Gelecek kuşaklar şiirce bir yaşam sürmüş,aydınlık bir ruhtan bahsedecekler…Çağının tanığı olan her büyük ruh gibi, bunu, bu coğrafya topraklarının altını kazarak çıkarıp bugüne getirmiş ve bir müneccim edasıyla ipuçları vererek, bizi geleceğe hazırlamış güzel bir insandan… Tam da vazgeçtiğim-iz bir zamanda bize tutkuyu öğrettiniz. Hayata tutkuyla sarılmayı her ne olursa olsun… Şiiriniz hiç bitmesin Değerli Hocam…
Öyle anlaşılıyor ki bağlarından kurtulup bireyselleşmeden, güçlü bir duyarlık ve empati kazanmadan kaliteli bir felsefe yapmak, evrensel düzeyde bir şiir yazmak olanaklı değil. Teşekkürler...
Artık Heidegger’in aradığı yakınlık dostluk erişilmesi zor uzaklık olmuştur. Johannes Bubrowski’nin kaleminden : “Bezgin bir ağızdan Yollanmış Dil Komşunun evine giden Bitimsiz yolda” Komşuya ulaşmak komşuya sesimizi duyurmak, komşuyla şiirleşmek olanağı kalmamıştır. Ben yok olmuş, maskeler kuşanılmış, yakınlar ırak olmuş, sıla gurbete dönüşmüş, zaman hep ıpıssız kalakalmıştır. Şairler, onlar da yok olmuşlardır. Gökten haber taşımamaktadırlar artık : “Yazdıklarını okuyanlar Duyamaz iki acıyı Şair tek bir acı yaşar Çarpıtıp uydurduklarını” Portekizli şair Fernando Pessoa’non sözleri bunlar. Şaire güveni kalmayan, dört ayrı adla şiir yazan Şairin. “Bilmiyorum. Bana göre düşünmek demek gözlerini kapamak Ve hiç düşünmemek…” Pessoa’ya göre düşünmek, gözlerimizi kapayıp hiç düşünmemek! Heidegger’in şiirleyen düşüncesi, bir anlamıyla düşünen şiiri yok edilmiştir. Şairler yalancı, düşünmek düşünmemektir. Zaman tenha, zaman ıssız, zaman şiirsizdir. Ahmet İnam Şiir gerçek içinde Gerçek şiir içinde S’imge, ekim 2004, Sayfa 31 Teşekkürler Ahmet Hocam.
Teşekkürler Ahmet Hoca, düşünce yolcuları çok ve iyi yaşayın. Yolculuğunuzu izlemek yolculuktan da keyifli.
Gelecek kuşaklar şiirce bir yaşam sürmüş,aydınlık bir ruhtan bahsedecekler…Çağının tanığı olan her büyük ruh gibi, bunu, bu coğrafya topraklarının altını kazarak çıkarıp bugüne getirmiş ve bir müneccim edasıyla ipuçları vererek, bizi geleceğe hazırlamış güzel bir insandan… Tam da vazgeçtiğim-iz bir zamanda bize tutkuyu öğrettiniz. Hayata tutkuyla sarılmayı her ne olursa olsun…
Şiiriniz hiç bitmesin Değerli Hocam…
Öyle anlaşılıyor ki bağlarından kurtulup bireyselleşmeden, güçlü bir duyarlık ve empati kazanmadan kaliteli bir felsefe yapmak, evrensel düzeyde bir şiir yazmak olanaklı değil. Teşekkürler...
👏👏👏
Çok teşekkür ederiz Ahmet hoca. Çok keyifli ve değerli bir sovet oldu.
Enfes bir şiirleme… İyi ki varsınız
Hocamız çok kaliteli
Teşekkürler
Artık Heidegger’in aradığı yakınlık dostluk erişilmesi zor uzaklık olmuştur. Johannes Bubrowski’nin kaleminden :
“Bezgin bir ağızdan
Yollanmış
Dil
Komşunun evine giden
Bitimsiz yolda”
Komşuya ulaşmak komşuya sesimizi duyurmak, komşuyla şiirleşmek olanağı kalmamıştır.
Ben yok olmuş, maskeler kuşanılmış, yakınlar ırak olmuş, sıla gurbete dönüşmüş, zaman hep ıpıssız kalakalmıştır. Şairler, onlar da yok olmuşlardır. Gökten haber taşımamaktadırlar artık :
“Yazdıklarını okuyanlar
Duyamaz iki acıyı
Şair tek bir acı yaşar
Çarpıtıp uydurduklarını”
Portekizli şair Fernando Pessoa’non sözleri bunlar. Şaire güveni kalmayan, dört ayrı adla şiir yazan Şairin.
“Bilmiyorum. Bana göre düşünmek demek gözlerini kapamak Ve hiç düşünmemek…”
Pessoa’ya göre düşünmek, gözlerimizi kapayıp hiç düşünmemek! Heidegger’in şiirleyen düşüncesi, bir anlamıyla düşünen şiiri yok edilmiştir. Şairler yalancı, düşünmek düşünmemektir. Zaman tenha, zaman ıssız, zaman şiirsizdir.
Ahmet İnam
Şiir gerçek içinde
Gerçek şiir içinde
S’imge, ekim 2004, Sayfa 31
Teşekkürler Ahmet Hocam.