video yayınlandı, tamamını izledim. muhtemelen bu videoyu daha sonra da defalarca izleyeceğim. yazacak çok şey var, içimdekileri dökecek gücüm hiç yok.
aytuğ bazen yazmanın da yanlış seçim olacağını, bazı duygu durumların içinde demlenmesi gerektiğini anlatmıştı. bu olaya benzetiyorum. anlatmak zorunda değiliz. ama bende deliler gibi anlatma, anlaşılma ve sonunun sevgiye bağlanması aşılması istemindeyim. tıpkı fırtınadan çıkmış gün doğumuna bakan bir insan resmi gibi. keşke çizim yeteneğim olsa da aktarabilsem. muhtemelen oda farklı olurdu. tıpkı yazmak gibi yazı nasıl farklılaşıyorsa resimde de aynısı olurdu ve sonunda bunu mu yapmak istiyordum gibi bir boşluğa düşerdim. ve tüm bunların yanında hala anlatıyorum, neyi aradığım çok net belli değil mi arkadaşlar?
12:00'da söylenenler Fahrenheit 451'deki bi paragrafı aklıma getirdi. "Granger durup Montag’la geriye baktı. “Büyükbabam, herkes öldüğü zaman geride bir şey bırakmalı, derdi. Bir çocuk, bir kitap, bir resim, bir ev, yapmış olduğu bir duvar ya da bir çift ayakkabı. Ya da ekili bir bahçe. Ellerinin bir şekilde dokunduğu ve ruhunun öldüğün zaman gidebileceği bir şey, öyle ki insanlar senin diktiğin ağaç ya da çiçeğe baktığı zaman seni orada görebilsinler. Ne yaptığın önemli değil, derdi, yeter ki sen ellerini onun üstünden çektiğin zaman, ona dokunduğun zamanki halini değiştiren bir şey yapmış olasın. Otları sadece biçen bir adamla, gerçek bir bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Otları biçen bir adam orada hiç bulunmamış gibidir, fakat bahçıvan ömür boyu oradadır.”"
Yaşıyor olmak başlı başına tuhaf bir durum zaten. Milyarlarca yıllık evrenin minik atomlarının dönüp dolaşıp bizim gibi varlıkları meydana getirmesi ve kimsenin sana sormadan doğman ve bilinç kazanman ama sonunda yine yok olacağını bilmen. İç daraltıcı gerçekten. Ölümü düşünmek, bence bir insanın yaraları 'varsa' deşen bir eylem ve ölümün fikri beni dehşete sürüklüyor.
Ölünce belki de hiç var olmadığımız zamanlar gibi olacaktır.Gerci ben şuan ölen insanların şuan devam eden yaşamdan haberleri olduğuna da inanıyorum.Gerçeği ölenler bilir.Salt gerçeği.Dusunsene ölüyoruz ama hala gerçeği bilmiyoruz bu çok tuhaf olurdu..
Рік тому+6
En etkilendiğim bölümlerden biriydi. Bu serinin devam etmesi dileğiyle.
Annem vefat ettiğinden 17 yaşındaydım. Morgda yanağından öptükten sonra ölümün varlığını fark ettiğim. 11 yıldır hayatı, ölümden öncesini ve sonrasını sorgulamam sonrasında bitmek bilmeyen bir panik atak hayatıma girdi. 11 yıldır bazı dönemler (özellikle yakınımda tanıdığım kişilerin ölümünde) o kadar çok panik atak geçiriyorum, uykusuz kalıyorum, kafamdan o kadar beynimi patlatacak kadar düşünce geçiyor ki anlatamam. Etrafımda ki insanlardan bir anlayış bir fikir, onların bu ölüm bilgisiyle nasıl başa çıktıklarını bilmek istiyorum. Kendimi açıklıyorum ancak sizlerin dediğiniz gibi ölümü biliyorlar ama öleceklerine inanmadıkları için her zaman beni fazla dramatik olmak ile, fazla kafaya takıyor olmak ile suçluyorlar. Bir insan bu kadar somut olan bir şeyi nasıl düşünmez gerçekten garipsiyorum. Bazen arkadaşlarımın beni anlaması için bir örnek veriyorum : Bir odada olduğunu düşün, önünde bir tane kapı var ve arkasında ne olduğunu kesinlikle bilmiyorsun, bu odada ne kadar kalacağını bilmiyorsun ve bir gün o kapıdan birisi gelip seni zorlayarak geçirecek hiç beklemediğin bir anda. Bu konuda ne düşünüyorsun diyorum. "Geçerim ne olacak ki" diyor, korku filmi bile izlerken ana karakterin karanlık bir odaya gittiğini görünce gözünü kapatan kişi. Bence benim fikrim de insanın gözünün önünde ki bu perdenin kalkmaması gerektiği yönünce, bazı şeylerin farkına varmak gerçekten yorucu ve depresif olabiliyor. Aynen Alper bey in dediği gibi artık istemediğim hiç bir şeyi yapmamaya özen gösteren bir kişi haline geldim, hayat başkalarının istediklerini yapmamız için fazla kısa. Böyle bir konu hakkında video karşıma çıktığı zaman izlemek ile izlememek arasında tereddüt ettim tekrar panik atağımı tetikleyebilir diye. Ancak biraz iyi geldi en azından benim gibi bazı kişilerin de bu konuda böyle düşündüğünü bilmek.
Sizinle tecrübemi paylaşmak isterim lakin burada yazmak istemedim. Sadece ölüm somut gibi görünse de soyut bence nereye gidildiği bilinmediği için. Kaybettiğimiz kişinin sadece boyut değiştirdiğini düşünmek iyi geliyor sanırım ve boş kalmamak ugraslarla meşgul olmak
Aynısını her gün düşünüyorum ve uykularım kaçıyor acaba kafayı mı yedim delirdim mi diye düşünüyorum. Bu kadar gerçek ve belirsiz bir olguyu insanlar nasıl bu kadar önemsiz karşılayabiliyor nasıl herkes delirmiyor? Anlayamıyorum ama keşke ben de umursamayabilsem
Aslında her gün dünyada binlerce insan ölürken etkilenmeyip sevdiğimiz gidince çok etkileniyoruz.Sorun sevdiğimizin yokluğu ve nereye nasıl bir aleme uğurladığımızı bilmemek.Olurda rüyalarımıza girip iyi olduklarını ifade ettiklerinde sevdiğini kaybeden bir nebze rahatlıyor.İnancınız ne yönde bilmiyorum ama onlar bizi görüyor,biz göremesekte onlara hediyeler yollayabiliriz onlar adına yapılan hayırlar,sadakalar,iyilikler inanın onlara ulaşıyor ve o şekilde ona dokunabilmek bizimde kalbimizdeki hüznü hafifletiyor.
Dünyadaki en büyük gerçek ölüm ve beni panik atak hastası yaptı.bu hususta kimse kimseye yardım edemez.ancak yöntemleri var.mesela;fazla önemsememek ya da bir inanca sahip olup o inancın ölüm karşısındaki duruşuna göre yön çizmek veya cesur olmak:) vb.
10 yılda 15 yakınımı peşpeşe kaybettim en genci 3 en yaşlısı 72 yaşındaydı bir zaman sonra cenazelerde ağlarken olacakları sıralamaya başladı zihnim alıştım mı kabullendim mi bilmiyorum ölümün kıyısından da dönmüşlüğüm var 3 ay yoğun bakım kapısında bekledim 1 ay palyatif serviste refakatçi olarak kaldım ölümle bu kadar haşır neşir olduktan sonra efsane bir sohbet olmuş her kelimesine katılmakla birlikte devamı bile çekilebilir diye düşünüyorum
Çok güzel ifade etmişsiniz, ben de 10 yılda çok yakınım olan 7 kişiyi kaybettim ve 4 ü aynı yıl içerisinde oldu, artık bu süreçleri yaşarken acı ile beraber tüm aşamaları bildiğimi fark etmeye başladım. Ve bir süre sonra da neler olacağını bildiğimden dolayı histerik anlar yaşamaz oldum. Böyle ölümlü şeylerle fazla haşır neşir olmanın ve kayıp yaşamanın o cenaze anlarındaki acılarından çok insanın karakterinde farklılaşmaya sebep olduğunu görüyorum bu ara. Bu tamamen karamsarlık ve üzüntülü olma değil, manasız bi neşeli ve umursamazlık hali karışımı gibi.
Aslında herşey in boş olduğunu anlıyorsun,ben mesela çok yakınımı kaybettim 1,5 sene oldu.Ertesi gün sabah güneşi doğduğunda anlamsız bi suçluluk kaplamıştı içimi rahatsız eden bi şey sanki keşke o da gorebilseydi bu güneşi sadece benim hakkım değil onunda hakkıydı der gibi..yaşarken keyf alamama hali..Ama Dostoyevski nin dediği gibi insan herşeye alışıyor..
Ölüm gibi bir konuyu bile nasıl hem bu kadar zihin açıcı hem de sağaltıcı, sakinleştirici bir sohbetle işleyebilirsiniz yahu?! O kadar güzeldi ki bu bölüm. İlker hocanın “Peki hocam neyapalım, ölelim mi yaağğu?!” dediği yerde coşkun bi kahkaha patlattım. Sorularına, yorumlarına, esprilerine her şeyine âşığım, çookkkk âşık❤️
Eskiden du edip uyur ve dualarimin gerceklesecegine inanirdim ,cok da huzurluydum ama 10 yildir inanmiyorum hem huzursuzum hem de herseyin sorumlusunu kendim görüyorum.Yine de inancsizligin normal oldugunu düsünüyorum.
Aslında sen Allah'a küsmüşsün inançsız değilsin duaların kabul olsun diye de acele etmişsin sanki Allah'ın dualarımızı kabul etmeye mecburiyeti varmış gibi kibre kapılırız bazen
6:19 ben burada alper bey’i neden bu kadar çok sevdiğimi anladım. Hayatımın yol arkadaşı olan Engin Geçtan ile böyle bir ilişkileri varmış. İnanılmaz bir bilgi benim için. Alper bey bir kat daha saygım arttı. Tüm bu paylaşımlar için çok içten teşekkür ederim
Geçen videoda dediğinize geliyoruz aslına. İnsanlar kendini bu kadar önemsemese hayat bu kadar zor hale gelmeyecek. Ama o kadar önemsiyoruz ki illaki sonsuza kadar bir şekilde yaşamamız gerektiğini düşündürüyor.
Acıyı yalnız yada biriyle yaşamak konusu bence, hem kişiye göre hem yaşanan acıya göre değişir bence. Mesela ben anlıyorum hangi olayın acısını yanlız atlatayım, yada o acıyı kimle yada kimlerle paylaşayım.
Aynen!!! Ben 30 yasindayim ve 8 yildir ateistim.. yani allaha inanmiyorum ve ölümden sonra yok olmak bana huzur veriyor. Cünkü ölümden sonra ebedi bir hayati kim cekebilir?? bir düsünün EBEDI den bahsediyoruz yahu.. biz 60-80 yillik bir ömrü piskolojik olarak cok yipraniyoruz ve ölümden sonra ebedi yasamak mi? hayir istemem.. simdi bana sakin "o zaman baska olacak, bütün tadlari alacagiz ve piskolojimiz yipranmicak" demeyin sakin. Ben kendi egom ile (kimligim ile) ebedi yasamak istemiyorum.. yine hatirlatayim; ebedi 100 yil veya 100.000.000 yil degil EBEDI. Bu cok korkunc bir düsünce Dogmadan önce, sizi yok olusunuz veya hiclik rahatsiz ediyor muydu? hayir. ayni sekilde ölümden sonra da rahatsiz etmiyecek zaten ölümden bosuna korkmaniza gerek yok, cünkü öldügünüzü bilmiceksiniz bile :)
hic varolmadın ki daha dogrusu asıl benligin hep vardı ve varolmaya devam edecek. fakat insanlar bu simulasyonu anlayamıyor. öyle hemen kurtulmak yok 😅 öleyim de komple silineyim falan. geç o işleri. bu simulasyonda ne kadar iyi iş çıkarırsan hem benliğin huzur bulur hem de sonrakilerde daha rahat edersin.
@@dasuniversum5875doğmadan önce diyorsunuz da, doğmak dediğiniz sadece bedenle ilgili . (benliğinizin değil, bedeninizin doğumu. burası cok onemli) gerçek benliğiniz zaten farklı bir konumda ve boyutta. o hep vardı, hep de olacak. yok olmak diye birşey yok aksi halde hiç varlıktan söz edemezdik.
Harika bir doktor ve konuşmacı fakat! fazla kesin konuşuyor. Başka insanları kesin konuştuğu için eleştiriyor ancak bunu kendisi de yapıyor. Yine de seviyorum.
Zorunlu (kan kanseri tedavisi) ölümle yüzleştiğimde de mutluydum, sonra yaşayınca hayatı tekrardan anlamlandırmak bir süreçti belki hala süreç ama en azından daha stabil şekilde devam ediyorum. =) Çok güzel konu olmuş sevigler , saygılar...
Videonun fazla kesilmesi rahatsız ediciydi ama onun dışında mükemmel bir sohbet. 1.sınıf psikoloji öğrencisi biri olarak değerli hocama çok teşekkür ediyorum
Flu tv'den ricam, Dr. Alper Hasanoglunu davet ettiğinizde kesmeyin. Tam olsun, rahat dinleyelim. Alper Hsanoğlunun her tarzını ve konuşmasını severek dinliyoruz. Kesmeyin videonu lütfen.
Çok ilginç. İntihar etmeye karar verdiğim ve belirlediğim tarih arasında, ağır depresyonda olunduğumu bilen arkadaşım iyileştiğimi düşünmüştü. Daha iyi hissediyorum ve mutluydum. O zamanları düşündüğümde bile içime hala bir mutluluk geliyor. Sanki o dönemde gerçekten yaşıyormuşum gibi bir dinçlik vardı. Bunun genel bir şey olduğunu bilmiyordum. Şaşırtıcı bir durum
"En kötü ölürüz bro nolcak" düşüncesi aslında baya rahatlatıcı bi düşünce. Herhangi bi şey yapmak zorunda değilsin, yapmayı seçtiğin için yapıyosun, demek ki yapmayı yapmamaya tercih ediyosun.
sebebi kendine bir amaç ya da yapacak bir şey veriyor oluşun olabilir. artık kendinden eminsin, ne yapacağını biliyorsun, başına ne gelecek biliyorsun kararını kesin vermişsin, belirsizlik yok senin için. bir anlamda tanrı gibisin. yani en azından o an bu kanıdasın. belki de hayat boyu daha iyi hissetmemişsindir bile. en azından kendimi o durumda hayal ettiğim veya yaklaştığımı düşündüğüm zamanlar bunlar geliyor aklıma.
Bu videoyu hiç yapmak istemediğim bir işin öğle arasında yemek yerken soluksuz izledim/dinledim. Her video sonunda olduğu gibi yine kafamda açılan birsürü boşlukla, şimdi yapmak istemediğim işimin başına dönüyorum. Söyleyeceklerim bu kadar, teşekkür ederim
Hem ateistim hem de veganım. İkiside sonradan seçimim. Daha önce nasıl hissediyorsam şuanda da öyle hissediyorum. Ölümden korkuyordum, hala aynı şekilde korkuyorum. Mutluluğu ve huzuru inanışa bağlamak fazlasıyla romantik bir yorum olmuş. Alper beye ilk defa katılmadım.
Kerem bey, sizin böyle deneyimlememiş olmanız durumun böyle olmadığı anlamına gelmez. Ona bakarsak ben de ateistim ve kedimin kaybolduğu dönemde tam da Alper hocanın bahsettiği örnekteki gibi bir Tanrı inancımın olmasını çok istedim. Kendisine yalvarabileceğim bir güç olsaydı diye. Ki Alper hocanın savunduğu görüşü sadece Alper hoca değil birçok psikolog ve filozof da bu şekilde yorumluyor.
ölümle karşılaşmanın hem korkunç hem de ne kadar normal olduğunu hatırlatmış bu video. dinlerken bir yandan "öleceğiz sahiden" diyorsunuz. diğer yandan da Alper Hasanoğlu'nun dediği gibi: "Öleceğimizi biliyoruz ama öleceğimize inanmıyoruz."
Daha bugün arkadaşlarla inançla ilgili bi konu geçti. İnançsız insanlar için tutunacak bi dal arama olayı daha farklı gerçekten. İnanan insan için her şey kolay, netice sebep sonuç. Her şey çok belli. Alper Hocam'ın ağzına sağlık gerçekten. Bir çırpıda bitti video.
Türk vatandaşı olarak, 30lu yaşlardan sonrasını ev aldıysak kredisini ödeyerek, 40 yaşından sonrasını çocuk ve çocuklar varsa onların eğitim masraflarına yetişmeye çalışarak geçireceğiz. Muhtemelen birçoğumuz yurt dışı tatili bile yapmayacağız, emeklilik yaşından sonra Avrupalılar gibi keyif suremeyecegiz. Bu şartlarda bir hayat için ölümden korkmanın pekte bir önemi yok. Allah kimseyi acı içinde öldürmesin, onun dışında bir beklentim yok.
Bu duruma gelmemizin sebebi insanların bu hayatta uğradıkları haksızlığa karşı '' öbür dünyada görürsün'' tesellisidir. Yanlış anlamayın inançsız biri olun demiyorum. Ama dinler insanların bu dünyada baskın olması ve hakkını aramasına çok büyük engel oluyor. Büyük yaratıcı hepsini düzelteceğiz diye bakıyoruz, emin miyiz ? Hayır. İnanç işte adı üstünde. Hayatın anlamı herkes için farklı olabilir , sana göre inanç veya din olabilir. Bir başkası için sadece iyi bir insan olmak ve hayatın keyfini çıkarmak olabilir. Sonra dinler ortaya çıkıp vah siz yanacaksınız sonsuz işkenceye maruz kalacaksınız diye diye insanları iyice bir sindiriyor. Bunun sonucunda sorgulamayan köle insanlar yaratılıyor ve bu insanlar bir gün adaletin sonsuz bir varlıktan geleceği inancını güçlendiriyor. Bu döngü kırılmayacak. Tatile herkes gidemeyecek, güzel bir yaşam herkese nasip olmayacak. Hayat böyle acımasız işte. Dilerim öteki bir yerler varsa herkes gönlünce bir yere gider.
yine harika bir konuşma. muhtemelen birkaç kez daha dinleyeceğim. ölüm kesinlikle günlük olarak üzerine düşünülmesi ve asla göz önünden ayrılmaması gereken bir konu, keşke hepimiz bu fikirle bir an önce barışsak da hakkıyla yaşayabilsek. kaka kokusu ise bir kibrit çakarak giderilebilir, ofiste sıçamayanlara dev hizmet ;)
Video bittiğinde sorularıma cevap bulmuş gibi, kendimi dinlenmiş, rahatlamış hissettim. Çok fazla iyiydi. En sevdiğim bölüm oldu bile. Notlar falan aldım anlattıklarınızdan. Teşekkürler
İnsanı mutlu eden tek şey bir kasabada yaşamaktır.( Bu cümleyi saatlerce açabilirim.) Çünkü dengeli bir yaşama en yakın yer, köy değil şehir de değil. Kasaba mutluluktur.
Çok iyi işler yapıyorsunuz. Minnettarız. Ölümle ilgili 2 haber beni çok etkilemişti. Biri kartopu oynadığı için camına kartopu çarpan esnafın bıçaklayarak öldürdüğü gazetecinin "biri bana bunun gerçek olmadığını söylesin yada Allahım bu bir rüya olsun" minvalindeki sözleri. Diğeri de ablası eniştesi tarafından öldürülen adamın annesine " anne ablam ölmüş" dediğinde, annesinin " nasıl ölmüş? Ne demek ölmüş?" şeklindeki şoktayken söylediği sözler. Harika bir programdı. Var olun.
Lütfen daha çok Alper hoca. Buradan tanıdım hocayı ve kitaplarını almaya okumaya başladım.Hayatı analiz yöntemi çok dürüst ve duru.Keyifle dinliyor okuyorum kendisini. Saygılarımı iletiyorum.
Ölüm insan hayatında dekoratif bir ızdıraptır. Ben ölüme küçükken bu kadar içerlenmiyordum. Çünkü ölenlerin bir gün döneceklerine ama geride bıraktıklarına kırgın olduklarından dönmeye yanaşmadıklarını düşünürdüm.
Alper hocamı dinlerken, anlattığı şey özünde can yakabilecek bi nitelik taşısa bile, huzurlu hissediyorum ve bu duyguyu tekrar hatırlıyor olmak canımı yakıyor. galiba terapiye ihtiyacım var :')
hocamıza hayranım. ben kendimi o kendi kararlarını kendisi verip sonuçlarına katlanabilecek o yüzde 10 Luk kesimde görüyorum. Artık çok fazla inanmıyorum eskisi kadar. Hâlâ kendi yolumu çizme aşamasındayım ve çok mutluyum. eskiden daha çok....
İnançlı bir insanım. Öldükten sonra ne tür bir hesaba çekileceğini biliyorum. Fakat bir yandan insandan beklenen de öyle başarılması imkansız bir eylemler bütünü ki, insan nasıl bir hayat yaşarsa yaşasın öldükten sonra hesabının rahat olacağına dair hiçbir garanti yok. Bu düşünceler ve ölümden sonraki hesabın benim kendi adıma çok da karlı çıkmayabileceğini düşünmek beni hem ölümden korkutuyor hem de mental olarak uzaklaştırıyor. Bunları neden yazdım, inancın insanı rahatlatması sadece ben kendimi garantiye aldım diye düşünen kibirli insanlar için geçerli olabilir. Oysa benim anladığım inançta bir garanti ve rahatlama yerine akıbetinden emin olamamanın huzursuzluğu var. İnsan sonunda bir yerde çizgi çekip elimden gelen budur demek zorunda kalıyor. Çünkü o çizgiyi çekmezse hayat yaşanılması imkansızı kovaladığın bir işkence hücresine dönüyor.
Aynen.elimden gelen bu ve eğer tanrı merhametliyse bunu anlar ve eğer yargıda suçlu bulunursak tanrının bağışlamak için bizim bilmediğimiz yöntemleri vardır diye düşünüyorum.fakat zulüm hariç.
Takva filmini izlemenizi tavsiye ederim.Orada inancın aşırılığının nasıl bir hayatı zindan ettiği anlatılıyor,Bir de şu var Ben de inançlı biriyim,Ve özellikle de Allah CC.İnsanlar gerçekten inansın muallakta kalmasın diye 40 yaşına kadar güvenilir olan, herkes tarafından sevilen birini Hz Muhammed i peygamber seçmiştir.Aslında sorun Hz.Muhammede inanıp inanmamak çünkü İslam dininin hak olduğunu sadece Ona inanarak bulabiliriz.Cunku Yaradanla konuşan son İnsan O..
Bu dünyadan fayda yok, öteki de şüpheli:) Ben ölümden korkmuyorum, yaşamayı o kadar matah bulmadığımdan sanırım, ölümden sonrası, yaşamak kadar zor olur mu bilmiyorum ama ölen insanlara imreniyorum dünya sürgünü bitti, kurtuldu özellikle son yıllarda bu dünyada hiç ama hiç iyi bir şey olmuyor, günden güne her şey daha da kötüye gidiyor insanoğlu önce kendine sonra doğaya sürekli zarar veriyor tüm iyi olan her şeyi tüketmeye ant içmiş sanki, dünya da vadesini dolduruyor gibi topyekün hepimizin gitmesine ve kıyamete az kaldı gibi de hissediyorum.
@@cemilemise 3. Dünya savaşı çıkacak,Bu 20 içinde mutlaka.. Dediğiniz gibi Yaşamak pek te matah bi şey değil,Milyar doların bile olsa aklının bi köşesinde ölüm var,Yani ne kadar zengin, sağlıklı olsanda o ölüm levelini atlamış olmuyorsun,Bende ölenlere saygı duyuyorum Gerçekten,gerçek nedir onlar biliyorlar artık..
İlker hocanın yaptığı onlarca program arasında sanırım konuk olan en etkili ve yetkili uzman. Türkçe konuşan dünya topluluğuna psikoterapi hizmeti sunuyor Alper hoca, kurcalayan sorularıyla İlker hoca. Emin olun her bölüm defalarca izleniyor. UA-cam’dan haberdar olan akranlarıma bahsedince, tabi biliyoruz, izliyoruz, diyorlar. Likelamak yetmiyor. Buraya yazmak istedim. Kalın sağlıcakla
İlker hocanın tüm programlarını takip ediyorum resmen ama Alper hoca oturup sevdiğim bir abi ile sohbet etmek gibi, bir yandan haklısın abi derken bir yandan ha..str abi diyip te kendimiz ile çeliştiriyor. Bu saatte niye yorum yapma ihtiyacı hissettim bilmiyorum ama bu videoyu 10 kere falan izledim heralde. Ölüm bu kadar sakin ve güzel bir şekilde tartışılamaz, anlatılamaz. Teşekkürler Alper hoca yanlız olmadığımızı hissettirdiğin için.
o yüzden ya tanrı insanı inanca yönlendirsin diye böyle yarattı ya da insanlar baş edebilmek için inancı. eh binlerce yıldır binlerce yıldır başarılı bir şekilde insanları nihilizmden uzak, hayatta tutuğuna göre başarılı bir durum.
Bu anlatilanlar bu mecralarda baki kalirsa, yasanmisligim boyunca zaman zaman biriken varolus sikintilarimdan kurtulmak icin ara ara dinleyecegim ve izleyecegim. Sayin Dr. Alper Bey'e ve Flutv ekibine cok tesekkur ederim. Yalniz eklemeden edemeyecegim, lutfen bir daha Tugce Isiyel gibilerini bu sohbet konularina dahil etmeyin. Aralarindaki fark muazzam :).
İlker sayesinde psikoterapi alıyoruz, sağolsun.
"Memnunum ama mutlu değilim ama mutsuz da değilim." Hayatımın özeti..
şimdi bu terzi söküğünü dikemez mi? kelin ilacı olsa başına sürer mi?
bugün gün boyu söylkedigim sözü söyledi ben lok
memnun olmakta oldukca onemli zannımca
video yayınlandı, tamamını izledim. muhtemelen bu videoyu daha sonra da defalarca izleyeceğim. yazacak çok şey var, içimdekileri dökecek gücüm hiç yok.
Yüzleşmekten korkmak gibi sanki değil mi 😔
yazmak düşünmekten daha zor
Buraya yazın hocam. Biz okuruz.
aytuğ bazen yazmanın da yanlış seçim olacağını, bazı duygu durumların içinde demlenmesi gerektiğini anlatmıştı. bu olaya benzetiyorum. anlatmak zorunda değiliz. ama bende deliler gibi anlatma, anlaşılma ve sonunun sevgiye bağlanması aşılması istemindeyim. tıpkı fırtınadan çıkmış gün doğumuna bakan bir insan resmi gibi. keşke çizim yeteneğim olsa da aktarabilsem. muhtemelen oda farklı olurdu. tıpkı yazmak gibi yazı nasıl farklılaşıyorsa resimde de aynısı olurdu ve sonunda bunu mu yapmak istiyordum gibi bir boşluğa düşerdim. ve tüm bunların yanında hala anlatıyorum, neyi aradığım çok net belli değil mi arkadaşlar?
Dun geceden beri 5 ci izleyişim
İlker artık uzun metraj film yap sende kurtul bizde kurtulalım gözünü seveyim.
12:00'da söylenenler Fahrenheit 451'deki bi paragrafı aklıma getirdi.
"Granger durup Montag’la geriye baktı. “Büyükbabam, herkes öldüğü zaman geride bir şey bırakmalı, derdi. Bir çocuk, bir kitap, bir resim, bir ev, yapmış olduğu bir duvar ya da bir çift ayakkabı. Ya da ekili bir bahçe. Ellerinin bir şekilde dokunduğu ve ruhunun öldüğün zaman gidebileceği bir şey, öyle ki insanlar senin diktiğin ağaç ya da çiçeğe baktığı zaman seni orada görebilsinler. Ne yaptığın önemli değil, derdi, yeter ki sen ellerini onun üstünden çektiğin zaman, ona dokunduğun zamanki halini değiştiren bir şey yapmış olasın. Otları sadece biçen bir adamla, gerçek bir bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Otları biçen bir adam orada hiç bulunmamış gibidir, fakat bahçıvan ömür boyu oradadır.”"
Ama uzun vadede bahçıvanın emeği de silinir be.
masallar masallar...
Sadece Psikiyatr olarak değil Sosyolog olarak da kendini çok iyi geliştirmiş bir hocamız. Elinize sağlık devamını bekliyoruz
Konu önemli değil Alper hocayla daha çok video gelsin!!
katılıyorum
Hayatımda tv dahil hiç bir programı bu kadar soluksuz bir şekilde izlemedim. Hocamızın ağzından çıktığı her sözcükle aydınlanma geçiriyorum resmen.
Yaşıyor olmak başlı başına tuhaf bir durum zaten. Milyarlarca yıllık evrenin minik atomlarının dönüp dolaşıp bizim gibi varlıkları meydana getirmesi ve kimsenin sana sormadan doğman ve bilinç kazanman ama sonunda yine yok olacağını bilmen. İç daraltıcı gerçekten. Ölümü düşünmek, bence bir insanın yaraları 'varsa' deşen bir eylem ve ölümün fikri beni dehşete sürüklüyor.
Ölünce belki de hiç var olmadığımız zamanlar gibi olacaktır.Gerci ben şuan ölen insanların şuan devam eden yaşamdan haberleri olduğuna da inanıyorum.Gerçeği ölenler bilir.Salt gerçeği.Dusunsene ölüyoruz ama hala gerçeği bilmiyoruz bu çok tuhaf olurdu..
En etkilendiğim bölümlerden biriydi. Bu serinin devam etmesi dileğiyle.
yaşamak zorunda değiliz. ama ölmek zorunda da değiliz.
isteyen istediğini yapabilmeli kısacası.
"Hayattan alacaklı olanlar ölümden korkar." -Engin Geçtan
Bu videoyu çerçeveletip duvara as, bilgisayara indir, açılış ekranı yap her gün izle, o kadar muhteşem bir içerik olmuş, Tebrikler 👏
Annem vefat ettiğinden 17 yaşındaydım. Morgda yanağından öptükten sonra ölümün varlığını fark ettiğim. 11 yıldır hayatı, ölümden öncesini ve sonrasını sorgulamam sonrasında bitmek bilmeyen bir panik atak hayatıma girdi. 11 yıldır bazı dönemler (özellikle yakınımda tanıdığım kişilerin ölümünde) o kadar çok panik atak geçiriyorum, uykusuz kalıyorum, kafamdan o kadar beynimi patlatacak kadar düşünce geçiyor ki anlatamam.
Etrafımda ki insanlardan bir anlayış bir fikir, onların bu ölüm bilgisiyle nasıl başa çıktıklarını bilmek istiyorum. Kendimi açıklıyorum ancak sizlerin dediğiniz gibi ölümü biliyorlar ama öleceklerine inanmadıkları için her zaman beni fazla dramatik olmak ile, fazla kafaya takıyor olmak ile suçluyorlar.
Bir insan bu kadar somut olan bir şeyi nasıl düşünmez gerçekten garipsiyorum. Bazen arkadaşlarımın beni anlaması için bir örnek veriyorum : Bir odada olduğunu düşün, önünde bir tane kapı var ve arkasında ne olduğunu kesinlikle bilmiyorsun, bu odada ne kadar kalacağını bilmiyorsun ve bir gün o kapıdan birisi gelip seni zorlayarak geçirecek hiç beklemediğin bir anda. Bu konuda ne düşünüyorsun diyorum. "Geçerim ne olacak ki" diyor, korku filmi bile izlerken ana karakterin karanlık bir odaya gittiğini görünce gözünü kapatan kişi. Bence benim fikrim de insanın gözünün önünde ki bu perdenin kalkmaması gerektiği yönünce, bazı şeylerin farkına varmak gerçekten yorucu ve depresif olabiliyor. Aynen Alper bey in dediği gibi artık istemediğim hiç bir şeyi yapmamaya özen gösteren bir kişi haline geldim, hayat başkalarının istediklerini yapmamız için fazla kısa.
Böyle bir konu hakkında video karşıma çıktığı zaman izlemek ile izlememek arasında tereddüt ettim tekrar panik atağımı tetikleyebilir diye. Ancak biraz iyi geldi en azından benim gibi bazı kişilerin de bu konuda böyle düşündüğünü bilmek.
Sizinle tecrübemi paylaşmak isterim lakin burada yazmak istemedim. Sadece ölüm somut gibi görünse de soyut bence nereye gidildiği bilinmediği için. Kaybettiğimiz kişinin sadece boyut değiştirdiğini düşünmek iyi geliyor sanırım ve boş kalmamak ugraslarla meşgul olmak
Aynısını her gün düşünüyorum ve uykularım kaçıyor acaba kafayı mı yedim delirdim mi diye düşünüyorum. Bu kadar gerçek ve belirsiz bir olguyu insanlar nasıl bu kadar önemsiz karşılayabiliyor nasıl herkes delirmiyor? Anlayamıyorum ama keşke ben de umursamayabilsem
Varoluşçu Psikoterapi - yalom bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Aslında her gün dünyada binlerce insan ölürken etkilenmeyip sevdiğimiz gidince çok etkileniyoruz.Sorun sevdiğimizin yokluğu ve nereye nasıl bir aleme uğurladığımızı bilmemek.Olurda rüyalarımıza girip iyi olduklarını ifade ettiklerinde sevdiğini kaybeden bir nebze rahatlıyor.İnancınız ne yönde bilmiyorum ama onlar bizi görüyor,biz göremesekte onlara hediyeler yollayabiliriz onlar adına yapılan hayırlar,sadakalar,iyilikler inanın onlara ulaşıyor ve o şekilde ona dokunabilmek bizimde kalbimizdeki hüznü hafifletiyor.
Dünyadaki en büyük gerçek ölüm ve beni panik atak hastası yaptı.bu hususta kimse kimseye yardım edemez.ancak yöntemleri var.mesela;fazla önemsememek ya da bir inanca sahip olup o inancın ölüm karşısındaki duruşuna göre yön çizmek veya cesur olmak:) vb.
10 yılda 15 yakınımı peşpeşe kaybettim en genci 3 en yaşlısı 72 yaşındaydı bir zaman sonra cenazelerde ağlarken olacakları sıralamaya başladı zihnim alıştım mı kabullendim mi bilmiyorum ölümün kıyısından da dönmüşlüğüm var 3 ay yoğun bakım kapısında bekledim 1 ay palyatif serviste refakatçi olarak kaldım ölümle bu kadar haşır neşir olduktan sonra efsane bir sohbet olmuş her kelimesine katılmakla birlikte devamı bile çekilebilir diye düşünüyorum
Çok güzel ifade etmişsiniz, ben de 10 yılda çok yakınım olan 7 kişiyi kaybettim ve 4 ü aynı yıl içerisinde oldu, artık bu süreçleri yaşarken acı ile beraber tüm aşamaları bildiğimi fark etmeye başladım. Ve bir süre sonra da neler olacağını bildiğimden dolayı histerik anlar yaşamaz oldum. Böyle ölümlü şeylerle fazla haşır neşir olmanın ve kayıp yaşamanın o cenaze anlarındaki acılarından çok insanın karakterinde farklılaşmaya sebep olduğunu görüyorum bu ara. Bu tamamen karamsarlık ve üzüntülü olma değil, manasız bi neşeli ve umursamazlık hali karışımı gibi.
@@crazydanceinkayseri aşırı kaygılı karamsar depresif bir insandım şimdi ki halim bazen beni bile şaşırtıyor 😊
@@duygukrdgl kesinlikle ben de:)
Aslında herşey in boş olduğunu anlıyorsun,ben mesela çok yakınımı kaybettim 1,5 sene oldu.Ertesi gün sabah güneşi doğduğunda anlamsız bi suçluluk kaplamıştı içimi rahatsız eden bi şey sanki keşke o da gorebilseydi bu güneşi sadece benim hakkım değil onunda hakkıydı der gibi..yaşarken keyf alamama hali..Ama Dostoyevski nin dediği gibi insan herşeye alışıyor..
Alper Bey'i Açık Radyo'daki programlarından beri keyifle takip ediyoruz... Sevgi ve saygılarımızla 💐
Kesinlikle katılıyorum. Bülent Usta'yı da aynı şekilde görmek isteriz.
Açık radyo programlarına nereden ulaşabilirim, yoksa buradaki videoları mi kastetmiştiniz
@@serdarkalay1595 spotify'da podcast şeklinde mevcut
“Normalin Sınırları” açık radyo
Ölüm gibi bir konuyu bile nasıl hem bu kadar zihin açıcı hem de sağaltıcı, sakinleştirici bir sohbetle işleyebilirsiniz yahu?! O kadar güzeldi ki bu bölüm. İlker hocanın “Peki hocam neyapalım, ölelim mi yaağğu?!” dediği yerde coşkun bi kahkaha patlattım. Sorularına, yorumlarına, esprilerine her şeyine âşığım, çookkkk âşık❤️
Eskiden du edip uyur ve dualarimin gerceklesecegine inanirdim ,cok da huzurluydum ama 10 yildir inanmiyorum hem huzursuzum hem de herseyin sorumlusunu kendim görüyorum.Yine de inancsizligin normal oldugunu düsünüyorum.
Hiç birşey ama hiç birşey yapma sadece Allah’a dua et seni doğru yola iletsin o yeter ☺️bazen doğru dibimizdedir ama görmeyiz
Aslında sen Allah'a küsmüşsün inançsız değilsin duaların kabul olsun diye de acele etmişsin sanki Allah'ın dualarımızı kabul etmeye mecburiyeti varmış gibi kibre kapılırız bazen
6:19 ben burada alper bey’i neden bu kadar çok sevdiğimi anladım. Hayatımın yol arkadaşı olan Engin Geçtan ile böyle bir ilişkileri varmış. İnanılmaz bir bilgi benim için. Alper bey bir kat daha saygım arttı. Tüm bu paylaşımlar için çok içten teşekkür ederim
Defalarca dinleyeceğim, bıkmadan,usanmadan, sıkılmadan.... müthiş bir sohbet
Geçen videoda dediğinize geliyoruz aslına. İnsanlar kendini bu kadar önemsemese hayat bu kadar zor hale gelmeyecek. Ama o kadar önemsiyoruz ki illaki sonsuza kadar bir şekilde yaşamamız gerektiğini düşündürüyor.
👍
Alper Hoca konuya bağlı olarak melankolik bir stille gelmiş gibi…
Acıyı yalnız yada biriyle yaşamak konusu bence, hem kişiye göre hem yaşanan acıya göre değişir bence. Mesela ben anlıyorum hangi olayın acısını yanlız atlatayım, yada o acıyı kimle yada kimlerle paylaşayım.
Katılmıyorum inançsızım ve çok mutluyum , yok olacağımı biliyorum ve bu beni rahatıatıyor , kötü seyler olduğunda yok olacağımı bilmek iyi geliyor
Aynen!!! Ben 30 yasindayim ve 8 yildir ateistim.. yani allaha inanmiyorum
ve ölümden sonra yok olmak bana huzur veriyor. Cünkü ölümden sonra ebedi bir hayati kim cekebilir??
bir düsünün EBEDI den bahsediyoruz yahu.. biz 60-80 yillik bir ömrü piskolojik olarak cok yipraniyoruz
ve ölümden sonra ebedi yasamak mi? hayir istemem.. simdi bana sakin "o zaman baska olacak, bütün tadlari alacagiz ve piskolojimiz yipranmicak" demeyin sakin. Ben kendi egom ile (kimligim ile) ebedi yasamak istemiyorum..
yine hatirlatayim; ebedi 100 yil veya 100.000.000 yil degil EBEDI. Bu cok korkunc bir düsünce
Dogmadan önce, sizi yok olusunuz veya hiclik rahatsiz ediyor muydu? hayir. ayni sekilde ölümden sonra da rahatsiz etmiyecek
zaten ölümden bosuna korkmaniza gerek yok, cünkü öldügünüzü bilmiceksiniz bile :)
komplo teorisyenliği gibi olmasın ama son zamanlarda kanal muhafazakar liberal kafasında deva partisi oldu sanki :d
Ben de aynı düşünüyorum ama yok olma düşüncesi bana korku veriyor
hic varolmadın ki daha dogrusu asıl benligin hep vardı ve varolmaya devam edecek. fakat insanlar bu simulasyonu anlayamıyor. öyle hemen kurtulmak yok 😅 öleyim de komple silineyim falan. geç o işleri. bu simulasyonda ne kadar iyi iş çıkarırsan hem benliğin huzur bulur hem de sonrakilerde daha rahat edersin.
@@dasuniversum5875doğmadan önce diyorsunuz da, doğmak dediğiniz sadece bedenle ilgili . (benliğinizin değil, bedeninizin doğumu. burası cok onemli) gerçek benliğiniz zaten farklı bir konumda ve boyutta. o hep vardı, hep de olacak. yok olmak diye birşey yok aksi halde hiç varlıktan söz edemezdik.
Harika bir doktor ve konuşmacı fakat! fazla kesin konuşuyor. Başka insanları kesin konuştuğu için eleştiriyor ancak bunu kendisi de yapıyor. Yine de seviyorum.
Zorunlu (kan kanseri tedavisi) ölümle yüzleştiğimde de mutluydum, sonra yaşayınca hayatı tekrardan anlamlandırmak bir süreçti belki hala süreç ama en azından daha stabil şekilde devam ediyorum. =) Çok güzel konu olmuş sevigler , saygılar...
Videonun fazla kesilmesi rahatsız ediciydi ama onun dışında mükemmel bir sohbet. 1.sınıf psikoloji öğrencisi biri olarak değerli hocama çok teşekkür ediyorum
Sizi genellikle semizotu maydonoz ayıklarken dinliyorum, iç huzura kavuşuyorum her seferinde daha da aydınlanıyorum, teşekkürler 🪷
Düşünmeyen insan mutludur. İnanan insan da düşünmez, bu yüzden mutludur.
Cahillik mutluluktur.
Flu tv'den ricam, Dr. Alper Hasanoglunu davet ettiğinizde kesmeyin. Tam olsun, rahat dinleyelim. Alper Hsanoğlunun her tarzını ve konuşmasını severek dinliyoruz. Kesmeyin videonu lütfen.
Çok ilginç. İntihar etmeye karar verdiğim ve belirlediğim tarih arasında, ağır depresyonda olunduğumu bilen arkadaşım iyileştiğimi düşünmüştü. Daha iyi hissediyorum ve mutluydum. O zamanları düşündüğümde bile içime hala bir mutluluk geliyor. Sanki o dönemde gerçekten yaşıyormuşum gibi bir dinçlik vardı. Bunun genel bir şey olduğunu bilmiyordum. Şaşırtıcı bir durum
"En kötü ölürüz bro nolcak" düşüncesi aslında baya rahatlatıcı bi düşünce. Herhangi bi şey yapmak zorunda değilsin, yapmayı seçtiğin için yapıyosun, demek ki yapmayı yapmamaya tercih ediyosun.
sebebi kendine bir amaç ya da yapacak bir şey veriyor oluşun olabilir. artık kendinden eminsin, ne yapacağını biliyorsun, başına ne gelecek biliyorsun kararını kesin vermişsin, belirsizlik yok senin için. bir anlamda tanrı gibisin. yani en azından o an bu kanıdasın. belki de hayat boyu daha iyi hissetmemişsindir bile. en azından kendimi o durumda hayal ettiğim veya yaklaştığımı düşündüğüm zamanlar bunlar geliyor aklıma.
Aynı dönemi ben de yaşadım. Birçok insanın bunu yaşaması tuhaf gerçekten
Arada açıp izlerim bu bölümü.. Hayatın her anına uyan tek şey olabilir.
öleceğini bilmekten daha çok sevdiğin birilerinin öleceğini bilmek işte gerçek hüzün bu
Yaşam keyif, ölüm ise huzurdur. Zor olan birinden diğerine intikaldir. -Walter Bishop, Fringe :)
Böylesine kaliteli bir sohbetin ücretsiz olması ne güzel...
Alper Hocayı flu tv ile tanıdım. Çok geç bir karşılaşmaymış. Dinlemesi goy goy da yapsa felsefe de öyle keyifli ki. Konu farketmez hocam hep anlatın…
Bu videoyu hiç yapmak istemediğim bir işin öğle arasında yemek yerken soluksuz izledim/dinledim. Her video sonunda olduğu gibi yine kafamda açılan birsürü boşlukla, şimdi yapmak istemediğim işimin başına dönüyorum. Söyleyeceklerim bu kadar, teşekkür ederim
Hem ateistim hem de veganım. İkiside sonradan seçimim. Daha önce nasıl hissediyorsam şuanda da öyle hissediyorum. Ölümden korkuyordum, hala aynı şekilde korkuyorum. Mutluluğu ve huzuru inanışa bağlamak fazlasıyla romantik bir yorum olmuş. Alper beye ilk defa katılmadım.
Ben de inançlıyım ve inancım bana korkma dese de korkuyorum.
Türkiye'de ötenazi hakkı çıkmalı
Kerem bey, sizin böyle deneyimlememiş olmanız durumun böyle olmadığı anlamına gelmez. Ona bakarsak ben de ateistim ve kedimin kaybolduğu dönemde tam da Alper hocanın bahsettiği örnekteki gibi bir Tanrı inancımın olmasını çok istedim. Kendisine yalvarabileceğim bir güç olsaydı diye. Ki Alper hocanın savunduğu görüşü sadece Alper hoca değil birçok psikolog ve filozof da bu şekilde yorumluyor.
Selamlar... Alper Bey'in Programlarını dört gözle bekliyoruz.
ölümle karşılaşmanın hem korkunç hem de ne kadar normal olduğunu hatırlatmış bu video. dinlerken bir yandan "öleceğiz sahiden" diyorsunuz. diğer yandan da Alper Hasanoğlu'nun dediği gibi: "Öleceğimizi biliyoruz ama öleceğimize inanmıyoruz."
hayatta da ölümdeki kadar yeteneksiz olduğumdan, kendimden nefret ediyorum, bu nefret içinde de başka bir hayat, başka bir ölüm düşlüyorum.
Daha bugün arkadaşlarla inançla ilgili bi konu geçti. İnançsız insanlar için tutunacak bi dal arama olayı daha farklı gerçekten. İnanan insan için her şey kolay, netice sebep sonuç. Her şey çok belli. Alper Hocam'ın ağzına sağlık gerçekten. Bir çırpıda bitti video.
Türk vatandaşı olarak, 30lu yaşlardan sonrasını ev aldıysak kredisini ödeyerek, 40 yaşından sonrasını çocuk ve çocuklar varsa onların eğitim masraflarına yetişmeye çalışarak geçireceğiz. Muhtemelen birçoğumuz yurt dışı tatili bile yapmayacağız, emeklilik yaşından sonra Avrupalılar gibi keyif suremeyecegiz. Bu şartlarda bir hayat için ölümden korkmanın pekte bir önemi yok. Allah kimseyi acı içinde öldürmesin, onun dışında bir beklentim yok.
Bu duruma gelmemizin sebebi insanların bu hayatta uğradıkları haksızlığa karşı '' öbür dünyada görürsün'' tesellisidir.
Yanlış anlamayın inançsız biri olun demiyorum. Ama dinler insanların bu dünyada baskın olması ve hakkını aramasına çok büyük engel oluyor.
Büyük yaratıcı hepsini düzelteceğiz diye bakıyoruz, emin miyiz ? Hayır.
İnanç işte adı üstünde.
Hayatın anlamı herkes için farklı olabilir , sana göre inanç veya din olabilir. Bir başkası için sadece iyi bir insan olmak ve hayatın keyfini çıkarmak olabilir.
Sonra dinler ortaya çıkıp vah siz yanacaksınız sonsuz işkenceye maruz kalacaksınız diye diye insanları iyice bir sindiriyor.
Bunun sonucunda sorgulamayan köle insanlar yaratılıyor ve bu insanlar bir gün adaletin sonsuz bir varlıktan geleceği inancını güçlendiriyor.
Bu döngü kırılmayacak.
Tatile herkes gidemeyecek, güzel bir yaşam herkese nasip olmayacak.
Hayat böyle acımasız işte. Dilerim öteki bir yerler varsa herkes gönlünce bir yere gider.
Ölüm kalana zor değil mi be hocam, teşekkürler FLU ve Alper hoca
İddia ediyorum ki kanalın son 3 ayının en iyi programı olmuş Dr. Alper
yine harika bir konuşma. muhtemelen birkaç kez daha dinleyeceğim.
ölüm kesinlikle günlük olarak üzerine düşünülmesi ve asla göz önünden ayrılmaması gereken bir konu, keşke hepimiz bu fikirle bir an önce barışsak da hakkıyla yaşayabilsek.
kaka kokusu ise bir kibrit çakarak giderilebilir, ofiste sıçamayanlara dev hizmet ;)
Anneannem derdi ki; "ölememek de var" Bilgece bir düşünüş olduğunu şimdi anlıyorum 🙏
Muhteşem bir video daha. Keşke bu kadar sık kırpılmasaydı hocanın konuşmaları.
Nazım Hikmet'in de dediği gibi:
“İnsan, öleceğini
bile bile
nasıl yaşar?
Ya çıldırır
ya da öleceğini
unutur…”
Video bittiğinde sorularıma cevap bulmuş gibi, kendimi dinlenmiş, rahatlamış hissettim. Çok fazla iyiydi. En sevdiğim bölüm oldu bile. Notlar falan aldım anlattıklarınızdan. Teşekkürler
İnsanı mutlu eden tek şey bir kasabada yaşamaktır.( Bu cümleyi saatlerce açabilirim.) Çünkü dengeli bir yaşama en yakın yer, köy değil şehir de değil. Kasaba mutluluktur.
Çok iyi işler yapıyorsunuz. Minnettarız. Ölümle ilgili 2 haber beni çok etkilemişti. Biri kartopu oynadığı için camına kartopu çarpan esnafın bıçaklayarak öldürdüğü gazetecinin "biri bana bunun gerçek olmadığını söylesin yada Allahım bu bir rüya olsun" minvalindeki sözleri. Diğeri de ablası eniştesi tarafından öldürülen adamın annesine " anne ablam ölmüş" dediğinde, annesinin " nasıl ölmüş? Ne demek ölmüş?" şeklindeki şoktayken söylediği sözler. Harika bir programdı. Var olun.
Yaşiyor olmanin en kesin bilgisi bir gün ölecek olmamiz. Mekanlae ve koşullar değişse de öleceğiz.
Lütfen daha çok Alper hoca.
Buradan tanıdım hocayı ve kitaplarını almaya okumaya başladım.Hayatı analiz yöntemi çok dürüst ve duru.Keyifle dinliyor okuyorum kendisini. Saygılarımı iletiyorum.
Ölüm insan hayatında dekoratif bir ızdıraptır. Ben ölüme küçükken bu kadar içerlenmiyordum. Çünkü ölenlerin bir gün döneceklerine ama geride bıraktıklarına kırgın olduklarından dönmeye yanaşmadıklarını düşünürdüm.
Nevzat hoca ve sizin muhabbetinize doğulmuyor hocam. Yeni videolarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Yarım saatlik videoyu bir saatte izledim. Sürekli durdurup, konuşulanlar hakkında kendi hayatım üzerine düşünmem gerekti.
Görür görmez havalara uçtum ,ne kadar seviyorum anlatamam Alper Hocam sen anlat daha çok anlat çok yaşa e mi ,flu TV bir harikasın!
Alper hocamı dinlerken, anlattığı şey özünde can yakabilecek bi nitelik taşısa bile, huzurlu hissediyorum ve bu duyguyu tekrar hatırlıyor olmak canımı yakıyor. galiba terapiye ihtiyacım var :')
Alper hocam saatlerce konuşsun sıkılmadan dinliyorum. Özellikle uyumama yardımcı olan insanlardan biri. Uzun bi ömrü olsun isterim.
"Ne acı kaybetmek için sahiplik, ölümlüyü sevmek ne korkulu iş.."
Gözümü kırpmadan dinledim ♥️
sürekli bu tarz yorumları görürdüm bana da ilk yorumumu yaptıran video bu oldu. bu sohbetin devamını bekleyeceğim.
💐💐💐💐babamı yakın zamanda kaybeden biri olarak çok teşekkür ederim. Çok güzel bir programdi
Alper Hasanoğlu ve İlker Canikligil ikilisinin her videosu ufuk açıcı oluyor. Teşekkür ederiz :)
İlker hocam, size ve ekibinize sonsuz teşekkürler. Çok değerli yayınlar yapıyorsunuz. Sizleri çok seviyorum 🤗
"Ölüm var ki zulüm var"❤ Ölüm var ki yaşamak var.Yaşamak var ki direnmek var,zulüm var 😔
hocamıza hayranım. ben kendimi o kendi kararlarını kendisi verip sonuçlarına katlanabilecek o yüzde 10 Luk kesimde görüyorum. Artık çok fazla inanmıyorum eskisi kadar. Hâlâ kendi yolumu çizme aşamasındayım ve çok mutluyum. eskiden daha çok....
Sonsuzluk, Şehrazat, ölümden sonra mı başlar, yaşayalım diye
bize verilen şu hayat mıdır? Şükrü Erbaş tam bu bölüme uyan dizeleri yazmış
alper hasanoğlu'nu beş dakika dinleyince huzur buluyorum.
Hiç bitmesin istediğimiz bir video daha
Bir zamandır özlediğim kalitede ve basitlikte bir bölüm olmuş, Alpey Bey'e de teşekkürler.
“Ölüm olmasaydı onu icat etmek zorunda kalırdık”
Hocamızı ilgi ile takip ediyorum. Çok keyifliydi teşekkürler.
Alper hocayı dinlemek şu son günlerimin en huzurlu en güzel şeyi keşke daha çok video gelse
Çok teşekkür ederiz. Çok güzel program olmuş. Bu konu üzerine daha da detaylı bir video gelmesini ben kendi adıma çok isterim.
Muhtesem bir seri, umarim yillarca devam eder.
Alper Hocam hep anlatsın böyle tatlı tatlı, biz de dinleyelim 🙏
İnançlı bir insanım. Öldükten sonra ne tür bir hesaba çekileceğini biliyorum. Fakat bir yandan insandan beklenen de öyle başarılması imkansız bir eylemler bütünü ki, insan nasıl bir hayat yaşarsa yaşasın öldükten sonra hesabının rahat olacağına dair hiçbir garanti yok. Bu düşünceler ve ölümden sonraki hesabın benim kendi adıma çok da karlı çıkmayabileceğini düşünmek beni hem ölümden korkutuyor hem de mental olarak uzaklaştırıyor. Bunları neden yazdım, inancın insanı rahatlatması sadece ben kendimi garantiye aldım diye düşünen kibirli insanlar için geçerli olabilir. Oysa benim anladığım inançta bir garanti ve rahatlama yerine akıbetinden emin olamamanın huzursuzluğu var.
İnsan sonunda bir yerde çizgi çekip elimden gelen budur demek zorunda kalıyor. Çünkü o çizgiyi çekmezse hayat yaşanılması imkansızı kovaladığın bir işkence hücresine dönüyor.
Aynen.elimden gelen bu ve eğer tanrı merhametliyse bunu anlar ve eğer yargıda suçlu bulunursak tanrının bağışlamak için bizim bilmediğimiz yöntemleri vardır diye düşünüyorum.fakat zulüm hariç.
Takva filmini izlemenizi tavsiye ederim.Orada inancın aşırılığının nasıl bir hayatı zindan ettiği anlatılıyor,Bir de şu var Ben de inançlı biriyim,Ve özellikle de Allah CC.İnsanlar gerçekten inansın muallakta kalmasın diye 40 yaşına kadar güvenilir olan, herkes tarafından sevilen birini Hz Muhammed i peygamber seçmiştir.Aslında sorun Hz.Muhammede inanıp inanmamak çünkü İslam dininin hak olduğunu sadece Ona inanarak bulabiliriz.Cunku Yaradanla konuşan son İnsan O..
Bu dünyadan fayda yok, öteki de şüpheli:) Ben ölümden korkmuyorum, yaşamayı o kadar matah bulmadığımdan sanırım, ölümden sonrası, yaşamak kadar zor olur mu bilmiyorum ama ölen insanlara imreniyorum dünya sürgünü bitti, kurtuldu özellikle son yıllarda bu dünyada hiç ama hiç iyi bir şey olmuyor, günden güne her şey daha da kötüye gidiyor insanoğlu önce kendine sonra doğaya sürekli zarar veriyor tüm iyi olan her şeyi tüketmeye ant içmiş sanki, dünya da vadesini dolduruyor gibi topyekün hepimizin gitmesine ve kıyamete az kaldı gibi de hissediyorum.
@@cemilemise 3. Dünya savaşı çıkacak,Bu 20 içinde mutlaka.. Dediğiniz gibi Yaşamak pek te matah bi şey değil,Milyar doların bile olsa aklının bi köşesinde ölüm var,Yani ne kadar zengin, sağlıklı olsanda o ölüm levelini atlamış olmuyorsun,Bende ölenlere saygı duyuyorum Gerçekten,gerçek nedir onlar biliyorlar artık..
Tekrar tekrar izlenebilen nadir video ve video serilerinden. Teşekkürler.
İlker hocanın yaptığı onlarca program arasında sanırım konuk olan en etkili ve yetkili uzman. Türkçe konuşan dünya topluluğuna psikoterapi hizmeti sunuyor Alper hoca, kurcalayan sorularıyla İlker hoca. Emin olun her bölüm defalarca izleniyor. UA-cam’dan haberdar olan akranlarıma bahsedince, tabi biliyoruz, izliyoruz, diyorlar. Likelamak yetmiyor. Buraya yazmak istedim. Kalın sağlıcakla
İyi ki varsınız, zihnimde bunu düşünerek hazmetmek...
Sizi Azərbaycanda da izləyən və sevən var ✌🏽
Alper beyi dinlemek çok öğretici
Normalde x1.5'da dinlerim ama bu sefer normal hızda 2 defa dinledim. Nefis bir program olmuş. Emeğinize sağlık.
bitmesin diye üzüldüm :( giderek stres oldum ne doludoolu bir programdı zihnine diline sağlık hocam
İlker hocanın tüm programlarını takip ediyorum resmen ama Alper hoca oturup sevdiğim bir abi ile sohbet etmek gibi, bir yandan haklısın abi derken bir yandan ha..str abi diyip te kendimiz ile çeliştiriyor. Bu saatte niye yorum yapma ihtiyacı hissettim bilmiyorum ama bu videoyu 10 kere falan izledim heralde. Ölüm bu kadar sakin ve güzel bir şekilde tartışılamaz, anlatılamaz. Teşekkürler Alper hoca yanlız olmadığımızı hissettirdiğin için.
Ilker Bey, sorulariniz ve konulara yönvermeniz mükemmel !!!
Ölüm son değildir.Beden ölür.Ruh sonsuzlukta yaşamaya devam eder.Bunu bilen ölümden korkmamalı.Saygılar..
Ruh sonsuzlukta yaşamaya devam etmez. Ruh diye bir şey yoktur.
@@lastnova7837 var olduğuna inanmanın bir zararı yok gibi. tabi inanmayanların kafalarını kesmeye başlarsan o zaman işler sıkıntılı.
@@ahmetdiril824 var olduğuna inanmak da kesmeyebiliyor.
Ooo bedava psikiyatristmiz gelmiş 😍 bayılıyorum Alper hocamıza 🤩
Lutfen bu seri hic bitmesinn 💜
burda gelmiş geçmiş bütün programların içinde nevzat hocanınkiyle beraber en sevdiğim program alper hasanoğlununkiler
Alper hoca çok çok değerli..🤍
Ne kadar güzel kendini ifade ediyor.İnsan valla öykünüyor
"Öleceğini bilerek yaşayan tek canlı insandır; ve bu ona acı verir."
o yüzden ya tanrı insanı inanca yönlendirsin diye böyle yarattı ya da insanlar baş edebilmek için inancı. eh binlerce yıldır binlerce yıldır başarılı bir şekilde insanları nihilizmden uzak, hayatta tutuğuna göre başarılı bir durum.
@@betulozaltin Öleceğini bilerek yaşamanın üstünlük olduğunu sanmıyorum.
Hoca flu tv ye gelmeden önce eli yüzü düzgün bir abimizdi. Şimdi derbeder oldu. Ne yedirdiniz ne içirdiniz
Bu anlatilanlar bu mecralarda baki kalirsa, yasanmisligim boyunca zaman zaman biriken varolus sikintilarimdan kurtulmak icin ara ara dinleyecegim ve izleyecegim. Sayin Dr. Alper Bey'e ve Flutv ekibine cok tesekkur ederim. Yalniz eklemeden edemeyecegim, lutfen bir daha Tugce Isiyel gibilerini bu sohbet konularina dahil etmeyin. Aralarindaki fark muazzam :).
Daha fazla daha fazla konuşun Alper bey, çok kiymetli coook cooook.
Mükemmel bir program olmuş , Alper Hocaya ve tüm ekibe teşekkürler. Tekrar izliyecem ve Alper Hocayı her açıdan takibe alıcam (yapılacak iş listesi)
Saatlerce uzasa saatlerce dinleyebilirim. Ölüm! Beni niye bu kadar cezbediyor bilmiyorum…