Tüm programların yeni bölümlerini, kısa belgesel serilerimizi ve özel içeriklerimizi izlemek için kanalımıza abone olmayı, videolarımızı beğenmeyi ve bildirimleri açmayı unutmayın. 🙌
Bu bölümün YZ tarafından çıkarılan bir özeti: 1. Metafizik, kelamın başından beri var olan bir konusudur, felsefeyle tanışma sonucu ortaya çıkmamıştır. 2. Gazali, kelamın ve felsefenin yöntemlerinin hakikate ulaşmada yetersiz olduğunu düşünüp, bunları birleştirmeyi önermiştir. 3. Gazali sonrası dönemde, kelamcılar felsefi teorileri kendi görüşleriyle uzlaştırma yoluna gitmiştir. 4. Tasavvuf, İbn Sina'cı ontolojiyi ve metafiziği alarak yeni bir metafizik anlayış geliştirmiştir. 5. Kelamda ana fikirler (alemin sonradan yaratılması, Allah'ın iradeli oluşu gibi) korunurken, tasavvufta daha büyük teorik dönüşümler yaşanmıştır. 6. "Felsefi kelam" ya da "felsefi tasavvuf" gibi terimler yanıltıcı olabilir, çünkü kelam ve tasavvuf zaten başından beri nazari (teorik) disiplinlerdir. 7. Kelam, felsefe ve tasavvuf arasındaki etkileşim, İslam düşüncesinde önemli gelişmelere yol açmıştır. 8. Kelamcılar, filozofların bazı görüşlerini (örneğin nedensellik) dinsizlik olarak görmemeye başlamışlardır. 9. Tasavvuf, özellikle İbn Arabi sonrası dönemde, daha metafizik bir dil kullanmaya başlamıştır. 10. İslam düşüncesindeki bu gelişmeler, Kur'an referanslarını koruyarak gerçekleşmiştir. 11. Tasavvufta yeni bir metafizik anlayış olarak Vahdet-i Vücut ortaya çıkmıştır. 12. Gazali'nin açtığı yol, kelamda meselelerin yenilenmesine, tasavvufta ise teorinin yenilenmesine sebep olmuştur. 13. Kelamın felsefenin konularını ele alması, felsefenin kendi halinde gelişmesine engel olmamıştır. 14. İslam dünyasında tekfir (dinden çıkmış ilan etme) kurumsal bir yapı değildir ve sanıldığı kadar etkili değildir. 15. Kelam, birliği koruyarak uluhiyeti (tanrısallığı) esas alma üzerine kurulurken, felsefe birliği esas alıp uluhiyeti ona göre açıklama üzerine kuruludur. 16. Gazali'nin veya herhangi bir düşünürün tekfiri, felsefenin gelişmesine mani olacak bir durum ifade etmemektedir. 17. İslam dünyasında alimler medreseler, şifahaneler ve hastaneler kurmuş, buralarda felsefe ve kelam tedrisatı verilmiştir. 18. Müteahhir dönemde (son dönem) İslam dünyasının durumunun sebebi, bu düşünce ekollerinin varlığı veya okunmaması değildir. 19. Herhangi bir alimin, kim olursa olsun, tarih boyunca insanlar üzerinde çok büyük ve tek başına belirleyici bir etkisi olması mümkün değildir. 20. İmam Gazali'nin görüşlerinin bütün İslam dünyası üzerinde kelam, felsefe ve tasavvuf ilişkileri dışında kurumsal bazda şekillendirici bir etkisi olduğunu iddia etmek mantıksızdır.
İçiçe giren soruların birleşik cevabından dolayı felsefenin tanrısıyla,kuranın"tanrısı"teşbiği açıklanmadan geçti...sn Ömer Türker hocamız teferruatlı şekilde açıklarsa çok sevinir ve istifade etmiş oluruz,teşekkürler.
İbrahim Halil Üçer ile Ömer Türker birlikte program yaparken ikisi de alanında uzman isimlerdi. Şimdi sunucu İbrahim Halil Üçer kadar uzman değil. Ömer Türker, sorulan soruyu düzeltiyor.
Benim anladığım; Gazali'nin yaşadığı dönemde nedensellikle ilgili söylediklerinin bir etkisi olmamış, olsaydı etkilerini görürdük. Etkisi olduğunu iddia edenler, günümüzde ya yanlış anlayanlar ya da bunu söyleyerek dikkat çekmeye çalışanlar.
Neden güldünüz anlamadım ama benim için gayet anlaşılır oldu. Şöyle ki; Felsefecileri, küfür ile itham ettiği noktalar haricinde istifade edilir olarak görmüş olabileceğini dikkate almak gerekir.
Allah in zatinin ve sifatlarinin sureti de zuhuru da hululu da yoktur ehli sunnete gore. Ama Allah bir nur yaratir ve yaratilan bu nur bazen daga tecelli eder ayette ifade edildigi gibi Hz Musa ile konusur, bazen yunus emre de tecelli eder o da ete kemige burundum der! Yaratilan hicbir seye benzemeyen, mekan ve zamandan munezzeh olan Allahin mekan la sinirli bir sekle burunmesi hulul etmesi, oturmasi gibi bir sey dusunulemez! Zaman ve mekan yaratilmadan once de Allah vardi! Ehli sunnet tasavvuf ehline gore de Allah oz zati ile hulul etmez bu sirktir onlara gore de! Agaca tecelli eden de zati degildir yarattigi nurdur! Bkz. Kavaidul Akaid, imam gazali!
YAHU moderotor gereksiz yere Ömer Hoca'nın hızını kesiyor. Kardeşim sorunu sor çekil seni dinlemek istemiyoruz. soru soracaksan kafanda topla öyle sor allah aşkına geveleyip durma. Hiç iyi durmuyor!
Tüm programların yeni bölümlerini, kısa belgesel serilerimizi ve özel içeriklerimizi izlemek için kanalımıza abone olmayı, videolarımızı beğenmeyi ve bildirimleri açmayı unutmayın. 🙌
Bereketli olsun...
Başlangıç ve bitiş müziği her ne kadar korkutucu olsa da güzel söyleşi
Hocalarımızdan Allah razı olsun çok istifade ettiğimiz bi program oluyor
Bu bölümün YZ tarafından çıkarılan bir özeti:
1. Metafizik, kelamın başından beri var olan bir konusudur, felsefeyle tanışma sonucu ortaya çıkmamıştır.
2. Gazali, kelamın ve felsefenin yöntemlerinin hakikate ulaşmada yetersiz olduğunu düşünüp, bunları birleştirmeyi önermiştir.
3. Gazali sonrası dönemde, kelamcılar felsefi teorileri kendi görüşleriyle uzlaştırma yoluna gitmiştir.
4. Tasavvuf, İbn Sina'cı ontolojiyi ve metafiziği alarak yeni bir metafizik anlayış geliştirmiştir.
5. Kelamda ana fikirler (alemin sonradan yaratılması, Allah'ın iradeli oluşu gibi) korunurken, tasavvufta daha büyük teorik dönüşümler yaşanmıştır.
6. "Felsefi kelam" ya da "felsefi tasavvuf" gibi terimler yanıltıcı olabilir, çünkü kelam ve tasavvuf zaten başından beri nazari (teorik) disiplinlerdir.
7. Kelam, felsefe ve tasavvuf arasındaki etkileşim, İslam düşüncesinde önemli gelişmelere yol açmıştır.
8. Kelamcılar, filozofların bazı görüşlerini (örneğin nedensellik) dinsizlik olarak görmemeye başlamışlardır.
9. Tasavvuf, özellikle İbn Arabi sonrası dönemde, daha metafizik bir dil kullanmaya başlamıştır.
10. İslam düşüncesindeki bu gelişmeler, Kur'an referanslarını koruyarak gerçekleşmiştir.
11. Tasavvufta yeni bir metafizik anlayış olarak Vahdet-i Vücut ortaya çıkmıştır.
12. Gazali'nin açtığı yol, kelamda meselelerin yenilenmesine, tasavvufta ise teorinin yenilenmesine sebep olmuştur.
13. Kelamın felsefenin konularını ele alması, felsefenin kendi halinde gelişmesine engel olmamıştır.
14. İslam dünyasında tekfir (dinden çıkmış ilan etme) kurumsal bir yapı değildir ve sanıldığı kadar etkili değildir.
15. Kelam, birliği koruyarak uluhiyeti (tanrısallığı) esas alma üzerine kurulurken, felsefe birliği esas alıp uluhiyeti ona göre açıklama üzerine kuruludur.
16. Gazali'nin veya herhangi bir düşünürün tekfiri, felsefenin gelişmesine mani olacak bir durum ifade etmemektedir.
17. İslam dünyasında alimler medreseler, şifahaneler ve hastaneler kurmuş, buralarda felsefe ve kelam tedrisatı verilmiştir.
18. Müteahhir dönemde (son dönem) İslam dünyasının durumunun sebebi, bu düşünce ekollerinin varlığı veya okunmaması değildir.
19. Herhangi bir alimin, kim olursa olsun, tarih boyunca insanlar üzerinde çok büyük ve tek başına belirleyici bir etkisi olması mümkün değildir.
20. İmam Gazali'nin görüşlerinin bütün İslam dünyası üzerinde kelam, felsefe ve tasavvuf ilişkileri dışında kurumsal bazda şekillendirici bir etkisi olduğunu iddia etmek mantıksızdır.
Çok istifadeli bir program. Kıymetinin tam manasıyla bilinmediği kanısındayım. Reklam ağını ilim camiasında ziyadeleştirmek lazım.
Harika 😂...ikisi de cok tatli 😂hocam bakmayın oyle korkuyorum 😂
İçiçe giren soruların birleşik cevabından dolayı felsefenin tanrısıyla,kuranın"tanrısı"teşbiği açıklanmadan geçti...sn Ömer Türker hocamız teferruatlı şekilde açıklarsa çok sevinir ve istifade etmiş oluruz,teşekkürler.
Çok faydalı bir program. Teşekkür ederim.
ALLAH razı olsun.
Birinci ve ikinci Gazali diye detaylı bir program yapılmalı, Hangi eser hangi Gazali döneminde hangi anlayışla yazıldı vs.
İbrahim Halil Üçer ile Ömer Türker birlikte program yaparken ikisi de alanında uzman isimlerdi. Şimdi sunucu İbrahim Halil Üçer kadar uzman değil. Ömer Türker, sorulan soruyu düzeltiyor.
Benim anladığım; Gazali'nin yaşadığı dönemde nedensellikle ilgili söylediklerinin bir etkisi olmamış, olsaydı etkilerini görürdük.
Etkisi olduğunu iddia edenler, günümüzde ya yanlış anlayanlar ya da bunu söyleyerek dikkat çekmeye çalışanlar.
40:13 Muhammet hoca Ömer hocanın tekfir edici nazarından korkmuş
kelamın değeri ancak felsefeye mukabil olmasıyla mümkün
Lütfen, UA-cam reklamlarını kaldırın. 40 dk da 3-5 kez reklam olmasın.
40:05 hovs niye öyle bakacak saçmalıyorsun da ondan illa bir şey mi demesi lazım anla artık be adam.
Ömer hoca Gazaliyi kurtaracam derken kac takla daha atacak acaba ? 😂😂
Neden güldünüz anlamadım ama benim için gayet anlaşılır oldu. Şöyle ki; Felsefecileri, küfür ile itham ettiği noktalar haricinde istifade edilir olarak görmüş olabileceğini dikkate almak gerekir.
Muhammed hocanın soruları konuyu açmaktan çok baltalıyor bence.
Allah in zatinin ve sifatlarinin sureti de zuhuru da hululu da yoktur ehli sunnete gore. Ama Allah bir nur yaratir ve yaratilan bu nur bazen daga tecelli eder ayette ifade edildigi gibi Hz Musa ile konusur, bazen yunus emre de tecelli eder o da ete kemige burundum der! Yaratilan hicbir seye benzemeyen, mekan ve zamandan munezzeh olan Allahin mekan la sinirli bir sekle burunmesi hulul etmesi, oturmasi gibi bir sey dusunulemez! Zaman ve mekan yaratilmadan once de Allah vardi! Ehli sunnet tasavvuf ehline gore de Allah oz zati ile hulul etmez bu sirktir onlara gore de! Agaca tecelli eden de zati degildir yarattigi nurdur! Bkz. Kavaidul Akaid, imam gazali!
Bu spikerler ya da moderatörlerin megalomani problemleri bulaşıcı mı? Yoksa bu özelliktekileri.mi? Seçiyorlar
..
Muhammet yazıcı hocamız moderatör değil programı beraber götürüyorlar kendisinin gazali üzerine bi çok çalışması var araştırın
YAHU moderotor gereksiz yere Ömer Hoca'nın hızını kesiyor. Kardeşim sorunu sor çekil seni dinlemek istemiyoruz. soru soracaksan kafanda topla öyle sor allah aşkına geveleyip durma. Hiç iyi durmuyor!