Poor Things bende de aynı etkiyi yarattı. Ben ne izledim böyle diye çok etkilenmiş çıktım ama sonra hızla azaldı bu duygu. İkinci kez izlediğimde de yerine oturdu evet çok güzel ama salonda kaldı. Aksi olarak da; Afire'ı ilk izlediğimde çok farkına varmadım ama sonra beni takip etmeye başladı.
poor things de barbie de feminizm rüzgarını arkasına alıp ödül sezonuna yürüyem diyen iki film. poor things’de onca deneyim yaşadıktan sonra bella’nın döndüğü yer yine baba ocağı, tanrı ocağı. filmin sınıfa ve hayvana bakışına girmiyorum bile.
+ iskenderiye sahnesinde parayı bulup buluşturup yine alt sınıf olan gemi personeline veriyor ve gemi personelinin güvenilmez bir hali var. gemi personelinin o parayı iskenderiye’ye götürmeyeceğinden, ceplerine indireceklerinden şüpheleniyoruz. bu mu şimdi sınıf temsili?
+ emma stone’un yapımcılığını öne sürerek male gaze yok filmde demesi de ikna edici bir argüman değil. emma stone da beyaz, ayrıcalıklı bir kadın. feminizm, sınıftan münezzeh değil. male gaze de penisi olanın bakışı değil. öyle olsa a promising young woman kepazeliği ne? ay böyle didaktik didaktik yazıyorum ama filmin feminist frankestein filmi gibi paketlenmesi sinirimizi zıplatıyor.
Fakat Barbie'de feminizm adına herhangi bir çelişki yoktu. Poor Things'de bahsettiğin gibi pek çok çelişki var ve aşırı erkek gözüyle yazılmış. Bu filmi feminist olarak nitelendirmek bile absürt, Barbie ile aynı kefeye koymazdım.
Lanthimosun bu sene gelecek yine emma stone'lu ''Kinds of Kindness'' filmini merak ediyorum baya. Kutsal geyiği severim lobster'ın aksine. Direkt kendi zihninden çıkan bir hikayeyi izlemeyi özlediğimi farkettim son iki işinin ardından. Sevmediğim sonuçlar çıksa da senaryosunda olduğu işlerinin seyir zevki bir ayrı oluyor valla.
"Vulture' isimli New York merkezli eğlence dünyası web sitesinde. Makalenin yazarı, Angelica Jade Bastien. O şekilde aratabilirsiniz . (15 Aralık 2023 tarihli yazısı)
Lanthimos’un son dönem filmlerini sevmeyen az kişiden biriyim sanırım. Dogtooth’dan sonra bende aynı etkiyi bırakmıyor. Eski sinemasını özlüyorum. Zeynep kafamı kırmayacaksa Emma Stone’u da sevemiyorum bir türlü🙈 Anatomy of a Fall beni en çok etkileyen filmdi bu yıl. Sandra Hüller🤍 Ayrıca Roter Himmel’i, diğer canım Petzold filmleri kadar sevemedim☹️ Kanalda o filme yorum yapıldı mııı? Merak ediyordum görüşlerinizi🎀
Kendini seven Miss Violence'ı izlemez. Yunan sineması garip akımı mı deniyor ne deniyor, hayatımın travmalarından biri olarak löps diye geldi yerleşti. Anmayın, bahsetmeyin, bu film yasaklansın hatta.
Poor Things kısmında sizlere katılmadığım iki nokta var. Birincisi, The Lobster özelinde konuşacak olursam Lobster'daki 'kasıntılığın' bir seçim olduğunu düşünüyorum kezâ ortada gerçekten distopik ve uncanny bir durum var. İkincisi ise Emma Stone'un oyunculuğu, belki de bu yorumu okuyanlar tarafından ağır linçleneceğim ancak Emma Stone'un gerçekten iyi bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Kendime sinefil demem ancak sinemayla oldukça ilgilenen biri olarak şunu söyleyebilirim ki, gördüğüm en kendine inanmayan ve kendini zorlayan oyunculuklardan biriydi benim için. Tamam elbette Bella altından kalkılması aşırı zor bir karakter, kim oynarsa oynasın bir miktar da olsa role inanmakta zorlanacaktı belki de bilemiyorum ama ya Emma Stone'a yakıştıramadım rolü ya da gerçekten Emma Stone kendini promote etmek istemiş filmde yalnızca. Ha derseniz eğer kimi yakıştırırdın diye, Lobster'da beraber çalışmış olduğu Jessica Barden, Léa Seydoux veya Kaya Scodelario olabilirdi bence.
Emma Stone, Bella için kendisinin karikatürize edilmiş halini oynamış diye düşündüm, diğer filmlerinde de bunun çok ötesine geçemiyor bence. Sandra Hüller gibi kendisini filmin içerisinde eritemiyor. Bu rolü özellikle mesafeli duran biri oynamalıydı, filmin önüne geçmeyecek biri. Fakat yerine kim olabilir sorusuna yanıt bulamamıştım. Jessica Barden filmin duygusuna daha uygun olabilirdi gerçekten.
Poor Things ile alakalı en büyük tartışılması gereken olay bence; bebek beynine sahip bir yetişkinin, filmin başında henüz daha kişisel gelişiminin başındayken, bir adamla sex yapması pedofili midir yoksa değil midir? Beden mi beyin mi bunu belirliyor, pedofiliye girmemesi için. Bu anlamda işlenen konu, bence epeyce sıkıntılı.
Ya yanlış hatırlamıyorsam bi kısımda Bella'nın insana göre çok daha hızlı geliştiğini konuşmamışlar mıydı? Ayrıca filmde cinselliği kendi keşfedip yapmak istiyordu
@@ayseengin8423 yaşadığımız zamanlarda da, üstün zekaya sahip çocuklar var. Çok küçük yaşlarda yetişkin insanların yapamadığı şeyleri yapıp, üniversite eğitimi alıyorlar. Bu düşüncenizi bence tekrar sorgulamalısınız.
Filmde problematik o kadar çok şey var ki. Bahsettiğin rıza kavramının olmaması, rıza konusunda yönetmenin daha net bir çizgi çekmemesi, çekmek istememesi. Kadınlığı ve büyümeyi anlatıyor güya ama o kadar başarısız ki. Tabii yönetmeni erkek olunca ne beklersin, ucubelere 31 çekmeleri için malzeme vermiş sadece. Hem de çocuk tecavüzü üzerinden.
@@mustafakorhandogru Tamam da böyle bir filmde Bella'yı düz insan gibi düşünmek ne kadar mantıklı? Sonuçta cinselliği doğar doğmaz keşfetmiyor bir süre sonra fark edip deneyimlemek istiyor. Bence bu kısım direkt karakterin ergenliğe girişi. Ayrıca filmin başındaki bebeksi/çocuksu denebilecek davranışları biz ilerde görmüyoruz bu da benim için seks sahnelerini rahatsız edici kılmamaya yetti. Filmde de çok açık bir biçimde God'ın ağzından Bella'nın özgür iradesi olduğu söyleniyor bu kısmı kabul edip etmemek size kalmış ama ben de olduğu taraftarıyım. Çünkü aksi takdirde kızı eve kapatıp babası onun yerine karar almış olacaktı, böylesi daha mı etik?
@@ayseengin8423yönetmen tam olarak bunları sana düşündürttüğü için sıkıntılı buluyoruz filmi. Rıza kavramı konusunda net bir çizgi çekmeyerek ve çekmeyi tercih etmeyerek yanlış bir mesaj veriyor. Dünyada, ülkemizde "yaşına göre çok olgundu", "olduğundan daha büyük gözüküyordu", "18'den küçük ama kendisi istedi" gibi cümlelerin karşılığı yok mu sence? Bu bahaneler çocuk tecavüzünü asla meşrulaştırmıyor. Ayrıca filmde bunların ana karakterin bedeninde, psikolojisinde herhangi bir karşılığını da görmüyoruz. O kadar normalleştirilmiş ki. Bunlar insanı bir ömür etkileyen travmalar.
anatomy of a fall staircase belgeseline o kadar benziyor ki fazlaca benziyor yani. aynı isimli dizisi de var. ben bundan çok rahatsız oldum filmi izlerken :( o sebeple filme bir türlü ısınamadım.
Avukat olarak Anotomy of a Fall incelemesini özellikle çok beğendim. Gerçek bir mahkeme filmiydi. Seyirciyi "hakim" konumuna getirerek sürekli taraf değiştirdi. Sonuç olarak seyirci dumura uğradı, şu kesinlikle haklı diyemedik. Size bir sorum var. Neden Türk sineması yerine Türkiye sineması ifadesini kullanıyorsunuz? Almanya sineması yerine Alman sineması dediniz çünkü. Merak ediyorum gerçekten.
Anatomy of a Fall incelemesi sahaneydi, agziniza saglik =)
Teşekkürler.
ekimden beri bu videoyu bekliyodum thank you guys
Poor Things bende de aynı etkiyi yarattı. Ben ne izledim böyle diye çok etkilenmiş çıktım ama sonra hızla azaldı bu duygu. İkinci kez izlediğimde de yerine oturdu evet çok güzel ama salonda kaldı. Aksi olarak da; Afire'ı ilk izlediğimde çok farkına varmadım ama sonra beni takip etmeye başladı.
poor things de barbie de feminizm rüzgarını arkasına alıp ödül sezonuna yürüyem diyen iki film. poor things’de onca deneyim yaşadıktan sonra bella’nın döndüğü yer yine baba ocağı, tanrı ocağı. filmin sınıfa ve hayvana bakışına girmiyorum bile.
+ iskenderiye sahnesinde parayı bulup buluşturup yine alt sınıf olan gemi personeline veriyor ve gemi personelinin güvenilmez bir hali var. gemi personelinin o parayı iskenderiye’ye götürmeyeceğinden, ceplerine indireceklerinden şüpheleniyoruz. bu mu şimdi sınıf temsili?
+ emma stone’un yapımcılığını öne sürerek male gaze yok filmde demesi de ikna edici bir argüman değil. emma stone da beyaz, ayrıcalıklı bir kadın. feminizm, sınıftan münezzeh değil. male gaze de penisi olanın bakışı değil. öyle olsa a promising young woman kepazeliği ne? ay böyle didaktik didaktik yazıyorum ama filmin feminist frankestein filmi gibi paketlenmesi sinirimizi zıplatıyor.
Fakat Barbie'de feminizm adına herhangi bir çelişki yoktu. Poor Things'de bahsettiğin gibi pek çok çelişki var ve aşırı erkek gözüyle yazılmış. Bu filmi feminist olarak nitelendirmek bile absürt, Barbie ile aynı kefeye koymazdım.
@@kai-dp6wy Feminist olması için ne olması gerekiyordu mesela bu filmde?
sonunda bekledigimiz video
01:42 Hasan burada hatalı söylüyor. Roman 1912 yılında değil, "1992" yılında yayımlanmıştır. 80 yıl az süre değil ;)
teşekkürler düzeltme için:)
@@hsncomertben de kulaklıkla yürürken içimden dedim 1912 yılında viktorya dönemini eleştiren, feminist soslu romanı hangi anayiğit yazmış…
@@robespierrepomme Yok mu hiç öyle romanlar yani eskiden?
Lanthimosun bu sene gelecek yine emma stone'lu ''Kinds of Kindness'' filmini merak ediyorum baya. Kutsal geyiği severim lobster'ın aksine. Direkt kendi zihninden çıkan bir hikayeyi izlemeyi özlediğimi farkettim son iki işinin ardından. Sevmediğim sonuçlar çıksa da senaryosunda olduğu işlerinin seyir zevki bir ayrı oluyor valla.
Oh be geldi beklediğimiz yaşasın
Anatomy of a Fall. İki eşin uzun suren tartışma kısmı çok etkileyiciydi
Allah için çerçeve yapmayın ya
Emeği geçen herkese teşekkür ederim yine dopdolu bir program olmuş tebrikler başarılarınızın devamını diliyorum
Harikasınız
Weekend benim hayatımda en sevdiğim aşk filmi olmayı başardı, hastasıyım bu yönetmenin
İsteee beklediğim videoooo🎉🎉🎉
Andrew Heigh filmi kendi doğup büyüdüğü evde çekmiş😢
Şahane bir 1 saat
32.23 de bahsedilen kritik yazısının nerede çıktığını bilen yazabilir mi
"Vulture' isimli New York merkezli eğlence dünyası web sitesinde. Makalenin yazarı, Angelica Jade Bastien. O şekilde aratabilirsiniz . (15 Aralık 2023 tarihli yazısı)
vulture
6 ay sonradan geliyorum ama umarım gorursunuz lookingin dizisini kesinlikle bakmalisiniz bence muhtesemdi
kuvvetli bir alkış yorumu gelecek mi🫠 lütfen gelsin ya
1 saat mi 🧿🧿🧿🧿
Çok güzel program olmuş 🪸
Lanthimos’un son dönem filmlerini sevmeyen az kişiden biriyim sanırım. Dogtooth’dan sonra bende aynı etkiyi bırakmıyor. Eski sinemasını özlüyorum. Zeynep kafamı kırmayacaksa Emma Stone’u da sevemiyorum bir türlü🙈 Anatomy of a Fall beni en çok etkileyen filmdi bu yıl. Sandra Hüller🤍 Ayrıca Roter Himmel’i, diğer canım Petzold filmleri kadar sevemedim☹️ Kanalda o filme yorum yapıldı mııı? Merak ediyordum görüşlerinizi🎀
Üstte bir yorum yaptım, Emma Stone konusunda ortak noktada buluştuğumuzdan ötürü yorumuma olan cevabınızı oldukça merak ettim. Bakın bi isterseniz
Weekend ve Looking sonrasi bu film cok yavan ve siradan geldi bana
anatomy of a fall harikaydı bence de şimdiye kadar izlediğim bu yıl iyi filmlerden🤩
Sonundaaaa🎉
all of us strangers ve anatomy of a fall yilin en iyi filmlerinden kesinlikle
Kıraathane gelmeyecek mi artık?
Haftalık olarak değil ama konular biriktiğinde çekeceklerini söylemişlerdi
@@SezinAltugan aa tamamdır teşekkürler
kaan'in kitabin 1912 yilinda yazilmadigini bildigi halde Hasan'i duzeltmedigine eminim, ama ispatlayamam.
nereden izliyorsunuz
Şaşı oldum bakarken vazgectim dinlicem
En sert eleştiri nerde yayınlanmış? Anlayamadım okumak istedim
Vulture'de Angelica Jade Bastién yazmış; yorumunu Lettorboxd'da da bulabilirsiniz. Ayrıca IMDB user reviews kısmında da çok sert eleştiriler var.
vulture
Kitapta eşçinsellik yok ama film daha güzel :) (all of us strangers)
Bahar dizisini de konusunnnnn
Zeynep dizide oynamış
❤❤❤❤
💚
Kendini seven Miss Violence'ı izlemez. Yunan sineması garip akımı mı deniyor ne deniyor, hayatımın travmalarından biri olarak löps diye geldi yerleşti. Anmayın, bahsetmeyin, bu film yasaklansın hatta.
Poor Things kısmında sizlere katılmadığım iki nokta var. Birincisi, The Lobster özelinde konuşacak olursam Lobster'daki 'kasıntılığın' bir seçim olduğunu düşünüyorum kezâ ortada gerçekten distopik ve uncanny bir durum var. İkincisi ise Emma Stone'un oyunculuğu, belki de bu yorumu okuyanlar tarafından ağır linçleneceğim ancak Emma Stone'un gerçekten iyi bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Kendime sinefil demem ancak sinemayla oldukça ilgilenen biri olarak şunu söyleyebilirim ki, gördüğüm en kendine inanmayan ve kendini zorlayan oyunculuklardan biriydi benim için. Tamam elbette Bella altından kalkılması aşırı zor bir karakter, kim oynarsa oynasın bir miktar da olsa role inanmakta zorlanacaktı belki de bilemiyorum ama ya Emma Stone'a yakıştıramadım rolü ya da gerçekten Emma Stone kendini promote etmek istemiş filmde yalnızca. Ha derseniz eğer kimi yakıştırırdın diye, Lobster'da beraber çalışmış olduğu Jessica Barden, Léa Seydoux veya Kaya Scodelario olabilirdi bence.
Emma Stone, Bella için kendisinin karikatürize edilmiş halini oynamış diye düşündüm, diğer filmlerinde de bunun çok ötesine geçemiyor bence. Sandra Hüller gibi kendisini filmin içerisinde eritemiyor. Bu rolü özellikle mesafeli duran biri oynamalıydı, filmin önüne geçmeyecek biri. Fakat yerine kim olabilir sorusuna yanıt bulamamıştım. Jessica Barden filmin duygusuna daha uygun olabilirdi gerçekten.
🎉🎉❤
Poor Things ile alakalı en büyük tartışılması gereken olay bence; bebek beynine sahip bir yetişkinin, filmin başında henüz daha kişisel gelişiminin başındayken, bir adamla sex yapması pedofili midir yoksa değil midir? Beden mi beyin mi bunu belirliyor, pedofiliye girmemesi için. Bu anlamda işlenen konu, bence epeyce sıkıntılı.
Ya yanlış hatırlamıyorsam bi kısımda Bella'nın insana göre çok daha hızlı geliştiğini konuşmamışlar mıydı? Ayrıca filmde cinselliği kendi keşfedip yapmak istiyordu
@@ayseengin8423 yaşadığımız zamanlarda da, üstün zekaya sahip çocuklar var. Çok küçük yaşlarda yetişkin insanların yapamadığı şeyleri yapıp, üniversite eğitimi alıyorlar. Bu düşüncenizi bence tekrar sorgulamalısınız.
Filmde problematik o kadar çok şey var ki. Bahsettiğin rıza kavramının olmaması, rıza konusunda yönetmenin daha net bir çizgi çekmemesi, çekmek istememesi. Kadınlığı ve büyümeyi anlatıyor güya ama o kadar başarısız ki. Tabii yönetmeni erkek olunca ne beklersin, ucubelere 31 çekmeleri için malzeme vermiş sadece. Hem de çocuk tecavüzü üzerinden.
@@mustafakorhandogru Tamam da böyle bir filmde Bella'yı düz insan gibi düşünmek ne kadar mantıklı? Sonuçta cinselliği doğar doğmaz keşfetmiyor bir süre sonra fark edip deneyimlemek istiyor. Bence bu kısım direkt karakterin ergenliğe girişi. Ayrıca filmin başındaki bebeksi/çocuksu denebilecek davranışları biz ilerde görmüyoruz bu da benim için seks sahnelerini rahatsız edici kılmamaya yetti. Filmde de çok açık bir biçimde God'ın ağzından Bella'nın özgür iradesi olduğu söyleniyor bu kısmı kabul edip etmemek size kalmış ama ben de olduğu taraftarıyım. Çünkü aksi takdirde kızı eve kapatıp babası onun yerine karar almış olacaktı, böylesi daha mı etik?
@@ayseengin8423yönetmen tam olarak bunları sana düşündürttüğü için sıkıntılı buluyoruz filmi. Rıza kavramı konusunda net bir çizgi çekmeyerek ve çekmeyi tercih etmeyerek yanlış bir mesaj veriyor. Dünyada, ülkemizde "yaşına göre çok olgundu", "olduğundan daha büyük gözüküyordu", "18'den küçük ama kendisi istedi" gibi cümlelerin karşılığı yok mu sence? Bu bahaneler çocuk tecavüzünü asla meşrulaştırmıyor. Ayrıca filmde bunların ana karakterin bedeninde, psikolojisinde herhangi bir karşılığını da görmüyoruz. O kadar normalleştirilmiş ki. Bunlar insanı bir ömür etkileyen travmalar.
anatomy of a fall staircase belgeseline o kadar benziyor ki fazlaca benziyor yani. aynı isimli dizisi de var. ben bundan çok rahatsız oldum filmi izlerken :( o sebeple filme bir türlü ısınamadım.
survivor nerrdeee
Bir deli bir kuyuya taş atar.. misali..
Ne demek filmi okumak?
Neden filmi analiz etmek, yorumlamak demiyorsunuz?
hasan quir film anlatıyor diye Bear sweeti giymiş.... ayrıntı show.... gerçi bilmez hasan Bear falan......ben yazıyor olabilirim.
Avukat olarak Anotomy of a Fall incelemesini özellikle çok beğendim. Gerçek bir mahkeme filmiydi. Seyirciyi "hakim" konumuna getirerek sürekli taraf değiştirdi. Sonuç olarak seyirci dumura uğradı, şu kesinlikle haklı diyemedik. Size bir sorum var. Neden Türk sineması yerine Türkiye sineması ifadesini kullanıyorsunuz? Almanya sineması yerine Alman sineması dediniz çünkü. Merak ediyorum gerçekten.