Türklerin Sıkça Yaptığı İngilizce Hataları - 12
Вставка
- Опубліковано 26 сер 2024
- Tahmin edeceğiniz gibi, bu seride Türklerin İngilizce konuşurken sık sık yaptığı hatalar hakkında konuşacağız. Bazıları gramer hataları. Bazıları ise sadece garip kullanımlar. Ama ana dili Türkçe olan, İngilizce'sini geliştirmek isteyen herkes bu video serisinden faydalanabilir.
--------------------------
👨🏫 Şu linki tıklayarak Günlük İngilizce kursuma kaydolabilirsiniz:
www.udemy.com/...
(Kaydolacaksanız lütfen linkimi tıklayarak kaydolun.)
--------------------------
💻 Cambly'de ana dili İngilizce olan bir öğretmenle ücretsiz deneme dersi yapmak için şu linke tıklayın (bir kod gerekirse, benim kodum ZACK): www.cambly.com...
--------------------------
📱 Telaffuzunuzu dinleyip düzelten Elsa uygulamasını ücretsiz denemek için şuna tıklayın: bit.ly/ElsaxEng...
--------------------------
🤝 Beni desteklemek için kanala katılın! (Otomatik olarak açılmazsa "Katıl" butonunu tıklayın): / @englishwithzack1
--------------------------
🌐 Discord sunucum: / discord
--------------------------
🎥 Bu dersler size hitap etmiyorsa, belki diğer serilerimden faydalanabilirsiniz:
➤ İngilizce gerçek hikayeler için:
• Story Time
➤ Günlük İngilizce Öğrenmek için:
• Inside Out English
➤ Türklerin Sıkça yaptığı hatalar ve doğruları:
• Türklerin Sıkça Yaptığ...
➤ Akademik İngilizce kelimeler öğrenmek için:
• Akademik İngilizce Kel...
➤ Akademik okuma egzersizleri için:
• Reading With Zack
--------------------------
✅ Sosyal medyada beni takip edin!
➤ / learnenglishwithzack
➤ / learnenglishwithzack
--------------------------
⌨️ Yorumlarda sorularınızı sorabilirsiniz! Bu kanalda başka ne görmek istiyorsunuz? Önerilerinizi yorumlarda yazabilirsiniz!
"This kayıt" çok güzel ya! 😀 Artık Türkleşiyorsun Zack.
Adam ingilizleştirme niyeti ile başladıydı halbuki :p
"This kayıt" ve "the Almanya" çok iyiydi 🙂 bu gibi şeylerin kesilmeden yayınlanması samimi geldi. Ve kendi adıma çok faydalı bir video, teşekkür ederim..
Her gün İngilizce çalışmama rağmen her dersinizde yeni birşeyler öğreniyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Özellikle tek başınıza anlattığıniz dersleri ben kendi adıma çok verimli buluyorum.
'işte yorum yapın bişiler yapın' derken ki sempatikliğin 💙
Genelde kafanı sağa ya da sola çevirerek başlayıp bitiriyorsun ya devamında başka videonu açınca burdan kafanı çevirip oraya gitmişsin gibi oluyor, fark edenler anlar 😂😂
This kayıt😅
Buarada video yine mükemmledir hocam🥰👌
Türkçeyi sonradan öğrenip böyle konuşabilen görmedim gerçekten bravo
chaby han kanalına bak
Zackcim umarım abone ve izlenme sayısının çok hızlı artmamasından dolayı vazgeçmezsin :(
aslında baya hızlı artıyor abonesi. Son birkaç aydır Dillendim ile yaptığı düzenli yayınlar sayesinde, YT hem o kanalı hem de bu kanalı önermeye başladı.
ben takip ettiğimde 5 bin abonesi vardı simdi baktım 55 bin olmus bi kac ayda bence gayet iyi
Bu yılın başında 5 bin kişi bile değildik 😂
@@naztek6517 aynen ya, ben takip ettiğimde de 5 bin abonesi vardı, sanırım.
Çoook güzel bir seri. Çok faydalı. Pata küte dil öğrenmeye çalışmışız. Anadili İngilizce olan birçok insanın kulakları kanamış olmalı :( Zack lütfen devam eder misin bu seriye? Çook teşekkürler emeğin için🤗
Bütün, türklerin yaptığı hatalar videolarını izledim. Devamı kesinlikle gelsin👍🏻
Hayatımda gördüğüm İngilizceyi en tatlış ve kalıcı öğreten öğretmeni niye beğenip abone olmuyorsunuz ya
İngilizlerin sıklikla yaptığı yanlışlıklar :
0:00 Mereba değil merhaba.
0:03 biyz değil biz, ve bigün değil bugün
0:05 etircez değil ettireceğiz.
0:07 hata değil hataa .
0:10 törkçe değil türkçe
0:21 gençhler değil gençler.
0:24 geliyüğor değil geliyor.
0:25 yüsde duksan değil, yüzde doksan
0:28 didi değil dedi.
0:32 gelymicek değil gelmeyecek.
0:37 takika değil dakika.
0:39 dıyebilırım değil, diyebilirim.
0:45 ou şekilde değil, o şekilde
0:48 oliyır değil oluyor.
01:07 bıtecekh değil bitecek.
01:31 hatımız değil hatamız
01:36 kullanılıması değil kullanılması
01:39 yaşamakh değil yaşamak.
01:40 yaşımak değil yaşamak.
01:50 kütü değil kötü
01:54 yaşıdım değil yaşadım
02:11geçmekh değil geçmek
02:34 =>0:38
02:37 =>0:39
02:50 kulama değil,kulağıma
03:24 gelydiğıni değil geldiğini.
03:42 zıman değil zaman
03:57 ozeğl değil özel.
04:07 ariyılım değil arayalım.
*Yani cem yilmazin fundementalda dediği gibi, kasmayın arkadaşlar bu kadar mükemmel olmak için.* ua-cam.com/video/wtb4z9IUY88/v-deo.html
Bakın bu abimiz sağolsun ingiliççenin detaylarına dair bilgilendirme yapıyor. Ama ingilizce öğretmiyor. ve de kendisinin yabancı dili olan türkçede bir sürü hata yapıyor. Ama sorun olmuyor. Dil, dinleyerek değil konuşarak ögrenilir. *Learnin by doing.*
Atalarımız ne demiş: dinime söven müslüman olsa . Tabi bu mecazi bir söz mr zack.
Abi farkındaysan türkçe değil ingilizce öğretiyorum 😂
@@EnglishWithZack1 kanka, farkettirmeyi istediğim noktayı farketmemişsin. Sen mükemmel ingilizce için bilgilendirme yapıyorsun. Ama , türkçe konuşurken, mükemmeliyetçi değilsin. Yani, konuşma öğrenirken, mükemmel olmaya gerek yok. Ben seni ,sen türkçe konuşurken bozuk aksanlı olsan da anlıyorum.ben de bozuk aksanlı ingilizce konuşsam sen de beni anlarsın. Çünkü çok deneyimim var bozuk aksan ile anlaşabilme konusunda...
Anlatabiliyor muyum ? .telaffuzun doğru olması için detay bilgileri veriyorsun tamam ama, bunlar konuşma için değil dil öğrenmek için gerekli bilgiler. Dil bilmek ile, konuşma bilmek ayrı eylemler.
@@EnglishWithZack1 ayrıca ve de farkındaysan ; bir kişi ,diğer bir kişiye birşey öğretemez. Sadece anlatır. Anlatmak çift yönlü; öğrenme ise tek yönlü bir eylem.
Sen anlatınca ben öğrenmiyorum. Senin anlattığını anlayınca öğrenmiş olmam biliyorsun. Anlamak ve ögrenmek farklı eylemler.
@@tekmusti koala pp iyimiş
@@linwell014 tuttuğunu bırakmaz ;)
Çok açıklayıcı ve en faydalı video
Hata serisi çok iyi devam
Hayatımda asla şu kadar süre sonra oradayım demedim, gelecek belirsizdir, toplu ulaşım tercih eden biri olarak her türlü gecikmeyi hesaba katarak örneğin 'en erken 2 saat içinde orada olabilirim', 'en geç 40 dakika içinde tamamlamış olurum' şeklinde ifade ederim.
yeni keşfettim çok değerli içeriklerin var hiç sıkılmadan dinliyorum
Arkadaşlar bu kanal kadar kaliteli anlatan ingiliz youtuberlar var mı? Ya da başka konularda yine kaliteli içerik üreten ingiliz yerlileri olabilir, kanal tavsiyesi arıyorum.
Zack cambly den geliyorum. Sayende ilk ingilizce pratiğimi yaptım 15 dakika çok teşekkürler lütfen arada yine yap böyle şeyler çok zevkliydi :)
Abi gömme serisine devam edermisin?
This kayıt 🤣🤣 neymiş kullanılmayan dil ölür. Onca gramer bilgisi de defter sayfalarının arasından dışarı çıkamıyor. Onlar da ölü.
Teşekkürler Zack :) umarım devamı gelir.
Sonunda beklenen video geldi. Böyle videoların devamı gelir umarım.
Deyerli Zack çoksağol,hataların devamı gelsin lütfen.
*go through* sadece yaşadığımız kötü şeyler içinmi kullanılır?
Yok kötü olmak zorunda değik
@@EnglishWithZack1 bu tür sorularda *any* kullanmak zorundamıyız?Kullanmasak yanlış olurmu?
Does your brother have *any* money? Bu şekilde *any* olmadan söylesersem yanlış olurmu?
Does your brother have money?
Lütfen cevablarsaniz,memnun olurum.
Emeyiniz için her zaman minnetdarız.
@@elnarehuseyn6704 determiners konusuna çalışın cavabınızı bulacaksınız. Tekil isimler böyle çıplak şekilde kullanılamaz. Some money, little money, any money, the money, lots of money vs vs. Anlatmak istediğimiz şeye göre determiner’lardan birini kullanmalıyız.
1:05 zack abinin beyninden çıkan dumanlar.😂😂😂😂😂😂
This kayıt kskakajajaja
Zack burada 'the' artikelinin yanlış olarak Türkçede isimlerin i hali ( Almancada Akkusativ diye geçer) gibi kullanıldığını anlatmak istemiş. Ülkelerin coğrafi adları önlerine (hemen soluna) the alamaz, ancak siyasi adları söylenirken daima 'the' artikeli alırlar.
the Republic of France, the United State of America, the United Kingdom, the People Republik of China...
I have been to the USA.
'Mehmet'i gördüm.' cümlesi 'I saw Mehmet' olması gerekirken 'I saw the Mehmet' şeklinde yanlış söyleniyormuş, Zack öyle görmüş....Özel isimler ( kşi isimleri ) asla the alamaz.
Sanat eserleri gibi benzersiz varlıklar özel isimlere sahiptir ama herkesçe bilindiği için 'the' alırlar. the Mona Lisa, the Fifth Symphony, the Eiffel Tower....Sanat söz konusu olunca the artikeli torpil yapabiliyor, örneğin önünde my, this..vb belirteç yoksa müzik aletleri cümlede başı boş bırakılmaz: the violin, the guitar....
There is an old man in our garden. ( Bahçemizde yaşlı bir adam var. ) Bu cümleden sonraki bahislerde 'an old man' bir kez tanımlandığı için izleyen cümlelerde 'the old man' olacaktır.
Look! The old man is coming to the front door. ( Bak! (O) yaşlı adam ön kapıya geliyor. )
Zack kesin anlatmıştır özel derslerinde, sosyal etkileşimin olduğu school, church, prison, hospital vb mekan isimleriinde bulunma maksadının ne olduğuna ( ziyaretçi/hasta gibi geçici olarak mı yoksa görevli olarak mı bulunduğu ) ilişkin belirgin anlam vermek üzere the eklenebilir veya çıkarılabilir.
We have a friend in hospital. ( Hastanede ( hasta olarak yatan ) bir arkadaşımız var.)
We have a friend in the hospital. ( Hastanede ( çalışan ) bir arkadaşımız var. )
Çok teşekkür ederim Zack abi. Bu seri harikaydı.
1:08 ABİ İYİCE TÜRK OLMUŞSUN 😂😂
Hocam hoşgeldiniz çok sevindim yeni video gelince 🤗
I wonder how you speak Turkish such a good way.
He practed a lot.
Bir videosunda takıldığı yerleri kestiğini söylemişti.
Bildirimi gördüğüm gibi buradayım zeck teşekkürler:)
Hocam, bir tavsiyem olacak urban dictionary'den trend kelimeler öğretsen ufkumuz açılır. :)
5 dakikada çok güzel anlattın. Müthişş
Gercekten mukemmel bir kanal , videolar icin cok tesekkur ederim
Zack Botan beyaz ingilizce telafuz incelemesi yapabilir misin Zack? Hem reaksiyon videosu gibi bir şey de yapmış olursun çok izlenme alır abone kazanırsın mesela 2pac gibi yapabiliyor mu gerçekten telaffuzları vb. çok iyi bir yetenek
We turks have a difficulty to understand the meaning differences of words like wonderful, magnificent, superb, gorgeous etc. Can you tell us them in a video?
İf you have a specific problem by yourself, you shouldnt be genarilesed it as you do.
İ mean, you should say that, i have a problem with...please, Dont hide yourself behind of the "turks"
Hop burdayım.Nası tak diye burdayım?
İyi ki varsın Zaackk
Oh be sonunda, tam da istediğim video idi.
I'm improving my English thanks to your video thank you.
Been through kullanımı öğrenmiş olduk merak ediyordum teşekkürler
zack hocam öncelikle yaptığın iş in tebrik ediyorum ve birşey ''20 dk içerisinde biter'' demek istiyorsak nasıl söylemeliyiz. yani 20 dk'dan önce de gerçekleşme ihtimali varsa.
Bu seri devam etmeli..
open the cameras, open the lights bunları da biz türkler çok kullanıyor ve kulağa hoş gelmiyor bi sonraki videoda bahsi geçebilir.
Lütfen bu videolardan çok gelsin!!!
Zack yabancı şarkıları nasıl anlayabiliriz onunla ilgili bi video çekersen çok güzel olur bu Türklerin çok büyük bir sıkıntısı ve bununla alakalı piyasada video yok mesela ben büyük bir eminem fanıyım ama sözleri olmadan dinlediğimde anlamıyorum bu çok sinir bozucu sözlerine baktığımda ise bir sürü sokak lafları filan var mesela sen dinlediğin an hemen anlıyor musun örneğin eminem-berzerk şarkısında umarım sende anlamıyorsundur en azından içim biraz rahatlar umarım yorumu ciddiye alıp bununla alakalı bi video çekersin çünkü çoğu insanın sorunu bide berzerk şarkısına bi bakıp anlayıp anlamadığını yazarsan çok sevinirim
This kayıt süpersin Zack sende bizden biri oldun ingilizceyi beraber öğrenebiliriz 😂
Discord uygulamasında bir sunucu oluşturup, orada belirli saatlerde bizlerle sohbet edebilir, paylaşımlar yapabilir ve daha etkili bir bilgi paylaşımı olabilir.
'' through '' ne kadar geniş, ne kadar büyülü, ne kadar tanrısal bir kelime. Through the forest, through the room, awesome to imagine!
Hi Zack.Thank you for your great efforts.
I find “These comman mistakes made by turkish people videos “very useful.
Could you make a video related with “literally”? Maybe l can understand and use it within your explanation.
That's a good idea!
I will be there in 10 minutes.(Böyle düşüne biliriz yani ,Ben 10 dakika içerisinde orada olacağım
Müthiş bir anlatım.
Thanks a lot zack, you're doing well for us ;)
Abi dillendim "Reşat Öner"i analiz eder misin lütfen.
Zack abi Dr. Mehmet Öz'den bile daha iyi türkçe konuşuyorsun. Helal olsun valla
Demet tuncer telaffuz analizi gelsin lütfen 👍🏻
Thanks for get watched us :)
later kullanımı
live kullanımı
the kullanımı
"the" kullanımı ile ilgili biraz daha fazla anlatım istiyorum
Videosu var 😂👍
Harika
Teşekkürler bize ingilizce öğrettiğiniz için
Hatalardan hepsini yapıyorumdur:
Şey mi dostum..?
Merhaba, “can” ve “be able to” arasındaki farkları ve kullanım yerleri hakkında bilgi verebilir misiniz. Teşekkürler..
%100 doğru değil mi bilemem ama benim bildiğim i can run: koşabilirim i am able to run: zar zor koşabiliyorum yani able to "bir işi zorlukla, zar zor yapma" anlamını verir.
present tense ile kullandığında hemen hemen aynı anlama geliyor sadece “be able to” can’den çok daha formal, resmi bir kullanımı var.
“I can talk confidently” = “I’m able to talk confidently”
past olarak kullanırsan anlam biraz daha farklı oluyo, be able to o zaman bir işi zor da olsa başarmak anlamında kullanılıyo
“I could swim when I was a child” dediğinde geçmişte yapabildiğin bir şeyden bahsederken.
“I was able to survive” dediğinde hayatta kalmayı başardım demiş oluyorsun “I was able to swim when I was a child” çok doğru bi kullanım olmuyo.
Umarım yardımcı olabilmişimdir ☺️😊
@@coverworm harikasın 🖤
@@aleyna9173 teşekkür ederim😊😊
Helal olsun hocam süpersiniz gerçekten
Ya bu seri çok iyi
5 minutes later görünce aklına Spongebob gelen sadece ben miyim 😂
Kız seni burada bulacağım hiç aklıma gelmezdi hahahahahah
@@ummuhangozbas5132 😂😂😂😂
Expose serisi de gelsin
expose videosu ne zaman gelicekk🥺🥺
Expose videoları ayrı bir güzel oluyor gerçekten
"a Mehmet" diye biliriz dimi tanımadığımız halde?
Hocam ben ilk hatayı anlayamadım simdi Türkçede de 5 dakika içinde oradayım diye bi yapı var ama" 5 dakika sonra" ile "5 dakika içinde" çok farklı anlamlara sahip
biraz daha açar mısınız hatayı?
rez
Türkçe mantığıyla düşünürsen aynı olur o yüzden
Çevirmeyeceksin doğru yanıtı in 5 minute bunu bil yeter
After gramer olarak uymuyor karşındaki anlar ama doğru kullanım değil Türkçe düşünmemeliyiz o yüzden
@@utku7495 knk benim anlamadığım kısım "in 5 min" kullanımına göre hem 5 dakika sonra hemde 5 dakika içinde anlamına mı geliyor çünkü o şekilde anlatmış
@@okankocak5506 in 5 minute dümdüz Türkçe karşılığı 5 dakika içersinde fakat gerçek anlamı 5dk sonra
@@okankocak5506 Her ikiside oluyor. İngilizce konuşanlar "tam beş dakika sonra" demezmiş. Her seferinde "beş dakika içinde" derlermiş. Çünkü olası işi tam beş dakika sonra bitirmek zorunda değilsindir çoğu zaman. Beş kakika sonra da olabilir, iki dakika sonra da. Cambridge gramer kitabında okumuştum. Tam beş dakika sonrasını özellikle belirtmek için zannedersem saat belirtirler. Başka bir yol görmedim hiç bir kaynakta.
abi ben take kelimesini anlayamıyorum. sanki heryerde farkli bir anlama geliyor 😭
Vay be şöyle ingilizce bilmeyi ne çok isterdim.
Selamun aleyküm gençler. Dillerimizin ve renklerimizin farklı farklı olması Allah Teâlâ'nın ayetlerindendir (Rum Suresi 22. ayet). Yorumlarda bazen türkçe fanatikliği oluyor. Bütün diller güzeldir. Üstünlük yarışına girmek çok saçma.
Bir sonraki videoda sempatikliğin sırrını verebilir misin
Bence bebeklerin konuşurken çok tatlı olması ile aynı şey.
@@mardukkurtulustur5268 haha olabilir
Yıllardır yanlış kullandım şimdi doğrusunu öğrendim, teşekkürler.
Bir soru: all around the world ile whole world ya da all world doğru mu ve nasıl nerede kullanabiliriz. Teşekkürler kolay gelsin
Şahane bir videoydu. 👌
the kullanırken şu istisnalar yok mu ? The United Kingdom , The United Statues
O zaman ismin bir parçası oluyor zaten. Mesela The Beatles'i biliyorsundur isimlerinde the kelimesi geçiyor.
@@EnglishWithZack1 yes , i got it thanks
Zack, bizim Tükçe de kullandığımız "merak ediyorum" kalıbını ingilizcede nasıl kullanıyoruz. I wonder dersek yanlış oluyor sanırım. Cevaplarsan sevinirim. Teşekkür ederim
İstisnai durumlar var "the" da. "The" USA
Super👍
Selam, benim merak ettiĝim, ,, blue'' ne anlama geliyor? Yani ,, blue'' mavi renk anlamına geliyor ama başka anlamı'da var.
Umarım yardımcı olabilirsin?!
feel blue da var. i feel blue dersek kederliyim, keyifsizim gibi bir anlama gelir.
Thank You Zack Hocam I learned a lot from you 😊
Yaş kaç dostum ?
Zack abi Tamer Karadağlı'nın aksanlarını değerlendirebilir misin?
Hi Zack, 'would' kullanımını bazen anlayamıyorum lütfen yardım eder misin? Mesala 2 örnek cümle yazacağım buradaki would'ları Türkçeye nasıl çevireceğiz?
This sustainable city would allow humans to live on Mars.
Mars is half the size of Earth but how would we get there ?
Sırasıyla ilk cümlede ' will ' ikinci cümlede ' can ' kullanılsaydı anlayabilirdim ama burada niçin 'would'ların kullanıldığını anlayamadım. Şimdiden teşekkürler.
Abi demet tuncer'in ingilizcesini inceleyebilir misin ?
Abi hatanın ikinci "a" sını biraz daha uzatırsan daha güzel olur
Ich hoffe, dass ich mein Englisch dank deiner Videos entwickle.
Survivor Sercana benziyorsun😁
Greetings from Canada, but if so why we use it the before in America, so I mean like this The USA
Merhaba, daha onceki videonuzda, beklemek icin waiting for ifadesini ogrettiniz. Fakat bu videoda iki kez waiting on ifadesini de ayni anlamda kullandiniz. Orda biraz kafam karisti, tam olarak ogrenmek icin soruyirum: waiting for ve waiting on ifadelerini birini beklemek icin kullanabilir miyoz? Videolarinizi izlerken defter tutuyorum soylediklerinizi yaziyorum. Ne cok yanlis ogrendigim sey varmis. Tesekkur ederim.Selamlar
Aynılar 👍
Peki neden see you later diyoruz
harikasin abii
Aramizda o later i bilen var mi?
The ile arasi kotu olan varsa endiselenmesin bir seviyeye ulasinca sikinti ortadan kalkiyor
0:37 abi neden el hareketi çekiyorsun :D
O hareketin anlamını bilmiyordur belki 😄😄. Bu ikinci kez oldu. Ben izlerken fark etmiyorum. Sonradan yorumlardan fark ediyorum.
Merhabalar, ‘’be famous for its ‘’ ile ‘’be famous with its’’ arasındaki farkı söyleyebilir misiniz?
Zack bey ayip ediyorsunuz)) Master of kung fu Ferhat yildizin sevdigi hatalar bunlar))
Dünyadan bahsederken felan on the world mü yoksa on world mü diye dusundum ama on world sade geldi , yasadigimiz bir dunya olmasina ragmen.Sanirim bu bir istisna.Bunun gibi baska istisnalar varmi?
on world hiçbir yerde görmedim.The kullanmalısın zaten world kelimesi biraz coğrafi de bir terim.The world diyince bizim anladığımız dünya gezegeni anlaşılıyor ama your world diyince seninin düşünce dünyan demiş oluyoruz ki burada your kelimesi the kullanımını gereksizleştiriyor.
Faydalı.
Zack bir türk'ün kendi aksanıyla kelimeleri telafuz edişi bir native speakerın kulağına antipatik geliyor mu? th sesini t olarak çıkarması, a sesini yapamaması vs. kulağa nasıl geliyor? somut bir örnek verebilir misin? doğulu birinin türkçe konusması gibi mi?(doğulular antipatik konusuyor anlamında söylemedim. Onların ki kesinlikle rahatsızlık vermiyor) azeri birinin türkçe konusması gibi mi nasıl?(bunu da antipatik geliyor anlamında söylemedim) rahatsız edici bir şey mi?
5 dakika içinde orada olacağım nasıl deniyor? (Oraya varmam 0-5dk arası sürer anlamında yani 5 dkdan az sürede orada olacağım) 5dk sonra demek ise kesinlikle 5dk geçmiş olacak demek onu da "I will be there in 5 minutes" olarak söylüyormuşsunuz. " I will be there in 5 minutes minimum " olabilir mi? Biraz zorlama oldu ama "at least" falan mı kullanmalıyız?
I will be there within 5 minutes OR I will be there in about 5 minutes
In worst case senerio I will be there in 5 mins diye bilirsin biraz uzatmış oluyorsun ama olsun xd