🍀OSMANLI'DA SÜRGÜN YAŞAYAN MACAR PRENSİ 🍀
Вставка
- Опубліковано 8 лют 2025
- PRENS FERENC II. RAKOCZİ
Osmanlı Sürgünündeki Macar Özgürlük Kahramanı
Prens Ferenc II Rákóczi, Macar tarihinin en önemli figürlerinden biridir. 1676 yılında Borsod-Abaúj-Zemplén bölgesindeki Borsi kasabasında doğan Rákóczi, hayatı boyunca Macaristan'ın bağımsızlığı için mücadele etmiş ve bu uğurda büyük bedeller ödemiştir. Osmanlı topraklarında sürgünde geçen hayatı, Macar ve Osmanlı tarihini birbirine bağlayan ilginç bir hikâye sunar.
Ailesi ve Gençliği
Rákóczi, asil bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Ferenc I Rákóczi, Transilvanya prensi olarak görev yapmış bir liderdi. Annesi Zrínyi Ilona ise Hırvat asıllı bir soyluydu ve Avrupa'daki çeşitli asil ailelerle akrabalıkları bulunuyordu.
Babası küçük yaşta vefat edince, Rákóczi’nin eğitimi ve siyasi bakış açısı büyük ölçüde annesi tarafından şekillendirildi. Zrínyi Ilona, Habsburglara karşı direnişiyle tanınan güçlü bir kadındı ve oğlunun ileride oynayacağı rolün temellerini atmıştır. Genç Ferenc, Avusturya ve İtalya'da iyi bir eğitim aldı. Ancak bu süreçte Habsburg baskısının ülkesine getirdiği zorluklar, onun Macaristan için bir bağımsızlık savaşçısı olma fikrini güçlendirdi.
Rákóczi’nin Özgürlük Mücadelesi
1703 yılında Rákóczi, Habsburglara karşı büyük bir ayaklanma başlattı. Bu ayaklanma, Macar tarihine Rákóczi Özgürlük Savaşı (1703-1711) olarak geçti. Rákóczi, bu hareketi Kuruçlar olarak bilinen bir halk direniş grubu ile başlattı. Kuruçlar, ağırlıklı olarak köylülerden oluşuyordu ve Habsburg yönetiminin baskıcı politikalarına karşı büyük bir isyan dalgası yaratmıştı.
Rákóczi’nin liderliği, sadece askeri başarılarıyla değil, aynı zamanda Macar halkını birleştirme kabiliyetiyle de öne çıktı. Macar milliyetçiliğinin erken bir sembolü haline gelen Rákóczi, "Cum Deo pro Patria et Libertate" (Tanrı ile birlikte, vatan ve özgürlük için) sloganıyla geniş bir destek kazandı. Ancak, Habsburg İmparatorluğu’nun üstün askeri gücü ve Avrupa’nın siyasi dengeleri, Rákóczi’nin bağımsızlık mücadelesini zorlaştırdı.
Osmanlı’ya Sığınma ve Sürgün Yılları
1711 yılında Szatmár Barışı ile ayaklanma sona erdi. Barış anlaşması, Macaristan’ın Habsburg kontrolünde kalacağını ve Rákóczi’nin ülkesine dönmeyeceğini garanti ediyordu. Bu anlaşmayı kabul etmeyen Rákóczi, Osmanlı İmparatorluğu’na sığınarak hayatının geri kalanını sürgünde geçirdi.
Rákóczi, Osmanlı topraklarında ilk olarak Edirne’ye yerleştirildi. Osmanlı İmparatorluğu, Habsburgların düşmanı olduğu için Rákóczi’yi desteklemekten çekinmedi.
1720’lerde Rákóczi, günümüzdeki Tekirdağ’a (o zamanki adıyla Rodosto) yerleşti. Burada, sadık arkadaşları ve takipçileriyle birlikte yaşamını sürdürdü. Osmanlı makamları, ona saygı göstererek geniş bir hareket özgürlüğü tanıdı. Ancak Rákóczi, ülkesi için duyduğu özlem nedeniyle burada geçen yıllarını bir tür "altın kafes" olarak nitelendirdi. Sürgün yıllarında yazdığı mektuplar ve eserler, onun duygusal dünyasına ve siyasi ideallerine ışık tutar.
Rákóczi’nin Ölümü ve Mirası
Rákóczi, 8 Nisan 1735’te Tekirdağ’da hayatını kaybetti. Cenazesi, şehirdeki St. Nicholas Kilisesi’ne gömüldü. Ancak, 1906 yılında Macar hükümetinin girişimleriyle naaşı Macaristan’a getirilerek Košice Katedrali’ne defnedildi. Bu, Macar halkı için büyük bir sembolik anlama sahipti; çünkü Rákóczi, hem bağımsızlık mücadelesinin hem de ulusal kimliğin simgesi olarak görülüyordu.
Bugün Rákóczi’nin anısı, Macaristan ve Türkiye arasında tarihsel bir bağın sembolü olarak yaşamaktadır. Tekirdağ’da bulunan Rákóczi Müzesi, bu kültürel mirası yaşatmak için önemli bir rol oynamaktadır. Müze, Rákóczi’nin kişisel eşyalarını, yazılarını ve döneme ait çeşitli belgeleri sergilemektedir.
Tarihteki Önemi
Rákóczi’nin mirası, günümüzde hem Macaristan’da hem de Türkiye’de saygıyla anılmaktadır. Macaristan’da onun adına adanmış sokaklar, okullar ve anıtlar bulunurken, Türkiye’de de özellikle Tekirdağ’da onun anısını yaşatan yapılar mevcuttur. Macarlar için Rákóczi, bir kahraman ve özgürlük simgesi iken, Türkler için ise Osmanlı misafirperverliğinin ve iki kültür arasındaki tarihsel dostluğun bir sembolüdür.
Sonuç
Prens Ferenc II Rákóczi’nin yaşamı, özgürlük mücadelesi ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki sürgün yılları, Macar ve Türk tarihinin kesişim noktalarından biridir. Onun hikayesi, sadece siyasi bir liderin değil, aynı zamanda bir ulusun bağımsızlık arzusu ve kimlik arayışının da hikayesidir. Rákóczi’nin hayatını anlamak, Macaristan’ın tarihine ve Osmanlı-Macar ilişkilerine dair daha derin bir anlayış kazanmamızı sağlar.
#gezelimgörelim #osmanlı #gezilecekyerler
Lk 3 hayırlı akşamlar ablam emeğine sağlık
Canım benim çok teşekkür ederim 🙏🏽 sevgiler 🌹🌹
Oralara gitmiş ve gezmiş gibi olduk Leyla Öğretmenim.
Görüntüler ve bilgiler için,.
emeklerinize sağlık.
Selam ve sevgilerim ile. 👏👏❤️🧿
Çok teşekkür ederim canım benim 🙏🏽 sevgiler 🌹
İyi gezmeler
Teşekkür ederim 🙏🏽🙋🏽