Şimdiye kadar izlediğim hiçbir yanlış okumalar bölümünde Yalın Alpay kendisinden bahsetmemişti. Bu bölümde kendisinden bahsetmiş ve bu durum bazılarını rahatsız etmiş gibi gözüküyor. Bu kişilerin aksine "arkadaşlık" üzerine konuşulan bir bölümde, kendi hayatından bahsetmesi beni mutlu etti açıkçası.
Anladığım kadarıyla Yalın Bey eskiden çok popüler olduğu bir dönem geçirmiş. Ardından içine kapanık projeye odaklı bir dönem geçirmiş. Şu anda ise Muzaffer'le iyi anlaşıyormuş. Teşekkürler Yalın Bey... Yine hayatıma ufak ve sevimli aydınlık dokunuşlar kattınız 😊
“All governments suffer a recurring problem: Power attracts pathological personalities. It is not that power corrupts but that it is magnetic to the corruptible.” ― Frank Herbert, Chapterhouse: Dune
Çok iyi bir bölümdü, teşekkürler hocam. Fakat, her ne kadar vurgu için böylesi gerekse de "kitlelerin merkezdeki kişilere yönelişinin" tek gerekçesinin güçsüzlerin sahte birleşimi olmadığını, bu çekimin "yapabilirlik" sergilenmesi üzerine olumsuz nitelikler barındırmayacak şekilde de gerçekleşebildiği belki 1-2 cümleyle ifade edilebilirdi. Özelilkle ilkokul-lise ortamındaki güçlü 3-4 kişinin inandırılarak seçilmiş olması ve buna göre eylemelerini anlatırken aklıma birkaç anı geldi. Bazen "güçsüz" olduğuna inanan-inandırılan kişilerin arasından, bunun böyle olmayabileceğini anlayıp, yavaş yavaş edindiği öfkenin de artıp kendisine cesaret vermesiyle o 3-4 kişiye kafa tutan, onlardan birkaçına güç gösterisinde bulunup yenen ve artık onların arasına katılan örnekler hatırladım. İlginçtir, genellikle kendisi de "güçsüz" ekipteyken rahatsız olduğu eylemleri, bu sefer yine kendisi yapmaya başlardı böyle kişiler.
Off müthiş bir konu. En sevdiğim tespitler! heleki ilişkiler,ilintiler veya ilişkilenmeler üzerine Yalın Alpay anlatırken örnekler verirken kendime bakıyormuş hissine kapıldım! Bir konuya kendini dahil etmeden; üçüncü objektif bir göz gibi analizler yapmak,tespitlere varmak, bütün yarattığı duyguların meraklandıcı tarafı harika. Ortak noktaları görmek tuhaf bir duygu.
Harika bir konu Yalın abimin anlatımıyla iki kat değerli ve anlaşılır hale gelmiş. Kendisini dinleyince ne güzel her şey yerli yerine oturuyor hissi geliyor. Çok teşekkürler bize bu farkındalık hissini yaşattığınız için
Profesör arkadaştan bahsedince İlker Canikligil geldi aklıma. Aynı şeyi onun için düşünmüştüm. Aynı yapıyı görüyorum. Kendimde de görüyorum bu arada olur yani. Var olmak zor.
Program Notları- ARKADAŞLIK, YANDAŞLIK, GÜÇ - 1 *Her insan kendisinin biricik ve değerli olduğunu hissetmek istiyor. *Bu durumlarda 3 tip tipolojiler var: 1.Kendini altta konumlandıran 2.Kendini ortada konumlandıran 3.Kendini üstte konumlandıran *Arkadaşlık işteş bir durumdur. *En yakın dostlarımızı genelde ilkokul,ortaokul ve lise de buluruz çünkü bu tipolojiler ne çok üsttedir ne çok alttadır. *'Güçlü adamın dostu olmaz.Güçlü adamdan dost olmaz.' *Güçlü insan:Param pulum gücüm olduğu için mi benle konuşuyor.Bu yüzden herkesle alacaklı herkese borç yazmış.Tanıştığı her insana potansiyel yandaş gözüyle bakıyor.Aynı durum terste de geçerli. *Özdeğer dışardan onanmadıkça kendinde çok değerli bir şey değildir.Aksine başa bela olabilir./Benim kendime biçtiğim değeri dışardan görmediğim her zamanda dışarısıyla çatışmaya başlıyorum. *İktidar mı İktidarsızlık mı insanı güç zehirlenmesine iter? *Güç izafi bir şey ve çoğu zaman en büyük güç izafi güçtür.Somut olan güç çok kolay aşınılır. *En fiziksel durumda bile güç olgu üzerinden değil algı üzerinden inandırma üzerinden kendini göstermektedir. *İkna gücü tüm güçlerin ana kaynağıdır. *Peki en çok başkalarını ikna etmek zorunda olan kimdir?İkna etmek zorunda olan kişi yani güçlü olmayan kişi *Kendisini güçsüz hissetmeyen hiçbir kimse başkalarını güçlü olduğunu ikna etme zahmetine girişmez. *Rıza üretilen mesele güç bağlamındaysa->Yandaşlık *Yandaşla yanında durulan kişi arasında ortaklık:İkisininde güçsüz olmasıdır. *Yanında durulan kişi:Güçsüzüm güçlü olduğuma dair bir algı yayacağım bunu kendimi merkeze alarak yayacağım. *Yandaş:Güçsüzüm güçlü olduğum algısını güçlü olan birinin yanında durarak yayacağım. *Kendinde güç sorunu görmeyen kişi kendi kendisini bir güç merkezi olarak sunmaya çalışmayacaktır. *Kişi ne kadar büyük bir güç gösterisine ihtiyaç duyuyorsa o kadar büyük bir güçsüzlük hissediyor olmalıdır. *Güçsüz olanlar birleştiler ve kendilerine en güçlü olanı lider yaptılar.Bütün algıyı ne kadar güçlüyüz üzerine inşa ettiler.Kime karşı gerçekten güçlü bireye karşı. *Sahte güçlüler topluluğu gerçek güçlülere karşı ikna edilmiş-reel değil.- bir güçlülükle kendi gücünü ortaya koymuş oydu.->Meselenin daha iyi anlaşılması için popülizm videoları izlenmeli *Kitle ve İktidar:Kitle hiçbir zaman hiçbir yerde tam bir kitle olarak kurulmaz.Her zaman iki ve ya üç kişi bir araya gelir çekirdek olur onları bir arada gören kitleler bir zamandan sonra oraya doğru akarlar.Bir sorun olduğu zamanda sonradan gelen kitle ilk gidenler olur. *Yandaşlar güçlü olarak görünen güçsüzün güçsüz olduğunu anladıkları anda onu terk ederler çünkü kendi güçsüzlüklerini o güçlü çözecekti halbuki güçlü güçlü değil. *Arkadaşlar birbirlerine kendi zaaflarını açabilen kişilerdir.-Yandaşlık da bu olmaz. *Muktedir muhattabıyla yani yandaşıyla konuşurken asla kendi zaaflarını yadsıyamadan konuşamaz. *Güçlü olan kendini güçsüz göstermekte çekinmeyecektir çünkü zaten güçlüdür kusurları olması güçsüz olduğu anlamına gelmez.
Evet kesinlikle öyle olmalı. İkna eden, ikna edilenin sınırlarına girerek kendi safına onu dahil eder. İkna olan da ikna edenin alanına girerek bir sınır ihlalinde bulunmuştur artık. Sonuçta karşılıklı bir ihlâl söz konusu. 😊 Bu güçsüzlerin seçtiği bir yol olmalı. Yani birbirleri üzerinden güç devşirmeye çalışma.
Yalın Hoca gibi ben de bir hedefe odaklandığım zaman kendimi soyutlamayı gereklilik görüyordum çünkü hedefim benim için en değerli şey haline geliyordu arkadaşlar ise bir nevi o hedef önündeki engellerdi . Hedefime ulaştığımda ise sosyal ortamıma tekrar döndüğümde ilişkilerim eskisi gibi devam ediyordu ama birkaç arkadaşım bu konuda sitem ettikten sonra ki haklı olarak (ben hedefime odaklandığım o süre zarfında onlar kötü bir durum mu geçirdi , iyiler mi , bir sorunları var mı gibi belki de bir arkadaşa dosta en ihtiyaç duyulacak zamanda onların yanında olmuyordum.) bu özelliğimi törpülemeye başladım . Belki hedeflerime ulaşmakta zorlanıyorum belki de ulaşamıyorum ama arkadaşlık ilişkileri şu an benim için daha önemli daha değerli .
Abone sayısı ile izlenme sayısının böyle at başı gittiği çok az kanal vardır, genelde bu oran yüzde10 civarı oluyor. Gerçekten her anlamda çokça yozlaşmış bir ortamda müthiş bir birliktelik !
Özellikle türkiyedeki evlilikleri ne güzel açıklamış.Zengin koca arayan kadın ve gücünü sürekli korumaya çalışan erkek ilişkisi arkadaş değil yandaşlık tarifine uyuyor.Sorsan iki tarafta sevgi yok ama hayat arkadaşıyız.Hayat yandaşı aslında :)
Bazı erkekler olarak aklınızı zengin koca ile yediniz, kadınlardan daha çok düşünüyorsunuz bunun üstüne. “Zengin koca” arayan kadın zannettiğiniz kadar fazla değil. Öyle olsa Türkiye’de evlenen erkek sayısı iki elin parmağını geçmezdi.
Yalın Bey ağzınıza sağlık çok teşekkürler. Yine ufuk açan bir söyleşi olmuş ancak siz anlatırken arada kaynadı gibi oldu sanki. "Güç zehirlenmesi" denilen durum sanki iki halde de oluşabilir. Yani iktidar pozisyonundaki kişi yada kurum gerçekten güçlü olsun ya da olmasın iktidarda bulunmaktan dolayı yanlış çıkarımlar yapabilir, yanlış kararlar alabilir ve nihayet yapılan olumlu eleştirileri bile bir tür saldırı olarak algılayabilir (güç zehirlenmesinin diğer olası tanımlamaları da olabilir). Bilemiyorum hocam ilk bakışta böyle bir çıkarım da mümkün gibi duruyor. Ancak bu konuda yani "iktidar olup muktedir olamamak" ya da "muktedir olsun ya da olmasın, iktidarda uzun süre kalmak güç zehirlenmesine neden olabilir mi" sorularını daha etraflıca düşünmek gerekiyor.
Aslanın da yelesi var. O da daha da iri olduğuna ikna eder..:) genel olarak katılsam da bazen güçlüler de güç gösterisi yapmak zorunda kalır. yine de şu kesin ki dengeli bir ruh ancak mecbur olduğunda liderlik eder ve yönetir. Hayati durumlar dışında buna gerek duymadığı gibi bunu insanlara hakaret gibi görür.
Partnerler birbirine denkse (maddî,saygınlık,popülarite vb. bakımdan) o ilişkiye arkadaşlık diyebiliriz.Lakin biri öbüründen üstün ise gayr-i ihtiyarî olarak o işe menfaat girer.İlk başlarda bazı ufak tefek kıyaklar yapılır ve zamanla alışkanlık haline gelir.Zayıf taraf artık bu kıyaklardan vazgeçemez ,güçlü taraf ise kendisini tatmin etme hazzindan vazgeçemez.Belki de art niyetle başlamayan dostane münasebet bu şekilde menfaatperestliğe evrilir.
Degilse bile OD'da da ciddi ego problemleri var. Konusunda çok iyi, caliskan ama sürekli takdir edilememekten yakınıyor, bir sure sonra itici gelmeye başlıyor.
Güçlü olmanın tek yolu güçlü gibi gözükmek anladığım kadarıyla. Güç istencini irrasyonel bir durummuş gibi anlatmışsınız. Güçlü olmak (veya gözükmek) insanların işine yaramaz mı? Gücün insanı özgürleştirdiğini düşünüyorum.
Hocam yine panzehir gibi bir video olmuş. Video izlemeyi bırakıp önce sizin kitaplarınızdan başlayarak - ki oradan çok fikir insanı ve onların kitapları çıkacağına eminim - kitap okumaya başlayacam öpüldünüz muckssss
Hocam arkadas ortamina ilk girildiginde kafadan gecenler hakkinda ne kadar guzel ayrimlara gittiniz bazi yerlerde kendimi sorguladim acaba ben hangi kisma giriyorum diye ayrice gorece bir nörd biri olarak ctesı bana yazan ve dısarı cagiran arkadaslarimi surekli beni okumamdan ayiran ve alkol aldigimiz icin ertesi gun spor yapamamam, aksamdan kalacagım ıcınde ertesı gunu mu de p:c eden engeller olarak kodladim :)
Bu konudaki tek o okuma Yalın Beyin yaptığı olmamalı. Gerçekten de artıları eksileri değerlendirip insan arkadaşlarım mı (onlarla birebir vakit geçirmek), yoksa ben mi (onların içinde bulunmadığı) sorusunu sorup kendini seçebilir. Her zaman da meselenin özünde denge,eşitlik olmak zorunda değil ama kronik hale geldiyse bir irdelemek gerekebilir.
"Değerlere" çok değendiğiniz bir video yayınlamışrınız hocam ve sonucunda aslında "değer" kavramını her bakımdan bizim kendi üretme ihtiyacı duyduğumuz bir kelime olduğuna getirmiştiniz sözü. Peki videonun başlarındaki "değer verip,değer almamız" tarzı yaklaşımı o zaman pek doğru bir yaklaşım olmaz .
'Güçsüzlerin güçlü olmak için bir otobüsün içine sıkış tıkış binmeleri gibi birşeydir bu ve otobüs şoförünün güçsüz olduğunun deşifre olmasıyla beraber herkes otobüsten iner' yalın hocam kim olabilir acaba bu otübüs şöförü! 😂
Daniel Kruger çalışmasında da yetersizliğin yarattığı etki ile insan sınırlı nitelikliklerini abartma eğilimi gösterir. Cehaletin bu bağlamda güç ve özgüven getirdiğini vurgular.
"Bunlar gemici adamlardır, yalnızlığa alışkındır. Fırtına dinince ilk fırsatta bizi gemisinden atarlar"
Ezici olmamaksızın büyük, sıkıcı olmamaksızın sade olmak gerekir her alanda. Çok güzel bir söz
Şimdiye kadar izlediğim hiçbir yanlış okumalar bölümünde Yalın Alpay kendisinden bahsetmemişti. Bu bölümde kendisinden bahsetmiş ve bu durum bazılarını rahatsız etmiş gibi gözüküyor. Bu kişilerin aksine "arkadaşlık" üzerine konuşulan bir bölümde, kendi hayatından bahsetmesi beni mutlu etti açıkçası.
Dinliyor öğreniyoruz çok güzeldi emeğinize sağlık.
21:33 ''Yandık o zaman '' Muzaffer Bey'in endişesini paylaşıyorum :)))
Anladığım kadarıyla Yalın Bey eskiden çok popüler olduğu bir dönem geçirmiş. Ardından içine kapanık projeye odaklı bir dönem geçirmiş.
Şu anda ise Muzaffer'le iyi anlaşıyormuş.
Teşekkürler Yalın Bey...
Yine hayatıma ufak ve sevimli aydınlık dokunuşlar kattınız 😊
“All governments suffer a recurring problem: Power attracts pathological personalities. It is not that power corrupts but that it is magnetic to the corruptible.” ― Frank Herbert, Chapterhouse: Dune
Hem sağlığa hem keseye faydalı ev yemeklerini tercih ediyorum, sizi izlerken . Ama en önemlisi sizi dinleyebilmek. Anlatımınız için Çok Teşekkürler.
İyi ki youtube'dan böyle videolar izleyebiliyoruz. Emeğinize sağlık.
Selamlar Yalın Bey, sizi dinleyebiliyor olmak ne büyük bir şans kendi adıma. Çok teşekkürler video için.
Çok iyi bir bölümdü, teşekkürler hocam. Fakat, her ne kadar vurgu için böylesi gerekse de "kitlelerin merkezdeki kişilere yönelişinin" tek gerekçesinin güçsüzlerin sahte birleşimi olmadığını, bu çekimin "yapabilirlik" sergilenmesi üzerine olumsuz nitelikler barındırmayacak şekilde de gerçekleşebildiği belki 1-2 cümleyle ifade edilebilirdi.
Özelilkle ilkokul-lise ortamındaki güçlü 3-4 kişinin inandırılarak seçilmiş olması ve buna göre eylemelerini anlatırken aklıma birkaç anı geldi. Bazen "güçsüz" olduğuna inanan-inandırılan kişilerin arasından, bunun böyle olmayabileceğini anlayıp, yavaş yavaş edindiği öfkenin de artıp kendisine cesaret vermesiyle o 3-4 kişiye kafa tutan, onlardan birkaçına güç gösterisinde bulunup yenen ve artık onların arasına katılan örnekler hatırladım. İlginçtir, genellikle kendisi de "güçsüz" ekipteyken rahatsız olduğu eylemleri, bu sefer yine kendisi yapmaya başlardı böyle kişiler.
Off müthiş bir konu. En sevdiğim tespitler! heleki ilişkiler,ilintiler veya ilişkilenmeler üzerine Yalın Alpay anlatırken örnekler verirken kendime bakıyormuş hissine kapıldım! Bir konuya kendini dahil etmeden; üçüncü objektif bir göz gibi analizler yapmak,tespitlere varmak, bütün yarattığı duyguların meraklandıcı tarafı harika. Ortak noktaları görmek tuhaf bir duygu.
Harika bir konu Yalın abimin anlatımıyla iki kat değerli ve anlaşılır hale gelmiş. Kendisini dinleyince ne güzel her şey yerli yerine oturuyor hissi geliyor. Çok teşekkürler bize bu farkındalık hissini yaşattığınız için
Teşekkürler 🎉❤
Hoş sohbet için teşekkürler
Teşekkürler harika sohbet için 😊
Türkiye siyasetinin adeta simülasyonunu anlattınız..👍
farkinda insanlara ,daha farkli bakis acilari sundugun icin onemlisin.oncusun..selamlar selametler
İzlerken zevk aldım değerli arkadaşlarım! Her şey gönlünüzce olsun :)
808
ikinci yarıda bahsedilenler akıllara malum şahısı getiriyor ister istemez :)
Tedx de konuşması olan, gözlüklü, hafif şişko, otistik olduğunu söyleyen doktordan bahsediyorsun di mi?
@@aysekurt5025 oytun prof değil doçent.
Özgür Demirtaş değil mi?
Çok harika, dinlerken mest oldum
Harikasınız,ikinizin muhabbetini dinlemek çok keyifli
EMEĞINIZE teşekkürler.
müthiş Allah razı olsun...inanılmazsınız kendimi daha insan hissediyorum...:)
Hazır 1 hafta önce Emre Alkin'le konuşmuşken yandaşlıktan bahsetmişsin, ne kadar hoş olmuş.
Tam da sizden bakış açısı kazanmaya ihtiyacım olan konular
senin için indirecem yalın hocam normalde kullanmıyorum ama senin için indireceğim ve kullanacağım
Umarım bir gün bu konuşmalar, podcast formatında yayınlana bilseydi.
Ya Allah'ım harika y🌟
Mükemmeldi
Profesör arkadaştan bahsedince İlker Canikligil geldi aklıma. Aynı şeyi onun için düşünmüştüm. Aynı yapıyı görüyorum. Kendimde de görüyorum bu arada olur yani. Var olmak zor.
Program Notları- ARKADAŞLIK, YANDAŞLIK, GÜÇ - 1
*Her insan kendisinin biricik ve değerli olduğunu hissetmek istiyor.
*Bu durumlarda 3 tip tipolojiler var:
1.Kendini altta konumlandıran
2.Kendini ortada konumlandıran
3.Kendini üstte konumlandıran
*Arkadaşlık işteş bir durumdur.
*En yakın dostlarımızı genelde ilkokul,ortaokul ve lise de buluruz çünkü bu tipolojiler ne çok üsttedir ne çok alttadır.
*'Güçlü adamın dostu olmaz.Güçlü adamdan dost olmaz.'
*Güçlü insan:Param pulum gücüm olduğu için mi benle konuşuyor.Bu yüzden herkesle alacaklı herkese borç yazmış.Tanıştığı her insana potansiyel yandaş gözüyle bakıyor.Aynı durum terste de geçerli.
*Özdeğer dışardan onanmadıkça kendinde çok değerli bir şey değildir.Aksine başa bela olabilir./Benim kendime biçtiğim değeri dışardan görmediğim her zamanda dışarısıyla çatışmaya başlıyorum.
*İktidar mı İktidarsızlık mı insanı güç zehirlenmesine iter?
*Güç izafi bir şey ve çoğu zaman en büyük güç izafi güçtür.Somut olan güç çok kolay aşınılır.
*En fiziksel durumda bile güç olgu üzerinden değil algı üzerinden inandırma üzerinden kendini göstermektedir.
*İkna gücü tüm güçlerin ana kaynağıdır.
*Peki en çok başkalarını ikna etmek zorunda olan kimdir?İkna etmek zorunda olan kişi yani güçlü olmayan kişi
*Kendisini güçsüz hissetmeyen hiçbir kimse başkalarını güçlü olduğunu ikna etme zahmetine girişmez.
*Rıza üretilen mesele güç bağlamındaysa->Yandaşlık
*Yandaşla yanında durulan kişi arasında ortaklık:İkisininde güçsüz olmasıdır.
*Yanında durulan kişi:Güçsüzüm güçlü olduğuma dair bir algı yayacağım bunu kendimi merkeze alarak yayacağım.
*Yandaş:Güçsüzüm güçlü olduğum algısını güçlü olan birinin yanında durarak yayacağım.
*Kendinde güç sorunu görmeyen kişi kendi kendisini bir güç merkezi olarak sunmaya çalışmayacaktır.
*Kişi ne kadar büyük bir güç gösterisine ihtiyaç duyuyorsa o kadar büyük bir güçsüzlük hissediyor olmalıdır.
*Güçsüz olanlar birleştiler ve kendilerine en güçlü olanı lider yaptılar.Bütün algıyı ne kadar güçlüyüz üzerine inşa ettiler.Kime karşı gerçekten güçlü bireye karşı.
*Sahte güçlüler topluluğu gerçek güçlülere karşı ikna edilmiş-reel değil.- bir güçlülükle kendi gücünü ortaya koymuş oydu.->Meselenin daha iyi anlaşılması için popülizm videoları izlenmeli
*Kitle ve İktidar:Kitle hiçbir zaman hiçbir yerde tam bir kitle olarak kurulmaz.Her zaman iki ve ya üç kişi bir araya gelir çekirdek olur onları bir arada gören kitleler bir zamandan sonra oraya doğru akarlar.Bir sorun olduğu zamanda sonradan gelen kitle ilk gidenler olur.
*Yandaşlar güçlü olarak görünen güçsüzün güçsüz olduğunu anladıkları anda onu terk ederler çünkü kendi güçsüzlüklerini o güçlü çözecekti halbuki güçlü güçlü değil.
*Arkadaşlar birbirlerine kendi zaaflarını açabilen kişilerdir.-Yandaşlık da bu olmaz.
*Muktedir muhattabıyla yani yandaşıyla konuşurken asla kendi zaaflarını yadsıyamadan konuşamaz.
*Güçlü olan kendini güçsüz göstermekte çekinmeyecektir çünkü zaten güçlüdür kusurları olması güçsüz olduğu anlamına gelmez.
Bir Canetti sever olarak Kitle ve İktidar'ı anman sevindirdi doğrusu, ne büyük eser olduğunu bilen bilir ancak, selamlar...
"İknanın olduğu yerde ihlal vardır" derler
Evet kesinlikle öyle olmalı. İkna eden, ikna edilenin sınırlarına girerek kendi safına onu dahil eder. İkna olan da ikna edenin alanına girerek bir sınır ihlalinde bulunmuştur artık. Sonuçta karşılıklı bir ihlâl söz konusu. 😊 Bu güçsüzlerin seçtiği bir yol olmalı. Yani birbirleri üzerinden güç devşirmeye çalışma.
@@akaraca54 sonuçta ikna olmak, kişinin izin vermesiyle gerçekleşir
O degilde adam cok ikna edici. Sanki yemek sepetini kullaninca nibel ödülü almaya yetecek bilimsel faliyet yürütmüş gibi hissedecem.
Kimden bahsediyor. Allahını seven söylesin..
Yalın Hoca gibi ben de bir hedefe odaklandığım zaman kendimi soyutlamayı gereklilik görüyordum çünkü hedefim benim için en değerli şey haline geliyordu arkadaşlar ise bir nevi o hedef önündeki engellerdi . Hedefime ulaştığımda ise sosyal ortamıma tekrar döndüğümde ilişkilerim eskisi gibi devam ediyordu ama birkaç arkadaşım bu konuda sitem ettikten sonra ki haklı olarak (ben hedefime odaklandığım o süre zarfında onlar kötü bir durum mu geçirdi , iyiler mi , bir sorunları var mı gibi belki de bir arkadaşa dosta en ihtiyaç duyulacak zamanda onların yanında olmuyordum.) bu özelliğimi törpülemeye başladım . Belki hedeflerime ulaşmakta zorlanıyorum belki de ulaşamıyorum ama arkadaşlık ilişkileri şu an benim için daha önemli daha değerli .
Abone sayısı ile izlenme sayısının böyle at başı gittiği çok az kanal vardır, genelde bu oran yüzde10 civarı oluyor. Gerçekten her anlamda çokça yozlaşmış bir ortamda müthiş bir birliktelik !
Teşekkürler
harikaydı
Sizden Yemeksepeti reklamı duymak garip geldi :)
Getiri firçalayinca yemeksepetinin hoşuna gitmiş anlaşılan :)
Reklamı seslendirirken kendinin de tuhaf hissettiği belli 🤣 sponsor iyidir, reklamı yakıştıramadığımız insanlara da lazım 😊
@@cansuulku9062 Ben de hissettim o garipliği hakikaten bir noktada konduramamış ama show must go on :)
@@cansuulku9062 ben de hissettim 🤭
Yine çok iyi bir program
the banshees of inisherin tadında bir bölüm:) ikisini de aynı gün izlemek de benle alakalı olsa gerek
Para ve güçle ilişki çok enteresandır
Özellikle türkiyedeki evlilikleri ne güzel açıklamış.Zengin koca arayan kadın ve gücünü sürekli korumaya çalışan erkek ilişkisi arkadaş değil yandaşlık tarifine uyuyor.Sorsan iki tarafta sevgi yok ama hayat arkadaşıyız.Hayat yandaşı aslında :)
Bazı erkekler olarak aklınızı zengin koca ile yediniz, kadınlardan daha çok düşünüyorsunuz bunun üstüne. “Zengin koca” arayan kadın zannettiğiniz kadar fazla değil. Öyle olsa Türkiye’de evlenen erkek sayısı iki elin parmağını geçmezdi.
güzel konu sevdim:)
Harika çözümlemeler💗
Thank you bro❤
😄💙 açikcasi ikna oldum..
Yalın Bey ağzınıza sağlık çok teşekkürler. Yine ufuk açan bir söyleşi olmuş ancak siz anlatırken arada kaynadı gibi oldu sanki. "Güç zehirlenmesi" denilen durum sanki iki halde de oluşabilir. Yani iktidar pozisyonundaki kişi yada kurum gerçekten güçlü olsun ya da olmasın iktidarda bulunmaktan dolayı yanlış çıkarımlar yapabilir, yanlış kararlar alabilir ve nihayet yapılan olumlu eleştirileri bile bir tür saldırı olarak algılayabilir (güç zehirlenmesinin diğer olası tanımlamaları da olabilir). Bilemiyorum hocam ilk bakışta böyle bir çıkarım da mümkün gibi duruyor. Ancak bu konuda yani "iktidar olup muktedir olamamak" ya da "muktedir olsun ya da olmasın, iktidarda uzun süre kalmak güç zehirlenmesine neden olabilir mi" sorularını daha etraflıca düşünmek gerekiyor.
Bunu keşke daha dikkatli dinleseymişim
Aslanın da yelesi var. O da daha da iri olduğuna ikna eder..:) genel olarak katılsam da bazen güçlüler de güç gösterisi yapmak zorunda kalır. yine de şu kesin ki dengeli bir ruh ancak mecbur olduğunda liderlik eder ve yönetir. Hayati durumlar dışında buna gerek duymadığı gibi bunu insanlara hakaret gibi görür.
Partnerler birbirine denkse (maddî,saygınlık,popülarite vb. bakımdan) o ilişkiye arkadaşlık diyebiliriz.Lakin biri öbüründen üstün ise gayr-i ihtiyarî olarak o işe menfaat girer.İlk başlarda bazı ufak tefek kıyaklar yapılır ve zamanla alışkanlık haline gelir.Zayıf taraf artık bu kıyaklardan vazgeçemez ,güçlü taraf ise kendisini tatmin etme hazzindan vazgeçemez.Belki de art niyetle başlamayan dostane münasebet bu şekilde menfaatperestliğe evrilir.
8:40 çok çok önemli burası
Umarım ikinci bölümde de dostluk ile arkadaşlık arasındaki farka değinmişlerdir.
Yalin bey kamera aciniz size yukardan bakicak sekilde degistirmissiniz. Nacizane fikrim karsilikli oturuyor gibi durdugunuz direk bir aci dinlememizi kolaylastirabilir ✋🏼
Herif harika yaaww
15. dk da bahsettiği prof Özgür Demirtaş mı diye düşünmeden edemedim :D
olabilir ha
Degilse bile OD'da da ciddi ego problemleri var. Konusunda çok iyi, caliskan ama sürekli takdir edilememekten yakınıyor, bir sure sonra itici gelmeye başlıyor.
aynen ben de .
Hocam şunu bir açıklığa kavuşturalım kim bu ünlü isim ? :D
👍🏻
Yapı, sökmek... Sanırım sıradaki okuyacağım kitap belli oldu Yalın Hocam
benim de aklıma emre alkin geldi ama kendisiyle yaptığı programlarda onu az seviyormuş gibi durmuyor
8:41 Ben de bu durumu çok yaşıyorum.
Birde güçlü olduğuna inandırma var ki.. Daha etkili olabiliyor.. Kişinin güç iddiası yok iken onu çevresi güçlü olduğuna inandırıyor..
Nietzsche'nin demokrasi eleştirisi de bu şekildeydi
Güçlü olmanın tek yolu güçlü gibi gözükmek anladığım kadarıyla. Güç istencini irrasyonel bir durummuş gibi anlatmışsınız. Güçlü olmak (veya gözükmek) insanların işine yaramaz mı? Gücün insanı özgürleştirdiğini düşünüyorum.
Hocam yine panzehir gibi bir video olmuş. Video izlemeyi bırakıp önce sizin kitaplarınızdan başlayarak - ki oradan çok fikir insanı ve onların kitapları çıkacağına eminim - kitap okumaya başlayacam öpüldünüz muckssss
yalın alpay'a bu kadar kötü bir metin verdiği için bir daha yemeksepeti kullanmamaya karar verdim. vizyonsuzluğun dibi.
Seyrediyorum ve 8. dk dayım ve halen post modern ve post truth kelimeleri geçmedi. 😀 Yaşlılık üzerine bir program da güzel olur.
Aynı cümlede 3 defa “ve” kullanmışım ama edit yapamıyorum.
insan için gerçeklik bir inanma ve inandırma sorunsalı değil midir zaten??...
Tasarım yapmak için kaçınılmaz yalnızlık...
harikaydı, teşekkürler :)
Projelerinize sadık kalsanız da söz verdiğiniz kitaplarınızı bastırsanız keşke Yalın Bey :)
İçerik çok kaliteli, ses de buna eşlik mi etse?
Selamlar
Hocam arkadas ortamina ilk girildiginde kafadan gecenler hakkinda ne kadar guzel ayrimlara gittiniz bazi yerlerde kendimi sorguladim acaba ben hangi kisma giriyorum diye
ayrice gorece bir nörd biri olarak ctesı bana yazan ve dısarı cagiran arkadaslarimi surekli beni okumamdan ayiran ve alkol aldigimiz icin ertesi gun spor yapamamam, aksamdan kalacagım ıcınde ertesı gunu mu de p:c eden engeller olarak kodladim :)
Bu konudaki tek o okuma Yalın Beyin yaptığı olmamalı. Gerçekten de artıları eksileri değerlendirip insan arkadaşlarım mı (onlarla birebir vakit geçirmek), yoksa ben mi (onların içinde bulunmadığı) sorusunu sorup kendini seçebilir. Her zaman da meselenin özünde denge,eşitlik olmak zorunda değil ama kronik hale geldiyse bir irdelemek gerekebilir.
Arkadaş vs Akçomar videosu olmuş
o profesör kim acaba merak ettim
👏🏻👏🏻👏🏻💙💙
bu sanki küçük köpeklerin aşırı hırçın, büyük köpeklerinse kendinden emin durması gibi.
Kıymetli hocam lütfen oyun hakkında konuşun.
09:00 wuaw narsitik kişilik bozukluğu değilsindir inş.
Bahsedilen profesör emrah safa gürkan gibi.
Elbette değil.
Bana da emre alkin hoca gibi geldi
Emre Alkin benim canım. Asla söz konusu bile olamaz.
@@avangarttv yanlış okuma yapmışım demek ki 😄
@@avangarttv şu an videoda bahsedilen birinci kişi oldum: bana merhaba dedi 🤩
Entelektüelleri hamburger yiyerek desteklememizi sağladığı için teşekkürler Yemeksepeti
Hocam sizin evin önünde müze mi var sürekli birileri geçip duruyor :)
Teknik ekip balkonda geziniyor 🤷🏻♂️
Poker oyuncusu zayıf bir elle blöf yaparsa 10 kişilik bir masada durum ne olur?
15:46 ne hayatlar var 😒
19:45 🤭
28:16 😪
Güç bir cesaret meselesidir de diyemez miyiz?
Prof arkadaşı Özgür Demirtaş’tır diyecektim ama kendisi hala benliği için twitter da mücadele ediyor:)
"Değerlere" çok değendiğiniz bir video yayınlamışrınız hocam ve sonucunda aslında "değer" kavramını her bakımdan bizim kendi üretme ihtiyacı duyduğumuz bir kelime olduğuna getirmiştiniz sözü. Peki videonun başlarındaki "değer verip,değer almamız" tarzı yaklaşımı o zaman pek doğru bir yaklaşım olmaz .
Profesör deyince aklıma direk Emre Alkin geldi ama, değildir galiba
'Güçsüzlerin güçlü olmak için bir otobüsün içine sıkış tıkış binmeleri gibi birşeydir bu ve otobüs şoförünün güçsüz olduğunun deşifre olmasıyla beraber herkes otobüsten iner' yalın hocam kim olabilir acaba bu otübüs şöförü! 😂
Siz öyle çok güçlü oldunuz ama
yaş farkı var ama bahsedilen kişi ahmet kasım han mı acaba?
Pekiii hocam;
Para en büyük ikna araçlarından biriyse en cok parası olan en güçlü olan diyebilirmiyiz ? :)
Sevgi nedir?
Daniel Kruger çalışmasında da yetersizliğin yarattığı etki ile insan sınırlı nitelikliklerini abartma eğilimi gösterir. Cehaletin bu bağlamda güç ve özgüven getirdiğini vurgular.
Yalın hocam bahsettiğiniz profesör özgür Demirtaş sanırım.
Hayır değil.
@@avangarttv bende dahil birçok kişi Özgür Demirtaş olduğunu düşünmüş... ilginç :))) acaba nenden öyle düşündükk...
Emre alkin
ses kayması olmuş hocam sanırım izlemesi zorlaşıyor
Müthiş
Hatta Nietzsche dinlerin oluşumunu da böyle açıklar
Niçenin ubermenschine girilebilir bi videoydu bence