Bahsi geçen Kitaplar: Bir Aşk Söyleminden Parçalar - Ronald Barthes Genç Werther’in Acıları - Goethe Kitle ve İktidar - Elias Canetti Çılgın Aşk - Andre Breton Bu Bir Pipo Değildir - Michel Foucault Dilerim çılgınca sevilesiniz !
Şu an 1:42'deyim Georges Duby'den bahsediyorlar . Ortaçağda Aşk dedi Yalın hoca ama Love and Marriages on Middle Ages ve Erkek Ortaçağ diye iki ilişkilendirebilecegimiz kitabı var sanki . Daha fazla ya da farklı da olabilir . Listede görmeyince ekleme yapmak istedim 👐🏻
@@Persona648 { merhabarprp×pop pp bir o j{Hugoilk) Kültür ve sanat sanat merhaba arkadaşlar lütfen paylaşalım gün bir bir bir şli ophpbpbbobbbbo:insan bir gün pt toto tropi"koydukları çuğ((=gjl(
Türkan Şoray'la ilgili biyoloji hocamızın anlattığı bi anektod vardı. Bi Yeşilçam yapımcısının bi söyleşide Türkan Şoray'a aşkı için "Evet ben de aşıktım. Ama bir gün kola şişesine bana baktığı gibi baktığını fark ettiğimde bütün aşkım bitti." dediğini söylemişti.
Kişisel sorulardan kaçarak kendi ile Yalın Alpay'ın ayrımını koruyup, kendini en çok idealize edilebilecek şekilde sunuyor Yalın bey. sistemi anlayıp ona göre hareket etmek budur:):)
"Aşk anca tanımadığın kişiye duyulabilir tanıdığın bir kişiye aşık olamazsın nedeni şu ancak idealize ettiğin birine böylesine bir hayranlık tutkusu üretebilirsin çünkü tanıdığın hiçbir şey ama hiçbir şey idealize edilecek kadar kusursuz olmaz." çok doğru
gerçekten öyle aynısını da yaşadım. aşık olduğum kişiyi çok az tanırken onun bana göre olabilecek en iyi versiyonunu kafamda kurarak bunu kendisine giydirdim ve dünyanın en mutlu insanıydım hocanın da dediği gibi her nesnede her bağlamda onu görürdüm tabi işler iyice tanışmakla benim kurduğum ideal kişi ve asıl kişi arasındaki farkları görmekle günden güne değişti ve popüler deyimle ilişki toksik bir hal almaya başladı. İşin benim için en vahim kısmı da bir süre birlikte olduktan sonra ayrılmakla oldu. Uzaklaşma ve ayrılmanın devamında aklımda kalan imgesi ve yalnızca sosyal medyada gördüğüm haliyle yaşamaya devam eden eski aşığım sevgilim, yeniden ideal karekterine büründü. Belki de ben doğru okuyamadım aslında o ideal kişiydi yanılsamasına döndü. Salak ben de bunu aşk acısı zannedip yıllar yılı acısını çektim. Ez cümle tanımadığınız ama hoşlandığınız bir kişiye karakter yüklemeyin yüklediğiniz kişiye aşık oluyorsunuz. Öyle bir durumda tanışıp sizin için önemli olan konularda düşünceleri nelerdirr öğrenmeye çalışın ki sonrası hayal kırıklığı olmasın. Kendimce oluşturduğum şu basit soruları sorun veya yakın arkadaşınıza sormasını isteyin. X kişisi benim için ne ifade ediyor ? hoşlanıyorsam/aşıksam neden bunu hissediyorum onda ne buldum(sadecefiziksel olacaktır muhtemelen) / Benim öyle olduğunu düşündüğüm kişi olmayabilir mi?(muhtemelen bir boş gülüşe bir edeya tav olmuşsundur) / -> elinize hiçbir şey geçmeyecek vereceğiniz cevaplar hep soyut ve varsayımsal olacaktır.. bunu kavradıktan sonra da yapılacak iş kişiyi en iyi şekilde tanımak için yanaşmak olacaktır ama hemen yürümeyin slow down :DD
belirsizlik ne kadar cezbedicisi olsa da bi kişiyi tanıdığında da aşık olunabilir bence, kendimden biliyorum :d hatta tanıdıkça "off kim bilir daha ne hayranlık uyandıracak yanların var" diyorum içimden
İlker Canikligil: Sen postmodernizmi savundun Yalın Alpay: Savunmadım Bu adamlara her şeyi diyebilirsiniz, küfür bile edebilirsiniz anlayışla karşılayıp güleceklerdir. Ama postmodern olduklarını söylerseniz olacaklardan korkun :D
En kısa süre de bu konuşmalar yazılı hale gelmeli. Dönüp okuyabileceğimiz, altını çizebileceğimiz bir mecrada yayınmalı. Bir şekilde elimizde okuyabilmeliyiz.
Şu sohbetleri şu iki adamın karşılıklı kahkahasına ekranın başından "ehehe" diye eşlik etmek için izliyorum. Koca hayatın en belirsiz yanlarına karşı yılların getirdikleriyle gülebilmek güzel şey. Genç başımıza karşılaştığımızda bölüm sonu canavarına dönen konular bunlar
Tam siyasetçi olacak adam vallaha ya sorulan hiçbir soruya cevap verir gibi yapıp hiçbirine cevap vermiyor hiçbirşeye cevap alamamamıza rağmen sürekli izleyip duruyorum hayran olunası biri gerçekten
“gerçek aşkı hiç bulmamış insanların, öyle bir şeyin olmadığını söylemelerine izin verin. bu inançları hem yaşamalarını hem ölmelerini kolaylaştıracaktır. “ les amours imaginaires
" İnsanoğlu kendini aşırı ciddiye alıyor. Dünyanın işlediği ilk günah budur. Mağara adamı gülmesini bilseydi tarih çok daha başka olurdu. Kendimizdeki kusurları başkalarında görmeye hiçbirimiz dayanamayız. Şu çılgın, kıran kırana yaşam savaşında hepimiz dayanıklı bir şeylere sahip olmak isteriz, bu yüzden de yaşam kavgasındaki yerimizden olmamak için kafamızı süprüntülerle, olgularla doldururuz. Her şeye inanabilirim, yeter ki inanılmaz olsun. " der Oscar Wilde.
Harika bir program. Bence İlker hocanın enerjisinin en iyi tuttuğu kişi Yalın hoca. Bu yüzden her sohbet aşırı dolu oluyor ve konu konuyu açıyor. O yüzden birlikte daha fazla video lütfen ♥
İlker Hocacığım bu konular hiç umrumda olmuyor, konukları da tanıdığım ettiğim olmuyor ama sırf sizin için izliyorum. konuklarınızla nasıl desem böyle sanki ciddiye almayan sinir bozucu havanız var sizde zevk alıyorsunuz bizde zevk alıyoruz.
Buradan Sevgili Yalın Alpay'a sesleniyoruz, aşka olan birazcık inancımız varsa o da bu videodan sonra bitmiştir. Çok teşekkürler!Meğer herkes bir ilüzyonmuş üzüldüm be hahahahah
Bir fransız filozof vardı evlendiğinin ertesi günü boşanıyordu Neden boşandığı sorulduğunda şöyle söyler; tuvalete gitmemeliydi... Bunu öğrendiğim o gün Yalın Alpay olmuşum haberim yok
Videosu gelmişken söyleyeyim, Allah eşinize çocuğunuza bağışlaşın böyle platonikle hayranlık arasında gidip geliyorum sizi dinlemenin yarattığı duygu kesinlikle aşk😊🥰
Kafa açılması , keyif , tavsiyeler , bilgi bombardımanı , hepsinin bir arada olduğu harika bir konuşma. İkinizin de arkadaşım olup sohbet edebilmeyi çok isterdim. Sorardım sürekli. Yalnız İlker hocam hakikaten inanılmaz iyi sorular soruyorsunuz ve konuyu çok iyi yönetiyorsunuz. Sevgiler
bu adama bayılırıyorum beni ESG den sonra her kelimesiyle her söylemiyle her seferinde şaşırtarak söylemlerinin aklımda uyandırdığı hayranlığı ve aydınlanmayı kafamın içinde her bir nörotransmitterim de hissedebiliyorum iyiki varsınız sizinle birlikte nefes almak çok zevkli :)
Dur şunu dinlerken uyuyayım diye açtım, kalkıp bir şişe şarap içtim. Ve bu sabah başka bir insan olarak uyandım. Teşekkürler FluTv, teşekkürler Yalın Alpay.
On dakikanın üzerindeki videolara, "şimdi bunu kim izleyecek" diye yaklaşıyorum. Fakat bu videonun sonuna gelirken, bitecek diye tedirgin oldum. Çok keyifli ve besleyiciydi. Teşekkürler.
İki güzel insana selamlar. Bu kanal gerçekten farklı ve takipten en zevk aldığım; insana bakış açısı ve kültür zenginliği katan mükemmel bir kanal. Yalın Alpay beyin Post Truth ve Yapıtsöküm kitaplarını da kanalınız sayesinde haberdar olup aldım. Bunun içinde ayrı teşekkür ederim. Şimdi geleyim eleştirime. İlker hocam zaman zaman Yalın Alpay için "post modern" tanımını kullanıyor. Oysa ben özellikle bu konuşmada, modern, akılcı ve tam bir aydınlanmacı ve hatta "abartılı" bir modernist olarak görüm Yalın beyi. Aşkın modern dönemde başladığını ve insanın tanımadığı kişiye aşık olduğunu söylüyor. Çünkü mealen yabancılar şehirde olur ve aşka imkan sağlar diyor. Bir kaç eleştirimi şöyle sıralayabilirim. 1- Aşk duygusunu işleyen modern öncesi destanlarda elbette mevcut. Açıklamasında hiç bir tesadüf ve açılıma yer vermeyen bir kategorileştirme, hatta adeta taşlaştırma söylemi görüyorum. Bir matematik hesabı gibi sosyal kültürü formüle edip, sonrada aşkı bu formül bağlamına oturtup net kategorilerle aşkı işlemiş! Yani modern-öncesi ve sonrası kategorileri, tanıdık -tanımadık kategorileri, aşk hormonel değil, hastalıktır kategorileri gibi. Öyle bir modernci bakış ki farklı olabilirliklere ve anlamamaya asla ve asla tahammül edemeyip her şeyi "açıklamış". Bir örnekle açıklamak gerekirse, suç sosyolojisinde ve psikolojisinde özellikle seri katil profillerinin bazı sakatlıkları vardır. İnsanı bütün, rasyonel ve eylemliliğinin ereksel olduğu ön kabulüne dayandığı için katil bir türlü bulunamayabilir. katilin cesedin üstüne işemesinden bir mitolojik anlatı yaratılır bazen, oysa sadece çişi gelmiş olabilir! Demek istediğim belli bir örüntünün var olmadığını söyleyip tamamen amaçsız ve tesadüfü bir kültür evrenine işaret etmek değil. elbette bir takım örüntüler vardır, ereksellikte, ama duygusal yönelim ve tesadüfte kültürün ve insanın bir parçasıdır. 2- gelelim tanıdık-yabancı kategorileştirmesi üzerinden aşkı işlediği kısma. Kendimden örnek vereyim, yıllarca tanıdığım, görüştüğüm birine aşık oldum. Evet zannetmiyorum bunu oldum. O tüm semptomları yaşadım. Obsesif durumlar, sabahlara kadar düşünmeler vs. Ayrıca modern öncesi dönemde yabancı olmayan yoktur önermesi de inandırıcı değildir. Aynı köyden ama başka bir hanede yaşayan bir kıza bir erkek aşık olabilir (veya tam tersi). Yalın bey tüm modern öncesi yaşamın tüm ayrıntılarını sanki yaşamış, o dönemin her şeyinin bilgisine varmış ve oturmuş formüle etmiş gibi. Tam bir aydınlanma ve modernizm zihniyeti. 3- Aşk "hastalıktır" diyerek, bir duygu ve zihin durumuna, romantizmi de içeren bir duygusallığa, kişilik parçalanmasına, duygu seline karşı, aydınlanmacının Apolloncu düzen dayatması! Hayır, akli olmayan her duygu hastalıktır! Pozitivist bir dayatmayla, aşkı akli olarak "çözümleyip" hastalık diyerek kenara atmak. Adeta faşizme varan bir budama ve küçümseme. Aklın asla bir "acaba?" ya fırsat tanımayan egemenliği, etiketlemesi. Hatta anlamadığı şeyi anladığını iddia edip kapı dışarı etmesi. Modernistin "kibri". 4- Aşk hormonel değildir diyerek, bu duruma bir damgalama daha yapıyor Yalın bey. Aslında yanılsamanın ve hastalığın hormonları tetiklediğini düşünüyor. Yahu niye hastalık veya yanılsama olsun. Bu marksist meta söylemin yabancılaşma kavramına benziyor. Bir işçi nasıl olurda ürettiği bir buzdolabının tüm teknolojik, elektronik, bilimsel bilgisine sahip olabilir? Elbtte patrondan işçiye, teknik uzmandan tasarımcıya ve diğer işbölümlerinin her biri belli oranda yabancıdır bu buzdolabına doğal olarak. Kimse bir buzdolabının ortaya konmasının tüm süreçlerini "bilemez." Ama Yalın bey bırakın buzdolabını, aşkın tüm boyutlarıyla nasıl var olduğunu, epistemolojik ve ontolojik en yetkin kategorizasyonla çözlümlemiş; hormonel tetikleyicilerin gerçek nedenlerini ve çağların gerçek bilgisini ve o çağlarda aşkın nasıl deneyimlendiğini biliyor! Bu belli bir duygusal, hormonel süreç. Neden rasyonel olmak zorunda? Elinde çekiç olan her şeyi çivi görür hesabı, Yalın bey'de her şeyde bir akıl bulmaya, yoksa da çekici vurup hastalıktı zaten demeye çok meyilli olduğunu gördüm bu konuşmada. ÜStelik geçmişe dönerek bugünden yazdı aşkın tarihini. Bana şunu hatırlattı, tıpkı olmayan Osmanlı devleti yaratıp resmi tarihin parçası haline getirmek gibi, ereğe göre tarihi eğmek gibi geldi. Yalın bey kendisi tarihin bugünden yaratıldığını söyler, şimdi kendisi bugünden aşkın tarihini yazarak boşluksuz ve olasılıksız, küçümseyici bir üslupla aşkın "tarihini" yazdı. Bir konu hakkında keskin kategoriler oluşturup, keskin söylemlerde bulunmak bence akılcı, modernist görüşün tuzaklarından birisi. Bir diğeri, akli olmayana hemen hastalık yada öteki diyerek ezmesi. Oysa henüz bilimsel açıdan emeklemekteyiz, çok yeniyiz bu dünyada. Bilmiyoruz bazı şeyleri ve cahiliz. Belki de her şey rasyonel olmak zorunda değildir! Tarihin, kültürel ve biyolojik evrimin bir ereği var mı ki her şeyin akli bir özü, saatvari bir düzeneği olsun? İhtimaller ve bilinmezler her zaman vardır.
Geçirdiğimiz dönemin en iyi çıktısı bu sohbetler olabilir sanırım en azından internetteki en iyi çıktısı diyelim. Emeğinize sağlık ... yine her saniyesi çok dolu ve aranızdaki samimiyeti hissedebildiğimiz için insan olan herkesin atmosferin hoşluğuna kapılarak izlediği bir içerik olmuş :) İyi ki varsınız.
Harikasınız.İLKER BEY ÇILGIN AŞK OLAYINI DEŞMEYE ÇALIŞIRKEN YALIN BEYİN MAHALLENİN MUHTARLARINA GEÇİŞ YAPIP ÇÖZÜMLEMEYİ ALT ÜST ETMESİ BİTİRDİ BENİ.ÇOK KEYİFLİ VE UFUK AÇICI BİR SOHBETTİ.TEŞEKKÜRLER
Aşk politiktir,inşadır,halüsinasyondur ya da hastalıktır ama yine de güzeldir be hocam :)) Güzel bir programdı.Teşekkürler.Sadece bu programda Yalın hocamı yakalamakta biraz zorlandım.Biraz daha yavaş konuşsa daha iyi olurdu sanki.Belki ben yetişemedim :) her halükarda güzeldi
Aşk: "Karşıyı yada olguyu ideal kabul ederek, duyulan yoğun hayranlıktır ve karşıyı tanıdıkça idealize kalıpta olmadığını keşfettiğin için bitecektir." Bu tanım doğru olmakla birlikte bir ihtimal tam tersi de olabilir. Yani "Karşıdaki kişiyi ideale konuşlandırıp, onu tanıdıkça ve onun kabullendiğimiz ideal kalıbının dışında olduğunu gördükçe, onu kalıbın dışında tutmaktansa; kalıbı ona göre şekillendiredebiliriz. Aşk ne kadar ilizyon ise, aslında ideal dediğimiz çoğu şeyde ilizyon ve bunlar mutlak değil, bu kadar kuvvetli duygularla değişedebilir. Nitekim, kişi kendi doğrularını ve mükemmellerini zaten ömür süreci içerisinde defaatle değiştirirken, bu duygu içerisinde hızlandırılmış bir biçimde de değiştirebilir ve aşkını "bilincinde olmayarak" sonsuz kılabilir. Her hâlükarda değişmeyecek ideal kalıpları illa olacaktır ama bu idealin dışında kalan kısım ne kadar çok olursa aşk o kadar azalacaktır ve bu kısım çok az tutulursa, geride kalan aşk o kadar büyük olacaktır." Yani görüşüm, aşk illa, aşık olunanı tanıma ve keşfetmeyle sonlanmak zorunda değil ama böyle olması daha olası.
Stefan Zweig'in Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nda kadın ikinci durumu yaşıyor bence. Bu duygu ancak bir kutsala duyulabilir düşüncesindeyim. Bence insan her ne kadar güzel özellikleri olan birine aşık olmuş olsa da nihayetinde gözünde büyüttüğü birine hayatındaki her şeyi adamamalı.
Aşkın var olmayan yokluğun yoksunluğu olduğunu fark etmek... Harikaa
3 роки тому+7
"Sensiz yapamam, nefes alamam, yaşayamam" dediğim kişiler oldu, sonra durdum ve hala yaşadığımı fark ettim. Aşk ile işim orada bitti. Yalın hoca haklı. (Evet 30 yaşını geçince fark ettim :) )
Kesinlikle katılıyorum Aşk hastalıktır. Uzak olsun.🤦🏻 İnsan çoğunlukla bilinmezlikten hoşlanmaz ve bu bilinmezliği bir şekilde kendince tanımlamaya çalışır ki kendini güvende hissedebilsin. Alpay hocamızın da dediği gibi tanımadığını idealize etmeye çalışır ve bilinmeyen tarafı tanımlayarak atfettiği şeylere hayranlık duyar. Bilimsel bir şekilde ele alınarak aktarılan bir konuyu gülerek izlediğim videolardan biri oldu. Elinize sağlık.
En dayanamadığım şey zoomdan yapılan programları izlemektir.Olunabilinecek en iyi video budur.Tebriklerimi sunmak isterim.Baya iyi ses,görüntü ve montaj.
hayatımda dinlediğim en iyi konuşma olabilir. böyle bir insanın varlığına her bölümü izlememe rağmen hala şaşırıyorum. (yoksa ben de Yalın Alpay'ı mı idealize ediyorum) ? :)) Hocamız sonda cevabı vermiş gerçi ''bu benim editlenmiş halim'' diyerek.
İzlerken zevkten yumruğumu ısırdım durdum, ne harika bir programdı ya ikinizi de yemek istiyorum. Dokunmadan aşık olunabiliyorsa sizlere aşığım ben beyler
Ben bu hesaptaki ismin eşiyim, Alpay oğlum , sizi dinlemekten çok sey öğrendiğimi , çok keyif aldığımı belirtmek istedim . Turkiye 'ye çok katkınız olabilcek bir insansınız, sizi değerlendirecek vizyonun olmasını isterdim.
Bahsi geçen Kitaplar:
Bir Aşk Söyleminden Parçalar - Ronald Barthes
Genç Werther’in Acıları - Goethe
Kitle ve İktidar - Elias Canetti
Çılgın Aşk - Andre Breton
Bu Bir Pipo Değildir - Michel Foucault
Dilerim çılgınca sevilesiniz !
Şu an 1:42'deyim
Georges Duby'den bahsediyorlar .
Ortaçağda Aşk dedi Yalın hoca ama
Love and Marriages on Middle Ages ve
Erkek Ortaçağ diye iki ilişkilendirebilecegimiz kitabı var sanki .
Daha fazla ya da farklı da olabilir .
Listede görmeyince ekleme yapmak istedim 👐🏻
Bedduaya geldi :D
Beddua etmeyin hocam🐣
Alain de botton kitaplarının önerilmedigine sasirdim
@@Persona648 { merhabarprp×pop pp bir o j{Hugoilk) Kültür ve sanat sanat merhaba arkadaşlar lütfen paylaşalım gün bir bir bir şli ophpbpbbobbbbo:insan bir gün pt toto tropi"koydukları çuğ((=gjl(
"Aşk rahat kaçırıcı bir şeydir. Sonunda da rahatının kaçtığıyla kalırsın."
Yalın Alpay
Hocam efsane söz ya😄
Bkz. “Rahatı Kaçan Ağaç” by Melih Cevdet Anday
@@twinklythingy2445 LQMDMWMFJENFNENF
bayag iyi bir tanim😂
Türkan Şoray'la ilgili biyoloji hocamızın anlattığı bi anektod vardı. Bi Yeşilçam yapımcısının bi söyleşide Türkan Şoray'a aşkı için "Evet ben de aşıktım. Ama bir gün kola şişesine bana baktığı gibi baktığını fark ettiğimde bütün aşkım bitti." dediğini söylemişti.
Hele de "göz" konusu😂fena koptum. Seni seviyoruz hocam.
Bu kadar degerli insanin kitabina vurgu yapti. Sonuc: Turkan Soray boyle demis :))
Yalin Alpay: Bazi kisiler vardir ona hic asik olunmayacagini kisinin kendisi cok iyi bilir.
Me: Konu ne ara bana geldi ya.
Ahahahaha
Göbek varsa zaten bu kategorideyiz
Harikasın🙂🙂
@@berkguvercin3403 Gobek yok ama yani yine de sansimiz yok maalesef :D
@@02xafo46 Sagol sen de oylesin :)
"Sevgi iki kişilik inşa edilen bir şey iken,aşk tek kişilik içine düşülen bir illüzyon"
Yalın Schopenhauer
Aşkın Kültürfiziği
Kgspwjhdkpwejdjsk
Ksksk
"Sevgi iki kişilik inşa edilen bir şey iken,aşk tek kişilik içine düşülen bir illüzyon".
Aşık olduğum çocuğa dicem ki :anlat bana kendini de, bozulsun büyün, fazla yordu bu beni
"Gel beraber yanılgıya düşelim" bence çok iyi laf 😁
ben bunu satarım
@@shevekvonanarres9390 hahahhaha ben de
Yalın Alpay gerçek bir HERO. Şu videoyla kaç kişi tokatlanıp yanlıştan döndü ve hayatı kurtuldu varya ARO hocam
Hahaha çok iyi
Artık bir daha aşık olmayacağız. Teşekkürler flu TV ailesi
"Aşk; iki insanın bilinçlerini birleştirme çabasıdır. Boşuna bir çaba, çünkü insan kendi
bilincine mahkumdur." Sartre
Konu aşk olunca kırmızı boğazlı kazağı çekmiş Yalın Alpay. Bu aşk adamlığı değilse ben de bişey bilmiyorum.
Ahahaha o kırmızı boğazlı kazak ile kendi kendisinin karikatürü olmuş
Subliminal çapkın
🤣
Cem Yılmaz'ın hadi ordan seksi lafı aklıma geldi. Adam yarım saat boyunca ne anlattı hiç dinlemedin mi?
Senin bi şey bilmemen çok daha normal . ( Sadece felsefe bilgine )
Kişisel sorulardan kaçarak kendi ile Yalın Alpay'ın ayrımını koruyup, kendini en çok idealize edilebilecek şekilde sunuyor Yalın bey. sistemi anlayıp ona göre hareket etmek budur:):)
"Aşk anca tanımadığın kişiye duyulabilir tanıdığın bir kişiye aşık olamazsın nedeni şu ancak idealize ettiğin birine böylesine bir hayranlık tutkusu üretebilirsin çünkü tanıdığın hiçbir şey ama hiçbir şey idealize edilecek kadar kusursuz olmaz." çok doğru
gerçekten öyle aynısını da yaşadım. aşık olduğum kişiyi çok az tanırken onun bana göre olabilecek en iyi versiyonunu
kafamda kurarak bunu kendisine giydirdim ve dünyanın en mutlu insanıydım hocanın da dediği gibi her nesnede her bağlamda onu görürdüm tabi işler iyice tanışmakla benim kurduğum ideal kişi ve asıl kişi arasındaki farkları görmekle günden güne değişti ve popüler deyimle ilişki toksik bir hal almaya başladı. İşin benim için en vahim kısmı da bir süre birlikte olduktan sonra ayrılmakla oldu. Uzaklaşma ve ayrılmanın devamında aklımda kalan imgesi ve yalnızca sosyal medyada gördüğüm haliyle yaşamaya devam eden eski aşığım sevgilim, yeniden ideal karekterine büründü. Belki de ben doğru okuyamadım aslında o ideal kişiydi yanılsamasına döndü. Salak ben de bunu aşk acısı zannedip yıllar yılı acısını çektim. Ez cümle tanımadığınız ama hoşlandığınız bir kişiye karakter yüklemeyin yüklediğiniz kişiye aşık oluyorsunuz. Öyle bir durumda tanışıp sizin için önemli olan konularda düşünceleri nelerdirr öğrenmeye çalışın ki sonrası hayal kırıklığı olmasın. Kendimce oluşturduğum şu basit soruları sorun veya yakın arkadaşınıza sormasını isteyin. X kişisi benim için ne ifade ediyor ? hoşlanıyorsam/aşıksam neden bunu hissediyorum onda ne buldum(sadecefiziksel olacaktır muhtemelen) / Benim öyle olduğunu düşündüğüm kişi olmayabilir mi?(muhtemelen bir boş gülüşe bir edeya tav olmuşsundur) / -> elinize hiçbir şey geçmeyecek vereceğiniz cevaplar hep soyut ve varsayımsal olacaktır.. bunu kavradıktan sonra da yapılacak iş kişiyi en iyi şekilde tanımak için yanaşmak olacaktır ama hemen yürümeyin slow down :DD
belirsizlik ne kadar cezbedicisi olsa da bi kişiyi tanıdığında da aşık olunabilir bence, kendimden biliyorum :d hatta tanıdıkça "off kim bilir daha ne hayranlık uyandıracak yanların var" diyorum içimden
@@gulsumyasarr yalın beyin bahsettiği "her yaptığına bir hikmet atfetme" oluyor işte sizinki de 😅
@@gulsumyasarr ayrıldınız mı yoksa yanılgıya düşmeye devam mı? :))
@@emirhantun4 bazı doğrular ne kadar yanlışlanmaya çalışılsa sınansa da doğru olarak kalıyor xd yani evet devam
İlker Canikligil: Sen postmodernizmi savundun
Yalın Alpay: Savunmadım
Bu adamlara her şeyi diyebilirsiniz, küfür bile edebilirsiniz anlayışla karşılayıp güleceklerdir. Ama postmodern olduklarını söylerseniz olacaklardan korkun :D
@platonik filofOz sıkıntı nedir pek anlamadım?
@platonik filofOz ne kadar yorucu bir insansın
meğer bir illüzyondan ibaretmissin artık gözümde aref gibisin ayşe
Bazı şeyleri kafasında bitirmiş erkek kombini
😂😂😂
En kısa süre de bu konuşmalar yazılı hale gelmeli. Dönüp okuyabileceğimiz, altını çizebileceğimiz bir mecrada yayınmalı. Bir şekilde elimizde okuyabilmeliyiz.
Yalın Alpay ve Dücane Cündioğlu çoğu zaman içimi ifade ediyormuş gibi geliyor.
Sizleri dinleyebildiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum.
Yalin Alpay hocamizi özlemistik.
Şu adamı neden ayda bir çağiriyosun ilkercim canımızı sıkma her hafta istiyoruz
Her hafta çağırırsa Yalın Alpay'a olan aşkımız daha çabuk biter
@@Turunc_eren aşk hastalıktır meen
Yalın bey diyeceksinizzz
@@Turunc_eren aşk yok dinler yalan .boşver hergün video çeksinler
Şu sohbetleri şu iki adamın karşılıklı kahkahasına ekranın başından "ehehe" diye eşlik etmek için izliyorum. Koca hayatın en belirsiz yanlarına karşı yılların getirdikleriyle gülebilmek güzel şey. Genç başımıza karşılaştığımızda bölüm sonu canavarına dönen konular bunlar
Tam siyasetçi olacak adam vallaha ya sorulan hiçbir soruya cevap verir gibi yapıp hiçbirine cevap vermiyor hiçbirşeye cevap alamamamıza rağmen sürekli izleyip duruyorum hayran olunası biri gerçekten
“gerçek aşkı hiç bulmamış insanların, öyle bir şeyin olmadığını söylemelerine izin verin. bu inançları hem yaşamalarını hem ölmelerini kolaylaştıracaktır. “ les amours imaginaires
" İnsanoğlu kendini aşırı ciddiye alıyor. Dünyanın işlediği ilk günah budur. Mağara adamı gülmesini bilseydi tarih çok daha başka olurdu.
Kendimizdeki kusurları başkalarında görmeye hiçbirimiz dayanamayız. Şu çılgın, kıran kırana yaşam savaşında hepimiz dayanıklı bir şeylere sahip olmak isteriz, bu yüzden de yaşam kavgasındaki yerimizden olmamak için kafamızı süprüntülerle, olgularla doldururuz.
Her şeye inanabilirim, yeter ki inanılmaz olsun. "
der Oscar Wilde.
nerde demiş
tüm bu öğrendiklerime rağmen yine de sonsuz bir istekle aşkı yaşamayı, onu tatmadan ölmemeyi diliyorum.
Harika bir program. Bence İlker hocanın enerjisinin en iyi tuttuğu kişi Yalın hoca. Bu yüzden her sohbet aşırı dolu oluyor ve konu konuyu açıyor. O yüzden birlikte daha fazla video lütfen ♥
Aşk, sizde "olmayan" bir şeyi, bunu sizden "istemeyen" birine vermeye çalışmaktır.
Murat Menteş
Hangi kitabindan
@@arzugokdemir8023 Menteş değil. Jacques Lacan.
İlker Hocacığım bu konular hiç umrumda olmuyor, konukları da tanıdığım ettiğim olmuyor ama sırf sizin için izliyorum. konuklarınızla nasıl desem böyle sanki ciddiye almayan sinir bozucu havanız var sizde zevk alıyorsunuz bizde zevk alıyoruz.
Buradan Sevgili Yalın Alpay'a sesleniyoruz, aşka olan birazcık inancımız varsa o da bu videodan sonra bitmiştir. Çok teşekkürler!Meğer herkes bir ilüzyonmuş üzüldüm be hahahahah
Aşk konusunu şimdiye kadar kimlerden dinlemedik ki , ama beni en çok tatmin eden video bu oldu.
Kişisel her soruyu Grand Slam'deki Nadal gibi savuşturan Yalın Alpay canımsım. 😍😁
Cevaplarsa idealize edilemez😌
Bu sohbetleri dinlediğimde o kadar keyif alıyorum ki! Muazzam!
ALLAH !!42 DAKİKA YALIN VE İLKER HOZAYLA BEYİN JİMNASTİĞİ.. TÜRKİYENİN ENTELLEKTÜEL BİRİKİMİNİN ÇOĞU BURADA AFİYET OLSUN
Yalın hocayla elitizm üzerine bir program yapılsa özellikle şu sanat tartışmalarından sonra hem konuyu hem gündemi tartılsa çok sarar
@@semih406 Vatandaş istiyor! Yapılsın lütfen. BİM'e aktüellere gelirse de olur. Cüzdanı boşaltabilirim.
Bir fransız filozof vardı evlendiğinin ertesi günü boşanıyordu
Neden boşandığı sorulduğunda şöyle söyler; tuvalete gitmemeliydi...
Bunu öğrendiğim o gün Yalın Alpay olmuşum haberim yok
@aúrelia ' evet an' ları yaşamak öldürüyor bizleri
@aúrelia ' nokta atışı örnek
@@memolas4252 bu gerçek hikaye mi
Hocam daha aşık olamadan tüm aşkı gözümde bitirdiniz kahretsin
Uzun vadede Yalın Alpay izlemek ve anlatımlarını anlamlandırmak mutsuz ediyor.
"30 yaş altı" kavramına katılıyorum. Hormonlarının esiri olmak zorunda kalan tüm gençlere de sabır diliyorum.
Yalın hocam çok iyi tanımlayan ve betimleyen bir insan. Tam bir yapıtsöküm ustası.
Videosu gelmişken söyleyeyim, Allah eşinize çocuğunuza bağışlaşın böyle platonikle hayranlık arasında gidip geliyorum sizi dinlemenin yarattığı duygu kesinlikle aşk😊🥰
Kafa açılması , keyif , tavsiyeler , bilgi bombardımanı , hepsinin bir arada olduğu harika bir konuşma. İkinizin de arkadaşım olup sohbet edebilmeyi çok isterdim. Sorardım sürekli. Yalnız İlker hocam hakikaten inanılmaz iyi sorular soruyorsunuz ve konuyu çok iyi yönetiyorsunuz. Sevgiler
bu adama bayılırıyorum beni ESG den sonra her kelimesiyle her söylemiyle her seferinde şaşırtarak söylemlerinin aklımda uyandırdığı hayranlığı ve aydınlanmayı kafamın içinde her bir nörotransmitterim de hissedebiliyorum iyiki varsınız sizinle birlikte nefes almak çok zevkli :)
Dur şunu dinlerken uyuyayım diye açtım, kalkıp bir şişe şarap içtim. Ve bu sabah başka bir insan olarak uyandım.
Teşekkürler FluTv, teşekkürler Yalın Alpay.
İlker hoca çok iyi sorular soruyor . Genelde benim de merak ettiğim sorular oluyor. Soru önemli ,öyle işte😅
Yalın Neo Alpay, İlker Smith'in yönelttiği bütün 'Aşık oldun mu?' sorularını muazzam bir şekilde savuruyor.
YALIN HOCA GERÇEKTEN ÇOK İYİ BİR KONUŞMACI VE BİLGE BİR İNSAN TŞK YALIN HOCAM TŞK
Aşıklar, aşık olduğunu sananlar; soğuk duş iyi geldi mi? Köyü sattılar resmen!😄👍
Tekrar tekrar izlenesi, tek seferde sindirilemeyecek, dopdolu bir program olmuş. elinize sağlık
On dakikanın üzerindeki videolara, "şimdi bunu kim izleyecek" diye yaklaşıyorum. Fakat bu videonun sonuna gelirken, bitecek diye tedirgin oldum. Çok keyifli ve besleyiciydi. Teşekkürler.
'sevgi, iki kişilik inşa edilen bir şeyken; aşk, tek kişilik içine düşülen bir illüzyon.'
❤❤❤Kesinlikle katılıyorum
Uzun süredir dinlediğim en güzel sohbetti.
Gülümseyerek izlemekten yanaklarım ağrıdı. Harikasınız.
Ne doğru söylemiş sevgi iki kişilik inşa ederken aşk içine düşülen illüzyon
İki güzel insana selamlar. Bu kanal gerçekten farklı ve takipten en zevk aldığım; insana bakış açısı ve kültür zenginliği katan mükemmel bir kanal. Yalın Alpay beyin Post Truth ve Yapıtsöküm kitaplarını da kanalınız sayesinde haberdar olup aldım. Bunun içinde ayrı teşekkür ederim. Şimdi geleyim eleştirime. İlker hocam zaman zaman Yalın Alpay için "post modern" tanımını kullanıyor. Oysa ben özellikle bu konuşmada, modern, akılcı ve tam bir aydınlanmacı ve hatta "abartılı" bir modernist olarak görüm Yalın beyi. Aşkın modern dönemde başladığını ve insanın tanımadığı kişiye aşık olduğunu söylüyor. Çünkü mealen yabancılar şehirde olur ve aşka imkan sağlar diyor. Bir kaç eleştirimi şöyle sıralayabilirim.
1- Aşk duygusunu işleyen modern öncesi destanlarda elbette mevcut. Açıklamasında hiç bir tesadüf ve açılıma yer vermeyen bir kategorileştirme, hatta adeta taşlaştırma söylemi görüyorum. Bir matematik hesabı gibi sosyal kültürü formüle edip, sonrada aşkı bu formül bağlamına oturtup net kategorilerle aşkı işlemiş! Yani modern-öncesi ve sonrası kategorileri, tanıdık -tanımadık kategorileri, aşk hormonel değil, hastalıktır kategorileri gibi. Öyle bir modernci bakış ki farklı olabilirliklere ve anlamamaya asla ve asla tahammül edemeyip her şeyi "açıklamış". Bir örnekle açıklamak gerekirse, suç sosyolojisinde ve psikolojisinde özellikle seri katil profillerinin bazı sakatlıkları vardır. İnsanı bütün, rasyonel ve eylemliliğinin ereksel olduğu ön kabulüne dayandığı için katil bir türlü bulunamayabilir. katilin cesedin üstüne işemesinden bir mitolojik anlatı yaratılır bazen, oysa sadece çişi gelmiş olabilir! Demek istediğim belli bir örüntünün var olmadığını söyleyip tamamen amaçsız ve tesadüfü bir kültür evrenine işaret etmek değil. elbette bir takım örüntüler vardır, ereksellikte, ama duygusal yönelim ve tesadüfte kültürün ve insanın bir parçasıdır.
2- gelelim tanıdık-yabancı kategorileştirmesi üzerinden aşkı işlediği kısma. Kendimden örnek vereyim, yıllarca tanıdığım, görüştüğüm birine aşık oldum. Evet zannetmiyorum bunu oldum. O tüm semptomları yaşadım. Obsesif durumlar, sabahlara kadar düşünmeler vs. Ayrıca modern öncesi dönemde yabancı olmayan yoktur önermesi de inandırıcı değildir. Aynı köyden ama başka bir hanede yaşayan bir kıza bir erkek aşık olabilir (veya tam tersi). Yalın bey tüm modern öncesi yaşamın tüm ayrıntılarını sanki yaşamış, o dönemin her şeyinin bilgisine varmış ve oturmuş formüle etmiş gibi. Tam bir aydınlanma ve modernizm zihniyeti.
3- Aşk "hastalıktır" diyerek, bir duygu ve zihin durumuna, romantizmi de içeren bir duygusallığa, kişilik parçalanmasına, duygu seline karşı, aydınlanmacının Apolloncu düzen dayatması! Hayır, akli olmayan her duygu hastalıktır! Pozitivist bir dayatmayla, aşkı akli olarak "çözümleyip" hastalık diyerek kenara atmak. Adeta faşizme varan bir budama ve küçümseme. Aklın asla bir "acaba?" ya fırsat tanımayan egemenliği, etiketlemesi. Hatta anlamadığı şeyi anladığını iddia edip kapı dışarı etmesi. Modernistin "kibri".
4- Aşk hormonel değildir diyerek, bu duruma bir damgalama daha yapıyor Yalın bey. Aslında yanılsamanın ve hastalığın hormonları tetiklediğini düşünüyor. Yahu niye hastalık veya yanılsama olsun. Bu marksist meta söylemin yabancılaşma kavramına benziyor. Bir işçi nasıl olurda ürettiği bir buzdolabının tüm teknolojik, elektronik, bilimsel bilgisine sahip olabilir? Elbtte patrondan işçiye, teknik uzmandan tasarımcıya ve diğer işbölümlerinin her biri belli oranda yabancıdır bu buzdolabına doğal olarak. Kimse bir buzdolabının ortaya konmasının tüm süreçlerini "bilemez." Ama Yalın bey bırakın buzdolabını, aşkın tüm boyutlarıyla nasıl var olduğunu, epistemolojik ve ontolojik en yetkin kategorizasyonla çözlümlemiş; hormonel tetikleyicilerin gerçek nedenlerini ve çağların gerçek bilgisini ve o çağlarda aşkın nasıl deneyimlendiğini biliyor! Bu belli bir duygusal, hormonel süreç. Neden rasyonel olmak zorunda? Elinde çekiç olan her şeyi çivi görür hesabı, Yalın bey'de her şeyde bir akıl bulmaya, yoksa da çekici vurup hastalıktı zaten demeye çok meyilli olduğunu gördüm bu konuşmada. ÜStelik geçmişe dönerek bugünden yazdı aşkın tarihini. Bana şunu hatırlattı, tıpkı olmayan Osmanlı devleti yaratıp resmi tarihin parçası haline getirmek gibi, ereğe göre tarihi eğmek gibi geldi. Yalın bey kendisi tarihin bugünden yaratıldığını söyler, şimdi kendisi bugünden aşkın tarihini yazarak boşluksuz ve olasılıksız, küçümseyici bir üslupla aşkın "tarihini" yazdı.
Bir konu hakkında keskin kategoriler oluşturup, keskin söylemlerde bulunmak bence akılcı, modernist görüşün tuzaklarından birisi. Bir diğeri, akli olmayana hemen hastalık yada öteki diyerek ezmesi. Oysa henüz bilimsel açıdan emeklemekteyiz, çok yeniyiz bu dünyada. Bilmiyoruz bazı şeyleri ve cahiliz. Belki de her şey rasyonel olmak zorunda değildir! Tarihin, kültürel ve biyolojik evrimin bir ereği var mı ki her şeyin akli bir özü, saatvari bir düzeneği olsun? İhtimaller ve bilinmezler her zaman vardır.
"Sevgi tanıdığın ve anlayabildiğin birine duyulurken, aşk - zorunlu olarak- tanımadığın ve anlayamadığın birisine duyulur."
Ayrıntı Dergi’nın hatırlayamadığım bir sayısında aşkla ilgili şöyle bir yorum vardı : “ Aşk, bitmesi kaçınılmaz olana duyulan sonsuzluk varsayımı”
Geçirdiğimiz dönemin en iyi çıktısı bu sohbetler olabilir sanırım en azından internetteki en iyi çıktısı diyelim. Emeğinize sağlık ... yine her saniyesi çok dolu ve aranızdaki samimiyeti hissedebildiğimiz için insan olan herkesin atmosferin hoşluğuna kapılarak izlediği bir içerik olmuş :) İyi ki varsınız.
Bugün geçirdiğim en keyifli 40 dakikaydı. Ağzınıza sağlık.
Harikasınız.İLKER BEY ÇILGIN AŞK OLAYINI DEŞMEYE ÇALIŞIRKEN YALIN BEYİN MAHALLENİN MUHTARLARINA GEÇİŞ YAPIP ÇÖZÜMLEMEYİ ALT ÜST ETMESİ BİTİRDİ BENİ.ÇOK KEYİFLİ VE UFUK AÇICI BİR SOHBETTİ.TEŞEKKÜRLER
İsmet özel demiş ki: Başkalarının aşkıyla başlıyor aşkımız.. Aşka dair ilk anı bu olmalı...
Tüm söylemek istediklerim dile getirilmiş gibi hissettim (30 yaş üstü erkek olarak)
Ara ara gelip tekrar izliyorum. Bir bu bir de “40’ı devirmek”. Mü-kem-mel.
Mükemmel sorular İlker tebrik ederim. Mesleğe duyulan aşk veya o tasavvufi aşk olayına değinmen çok hoşuma gitti.
Aşk politiktir,inşadır,halüsinasyondur ya da hastalıktır ama yine de güzeldir be hocam :))
Güzel bir programdı.Teşekkürler.Sadece bu programda Yalın hocamı yakalamakta biraz zorlandım.Biraz daha yavaş konuşsa daha iyi olurdu sanki.Belki ben yetişemedim :) her halükarda güzeldi
Çok keyif aldım. Uzun zamandır böyle keyifli bir sohbet dinlememiştim.
42 dakika olunca şüpheyle yaklaştım, ama sanki 4 dakika gibi geçti... :)
Aşk: "Karşıyı yada olguyu ideal kabul ederek, duyulan yoğun hayranlıktır ve karşıyı tanıdıkça idealize kalıpta olmadığını keşfettiğin için bitecektir." Bu tanım doğru olmakla birlikte bir ihtimal tam tersi de olabilir. Yani "Karşıdaki kişiyi ideale konuşlandırıp, onu tanıdıkça ve onun kabullendiğimiz ideal kalıbının dışında olduğunu gördükçe, onu kalıbın dışında tutmaktansa; kalıbı ona göre şekillendiredebiliriz. Aşk ne kadar ilizyon ise, aslında ideal dediğimiz çoğu şeyde ilizyon ve bunlar mutlak değil, bu kadar kuvvetli duygularla değişedebilir. Nitekim, kişi kendi doğrularını ve mükemmellerini zaten ömür süreci içerisinde defaatle değiştirirken, bu duygu içerisinde hızlandırılmış bir biçimde de değiştirebilir ve aşkını "bilincinde olmayarak" sonsuz kılabilir. Her hâlükarda değişmeyecek ideal kalıpları illa olacaktır ama bu idealin dışında kalan kısım ne kadar çok olursa aşk o kadar azalacaktır ve bu kısım çok az tutulursa, geride kalan aşk o kadar büyük olacaktır." Yani görüşüm, aşk illa, aşık olunanı tanıma ve keşfetmeyle sonlanmak zorunda değil ama böyle olması daha olası.
Stefan Zweig'in Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nda kadın ikinci durumu yaşıyor bence. Bu duygu ancak bir kutsala duyulabilir düşüncesindeyim. Bence insan her ne kadar güzel özellikleri olan birine aşık olmuş olsa da nihayetinde gözünde büyüttüğü birine hayatındaki her şeyi adamamalı.
Aşkın var olmayan yokluğun yoksunluğu olduğunu fark etmek... Harikaa
"Sensiz yapamam, nefes alamam, yaşayamam" dediğim kişiler oldu, sonra durdum ve hala yaşadığımı fark ettim. Aşk ile işim orada bitti. Yalın hoca haklı. (Evet 30 yaşını geçince fark ettim :) )
Yalın Bey müthiş zekisiniz, resmen sizde kendi düşüncelerimi buluyorum. Bu programdan mahrum bırakmayın bizi İlker hocam.
Dolaylı yoldan kendine zeki deme challange uuuuuu
@@ahmetylmaz1345 Daha ileri gidip kendimin daha zeki olduğunu söyleyebilirim.
Ilker hoca hakkaten akıldan geçen soruları soruyor tam içimden Tanrıya aşkı sor diyordum sordu ya hu
Hocam size kırmızı çok yakışıyor
Ayarliyim mi sana?
@@abrodolphlincoler499 bana ayarlar mısın
Kesinlikle katılıyorum Aşk hastalıktır. Uzak olsun.🤦🏻 İnsan çoğunlukla bilinmezlikten hoşlanmaz ve bu bilinmezliği bir şekilde kendince tanımlamaya çalışır ki kendini güvende hissedebilsin. Alpay hocamızın da dediği gibi tanımadığını idealize etmeye çalışır ve bilinmeyen tarafı tanımlayarak atfettiği şeylere hayranlık duyar. Bilimsel bir şekilde ele alınarak aktarılan bir konuyu gülerek izlediğim videolardan biri oldu. Elinize sağlık.
En dayanamadığım şey zoomdan yapılan programları izlemektir.Olunabilinecek en iyi video budur.Tebriklerimi sunmak isterim.Baya iyi ses,görüntü ve montaj.
Ya Yalın Alpay'ı iple çeker olduk. Günlerce konuşun lütfen. Sıkılmadan dinlerim.
Lütfen Yalın Hoca daha çok gelsin, her gün gelsin, her saat dakika konuşsun 😊👏😉 Çok özledik hocamızı
Yalın hocam sorulardan nasıl kaçtığınızı görüyoruz.Bu kadar kapalı kutu olmayın biz yine aşık oluruz size
Bu videolara ücretsiz erişmek muazzam
Yalın Alpay : Bi arkadaşıma öyle olmuş öyle diyor, ben kesinlikle değil
hayatımda dinlediğim en iyi konuşma olabilir. böyle bir insanın varlığına her bölümü izlememe rağmen hala şaşırıyorum. (yoksa ben de Yalın Alpay'ı mı idealize ediyorum) ? :))
Hocamız sonda cevabı vermiş gerçi ''bu benim editlenmiş halim'' diyerek.
İzlerken zevkten yumruğumu ısırdım durdum, ne harika bir programdı ya ikinizi de yemek istiyorum. Dokunmadan aşık olunabiliyorsa sizlere aşığım ben beyler
Ben bu hesaptaki ismin eşiyim, Alpay oğlum , sizi dinlemekten çok sey öğrendiğimi , çok keyif aldığımı belirtmek istedim . Turkiye 'ye çok katkınız olabilcek bir insansınız, sizi değerlendirecek vizyonun olmasını isterdim.
Sondaki uyarı olmasa sizi az daha idealize edecektim... Şaka bir yana sizi dinlemek çok keyifli
keyifli bir sohbetti teşekkür ederim emeğinize
Ya tespitlerin hepsinin altına imzamı atarım inanılmaz iyiler.. keşke tekrar tekrar beğenebilsem videoyu
Her şeyden bağımsız, bu kanal, İlker hoca ve Yalın hoca Allah'ın "Bakın her yerden almıyorum, bir yerden veriyorum" dediği yer sanki.
En güzel yorum 😊👌
Kavramlar konusunda kesinlikle haklı olduğunu düşünüyorum. Her şeyi küçük küçük kavramlaştırmak farkına varmaya yarıyor.
İlker Canikligil de olsan, Yalın Alpaydan istemezse kişisel sorulara cevap alamazsın )
42 dakika ile entellektüellik haznem genişledi. İyi ki varsın Yalın Alpay :)
İlker hoca 2 videodur evde geceyi koltukta geçirtecek laflar ediyor :D hadi hayırlısı :D
Ask asla birdaha ayni olmayacak. Hocam efsanesiniz. Inanilmaz bir bolumdu gercekten.
Flu Tv’ye sonsuz tesekkurler bu muhtesem icerikler icin.
Flu tv ye aşığız
Ama bu bizim idealleştirdiğimiz bir şey değil. İlker hoca sağolsun
İzlerken çok zevk aldığım videolardan biri oldu. Teşekkürler.
"var olmayan şeyin yoksunluğu..." kitap gibi adamsın Yalın abi bey
Yalın hocam, teşekkürler. Sizi, en azından bize sunduğunuz persona'nızla tanımak oldukça keyifli.
Düştüm güzeller içine, kendimi seçemedim. - Aşık Mahzuni Şerif
ay Yalın Alpay'ı ilk kez dinledim ve aşırı pozitif geldi, özellikle mutsuzken dinleyeceğim bundan sonra 0:37
hocam online da ses kalitesi iyi olmuyor ya. özellikle nevzat hoca pahalı mikrofonlara bağırsa çok daha keyifli olur.
Ahahahhahaha
Kulağımın zarına işlese, yer etse o "AY O NASIL BİLMEMNE" feyadı
@@ugurdengezoglu1082 ayy narasyonnn o spekülatif diskur ayyy
🤣🤣🤣
Nevzat hocayı sırf bu yüzden dinleyemiyorum. Dinleyemediğim tek program... Sürekli bağırmak ve kötü ses kalitesi.
42 dakika yetmedi 😐 iyi ki varsınız. Meditasyon gibi geliyor bı kanal. İyi ki varsınız...
26:28 İlker Canikligil o efsane soruyu sorar. Peki hocam ne yapalim :)
Çok keyifli bilgilendirici bir sohbetti çok sevdim teşekkürler