Allah razı olsun insanların imanı ve dini yaşamaları adına çok önemli ve kritik bir iş yapıyorsunuz Rabbim kaleminize dilinize sağlık sıhhat afiyet nasip etsin
Günümüzde bir kısım insanlar şüphe üretmek için sanki yaratılmış gibiler. Nu konuda az çok bilgisi olanlar bunun ne kadar dayanaksız olduğunu biliyorlar. Ne var ki kaç kişi böyle bir malumata sahip. Keşke o noktada ciddi bir gayretimiz olsa. Teşekkürler muhterem hocam.
Ancak bu gün Türkiye'deki meal hareketi ile benim burada meal/Kur'an/hadis ilişkisi üzerine yaptığım çözümlemeyi birbirinden ayırmak gerekiyor.Zira bu gün Türkiye'deki meal/Kur'an hareketi (pek azı dışında) muharref geleneğin din olmadığını çözmüş olmayı Kur'an'ın merkeze alındığı bir din anlayışına ulaşmış olduğunu sanmak gibi bir açmazını içine düşmüştür.Oysa muharref geleneğin dün olmadığını çözmek Kur'an'ın ne olmadığını çözmüş olmaktır sadece.Ama Kur'an'ın ne olmadığını çözmek ne olduğunu çözmeye kapı aralamak anlamında bir değer ifade ediyorsa da bu Kur'an'ın ne olduğunu anlamak noktasında bir değer ifade etmiyor.Kur'an'ın ne olduğunu anlamak indiği dönemin dili ile konuşan Kur'an'da anlatılan şeylerin terminolojik anlamda yaşadığımız çağın dilindeki karşılıklarını göstermek diğer bir ifade ile onu çağımızın diline çevirmekle olacaktır.Mesela Karun kıssasını okuyor ve buradan Kur'an'ın kapitalizmi reddettiği şeklinde bir sonuç çıkaramıyorsak aksine ve onun yerine ve aksine hatimlerden,mevlitlerden,uçan,kaçan evliyaullah'lardan oluşan bir din anlayışına sahipsek elbette böyle bir din akıl ve bilim çağında insanların beklentilerine cevap vermeyecek ve çağdışı ilan edilecektir.Kur'an'ın insanlığa verdiği mesaj nedir ve Kur'an nasıl bir dünya istiyor?Kur'an Müslümanı olduğunu iddia edenlerin bu soruya net bir cevap vermeleri gerekiyor.Ama onların Kur'an anlayışlarında böyle bir netlik göremiyoruz maalesef.
Prof. Dr. Fuat Sezgin (1924-2018), İslam bilim tarihi alanında dünyaca tanınmış bir akademisyen ve yazardır. 24 Ekim 1924’te Bitlis’te doğan Sezgin, İstanbul Üniversitesi’nde Şarkiyat (Doğu Bilimleri) eğitimi aldı. Burada, oryantalist Hellmut Ritter’in etkisiyle İslam bilim tarihi alanına yöneldi. 1954 yılında, İslam biliminde “Buhari'nin Kaynakları” konusundaki doktora teziyle dikkat çekti. Bu çalışmasında, sahih hadislerin derlenmesinde İslam bilginlerinin bilimsel yöntemler geliştirdiğini ortaya koydu. 1961 askeri darbesi sonrasında Türkiye’de üniversiteden uzaklaştırılan Sezgin, Almanya’ya gitti ve Frankfurt Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürdü. Burada 1982’de “Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften” (Arap-İslam Bilim Tarihi Enstitüsü) adlı kurumu kurdu. Hayatı boyunca, İslam dünyasındaki bilimsel ve teknolojik başarıları ortaya koymayı hedefledi. Sezgin’in en önemli eserlerinden biri, 17 ciltlik **"Geschichte des Arabischen Schrifttums"** (Arap-İslam Bilim Tarihi) adlı çalışmadır. Bu eser, İslam bilimlerinin gelişimini sistematik olarak inceleyen temel bir kaynak kabul edilir. Sezgin, bilim tarihine yaptığı katkılarla çok sayıda ödül aldı ve İslam dünyasının bilimsel mirasını tanıtmaya hayatını adadı. 30 Haziran 2018’de İstanbul’da vefat etti. Adına kurulan **"Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı"** ve müzesi, onun mirasını yaşatmaktadır.
Selamlar, Kuranda 3 vakit namaz net olarak isimleriyle belirtiliyor, nasil kilinacagi tum esaslariyla anlatiliyor. Hac 26,Hac 77,Maide 55,Ali Imran 43 ,Bakara 43, 115, 125 ,144,149, 150 ,238,Nur Suresi 58 Kuran yapilmasi gereken esaslari belirtip geri kalani soylemezse bu zorunlu olmadigini gosterir ve kisinin insiyatifine kalmisitir. Kullar olarak biz rabbimizin emrettigi esaslara uyduktan sonra en samimi oldugumuz sekilde ibadet etmenin neresi abes? Ayni sekilde hac vs de de, temel yapilmasi gerekenler kuranda mevcut. kuran bir seyden bahsettiginde onun anlamini zaten tevatur kaynaklardan bakabiliriz, mevzuu bu degil. Mevzuu bunlarin kuranda yazmayan ekstra hukum getirmeleri, buradan cevaz cikmaz. Kurandan cikmayan bir sey nasil olur da haram, farz ya da helal olur?ayrica Kuran merkezli bakildiginda bahsettiginiz yorumlamaya hic gerek kalmiyor, cunku kuran ustte bahsettigim gibi her konuda evrensel esaslar veriyor. Bize zan ile hareket ettigimiz icin elestiride bulunmussunuz, peki ya zanni sistemlestiren ehli sunnete ne demeli? bunu bir araya gelen onlarca alim yapip kuranda olmayan bilgiler cikardiginda hak, biz sadece allahin kitabini referans alarak bunu yapinca batil mi oluyor? Katt i hukum belirtmeyen ayetler zaten yoruma aciktir, bundan zaten allah mezheplere bolunmeyin diye bizi uyarmistir. Kisi ilmi bir zeminde salih niyetle bunu yapiyorsa dini acidan ehli sunnet alimlerinin ictihadindan ne farki var? kurandan yola cikarak bir kisi tum imani esaslari gayet bulup uygulayabilir, bununla ilgili yorum olarak bir kisiye de tabii olabilir. Kisinin yorumlari da elestirilebilir fakat bunlarin hic birisi esas olmaz, allah zanni ifade belirttigi ayetlerde 3. kaynak olan hadisleri kastetseydi bunun icin nitekim mustakil bir ayet indirebilirdi. Ayrica nehy konusunda da tek bir gorus yok, nitekim nehyi kabul eden bir kuranci da olabilir. Zanni ifade belirten ayetler var diye hadislere gideceksek onlarin yol actigi zanlara ne demeli? Tamam peygamberin oldugu rivayet edilen(Ve bizi baglamayan) sozlerden yola cikarak bazi yerlerde zanni ifadeleri bitirebilirsin veya peygamberin zanni en dogrusudur deyip konuyu kapatabilirsin, ama hadislerde olmayan veya hadislerin yoruma acik konularda ne yapacagiz? Demek ki bruada mevzu zannin var olmasi degil, bu hadislerin baglayici olup olmamasi. Bizim dusuncemiz ise hadislerin ustteki bahsettigim sebeplerle sorunlara cozum olmamasi, zanni ortadan kaldirmamasi, kuranda direk baglayici hukum bulunmamasi gibi sebeplerle red edilmesi gerektigi.
Ahmet Kurucan Bey, yaptığınız yorumlara karşı birkaç yorum eklemek istiyorum. Bahsettiğiniz üzere Kuran'da geçen meseleleri ve hikayeleri anlamamamız için (ganimet meselesi) hadislere ihtiyacımız olduğunu söylüyorsunuz. Peygamberimizin hayatındaki meseleleri öğrenebilmemiz için tek kaynağımız hadisler değildir. Her tarihi olay gibi pek çok kaynak ve arkeolojik bulguya baş vurulabilir. Hadisler haricinde pek çok siyer kaynağı ayetlerin gidişatını anlamamız için başvurulabilir. Hadis kaynakları hiçbir zaman Peygamberimiz zamanında yazılmamıştır ve yazdırılmamıştır. Diyeceksiniz, Kuranla karışmasın diye. Peki neden dört halife zamanında, Peygamberimizin en yakın dostları tarafından da ısrarla yazılması reddediliyor? Özellikle Hz. Ömer, hadis nakli yapan Ebu Hureyre'yi sürgün ile tehdit ediyor? Buyurun Buhari kitabını din kaynağı olarak ele alalım. Ebu Bekir, Peygamberimiz’in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte Allah’ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram görün.” Zehebi, TezkiratulHuffaz 1/3; Buhari l.cilt Bu vakit kitap kendisiyle çelişiyor. Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere de mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi. İbni Abdül Berr, Camiul Beyanil İlm Hadisler, Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: “Kitap Ehli’nin Mişnası gibi Müslümanların Mişnasıdır bunlar.” İbni Sad, Tabakat, 5/140 buyurun buhari dahil hadis nakletmenin tehlikesi açıkça belirtiliyor. Bu konu hakkında ne diyeceğiz? Yine de burnumuzun dikine gidip hadisleri kabul edelim. Peki, pek çok kişinin hıfzına sığınarak inandığımız hadisler Kuran ile ters düştüğünde ne yapmalıyız? Üstelik Peygamberimizin bile kimin münafık kimin mümin olduğunu bilmediği bir çevreden naklettiğimiz sözlerden bahsediyoruz. Bir dinleyelim Kuran bize bu konuda ne diyor? - Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. 17 İsra Suresi 36 Biz bu kitabı sana, her şeyin ayrıntılı açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.. 16 Nahl Suresi 89 Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar. 12 Yusuf Suresi 40 26. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz. 27. Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur. 18 Kehf Suresi 26,27 Rabbinin sözü hem doğruluk, hem adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. 6 Enam Suresi 115 Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? 6 Enam Suresi 114 Rabbin asla unutkan değildir. 19 Meryem Suresi 64 Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? 29 Ankebut Suresi 51 Kitap’ ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. 6 Enam Suresi 38 Kuran'a ters düşen zan ile şirk koşmaktan Allah'a sığınırım. İbadetlerin esasının Kuran ile anlaşılmayacağını bu yüzden geleneğin pratiğini takip etmemiz gerektiğini söylüyorsunuz. Bu yüzden hadis kitaplarını okumamız gerektiğini söylüyorsunuz. Yeryüzündeki her mümin namaz kılmayı başkasının anlatmasıyla öğrenmiştir. Keza namaz gibi ibadetler siz de bilirsiniz ki İbrahim Peygamber zamanından beri süregelen ibadetlerdir bkz. (Rabbim, beni ve zürriyetimden olanları namazı kılan yap; Rabbimiz, du’âmı kabul buyur! İbrahim 40) Allah-u Teala ise namazın yanlış aktarılan kısımlarını bizim için düzeltmiştir. Hadis kitaplarını okuyarak namazı öğrenmeye çalışın rica ediyorum. Zira ben yapamadım. Geleneğe ve çoğunluğa uymakla ilgili ise sizi yine Kuran okumaya davet ediyorum: 21.Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı yapışmaktadırlar? 22. Hayır dediler ki: “Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerini izleyerek doğruya varacağız.” 23. İşte böyle! Senden önce de bir memlekete elçi gönderdiğimizde, oranın servetle şımarmış elit tabakası mutlaka şöyle demişlerdir:“Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerine uyarak yol alacağız.” 24. O da “Ben size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?” dedi. Onlarda “Doğrusu biz seninle gönderileni tanımıyoruz.” dediler. 43 Zuhruf Suresi 21,22,23,24 Kuran'da açıklananı beğenmeyip üstüne ayrıntı eklemek istemek dinimize terstir. Eğer bir şey Kuranda açıklanmadıysa bunda insanlar için bir özgürlük vardır. Dini kolaylaştırmanın esas olduğunu hepimiz biliyoruz.(Artık ona en kolay yolu kolaylaştırırız Leyl 7) Buyurun neden ayrıntıları kurcalamamamız gerektiği ile ilgili sevgili Kuranımızdan kanıtlar: 154. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz? 155. Hiç mi hatırınıza getirmiyorsunuz? 156. Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var? 157. Şayet doğru söylüyorsanız kitabınızı getirin. 37 Saffat Suresi 154-157 36. Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz? 37. Yoksa okuyup, ders almakta olduğunuz bir kitabınız mı var? 38 İçinde keyfinize uyanın sizin olduğu. 68 Kalem Suresi 36,37 Sen de aralarında, Allah’ ın indirdiğiyle hükmet. 5 Maide Suresi 49 O yalnızca bir öğüt ve Mübin(apaçık) bir Kuran’dır. 36 Yasin Suresi 69 De ki ” Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.” 21 Enbiya Suresi 45 Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir. 5 Maide Suresi 101 Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar “Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.” 10 Yunus Suresi 15
Kuranın yeterli olduğu Kuran ile sabittir. Peygamberimize tabii ki ihtiyaç vardır fakat hüküm veren hiçbir ölümlü olamaz: De ki ” Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.” 21 Enbiya Suresi 45 Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik. 13 Rad Suresi 30 Bu Kuran, bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu. 6Enam Suresi 19 Zira Peygamberimiz de Kuran'ı anlamayı bırakanlardan şikayetçidir esasında (Ve Peygamber, ya Rabbi dedi, bu kavmim, şu Kur'an'ı ihmal etti, terkedilmiş bir hale getirdi. (Furkan 30)) Dini pratiklere yeni yorum getirme konusuna katılıyorum. Aslında kendi argümanınızla kendi savunduğunuzu çürütmüş oldunuz. Kuran evrensel ve zamansız bir kitaptır. Kuranda ölçü bellidir(Ve sana neyi infak edeceklerini (harcayacaklarını, vereceklerini) sorarlar. De ki: “Bağışladığınızı”. Böylece Allah size ayetlerini açıklar, umulur ki düşünürsünüz. 2 Bakara Suresi 219) Yer ve zamana göre zekat gibi toplumsal meselelere yeni soluk getirmekte bir sakınca yoktur, çünkü Kuran buna müsaade eder, fakat sünnet ve hadis diye inandıklarımıza bakarsak böyle bir esnekliğe sahip olamayız. Kuranın açıklayıcı bir kitap olduğuyla ilgili diğer ayetler: Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik. 24 Nur Suresi 34 … Ta ki ölen beyyine (açık delil) üzerine ölsün, yaşayan da beyyine (açık delil) üzerine yaşasın. 8 Enfal Suresi 42 Bunları Kuran’da türlü türlü şekillerde (sarf) açıkladık ki öğüt alıp hatırlasınlar. Fakat bu sadece kaçışlarını artırıyor. 17 İsra Suresi 41 Andolsun bu Kuran’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda (sarrafna) bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler. 17 İsra Suresi 89 Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz(nusarriful). 6 Enam Suresi 65 Bilgiyle uzun uzadıya, etraflıca açıkladığımız (fassalna), inanan bir toplum için doğruya iletici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik. 7 Araf Suresi 52 Bu bir kitaptır ki, Hakim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır. 11 Hud Suresi 1 Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa ve deniz de arkasından yedi deniz daha katılarak kullanılsa; yine de Allah’ın kelimeleri tükenmez. Allah üstündür, bilgedir. 31 Lokman Suresi 27 32. Kafirler dediler ki “Kuran ona toptan, tek bir defada indirilseydi ya” Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça düzenleyip okuduk. 33. Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, biz sana gerçeği ve en güzel yorumu (ahsena tefsir) getirmiş olmayalım. 25 Furkan Suresi 32,33 1. Rahman 2. Kuran’ı öğretti 55 Rahman Suresi 1,2 17. Şüphesiz onu toplamak ve okutmak bize düşer. 18. O halde biz onu okuduğumuzda sen de onun okunuşunu izle. 19. Sonra onu açıklamak da bize düşer. 75 Kıyamet Suresi 17,18,19 Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran’ ı devre dışı tuttular. 25 Furkan Suresi 30 Ve derler ki “Rabbimiz biz efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de böylece onlar bizi yoldan saptırdılar.” 33 Ahzab Suresi 67 Ne zaman Ehl-i Sünnet ekolünü savunan birini dinlesem ya da tartışsam duygusal bir cevap ya da metodun ne kadar sağlam olduğuyla ilgili savunmalar dışında bir şey duyamıyorum. İşin esasını tartışmıyorsunuz. "Kuran Müslümanı" olarak adlandırdığınız insanları tahribat yapmakla suçluyorsunuz. Allah-u Teala'nın sözüne de tahribat demezsiniz diye düşünüyorum. Kurana yorum yapmak ile ilgili yorumunuz için de şu ayeti hatırlatmak istiyorum: Nahl-89. Çünkü biz Sana bu Kuran’ı, her şeyi açıklayıp doğru olan yolu göstersin, bir rahmet olsun ve okuyunca anlayıp, düşünüp yararlansınlar diye Allah’a içtenlikle inanmışlara / Müslümanlara hayatlarını kolaylaştırıp onları mutlu etsin diye indirdik. Kuranı kimlerin anlayacağı Kuran'da açıkça geçmektedir. O'na (Kuran'a) açık bir kalple yaklaşanlar ve akıl sahipleri. Gördüğünüz gibi Kuran apaçık (beyyine) ve tamamlanmış, kendini tamamlayan (mufassal) bir kitaptır. Ön kabuller ve gelenekler ışığında değil de akıl ile Kuran'ı okumanız dileğiyle, Allah'a emanet olun.
@@aysegulsoysever6917 Allah razı olsun okudum faydalandım. Kamer 17 yide ben ekleyim müsaade ederseniz. Kamer17: Andolsun biz bu Kur'an'ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?
Bir bu kadar da bu savınızın aleyhinde ayetler var,herkes kendine uygun kendini destekleyen ayeti bulur,dahası Bizzat Allah Saffat-102---107 de," Kuran bize yeter" diyenleri yalancı çıkarıyor,İbrahim Peygambere hitaben" Ey İbrahim ,rüyanda gördüğünü sadakatle ve tereddütsüz gerçeklestirdiğin için aferin sana" diyor,or,tada Vahiy yok,Kitap yok,Cebrail yok.Ve Allah Kuran bize yeter diyenlere meydan okuyup,Ben Allah olarak bazen böyle Cebrailsiz,Kitapsız ve Vahiysiz emirlerimi RÜYA ile veririm diyor,ya Saffat 102-107 yi inkar edeceksiniz veya " Kuran Bize Yeter" repliğinden vazgeçeceksiniz.Dahası da var Nisa-115-" Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir." Kuran bize yetercilere göre" Allah burada açıkça şirk mi yapmış oluyor,Peygamberi ayrı anıyor bir de " MÜ'MINLER DEN VE O MÜ' MİNLERİN YOLUNDAN BAHSEDİYOR,ne Peygamberi ne Hadisi ,bir kısım insanların yolu diyor,ya bu ayetleri yakın ,yok farzedin veya inkar edin veya susun. Peygamberimiz zamanında hadislerin hiç yazilmadığı da koskoca bir yalan ,işinize gelen " Kuran bize yetercilerin" argümanlarını rivayetlerini tekrarlayıp durmuşsunuz, sanki magaazi ve siyer kitaplarında sadece bunlar yazıyormuş gibi, Bir de , Bu hadisin râvisi de Abdullah İbn Amr İbn Âs’tır (radıyallâhu anhuma). Abdullah İbn Amr diyor ki: “Bana, ‘Efendimiz’in ağzından çıkan her şeyi yazıyorsun, ama O da bir beşerdir. Yumuşak olduğu an da olur, öfkeli olduğu an da.. bazen arzu etmediği şeyler de söyleyebilir -hâşâ-, sen ise tefrik etmeden her şeyi yazıyorsun.’ dediler. Bunun üzerine ben de yazıyı bıraktım. Sonra Efendimiz’le karşılaştığımda dedim ki: ‘Yâ Resûlallah böyle böyle diyorlar..!’ Buyurdular ki: Yaz! Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu ağızdan haktan başka bir şey çıkmaz.”5 1 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 2 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 3 Buhârî, ilim 139; Tirmizî, ilim 12; menakıb 46; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/249. 4 Buhârî, fezâilü’l-Kur’ân 34; Müslim, sıyam 182. 5 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43
Hep kendi görüşünüze uygun ayetleri yazmışsınız. "Sana bu zikri (Kur'ân'ı) indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayâsın, tâ ki düşünüp öğüt alsınlar." (Nahl, 44) Bu ve benzeri ayetler varken zikrettiklerinizin bağlamı başkadır ve o da Kur'an'ın önemine vurgu yapmaktır. Bu vurgu Hz. Peygamber'in Kitab'ın ilk ve en büyük hocası olduğu gerçeğini değiştirmez.
@@aysegulsoysever6917Ahmet abi sizin yorumunuza cevap verse çok faydalı olurdu diye düşünüyorum. Size birçok noktada katılıyorum, acaba Ahmet hocanın bu sorularınıza cevabı ne olurdu? Keşke görse cevaplasa biz de istifade etsek .
Kitap(Kur'an),Sünnet (Söz,fiil ve takrir)olmadan anlaşılmaz.Kur'an'ı en iyi anlayan ve de uygulayan Allah'ın Rasul'üdür.Sünneti devre dışı bırakarak din yaşanmaz.
Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere hep salat (rahmet ve sena) ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin ve tam bir içtenlikle selâm verin. (Ahzab 56)
Destan gibi yanlis cevaplar yazanlar olmus. Arkadaslar ne kadar az arastiriyorsunuz. Hz. Peygamber sav doneminde hadis katipleri ve hadisleri ezberleyenler vardi ve bunlara “Hâfiz” denirdi, Kuran’i ezberleyenlere de “Kâri” denirdi. Ilk hadis kitabi Abdullah ibn Amr ra.’in yazdigi “Sahifetus Sahiha”dir. Ama hadis usulune uygun yazilmadigi icin hadise kaynak kitap olarak alinmaz. Sahifetü’s-Sahîha (Abdullah bin Amr bin el-As) Sahife-i Ali (Hz. Ali) Sahife-i Hümam bin Münebbih İbn Şihab ez-Zühri’nin Derlemeleri Abdullah bin Abbas’ın Notları Az arastirin Allah askina.
merhabalar değerli hocam dün akşam astral seyahat ettiğini söyleyen biri Hz peygamberin de astral seyahatle akaşık kütüphane dediği bir yere ulaşıp Kuranı da orada kendinin yazdığını anlatıyordu içimde nasıl bir duygunun belirdiğini tarif edemem ya birileri buna inanırsa çünkü çok popüler biri
Bir bu kadar da bu savınızın aleyhinde ayetler var,herkes kendine uygun kendini destekleyen ayeti bulur,dahası Bizzat Allah Saffat-102---107 de," Kuran bize yeter" diyenleri yalancı çıkarıyor,İbrahim Peygambere hitaben" Ey İbrahim ,rüyanda gördüğünü sadakatle ve tereddütsüz gerçeklestirdiğin için aferin sana" diyor,or,tada Vahiy yok,Kitap yok,Cebrail yok.Ve Allah Kuran bize yeter diyenlere meydan okuyup,Ben Allah olarak bazen böyle Cebrailsiz,Kitapsız ve Vahiysiz emirlerimi RÜYA ile veririm diyor,ya Saffat 102-107 yi inkar edeceksiniz veya " Kuran Bize Yeter" repliğinden vazgeçeceksiniz.Dahası da var Nisa-115-" Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir." Kuran bize yetercilere göre" Allah burada açıkça şirk mi yapmış oluyor,Peygamberi ayrı anıyor bir de " MÜ'MINLER DEN VE O MÜ' MİNLERİN YOLUNDAN BAHSEDİYOR,ne Peygamberi ne Hadisi ,bir kısım insanların yolu diyor,ya bu ayetleri yakın ,yok farzedin veya inkar edin veya susun. Peygamberimiz zamanında hadislerin hiç yazilmadığı da koskoca bir yalan ,işinize gelen " Kuran bize yetercilerin" argümanlarını rivayetlerini tekrarlayıp durmuşsunuz, sanki magaazi ve siyer kitaplarında sadece bunlar yazıyormuş gibi, Bir de , Bu hadisin râvisi de Abdullah İbn Amr İbn Âs’tır (radıyallâhu anhuma). Abdullah İbn Amr diyor ki: “Bana, ‘Efendimiz’in ağzından çıkan her şeyi yazıyorsun, ama O da bir beşerdir. Yumuşak olduğu an da olur, öfkeli olduğu an da.. bazen arzu etmediği şeyler de söyleyebilir -hâşâ-, sen ise tefrik etmeden her şeyi yazıyorsun.’ dediler. Bunun üzerine ben de yazıyı bıraktım. Sonra Efendimiz’le karşılaştığımda dedim ki: ‘Yâ Resûlallah böyle böyle diyorlar..!’ Buyurdular ki: Yaz! Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu ağızdan haktan başka bir şey çıkmaz.”5 1 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 2 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 3 Buhârî, ilim 139; Tirmizî, ilim 12; menakıb 46; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/249. 4 Buhârî, fezâilü’l-Kur’ân 34; Müslim, sıyam 182. 5 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43
Yüreğinize dilinize sağlık hocam
Allah razi olsun sizden Ahmet hocam
Allah razı olsun güzel insan. Var olasınız her zaman.
Allah razı olsun kıymetli hocam ağzınıza sağlık
Rabbim ebeden razı olsun amin hocam
Kolay gelsin iyi yayınlar ve iyi çalışmalar diliyorum değerli hocam
Teşekkürler emeğinize sağlık
Cok onemli bilgiler emeginize saglik
Allah razı olsun insanların imanı ve dini yaşamaları adına çok önemli ve kritik bir iş yapıyorsunuz Rabbim kaleminize dilinize sağlık sıhhat afiyet nasip etsin
Super ❤❤❤❤❤saygilar
Allah razı olsun faydalı bilgiler için ilk defa hadis hakkında bu kadar bilgiyi öğrendim 👍🍀🤲
Hocam Allah razı olsun ağzınıza sağlık
Güzel ve açiklayici bir sohbet olmuş 🌹🌹🌹
Allah Razı olsun
Teşekkürler.
Teşekkürler
Allah ebeden razı olsun
Iyi yayinlar
Iyi yayinlar hocam
Allah razı olsun muhterem hocam çok teşekkür ediyorum. ❤
Hocam Allah razı olsun Allah ilminzin bereketini artırsın inşallah 🙏
Çok teşekkür ederim eksik olmayın inşallah
Teşekkürler...
Allah razı olsun.
Allah razı olsun, emeğinize sağlık hocam
Teşekkür ederiz
Teşekkürler hocam
Bilmukabele Rabbim razı olsun Ahmet Hocam
Thanks 🌹❤️🌹
Guzel insan. Guzel de giyiniyor 😊
Günümüzde bir kısım insanlar şüphe üretmek için sanki yaratılmış gibiler. Nu konuda az çok bilgisi olanlar bunun ne kadar dayanaksız olduğunu biliyorlar. Ne var ki kaç kişi böyle bir malumata sahip. Keşke o noktada ciddi bir gayretimiz olsa. Teşekkürler muhterem hocam.
ARO Hocam. Çok güzel olmuş
Alimler peygamberlerin varisleridir❤❤❤❤
Hocam özet çok karışıkdi, anlamada zorlandım. Almanların dediği gibi nokta atışı oldu ama konu anlaşılarak noktalanmadı.
❤🎉❤🎉
👍👍👍
❤
❤❤❤
Kamer suresi 17: Andolsun biz bu Kur'an'ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?
Ancak bu gün Türkiye'deki meal hareketi ile benim burada meal/Kur'an/hadis ilişkisi üzerine yaptığım çözümlemeyi birbirinden ayırmak gerekiyor.Zira bu gün Türkiye'deki meal/Kur'an hareketi (pek azı dışında) muharref geleneğin din olmadığını çözmüş olmayı Kur'an'ın merkeze alındığı bir din anlayışına ulaşmış olduğunu sanmak gibi bir açmazını içine düşmüştür.Oysa muharref geleneğin dün olmadığını çözmek Kur'an'ın ne olmadığını çözmüş olmaktır sadece.Ama Kur'an'ın ne olmadığını çözmek ne olduğunu çözmeye kapı aralamak anlamında bir değer ifade ediyorsa da bu Kur'an'ın ne olduğunu anlamak noktasında bir değer ifade etmiyor.Kur'an'ın ne olduğunu anlamak indiği dönemin dili ile konuşan Kur'an'da anlatılan şeylerin terminolojik anlamda yaşadığımız çağın dilindeki karşılıklarını göstermek diğer bir ifade ile onu çağımızın diline çevirmekle olacaktır.Mesela Karun kıssasını okuyor ve buradan Kur'an'ın kapitalizmi reddettiği şeklinde bir sonuç çıkaramıyorsak aksine ve onun yerine ve aksine hatimlerden,mevlitlerden,uçan,kaçan evliyaullah'lardan oluşan bir din anlayışına sahipsek elbette böyle bir din akıl ve bilim çağında insanların beklentilerine cevap vermeyecek ve çağdışı ilan edilecektir.Kur'an'ın insanlığa verdiği mesaj nedir ve Kur'an nasıl bir dünya istiyor?Kur'an Müslümanı olduğunu iddia edenlerin bu soruya net bir cevap vermeleri gerekiyor.Ama onların Kur'an anlayışlarında böyle bir netlik göremiyoruz maalesef.
Prof. Dr. Fuat Sezgin (1924-2018), İslam bilim tarihi alanında dünyaca tanınmış bir akademisyen ve yazardır. 24 Ekim 1924’te Bitlis’te doğan Sezgin, İstanbul Üniversitesi’nde Şarkiyat (Doğu Bilimleri) eğitimi aldı. Burada, oryantalist Hellmut Ritter’in etkisiyle İslam bilim tarihi alanına yöneldi. 1954 yılında, İslam biliminde “Buhari'nin Kaynakları” konusundaki doktora teziyle dikkat çekti. Bu çalışmasında, sahih hadislerin derlenmesinde İslam bilginlerinin bilimsel yöntemler geliştirdiğini ortaya koydu.
1961 askeri darbesi sonrasında Türkiye’de üniversiteden uzaklaştırılan Sezgin, Almanya’ya gitti ve Frankfurt Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürdü. Burada 1982’de “Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften” (Arap-İslam Bilim Tarihi Enstitüsü) adlı kurumu kurdu. Hayatı boyunca, İslam dünyasındaki bilimsel ve teknolojik başarıları ortaya koymayı hedefledi.
Sezgin’in en önemli eserlerinden biri, 17 ciltlik **"Geschichte des Arabischen Schrifttums"** (Arap-İslam Bilim Tarihi) adlı çalışmadır. Bu eser, İslam bilimlerinin gelişimini sistematik olarak inceleyen temel bir kaynak kabul edilir.
Sezgin, bilim tarihine yaptığı katkılarla çok sayıda ödül aldı ve İslam dünyasının bilimsel mirasını tanıtmaya hayatını adadı. 30 Haziran 2018’de İstanbul’da vefat etti. Adına kurulan **"Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı"** ve müzesi, onun mirasını yaşatmaktadır.
❤️🤲🤲👏👏❤️
👍
🙏🤲💫💫💫💫💫
Yarın matematik imtihanı var,siz bize edebiyat çalışmamızı tavsiye ediyorsunuz!🤩
Selamlar, Kuranda 3 vakit namaz net olarak isimleriyle belirtiliyor, nasil kilinacagi tum esaslariyla anlatiliyor.
Hac 26,Hac 77,Maide 55,Ali Imran 43 ,Bakara 43, 115, 125 ,144,149, 150 ,238,Nur Suresi 58
Kuran yapilmasi gereken esaslari belirtip geri kalani soylemezse bu zorunlu olmadigini gosterir ve kisinin insiyatifine kalmisitir. Kullar olarak biz rabbimizin emrettigi esaslara uyduktan sonra en samimi oldugumuz sekilde ibadet etmenin neresi abes? Ayni sekilde hac vs de de, temel yapilmasi gerekenler kuranda mevcut. kuran bir seyden bahsettiginde onun anlamini zaten tevatur kaynaklardan bakabiliriz, mevzuu bu degil. Mevzuu bunlarin kuranda yazmayan ekstra hukum getirmeleri, buradan cevaz cikmaz. Kurandan cikmayan bir sey nasil olur da haram, farz ya da helal olur?ayrica Kuran merkezli bakildiginda bahsettiginiz yorumlamaya hic gerek kalmiyor, cunku kuran ustte bahsettigim gibi her konuda evrensel esaslar veriyor. Bize zan ile hareket ettigimiz icin elestiride bulunmussunuz, peki ya zanni sistemlestiren ehli sunnete ne demeli? bunu bir araya gelen onlarca alim yapip kuranda olmayan bilgiler cikardiginda hak, biz sadece allahin kitabini referans alarak bunu yapinca batil mi oluyor? Katt i hukum belirtmeyen ayetler zaten yoruma aciktir, bundan zaten allah mezheplere bolunmeyin diye bizi uyarmistir. Kisi ilmi bir zeminde salih niyetle bunu yapiyorsa dini acidan ehli sunnet alimlerinin ictihadindan ne farki var? kurandan yola cikarak bir kisi tum imani esaslari gayet bulup uygulayabilir, bununla ilgili yorum olarak bir kisiye de tabii olabilir. Kisinin yorumlari da elestirilebilir fakat bunlarin hic birisi esas olmaz, allah zanni ifade belirttigi ayetlerde 3. kaynak olan hadisleri kastetseydi bunun icin nitekim mustakil bir ayet indirebilirdi. Ayrica nehy konusunda da tek bir gorus yok, nitekim nehyi kabul eden bir kuranci da olabilir. Zanni ifade belirten ayetler var diye hadislere gideceksek onlarin yol actigi zanlara ne demeli? Tamam peygamberin oldugu rivayet edilen(Ve bizi baglamayan) sozlerden yola cikarak bazi yerlerde zanni ifadeleri bitirebilirsin veya peygamberin zanni en dogrusudur deyip konuyu kapatabilirsin, ama hadislerde olmayan veya hadislerin yoruma acik konularda ne yapacagiz? Demek ki bruada mevzu zannin var olmasi degil, bu hadislerin baglayici olup olmamasi. Bizim dusuncemiz ise hadislerin ustteki bahsettigim sebeplerle sorunlara cozum olmamasi, zanni ortadan kaldirmamasi, kuranda direk baglayici hukum bulunmamasi gibi sebeplerle red edilmesi gerektigi.
Velhasili Kelam onlar cevap filitreden geçip sunuluyor bize Ahmet hocam bunuda ancak ehli ve ilmi olan tekzip edebilir her önüne gelen Tekzip edemez
Hocam çok teşekkürler
Kamer17: Andolsun biz bu Kur'an'ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?
@ eee devam cımbızcı
Aro ❤
💛💙💛💙
Ahmet Kurucan Bey, yaptığınız yorumlara karşı birkaç yorum eklemek istiyorum.
Bahsettiğiniz üzere Kuran'da geçen meseleleri ve hikayeleri anlamamamız için (ganimet meselesi) hadislere ihtiyacımız olduğunu söylüyorsunuz. Peygamberimizin hayatındaki meseleleri öğrenebilmemiz için tek kaynağımız hadisler değildir. Her tarihi olay gibi pek çok kaynak ve arkeolojik bulguya baş vurulabilir. Hadisler haricinde pek çok siyer kaynağı ayetlerin gidişatını anlamamız için başvurulabilir.
Hadis kaynakları hiçbir zaman Peygamberimiz zamanında yazılmamıştır ve yazdırılmamıştır. Diyeceksiniz, Kuranla karışmasın diye. Peki neden dört halife zamanında, Peygamberimizin en yakın dostları tarafından da ısrarla yazılması reddediliyor? Özellikle Hz. Ömer, hadis nakli yapan Ebu Hureyre'yi sürgün ile tehdit ediyor? Buyurun Buhari kitabını din kaynağı olarak ele alalım.
Ebu Bekir, Peygamberimiz’in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte Allah’ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram görün.”
Zehebi, TezkiratulHuffaz 1/3; Buhari l.cilt
Bu vakit kitap kendisiyle çelişiyor.
Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere de mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.
İbni Abdül Berr, Camiul Beyanil İlm
Hadisler, Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: “Kitap Ehli’nin Mişnası gibi Müslümanların Mişnasıdır bunlar.”
İbni Sad, Tabakat, 5/140
buyurun buhari dahil hadis nakletmenin tehlikesi açıkça belirtiliyor. Bu konu hakkında ne diyeceğiz? Yine de burnumuzun dikine gidip hadisleri kabul edelim. Peki, pek çok kişinin hıfzına sığınarak inandığımız hadisler Kuran ile ters düştüğünde ne yapmalıyız? Üstelik Peygamberimizin bile kimin münafık kimin mümin olduğunu bilmediği bir çevreden naklettiğimiz sözlerden bahsediyoruz. Bir dinleyelim Kuran bize bu konuda ne diyor?
- Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.
17 İsra Suresi 36
Biz bu kitabı sana, her şeyin ayrıntılı açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik..
16 Nahl Suresi 89
Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar.
12 Yusuf Suresi 40
26. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.
27. Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur.
18 Kehf Suresi 26,27
Rabbinin sözü hem doğruluk, hem adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur.
6 Enam Suresi 115
Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?
6 Enam Suresi 114
Rabbin asla unutkan değildir.
19 Meryem Suresi 64
Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?
29 Ankebut Suresi 51
Kitap’ ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.
6 Enam Suresi 38
Kuran'a ters düşen zan ile şirk koşmaktan Allah'a sığınırım.
İbadetlerin esasının Kuran ile anlaşılmayacağını bu yüzden geleneğin pratiğini takip etmemiz gerektiğini söylüyorsunuz. Bu yüzden hadis kitaplarını okumamız gerektiğini söylüyorsunuz. Yeryüzündeki her mümin namaz kılmayı başkasının anlatmasıyla öğrenmiştir. Keza namaz gibi ibadetler siz de bilirsiniz ki İbrahim Peygamber zamanından beri süregelen ibadetlerdir bkz.
(Rabbim, beni ve zürriyetimden olanları namazı kılan yap; Rabbimiz, du’âmı kabul buyur! İbrahim 40)
Allah-u Teala ise namazın yanlış aktarılan kısımlarını bizim için düzeltmiştir. Hadis kitaplarını okuyarak namazı öğrenmeye çalışın rica ediyorum. Zira ben yapamadım.
Geleneğe ve çoğunluğa uymakla ilgili ise sizi yine Kuran okumaya davet ediyorum:
21.Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı yapışmaktadırlar?
22. Hayır dediler ki: “Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerini izleyerek doğruya varacağız.”
23. İşte böyle! Senden önce de bir memlekete elçi gönderdiğimizde, oranın servetle şımarmış elit tabakası mutlaka şöyle demişlerdir:“Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerine uyarak yol alacağız.”
24. O da “Ben size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?” dedi. Onlarda “Doğrusu biz seninle gönderileni tanımıyoruz.” dediler.
43 Zuhruf Suresi 21,22,23,24
Kuran'da açıklananı beğenmeyip üstüne ayrıntı eklemek istemek dinimize terstir. Eğer bir şey Kuranda açıklanmadıysa bunda insanlar için bir özgürlük vardır. Dini kolaylaştırmanın esas olduğunu hepimiz biliyoruz.(Artık ona en kolay yolu kolaylaştırırız Leyl 7) Buyurun neden ayrıntıları kurcalamamamız gerektiği ile ilgili sevgili Kuranımızdan kanıtlar:
154. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?
155. Hiç mi hatırınıza getirmiyorsunuz?
156. Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var?
157. Şayet doğru söylüyorsanız kitabınızı getirin.
37 Saffat Suresi 154-157
36. Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa okuyup, ders almakta olduğunuz bir kitabınız mı var?
38 İçinde keyfinize uyanın sizin olduğu.
68 Kalem Suresi 36,37
Sen de aralarında, Allah’ ın indirdiğiyle hükmet.
5 Maide Suresi 49
O yalnızca bir öğüt ve Mübin(apaçık) bir Kuran’dır.
36 Yasin Suresi 69
De ki ” Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.”
21 Enbiya Suresi 45
Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir.
5 Maide Suresi 101
Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar “Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.”
10 Yunus Suresi 15
Kuranın yeterli olduğu Kuran ile sabittir. Peygamberimize tabii ki ihtiyaç vardır fakat hüküm veren hiçbir ölümlü olamaz:
De ki ” Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.”
21 Enbiya Suresi 45
Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik.
13 Rad Suresi 30
Bu Kuran, bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu.
6Enam Suresi 19
Zira Peygamberimiz de Kuran'ı anlamayı bırakanlardan şikayetçidir esasında (Ve Peygamber, ya Rabbi dedi, bu kavmim, şu Kur'an'ı ihmal etti, terkedilmiş bir hale getirdi. (Furkan 30))
Dini pratiklere yeni yorum getirme konusuna katılıyorum. Aslında kendi argümanınızla kendi savunduğunuzu çürütmüş oldunuz. Kuran evrensel ve zamansız bir kitaptır. Kuranda ölçü bellidir(Ve sana neyi infak edeceklerini (harcayacaklarını, vereceklerini) sorarlar. De ki: “Bağışladığınızı”. Böylece Allah size ayetlerini açıklar, umulur ki düşünürsünüz.
2 Bakara Suresi 219) Yer ve zamana göre zekat gibi toplumsal meselelere yeni soluk getirmekte bir sakınca yoktur, çünkü Kuran buna müsaade eder, fakat sünnet ve hadis diye inandıklarımıza bakarsak böyle bir esnekliğe sahip olamayız.
Kuranın açıklayıcı bir kitap olduğuyla ilgili diğer ayetler:
Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik.
24 Nur Suresi 34
… Ta ki ölen beyyine (açık delil) üzerine ölsün, yaşayan da beyyine (açık delil) üzerine yaşasın.
8 Enfal Suresi 42
Bunları Kuran’da türlü türlü şekillerde (sarf) açıkladık ki öğüt alıp hatırlasınlar. Fakat bu sadece kaçışlarını artırıyor.
17 İsra Suresi 41
Andolsun bu Kuran’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda (sarrafna) bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler.
17 İsra Suresi 89
Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz(nusarriful).
6 Enam Suresi 65
Bilgiyle uzun uzadıya, etraflıca açıkladığımız (fassalna), inanan bir toplum için doğruya iletici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik.
7 Araf Suresi 52
Bu bir kitaptır ki, Hakim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır.
11 Hud Suresi 1
Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa ve deniz de arkasından yedi deniz daha katılarak kullanılsa; yine de Allah’ın kelimeleri tükenmez. Allah üstündür, bilgedir.
31 Lokman Suresi 27
32. Kafirler dediler ki “Kuran ona toptan, tek bir defada indirilseydi ya” Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça düzenleyip okuduk.
33. Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, biz sana gerçeği ve en güzel yorumu (ahsena tefsir) getirmiş olmayalım.
25 Furkan Suresi 32,33
1. Rahman
2. Kuran’ı öğretti
55 Rahman Suresi 1,2
17. Şüphesiz onu toplamak ve okutmak bize düşer.
18. O halde biz onu okuduğumuzda sen de onun okunuşunu izle.
19. Sonra onu açıklamak da bize düşer.
75 Kıyamet Suresi 17,18,19
Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran’ ı devre dışı tuttular.
25 Furkan Suresi 30
Ve derler ki “Rabbimiz biz efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de böylece onlar bizi yoldan saptırdılar.”
33 Ahzab Suresi 67
Ne zaman Ehl-i Sünnet ekolünü savunan birini dinlesem ya da tartışsam duygusal bir cevap ya da metodun ne kadar sağlam olduğuyla ilgili savunmalar dışında bir şey duyamıyorum. İşin esasını tartışmıyorsunuz. "Kuran Müslümanı" olarak adlandırdığınız insanları tahribat yapmakla suçluyorsunuz. Allah-u Teala'nın sözüne de tahribat demezsiniz diye düşünüyorum.
Kurana yorum yapmak ile ilgili yorumunuz için de şu ayeti hatırlatmak istiyorum:
Nahl-89. Çünkü biz Sana bu Kuran’ı, her şeyi açıklayıp doğru olan yolu göstersin, bir rahmet olsun ve okuyunca anlayıp, düşünüp yararlansınlar diye Allah’a içtenlikle inanmışlara / Müslümanlara hayatlarını kolaylaştırıp onları mutlu etsin diye indirdik.
Kuranı kimlerin anlayacağı Kuran'da açıkça geçmektedir. O'na (Kuran'a) açık bir kalple yaklaşanlar ve akıl sahipleri. Gördüğünüz gibi Kuran apaçık (beyyine) ve tamamlanmış, kendini tamamlayan (mufassal) bir kitaptır.
Ön kabuller ve gelenekler ışığında değil de akıl ile Kuran'ı okumanız dileğiyle, Allah'a emanet olun.
@@aysegulsoysever6917
Allah razı olsun okudum faydalandım. Kamer 17 yide ben ekleyim müsaade ederseniz.
Kamer17: Andolsun biz bu Kur'an'ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?
Bir bu kadar da bu savınızın aleyhinde ayetler var,herkes kendine uygun kendini destekleyen ayeti bulur,dahası Bizzat Allah Saffat-102---107 de," Kuran bize yeter" diyenleri yalancı çıkarıyor,İbrahim Peygambere hitaben" Ey İbrahim ,rüyanda gördüğünü sadakatle ve tereddütsüz gerçeklestirdiğin için aferin sana" diyor,or,tada Vahiy yok,Kitap yok,Cebrail yok.Ve Allah Kuran bize yeter diyenlere meydan okuyup,Ben Allah olarak bazen böyle Cebrailsiz,Kitapsız ve Vahiysiz emirlerimi RÜYA ile veririm diyor,ya Saffat 102-107 yi inkar edeceksiniz veya " Kuran Bize Yeter" repliğinden vazgeçeceksiniz.Dahası da var Nisa-115-" Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir."
Kuran bize yetercilere göre" Allah burada açıkça şirk mi yapmış oluyor,Peygamberi ayrı anıyor bir de " MÜ'MINLER DEN VE O MÜ' MİNLERİN YOLUNDAN BAHSEDİYOR,ne Peygamberi ne Hadisi ,bir kısım insanların yolu diyor,ya bu ayetleri yakın ,yok farzedin veya inkar edin veya susun.
Peygamberimiz zamanında hadislerin hiç yazilmadığı da koskoca bir yalan ,işinize gelen " Kuran bize yetercilerin" argümanlarını rivayetlerini tekrarlayıp durmuşsunuz, sanki magaazi ve siyer kitaplarında sadece bunlar yazıyormuş gibi,
Bir de ,
Bu hadisin râvisi de Abdullah İbn Amr İbn Âs’tır (radıyallâhu anhuma).
Abdullah İbn Amr diyor ki: “Bana, ‘Efendimiz’in ağzından çıkan her şeyi yazıyorsun, ama O da bir beşerdir. Yumuşak olduğu an da olur, öfkeli olduğu an da.. bazen arzu etmediği şeyler de söyleyebilir -hâşâ-, sen ise tefrik etmeden her şeyi yazıyorsun.’ dediler. Bunun üzerine ben de yazıyı bıraktım. Sonra Efendimiz’le karşılaştığımda dedim ki: ‘Yâ Resûlallah böyle böyle diyorlar..!’ Buyurdular ki: Yaz! Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu ağızdan haktan başka bir şey çıkmaz.”5
1 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 2 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 3 Buhârî, ilim 139; Tirmizî, ilim 12; menakıb 46; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/249. 4 Buhârî, fezâilü’l-Kur’ân 34; Müslim, sıyam 182. 5 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43
Hep kendi görüşünüze uygun ayetleri yazmışsınız.
"Sana bu zikri (Kur'ân'ı) indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayâsın, tâ ki düşünüp öğüt alsınlar." (Nahl, 44)
Bu ve benzeri ayetler varken zikrettiklerinizin bağlamı başkadır ve o da Kur'an'ın önemine vurgu yapmaktır.
Bu vurgu Hz. Peygamber'in Kitab'ın ilk ve en büyük hocası olduğu gerçeğini değiştirmez.
@@aysegulsoysever6917Ahmet abi sizin yorumunuza cevap verse çok faydalı olurdu diye düşünüyorum. Size birçok noktada katılıyorum, acaba Ahmet hocanın bu sorularınıza cevabı ne olurdu? Keşke görse cevaplasa biz de istifade etsek
.
Hocam hadis konusunda cok ustu ortulu problem var.
Zekatın oranını değiştirmek kimin haddine
🤔
Kitap(Kur'an),Sünnet (Söz,fiil ve takrir)olmadan anlaşılmaz.Kur'an'ı en iyi anlayan ve de uygulayan Allah'ın Rasul'üdür.Sünneti devre dışı bırakarak din yaşanmaz.
Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere hep salat (rahmet ve sena) ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin ve tam bir içtenlikle selâm verin. (Ahzab 56)
Bu tip sorular genellikle bu konularda hiçbir şey okumamış insanlardan geliyor. Bu konuları ciddi araştıranlar; sadece hayranlıktan mest oluyorlar
Destan gibi yanlis cevaplar yazanlar olmus. Arkadaslar ne kadar az arastiriyorsunuz. Hz. Peygamber sav doneminde hadis katipleri ve hadisleri ezberleyenler vardi ve bunlara “Hâfiz” denirdi, Kuran’i ezberleyenlere de “Kâri” denirdi. Ilk hadis kitabi Abdullah ibn Amr ra.’in yazdigi “Sahifetus Sahiha”dir. Ama hadis usulune uygun yazilmadigi icin hadise kaynak kitap olarak alinmaz.
Sahifetü’s-Sahîha (Abdullah bin Amr bin el-As)
Sahife-i Ali (Hz. Ali)
Sahife-i Hümam bin Münebbih
İbn Şihab ez-Zühri’nin Derlemeleri
Abdullah bin Abbas’ın Notları
Az arastirin Allah askina.
Ankebut 51 e itirazınız mı var?
100
merhabalar değerli hocam dün akşam astral seyahat ettiğini söyleyen biri Hz peygamberin de astral seyahatle akaşık kütüphane dediği bir yere ulaşıp Kuranı da orada kendinin yazdığını anlatıyordu içimde nasıl bir duygunun belirdiğini tarif edemem ya birileri buna inanırsa çünkü çok popüler biri
Kuran kendini eski kitaplara dayandırırken siz onu hadislere muhtaç bırakıyorsunuz. Defalarca anlattım hala konu etmiyorsunuz
Güncelleme doğru öyleyse
Bir bu kadar da bu savınızın aleyhinde ayetler var,herkes kendine uygun kendini destekleyen ayeti bulur,dahası Bizzat Allah Saffat-102---107 de," Kuran bize yeter" diyenleri yalancı çıkarıyor,İbrahim Peygambere hitaben" Ey İbrahim ,rüyanda gördüğünü sadakatle ve tereddütsüz gerçeklestirdiğin için aferin sana" diyor,or,tada Vahiy yok,Kitap yok,Cebrail yok.Ve Allah Kuran bize yeter diyenlere meydan okuyup,Ben Allah olarak bazen böyle Cebrailsiz,Kitapsız ve Vahiysiz emirlerimi RÜYA ile veririm diyor,ya Saffat 102-107 yi inkar edeceksiniz veya " Kuran Bize Yeter" repliğinden vazgeçeceksiniz.Dahası da var Nisa-115-" Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir."
Kuran bize yetercilere göre" Allah burada açıkça şirk mi yapmış oluyor,Peygamberi ayrı anıyor bir de " MÜ'MINLER DEN VE O MÜ' MİNLERİN YOLUNDAN BAHSEDİYOR,ne Peygamberi ne Hadisi ,bir kısım insanların yolu diyor,ya bu ayetleri yakın ,yok farzedin veya inkar edin veya susun.
Peygamberimiz zamanında hadislerin hiç yazilmadığı da koskoca bir yalan ,işinize gelen " Kuran bize yetercilerin" argümanlarını rivayetlerini tekrarlayıp durmuşsunuz, sanki magaazi ve siyer kitaplarında sadece bunlar yazıyormuş gibi,
Bir de ,
Bu hadisin râvisi de Abdullah İbn Amr İbn Âs’tır (radıyallâhu anhuma).
Abdullah İbn Amr diyor ki: “Bana, ‘Efendimiz’in ağzından çıkan her şeyi yazıyorsun, ama O da bir beşerdir. Yumuşak olduğu an da olur, öfkeli olduğu an da.. bazen arzu etmediği şeyler de söyleyebilir -hâşâ-, sen ise tefrik etmeden her şeyi yazıyorsun.’ dediler. Bunun üzerine ben de yazıyı bıraktım. Sonra Efendimiz’le karşılaştığımda dedim ki: ‘Yâ Resûlallah böyle böyle diyorlar..!’ Buyurdular ki: Yaz! Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu ağızdan haktan başka bir şey çıkmaz.”5
1 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 2 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43; el-Hâkim, el-Müstedrek 1/186-187. 3 Buhârî, ilim 139; Tirmizî, ilim 12; menakıb 46; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/249. 4 Buhârî, fezâilü’l-Kur’ân 34; Müslim, sıyam 182. 5 Ebû Dâvûd, ilim 13; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/162; Dârimî, mukaddime 43
Sorulari 2 kere degilde tek seferde verseniz. Hem vakit kaybi, hemde bir faydasi yok bence
Keşke hadisçi arkadaşlar tenezzül edip sahaya çıksalar
Kur'an merkezli müslümanların argümanlarına cevap vereceğim diye Kendini yırtıyorsun ama argümanlarını tam anlayamamışsın.
Bu yorumlarınızda sonra kâfir ilan edileceginizi biliyorsunuz değil mi Akıl yurutemeyenler yurutebilenleri her zaman kıskanır
Allah razı olsun.
❤