Uyku Masalı ♫ Alaaddin ve Sihirli Lambası Masalı ♫ Masal Dinle ♫ Sesli Masallar ♫ Müzikli Masallar
Вставка
- Опубліковано 18 гру 2024
- ALAADİN'İN SİHİRLİ LAMBASI MASALI DİNLE ♫ Masal Dinle ♫ Sesli Masallar ♫ Bana Masal Anlat
SESLİ MASAL DİNLE ♫ SESLİ MASAL DİYARI ♫ Alaaddin ve Sihirli Lambası masalı sesli dinle - Masal Dinle - Masal Oku - Eğitici Masallar Dinle
sesli masal dinle - sesli çocuk masalları
Alaaddin'in Sihirli Lambası masalı
Sesli Masal Dinle
Alaaddin'in Sihirli Lambası masalı
Alaaddin ve Sihirli Lambası masalını dinle
Masal Dinle
Sesli Masal
Sesli Masallar
Çocuk Masalları
Çocuklar için uyku masalları
Müzikli sesli masal
Çocuklar için sesli masal
Eğitici çocuk masalları
sesli hikaye
ÇOCUKLAR İÇİN SESLİ MASALLAR - Alaaddin Ve Sihirli Lambası Masalı
Müzikli Sesli Masal, Çocuklar için en güzel dünya masalları
EN GÜZEL MASALLAR İÇİN ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Alaaddin'in Sihirli Lambası Masalı için Online Kaynaklar:
www.masaloku.co...
tr.wikipedia.o...
okukitap.blogsp...
Allaaddin ve Sihirli Lambası Masalı
Bir varmış, bir yokmuş… Alaaddin adında bir oğlu olan dul bir kadın varmış. Alaaddin ve annesi çok yoksulmuş, hayatları yokluk ve sıkıntı içinde geçiyormuş. Alaaddin para kazanmak için en zor işleri yapıyor, çok uzak bölgelere muz toplamaya gidiyormuş. Bir gün şehirden uzaktaki bir hurmalıkta yabani hurma toplarken garip bir yabancıyla karşılaşmış.
Bu iyi giyimli, sakallı adamın başındaki sarıkta parlak bir safir taş varmış. Gözleri simsiyahmış ve bakışları insanın içine işliyormuş. Yabancı, Alaaddin’e bir teklif yapmış:
Buraya gel evlat! Gümüş bir para kazanmak ister misin? diye sormuş.
Alaaddin hayretle;
Gümüş bir para mı? Böyle bir şeyi kazanmak için her şeyi yaparım, demiş.
Senden bir şey istemiyorum. Sadece benim sığamadığım şu delikten aşağı in,
orada söylediklerimi yaparsan karşılığını alırsın, diye konuşmuş adam.
Alaaddin, adamın yerdeki ağır taşı kaldırmasına yardım ettikten sonra ufak tefek ve çevik olması sayesinde daracık delikten zorlanmadan geçmiş. İçeride daracık bir merdiven bulmuş ve dikkatle aşağı inmiş.
Aşağısı parlak taşlarla dolu, büyük bir mağaraymış. Eski bir gaz lambasının cılız ışığı yeraltını hafifçe aydınlatıyormuş. Alaaddin’in gözleri bu yarı aydınlık ortama alışınca, çevresinde olağanüstü bir manzara olduğunu fark etmiş. Ağaçların dallarından ışıl ışıl parlayan mücevherler sarkıyormuş. Mağaranın her tarafında altın testiler ve içlerinde değerli taşlar bulunan mücevher kutularıyla doluymuş. Alaaddin, gözlerine inanamıyormuş. Karşısında gerçek bir hazine varmış. Şaşkınlığını henüz üzerinden atamamışken, yukarıdan gelen sesle irkilmiş:
Lamba! Lamba! Lambayı söndür ve sadece onu getir bana!
Adamın bu kadar mücevherin arasından sadece değersiz bir lambayı istemesine
çok şaşıran Alaaddin, onun bir büyücü olduğunu düşünmüş.
Aladdin lambayı almış ve merdivenleri tırmanmaya başlamış. Büyücü:
Ver onu bana, demiş. Lambayı almak üzere elini uzatarak tekrar onu hemen
ver, diye bağırmış.
Lambaya bir an önce kavuşmak isteyen adam;
Lambayı hemen vermezsen seni sonsuza kadar burada bırakırım, demiş.
Önce dışarı çıkmak istiyorum!
Bunu sen istedin! Diyerek deliği kapatmış.
Parmağındaki yüzüğün fırlayıp aşağıya düştüğünü fark etmemiş. Alaaddin
birden ayağının altında bir şey hissetmiş. Yerden alınca, bunun bir yüzük olduğunu fark etmiş. Yüzüğü parmağına takar takmaz mağara gürültüyle aydınlanmış ve Alaaddin’in önünde beliriveren pembe bulutun içinden bir cin çıkmış.
Dile benden ne dilersen! Diye konuşmuş cin.
Olanlara şaşıran Alaaddin, karşısındaki dev görüntüye bakarak sadece:
Evime gitmek istiyorum, diye mırıldanmış.
Dileği göz açıp kapayıncaya kadar yerine gelmiş. Oğlunu bir anda evin içinde
Gören annesi, ocağın başından kafasını kaldırarak kapıya bakmış ve kapalı olduğunu görünce hayretle;
İçeri nereden girdin? Diye sormuş.