''Düşünme en büyük sığınağımızdır. Düşünmenin seviyesini arttırdığınızda aptallardan kurtulursunuz. Duygularla hareket eden sürüyü düşünceyle uzak tutabilirsiniz.'' ( Kıymetli Hocamız ) Dücane Cündioğlu
Şu videoyu 11 ay boyunca 36 bin kişinin izlediğini görünce dedimki aydınlanmak azınlıkta kalmak sanki kaliteli bir yalnızlık cahil bir kalabalıktan iyidir diyelim 😄
Bu yüzden Kuran bizden "inanmamızı" beklemez, imân etmemizi bekler. İmân "amn" kökünden gelir ve emin olmak/güvenmek demektir. Kuran kanıt üzeri gerçeği onaylamaktan bahseder. Yani hoca saçmalamış da saçmalamış ve siz de her söylediğini ironik bir şekilde düşünmeden şaşılacak bir şey veya özlü söz olarak görüyorsunuz. Ben de yorumlara şaşıyorum. Adamın 8-10 programını pür dikkat dinlemişimdir ve o kadar çok çelişkili ve saçma söylemleri var ki, bir Allah'ın kulu da eleştirel yaklaşmıyor. Edit: Ayetlerden örnekler de vereyim (Diyanet çevirisiyle) 41 :53 (Fussilet): Varlığımızın *delillerini* , (kainattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur'an'ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şahit olması yetmez mi? 8 :42 (Enfal): Hani siz vadinin (Medine’ye) yakın tarafında; onlar uzak tarafında, kervansa sizin aşağınızdaydı. (Onlar sayıca sizden öylesine fazla idi ki), şâyet buluşmak üzere sözleşmiş olsaydınız (durumu fark edince) sözleşmenizde ayrılığa düşerdiniz (savaşa yanaşmazdınız). Fakat Allah, olacak bir işi (mü’minlerin zaferini) gerçekleştirmek için böyle yaptı ki, ölen açık bir *delille* ölsün, yaşayan da açık bir *delille* yaşasın. Şüphesiz Allah, elbette hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Ali imran 193 ayeti, Arapçasıyla incelendiğinde zaten görülecektir "aminu, amenna" kelime tercihleri var Allah'ın.
Yeni bilgiye ilgi,değişime kapalı olan yönlerime utanç,ağırladığı kıymetli konukları bizimle buluşturan bloomberg tv ile onur,yeterince reyting göstermeyen vatandaşlarımızla acı,sohbetlerin uyandırdığı düşüncelerle merak duyuyorum.İyi bir dinleyici olabilmenin gayreti , bildiği yanılgısına yetmeyenlerin hayreti ile sevgiler...
@@suleyman3656 Kulağına okunan ve pipini kesen inançtaki Allah ile senin 5 duyu organlarinla bulduğun hissettiğin Allah aynı Allah değil. Bakara 2. Ayete bak. Bu kitap insanlara değil erdemli hayat yaşayanlara rehberlik eder.
1:03:00'de sözü edilen gayrimüslimlerle eşitlik hususunda Bediüzzaman Said Nursi'nin Münazarat adlı eseri muasır ulemadan çok farklıdır, bugünkü manada batılı hürriyet ve demokrasi anlayışına çok benzemektedir.
" Reddettiği şeyi ciddiye almayan insanları ben ciddiye alamam..." Çok güzel bir söz. Sanırım Tanrı'da bu şekilde düşünüyor. Adamın biri arkadaşına " Ben Allah'a inanmıyorum " demiş. Arkadaşının verdiği cevap " Allah'ın da çok umurundaydı!!! " Teşekkürler Hocam..
Dindar bilinç sorduğu sorulara dinde cevap bulmuş kişidir.Sıkıntı olan ise sorduğu bazı sorulara verilen cevapların bazıları için çok net olmasına rağmen bazılarında hala bazı cevapların flu olmasıdır.Kuran incelemeleri ve gelişen hayat belki daha net cevaplar verebilir deriz ve geçeriz.
Müslüman dindar bir felsefeci vahiy, nass ve inancın hilafına aksi bir kanaate, düşünceye vardığında bir mümin olarak neticede vahiy-nass istikametinde mi kalben karar kılıyor; yoksa felsefi düşüncesi istikametinde inancını, itikadını mı değiştiriyor? bu açmaz nasıl aşılıyor? ya da aşılmıyor mu? münhasıran bu konuda video var mı?
İtaat etme teriminde olumsuz anlam çok. Oysaki kazandığımız hakikatlere de- tanrı yasalarına- itaat etmez miyiz? Tanımak ve kabul etmek; tanrını kabul etmek...
Zaten işittik (işitmek görmek bilmek ile birlikte) ve onayladık (akıl yürütme/düşünme ve gerçeği görüp kabul etmek veya reddetmek var). Ali İmran 193 mesela... Bu ayetlerin "inandık" şeklinde çevrilmesi doğru değil. Ayrıca Kuran, her türlü felsefi sorgulamalara çelişkisiz cevap verecek nitelikte bir kitap. Yine tersinden bakalım; "küfür" nedir sorusuna Kuran içinde yanıt aradığımızda zaten düşünmeden/akletmeden bir insan nasıl küfre sapabilir ki? Sapamaz! Küfür gerçeği örtmektir. Yani bir şey üzerinde düşünüp, onun gerçek olduğuna ikna olanlar (emin olanlar yani iman edenler) veya bile bile onu inkar eden ve gizleyenlerden bahsederken, hocanın bu kadar saçma bir şekilde "Kuranda soru sormak hoş görülmez" demesi çok ilginç.
Dücane beyin nasıl bir bilinçte olduğunu iki üç cümle ile söyleyebilecek var mı? Yanlış anlaşılmasın, bir disipline bağlı mı değil mi ya da herhangi bir inanca diye sormuyorum. Yani şu an kendini konumlandırdığı yer nedir?
Doğruları olmakla birlikte "dindar bilinç" olarak tanımlanan düzeyi mahkum edici, çokta doğru bir yerden yapılamayan subjektif, göreli eleştiriler gibi bir resim çıktı ortaya.
Son derece objektif bir değerlendirme Boyun eğen, itaat eden, köle olan, ve kölesi olduğu tanrısına tam bir teslimiyet halde olmaktır İslam. Örneğin yahudiligin tek farkı, köle kelimesi yerine onlar hizmetli/hizmetçi kelimesini kullanıyorlar. Diğer dinler bu kadar sert olmamakla birlikte benzer ve çok yakın şekilde tanımlar kendi inananlarını.
Körü körüne, icbar ederek, güç kullanarak, ödülle ve cezayla tehdit ederek kendisine itaat edilmesini isteyen bir Tanrı İslamın (Kur'anın) tanrısı değildir. Olsa olsa pagan ve muharref kitap sahibi dinlerin tanrısıdır. Sıradan sokak insanının (dindar bilinç) güce ve korkuya dayalı bozuk itikadının (itaatının) bir değerler sistemi olan Aziz İslam a hamledilmesi olarak anlıyorum ben.
Allah ın (Tanrının) itaat çağrısı isteğe bağlı bir çağrıdır, isteyen itaat eder isteyen etmez. İtaat etmeme özgürlüğü vardır. Bu da tanrının adaletini gösterir bana göre. Hem tanrının itaat çağrısının şimdi hemen ve burada bir karşılığı da yoktur. Bu imanın (güvenme /sınanma) konusudur. Nasıl olurda böylesi bir itaat körü körüne kölece bir itaat olur. Hayatımda duyduğum en kötü Tanrı / İtaat açıklamaları. Kendisine itaat isteyen bir tanrıyı dinlememek gibi bir özgürlüğü var insanın. Tanrı nın derdi nedir. Tanrıya haksızlık yapmıyormuyuz. Sorun şudur: insan tanrı ya güvenecek mi, güvenmeyecek mi? Güvenmesi için elinde yeteri kadar enstrümanı var mı yok mu? Ya da itaat isteyen tanrı bizi köle mi yapmak istiyor?
@Žižek'in Burnu Ben tanrıyı aramıyorum ki bulayım ben ona inanıyorum. Konunun bağlamıyla alakasız bir soru. Bu sorunuzu tanrıyı bulmaya çalışanlara ya da bulduğunu söyleyenlere sormalısınız.
Keşke yeterli ve kaliteli bir sunucu ile bu yayınlar yapılsa. Sunucu hanımefendinin şöyle diyebilir miyiz dediği her şey dücane hoca hayır diyor çok komik görünüyor izlerken. Yetkin bir kiş ile kaliteli sorular olsa çok daha verimli olacağını düşünüyorum.
Teizm,deizm,ateizm gibi konularda gençlerin yorumlarını yeterince çaba sarfedilmeden yapılmış yorumlar olarak değerlendirip bir çeşit hiçe sayma olarak yorumlamanız bence doğru değil. Genç derken hangi yaş aralığı dikkate alınıyor, bu da önemli tabii ama bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilen (Hem yazılı-sözlü, hem olup bitenler şeklinde) bir zamanda biraz zeki bir bilinç önyargılarından hafifçe sıyrılıp bilgileri karşılaştırarak doğru bilgiye ulaşıp doğru karar verebilir, otuz yıl beklemesine gerek yok diye düşünüyorum. Program ve konu yine çok iyiydi, teşekkür ederim, yeni haftayı ve youTube' da yeni konuşmalarınızı merakla bekliyorum. Selamlar....
Bilgiye ulaşabilmek yaş ile alakalı değil. Ama o bilgiyi didik didik edip kullanabilmek yaş (yani bu dünyadaki deneyim süresinin uzunluğu)ile çok ciddi bağlantılı bir durum. Yaşlarını deneyime ve tefekküre değil bir kümes hayatına harcamış kişilik ve beyinleri istisna kabule ederek bunu ifade ediyorum elbette. Hatta bu noktadan yola çıkarak "Gençken yapılan ibadetin makbul olması" nın tamamen, dindar dolayısıyla da boyun eğmeye temayüllü bir nesil üretebilme adına uydurulan bir safsata olduğunu düşünüyorum. Hayatın akışında uçlara yaklaşamadan hep ortada varolmuş (Yani ekmek elden su gölden yaşamış) ya da uçlara yaklaşmış ve tamamen arabesk komplekslerden beslenerek kendince mağdur maneviyatı geliştirmiş bir bilinç nasıl olacak da yaratıcıyı en makul seviyelerde tefekkür edebilecek. Mümkünü yok. O yüzden deneyimleri hayat felsefesine aktarmış ve bilgiyle doldurduğu deposunu tefekkür asfaltında tamgaz yakmış bir kafa inanç konusunda KENDİNCE bir yerlere varabilir.
Dücane beyi dinlerken bahsettiğiniz bu konu beni de aynı şekilde rahatsız etti. Gençlerin Teizm,deizm,ateizm gibi konulara yaklaşımını bu kadar basite almak ve sanki bu günkü gençlerin tamamı hiç bir sorgulama yapmadan bu düşüncelere sahipmiş gibi üstten üstten konuşmak hiç yakışık almadı.
Yığın seçmez maruz kalır, gençlerin büyük çoğunluğu propaganda etkisinde zihni bir inşaya maruz kalıyor. Papağan gibi herkesin aynı şeyleri söylediği yerde maruz kaldığı şeyin sloganlarını atınca buna zeka demem ben.
pişmek zaman ister emek ister hap yutar gibi tercihler yapmakla bir yere varılmaz sadece bir kulüp seçmiş olursunuz kendinize, taraftar olursunuz. siyasi değerlendirmeler yapmak gençlerinde yapabileceği şeylerdir ve yapıyorlar ama bu başka.
@@oguzturkay5116 İnsanlar sanki teist olmak ya da bir dine mensup olmak için çaba mı harcıyorki? Hayır. Doğuştan bu üzerlerine yapıştırılıyor. Bu nedenle burada belki de bunu sorgulamak ateist ya da deist olmak için çaba sarfetmek olarak değerlendirilebilir mi?
48:05 İyice saçmalamış burada! Kuran'da soru sormak mı hoş görülmezmiş?! Bilâkis Kuran sormamızı sorgulamamızı ister! Dahası Kuran, yüce yaratıcıdan gelmiş olmasına rağmen "iddialarını" sorgulamalara, inceleme ve araştırmalara açmış bir kitaptır.
Sayın Cündioğlu'na bir soru daha. Bu programın bana göre en ilgi çekmeye aday bölümü,son dakikalara sıkıştırmaya çalıştığınız teizm,ateizm ve deizm konusudur..1.34.20 nci dakikada bahsettiğiniz "yukarıda bir tanrı var ama bizimle ilgilenmiyor,tanrı saati kurdu ve saat kendiliğinden çalışıyor,tanrı topa ilk plaseyi vurdu top kendiliğinden deviniyor.".Bu cümlelerinize koşut olarak "tanrı bir bilgisayar programcısı-yazılımcısıdır,işler bu program ve yazılım doğrultusunda yürümektedir.şeklinde beyanlara da rastladım..Platon'un görüşlerini paylaştığınız tam da bu noktada siz "tamam,bu noktada tanrı var ama din yok" diyorsunuz hayret etmiş bir yüz ifadesiyle.Benim sorum şudur.Beşeriyetin çoook uzun bir geçmişinin olduğu,ancak din kavramının bilinen kısmını dikkat alırsak en fazla ve yuvarlak hesap 5000 yıl öncesine kadar gerileyebildiği malumunuzdur.Hal böyle iken Tanrı vardır,bu yeryüzünü tüm üstündekilerle birlikte yaratan bir güç vardır.Amenna.Ancak,adına tanrı denilen gücün ortaya bir din koymasının zorunlu olduğunu kim nereden çıkarmıştır.En azından göründüğü kadarı ile bir insan organizasyonuna daha çok benzeyen bu kurumun ortaya çıkarılışı ile ilgili açıklamalarınız sanırım bana ve daha birçok kimsenin sorusuna yanıt olacaktır.Teşekkür ederim.
Dücane beyin dindar bilinci tanımladığı 4. madde olan savunmacılık olarak tanımladığı kategoriye ilişkin verdiği örneklendirmeler konunun ciddiyetine gölge düşürecek düzeyde ve konunun bağlamının dışında oldu. Hatta söylenebilir ki kendisinde eleştiride bulunduğu dindar bilincin savunmacı yönüne benzer bir dil kullandı. Eleştiriye konu savunmacı dil sıradan dindar bilinç olarak kategorize edilseydi belki daha anlamlı olabilirdi.
Ben Dücane beyin çok farklı bir ajandasının olduğunu düşünmeye başladım. Dinin metafizik , Kimlik, anlam - değer dünyasına karşı hissettirmeden cephe almış vaziyette. Batı felsefesiyle sonradan tanışmanın , yeni bir şey keşfettiğini sanmanın verdiği heyecandan olsa gerek :) . Batı'ya, seküler bilince , moderniteye tek bir eleştiri getirmemesinin sebebi bu olsa gerek.
@@hakanpayr7799 Ajandası=Kandırıldık Dünyada ne kadar Kötü ve Aptal olursam olayım bir mürted öldürürsem sonsuz cehennemden kurtulup sonsuz cennete giderim diyen milyonlarca psikopatla beraber yaşadığını bildiği için ve geçmiştede kimler başına ne belalar geldiğini bildiği içinde yobazları ürkütmeden Tanrı denen hikaye ile nasıl Kandırıldıklarını nâra atmadan fısıldayarak anlatıyor.Bir de Adam zaten felsefeyle ilgilendiğinden beri Batı felsefesiyle içli dışlı yeni bir şey değil ki ama eskiye nazaran anladığı felsefenin Batıdan başka bir yerde olmadığını geçte olsa anlaması,sen imalı bir biçimde altını çizerek Batı felsefesiyle yeni tanışması derken sanki başka bir yerde de felsefe olup olmadığını hiç düşünerek mi dedin,sanmam.
@@nasrettin5541 2 dünya savaşında 100 milyon insan öldürdüler , Batı'dan çıktı bu adamlar, felsefe dediler, bilim dediler , aydınlanma dediler, Tanrı öldü dediler. Tarihin en katlı en zalim en vahşi çağını yaşattılar insanlığa ve hala devame diyor işgaler, katliamlar kan ve göz yaşı. Gözünü kırpmadan yüzlerce insanı öldüren bir katil var karşında ama senin görmeni istedikleri şey farklı.. Tam da onların penceresinden bakıyorsun bravo sana..
@@hardsoldier86 Doğu - Batı şeklindeki ayrımlar hoş değil, İnsan aklı ve tecrübesi her coğrafyada ortaya çıkabilir. Doğu'da büyük düşünerler var Batı'da da. Tasavvuf mesela bambaşka bir metafizik önerme, alem görüşü öne sürer. İran, Hint felsefesi öyledir ve bunlar biribirlerini etkileyerek çağımıza gelmiştir, birbirinden bağımsız değil..
Dindar derken herhangi bir Dini veya İslamı kastettmiyorum diyorsunuz peki o halde neden özellikle Dinsel bir kavramı kullanıyorsunuz. Belli bir zihniyetten bahsedecekseniz Dine atıf yapmayın o zaman . Ne bişeyim , Taraftar bilinci , kümülatif bilinç falan deyin , dine nispet neden ilgi çekmek için mi , art niyet mi ?
Sayın Cündioğlu'na bir soru. Dindar Bilinç konulu bu videonun 45.26-27.dakikalarında sözünü ettiğiniz "baskı kurma" konusu ile ilgili olarak,polislerin bir kişiyi gözaltına alıp ekip otosuna bidirirken, mutlaka şahsın başına elleri ile bastırdıklarına bir haber izlerken,gazete okurken tanık olmuşsunuzdur.Polislerin bu davranışının nedeni de baskı kurma ve bunu gösterme güdüsü olabilir mi?Teşekkür ederim.
Harika bir çıkarım bu.Eminim biz bu yorumu okuyanlar kadar hocam sizin bu derin analizinizden ziyadesiyle faydalanacaktır.Lütfen aklınıza geldikçe buraya yazın bizleri ve hocayı o enfes zekanızdan mahrum bırakmayın.
sonuna kadar bir oturuşta not tutarak izledim. yaptığınız işi takdir edenlerin olduğunu biliniz.
Merhabalar,
İlginize teşekkür ediyoruz, İyi seyirler.
ben de Pınar Erbaş gibi hayranlıkla dinliyorum
Pınar Hanım'a güzel sunumu için teşekkür ederim!
Çok güzel bir sohbetti, Teşekkür ederiz...
İnşası ellerimizde gerçekleşen bir dindarlık bilinci hakikatin bir başka yansıması diyebilirim o vakit. Emeğinize şükran hocam
''Düşünme en büyük sığınağımızdır. Düşünmenin seviyesini arttırdığınızda aptallardan kurtulursunuz. Duygularla hareket eden sürüyü düşünceyle uzak tutabilirsiniz.''
( Kıymetli Hocamız ) Dücane Cündioğlu
Bloomberg ht'ye programdan dolayı tesekkur ediyorum.Ducane hoca'yı söylemeye gerek bile yok o bizim mahalleden.
Bu programa daha zeki ve konuşulan konular hakkında en azından fikri olacak kadar yetkin bir sunucu gerekli. 1+0=1 olmuş bu.
Sunucu ablamızın sondaki "İnkâr edemediğim için inanıyorum." cümlesine tutunmaya çalışması... görülesiydi.
muhteşemdi
Merhabalar,
İlginize teşekkür ediyoruz, İyi seyirler dileriz.
Şu videoyu 11 ay boyunca 36 bin kişinin izlediğini görünce dedimki aydınlanmak azınlıkta kalmak sanki kaliteli bir yalnızlık cahil bir kalabalıktan iyidir diyelim 😄
Dücane hocama sevgilerimi saygılarımı ve tüm kalbimle şükranlarımı sunuyorum. Çok teşekkürler.
Mukemmel bilgilendirici bir sohbetti tesekkurler..ama malesef sure cok kisa kaliyor..saygilar...
Merhabalar,
İlginize teşekkür ediyoruz, İyi seyirler.
Anlayabilen için muhteşem.
"İnanmak demek düşünmekten vazgeçmek demektir" Dücane Cündioğlu
Nietzsche ye ait sanırım o söz ama
Bu yüzden Kuran bizden "inanmamızı" beklemez, imân etmemizi bekler. İmân "amn" kökünden gelir ve emin olmak/güvenmek demektir. Kuran kanıt üzeri gerçeği onaylamaktan bahseder.
Yani hoca saçmalamış da saçmalamış ve siz de her söylediğini ironik bir şekilde düşünmeden şaşılacak bir şey veya özlü söz olarak görüyorsunuz.
Ben de yorumlara şaşıyorum. Adamın 8-10 programını pür dikkat dinlemişimdir ve o kadar çok çelişkili ve saçma söylemleri var ki, bir Allah'ın kulu da eleştirel yaklaşmıyor.
Edit: Ayetlerden örnekler de vereyim (Diyanet çevirisiyle)
41 :53 (Fussilet): Varlığımızın *delillerini* , (kainattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur'an'ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şahit olması yetmez mi?
8 :42 (Enfal): Hani siz vadinin (Medine’ye) yakın tarafında; onlar uzak tarafında, kervansa sizin aşağınızdaydı. (Onlar sayıca sizden öylesine fazla idi ki), şâyet buluşmak üzere sözleşmiş olsaydınız (durumu fark edince) sözleşmenizde ayrılığa düşerdiniz (savaşa yanaşmazdınız). Fakat Allah, olacak bir işi (mü’minlerin zaferini) gerçekleştirmek için böyle yaptı ki, ölen açık bir *delille* ölsün, yaşayan da açık bir *delille* yaşasın. Şüphesiz Allah, elbette hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Ali imran 193 ayeti, Arapçasıyla incelendiğinde zaten görülecektir "aminu, amenna" kelime tercihleri var Allah'ın.
BloombergHT farkı 👏👏👏👏
İnkar edemediğim için inanıyorum ❤müthiş
cok guzel program
Tesekkurler
Merhabalar,
İlginize teşekkür ediyoruz, İyi seyirler dileriz.
şah hatayiʼm, çağlar özün
turablara sürer yüzün
pişir pişir söyle sözün
arasında ham bulunur
İnsan "itaat" yahut "isyan"/"iman" yahut "inkar" tercihini hangi yetisiyle/gücüyle yapar acaba?
Yeni bilgiye ilgi,değişime kapalı olan yönlerime utanç,ağırladığı kıymetli konukları bizimle buluşturan bloomberg tv ile onur,yeterince reyting göstermeyen vatandaşlarımızla acı,sohbetlerin uyandırdığı düşüncelerle merak duyuyorum.İyi bir dinleyici olabilmenin gayreti , bildiği yanılgısına yetmeyenlerin hayreti ile sevgiler...
Teşekkürler ..
Güzeldi..
Merhabalar,
İlginize teşekkür ediyoruz, İyi seyirler dileriz.
Kuran okuyarak kimse Allahı bulamaz.
İnsan Allahı aklıyla bulur. Bulduktan sonra Kuran ona rehberlik eder, kılavuzluk eder.
Bilo'cuğum, Allah, doğduğunda kulağına üflenmiş, neyin bulmasından bahsediyorsun sen? İşin trajik yanı ise bu dediklerine kendin bile inanmakta güçlük çekiyor olman.
@@suleyman3656 Kulağına okunan ve pipini kesen inançtaki Allah ile senin 5 duyu organlarinla bulduğun hissettiğin Allah aynı Allah değil.
Bakara 2. Ayete bak.
Bu kitap insanlara değil erdemli hayat yaşayanlara rehberlik eder.
@@bulentbatmaz6295 ♿♿♿
İnsanlar Aklını kullanırsa imanda sıkıntı olur. İman, akıl istemez, sorgulamadan gayba iman ve bağlılık ister
@@mucahit.gul1965 İman sorgu sonucu veya sorgulamadan oluşabilir.
Tebrikler Dücane bey sonunda maksimumunuza yaklaştiniz
1:03:00'de sözü edilen gayrimüslimlerle eşitlik hususunda Bediüzzaman Said Nursi'nin Münazarat adlı eseri muasır ulemadan çok farklıdır, bugünkü manada batılı hürriyet ve demokrasi anlayışına çok benzemektedir.
" Reddettiği şeyi ciddiye almayan insanları ben ciddiye alamam..." Çok güzel bir söz. Sanırım Tanrı'da bu şekilde düşünüyor.
Adamın biri arkadaşına " Ben Allah'a inanmıyorum " demiş.
Arkadaşının verdiği cevap " Allah'ın da çok umurundaydı!!! " Teşekkürler Hocam..
bu programın giriş müziğini nasıl bulabilirim
bilen var mı arkadaşlar
Dindar bilinç sorduğu sorulara dinde cevap bulmuş kişidir.Sıkıntı olan ise sorduğu bazı sorulara verilen cevapların bazıları için çok net olmasına rağmen bazılarında hala bazı cevapların flu olmasıdır.Kuran incelemeleri ve gelişen hayat belki daha net cevaplar verebilir deriz ve geçeriz.
İnanmak düşünmekten vazgeçmektedir. Düşünerek inanç elde edilmez.
İnanmadan insan olamazsın.
Mesela; inanmadan üniversiteden mezun olamazsın. Önce inanç kavramını kavramalısın.
İblis'in muhatap olduğu emir/buyruk, insanın muhatap olduğu ise "teklif"tir; buyruk "teklif"in tasdikinden/kabulünden sonra devreye girer...
hocam allah ömür versin..
çok iyi bir çözümlemeydi ama yazık ki yarım kaldı ...
Teist, ateist, deist aynı gemideler, her biri de ikna edilmiş, ikna olmuş ve inanıyorlar.
🙏🙏🙏
Müslüman dindar bir felsefeci vahiy, nass ve inancın hilafına aksi bir kanaate, düşünceye vardığında bir mümin olarak neticede vahiy-nass istikametinde mi kalben karar kılıyor; yoksa felsefi düşüncesi istikametinde inancını, itikadını mı değiştiriyor? bu açmaz nasıl aşılıyor? ya da aşılmıyor mu? münhasıran bu konuda video var mı?
👏👏
"İnanmak demek düşünmekten vazgeçmek demektir" Bu söz hariç güzeldi. İnanmak düşünmenin en sonunda oluşan sonuçtur.
@@atakansoyalp8642 Düşünen insanların ortak özelliğidir. Sana kim öğretiyor kuzu gibi dinlemeyi?
Çok güzel bir purgram
Hocam be kendinize göre zekasına güvendiğiniz bir öğrencinizle çıksanız.
İtaat etme teriminde olumsuz anlam çok. Oysaki kazandığımız hakikatlere de- tanrı yasalarına- itaat etmez miyiz? Tanımak ve kabul etmek; tanrını kabul etmek...
Zaten işittik (işitmek görmek bilmek ile birlikte) ve onayladık (akıl yürütme/düşünme ve gerçeği görüp kabul etmek veya reddetmek var).
Ali İmran 193 mesela...
Bu ayetlerin "inandık" şeklinde çevrilmesi doğru değil. Ayrıca Kuran, her türlü felsefi sorgulamalara çelişkisiz cevap verecek nitelikte bir kitap.
Yine tersinden bakalım; "küfür" nedir sorusuna Kuran içinde yanıt aradığımızda zaten düşünmeden/akletmeden bir insan nasıl küfre sapabilir ki? Sapamaz!
Küfür gerçeği örtmektir. Yani bir şey üzerinde düşünüp, onun gerçek olduğuna ikna olanlar (emin olanlar yani iman edenler) veya bile bile onu inkar eden ve gizleyenlerden bahsederken, hocanın bu kadar saçma bir şekilde "Kuranda soru sormak hoş görülmez" demesi çok ilginç.
Dücane beyin nasıl bir bilinçte olduğunu iki üç cümle ile söyleyebilecek var mı? Yanlış anlaşılmasın, bir disipline bağlı mı değil mi ya da herhangi bir inanca diye sormuyorum. Yani şu an kendini konumlandırdığı yer nedir?
Doğruları olmakla birlikte "dindar bilinç" olarak tanımlanan düzeyi mahkum edici, çokta doğru bir yerden yapılamayan subjektif, göreli eleştiriler gibi bir resim çıktı ortaya.
Son derece objektif bir değerlendirme
Boyun eğen, itaat eden, köle olan, ve kölesi olduğu tanrısına tam bir teslimiyet halde olmaktır İslam. Örneğin yahudiligin tek farkı, köle kelimesi yerine onlar hizmetli/hizmetçi kelimesini kullanıyorlar. Diğer dinler bu kadar sert olmamakla birlikte benzer ve çok yakın şekilde tanımlar kendi inananlarını.
Körü körüne, icbar ederek, güç kullanarak, ödülle ve cezayla tehdit ederek kendisine itaat edilmesini isteyen bir Tanrı İslamın (Kur'anın) tanrısı değildir. Olsa olsa pagan ve muharref kitap sahibi dinlerin tanrısıdır. Sıradan sokak insanının (dindar bilinç) güce ve korkuya dayalı bozuk itikadının (itaatının) bir değerler sistemi olan Aziz İslam a hamledilmesi olarak anlıyorum ben.
Allah ın (Tanrının) itaat çağrısı isteğe bağlı bir çağrıdır, isteyen itaat eder isteyen etmez. İtaat etmeme özgürlüğü vardır. Bu da tanrının adaletini gösterir bana göre. Hem tanrının itaat çağrısının şimdi hemen ve burada bir karşılığı da yoktur. Bu imanın (güvenme /sınanma) konusudur. Nasıl olurda böylesi bir itaat körü körüne kölece bir itaat olur. Hayatımda duyduğum en kötü Tanrı / İtaat açıklamaları. Kendisine itaat isteyen bir tanrıyı dinlememek gibi bir özgürlüğü var insanın. Tanrı nın derdi nedir. Tanrıya haksızlık yapmıyormuyuz. Sorun şudur: insan tanrı ya güvenecek mi, güvenmeyecek mi? Güvenmesi için elinde yeteri kadar enstrümanı var mı yok mu? Ya da itaat isteyen tanrı bizi köle mi yapmak istiyor?
@Žižek'in Burnu Ben tanrıyı aramıyorum ki bulayım ben ona inanıyorum. Konunun bağlamıyla alakasız bir soru. Bu sorunuzu tanrıyı bulmaya çalışanlara ya da bulduğunu söyleyenlere sormalısınız.
@@kadirakar8700 👏🏻👏🏻👍
İnkar edemediğim için inanıyorum. İnanamadığım için inkar ediyorum.
Keşke yeterli ve kaliteli bir sunucu ile bu yayınlar yapılsa. Sunucu hanımefendinin şöyle diyebilir miyiz dediği her şey dücane hoca hayır diyor çok komik görünüyor izlerken. Yetkin bir kiş ile kaliteli sorular olsa çok daha verimli olacağını düşünüyorum.
✌
👏🏻👏🏻👏🏻🍀💖😇
Teizm,deizm,ateizm gibi konularda gençlerin yorumlarını yeterince çaba sarfedilmeden yapılmış yorumlar olarak değerlendirip bir çeşit hiçe sayma olarak yorumlamanız bence doğru değil. Genç derken hangi yaş aralığı dikkate alınıyor, bu da önemli tabii ama bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilen (Hem yazılı-sözlü, hem olup bitenler şeklinde) bir zamanda biraz zeki bir bilinç önyargılarından hafifçe sıyrılıp bilgileri karşılaştırarak doğru bilgiye ulaşıp doğru karar verebilir, otuz yıl beklemesine gerek yok diye düşünüyorum. Program ve konu yine çok iyiydi, teşekkür ederim, yeni haftayı ve youTube' da yeni konuşmalarınızı merakla bekliyorum. Selamlar....
Bilgiye ulaşabilmek yaş ile alakalı değil. Ama o bilgiyi didik didik edip kullanabilmek yaş (yani bu dünyadaki deneyim süresinin uzunluğu)ile çok ciddi bağlantılı bir durum. Yaşlarını deneyime ve tefekküre değil bir kümes hayatına harcamış kişilik ve beyinleri istisna kabule ederek bunu ifade ediyorum elbette. Hatta bu noktadan yola çıkarak "Gençken yapılan ibadetin makbul olması" nın tamamen, dindar dolayısıyla da boyun eğmeye temayüllü bir nesil üretebilme adına uydurulan bir safsata olduğunu düşünüyorum. Hayatın akışında uçlara yaklaşamadan hep ortada varolmuş (Yani ekmek elden su gölden yaşamış) ya da uçlara yaklaşmış ve tamamen arabesk komplekslerden beslenerek kendince mağdur maneviyatı geliştirmiş bir bilinç nasıl olacak da yaratıcıyı en makul seviyelerde tefekkür edebilecek. Mümkünü yok. O yüzden deneyimleri hayat felsefesine aktarmış ve bilgiyle doldurduğu deposunu tefekkür asfaltında tamgaz yakmış bir kafa inanç konusunda KENDİNCE bir yerlere varabilir.
Dücane beyi dinlerken bahsettiğiniz bu konu beni de aynı şekilde rahatsız etti. Gençlerin Teizm,deizm,ateizm gibi konulara yaklaşımını bu kadar basite almak ve sanki bu günkü gençlerin tamamı hiç bir sorgulama yapmadan bu düşüncelere sahipmiş gibi üstten üstten konuşmak hiç yakışık almadı.
Yığın seçmez maruz kalır, gençlerin büyük çoğunluğu propaganda etkisinde zihni bir inşaya maruz kalıyor. Papağan gibi herkesin aynı şeyleri söylediği yerde maruz kaldığı şeyin sloganlarını atınca buna zeka demem ben.
pişmek zaman ister emek ister hap yutar gibi tercihler yapmakla bir yere varılmaz sadece bir kulüp seçmiş olursunuz kendinize, taraftar olursunuz. siyasi değerlendirmeler yapmak gençlerinde yapabileceği şeylerdir ve yapıyorlar ama bu başka.
@@oguzturkay5116 İnsanlar sanki teist olmak ya da bir dine mensup olmak için çaba mı harcıyorki? Hayır. Doğuştan bu üzerlerine yapıştırılıyor. Bu nedenle burada belki de bunu sorgulamak ateist ya da deist olmak için çaba sarfetmek olarak değerlendirilebilir mi?
Cagimizin Mustafa Atatürkü, Aristotelesi, Sofoklesi...cok büyük filozof çok öyle böyle değil
Sunucu konuyla ne kadar alakasız.Boyle bir adamın karsisina muhatabı koyulmalı idi.
Ulan dücane ne dediğin belli değil aw
İnkar edemediğim için inanıyorum 🤔
Şuna dindarin bilinci yok desene,......
BEN BUNU KENDIMDEN BILIYORUM...
1.20.07
Bunca soru sorup analiz yapan Cündioğlu'nun ki hangi bilinç ola ki?!
Dindar bilinç değil
Kıyafet ler bu hafta çok güzel
48:05 İyice saçmalamış burada!
Kuran'da soru sormak mı hoş görülmezmiş?! Bilâkis Kuran sormamızı sorgulamamızı ister! Dahası Kuran, yüce yaratıcıdan gelmiş olmasına rağmen "iddialarını" sorgulamalara, inceleme ve araştırmalara açmış bir kitaptır.
Sayın Cündioğlu'na bir soru daha.
Bu programın bana göre en ilgi çekmeye aday bölümü,son dakikalara sıkıştırmaya çalıştığınız teizm,ateizm ve deizm konusudur..1.34.20 nci dakikada bahsettiğiniz "yukarıda bir tanrı var ama bizimle ilgilenmiyor,tanrı saati kurdu ve saat kendiliğinden çalışıyor,tanrı topa ilk plaseyi vurdu top kendiliğinden deviniyor.".Bu cümlelerinize koşut olarak "tanrı bir bilgisayar programcısı-yazılımcısıdır,işler bu program ve yazılım doğrultusunda yürümektedir.şeklinde beyanlara da rastladım..Platon'un görüşlerini paylaştığınız tam da bu noktada siz "tamam,bu noktada tanrı var ama din yok" diyorsunuz hayret etmiş bir yüz ifadesiyle.Benim sorum şudur.Beşeriyetin çoook uzun bir geçmişinin olduğu,ancak din kavramının bilinen kısmını dikkat alırsak en fazla ve yuvarlak hesap 5000 yıl öncesine kadar gerileyebildiği malumunuzdur.Hal böyle iken Tanrı vardır,bu yeryüzünü tüm üstündekilerle birlikte yaratan bir güç vardır.Amenna.Ancak,adına tanrı denilen gücün ortaya bir din koymasının zorunlu olduğunu kim nereden çıkarmıştır.En azından göründüğü kadarı ile bir insan organizasyonuna daha çok benzeyen bu kurumun ortaya çıkarılışı ile ilgili açıklamalarınız sanırım bana ve daha birçok kimsenin sorusuna yanıt olacaktır.Teşekkür ederim.
Yani mahmut efendiye itaat,menzile itaat,cübbeliye itaat ,diyanete itaat,annanababaya,hocaya itaat
Biraz kültürlenelim 😊
Dücane beyin dindar bilinci tanımladığı 4. madde olan savunmacılık olarak tanımladığı kategoriye ilişkin verdiği örneklendirmeler konunun ciddiyetine gölge düşürecek düzeyde ve konunun bağlamının dışında oldu. Hatta söylenebilir ki kendisinde eleştiride bulunduğu dindar bilincin savunmacı yönüne benzer bir dil kullandı. Eleştiriye konu savunmacı dil sıradan dindar bilinç olarak kategorize edilseydi belki daha anlamlı olabilirdi.
Ben Dücane beyin çok farklı bir ajandasının olduğunu düşünmeye başladım. Dinin metafizik , Kimlik, anlam - değer dünyasına karşı hissettirmeden cephe almış vaziyette. Batı felsefesiyle sonradan tanışmanın , yeni bir şey keşfettiğini sanmanın verdiği heyecandan olsa gerek :) . Batı'ya, seküler bilince , moderniteye tek bir eleştiri getirmemesinin sebebi bu olsa gerek.
@@hakanpayr7799 Ajandası=Kandırıldık
Dünyada ne kadar Kötü ve Aptal olursam olayım bir mürted öldürürsem sonsuz cehennemden kurtulup sonsuz cennete giderim diyen milyonlarca psikopatla beraber yaşadığını bildiği için ve geçmiştede kimler başına ne belalar geldiğini bildiği içinde yobazları ürkütmeden Tanrı denen hikaye ile nasıl Kandırıldıklarını nâra atmadan fısıldayarak anlatıyor.Bir de Adam zaten felsefeyle ilgilendiğinden beri Batı felsefesiyle içli dışlı yeni bir şey değil ki ama eskiye nazaran anladığı felsefenin Batıdan başka bir yerde olmadığını geçte olsa anlaması,sen imalı bir biçimde altını çizerek Batı felsefesiyle yeni tanışması derken sanki başka bir yerde de felsefe olup olmadığını hiç düşünerek mi dedin,sanmam.
@@hakanpayr7799 doğuda felsefe mi var ne batısı ne doğusu zaten felsefenin temeli batı dünyası
@@nasrettin5541 2 dünya savaşında 100 milyon insan öldürdüler , Batı'dan çıktı bu adamlar, felsefe dediler, bilim dediler , aydınlanma dediler, Tanrı öldü dediler. Tarihin en katlı en zalim en vahşi çağını yaşattılar insanlığa ve hala devame diyor işgaler, katliamlar kan ve göz yaşı. Gözünü kırpmadan yüzlerce insanı öldüren bir katil var karşında ama senin görmeni istedikleri şey farklı.. Tam da onların penceresinden bakıyorsun bravo sana..
@@hardsoldier86 Doğu - Batı şeklindeki ayrımlar hoş değil, İnsan aklı ve tecrübesi her coğrafyada ortaya çıkabilir. Doğu'da büyük düşünerler var Batı'da da. Tasavvuf mesela bambaşka bir metafizik önerme, alem görüşü öne sürer. İran, Hint felsefesi öyledir ve bunlar biribirlerini etkileyerek çağımıza gelmiştir, birbirinden bağımsız değil..
İman felsefeden daha büyük bir erdemdir.
makyaj videosu yapan değil miydi bu ya "yalak" falan diyodu
Dindar derken herhangi bir Dini veya İslamı kastettmiyorum diyorsunuz peki o halde neden özellikle Dinsel bir kavramı kullanıyorsunuz. Belli bir zihniyetten bahsedecekseniz Dine atıf yapmayın o zaman . Ne bişeyim , Taraftar bilinci , kümülatif bilinç falan deyin , dine nispet neden ilgi çekmek için mi , art niyet mi ?
Sayın Cündioğlu'na bir soru.
Dindar Bilinç konulu bu videonun 45.26-27.dakikalarında sözünü ettiğiniz "baskı kurma" konusu ile ilgili olarak,polislerin bir kişiyi gözaltına alıp ekip otosuna bidirirken, mutlaka şahsın başına elleri ile bastırdıklarına bir haber izlerken,gazete okurken tanık olmuşsunuzdur.Polislerin bu davranışının nedeni de baskı kurma ve bunu gösterme güdüsü olabilir mi?Teşekkür ederim.
Yeni bir icat bulmuş gibi kelime oyunlarıyla vakit dolduruyor. Kafası çok karışık.
Plasibo
Bilinç kişinin bütün her şeyi ile kabul edeceği en üst çıkardır hocam. Öyle uzaklarda aramana gerek yok
Harika bir çıkarım bu.Eminim biz bu yorumu okuyanlar kadar hocam sizin bu derin analizinizden ziyadesiyle faydalanacaktır.Lütfen aklınıza geldikçe buraya yazın bizleri ve hocayı o enfes zekanızdan mahrum bırakmayın.
@@hendakoste1 cevabı kime verdin net bir şekilde anlayamadım. Malum teknoloji biraz cahillik üretiyor
Dindar ve dinci aynı kumaştır....
Farkı ise....
Fakir ise dindardır....
Zengin ve makam mevki sahibi ise dincidir....
Allah, peygamberler, kitaplar insanlar için yüzyıllar sonra birer mitolojik kavram olacak. Aynı Yunan mitleri ya da Noel baba gibi.