•^> Jeon Jungkook ile hayal et ★ •^> Fikir bana aittir başka bir yerde varsa bile kesinlikle görmedim (çalmayınız) •^> Smut bulunmuyor •^> Yazım yanlışları için üzgünüm •^> Yazan: Jijeontaen •^> oneshot: tek bölümlük ☆Birini Kurtarmaya Çalışırken Mafya İle Karşılaşırsın☆ Jeon Jungkook - 28 ★¦> Choi Vien - 27 ★¦> _Vien'dan~_ Havanın kararmaya başlaması ile odama doğru ilerlemiş ve gardırobuma doğru yaklaşıp, içinden her gece giymiş olduğum şeyleri çıkarmıştım. İlk olarak üzerime siyah, ütüsü yeni yapılmış kısakollu T-shirt ve altıma siyah İspanyol paça pantolon, ardından ise elime siyah deri bir eldiven ve üzerime yine siyah deri bir ceket geçirmiştim. Saçlarımı her zaman ki gibi açık bırakmış ve aynada kısaca kendimi süzdükten sonra odamın içerisindeki masaya doğru ilerleyip, üzerindeki telefonumu ceketimin cebine bırakmış ve daha yeni açıyor olduğum siyah maske kutusunu açarak içinden bir maske alıp yüzüme takmıştım. Son olarak kapının yanındaki askılıkta bulunan siyah şapkamı da alarak kafama takmış ve bugünlükte hazır olduğumu anlayınca evden ayrılmıştım.. İnsanlara ve kameralara dikkat ederek dar ve ıssız sokakların arasında sıkıştırılarak yardıma ihtiyacı olan insan var mı diye bakınırken, aklıma bugün farklı bir yerde bu tarz bir olaya karışmalıyım fikri gelmişti. Uzun bir zamandır şuan da bulunduğum sokak civarlarında bu tarz insanları kurtarmaya çalışıyordum ve artık çoğu kişi benim buradaki varlığımdan haberdardı.. Bu yüzden yer değiştirerek, benim her yerde olabileceğimin sinyalini vermek adına farklı bir yere doğru adımlamaya başlamıştım. Farklı bir yerde birini kurtarmanın benim için tek önemli noktası kameraların tam olarak nerede olduğunu bilemememdi çünkü uzun zamandır insanları kurtarmaya çalışıyor olduğum bu sokaktaki neredeyse çoğu kameranın nerede ve hangi yöne bakıyor olduğunu ezbere biliyordum.. Gözlerimi dört açarak, kameralara ve sokak aralarına herhangi bir hareketlilik var mı diye bakına bakına ilerlemeye devam ediyordum ki, çokta yüksek olmayan bir bağırma sesi duymuştum. İçimden "bugün ki adam dövme zevkimiz başlasın.." diye geçirerek hızla sesi duymuş olduğum yöne doğru koşmaya başlamıştım. Sesin geldiği yöne her adımım da yaklaşmam ile ses daha net ve yüksek geliyordu.. Kısa bir sürede seslerin epey yakınımdan gelmesi ile yanımdaki sokak aralığında olduklarını anlamış ve boynumu kütletip, onların olduğu sokak aralığına adımlayıp, karanlık sokak aralığının başından bedenimi sokup konuşarak, dikkatlerini üzerime çekmeyi başarmıştım. _Vien:_ Hey! Ne yapıyorsunuz? hem küstah hemde sinirli olan ses tonumu takınarak konuşmuş ve üzerlerine doğru birkaç adım atmıştım. Benim varlığımdan, konuşmam ile haberdar olmaları ile kızı sokağa sıkıştırarak boynuna bıçak dayamış olan kişi ve onun üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya çalışan farklı bir kişi kızı bırakarak kendilerinden emin tavırlar ile üzerime doğru birkaç adım atmıştı, kızın kollarından tutan 3. ve son kişide hâlâ kızı tutmaya devam ediyordu. Onlar küstah tavırları ile bana karşı belirmişken, kız ise bana "nolur beni kurtarın efendim" diye ağlayıp yalvarıyordu.. _X¹:_ woww, sen şu gündeme oturan, insanların kurtarıcılığını yapan kız değil misin? _X²:_ ah.. evet o patron! diye elinde bıçak tutanın "patronum" diye seslendiği kişiyi onaylaması ile üzerime doğru hızlı adımlar ile adımlamaya başlamıştı. _X¹:_ sana denk gelenler beceriksizlerin tekiydi ve o yüzden sağ kurtuluyorsun diye düşünüyordum, birde benden ve adamlarımdan kurtul da görelim :) _Vien:_ ne yani benim onca çalışmalarımı hor mu görüyorsun? Okey, hadi bakalım diye konuşmuş ve ellerimi kütlettikten sonra bana doğru gelen elinde bıçak tutan kişiye doğru ilerleyip aramızdaki mesafeyi kapatmıştım. Hızla ellerim ile eline sarılıp, elinde sıkı sıkıya tutuyor olduğu bıçağı tutmuştum, ayaklarım ile ise ayağına sert bir şekilde vuruyordum. (...) Kısa bir süre de elindeki bıçağı alarak, ulaşamayacakları bir yere fırlatmış ve beni alt etmeye çalışan karşımdaki kişiyi ise birkaç vuruşum ile yere doğru kapaklamıştım. İlkini nakavt etmem ile ikincide üzerime doğru gelmiş ve onu da birkaç vücuduna ve ayağına yedirmiş olduğum yumruk darbeleri ile yere göndermiştim. Ardından son olarak kızı tutan kişiye doğru ilerliyordum ki, elime doğru atılan bıçak ile arkama dönmüştüm. _Vien:_ şerefsiz piç, eldivenim kesildi! aishh, zorluyorsun beni.. demiş ve hızla bana doğru atmış olduğu bıçağı yerden alarak onun ayağına saplamıştım, ayağına saplamam ile acı ile bağırmaya başlamıştı. _Vien:_ bunu sen istedin pislik herif! (...) Son kişiyi de yerle bir edip, zorla tuttukları kızı kurtarmış ve ağzımı aralayarak konuşmaya başlayacaktım ki, arkamda bir kıpırtı hissetmeye başlayıp arkamı dönecektim ki, ardı ardına silahlar patlamıştı.. Bir süre kıpırdamadan öylece durmuş, ardından ise kendimi ve kurtarmış olduğum kızı kontrol ettikten sonra arkama dönmüştüm. İleride yüzünün belli olmadığı bir karartı vardı ve bu karartı o 3 pisliği vurmuştu.. _biri ise ölü bedeninin yakınlığından anladığım kadarı ile beni bıçaklamak üzere arkama geçmişti..._ _?:_ iyi bir dövüş ustası olduğun gibi ön sezilerin de iyi olmalı! diye sinirle konuşarak yanımıza doğru adımlamıştı. Yanımıza doğru birkaç adım atması ile yüzünü artık net bir şekilde görebilmiştim ama onu tanımıyordum.. _?:_ iyi misiniz? diye sorması ile ben kafamı olumlu anlamda sallamış ve ardından kıza doğru dönmüştüm. _Vien:_ iyi misin? _Kız:_ b-ben çok teşekkür ederim efendim.. e-eğer siz olmasaydınız, ben şuan.. diye konuşup hıçkırarak ağlamaya başlamıştı ki, yanına adımlamış ve ona sarılarak olumlu cümleler kurmuştum.. Bir süre sonra ağlaması sona ermiş ve yanımdaki daha adını daha bilmediğim kişi konuşmuştu. _?:_ sokağın sonunda adamlarım var, onlarla beraber sağsalim eve git.. ben buraları halletmeliyim.. Onun konuşması ile kız ikna olup, sokağın sonuna doğru adımlar atmaya başladığı sıra hızla konuşmuştum. _Vien:_ bir dakika! _Vien:_ sana nereden güveneceğiz? Ya da adamlarına? _?:_ sen kimseye güvenmez misin? _Vien:_ kendimden başka kimseye! Bende onunla beraber gidip, güvenli bir şekilde eve vardığından emin olacağım. _Vien:_ eğer "adamlarım" dediğin kişilerin yanlış bir hareketi olursa işleri biter, bilmiş ol! diye tehditkar konuşmamın üzerine kıkırdamış ve o da bizim arkamızdan gelmişti. (...) Kızı evinin önünde bırakmaları ile bende inecektim ki, yanımdaki beden bileğimden tutarak beni durdurmuş ve kapıları kapattırarak, arabanın tekrardan hareketlenmesini sağlamıştı ki, konuşmaya başlamıştım. _Vien:_ ne yapıyorsun?! _?:_ evin burada değil _Vien:_ ne? sen nereden benim evimi biliyorsun sapık herif?! diye konuşup bileğimi onun elinden çekip kaşlarım çatık bir şekilde ona bakmaya başlamıştım. _?:_ senin kimliğini bilen tek kişi benim Vien.. _Vien:_ ne geveliyorsun ve beni nereden tanıyorsun? Ben seni tanımıyorum bile?! _?=Jungkook:_ adım Jungkook _Vien:_ beni nereden tanıyorsun? _Vien:_ gazeteci misin? Emniyette mi çalışıyorsun? _Jungkook:_ birini öldürüp, temizleyeceğini söyleyen biri, bu ikisini de olamaz muhtemelen diye konuşup, kaşlarının birini kaldırarak yüzüme doğru bakmaya başlamıştı. _Vien:_ nesin o hâlde sen? _Jungkook:_ mafya, bu daha doğru bir seçenek sanki hmm? _Vien:_ cidden mi? Demek bu yüzden beni tanıyorsun.. _Jungkook:_ ne o, çok şaşırmamış gibisin? _Vien:_ kendimde saçma oyunların içerisinde olarak, doğal tavırlar sergiledim bence.. _Vien:_ peki sen neden beni araştırdın? Ve hatta bugün karşıma çıktın? _Jungkook:_ haberlerde çoğu kişi senin asıl kimliğini merak ediyor ve senin birilerini kurtarmış olman herkesin ilgisini çekiyordu, bende aynı şekilde seni merak ettim _hatta bunu çekici buldum.._ diye sonlara doğru anlamadığım bir şey fısıldayarak konuşmuştu ki, bende konuşmaya başlamıştım. _Vien:_ yani beni araştırıp her şeyimi öğrendin mi? diye konuşmamın üzerine kafasını olumlu anlamda aşağı yukarı doğru sallamıştı. _Vien:_ o hâlde kimliğimi bildiğine göre herkese açıklayacaksın.. _Jungkook:_ hayır, açıklamayacağım _Vien:_ neden? açıklarsan kendi lehine olacak _Jungkook:_ iyi bir şey yapıyorsun birilerini kurtararak ve yüzünün ortaya çıkmasını istemiyorsun, sen istemiyorken ben niye yüzünü açığa çıkarayım? _Vien:_ insanlar öyle yapmıyor mu? Kendi lehine olacak her şeyde, karşı tarafı düşünmeden hareket etmiyor mu? _Jungkook:_ bende senin tarafındayım diye konuşup sözünü tamamlamıştı ki, araba evimin olduğu yerde durmuştu. Teşekkür ederek ve bu konuştuklarımızı saklayacağını ümit ederek arabadan inmiştim ki, cebinden bir kağıt çıkararak bana uzatmıştı. _Jungkook:_ üzerinde numaram yazıyor, eğer yardıma ihtiyacın olursa beni ara _Vien:_ arayacağımı sanmıyorum ama alayım demiş ve elindeki kağıtı almak için eline doğru uzanmıştım. Ardından ise baş selamı vererek arabanın yanımdan ayrılmasını izleyip, ardından evimin binasına doğru adımlamıştım. _Jungkook:_ _belki de bundan sonra yollarımız hep çakışmak zorunda kalacaktır Vien..._ *_Devamı Aşağıda_*
*_Devam 1_*_ ★_ *_Ertesi gün_* Bu kaçıncı kesilen eldivenim diye sinirle konuşarak yeni almış olduğum eldiveni paketinden çıkarıp elime takmış ve evden yine ayrılmıştım. _o olay yaşandıktan sonra neredeyse her gün farklı sokaklara farklı kişileri kurtarmak için her gece evden ayrılıyordum.._ _zaten herhangi bir ailem de bulunmadığı için, ne zaman olursa olsun evden çıkabiliyordum.._ _ayrıca buna alışmış olduğum için neredeyse işim olarak görmeye başlamıştım, ilk başlarda haftada bir sefer devriye gezer gibi çıkıyordum ama sonradan sonraya alışmıştım.._ (...) Yine bir sokak aralığından ses duymam ile kameralara olabildiğince yakalanmamaya çalışarak ilerlemiş ve seslerin yakından gelmesi ile bir sonraki sokakta olduklarını anlamıştım. Hızlı ve seri adımlar ile sokağa doğru adımlamaya çalışıyordum ki, birinin hızla bileğimden tutup, ağzımı kapatması ile çırpınarak ayağına ayağım ile tekme atmış ve beni kimin tutuyor olduğunu görmek adına yüzüne doğru kafamı çevirmiştim. Kafamı ona doğru çevirmem ile bunun dün tanışmış olduğum mafya bozuntusu Jungkook olduğunu farketmem ile kaşlarımı çatmıştım. Ben çırpınarak beni bırakmasını söylemeye çalışıyorken, o eliyle sessiz olmamızı söyleyip kulağıma eğilerek konuşmaya başlamıştı. _Jungkook:_ bu gerçek bir vaka değil Vien, bir ton gazeteci bunlar ve amaçları seni oyunlarına getirerek kendi ajanslarının senin yüzünü açığa çıkarması, birileri gelip seni görmeden buradan uzaklaş.. diye konuşmasını bitirmesi ile cidden öyle olabilir mi acaba diye düşünmeye başlamıştım ki, birilerinin yakınımızdan ayak sesleri ile konuşmalarını işitmiştik. _Y¹:_ şuraya yerleştirdiğimiz kamera düzgün çekim yapıyor mu kontrol edeyim, bugün ne de olsa her şey sonuçlanacak ve onun yüzünü yayınlayıp, ajans olarak büyük avanslar alacağız... diye konuşması ile gözlerimi Jungkook'un gözüne çıkartmış ve onun doğru söylüyor olduğunu kendi kulaklarım ile duymuş olduğum için onun güvenilir biri olduğunu düşünerek, sessizce "gidelim" demiştim. Çünkü ayak sesleri epey yakınımıza doğru geliyordu ve bu da demek oluyor ki kontrol edecekleri kamera yakınlarda bir yerlerdeydi.. Benim Jungkook'a "gidelim" demem ile o elimden sıkı sıkıya tutarak koşmaya başlamıştı.. (...) Kısa bir sürede Jungkook'un arabasına ulaşıp binmiştik. Arabaya soluk soluğa binmemiz ile ilk önce ikimizde soluklanmış, ardından ise ben konuşmaya başlamıştım. _Vien:_ nereden öğrendin bunu? _Jungkook:_ meslek sırrı.. diye şifreli konuşması ile nefesimi dışarıya doğru verip tekrardan konuşmuştum. _Vien:_ peki, sorgulamayacağım ve sadece teşekkür edeceğim.. _Vien:_ ama neden yapıyorsun bunu? Senin çıkarın ne ki bunu yapıyorsun?! diye sona doğru yavaştan yükselen ses tonum ile konuşmuştum. _Jungkook:_ herhangi bir çıkarımın olmadığını söylemiştim diye hatırlıyorum diye ciddi bir ses tonu ile konuşmuştu. _Vien:_ belirli bir amacın olmadan tanımamış olduğun birine yardımda bulunmak ne kadar mantıklı olabilir? Dün hayatımı, bugün de kimliğimi kurtardın, cidden bir amacın olmasa beni takip edip, kurtarmaya çalışır mıydın? _Jungkook:_ peki illaki bir çıkar, amaç arıyorsan o hâlde benim işletmiş olduğum dövüş sanatları kız grubunun hocası ol.. _Vien:_ tamam amacını bu kabul edeceğim.. _Jungkook:_ kabul mü? _Vien:_ önce yeri ve insanları tanımam lazım, hemen bir şey söyleyemem _Jungkook:_ o hâlde oraya gidiyoruz şuan diye onun konuşması ile sürücü koltuğunda oturan onun korumalarından biri direksiyonu farklı bir yola doğru kırmıştı. _Jungkook:_ peki senin amacın ne? Sen neden bunu yapıyorsun? diye konuşması ile neyi kastetmiş olduğunu anlamıştım. _Vien:_ amacım insanları korumak ve kimsenin başına böyle bir olay gelmemesini sağlamak.. _Jungkook:_ neden peki kendi canını tehlikeye atarak buna giriştin? _Vien:_ zamanında canım yandı çünkü diye konuşmuş ve derince bir nefes alıp verdikten sonra devam etmiştim. _Vien:_ gerçek ailem, ben ve kardeşim küçükken bizi bir yetimhaneye bıraktı, orada belirli bir süre geçirdikten sonra beni bir aile evlat edinmek istedi ancak bir kız kardeşimin de olduğunu öğrendikten sonra bizi ayırmamak adına onu da evlat olarak edindiler.. _Vien:_ onlarla birlikte olduktan sonra hayatım düzene girmiş ve hayatın adeta tadını çıkarmaya başlamıştım ancak bir süre sonra bu mutluluk bizi evlat edinen anne ve babamın trafik kazasında ölmesi ile biraz sönmüştü.. _Vien:_ bizi evlat edinen ailemin durumu iyiydi ve bize biraz paraları kalmıştı, bir süre onlarla idare edip ardından ise benim büyük olarak yaşım tuttuğu için çalışmaya başlamıştım.. _Vien:_ çalıştığım yer kafeydi ve geceleri geç saate kadar çalıştığım zamanlar olabiliyordu, bir gün yine kafenin dolu olduğu sıra müşteriler ile uğraşıyordum ve o gün kardeşimi arayıp konuşmamıştım _Vien:_ o gün bir takım okuldan arkadaşı ile takılacağını ve okul çıkışından 2 saat falan gecikeceğini söylemişti, ancak bir daha eve gelemedi çünkü eve geleceği sırada o gün aynı kurtardığım kızlara olan şeyler ona da olmuş ve ardından onu öldürmüşlerdi.. _Vien:_ kardeşimin de beni yalnız bırakması ile artık tamamen yapayalnız olmuştum ve bende o gün kendime söz vererek elimden geldiğince bu tarz olaylara karışıp, insanları kurtaracağıma söz verdim.. diye konuşmayı bitirmem ile göz pınarlarımda duruyor olan birkaç damla gözyaşını elimin tersiyle silmiştim. _normalde hayat hikayemi kimseye anlatıp, kendimi açmazdım ama nedense kendimi onun yanında rahat ve güvenli hissetmiştim..._ Anlatmış olduğum olay hakkında bir yorum yapmamış ve sadece "geldik" diyerek durmuş olan arabadan inip benimde inmemi beklemişti. Kısa sürede bende arabadan inerek onu takip etmeye başlamıştım, bir yandan onu takip ederken bir yandan da etrafı süzmek ile meşgul oluyordum.. İçerisi epey büyük ve güzel dekor edilmiş bir yerdi, her ne kadar yerin altında bir yere geçiş yapmış gibi olsakta içerisi epey ferah görünüyordu.. Çalışmaların yapıldığı alana girmemiz ile iki grup halinde ayrılmış olan takımların bizi görmesi ile hazır ol'a geçmiş olduğunu görmüştüm. _bir takım sadece kızlardan, diğer takım ise sadece erkeklerden oluşuyordu.._ Jungkook ve benim her iki takımında orta kısmında durmamız ile o konuşmaya başlamıştı. _Jungkook:_ evet kız takımımız için aramış olduğum hocanız bu diyerek eliyle beni göstermesine karşın şaşkınlıkla ona doğru dönerek sadece onun duyabileceği bir ses tonuyla konuşmuştum. _Vien:_ kabul ettiğimi söylememiştim. diye konuşmam ile o da sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla konuşmuştu. _Jungkook:_ içeriye girdiğimizden beri burayı süzüyorsun ve beğenmiş gibisin, aksi olsaydı yüzünü buruştururdun.. diye konuşup öğrencilere doğru dönmüştü, bugünden başlıyoruz o hâlde Vien hanım? diye konuşup kendi takımını yan taraftaki ayrılmış kısma çekmiş ve benim takımımda kendi yerine geçmişti. (...) İlk olarak savunma hareketleri ile başlamıştık, kendimde boks ile uğraşıyor olduğum için hemen hemen öğretilecek şeyleri biliyordum. Hareketleri öğretirken bir yandan da gözüm yan tarafımızda erkek takımına hareketleri öğreten Jungkook'a kayıyordu.. _hareketleri öğretirken ve öğrenciler ile konuşup gülerken, adeta kimse ona "mafya" diyemezdi çünkü epey eğlenceli ve tatlı görünüyordu..._ _özellikle gülümsemesi ise cidden kalbimi ısıtıyordu.._ (...) Bir süre sonra kısa bir molaya ayrılmış ve Jungkook ile bende bir odaya geçerek dinleniyorduk. Ben elimdeki su şişesini bir kenara bırakmıştım ki, gözüm yine Jungkook'a doğru kaymıştı. Epey terlemiş olduğu için elindeki havlu ile başta saçlarındaki nemi almaya çalışmış ardından ise boynunu silmişti. Ben onu aynı şekilde izlemeye devam ediyordum ki, konuşmaya başlamıştı. _Jungkook:_ sanırım hoşuna gittim.. diye konuşmuş ve yüzünde fesat bir gülümseme oluşturmuştu ki, hızla konuşmuştum. _Vien:_ ne alakası var? Ayrıca tipim bile değilsin.. _Jungkook:_ dersde de olmak üzere şimdide beni süzüyorsun ve muhtemelen zihninden benim hakkımda düşünceler geçiriyorsun, ne geçirip hakkımda neler düşünüyorsun merak ettim doğrusu.. diye konuşup bana bakıp göz kırpmıştı. _Vien:_ ne kadar küstah biri olduğunu geçiriyordum _Jungkook:_ hmm.. bence yakışıklı ve çekici yüzümü geçiriyordun... diye konuşup ayağa kalkarak bana doğru birkaç adım atmaya başlamıştı. Ben ise oturmuş olduğum minderde gidebildiğim kadar geriye gitmiş ve onun ne yapmaya çalışıyor olduğunu anlamaya çalışıyordum. Tam olarak yanıma gelmiş ve bana bakmıştı ki, nedensizce kalbim adeta yerinden çıkmak istercesine atmaya başlamıştı. _kalbimin bir anda hızlanmasının nedenini anlayamamıştım ama bir an önce bu durumdan kurtulmak istiyordum çünkü muhtemelen olabildiğince rezil olmuştum..._ Ben onun ne yapacağına bakmaya devam ederken o hızla elini arkama doğru götürüp, bir tane şişe ile geri yerine doğru adımlamaya başlamış ve yürürken de konuşmaya başlamıştı. _Jungkook:_ bu kadar hızlı benden etkileneceğini düşünmemiştim, demek ki evrende ikimizin olmasını istiyor.. diye konuşup kıkırdamış ve ardından odadan çıkmıştı. *_Devamı Aşağıda_*
*_Devam 2_*_ ★_ Bugünlük dersin bitmesi ile Jungkook beni evime bırakmış ve bende günün yorgunluğunu üzerimden atabilmek adına eve girer girmez duşa girip, ardından ise kendimi yatağımın üzerine bırakmıştım. *_Birkaç hafta sonra_* Jungkook'un işletmiş olduğu dövüş sanatları yerinin günlerinde beni arabasıyla alarak oraya götürüyor, diğer günler ise yine gizli kimliğime bürünerek sokağa çıkıyordum. Ama her seferinde Jungkook'da gizliden gizliye peşime takılıp beni kolluyordu, ona bunu yapmamasını söylememe rağmen dinlemiyordu da, başıma bir iş gelmesinden korkuyordu ama neden? diye düşünerek yine bir sokağa girip birkaç kişiyi pataklamıştım ki, bu sefer bende yara almıştım. Karnımı tutarak, birkaç adım ileriye doğru atmıştım ancak arkamdan birinin ayağı ile sırtıma sert bir darbe indirmesi ile yere düşmüş ve acı ile inlemeye başlamıştım. Gözlerimin yavaş yavaş kapanmaya başladığı sıra, tek gördüğüm yine o'nun gelerek beni kurtarmaya çalışmasıydı.. (...) Yavaş yavaş gözlerimi aralamaya çalışmış ve ilk olarak beyaz tavan ile bakışmaya başlamıştım. Bir süre aynı şekilde bakındıktan sonra aklıma yavaş yavaş jeton düşmeye başlamış ve buranın benim evim olmadığını anlamıştım. Hızla yataktan elimle karnımı tutarak ayrılmış ve kapıya doğru ilerleyip, kapı kulbuna elimi sürdüğüm zaman kapının açılması ile tanıdık bir yüz içeriye girip ayakta duran bana doğru bakmaya başlamıştı. _Jungkook:_ biraz dinlenmen gerekiyor, karnından ciddi bıçak yarası almışsın _Vien:_ yine beni korumaya geldin değil mi? _Jungkook:_ gelmeseydim, şuan _benimle_ olacak mıydın? diye konuşmuş ardından ise elindeki içinde çorba bulunan tepsiyi sehpaya bırakmıştı. _Jungkook:_ yatağa geri yat ve tepsideki çorbayı iç, senin için yaptım _Vien:_ bunu neden yapıyorsun? Bunu neden yapıp zihnimi karıştırıyorsun Tanrı aşkına?! diye yüksek sesle konuşmamın üzerine, benim aksime o fısıldayarak konuşarak "çünkü seni görüp, tanıdığımdan beri seviyorum.." demişti. _Vien:_ Ya beni bırakırsan? Ya benimle her an olamazsan? Ya beni sende herkes gibi bırakırsan? diye konuşmuş ardından ise ağlamaya başlamıştım ki, karnıma dikkat ederek bana sarılmış ve o adeta sarhoş edici ses tonu ile konuşmaya başlamıştı. _Jungkook:_ seninle olmak istediğim anlardan 2 tane var, biri şimdi diğeride sonsuza kadar, seni asla bırakmayacağım... *_30 yıl sonra_* _Yazar'dan~_ Kocasını ölesiye seviyor olan kadın, sevdiği adamın mezarının başında gözyaşları içerisinde onunla ilk zamanlarındaki anılarını ve onun ona vermiş olduğu sözü aklına getirerek, soğuk toprağın altına yeni yerleştirilmiş olan kocası ile konuşmaya başlamıştı. _Onun, onu duyamayacağını biliyordu ama duymasını istiyordu, duymak zorundaydı..._ _Vien:_ bana verdiğin sözün nereye gitti? _asla_ bırakmayacaktın beni? Neden bıraktın beni Jungkook? _Vien:_ niye o kahrolası kazada beni kurtarmak için kendi canını hiçe saydın?! Şimdi sözünü tutmuş mu oluyorsun? Hani asla verdiğin sözleri tutmamazlık etmezdin? Şimdi neden sözünü tutmadan bıraktın beni? Eğer ben senden önce ölseydim, sözünü tutmuş olacaktın, kalk şimdi lütfen ve sözünü tutup beni bu acıyla bırakma... diye hıçkıra hıçkıra ağlayarak konuşuyor, bir yandan da avucunun içindeki kocasının mezarının üzerinden aldığı toprağı sıkıyordu. Her ne kadar 2 çocuğu da annesini mezarın başından kaldırmaya çalışsada kaldıramıyorlardı. Sonuçta o, onun ile bir ömürü geçirmek için başında söz verip, sözünde durmamıştı ve şimdi ise o, ona sözünü hatırlatarak kalkmasını ve sözünü yerine getirmesini umut ediyordu. Aksi takdirde Vien için, hayat o günden sonra son bulmuş ve geriye sadece birkaç video ve fotoğraf karelerinde hâlâ yaşamaya devam eden anıları kalacaktı... _Belki asla sonsuza kadar birlikte olamayacaklardı, yolları bir yerde ayrılacaktı ama asla aşkları son bulmayacak ve işte o sonsuza kadar sürecekti..._ .•°`END`°•. _Evettt bir kurgunun daha sonu, aslında sonu böyle yapmayacaktım ama bir anda fikir değişikliği yaşadım 🫣_ _Bugün itibariyle Kore saatine göre de Jungkook'un doğum gününe girmiş oluyoruz ve benim yaptığım bu son..._ _Başka bir kurgumda daha görüşene kadar kendinize iyi bakın hoşçakalııın 🫶🏻🎀_ :°^•Bir sonraki kurgu için sınır•^°: 150 L!ke >.
Hayir ben bu sonu kabul etmiyorum kendi kafamda ben soyle yaptim (Aradan 30 yıl geçer) Julia:demek boyle tanıştınız anne Jeongsan: cok iyimiş Jk: eee oglum baban yakışıklı karizmasına kim dayanabilir ki Vien: bak sen su işe karşima cikip beni hep takip eden sendin ama Hepsi guluserek geceyi bitirirler Ve mutlu son
•^> Jeon Jungkook ile hayal et ★
•^> Fikir bana aittir başka bir yerde varsa bile kesinlikle görmedim (çalmayınız)
•^> Smut bulunmuyor
•^> Yazım yanlışları için üzgünüm
•^> Yazan: Jijeontaen
•^> oneshot: tek bölümlük
☆Birini Kurtarmaya Çalışırken Mafya İle Karşılaşırsın☆
Jeon Jungkook - 28 ★¦>
Choi Vien - 27 ★¦>
_Vien'dan~_
Havanın kararmaya başlaması ile odama doğru ilerlemiş ve gardırobuma doğru yaklaşıp, içinden her gece giymiş olduğum şeyleri çıkarmıştım.
İlk olarak üzerime siyah, ütüsü yeni yapılmış kısakollu T-shirt ve altıma siyah İspanyol paça pantolon, ardından ise elime siyah deri bir eldiven ve üzerime yine siyah deri bir ceket geçirmiştim.
Saçlarımı her zaman ki gibi açık bırakmış ve aynada kısaca kendimi süzdükten sonra odamın içerisindeki masaya doğru ilerleyip, üzerindeki telefonumu ceketimin cebine bırakmış ve daha yeni açıyor olduğum siyah maske kutusunu açarak içinden bir maske alıp yüzüme takmıştım.
Son olarak kapının yanındaki askılıkta bulunan siyah şapkamı da alarak kafama takmış ve bugünlükte hazır olduğumu anlayınca evden ayrılmıştım..
İnsanlara ve kameralara dikkat ederek dar ve ıssız sokakların arasında sıkıştırılarak yardıma ihtiyacı olan insan var mı diye bakınırken, aklıma bugün farklı bir yerde bu tarz bir olaya karışmalıyım fikri gelmişti.
Uzun bir zamandır şuan da bulunduğum sokak civarlarında bu tarz insanları kurtarmaya çalışıyordum ve artık çoğu kişi benim buradaki varlığımdan haberdardı..
Bu yüzden yer değiştirerek, benim her yerde olabileceğimin sinyalini vermek adına farklı bir yere doğru adımlamaya başlamıştım.
Farklı bir yerde birini kurtarmanın benim için tek önemli noktası kameraların tam olarak nerede olduğunu bilemememdi çünkü uzun zamandır insanları kurtarmaya çalışıyor olduğum bu sokaktaki neredeyse çoğu kameranın nerede ve hangi yöne bakıyor olduğunu ezbere biliyordum..
Gözlerimi dört açarak, kameralara ve sokak aralarına herhangi bir hareketlilik var mı diye bakına bakına ilerlemeye devam ediyordum ki, çokta yüksek olmayan bir bağırma sesi duymuştum.
İçimden "bugün ki adam dövme zevkimiz başlasın.." diye geçirerek hızla sesi duymuş olduğum yöne doğru koşmaya başlamıştım.
Sesin geldiği yöne her adımım da yaklaşmam ile ses daha net ve yüksek geliyordu..
Kısa bir sürede seslerin epey yakınımdan gelmesi ile yanımdaki sokak aralığında olduklarını anlamış ve boynumu kütletip, onların olduğu sokak aralığına adımlayıp, karanlık sokak aralığının başından bedenimi sokup konuşarak, dikkatlerini üzerime çekmeyi başarmıştım.
_Vien:_ Hey! Ne yapıyorsunuz?
hem küstah hemde sinirli olan ses tonumu takınarak konuşmuş ve üzerlerine doğru birkaç adım atmıştım.
Benim varlığımdan, konuşmam ile haberdar olmaları ile kızı sokağa sıkıştırarak boynuna bıçak dayamış olan kişi ve onun üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya çalışan farklı bir kişi kızı bırakarak kendilerinden emin tavırlar ile üzerime doğru birkaç adım atmıştı, kızın kollarından tutan 3. ve son kişide hâlâ kızı tutmaya devam ediyordu.
Onlar küstah tavırları ile bana karşı belirmişken, kız ise bana "nolur beni kurtarın efendim" diye ağlayıp yalvarıyordu..
_X¹:_ woww, sen şu gündeme oturan, insanların kurtarıcılığını yapan kız değil misin?
_X²:_ ah.. evet o patron!
diye elinde bıçak tutanın "patronum" diye seslendiği kişiyi onaylaması ile üzerime doğru hızlı adımlar ile adımlamaya başlamıştı.
_X¹:_ sana denk gelenler beceriksizlerin tekiydi ve o yüzden sağ kurtuluyorsun diye düşünüyordum, birde benden ve adamlarımdan kurtul da görelim :)
_Vien:_ ne yani benim onca çalışmalarımı hor mu görüyorsun? Okey, hadi bakalım
diye konuşmuş ve ellerimi kütlettikten sonra bana doğru gelen elinde bıçak tutan kişiye doğru ilerleyip aramızdaki mesafeyi kapatmıştım.
Hızla ellerim ile eline sarılıp, elinde sıkı sıkıya tutuyor olduğu bıçağı tutmuştum, ayaklarım ile ise ayağına sert bir şekilde vuruyordum.
(...)
Kısa bir süre de elindeki bıçağı alarak, ulaşamayacakları bir yere fırlatmış ve beni alt etmeye çalışan karşımdaki kişiyi ise birkaç vuruşum ile yere doğru kapaklamıştım.
İlkini nakavt etmem ile ikincide üzerime doğru gelmiş ve onu da birkaç vücuduna ve ayağına yedirmiş olduğum yumruk darbeleri ile yere göndermiştim.
Ardından son olarak kızı tutan kişiye doğru ilerliyordum ki, elime doğru atılan bıçak ile arkama dönmüştüm.
_Vien:_ şerefsiz piç, eldivenim kesildi! aishh, zorluyorsun beni..
demiş ve hızla bana doğru atmış olduğu bıçağı yerden alarak onun ayağına saplamıştım, ayağına saplamam ile acı ile bağırmaya başlamıştı.
_Vien:_ bunu sen istedin pislik herif!
(...)
Son kişiyi de yerle bir edip, zorla tuttukları kızı kurtarmış ve ağzımı aralayarak konuşmaya başlayacaktım ki, arkamda bir kıpırtı hissetmeye başlayıp arkamı dönecektim ki, ardı ardına silahlar patlamıştı..
Bir süre kıpırdamadan öylece durmuş, ardından ise kendimi ve kurtarmış olduğum kızı kontrol ettikten sonra arkama dönmüştüm.
İleride yüzünün belli olmadığı bir karartı vardı ve bu karartı o 3 pisliği vurmuştu..
_biri ise ölü bedeninin yakınlığından anladığım kadarı ile beni bıçaklamak üzere arkama geçmişti..._
_?:_ iyi bir dövüş ustası olduğun gibi ön sezilerin de iyi olmalı!
diye sinirle konuşarak yanımıza doğru adımlamıştı.
Yanımıza doğru birkaç adım atması ile yüzünü artık net bir şekilde görebilmiştim ama onu tanımıyordum..
_?:_ iyi misiniz?
diye sorması ile ben kafamı olumlu anlamda sallamış ve ardından kıza doğru dönmüştüm.
_Vien:_ iyi misin?
_Kız:_ b-ben çok teşekkür ederim efendim.. e-eğer siz olmasaydınız, ben şuan..
diye konuşup hıçkırarak ağlamaya başlamıştı ki, yanına adımlamış ve ona sarılarak olumlu cümleler kurmuştum..
Bir süre sonra ağlaması sona ermiş ve yanımdaki daha adını daha bilmediğim kişi konuşmuştu.
_?:_ sokağın sonunda adamlarım var, onlarla beraber sağsalim eve git.. ben buraları halletmeliyim..
Onun konuşması ile kız ikna olup, sokağın sonuna doğru adımlar atmaya başladığı sıra hızla konuşmuştum.
_Vien:_ bir dakika!
_Vien:_ sana nereden güveneceğiz? Ya da adamlarına?
_?:_ sen kimseye güvenmez misin?
_Vien:_ kendimden başka kimseye! Bende onunla beraber gidip, güvenli bir şekilde eve vardığından emin olacağım.
_Vien:_ eğer "adamlarım" dediğin kişilerin yanlış bir hareketi olursa işleri biter, bilmiş ol!
diye tehditkar konuşmamın üzerine kıkırdamış ve o da bizim arkamızdan gelmişti.
(...)
Kızı evinin önünde bırakmaları ile bende inecektim ki, yanımdaki beden bileğimden tutarak beni durdurmuş ve kapıları kapattırarak, arabanın tekrardan hareketlenmesini sağlamıştı ki, konuşmaya başlamıştım.
_Vien:_ ne yapıyorsun?!
_?:_ evin burada değil
_Vien:_ ne? sen nereden benim evimi biliyorsun sapık herif?!
diye konuşup bileğimi onun elinden çekip kaşlarım çatık bir şekilde ona bakmaya başlamıştım.
_?:_ senin kimliğini bilen tek kişi benim Vien..
_Vien:_ ne geveliyorsun ve beni nereden tanıyorsun? Ben seni tanımıyorum bile?!
_?=Jungkook:_ adım Jungkook
_Vien:_ beni nereden tanıyorsun?
_Vien:_ gazeteci misin? Emniyette mi çalışıyorsun?
_Jungkook:_ birini öldürüp, temizleyeceğini söyleyen biri, bu ikisini de olamaz muhtemelen
diye konuşup, kaşlarının birini kaldırarak yüzüme doğru bakmaya başlamıştı.
_Vien:_ nesin o hâlde sen?
_Jungkook:_ mafya, bu daha doğru bir seçenek sanki hmm?
_Vien:_ cidden mi? Demek bu yüzden beni tanıyorsun..
_Jungkook:_ ne o, çok şaşırmamış gibisin?
_Vien:_ kendimde saçma oyunların içerisinde olarak, doğal tavırlar sergiledim bence..
_Vien:_ peki sen neden beni araştırdın? Ve hatta bugün karşıma çıktın?
_Jungkook:_ haberlerde çoğu kişi senin asıl kimliğini merak ediyor ve senin birilerini kurtarmış olman herkesin ilgisini çekiyordu, bende aynı şekilde seni merak ettim _hatta bunu çekici buldum.._
diye sonlara doğru anlamadığım bir şey fısıldayarak konuşmuştu ki, bende konuşmaya başlamıştım.
_Vien:_ yani beni araştırıp her şeyimi öğrendin mi?
diye konuşmamın üzerine kafasını olumlu anlamda aşağı yukarı doğru sallamıştı.
_Vien:_ o hâlde kimliğimi bildiğine göre herkese açıklayacaksın..
_Jungkook:_ hayır, açıklamayacağım
_Vien:_ neden? açıklarsan kendi lehine olacak
_Jungkook:_ iyi bir şey yapıyorsun birilerini kurtararak ve yüzünün ortaya çıkmasını istemiyorsun, sen istemiyorken ben niye yüzünü açığa çıkarayım?
_Vien:_ insanlar öyle yapmıyor mu? Kendi lehine olacak her şeyde, karşı tarafı düşünmeden hareket etmiyor mu?
_Jungkook:_ bende senin tarafındayım
diye konuşup sözünü tamamlamıştı ki, araba evimin olduğu yerde durmuştu.
Teşekkür ederek ve bu konuştuklarımızı saklayacağını ümit ederek arabadan inmiştim ki, cebinden bir kağıt çıkararak bana uzatmıştı.
_Jungkook:_ üzerinde numaram yazıyor, eğer yardıma ihtiyacın olursa beni ara
_Vien:_ arayacağımı sanmıyorum ama alayım
demiş ve elindeki kağıtı almak için eline doğru uzanmıştım.
Ardından ise baş selamı vererek arabanın yanımdan ayrılmasını izleyip, ardından evimin binasına doğru adımlamıştım.
_Jungkook:_ _belki de bundan sonra yollarımız hep çakışmak zorunda kalacaktır Vien..._
*_Devamı Aşağıda_*
*_Devam 1_*_ ★_
*_Ertesi gün_*
Bu kaçıncı kesilen eldivenim diye sinirle konuşarak yeni almış olduğum eldiveni paketinden çıkarıp elime takmış ve evden yine ayrılmıştım.
_o olay yaşandıktan sonra neredeyse her gün farklı sokaklara farklı kişileri kurtarmak için her gece evden ayrılıyordum.._
_zaten herhangi bir ailem de bulunmadığı için, ne zaman olursa olsun evden çıkabiliyordum.._
_ayrıca buna alışmış olduğum için neredeyse işim olarak görmeye başlamıştım, ilk başlarda haftada bir sefer devriye gezer gibi çıkıyordum ama sonradan sonraya alışmıştım.._
(...)
Yine bir sokak aralığından ses duymam ile kameralara olabildiğince yakalanmamaya çalışarak ilerlemiş ve seslerin yakından gelmesi ile bir sonraki sokakta olduklarını anlamıştım.
Hızlı ve seri adımlar ile sokağa doğru adımlamaya çalışıyordum ki, birinin hızla bileğimden tutup, ağzımı kapatması ile çırpınarak ayağına ayağım ile tekme atmış ve beni kimin tutuyor olduğunu görmek adına yüzüne doğru kafamı çevirmiştim.
Kafamı ona doğru çevirmem ile bunun dün tanışmış olduğum mafya bozuntusu Jungkook olduğunu farketmem ile kaşlarımı çatmıştım.
Ben çırpınarak beni bırakmasını söylemeye çalışıyorken, o eliyle sessiz olmamızı söyleyip kulağıma eğilerek konuşmaya başlamıştı.
_Jungkook:_ bu gerçek bir vaka değil Vien, bir ton gazeteci bunlar ve amaçları seni oyunlarına getirerek kendi ajanslarının senin yüzünü açığa çıkarması, birileri gelip seni görmeden buradan uzaklaş..
diye konuşmasını bitirmesi ile cidden öyle olabilir mi acaba diye düşünmeye başlamıştım ki, birilerinin yakınımızdan ayak sesleri ile konuşmalarını işitmiştik.
_Y¹:_ şuraya yerleştirdiğimiz kamera düzgün çekim yapıyor mu kontrol edeyim, bugün ne de olsa her şey sonuçlanacak ve onun yüzünü yayınlayıp, ajans olarak büyük avanslar alacağız...
diye konuşması ile gözlerimi Jungkook'un gözüne çıkartmış ve onun doğru söylüyor olduğunu kendi kulaklarım ile duymuş olduğum için onun güvenilir biri olduğunu düşünerek, sessizce "gidelim" demiştim.
Çünkü ayak sesleri epey yakınımıza doğru geliyordu ve bu da demek oluyor ki kontrol edecekleri kamera yakınlarda bir yerlerdeydi..
Benim Jungkook'a "gidelim" demem ile o elimden sıkı sıkıya tutarak koşmaya başlamıştı..
(...)
Kısa bir sürede Jungkook'un arabasına ulaşıp binmiştik.
Arabaya soluk soluğa binmemiz ile ilk önce ikimizde soluklanmış, ardından ise ben konuşmaya başlamıştım.
_Vien:_ nereden öğrendin bunu?
_Jungkook:_ meslek sırrı..
diye şifreli konuşması ile nefesimi dışarıya doğru verip tekrardan konuşmuştum.
_Vien:_ peki, sorgulamayacağım ve sadece teşekkür edeceğim..
_Vien:_ ama neden yapıyorsun bunu? Senin çıkarın ne ki bunu yapıyorsun?!
diye sona doğru yavaştan yükselen ses tonum ile konuşmuştum.
_Jungkook:_ herhangi bir çıkarımın olmadığını söylemiştim diye hatırlıyorum
diye ciddi bir ses tonu ile konuşmuştu.
_Vien:_ belirli bir amacın olmadan tanımamış olduğun birine yardımda bulunmak ne kadar mantıklı olabilir? Dün hayatımı, bugün de kimliğimi kurtardın, cidden bir amacın olmasa beni takip edip, kurtarmaya çalışır mıydın?
_Jungkook:_ peki illaki bir çıkar, amaç arıyorsan o hâlde benim işletmiş olduğum dövüş sanatları kız grubunun hocası ol..
_Vien:_ tamam amacını bu kabul edeceğim..
_Jungkook:_ kabul mü?
_Vien:_ önce yeri ve insanları tanımam lazım, hemen bir şey söyleyemem
_Jungkook:_ o hâlde oraya gidiyoruz şuan
diye onun konuşması ile sürücü koltuğunda oturan onun korumalarından biri direksiyonu farklı bir yola doğru kırmıştı.
_Jungkook:_ peki senin amacın ne? Sen neden bunu yapıyorsun?
diye konuşması ile neyi kastetmiş olduğunu anlamıştım.
_Vien:_ amacım insanları korumak ve kimsenin başına böyle bir olay gelmemesini sağlamak..
_Jungkook:_ neden peki kendi canını tehlikeye atarak buna giriştin?
_Vien:_ zamanında canım yandı çünkü
diye konuşmuş ve derince bir nefes alıp verdikten sonra devam etmiştim.
_Vien:_ gerçek ailem, ben ve kardeşim küçükken bizi bir yetimhaneye bıraktı, orada belirli bir süre geçirdikten sonra beni bir aile evlat edinmek istedi ancak bir kız kardeşimin de olduğunu öğrendikten sonra bizi ayırmamak adına onu da evlat olarak edindiler..
_Vien:_ onlarla birlikte olduktan sonra hayatım düzene girmiş ve hayatın adeta tadını çıkarmaya başlamıştım ancak bir süre sonra bu mutluluk bizi evlat edinen anne ve babamın trafik kazasında ölmesi ile biraz sönmüştü..
_Vien:_ bizi evlat edinen ailemin durumu iyiydi ve bize biraz paraları kalmıştı, bir süre onlarla idare edip ardından ise benim büyük olarak yaşım tuttuğu için çalışmaya başlamıştım..
_Vien:_ çalıştığım yer kafeydi ve geceleri geç saate kadar çalıştığım zamanlar olabiliyordu, bir gün yine kafenin dolu olduğu sıra müşteriler ile uğraşıyordum ve o gün kardeşimi arayıp konuşmamıştım
_Vien:_ o gün bir takım okuldan arkadaşı ile takılacağını ve okul çıkışından 2 saat falan gecikeceğini söylemişti, ancak bir daha eve gelemedi çünkü eve geleceği sırada o gün aynı kurtardığım kızlara olan şeyler ona da olmuş ve ardından onu öldürmüşlerdi..
_Vien:_ kardeşimin de beni yalnız bırakması ile artık tamamen yapayalnız olmuştum ve bende o gün kendime söz vererek elimden geldiğince bu tarz olaylara karışıp, insanları kurtaracağıma söz verdim..
diye konuşmayı bitirmem ile göz pınarlarımda duruyor olan birkaç damla gözyaşını elimin tersiyle silmiştim.
_normalde hayat hikayemi kimseye anlatıp, kendimi açmazdım ama nedense kendimi onun yanında rahat ve güvenli hissetmiştim..._
Anlatmış olduğum olay hakkında bir yorum yapmamış ve sadece "geldik" diyerek durmuş olan arabadan inip benimde inmemi beklemişti.
Kısa sürede bende arabadan inerek onu takip etmeye başlamıştım, bir yandan onu takip ederken bir yandan da etrafı süzmek ile meşgul oluyordum..
İçerisi epey büyük ve güzel dekor edilmiş bir yerdi, her ne kadar yerin altında bir yere geçiş yapmış gibi olsakta içerisi epey ferah görünüyordu..
Çalışmaların yapıldığı alana girmemiz ile iki grup halinde ayrılmış olan takımların bizi görmesi ile hazır ol'a geçmiş olduğunu görmüştüm.
_bir takım sadece kızlardan, diğer takım ise sadece erkeklerden oluşuyordu.._
Jungkook ve benim her iki takımında orta kısmında durmamız ile o konuşmaya başlamıştı.
_Jungkook:_ evet kız takımımız için aramış olduğum hocanız bu
diyerek eliyle beni göstermesine karşın şaşkınlıkla ona doğru dönerek sadece onun duyabileceği bir ses tonuyla konuşmuştum.
_Vien:_ kabul ettiğimi söylememiştim.
diye konuşmam ile o da sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla konuşmuştu.
_Jungkook:_ içeriye girdiğimizden beri burayı süzüyorsun ve beğenmiş gibisin, aksi olsaydı yüzünü buruştururdun..
diye konuşup öğrencilere doğru dönmüştü, bugünden başlıyoruz o hâlde Vien hanım?
diye konuşup kendi takımını yan taraftaki ayrılmış kısma çekmiş ve benim takımımda kendi yerine geçmişti.
(...)
İlk olarak savunma hareketleri ile başlamıştık, kendimde boks ile uğraşıyor olduğum için hemen hemen öğretilecek şeyleri biliyordum.
Hareketleri öğretirken bir yandan da gözüm yan tarafımızda erkek takımına hareketleri öğreten Jungkook'a kayıyordu..
_hareketleri öğretirken ve öğrenciler ile konuşup gülerken, adeta kimse ona "mafya" diyemezdi çünkü epey eğlenceli ve tatlı görünüyordu..._
_özellikle gülümsemesi ise cidden kalbimi ısıtıyordu.._
(...)
Bir süre sonra kısa bir molaya ayrılmış ve Jungkook ile bende bir odaya geçerek dinleniyorduk.
Ben elimdeki su şişesini bir kenara bırakmıştım ki, gözüm yine Jungkook'a doğru kaymıştı.
Epey terlemiş olduğu için elindeki havlu ile başta saçlarındaki nemi almaya çalışmış ardından ise boynunu silmişti.
Ben onu aynı şekilde izlemeye devam ediyordum ki, konuşmaya başlamıştı.
_Jungkook:_ sanırım hoşuna gittim..
diye konuşmuş ve yüzünde fesat bir gülümseme oluşturmuştu ki, hızla konuşmuştum.
_Vien:_ ne alakası var? Ayrıca tipim bile değilsin..
_Jungkook:_ dersde de olmak üzere şimdide beni süzüyorsun ve muhtemelen zihninden benim hakkımda düşünceler geçiriyorsun, ne geçirip hakkımda neler düşünüyorsun merak ettim doğrusu..
diye konuşup bana bakıp göz kırpmıştı.
_Vien:_ ne kadar küstah biri olduğunu geçiriyordum
_Jungkook:_ hmm.. bence yakışıklı ve çekici yüzümü geçiriyordun...
diye konuşup ayağa kalkarak bana doğru birkaç adım atmaya başlamıştı.
Ben ise oturmuş olduğum minderde gidebildiğim kadar geriye gitmiş ve onun ne yapmaya çalışıyor olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Tam olarak yanıma gelmiş ve bana bakmıştı ki, nedensizce kalbim adeta yerinden çıkmak istercesine atmaya başlamıştı.
_kalbimin bir anda hızlanmasının nedenini anlayamamıştım ama bir an önce bu durumdan kurtulmak istiyordum çünkü muhtemelen olabildiğince rezil olmuştum..._
Ben onun ne yapacağına bakmaya devam ederken o hızla elini arkama doğru götürüp, bir tane şişe ile geri yerine doğru adımlamaya başlamış ve yürürken de konuşmaya başlamıştı.
_Jungkook:_ bu kadar hızlı benden etkileneceğini düşünmemiştim, demek ki evrende ikimizin olmasını istiyor..
diye konuşup kıkırdamış ve ardından odadan çıkmıştı.
*_Devamı Aşağıda_*
*_Devam 2_*_ ★_
Bugünlük dersin bitmesi ile Jungkook beni evime bırakmış ve bende günün yorgunluğunu üzerimden atabilmek adına eve girer girmez duşa girip, ardından ise kendimi yatağımın üzerine bırakmıştım.
*_Birkaç hafta sonra_*
Jungkook'un işletmiş olduğu dövüş sanatları yerinin günlerinde beni arabasıyla alarak oraya götürüyor, diğer günler ise yine gizli kimliğime bürünerek sokağa çıkıyordum.
Ama her seferinde Jungkook'da gizliden gizliye peşime takılıp beni kolluyordu, ona bunu yapmamasını söylememe rağmen dinlemiyordu da, başıma bir iş gelmesinden korkuyordu ama neden? diye düşünerek yine bir sokağa girip birkaç kişiyi pataklamıştım ki, bu sefer bende yara almıştım.
Karnımı tutarak, birkaç adım ileriye doğru atmıştım ancak arkamdan birinin ayağı ile sırtıma sert bir darbe indirmesi ile yere düşmüş ve acı ile inlemeye başlamıştım.
Gözlerimin yavaş yavaş kapanmaya başladığı sıra, tek gördüğüm yine o'nun gelerek beni kurtarmaya çalışmasıydı..
(...)
Yavaş yavaş gözlerimi aralamaya çalışmış ve ilk olarak beyaz tavan ile bakışmaya başlamıştım.
Bir süre aynı şekilde bakındıktan sonra aklıma yavaş yavaş jeton düşmeye başlamış ve buranın benim evim olmadığını anlamıştım.
Hızla yataktan elimle karnımı tutarak ayrılmış ve kapıya doğru ilerleyip, kapı kulbuna elimi sürdüğüm zaman kapının açılması ile tanıdık bir yüz içeriye girip ayakta duran bana doğru bakmaya başlamıştı.
_Jungkook:_ biraz dinlenmen gerekiyor, karnından ciddi bıçak yarası almışsın
_Vien:_ yine beni korumaya geldin değil mi?
_Jungkook:_ gelmeseydim, şuan _benimle_ olacak mıydın?
diye konuşmuş ardından ise elindeki içinde çorba bulunan tepsiyi sehpaya bırakmıştı.
_Jungkook:_ yatağa geri yat ve tepsideki çorbayı iç, senin için yaptım
_Vien:_ bunu neden yapıyorsun? Bunu neden yapıp zihnimi karıştırıyorsun Tanrı aşkına?!
diye yüksek sesle konuşmamın üzerine, benim aksime o fısıldayarak konuşarak "çünkü seni görüp, tanıdığımdan beri seviyorum.." demişti.
_Vien:_ Ya beni bırakırsan? Ya benimle her an olamazsan? Ya beni sende herkes gibi bırakırsan?
diye konuşmuş ardından ise ağlamaya başlamıştım ki, karnıma dikkat ederek bana sarılmış ve o adeta sarhoş edici ses tonu ile konuşmaya başlamıştı.
_Jungkook:_ seninle olmak istediğim anlardan 2 tane var, biri şimdi diğeride sonsuza kadar, seni asla bırakmayacağım...
*_30 yıl sonra_*
_Yazar'dan~_
Kocasını ölesiye seviyor olan kadın, sevdiği adamın mezarının başında gözyaşları içerisinde onunla ilk zamanlarındaki anılarını ve onun ona vermiş olduğu sözü aklına getirerek, soğuk toprağın altına yeni yerleştirilmiş olan kocası ile konuşmaya başlamıştı.
_Onun, onu duyamayacağını biliyordu ama duymasını istiyordu, duymak zorundaydı..._
_Vien:_ bana verdiğin sözün nereye gitti? _asla_ bırakmayacaktın beni? Neden bıraktın beni Jungkook?
_Vien:_ niye o kahrolası kazada beni kurtarmak için kendi canını hiçe saydın?! Şimdi sözünü tutmuş mu oluyorsun? Hani asla verdiğin sözleri tutmamazlık etmezdin? Şimdi neden sözünü tutmadan bıraktın beni? Eğer ben senden önce ölseydim, sözünü tutmuş olacaktın, kalk şimdi lütfen ve sözünü tutup beni bu acıyla bırakma...
diye hıçkıra hıçkıra ağlayarak konuşuyor, bir yandan da avucunun içindeki kocasının mezarının üzerinden aldığı toprağı sıkıyordu.
Her ne kadar 2 çocuğu da annesini mezarın başından kaldırmaya çalışsada kaldıramıyorlardı.
Sonuçta o, onun ile bir ömürü geçirmek için başında söz verip, sözünde durmamıştı ve şimdi ise o, ona sözünü hatırlatarak kalkmasını ve sözünü yerine getirmesini umut ediyordu.
Aksi takdirde Vien için, hayat o günden sonra son bulmuş ve geriye sadece birkaç video ve fotoğraf karelerinde hâlâ yaşamaya devam eden anıları kalacaktı...
_Belki asla sonsuza kadar birlikte olamayacaklardı, yolları bir yerde ayrılacaktı ama asla aşkları son bulmayacak ve işte o sonsuza kadar sürecekti..._
.•°`END`°•.
_Evettt bir kurgunun daha sonu, aslında sonu böyle yapmayacaktım ama bir anda fikir değişikliği yaşadım 🫣_
_Bugün itibariyle Kore saatine göre de Jungkook'un doğum gününe girmiş oluyoruz ve benim yaptığım bu son..._
_Başka bir kurgumda daha görüşene kadar kendinize iyi bakın hoşçakalııın 🫶🏻🎀_
:°^•Bir sonraki kurgu için sınır•^°:
150 L!ke
>.
@@Jijeontaenbence 30 yıl da gayet iyi yani, 59 yaşında ölmesi erken olmuş ama yinede mutlu bir hayat yaşamışlar. Çok güzel olmuşş❤
@@Jijeontaenbirde sonunda çok duygulandım yaaa
LAN NİYE SONUNU BOYLE YAPTIIGN👊🏻
OHA OHA CIDDIYIM HARIKA OLMUS BU YAAA son kisma bayildim ozelliklee harika olmus ellerine saglik bayildimmm
Teşekkür ederiiim 🫶🏻🎀
@@Jijeontaen ne demekk
Her güzel bir şeyin sonu vardır. Geriye kalan tek şey ise fotoğraflar. Ne kadar acı verici. Çok duygulandırıcı olmuş, çok beğendim
Teşekkür ederiiim 🫶🏻🎀
@@Jijeontaen ben sadece doğruları söyledim güzelim. Mutlu olduysan ne mutlu bana☺️
@@Adele_artickmonkeys mutlu oldum tabii 🫶🏻🎀
@@Jijeontaen o zaman bende mutluyum. İyi geceler 😘
@@Adele_artickmonkeyssanada iyi gecelerrr 🎀
Sonunda çok ağladım ağlayarak yazıyorum😖🤧
Ağlamayın ya kıyamam 🤧🎀
@@Jijeontaen üzücü sonlar yapma o zaman🤧💗
@@-Eslemmia buna söz verebilir miyim, emin olamadım...
@@Jijeontaen olsun ben yinede okuyicam🙈💗
Daha sadece yarisini okudum ama simdiden harika ilerliyorrr
Sonu şoka girdim😢
🫣
@@Jijeontaen vallahi biyle beklemiyordum gercekden amma guzel
@@naslmyy bende sonunu böyle yapmayı beklemiyordum ama bir anda oluverdi cidden...
@@Jijeontaen bir sey olmazz ya bu da senin ayricaligin her yazar ayni sonlu bitiremez
Ya senin mafya hikayelerin cok iyi oluyooorrr
Yaa, teşekkür ederiim 🤧🎀
Hikayeden erken geldim
Hoşgeldinn
@@Jijeontaen hoşbuldummn
Sonu biraz üzse de her zaman ki gibi mükemmelll
Oha ben bu kadar hizli geliceginin dusunmemistimm
Ayyy o son neydi öyle duygulandım çok güzeldii bayıldımm ellerine emeğine sağlık bebeğim💋💋
Bebgim bune mükemmel ötesi olmuş bence yazr olmalısınn ❤🎀
Teşekkür ederim güzelim 🤧🫶🏻
Buna teşekkür etmene gerek yok olması gerekenden fazla mükemmel 👍👏😆
@@Hearttotaee yaa güzelimm 🤧🎀
Hikayenin başı cidden mükemmel fikir de müthiş ama sonlara dogru berabat üzgünüm ❤😅😊
Sonda duygulandımmmmm ayolll ama çokk güzell olmuşşşş ❤❤❤
Yine geç kaldım wuhuuu🎉😂 neyse okumaya gidiyom 😮
Geç kalman sorun değill 🫶🏻🎀
@@Jijeontaen 🥰 sizde alıştınız Sonuçta öyle değil mi ? Sjksjs
Ya sonu çok duygusal bir göz yaşı damladı
Mükemmel olmuşşşşşşşşş ağağağ (okumadım)
Hooop burdayım jlhshojsbjlnjpx daha okumadım ama eminim mükemmeldir❤
Yaaaaa,harika olmuş ellerine sağlıkk❣️
Teşekkür ederiiim 🫶🏻🎀
Fav kurgularim arasina girdii😻
Yaa 🤧
Hayir ben bu sonu kabul etmiyorum kendi kafamda ben soyle yaptim
(Aradan 30 yıl geçer)
Julia:demek boyle tanıştınız anne
Jeongsan: cok iyimiş
Jk: eee oglum baban yakışıklı karizmasına kim dayanabilir ki
Vien: bak sen su işe karşima cikip beni hep takip eden sendin ama
Hepsi guluserek geceyi bitirirler
Ve mutlu son
Bu son şekli klasik ya, ben çok klasik şeyler yazmayı sevmiyorum, mutsuz sonda güzel 🫣
@@Jijeontaen biliyorum bunun klasik olduğunu ama mutsuz sonda yani üzdü be best yazarım
@@Justhukuk yaa üzülmeyinn
@@Jijeontaen evet doğru diyorsun üzülmeyelim sonuçta Mükemmel hikayeydi bardağın dolu tarafınada bakalım dimi
@@Justhukukaynen öylee
Sonu neden böyleee anıra anıra alıyorum ama çook güzeeel
Bidaha okumaya gidiyoruum❤❤❤❤ ❤❤❤❤
100. Beğeni bendenn
Ccook guzell❤
Benim simdi haberim oldu amaaaa🥹 Yt bana senin bildirimlerini gondermiyor niyekiii?Okumadim eminim harikadir guzel yazarim❤️🩹
Sorun değill 🫶🏻🎀
@@Jijeontaen 🫶🏻
AGGAGAGAGA sandece 1. Devamına kadar izledim ama harika olmuş yanımda dedem var çıglık atmamak için zor duruyorum agaggagagagag
Yaa güzelim benim 🤧🎀
O nasıl sondu öylee
Geldiiiiii ouuuuu
BA-YI-LD-IM❤
Kocaaammmm
Olalallala
Istek alıyor musunn?
Verebilirsinizzz