı ne azalır ne artar. Sabittir. Atomlar sadece dönüşür. Mesela toprak ağaç olur. Vesaire. Ruh bedenlere girmeden de varlığını sürdürür. Ruhun varlığı illa bir canlı bedeniyle olacak diye bir şey yok. Bütün canlılığı ortadan kaldırsan ruh yine var olacaktır. Bütün canlıların ruhu vardır. Bir şey canlıysa bil ki ona o canlılığı veren ruhtur. Ruhu bir algılayıcı gibi düşün. Ruh girilen bedenleri(cihazları) algılar. Ruh maddesel değildir, hacmi ağırlığı yoktur. Şimdilik böyle düşünüyoruz. Ama akılla kavrayabiliyoruz ruhun varlığını. Yokluktan, hiçlikten varlık çıkmaz. Var olan bir şey de hiç olamaz. Var olan şeyler bozulur başka şeylere dönüşür. Bunun aksini söyleyenler boş olan avucunuzdan herhangi bir madde yaratabilir misiniz? Mesela avucunuzda yoktan bir kalemtraş var edin. Sihir mi bu yokluktan varlık çıksın? Akla, mantığa fizik yasalarına aykırı. “Adama demezler mi önceden yoksan şimdi nasıl var oluyorsun?” Son olarak birinin bu sözünü alıntılamak istedim😂
zaten ölüler çöplüğüne de dönebilirki dünya ve evren bu neden anormal olsunki bi zamanlar ölüler çöplüğüydü zaten hiçbişey yoktu dinozorların nesli tükendi örneğin başka Türler ortaya çıktı zaten biz öldükçe yerimize başkası doğuyor maddeler döngü içerisinde yok olmak o kadar da absürt bi durum değil demekki.
Ulan, ilk defa bu kadar uzun bir yorumu, sonuna kadar üşenmeden okudum. Belki de şuana kadar okuduğum, en mantıklı yoruma denk geldim. Bakış açın mükemmeldi, bravo birader. 🤝🤝
Geçen seneye kadar aşağı yukarı ben de senin gibi düşünüyordum yokluk-varlık konusunda fakat beni etkisi altına alan o felsefi çıkarımları edindikten sonra başka şeyler düşünmeye başladım kesin olarak bir kanıya varmamak koşuluyla. Ölümden sonra yok olduğumuzu düşünmek hayata başka bakmayı, kararları başka vermeyi sağlar; ölümden sonra yok olmayacağımızı düşünmek hayata başka bakmayı, kararları başka vermeyi sağlar. İşte bu açıdan çok önemlidir bu konu. Ne kadar çelişir bilmem ama ben hala antinatalistim. Bu fikrin dışına da kolay çıkacağımı sanmıyorum. Belki daha çok duygusal sebepler etkiliyor bu konuda beni.
Ben ameliyat oldum narkoz verdiler hiç bisey görmedim duymadim hatirlamadim kendimi bilincim kapandı mesela gözümu açtım oda daydim ölüm böyle bisey galiba
Ölüm o.Kuranda vefat ve ölüm arasında fark var bilirmisin.Vefat mesela uyku, bayılma ve ölüm için kullanılır ve esases bilincin gitmesi anlamındadır.Mevt ise sadece ölü m demektir ama geri dönüşünün mümküm olmaması gerekiyor.
MacDougall'ın deneyi ruhun ağırlığı olduğu ve özellikle 21 gram ağırlığında olduğunu söyledi bende ölümden sonra hayata inanıyorum ve rüya görür gibi olacağını düşünüyorum ve Spiritüel deizm imin galip geleceğini düşünüyorum benim fikrim bu
seni yeni dinledim kafan çok karışmış karışık olduğun için bu durumdasın.inançsız insanların durumu aynı senin durumundalar bak bize çok rahatız öldükten sonra aynen bu şekilde dirileceğiz.
Yapılan herseyin yanina kâr kalması! O kadar basit degil😂 2,5 yaşında bir çocuğun dedesinin cenazesinden sonra evdeki koltukta biri varmış gibi oynaması, boşluğa bakıp gülümsemesi ne var orada diye sorulduğunda dede demesi.. Ambulans da bilinci kapalı komadaki arkadaşımın 1 hafta komada kaldıktan sonra bana ambulans da yaşananları tek tek anlatması ( Yukarıdan sizi ve kendimi izledim diyor) Beynin olduğu halde bilincin olmayabilir! Bilinç devam edecek. Tipkı uykudayken acı çektiğinde ya da mutlu olduğunda bunu gerçekten hissettigin gibi..Beden ölecek ve enerji sonsuz kaynağına geri dönecek.
beyin bir et parçası gibi görünür ama bilinç büyük oranda kendini orada ifade eder,öldükten sonra beyin çürüyüp toprak olacak ama bilinç yok olmaz çünkü o kendini farklı formlarda ifade eden herşeyin tüm algıların kaynağıdır,yok olması imkansız.hiçbirşey vardan yok olmaz,hiçbirşey yoktan varolmaz..
Bilinc dedin sey zaten beyin beyinin icindeki sey beyin ölünce bilinc de ölür baska bir yerde yasiyamaz bu düsünce yok olma korkusu olan insanlarin ati bisey nerde olursa olsun yasayalim düsüncesi
3:47’ye gelince hatırladım. Cemre Demirel’in konuşmalarına baktığımda yanılmıyorsam aynı şeyleri dolaylı veya doğrudan söylediğini hatırlıyorum. Onun depresyon ve bipolardan dolayı çok acılar çektiğini, bu acılara inandığı dinin Tanrısından korktuğu için katlandığını anımsıyorum. Cemre’ye dair gördüğüm, yakaladığım her şey bana, inancında samimi olmadığını, meselesinin başka olduğu izlenimi veriyor. Bu o kadar fazla ki bu cümleleri yazma ihtiyacı hissediyorum. Zekasını ve bilgisini çok ileri bulmuyorum fakat mensubu olduğu dini benimseyecek kadar da az zekalı ve az bilgili olacağını da düşünmüyorum. Dinlerin biraz felsefi düşünme ve sorgulamayla çok çabuk elenebileceğini düşünüyorum. Hayatta pek çok şey mümkün; belki de yanılıyorumdur inanıp inanmadığı konusunda. Duyular yanıltabilir.
İnandığı dinin tanrısından korktuğu için değil. eğer o allah gerçekten varsa bu acilarin bi anlami olduğuna inanıyor .adam dinlere ön yargıyla yaklaştığını söyledi .ve adam dini kendi içinde yasiyor bazende soyler işte milleti inandirmak icin oyle cok sey yapmam
Ölümden sonra ne olacağımız meselesine dini kalıplarla bakmıyorum. Dini anlatılar metafiziğe girer. Dini anlatılar mantığa ve bilgiye dayanmayan masal ve kurgulardır. Dinleri daha çok hakikatlerin çarpıtılmış hali olarak görüyorum. Bunları akıl, mantık ve realite çerçevesinde pek ele alamayız. Bu yüzden dini anlatıları ciddiye almıyorum doğal olarak. Ben, varlık-yokluk; canlılık ve ruh kavramına felsefi-mantıksal düzlemde bakmaya çalışıyorum. Bu konularda henüz kesin bir sonuca vardığımı düşünmüyorum. Bu konuları irdelemeye devam ediyorum ve edeceğim. Ama son yarım senedir felsefi bilgisine ve bilimsel yöntemine güvendiğim bir kanaldan edindiğim şeyler bana bu konuda tahmini doğruluğuna yüzde doksanlar oranlarında ikna olduğum çıkarımlar verdi. O çıkarımlar ise özetin özeti halinde şudur;yokluktan varlık, varlıktan yokluk çıkamaz. Asıl bizi oluşturan ruh vardır. Ruh ölmez. Ruh hep vardı. Ruh hep var olmaya devam edecek. Yani ruh ezeli ve ebedidir. Beden parçalardan oluştuğu için dağılmaya ve bozulmaya tâbidir ama ruh değil. Beden ruhu sınırlar. Örneğin bir tavuğun bedenindeyse ruhun, insan bedenindeki ruha göre çok daha düşük olur zihinsel faaliyetlerin. Bu sonuçlara tek tek mantıksal akıl yürütmelerle varılıyor. Herhangi bir şeyi atlamaya çalışmadan sonuçlara varılmaya çalışılıyor. Sadece bu kadarına değinmek istiyorum çünkü çok hassas konular olduğu için ne kadar yazsam eksik kalır. Bu yüzden bu konularla ilgilenmek isteyen, vaktinden ve enerjisinden gerekli feragatlarda bulunma niyetinde olacaklara tavsiyem bu konulara hakim olduklarını düşündüğüm o kanala gitmeleridir. Şu anki kapasitemle büyük bir nimet olarak görüyorum orayı. Felsefeyi ve mantığı doğru anlamayan o kadar çok sözde felsefe kanalı var ki… Samimiyseniz ve derdiniz “gerçekten” bir şeyler öğrenmekse bakarsınız. Mümkünse sadece bir konuyu değil her konuyu edinmeye çalışın. Baştan başlayıp sırayla gidin. Mantık dersleri en baştadır mesela. Bu arada bunları da söylemeden edemeyeceğim; kastettiğim o kanalın kafamda oluşturduğum bazı felsefi sorulara geçerli ve tatmin edici cevaplar verebileceklerini de pek sanmıyorum şimdilik. Umarım verirler de yanılırım. Ve daha çok yüceltirim kanallarını. Bu şüphem de anlatılarındaki herkes tarafından farkedilmeyen ama benim farkettiğim; anlatılar içerisindeki bağlantı kuramadığım boşluk ve hatta çelişkilerdir. Belki sormadığım için bu durumdayım. Belki o konularda eksik bilgilendim kanaldan. Belki yanlış anladım o anlatılanları. Bunlar da olabilir. Herhalde o kadar derini onlar da düşünmüşlerdir. Bir gün anlayabilecekleri şekilde dile getirip sorabilme imkanı bulurum umarım. O kanalın felsefi bilgisi ve yöntemi bana çok güven verdi. Eğer bir gün yeterli derinlikte olmadıklarına kanaat getirirsem bu benim için büyük bir hayal kırıklığı olacaktır. Peki objektif olarak baktığımızda bana onları değerlendirme yetkinliğinin kanıtı nereden geliyor?😂 Bu son düşüncenin meşruluğunun kanıtı nereden geliyor, onun onu nereden geliyor, onun onunun onu nereden geliyor? İşte felsefe budur. Esen kalın.
Madem öldükten sonra hiçbir şey yok diyorsun ,peki ÖYD ' (ölüme yakın deneyim) ler hakkında ne düşünüyorsun ? bir çok insan aynı ,benzer şeyleri anlatıyorlar.Başka alemlere gittiklerini ve geri döndüklerini söylüyorlar.Hepsi benzer şeyler anlatıyorlar.
gerçekten ölüm düşüncesi bana huzur veriyor
ne gariptir banada. belkide herşeyin yalan onun gerçek olmasından. ve bir başlangıç..
Ölümden sonra ne olacağını,
sadece ALLAH cc bilir.
Azze ve celle demi gardaşım
Esenlikler Orhan Bey. Sizi bu video ile tanıdım. Bu 15 dakikalık sohbetiniz bana çok keyif verdi. Teşekkür ederim. Takipte olacağım.
Teşekkürler Orhan bey.
Teşekkür ederim video faydalı 🙂
Orhan hocam dediklerine sonuna kadar katılıyorum 🙏
3:05 kanıt var
Tüm bu olanlardan sonra , (savaşlar açlık yokluk sefalet doğal afetler geçim sıkıntısı Vs. ) iyiki ölüm var.😣
Orhancım ölelimde kurtulalım artık herşey için çok uğraşıyoruz😞
Hayatın büyüsüne kapılmamak için özellikle bu videonu sürekli izliyorum. Teşekkürler
11:51 “Önce yoktun sonra doğup var oldun. Var olduktan sonra ölüp yok olacaksın.” Bu düşüncene göre aynı şeylerin tekrar etmesi de pek mantıksız olmaz o zaman. Nasıl ki doğmadan önce hiçtin sonra var oldun ve ölüp hiç oldun. Hiç olduktan sonra yine doğup var olup öleceksin belki de. Bu sonsuza kadar gider böyle. Eğer bir kereliğine gelip gideceğimizi düşünüyorsan o zaman da her şey yokluğa giderdi. Evrende canlılık diye bir şey kalmazdı. Çünkü zaman içerisinde tüm canlar bir kereliğine yaşama gelip bir daha gelmeyecekleri için bir yerden sonra bütün maddi canlıların ömrünü tüketmiş olması gerekirdi. Evrende artık yaşayacak tek bir canlı bile kalmazdı bir süre sonra. Evren ölülerin çöplüğü olurdu. Düşünsene her canlı madde bir daha canlanmamak üzere yaşamını tüketiyor. Bu şey belli noktadan sonra evrende canlılık potansiyelini bitirmeyecek mi?
Her şeye maddesel olarak bakarsan canlılığı anlayamazsın, hatta benimsediğin büyük patlama fikrine de maddesel olarak açıklama yapmaya çalıştığında bir yerde tıkanacaksın. Yani maddesel olarak yine açıklama yapamazsın. Her şey kendinden önceki nedenin bir sonucuysa tek bir nokta olan evrenin patlayıp genişlemesine ne sebep oldu? Onu ne harekete geçirdi? Neden bilmem kaç milyar yıl o nokta bekleyip sonra patladı? Niye bundan katrilyonlarca yıl önce değil de, trilyonlarca yıl önce değil de 14 milyar yıl önce patlayası geldi? Patlamadan önce trilyonlarca hatta sonsuzca yıl önce neden orada durup bekliyordu o nokta?
Orhan bence evren zamansal anlamda ezeli ve ebedidir. Evrenin bir başlangıcı olmadığı gibi sonu da yoktur. Hep vardı, hep olmaya devam edecek. Bizler de evrenin bir parçasıyız. Bizler de hep vardık ve hep olmaya devam edeceğiz. Tüm bu evren ve evrenin parçası olan bizler sürekli bir döngü içerisindeyiz. Ama yok olamayız. Sadece bozulup başka formlara dönüşürüz. Evrendeki atom sayısı ne azalır ne artar. Sabittir. Atomlar sadece dönüşür. Mesela toprak ağaç olur. Vesaire. Ruh bedenlere girmeden de varlığını sürdürür. Ruhun varlığı illa bir canlı bedeniyle olacak diye bir şey yok. Bütün canlılığı ortadan kaldırsan ruh yine var olacaktır. Bütün canlıların ruhu vardır. Bir şey canlıysa bil ki ona o canlılığı veren ruhtur. Ruhu bir algılayıcı gibi düşün. Ruh girilen bedenleri(cihazları) algılar. Ruh maddesel değildir, hacmi ağırlığı yoktur. Şimdilik böyle düşünüyoruz. Ama akılla kavrayabiliyoruz ruhun varlığını.
Yokluktan, hiçlikten varlık çıkmaz. Var olan bir şey de hiç olamaz. Var olan şeyler bozulur başka şeylere dönüşür.
Bunun aksini söyleyenler boş olan avucunuzdan herhangi bir madde yaratabilir misiniz? Mesela avucunuzda yoktan bir kalemtraş var edin. Sihir mi bu yokluktan varlık çıksın? Akla, mantığa fizik yasalarına aykırı.
“Adama demezler mi önceden yoksan şimdi nasıl var oluyorsun?”
Son olarak birinin bu sözünü alıntılamak istedim😂
zaten ölüler çöplüğüne de dönebilirki dünya ve evren bu neden anormal olsunki bi zamanlar ölüler çöplüğüydü zaten hiçbişey yoktu dinozorların nesli tükendi örneğin başka Türler ortaya çıktı zaten biz öldükçe yerimize başkası doğuyor maddeler döngü içerisinde yok olmak o kadar da absürt bi durum değil demekki.
Ulan, ilk defa bu kadar uzun bir yorumu, sonuna kadar üşenmeden okudum. Belki de şuana kadar okuduğum, en mantıklı yoruma denk geldim. Bakış açın mükemmeldi, bravo birader. 🤝🤝
Geçen seneye kadar aşağı yukarı ben de senin gibi düşünüyordum yokluk-varlık konusunda fakat beni etkisi altına alan o felsefi çıkarımları edindikten sonra başka şeyler düşünmeye başladım kesin olarak bir kanıya varmamak koşuluyla. Ölümden sonra yok olduğumuzu düşünmek hayata başka bakmayı, kararları başka vermeyi sağlar; ölümden sonra yok olmayacağımızı düşünmek hayata başka bakmayı, kararları başka vermeyi sağlar. İşte bu açıdan çok önemlidir bu konu.
Ne kadar çelişir bilmem ama ben hala antinatalistim. Bu fikrin dışına da kolay çıkacağımı sanmıyorum. Belki daha çok duygusal sebepler etkiliyor bu konuda beni.
Orhan dostum videounun tamamını izledim ve altına imzamı atıyorum.
❤ Azərbaycandan esenlikler iyi yayınlar 🙏
teşekkürler.
Ben varsam ölüm yok;
ölüm varsa ben yokum.
Epikuros
Abi yeni keşfettim seni. Samimi bir adamsın. Takipteyim.🫡
Dinler olmasa acaba insanlar arası bu iliskiler nasıl olurdu
mezhep ve din kavgaları olmazdı en başta devlet işine odaklanıp prim yapmazdı refah artardı ırkçılık olmazdı.
Çok iyi bir kanal
Ahiret Haktır ve yaşanacaktır biiznillah...
Ben ameliyat oldum narkoz verdiler hiç bisey görmedim duymadim hatirlamadim kendimi bilincim kapandı mesela gözümu açtım oda daydim ölüm böyle bisey galiba
Ölüm o.Kuranda vefat ve ölüm arasında fark var bilirmisin.Vefat mesela uyku, bayılma ve ölüm için kullanılır ve esases bilincin gitmesi anlamındadır.Mevt ise sadece ölü
m demektir ama geri dönüşünün mümküm olmaması gerekiyor.
Ölüm bedende yitim yaşandığından, can çekişme söz konusu.
Cennet varsa sen ve senin gibi kisiler e yakisir
keske hersey bukadar kolay olsa ama olum son olursa o zaman verimli hayat nedir ???
Elindeki verileri gelicek nesile kaynak olarak sunarak geçmişini gözü arkada kalmadan gitmektir.
MacDougall'ın deneyi ruhun ağırlığı olduğu ve özellikle 21 gram ağırlığında olduğunu söyledi bende ölümden sonra hayata inanıyorum ve rüya görür gibi olacağını düşünüyorum ve Spiritüel deizm imin galip geleceğini düşünüyorum benim fikrim bu
seni yeni dinledim kafan çok karışmış karışık olduğun için bu durumdasın.inançsız insanların durumu aynı senin durumundalar bak bize çok rahatız öldükten sonra aynen bu şekilde dirileceğiz.
Yapılan herseyin yanina kâr kalması! O kadar basit degil😂 2,5 yaşında bir çocuğun dedesinin cenazesinden sonra evdeki koltukta biri varmış gibi oynaması, boşluğa bakıp gülümsemesi ne var orada diye sorulduğunda dede demesi.. Ambulans da bilinci kapalı komadaki arkadaşımın 1 hafta komada kaldıktan sonra bana ambulans da yaşananları tek tek anlatması ( Yukarıdan sizi ve kendimi izledim diyor) Beynin olduğu halde bilincin olmayabilir! Bilinç devam edecek. Tipkı uykudayken acı çektiğinde ya da mutlu olduğunda bunu gerçekten hissettigin gibi..Beden ölecek ve enerji sonsuz kaynağına geri dönecek.
sonsuz kaynağı Tanrı mı?
Sonsuz kaynak derken biraz açar mısın?
Hiçlik.
13:11 çok iyi olur
beyin bir et parçası gibi görünür ama bilinç büyük oranda kendini orada ifade eder,öldükten sonra beyin çürüyüp toprak olacak ama bilinç yok olmaz çünkü o kendini farklı formlarda ifade eden herşeyin tüm algıların kaynağıdır,yok olması imkansız.hiçbirşey vardan yok olmaz,hiçbirşey yoktan varolmaz..
Katılmıyorum. Doğmadan önce yoktum doğdum varoldum. Yani önceden aslında bir hiçtim hiçlikteydim.
@@istanbulbelediyeotobusleri Beden ölecek ve ruh de enerji de sonsuz kaynağına geri dönecektir.
Bilinc dedin sey zaten beyin beyinin icindeki sey beyin ölünce bilinc de ölür baska bir yerde yasiyamaz bu düsünce yok olma korkusu olan insanlarin ati bisey nerde olursa olsun yasayalim düsüncesi
@@istanbulbelediyeotobusleri hiç bir şey vardan yok yoktan var olmaz sadece dönüşür
@@savasatas5269 O SENİN GÖRÜŞÜN
3:47’ye gelince hatırladım. Cemre Demirel’in konuşmalarına baktığımda yanılmıyorsam aynı şeyleri dolaylı veya doğrudan söylediğini hatırlıyorum. Onun depresyon ve bipolardan dolayı çok acılar çektiğini, bu acılara inandığı dinin Tanrısından korktuğu için katlandığını anımsıyorum. Cemre’ye dair gördüğüm, yakaladığım her şey bana, inancında samimi olmadığını, meselesinin başka olduğu izlenimi veriyor. Bu o kadar fazla ki bu cümleleri yazma ihtiyacı hissediyorum. Zekasını ve bilgisini çok ileri bulmuyorum fakat mensubu olduğu dini benimseyecek kadar da az zekalı ve az bilgili olacağını da düşünmüyorum. Dinlerin biraz felsefi düşünme ve sorgulamayla çok çabuk elenebileceğini düşünüyorum.
Hayatta pek çok şey mümkün; belki de yanılıyorumdur inanıp inanmadığı konusunda. Duyular yanıltabilir.
İnandığı dinin tanrısından korktuğu için değil. eğer o allah gerçekten varsa bu acilarin bi anlami olduğuna inanıyor .adam dinlere ön yargıyla yaklaştığını söyledi .ve adam dini kendi içinde yasiyor bazende soyler işte milleti inandirmak icin oyle cok sey yapmam
Ölümden sonra ne olacağımız meselesine dini kalıplarla bakmıyorum. Dini anlatılar metafiziğe girer. Dini anlatılar mantığa ve bilgiye dayanmayan masal ve kurgulardır. Dinleri daha çok hakikatlerin çarpıtılmış hali olarak görüyorum. Bunları akıl, mantık ve realite çerçevesinde pek ele alamayız. Bu yüzden dini anlatıları ciddiye almıyorum doğal olarak.
Ben, varlık-yokluk; canlılık ve ruh kavramına felsefi-mantıksal düzlemde bakmaya çalışıyorum.
Bu konularda henüz kesin bir sonuca vardığımı düşünmüyorum. Bu konuları irdelemeye devam ediyorum ve edeceğim. Ama son yarım senedir felsefi bilgisine ve bilimsel yöntemine güvendiğim bir kanaldan edindiğim şeyler bana bu konuda tahmini doğruluğuna yüzde doksanlar oranlarında ikna olduğum çıkarımlar verdi. O çıkarımlar ise özetin özeti halinde şudur;yokluktan varlık, varlıktan yokluk çıkamaz. Asıl bizi oluşturan ruh vardır. Ruh ölmez. Ruh hep vardı. Ruh hep var olmaya devam edecek. Yani ruh ezeli ve ebedidir. Beden parçalardan oluştuğu için dağılmaya ve bozulmaya tâbidir ama ruh değil. Beden ruhu sınırlar. Örneğin bir tavuğun bedenindeyse ruhun, insan bedenindeki ruha göre çok daha düşük olur zihinsel faaliyetlerin. Bu sonuçlara tek tek mantıksal akıl yürütmelerle varılıyor. Herhangi bir şeyi atlamaya çalışmadan sonuçlara varılmaya çalışılıyor. Sadece bu kadarına değinmek istiyorum çünkü çok hassas konular olduğu için ne kadar yazsam eksik kalır. Bu yüzden bu konularla ilgilenmek isteyen, vaktinden ve enerjisinden gerekli feragatlarda bulunma niyetinde olacaklara tavsiyem bu konulara hakim olduklarını düşündüğüm o kanala gitmeleridir. Şu anki kapasitemle büyük bir nimet olarak görüyorum orayı. Felsefeyi ve mantığı doğru anlamayan o kadar çok sözde felsefe kanalı var ki…
Samimiyseniz ve derdiniz “gerçekten” bir şeyler öğrenmekse bakarsınız.
Mümkünse sadece bir konuyu değil her konuyu edinmeye çalışın. Baştan başlayıp sırayla gidin. Mantık dersleri en baştadır mesela.
Bu arada bunları da söylemeden edemeyeceğim; kastettiğim o kanalın kafamda oluşturduğum bazı felsefi sorulara geçerli ve tatmin edici cevaplar verebileceklerini de pek sanmıyorum şimdilik. Umarım verirler de yanılırım. Ve daha çok yüceltirim kanallarını.
Bu şüphem de anlatılarındaki herkes tarafından farkedilmeyen ama benim farkettiğim; anlatılar içerisindeki bağlantı kuramadığım boşluk ve hatta çelişkilerdir. Belki sormadığım için bu durumdayım. Belki o konularda eksik bilgilendim kanaldan. Belki yanlış anladım o anlatılanları. Bunlar da olabilir. Herhalde o kadar derini onlar da düşünmüşlerdir. Bir gün anlayabilecekleri şekilde dile getirip sorabilme imkanı bulurum umarım.
O kanalın felsefi bilgisi ve yöntemi bana çok güven verdi. Eğer bir gün yeterli derinlikte olmadıklarına kanaat getirirsem bu benim için büyük bir hayal kırıklığı olacaktır. Peki objektif olarak baktığımızda bana onları değerlendirme yetkinliğinin kanıtı nereden geliyor?😂 Bu son düşüncenin meşruluğunun kanıtı nereden geliyor, onun onu nereden geliyor, onun onunun onu nereden geliyor? İşte felsefe budur. Esen kalın.
kanalı söylememişsin
Kanal kanal demişsin kanal adınıda yazmamış puahahahha
Yazının yarısı kanal
@@kayrakaybetti Dahi Filozof-Antik Yunan Filozoflarında Ruh Kavramı.
@@kralbaskan7128 Dahi Filozof-Antik Yunan Filozoflarında Ruh Kavramı
Dunyaya kiymet verdin ne yaptin bos videolarin disinda 😁 okul mu yaptim kac hayat kurtardin
Madem öldükten sonra hiçbir şey yok diyorsun ,peki ÖYD ' (ölüme yakın deneyim) ler hakkında ne düşünüyorsun ? bir çok insan aynı ,benzer şeyleri anlatıyorlar.Başka alemlere gittiklerini ve geri döndüklerini söylüyorlar.Hepsi benzer şeyler anlatıyorlar.
Yalan hepsi
Ulan olurken bi anlatıo böyle şeyler yasadıklarını yoksa öldükten sonramı?
@@freed-t3x Anlamadım.
Çok seviyorlarsa öbür dünyayı veya allahı dini bir inancını yaşamasına ve yaşatmasına gerek yoktur direk ölsün kavuşur allahına