Sorun şu ki bu tarz videoları zaten bilinçli insanlar izliyor. Öküzler dışarıda ve böyle bir şeyi para versen izlemeyecek durumdalar. Bu sınırı nasıl aşacağız bilmiyorum.
Tam doğru değil üniversite mezunu yada böyle programlari izleyenler kadına şiddet yapması hiç az da değil,unv. mezunun %40 kadına şiddet yapıyor örnek farklı olacak en şiddetli gs fb maçında şu şişeleri içki şişeleri atanların bir kısmı unv. mezunu çok iyi şirketlerde yönetici çıktı asıl sıkıntı yetişme yönetimi ve toplum yapısı bunu dine bağlayanlarda çıkabilir ama başka dini yapılarda öyle örnek videodaki yahudi örneği.
Sorun şu ki ; izleseler dahi hiçbir şey değişmez. Örneğin kendinizi düşünün bu video size genel kültür haricinde ne katmış olabilir. Belki bir bakış açısı deriz ama bu bakış açısı da ne yazık ki başkasının bakış açısı. Şiddete meyilli bir insana kitap okutarak, eğitici videolar izleterek hiçbir şey kazandıramazsın. Bir rehabilitasyon tedavisi belki işe yarar olacaktır ondan da pek emin değilim. Bilinçlendirmek ise amacımız; ilk önce kadını bilinçlendirmemiz lazım. Şiddete maruz kaldığı halde uygulayan erkek olduğundan ses çıkaramayan kadınları ve ses çıkarsa bile onu kötülükle suçlayan diğer kadınları çünkü mahalle baskısı tutsaklaştırır eylemleri. Eşi çalışmasını istemediği için çalışmayan kadınları bilinçlendirmeliyiz mesela çünkü ekonomik tutsaklık yaşatır kadına. Kadının eşit olduğunu en çok kadınlara anlatmalı ve öz farkındalık kazanmalarını sağlamalıyız. Bağımsız ve kendini bilen bir kadın zaten bu tip erkeklerle bir araya gelmez. Evrimsel süreçte erkek kadına ,kadın erkeğe daha çekici görünmek için değişimlere uğramıştır. Günümüzde de kültürel ve etik olarak birbirlerinin hoşuna gidecek biçimde olmaya çalışıyor iki cinsiyette. Erkek halen daha kadın bedenini, kadın da orta çağ modeli güçlü erkek istencini aşmış değil ve gerek biyolojik gerek kültürel evrimimizde kadının istekleri erkeğin daha hızlı değişmesine vesile olmuştur. Bu sebeple kadın erkeğin yarattığı metayı yıkıp , istemlerini modernleştirip, ekonomik anlamda da güç kazanırsa; erkek artık kadına yetmeye çalışıp, hak ve hiyerarşi bakımından kendi gibi görmeye başlar. buraya kadar yazdıklarımız ancak yeni nesiller için geçerlidir. en azından şu 30 yıllık süreçte vereceği sonuç kısıtlıdır. ve bahsettiğim erkek ve kadın geri kalmış kültür halkalarıdır. günümüzde var olan ve sayıları azımsanmayacak olan bilinçli olan kadın ve erkekler konudan bağımsızdır. çözümün sadece geri kalmış olan kadınları ilgilendiren kısımlarına değindim. spontane bir yazı olduğundan sadece kapı aralığı kıvamında bir çözümdür. her türlü sosyoloji,ekonomi ve kültür koşullarını her iki cinsiyette ayrı ayrı incelediğimizde bambaşka sorunlar ve çözümler gerekeceği de açıktır. tüm diğer insanlar gibi o kadar konuşup pratikte ne yapacağımızı yazmamışım. Bu bahsettiklerimiz bağlamında kendini bilinçli görenlerimiz özellikle insanları uyarmalıyız. Son 3-4 ayda yakınım olsun olmasın bir kadının giyinimi ve yeterliliğini eleştiren her insana sert çıkarak kendi doğrularımı anlatmaya çalıştım. Tabiki karşı tarafta bir fark yaratmadı bu söylemler fakat artık yedikleri azardan ötürü daha az konuşuyorlar ve daha az kirletiyorlar henüz düşünce yapısını oturtmamış yaşta olanları. Ayrıca şu an var olan feminizm aşırılıklarından da uzak durmalı. Çünkü bir taraf başlangıçta haklı olduğu halde aşırılığa kaçınca diğer tarafta da aşırı karşıt bir oluşum yaratıyor. İki taraf da kültürel olarak toplumun üstünde olduğu için farklı katmanlarda farklı sorunlara gebe oluyoruz. ne taraftan tutsal bir taraf elimizde kalıyor bu sebeple.
O Katoliklerdeki çok sakat bir durum hakikaten. Belki denk gelmişsindir Real Madrid'de oynayan birkaç futbolcu emin olabilmek için iki üç çocuk yaptıktan sonra evlenmiştiler :D Ha eğer evlenmeden önce tüp bebekle çocuk yapmadılarsa da zina etmiş oluyorlar. O da daha sakat bir durum :D
Hocam 34 yaşındayım ve içinde yetiştiğim kültürün etkilerinden sıyrılıp şu anda bildiklerimi içselleştirmem ve özümsemem haliyle zaman aldı. Bugün olduğum gibi olabilmemi sağlayan bilgilerin büyük kısmını 30 yaşımdan sonra öğrendim. Belki bir istisna olabilir bu durum ama 30 yaşından sonra bi' bok olmaz minvalindeki her sözünüzde kastettiğinizi anlamakla birlikte biraz alınıyorum. Kattığınız bakış açıları için teşekkür ederim, her ne kadar benim yaştakilerin yeni bakış açıları kazanmasının zorluğundan sürekli bahsetseniz de. :)
@@flu Bunun doğru olduğunu gözlemliyorum. ESG nin 30 yaş üstünü egale etmesi pek nazik olmadığı kadar pedagojik olarak da fazla genellemeci. ESG'nin örneklediği 10-15 yıllık periyotlarda hızlı toplumsal değişimlere tanık olan/yaşayan bireyler, tanıklık ve deneyimlerinin travmatik şiddetine orantılı olarak kabullerini sorgulamaya ve yeni öğrenmelere yöneliyor. Sosyolojik olarak ifade edersek; Toplumsal pozisyonlar çıkar ve onaylanma ile desteklenmediğinde bireyin verili olandan çıkıp yeni bir pozisyon 'seçmesi' veya oluşturması en azından kaynakları yettiği kadar yalnızlaşması kaçınılmaz oluyor. Bu travma ve çatışmalara orantılı olarak arayıştaki insanlar toplumlar için kuluçka gibi dönüştürücü bir potansiyel teşkil edebiliyor. (Verili pozisyondakiler kava eder yenişir; kazanır veya kaybeder, değişenler değiştirir.) Öte yandan toplumumuzda örgün etiğim kültürel süreçlerden geçmiş ama işlenmemiş ham (odun) kalmış çok insan var. Zeka dolu samimi bir espri, bir güzel şarkı, bildiği ezberi bozan/yıkan küçük bir deneyim (yaptığınız bu videolar) onlarda çok ciddi değişimlerin tetikleyicisi olabiliyor. Hülasa kişisel veya sosyal psikolojik nedenlerle ilerleyen yaşlarda da insanlar öğrenebiliyor. Bu oran az olabilir ama azımsanamaz. İçinde üretici düşünme ve samimi emek (hakikat arayışı) olan her düşünüm ve dönüşüm değerlidir, saygındır. Tüm yapılanlar da bunun için değil mi? Selamlar.
Prefrontal korteks erkeklerde 26dan önce olgunlaşmıyor. Ve schopenhauerin erkekler (yanlış hatırlamıyorsam) 28 yaşından önce olgunlaşamaz tespitine ciddi anlamda katılıyorum.
Flu TV yaa insan her yaşında okur anlar öğrenir ne saçma yaklaşımlar bunlar. İster Otuz yaş ister elli yaş her yaşta algı kapılarımızı sonuna kadar açıp öğrenip yetiştirebiliriz kendimizi
Ben gün geçtikçe yaptığım basit okumalar ve üstün körü araştırmalarım sayesinde kadınlara olan bakış açım çok değişti daha fazla saygı duymaya ve hakketiklerini toplum olarak vermediğimiz için daha fazla üzülmeye başladım. Bence basit bir eğitimle bunlar çok kolay aşılabilir ama gerçekten doğru olduğuna inandığım şey basit şeyler doğru yapılması en zor şeylerdir eğitim de tabii ki buna dahil.
Kadin veya erkek oldugumuz nicklerimizden neden belli olmali ki? Cinsiyetin degil, düsüncelerin önemi var bence. Ben de kadinim ve kendime nick secerken illa da kadinsi bir sey bulmak zorunda degilim. Erkeklerin zorbaligi yüzünden kadinligimi gizlemek zorunda da degilim. Erkek veya kadin herkes istedigi gibi ifade edebilmeli kendini.
İLker hoca, aslında bu videoda sinirlidir. Malum olaya karşı. Bu videonu diyerlerinden farklı kılan bir nevi mesaj iletme amacıyla yapılmasıdır. Emeyi geçenlerin hepsine teşekkür !
Neredeyse bütün komşularımın küçük çocukları var, kimisi tc vatandaşı kimisi değil. Ama istisnasız hepsinde şiddet var, sürekli kavga sesleri ve ağlayan çocuk sesleri duyuyorum. Dışarı çıktığımda da aynı manzaralar. Gülen bir bebek görünce şaşırıyorum artık. Programda ki konuşmalar bir nebze olsun içimi rahatlattı, normal insanlar da varmış 😅teşekkürler 😊😊
Ülkemizde geleneksel ya da dijital platformlarda yapılmış en anlamlı video çalışması olmuş.. Emeğinize , nefesinize sağlık .. Her ne kadar patreondan destek vermiyor olsamda gönülden destekçinizim :) Saygılar
Bir günse yine iyi. Ben yetiştiremiyorum. Bir bölümde geçen atıfları araştıramadan öbür bölüm geliyor. Daha yavaş gitseler daha iyi olacak diyeceğim de linç yemekten korkuyorum.
ilker hocam ve Emrah hocam, kelimelerinizi ne kadar özenle seciyorsunuz👏 Hepimizin kullandigi dile cok dikkat etmesi gerekiyor. Herhangi bir cinse yönelik nefret ve asagilama iceren kelimeleri kullanmayi acilen birakmaliyiz. Erkek cocuk yetistiriyorum, sizler gibi olmasini temenni ediyorum.
Hocam o kadar haklısınız ki maalesef yıl olmuş 2019 hala kadınları ikinci sınıf olarak gören insanlar var. Kadınların yerinin ev olduğunu savunan iş başvuruların da kadınlara saçma sapan sorular soran insanlar yüzünden çoğu kadın işsiz kalıyor. Bu düzenin değişmesini o kadar çok istiyorum ki. Benim gibi düşünen insanlar olduğunu bilmek çok güzel bu tarz videolar daha çok gelmeli. Süpersiniz.
Sizin videolarınızı izlerken fark ediyorum ki büyük bir kesim bilgiye fazlasıyla aç. Yarım saatte bir sürü şey öğreniyoruz ve zevkten dört köşe oluyoruz. Tebrik ediyorum.
Sıkıntı şu ki hemen tıkladık, izledik ama bitti. Bekle ki yenisi gelsin. Yetmiyor, ben doymuyorum açıkcası. Yapın 30 luk 10 tane, netflix gibi atın, tek seferde doya doya kapatalım günü:)
Yapılmayanı yapıyor konuşulmayanı konuşuyorsunuz başta ilker hocaya daha sonrada sevgili hocamız esg ye çok teşekkürler ne olursa olsun bir birimizi sevelim saygı duyalım iyi günler
Emrah hocaya hayran oldum gerçekten. Böylesine hassas bir konuyu, tamamen açık sözlülük ve dürüstlükle hiç kırıp dökmeden çok başarılı bir şekilde ifade edebilmiş; Aklı eren fakat ifade edemeyen benim gibi bir güruhun kadına bakış açısı ve bilgisini mükemmel izah edip anlatmış. Ahlak ve toplum bilinci hakkında kesinlikle bir kaç kitap yazmalısınız hocam.
Benim bir isteğim olacak. Hocam , Avrupa tarihini bilmenin önemini ve insana kattıklarından bahseder misiniz ? Bizim okullarda gördüğümüz Tarih dersi %95 Osmanlı tarihi %5 de Osmanlı-Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerden ibaret. Bir mısır seferi olmasa Napolyondan bile bahs etmeyeceğiz neredeyse.
Mısır Seferi'nin de anlatımı neredeyse sadece Akka Savunması'ndan ibaret ve İngilizlerin Smith Sydney sayesinde gelen desteği anlatılmıyor bile. Sadece zaferleri anlatmakla yetiniyorlar. Müfredatta ne Heliopolis Muharebesi ne Abukır Muharebesi ne de Mont-Thabor muharebesi anlatılıyor.(Napolyon' un Akka Kuşatması'nı kaybedip Mısır' dan kaçtığı saçmalığını da hatırlamak gerek eğer kaçtıysa daha sonra Abukır'ı nasıl yönetti? ) Sadece zaferler anlatılmakla kalınıyor, halbuki tarihten ders çıkarmak için gerekli en önemli şey yenilgileri de incelemektir.
ben anadolu lisesini bu sene bitirdim ve tarih ile alakalı hiçbir şey bilmiyorum birkaç padişahın yaptığı yenilik ve atatürk inkılapları dışında :( benim suçum elbette var çünkü eve gidince bunları ekstra öğrenmeye çalışmadım ama haftada 2 saat x 4 yıl olunca insan öğretmenlerinin daha fazla şey öğretebilmiş olmasını bekliyor
@@boransen6345 peki sen biraz bu seferi anlatabilirmisi bize gercekten adam gibi tarih bulamiyoruz napolyon o seferde ne yapti tam olarak yardim kesildigi icinmi geri dondu filan
Detaylara önem verip videonun giriş kısmında kadınların isimlerini erkeklerin isimlerinin üzerine yazma fikri kiminse canı gönülden tebrik ve teşekkür ediyorum. Sizleri seviyoruz hep video atın, hep izleyelim.
Bak işte youtube, bana böyle videolarla gel. İyi ki de gözüm takıldı da izlemeye başladım. İki videoda bağımlı oldum hocama. Böyle devam Flu Tv. Başarılar hepinize 👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻
5 років тому+5
Müthiş içerik. Kadın kendi tarihini kökenlerini bilmezken ne denilebilir ki. Çok güzel olmuş bu konuya değinmeniz. Teşekkürler.
Çok kaliteli adam, konulara yaklaşım konusunda hayatımda gördüğüm en objektif insanlardan biri. Emrah hocanın külterel bilgisi iki lisana mükemmel hakimiyeti dışında günlük hayat konusunda bu kadar derin bilgisi olması şaşılacak şey. Grinin tonlarında kritik yapması, doğru bilinen yanlışları evrensel açıdan değerlendirip olması gerekenleri yorumlaması. Hayran olmamak elde değil.
Herkesi 1.25 le dinlerken sizi durdurup düşünerek, sindirerek ilerliyorum. Büyüksün hocam. Kem küm etmeden, gençliğe ihtiyacı olanı veriyorsun. Çok bilginin akıcı konuşma ile de mümkün olduğunu gösterdin bize. Seviliyorsun!
Bütünü sevdim. Özellikle sondaki mesajlar ve temenniler şahane! İlker Canikligil'in erkeklerle ilgili saptamasina ortağım, teşekkürler size, üstelik bir erkek olarak yaptığınız bu saptama için. 👏
Sorun şu ki bu tarz videoları bu tarz bir eylemi yapan, yapma potansiyeli olan "insanlar" izlemiyor. Bu konuda eğitilmiş bilinçli insanlar izliyor ve bu ahlaki düşünceler bizlerde daha çok belirginleşiyor. Kısaca zıtlık artıyor. Şimdi asıl düşündüğüm şey ise şu; Kadına saygı duymayanlar şuan bu olaylara karşı kadın ne yaptı bakalım kafasında. Kadına saygı duyanlar ise bu olaylar karşısında öfkeleniyor, linç etmeyi düşünüyor. Bu zıtlığın artması bizleri nasıl etkiler toplum olarak? Dahada önemlisi kadınları nasıl etkiler. Çünkü yine erkekler iki gruba ayrılıyor. Kendi aralarında geriliyor. Ama ana sorunu çözmüyor.
Bu programın yapımcısı da, eril dilini düzeltmesi için uyardığim için çirkefkeşen, bir sene kadar önce bana hakaret eden İlker. Zannedildiği gibi toplum katmanları arasında o zihniyet açısından aşırı bir farklılık yok, kadın daha bağımsız ve güçlü olduğu için kendini ezdirmiyor sadece. Tek başınayken kendini omnipotence sanan, ekibini aşağılayan İlkerciğim, Emrah hocaya çemkirmeden kuzu kuzu dinliyorsa herkes dinleyebilir. Enseyi karartmayalım :)
Bence bu konuda erkek olarak bilinçlenmek ne kadar gerekliyse de, kadınları, kızlarımızı, hem değerli olduklarının farkına vardırarak yetiştirmek, hem de ekonomik-sosyal-fiziksel (bkz boks kursu) olarak güçlü olmaları için teşvik etmek çok daha önemli. Hödük de olsa kadının güçlü olduğunu görünce haddini bilecektir. Kadın erkek eşitliği bile kadınlar iş gücüne katılınca gerçekleşti (istisnalar olabilir dünyada ama) güç dengesi çoğu şeyi belirliyor.
Kadınlar tarihin her noktasında, her alanında var. Erkek tarihçilerin çoğu sadece bunları görmezden geliyor. Keşke bu konuda uzman olan bir kadın akademisyen getirseydiniz. Kadınlar bu tartışmalara dahil olmadıkça tarihde değişmez.
videolarınızı izledikten sonra hiçbir şey bilmiyormuşum hissini çok seviyorum. Flu tv sinemayla sınırlı kalmayıp bu kadar kaliteli hocalarla bizi tanıştırdığınız için teşekkürler. umarım sanat, tarih gibi psikoloji ve felsefe alanında da değerli eğitmenlerimizle programlar yaparsınız
Hocanın söylediği ama arada kalan önemli bir şey var ki, bu toplumumuzun yaşadığı sorunların en büyük kaynağı. Çeper, merkeze etki etti, alt kültür üst kültürü değiştirdi ve şu an çeperden geleni adapte edecek kuvvette bir kültür şehirde bulunmuyor. 1960’ların devrimlerini 2019’da görememe nedenimiz de bu. Toplumu hangi birikim yönlendirecek?
Kesinliklikle kesinlikle, ucube şehirlere sıkışmış milyonlarca köylüden ortaya ne bir şehir kültürü çıkıyor ne şehir o köylüyü asimile etmeyi başarabiliyor tam anlamıyla hastalıklı bir şey çıkıyor ortaya. Üst kültür derken bunu Cumhuriyet davranışı olarak varsayalım henüz iki nesil bile bunu şehir yaşamı ile birlikte hazmedememişken plansız orantısız dengesiz göç ile birlikte kültür kodları tam anlamıyla bir alt üst yaşadı. Ben bunu şöyle karşılaştırıyorum ve bunu düşününce inanılmaz bir şey olarak karşıma çıkıyor bu; 1970-80 lere kadar Anadolu'daki köylerde insanlar 16-17-18. yüzyıllardan farklı yaşamıyorlar! Tamam belki temel eğitim geliyor az çok okuma yazma öğreniyor insanlar ve erkekler külah yerine kasket takıyorlar kafalarına ama imparatorluğun ortadan kalkması cumhuriyetin kurulması aslında hayatlarını hiçbir şekilde değiştirmiyor. 80'lerle birlikte pat diye kendilerini büyükşehirlerde hiç bilmedikleri bir yaşam tarzının ortasında buluyorlar. Babama sorduğumda hiç Yozgat'ın merkezine iner miydiniz köyden diye hayır işimiz olmazdı orada demişti. Yani İstanbul'a göç edene kadar yaşadıkları köyden bile dışarı aman aman çıkmamış. Babamı bir örnek olarak ele aldım kendisi bugün işini düzenini kurmuş ve şehir yaşamına uyum sağlamış bir esnaf, ancak İstanbul'a göç eden milyonlarcası bunu başaramadı. Ne bir düzen kurabildi ne bu şehri hazmedebildi. Modernizm konusuna girmedim bile oraya girersek vahameti anlatırken işin içinden çıkamayız. Çünkü Cumhuriyetin kurucu kadroları arasında da Mustafa Kemal haricinde modernizmi hakkıyla anlamış içselleştirmiş kişi sayısının sınırlı olduğunu düşünüyorum. Öyle olunca modern olan da şekilci bir şekilde ortaya çıkmış oldu.
Cihat Y. Katılıyorum tüm söylediklerinize. En büyük sebep köyden kentlere hızlı göç fakat diğer taraftan Osmanlı’nın tüm otoriteyi Saray’da toplamasının da etkisi var diye düşünüyorum. Kentlere gelen köylüler burada ayak uyduracakları güçlü bir kültür bulamadılar çünkü Osmanlı Anadolu’da bir burjuvazi oluşmasını istemedi. Avrupa gibi her bir şehrinde kitleyi kontrol eden zümreler yoktu Anadolu’da. Dolayısıyla güçlü bir kültür, kural, biçim yoktu kentlerde.
@@AlparslanE burjuvazinin olmaması şehirlerde köklü bir kültür anlayışının ortaya çıkmamasının en büyük sebeplerinden bir tanesi evet. Osmanlının merkeziyetçiliğinin büyük etkisi var bunda. Diğer yandan Tanpınar'ın Beş Şehir kitabını okuduğumda Erzurum'un bir zamanlar nasıl da kozmopolit ve canlı bir şehir olduğunu öğrenince şaşırmıştım Türkiye'nin (aynı şekilde Osmanlı'nın) doğudaki başkentliğini yapmış adeta uzun süre bu şehir. Doğu ülkelerine açılan kapısı ve bu güzergahtaki ticaret hattında önemli bir durak olmasından sebep. Erzurum gün geçtikte gelişmekten ziyade taşralaşmış mesela. (Burada cumhuriyetin merkeziyetçiliği konusu da bir problem olarak karşımıza çıkıyor.)
hichestan Kanıksanmış tüm görüşleri farklı düşünüyor hissetmek adına reddetmek salaklığı da beni ümitsizliğe itiyor. Türkiye’de baskın bir şehir ve üst kültür olmadığını ikinci üçüncü yorumlarda konuştuk zaten. Baskın bir üst kültür olmadığı için alt kültür diye tanımladığımız şeyin her şeyi kendi çevresinde değiştirdiğini söyledik. Bunu hepimiz hayatımızda tecrübe ediyoruz, kaynak aradığımız falan yok. Son olarak konuşma şekline dikkat et, saygısızlığa lüzum yok!
hichestan Yazı dilinden psikolojik sorunların olduğunu çok iyi görebiliyorum. Öncelikle kendini gözlemlemeni ve sorunlu olduğuna inandıktan sonra tedavi olmanı öneriyorum. Sen, NERD olduğun için değil, NERD olmaya çalıştığın için bu şekilde konuşuyorsun. Hareketlerin kötü bir taklit için bile çok kötü duruyor. Konuyla ilgili son kez yazacağım. Bir üst kültür yok demedim, Osmanlı’nın merkeziyetçi tutumu yüzünden baskın değildi dedim. Üst kültüre bakarak hangisinin üst hangisinin alt olduğu kanaatine varabiliriz değil mi? Bir şeyi tanımlarken baskınlığına, etkinliğine, yaygınlığına göre karar vermiyorum çünkü deli kardeş. Kaynak aramıyorum çünkü böyle bir ihtiyaç görmüyorum. Neden? Hayatın her anında karşıma çıkıyor alt kültür de ondan. Alt kültürün getirdiklerini iş yerimde, berberde, sokakta, markette, UA-cam’da deneyimliyorum. Şimdi yorumlarını mı silersin, tekrar cevap mı verirsin bilmiyorum ama tartışma kültüründen bahsetmeden önce ağzından salyalar saçarak gelişini tekrar bi oku, insanları neden provoke ettiğini düşündüğünde psikolojik sorunlarını görmen için bir kapı aralanacak. Sanmıyorum ama başarılar.
kanalın izleyicilerinin yüzde 78 inin erkek olması düşündürücü ayrıca hocalarıma teşekkür ederim bizlerin yaşadığı , yaşayacakları durumları tarihle harmanlayarak anlatmanız harika olmuş regl ve hamilelik mevzusu kadınların gerçekten de pis muamelesi görmesine neden oldu daha yeni yeni aşılıyor gidilecek çok yol var ama çabamız var .
Programın yapısı çok güzel geniş bir yaş skalasını içine alabiliyor. Kanaldaki programları yapanlar bilinçli, duyarlı, sağduyulu, bilgili. Bu kadar eğlenceli ama bir o kadar da dolu bu programı her hafta kaçırmadan (bazen not alarak, araştırarak) izliyorum. Ve insanlık adına umudumu bazen ancak sizler gibi insanların konuşmalarıyla sağlayabiliyorum ne yazık ki. O yüzden sadece bilgi değil, gülümseme ve umut da ulaştırıyorsunuz bize. Teşekkür ederim...
@@mehmetbagl9375 Doğru. Düşünce ona hazır olmadıkdan sonra fransızlardan önce kadın haklarını versen ne olur vermesen ne olur. Toplum özgürlüyü, hakkı kendi gücüyle neyin uğrunda savaşdığınının bilincinde olarak almadıkdan sonra bin kere versen anlamaz. Cünki hakk etmemişdir.
@@mehmetbagl9375 bence üzülmemeliyiz yaşadığımız ülkelerde kitle psikolojoisi yeterli seviyye de evrimleşmemişdir. Zamanla olucakdır. Biz göremeye biliriz ancak bizden sonra ki nesiller daha iyi bir dünyada yaşayacağına inanıyorum.
@@OrxanEsedli veya daha kötüye gidecek ve bizim gibi ülkelerde Çin usulü bütün teknolojik imkanlarla hayatımızın her anını kontrol eden hükümetlere sahip olacağız.
"Olmaz Öyle Saçma Tarih!" hiç bitmesin. İçerik kalitesinden ve özenle seçilmiş konulardan dolayı bütün kadroyu can-ı gönülden kutlarım. Burnumuzun ucunda olan ama farkında olmadığımız şeyler hakkında da farkındalık yarattığınız için ayrıca teşekkür ederim kendi adıma.
Simone de Beauvoir'dan bir kere bile bahsedilmemiş, en en önemli filozoflardan olan, kadının toplumdaki yerini ve bunun nedenini tarihte en iyi anlatan ikinci cins kitabının yazarı... Kadınların hangi alanlara alınmadığı, başarısızlık durumunda bırakılmaları gibi konular yerinde Hypatia'dan bahsedebilirdiniz mesela, belki gençlere daha çok rol model örnekleri verirdiniz, bu işler biraz bu motivasyonla da gelişiyor çünkü bence.(mesela isveç de 50 yıl önce zorunlu olarak politadaka kadın ve erkeklerin esit alınma önerisi gibi, ilk başta tepki görmüş fakat bugün genç kızlar icin daha fazla rol model olduğu icin, doğal olarak politikada cok daha fazla kadın olduğunu görüyoruz.) Ya da 1912'de diş fırçasıyla yönetip, nezarethanede kendi bestelediği kadın marşını söyleten ilk opera besteleyen, orkestra şefi olan aynı zamanda Ethel Smith'den bahsedebilirdiniz, feminist haraketlerin 1960dan sonra güçlendiğini neredeyse umursamaz bir tavırla söyleyip geciryorsunuz hâlbuki. Ayrıca, kadın seçme seçilme haklarının "verilmediğini", alındığını düşünüyorum. Tabi muhtemelen bilmiyorsunuz, ya da en başta dediğiniz gibi üç erkek oturmuş kadını konuşuyorken işinize gelmiyor. Ayrıca bu videoya başka neredeyse hiç bir kadının eleştirel yorum yazmadığını görmek, Türkiye'nin sizinde dediginiz gibi belki ne kadar da çaresiz durumda olduğunu gösteriyor kadınlar için. Susturulamaya alışmışlar belki de?
Uzunca yazı olarak -- NOT: bazı sinema filmleri için spoiler olabilir, uyarayım önceden. Vidyoyu izlerken aklıma şunlar geldi; * Magnum dondurma reklamı ve kullanılan kadınlar geldi. * Aslında Emrah Beyi, The Favorite filmindeki gibi peruk ve makyajla ya da Drag Queen olarak da izleyebiliriz diye düşündüm. Nedense anlatım biçiminiz ve cesur haliniz bana Huysuz Virjin'i anımsattı. Dobra dobra konuşmanızı benzettim belki, belki tarihin kadını yok sayışını espirili bir kadın anlatsın, aslında o kadar da kötü değil yahu desin diye düşündüm. Öyle avuttum kendimi. Biraz erkekleri ezsin istedim belki. (Benzetmem yanlış anlaşılmasın, niyetim kötü değil.) * Muhteşem Yüzyıl dizisi, o iç bayıcı klasik dekorlar, şatafat, zenginlik, entrika, padişahla kim daha çok yatabilir vs bunlar aklıma gelirken, bir dönem erkeklerin Kanuni Sultan Süleyman rolüne, kadınların ise Hürrem Sultan rolüne ölüp bittiğini, hatta Ramazan Çadırları, sokak festivali türünde satışları pompalama amaçlı etkinliklerde, ellerinde bir plastik kılıç, kafalarında kavuk ve Padişah kostümü giyip, kadınlar da hemen bir taç takıp, kolye, yüzük filan takıp Hürrem görünümüne kavuşup, hemen bu anın fotoğrafını çekerlerdi. Hatta sıra bile olurdu. (Örnek; Avcılar meydanı, Ramazan dönemi, dizinin popüler olduğu yıllar) * Yine kadınların bir dönem Hürrem yüzüğü moda olduğu, paskalya yumurtası kadar bir yüzük alıp, taktıkları, ben Hürrem Sultanım, Süleymanın tercih ettiği kadın benim hayalleri kurduğu dönemler... 5 karısı olabilir ama ben Hürrem Sultanım avunmaları... * 2019 Şubat ayı Oscar adaylıklarında Glenn Close, rolü ile Oscar adayı olduğu The Wife filmi, ve orada kadının ele alınış biçimini... İpucu verip, detayını anlatmıyorum. Tarihte Kadın ordaki kadın gibi nerdeyse... * Daha önce yine kadınların başarısını ele alan Hidden Figures filmi... Janelle Monae oynadığı karakterin üniversitede siyahi bir kadın olarak okuyabilmek için mahkeme kararı çıkarması... Apollo Ay'a gidiş planında kadınların katkısı... * Böyle cesur, başarılı kadın karakterler var iken, Shape of the Water ile kadını bir şeye ait, Jimmy Kimmel idi galiba, Oscar sunumunda şimdi bu yıl kadınlar bir balığa aşık olacak diye dalga geçmesi... * İzlediğim ve sevdiğim filmler geldi aklıma. Ordaki kadın karakterler... Çoğu filmde ise baş rol veya başarılı olan, hayatta kalan hep erkek karakterler olduğunu üzüntüyle anlamak. Maalesef Titanik filmindeki zenginler 1. sınıf, fakirler ise 3. sınıf sayıldığı gibi, tarihte kadınların 3. sınıf bile anca sayıldığı şoku... * En çok da, Eski Yunan veya Roma döneminde erkek erkeğe ilişkilerin eşcinsellik olarak anlatıldığını, ama aslında bir erkeği, hatta gay bir erkeği bile kadından daha üstün saydıkları şokunu yaşadım. Kadın pislik, iş karıştırıcı, vb diğer sıfatlar ile anıldığı için adının bile olmaması... (hakaret değil, durum belirtici sıfatlar bunlar, yanlış alaşılmasın) * 2001 Bir Uzay Macerası filmi mesela, başrol bir erkek. Kadınlar uzay istasyonu içinde servis hizmeti, hosteslik yapıyor. Süper bilgisayar HAL 9000 sesi erkek sesi. * Harry Potter filminde bile en büyük büyücü Dumbledore bir erkek, onun sevdiği kişi bir erkek Grinderwald, yerine gelen kurtarıcı Harry Potter bir erkek, iş karıştıran, bozan vs kötü kişi Bellatrix bir kadın, yine hepsinden zeki olan Hermione, ikinci planda kalan bir kadın karakter... Ve bu hikayeyi de yazan bir kadın yazar. * The Exorcist filmi çok severim. Orda yine dini inancı olmayan bir kadının başına gelen bela konu alınıyor. Şeytan yine kadın ile ifade ediliyor. Kurtarıcı papa/ peder/ father/ baba/ bir erkek. Kadın kötülük getirir, erkek kurtarır. Oysa filmi korku filminden çok, dindar bir film olarak bulmuşumdur. Acayip kilise, dine bağlılık vurgusu verir. Bunu düşünürken, ma ile başlayan mama/ mother/ madame/ moma gibi kelimeler anne temalı, kadın temalı kelimeler manüplasyon'dan mı türemiş, yoksa kadın değişken bir varlık, Ma-ma, ma-nüpiülasyon mu olmuş ya da tersi ve; Adam and Eve, eve-lotion şeklinde yine Eve'den evolution mu türemiş... Beynim yandı. (Not: WALL-E çizgi filminde de yan rol, diğer kadın robot EVE isminde.) * Alien filmi. Ripley karakterini çok severim. Filmde ana bilgisayar MU/TH/ER dır, Mother diye telafuz edilir. Bilgisayar (kadın teması) aldığı sinyal ile onları felakete götürür. Erkek bir yaratık çıkar. Önce bunla bir erkek baş eder. Ancak en son kadına sıra geldiğinde, her şey berbat olması beklenirken, kadın (yine erkek gibi savaşarak) durumu kurtarır. * En son Titanik filmini izlemiştim yakında. Rose mutsuz olmamak için zengin biri ile evlenmeyi reddediyordu. O zaman fahişe sayılıyordu. Ama zengin biri ile burjuva haraketlerine göre davranıp, evlense hanımefendi sayılıyordu. (Kadının anne olması ile ayrı değerlendirilmesi, fahişe olması ile ayrı değerlendirilmesi.) * Başka The Favorite filmi ve Mary Queen of Scots filmi. Mary kraliçe olabilmek için doğurgan olduğunu vurgulamak için çocuk doğuruyor, anne olarak ele alındığında iyi kadın, ama çocuk veremiyorsan kötü kadın sayılman... The Favorite filminde güzel görünmek için peruk takan, makyaj yapan erkeklerin, bu halleri ile kadından daha üstün sayılmaları gibi. * Thelma ve Louise filmi. Kadınlar normal hayatlarını, mutluluklarını, özgürlüklerini yaşayabilmek için mevcut düzenin dışına çıkıp, suçlu, fahişe gibi davranan, bu hali ile fark edilen karakterler oluyor. (Yine anne kadın ve fahişe kadın ayrımı) * Yeni nesil için Marvel'in Avengers Endgame filminde, ne güzel bir çok kadın karakter var, ön plana çıkıyor. Ama asıl kahraman Kaptan Amerika ve Demir adam. Her türlü süper gücü olmasına rağmen Kaptan Marvel, çok basit bir hamle ile değersiz kılındı filmde. Yine kadın ölüm sahneleri filan. Kadın ölmeli ki başarılı olunsun alt mesajı... (üzgünüm ama "tarihte kadın" bakış açısı ile böyle değerlendirdim çoğu filmi) * Bir Ajan Clarice Starling, 3 Billboard filmindeki anne gibi; bir kadının başarılı olması, tesadüflere, ikinci plan senaryolara mı bağlı hep. Ne acı. Sonra aklıma bu küfür ederken kullandığımız dil geldi. Küfür etmeyi sevmem ve tercih etmem. Maalesef küfür ediş biçimimiz de kadını aşağılayıcı, erkek bakışı üzerinden türemiş. Bu benim bildiğim Türkçe, İngilizce, Bulgarca da böyle. Erkeklik organı ve faaliyeti üzerine hep küfürler. Günümüzde genç nesil kızlar bile kız ve erkek arkadaşlarına bile çok rahat küfür ediyorlar. Ettikleri küfürün ne manaya geldiğinden haberi bile yok ama o anlık "ben haklıyım" arayışı ile yapıştırıyor küfrü. Haklı sayılıp, kabul görüyor. Oysa erkeğin kadını aşağılaması yetmiyormuş gibi, bu kez o kadın olarak kadını aşağılıyor. (Yine iyi kadın, kötü kadın ayrımı.) Maalesef köylerde, kırsal şehirlerde küçüklükten yetişkinliğe kadar herkes bu küfürler ile büyüyüp yetişiyor. Çok uzatmadan yazayım, en ufak bir erkek kadın tartışmasında, kırmızı çizgi bu küfür ve dine geliyor. Erkek değil misin ve Müslüman değil misin durumu, yeni nesil bu bizim kırmızı çizgimiz diyor ya, ona denk geliyor. Ona laf söyletmeyiz durumu. Ve bu öfke patlamasında, fazla bir tek kelime daha, "bu küfür etme biçimini" eyleme dönüştürüyor. Eylem, ya kavga, dövüş ya da öldürme üzerine dönüşüyor. Bana göre en basit şiddete dönme biçimiz, küçüklükten beri öğrendiğimiz küfür ve bunun bize geri dönüş olarak verdiği "haklı sayma hissi" ile kendimizi öfke patlamasıdan "erkekçe" ifade etme davranışımız. O yüzden diğer kültürlerde de küfür etmeler nasıldır diye sordum. TRT 4K kanalında Endülüs belgesel/ programını izlediğimde, eski tarihlerde medeniyetler çok ileride olsa bile fetihler ile kitaplar yakılıp, okullar yıkılıp, ileriye gidiş aksarmış. Zamanla Hristiyan kilisesi bunu çok eskilerden beri bilimin önüne geçmesi şeklinde yapıyor diye kızıyordum. Ama bu videonuzu izleyince, kadının adı bile yok demek ne kadar acı. Peki biz Fransa'nın çok okuyup Kral'ı kaale almayışı evresi gibi bir aydınlanma, çağ atlama yaşayacak mıyız? Uff yazarken bile bana inandırıcı gelmedi.
Azərbaycanda 1918 ci ildə verilib dünyada ilkdi bilmirəm amma mənim fikrimcə ümumi ölkələrin 90% dən çoxundan daha tez seçmə və seçilmə haqqı verilib M.Ə.Rəsulzadə sizdə necə M.Kemal Atatürk kmi irəli görüşlü və müasirolubsa bizdə də elə olub. Azərbaycanda da öküz toplum var amma o öküz toplum bizdə ən çox eleştirilen tiplərdəndi.
Tüm videolarınızı izledim sayılır. Bilgiye ulaşmamızı keyifli hale getiriyorsunuz, ama asıl teşekkür etmek istediğim konu, tarafsız anlatımınız ve yorumlamanız ülkem için umudumu artırıyor.
evet birde osmanlıda kadın hükümdar yok diyordu .. bence kösem sultan osmanlıyı belli bir dönem yönetdi. her nekadar resmi hükümdar olmasada çocuklarını kullanarak osmanlıda yönetici oldu.
Taç giymediği/tahta çıkmadığı için yönetici sayılmaz. Kösem Sultan naipti ama tarihte birçok ülkede tahta çıkarak resmi bir şekilde ülke yöneten kadınlar vardı. Kösem gibi naiplik yapan ve yönetime etkisi olan kadınlar tabi ki vardı. Ama bu onu yinede bir kraliçe/imparatoriçe kadar yetkili yapmıyor :).
Feminist hareketin yükselmesi doğum kontrol hapıyla olmuştur. Doğum kontrol hapı kadınların istemedikleri zaman çocuk yapmamalarını dolayısıyla daha rahat cinsellik yaşamalarını sağlamıştır. Eskiden bir kadın hamile kaldığında kürtaj yapması çok zordu kürtaj yapmak istese de istemese de. Bu yüzden seküler bir kadın da muhafazakar bir kadın da cinselliğe çok dikkat etmeliydi. Doğum kontrol hapı küçük bir icat gibi gözükse de etkisi büyük olmuştur.
Feminist düşüncenin temel yapısını sekse atfetmek bence feminizme yapılacak en kötü şeylerden biri çünkü anti-feminist düşüncelerden birisi feminizmin bazı kadınların daha rahat seks yapabilmesi için uydurulmuş bir düşünce olarak düşünülmesi. Elbette böyle bir şey yok, doğum kontrol hapları belki bu duruma yardım etmiştir ancak feminizm çocuk büyütme karşıtlığı veya annelik karşıtlığı bir düşünce olmamalıdır. Cinsiyetlerin eşitliği üzerine kurulmuş bir egalitarian hak arayışı olmalıdır.
Kimse doğum kontrol hapının küçük bir icat olduğunu düşünmüyor bilakis pekçok infografide doğum kontrol hapını icat eden Gregory Pincus insanlık tarihinin en etkili 100 kişisinden biri olarak kabul edilir
Umut C. Uygun Farketdiysen hoca sorunun kaynağının aslında cinselliği kısıtlamak olduğunu söyledi.Kadın seks yapamasın üremesin ki babasız çocuklar topluma zarar vermesin.Hal böyle olunca temel cinsellikse özgürlükte cinsellikten gelir.Cinsellik sandığımızdan çok çok daha önemli bir konudur.Değil feminizmi bütün insanlığı ilgilendiren en önemli konudur
M Bayrak feminizm tabir olarak 19.yy da ortaya çıkmış olsa da 14-15.yydan itibaren verilen bir hak mücadelesi. Christine de Pisan’dan başlayıp günümüze kadar gelen ve daha da devam edecek olan bi durum.
Yaşım icabı kendim 60 ları yaşadım herşeye rağmen Türkiyede çok etkilenmişti. BU konudaki (modadaki,tandoğondaki birkaç genç)fikrinize katılmıyorum . Hâlâ o günlerin etkilerini herşeye rağmen günümüzün gençlerinde görebiliyorum..
Bu kadar entelektüel şekilde kadın konusunun ele alındığı, son derece faydalı bilgiler sağlanıyor olan bu içerikte; "Kadınlar futbol bile oynuyor" gibi bir söylemin yer alması ya da "Karma eğitim ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" gibi bu kadar aşikar ve artık tartışılmasının bile bir nevi hakaret olduguna inandığım bir soruya yer verilmesi beni bir nebze rahatsız etti. Elbette bu benim fikrim, herkes aynı derecede hassasiyet göstermek durumunda değil. Onun dışında çok faydali bir video, not alarak izlediğim kısımları oldu. Emeğinize sağlık, bunun gibi içeriklerin devamını dilerim.
Cansınız iyiki varsınız helede tarihte kadının yeri ve günümüz durumundaki konuşmalarınızı eminim benim gibi birçok kadın dinlemiştir Bizlere verdiğiniz her damla değer ve sevgi geleceğimize atılan temellerdir Mutlu saygılı özgüvenli bireyler bunları yaşayabilen annelerden yetişir. Benim hala umudum var!
Her şeye erkek denmesi çok rahatsız etti beni, adam, oğlan, oğul bu gibi kelimelerin kullanılmaması, herşeye toptan erkek denilmesi, aslında bence kendi kendimize yaptığımı bir cinsiyetçilik örneği.
Videoya yeni denk geldim, 21 yaşında bu ülkenin genç erkek nüfusunda yer alan bir insan olarak hepinize bu video için çok teşekkür ederim. Bizim neslimizin yetiştireceği çocuklar, umudum o yönde ki, bu yanlışları yinelemeyecekler.
İlker Bey ve Gürkan Hocam, sizin bu seriniz bağımlılık yaptı. Gürkan Hocam sizi dinlemek gerçekten çok güzel emeğinize sağlık. İlker Bey siz de çok haklısınız günümüzde iki yüzlülük, kekoluk gibi özellikleri taşıyan o kadar insan var ki onları sevebilmek gerçekten çok zor.
Emrah Hoca Antik Yunan da Aristo nun fikirlerinden bahsetti. Bu konuyu bilinen tarih başından beri ele alan çok kitap olsa da okuduğum en iyi kitap "Kadından Nefretin Tarihi ; Mizojini" jack Holland kitabı keşke daha çok kişiye ulaşsa... Teşekkürler harika bilgiler için.
Eksi sözlük bırakın entelektüelliği kadın düşmanı olmasıyla ünlü . Oradan geliyorum şimdi adet olan kadın çarşafa geçiriyorsa dikkat çekmeye çalışıyormuş. :)) Onlar gibi hödükler için.. herkes için.. Feminizim 💜💜💜
tek bir ricam olucak, lütfen feminizm derken instadan etkilenmeyin. Virginia woolf, Emily brontë gibi yazarlardan, Marie curie gibi bilim insanlarından öğrenin. Ekşi sözlük karaktersiz kaynıyor. kendini bir halt sanan asosyal ergen yuvası. Ama modern feminizmde ideolojilerle dolu, dikkat etmek gerek
@@kvothe6690 haklisiniz hele de bazı serefsiz teröristler nemalanıyor:/. Bu durum da dini açıdan iktidarın işine geliyor sessiz kalıyor. Üzücü bir durum. Keşke daha bilinçli olunca direkt erkek düşmanlığı vatan düşmanlığı yapanlarla aynı yere çekilmek yine anadolu kadınının önünü kapatıyor. Kadın erkek ilişkilerinde de ayrı bi sorun yaratıyor.
Feminizm de günümüzde yozlaşmış bir ideoloji. Madalyonun diğer yüzğnü de görebilmek lazım. Feminist teorinin günümüzde erkeklerle ve kadınlarla ilgili iddialarını okursanız bambaşka bir tiran kurmaya çalıştığı,kendi doğrularını faşistçe dayattığı kadını dokunulmaz görürken erkeği sürekli baskılama suç atma günah keçisi pozisyonuna sokma motivasyonunda olduğu bir gerçek. Hodüklerle mücadele etmek için feminizme gerek yok. Bugün o hödüklerle mücadele edicem diye feminizmi desteklesem yarın daha büyük sorunlar çıkacak. Hödüklerle mücadeleyi feminizm adı altında bir kadınlık meselesine çekmektense insanlık çerçevesinde tutmak daha faydalı olacaktır.
@@ahmetbey8346 püff çok sıkıcısınız. Neden feminizm ya da kadınla ilgili bir durum olduğunda hassasiyetiniz artıyor. Hemen havalarda teoriler uçuşuyor. pet reklamı ya da kadını destekleyen sponsorlar kadina destek vermeye görsun hemen "kendi reklamını vermek için kozom onlor sozo mo dosunuyor " bla bla. Biz bilmiyoruz di mi işin o tarafını. Aynı reklâmlar kansere cumhuriyet gününe vs ye de reklam koyuyor. Sadece boş hazımsızlık bu tespitler. Her şeyin ici dolu bi feminzmin ici boş aynen aynen. Sizin doldurduğunuz kısımları da biliyoruz. Ülke En cok kadın pazarlayan ülke olmuş. Yedi yirmi dört kerane ukrayna espirisi. Aynı espiriyi türk erkeğine yapmaya kimse yeltenemiyor bile dimi. Sımdi bunlari feministler yuzunuze vurunca annesinin prensleri rahatsiz olmus bak sen. Kadin bakire degilse hala kendini bok gibi hissediyor. Sorunun cozumu ise hep erkek bakış açısında aranıyor. Kadin ağzını açsa sen feministsin sen söylesin sen anadolu kadınını anlamazsin etiler kizisin sen bagcilarlisin kezo sana mi kaldı vs. Anca aşağılayın. Kadin bu konular rahat konuşamadigi için hep !!erkeklerin ici dolu teorileri!! Yüzünden bekaret dikimi vs yapıyor. Bence artık kendinizi sorgulayın neyin dolu neyin boş olduğunu siz bilmiyorsunuz ki bugün bu durumdayız. Zira bu kafa ile devam edilirse nasil bekaret dikimi gibi çözümler bulunursa diğer konularda da aynı saçma çözümler olacak. Hem karşısındaki adam sevişecek hem bu durumdan dolayı aşağılanacak yetmedi ölümle karşı karşıya gelecek. ,o kadin da catir catir gemisini yurutur. Valla size bekaret dikimi bile az. Bunlar iyi günleriniz. Sevgiler.
hocam bu ülkede kurallara uyan erkek olmak da çok zor. 32 yaşındayım, kendi iş ve okul çevremdeki kadınlara kıyasla bana yüklenen sorumluluklar komedi resmen. üni arkadaşım kızlar okuldan sonra tatile giderken ben terörist gözaltına almaya mezraya gittim; aylarca yol kontrolü, kaçakçı kovalama filan uğraştım. çocukken kız kardeşim gayet rahat ödevlerini yapardı ben her akşam hayvanlara bakmaya yazları da tarlaya giderdim. çalışmaya başladık, 10 yıl tecrübeli olup kenara 10 bin atamamış ablalar vardı, bize araba almak için biriktir, düğün için para biriktir beklentisi... Keza erkeklere dönük tehdit de çok hafife alınıyor bu topraklarda, istatistiklere bi bakın dehşete kapılırsınız.
dar bir çevreyi örneklem olarak almanız kadın cinayetlerini yok saymaz. öldürülen kadınlar sadece kocaları, sevgilileri tarafından değil; babaları, kardeşleri, akrabaları tarafından da öldürülüyor. ayrıca öldürülen kadınların hepsinin birlikte oldukları kişileri kendi iradeleriyle seçtiklerini varsaymak umarım naifliğinizden kaynaklanıyordur.
@@baayrdiesmir valla bizim balıkesirde hiç görmedim kadın infazı. hatta kadına şiddet bile seyrektir. nedense kadına şiddet konusunda en çok patırtı yapanlar kekolardan çıkıyor. adamlar hayatlarında kadına saygı görmediği için boş teneke gibi ses çıkarıyor. o kadar namus goygoyu yapmalarına rağmen travestilerin de hep kekolardan çıkması gibi.
Görmediğinizi belirterek harika bir kaynak vermişsiniz, teşekkürler. Balıkesir'de 2010'dan beri en az 35 kadın öldürülmüş, kadincinayetleri.org'tan inceleyebilirsiniz. Irkçılığınıza da başkası el atsın, günümüz medeniyetine gelmenize bir kaç yüzyıl kaldı, ha gayret.
14:11 avrupanın değişen ekonomik yapıyla beraber böyle cesur kadınlara sahip oluşuyla da şu anki duruma geldiği açık. biz de evlilikten başka bir şey düşünen kadın çok az gerçi biz de rossesau nietzche puşkin gibi erkek de yok da neyse
1977 den evvel almanyada kadının kocasından izin almadan bir iş yerinde çalışması kanunen yasaktı. 1962 den evvel almanyada kadının banka hesabi açması kanunen yasaktı.
Günümüz cemaatleri de her namazdan sonra okudukları tesbihatlarda Allahüme ecirna min şerrin nisa, belain nisa, fitnetin nisa diyorlar.Halen ülkede ki durumun ne kadar geri olduğunu görüyoruz.
*Konu güzel, zamanlama güzel, soruları soranlar güzel, yanıtlayan güzel, flu tv güzel* 👏👏👏
ESG'nin askerleriyiz.
Sende bi vidyo atta izleyelim.
sende güzelsin severek izliyoruz...
Senin kanalda cok guzel
Yeni video ne zaman
Hocam harikasınız. Özellikle hızlı konuşmanıza bayılıyorum. Diğerleri gibi 1,25 yapmaya gerek kalmıyo..
1.5
@@avcierkan89 yok yok bu iyi.. UA-cam'da normal hızda izlediğim tek seri ESG..
@@avcierkan89 yok be
hahaha :)
Ben 1.5 de izliyorum hep
Sorun şu ki bu tarz videoları zaten bilinçli insanlar izliyor. Öküzler dışarıda ve böyle bir şeyi para versen izlemeyecek durumdalar. Bu sınırı nasıl aşacağız bilmiyorum.
Tam doğru değil üniversite mezunu yada böyle programlari izleyenler kadına şiddet yapması hiç az da değil,unv. mezunun %40 kadına şiddet yapıyor örnek farklı olacak en şiddetli gs fb maçında şu şişeleri içki şişeleri atanların bir kısmı unv. mezunu çok iyi şirketlerde yönetici çıktı asıl sıkıntı yetişme yönetimi ve toplum yapısı bunu dine bağlayanlarda çıkabilir ama başka dini yapılarda öyle örnek videodaki yahudi örneği.
KaRTaL 1903 okumuş olması bilinçli olduğu anlamına gelmiyor maalesef. Okumuş okumamış diye bir ayrım yapmadım ben
Sorun şu ki ; izleseler dahi hiçbir şey değişmez. Örneğin kendinizi düşünün bu video size genel kültür haricinde ne katmış olabilir. Belki bir bakış açısı deriz ama bu bakış açısı da ne yazık ki başkasının bakış açısı. Şiddete meyilli bir insana kitap okutarak, eğitici videolar izleterek hiçbir şey kazandıramazsın. Bir rehabilitasyon tedavisi belki işe yarar olacaktır ondan da pek emin değilim.
Bilinçlendirmek ise amacımız; ilk önce kadını bilinçlendirmemiz lazım. Şiddete maruz kaldığı halde uygulayan erkek olduğundan ses çıkaramayan kadınları ve ses çıkarsa bile onu kötülükle suçlayan diğer kadınları çünkü mahalle baskısı tutsaklaştırır eylemleri. Eşi çalışmasını istemediği için çalışmayan kadınları bilinçlendirmeliyiz mesela çünkü ekonomik tutsaklık yaşatır kadına. Kadının eşit olduğunu en çok kadınlara anlatmalı ve öz farkındalık kazanmalarını sağlamalıyız. Bağımsız ve kendini bilen bir kadın zaten bu tip erkeklerle bir araya gelmez. Evrimsel süreçte erkek kadına ,kadın erkeğe daha çekici görünmek için değişimlere uğramıştır. Günümüzde de kültürel ve etik olarak birbirlerinin hoşuna gidecek biçimde olmaya çalışıyor iki cinsiyette. Erkek halen daha kadın bedenini, kadın da orta çağ modeli güçlü erkek istencini aşmış değil ve gerek biyolojik gerek kültürel evrimimizde kadının istekleri erkeğin daha hızlı değişmesine vesile olmuştur. Bu sebeple kadın erkeğin yarattığı metayı yıkıp , istemlerini modernleştirip, ekonomik anlamda da güç kazanırsa; erkek artık kadına yetmeye çalışıp, hak ve hiyerarşi bakımından kendi gibi görmeye başlar.
buraya kadar yazdıklarımız ancak yeni nesiller için geçerlidir. en azından şu 30 yıllık süreçte vereceği sonuç kısıtlıdır. ve bahsettiğim erkek ve kadın geri kalmış kültür halkalarıdır. günümüzde var olan ve sayıları azımsanmayacak olan bilinçli olan kadın ve erkekler konudan bağımsızdır. çözümün sadece geri kalmış olan kadınları ilgilendiren kısımlarına değindim. spontane bir yazı olduğundan sadece kapı aralığı kıvamında bir çözümdür. her türlü sosyoloji,ekonomi ve kültür koşullarını her iki cinsiyette ayrı ayrı incelediğimizde bambaşka sorunlar ve çözümler gerekeceği de açıktır.
tüm diğer insanlar gibi o kadar konuşup pratikte ne yapacağımızı yazmamışım. Bu bahsettiklerimiz bağlamında kendini bilinçli görenlerimiz özellikle insanları uyarmalıyız. Son 3-4 ayda yakınım olsun olmasın bir kadının giyinimi ve yeterliliğini eleştiren her insana sert çıkarak kendi doğrularımı anlatmaya çalıştım. Tabiki karşı tarafta bir fark yaratmadı bu söylemler fakat artık yedikleri azardan ötürü daha az konuşuyorlar ve daha az kirletiyorlar henüz düşünce yapısını oturtmamış yaşta olanları. Ayrıca şu an var olan feminizm aşırılıklarından da uzak durmalı. Çünkü bir taraf başlangıçta haklı olduğu halde aşırılığa kaçınca diğer tarafta da aşırı karşıt bir oluşum yaratıyor. İki taraf da kültürel olarak toplumun üstünde olduğu için farklı katmanlarda farklı sorunlara gebe oluyoruz. ne taraftan tutsal bir taraf elimizde kalıyor bu sebeple.
Çok güzel noktaya dikkat çekmişsin.
@@KaRTaL-sy8og Olay sadece kadına şiddet değil.
Cok samimi olarak soyluyorum: Sizi dinlemek beni mutlu ediyor. Sagolun varolun. Bu arada Zafer Bayrami'niz kutlu olsun.
ozkan kahveci Zafer Bayramı’mız kutlu olsun.
Aaa soy isimdaşım :)
@@klytemnestra abi her yerde görüyorum seni sal bir şu you tube u
@@otomatikmandalina7283 Kalite kokan her yerdeyim niye salayım canım:)
@@klytemnestra devam o halde knk 👏👏👏👍🏼
25:10 Bu yüzden "Ölüm bizi ayırana dek" pek de romantik olduğu için kullanılan bir cümle değil demek ki...
O Katoliklerdeki çok sakat bir durum hakikaten. Belki denk gelmişsindir Real Madrid'de oynayan birkaç futbolcu emin olabilmek için iki üç çocuk yaptıktan sonra evlenmiştiler :D
Ha eğer evlenmeden önce tüp bebekle çocuk yapmadılarsa da zina etmiş oluyorlar. O da daha sakat bir durum :D
@@hurriyetperver5272 o artık bi yasa değil, kinse umursamıyor
Saygılar napolyon
Hocam 34 yaşındayım ve içinde yetiştiğim kültürün etkilerinden sıyrılıp şu anda bildiklerimi içselleştirmem ve özümsemem haliyle zaman aldı. Bugün olduğum gibi olabilmemi sağlayan bilgilerin büyük kısmını 30 yaşımdan sonra öğrendim. Belki bir istisna olabilir bu durum ama 30 yaşından sonra bi' bok olmaz minvalindeki her sözünüzde kastettiğinizi anlamakla birlikte biraz alınıyorum. Kattığınız bakış açıları için teşekkür ederim, her ne kadar benim yaştakilerin yeni bakış açıları kazanmasının zorluğundan sürekli bahsetseniz de. :)
bu doğruysa gerçekten tebrik ederim. Bol bol okuyun. Çok az insan sürekli objektif olabiliyor
@@flu Bunun doğru olduğunu gözlemliyorum. ESG nin 30 yaş üstünü egale etmesi pek nazik olmadığı kadar pedagojik olarak da fazla genellemeci. ESG'nin örneklediği 10-15 yıllık periyotlarda hızlı toplumsal değişimlere tanık olan/yaşayan bireyler, tanıklık ve deneyimlerinin travmatik şiddetine orantılı olarak kabullerini sorgulamaya ve yeni öğrenmelere yöneliyor. Sosyolojik olarak ifade edersek; Toplumsal pozisyonlar çıkar ve onaylanma ile desteklenmediğinde bireyin verili olandan çıkıp yeni bir pozisyon 'seçmesi' veya oluşturması en azından kaynakları yettiği kadar yalnızlaşması kaçınılmaz oluyor. Bu travma ve çatışmalara orantılı olarak arayıştaki insanlar toplumlar için kuluçka gibi dönüştürücü bir potansiyel teşkil edebiliyor. (Verili pozisyondakiler kava eder yenişir; kazanır veya kaybeder, değişenler değiştirir.) Öte yandan toplumumuzda örgün etiğim kültürel süreçlerden geçmiş ama işlenmemiş ham (odun) kalmış çok insan var. Zeka dolu samimi bir espri, bir güzel şarkı, bildiği ezberi bozan/yıkan küçük bir deneyim (yaptığınız bu videolar) onlarda çok ciddi değişimlerin tetikleyicisi olabiliyor. Hülasa kişisel veya sosyal psikolojik nedenlerle ilerleyen yaşlarda da insanlar öğrenebiliyor. Bu oran az olabilir ama azımsanamaz. İçinde üretici düşünme ve samimi emek (hakikat arayışı) olan her düşünüm ve dönüşüm değerlidir, saygındır. Tüm yapılanlar da bunun için değil mi? Selamlar.
Prefrontal korteks erkeklerde 26dan önce olgunlaşmıyor. Ve schopenhauerin erkekler (yanlış hatırlamıyorsam) 28 yaşından önce olgunlaşamaz tespitine ciddi anlamda katılıyorum.
Flu TV yaa insan her yaşında okur anlar öğrenir ne saçma yaklaşımlar bunlar. İster Otuz yaş ister elli yaş her yaşta algı kapılarımızı sonuna kadar açıp öğrenip yetiştirebiliriz kendimizi
buna olan inancınız ne kadar da kuvvetli. bu inancı nereden elde ettiniz acaba?@@Moonrose6041
"Kadınlar nasıl dışarı çıkabiliyor anlayamıyorum" o kadar doğru ki... Teşekkür ederiz. Harika bir program, harika bir bölüm olmuş.
Yüzde 22'nin içerisindeyim, hocam. Kadınım, izliyorum, teşekkürler :)
Ben de aynı şekilde. Sınavlarım bitti rahatım artık, doya doya izliyorum
Ben gün geçtikçe yaptığım basit okumalar ve üstün körü araştırmalarım sayesinde kadınlara olan bakış açım çok değişti daha fazla saygı duymaya ve hakketiklerini toplum olarak vermediğimiz için daha fazla üzülmeye başladım.
Bence basit bir eğitimle bunlar çok kolay aşılabilir ama gerçekten doğru olduğuna inandığım şey basit şeyler doğru yapılması en zor şeylerdir eğitim de tabii ki buna dahil.
duyarliliginiz icin bir kadin olarak gercekten cok tesekkur ederim. harika bir bolum olmus.
@@sonerovya kadin ismi olunca fotograf bile olmadan yuruyen abazalardan korunmak icin. n'apalim?
@@kurekoperatoru2893 bazı "erkek"leri görünce ben bile cinsiyyetimden utanıyorum
Kadin veya erkek oldugumuz nicklerimizden neden belli olmali ki? Cinsiyetin degil, düsüncelerin önemi var bence. Ben de kadinim ve kendime nick secerken illa da kadinsi bir sey bulmak zorunda degilim. Erkeklerin zorbaligi yüzünden kadinligimi gizlemek zorunda da degilim. Erkek veya kadin herkes istedigi gibi ifade edebilmeli kendini.
@@cavezzz7620 Meriçsin ve kendini diğerleri ile ortak gören bir sürü üyesisin de o yüzden
Kürek hanım merhaba. İsminiz ne güzel anlamı nedir
Hocam bu hafta en az 4 paket cay hak ettiniz. Harikaydi, seviyorum sizi.
İlker hocanın espiri ile araya girmediği ilk program olarak tarihe geçtı ...
İLker hoca, aslında bu videoda sinirlidir. Malum olaya karşı. Bu videonu diyerlerinden farklı kılan bir nevi mesaj iletme amacıyla yapılmasıdır. Emeyi geçenlerin hepsine teşekkür !
Tural Mammadov Azerbaycan’a selamlar. Necesen? Yaxsisen?
Salam, Haluk sarı. Şükür Allaha. Yaxşıyam. Yaxşı olasan. Azərbaycandan da Türkiyəyə salam olsun !
Acı dolu bir program çünki.Toplumun yarısının tarihteki yerinin böyle olması ve hala devam ediyor oluşu içler acısı
@@turalmammadov9751 malum olay ne?
Neredeyse bütün komşularımın küçük çocukları var, kimisi tc vatandaşı kimisi değil. Ama istisnasız hepsinde şiddet var, sürekli kavga sesleri ve ağlayan çocuk sesleri duyuyorum. Dışarı çıktığımda da aynı manzaralar. Gülen bir bebek görünce şaşırıyorum artık. Programda ki konuşmalar bir nebze olsun içimi rahatlattı, normal insanlar da varmış 😅teşekkürler 😊😊
Bir elmanın iki yarısıyız. Yin ve Yang. Gelecek, kadınların yükselişiyle daha üretken, daha adil ve daha barışçıl olacak.
Sizinle aynı fikirdeyim.
Televizyonda zorunlu yayın olarak mı yayınlansa herkese nasıl izletsek bu programı.
Valla güzel soru. Herkes düşünsün cevabı, alternatif oluşturalım.the 👍🏽
Ülkemizde geleneksel ya da dijital platformlarda yapılmış en anlamlı video çalışması olmuş.. Emeğinize , nefesinize sağlık .. Her ne kadar patreondan destek vermiyor olsamda gönülden destekçinizim :) Saygılar
Bir bölüm izliyorum bahsettiklerinizi araştırıp izlemem bir gün sürüyor, mükemmel bir program
Bir günse yine iyi. Ben yetiştiremiyorum. Bir bölümde geçen atıfları araştıramadan öbür bölüm geliyor. Daha yavaş gitseler daha iyi olacak diyeceğim de linç yemekten korkuyorum.
Bünyamin Uzunoğlu aman ha linç yersin hakikaten hocayı zor bekliyorum hadi hadi nerdesiniz diye ölüyorum 😜
Arnavutlar (babannemler) gelin almak değil gelin tutmak diyorlar çalıştırmak için.
"Camış". Çok içten gelerek söylendi!! =D
Geç de olsa keşfettiğim kanalın tarih bölümlerini zevkle izliyorum. Umarım artık KADIN KADINLIĞIYLA var olabilir.
ilker hocam ve Emrah hocam, kelimelerinizi ne kadar özenle seciyorsunuz👏 Hepimizin kullandigi dile cok dikkat etmesi gerekiyor. Herhangi bir cinse yönelik nefret ve asagilama iceren kelimeleri kullanmayi acilen birakmaliyiz. Erkek cocuk yetistiriyorum, sizler gibi olmasini temenni ediyorum.
Hocam o kadar haklısınız ki maalesef yıl olmuş 2019 hala kadınları ikinci sınıf olarak gören insanlar var. Kadınların yerinin ev olduğunu savunan iş başvuruların da kadınlara saçma sapan sorular soran insanlar yüzünden çoğu kadın işsiz kalıyor. Bu düzenin değişmesini o kadar çok istiyorum ki. Benim gibi düşünen insanlar olduğunu bilmek çok güzel bu tarz videolar daha çok gelmeli. Süpersiniz.
Ne yazık ki tam tersi de var - feministlerin 99% - bunlar da kadınların eşit birey olma yollarında en az kültür, adet, din kadar engel.
Kalite akıyor. Yarım saatte adam bizi bilgi bombardımanına tutdu
Sizin videolarınızı izlerken fark ediyorum ki büyük bir kesim bilgiye fazlasıyla aç. Yarım saatte bir sürü şey öğreniyoruz ve zevkten dört köşe oluyoruz. Tebrik ediyorum.
hocam sonraki bölüm sanayi devrimi ve glorious revolution'ı anlatır mısınız?
Sıkıntı şu ki hemen tıkladık, izledik ama bitti. Bekle ki yenisi gelsin. Yetmiyor, ben doymuyorum açıkcası. Yapın 30 luk 10 tane, netflix gibi atın, tek seferde doya doya kapatalım günü:)
Yapılmayanı yapıyor konuşulmayanı konuşuyorsunuz başta ilker hocaya daha sonrada sevgili hocamız esg ye çok teşekkürler ne olursa olsun bir birimizi sevelim saygı duyalım iyi günler
Emrah hocaya hayran oldum gerçekten. Böylesine hassas bir konuyu, tamamen açık sözlülük ve dürüstlükle hiç kırıp dökmeden çok başarılı bir şekilde ifade edebilmiş; Aklı eren fakat ifade edemeyen benim gibi bir güruhun kadına bakış açısı ve bilgisini mükemmel izah edip anlatmış. Ahlak ve toplum bilinci hakkında kesinlikle bir kaç kitap yazmalısınız hocam.
Benim bir isteğim olacak.
Hocam , Avrupa tarihini bilmenin önemini ve insana kattıklarından bahseder misiniz ?
Bizim okullarda gördüğümüz Tarih dersi %95 Osmanlı tarihi %5 de Osmanlı-Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerden ibaret. Bir mısır seferi olmasa Napolyondan bile bahs etmeyeceğiz neredeyse.
Mısır Seferi'nin de anlatımı neredeyse sadece Akka Savunması'ndan ibaret ve İngilizlerin Smith Sydney sayesinde gelen desteği anlatılmıyor bile. Sadece zaferleri anlatmakla yetiniyorlar. Müfredatta ne Heliopolis Muharebesi ne Abukır Muharebesi ne de Mont-Thabor muharebesi anlatılıyor.(Napolyon' un Akka Kuşatması'nı kaybedip Mısır' dan kaçtığı saçmalığını da hatırlamak gerek eğer kaçtıysa daha sonra Abukır'ı nasıl yönetti? ) Sadece zaferler anlatılmakla kalınıyor, halbuki tarihten ders çıkarmak için gerekli en önemli şey yenilgileri de incelemektir.
@@boransen6345 Kesinlikle katılıyorum.
ben anadolu lisesini bu sene bitirdim ve tarih ile alakalı hiçbir şey bilmiyorum birkaç padişahın yaptığı yenilik ve atatürk inkılapları dışında :( benim suçum elbette var çünkü eve gidince bunları ekstra öğrenmeye çalışmadım ama haftada 2 saat x 4 yıl olunca insan öğretmenlerinin daha fazla şey öğretebilmiş olmasını bekliyor
@@boransen6345 peki sen biraz bu seferi anlatabilirmisi bize gercekten adam gibi tarih bulamiyoruz napolyon o seferde ne yapti tam olarak yardim kesildigi icinmi geri dondu filan
@polka 4 saat görüyoruz. Arkadaş sayısal olabilir.
Detaylara önem verip videonun giriş kısmında kadınların isimlerini erkeklerin isimlerinin üzerine yazma fikri kiminse canı gönülden tebrik ve teşekkür ediyorum. Sizleri seviyoruz hep video atın, hep izleyelim.
Muhteşem bir bölüm.30 dakikada bu kadar seri bir şekilde bilgilendiren ve vizyon genişleten bir ekibin kıymetini bilmek lazım.Teşekkürler Flu Tv
Bak işte youtube, bana böyle videolarla gel. İyi ki de gözüm takıldı da izlemeye başladım. İki videoda bağımlı oldum hocama.
Böyle devam Flu Tv. Başarılar hepinize 👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻
Müthiş içerik. Kadın kendi tarihini kökenlerini bilmezken ne denilebilir ki. Çok güzel olmuş bu konuya değinmeniz. Teşekkürler.
Çok kaliteli adam, konulara yaklaşım konusunda hayatımda gördüğüm en objektif insanlardan biri. Emrah hocanın külterel bilgisi iki lisana mükemmel hakimiyeti dışında günlük hayat konusunda bu kadar derin bilgisi olması şaşılacak şey. Grinin tonlarında kritik yapması, doğru bilinen yanlışları evrensel açıdan değerlendirip olması gerekenleri yorumlaması. Hayran olmamak elde değil.
Küfür etmek ve etik, küfür ve entelektüellik, küfür ve toplumun ilerlemesi vs gerilemesi ile ilgili başlıca bir video çekebilir misiniz?
Herkesi 1.25 le dinlerken sizi durdurup düşünerek, sindirerek ilerliyorum. Büyüksün hocam. Kem küm etmeden, gençliğe ihtiyacı olanı veriyorsun. Çok bilginin akıcı konuşma ile de mümkün olduğunu gösterdin bize. Seviliyorsun!
Hiçbir dersi böyle hevesle beklemedim. Iyi ki varsınız ❤
Bence birçok insanı dönüştürüyorsunuz yavaş yavaş, çok saygı duyuyorum yaptığınız işe. Yalın hocayı da özledik bu arada.
ESG Hocanın hızlı konuşmasından şikayetçi olanlar hızlı konuşması kısa sürede daha fazla bilgi almak demek kıymet bilin izletin izlettirin 👊
Bütünü sevdim. Özellikle sondaki mesajlar ve temenniler şahane! İlker Canikligil'in erkeklerle ilgili saptamasina ortağım, teşekkürler size, üstelik bir erkek olarak yaptığınız bu saptama için. 👏
İlber Hocaya çok alışınca emrah hocaya hala alışamadım 0.75x ten devam.
Emrah Hocam konulara hiçbir tarihçinin bakmadığı pencerelerden bakıyorsunuz, çıkarımlarınızı ve saptamalarınızı çok doğru buluyorum.
Sorun şu ki bu tarz videoları bu tarz bir eylemi yapan, yapma potansiyeli olan "insanlar" izlemiyor.
Bu konuda eğitilmiş bilinçli insanlar izliyor ve bu ahlaki düşünceler bizlerde daha çok belirginleşiyor. Kısaca zıtlık artıyor.
Şimdi asıl düşündüğüm şey ise şu;
Kadına saygı duymayanlar şuan bu olaylara karşı kadın ne yaptı bakalım kafasında.
Kadına saygı duyanlar ise bu olaylar karşısında öfkeleniyor, linç etmeyi düşünüyor.
Bu zıtlığın artması bizleri nasıl etkiler toplum olarak?
Dahada önemlisi kadınları nasıl etkiler. Çünkü yine erkekler iki gruba ayrılıyor. Kendi aralarında geriliyor. Ama ana sorunu çözmüyor.
Bu programın yapımcısı da, eril dilini düzeltmesi için uyardığim için çirkefkeşen, bir sene kadar önce bana hakaret eden İlker. Zannedildiği gibi toplum katmanları arasında o zihniyet açısından aşırı bir farklılık yok, kadın daha bağımsız ve güçlü olduğu için kendini ezdirmiyor sadece. Tek başınayken kendini omnipotence sanan, ekibini aşağılayan İlkerciğim, Emrah hocaya çemkirmeden kuzu kuzu dinliyorsa herkes dinleyebilir. Enseyi karartmayalım :)
Bence bu konuda erkek olarak bilinçlenmek ne kadar gerekliyse de, kadınları, kızlarımızı, hem değerli olduklarının farkına vardırarak yetiştirmek, hem de ekonomik-sosyal-fiziksel (bkz boks kursu) olarak güçlü olmaları için teşvik etmek çok daha önemli. Hödük de olsa kadının güçlü olduğunu görünce haddini bilecektir. Kadın erkek eşitliği bile kadınlar iş gücüne katılınca gerçekleşti (istisnalar olabilir dünyada ama) güç dengesi çoğu şeyi belirliyor.
@@kedidelisi1487 eril dil derken ?
Yeni keşfettiğim için üzüldüğüm kanal.. 2 gündür açığı kapatmaya çalışıyorum :) harikasınız
Bu harika bölüm için çok teşekkürler, emeklerinize sağlık.
Abiler,ablalar,kardeşler,dostlar bu adam çok donanımlı yaa. ı love Emrah Safa Gürkan
Kadınlar tarihin her noktasında, her alanında var. Erkek tarihçilerin çoğu sadece bunları görmezden geliyor. Keşke bu konuda uzman olan bir kadın akademisyen getirseydiniz. Kadınlar bu tartışmalara dahil olmadıkça tarihde değişmez.
videolarınızı izledikten sonra hiçbir şey bilmiyormuşum hissini çok seviyorum. Flu tv sinemayla sınırlı kalmayıp bu kadar kaliteli hocalarla bizi tanıştırdığınız için teşekkürler. umarım sanat, tarih gibi psikoloji ve felsefe alanında da değerli eğitmenlerimizle programlar yaparsınız
13:57 "Bu da mi gol degil?" İyiydi👏
Hypatia'nin hayatini anlatmanizi beklerdim.Agora filmini tavsiye ederim
Çoğu kimse belki farkına bile varmayacak ama videonun sonundaki o çocuk sesleri beni çok neşelendiriyor...😃😃. Ahh keşke gene çocuk olabilsem..
Hocanın söylediği ama arada kalan önemli bir şey var ki, bu toplumumuzun yaşadığı sorunların en büyük kaynağı. Çeper, merkeze etki etti, alt kültür üst kültürü değiştirdi ve şu an çeperden geleni adapte edecek kuvvette bir kültür şehirde bulunmuyor. 1960’ların devrimlerini 2019’da görememe nedenimiz de bu. Toplumu hangi birikim yönlendirecek?
Kesinliklikle kesinlikle, ucube şehirlere sıkışmış milyonlarca köylüden ortaya ne bir şehir kültürü çıkıyor ne şehir o köylüyü asimile etmeyi başarabiliyor tam anlamıyla hastalıklı bir şey çıkıyor ortaya. Üst kültür derken bunu Cumhuriyet davranışı olarak varsayalım henüz iki nesil bile bunu şehir yaşamı ile birlikte hazmedememişken plansız orantısız dengesiz göç ile birlikte kültür kodları tam anlamıyla bir alt üst yaşadı. Ben bunu şöyle karşılaştırıyorum ve bunu düşününce inanılmaz bir şey olarak karşıma çıkıyor bu; 1970-80 lere kadar Anadolu'daki köylerde insanlar 16-17-18. yüzyıllardan farklı yaşamıyorlar! Tamam belki temel eğitim geliyor az çok okuma yazma öğreniyor insanlar ve erkekler külah yerine kasket takıyorlar kafalarına ama imparatorluğun ortadan kalkması cumhuriyetin kurulması aslında hayatlarını hiçbir şekilde değiştirmiyor. 80'lerle birlikte pat diye kendilerini büyükşehirlerde hiç bilmedikleri bir yaşam tarzının ortasında buluyorlar. Babama sorduğumda hiç Yozgat'ın merkezine iner miydiniz köyden diye hayır işimiz olmazdı orada demişti. Yani İstanbul'a göç edene kadar yaşadıkları köyden bile dışarı aman aman çıkmamış. Babamı bir örnek olarak ele aldım kendisi bugün işini düzenini kurmuş ve şehir yaşamına uyum sağlamış bir esnaf, ancak İstanbul'a göç eden milyonlarcası bunu başaramadı. Ne bir düzen kurabildi ne bu şehri hazmedebildi. Modernizm konusuna girmedim bile oraya girersek vahameti anlatırken işin içinden çıkamayız. Çünkü Cumhuriyetin kurucu kadroları arasında da Mustafa Kemal haricinde modernizmi hakkıyla anlamış içselleştirmiş kişi sayısının sınırlı olduğunu düşünüyorum. Öyle olunca modern olan da şekilci bir şekilde ortaya çıkmış oldu.
Cihat Y. Katılıyorum tüm söylediklerinize. En büyük sebep köyden kentlere hızlı göç fakat diğer taraftan Osmanlı’nın tüm otoriteyi Saray’da toplamasının da etkisi var diye düşünüyorum. Kentlere gelen köylüler burada ayak uyduracakları güçlü bir kültür bulamadılar çünkü Osmanlı Anadolu’da bir burjuvazi oluşmasını istemedi. Avrupa gibi her bir şehrinde kitleyi kontrol eden zümreler yoktu Anadolu’da. Dolayısıyla güçlü bir kültür, kural, biçim yoktu kentlerde.
@@AlparslanE burjuvazinin olmaması şehirlerde köklü bir kültür anlayışının ortaya çıkmamasının en büyük sebeplerinden bir tanesi evet. Osmanlının merkeziyetçiliğinin büyük etkisi var bunda. Diğer yandan Tanpınar'ın Beş Şehir kitabını okuduğumda Erzurum'un bir zamanlar nasıl da kozmopolit ve canlı bir şehir olduğunu öğrenince şaşırmıştım Türkiye'nin (aynı şekilde Osmanlı'nın) doğudaki başkentliğini yapmış adeta uzun süre bu şehir. Doğu ülkelerine açılan kapısı ve bu güzergahtaki ticaret hattında önemli bir durak olmasından sebep. Erzurum gün geçtikte gelişmekten ziyade taşralaşmış mesela. (Burada cumhuriyetin merkeziyetçiliği konusu da bir problem olarak karşımıza çıkıyor.)
hichestan Kanıksanmış tüm görüşleri farklı düşünüyor hissetmek adına reddetmek salaklığı da beni ümitsizliğe itiyor. Türkiye’de baskın bir şehir ve üst kültür olmadığını ikinci üçüncü yorumlarda konuştuk zaten. Baskın bir üst kültür olmadığı için alt kültür diye tanımladığımız şeyin her şeyi kendi çevresinde değiştirdiğini söyledik. Bunu hepimiz hayatımızda tecrübe ediyoruz, kaynak aradığımız falan yok. Son olarak konuşma şekline dikkat et, saygısızlığa lüzum yok!
hichestan Yazı dilinden psikolojik sorunların olduğunu çok iyi görebiliyorum. Öncelikle kendini gözlemlemeni ve sorunlu olduğuna inandıktan sonra tedavi olmanı öneriyorum. Sen, NERD olduğun için değil, NERD olmaya çalıştığın için bu şekilde konuşuyorsun. Hareketlerin kötü bir taklit için bile çok kötü duruyor. Konuyla ilgili son kez yazacağım. Bir üst kültür yok demedim, Osmanlı’nın merkeziyetçi tutumu yüzünden baskın değildi dedim. Üst kültüre bakarak hangisinin üst hangisinin alt olduğu kanaatine varabiliriz değil mi? Bir şeyi tanımlarken baskınlığına, etkinliğine, yaygınlığına göre karar vermiyorum çünkü deli kardeş. Kaynak aramıyorum çünkü böyle bir ihtiyaç görmüyorum. Neden? Hayatın her anında karşıma çıkıyor alt kültür de ondan. Alt kültürün getirdiklerini iş yerimde, berberde, sokakta, markette, UA-cam’da deneyimliyorum. Şimdi yorumlarını mı silersin, tekrar cevap mı verirsin bilmiyorum ama tartışma kültüründen bahsetmeden önce ağzından salyalar saçarak gelişini tekrar bi oku, insanları neden provoke ettiğini düşündüğünde psikolojik sorunlarını görmen için bir kapı aralanacak. Sanmıyorum ama başarılar.
kanalın izleyicilerinin yüzde 78 inin erkek olması düşündürücü ayrıca hocalarıma teşekkür ederim bizlerin yaşadığı , yaşayacakları durumları tarihle harmanlayarak anlatmanız harika olmuş regl ve hamilelik mevzusu kadınların gerçekten de pis muamelesi görmesine neden oldu daha yeni yeni aşılıyor gidilecek çok yol var ama çabamız var .
Başından sonuna kadar harika, mükemmel bir bölüm olmuş hocam. Teşekkür ederiz!
Fıstık insta çıkra
@@takntlymtakntlymtakntlym1524 Afedersin? :)
Programın yapısı çok güzel geniş bir yaş skalasını içine alabiliyor. Kanaldaki programları yapanlar bilinçli, duyarlı, sağduyulu, bilgili. Bu kadar eğlenceli ama bir o kadar da dolu bu programı her hafta kaçırmadan (bazen not alarak, araştırarak) izliyorum. Ve insanlık adına umudumu bazen ancak sizler gibi insanların konuşmalarıyla sağlayabiliyorum ne yazık ki. O yüzden sadece bilgi değil, gülümseme ve umut da ulaştırıyorsunuz bize. Teşekkür ederim...
Azerbaycan 1918ci ilde Azerbaycan Demokratik Cümhuriyyeti kurulduğunda kadınlara seçme seçilmə haqqı vermişdir.
siz de şu an erkekler bile oy veremiyor azercim
@@mehmetbagl9375 Doğru. Düşünce ona hazır olmadıkdan sonra fransızlardan önce kadın haklarını versen ne olur vermesen ne olur. Toplum özgürlüyü, hakkı kendi gücüyle neyin uğrunda savaşdığınının bilincinde olarak almadıkdan sonra bin kere versen anlamaz. Cünki hakk etmemişdir.
@@OrxanEsedli o kadar üzülme bizde de toplumun yüzde 10'nun son 4 yıldır seçme ve seçilme hakkı yok resmen
@@mehmetbagl9375 bence üzülmemeliyiz yaşadığımız ülkelerde kitle psikolojoisi yeterli seviyye de evrimleşmemişdir. Zamanla olucakdır. Biz göremeye biliriz ancak bizden sonra ki nesiller daha iyi bir dünyada yaşayacağına inanıyorum.
@@OrxanEsedli veya daha kötüye gidecek ve bizim gibi ülkelerde Çin usulü bütün teknolojik imkanlarla hayatımızın her anını kontrol eden hükümetlere sahip olacağız.
En güzel proğram buydu! Kadınlara bakış açınız oldukça aydınlatıcıydı👍🙏
Sondaki çocuk sesleri Children of Men filmini anımsattı :)
"Olmaz Öyle Saçma Tarih!" hiç bitmesin. İçerik kalitesinden ve özenle seçilmiş konulardan dolayı bütün kadroyu can-ı gönülden kutlarım. Burnumuzun ucunda olan ama farkında olmadığımız şeyler hakkında da farkındalık yarattığınız için ayrıca teşekkür ederim kendi adıma.
30 Ağustos bölümü bekliyorduk ama olsun bu da olumlu :)
Ekşi Sözlük... Hocam, ilk yazarlarını biliyorum ve sırf "haklısınız" demek için yorum yapıyorum, bilmenizi istedim. Sağlıcakla devam edin.
Simone de Beauvoir'dan bir kere bile bahsedilmemiş, en en önemli filozoflardan olan, kadının toplumdaki yerini ve bunun nedenini tarihte en iyi anlatan ikinci cins kitabının yazarı... Kadınların hangi alanlara alınmadığı, başarısızlık durumunda bırakılmaları gibi konular yerinde Hypatia'dan bahsedebilirdiniz mesela, belki gençlere daha çok rol model örnekleri verirdiniz, bu işler biraz bu motivasyonla da gelişiyor çünkü bence.(mesela isveç de 50 yıl önce zorunlu olarak politadaka kadın ve erkeklerin esit alınma önerisi gibi, ilk başta tepki görmüş fakat bugün genç kızlar icin daha fazla rol model olduğu icin, doğal olarak politikada cok daha fazla kadın olduğunu görüyoruz.) Ya da 1912'de diş fırçasıyla yönetip, nezarethanede kendi bestelediği kadın marşını söyleten ilk opera besteleyen, orkestra şefi olan aynı zamanda Ethel Smith'den bahsedebilirdiniz, feminist haraketlerin 1960dan sonra güçlendiğini neredeyse umursamaz bir tavırla söyleyip geciryorsunuz hâlbuki. Ayrıca, kadın seçme seçilme haklarının "verilmediğini", alındığını düşünüyorum. Tabi muhtemelen bilmiyorsunuz, ya da en başta dediğiniz gibi üç erkek oturmuş kadını konuşuyorken işinize gelmiyor. Ayrıca bu videoya başka neredeyse hiç bir kadının eleştirel yorum yazmadığını görmek, Türkiye'nin sizinde dediginiz gibi belki ne kadar da çaresiz durumda olduğunu gösteriyor kadınlar için. Susturulamaya alışmışlar belki de?
Max feminist👍
Max feminist👍
Emrah Safa Hoca gerçekten başka bir hoca ya. Çok verimli bir konuşma olmuş.
Uzunca yazı olarak -- NOT: bazı sinema filmleri için spoiler olabilir, uyarayım önceden.
Vidyoyu izlerken aklıma şunlar geldi;
* Magnum dondurma reklamı ve kullanılan kadınlar geldi.
* Aslında Emrah Beyi, The Favorite filmindeki gibi peruk ve makyajla ya da Drag Queen olarak da izleyebiliriz diye düşündüm. Nedense anlatım biçiminiz ve cesur haliniz bana Huysuz Virjin'i anımsattı. Dobra dobra konuşmanızı benzettim belki, belki tarihin kadını yok sayışını espirili bir kadın anlatsın, aslında o kadar da kötü değil yahu desin diye düşündüm. Öyle avuttum kendimi. Biraz erkekleri ezsin istedim belki. (Benzetmem yanlış anlaşılmasın, niyetim kötü değil.)
* Muhteşem Yüzyıl dizisi, o iç bayıcı klasik dekorlar, şatafat, zenginlik, entrika, padişahla kim daha çok yatabilir vs bunlar aklıma gelirken, bir dönem erkeklerin Kanuni Sultan Süleyman rolüne, kadınların ise Hürrem Sultan rolüne ölüp bittiğini, hatta Ramazan Çadırları, sokak festivali türünde satışları pompalama amaçlı etkinliklerde, ellerinde bir plastik kılıç, kafalarında kavuk ve Padişah kostümü giyip, kadınlar da hemen bir taç takıp, kolye, yüzük filan takıp Hürrem görünümüne kavuşup, hemen bu anın fotoğrafını çekerlerdi. Hatta sıra bile olurdu. (Örnek; Avcılar meydanı, Ramazan dönemi, dizinin popüler olduğu yıllar)
* Yine kadınların bir dönem Hürrem yüzüğü moda olduğu, paskalya yumurtası kadar bir yüzük alıp, taktıkları, ben Hürrem Sultanım, Süleymanın tercih ettiği kadın benim hayalleri kurduğu dönemler... 5 karısı olabilir ama ben Hürrem Sultanım avunmaları...
* 2019 Şubat ayı Oscar adaylıklarında Glenn Close, rolü ile Oscar adayı olduğu The Wife filmi, ve orada kadının ele alınış biçimini... İpucu verip, detayını anlatmıyorum. Tarihte Kadın ordaki kadın gibi nerdeyse...
* Daha önce yine kadınların başarısını ele alan Hidden Figures filmi... Janelle Monae oynadığı karakterin üniversitede siyahi bir kadın olarak okuyabilmek için mahkeme kararı çıkarması... Apollo Ay'a gidiş planında kadınların katkısı...
* Böyle cesur, başarılı kadın karakterler var iken, Shape of the Water ile kadını bir şeye ait, Jimmy Kimmel idi galiba, Oscar sunumunda şimdi bu yıl kadınlar bir balığa aşık olacak diye dalga geçmesi...
* İzlediğim ve sevdiğim filmler geldi aklıma. Ordaki kadın karakterler... Çoğu filmde ise baş rol veya başarılı olan, hayatta kalan hep erkek karakterler olduğunu üzüntüyle anlamak. Maalesef Titanik filmindeki zenginler 1. sınıf, fakirler ise 3. sınıf sayıldığı gibi, tarihte kadınların 3. sınıf bile anca sayıldığı şoku...
* En çok da, Eski Yunan veya Roma döneminde erkek erkeğe ilişkilerin eşcinsellik olarak anlatıldığını, ama aslında bir erkeği, hatta gay bir erkeği bile kadından daha üstün saydıkları şokunu yaşadım. Kadın pislik, iş karıştırıcı, vb diğer sıfatlar ile anıldığı için adının bile olmaması... (hakaret değil, durum belirtici sıfatlar bunlar, yanlış alaşılmasın)
* 2001 Bir Uzay Macerası filmi mesela, başrol bir erkek. Kadınlar uzay istasyonu içinde servis hizmeti, hosteslik yapıyor.
Süper bilgisayar HAL 9000 sesi erkek sesi.
* Harry Potter filminde bile en büyük büyücü Dumbledore bir erkek, onun sevdiği kişi bir erkek Grinderwald, yerine gelen kurtarıcı Harry Potter bir erkek, iş karıştıran, bozan vs kötü kişi Bellatrix bir kadın, yine hepsinden zeki olan Hermione, ikinci planda kalan bir kadın karakter... Ve bu hikayeyi de yazan bir kadın yazar.
* The Exorcist filmi çok severim. Orda yine dini inancı olmayan bir kadının başına gelen bela konu alınıyor. Şeytan yine kadın ile ifade ediliyor. Kurtarıcı papa/ peder/ father/ baba/ bir erkek. Kadın kötülük getirir, erkek kurtarır. Oysa filmi korku filminden çok, dindar bir film olarak bulmuşumdur. Acayip kilise, dine bağlılık vurgusu verir.
Bunu düşünürken, ma ile başlayan mama/ mother/ madame/ moma gibi kelimeler anne temalı, kadın temalı kelimeler manüplasyon'dan mı türemiş, yoksa kadın değişken bir varlık, Ma-ma, ma-nüpiülasyon mu olmuş ya da tersi ve; Adam and Eve, eve-lotion şeklinde yine Eve'den evolution mu türemiş... Beynim yandı. (Not: WALL-E çizgi filminde de yan rol, diğer kadın robot EVE isminde.)
* Alien filmi. Ripley karakterini çok severim. Filmde ana bilgisayar MU/TH/ER dır, Mother diye telafuz edilir. Bilgisayar (kadın teması) aldığı sinyal ile onları felakete götürür. Erkek bir yaratık çıkar. Önce bunla bir erkek baş eder. Ancak en son kadına sıra geldiğinde, her şey berbat olması beklenirken, kadın (yine erkek gibi savaşarak) durumu kurtarır.
* En son Titanik filmini izlemiştim yakında. Rose mutsuz olmamak için zengin biri ile evlenmeyi reddediyordu. O zaman fahişe sayılıyordu. Ama zengin biri ile burjuva haraketlerine göre davranıp, evlense hanımefendi sayılıyordu. (Kadının anne olması ile ayrı değerlendirilmesi, fahişe olması ile ayrı değerlendirilmesi.)
* Başka The Favorite filmi ve Mary Queen of Scots filmi. Mary kraliçe olabilmek için doğurgan olduğunu vurgulamak için çocuk doğuruyor, anne olarak ele alındığında iyi kadın, ama çocuk veremiyorsan kötü kadın sayılman... The Favorite filminde güzel görünmek için peruk takan, makyaj yapan erkeklerin, bu halleri ile kadından daha üstün sayılmaları gibi.
* Thelma ve Louise filmi. Kadınlar normal hayatlarını, mutluluklarını, özgürlüklerini yaşayabilmek için mevcut düzenin dışına çıkıp, suçlu, fahişe gibi davranan, bu hali ile fark edilen karakterler oluyor. (Yine anne kadın ve fahişe kadın ayrımı)
* Yeni nesil için Marvel'in Avengers Endgame filminde, ne güzel bir çok kadın karakter var, ön plana çıkıyor. Ama asıl kahraman Kaptan Amerika ve Demir adam. Her türlü süper gücü olmasına rağmen Kaptan Marvel, çok basit bir hamle ile değersiz kılındı filmde. Yine kadın ölüm sahneleri filan. Kadın ölmeli ki başarılı olunsun alt mesajı... (üzgünüm ama "tarihte kadın" bakış açısı ile böyle değerlendirdim çoğu filmi)
* Bir Ajan Clarice Starling, 3 Billboard filmindeki anne gibi; bir kadının başarılı olması, tesadüflere, ikinci plan senaryolara mı bağlı hep. Ne acı.
Sonra aklıma bu küfür ederken kullandığımız dil geldi. Küfür etmeyi sevmem ve tercih etmem.
Maalesef küfür ediş biçimimiz de kadını aşağılayıcı, erkek bakışı üzerinden türemiş. Bu benim bildiğim Türkçe, İngilizce, Bulgarca da böyle. Erkeklik organı ve faaliyeti üzerine hep küfürler.
Günümüzde genç nesil kızlar bile kız ve erkek arkadaşlarına bile çok rahat küfür ediyorlar. Ettikleri küfürün ne manaya geldiğinden haberi bile yok ama o anlık "ben haklıyım" arayışı ile yapıştırıyor küfrü. Haklı sayılıp, kabul görüyor. Oysa erkeğin kadını aşağılaması yetmiyormuş gibi, bu kez o kadın olarak kadını aşağılıyor. (Yine iyi kadın, kötü kadın ayrımı.)
Maalesef köylerde, kırsal şehirlerde küçüklükten yetişkinliğe kadar herkes bu küfürler ile büyüyüp yetişiyor.
Çok uzatmadan yazayım, en ufak bir erkek kadın tartışmasında, kırmızı çizgi bu küfür ve dine geliyor.
Erkek değil misin ve Müslüman değil misin durumu, yeni nesil bu bizim kırmızı çizgimiz diyor ya, ona denk geliyor. Ona laf söyletmeyiz durumu. Ve bu öfke patlamasında, fazla bir tek kelime daha, "bu küfür etme biçimini" eyleme dönüştürüyor. Eylem, ya kavga, dövüş ya da öldürme üzerine dönüşüyor.
Bana göre en basit şiddete dönme biçimiz, küçüklükten beri öğrendiğimiz küfür ve bunun bize geri dönüş olarak verdiği "haklı sayma hissi" ile kendimizi öfke patlamasıdan "erkekçe" ifade etme davranışımız.
O yüzden diğer kültürlerde de küfür etmeler nasıldır diye sordum.
TRT 4K kanalında Endülüs belgesel/ programını izlediğimde, eski tarihlerde medeniyetler çok ileride olsa bile fetihler ile kitaplar yakılıp, okullar yıkılıp, ileriye gidiş aksarmış. Zamanla Hristiyan kilisesi bunu çok eskilerden beri bilimin önüne geçmesi şeklinde yapıyor diye kızıyordum. Ama bu videonuzu izleyince, kadının adı bile yok demek ne kadar acı.
Peki biz Fransa'nın çok okuyup Kral'ı kaale almayışı evresi gibi bir aydınlanma, çağ atlama yaşayacak mıyız? Uff yazarken bile bana inandırıcı gelmedi.
Helâl olsun hocam. Bu tür mesajlar görmek duymak istiyoruz artık. Gerçekten sizin gibi ateşleyicilere ihtiyacımız var. Çok teşekkürler...
Küçük bir not : İsviçre'de seçme seçilme hakkı 1971 yılında verildi.
Azərbaycanda 1918 ci ildə verilib
dünyada ilkdi bilmirəm amma mənim fikrimcə ümumi ölkələrin 90% dən çoxundan daha tez seçmə və seçilmə haqqı verilib M.Ə.Rəsulzadə sizdə necə M.Kemal Atatürk kmi irəli görüşlü və müasirolubsa bizdə də elə olub. Azərbaycanda da öküz toplum var amma o öküz toplum bizdə ən çox eleştirilen tiplərdəndi.
Tüm videolarınızı izledim sayılır. Bilgiye ulaşmamızı keyifli hale getiriyorsunuz, ama asıl teşekkür etmek istediğim konu, tarafsız anlatımınız ve yorumlamanız ülkem için umudumu artırıyor.
Türk tarihinde müslümanlık öncesi kadının konumu gayet iyiydi ...
Ah be İlker hocam nasil seviyorum seni... Çok icten gelerek söylüyorum İyi ki varsin❤
Oha, daha az önce tv kanalındaki videoyu izliyordum :D
Emrah Safa Gürkan'ın nadir rastlanan bir karizması var.
Sultan'dan çocuğu olan "haseki" olur. Valide sultan olması için bir hayli zaman ve şans gerekir.
evet birde osmanlıda kadın hükümdar yok diyordu .. bence kösem sultan osmanlıyı belli bir dönem yönetdi. her nekadar resmi hükümdar olmasada çocuklarını kullanarak osmanlıda yönetici oldu.
Taç giymediği/tahta çıkmadığı için yönetici sayılmaz. Kösem Sultan naipti ama tarihte birçok ülkede tahta çıkarak resmi bir şekilde ülke yöneten kadınlar vardı. Kösem gibi naiplik yapan ve yönetime etkisi olan kadınlar tabi ki vardı. Ama bu onu yinede bir kraliçe/imparatoriçe kadar yetkili yapmıyor :).
Emrah Hocanın burnundaki eti alsalar, dinlemeye doyum olmaz :)) Şuanda izlemek/dinlemekten de çok zevk alıyorum ayrı konu. Ağzınıza sağlık
Feminist hareketin yükselmesi doğum kontrol hapıyla olmuştur. Doğum kontrol hapı kadınların istemedikleri zaman çocuk yapmamalarını dolayısıyla daha rahat cinsellik yaşamalarını sağlamıştır. Eskiden bir kadın hamile kaldığında kürtaj yapması çok zordu kürtaj yapmak istese de istemese de. Bu yüzden seküler bir kadın da muhafazakar bir kadın da cinselliğe çok dikkat etmeliydi. Doğum kontrol hapı küçük bir icat gibi gözükse de etkisi büyük olmuştur.
Feminist düşüncenin temel yapısını sekse atfetmek bence feminizme yapılacak en kötü şeylerden biri çünkü anti-feminist düşüncelerden birisi feminizmin bazı kadınların daha rahat seks yapabilmesi için uydurulmuş bir düşünce olarak düşünülmesi. Elbette böyle bir şey yok, doğum kontrol hapları belki bu duruma yardım etmiştir ancak feminizm çocuk büyütme karşıtlığı veya annelik karşıtlığı bir düşünce olmamalıdır. Cinsiyetlerin eşitliği üzerine kurulmuş bir egalitarian hak arayışı olmalıdır.
Kimse doğum kontrol hapının küçük bir icat olduğunu düşünmüyor bilakis pekçok infografide doğum kontrol hapını icat eden Gregory Pincus insanlık tarihinin en etkili 100 kişisinden biri olarak kabul edilir
Umut C. Uygun Farketdiysen hoca sorunun kaynağının aslında cinselliği kısıtlamak olduğunu söyledi.Kadın seks yapamasın üremesin ki babasız çocuklar topluma zarar vermesin.Hal böyle olunca temel cinsellikse özgürlükte cinsellikten gelir.Cinsellik sandığımızdan çok çok daha önemli bir konudur.Değil feminizmi bütün insanlığı ilgilendiren en önemli konudur
M Bayrak feminizm tabir olarak 19.yy da ortaya çıkmış olsa da 14-15.yydan itibaren verilen bir hak mücadelesi. Christine de Pisan’dan başlayıp günümüze kadar gelen ve daha da devam edecek olan bi durum.
Yaşım icabı kendim 60 ları yaşadım herşeye rağmen Türkiyede çok etkilenmişti. BU konudaki (modadaki,tandoğondaki birkaç genç)fikrinize katılmıyorum . Hâlâ o günlerin etkilerini herşeye rağmen günümüzün gençlerinde görebiliyorum..
Kabataş artık kızların egemen olduğu gururla karma bir okul 😏
Olmaz öyle saçma tarih in ilk yorumcuları ve takipcilerinden olarak, hız kesmeyisinizden gurur duyuyorum. Devam İlker Canikligil devam kral ESG!
Nobody:
ESG: Mad Men'de gorursunuz onu
Süper süper program oldu 🎉❤
Bu kadar entelektüel şekilde kadın konusunun ele alındığı, son derece faydalı bilgiler sağlanıyor olan bu içerikte; "Kadınlar futbol bile oynuyor" gibi bir söylemin yer alması ya da "Karma eğitim ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" gibi bu kadar aşikar ve artık tartışılmasının bile bir nevi hakaret olduguna inandığım bir soruya yer verilmesi beni bir nebze rahatsız etti. Elbette bu benim fikrim, herkes aynı derecede hassasiyet göstermek durumunda değil. Onun dışında çok faydali bir video, not alarak izlediğim kısımları oldu. Emeğinize sağlık, bunun gibi içeriklerin devamını dilerim.
rahatsız eder çünkü modern düşünüyorsun,dönemine göre dönemine göre
18. dakikadan sonra resmen konunun içinden geçmiş..adam harbi efsane usta
İlker Canikligil:NERD Emrah Safa Gürkan: İS Everything
Emrah safa gürkan: chad
Ya yapmayın şunu amk. Heriflerin arasına fitne sokacaksınız.😅
Cansınız iyiki varsınız helede tarihte kadının yeri ve günümüz durumundaki konuşmalarınızı eminim benim gibi birçok kadın dinlemiştir Bizlere verdiğiniz her damla değer ve sevgi geleceğimize atılan temellerdir Mutlu saygılı özgüvenli bireyler bunları yaşayabilen annelerden yetişir. Benim hala umudum var!
Her şeye erkek denmesi çok rahatsız etti beni, adam, oğlan, oğul bu gibi kelimelerin kullanılmaması, herşeye toptan erkek denilmesi, aslında bence kendi kendimize yaptığımı bir cinsiyetçilik örneği.
Videoya yeni denk geldim, 21 yaşında bu ülkenin genç erkek nüfusunda yer alan bir insan olarak hepinize bu video için çok teşekkür ederim. Bizim neslimizin yetiştireceği çocuklar, umudum o yönde ki, bu yanlışları yinelemeyecekler.
Eski bölümlerdeki "YENİ" yazısını silermisiniz ?
Hocam, sizi daha fazla görebilmek, dinleyebilmek istiyoruz.
Öküz olduğumuzu yüzümüze vurduğunuz için teşekkürler.Bundan sonra belki biraz daha dikkat ederiz.
İlker Bey ve Gürkan Hocam, sizin bu seriniz bağımlılık yaptı. Gürkan Hocam sizi dinlemek gerçekten çok güzel emeğinize sağlık. İlker Bey siz de çok haklısınız günümüzde iki yüzlülük, kekoluk gibi özellikleri taşıyan o kadar insan var ki onları sevebilmek gerçekten çok zor.
Hocam son mesajda "sızın de ananiz baciniz var"a bagladiniz ya... 😂
Emrah Hoca Antik Yunan da Aristo nun fikirlerinden bahsetti. Bu konuyu bilinen tarih başından beri ele alan çok kitap olsa da okuduğum en iyi kitap "Kadından Nefretin Tarihi ; Mizojini" jack Holland kitabı keşke daha çok kişiye ulaşsa... Teşekkürler harika bilgiler için.
Eksi sözlük bırakın entelektüelliği kadın düşmanı olmasıyla ünlü . Oradan geliyorum şimdi adet olan kadın çarşafa geçiriyorsa dikkat çekmeye çalışıyormuş. :))
Onlar gibi hödükler için.. herkes için.. Feminizim 💜💜💜
tek bir ricam olucak, lütfen feminizm derken instadan etkilenmeyin. Virginia woolf, Emily brontë gibi yazarlardan, Marie curie gibi bilim insanlarından öğrenin. Ekşi sözlük karaktersiz kaynıyor. kendini bir halt sanan asosyal ergen yuvası. Ama modern feminizmde ideolojilerle dolu, dikkat etmek gerek
@@kvothe6690 haklisiniz hele de bazı serefsiz teröristler nemalanıyor:/. Bu durum da dini açıdan iktidarın işine geliyor sessiz kalıyor. Üzücü bir durum. Keşke daha bilinçli olunca direkt erkek düşmanlığı vatan düşmanlığı yapanlarla aynı yere çekilmek yine anadolu kadınının önünü kapatıyor. Kadın erkek ilişkilerinde de ayrı bi sorun yaratıyor.
Feminizm de günümüzde yozlaşmış bir ideoloji. Madalyonun diğer yüzğnü de görebilmek lazım. Feminist teorinin günümüzde erkeklerle ve kadınlarla ilgili iddialarını okursanız bambaşka bir tiran kurmaya çalıştığı,kendi doğrularını faşistçe dayattığı kadını dokunulmaz görürken erkeği sürekli baskılama suç atma günah keçisi pozisyonuna sokma motivasyonunda olduğu bir gerçek.
Hodüklerle mücadele etmek için feminizme gerek yok. Bugün o hödüklerle mücadele edicem diye feminizmi desteklesem yarın daha büyük sorunlar çıkacak. Hödüklerle mücadeleyi feminizm adı altında bir kadınlık meselesine çekmektense insanlık çerçevesinde tutmak daha faydalı olacaktır.
Feminizm bir felaket, yok olamaya mahkum çürük bir ideoloji.
@@ahmetbey8346 püff çok sıkıcısınız. Neden feminizm ya da kadınla ilgili bir durum olduğunda hassasiyetiniz artıyor. Hemen havalarda teoriler uçuşuyor.
pet reklamı ya da kadını destekleyen sponsorlar kadina destek vermeye görsun hemen "kendi reklamını vermek için kozom onlor sozo mo dosunuyor " bla bla. Biz bilmiyoruz di mi işin o tarafını. Aynı reklâmlar kansere cumhuriyet gününe vs ye de reklam koyuyor. Sadece boş hazımsızlık bu tespitler. Her şeyin ici dolu bi feminzmin ici boş aynen aynen. Sizin doldurduğunuz kısımları da biliyoruz. Ülke En cok kadın pazarlayan ülke olmuş. Yedi yirmi dört kerane ukrayna espirisi. Aynı espiriyi türk erkeğine yapmaya kimse yeltenemiyor bile dimi. Sımdi bunlari feministler yuzunuze vurunca annesinin prensleri rahatsiz olmus bak sen. Kadin bakire degilse hala kendini bok gibi hissediyor. Sorunun cozumu ise hep erkek bakış açısında aranıyor. Kadin ağzını açsa sen feministsin sen söylesin sen anadolu kadınını anlamazsin etiler kizisin sen bagcilarlisin kezo sana mi kaldı vs. Anca aşağılayın.
Kadin bu konular rahat konuşamadigi için hep !!erkeklerin ici dolu teorileri!! Yüzünden bekaret dikimi vs yapıyor. Bence artık kendinizi sorgulayın neyin dolu neyin boş olduğunu siz bilmiyorsunuz ki bugün bu durumdayız. Zira bu kafa ile devam edilirse nasil bekaret dikimi gibi çözümler bulunursa diğer konularda da aynı saçma çözümler olacak. Hem karşısındaki adam sevişecek hem bu durumdan dolayı aşağılanacak yetmedi ölümle karşı karşıya gelecek. ,o kadin da catir catir gemisini yurutur. Valla size bekaret dikimi bile az. Bunlar iyi günleriniz. Sevgiler.
Sizi çok seviyorum, tüm günümü sizi izleyerek geçirmek istiyorum..
hocam bu ülkede kurallara uyan erkek olmak da çok zor. 32 yaşındayım, kendi iş ve okul çevremdeki kadınlara kıyasla bana yüklenen sorumluluklar komedi resmen. üni arkadaşım kızlar okuldan sonra tatile giderken ben terörist gözaltına almaya mezraya gittim; aylarca yol kontrolü, kaçakçı kovalama filan uğraştım. çocukken kız kardeşim gayet rahat ödevlerini yapardı ben her akşam hayvanlara bakmaya yazları da tarlaya giderdim. çalışmaya başladık, 10 yıl tecrübeli olup kenara 10 bin atamamış ablalar vardı, bize araba almak için biriktir, düğün için para biriktir beklentisi... Keza erkeklere dönük tehdit de çok hafife alınıyor bu topraklarda, istatistiklere bi bakın dehşete kapılırsınız.
en azından öldürülmüyorsunuz
@@baayrdiesmir Sokakta gördüğümüz tipi kayık, psikopatlara "beni taşıyabilecek, sahiplenecek maço sevgili" gözüyle değil; "tipini ...... malının hareketlerine bak la, ben bu herifi döverim" diye baktığımız içindir meriç! pardon kamil bey.
dar bir çevreyi örneklem olarak almanız kadın cinayetlerini yok saymaz. öldürülen kadınlar sadece kocaları, sevgilileri tarafından değil; babaları, kardeşleri, akrabaları tarafından da öldürülüyor. ayrıca öldürülen kadınların hepsinin birlikte oldukları kişileri kendi iradeleriyle seçtiklerini varsaymak umarım naifliğinizden kaynaklanıyordur.
@@baayrdiesmir valla bizim balıkesirde hiç görmedim kadın infazı. hatta kadına şiddet bile seyrektir. nedense kadına şiddet konusunda en çok patırtı yapanlar kekolardan çıkıyor. adamlar hayatlarında kadına saygı görmediği için boş teneke gibi ses çıkarıyor. o kadar namus goygoyu yapmalarına rağmen travestilerin de hep kekolardan çıkması gibi.
Görmediğinizi belirterek harika bir kaynak vermişsiniz, teşekkürler. Balıkesir'de 2010'dan beri en az 35 kadın öldürülmüş, kadincinayetleri.org'tan inceleyebilirsiniz. Irkçılığınıza da başkası el atsın, günümüz medeniyetine gelmenize bir kaç yüzyıl kaldı, ha gayret.
Oyle tatlisiniz ki defalarca izlesem bikmiyorum...bilgi bu kadar guzel iletilemez...okullarda sizi dinletmeliler
14:11 avrupanın değişen ekonomik yapıyla beraber böyle cesur kadınlara sahip oluşuyla da şu anki duruma geldiği açık. biz de evlilikten başka bir şey düşünen kadın çok az gerçi biz de rossesau nietzche puşkin gibi erkek de yok da neyse
Harika video! Tebrik ederim! Konuyu çok güzel işlemekle kalmadınız, videonun sonundaki o kız çocuğu sesleri ile gözlerimi yaşarttınız...
1977 den evvel almanyada kadının kocasından izin almadan bir iş yerinde çalışması kanunen yasaktı. 1962 den evvel almanyada kadının banka hesabi açması kanunen yasaktı.
Turkiyede de ayniydi
Beklenen ve ihtiyacımız olan program daha izlemeden garantisini vererek yazıyorum... 🤠
Günümüz cemaatleri de her namazdan sonra okudukları tesbihatlarda Allahüme ecirna min şerrin nisa, belain nisa, fitnetin nisa diyorlar.Halen ülkede ki durumun ne kadar geri olduğunu görüyoruz.
Tarim oncesi toplumlarin da irdelendigi bir ikinci bolum ihtiyaci hissettim bu konu ile ilgili...